PrizmaBetGüncelGirişAdresiHızlıveGüvenilirErişim!

Gözlemciler: Futbol maçında bir tarafın kramponu yoktu

Uluslararası gözlemciler, rekabetçi kampanya sürecinin ilk turdaki gibi devam ettiğini ancak seçimin “medyanın taraflılığı ve eşit olmayan şartların” gölgesinde kaldığını belirtti.

Türkiye’de dün gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunu takip eden uluslararası gözlemciler, rekabetçi kampanya sürecinin ilk turdaki gibi devam ettiğini ancak seçimin “medyanın taraflılığı ve eşit olmayan şartların” gölgesinde kaldığını belirtti.

Seçimlerin ilk turunu takip eden gözlemci heyeti ikinci turu dair gözlemlerini de Ankara’da düzenledikleri basın toplantısında aktardı. Türkiye’nin daveti üzerine seçimleri izleyen heyet AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu (DKİHB), AGİT Parlamenterler Asamblesi (AGİT PA) ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin (AKPM) gözlemcilerinden oluşuyor.

Heyet ortak açıklamada, ikinci turun seçmenlere gerçek siyasi alternatifler arasında seçim yapma fırsatı vermiş olsa da kampanya döneminde gittikçe artan şekilde kullanılan kışkırtıcı ve ayrımcı dille gölgelendiğini kaydetti.

Gözlemci heyetinin açıklamasında ayrıca “Devam eden ifade özgürlüğü kısıtlamaları ile medyanın taraflı oluşunun eşit şartları ortadan kaldırdığı ve görevdeki Cumhurbaşkanının haksız avantaj elde etmesine katkıda bulunmuştur” denildi.

Adaylar özgürce seçim kampanyaları yapmış olsa da bazı muhalefet partilerinin destekçilerinin gözdağı ve tacizlere maruz kalmaya devam ettiğini belirten heyet üyeleri, her iki tarafın da kışkırtıcı ve ayrımcı ir dil kullanıp birbirlerini terör örgütleriyle işbirliği yapmakla suçladığını kaydetti.

Schwabe: Maça çıkılıyor, bir tarafın kramponu yok

AKPM Heyet Başkanı Frank Schwabe, seçimlerin kazanan tarafının belli olduğunu belirterek “Ancak bu ikinci tur da seçimlerin demokratik şekilde yapılabilmesi için gerekli koşulları pek çok yönüyle sağlanmadığı bir ortamda gerçekleşmiştir” diye konuştu.


AKPM Heyet Başkanı Frank SchwabeFotoğraf: picture-alliance/dpa/B. Pedersen

Seçimi nasıl tarif edebileceği ile ilgili soru üzerine Schwabe, buna kolay bir yanıt veremeyeceğini belirterek şöyle konuştu:

“Bu zor bir soru. Ama mesela çocuklarıma anlatmak istesem; iki takım futbol maçına çıkmış ve bir tarafın ayağında kramponu yok derdim. Böyle bir ortamda tüm bu süreci ve olan biten her şeyi basit ve tek cümle ile tarif etmek çok zor.”

Sandıklara ulaşma ve oy verme sürecinin bu ikinci turda daha iyi geçtiğini belirten Schwabe, Yüksek Seçim Kurulu’nun seçim sürecine güveni güçlendirmek için şeffaflığı olabilecek en üst seviyeye taşımayı taahhüt etmesi gerektiğini de kaydetti.

Schwabe, Türkiye’ye iş insanı Osman Kavala ve eski HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ile ilgili AİHM kararlarını uygulama çağrısı da yaptı.

Gazeteciler ve blog yazarları ile ilgili açılan davaların ve tutuklamaların ikinci turdan önce de devam ederek ifade özgürlüğünü kısıtladığını söyleyen Schwabe, birçok yayın kuruluşunun seçim kampanyalarını tarafsız şekilde yayınlama ve iki cumhurbaşkanı adayına eşit fırsatlar sağlama noktasında yasal yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirtti.

Resmi yayın kuruluyu olan TRT’nin büyük ölçüde mevcut cumhurbaşkanını desteklediğini hatırlatan Schwabe, çok sayıda başka medya kuruluşunun da benzer bir taraflılığı benimsediğini bildirdi.

YSK’nın milletvekili kesin sonuçlarını açıklamayı ikinci tur sonrasına bıraktığını anımsatan Schwabe, “YSK ayrıca ilk turda olduğu gibi kapalı oturumlar düzenleme ve ilk tur sonuçlarıyla ilgili şikayet ve itirazlar gibi çoğu kararın yayımlanmasını durdurma uygulamasını da sürdürdü” diye konuştu.

Karimi: Endişelerimiz dikkate alınmadı

Özel Koordinatör ve AGİT kısa dönem gözlem heyeti lideri, AGİT PA Heyet Başkanı Farah Karimi ise gözlemcilerin ilk tura dair “şartların eşit ve kampanyaların adil olmadığı ile görevdeki Cumhurbaşkanı’nın haksız avantaj sağladığı yönündeki endişeleri dikkate alınmadı” dedi.

Her iki tarafın da kışkırtıcı ve ayrımcı dil kullanmasının siyasi ortamdaki kutuplaşmayı daha da artırdığını gözlemlediklerini söyleyen Karimi, ikinci tur öncesindeki kampanya döneminin genelde barışçıl geçtiğini, seçimlere yine yüksek katılım olmasının da olumlu bir durum olduğunu kaydetti.


DKİHB seçim gözlem heyeti Başkanı Büyükelçi Jan PetersenFotoğraf: DW/Y.Wischnewetskaya

Petersen: Adaylar medyada dengeli yer almadı

DKİHB seçim gözlem heyeti Başkanı Büyükelçi Jan Petersen ise seçmenlerin seçim günü siyasi alternatifler arasında gerçek bir seçim yapma şansına sahip olduğunu belirtirken şu eleştirileri yaptı:

“Ancak seçim idaresi şeffaf olmadığı için seçmenler bilgilendirilmemiş ve adayların medyada dengeli bir şekilde yer almaması endişe uyandırmıştır. Genel olarak eşit olmayan şartlara katkıda bulunan bu durum kesinlikle bu seçimlerin en büyük eksikliklerinden biri oldu.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim kampanyası sırasında Kılıçdaroğlu ile ilgili montaj videolar yayımlanmasına ilişkin gelen soru üzerine ise heyet üyeleri tek tek olgulardan hareket etmediklerini ama ayrıntıların önümüzdeki dönemde yayımlayacakları raporda yer alacağını ifade ettiler.

İkinci tur seçiminde toplam 31 ülkeden 232 gözlemci görev aldı.

DW Türkçe’ye VPN ile nasıl ulaşabilirim?

Steinmeier: Sağcı terör Solingen’deki ölümlerden sorumludur

Solingen’deki 5 Türk’ün hayatını kaybettiği ırkçı saldırının 30’uncu yıldönümünde konuşan Steinmeier, “Ülkemizde aşırı sağcı ve ırkçı şiddettin sürekliliği var” ifadesine vurgu yaptı.

Almanya’nın Solingen kentindeki ırkçı saldırının 30’uncu yıldönümü dolayısıyla düzenlenen törende konuşan Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, ülkede aşırı sağcı ve ırkçı şiddet olaylarının sürekliliğinin olduğunu belirtirken, aşırı sağcı yapıların zararsızmış gibi gösterilmesine karşı uyarıda bulundu.

Steinmeier, “Ülkemiz çok uzun süre sürekli tekrarlanan ama dayanağı olmayan bir iddiaya kandı. Buna göre failler gözleri kararmış bireysel suçlulardı. Olayların arkasındaki yapılar ve faillerin ideolojisi uzun bir süre görmezden gelindi ve kısmen yok sayıldı. Burada aşırı sağcılık, ırkçılık ve insan düşmanlığından bahsediyorum” diye konuştu.

Aşırı sağcılar ve ırkçıların saldırılarının “sözde farklı olanlara” yöneldiğini belirten Steinmeier, bunu “terör” olarak tanımladığını söyledi. “Bu sağcı terör Solingen’deki ölümlerden sorumludur” diyen Steinmeier, bu sağcı terörün Solingen’den önce de sonra da var olduğunu belirterek, “Ülkemizde aşırı sağcı ve ırkçı şiddetin sürekliliği var” ifadesine vurgu yaptı.

“Buna tahammül edemeyiz”

Steinmeier, konuşmasında aşırı sağ ve ırkçılıkla mücadelede devletin de uyanık olması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.

“Her insan ülkemizde güven ve huzur içinde yaşayabilmeli ve devlet özellikle şiddet kurbanı olma riski fazla olanları korumalı. Devlet bunun için her şeyi ve daha fazlasını yapmalı” ifadelerini kullanan Steinmeier, “Aşırı sağcı saldırıları önlemekle görevli emniyet mensuplarının sağcı sohbet gruplarında örgütlendiklerini duyduğumda hayretler içinde kalıyorum” dedi ve ekledi: “Buna tahammül edemeyiz ve etmemeliyiz.”

Siyasetçilere uyarı

Siyasetçilerin kullandığı söylem konusunda da uyarıda bulunan Almanya Cumhurbaşkanı, “Politikacılar sözleriyle aşırı sağ kanadın gözüne girmek zorunda olduklarını düşününce ve politikacıların söylenemeyen ile tüyler ürpertici olan arasındaki çizgiyi değiştirdiklerinde de şiddeti körüklüyorlar” dedi. Steinmeier, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İltica politikasıyla ilgili kutuplaşmış ve nefret dolu tartışmaların yaşandığı bir dönemde Solingen’de meydana gelen kundaklama bunu çarpıcı bir biçimde gözler önüne seriyor.”

Genç ailesinin beş ferdi hayatını kaybetti

29 Mayıs 1993 tarihinde Solingen’de Genç ailesinin oturduğu bina dört aşırı sağcı tarafından kundaklanmış, saldırıda Gürsün İnce, Hatice Genç, Gülüstan Öztürk, Hülya ve Saime Genç hayatını kaybetmişti. Solingen, 1990’ların ilk yarısında Almanya’daki ırkçı saldırıların doruk noktası olarak tarihe geçti.

Solingen saldırısının 30’uncu yıldönümü dolayısıyla düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Steinmeier’in yanı sıra Kuzey Ren Vestfalya eyaleti Başbakanı Hendrik Wüst, Alman Meclis Başkanı Bärbel Baas, İçişleri Bakanı Nancy Faeser, Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim ve kurbanların yakınları katıldı.

DW,AFP/JD,EC

Scholz, Erdoğan’ı Berlin’e davet etti

Erdoğan’ı tebrik için telefonla arayan Scholz, Doğu Akdeniz, NATO ve Türkiye-Avrupa Birliği gibi konuları ele almak üzere Cumhurbaşkanı’nı Berlin’e davet etti.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunu kazanarak yeniden göreve seçilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı telefonla arayarak tebrik etti.

Alman hükümeti tarafından yapılan açıklamaya göre Scholz görüşmede NATO müttefiki olan iki ülke arasındaki “sıkı bağlılığa” vurgu yaptı. Açıklamada, “Her iki lider de, iki hükümet arasındaki iş birliğine taze bir güç ile yaklaşma ve ortak öncelikleri erkenden belirleme konusunda hemfikir” denildi. “Doğu Akdeniz’deki iyi gelişmeler, NATO’ya ilişkin bekleyen güncel kararlar ve Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkiler” konularında iki liderin birlikte çalışmak istediği belirtilerek, “Bu amaçla Başbakan tekrar seçilen Cumhurbaşkanı’nın ilk ziyaretini yapması için Berlin’e davet etti” ifadesi kullanıldı.

İletişim Başkanlığı’nın açıklaması

İletişim Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada da, Scholz’un Erdoğan’ı tebrik ettiği belirtilerek, “Almanya Başbakanı Scholz, görüşmede, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim başarısını kutlayarak, sonuçların Türk halkı için hayırlı olmasını diledi” denildi.

Açıklamaya göre, “Almanya Başbakanı Scholz, yeni dönemde Türkiye ile ortak konuları ilerletmek istediklerini ifade ederken, Cumhurbaşkanımız Erdoğan da iki ülke ilişkilerini ileriye taşıyacak adımlar atacaklarına inandığını” belirtti.

Scholz tebrik mesajı da paylaşmıştı

Scholz, Pazar akşamı seçim sonuçlarının belli olmasının ardından sosyal medya hesabı üzerinden bir tebrik mesajı yayınlamıştı. “Almanya ve Türkiye yakın ortak ve müttefiktir, toplumsal ve ekonomik olarak da birbirimize güçlü bir şekilde bağlıyız” diyen Scholz, “Şimdi ortak konularımızı taze bir güç ile ileriye götüreceğiz” ifadesini kullanmıştı.

DW/JD, EC

Biden F-16’lar için İsveç’i işaret etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı telefonla arayarak seçim galibiyetinden dolayı tebrik eden ABD Başkanı Biden, görüşmede Türkiye’nin F-16 talebi ve İsveç’in NATO üyeliği konularının ele alındığını bildirdi.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden, yeniden cumhurbaşkanlığına seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ı tebrik etmek için telefonla aradığını ve Erdoğan’ın bu görüşmede bir kez daha, Ankara’nın ABD’den F-16 savaş uçağı satın alma isteğini dile getirdiğini bildirdi.

“Erdoğan ile konuştum, tebrik ettim. O hala F-16 anlaşması üzerinde çalışmamızı istiyor. Ben de ona İsveç ile ilgili bir anlaşma istediğimizi belirttim. Böylece iletişim halinde kalmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullanan Biden, Washington’un, İsveç’in NATO üyeliği konusundaki talebine vurgu yaptı. Joe Biden, bir gazetecinin İsveç’in NATO üyeliği ile ilgili olarak Erdoğan’dan bir adım bekleyip beklemediği sorusuna da, “Onunla bu konuyu görüştüm, önümüzdeki hafta görüşmeye devam edeceğiz” yanıtını verdi.

Erdoğan-Biden görüşmesine dair Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada ise, “Yeni dönemde iki ülke arasındaki tüm konularda iş birliğini ilerletme hususunda mutabık kalındığı” aktarıldı:

Ankara’nın F-16 ısrarı

Türkiye uzun süredir ABD’den, toplam değeri 20 milyar dolar olan F-16 savaş uçakları ve yaklaşık 80 modernizasyon kiti satın almak istiyor. Beyaz Saray’ın da bu talebe yeşil ışık yakmasına rağmen ABD Kongresi, Ankara’nın İsveç’in NATO üyeliğini onaylamaması, ülkedeki insan hakları ihlalleri, Suriye politikası gibi gerekçeleri öne sürerek söz konusu satışa onay vermiyor.


F-16Fotoğraf: U.S. Air Force/Staff Sgt. David Salanitri via ABACA/picture alliance

Türk Hava Kuvvetleri envanterinde halihazırda bulunan F-16’ların yazılımını güncellemek için gerekli olan 259 milyon dolar değerinde bir paketin satışına ise, geçtiğimiz aylarda, Türkiye’nin Finlandiya’nın NATO üyeliğini onaylamasının ardından izin verilmişti.

ABD Başkanı Biden daha önceki açıklamalarında söz konusu satışlarla NATO’nun genişleme sürecinin birbirinden tamamen ayrı konular olduğunu ifade etmişti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise geçen Ocak ayında yaptığı açıklamada, Amerikan tarafının, NATO’ya yeni üyelerin kabulünün, satış onay sürecinde Kongre tarafından olumlu değerlendirileceği mesajı verdiğini belirtmişti.

Amerikan Senatosu’nun bir grup üyesi geçen Şubat ayında Başkan Biden’a yazdıkları bir mektupta, Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini onaylamadığı gerekçesiyle F-16 satışının “sorgulanması gerektiğini” vurgulamışlardı. Washington’ın Ankara’ya, İsveç’in NATO üyeliğinin Türkiye tarafından kabul edilmemesi durumunda, Kongre’yi F-16 satışı konusunda ikna etmenin zor olacağını ifade ettiği belirtiliyor.

Geçen Mart ayında Finlandiya’nın NATO üyeliğine onay veren Ankara, “terörle mücadeledeki eksiklikler” gerekçesiyle İsveç’in üyeliğine meclis onayını henüz vermedi. Washington ise, en geç Temmuz ayında Litvanya’da yapılacak olan NATO liderler zirvesinde İsveç’in İttifak’a dahil olmasını talep ediyor.

Reuters / ET,BK

DW Türkçe’ye VPN ile nasıl ulaşabilirim?

AKP’nin Atatürk temalı son seçim videosu gündem oldu

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim çalışmaları için hazırlanan Atatürk’lü son videosu, seçim sonrasında da sosyal medyada gündem oldu. Videoda Atatürk’ün konuşmalarından kesitlerin yer aldığı videoda AKP’nin faaliyetlerine yer verildi.

AKP tarafından hazırlanan ve seçimden saatler önce yayınlanan ‘Atatürklü video’ seçim sonrasında yeniden gündem oldu.

Seçim videosunda Atatürk’ün Onuncu Yıl Nutku’ndan kesitlere, meclis açılış konuşmalarına yer verildi.

Atatürk’ün konuşması boyunca da AKP iktidarlarının çalışmalarından örnekler ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yabancı liderlerle olan buluşmalarından ve yurt gezilerinde halkla buluşmalarından karelere yer verildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı’nın adayı olarak Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimini kazanarak üçüncü kez Cumhurbaşkanı seçildi. Erdoğan geçerli oyların yüzde 52,18’ini alırken Millet İttifakı’nın 13. Cumhurbaşkanı Adayı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise yüzde 47,82 oy aldı.

Bartın’da bulvarda ilerlerken tökezleyen atıyla düştü, o anlar kamerada

Bartın kent merkezinde, bir kişi bulvarda ilerlerken tökezleyen atıyla birlikte düştü. O anlar cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.

Bülent Ecevit Bulvarı’ndan Çamaca kavşağına doğru dönerken, bir kişi bindiği atın tökezlemesiyle yere düştü.

At ve sahibi bir süre yerde kaldı. Sahibi, atını kaldırarak yoluna devam etti.

O anlar bir vatandaş tarafından cep telefonuyla kayda alındı.

The Witcher 3: Wild Hunt satışları yeni bir rekora gidiyor

Yeni yapılan bir açıklamada The Witcher 3: Wild Hunt’ın toplam satışlarının 50 milyonu aştığını duyuruldu.

The Witcher 3: Wild Hunt en son zam haberleriyle gündeme gelmişti ancak geliştirici CD Projekt RED tarafından yapılan yeni duyuruda oyunun 50 milyon satışı geçtiği açıklandı.

Popüler serinin oyunu bir süredir gündemdeydi. Özellikle Netflix’te serinin dizisi yapılanca oyunlara olan ilgi ekstradan artmış oldu.

Öte yandan The Witcher, The Witcher 2: Assassins of Kings ve The Witcher 3: Wild Hunt’ı içeren serinin toplam satışları ise 75 milyonu geçti.

Oyun PS5, PS4, Xbox Series-One, Nintendo Switch, PC için Steam, Epic ve GOG üzerinden oynanabiliyor.

Şampiyonlar Ligi’nde muhtemel rakipler şekilleniyor

Süper Lig şampiyonu gelecek sezon UEFA Şampiyonlar Ligi’nde mücadeleye 2. ön eleme turundan itibaren başlayacak. Temsilcimiz, Avrupa’nın en prestijli turnuvasında heyecan dolu maçlara hazırlanırken muhtemel rakipler ise yavaş yavaş şekilleniyor.

Inter’in Şampiyonlar Ligi’ne katılma hakkını garantilemesinin ardından, Spor Toto Süper Lig’i şampiyon olarak tamamlayacak takım, gelecek sezon Şampiyonlar Ligi’ne 2. ön eleme turundan başlayacak.

NTV Spor’un derlediği habere göre, matematiksel olarak şampiyonluk şansı bulanan Galatasaray veya Fenerbahçe, şampiyonluğu göğüslemesi halinde yeni sezonu 11-12 Temmuz yerine 25-26 Temmuz’da açacak.

Şampiyon olan temsilcimiz, 1. ön elemeden gelen 15 takımdan biriyle eşleşerek yoluna devam edecek.

TANIDIK İSİMLER VAR

Gheorghe Hagi’nin takımı Farul Constanta (Romanya) ve Albert Riera’nın çalıştırdığı Olimpija (Slovenya) gibi takımların da bulunduğu rakip listesinde, çeşitli ülkelerden güçlü ekipler dikkat çekiyor.

İsrail’in Maccabi Haifa, İsveç’in Hacken, Azerbaycan’ın Karabağ, Macaristan’ın Ferencvaros, Polonya’nın Rakow Czestochowa, Kazakistan’ın Astana, Slovakya’nın Slovan Bratislava, Belarus’un BATE Borisov, Moldova’nın Sheriff ve Litvanya’nın Zalgiris takımları, temsilcimizin potansiyel rakipleri arasında yer alıyor.

Çin, uzaya ilk sivil astronotu gönderdi

Çin, Shenzhou-16 insanlı uzay aracıyla bugün uzaya ilk sivil astronotu gönderdi.

Çin, bugün kendi adına bir ilki daha gerçekleştirdi. Yerel saatle 09.31’de ülkenin kuzeybatı kesimindeki Gobi Çölü üzerinde bulunan Jiuquan Uydu Fırlatma Merkezi’nden Uzun Yürüyüş-2F taşıyıcı roketiyle fırlatılan Shenzhou-16 (Kutsal Gemi) ile biri sivil olmak üzere 3 astronotu uzaya gönderdi.

Uzay aracı, 10 dakikalık bir uçuşun ardından belirlenen yörüngeye başarıyla oturdu. Shenzhou-16 misyonu, uzay istasyonunun T şeklini alarak “uygulama ve gelişme aşamasına” geçmesinden sonra gerçekleşen ilk fırlatma misyonu oldu.

İLK SİVİL ASTRONOT GUI HAICHAO

Beihang Üniversitesinden Profesör Gui Haichao, ülkenin uzaya gönderdiği ilk sivil astronot oldu. Shenzhou-16 misyonunun liderliğini, daha önce üç kez uzaya gönderilen 56 yaşındaki Jing Haipeng üstlenirken, tecrübeli astronota Zhu Yangzhu ile Gui Haichao eşlik ediyor. Yük uzmanı olarak görevlendirilen Gui, yüklerin idaresi ve işleyişi başta olmak üzere, uzay istasyonundaki bilimsel araştırmaların ve deneysel projelerin yürütülmesinden sorumlu olacak.

UZAYDA BULUNAN 3 ASTRONOT İLE GÖREV DEĞİŞİMİNDE BULUNULACAK

Shenzhou-16 uzay aracının, yörüngedeki uzay istasyonu ile otomatik buluşma ve kenetlenme gerçekleştirmesinin ardından 3 astronot çekirdek modüle geçecek ve Shenzhou-15 uzay aracıyla gönderilen üç astronot ile görev değişiminde bulunacak. Görev değişiminin sonrasında, yaklaşık 6 aydır uzayda mesai yürüten astronotlar birkaç gün içinde yeryüzüne dönecek.

ASTRONOTLAR BİLİMSEL DENEYLER GERÇEKLEŞTİRECEK

Uzay istasyonunda 5 ay kadar görev yapacak yeni astronot ekibi, yörüngede uzay aracı dışı etkinlikler ve bilimsel deneyler gerçekleştirecek ve yeni teknolojileri deneyecek.

Çin’in üç modülden oluşan uzay istasyonunun inşası, 2021 yılının nisan ayından itibaren yapılan toplam 11 fırlatma misyonu neticesinde, geçen yılın sonunda tamamlanmıştı. Çin, bu yıl içinde bir insanlı uzay misyonu daha gerçekleştirmeyi planlıyor.

Yüzüklerin Efendisi: İki Kule filmi konusu nedir? Yüzüklerin Efendisi: İki Kule filmi oyuncuları kim?

Yüzüklerin Efendisi: İki Kule (The Lord Of The Rings: The Two Towers) filmi TLC ekranlarında izleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor. Filmseverler, Yüzüklerin Efendisi: İki Kule (The Lord Of The Rings: The Two Towers) filminin konusunu ve oyuncularının kimler olduğunu merak ediyor. Peki, Yüzüklerin Efendisi: İki Kule filmi konusu nedir? Yüzüklerin Efendisi: İki Kule filmi oyuncuları kim?

Yüzüklerin Efendisi: İki Kule (The Lord Of The Rings: The Two Towers) filminin yönetmen koltuğunda Peter Jackson otururken filmin senaryosunu Peter Jackson ve Philippa Boyens kaleme aldı. 20 Aralık 2002 yılında vizyona giren filmin konusu ve oyuncuları araştırılıyor. Peki, Yüzüklerin Efendisi: İki Kule filmi konusu nedir? Yüzüklerin Efendisi: İki Kule filmi oyuncuları kim? İşte ayrıntılar…

YÜZÜKLERİN EFENDİSİ: İKİ KULE FİLMİ KONUSU NEDİR?

İki kule, Emyn Muil tepelerinde başlar. Yollarını kaybetmiş Hobbitler Frodo ve Sam, esrarengiz Gollum’un kendilerini takip ettiğini farkederler ve onu kıskıvrak yakalarlar. Bir zamanlar bir Hobbit olan ve beş yüz yıl sahip olduğu Yüzük tarafından bozulup bir yaratığa dönüştürülen Gollum, kendisini serbest bırakmaları karşılığında, Hobbitleri Mordor’un Kara Kapıları’na götürmeye söz verir. Sam, bu yeni yol arkadaşına güvenmemektedir. Frodo ise bir zamanlar kendisi gibi bu yüzüğü taşıyan Gollum’a acımaktadır. Frodo başka şansı kalmadığı için Gollum’u izler.

YÜZÜKLERİN EFENDİSİ: İKİ KULE FİLMİ OYUNCULARI KİM?

Elijah Wood – Frodo Baggins

Sean Astin – Samwise Gamgee

Viggo Mortensen – Aragorn

Ian McKellen – Gandalf

Christopher Lee – Saruman

Orlando Bloom – Legolas

Liv Tyler – Arwen

Cate Blanchett – Galadriel

Hugo Weaving – Elrond

Bernard Hill – King Theoden of Rohan

Miranda Otto – Eowyn of Rohan

Karl Urban – Eomer

Brad Dourif – Grima

David Wenham – Faramir

Andy Serkis – Gollum/Smeagol

Bruce Hopkins – Gamelin

Sean Bean – Boromir

Peter Jackson – Guard of the Abyss of Helm

Billy Boyd – Pregrin

Dominic Monaghan – Meriadock

John Noble – Denethor

John Rhys Davies – Gimli

YÜZÜKLERİN EFENDİSİ: İKİ KULE FİLMİ IMDb PUANI KAÇ?

Yüzüklerin Efendisi: İki Kule (The Lord Of The Rings: The Two Towers) filminin IMDb puanı 10 üzerinden 8.8 olarak belirlenmiştir.