PrizmaBetGüncelGirişAdresiHızlıveGüvenilirErişim!

WhatsApp yeni bir grup görüşmesi özelliğini test ediyor

WhatsApp’ın son beta sürümünde test ettiği yeni özelliği, doğrudan grup sohbetlerinde arama bağlantısı oluşturmanıza olanak tanıyor.

WhatsApp, Android beta uygulamasına grup aramaları için kullanışlı olacak yeni bir özellik ekledi. Yeni özellik, kullanıcıların doğrudan grup sohbetlerinden bir arama bağlantısı oluşturmasına imkan tanıyor ve 2.24.19.14 sürümüyle kullanıma sunuldu.

Şu anda, grup sohbetleri içinde sesli veya görüntülü aramalar için bir bağlantı oluşturmak üzere Aramalar sekmesine gitmeniz gerekiyor. Ancak son Android beta sürümüyle beraber, doğrudan grup sohbetlerinden bir arama bağlantısı oluşturabileceksiniz ve bu da grup yöneticilerinin üyeleriyle sesli veya görüntülü aramalar aracılığıyla bağlantı kurmasını kolaylaştıracak.

Ayrıca bu güncellemeyle beraber, bir grup araması başlatmak için gruptaki herkesi arama ihtiyacı da ortadan kalkmış olacak. Sadece bir arama bağlantısı oluşturmanız ve bunu başkalarının katılması için grupta paylaşmanız, tüm üyelerin grup sohbeti içerisinde sadece bu bağlantıya dokunarak konuşmaya katılmasını sağlayacak.

WABetaInfo

WABetaInfo’nun bildirdiğine göre, bu özellik şimdilik yalnızca Google Play Beta programı aracılığıyla kullanılabilen WhatsApp Android beta uygulamasında yer alıyor. Ancak, WhatsApp başka özellikler üzerinde de çalışıyor.

Ayrıca WhatsApp’ın, kullanıcıların bir kişi veya grup sohbeti listesi oluşturmalarının ardından sohbetlerin en üstünde otomatik olarak özel bir filtre oluşturacak özel listeler özelliği üzerinde çalıştığı da söyleniyor. Bunların yanı sıra, kullanıcıların tüm okunmamış mesajları tek bir dokunuşla okunmuş olarak işaretlemesini sağlayan Hepsini okundu olarak işaretle” düğmesi de test aşamasında.

Apple’ın durmaya niyeti yok: Yeni bir tanıtım etkinliği daha geliyor

Apple, henüz gerçekleştirdiği ve iPhone 16 serisini tanıttığı “It’s Glowtime” etkinliği ile yetinecek gibi görünmüyor. Çok kısa bir süre sonra yeni bir tanıtım etkinliği ile karşılaşırsanız sakın şaşırmayın.

Bloomberg’den Mark Gurman, dün gerçekleşen iPhone 16 etkinliğinin ardından, Apple’ın M4 Mac’ler ve yeni iPad’ler için bir etkinlik daha planladığını iddia ediyor. Yeni M4 Mac’lerin Ekim veya Kasım aylarında düzenlenecek, yeni bir etkinlikte tanıtılması söz konusu olabilir.

Gurman’ın “It’s Glowtime” etkinliğinden hemen önce belirttiğine göre Apple, güncellenmiş bir mini versiyon da dahil olmak üzere yeni iPad modelleri üzerinde çalışıyor. Şirket kısa bir süre önce yeni M4 iPad Pro ve M2 iPad Air’ı piyasaya sürdüğü için, Cupertino’nun temel iPad 10 modelini ve iPad mini’yi güncellemesi muhtemel olabilir.

Yeni iPad’lerde büyük değişiklikler beklenmiyor olsa da, muhtemelen Apple’ın daha iyi bir çip ekleyeceği tahmin edilebilir. Ayrıca Gurman, kısa bir süre önce şirketin giriş seviyesi iPad için daha ucuz bir Magic Keyboard üzerinde çalıştığını, ancak bu aksesuarın önümüzdeki yılın başlarında piyasaya sürülmesi beklendiğini bildirmişti.

Apple’ın iPad mini’ye bir M çipi ekleyebileceğine dair söylentiler var, bu nedenle tabletin Apple Intelligence’ı çalıştırması bekleniyor. Ancak, Cupertinolu devin iPad mini’ye bu yeni teknolojiyi getirip getirmeyeceği şimdilik kesin değil.

Gurman, Ekim etkinliği hakkında yazarken, Apple’ın M4 çipli yeni bir MacBook Pro, Mac mini ve iMac tanıtmayı planladığını söylüyor. Ayrıca analist, bu ürünlerin yanı sıra Apple’ın önümüzdeki yılın başlarında sunulması beklenen yeni AirPods Pro 3 ve iPhone SE 4 üzerinde çalışmaya devam edeceğini de bildiriyor.

Yapay zekaya sordular: Avengers filmi 90’lı yıllarda çekilseydi nasıl olurdu?

Yapay zeka meraklıları, günümüzün popüler filmlerinden Avengers’ın 90’lı yıllarda çekilse nasıl görüneceğine dair bir çalışma yaptı. Bakın 90’ların Avengers’ı nasıl bir film olacakmış?

Robert Downey Jr.’ın yeni Avengers filmine kötü adam olarak dönmesini beklerken, mutlaka görmeniz gereken hayran yapımı içerikler de ortaya çıkıyor. Bir Avangers hayranı, yapay zekaya filmin 90’larda çekilmesi halinde, dönemin ünlü oyuncularıyla nasıl görüneceğini yapay zekaya sordu.

Ortaya çıkan mini videoda ise bu ilginç fanteziye şahit olabiliyoruz. Aşağıda seyredeceğiniz gibi yapay zeka videosunda 90’lı yılların ünlü oyuncuları yer alırken aynı kişi, 80’ler ve 2000’ler için de Avengers takımları yarattı. Nick Furry’i ise elbette Clint Eastwood oynuyordu.

Z kuşağı soruyor: Burt Reynolds da kim?

Bu filmde Kaptan Amerika’yı daha genç bir Tom Cruise canlandırırken, Demir Adam rolünü Burt Reynolds üstleniyor. Michael J. Fox Örümcek Adam’ı, Arnold Schwarzenegger ise Thor’u canlandırıyor.

Daha da iyisi var. Ay Şövalyesi rolünde Al Pacino, Vision rolünde Christopher Walken ve Kaptan Marvel rolünde Meryl Streep var.

İşte yapay zekaya göre 90’ların Avangers takımı…

Elon Musk, Mars’a taşıyacağı ilk insanlar için tarih verdi

Elon Musk, SpaceX’in Mars planları hakkında uzun zaman sonra ilk kez açıklama yaptı, Mars’a taşıyacağı ilk insanlar için merakla beklenen tarihi verdi.

Elon Musk’ın Mars’ta koloni kurma planı hakkında en son konuşmasının üzerinden oldukça uzun bir zaman geçti. Ve şimdi Musk, bir kez daha bu konuyu gündeme getirmenin zamanı geldiğine karar vermiş gibi gözüküyor.

Elon Musk, Mars’a gönderilecek ilk Starship’lerin, Dünya ile Mars arasındaki yaklaşık iki yılda bir gerçekleşen minimum enerji gerektiren zaman aralığı sırasında, iki yıl sonra fırlatılacağını duyurdu. Bu en düşük enerjili yolcuk fırsatlarının en yakını önümüzdeki Ekim ayında başlıyor.

Musk’ın yaptığı açıklama şu şekilde: “Bunlar, Mars’a sağlam inişin güvenilirliğini test etmek için mürettebatsız olacak. Bu inişler iyi giderse, Mars’a ilk insanlı uçuşlar 4 yıl içinde gerçekleşecek. Bunun sonrasında uçuş hızı, yaklaşık 20 yıl içinde kendi kendine yetebilen bir şehir inşa etme hedefiyle katlanarak artacak. Çok gezegenli olmak, bilincin olası ömrünü büyük ölçüde artıracak çünkü artık tüm yumurtalarımız, kelimenin tam anlamıyla ve mecazi olarak, tek bir gezegende olmayacak.

En büyük sorun maliyet

SpaceX’in kurucusu ve CEO’su, insanlığı birden fazla gezegene yayma amacına ulaşmanın temel olarak Mars’a taşınan ton başına oluşan maliyet sorunu olduğunu düşünüyor. Şu anda Mars yüzeyine bir tonluk faydalı yük taşımanın maliyeti yaklaşık olarak bir milyar dolar olarak ölçülüyor. Mars’ta kendine yetebilen bir şehir kurabilmemiz için bu maliyetin ton başına 100.000 dolar gibi bir seviyeye kadar iyileştirilmesi, yani teknolojinin 10.000 kat daha iyi olması gerekiyor. Musk bunu “oldukça zor, ancak imkansız değil” şeklinde tanımlıyor.

SpaceX şu anda Starship’in beşinci uçuşuna hazırlanıyor. Geçtiğimiz Haziran ayındaki test görevi (ITF-4) büyük bir başarıydı ve hem Starship hem de Super Heavy (Süper Ağır) güçlendirici ilk kez dikey olarak iniş yaptı.

280 sahte uygulama kripto paralarınızı çalmak için çalışıyor

Güvenlik araştırmacıları, bazı Android uygulamalarının asıl amacının kripto para hırsızlığı olduğunu ortaya çıkardı. Üstelik bu şekilde çalışan 280 hırsız uygulama tespit ettiler.

McAfee’deki araştırmacılar dolandırıcıların kripto para cüzdanlarına erişmek için kullandıkları 280 sahte Android uygulaması keşfetti.

Araştırmacıların belirttiği gibi, kripto para cüzdanı sahipleri genellikle kilitlenmeleri durumunda hesaplarını kurtarmak için kullanabilecekleri anımsatıcı ifadeler alırlar. Bunlar genellikle 12 ila 24 kelimeden oluşur ve ekran görüntüsünü almak nadir değildir.

McAfee’nin Mobil Araştırma Ekibi tarafından tespit edilen verilere göre, sahte Android uygulamaları, telefonları bu ifadeleri içerebilecek görüntüler için tarıyor ve kripto para cüzdanlarının şifrelerini içeren ekran görüntüleri veya mesajlar/metinler yakaladıklarında bunu hemen uygulamanın sahibi olan hacker’a bildiriyorlar.

McAfee araştırmacıları, kötü amaçlı yazılımın kendisini bankacılık, devlet, yayın ve yardımcı program uygulamaları olarak gizlediğini söylüyor. Dolandırıcılar bu uygulamaları, yasal görünen aldatıcı web sitelerine bağlantılar içeren mesajlar veya sosyal medya reklamlarıyla yayıyor.

Kurbanlar merak edip bu linklere ulaştığında ise telefonlarına bu sahte uygulamaları indirmeye ikna ediyorlar. Elbette araştırmacılar sadece 280 uygulama tespit etmişler ancak bu uygulamalar çok farklı işlevler için de çalışıyor olabilir. Saygınlığından ve kurumsallığından emin olmadığınız her geliştirici potansiyel bir hacker olarak telefonunuza sızabilir, sadece kripto cüzdan bilgilerinize değil, tüm bilgilerinize ulaşabilir.

Sahte uygulamalar ne yapıyor?

Bu uygulamaların sıkılıkla eriştiği kaynaklar ise şunlar:

  • Kişiler: Kötü amaçlı yazılım kullanıcının tüm kişi listesini çeker, bu da daha fazla aldatıcı uygulama için veya kötü amaçlı yazılımı daha da yaymak için kullanılabilir.
  • SMS Mesajları: İki faktörlü kimlik doğrulama için kullanılan özel kodları veya diğer önemli bilgileri içerebilecek tüm gelen SMS mesajlarını yakalar ve gönderir.
  • Fotoğraflar: Uygulama, cihazda depolanan tüm görüntüleri saldırganların sunucusuna yükler. Bunlar kişisel fotoğraflar veya diğer hassas görüntüler olabilir.
  • Cihaz Bilgileri: İşletim sistemi sürümü ve telefon numaraları gibi cihazın kendisiyle ilgili ayrıntıları toplar. Bu bilgiler saldırganların kötü niyetli faaliyetlerini daha etkili olacak şekilde özelleştirmelerine yardımcı olur.

Kedilerin kulaklarında neden fazladan bir kıvrım var?

Kedilerin kulaklarına dikkatli bakarsanız, fazladan bir kıvrıma sahip olduklarını mutlaka fark edeceksiniz. Peki, Henry Cebi olarak adlandırılan bu kıvrım neden var ve kedilerin ne işine yarıyor?

Aniden durup bizim göremediğimiz şeyleri izleyerek çevrelerindeki insanları endişelendirmeleri gibi tuhaf davranışları ve insanlar tarafından aktif olarak evcilleştirilmemelerine rağmen bir gün yanımızda yaşamaya karar vermeleri gibi, kedilerin pek çok garip özelliği vardır. Bu özelliklerden biri de, kulaklarındaki garip kıvrımlar olabilir. Peki kedilerin kulaklarında neden böyle sıra dışı bir oluşum var?

Henry Cebi

Bir kedinin kulaklarının üçgen şekline kulak kepçesi denir ve kulak kepçesinin dışındaki küçük kıvrıma (veya cebe) Henry Cebi denir. Bu kıvrımın teknik terimi kutanöz marjinal kesedir ve aslında, köpekler ve yarasalar da dahil olmak üzere pek çok hayvan türü bu tuhaf kıvrımlara sahiptir.

“Henry Cebi” tanımına dair bilinen en eski referans 1971 tarihli bir arşivde yer alıyor, ancak bu terimin nereden geldiğine dair sahip olduğumuz bilgi büyük oranda bu noktada sona eriyor.

Hartpury Üniversitesi’nde hayvan sağlığı alanında öğretim görevlisi olan Dr. Bozena Zaleska, Kinship ile yaptığı görüşmede “Bunun elektromanyetizma ve ses dalgaları üzerine çalışan Joseph Henry’den geldiği öne sürüldü, bu yüzden onu onurlandırmanın güzel bir yolu olabilir” dedi. Ancak ismin kökeni sadece tahminlerden oluşuyor.

Joseph Henry ile bu bağlantı, yine tamamen varsayımsal olan kutanöz marjinal kesenin iddia edilen kullanımından kaynaklanıyor. Bu keselerin neden var olduğu tam olarak bilinmiyor, ancak herhangi bir kanıt henüz bulunmamış olsa da, genel olarak hayvanların işitmesini iyileştirdikleri düşünülüyor.

Teorilerden biri, bu ekstra deri parçasının kulağın daha iyi hareket etmesini sağlayabileceğini öneriyor. Kulaklarında 32 kas bulunan kediler, seslerin kaynağını bulmaya yardımcı olmak için kulaklarını birbirlerinden bağımsız olarak döndürebilir ve diğer kedilerle (ve insanlarla) iletişim kurmak için kulak hareketlerini kullanabilir, bu nedenle ekstra hareket yeteneğine sahip olmaları faydalıdır. Ayrıca sesleri yükseltmek ve hem yüksek hem de düşük perdeli seslerin algılanmasına yardımcı oldukları da düşünülüyor.

Kedilerin akıl almaz duyma yeteneği

Kediler, 48 Hz ile 85 kHz aralığındaki ses dalgalarını duyma yetenekleriyle memeliler arasında en geniş işitme aralıklarından birine sahiptir. Kutanöz marjinal kesenin, cebin duvarlarında daha düşük perdeli sesleri sektirerek ses dalgalarının kulağa girmesi için geçen zamanı arttırması sayesinde daha yüksek perdeli seslerin algılanmasına yardımcı olduğuna inanılıyor.

Kutanöz marjinal kesenin körelmiş olması ve modern türlerde artık bir amaca hizmet etmemesi de mümkün. Ancak etkileyici işitme yeteneklerine sahip birçok türde görüldüğü için, işitme yeteneğine bir katkısı olduğu düşünülüyor.

Samsung Galaxy S25 Ultra’nın boyutları ortaya çıktı

Samsung Galaxy S25 Ultra’yı merak edenler için şirket içinden telefonun boyut verileri sızdırıldı. Peki yeni Samsung Galaxy S25 Ultra ne kadar kalın olacak?

Samsung Galaxy S25 serisi önümüzdeki yılın başına kadar piyasaya çıkmayacak, ancak Galaxy S25 Ultra modelinin tam boyutları Ice Universe tarafından şimdiden medyaya sızdırıldı.

Cihazın boyutları,162.8 mm x 77.6 mm x 8.2 mm olarak vurgulanıyor. Karşılaştırma yapmak gerekirse, Ocak 24’te piyasaya sürülen Samsung Galaxy S2024 Ultra 162.3 mm x 79 mm x 8.6 mm boyutlarına sahipti. Bu rakamlar doğruysa, yeni Ultra modeli, selefinden daha ince olacak. Ayrıca, çok fazla olmasa da mevcut modelden daha uzun olacak gibi görünüyor.

Galaxy S25 Ultra’nın inceliği hakkında ilk sızan bilgi bu değil. Önceki bir sızıntıda telefonun en yüksek profilli iki rakibi olan Pixel 9 Pro XL ve yakında çıkacak olan iPhone 16 Pro Max’ten hem daha ince hem de daha hafif olacağı söylenmişti.

Yuvarlık köşeli eski Samsung telefonlar geri dönüyor

Boyutlardaki değişimin bir nedeni, telefonun daha yuvarlak bir görünüme geri döneceği söylentileri olabilir. Galaxy S24 Ultra’nın ekranı düz kenarlara sahip ve yeni telefonda bu tasarımın terk edilmesi bekleniyor.

Samsung Galaxy S25 Ultra’nın ekran boyutunda da çok küçük bir artış bekliyoruz: Galaxy S24 Ultra köşeden köşeye 6,8 inçlik bir ekrana sahipken, 6,86 inç’e çıkacağı söyleniyor.

Kulağımıza gelen bir başka söylenti de RAM’in 16GB’a kadar artırılacağı yönünde, ancak pil kapasitesi ve şarj hızı gibi diğer özelliklerin mevcut modelle aynı olacağı düşünülüyor. Telefonun Ocak ayında görücüye çıkması bekleniyor.

Düşünceleri konuşmaya çeviren yeni teknoloji geliyor

Yeni bir araştırma, ALS hastalarına konuşma yeteneğini geri kazandırabilir. Bilim insanları düşünceleri konuşmaya çeviren bir beyin-bilgisayar arayüzü geliştirdi.

UC Davis araştırmacılarının geliştirdiği yeni bir arayüz, düşüncelerinizi doğru bir şekilde okuyabiliyor ve onları konuşmaya dönüştürebiliyor. Bu yeni beyinden – konuşmaya teknolojisi, ALS gibi konuşma engelli kişilerin yeniden konuşmasına yardımcı olabilir.

New England Journal of Medicine’de yayınlan yeni bir çalışma, teknolojinin gösterimini yapıyor ve bir bireyin çalışmaya katılımının teknolojinin hayata geçirilmesine nasıl yardımcı olduğunu özetliyor.

Çalışmaya katılan Casey Harrell, çalışmaya katılmadan beş yıl önce Lou Gehrig Hastalığı olarak da bilinen amiyotrofik lateral skleroz (ALS) belirtileri göstermeye başladı. Hastalığın vücudu üzerindeki etkisi nedeniyle Harrell kısa sürede ailesiyle, arkadaşlarıyla ve etrafındakilerle etkili bir şekilde iletişim kuramaz hale geldi.

Ortalama bir insan, konuşarak dakikada yaklaşık 160 kelime iletebilir. Ancak ALS sebebiyle Harrell, konuşması sırasında ortalama olarak dakikada yalnızca yaklaşık 5-6 doğru kelime söyleyebiliyordu. Yeni beyinden – konuşmaya teknolojisinin beynine yerleştirilmesinin ardından Harrell’in iletişim kurma yeteneği büyük ölçüde ve büyük bir doğrulukla gelişti.

Paylaşılan video, tüm sistemin çalışmasını etkili bir şekilde gösteriyor. Hem videoda hem de çalışmada gösterilen sonuçlara göre deney oldukça başarılı oldu ve bu tür bir teknoloji, ALS ve insan konuşmasını etkileyen diğer hastalıklarla mücadele etmek zorunda kalan kişiler için adeta bir devrim anlamına gelebilir.

Harrell, yeni beyin – konuşma teknolojisini test eden ilk kişi olmasına rağmen, sonuçlar ileriye doğru son derece umut verici gözüküyor. Prosedür, ALS ve benzeri hastalıklarla uğraşan hastalar için daha geniş çapta kullanılabilir hale getirilebilir gibi gözüküyor.

Tesla’dan “Tam Otonom Sürüş” müjdesi

Tesla, araçlarına tam otonom sürüş özelliklerini ne zaman tam olarak kullanabileceği konusunda tüm Tesla sahiplerinin beklediği açıklamayı yaptı.

Tesla tarafından yapılan bir açıklamada, 2024’ün kalan ayları ve 2025’in başları için yol haritası açıklandı. Buna göre, her bölgenin düzenleyicilerinden uygunluk onayı alınabilirse, Tam Otonom Sürüş önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde Avrupa ve Çin’de aktif hale gelecek.

Elon Musk da, daha önce yaptığı bir paylaşımda yıl sonuna kadar düzenleyici onaylarını almayı beklediğini söylemişti. Wall Street Journal, Nisan ayında Çin’deki yetkililerin Tesla’nın Tam Otonom Sürüş (FSD) yazılımının ülkelerinde piyasaya sürülmesini geçici olarak onayladığını bildirdi. Şirketin şu anda Avrupa Birliği düzenleyicileriyle ilgili durumu tam olarak net değil.

Ayrıca otomobil üreticisi, Autopark özelliğiyle birlikte bu ay içerisinde Cybertruck için Tam Otonom Sürüş özelliğinin de mevcut olacağını açıkladı. Tesla, ekim ayında FSD’ye parktan çıkma, park etme ve geri gitme işlevlerini de ekliyor.

FSD yazılımı ücretsiz değil ve alıcılar, yarı otonom sürücü yardım özelliklerinin kilidini açabilmek için ödeme yapmak zorunda kalacak. ABD’de Tesla sahiplerinin yazılımı edinmek için 8.000 dolar ödemesi gerekiyor ve ayrıca özelliğin denetlenen sürümü için aylık 99 dolarlık bir aboneliği de tercih edebiliyorlar.

Sony PlayStation 5 Pro resmi olarak tanıtıldı, fiyatı belli oldu

Sony, uzun zamandır sayısız söylenti ve sızıntıya konu olan yeni, güçlendirilmiş PS5 modelini, yani PlayStation 5 Pro’yu resmi olarak tanıttı. Peki PS5 Pro ne zaman satışa çıkacak, fiyatı ne kadar olacak?

Sony, PlayStation 5 Pro konsolunu resmi olarak tanıttı ve teknik özellikler, tasarım ve yetenekler gibi bir dizi özelliği açıkladı. Konsol hakkında uzun süredir yoğun söylentiler vardı.

PS5 Pro, temel modelden önemli ölçüde daha güçlü görünüyor ve sunumu yapan Mark Cerny de, PS5 neslinin yolculuğunun artık çok daha güçlü bir modelle devam edeceğini söylüyor. Sunum sırasında PS5 Pro’nun tasarımı net bir şekilde sergilendi.

Sony, PS5 Pro’nun çıkış tarihi ve fiyatlarını da duyurdu. Buna göre konsol bu yıl 7 Kasım’da satışa çıkacak. Ön siparişler 26 Eylül’de başlayacak. Fiyat ise 699.99 dolar olarak belirlenmiş.

Sony’ye göre GPU, “%67 daha fazla İşlem Birimi” ve %28 daha hızlı bellek ile önemli ölçüde yükseltiliyor. Bu da ortalama %45 daha hızlı işleme anlamına geliyor. SSD de bir yükseltme alıyor ve artık 2TB dahili depolama alanı sunacak.

Tanıtımı izlemediyseniz, aşağıdaki videoya göz atabilirsiniz.