Prizmabet

Kripto paralar toparlanmaya çalışırken toplam piyasa değeri yeniden 3,33 trilyon doların üzerine çıktı

Bitcoin yeni günde 96.687 dolar, Ethereum 3.449 dolar seviyesinden işlem görüyor. Kripto para piyasasının toplam değeri 3,33 trilyon dolar…

Bitcoin yeni günde 96.687 dolar, Ethereum 3.449 dolar seviyesinden işlem görüyor. Kripto para piyasasının toplam değeri 3,33 trilyon dolar. Bitcoin’in piyasa değeri 1,91 trilyon dolar, Ethereum’un piyasa değeri 415 milyar dolar.

CoinTR Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan bültende kripto para sektöründeki önemli gelişmeler ele alınıyor. Bitcoin vadeli işlemler fonlama oranı 2025’in temkinli bir iyimserlikle başladığını gösteriyor.

Bitcoin, 96.000 dolar seviyesinin üzerinde tutunmaya devam ediyor. Analistler, bu yaklaşımı, yatırımcıların Donald Trump’ın 20 Ocak’taki başkanlık yemin töreni gibi piyasayı hareketlendirebilecek olaylar öncesindeki temkinli duruşuna bağlıyor. Coinglass verilerine göre, Bitcoin perpetual futures fonlama oranı %0,01 seviyesinde bulunuyor. Bu rakam bir haftanın en yüksek oranı olsa da hâlâ nötr aralıkta yer alıyor. Son 24 saatte kripto para piyasasında merkezi borsalarda 130 milyon doların üzerinde short pozisyon likidasyonu yaşandı. Bunun 35 milyon doları Bitcoin’den, 15 milyon doları ise Ethereum’dan geldi. Yatırımcıların büyük riskler almaktan kaçınması, ticaret hacimlerinin azalması ve kısa pozisyonlara yönelik likidasyonların artması, piyasadaki genel temkinli durumu yansıtıyor. Öte yandan, kripto piyasasında yeni trendler de öne çıkıyor. Yapay zeka (AI) ile entegre edilmiş token’lar, portföy yönetimi ve merkeziyetsiz finans optimizasyonu gibi yenilikçi kullanım alanlarıyla yatırımcıların ilgisini çekiyor. O.xyz kurucusu Ahmad Shadid, yapay zeka ajanlarının blockchain işlemlerinde önemli bir rol üstlenebileceğini belirterek bu alanda büyümenin süreceğini ifade etti. Dragonfly Managing Partner Haseeb Qureshi ise AI-token çılgınlığının 2025’te sektöre damga vuracağını, ancak zamanla bu yeniliğin etkisinin azalacağını öngördü. Altcoin piyasasında ise 2024’ün volatil kapanışının ardından bir toparlanma gözlemleniyor. Steno Research, Ethereum’un 2025’te Bitcoin’den daha iyi performans gösterebileceğini ve ETH/BTC oranının 0.035’ten 0.06’ya çıkabileceğini öngörüyor. Galaxy Research ise Ethereum’un bu yıl 6.000 dolar seviyesini görebileceğini ve tüm zamanların en yüksek seviyesini tekrar yakalayabileceğini belirtti.

BlackRock’ın spot Bitcoin ETF’i, lansmanından bu yana en büyük günlük net çıkışı kaydetti

BlackRock’ın iShares Bitcoin Trust ETF’i (IBIT), dün gerçekleşen 332,6 milyon dolarlık net çıkış, fonun geçen yılki lansmanından bu yana kaydedilen en büyük günlük çıkış olarak dikkat çekti. Bu rakam, Noel Arifesi’nde görülen 188,7 milyon dolarlık net çıkış rekorunu geride bıraktı. IBIT, Aralık ayında Bitcoin’in 108.135 dolarlık tarihi zirvesine ulaşmasından önce önemli net girişler kaydetmişti, ancak son haftalarda günlük girişler açısından performansında düşüş görüldü. Buna rağmen, IBIT toplamda 36,9 milyar dolarlık net giriş ve 53,5 milyar dolarlık net varlık ile en büyük spot Bitcoin ETF’i olmayı sürdürüyor. Bitwise’ın BITB fonu 48,3 milyon dolarlık net giriş alırken, Fidelity’nin FBTC fonu 36,2 milyon dolar giriş bildirdi. Ark Invest ve 21Shares’in ARKB, VanEck’in HODL ve Grayscale Mini Bitcoin Trust da net girişler kaydetti. Grayscale’in GBTC fonu ise 23,1 milyon dolarlık net çıkış yaşadı. ABD’deki spot Bitcoin ETF’leri dün toplamda 242,3 milyon dolarlık net çıkış ve 3,24 milyar dolarlık işlem hacmi kaydetti. Ayrıca, ABD’deki spot Ethereum ETF’leri aynı gün 77,5 milyon dolarlık toplam net çıkış bildirdi. Çıkışların başını 56,1 milyon dolarlık kayıpla Bitwise’ın ETHW fonu çekerken, Grayscale’in ETHE fonu 21,4 milyon dolarlık çıkış gördü. Ether fonlarının toplam işlem hacmi ise bir önceki gün 313,1 milyon dolardan 397,2 milyon dolara yükseldi ve toplamda 2,58 milyar dolarlık net girişe ulaştı.

XRP, Trump’ın yemin töreni öncesi %12’ye varan artışla 2,40 dolar direncini aştı

XRP, 1 Ocak 2025’te %11,92’lik bir artışla 2 Aralık’tan bu yana en büyük günlük yükselişini kaydetti. Fiyat, iki haftadır destek olarak test ettiği 2 dolar seviyesini aşarak 2,40 dolardaki önemli direncin üzerine çıktı. Bu yükseliş, Ripple’ın 500 milyon XRP’yi escrow hesabından bir başka Ripple cüzdanına taşıdığı 1 milyar dolar değerindeki büyük bir işlemle desteklendi. İşlem notunda Donald Trump’ın 20 Ocak’taki başkanlık yemin törenine atıfta bulunulması da piyasa ilgisini artırdı. XRP vadeli işlem piyasası da 2025’in ilk gününde pozitif bir görünüm sergiledi. Açık pozisyonlar (OI), Aralık’ta %54 düşüş yaşadıktan sonra son iki günde %25 artarak 2,37 milyar dolara yükseldi. Bu, çoğunlukla long (alım) pozisyonların açıldığını gösteriyor. Ayrıca, son 24 saatte 15 milyon doların üzerinde short (satış) pozisyon likidite oldu. Borsalardaki XRP rezervlerinin Aralık sonu itibarıyla azalması yatırımcıların 2 dolarlık düzeltmeyi bir alım fırsatı olarak değerlendirdiğine işaret ediyor.

Teknik Analiz

BTCUSDT

Bitcoin, 94.248 seviyesini aştıktan sonra 97.800 dolara kadar bir yükseliş gerçekleştirdi ancak 97.287 bölgesinin üzerinde kalıcılık sağlayamayarak 96.400 dolara kadar geri çekildi. Teknik analiz hazırlanırken 96.681 dolar seviyesinde işlem gören Bitcoin, 96.000 dolardaki aralığın orta noktasını koruyabilirse, 97.287 doların üzerinde kalıcılık sağlamak amacıyla yeniden bir yükseliş hareketi başlatabilir. Bu seviyenin üzerinde bir kapanış gerçekleşirse, yükselişin 99.600 dolardaki kritik direnç bölgesine kadar devam etmesi beklenebilir. Bu seviyenin hacimli bir mumla aşılması durumunda ise yükselişin 102.000 dolara kadar sürmesi mümkün görünüyor. Ancak Bitcoin, 96.000 dolar desteğini kaybeder ve 94.248 dolardaki destek noktasında da tutunamazsa, fiyatın 92.225 dolara kadar geri çekilme riski bulunuyor.

ETHUSDT

Ethereum, 3.370 doları aştıktan sonra 3.503 dolardaki direnç noktasına kadar yükseldi. Ancak bu dirençte karşılaştığı satış baskısıyla 3.421 dolara kadar bir geri çekilme yaşadı. Teknik analiz hazırlanırken 3.447 dolar civarında işlem gören Ethereum, mevcut konumunu korumayı başarırsa 3.503 dolardaki direnci aşmak için yeni bir yukarı hareket başlatabilir. Bu direnç aşıldığında, fiyatın 3.560 dolara kadar yükselmesi beklenebilir. Bu bölgede güçlü bir kırılım yaşanırsa, yükselişin 3.800 dolara kadar devam etmesi olasıdır. Öte yandan, Ethereum 3.430 dolardaki desteği kaybederse fiyat 3.370 dolar bandına kadar geri çekilebilir. Bu desteğin altında kalıcı bir hareket yaşanırsa düşüşün 3.304 dolara kadar derinleşmesi muhtemeldir.

SOLUSD

Solana, 194 doları aşarak 202 dolardaki direnç alanını da geride bıraktı ve 210 dolara kadar yükseldi. Teknik analiz hazırlanırken 208 dolar civarında işlem gören Solana, mevcut momentumunu koruyabilir ve 212 dolardaki direnç noktasını aşabilirse, yükselişin 228 dolara kadar devam etmesi beklenebilir. Bu seviyede güçlü bir kırılım gerçekleşmesi durumunda ise fiyatın 246 dolara kadar yükselme potansiyeli bulunuyor. Ancak, Solana 202 doların altına düşerse, fiyatın 194 dolara kadar gerilemesi olasıdır. Bu destek noktası da korunamazsa, satış baskısının artmasıyla birlikte düşüş 189 dolara kadar derinleşebilir.

Öne Çıkan Altcoinler:

Cardano (ADA): Fiyatı $1,04 son 24 saatte %11,37 ve 7 günde %18,45 düşüş gösterdi. Piyasa değeri $36.334.719.994

Stellar (XLM): Fiyatı $0,4477 son 24 saatte %6,46 ve 7 günde %25,47 yükseliş gösterdi. Piyasa değeri $13.530.645.031

Fartcoin (FARTCOIN): Fiyatı $1,31 son 24 saatte %3,83 ve 7 günde %30,14 yükseliş gösterdi. Piyasa değeri $1.350.155.694

Gala (GALA): Fiyatı $0,0309 son 24 saatte %4,31 ve 7 günde %9,07 yükseliş gösterdi. Piyasa değeri $1.413.129.172

Yasal Uyarı

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

CoinTR

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Borsa İstanbul’da gong Armada Gıda için çaldı

Borsa İstanbul’da gong, 30 yılı aşkın köklü bir geçmişe ve deneyime sahip, Türkiye’nin en büyük sanayi ve ihracatçı şirketleri arasında yer alan Armada Gıda için çaldı

Türkiye’nin en büyük konvansiyonel ve organik gıda üreticileri ile ihracatçıları arasında yer alan Armada Gıda’nın 25-26-27 Aralık’ta yoğun ilgiyle gerçekleşen talep toplama sürecinden sonra sıra gong törenine geldi. Halka arzını yatırımcıların yoğun ilgisiyle tamamlayan Armada Gıda’nın payları bugün Borsa İstanbul Yıldız Pazar’da çalınan gong ile işlem görmeye başladı.

Borsa İstanbul’da gong, 30 yılı aşkın köklü bir geçmişe ve deneyime sahip, Türkiye’nin en büyük sanayi ve ihracatçı şirketleri arasında yer alan Armada Gıda için çaldı. Global Menkul Değerler liderliğinde gerçekleşen halka arz sürecini yoğun ilgiyle tamamlayan şirket, 03 Ocak 2025 tarihi itibarıyla Borsa İstanbul Yıldız Pazar’da “ARMGD” koduyla işlem görmeye başladı.

Gong töreni, Borsa İstanbul A.Ş. Genel Müdürü Korkmaz Ergun, Armada Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Kalıpçı Sönmez, Armada Gıda Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sadettin Saygın Sönmez, Armada Gıda Yönetim Kurulu Üyeleri Zeki Sönmez, Mehmet Hayri Sönmez ve Hamiyet Sönmez, Armada Gıda Kurumsal Finansman Direktörü Biyanka Öztürk, Global Menkul Değerler Yönetim Kurulu Başkanı Erol Göker, Global Menkul Değerler Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Gülşeyma Doğançay, Global Menkul Değerler Kurumsal Finansman Direktörü Yiğit Engiz, Armada Gıda ailesi ve çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleşti.

Borsa İstanbul A.Ş. Genel Müdürü Korkmaz Ergun yaptığı konuşmasında “Armada Gıda, 30 yılı aşkın köklü geçmişi ve yenilikçi bakış açısıyla, bakliyat ve hububat sektöründe kıymetli bir yere sahiptir. Ayrıca satışlarının önemli bir kısmını oluşturan ihracatıyla ülkemiz ekonomisine değerli katkılar sağlamaktadır. Bugün gerçekleştirilen halka arzla birlikte, öz kaynak yapısını güçlendirecek, devam eden yatırımlarının finansmanını sağlayacaktır. Değerli misafirlerimiz, bu halka arzda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum, Armada Gıdaya Borsamız ailesine hoş geldiniz diyor, halka arzın sermaye piyasalarına hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.

“Armada Gıda’yı global bir oyun kurucu haline getirmeyi hedefliyoruz”

1993’te aile şirketi olarak kurulan Armada Gıda’nın bugün bakliyat ve hububat ihracatında küresel bir oyuncu haline geldiğini vurgulayan Armada Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Kalıpçı Sönmez, Mersin’de 3 fabrikamızda, 11 üretim hattı, yaklaşık 725.000 ton/yıl ürün işleme ve 118.665 MT depolama kapasitesi ile konvansiyonel ve organik ürünlerin işlemesine devam ediyoruz. Almanya, İtalya, Mısır, Tunus ve Fransa başta olmak üzere toplamda 90’ın üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Yıllık gelirlerimizin yaklaşık yüzde 70’ini global pazarlar oluşturuyor. Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu ülkelerinde çok aktif, bölgesel önemli bir oyuncuyuz ve bu alanda lider olma vizyonuna sahibiz. Önümüzdeki dönemde Armada Gıda’yı global bir oyun kurucu haline getirmeyi hedefliyoruz. Biz yatırımda olan bir firmayız. Halka açılmamızdaki motivasyon, aritmetik olarak her sene yüzde 10-15 büyüyen hızımızı geometrik olarak büyütecek hale getirmeye çalışmamızdır. Yeni ortaklarımızdan aldığımız güçle yatırımlarımızı daha da perçinleyeceğiz. Yaklaşık 60 milyon dolarlık yatırım için çalışmalara başlamıştık. Ürün çeşitliliğimizi artıracak ve üretimimize katma değer sağlayacak üretim kampüsü niteliğindeki üçüncü fabrikamızı 2025 yılsonunda bitirmeyi hedefliyoruz. Kampüsümüz tamamlandığında toplam üretim kapasitemizi iki katının üzerine çıkarmayı öngörüyoruz. Bununla beraber Merkez Fabrikamızda yer alan bulgur işleme hattımızın da kapasitesini iki kat artıracak yatırımımızı en geç 2026 yılı içerisinde devreye almayı planlıyoruz. Kazakistan’da kurmayı planladığımız bakliyat işleme tesisi ile de yerli ve milli sermayeli bölgesel oyuncu olmayı istiyoruz. Hedefimiz yatırımlara, kurumsallığa ve karlılığa önem vererek, kazanarak ve yatırımcılarımıza kazandırarak, katkıda bulunarak ilerlemek. Yatırımlarımızı devreye alarak güçlü ve sürdürülebilir büyümemize devam etmeyi, ülkemize, sektörümüze, çalışanlarımıza ve yeni ortaklarımıza sağladığımız değeri artırmayı amaçlıyoruz. Armada Gıda’ya güvenen yüzbinlerce yeni ortağımıza teşekkür ederiz” dedi.

Forte Bilgi İletişim ‘Ay Yıldız Projesi’ kapsamında HAVELSAN ile 150 milyon TL’lik sözleşmede anlaştı

Forte, Ay Yıldız Projesi kapsamında, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Bulut Bilişim Sistemi Projesi için HAVELSAN ile anlaşma sağladı…

Borsa İstanbul’da işlem gören Forte Bilgi İletişim Teknolojileri ve Savunma Sanayi A.Ş. Türkiye’nin en önemli ve kritik projelerinden biri olan Ay Yıldız Projesi kapsamında, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Bulut Bilişim Sistemi Projesi için HAVELSAN ile anlaşma sağladı. Forte Bilgi İletişim Teknolojileri Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı açıklamada “Şirketimiz, Ay-Yıldız projesi kapsamında TSK Bulut Bilişim Sistemi Analiz ve Ön Tasarım Fazı (Faz-1) Dijital Dönüşüm Faaliyetleri Paketi ile Tek Etki Alanı Altyapısı Paketi işi için sözleşme imzalanması hususunda Havelsan ile anlaşma sağlamıştır. Sözleşme bedeli toplam KDV hariç 150 milyon 351 bin 600 TL. Sözleşme kapsamında ayrıca proje dönemi boyunca sözleşme bedeline ek olarak enflasyon farkı ödemesi de yapılacaktır” ifadeleri kullanıldı…

Forte Bilgi İletişim Teknolojileri ve Savunma Sanayi A.Ş., Türkiye’nin savunma sanayisindeki dijital dönüşümüne öncülük etmek amacıyla önemli bir adım daha attı. Şirket, Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri Komutanlıkları’nı tek bir çatı altında toplayan Ay Yıldız Projesi’ne yönelik bir anlaşma gerçekleştirdi. Bu proje, TSK’nın bilişim altyapısını yenileyerek müşterek bir yapı kurmayı hedefliyor. Anlaşma kapsamında, özel bulut bilişim altyapısı kurulacak, bilgi bütünleştirilecek ve iş süreçlerine uyumlu sistemler geliştirilecek. Proje, Türkiye’nin savunma teknolojileri alanında büyük bir adım olarak öne çıkıyor. Forte, HAVELSAN ile işbirliği yaparak TSK’nın stratejik ve taktiksel kabiliyetlerini artırmaya yönelik çalışmalarını sürdürecek.

Atilla Yeşilada feat. Çiço: Yatırım tercihleri ne? Her şeye rağmen BES mi yoksa borsa mı?

Atilla Yeşilada ve yayın ortağı Çico Mesele Ekonomi’ye 2025 tahminlerini anlatırken, 2024 başında yaptığı tahminler de kendisine hatırlatıldı. …

Atilla Yeşilada ve yayın ortağı Çico Mesele Ekonomi’ye 2025 tahminlerini anlatırken, 2024 başında yaptığı tahminler de kendisine hatırlatıldı. FÖŞ inatla Bitcoin diyor, Çin hisselerinden uzak durulmasını öneriyor. İçerde ise bir kaç TCMB faiz indirimine kadar TL mevduatın bileği bükülmez…

Bu videoyu tamamlayıcı olarak FÖŞ kanalında yayınlanan 2025 dünya ekonomisi öngörülerimi öneririm.

Keyifli seyirler

ANALİZ: Dış ticaret dengesi son çeyrekte bozuldu

Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre: 2024 yılının Aralık ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 44,7…

Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre: 2024 yılının Aralık ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 44,7 oranında artarak 8,8 milyar dolar seviyesinde kaydedilmiştir. 2024 yılı dış ticaret açığı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 22,7 oranında azalarak 82,2 milyar dolar seviyesinde gözlenmiştir.

Akbank Ekonomik Araştırmalar Ekibi veriyi şöyle yorumladı

Ticaret Bakanlığı’nın geçici verilerine göre, dış ticaret dengesi aralıkta 8,8 milyar $ açık verirken, 12 aylık birikimli dış ticaret açığı 82,2 milyar $’a yükseldi. 2024 yılında ihracat yıllık yüzde 2,5 artışla 261,9 milyar $, ithalat ise yıllık 4,9 azalışla 344,1 milyar $ olarak gerçekleşti. Böylelikle dış ticaret açığı geçen seneye kıyasla 24 milyar $ azalarak 82,2 milyar dolar oldu. Bu azalışın yaklaşık 17 milyar $’ı altın ve enerji ithalatındaki düşüşten kaynaklandı.

Dış ticaret açığı mevsimsellikten arındırılmış olarak bir önceki aya kıyasla iyileşti. İyileşme çekirdek dengeden, büyük oranda da ihracattaki artış kaynaklı geldi. Aralık ayında altın ithalatı 2 milyar $ ile son aylardaki gücünü korudu. Petrol fiyatlarındaki ılımlı seyre rağmen ise enerji ithalatı artmaya devam etti. Tüketim malları ithalatındaki artış devam etti.

Mücevherat hariç tüketim malı ithalatı aralık ayında tarihi en yüksek seviyesinde gerçekleşti. Bu durum reel değerlenmenin dış denge üzerindeki olumsuz etkisi anlamında öne çıkıyor.

Aralık ayı dış ticaret verileri ışığında 2024 yılı cari açığının 10 milyar $ civarında gerçekleşeceğine dair geçmiş tahminimizi koruyoruz. Reel değerlendirmenin sürmesi ve dış talepteki toparlanmanın kuvvetli olmayacak olması nedeniyle dış dengede ana eğilimin 2025’te bozulma yönünde olmasını bekliyoruz.

Bu çerçevede, 2025 yılında cari açığın da 20 milyar $’ın üzerine çıkmasını bekliyoruz.

2024’te Elektrikli Araç Satışlarında Büyük Artış: Hedefler Tutmadı, Ceza Kapıda!

2024 yılında elektrikli otomobil satışları rekor kırdı. 2024’te İngiltere’de elektrikli otomobiller, yeni satılan tüm otomobillerin %19,6’sını oluşturdu. Bu oran, hükümetin…

2024 yılında elektrikli otomobil satışları rekor kırdı.

2024’te İngiltere’de elektrikli otomobiller, yeni satılan tüm otomobillerin %19,6’sını oluşturdu. Bu oran, hükümetin %22’lik hedefinin altında kaldı. Hedefi tutturamayan üreticiler, eksik her bir araç için 15.000 sterlin ceza ödemek zorunda kalacak.

Üreticiler cezaları önlemek için büyük harcamalar yapıyor.

SMMT CEO’su Mike Hawes, indirimler için İngiltere’deki üreticilerin 4 milyar sterlin harcadığını ve bu durumun sürdürülemez olduğunu belirtti. 2025 yılında hedefin %28’e çıkarılmasının neredeyse imkansız olduğunu söyledi.

SMMT ve otomotiv endüstrisi hükümet müdahalesi istiyor.

Endüstri, teşviklerin artırılmasını ve hedeflerin yeniden gözden geçirilmesini talep ediyor. 2030’dan itibaren bazı benzinli ve dizel modellerin yasaklanmasını içeren danışma süreci devam ediyor.

KDV indirimi ve şarj altyapısının dengeli dağılımı talebi.

SMMT, KDV’nin %10’a indirilmesi ve şarj altyapısının ülke geneline dengeli dağıtılmasını talep ediyor.

Bu indirimin, bu dönemde ek olarak 250.000 elektrikli otomobil satışını artıracağı belirtiliyor. Ayrıca, kamuya açık elektrikli araç şarj istasyonlarındaki KDV’nin, evde şarj için mevcut olan %5’e indirilmesi yönünde de lobicilik yapılıyor.

Londra dışındaki bölgelerde satışların artması için daha fazla şarj noktası gerekliliği vurgulanıyor. Şarj altyapısının dengeli dağılımı da SMMT tarafından talep ediliyor. Mevcut durumda, tüm kamuya açık şarj noktalarının %44’ü Londra ve Güneydoğu bölgesinde bulunuyor. Londra’da kişi başına düşen şarj noktası sayısı, diğer bölgelerin iki katından fazla.

Mandateleri gerçekleştirmek için, Londra dışındaki bölgelerde de satışların artması gerekiyor; bu da şarj altyapısının bölgesel olarak eşitlenmesini zorunlu kılıyor.

Elektrikli otomobil satışları artıyor, ancak hedeflerin gerisinde.

2024 yılında yeni otomobil kayıtlarının %52’si benzinli, %6,3’ü dizel araçlardan oluştu. Hibrit ve plug-in hibrit modeller artış gösterdi. Ford Puma en çok satılan otomobil olurken, Tesla Model Y en çok satılan elektrikli otomobil oldu. 2025 yılı için hafif bir talep artışı ve %24’lük elektrikli otomobil satış oranı öngörülüyor.

Enerji Savaşları: Trump, İngiltere ve Kuzey Denizi’nin Geleceği

Trump, İngiltere’ye Kuzey Denizi’ni Açma Çağrısında Bulundu Donald Trump, Cuma günü yaptığı açıklamada Birleşik Krallık’a Kuzey Denizi’ni açma çağrısında bulundu.…

Trump, İngiltere’ye Kuzey Denizi’ni Açma Çağrısında Bulundu

Donald Trump, Cuma günü yaptığı açıklamada Birleşik Krallık’a Kuzey Denizi’ni açma çağrısında bulundu. Trump, İngiltere İşçi Partisi hükümetini enerji vergilendirme politikasında büyük bir hata yapmakla suçladı.

Apache’nin Kuzey Denizi Operasyonlarını Sonlandırması

Truth Social platformunda yapılan açıklamada Trump, “Birleşik Krallık büyük bir hata yapıyor. Kuzey Denizi’ni açın. Rüzgar türbinlerinden kurtulun!” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamalar, Amerikan petrol ve gaz üreticisi Apache’nin Kuzey Denizi’ndeki operasyonlarını 2029 yılı sonuna kadar durdurma planlarına yanıt olarak geldi.

Apache, Texas merkezli şirketin geçtiğimiz yıl Amerika Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) sunduğu dosyada, Birleşik Krallık’ın enerji kârları vergisi (Energy Profits Levy – EPL) nedeniyle Kuzey Denizi’ndeki üretimin ekonomik olmadığını belirtti.

İngiltere’nin Enerji Vergisi Artışı

Birleşik Krallık İşçi Partisi, geçen yıl Ekim ayında Kuzey Denizi’ndeki petrol ve gaz üreticileri için olağanüstü vergiyi %35’den %38’e yükseltme kararı aldı. Ayrıca, bu önlemin sona erme tarihinin Mart 2030’a kadar uzatılması planlandı.

Olağanüstü vergiden elde edilen gelirlerin, Birleşik Krallık’ın fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye geçişini desteklemek, enerji güvenliğini ve bağımsızlığını güçlendirmek amacıyla kullanılacağı açıklandı.

Büyük Enerji Şirketleri Yorum Yapmadı

Birleşik Krallık’ın Kuzey Denizi’ndeki en büyük üreticisi Harbour Energy ve petrol devi Shell, Trump’ın mesajına ilişkin yorum yapmaktan kaçındı. BP grubu da Amerikan gazetecilerin ulaşmaya çalıştığı mesajla ilgili yanıt vermedi.

Kuzey Denizi ve Rüzgar Enerjisi Potansiyeli

Kuzey Denizi, Birleşik Krallık için sürekli ve yüksek kapasiteli offshore rüzgar enerjisinin en önemli kaynaklarından biri olarak değerlendiriliyor. Birçok Avrupa ülkesi, bölgeyi Avrupa’nın en büyük “yeşil enerji merkezi”ne dönüştürmeyi hedefliyor.

Hızla büyüyen offshore rüzgar sektörü, maliyet artışları, tedarik zinciri kesintileri ve yüksek faiz oranları nedeniyle zorluklarla karşılaşıyor.

Enerji Karışımının Önemi

Offshore Enerjileri UK temsilcisi, Kuzey Denizi’nde petrol, gaz ve offshore rüzgar enerjisinin dahil olduğu çeşitli bir enerji karışımına ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Resmi açıklamada, “Birleşik Krallık’taki toplam enerji üretimi minimum seviyede olup, ülke enerji talebinin yaklaşık %40’ı petrol, gaz ve elektrik ithalatına bağımlı” denildi. Enerji tüketicilerini korumak ve uygun fiyatlarla güvenli enerji sağlamak için, Birleşik Krallık’ta mümkün olduğunca fazla enerji üretilmesinin en iyi yol olduğu ifade edildi.

Gelecek Beklentileri

Trump’ın açıklamaları, Birleşik Krallık’ın enerji politikalarının uluslararası yatırımcılar ve enerji şirketleri üzerindeki etkisini yeniden gündeme getirdi. Kuzey Denizi’nde devam eden üretimin ekonomik olup olmadığı konusu, hem yerel hem de küresel enerji piyasalarını yakından ilgilendiriyor. Offshore Enerjileri UK’nin belirttiği gibi, enerji çeşitliliğinin sağlanması, Birleşik Krallık’ın uzun vadeli enerji stratejisi için kritik öneme sahip görülüyor.

Morgan Stanley: TCMB’nin Ocak’ta 250 baz puan daha indirim yapmasını bekliyoruz

Morgan Stanley, Aralık’ta manşet enflasyonun beklentilerin altında gelmesi nedeniyle TCMB’nin Ocak ayında 250 baz puanlık bir indirim daha yapma yolunda…

Morgan Stanley, Aralık’ta manşet enflasyonun beklentilerin altında gelmesi nedeniyle TCMB’nin Ocak ayında 250 baz puanlık bir indirim daha yapma yolunda olduğunu düşündüklerini belirtti.

Banka değerlendirmesinde beklenenden iyi gelen Aralık ayı verisi ve kira dahil, yapışkan hizmetlerde önemli bir iyileşme gösterildiğini belirterek TCMB’ye 23 Ocak’ta 250 baz puanlık bir faiz indirimine daha devam etme konusunda güven vereceğini kaydetti.

Morgan Stanley, Ocak-Şubat aylarında aylık enflasyonun yükselmesini beklediklerini belirterek bununla birlikte, manşet enflasyonun Mart ayı itibariyle yıllık %38’e doğru düşüşünü sürdürmesini beklediklerini ifade etti.

Banka geçtiği notta “Sıkı parasal duruşun devam etmesiyle birlikte, yeni yıl ücret ve fiyat artışlarının ikinci tur etkilerini sınırlı tutacak ve bize göre TCMB’nin gerçekleşen ve beklenen enflasyondaki düşüşe paralel olarak reel faizleri ayarlamaya devam etmesine izin verecektir. Yıllık %26 enflasyon ve 2025 sonunda %28,5 politika faizi tahminlerimizi koruyoruz” değerlendirmesine yer verdi.

Çin Merkez Bankası İnovasyon ve Tüketim için Daha Fazla Destek Sözü Verdi

Çin Merkez Bankası, ekonomik büyümeyi canlandırma çabalarının bir parçası olarak teknoloji inovasyonu ve tüketimin canlandırılması için mali desteği artıracağını söyledi.…

Çin Merkez Bankası, ekonomik büyümeyi canlandırma çabalarının bir parçası olarak teknoloji inovasyonu ve tüketimin canlandırılması için mali desteği artıracağını söyledi. Çin Halk Bankası ayrıca sermaye piyasasını korumak için kurumsal düzenlemeleri keşfetme sözü verdi – potansiyel olarak borsaya likidite sağlamak için iki yeni aracın daha düzenli kullanımının sinyalini verdi.

Cumartesi günü merkez bankasının web sitesinde yayınlanan ve yıllık çalışma toplantısını özetleyen bir açıklamaya göre, büyümeyi teşvik etmek için faiz oranlarını ve bankalar için zorunlu karşılık oranını “uygun bir zamanda” düşürme taahhüdünü yineledi.

Çin ekonomisi, yetkililerin Eylül sonundan bu yana geniş bir teşvik paketi sunmasının ardından toparlanma işaretleri gösterdi, ancak ABD ile olası ikinci bir ticaret savaşı nedeniyle büyüme görünümü zorlu olmaya devam ediyor. Üst düzey liderler, bankaların kredi vermek için yeterli paraya sahip olmalarını sağlamak amacıyla 2025 yılında likidite konusunda daha destekleyici bir duruş sergileyeceklerinin sinyalini verdi. Ayrı olarak, ülkenin döviz düzenleyicisi Cumartesi günü yaptığı açıklamada, Devlet Döviz İdaresi’nin (SAFE) web sitesinde yayınlanan bir açıklamaya göre, Çin’in yerel teknoloji sektörüne yatırım yapmak için “yüksek kaliteli yabancı sermayeyi” teşvik edeceğini söyledi

SAFE, hükümetin denizaşırı ticaret yapan Çinli şirketlerin fonlarının yönetimini optimize edeceğini ve çok uluslu şirketlerin sermayesini yöneten denetim politikalarını sürekli olarak geliştireceğini de sözlerine ekledi.

Kurlarda gerilim başladı: Küresel Ekonomi 1930’lar Tarzı Tek Taraflılığa Hazırlanıyor

Çin’in bu hafta para biriminin dolar karşısında haftalardır savunduğu seviyeyi aşarak zayıflamasına izin verme kararı, 2025 yılında döviz kuru politikası…

Çin’in bu hafta para biriminin dolar karşısında haftalardır savunduğu seviyeyi aşarak zayıflamasına izin verme kararı, 2025 yılında döviz kuru politikası konusunda büyük gerilimlerin yaşanma potansiyelini ortaya koyuyor.

Donald Trump ve yardımcıları uzun zamandır Amerikalı ticaret ortaklarını döviz kuru devalüasyonu yaparak ihracatçılarına haksız avantaj sağlamakla suçluyor. Geçtiğimiz Haziran ayında Bloomberg Businessweek’e verdiği bir mülakatta Çin ve Japonya’yı ucuz para birimlerini korudukları için eleştirmiş ve bu ülkelerin ABD şirketlerine “muazzam bir yük” getirdiğini söylemişti.

Çin Yuanı’nın o döneme kıyasla daha da zayıfladığı şu günlerde, bu haftaki hamlenin Trump ve yeni ekibi tarafından fark edileceği kesin. Haziran ayında, ilk yönetiminin tarife tehditleri yoluyla döviz kurlarını “yukarıda” tutmaya çok odaklandığını belirtti. Çin’in para biriminin değer kaybetmesinin kolayca anlaşılabilir nedenleri olsa da – hala durgun olan iç talep sayesinde faiz oranları yeni düşük seviyelere iniyor – Trump’ın geçmişi, hafifletici koşullara ilgisiz olduğunu gösteriyor.

Herkes için en büyük risk, yuandaki son düşüşün Trump’ın 1930’lardakine tehlikeli bir benzerlik taşıyan tek taraflı bir uluslararası ekonomik gündemle ilerleme kararlılığını körüklemesi.

Kur savaşları yeni bir şey değil. En ünlüsü 1930’larda ABD ve diğer ülkelerin gümrük vergisi artışlarının yanı sıra seri para birimi değer kayıplarına giriştiği dönemde yaşanmıştı. “Dilenci-komşu” döngüsü (beggar-thy-neighbor) olarak adlandırılan bu durum, yakın tarihli bir Ulusal Ekonomik Araştırma Bürosu makalesinin de gösterdiği gibi, küresel ticareti bir bütün olarak daha da kötü bir hale getirdi.

Santa Clara Üniversitesi Leavey İşletme Okulu’ndan ekonomist Kris Mitchener ve Viyana Üniversitesi’nden Kirsten Wandschneider, döneme ait üç aylık ticaret akışı verilerinden oluşan yeni bir veri tabanı kullanarak 1930’lardaki kur savaşlarının ticareti en az %18 oranında azalttığını ortaya koydu. Mitchener ve Wandschneider, “1930’ların başındaki devalüasyonlar politika yapımında yeni bir yaklaşımın sinyallerini veriyordu: ülkeler uluslararası sistemden ziyade kendi iç ekonomik durumlarına öncelik verecekti” diye yazdı.

Yeni seçilen Başkan Franklin D. Roosevelt, 1933 yılında, o yaz Londra’da düzenlenen küresel ekonomi konferansına katılmayarak ve hatta bir yelken tatiline çıkmış ve duruşunun altını çizerek Amerika öncelikli yaklaşımını ortaya koymuştu. Sonuç olarak 70’ten fazla ekonomi para birimlerini devalüe etti, artan maliyetler ve daha geniş ticari gerilimlerle ticaret akışını bozdu.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ABD çok farklı bir yaklaşım benimsedi. Piyasalarını açmaya ve Uluslararası Para Fonu da dahil olmak üzere tam zamanlı kurumlar aracılığıyla küresel ekonomik ve finansal koordinasyona katılmaya çok daha istekli hale geldi. Bu tür bir küresel yoldaşlık, ABD ve diğer 20 Grubu üyelerinin rekabetçi devalüasyonlardan vazgeçtiği 2008 mali krizinin ardından tekrar görüldü.

Bugünün havası daha çok 1930’lara benziyor. FDR’nin önceki normları ihlal etmekten korkmaması ve uluslararası baskılara boyun eğmemesi elbette Trump ile paralellik gösteriyor. Bloomberg Economics geçen ay küresel görünüm üzerine hazırladığı özel raporda seçilmiş başkanı “gerçeklerin şenlik ateşi” olarak tanımladı.

Basitçe söylemek gerekirse, “serbest ticaret out, korumacılık in. Borç konusunda endişelenmek out, vergi indirimleri in. Tom Orlik liderliğindeki Bloomberg Economics ekibi, “ABD’nin güvenlik garantisi out, kendin yap savunması in” diye yazdı.

Orlik’e göre yine de Trump’ın vaat ettiği gümrük vergisi artışları, seçim kampanyası sırasında ortaya attığı %20’ye varan evrensel vergi ve %60’a varan Çin tarifeleri gibi rakamların gerisinde kalacak. 20 Ocak’taki Yemin Günü öncesinde ortaya çıkan genel kanı da büyük ölçüde bu yönde.

Gavekal Dragonomics’ten Çin uzmanları Arthur Kroeber ve Thomas Gatley geçen ay Trump ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping arasında “gümrük tarifelerini ve ihracat kontrollerini her iki tarafın da tolere edebileceği bir seviyede donduran” bir tür anlaşmanın temel senaryoları olduğunu yazdı. Ancak tehlike, Washington ya da Pekin’in diğer tarafa verdiği yanıtta yanlış hesap yapması ve çok ileri giderek 1930’larda görülen merkantilist önlemlerin tırmanmasına yol açmasıdır.

Orlik, “En iyi senaryoda bile, serbest ticaretten korumacılığa geçiş küresel ekonomi için kötü haber,” diye yazdı. “Trump gümrük vergilerine tam gaz devam ederse, Apple’ın Asya tedarik zincirinden GM’in Meksika’da üretilen otomobillerine kadar her şey risk altında demektir.”