Yeni Yapılan Bir Araştırmada Video Görüşmelerindeki Yorgunluğu Önlemenin Yolu Belirlendi!

Yeni bir araştırma, doğa manzaralarının video görüşmelerde yorgunluğu azalttığını ortaya koydu. Ekran arka planı önemli!

Video görüşmelerinin ardından yorgun hissetmek ekranınızdaki arka planla ilgili olabilir. Singapur’da yapılan bir araştırmaya göre, doğayı tasvir eden bir görüntü kullanmak yorgunluğu azaltmada etkili olabilir.

Singapur’da Nanyang Teknoloji Üniversitesi‘ndeki iki araştırmacı tarafından 22 ile 76 yaşları arasındaki 610 Zoom kullanıcısıyla gerçekleştirilen bu araştırmada sanal arka planların video konferans yorgunluğuna etkileri incelendi. Katılımcılar, arka plan tercihlerini takip etti ve genel, görsel, sosyal, motivasyonel ve duygusal yorgunluk hakkında soruları yanıtladı. Araştırma hareketli video arka planlarının en fazla yorgunluğa neden olduğunu bulanık arka planların ise olumsuz duygulara yol açabileceğini ortaya koydu.

Yorgunluğu azaltan doğa manzaralı arka planlar tercih edilmeli

Çalışmanın sonuçlarına göre, doğayı tasvir eden veya eğlenceli ve tuhaf arka planlar, video konferans yorgunluğunu en düşük seviyede tutuyor. İş toplantıları için, dağlar, ormanlar veya plajların görüntülerinin tercih edilmesi öneriliyor. Bu arka planlar kullanıcıların kendilerini daha profesyonel bir şekilde sunmalarına da yardımcı olabilir.

Araştırmacılar, sanal arka planların sadece dekorasyon olmadığını, kullanıcıların kendilerini nasıl algıladığını ve başkaları tarafından nasıl algılandığını etkilediğini vurguladı. Bu nedenle video görüşmelerinde daha az yorgun hissetmek için doğa temalı arka planların kullanılması faydalı olabilir.

Xbox, Üçüncü Parti Oyunları Tanıtımını Yapmaya Başladı!

Xbox, EA SPORTS FC 25 için tam ekran açılır pencerelerle oyun tanıtımına başladı ve kullanıcı deneyimini geliştirmeyi hedefliyor.

Xbox platformunda yeni bir döneme adım atarak üçüncü parti oyunların tanıtımına başladı. Xbox başlatıldığında EA SPORTS FC 25 için tam ekran açılır pencerelerin görünmesi dikkat çekiyor. 

Kullanıcıların oyun deneyimlerini zenginleştirmek ve yeni içeriklere ulaşmalarını sağlamak adına atılan önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Üçüncü parti oyun tanıtımı için yeni bir dönem başlıyor

Açılır pencereler, oyun dünyasındaki yenilikleri ve güncellemeleri oyunculara hızlı bir şekilde ulaştırmayı hedefliyor. EA SPORTS FC 25 gibi popüler bir yapımın tanıtımı oyuncuların dikkatini çekmek için iyi bir fırsat sunuyor.

Kullanıcılar açılır pencereler aracılığıyla en son oyun haberlerine ve içeriklerine kolayca ulaşırken, geliştiriciler de ürünlerini daha etkili bir şekilde tanıtma şansı buluyor. Yeni uygulama Xbox ekosisteminin zenginleşmesine katkıda bulunacak gibi görünüyor.

Güneş’in Atmosferindeki Manyetik Alanların Haritası Ortaya Çıktı!

Daniel K. Inouye Güneş Teleskobu, Güneş’in koronasındaki manyetik alanları haritaladı ve güneş patlamalarının anlaşılmasına katkı sağladı.

Dünyanın en güçlü güneş teleskobu, Güneş’in manyetik alanlarını haritalama konusunda büyük bir keşfe imza attı. Daniel K. Inouye Güneş Teleskobu, Güneş’in korona adı verilen sıcak atmosfer bölgesindeki manyetik alanların ayrıntılı haritasını oluşturdu. Bu gelişme, güneş patlamaları ve güneş lekeleri gibi olayların daha iyi anlaşılması için kritik bir bilgi sunuyor.

Araştırmacılar, teleskop aracılığıyla demir atomlarının spektrumundaki etkisini gözlemleyerek koronal manyetik alanların net imzalarını elde etti. Manyetik alanlar, güneş yüzeyindeki hareketliliği etkileyen önemli unsurlar arasında yer alıyor. Bu alanlar sürekli olarak kıvrılıp dolanarak güneş patlamaları gibi yüksek enerjili olaylara yol açıyor.

Güneş sistemi üzerindeki etkilerin açığa çıkışı

Güneş’in atmosferindeki süreçleri incelemek, uzay hava durumunu anlamamız için hayati öneme sahip. Güneş tutulmaları sırasında gözlemlenen koronal fenomenler, daha önce net bir şekilde incelenememişti. Ancak Inouye teleskobu, bu karmaşık yapının detaylarını aydınlatarak önemli bir adım atmış oldu. Astronom Christoph Keller, bu gelişmenin, sadece güneş araştırmaları değil, genel astronomi için de yeni bir çağın başlangıcını temsil ettiğini vurguladı.

Gelecekte yapılacak gözlemler Güneş Sistemi üzerindeki etkileri ve uzaydaki hava olaylarını daha iyi anlamamıza yardımcı olacak. Bu atılımlar yıldızların manyetik alanlarının gezegenler üzerindeki etkilerini anlamamıza da yardımcı olacağa benziyor.

Qualcomm, Intel’i Satın Almak için Teklifte Bulundu! (Bu Bir Fırsat mı?)

Qualcomm, Intel’i satın almak amacıyla bir teklif yaptı. Olası birleşme, teknoloji sektöründe önemli değişimlere yol açabilir.

Qualcomm, mobil işlemci pazarındaki gücünü artırmak amacıyla Intel’i satın almak için bir teklif sundu. Intel’in son dönemdeki zorlu süreçleri göz önüne alındığında bu girişim sektörde önemli bir değişim yaratma potansiyeline sahip.

Qualcomm’un Intel ile yaptığı anlaşmanın kesinleşmediği belirtiliyor ve durumun belirsizliği dikkat çekiyor. Teklifin mali detayları henüz açıklanmadı; ancak Qualcomm’un daha önce Intel’in bazı çip tasarım bölümlerini satın alma isteğine dair söylentiler dolaşıyordu. Bu gelişme piyasada heyecan uyandırırken olası bir birleşmenin rekabet yasaları açısından nasıl değerlendirileceği de önemli bir soru işareti oluşturuyor.

Qualcomm’un teklifi ne anlama geliyor?

Son zamanlarda Intel, büyük bir düşüş yaşadı. Şirket yapay zeka devrini kaçırdığı yönündeki eleştirilerle karşı karşıya kaldı ve bu yılın başında mali tahminlerinin altında kaldığını açıkladı. Ayrıca Intel, 2024’ün sonuna kadar 15.000 çalışanını işten çıkarma kararı alarak dikkatleri üzerine çekti. Şirketin finansal sıkıntıları yatırımcılar arasında güvensizlik oluşturdu.

Eğer Qualcomm ve Intel arasında bir anlaşma sağlanırsa bu durum hem teknoloji sektöründe hem de yatırımcılar arasında önemli bir etki yaratabilir. Olası bir birleşme sonucunda bu durumun rekabet yasaları çerçevesinde yeniden incelenmesi gerekebilir. Hükümet düzenleyicilerinin bu süreci dikkatle takip etmesi bekleniyor.

Modern Dünyanın Gizli Tehdidi: Güneş Fırtınası Her Şeyi Alt Üst Edebilir!

Güneş fırtınalarının modern teknolojiye zarar verme potansiyeli ve tarih boyunca meydana gelen etkileri inceleniyor.

Yapılan son araştırmalar güneş fırtınalarının modern teknolojik altyapıya ciddi zararlar verebileceğini gösteriyor. Geçmişte yaşanan devasa güneş fırtınaları, günümüzde karşılaşabileceğimiz tehditlerin boyutunu anlamamıza yardımcı oluyor.

Bilim insanları, ağaç halkalarında bulunan radyokarbon seviyelerini inceleyerek, tarih boyunca meydana gelen güneş fırtınalarını tespit etti. Bu fırtınalar, Dünya’nın manyetik alanında büyük bozulmalara yol açarak, uydu sistemleri ve elektrik şebekeleri üzerinde yıkıcı etkilere sahip olabilir.

Radyokarbon analizleriyle Güneş fırtınalarını keşfetmek

Uzmanlar bu fırtınaların neden olduğu değişimlerin ağaçların radyokarbon emme oranlarını etkilediğini belirtiyor. Bu konuda dikkat çeken bir örnek, 1859 yılında gerçekleşen Carrington Olayı. O dönemde Avrupa ve Kuzey Amerika’daki telgraf sistemleri çalışmadı, bazıları kıvılcımlar çıkartarak yangınlara neden oldu.

Bilim insanları, ağaç halkalarında bulunan radyokarbon seviyelerini analiz ederek, tarih boyunca meydana gelen aşırı güneş fırtınalarının izlerini sürdü. Yapılan çalışmalar 774 yılı gibi bazı dönemlerde meydana gelen güneş fırtınalarının, Carrington Olayı’ndan çok daha güçlü olduğunu gösteriyor. Bu tür olaylar Dünya’nın manyetik alanını etkileyerek uydu sistemlerini ve elektrik şebekelerini olumsuz yönde etkileyebilir.

Güneş fırtınalarının potansiyel tehditleri göz önüne alındığında, bu tür olayların gelecekteki etkilerini öngörmek adına bilim insanları tarafından daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.

Pirelli, 2040’a Kadar Net Sıfır Emisyon Hedefine Ulaşmayı Planlıyor! (SBTi Tarafından Doğrulandı)

Pirelli, SBTi’nin onayıyla 2040 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşmayı planlıyor.

Pirelli, sera gazı emisyonlarını azaltma hedefiyle dikkat çekiyor. Bilim Temelli Hedefler girişimi (SBTi), Pirelli’nin Mart ayında duyurduğu ve 2040 yılına kadar mutlak sera gazı emisyonlarını %90 oranında azaltmayı hedefleyen planını onayladı. Lastik üreticileri arasında en iddialı tarih olarak öne çıkıyor.

SBTi, Pirelli’nin kısa vadeli hedeflerini de doğruladı. 2030 yılına kadar Kapsam 1 ve 2 emisyonlarını %80, Kapsam 3 emisyonlarını ise %30 oranında azaltmayı öngören bu hedefler, şirketin sera gazı emisyonlarını azaltma yolundaki kararlılığını gösteriyor. Pirelli Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Marco Tronchetti Provera, SBTi’nin doğrulamasının, şirketin sürdürülebilirlik yol haritasının bilimsel olarak sağlam olduğunu vurguladığını belirtti.

Pirelli’nin emisyon azaltma hedefleri 

Pirelli, belirlediği bu hedeflerle çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlamayı amaçlıyor. Şirket, 2018 baz yılını referans alarak Kapsam 1, 2 ve 3 emisyonlarını büyük ölçüde azaltmayı planlıyor. SBTi’nin onayı, Pirelli’nin bu hedeflere ulaşma yolunda doğru bir yolda olduğunu gösteriyor.

Pirelli’nin hedefleri, sera gazı emisyonlarını azaltma yönünde önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Şirket çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlamak amacıyla belirlediği hedeflerle sektördeki diğer oyunculara da örnek olmayı hedefliyor.

Yapay Zekânın iPhone’u mu Geliyor? Efsane Apple Tasarımcısı Jony Ive, OpenAI ile Gizemli Bir Cihaz Geliştirmeye Başladı

Efsane Apple tasarımcısı Jony Ive, OpenAI ile birlikte bir yapay zekâ cihazı geliştiriyor. Bu gizemli cihaz hakkındaki detaylar şimdilik çok az.

Jony Ive, uzun yıllar boyunca dünyanın en büyük şirketi Apple’da görev alan bir tasarımcıydı. İngiliz tasarımcı, 2019’da görevinden ayrılmadan önce ilk iPhone da dahil birçok sevilen ürünün tasarımında büyük rol oynamıştı. Hatta şirkette kaldığı süreçte Apple’daki en önemli iki üç kişiden biri olarak nitelendiriliyordu. Ancak son 5 yıldır kendisi hakkında çok fazla haber almamıştık.

Şİmdi ise bu durum değişti. The New York Times tarafından yayımlanan yeni bir rapor, ünlü tasarımcının kendi imparatorluğunu kurmaya hazırlandığını gösterdi. Bunun için de dünyanın en önde gelen yapay zekâ şirketi OpenAI ile çalıştığı paylaşıldı.

Jony Ive, OpenAI ile bir “yapay zekâ cihazı” geliştiriyor

Jony Ive tarafından da doğrulanan The New York Times raporuna göre ünlü tasarımcı, şu anda bir cihaz geliştiriyor. Bunun için de ChatGPT geliştiricisi OpenAI ve CEO’su Sam Altman ile iş birliği yapıyor. Bu ortaklık, ilk olarak geçen sene iddia olarak ortaya çıkmıştı. Şimdi ise doğrulanmış oldu.

Proje hakkında maalesef şu an için çok fazla detay yok. Ancak yıl sonuna kadar 1 milyar dolar civarında fon toplayabileceği aktarılmış. Şu anda 10 kişilik bir ekibi olduğu da gelen bilgiler arasında. Bunlardan ikisi ilk iPhone’da Ive ile birlikte kilit rol oynayan isimlerden olan Tang Tan ve Evans Hankey.

Ive’ın şirketi LoveFrom, cihazın tasarımını şu anda geliştiriyorlar. Ekibin ABD’nin San Francisco’da bir ofiste çalıştığı da eklenmiş. Cihazın detayları konusunda ise şimdilik bir şey söyleyemiyoruz. Ancak yapay zekâya odaklanmış bir donanım olacağını belirtmek mümkün. Geçen yıl çıkan sızıntılar dokunmatik ekran teknolojileri ve orijinal iPhone’dan esinlenebileceğini öne sürmüştü.

Aslında yapay zekâ cihazları yeni değil. Daha önce bu tarz donanımlar geldiğini birçok kez görmüştük. Ancak pek başarılı değillerdi. Tam bir fiyasko çıkan Humane AI Pin bunun en büyük örneği. Aynı şekilde hiç beğenilmeyen Rabbit R1 isimli bir başka yapay zekâ cihazı da. Jony Ive ve OpenAI’ın bunu değiştirip değiştirmeyeceklerini, yapay zekâ cihazları için bir “iPhone” anı yaratıp yaratmayacaklarını bekleyip göreceğiz. Ive’ın dünyanın en önemli tasarımcılarından olması, OpenAI’ın da yapay zekâ alanına öncülük etmesi, cihaz için heyecanı artıran detaylar.

Her Gün Düzenli Olarak Çikolata Yediğinizde Vücudunuzda Neler Olur? (Etkileri Sizi Epey Şaşırtacak!)

Çikolata, çoğumuzun çok sevdiği ve sık sık tükettiği yiyecekler arasındadır. Ancak düzenli tüketimde, vücudumuzda nasıl etkiler yaratacağı kafaları karıştırır. Sizce yararı mı daha fazla yoksa zararı mı?

Çikolata; bitter, beyaz ve sütlü olmak üzere üç ana türe sahiptir. Her birinin vücutta gösterdiği etkiler de farklılık gösterir.

Gelin, her gün düzenli olarak birkaç parça çikolata yediğimizde vücudumuzda neler olacağına bakalım. 

Bitter ve sütlü çikolata, kalp sağlığı üzerinde olumlu etkilere sahiptir.

Bitter çikolata sütlü çikolataya göre daha yüksek oranda kakao içerdiği için flavonoidler açısından zengindir. Bu flavonoidler, kalp damar sağlığını destekleyen antioksidanlardır. 

Ayrıca bazı araştırmalar, düzenli olarak ve küçük miktarlarda bitter çikolata tüketmenin kan basıncını ve kolesterol seviyelerini iyileştirebileceğini gösterir. 

Yine 2018 yılında yapılan bir araştırma, her iki günde bir birkaç kare bitter çikolata tüketiminin, lipid seviyelerini düzenlediğini öne sürer. Ancak bu bulguları doğrulamak için elbette daha fazla araştırma gereklidir.

Bitter çikolatanın içerdiği yüksek magnezyum oranı, kasların gevşemesine yardımcı olabilir.

Bu sebeple bitter çikolatanın, adet sancılarını hafifletme noktasında etkili olduğu düşünülür. 50 gram bitter çikolata, her insanın günlük ihtiyacı olan magnezyum ihtiyacının %35’ini karşılar. Sütlü çikolatada ise bu oran %16’dır.

Ayrıca demir eksikliği, oldukça yaygın olan bir problemdir. Fakat bitter çikolata, bu soruna lezzetli bir çözüm üretebilir. Bitter çikolatanın 50 gramı, yaklaşık 6 miligram demir içerir ve bu da günlük demir ihtiyacının bir kısmı demektir.

Sütlü çikolata ise bitter çikolataya göre daha düşük bir demir oranına sahiptir. Bu sebeple doğru seçim, bitter çikolata olacaktır. 

Bitter çikolata şaşırtıcı bir şekilde beynin bilişsel fonksiyonlarını iyileştirebilir.

Bundan 5 yıl önce yapılan bir çalışma, 1 ay boyunca düzenli bitter çikolata tüketen kişilerin bilişsel işlevlerinde iyileşme gözlemlemiştir. Araştırmacılar bu etkiyi, çikolatanın içerdiği teobromin ve kafein benzeri bileşenlere bağlar.

Ancak bu yiyeceğin insan vücuduna bazı olumsuz etkileri de vardır. Kötü kolesterol, bunlardan biridir. Şöyle ki beyaz ve sütlü çikolatanın içerdiği yüksek miktarda doymuş yağ ve şeker, kalp sağlığı için risk oluşturabilir.

Fazla doymuş yağ ve şeker tüketimi, yüksek kolesterol ve kardiyovasküler hastalık riskini artırabilir. Bu sebeple çikolatayı aşırıya kaçmadan tüketmek oldukça önemlidir. 

Öte yandan 2022’de yapılan bir araştırma, bazı bitter çikolata markalarının kurşun ve kadmiyum gibi zararlı metaller içerdiğini öne sürmüştür. Bu metaller de uzun süreli tüketim durumunda çeşitli sağlık problemlerine sebep olabilir. Bu sebeple bitter çikolatayı düzenli olarak tüketirken dikkatli olmakta ve aşırıya kaçmamakta fayda var. 

Kaynaklar: Live Strong, Eating Well

İddialı Özelliklere Sahip Bütçe Dostu Telefon TECNO Spark 30 Tanıtıldı: Türkiye’ye de Gelebilir

TECNO, Türkiye’de de görebileceğimiz Spark 30 modelini tanıttı. Bütçe dostu sınıfında bir telefon olan Spark 30, dikkat çeken özelliklere sahip.

Türkiye’de de satış yapan uygun fiyatlı telefonlarıyla tanıdığımız TECNO, dün Spark serisinin yeni üyesi Spark 30’u resmen tanıttı. Telefon, bütçe dostu olmasına rağmen iddialı özelliklere sahip olmasıyla dikkat çekti.

TECNO, şu anda Türkiye’de Spark serisini satıyor. Bu nedenle yeni Spark 30’un da Türkiye’ye gelme ihtimalinin yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Peki nasıl özellikleri var? Gelin bir bakalım.

TECNO Spark 30 neler sunuyor?

TECNO Spark 30’a baktığımızda ön tarafta delikli bir ekran tasarımı görüyoruz. Arkada ise dairesel bir kamera adası bulunuyor. Cihazda FHD+ çözünürlük ve 90 Hz yenileme hızına sahip 6,78 inçlik bir ekran olduğunu belirtelim. Ekranda 800 nit maksimum parlaklık sunuyor.

Spark 30, çok beklentisi olmayan kullanıcılar için uygun Helio G91 işlemciden güç alıyor. Bu işlemci, 8 GB’lık RAM ile eşleştirilmiş. 128 ve 256 GB depolama seçenekleri sunulduğunu da unutmayalım.

Telefonun arkasında 64 MP’lik Sony IMX682 ana kamera var. Diğer kameraları hakkında ise bir açıklama yapılmadı. Ön tarafta ise 13 MP’lik, deliğe yerleştirilmiş bir selfie kamerası bulunuyor.

Cihazın en dikkat çeken kısımlarından biri de bataryası. Bütçe dostu segmentine girecek olsa da 5000 mAh’lik bir bataryaya sahip. Bu batarya 18W hızlı şarj desteğiyle geliyor. Cihaz, kutudan Android 14 ile çıkacak. Bunlar dışında IP64 dayanıklılık, siyah ve beyaz renk seçenekleri, NFC, USB-C gibi özellikleri var.

TECNO Spark 30 teknik özellikleri

Ekran 6,78 inç, 90 Hz, FHD+
İşlemci MediaTek Helio G91
RAM 8 GB
Depolama 128/256 GB
Arka Kamera  64 MP ana sensör, diğerleri açıklanmadı
Ön Kamera 13 MP
Batarya  5000 mAh (18W)
İşletim Sistemi  Android 14

TECNO Spark 30 fiyatı

TECNO Spark 30’un fiyatı henüz açıklanmadı.

God of War Ragnarök’ün Yeni Çıkan PC Sürümü, Steam’de Eleştiri Yağmuruna Tutuldu! İşte Hak Vereceğiniz Nedeni

Steam kullanıcıları, God of War Ragnarök’ün yeni çıkan PC portunu eleştiri yağmuruna tuttu. Nedeni ise PSN hesabı zorunluluğu.

En sevilen PlayStation oyunlarından olan God of War serisinin 2022’de çıkan çıkan oyunu God of War Ragnarök, geçtiğimiz günlerde resmen PC için çıkış yapmıştı. Yapım, Steam’de 49,99 dolara, Epic games’te ise 1.499 TL’ye satılıyordu.

God of War Ragnarök son yılların en başarılı oyunlarından biri olsa da çıkar çıkmaz Steam’de kötü yorum bombardımanına tutuldu. Bunun nedeni ise oyunun kötü olmasından çok Sony’nin politikaları.

Oyunseverler, PSN hesabı zorunluluğunu protesto ediyor

Bilindiği üzere Sony, son zamanlarda PC tarafındaki oyunlara PlayStation hesabı zorunluluğu getirmesiyle eleştiri altındaydı. Bu durum, birçok oyuncunun oyunları deneyimlemesinin önüne geçebiliyordu. Hatta bazı ülkelerde direkt olarak oyuna erişim sağlanamıyordu.

God of War Ragnarök’te de benzer bir yaklaşım sergilendi. Kullanıcıların, oyunun PC portunu oynaması için PSN hesabı gerekiyor. Bu da hâliyle eleştiriliyor. Şu anda Steam’de binlerce yorum var. Oyunun incelemesi ise “Karışık”. Kullanıcıların %30’udan fazlası olumsuz incelemelerde bulunmuş.

Bunun en büyük nedeni ise oyunu oynamak için gereken PSN zorunluluğu. Birçok kişi, sadece tekli oyuncu modu bulunan bu tarz bir oyunda PlayStation hesabı gerekmesine büyük tepki koymuş.

Tabii ki olumsuz yorumlar sadece PSN için de değil. Bazı oyuncular, Ragnarök’ün PC portunda görsel hatalar, çok düşük FPS, ses problemleri, oyunu açmada sorunlar gibi hatalar yaşandığını da bildirmişler. Henüz bu tepkilere ilişkin Sony’den bir açıklama gelmediğini belirtelim.