MR Makinesi Neden Kafamızda İnşaat Yapılıyormuş Gibi Garip Sesler Çıkarıyor? Gelen Sesin 3 Kaynağı Varmış!

MR makinesine girdiyseniz bilirsiniz, sanki başınızda inşaat yapılıyormuş gibi sesler gelir. Peki bu seslerin sebebi ne?

MR makinesine girmek yeterince klostrofobik değilmiş gibi bir de “dan-dun”, “tak-tuk” seslerini tepemizde duyuyoruz.

Hiç düşündünüz mü? Bu sesler neden çıkıyor? Kaynağı ne? Aslında 3 farklı kaynaktan geliyorlar. Teker teker bakalım.

İlk olarak, MR (manyetik rezonans) cihazı ne işe yarıyor?

MR cihazı, manyetik alanları ve radyo dalgalarını kullanarak organları, dokuları ve sinir sistemini; vücudumuzdaki atomların çekirdek hareketleri aracılığıyla inceliyor. Bunu yaparken de gürültülü sesler çıkıyor.

İlki, soğutma sistemiyle alakalı.

Coldhead denilen soğutma sistemi, makinenin parçalarının düşük seviye sıcaklıklarda kalmasını sağlıyor. Hatta -269 dereceye kadar soğutabiliyor. Bu sistemin içindeki pompalar ve fanlar, duyduğumuz gürültüyü oluşturan kaynaklardan.

Bir diğer ses ise radyo frekansı bobinlerinden geliyor.

RF bobinleri, MR görüntülemede ihtiyaç duyula radyo frekansı sinyallerini gönderip alıyor. Akım geçerken hoparlörden çıkar gibi belli sesler çıkıyor ve biz de bu rahatsız edici sesleri duyuyoruz.

Son ses kaynağı, gradient bobinleri.

Gradient bobinler, cihazın içindeki manyetik alanın şiddetini ve yönünü değiştiriyor; iç manyetik alana karşı başka manyetik alan oluşturuyor. Bunları yaparken oluşan akım sayesinde genişleyip daralıyor ve sonucunda “tak-tak-tak” diye duyduğumuz ses oluşuyor.

Kaynaklar: Envision Radiology, Cincinnati Hospital

Togg’un İlk Sedan Otomobili T10F’nin Test Görüntüleri Paylaşıldı! T10X’ten 80 km Daha Fazla Menzil Sunacak [Video]

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Togg’un yeni fastback modeli T10F’in test görüntülerini paylaştı.

Şu anda T10X modeliyle karşımıza çıkan Togg, CES 2024’te T10F ismini verdiği fastback tipindeki yeni aracını tanıtmıştı. Otomobil için meraklı bekleyiş sürerken geçen ağustos başında testlerinin başladığını görmüştük.

Şimdi ise bu konuda yeni bir gelişme yaşandı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Togg T10F’den test görüntülerini bizlerle buluşturdu.

Togg T10F, T10X’ten 80 km daha uzun menzil sunacak

*Videoyu görüntüleyemiyorsanız buradaki bağlantıya tıklayın.

Kacır tarafından paylaşılan videoda, Gemlik’teki tesiste T10F’in sürüş testlerini görebiliyoruz. Araç, her yeni otomobilde gördüğümüz gibi tasarımı gizlenmek için kamuflaj ile kaplanmış. Aracın hız, dönüş, otonom yetenekleri gibi özellikleri test ediliyor.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı, aracın özelliklerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Açıklamada, SUV model T10X’e kıyasla 80 km daha fazla menzil sunacağı belirtildi. Bunu ilk kez duymuyoruz. Araç ilk tanıtıldığında da zaten 600 km’ye varan menzille geleceği belirtilmişti. T10X’in 520 km civarında menzil sunduğunu belirtelim.

T10F’nin iki arkadan itişli ve bir çift motorlu dört tekerden çekişli versiyonlarla gelmesi bekleniyor. Aracın 0’dan 100 km’ye 4 saniyede çıkacağını belirtelim. Yeni Togg modeli, 2025 yılında bekleyenleriyle buluşacak.

Ülkedeki İstisnasız Herkesin T.C. Kimlik Numarasının Sonu Neden Çift Rakamla Bitiyor?

İçeriği okumaya başlamadan önce T.C. kimlik numaranızın son rakamını hatırlamanızı istiyoruz. Çift rakamla bitiyor değil mi? Hayır, bu bir sihirbazlık ya da bulmaca değil. Çünkü Türk vatandaşı olan herkeste olan bir durum.

Evet, herkesin T.C. kimlik numarasının 11. hanesi çift rakam ile bitiyor. İyi de neden?

Tek biten bir kimlik numarası görmeniz imkânsız. Çünkü işin içinde bir matematik var!

Her birimizin kimlik numarası 11 haneden oluşuyor.

Birbirinden tamamen ayrı bu numaraların ortak bir özelliği çift rakamla bitmesi. Dilerseniz çevrenize, ailenize ya da herhangi birisine de sorabilirsiniz. Alacağınız yanıt değişmeyecektir…

Çünkü bu durum, ilk 9 rakamın bir sağlaması olarak karşımıza çıkıyor. Matematiksel olarak da bu sağlamanın sonucunda tek rakam çıkması pek olası değil.

Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü’nün sitesinde yer alan bilgi de bu önermeyi destekliyor.

İlk 9 basamak arasında kurulan bu algoritmaya göre 10. basamağı, ilk 10 basamak arasındaki algoritmaya göre de 11. Basamağı bulabiliyoruz. Bu sayede bir kimlik numarasının sahte olup olmadığı da bu sağlama ile bulunmuş oluyor.

Numaranızın ilk 10 hanesini topladığınızda ortaya çıkan sayının birler basamağı, 11. haneyi veriyor. Böylece hep doğru bir sağlama yapılıyor, hem de kimliğin sahte olup olmadığı kolaylıkla ayırt edilebiliyor.

İşte bu sağlama sayesinde Türk kimliği olan vatandaşların hiçbirinin kimlik numarası, tek rakamla bitmiyor. Siz de kendinizinkini deneyebilirsiniz!

Kaynaklar: Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü

Bu Haftanın Favorileri: En Çok Satan 10 Teknolojik Ürün

Bu hafta Amazon’da en çok tercih edilen, bolca satın alınan ürünleri sizin için listeledik.

Bu hafta interneti ele geçiren en popüler ürünleri listelediğimiz bu içerikte termos bardaktan dizüstü bilgisayara, hava temizleyiciden oyuncu monitörüne kadar pek çok ürün yer alıyor. 

Satın aldığınız ürünlerde satıcılardan kaynaklanan sorunlardan Webtekno sorumlu değildir.
Bu içerik marka iş birliği içeriyor.

Acer Nitro 5 Dizüstü Oyuncu Bilgisayarı

15,6 inç FHD ekranı ve 144 Hz yenileme hızı ile akıcı bir oyun deneyimi yaşamanıza imkan sağlayan Acer Nitro 5 Dizüstü Oyuncu Bilgisayarı, çift fanlı soğutma sistemi ile karşımıza çıkıyor. Haftanın en çok tercih edilen laptoplarından biri olan bu ürün, NVIDIA GeForce RTX 3050 4 GB Ekran Kartına sahip.

Ürünü incelemek için buraya tıklayın.

Stanley Quencher Pipetli Termos Bardak 1.18 lt

Sıcak içecekleri 7 saate kadar, soğuk içecekleri ise 11 saate kadar koruyabilen Stanley Quencher Pipetli Termos Bardak; hem pipetli hem de pipetsiz olarak kullanılabiliyor.

Ürünü incelemek için buraya tıklayın.

Asus TUF VG279Q3A Oyuncu Monitörü

Asus TUF Oyuncu Monitörü; 180 Hz yenileme hızına sahip 27 inç Full HD ekranı ile en çok satılan oyuncu monitörleri arasında ilk sırada yer alıyor. Ayrıca AMD FreeSync Premium, NVIDIA G-Sync uyumluluğu ve VESA AdaptiveSync teknolojisi sayesinde yırtılmalar olmadan düşük gecikmeli görüntüler sunuyor.

Ürünü incelemek için buraya tıklayın.

Songmics Oyuncu Koltuğu

Poliüretan malzemeden üretilmiş olup, dayanıklı yapısıyla uzun ömürlü bir kullanım sunan Songmics Oyuncu Koltuğu; ayarlanabilir özellikleri sayesinde kişisel konforu ön planda tutuyor.

Ürünü incelemek için buraya tıklayın.

Steelseries Apex 3 Gaming Klavye

10 bölgeli RGB aydınlatma ile kişiselleştirilebilir görsel efektler sunan Steelseries Apex 3, ses çıkarmayan switch’leri sayesinde sessiz çalışma ortamları için ideal bir ürün. Sıvı dökülmelerine karşı dayanıklılığı sayesinde kazalara karşı koruma sağlayan bu klavye, özellikle oyun oynamayı sevenler için iyi bir seçenek olabilir.

Ürünü incelemek için buraya tıklayın.

PowerA DualSense Kablosuz Şarj İstasyonu

İki kumandayı aynı anda hızlı ve güvenli bir şekilde şarj etme imkanı sunan bu ürün; LED göstergeleri sayesinde şarj durumunu kolayca takip edebilmenize de imkan sağlar.

Ürünü incelemek için buraya tıklayın.

Michelin Dijital Basınç Göstergeli Hava Pompası

Aracınızın çakmaklığına takıp kolayca çalıştırabileceğiniz Michelin Hava Pompası, yüksek basınç kapasitesi ile çeşitli lastik ve şişirilebilir ürünlerde kullanılabilir. Ayrıca sahip olduğu dijital ekran, lastik basıncını anında gösterir ve doğru ayarlamalar yapmanıza yardımcı olur.

Ürünü incelemek için buraya tıklayın.

Xiaomi Smart Hava Temizleyicisi

En çok satın alınan ürünler arasında bulunan Xiaomi Smart Hava Temizleyicisi; küçük partikülleri ve alerjenleri etkili bir şekilde yakalayarak sağlıklı bir hava sunar. Bunun yanında akıllı özellikleri sayesinde, mobil uygulama ile uzaktan kontrol edebilir, anlık olarak hava kalitesini görebilirsiniz.

Ürünü incelemek için buraya tıklayın.

Razer RC21-01420100-R3M1 Tomahawk Bilgisayar Kasası

Geniş iç hacmi, etkili hava akışı ve kolay kablo yönetimi ile donanımınızı en iyi şekilde yerleştirmenize imkan sağlayan bu ürün; alüminyum yapısıyla dayanıklılık ve estetiği bir araya getiriyor. Razer Chroma RGB aydınlatma özelliği; kişiselleştirilebilir efektlerle oyun deneyiminize renk katarken, içindeki bileşenlerinizi etkileyici bir şekilde sergilemenize de imkan sağlar.

Ürünü incelemek için buraya tıklayın.

Philips HD7462/20 Kahve Makinesi

Enerji tasarrufu ve güvenlik için 30 dakikadan sonra otomatik olarak kapanma özelliği ile oldukça beğeni toplayan Philips Kahve Makinesi, aromayı koruyan filtre sistemi sayesinde lezzetli kahveler hazırlamanıza yardımcı olur.

Ürünü incelemek için buraya tıklayın.

Sizin için diğer önerilerimiz;

Buz Dağının Görünmeyen Kısmı: Kasırga Çıktığında Suda Yaşayan Canlılara Ne Oluyor?

Bir kasırga başladığında, suda yaşayan canlılara ne olduğunu hiç düşünmüş müydünüz? Tek bir cevabı olmayan bu konuyu içeriğimizde ele aldık.

İklim değişikliği yüzünden korkunç hava olayları artıyor. Kasırgalar da bunlardan biri ancak bu hava olaylarının etkilerini genellikle insan-merkezli düşünüyoruz.

Peki ya diğer canlılar? Onların da evinde yaşanan bu olaylarda neler yaşıyorlar? Kasırgalar, fırtınalar, tsunamiler; deniz canlılarını nasıl etkiliyor?

Kimi canlılar daha şanslı.

Kasırgalar yüzünden insanların yaşam alanları mahvolabiliyor. Bunun yanı sıra o dalgaların altında yaşayan hayvanlar da etkileniyor. Aslında spektrumun iki ucu var. Bazı deniz hayvanları, o esnada olağanüstü bir şey olduğunu fark etmeyebiliyor ancak kimileri ölebiliyor.

Suyun derinliklerinde yaşayan köpekbalığı, balina ve yunus gibi hayvanlar; kasırgalardan çok fazla etkilenmiyor. Sudaki sıcaklık değişimini fark ederek daha güvenli sulara doğru yol bile alabiliyorlar.

Ancak diğer deniz canlıları bu kadar şanslı değil.

Tüm yaşamlarını bir mercan resifinde ya da küçük bir ekosistemde geçiren canlılar, kasırga esnasında güvenli yerlere kaçamıyor. Hatta kasırgayla suya karışan kir, solungaçlarını tıkayarak boğulmalarına sebep olabiliyor.

Kimi canlılar ise su akıntıları yüzünden ne yazık ki parçalanabiliyor. Buna ek olarak, güçlü dalgalar yüzünden kıyıya vuran balıklar, foklar, denizanaları, denizyıldızları ve denizatları var.

Bu doğa olaylarının etkileri sadece anlık değil.

Kasırgalar, suyun bileşenlerini de değiştiriyor. Tuzluluk oranı ve sıcaklık gibi parametrelerdeki değişim, bazı deniz canlılarını yine olumsuz yönde etkileyebiliyor.

Yani sıcak sularda yaşamaya adaptasyon geliştirmiş canlılar bir anda soğuk suyla karşı karşıya kalarak hayata tutunamayabiliyor. Aynısı soğuk suda yaşayıp, beklenmedik bir şekilde sıcak suyla karşılaşan hayvanlar için de geçerli.

Kısacası bu olağanüstü doğa olayları, sadece insanları etkilemiyor. Hatta insanlardan daha fazla hayvanları etkiliyor.

Kaynaklar: Science ABC,

Bazı İnsanlar Neden Sağını ve Solunu Ayırt Ederken Bu Kadar Zorlanıyor? (Cevabı Vücudunuzda Saklı)

Bazı insanlar için sağ ve sol ayrımı yapmak, bir matematik problemini çözmekten daha zor bir hâle gelebiliyor. Çocukluğumuzdan beri öğrenmeye çalıştığımız sağ ve sol ayrımı, neden kimisi için bu denli karmaşık?

Sağ elimize sarımsak, sol elimize soğan alarak öğrenmeye çalıştığımız bu durum, yapılan araştırmalara göre her 6 kişiden birinde görülüyor.

Üstelik bu karmaşıklığın, vücudumuzla da bir ilgisi var!

Bazıları için oldukça kolay olan bu eylem, bazıları için oldukça zor.

Yakın zamanda yapılan araştırmalar, her 6 kişiden birinin bu yönleri ayırt etmekte zorlandığını ortaya koyuyor. Özellikle dikkat dağınıklığı gibi dışsal unsurlar, birçok insanın doğru seçimi yapmasını engelleyebiliyor. Leiden Üniversitesinden nöropsikoloji profesörü Ineke van der Ham, sağ ve solun simetrik doğasının bu karışıklığa katkıda bulunduğunu söylüyor.

Aslında bu ayrımın zorluğu, beyin işlevlerimizin karmaşıklığından kaynaklanıyor. Bu ayrımı yapabilmek, hafıza, dil, görsel ve uzamsal işleme gibi birçok zihinsel sürecin uyumlu çalışmasını gerektiriyor. Queen’s Üniversitesinden Gerard Gormley ise bazı bireylerin doğuştan bu beceriye sahip olduğunu, bazılarının ise bu ayrımı yapabilmek için bir süreçten geçmesi gerektiğini ifade ediyor.

Katılımcılar, sağ ve solu ayırt etmek için bedenlerini kullanarak çeşitli stratejiler geliştiriyorlar.

Araştırmanın sonucunda katılımcıların neredeyse %15’i, kendini bu konuda eksik hissediyor. Geri kalan kısım ise sağ ve solunu ayırt edebilmek için sembolik bir yöntem kullanıyorlar. Tıpkı ilkokulda yaptığımız gibi.

Yapılan deneyler, katılımcıların vücut pozisyonlarının, yanıt hızını ve doğruluğunu etkilediğini ortaya koyuyor. Yani, insanların beden temsilleri, sağ ve sol ayrımında önemli bir rol oynuyor. Kişilerin vücut asimetrisi de sağ ve sol ayrımını oldukça etkiliyor.

Beynin bir tarafının, diğer tarafına göre daha büyük olması, kişilerin, sağını ve solunu daha iyi ayırt edebilmelerini sağlıyor.

Tabii bu durum, çocukken geliştirilebilecek bir süreç. Günlük hayatımızda belki basit gibi görünen bu nüans, ciddi boyutlara taşınabilir. Bir cerrahın ameliyat esnasında sağını ve solunu karıştırıp yanlış bir bölgeyi kesmesi ya da bir sürücünün yanlış bir yola sapması, geri dönülemez hataları ortaya çıkarabilir.

Bu konudaki farkındalıklar artırılarak sağ ve sol gibi basit bir ayrımın bile ne kadar önemli olduğu, bir kez daha hatırlanmalı.

Kaynaklar: BBC, New Scientist

Samsung, “Galaxy AI” Yapay Zekâ Özelliklerinin Ne Zaman Ücretli Olacağını Açıkladı

Samsung, “Galaxy AI” isimli yapay zekâ özelliklerinin bazılarının paralı olacağını yeniden hatırlattı. Ne zaman olacağına dair de bilgi paylaştı.

Her teknoloji devi gibi Samsung da yapay zekâ alanına giriş yapmıştı. Şirket, S24 serisiyle birlikte “Galaxy AI” ismini verdiği yapay zekâ özelliklerini cihazlarına getirmeye başlamıştı. Bu özellikler, şu an için ücretsizdi. Ancak yakında paralı olabileceği konuşuluyordu. Hatta şirket tarafından da dile getirilen bir konuydu.

Bu hafta bu durum tekrar hatırlatıldı ve ne zaman olacağına dair en net açıklama yapıldı. Şirket, Galaxy S24 FE ve Tab S10 tanıtımlarının basın açıklamasında bu konuya değindi.

2025 sonunda bazı Galaxy AI özellikleri paralı olabilir

Yapılan açıklamaya baktığımızda “Belli yapay zekâ özellikleri için 2025 sonunda ücret talep edilebilir.” ifadelerinin yer aldığını görüyoruz. Bu da Galaxy AI özelliklerinin önümüzdeki yılın sonunda paralı olabileceği anlamına geliyor.

Burada “bazı özellikler” ifadesinin altını çizmek lazım. Yani her özellik paralı olmayacak. Detay olmasa da muhtemelen daha üst seviyedeki yapay zekâ özelliklerinin ücretlendirilebileceğini tahmin edebiliriz. Normal, basit yapay zekâ özellikleri ise her kullanıcıya ücretsiz olmaya devam edecektir. Maalesef bunların hangi özellikler olacağı henüz belli değil.

Abonelik gibi bir sisteme mi geçileceğini yoksa tek seferlik ödeme mi olacağını da bilmiyoruz. Bazı iddialar “Galaxy AI+” ismini alabilecek bir abonelik olacağı yönünde.

Bitkilerin de Tıpkı Bizler Gibi Acıyı Hissedebildiğini Savunan Backster Etkisi (Bilim Dünyasında Büyük Bir Anlaşmazlığa Yol Açmış!)

Doğanın sessiz sakinleri olan bitkiler, tıpkı bizler gibi çevresini algılıyor ve de acıyı hissediyor olabilir mi? Bilim dünyasında çığır açan bir tartışma yaratan Backster etkisine göre bu mümkün. Detayları bu içerikte anlatıyoruz.

1966 yılında Cleve Backster isimli bir yalan makinesi uzmanı, bitkilerin de çevresel uyaranlara karşı duygusal tepkiler verebileceğini iddia ederek bilim dünyasında bir tartışma başlattı.

Bitkilerin acıyı hissedip hissedemeyeceği sorusu, Backster’ın olağanüstü deneyleri sayesinde gündeme gelerek önemli sonuçlara ulaştıç

Her şey Cleve Backster’ın, bir gün sıradan bir ev bitkisini incelemeye karar vermesiyle başladı.

Bitkinin yapraklarına bir yalan makinesi elektrodu bağlayan Backster, bitkinin suya verdiği tepkiyi incelemeyi amaçlıyordu.

Bağladığı cihaz, normalde insan vücudundaki stres ve duygusal tepkileri ölçmek için kullanılan bir cihazdı ve ilginç bir şekilde Backster bitkinin yaprağını yakmayı yalnızca düşündüğünde, cihazda ani bir tepki kaydedildi.

Bu durum, sanki bitki düşünceyi algılamış ve strese girmiş gibi bir tablo ortaya koyuyordu.

Bu deneyin ardından Backster bitkilerin sadece fiziksel uyarıcılara değil, duygusal ve zihinsel süreçlere de duyarlı olduğunu iddia etti.

Başka bir deyişle bir bitki, çevresinde olup bitenlere ve hatta insanların niyetlerine karşı bir tepki gösterebilirdi.

Bu olağandışı bulgu, bilim dünyasında “Backster etkisi” olarak yer buldu.

Fakat Backster etkisi bilim dünyasından gelen eleştiri oklarının da hedefi oldu.

Backster’ın iddiaları, bilim dünyasında büyük bir tartışma yarattı ve pek çok bilim insanı, deney sonuçlarının güvenilirliğini sorguladı.

Diğer bilim insanları, bitkilerin merkezi bir sinir sistemi olmadığı için acı ya da korku hissedemeyecekleri gerçeğine vurgu yaparak Backster’ın bulgularını eleştirdi.

Ayrıca, Backster’in deneylerinin çoğu tekrar edilemediği ve bunun da bulgularının güvenilirliğini azalttığını belirtmekte fayda var.

Eleştirmenler, bitkilerin tepki göstermesinin, ısı, nem, titreşim vb. çevresel faktörlerin yalan makinesini etkilediği ve bu sebeple sonuçlarda bir yanlışlık olabileceğini iddia etti.

Backster etkisi, modern bilim tarafından kabul görmese de doğayla olan ilişkimize dair önemli bir soruyu gündeme getirerek bitki nörobiyolojisi gibi yeni alanların doğmasına neden oldu.

Kaynak: The New Yorker

Kediniz Varsa Bu Bitkileri ve Çiçekleri Evinizde Bulundurmayın: Bir Parçası Bile Can Dostunuzu Hayatından Edebilir

Pisagor Teoreminin Pisagor’a Ait Olmamasına Rağmen Bu İsimle Anılmasının Kafaları Karıştıracak Sebepleri

Pisagor teoremi, üçgenin kenarları arasındaki temel ilişkiyi kuran ilk teoremlerden biridir ve bu bilimsel önermenin, adı üstünde Pisagor’a ait olduğu düşünülür. Ancak durumun pek de öyle olmadığını söylesek?

Bilim insanları yakın zamanda yaptıkları bazı çalışmalarla Pisagor teoreminin aslında Pisagor’a ait olmadığını keşfetmiştir.

Gelin, detaylara bakalım.

Araştırmacılara göre Babilliler, Pisagor teoremini aslında Pisagor’dan 1000 yıl önce keşfetmiştir.

Şöyle ki uzmanlar, bir dikdörtgenin içindeki bir köşegenin uzunluğunu çözmek için, Pisagor teoreminin kullanıldığı bir kil tablete ulaşır. Bu tablet, IM 67118 adıyla bilinir ve muhtemelen öğretim amaçlı kullanılmıştır. 

Yapılan araştırmalara göre de bu kalıntı, MÖ 1900-1600 arasındaki Eski Babil dönemine aittir. Yani Pisagor’un MÖ 570 civarında doğmasından yüzyıllar önce.

MÖ 1800-1600 civarından kalma başka bir tablette ise içinde etiketli üçgenler bulunan bir kareye ulaşılır. 

Bu işaretlerin antik Babilliler tarafından kullanılan ve bir sayma sistemine ait olan 60 tabanından çevrilmesi, bu insanların Pisagor teoremini ve diğer gelişmiş matematiksel kavramları bildiğini gösterir.

Yani Babilliler yüzyıllar öncesinden, bir karenin köşegeninin uzunluğu ile kenarı arasındaki ilişkiyi biliyorlardı. Peki eğer durum buysa o zaman bu teorem neden Pisagor’dan sonra isimlendirildi? diye sorabilirsiniz.

Bunun da iki farklı sebebi olabilir. 

Eski insanlar, bilim insanlarına oldukça saygı duyarlardı ve kendilerine ait keşifleri, onlara atfetmekten çekinmezlerdi. 

Ayrıca Babillilerin bu teoremi keşfettiği sıralarda bu bilgiyi yazılı bir materyal hâline getirmeleri neredeyse imkansızdı. Bu sebeple bu teorem, Pisagor’a yaşadığı dönem içinde sözlü bir şekilde aktarılmış olabilir. 

Özetle bilim insanlarının ulaştığı kanıtlar, Pisagor teoreminin aslında Pisagor’a ait olmadığını gösterir. Ancak “Bu teorem eğer ona ait değilse neden onun ismiyle anılıyor?” sorusunun cevabı ise biraz karmaşıktır. 

Kaynaklar: IFL Science, Seton Hill University

Huawei’nin Yeni Telefonu Mate 70 Pro Kanlı Canlı Görüntülendi! 5 Arka Kamerayla Gelecek

Huawei’nin çok sevilen Mate serisinin yeni telefonlarından olacak Mate 70 Pro’nun tasarımı sızdırıldı. Telefonun 5’li arka kamerayla geleceği görüldü.

Huawei, Türkiye’de de bazı modellerini satışa sunduğu en sevilen telefonlarından olan Mate serisini yenilemeye hazırlanıyor. Mate 70 ismini alacak seri, muhtemelen önümüzdeki ay resmen tanıtılacak.

Serinin tanıtımı yaklaşırken özellikleri hakkında bilgiler ortaya çıkıyordu. Şimdi ise Pro modelin tasarımı sızdırıldı. Telefon, kanlı canlı görüntülendi.

Huawei Mate 70 Pro 5’li kamerayla gelecek

Yukarıdan görebileceğiniz görsel, telefonu ilk kez canlı bir şekilde görmemizi sağlıyor. Çok net olmasa da özellikle arka tasarımı hakkında fikir edinebiliyoruz. Telefonda, yuvarlak kamera adası yer alacağını görüyoruz. Bu da önceki iddiaları doğrular nitelikte.

Mate 70 Pro’nun belki de en çok dikkat çeken özelliği, arkadaki kamera kurulumu olacak. Görselden de görülebildiği üzere cihaz, 5’li arka kamerayla gelecek. Arka kameraların detayları hakkında bir bilgi yok ancak ana kameranın 60 MP’lik bir sensör olacağı söyleniyor.

Bunun dışında görsel, telefonun her tarafında kavisli bir tasarımla geleceğini de doğruluyor. Bir kılıf içinde tutulduğu için arka panel gibi detayları hakkında maalesef bir şey anlayamıyoruz.

Mate 70 Pro hakkındaki detaylar şimdilik çok az. Cihazın Kirin 9100 işlemciden güç alacağı dışında pek sızıntı yok. Ekimde hakkında daha fazla bilgi geleceğini tahmin edebiliriz.