Birleşik Krallık Rekabet ve Pazarlar Kurumu (CMA), ABD merkezli teknoloji şirketi Broadcom’un yazılım şirketi VMware’ı 69 milyar dolara satın almasını geçici olarak onayladı.
CMA’dan yapılan açıklamaya göre, Broadcom’un WMware’ı satın almasının pazardaki rekabet koşullarını olumsuz yönde etkilemeyeceği sonucuna varıldı.
Şirketlerin birleşmesinin sektördeki inovasyona da zarar vermeyeceğinin tespit edilmesi üzerine CMA, Broadcom’un WMware şirketini 69 milyar dolara satın almasını geçici olarak onayladı.
CMA’nın söz konusu birleşmeye ilişkin nihai kararını ise 12 Eylül 2023’te açıklaması bekleniyor.
Hindistan merkezli Tata Group’un, İngiltere’ye 4 milyar sterlinlik elektrikli araç batarya fabrikası yatırımı yapacağı açıklandı.
İngiltere Başbakanlık Ofisi ve Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Tata Group’un elektrikli araç batarya fabrikası yatırımı, İngiltere’nin otomotiv sektöründeki en büyük yatırımlardan biri olacak.
Fabrika yatırımının 4 bin direkt istihdam yaratması beklenirken, fabrikanın 2030’a kadar ihtiyaç duyulan batarya üretiminin yarısını karşılayacağı hesaplanıyor.
Tata Group’un İngiltere’deki 4 milyar sterlinlik yatırımı, şirketin Hindistan dışındaki ilk büyük yatırımı olma özelliğini taşıyor. Ayrıca, fabrikanın kapasitesinin, 40 gigavatsaatle Avrupa’daki en büyük elektrikli araç batarya fabrikalarından biri olması bekleniyor.
Üretimin 2026’da başlayacağı fabrikada, Range Rover, Defender, Discovery ve Jaguar markaları da dahil olmak JLR’nin elektrikli araç batarya modellerini tedarik edilecek.
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, konuya ilişkin değerlendirmesinde, Tata Group’un yatırımının ülke ekonomisini güçlendirmeye, istihdam yaratmaya ve sıfır emisyon araçlara geçişe katkı sağlayacağını belirterek, “Tata Group’un Hindistan dışındaki ilk dev fabrikasına ev sahipliği yapmak üzere İngiltere’nin seçilmesinden ve elektrikli araç üretimi için en çekici yerlerden biri olarak yerimizi sağlamlaştırmasından büyük gurur duyuyoruz.” ifadesini kullandı.
Tata Sons Yönetim Kurulu Başkanı Natarajan Chandrasekaran ise Tata Group’un Avrupa’daki en büyük batarya hücre üretimi yatırımlarından birini İngiltere’de kuracağını ve bunun stratejik bir yatırım olduğunu kaydetti.
Spot piyasada bir megavatsaat elektriğin fiyatı yarın için en yüksek 2 bin 700 lira, en düşük 1649 lira 99 kuruş olarak belirlendi.
Enerji Piyasaları İşletme AŞ verilerine göre, spot elektrik piyasasında işlem hacmi bugün düne göre yüzde 3,6 artarak 1 milyar 181 milyon 395 bin 113 lira oldu.
Gün öncesi piyasada 1 megavatsaat elektriğin fiyatı yarın için en yüksek saat 21.00’de 2 bin 700 lira, en düşük saat 12.00’de 1649 lira 99 kuruş olarak tespit edildi.
Gün öncesi piyasada 1 megavatsaat elektriğin aritmetik ortalama fiyatı 2 bin 164 lira 47 kuruş, ağırlıklı ortalama fiyatı ise 2 bin 175 lira 73 kuruş oldu.
Spot piyasada 1 megavatsaat elektriğin fiyatı, bugün en yüksek 2 bin 390 lira, en düşük 1602 lira 99 kuruş olarak belirlendi.
Çin’in resmî Xinhua haber ajansına göre Çin Komünist Partisi ve Devlet Konseyi özel sektörü canlandırmak için bir yol haritası yayımladı.
Çin, özel şirketlere devlete ait işletmelerle aynı şekilde davranma sözü verdi.
Hükümet, halka arzlarda, tahvil satışlarında ve yurtdışı yatırımlarda özel şirketlere desteği artıracak.
Çin özel işletmeleri ve girişimcileri koruma, haksız davaları önleme sözü de verdi.
İkinci çeyrek finansalları öncesinde aracı kurumlar beklenti raporlarını yayımladı. Kurumların bankalar için ikinci çeyrek net kârında, bankalar bazında farklılaşmalar bulunurken ortalamada ise hem çeyreklik bazda hem de yıllık bazda yatay bir seyir…
EBRU USTA/BLOOMBERG HT PARA VE SERMAYE PİYASALARI MÜDÜRÜ
Bu yılın ilk çeyrek için bilanço dönemi 21 Temmuz tarihinde Arçelik ile, bankacılık sektörü bilanço dönemi ise 24 Temmuz tarihinde Yapı Kredi ile başlayacak. Finansal sonuçların son gönderilme tarihi konsolide olmayan şirketler için 9 Ağustos, konsolide şirketler ve bankalar için 21 Ağustos olarak açıklandı.
Aracı kurumların beklenti raporlarına göre, araştırma kapsamındaki bankaların toplam kârının ilk çeyrekte, hem önceki çeyreğe göre hem de önceki yılın aynı çeyreğine göre yatay kalması bekleniyor.
İkinci çeyrekte bankaların genelinde net faiz gelirlerindeki daralmanın güçlü ticari kâr ile dengelenmesiyle yatay kâr elde edileceği beklentisi bulunuyor. Ancak, alt segmentlerde özel bankalar tarafında, hem yıllık hem de dönemsel bazda sınırlı bir kâr artışı öngörülürken kamu bankalarında ise önceki çeyreğe göre önemli kâr düşüşleri görüleceği beklentisi var.
Geçen çeyrekte kârlılık tarafında; bankalarda özellikle seçim öncesinde artan TL mevduat faizleri nedeniyle TL kredi/mevduat faiz makasında aşağı yönlü eğilim görüldü. Bankaların elinde bulunan TÜFE’ye endeksli tahvillerin katkısı devam ederken komisyon gelirlerindeki güçlü seyir sürdü. Ayrıca, bu çeyrekte dikkat çeken diğer hususlar da, TL kredilerdeki büyümenin bir önceki döneme göre bir miktar daha yavaşlamış olması, TL mevduat büyümesinin TL kredi artışına paralel gerçekleşmesi ve operasyonel giderlerdeki artışın enflasyonun üzerinde büyümesi oldu.
Akbank çeyreklik kâr artışında öne çıkıyor; kamu bankalarının kârında sert düşüş beklentisi var
Aracı kurumların beklenti raporlarında, bankaların çeyreklik kâr değişimlerinde önemli farklılıklar da göze çarpıyor. Sermaye piyasası işlem gelirlerindeki belirgin artışın ana operasyonel performanstaki kısmi zayıflığı belirgin şekilde kompanse etmesi beklenen Akbank’ta çeyreklik kâr artışının yüzde 60-65 arasında olması beklenirken yıllık bazda kâr artışı anlamında TSKB ve Albaraka da tahminlerde öne çıkıyor.
Kamu bankaları Halkbank ve Vakıfbank ise bu çeyrekte net faiz gelirlerindeki sert azalma ile olumsuz tarafta ön plana çıkıyor. Halkbank ve Vakıfbank’ta özellikle, yavaşlayan büyümeye eşlik eden eksi marjlar kârlılığı baskılarken 2. çeyrekte net faiz gelirlerindeki hızlı azalmayla birlikte yüzde 75’in üzerinde çeyreklik kâr düşüşü görüleceği tahmin ediliyor.
Aracı kurumların bankalar ile ilgili tahminleri
Oyak Yatırım, 2023 ikinci çeyrek finansallarının açıklanmaya başlayacağı 24 Temmuz öncesinde beklenti raporunu yayımladı. Kurum tahminlerinde söz konusu çeyrekte araştırma kapsamındaki bankaların ikinci çeyrekte yüzde 3 çeyreksel, yüzde 2 yıllık kâr daralması ile toplam 69,1 milyar TL net kâr açıklamasını bekledikleri yer aldı.
Kurum tahminlerine göre, çekirdek gelirler (faiz gelirleri + komisyonlar), yüksek mevduat maliyetleri ve bankaların bu yıl Ekim ayı için daha düşük TÜFE varsayımları kullanması nedeniyle çeyrek bazda yüzde 22 daralabilir. TL makasta çeyreklik bazda yaklaşık 3 puanlık düşüş beklenirken, çekirdek makasın ikinci çeyrekte ilk çeyreğe kıyasla 2 puan daha düşük olması bekleniyor.
Oyak Yatırım ayrıca, tüketici kaynaklı kredi büyümesi ve ödeme sistemlerinin katkısı sayesinde, komisyon gelirlerinin geçen yılın düşük seviyelerinden daha yukarı gelebileceğini öngördü. Güçlü kambiyo ve türev işlem kârları ile azalan para takası maliyetleri sayesinde geçen çeyrekte ticari kârların bir önceki çeyreğe göre daha fazla destekleyici olabileceğini, enflasyon ile güncellenen maaşlar ve deprem bağışlarının da etkisiyle faaliyet giderlerinin yıllık bazda enflasyonun üzerinde büyümesini beklediklerini açıkladı.
Vakıf Yatırım ise yayımladığı beklenti raporunda, ikinci çeyrekte araştırma kapsamında bulunan bankaların toplam net kârının, önceki çeyreğe göre yüzde 3,9 düşüş, yıllık bazda ise yüzde 7 yükseliş göstererek 59,9 milyar TL olacağı beklentisini açıkladı.
Kurum, bu dönemde Halkbank’ın bir önceki çeyreğe göre yüzde 83’liük azalış ile net kârı en fazla gerileyen bankalar olacağını öngörürken aynı dönemde en yüksek artışın ise yüze 61 ile Akbank’ta görüleceğini öngördü.
Vakıf Yatırım, bankaların net faiz gelirlerinde ikinci çeyrekte çeyreksel yüzde 32,4 gerileme beklediklerini, bu düşüşün temel olarak TL kredi-mevduat makasındaki dikkat çekici düşüşten kaynaklanacağını açıkladı. Net faiz gelirlerinde en fazla düşüşün yüzde 70,6 ile Halkbank’ta görüleceğini de tahminlerine ekledi. Ayrıca bu çeyrekte, bankaların toplam kredi hacminde yüzde 16,5, mevduat hacminde ise yüzde 20,3 büyüme öngörüldü.
Garanti BBVA Yatırım da beklenti raporunda, aktif kalitesi tarafında önemli bir sorun yaşamayan bankaların faaliyet giderlerinin ise maliyetler ile baskı altında kalmaya devam ettiğini söyledi. Çeyreksel kârlılığın daha da düşmesini engelleyen faktörlerin; yüksek Döviz makası nedeniyle alım satım kârlarının oldukça güçlü olması ve komisyon gelirlerindeki güçlü fiyatlamanın net faiz gelirlerindeki düşüşü dengelemesi olduğunu belirtti.
Enerjisa Enerji’nin “Herkes için Daha İyi Bir Gelecek” etkinliği, 20 Temmuz Perşembe günü 09.00-12.30 saatleri arasında Fişekhane’de gerçekleştirilecek.
Enerjisa Enerji “Herkes için Daha İyi Bir Gelecek” sloganıyla Türkiye’nin dört bir yanında daha fazla insana sürdürülebilir bir gelecek yaratmak amacıyla çalışmalarını yürütüyor.
Enerjisa Enerji, kampanya aracılığıyla sürdürülebilirliği stratejisinin merkezine koyarak, insan ve teknoloji odaklı ürün ve hizmetten oluşan faaliyetleriyle yüksek enerji verimliliği ve tasarruf sağlarken, inovatif enerji projeleriyle geleceğin her bir paydaşı için daha iyi olmasını hedefliyor.
Etki odaklı bir sürdürülebilirlik yaklaşımı ile Türkiye’nin enerji dönüşümüne öncülük eden elektrik dağıtım, perakende satış ve müşteri çözümleri şirketi Enerjisa Enerji, insan ve teknoloji odağıyla daha akıllı ve yeşil bir dünyaya katkı sunmak için projelerin üretildiği “Herkes için Daha İyi Bir Gelecek” kampanyasına 20 Temmuz Perşembe günü 09.00-12.30 saatleri arasında Fişekhane’de gerçekleştirilecek etkinlikle devam edecek.
İyzico, Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) ve Dogma Alares tarafından hazırlanan Türkiye E-Ticaret Ekosistemi Raporu’na göre e-ticaret sektörünün büyüklüğü 2022 yılında Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’nın yaklaşık yüzde 6’sına karşılık gelen…
İyzico açıklamasına göre, e-ticaret işlem sayıları 2020 yılındaki değerinin 2 kat üzerine çıkarak 4,8 milyar adede yükseldi. Rapora göre, ortalama sepet tutarlarında da 2020’den 2021’e 13 TL, 2021’den 2022’ye 79 TL’lik bir yükseliş görüldü.
Raporda, ilerleyen dönemde kredi kartı, banka kartı ve kapıda nakit ödeme gibi geleneksel ödeme yöntemlerine ek olarak, ön ödemeli kartlar, A2A ödemeler, dijital cüzdanlar, alışveriş kredileri, kripto paralar ile gerçekleştirilen ödemeler ve şimdi al sonra öde (BNPL) gibi alternatif ödeme yöntemlerinin de payının artmasının beklendiği kaydedildi.
Rapora göre, Türkiye’deki e-ticaret hacmi ve işlem sayıları her yıl büyümeye devam ediyor. Halihazırda dünyadaki 18’inci büyük e-ticaret pazarına ev sahipliği yapan Türkiye, yerel ölçekte olduğu kadar uluslararası arenada da etkileyici bir yükseliş trendi içerisinde bulunuyor.
Rapor, Kovid-19 salgını döneminde artan e-ticaretteki büyüme ivmesinin kısmen yavaşlamış olsa da hem Türkiye’de, hem de dünyada gücünü korumayı sürdürdüğünü ortaya koydu.
E-ticaretin dünya ölçeğinde pazar payı 5,7 trilyon dolara ulaştı
Özellikle salgın döneminin tüketicilerde alışveriş alışkanlıklarında kalıcı bir değişiklik yarattığını vurgulayan rapora göre, 2022 yılında dünya ölçeğinde 5,7 trilyon doları değerinde pazar payı elde eden e-ticaret, 100,2 trilyon dolar değerindeki küresel gayri safi hasılanın yüzde 5,7’sini temsil etti. E-ticaretin global perakende satışlar içindeki payı ise yüzde 22 oldu.
Rapora göre, Türkiye’de rakamlara bakıldığında, e-ticaret sektörünün büyüklüğü, 2022’de gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) yaklaşık yüzde 6’sına karşılık gelen 801 milyar TL’lik ekonomik hacme ulaştı.
Son 5 yılın verilerine bakıldığında ise e-ticaretin GSYH’den aldığı payın düzenli bir artış göstererek yüzde 2,8’ e yükseldiği kaydedildi. Bu yükselişin yüzde 1,6’sı 2019 yılından bu yana salgın etkisiyle kaydedilen büyümeye yönelik olarak kayıtlara geçti.
Türkiye’deki e-ticaret faaliyetlerinin toplam perakendeden aldığı yüzde 16,5’lik pay ile benzer ülkelere göre daha büyük bir ağırlığa sahip olduğu belirtilen raporda ayrıca sektörde önemli bir büyüme potansiyeli olduğu da vurgulandı.
Raporda ortaya çıkan sonuçlara göre, Türkiye’de e-ticarette ortalama sepet tutarlarında 2020’den 2021’e 13 TL, 2021’den 2022’ye 79 TL’lik bir yükseliş gözlendi. Aydan aya yıllık en büyük hacim artışı temmuz ve ağustos aylarında yüzde 200 seviyelerinde gerçekleşti.
En çok alışveriş Black Friday’de gerçekleşti. Okula dönüş ile başlayan sonbahar dönemi ve Black Friday, Cyber Monday gibi özel kampanya dönemleri, alışverişlerin sonbahar ve yılbaşı arasındaki zaman diliminde en yüksek seviyesine ulaşmasını sağlıyor.
İlk sırada günlük işlem sayılarının ortalamanın 1,3 katı işlemin gerçekleştiği ‘Okula Dönüş’ dönemi, hemen ardından ise “Black Friday haftası” geliyor.
E-ticaret platformlarını kullanan sayısı önceki yıla göre yüzde 2,2 arttı
Rapor, e-ticaret platformlarını kullanan kullanıcı sayısının bir önceki yıla göre yüzde 2,2 arttığını gösteriyor. Ayrıca 2022 itibarıyla kadın ve erkek kullanıcıların oranı sırasıyla yüzde 58 ve yüzde 42 olarak kayıtlara geçerken, kadınların payının 2021’e göre yüzde 10 artış kaydettiği görüldü.
E-ticarette satış hacmi ve işlem sayısı bazında en yüksek pazar payına sahip ürün kategorileri 2022 yılında sırasıyla moda ve aksesuar, elektronik ve teknoloji, kozmetik ve kişisel bakım, hizmet, turizm ve seyahat olarak gerçekleşti. Bu beş sektör, satış hacmi bakımından e-ticaret sektörün yüzde 63’ünü ve işlemlerin yüzde 66’sını oluşturdu.
En dikkati çeken büyüme kozmetik ve kişisel bakım kategorisinde yaşandı. Küresel e-ticarette 2022 yılı yapılan işlemlerin üçte ikisi alternatif ödeme yöntemleri ile gerçekleşti.
Türkiye’de ise geleneksel yöntemler küresel ortalamanın iki kat üzerinde tercih edildi. Kredi kartı en çok tercih edilen ödeme yöntemi olurken, banka kartı mikro işletmeler dışındaki tüm işletmelerde en çok tercih edilen ikinci ödeme yöntemi oldu.
Satıcıların en yoğun bulunduğu üç coğrafi bölge Marmara, İç Anadolu ve Ege olurken, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde en çok satıcıyı barındıran illerin bölgesel hacimden en yüksek payı almadığı kaydedildi.
ABD’de Mayıs ayında artan konut başlangıçları Haziran’da düştü. Bu düşüş, konut sektöründeki sıkıntıların devam ettiğini gösterdi.
ABD Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre konut başlangıçları Haziran’da yüzde 8 düşerek yıllıklandırılmış bazda 1 milyon 434 bin oldu.
Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin medyan tahmini 1 milyon 480 bindi.
Gelecek aylardaki konut başlangıçları için ipucu sağlayan inşaat izinleri ise bu dönemde yüzde 3,7 düşerek 1 milyon 440 bin oldu. Beklenti 1 milyon 500 bindi.
Konut başlangıçları Mayıs ayında 1 yıldan uzun sürenin en yüksek seviyesine çıkmıştı.
Haziran ayında yaşanan düşüş, Fed’in faiz artışlarından darbe alan konut sektöründe sıkıntıların sürdüğüne işaret ediyor.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, gelecek süreçte makroekonomik anlamda temel hedeflerinin enflasyon oranlarını yeniden tek haneli seviyelere düşürmek olduğunu söyledi.
2023 yılı ek bütçesini içeren 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda görüşülmeye başlandı.
Görüşmelerde hükümet adına konuşma yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 2023 yılı bütçe hedef ve tahminlerinin, 2022 yılının ikinci yarısındaki makroekonomik görünüm ve beklentiler çerçevesinde belirlendiğini söyledi.
Küresel düzeyde devam eden enflasyon, tedarik zincirlerindeki aksaklıklar, emtia fiyatlarındaki dalgalı seyir, Rusya-Ukrayna savaşı ve son olarak yaşanan Kahramanmaraş merkezli deprem felaketlerinin makroekonomik görünüm ve varsayımlarda ciddi değişimlere yol açtığını belirten Yılmaz, depremlerin izlerini silmek için ivedilikle başlatılan çalışmaların, kamu harcamalarında önemli artışlara neden olduğunu kaydetti.
Yılmaz, depremin yol açtığı yıkımın maliyetinin yaklaşık 104 milyar dolar olarak hesaplandığını aktararak, “Bu gelişmeler gelir beklentilerimizi ve harcama büyüklüklerimizi etkilemiş, ihtiyaçlarımızı da değiştirmiştir. Bu çerçevede bütçemizdeki mevcut ödeneklerin dağılımını ve miktarını yeniden taksim etme ve dolayısıyla kamu hizmetlerinde herhangi bir aksaklık oluşmaması amacıyla 2023 yılı bütçemizde revizyona gitme gerekliliği oluşmuştur.” diye konuştu.
Yılmaz, ek bütçe teklifinde belirlenen ödeneklerle depremden etkilenen illerin inşa ve ihya faaliyetlerini en iyi şekilde sürdürmeyi, sosyal desteklerle engelli vatandaşlardan yaşlılara milletin ihtiyaçlarını gidermeyi, çiftçisinden esnafına ülkenin değer üreten tüm toplum kesimlerinin yanında olmayı ve altyapı-üst yapı projeleriyle kalkınma adımlarına devam etmeyi amaçladıklarını vurguladı.
Küresel enflasyonist katılaşma
Dünya ekonomisinin yeni belirsizlikler, riskler ve güçlüklerle dolu bir dönemden geçtiğine işaret eden Yılmaz, küresel enflasyonist katılaşmanın, gelişmiş ülke merkez bankalarının ilerleyen dönemde enflasyonla mücadelede daha sıkı bir para politikası çerçevesiyle devam edebileceğine ilişkin beklentileri de güçlendirdiğini söyledi.
“Sıkılaştırıcı para politikası uygulamaları resesyon riskini barındırırken, finansal sıkılaşmadan erken vazgeçilmesinin ise küresel enflasyonla mücadelede başarısızlığa ve uzun dönemli iktisadi sorunlara temel oluşturabileceğinden endişe edilmektedir.” diyen Yılmaz, küresel ekonomide bahsedilen bu belirsizlik ve risklere bağlı olarak küresel enflasyonun, 2021 ve 2022 yıllarında 2000’li yıllar ortalamasının 2 katına çıktığını ve uluslararası kuruluşların küresel ekonomik görünüme ilişkin güncel raporlarında da yakın dönemde küresel enflasyonun 2000’li yıllar ortalamasının üzerinde seyretmesinin beklendiğini kaydetti.
“Türkiye pozitif ayrıştı”
Cevdet Yılmaz, yeni bir küresel düzene geçişe şahit olunan bu dönemde, Türkiye ekonomisinin yaşanan tüm şoklara karşı dayanıklılığını korumayı başardığını ifade ederek, salgın sonrası süreçte hızlı bir büyüme ve toparlanma eğilimi yakalayan ekonominin, Rusya-Ukrayna savaşına rağmen başta büyüme ve istihdam olmak üzere temel pek çok somut göstergede diğer ekonomilere kıyasla pozitif yönde ayrıştığını belirtti.
Yılmaz, “Şubat ayında gerçekleşen son yüzyılın en büyük deprem felaketi önemli insani ve ekonomik yıkıma yol açmış, ekonomimiz bu yıkıcı etkilere rağmen 2023 yılı ilk çeyreğinde yüzde 4 oranında büyüyerek salgın sonrası dönemdeki kesintisiz büyüme eğilimini devam ettirmiştir.” dedi.
Yılmaz, gelecek süreçte makroekonomik anlamda temel hedeflerinin enflasyon oranlarını yeniden tek haneli seviyelere düşürmek olduğunu kaydetti.
Cevdet Yılmaz, mevsimsellikten arındırılmış 2023 yılı mayıs ayı verileri itibarıyla, toplam istihdamın 31,7 milyona ulaştığını aktararak, nisan ve mayıs ayları verilerinin, şubat ve mart ayları sonrasında iş gücüne katılım ve istihdam oranlarında yeniden artış eğilimi gösterdiğini dile getirdi.
BİST-100 endeksinin Türk lirası bazında bir önceki yıla göre yüzde 161,4, ABD doları bazında ise yüzde 74 değer kazandığının altını çizen Yılmaz, yılın ikinci yarısına girerken 6 bin puan seviyesinin üzerinde art arda yeni tarihi zirvelerin görüldüğünü söyledi.
Yılmaz, ihracatçıların gösterdiği yüksek performansın devam etmesinin, reel sektörün artan karlılığın ve finansal sektörün güçlü bilanço duruşunun bu durum üzerinde etkili olduğunu belirterek, Türkiye’nin 5 yıllık CDS priminde önceki yıla kıyasla önemli bir düşüş gerçekleştiğini kaydetti.
“Toplam 1 trilyon 119,5 milyar lira ilave gelir öngörüyoruz”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, ortaya konan toplam ödenek ihtiyacının 1 trilyon 119,5 milyar lira olduğunu, afet konutlarının yapımı ve altyapı hasarlarının giderilmesi için 482,8 milyar lira olmak üzere depremden zarar gören vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanması ve kamu idarelerinin yapı stokunda oluşan zararların giderilmesi gibi amaçlarla toplam 527,3 milyar lira ödenek öngörüldüğünü aktararak, 2023 yılında, diğer ödenek imkanları da dikkate alındığında deprem zararlarının giderilmesi amacıyla bütçeden toplam 762 milyar lira harcama yapılacağını açıkladı.
Yılmaz, ek bütçenin deprem dışındaki giderlerinin dağılımında, 110,4 milyar lirasının il özel idarelerine ve belediyelere aktarılacak kaynaklar için; 105,5 milyar liranın yatırım nitelikli harcamalar için; 52,1 milyar lirasının tarımsal destekler, tarım sektörü yatırımları ile tarımsal kredi sübvansiyonu, müdahale alımları ve tarımsal KİT’ler için; 44,3 milyar lirasının engelli evde bakım destekleri, 65 yaş üstü aylıklar ile engelli vatandaşların aylıkları, muhtaç ailelere yapılacak yardım ödemeleri ve diğer sosyal amaçlı giderler için kullanılacağını söyledi.
Deprem dışındaki giderler
Deprem dışındaki giderlerin ek bütçedeki dağılımına ilişkin de bilgi veren Yılmaz, 39,9 milyar liranın savunma ve güvenlik birimlerinin ihtiyaçları için; 26,3 milyar liranın, engelli eğitim desteği, okul yemeği giderleri, ücretsiz ders kitabı ve yardımcı materyal giderleri, taşımalı eğitim giderleri gibi eğitim hizmetleri için; 8,4 milyar liranın bireysel emeklilik devlet katkısı giderleri için; 8 milyar liranın esnaf, sanatkar ve çiftçilere kamu bankalarından sağlanan kredilerin görevlendirme giderleri için; 7,8 milyar liranın genel aydınlatma giderleri için; 4,3 milyar liranın konut, ibadethane ve cemevlerine ücretsiz doğal gaz sağlanabilmesine ilişkin sistem kullanım bedelleri için; 1,3 milyar liranın deprem bölgesindeki vatandaşların elektrik ve doğal gaz faturalarının silinmesi ve ertelenmesi nedeniyle oluşan giderlerin karşılanabilmesi için; 103,4 milyar liranın diğer zorunlu harcamalar için; 80,5 milyar liranın ise faiz giderleri için kullanılmasının öngörüldüğünü bildirdi.
Yılmaz, ek bütçede kanun gereği gider kadar gelir konulması gerektiğini belirterek, “Bütçe gelir gerçekleşmesinde Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın büyümesi, fiyatların genel düzeyindeki değişimler, talebin güçlü seyretmesi, e-ticaretin ve kartlı harcamaların artışı etkili olmuştur. Bu nedenle ek bütçe teklifinde yer alan gelir tahmini hedefine ulaşılacağını öngörüyoruz. Bu kapsamda hazırladığımız ek bütçe ile vergi gelirlerinde 1 trilyon 71,1 milyar lira, vergi dışı gelirlerde 48,4 milyar lira olmak üzere, toplam 1 trilyon 119,5 milyar lira ilave gelir öngörüyoruz.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, ek bütçenin, depremzedeler başta olmak üzere ülkeye ve tüm toplumsal kesimlere hayırlar getirmesini diledi, 15 Temmuz dolayısıyla şehitleri rahmetle andı, gazilere şükranlarını sundu.
AnadoluJet’in faaliyetlerini yüzde 100 Türk Hava Yolları iştiraki olarak kurulacak olan “AJet Hava Taşımacılığı Anonim Şirketi” altında devam ettireceği açıklandı.
Türk Hava Yolları’nın (THY) konuya ilişkin Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yer alan açıklamasında şunlar kaydedildi:
“Yönetim Kurulumuzca ortaklığımızın AnadoluJet markasının global standartlarda düşük maliyetli hava yolu olarak faaliyetlerine devam edebilmesi ve pazardaki rekabetçi konumunu güçlendirebilmesi amacıyla faaliyetlerinin yüzde 100 Türk Hava Yolları iştiraki olarak kurulacak olan ‘AJet Hava Taşımacılığı Anonim Şirketi’ altında devam ettirilmesine karar verilmiştir.”
