Karşınızda, ilk bakışta neredeyse aynı görünen iki tilki ailesi fotoğrafı var. Ancak bu sevimli görüntünün ardında, keskin gözleri bekleyen üç gizli fark saklı. İşte size meydan okuyoruz: Bu üç farkı sadece 33 saniye içinde bulabilecek misiniz?
Karşınızda, ilk bakışta neredeyse aynı görünen iki tilki ailesi fotoğrafı var. Ancak bu sevimli görüntünün ardında, keskin gözleri bekleyen üç gizli fark saklı. İşte size meydan okuyoruz: Bu üç farkı sadece 33 saniye içinde bulabilecek misiniz?
Bu görev, sadece bir eğlence değil, aynı zamanda beyin jimnastiği ve görsel algı yeteneklerinizi test etmek için mükemmel bir fırsat. Hazırsanız, hadi şu 3 farkı bulalım…
Mücadeleye Hazırlanın
Farkları bulmaya başlamadan önce, size bazı ipuçları ve stratejiler sunalım. Bu taktikler, sadece bu mücadelede değil, gelecekteki tüm “farkı bul” oyunlarında size yardımcı olacak.
Fark Bulma Stratejileri
Büyük Resimden Başlayın: Önce genel kompozisyona bakın. Bazen en büyük farklar, gözümüzün önünde olabilir.
Sistematik Olun: Resmi bölümlere ayırın ve her bölümü sırayla inceleyin. Örneğin, önce ön plandaki tilkilere, sonra arka plana bakın.
Detaylara Odaklanın: Küçük ayrıntılara dikkat edin. Bir yaprak, bir kürk deseni veya bir gölge farklı olabilir.
Gözlerinizi Dinlendirin: Eğer bir fark bulamazsanız, gözlerinizi kısa bir süre kapatıp açın. Bu, taze bir bakış açısı sağlayabilir.
Sezgilerinizi Kullanın: Bazen bir şeylerin “farklı” olduğunu hissedersiniz. Bu hissi takip edin!
Mücadele Başlıyor!
Artık hazırsınız! Gözlerinizi dört açın, stratejilerinizi uygulayın ve her ayrıntıya dikkat edin. Tilkilerin tüylerinden, arka plandaki ağaçlara kadar her şeyi inceleyin. Kronometreniz hazır mı? O halde başlayalım!
Geri Sayım
32 saniye… Hızlı ama dikkatli olun!
25 saniye… İlk farkı buldunuz mu? Belki bir yavru tilki kayıp olabilir?
20 saniye… Yarı yoldasınız! Arka plana dikkat ettiniz mi?
15 saniye… Zaman daralıyor ama panik yapmayın. Sakin ve odaklanmış kalın.
10 saniye… Son düzlüktesiniz! Tilkilerin kuyruklarına baktınız mı?
5 saniye… Son saniyeler! Gözden kaçırdığınız bir şey var mı?
Süre doldu! Kalemleri bırakın!
Nasıl Gitti?
Süre doldu! Nasıl bir performans sergilediniz? Tüm farkları bir usta dedektif gibi mi buldunuz, yoksa bazıları sizi zorladı mı? Her iki durumda da, bu mücadeleye katıldığınız için kendinizi tebrik edin. Şimdi, performansınızı birlikte analiz edelim.
Performans Analizi
3 Fark: Tebrikler! Siz bir görsel algı dahisisiniz. Keskin gözleriniz ve hızlı analiz yeteneğiniz sizi bu mücadelenin galibi yaptı.
2 Fark: Harika iş! Neredeyse mükemmel bir performans sergilediniz. Biraz daha pratikle, tam puana ulaşabilirsiniz.
1 Fark: İyi başlangıç! Bir farkı yakalamak bile önemli bir başarı. Diğerlerini nasıl kaçırdığınızı düşünün ve bir dahaki sefere daha iyi olacaksınız.
0 Fark: Endişelenmeyin! Bu tür görevler pratik gerektirir. Çözümü inceleyip, bir dahaki sefere nasıl daha iyi olabileceğinizi düşünün.
ÇÖZÜM
Merakla beklediğiniz an geldi! İşte iki resim arasındaki üç fark:
Yavru Tilki Sayısı: Sol resimde 3 yavru tilki varken, sağ resimde sadece 2 yavru tilki bulunuyor. Bu, en dikkat çekici farklardan biri ve genellikle ilk fark edilen oluyor.
Anne Tilkinin Kuyruğu: Anne tilkinin kuyruğu sol resimde daha kıvrık bir şekilde dururken, sağ resimde daha düz bir pozisyonda. Bu, daha ince bir detay ve genellikle ikinci veya üçüncü olarak fark ediliyor.
Arka Plandaki Ağaç: Arka plandaki ağaçlardan birinin sol resimde bir dalı daha var. Bu, en zor fark edilen detaylardan biri çünkü genellikle dikkatimiz ön plandaki tilkilere odaklanıyor.
Bu farkları bulabildiniz mi? Eğer hepsini veya bazılarını buldaysanız, kendinizle gurur duyabilirsiniz! Eğer zorlandıysanız, endişelenmeyin. Bu tür görevler pratik yaptıkça gelişen bir beceridir.
Her an ağlama isteğiyle boğuşuyorsanız, bu duygularınızın ardında neyin yattığını keşfetme zamanı! Duygusal dalgalanmalar yaşamın bir parçasıdır, ancak kontrol edilemez hale geldiğinde mutlaka profesyonel destek aranmalıdır.
Sürekli ağlama isteği, duygusal ve psikolojik durumların bir yansıması olarak karşımıza çıkan yaygın bir tepkidir. İnsanlar zorlayıcı yaşam olaylarına, stresli durumlara veya depresyon gibi ruhsal sorunlara tepki olarak kendilerini ağlarken bulabilirler.
Ağlama, genellikle duygusal boşalmanın bir yolu olarak görülür; ancak bu durum sürekli hale geldiğinde altta yatan ciddi sebeplerin olabileceği düşünülmelidir. Hem fiziksel hem de ruhsal sağlığı etkileyen bu durum, doğru müdahalelerle hafifletilebilir.
Sürekli Ağlama İsteğinin Nedenleri
Depresyon ve Anksiyete Bozukluğu:
Depresyon, sürekli ağlama isteğinin en yaygın sebeplerindendir. Duygusal çöküntü, umutsuzluk ve çaresizlik hissi, kişiyi derinden etkileyerek ağlamaya yönlendirebilir.
Anksiyete bozukluğu da bu duruma sebep olabilir. Kişi, sürekli bir endişe ve kaygı hali içinde olduğunda duygusal patlamalar yaşama eğilimindedir.
Stres ve Yorgunluk:
Günlük yaşamın getirdiği stres, yoğun çalışma temposu veya kişisel ilişkilerde yaşanan zorluklar, sürekli ağlama isteği yaratabilir. Uzun süreli yorgunluk ve dinlenememe durumu, kişinin duygusal olarak daha savunmasız hale gelmesine sebep olur.
Hormonel Dengesizlikler:
Kadınlarda regl dönemi, hamilelik veya menopoz gibi hormonal değişiklikler sırasında duygusal dalgalanmalar yaşanabilir. Bu durum, sürekli ağlama isteğine yol açabilir. Tiroid hormonları veya kortizol gibi stres hormonlarındaki dengesizlikler de ruh halini doğrudan etkileyebilir.
Travmatik Olaylar ve Geçmiş Yaşantılar:
Geçmişte yaşanan travmatik olaylar, bastırılmış duyguların gün yüzüne çıkmasına neden olabilir. Bu durum, kişi farkında olmasa bile sürekli ağlama isteğine yol açabilir.
Özellikle çocukluk döneminde yaşanan travmalar, ileriki yaşamda ağlama nöbetleri şeklinde ortaya çıkabilir.
Fiziksel Rahatsızlıklar:
Kronik ağrı, uyku bozuklukları veya başka fiziksel rahatsızlıklar, kişinin zihinsel dayanıklılığını azaltarak sürekli bir ağlama ihtiyacına sebep olabilir.
Beyin kimyasını etkileyen bazı nörolojik hastalıklar da bu duruma katkıda bulunabilir.
Sürekli Ağlama İsteği Nasıl Geçer?
Profesyonel Destek Alın:
Eğer sürekli ağlama isteğiniz birkaç haftadan uzun sürüyorsa, bir psikolog veya psikiyatristten yardım almanız önemli. Uzman desteği, bu durumun kaynağını bulmanıza ve gerekli tedavi sürecine başlamanıza yardımcı olabilir.
Kendinize İyi Bakın:
Fiziksel sağlığınıza özen göstermek, ruhsal sağlığınız üzerinde de olumlu etki yaratır. Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve yeterli uyku, duygusal dengeyi sağlamada kritik rol oynar.
Duygusal Boşalmanıza İzin Verin:
Ağlamanın doğal bir duygusal boşalma yöntemi olduğunu unutmayın. Zihninizde biriken duygulara izin vermek, kendinizi daha hafif hissetmenize yardımcı olabilir.
Ancak, bu duygusal patlamalar sık ve aşırı hale geliyorsa, derinlemesine düşünmek ve profesyonel destek almak gerekebilir.
Stres Yönetimi Yöntemleri Kullanın:
Yoga, meditasyon ve nefes egzersizleri gibi rahatlama teknikleri, stresle başa çıkmanızı kolaylaştırabilir. Bu yöntemler, zihinsel sakinliği artırarak ağlama krizlerini hafifletebilir.
Kendinize zaman ayırarak hobilerinize ve ilgi alanlarınıza yönelmek de stres seviyenizi düşürebilir.
İletişime Açık Olun:
Duygularınızı yakınlarınıza açmak, hislerinizi paylaşarak yükünüzü hafifletmenize yardımcı olabilir. Duygularınızı bastırmak yerine, güvenilir bir arkadaşla veya terapistle konuşmak rahatlama sağlayabilir.
Günlük Tutma Alışkanlığı:
Duygularınızı yazıya dökmek, hislerinizi anlamanızı kolaylaştırabilir. Günlük tutmak, zihinsel bir boşalma yöntemi olarak da kullanılabilir.
Duruş bozukluğunun erken fark edilmesi ve düzeltilmesi, hem estetik açıdan hem de sağlık açısından büyük önem taşır. Yazdığımız adımları takip ederek, vücudunuzun doğal dengesini koruyabilir ve uzun vadede birçok sağlık sorununu önleyebilirsiniz.
Duruş bozukluğu, vücudun doğal duruş pozisyonundan sapması ve kas-iskelet sisteminin dengesiz bir şekilde çalışmasıdır. Doğru duruş, omurganın doğal eğrilerini koruyarak vücudun ağırlığını dengeli bir şekilde taşımak anlamına gelir.
Ancak günümüzün hareketsiz yaşam tarzı, uzun süreli masa başı çalışmaları, yanlış oturma veya yürüme şekilleri duruş bozukluklarına neden olabilir. Bu durum, sadece estetik bir sorun olmakla kalmaz, aynı zamanda kas ağrıları, eklem rahatsızlıkları ve uzun vadede ciddi sağlık problemlerine yol açabilir.
Duruş Bozukluğu Nedir?
Duruş bozukluğu, vücudun farklı bölümlerinin olması gereken pozisyonlardan kayması sonucu ortaya çıkar. Düzgün bir duruş, kasların, kemiklerin ve eklemlerin dengeli bir şekilde çalışmasını sağlar. Bu denge bozulduğunda, vücut üzerinde gereksiz baskı oluşur ve zamanla omurga yapısında, kaslarda ve eklemlerde sorunlar gelişir.
Yaygın Duruş Bozuklukları:
Kifoz (Kamburluk): Omurganın üst kısmının aşırı derecede öne doğru eğilmesiyle oluşur. Bu, genellikle uzun süre masa başında çalışan kişilerde görülür.
Lordoz (Aşırı Bel Çukuru): Belin alt kısmında aşırı bir içe doğru kıvrılma durumu. Hamile kadınlar ya da fazla kilolu kişilerde daha yaygındır.
Skolyoz: Omurganın yana doğru eğilmesidir. Bu bozukluk, genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkar ve tıbbi müdahale gerektirebilir.
Düz Sırt: Omurganın doğal eğrilerinin kaybolduğu, sırtın dümdüz göründüğü bir durumdur. Bu, sırt kaslarının zayıf olmasından kaynaklanır.
Duruş Bozukluğu Nasıl Düzeltilir?
Duruş bozukluğunu düzeltmek için disiplinli ve düzenli bir şekilde uygulanan bir dizi adım gereklidir. Bu adımlar, doğru kasları güçlendirmek ve vücudu dengelemek üzerine kuruludur. İşte duruş bozukluğunu düzeltmenin yolları:
1. Duruşunuzu Farkında Olun
Gün boyunca duruşunuza dikkat edin. Otururken, ayakta dururken ya da yürürken omuzlarınızı geri çekin, başınızı dik tutun ve belinizi düz tutmaya çalışın. Kendinizi sürekli olarak kontrol ederek yanlış alışkanlıkları düzeltin.
2. Düzenli Egzersiz Yapın
Sırt ve Omurga Egzersizleri: Kifoz gibi duruş bozukluklarını düzeltmek için sırt kaslarını güçlendiren egzersizler yapabilirsiniz. Özellikle plank, kobra pozisyonu ve köprü egzersizleri sırt kaslarını hedefler.
Esneme Hareketleri: Vücudunuzun daha esnek olması için düzenli olarak esneme hareketleri yapın. Bu, omurganın doğal hareket yeteneğini geri kazandırır.
Yüzme: Yüzme, tüm vücut kaslarını dengeli bir şekilde çalıştırdığı için duruş bozukluğuna karşı harika bir spordur. Özellikle sırtüstü yüzme, omurga hizasını korumaya yardımcı olur.
3. Doğru Oturma Pozisyonu
Bilgisayar başında veya masa başında otururken sırtınızı destekleyen bir sandalye kullanın. Ayaklarınızı yere tam basarak, omuzlarınızı geride tutarak ve başınızı dik tutarak oturmak duruşunuzu iyileştirir.
Bilgisayar ekranınız göz hizasında olmalı, böylece başınızı eğmek zorunda kalmazsınız. Ayrıca, her saat başı birkaç dakikalık kısa molalar vererek ayağa kalkın ve esneme hareketleri yapın.
4. Doğru Yatma Pozisyonu
Uyurken duruşunuzu korumak, özellikle sırt ve bel ağrısı çekiyorsanız önemlidir. Sert yataklar tercih edin ve yastığınızı boyun desteği sağlayacak şekilde ayarlayın. Yan yatıyorsanız, bacaklarınızın arasına bir yastık yerleştirin. Sırtüstü yatmayı tercih ederseniz, belinizin altına bir yastık koyarak destek sağlayın.
5. Kas Dengesizliklerini Giderin
Bazı kaslar zayıf, bazıları ise fazla çalışıyorsa duruş bozukluğu gelişebilir. Fizyoterapistler ve kişisel antrenörler, duruşunuzu analiz ederek hangi kasların güçlendirilmesi ve hangilerinin esnetilmesi gerektiğini belirleyebilirler.
6. Duruş Korse ve Destekleri
Duruş korseleri, omuzlarınızı ve sırtınızı düz tutmanıza yardımcı olabilir. Ancak bu tür destekler, kaslarınızı zayıflatabileceği için uzun süreli kullanım önerilmez. Korse kullanımı esnasında aktif olarak egzersiz yapmanız da önemlidir.
7. Doğru Ayakkabı Seçimi
Düzgün ayakkabılar, vücut ağırlığınızı dengeli bir şekilde taşımaya yardımcı olur. Topuklu ayakkabılar ya da düz taban ayakkabılar duruşu olumsuz etkileyebilir. Ortopedik ayakkabılar veya tabanlıklar kullanmak bu konuda destekleyici olabilir.
Duruş Bozukluğunun Nedenleri
Hareketsiz Yaşam Tarzı: Uzun süre hareketsiz kalmak, kas zayıflığına ve duruş bozukluğuna yol açar. Masa başı işlerde çalışanlar, bu riski en çok taşıyan grup içerisindedir.
Yanlış Yatma ve Oturma Pozisyonları: Yanlış pozisyonda uyumak ya da oturmak zamanla duruş bozukluğuna neden olur.
Fiziksel Travmalar: Kazalar veya yaralanmalar sonrasında omurga ve kas yapısında bozukluklar gelişebilir.
Aşırı Kilo: Aşırı kilolu kişilerde, vücut ağırlığının yanlış bir şekilde dağılımı duruş bozukluğuna yol açabilir.
Merhaba arkadaşlar! Bugün sizlerle evde işinize çok yarayacak, basit ama bir o kadar da etkili 10 harika hileyi paylaşacağım. Bu ipuçları hayatınızı kolaylaştıracak ve evinizde küçük mucizeler yaratmanızı sağlayacak. Hazırsanız başlayalım!
Merhaba arkadaşlar! Bugün sizlerle evde işinize çok yarayacak, basit ama bir o kadar da etkili 10 harika hileyi paylaşacağım. Bu ipuçları hayatınızı kolaylaştıracak ve evinizde küçük mucizeler yaratmanızı sağlayacak. Hazırsanız başlayalım!
1. Limon Suyuyla Mikrodalga Temizliği
Mikrodalgadaki inatçı lekelerden bıktınız mı? İşte size süper kolay bir çözüm! Bir kaseye su koyun, içine birkaç dilim limon atın ve 3 dakika mikrodalgada ısıtın. Buhar, kirleri yumuşatacak ve siz sadece nemli bir bezle silerek pırıl pırıl bir mikrodalga elde edeceksiniz.
2. Çoraplarınızı Asla Kaybetmeyin
Çamaşır makinesinde tek çorapların kaybolması can sıkıcı, değil mi? Artık endişelenmeyin! Çorapları yıkamadan önce bir file çantaya koyun. Böylece çiftler her zaman bir arada kalacak.
3. Doğal Oda Kokusu
Evinizin güzel kokmasını kim istemez? İşte size harika bir fikir: Bir tencereye su koyun, içine tarçın çubukları, elma dilimleri ve birkaç karanfil atın. Kısık ateşte kaynatın ve eviniz cennet gibi kokacak!
4. Banyodaki Aynalarda Buğulanma Yok
Duştan sonra aynalardaki buğulanma can sıkıcı olabilir. Bunu önlemek için aynayı bir parça sabunla hafifçe ovun ve yumuşak bir bezle parlatın. Bu yöntem, aynanın buğulanmasını önleyecek.
5. Mutfak Lavabosunu Parlatın
Paslanmaz çelik lavaboyu temizlemek için öncelikle ılık su ve yumuşak bir bezle yüzeydeki kaba kirleri temizleyin. Ardından, eşit miktarda karbonat ve su karıştırarak elde ettiğiniz macunu lavabo yüzeyine yayın ve nazikçe ovalayın. Karışımı birkaç dakika beklettikten sonra, yumuşak bir sünger veya bezle temizleyin. Son olarak, lavaboyu bol su ile durulayıp kuru bir mikrofiber bezle kurulayın. Bu yöntem, lavaboyu çizmeden etkili bir şekilde temizler ve parlaklığını korur. Aşındırıcı temizleyicilerden kaçınmayı unutmayın, çünkü bunlar yüzeye zarar verebilir.
6. Çizilmiş Ahşap Mobilyaları Onarın
Ahşap mobilyalardaki çizikler can sıkıcı olabilir. Ama endişelenmeyin! Ceviz ya da fındık içini çiziğin üzerinde gezdirin. Yağı, çiziği dolduracak ve görünmez hale getirecek.
7. Kitapları Düzenli Tutun
Kitaplığınız dağınık mı görünüyor? İşte size şık bir çözüm: Eski dergileri rulo yapın ve kitapların arasına yerleştirin. Hem dekoratif hem de düzenli bir görünüm elde edeceksiniz.
8. Ayakkabı Kokusuna Son
Ayakkabı kokusundan kurtulmak için çay poşetlerini kullanabilirsiniz. Kullanılmış çay poşetlerini kurutun ve ayakkabılarınızın içine koyun. Koku emici özelliği sayesinde ayakkabılarınız mis gibi kokacak.
9. Buzdolabı Kokuları İçin Karbonat
Buzdolabınızdaki istenmeyen kokulardan kurtulmak için açık bir kap içinde karbonat kullanın. Kokuları emer ve buzdolabınızı ferah tutar.
10. Tencere Tabanındaki Yanıklar İçin
Tencere tabanındaki yanık izleri için karbonat ve sirke mucizesini deneyin. Karbonatı serpin, üzerine biraz sirke ekleyin ve birkaç dakika bekleyin. Sonra yumuşak bir süngerle ovun. Yanıklar kolayca çıkacak!
Samsun’un İlkadım ilçesinde 3 firari cinayet hükümlüsü yakalandı.
İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, il merkezi ve ilçelerde aranan kişilerin yakalanmasına yönelik operasyonlarını sürdürdü.
Ekipler, yürüttükleri çalışmada, “kasten öldürme” suçundan 15’er yıl hapis cezasıyla aranan U.M. (29), Ü.M. (34) ve B.M’nin (27) bir marketin önünde durduğu bilgisine ulaştı.
Aydın’ın Efeler ilçesinde yaşayan 27 yaşındaki Ebru Öcal, eski sevgilisi tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
Aydın’ın Efeler ilçesinde yaşayan 27 yaşındaki Ebru Öcal, eski sevgilisi olduğu iddia edilen C.K. tarafından evinde bıçaklanarak öldürüldü.
Olay, Efeler ilçesi Güzelhisar Mahallesi 54 Sokak’ta saat 12.30 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, eşi S.Ö. ile ayrılma aşamasında olan Ebru Öcal, bir süre C.K. ile birlikte yaşadı. Daha sonra eşi ile barışan Öcal, eşi S.Ö. ve 2 çocukları ile birlikte yeni bir eve taşındı. Öcal’ın yeni adresini öğrenen C.K., eve gelerek Ebru Öcal ile görüştü.
İhbar üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Eve gelen sağlık ekipleri genç kadının yaşamını yitirdiğini belirledi. Olay yerindeki incelemenin ardından Ebru Öcal’ın cansız bedeninin hastane morguna kaldırılacağı öğrenildi.
Olaya ilgili soruşturma sürerken, cinayet şüphelisi C.K. ise her yerde aranıyor.
BtcTurk Vadi Açıkhava’da gerçekleşen Oscar’lık Sahneler projesi için yıldızlar sahne aldı.
21 Eylül akşamı tek gala olarak seyircisiyle buluşan sanatçılar dansları, şarkıları ve monologlarlıyla dikkat çekti.
İpek Açar da Audrey Hepburn’un ikonik filmi Tiffany’de Kahvaltı sahnesiyle bir tanıtım filmi çekmişti. Açar, sahnede Hepburn’u canlandırdı.
O anları sosyal medya hesabından paylaşan Açar, “Harika bir ekiple çok güzel bir gece oldu. Bizimle olan seyircimize ve emek veren herkese çok teşekkürler” notunu düştü.
Ümraniye’de polis memuru Şeyda Yılmaz’ı şehit eden saldırgan Yunus Emre Geçti, siyah çöp poşeti giydirilerek kadın polisler eşliğinde adliyeye sevk edildi. Sözcü Medya Grubu Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk, İçişleri Bakanlığı’nın, şüpheliye çöp poşeti geçirilmesiyle ilgili olarak soruşturma açıldığını duyurdu.
Dün gece İstanbul Ümraniye’de polis memuru Şeyda Yılmaz’ı şehit eden Yunus Emre Geçti, çöp poşeti giydirilmiş halde hayvan taşıma aracıyla adliyeye getirildi.
19 yaşındaki katil zanlısına kadın polisler eşlik etti.
SÖZCÜ Medya Grubu Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk, bu olay sonrası İçişleri Bakanlığı tarafından soruşturma başlatıldığını belirterek, şunları söyledi:
Kamu görevlilerinin, suç makinası haline gelen insanlar tarafından şehit edilmesi toplum tarafından büyük tepki gördü. İçişleri yetkilileri ile konuştum. “İnfial halindeyiz” dediler.
Güvenlik birimlerinin öfke patlaması yaşadıklarını düşünüyorlar. “Türkiye her şeyden önce hukuk devletidir. Soruşturma açıldı. Bir polis başmüfettişi bir de mülkiye başmüfettişi görevlendirildi” dediler.
26 SUÇ KAYDI VAR
Dudullu Polis Merkezi’nde motosiklet hırsızlığıyla ilgili gözaltına alınan, hakkında 26 ayrı suç kaydı olduğu öğrenilen Yunus Emre Geçit karakoldan kaçmıştı.
Karakolda görevli polis memurları K.H.S. ile Şeyda Yılmaz, kaçan şüpheliyi yakalamak için peşine düşmüştü.
Şüpheli Yunus Emre Geçit, kısa süreli kovalamaca sonucu yakalanırken bu sırada arbedede çıkmıştı.
Zanlının polisin silahını alarak çevreye ateş etmesi sonucu polis memuru Şeyda Yılmaz şehit olmuştu. Olayda, polis memuru K.H.S. ile şüphelinin annesi P.G. (43) yaralanmıştı.
Brezilya’daki kuraklık ve Vietnam’daki şiddetli tayfunlar, küresel kahve tedarik zincirlerini sekteye uğratarak üretim maliyetlerini artırdı.
Afetlerin dünyanın en çok kahve üreten iki ülkesini vurması nedeniyle fiyatlarda artışın sürmesi bekleniyor.
Euronews’ün haberine göre Brezilya’daki kuraklık ve Vietnam’daki şiddetli tayfunlar, küresel kahve tedarik zincirlerini sekteye uğratarak üretim maliyetlerini artırdı.
Önümüzdeki dönemde bu durumun tüketicilere yansıması bekleniyor.
AFETLER ÜRETİMİ DÜŞÜRDÜ
Kahve tedarikinin yaklaşık yüzde 40’ını karşılayan Brezilya, son yılların en kötü kuraklıklarından biriyle mücadele ediyor.
Kurak koşullar arabica kahve yetiştirilen bölgelerde verimi düşürdü.
Bazı tahminlere göre üretim yüzde 20 azalabilir.
Etki en çok Brezilya’nın en fazla kahve üretilen eyaleti ve yüksek kaliteli arabica çekirdeğinin anavatanı Minas Gerais’te gözleniyor.
Vietnam ise hazır kahvede kullanılan daha ucuz robusta çekirdeğinin dünyadaki lider üreticisi. Bu ayın başlarında ülkenin orta bölgesindeki önemli kahve yetiştirme alanları, en az 60 kişinin ölümüne ve yüzlerce kişinin yaralanmasına neden olan Yagi tayfununda tahrip oldu.
İlk değerlendirmeler, binlerce hektarlık kahve tarlası etkilendiği ve zarar gören ağaçların iyileşmesi yıllar alacağı için hem mevcut hasatta hem de gelecekteki üretim potansiyelinde önemli kayıplara işaret ediyor.
Fiyatlar son 10 yılın en yüksek seviyesinde Brezilya’daki kuraklık ve Vietnam’daki tayfunun birleşik etkileri küresel kahve fiyatlarında keskin bir artışı tetikledi.
Uluslararası Kahve Örgütü (ICO), fiyatların 2024’ün üçüncü çeyreğinde yaklaşık yüzde 20 artarak neredeyse son 10 yılın en yüksek seviyelerine ulaştığını bildirdi.
Uluslararası tedarik zinciri yönetim şirketi Inverto’dan Katharina Erfort, yakın zamanda fiyatların normale dönme ihtimali konusunda karamsar.
Erfort, “Kahve sektörü için hızlı bir toparlanma, arzdaki potansiyel iyileşmelerle bile olası değil” dedi ve ekledi: “Sektör, gelecekteki hasatları aksatmaya devam edebilecek aşırı hava koşullarına karşı savunmasız kalmaya devam ediyor.”
Kahve tüccarları, hava koşullarına bağlı kesintilerin devam etmesi ve afetlerden sonra yeniden inşa maliyetinin fiyatları daha da yükseltmesinden kaygılı.