Bir Gün Mutlaka İşe Yarar: Amazon’da Keşfedilmeyi Bekleyen İlginç Teknolojik Ürünler

Amazon’da temel ihtiyaçlarımız dışında pek çok farklı alanlarda kullanabileceğiniz ilginç ürünler mevcut. Amazon’da gezinirken bu ürünler olmasa bile bunlara benzer şeyler elbette karşınıza çıkmıştır.

En çok zaman geçirdiğiniz yaşam alanınızı daha işlevsel hâle getirmek ya da yaşamınıza biraz daha pratiklik katmak istiyorsanız, teknoloji size birçok çözüm sunuyor. Amazon, geniş ürün yelpazesiyle bu alanda önemli bir durak.

Sizin için farklı kategorilerde öne çıkan ve hayatınıza kolaylık getirecek teknolojik ürünleri bir araya getirdik. Bu ürünler, günlük işlerinizi daha keyifli ve verimli hâle getirebilir. 

 Amazon’un sunduğu fırsatlardan yararlanmak ve alışveriş deneyiminizi daha da zenginleştirmek için Amazon Prime üyesi olabilirsiniz. Bedava ve hızlı kargo; popüler ve ödüllü filmleri izlemek için Prime Video, pek çok oyunu ücretsiz sunan Prime Gaming ve pek çok üründe “Prime’a Özel” kampanyalarından faydalanabilirsiniz.

“Bu içerik 20.09.2024 tarihinde oluşturulmuştur, bu içeriğe erişim sağladığınız zamana göre listelenen ürün fiyatlarında değişiklikler olmuş olabilir.”

Satın aldığınız ürünlerde satıcılardan kaynaklanan sorunlardan Webtekno sorumlu değildir.
Bu içerik marka iş birliği içeriyor.

Amazon’da keşfedilmeyi bekleyen ilginç teknolojik ürünler

  • Sunydog Hepsi Bir Arada Mini Yazıcı

  • Xiaomi Mijia Elbise Tüy ve Tiftik Toplama Cihazı
  • MiLi MiTag Akıllı Takip Cihazı
  • CloudValley Dizüstü Bilgisayar için Manyetik Telefon Tutacağı
  • YUWAKAYI 7’si 1 Arada Elektronik Temizleyici Kiti
  • SwitchBot Bot Akıllı Buton Basıcı
  • MiLi MagSafe Uyumlu Mini Hoparlör
  • Yale – Linus L2 Akıllı Kilit
  • LC-dolida Bluetooth Hoparlörlü Uyku Bandı

Sunydog Hepsi Bir Arada Mini Yazıcı

Bu mini yazıcı, fotoğraflar, etiketler, mesajlar, listeler ve QR kodları gibi birçok farklı belgeyi yazdırabilir. Ayrıca web baskısını destekler. Küçük ve hafif yapısıyla taşınması kolay olup 200 DPI çözünürlükte net baskı kalitesi sunar. Hem öğrenciler hem de ebeveynler için verimliliği artırmaya yardımcı olurken kablosuz bağlantı ile akıllı telefonlara kolayca bağlanabilir. Dahili 1000mAh şarj edilebilir pili ve termal baskı teknolojisi sayesinde mürekkep kartuşu gerektirmez, bu da düşük işletme maliyeti sağlar.

Kullanıcı yorumu:

Ürünü Amazon üzerinden satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Xiaomi Mijia Elbise Tüy ve Tiftik Toplama Cihazı

Xiaomi Mijia Elbise Tüy ve Tiftik Toplama Cihazı, kıyafetlerinizde biriken tüy ve tiftikleri hızlı ve etkili bir şekilde temizlemek için idealdir. Hafif ve ergonomik tasarımı sayesinde kolayca taşınabilir ve kullanılabilir. 5 bıçaklı kesim sistemi ile etkili sonuçlar sunarken, şarj edilebilir bataryası 90 dakikaya kadar kullanım imkanı sağlar. Cihazın haznesi, topladığı tüyleri temiz ve düzenli bir şekilde biriktirir, bu da kullanım kolaylığı sağlar.

Kullanıcı yorumu:

Ürünü Amazon üzerinden satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

MiLi MiTag Akıllı Takip Cihazı

MiLi MiTag Akıllı Takip Cihazı, Apple MFI sertifikalı olup kaybolan eşyalarınızı kolayca bulmanızı sağlar. iOS uyumlu “Find My” uygulaması ile entegre çalışarak 100 metreye kadar Bluetooth aralığında sesli uyarı verip konum tespiti yapabilirsiniz. IPX67 su geçirmezlik derecesine sahip olan bu cihaz, hem suya dayanıklı hem de 12 aya kadar pil ömrü sunar. Değiştirilebilir pil ile uzun süreli kullanım imkanı sunar ve deri kılıfıyla anahtar, çanta veya evcil hayvan tasmasına rahatça takılabilir.

Kullanıcı yorumu:

Ürünü Amazon sepetinize eklemek için buraya tıklayabilirsiniz.

CloudValley Dizüstü Bilgisayar için Manyetik Telefon Tutacağı

Bu manyetik telefon tutucu, iPhone 12-15 serisi ve metal plaka ile diğer telefon modelleri için uygundur. Metal plaka gerekmeden Magsafe kılıfı olan cihazlarda doğrudan kullanılabilir. Hafif alüminyum alaşımdan üretilmiş olup, dizüstü bilgisayar veya monitöre kolayca monte edilebilir. Kompakt tasarımı sayesinde çift ekran kullanımı için pratik bir çözüm sunar.

Kullanıcı yorumu:

Ürünü Amazon sepetinize eklemek isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.

YUWAKAYI 7’si 1 Arada Elektronik Temizleyici Kiti

YUWAKAYI 7’si 1 arada temizleyici kiti, kulaklıklar, klavyeler, monitörler ve telefonlar için çok yönlü bir temizlik çözümü sunar. Kit, kulaklık temizleme kalemi, mini fırça, floklama sünger fırça, temizleme spreyi şişesi (boş), fiber bez ve tuş kapağı tokası içerir. Silikon uç ve mini fırça ile kirleri temizleyebilir, yüksek yoğunluklu fırça ile klavyelerdeki tozları rahatlıkla temizleyebilirsiniz. Ayrıca, ekran temizliği için sprey şişesi ve fiber bez ile hızlı ve verimli bir temizlik sağlar.

Ürünü Amazon üzerinden satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

SwitchBot Bot Akıllı Buton Basıcı

SwitchBot Bot Akıllı Buton Basıcı, eski tip düğmeli cihazları akıllı hâle getirmek için tasarlanmış pratik bir cihazdır. Bluetooth bağlantısı ile akıllı telefonlardan kontrol edilebilir ve belirli zamanlara göre programlanabilir. Cihazı herhangi bir düğmeye kolayca yapıştırarak kullanabilir ve uzaktan tuşlara basma işlemini gerçekleştirebilirsiniz. Hub ile birlikte kullanıldığında, sesli asistanlarla uyumlu çalışarak daha geniş bir kontrol imkanı sunar. Kompakt tasarımı sayesinde evde birçok cihazı akıllı hale getirebilirsiniz.

Kullanıcı yorumu:

Ürünü Amazon üzerinden satın almak için buraya tıklamanız yeterli.

MiLi MagSafe Uyumlu Mini Hoparlör

Bu manyetik Bluetooth hoparlör, metal yüzeylere kolayca takılabilir ve yanında gelen metal halkalar sayesinde metal olmayan yüzeylerde de kullanılabilir. iPhone 12 ve sonrası için MagSafe özelliğine sahip olan modellerde ve diğer Bluetooth özellikli cihazlarla uyumlu olan hoparlör, telefon standı olarak da işlev görür. 8 saate kadar çalma süresi sunan pil, 1,5 saatte tam şarj olur.

Ürünü Amazon üzerinden satın almak için buraya tıklamanız yeterli.

Yale – Linus L2 Akıllı Kilit

Linus L2, Wi-Fi bağlantısı entegre olduğu için ek bir Wi-Fi köprüsüne ihtiyaç duymaz. Yeni versiyonu daha küçük, sessiz ve iki kat daha hızlı olup, şarj edilebilir pili ile uzun süreli anahtarsız erişim sağlar. Eve yaklaştığınızda kapıyı otomatik açabilir, belirli zamanlarda kilitleme fonksiyonlarıyla güvenliği artırabilirsiniz. Wi-Fi ve Bluetooth desteği ile uzaktan erişim sunan bu akıllı kilit, çoğu kapıya kolayca monte edilebilir.

Kullanıcı yorumu:

Ürünü Amazon üzerinden satın almak için buraya tıklamanız yeterli.

LC-dolida Bluetooth Hoparlörlü Uyku Bandı

LC-dolida Bluetooth Hoparlörlü Uyku Bandı, müzik dinlerken kulaklık takmanıza gerek bırakmayan ve teri emen elastik bir saç bandı tasarımına sahiptir. Nefes alabilir kumaşı sayesinde spor, yoga, seyahat ve meditasyon gibi aktivitelerde rahatlıkla kullanılabilir. 240 mAh pil ile 10 saate kadar çalma süresi sunan bu kulaklık, Bluetooth 5.2 teknolojisi ile hızlı ve kesintisiz bağlantı sağlar.

Ürünü Amazon üzerinden satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Migros’tan ‘Hepimize İyi Gelecek’ Yeni Reklam Filmi: “Migros ile İyisin”

Migros, dokunduğu herkese yaptığı pozitif katkıyı vurguladığı yeni imaj filmiyle ekranlarda. 70 yıllık köklü geçmişiyle Türkiye’de modern perakendenin kurucusu ve “yeni nesil perakende” anlayışının mimarı olan Migros, yeni kampanyasında “Migros ile İyisin” mesajının altını çiziyor. Kampanya, Migros’un müşterilerine iyi bir alışveriş deneyimi sunmanın ötesine geçerek, tüm ekosistemi üzerinde yarattığı etkiyi ve değeri anlatıyor.

Migros, yeni imaj iletişiminde “Migros ile İyisin” şarkısını dillere dolayacak bir reklam filmine imza attı. “Hepimize İyi Gelecek” mottosuyla hazırlanan reklam filmi, çalışanından müşterisine, çiftçisinden tedarikçisine, Migros’un çepeçevre dokunduğu herkese sesleniyor. 

Migros, dokunduğu paydaşlarıyla çok büyük bir ekosistem yaratıyor 

Kurulduğu günden bu yana dokunduğu paydaşlarıyla çok büyük bir ekosistem yaratan Migros, Odağına her zaman müşteri memnuniyetini alarak, sunduğu geniş ürün yelpazesi, uygun fiyat politikası ve güçlü kampanyalarıyla her alışverişte müşterilerinin yüzünü güldürüyor.

75 bin çalışanıyla Türkiye’ye hizmet eden Migros, 23.500 iş ortağıyla sürdürülebilir ve güçlü bir iş birliği modeli geliştiriyor. Uzun yıllardır yerli üreticilere sağladığı desteklerle, Türkiye’nin dört bir yanında tarıma ve yerel ekonomiye katkı sağlarken, iş ortaklarına da büyüme imkânı tanıyor. Sürdürülebilir tarım uygulamalarıyla hem doğaya hem de üreticiye iyi gelen bir anlayışla çalışıyor. Yerli üretimi destekleyen projeler, çevre dostu uygulamalar ve doğal kaynakların korunmasına yönelik adımlarla ekonomiye, tarıma ve istihdama sağladığı katkıyı her geçen gün artırıyor.

Sinem Serdar: “Migros’un dokunduğu herkes üzerinde güçlü pozitif etkisi var”

Yeni iletişim çalışmalarında Migros’un dokunduğu herkes üzerindeki güçlü pozitif etkisini vurguladıklarını belirten Migros Müşteri Deneyimi Stratejisi ve Pazarlama İletişimi Direktörü Sinem Serdar, “Kampanyamızda, tüm Türkiye’ye iyi gelen Migros’un resmini çizdik. Sosyal ve ekonomik etkimizin ne kadar güçlü olduğunu  anlattık. Müşterilerimize en iyi deneyimi sunmak için iyisini, ucuzunu her zaman Migros çatısı altında bulacaklarını, alışveriş yaptıkça kazanacaklarını bir kez daha dile getirdik. Aynı zamanda Migros olarak çiftçimizin emeğinin değerini bilip taze ürünleri özenle sunduğumuzun, Türkiye’nin en geniş balık ağını örerek memleketin dört bir yanında taze balık ulaştırdığımızın altını çizdik. Kısacası müşterimizden çalışanımıza, çiftçilerimizden balıkçılarımıza tüm iş ortaklarımıza ve tam 70 yıldır tüm Türkiye’ye iyi gelmek için çalışan bir marka olduğumuzu ‘Migros ile İyisin’ diyerek akıllarda kalacak şarkımızla anlatıyoruz” dedi.

Dünyadaki Tüm Bakteriler Üst Üste Yığılsa Kaç Milyar Işık Yılı Boyunca Uzanırdı? Cevap Biraz Dudak Uçuklatıcı!

Evrende gözle göremediğimiz, ama her yerde olan bakterilerle aslında büyük bir dünyayı paylaşıyoruz. Sayıları o kadar fazla ki eğer hepsini üst üste yığarsak sonuç akıllara durgunluk verecek bir mesafeye ulaşıyoruz.

Peki, dünyadaki tüm bakterileri üst üste dizseydik, bu zincir ne kadar uzağa giderdi? Sadece birkaç kilometre mi? Yoksa ışık yıllarını aşan devasa bir mesafe mi?

Hazırsanız, gözle görünmeyen bu mikroskobik varlıkların evrende nasıl bir etki yaratabileceğine dair heyecan verici bir keşfe çıkalım!

Dünyadaki bakteri sayısı ne kadar?

Bakteriler, dünyadaki yaşamın en eski ve en yaygın formlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Dünyada trilyonlarca hatta katrilyonlarca bakteri yaşıyor.

Araştırmalar, sadece bir gram toprağın içinde bile 40 milyon bakterinin bulunabileceğini gösteriyor. Peki, ya tüm gezegendeki toplam bakteri sayısı?

Tüm dünyadaki bakterilerin toplam sayısının ise 5 nonilyon (5×1030) olduğu tahmin ediliyor. Bu sayı o kadar büyük ki zihnimizde canlandırmak neredeyse imkânsız!

Tüm bakteriler üst üste dizilirse ne kadar uzar?

Şimdi bu bakterileri üst üste dizdiğimizi hayal edelim. Ortalama bir bakterinin boyutu 1 mikrometre (0,001 mm) civarında. Yani insan saçından yaklaşık 75 kat daha ince.

Eğer dünyadaki tüm bakterileri bir ip gibi üst üste yığarsak, tahmin edilen uzunluk tam 10 milyar ışık yılı olurdu!

Diğer bir deyişle, tüm bakterilerle oluşturduğumuz zincir, evrenin en uzak noktalarına bile ulaşmanın ötesine geçerdi.

Bu nasıl bir mesafeye denk geliyor?

10 milyar ışık yılı kulağa ne kadar da büyük geliyor, değil mi? Işık yılı, bir yıl boyunca ışığın katettiği mesafeyi temsil eder. Bu da saniyede 300,000 kilometre hızla hareket eden ışığın bir yıl boyunca aldığı mesafe demektir. Peki ya bakteriler?

Eğer dünyadaki tüm bakteriler uzayda bir yol oluşturabilseydi, Samanyolu galaksisi etrafında da dolansaydı 20 binden fazla kez çevrelerdi ve görebileceğimiz şekilde 2 cm’lik bir şerit de oluştururdu.

Sadece sayısal olarak değil, biyolojik olarak da olağanüstüler.

Çoğu zaman zararlı olarak düşünülse de aslında yaşamın sürdürülmesinde büyük bir rol oynuyorlar. Toprağı zenginleştiriyor, sindirimimize yardımcı oluyorlar ve hatta bazıları uzayda bile yaşayabiliyor!

Gözle göremesek de her nefes aldığımızda ve her adım attığımızda bu görünmeyen canlılarla yaşıyoruz.

Gözle göremesek de bakteriler bizden çok daha fazlasına hükmediyor!

Kaynaklar: Science Focus, Word Atlas

Bu içerikleri de inceleyebilirsiniz:

iPhone 16 Pro, “En Dar Çerçeveli Telefon” Ünvanını Çabuk Kaybedecek: OPPO Find X8, Daha Dar Çerçevelerle Gelecek!

OPPO, “en dar çerçevelere sahip telefon” ünvanını iPhone 16 Pro’dan alacak gibi görünüyor. Edinilen bilgilere göre gelecek ay duyurulacak Find X8, oldukça ince çerçevelere sahip olacak.

ABD merkezli teknoloji devi Apple’ın geçtiğimiz haftalarda duyurduğu iPhone 16 Pro, piyasadaki en dar çerçeveli akıllı telefon olarak kayıtlara geçti. Ancak bu ünvan, çok yakın bir gelecekte iPhone 16 Pro’dan alınacak gibi görünüyor. Zira yaklaşmakta olan OPPO Find X8, iPhone 16 Pro’dan çok daha dar çerçevelere sahip olacak.

OPPO’nun üst düzey yöneticilerinden Pete Lau, resmî X hesabından dikkat çekici bir paylaşım yaptı. Bu paylaşımda, iPhone 16 Pro ile çerçeve kıyaslaması yapılan başka bir telefon vardı. Akıllı telefon sektörünün önemli sızıntı kaynaklarından Ice Universe, bu gizemli telefonun OPPO Find X8 olduğunu iddia etti.

İşte Pete Lau’nun paylaştığı fotoğraf:

Bu fotoğraf iPhone 16 Pro ile OPPO Find X8’in çerçevelerinin bir karşılaştırmasıdır. İkincisi aslında daha dar. OPPO Find X8, yaklaşık 1,45 mm kalınlığıyla dünyanın en dar çerçeveye sahip telefonu olarak iPhone 16 Pro’nun yerini alacak. Ayrıca dört çerçeve de eşit genişlikte olacak.” diyen Ice Universe, OPPO hayranlarını heyecanlandırmayı başardı.

Çok büyük olasılıkla gelecek ay duyurulacak OPPO Find X8, MediaTek Dimensity 9400 işlemci, 16 GB’ye kadar RAM ve 1 TB’ye kadar depolama alanı ile gelecek. 80W hızlı şarj desteğine sahip olması beklenen telefonun 5.700 mAh bataryası bulunacak. Tüketiciler, kamera cephesinde ise hepsi de 50 MP üçlü kamera kurulumu ile karşılaşacaklar. Yani OPPO Find X8, özellikleri açısından da iPhone’lara sıkı bir rakip olacak.

Mevsimler Neden Başka Kelimelerle Değil de İlkbahar, Yaz, Sonbahar ve Kış Olarak İfade Edilir?

Mevsimlere neden ilkbahar, yaz, sonbahar ve kış isimleri verildiğini hiç düşündünüz mü? Neden başka bir şey değil de bu isimler? Bunların anlamları ne olabilir?

Mevsimleri ifade eden bu 4 farklı kelime, birbirinden farklı kökenlerden gelmekte olup aslında arkasında birçok anlamı barındırır.

Gelin, bu kelimelerin nereden geldiğine bakalım.

Kıştan sonraki aydınlık ve parlak aylar, bir zamanlar “oruç” olarak bilinirdi.

Bu kelime, günlerin uzaması anlamına gelen Batı Cermen “langitinaz” kelimesinden türemiştir. Ayrıca ilkbaharın artan gün ışığı saatlerine bir göndermedir. 

Bugün “oruç” kelimesi, Hristiyan takviminde hâlâ yaşamaya devam eder ve Hristiyanların çikolatadan veya diğer sevdikleri ikramlardan vazgeçtikleri Kül Çarşambası ile Paskalya arasındaki 40 günlük dönemi tanımlar. 

Ancak bu mevsim, 14. yüzyıl civarında kış uykusundan sonra yerden fışkıran bitkilere atıf olarak “ilkbahar zamanı” olarak bilinmeye başladı. Sonraki yüzyıllarda bu “ilkbahar” olarak kısaltıldı.

Yaz kelimesinin nereden geldiği, biraz belirsizdir.

Dil bilimciler, “summer” kelimesinin kökeninin, Eski İngilizce “sumor” dan geldiğini düşünür. “Sumor” kelimesi de “birlikte” veya “bir” anlamına gelen Germen “sumur” dan gelir.

Bu kelime, bitkilerin ve çiçeklerin tam çiçek açtığı yılın en sıcak ve en ılıman zamanını tanımlamak için kullanılır.

Yaz ile kışın arasında kalan aylar, yüzyıllar boyunca çeşitli isimlerle anılmıştır.

Bunlarda en dikkat çekenleri; sonbahar, güz ve hasattır. Yılın bu zamanı, 12. yüzyıla kadar “hasat” olarak biliniyordu. Bu da kış ayları için içeride saklanmak üzere ilkbahar ve yaz aylarında yetiştirilen mahsullerin hasadını ifade eden uygun bir isimdi.

“Hasat” kelimesi ise “toplamak ya da koparmak” manasına gelen Eski İskandinavca “haust” kelimesinden gelir ve bugün hâlâ çiftçilikle ilgili olarak kullanılan yaygın bir kelimedir.

Bu mevsimin sonbahar olarak tanımlanması, ilk kez 12-14. yüzyıllarda ortaya çıkar. Kelimenin kökeni Fransızca ‘automne’ kelimesine, Eski Fransızca “sutumpne” kelimesine ve Latince “augere”’ fiiline benzeyen Latince “autumnu”’a kadar uzanır ve “artırmak” anlamına gelir. 

Kış kelimesinin kökeni de yaz gibi bir miktar belirsizdir.

Bu mevsimin isminin, Germen “wentruz” kelimesine dayandığı düşünülüyor. Bu da Proto-Hint-Avrupa dilinde “ıslak” anlamına gelen “wed-” veya “beyaz” anlamına gelen “wind” kelimesinden türemiştir.

Islak, rüzgâr ve karın beyazına atıfta bulunan bu kelimelerin, en azından bugün bildiğimiz şekliyle kışın tanımına evrilmesi mantıklı gözüküyor. 

Kaynaklar: The Collector, Mental Floss

Bi’ iPhone 16’ya Alışsaydık: iPhone 17’nin Ekran Özellikleri Sızdırıldı

Gelecek yıl duyurulacak iPhone 17 ailesinin ekranlarıyla ilgili yeni bilgiler paylaşıldı. Apple, gelecek yıl ekran kalitesine ciddi anlamda odaklanacak gibi görünüyor.

Akıllı telefon dünyasının güvenilir sektör kaynaklarından Ross Young, ABD merkezli teknoloji devi Apple’ın gelecek yıl duyuracağı iPhone 17 serisi telefonlarla ilgili dikkat çeken bir açıklama yaptı. Ross Young tarafından yapılan açıklamaya göre Apple, gelecek yıl özellikle de ekran kalitesine odaklanacak gibi görünüyor.

iPhone ekranlarının en büyük sıkıntılarından bir tanesi, 60 Hz tazeleme oranı sunuyor olması. Ross Young’a göre bu durum, gelecek yıl itibarıyla tarihe gömülecek. Şirket, iPhone 17 serisinin tüm modellerinde 120 Hz’lik LTPO OLED paneller kullanacak. Üstelik telefonlar, 1 Hz’ye kadar değişken tazeleme oranlarına destek verecek.

Birkaç yıl önce hayatımıza giren Dynamic Island, bazı modellerde değişebilir

*Daha önce paylaşılan konsept tasarımlar.

Ross Young’ın önce X’te paylaştığı ardından sildiği paylaşıma göre birkaç yıl önce hayatımıza giren Dynamic Island, iPhone 17 Pro ile iPhone 17 Pro Max modellerinde değişikliğe uğrayacak. Bu bağlamda; bu akıllı telefonlarda ekran altına gömülü Face ID bulunacak. Hâl böyle olunca Dynamic Island, bu modellerde sadece selfie kamerayı içerecek şekilde küçülecek.

Tabii iPhone 17 ailesi için henüz oldukça erken aşamadayız. Neticede iPhone 16 serisi, daha dün itibarıyla mağazalardaki yerini aldı. Şirket, süreç içerisinde fikir değiştirebilir. Kaynaklar, sundukları bilgileri güncelleyebilirler. Bu yüzden burada anlattığımız bilgilerin kesinlik taşımadığını aklınızdan çıkartmayın.

Yapay Zekâya Sorduk: Fenerbahçe – Galatasaray Maçının Kazananı Kim Olur?

Fenerbahçe ile Galatasaray’ın 135. maçı için yapay zekânın tahminleri ve istatistikleri detaylı bir şekilde incelendi.

Süper Lig’in en büyük rekabetlerinden biri olan Fenerbahçe ile Galatasaray, bu akşam saat 20:00’de Ülker Stadı Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi’nde karşı karşıya gelecek. 

Fenerbahçe, Trendyol Süper Lig’in 6. haftasında ezeli rakibi Galatasaray ile bu akşam kendi sahasında kritik bir derbiye çıkıyor. İlk 5 hafta sonunda Galatasaray, 5 galibiyetle lider konumda bulunurken; Fenerbahçe, 4 galibiyet ve 1 beraberlikle 2 puan gerisinde ikinci sırada yer alıyor. 

Sarı-lacivertliler, taraftarlarının desteğiyle bu önemli mücadelede galibiyeti hedefliyor. Bu akşamki derbi her iki takım için büyük bir anlam taşıyor ve yine heyecan dolu bir rekabet bekleniyor.

Yapay zekânın skor tahmini 2-1 oldu

Yapay zekâ, bu akşamki karşılaşmaya yönelik detaylı tahminlerini açıkladı. Fenerbahçe, 7 şut atacak; Galatasaray ise 6 şutla maçta yer alacak. Atak sayıları açısından, Fenerbahçe 60, Galatasaray ise 55 atak gerçekleştirecek.

Yapay zekâya göre, Fenerbahçe 3, Galatasaray ise 4 sarı kart görecek. Kornerlerde, Fenerbahçe 6, Galatasaray ise 5 korner kullanacak. Galatasaray daha fazla ofsayta düşecek ve oyuncu değişikliklerinde öne çıkacak. Top hakimiyeti ise Fenerbahçe lehine olacak.

Tabii ki yapay zekânın tahminleri gerçeği tam anlamıyla yansıtmayabilir. Bu tahminler takımların oyun tarzları ve istatistikleri hakkında bir öngörü sağlıyor. Gerçek maç sonucunun nasıl şekilleneceği ise futbolseverler için büyük bir merak konusu.

Yenileri Varken Neden Hâlâ Klasik Arabalara Karşı Ayrı Bir Hayranlığımız Var?

Bir düşünün, caddede yürüyorsunuz ve ansızın karşınıza zarif çizgileriyle dikkat çeken, yılların eskitemediği bir klasik otomobil çıkıyor. Motor sesiyle yoldan geçen herkesin başını çevirdiği, geçmişin efsanelerini hatırlatan bu araçlar, bugün hâlâ milyonlarca insanın kalbinde özel bir yere sahip.

Peki, teknoloji bu kadar gelişmişken ve günümüz arabaları hız, konfor ve güvenlik açısından sınırları zorlarken, neden hâlâ klasik arabalar bu kadar popüler ve değerli?

Zaman tünelinde bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Geçmişin büyüsü: nostalji

Klasik arabaların bu kadar sevilmesinin en büyük nedenlerinden biri, nostalji duygusu. Birçok insan için bu araçlar, geçmişe açılan bir kapı gibi.

Eski dönemlerin saflığı, zarafeti ve sade yaşam tarzı bu arabalarla yeniden canlanıyor. Özellikle o dönemi yaşamış insanlar, gençliklerinin en güzel anılarını bu araçlarla bağdaştırıyor.

Sadece o dönemi yaşamış olanlar değil, genç nesiller bile bu nostaljik çekiciliğe kapılabiliyor. Klasik arabalar, bir zaman makinesi gibi çalışıyor; eski günlere duyulan özlemi ve romantizmi yeniden yaşatıyor.

El işçiliği ve zarafet

Günümüzde otomobillerin çoğu, teknolojiye ve seri üretime dayanıyor. Ancak klasik arabalar, işçiliği ve detaylarıyla bir sanat eseri gibi.

El işçiliğiyle üretilmiş, her biri kendine has bir karakter taşıyan bu araçlar, estetik açıdan modern araçlarla kıyaslanamayacak bir zarafete sahip.

Bir klasik otomobile baktığınızda, o dönemin ruhunu yansıtan tasarımları, özenle işlenmiş detayları ve kusursuz hatları hemen fark edersiniz.

Bu yüzden koleksiyoncular için bir klasik araba, sadece bir ulaşım aracı değil, âdeta bir sanat eseri gibi görülüyor.

Kıtlık ve yatırım değeri

Bir şey ne kadar nadir olursa, değeri de o kadar artıyor. Klasik arabalar da bu kuraldan muaf değil. Gün geçtikçe bu araçların sayısı azalıyor, bu da onları daha da değerli kılıyor.

Özellikle iyi korunmuş, orijinal parçalarıyla birlikte günümüze ulaşmış klasik araçlar, koleksiyoncuların gözdesi hâline geliyor.

Ayrıca klasik arabalar sadece bir tutku objesi değil, aynı zamanda ciddi bir yatırım aracı olarak da değerlendiriliyor. Zamanla değer kazanmaları, onları finansal açıdan da cazip kılıyor.

Topluluk ve paylaşım kültürü

Klasik arabalar, sadece bireysel bir ilgi alanı değil, büyük bir topluluğun parçası olmayı da beraberinde getiriyor. Arabalarını sergileyen, deneyimlerini paylaşan ve bu tutkuyu yaşayan insanlar arasında özel bir bağ oluşuyor.

Dünyanın dört bir yanında düzenlenen klasik otomobil fuarları, gösterileri ve yarışmaları, bu kültürün ne kadar geniş bir kitle tarafından benimsendiğini kanıtlar nitelikte.

Klasik arabalar, geçmişle günümüzü birleştiren, zarafeti ve tutkuyu temsil eden eşsiz birer simge. Bu yüzden teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, onların yeri her zaman ayrı olacak.

Kaynaklar: Classic Car Parts, Car From Japan, The Super Car Blog

Bunları da incelemek ister misiniz?

 

Google, Apple’ın RCS Desteği Vermeye Başlamasını Eğlenceli Bir Video ile Kutladı

Google, iOS 18 ile iPhone’lara gelen RCS desteğini kutladığı bir video paylaştı. Oldukça eğlenceli video, iOS ile Android ekosistemlerinin geçmişte yaşadığı iletişim sorunlarına atıfta bulunuyor.

ABD merkezli teknoloji devi Apple, geçtiğimiz günlerde iOS 18’i yayımladı. Böylelikle kullanıcılar, yeni işletim sistemiyle gelen yepyeni özellikleri deneyimleme imkânı yakalamış oldular. 

O özelliklerden bir tanesi de Mesajlar uygulamasında kendini gösterdi. iPhone’lar, yıllarca süren inatlaşmadan sonra nihayet RCS desteği aldılar. Böylelikle iOS ve Android kullanıcılarının karşılıklı mesajlaşmaları için yepyeni bir dönem başlamış oldu. 

Google’dan iPhone’ların RCS desteği almasıyla ilgili eğlenceli video

Google, iPhone’ların RCS desteği almasına ilişkin fırsatı kaçırmadı. Bu bağlamda; şirketin resmî YouTube kanalından eğlenceli bir video paylaşan Google, yaşanan gelişmeyi kutladı. Paylaşılan videoda, bir Pixel telefon ile bir iPhone’un karşılıklı konuşmaları yer alıyordu.

Google’ın paylaştığı videoda, iOS ile Android ekosisteminin geçmişte yaşadığı iletişim sorunlarına atıfta bulunuluyor. Ancak bunun artık geride kaldığı vurgulanıyor. Dilerseniz lafı daha fazla uzatmayalım ve sizleri, Google’ın paylaştığı video ile baş başa bırakalım.

İşte Google’ın paylaştığı video

Bu 5 Hayvanın Kendi Hastalıklarını Tedavi Etmek İçin Hangi Yöntemler Kullandığını Öğrenince Zekâlarına Hayran Kalacaksınız!

Hasta olunca iyileşmek istemek ve bunun için bazı yollar aramak aslında yalnızca insanlara özgü bir davranış değil. Hayvanlar da bir rahatsızlığa yakalanınca eski sağlığına kavuşmak istiyor.

Hatta hayvanlar, iyileşmek için öyle sıra dışı şeyler yapıyor ki inanması oldukça güç.

Gelin kendi hastalığını tedavi etmek için ilginç yöntemler kullanan 5 hayvana bakalım.

Biyolog Michael Singer, Arizona’daki yünlü ayı tırtıllarını gözlemlerken onların çeşitli bitkilerle beslendiğini fark ediyor.

Aslında bu durum tırtılların tipik davranışlarına aykırı çünkü bu hayvanlar genellikle belirli bitkileri tüketmeyi tercih ediyor. Biyolog, bu tuhaf beslenme alışkanlığının sebebi araştırdığında, tırtılların parazit sineklerle enfekte olduğunu keşfediyor. 

Parazit sinekler, yumurtalarını tırtılın vücuduna bırakıyor ve sinek larvaları, tırtılın iç organlarını tüketiyor. Tırtılların bu ölümcül parazitlerden kurtulmak için pirolizidin alkaloidleri içeren zehirli bitkileri yediği görülüyor.

Bu durum biyoloğun, tırtılların kendi kendine ilaç kullanma olasılığı üzerine düşünmeye itiyor ve deneyler de pirolizidin alkaloidleriyle beslenen tırtılların, parazitlerden daha kolay kurtulabildiğini gösteriyor.

Madagaskar’da yaşayan lemurların ve Güney Amerika’daki kapuçin maymunlarının, kıvrımlı kırkayakları yakalayarak ezdiği ve bu sayede çıkan sıvıyı kürklerine sürdüğü görülüyor. 

Bunun sebebini öğrenmek amaçlı yapılan çalışmalar da bu kırkayakların, sivrisinekleri uzaklaştıran toksik kimyasallar salgıladığını ortaya koyuyor. Bilim insanları bu davranışın, hayvanların bilinçli bir tercihi olup olmadığını henüz netleştirebilmiş değil. Ancak enfeksiyonlar ve böcek ısırıklarını önlemedeki faydası aşikâr. 

Mexico City’de yapılan bir araştırma ile de bazı kuş türlerinin, yuvalarında sigara izmariti kullandığı tespit ediliyor. 

Bu davranışın sebebi ise oldukça tuhaf. Tütünün içinde bulunan nikotin, beklenmedik şekilde parazitleri uzak tutuyor. Bu keşiften sonra yapılan araştırmalar da sigara izmaritleriyle yapılan yuvaların, daha az zararlı böcekleri çektiğini gösteriyor. 

Ancak elbette bu uygulamanın kuşların sağlığı üzerinde yaratacağı olumsuz etkileri vurgulamakta fayda var. Nikotin ne de olsa toksik bir madde. Fakat bu uygulama yine de parazitlerden korunma sağlayarak kuşlar için bir avantaj durumunda.

Bundan 2 yıl önce yapılmış bir araştırma ise Gabon’daki şempanzelerin, kendi yaralarını ezilmiş böceklerle tedavi ettiğini gösteriyor.

Araştırmalara göre şempanzeler, birbirlerinin yaralarına çeşitli ezilmiş böcekleri uyguluyor ve bu davranışın tesadüfi olmadığını gösteriyor. Bilim insanları da bu davranışın, sosyal bir öğrenme süreci olduğunu ve şempanzelerin yaralarına uyguladıkları böceklerin, iyileşme sürecine katkı sağladığını sözlerine ekliyor.

Son olarak Monarch kelebekleri, yavrularını daha doğmadan önce ilaçlayarak koruma altına alıyor.

Bu kelebekler enfekte olduğunda, yumurtalarını zehirli ipek otlarının üzerine bırakmayı tercih ediyor. Bu bitkiler ise şaşırtıcı şekilde yavruların enfeksiyondan korunmasına katkı sağlıyor. 

Aslında kelebekler enfeksiyon riskini azaltmak için bilinçli bir tercih yapıyor olmasa da bu davranış, hayvanlar aleminde kendiliğinden tedavi mekanizmalarının ne kadar yaygın olduğunun bir başka örneği olarak karşımıza çıkıyor. 

Kaynak: National Geographic