iPhone 16 Pro’nun Dokunmatik Ekranında Ciddi Sorunlar Ortaya Çıktı: Bazı Dokunmaları Algılamıyor! (Nedeni de Belli Oldu)

iPhone 16 Pro satın alan birçok kullanıcı, cihazın dokunmatiğinde sorun yaşadıklarını ve bazen çalışmadığını bildirdi. Ancak testlerde, bu sorunun donanımsal değil, yazılımsal bir hata olabileceği görüldü.

Apple’ın 9 Eylül’de tanıttığı iPhone 16 ailesi, 20 Eylül günü itibarıyla müşterilere teslim edilmeye başlamıştı. Teslimatların başlamasıyla da kullanıcılardan telefonla ilgili ilk tepkiler geliyordu. Şimdi ise Pro modeli hakkında can sıkıcı bir sorun ortaya çıktı.

iPhone 16 Pro satın alan birçok kullanıcı, telefonun dokunmatik ekranında sorun yaşadığını bildirdi. Reddit başta olmak üzere farklı platformlardan gelen şikâyetlerde problemi yaşayan kişi sayısının hiç az olmadığı görüldü.

Telefon, kaydırma ve bazı dokunmaları algılamıyor

Kullanıcılar, yaptıkları paylaşımlarında bazen dokunmatik ekrandan tepki alamadıklarını ifade ettiler. Buna göre iPhone 16 Pro, bazı dokunmalara veya kaydırma hareketlerine tepki vermiyormuş.

Tabii ki bu sorun iPhone 16 satın alanlar ve satın almayı düşünenler için endişe verici. Ancak 9to5Mac tarafından gerçekleştirilen testler, kullanıcıların rahatlamasını sağlayabilir. Çünkü buna göre sorunun kaynağı iPhone 16 Pro değil.

Dokunmatikteki sorun, yazılımsal bir problem olabilir

Testlerde, sorunun donanımsal değil, yazılımsal bir hata olabileceği görüldü. Buna göre iOS’in yanlışlıkla dokunmaları engellemeyi amaçlayan algoritması fazla hassas bir şekilde çalışıyor ve isteyerek yapılan dokunmaların da görmezden gelinmesine neden olabiliyor. Ayrıca sorunnun ekran kilitliyken değil, açıkken ortaya çıktığı da yazılımsal bir hata olma ihtimalini destekliyor.

Yani büyük ihtimalle kullanıcılar, bu sistemin devreye girmesi nedeniyle iPhone 16 Pro’da sorun yaşıyorlar. iPhone 16 Pro’nun çok ince çerçevelere sahip olduğunu biliyoruz. Bunun da etkisi olabilir. Ne de olsa ince çerçeve kullanıcının cildinin ekranın kenarlarına istemeden de olsa temas etmesine neden olabilecek bir özellik. Bu da sistemi devreye sokabilir. 

Konu hakkında Apple’dan henüz bir açıklama gelmedi. Yani gerçekten de yazılım problemi olduğuna dair resmî bir bilgi yok. Bu sonuca yapılan testlerle varıldı. Eğer gerçekten böyle bir hata mevcutsa şirket çok kısa sürede yayımlayacağı bir güncellemeyle sorunu çözecektir. Hatanın iOS 18 ve iOS 18.1 beta kullanıcılarında görüldüğünü de ekleyelim.

Tek Sebebi İştah Artışı Değil: Köpeklerin Sürekli Salya Akıtmasının Arkasında Hangi Sebepler Var?

Bir köpeğin bakımını üstlenmek, bazı zorlukları beraberinde getirir. Bu zorluklar içerisinde en yaygın olanı ise şüphesiz salyadır. Peki köpeklerin hangi sebeplerle salya akıttığını biliyor musunuz?

Söz konusu bir köpeğin salya akıtması olduğunda, akıllara gelen ilk şey köpeğin iştahının kabardağı ve yiyeceği yemek için heyecanlandığı olur.

Ancak bunun dışında çok farklı sebepleri de var.

Aslında çoğu durumda köpeklerin salya akıtmasının sebepleri olumludur.

Köpekler de tıpkı insanlar gibi sindirim sürecini düzenlemeye ve kolaylaştırmaya ihtiyaç duyar ve bunu yapabilmek için salya akıtırlar. Çünkü salya, yiyecekleri nemlendirir ve bir bakıma ıslanan yiyecekler, çok daha kolay tüketilir.

Ayrıca köpeklerin salgıladığı salya, onların ağız sağlığını korumak için ağızlarındaki bakterileri temizlemeye yardımcı olur. Yani salya, bize her ne kadar tiksindirici gözükse de bu tükürük birikintisi köpekler için oldukça gereklidir. 

Bir köpeğin salya salgılamasının en bilindik sebebi, bir sonraki öğününü heyecanla beklemesidir.

Yine köpekler mama kapları dolduğunda ya da doldurulmak üzere olduğunda, duydukları heyecan sebebiyle salya akıtmaya başlarlar. Ancak bir köpek, gün içinde çok fazla salya salgılıyorsa bu, bazı sağlık problemlerinin belirtisi olabilir.

Örneğin sindirim bozukluğu, yabancı cisim yutma ya da tümör oluşumu gibi durumlar, köpekleri daha salyalı hâle getirebilir. Eğer köpeğinizin salya miktarı aşırıya kaçarsa ve hatta salyasında veya tükürüğünde kana rastlarsanız, bir veteriner hekimden yardım alabilirsiniz.

Ayrıca Basset Hound, Mastiff ya da St. Bernard gibi bazı köpek ırkları, diğer köpek ırklarına göre çok daha fazla salya akıtmaya meyillidir. 

Ancak bunun sebebi, onların daha fazla salya salgılaması değildir. Bu ırkların ağız yapısı genellikle diğer ırklardan farklıdır ve aynı zamanda dudakları, düzensiz bir şekle sahiptir. Bu da salgıladıkları salyayı ağızlarında tutmalarını zorlaştırır ve bu sebeple salya sızıntıları artış gösterir. 

Özetle köpeklerin salya salgılaması, onlar için oldukça faydalıdır. Yine bu tükürük topluluğu aşırı miktarda ise bir veteriner hekime danışabilirsiniz. 

Kaynaklar: Mental Floss, Vets Now

Korkunç Bir Dönem Geçiren Intel’e Can Suyu: 5 Milyar Dolar Yatırım Alabilir

Son dönemde ciddi bir düşüşte olan ve değerinin büyük kısmını kaybeden Intel, yeni bir fırsat yakaladı. ABD’li firma Apollo, çip devine 5 milyar dolar yatırmak istiyor.

Bir zamanlar dünyanın en büyü çip şirketlerinden olan Intel, son dönemde ciddi şekilde düşüşteydi. Öyle ki milyarlarca dolar zarar ediyordu. Ağustos ayında açıklanan 2. çeyrek verilerinde net kârında %85’lik bir düşüş olduğu görülmüştü. Ayrıca bu yılın başından beri de değeri %60’dan fazla azalmıştı.

Şimdi ise çok kötü bir dönemden geçen Intel’i rahatlatabilecek bir gelişme yaşandı. Bloomberg’ün aktardığına göre çip devi, yakında devasa bir yatırım alabilir.

Apollo isimli şirket, Intel’e 5 milyar dolar yatırmak istiyor

Konuya yakın kişilere dayandırılan ,ddiaya göre ABD merkezli varlık yönetim firması Apollo, Intel’e miktarı 5 milyar dolara kadar ulaşabilecek bir yatırım yapmak istiyor. Bu tarz bir miktar Intel için can suyu olma potansiyeline sahip olsa da şu an için henüz hiçbir şey kesin değil.

Bloomberg’e göre Intel yöneticileri şu sıralarda Apollo’nun teklifini değerlendiriyor. Görüşmeler, hâlâ erken aşamalarında ve sonuçlanmamış. Yani hiç gerçekleşmeme veya yatırım miktarının azalma ihtimali var.

Anlaşmanın nasıl sonuçlanacağını zamanla göreceğiz. Apollo’nun daha önce de Intel ile birlikte karşımıza çıktığını ekleyelim. Şirket, yılın başlarında Intel’in İrlanda’daki yeni üretim tesisiyle ilgili ortak girişimin %49’luk hissesini 11 milyar dolara satın alacağını duyurmuştu.

Intel’e yönelik hamleler sadece Apollo’dan gelmedi. Geride bıraktığımız hafta sonunda çıkan iddialarda, bir başka çip devi Qualcomm’un Intel’i satın almak istediği görülmüştü. Henüz resmî bir teklif yapılmadığı da iddialar arasındaydı.

Türkiye’deki Vatandaşların Kişisel Bilgilerinin Bir Web Sitede Açık Açık Sergilendiği İddia Edildi

Bir internet sitesinin, vatandaşların tüm bilgilerine erişmeye izin verdiği iddia edildi.

Kişisel verilerin çalınması maalesef günümüzün en büyük problemlerinden biriydi. Sık sık bu tarz haberlerle karşılaşıyorduk. Daha birkaç hafta önce ortaya atılan bir iddiada 108 milyon yurttaşın verilerinin ele geçirilmiş olabileceği görülmüştü.

Şimdi ise yeni bir iddia gün yüzüne çıktı. Sosyal medyada dolaşan iddialarda bir sitenin vatandaşların verilerini sergilediği öne sürüldü.

İddiaya göre sitede vatandaşların tüm bilgileri sorgulanabiliyor

Turhan Bozkurt tarafından yapılan paylaşıma göre bu siteye VPN ile girilebiliyor. Girdiğinizde ise size Telegram’a katılmanızın zorunlu olduğu bilgisi veriliyor ve kayıt olmanız isteniyor. Kayıt olmadan siteye erişim sağlanamıyor. Tehlikeli olduğu için siteyi paylaşmıyoruz ve bu tarz yerlere kayıt olmanızı kesinlikle önermiyoruz.

İddiaya göre sitede Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ait veriler bulunuyor. Farklı türden bilgiler sorgulanabiliyor. Vatandaşların birçok farklı türden verisinin yer aldığı ve bu yapıya 188 bin civarında üyenin dahil olduğu öne sürülüyor.

İddiaya göre veriler arasında TC kimlik numaralarından telefon numaralarına, aile bilgilerinden kimlik fotoğraflarına, eğitim bilgilerinden ikâmetgah bilgilerine kadar birçok bilgi yer alıyor. Bozkurt, paylaşımında verileri test ettiğini ve doğru çıktığını ifade etti.

Elon Musk, Mars’a İnsanlı Uçuş İçin Yeni Tarihini Açıkladı

Daha önce insanlı Starship uçuşu için birçok kez planlarını ertelemek zorunda kalan Elon Musk, yeni bir hedef tarihi daha paylaştı.

Elon Musk hepimizin bildiği üzere verdiği tarihleri tutturma konusunda pek de iyi bir sicile sahip değil. Öyle ki geçmişte gerek uzay şirketi SpaceX gerek otomobil şirketi Tesla için olsun, birçok projesine yönelik verdiği tarihleri defalarca ertelemek zorunda kalmıştı. Bugün ise Mars’a Starship yolculuğu için yeni hedefledikleri tarihi paylaştı.

SpaceX CEO’su Elon Musk, X üzerinden yaptığı açıklamada SpaceX’in önümüzdeki iki yıl içinde Mars’a “yaklaşık beş” mürettebatsız Starship görevi başlatmayı planladığını duyurdu. Musk, bu görevlerin başarılı bir şekilde gerçekleşmesi hâlinde, ilk mürettebatlı Mars yolculuğunun 2028 gibi erken bir tarihte yapılabileceğini söyledi.

Yine de bu planlar da beklendiği gibi gitmeyebilir çünkü Musk’ın belirttiğine göre Dünya ile Mars arasındaki yolu kısaltacak gerekli hizalanma çerçevesine planlar yetişmezse iki yıllık erteleme daha görebiliriz.

Starship ile Mars yolculuğu için 2028 hedefleniyor

Musk şirketin ve kendisinin nihai amacının Mars’a gitmek isteyen herkesi bu maceraya dâhil etmek olduğunu belirterek, “Sonunda Mars’a giden binlerce Starship olacak ve bu inanılmaz bir manzara yaratacak.” dedi. Musk’ın bu alandaki geçmiş planlarından örnek vermek gerekirse 2016’da SpaceX’in 2018’de Mars’a bir roket göndereceği iddia etmişti ve bu plan defalarca kez ertelendi ve bugün bile hâlâ gönderilebilmiş değil.

SpaceX mevcut aşamada Starship’in beşinci yörünge test uçuşu için Federal Havacılık İdaresi’nden (FAA) izin bekliyor. FAA, uçuşların çevresel etkilerini ve güvenlik önlemlerini incelemeye devam ederken SpaceX bu araştırmalar tamamlanmadan test uçuşlarını gerçekleştiremiyor. FAA geçtiğimiz günlerde çalışmanın Kasım ayı sonuna kadar sürebileceğini açıklamıştı.

Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce Mars’a insanlı uçuş Musk’ın planladığı gibi 2028’de gerçekleşebilir mi? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.

Sağlak ve Solak Olmamızı Belirleyen Sebeplerin Ne Olduğunu Öğrenince Aydınlanma Yaşayabilirsiniz (Hayır, Genetik Tek Sebep Değil)

İnsanların çoğu sağ elini kullanmaya yatkın olsa da solaklar da azımsanmayacak kadar çok. Herkesin sağ elini kullandığı bir ailede solak olan bir çocuk, bu durumu ne ile açıklayabilir?

Hangi eli kullanacağı, insana verilen bir tercih mi yoksa beynimizin bize oynadığı ufak bir oyun mu?

Aslında sağlak ve solak olmayı tek bir nedene bağlamak doğru olmaz, pek çok nedeni var. Gelin birlikte bakalım.

Genellikle hangi eli kullandığımız, genetikle ilişkilendirilir.

Eskiden tek bir genin bu durumu belirlediği düşünülse de yeni araştırmalar, bu özelliğin 40’a kadar farklı genin etkisi altında olabileceğini öne sürüyor. Bu genlerin her biri, tek başına zayıf bir etkiye sahip olsa da birlikte el tercihinin belirlenmesinde önemli rol oynuyor.

Genetik çalışmalar, mikro tübül ile ilişkili genler (TUBB, MAP2 ve MAPT) ile solaklık arasında bağlantılar bulmuştur. Yani bu durumda az da olsa genetiğin bir payı olduğunu rahatça savunabiliriz.

Hangi beyni kullandığımız da bu durumda etkili mi?

Beyin, sağ ve sol olarak iki bölgeden oluşuyor. Beyin, çapraz bağlanma yapısına sahiptir, yani vücudun sol tarafının hareketleri sağ yarım küre tarafından, sağ tarafın hareketleri ise sol yarım küre tarafından kontrol ediliyor. Sol tarafın daha mantıksal, sağ tarafın da daha duygusal ve yaratıcı olduğunu duymuşuzdur. İşte senelerdir duyduğumuz bu durum, el tercihimizi de ilgilendiriyor.

Çünkü solakların beyin yapılarındaki bu asimetrinin, solak olma durumuna katkıda bulunduğu düşünülüyor.

Biyolojik moleküllerin çoğu, kimyasal asimetriye sahiptir.

DNA’nın çoğu, sağ elli çift sarmal olarak bulunuyor. Hücresel düzeydeki bu asimetri, embriyonik gelişim sırasında, hücrelerin saat yönünde dönmesi gibi davranışlar gösteriyor ve organların oluşumunda belirli bir düzen sağlıyor. Bu asimetri, genetik ve epigenetik faktörler tarafından düzenleniyor ve beyin gibi organların asimetrisini de etkileyebiliyor.

İşte bu durum da bizi sağlak ya da solak yapmaya yetiyor.

İşin bir de çevresel faktörü var.

Solaklık veya sağlaklık, yalnızca genetik faktörlerle sınırlı değil. Anne karnındaki çevresel etmenler ve kültürel baskılar da bu tercihi etkileyebiliyor. Çevrede genel bir “asla solak olma!” durumu hâkim olduğu için, kişinin tercihi de küçük yaşta ufak bir etkiyle de olsa böyle şekillenebiliyor.

Peki siz daha çok hangi elinizi kullanıyorsunuz?

Kaynaklar: NIH, MedlinePlus, Norgen Biotek

iPhone 16 Pro, Performans Testine Girdi! (Apple A18 Pro Gerçekten En Güçlü Mobil İşlemci mi?)

Apple’ın yeni ve en güçlü mobil işlemcisi A18 Pro performans testine sokuldu.

Apple, mobil işlemciler arasında her yıl yeni iPhone serisi ile çıkardığı işlemcilerle birlikte üst sıraları elinde tutmaya devam ediyor. Şirketin en son çıkardığı A18 ve A18 Pro işlemciler, bu yılda da en güçlü işlemcilerden biri fakat işin teknik kısmında performans sonuçları da oldukça önemli.

Geekerwan gibi ünlü inceleme uzmanları tarafından yapılan derinlemesine analiz, bu iki yeni Apple işlemcisinin CPU ve GPU performanslarına dair önemli bilgileri açığa çıkardı. Apple’ın yeni işlemcileri, Dimensity 9400 ve Snapdragon 8 Gen 4’ün piyasaya sürülmesinden önce performans sıralamasında üst sıralara yerleşmiş durumda.

A18 Pro işlemciler arasında kaçıncı sırada?

A18 Pro, testler sonucunda şu anda dünyanın en hızlı işlemcisi konumunda. Yine Apple’ın M2 ve M4 gibi daha güçlü işlemcileriyle karşılaştırıldığında bile oldukça etkileyici bir performans sergileyen A18 Pro, özellikle CPU sıralamasında Apple’ın M2 işlemcisinin hemen arkasında yer alıyor. Her ne kadar A18 ve A18 Pro aynı CPU yapılandırmasına sahip olsa da A18 Pro, bir üst sırada bulunuyor. Bunun en büyük nedeni ise iPhone 16 Pro ve iPhone 16 Pro Max için daha iyi bir termal tasarıma sahip olması.

Geekerwan’ın paylaştığı sıralama tablosuna göre M4 en üst sırada yer alırken, A18 Pro ikinci, M2 ise üçüncü sırada. Yine M3 işlemciye sahip MacBook Pro modelleri henüz değerlendirilmediği için M2’nin bu konumunun geçici olduğunun altını çizelim. Keza gelecekte Dimensity 9400 ve Snapdragon 8 Gen 4 işlemcileri de değerlendirildiğinde A18 Pro’nun sıralamasında değişiklik görebiliriz.

Şimdilik resmî sonuçlar elde olmasa da Snapdragon 8 Gen 4 ile gelen OnePlus 13 modelinin, Geekbench 6 çok çekirdekli testlerinde A18 Pro’yu %18 oranında geride bıraktığı belirtiliyor. Yine de ham performansın yanı sıra, güç verimliliği de mobil işlemcilerde kritik bir öneme sahip olduğundan, A18 Pro’nun bu alanda ne kadar başarılı olacağını zaman gösterecek.

Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.

Samsung, Fiyatına Göre İddialı Özelliklere Sahip Yeni Telefonu M55s 5G’yi Tanıttı

Samsung, yeni orta segment telefonu M55s 5G’yi tanıttı. Cihaz, fiyatına kıyasla gerçekten iddialı özelliklerle geliyor.

Her segmentten telefon ile karşımıza çıkan Samsung, nisan ayında M serisinin yeni üyesi orta segment telefon Galaxy M55’i duyurmuştu. Şimdi ise şirket, bu modelin biraz daha ucuz bir versiyonu olan M55s 5G’yi Hindistan’da tanıttı.

M55s 5G, kardeşine kıyasla büyük oranda aynı olsa da bazı değişiklikler ile geliyor. Fiyatı da bu yüzden biraz daha uygun. Gelin tüm detaylarına bakalım.

Samsung Galaxy M55s 5G neler sunuyor?

M55s 5G delikli ekran tasarımına sahip. Çift renk tasarımını benimseyen arka tarafta ise ise 3’lü kamera kurulumu görüyoruz. Telefon, 7,8 mm ile gayet ince bir cihaz diyebiliriz. Ekrana baktığımızda 6,7 inçlik FHD+ çözünürlüklü ve 120 Hz yenileme hızına sahip AMOLED bir panelle karşılaşıyoruz. Parmak izi sensörü ekran içine yerleştirilmiş. Maksimum parlaklığı ise 1000 nit.

Telefon, tıpkı kardeşi gibi segmentine göre gayet yeterli olabilecek Snapdragon 7 Gen 1 işlemciden güç alıyor. Bu işlemci, 12 GB’a kadar çıkan RAM ile eşleştirilmiş. 128/256 GB’lık depolama seçenekleri sunulduğunu da ekleyelim.

Kamera tarafına geldiğimizde arkada 50 MP’lik ana, 8 MP’lik ultra geniş ve 2 MP makro sensör görüyoruz. Önde ise 50 MP’lik selfie kamerası var. Telefon, aynı anda hem ön hem arkadan video çekebilme özelliğine sahip. Geceleri net görüntüler çekmenizi sağlayan “Nightography” de M55s 5G’de bulunuyor.

Telefonda 5000 mAh’lik bir batarya var. Ona 45W’lık kablolu hızlı şarj eşlik ediyor. Kutudan Android 14 tabanlı One UI 6.1 ile çıktığını ekleyelim.

Samsung Galaxy M55s 5G teknik özellikleri:

Ekran 6,7 inç, FHD+, 120 Hz, AMOLED
İşlemci Snapdragon 7 Gen 1
RAM 8/12 GB
Depolama 128/256 GB
Arka Kamera 50 MP, 8 MP, 2 MP
Ön Kamera 50 MP
Batarya 5000 mAh
İşletim Sistemi One UI 6.1 (Android 14)

Samsung Galaxy M55s 5G fiyatı:

Versiyon Fiyatı
8 GB + 128 GB 239 dolar
12 GB + 256 GB Açıklanmadı

Sıkılmak Sandığınız Kadar Kötü Bir Şey Değil! Faydalarını Öğrendikten Sonra Arada Bu Durumdan Mutlu Bile Olabilirsiniz

Hayatın koşuşturmacası içinde sürekli olarak meşgul olma hâline o kadar alıştık ki boş anlarımızı verimsiz veya gereksiz olarak değerlendirmeye başladık. Bu yüzden de sıkılmak, çoğu insan için kaçınılması gereken bir durum gibi görünse de aslında oldukça faydalı olabiliyor.

Bilimsel araştırmalar, sıkılmanın pek çok konuda önemli avantajlar sunduğunu gösteriyor.

O hâlde, sıkılmanın neden aslında iyi bir şey olduğunu ve doğru kullanıldığında nasıl yarar sağlayabileceğine bakalım.

Sıkılmanın faydalarına dair en ilginç verilerden biri, yaratıcılığı artırma potansiyeli.

2013’te Central Lancashire Üniversitesinde yapılan bir araştırma, sıkılmanın insanların daha yaratıcı düşünmesini sağladığını ortaya koydu.

Araştırmada, katılımcılardan telefon rehberindeki isimleri kopyalamak gibi sıkıcı bir görev yapmaları isteniyor. Sonrasında ise yaratıcılık gerektiren bir görevi çözmeleri isteniyor.

İlginç bir şekilde, sıkıcı görevi yapan katılımcılar, daha yaratıcı çözümler üretmeyi başarıyor. Bunun sebebi ise sıkılmanın zihni serbest bırakması ve beyin bağlantılarını daha esnek hâle getirmesi olarak açıklanıyor.

Birçok araştırma aslında insanların sıkıldıkları anlarda beyinlerinin problem çözmeye veya yeni fikirler üretmeye başladığı tespit ediliyor.

Yani sıkıldığımız zaman, beynimiz aslında verimli şekilde çalışmaya devam ediyor ve yeni düşünceler, projeler veya çözümler üretmeye başlıyor.

Sıkılmanın bir diğer faydası da zihnin dinlenmesine olanak sağlaması.

Modern yaşamda sürekli meşgul olmak, beynimizi sürekli bir stres ve dikkat yoğunluğuna maruz bırakıyor. Ancak zaman zaman boş kalmak ve sıkılmak, beynin bu yoğunluktan kurtulmasına yardımcı oluyor.

Beyin boşta kaldığında, gündelik hayatın karmaşasından uzaklaşıyor ve daha derin düşünce süreçlerine dalabiliyor.

Bu derin düşünme anları ise aslında sorunları farklı açılardan ele alma, yaratıcı çözümler bulma veya hayal gücümüzü geliştirme açısından büyük önem taşıyor.

Hayal kurmanın, yeni fikirler üretmenin ve problem çözmenin en verimli olduğu anlar genellikle sıkıcı anlar oluyor. Ünlü sanatçılar ve bilim insanları, büyük buluşlarını genellikle sıkıcı anlarında yaptıklarını söylerler. Demek ki sıkılmak, yeniliklerin habercisi olabilir.

Sıkılmayı nasıl doğru kullanabiliriz?

Tabii ki sıkılmak faydalı olabilir ama bu durumu nasıl yönettiğimiz de önemli. Sıkıldığınız anlarda sürekli sosyal medyaya yönelmek veya dikkatinizi başka bir şeyle dağıtmak, sıkılmanın olumlu etkilerini köreltir.

Bunun yerine, sıkıcı anlarınızı yaratıcı bir şekilde değerlendirmeyi deneyebilirsiniz. Örneğin, yürüyüş yapmak, zihni dinlendirmenin ve yeni fikirler bulmanın en etkili yollarından biri.

Yine benzer şekilde, sessiz bir ortamda düşünmek veya hayal kurmak da yaratıcılığınızı artırabilir.

Bu anlarda aklınıza gelen fikirleri not almak, sıkılmanın getirdiği potansiyel fırsatları kaçırmamanızı sağlar. Belki de en sıkıcı anınız, hayatınızın en büyük projesinin başlangıcı olabilir!

Kaynaklar: The Guardian, Harvard Business Review, Hope Wellness, Forbes, Science Daily

 

Gözünüz Gibi Korumanız Gerekecek: iPhone 16 Pro Düşme Testine Girdi [Video]

Geçtiğimiz günlerde piyasaya sürülen iPhone 16 Pro, yeni bir düşme testinde iPhone 15 Pro ile kıyaslandı.

iPhone 16 serisi artık hem Türkiye hem de dünya genelinde resmî olarak satışta ve birçok Apple kullanıcısı ilk iPhone 16 sahiplerinden biri olabilmek adına çaba gösteriyor. İlk iPhone 16 Pro kutu açılımının ardından bugün ise ilk iPhone 16 Pro düşme testi yayınlandı. 

iPhone 16 Pro’nun düşme testi sonuçları cihazın önceki seriye göre ne kadar dayanıklı olduğunu gözler önüne seriyor. Apple Track’ten Sam Kohl’un gerçekleştirdiği düşme testi, kendisine aynı zamanda iPhone 16 Pro ve iPhone 15 Pro modelleri arasında bir düşme testi gerçekleştiren ilk kişi olma unvanı sağlıyor. Esasında bu testi önemli kılan da Apple. Öyle ki Apple, iPhone 16 Pro’nun önceki modele kıyasla %50 daha güçlü bir ikinci nesil Ceramic Shield korumasına sahip olduğunu iddia ediyordu.

Testin ilk aşamasında telefonlar, pantolon cebine yakın bir yerden yan taraflarının üzerine olacak şekilde düşürüldü. Her iki telefonda da küçük kozmetik hasarlar oluştu. Göğüs hizasından yapılan ikinci düşüş ise ilginç bir şekilde iPhone 16 Pro’da daha belirgin hasara neden oldu.

iPhone 16 Pro, iPhone 15 Pro’ya kıyasla daha fazla hasar aldı

Ardından baş hizasından yana düşüş testine geçildi ve bu düşüş testi sonrasında iPhone 16 Pro’nun ekranında çatlamalar gözlemlendi. Dahası, bu aşamada iPhone 15 Pro hâlâ çalışırken, iPhone 16 Pro kendi kendini kapattı. Kohl’un belirttiğine göre daha ince çerçevelere sahip olan iPhone 16 Pro, yeni modelin ekranını daha savunmasız bir hâle getiriyor.

Düşme testinin diğer aşamalarında her iki telefonun da arka camında çatlamalar meydana geldi. Ekran aşağı düşüşlerde ise iPhone 16 Pro’nun ekranı daha fazla hasar alırken, iPhone 15 Pro daha dirençli kaldı. Son olarak testin sonlarına doğru her iki model de daha yüksek mesafelerden düşürüldü ve bu noktada iPhone 15 Pro’nun seramik kalkanı da teste yenik düştü.

Teste genel olarak baktığımızda az önce de belirttiğimiz gibi iPhone 16 Pro’nun Ceramic Shield koruması, ilk nesil korumaya göre daha güçlü görünse de testlerin gösterdiği gibi ekran çerçeveleri daha ince olduğu için yeni model bazı durumlarda daha savunmasız kalabiliyor. Kohl, testin sonunda iPhone kullanıcılarına cihazları için mutlaka bir koruma kılıfı almalarını tavsiye ediyor.

Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.