WhatsApp Dolandırıcıların Köküne Kibrit Suyu Dökecek: Bilinmeyen Numaralardan Gelen Mesajlar Otomatik Olarak Engellenecek

WhatsApp’ın beta sürümünde tespit edilen yeni bir özellik, dolandırıcıların gönderdiği mesajları artık otomatik olarak filtreleyecek.

WhatsApp, son dönemde getirdiği güncellemelerle platforma bir dizi yeni özellik kazandırırken, yeni güncellemesinde kullanıcılara daha iyi bir güvenlik deneyimi sunma amacıyla güvenlik odaklı yeni bir özellik getiriyor.

Android için WhatsApp beta 2.24.17.24 güncellemesinde keşfedilen yeni özellik, bilinmeyen hesaplardan gelen mesajları otomatik olarak engellemeye odaklanıyor. Bu özellikle, belirli bir süre içinde alışılmadık derecede yüksek sayıda mesaj gönderen bilinmeyen hesaplardan gelen mesajları engellemek üzerine geliştirilen bir özellik. Artık kullanıcılar dilediği takdirde bu türden mesajların otomatik olarak engellenmesine onay verebilecek ve rahatsız edilmekten kaçınabilecek.

Hepimizin gelen dolandırıcı veya spam mesajlarına aldanıp “Ne bu acaba?” dediğimiz anlar olmuştur. Kimise ise dolandırıcı olduğunu fark etmeden bazen gönderilen linke tıklayabiliyor veya doğrudan mesajı gönderen ile iletişime geçebiliyor. Bu özellik sayesinde bu mesajlar otomatik olarak engelleneceği için suistimal edilebilecek durumlar da ortadan kalkmış olacak.

Bilinmeyen hesaplardan gelen spam mesajlara son

Yeni güvenlik özelliği şu aşamada beta sürümde test edildiğinden sadece beta test kullanıcıları tarafından kullanılabiliyor ancak gelecekte kararlı sürüm ile birlikte herkesin kullanımına sunulacak. Kullanıcılar özellik kullanıma sunulduğunda uygulamanın ayarlar kısmındaki gelişmiş gizlilik seçenekleri altında yer alan yeni bilinmeyen hesap mesajlarını engelle” seçeneğini etkinleştirerek bu mesajlardan kurtulabilecek.

WhatsApp, kullanıcılarının potansiyel spam ya da dolandırıcılık girişimlerine karşı daha güvende olmasını sağlamak adına bu özelliği etkinleştirmenizi öneriyor ancak bu özelliğin tüm bilinmeyen mesajları engellemediğini belirtmekte fayda var. WhatsApp’ın geliştirdiği algoritma mesaj gönderim oranlarını takip ederek, şüpheli bir durum olmadığında engellemeyi otomatik olarak kaldıracak ancak sizde numarası kayıtlı olmayan bir tanıdığınızın arka arkaya attığı mesajlar veya gönderdiği herhangi bir link de yanlışlıkla da olsa spam olarak görülebilir. Bu sürecin doğru işlemesi ve doğru tespitlerin yapılabilmesi için beta süreci oldukça önemli.

Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.

PlayStation 5 Pro’nun 30. Yıl Dönümü Özel Sürümü, Satışa Çıkmadan Karaborsaya Düştü: Neredeyse Araba Fiyatına Satılıyor!

Sony’nin 30. yıl dönümüne özel piyasaya süreceği yeni PS5 Pro’lar karaborsada akılalmaz fiyatlarla ilana konuldu.

Sony, PlayStation’ın 30. yıl dönümüne özel PS5 Slim ve PS5 Pro ürettiği geçtiğimiz günlerde duyurulmuştu. Henüz Sony resmî satış fiyatını açıklamamış olsa da 30. yıl dönümüne özel üretilen PS5 Pro bazı fırsatçıların ilgisini çekti ve şimdiden 10.000 dolarlık astronomik ilanlar görmeye başladık.

Sony, 30. yıl dönümünü kutlamak adına PS1’in renk şemasına ve tasarımına atıfta bulunan özel konsollar üretiyor. Yeni PS5 Pro konsolu PS5 Slim, DualSense ve DualSense Edge kontrol cihazları, PlayStation Portal ve çeşitli aksesuarlar, PlayStation’ın nostaljik tasarım unsurlarını taşıyan özel bir seri olarak ayrı ayrı şekilde satışa sunulacak.

Başlangıçta PS5 Pro’nun fiyatına yönelik bazı olumsuz tepkiler olsa da bu özel paket nedeniyle birçok kişi eleştirilerini bir kenara bıraktı. 26 Eylül’de başlayacak ön siparişler öncesinde heyecan artarken, bazı fırsatçılar 30. yıl dönümüne özel üretilen PS5 Pro’yu ellerine geçirmeden yüksek fiyatlarla satışa sunarak kazanç sağlamaya çalışıyor.

30. yıl dönümü özel PS5 Pro, 10 bin dolara satılıyor

30. yıl dönümüne özel PS5 Pro’dan sadece 12.300 adet üretilecek. Hâlihazırda piyasada 60 milyondan fazla PS5 bulunduğundan, bu sınırlı üretim miktarı konsolu daha da özel kılıyor. Fakat PS5 Pro’nun tek başına satılmayacağını, içerisinde kontrol cihazı, şarj istasyonu, konsol kapağı, dikey stand ve hatta orijinal PlayStation kontrol cihazı tarzında bir kablo konektörü gibi birçok aksesuarın bulunduğu geniş bir paketle satılacağını belirtelim. Paketin fiyatı henüz netleşmemiş olsa da içerisindeki aksesuarların standart versiyonlarının toplam maliyetinin 1.000 doları geçtiği biliniyor.

Durumu fırsat bilen bazı kişiler, eBay gibi platformlarda henüz paketi satın almamasına rağmen ilan açmaya başladı. İlanlardan birinde 30. yıl dönümüne özel PS5 Pro paketinin 9.999 dolardan satılmaya kalkışıldığı görülebiliyor ancak eBay, bu tür aldatıcı ilanları platform politikalarına aykırı bulduğu için kısa sürede kaldırıyor. Yine de sınırlı sayıdaki bu paket için daha fazla fırsatçının devreye girmesi ve talebi fırsata çevirmesi bekleniyor.

Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.

Burnunuzu Tıkamaya Hazır Olun: Eski İnsanlar Sabun İcat Edilmeden Önce Kişisel Hijyenlerini Nasıl Sağlıyordu?

İşten eve geldiğimizde günün yorgunluğunu atmak için genellikle kendimizi banyoya atarız. Su ve şampuan, sanki güne yeniden başlıyormuşuz gibi hissettirir. Ancak bundan binlerce yıl önce yaşayanların böyle bir alternatifi yoktu. Peki onlar kendilerini temizlemek için ne kullanıyordu?

İnsanlar sabunun henüz ortaya çıkmadığı zamanlarda, kendini temizlemek için oldukça farklı maddeler kullanırdı. Bunların bir kısmı temizlemelerine katkı sağlarken bir kısmı hiçbir işe yaramazdı.

Gelin, eski uygarlıklarda insanların temizlenmek için neler kullandığına bakalım.

Sabun ortaya çıkmadan önce insanlar için en yaygın temizlik aracı suydu.

Örneğin İndus Vadisi Uygarlığı’nda (MÖ 2600-1900) kullanılan Büyük Hamam, insanların buhar banyosu yaptığı halka açık olan en eski hamamlardan biriydi. Fakat buhar banyoları, hijyen noktasında yeteri kadar etkili değildi. 

Mississippi Eyalet Üniversitesi’nde tarih alanında uzman olan Judith Ridner’ın belirttiği gibi, sabun ortaya çıkmadan önce çoğu insan oldukça kötü kokuyordu.

Öte yandan bugün kullanılan sabunlarda çok sayıda farklı bileşenler olsa da sabunun temel formülü, alkali bir bileşik ve yağ asitlerinden oluşur.

Bu basit formül, eski medeniyetlerde kullanılan sabunların da temelini oluşturuyordu.

O dönemde; hayvansal yağlar, bitkiler, kum ve odun külü gibi doğal maddeler, sabun yapımında kullanılıyordu. Ancak bu formülle sabunlar yapılmadan önce örneğin Sümerler, kendini temizlemek için sodyum karbonat ve su kullanırdı.

Mezopotamya’daki Akad’lar ise sabundan önce; çam kozalağı, tamarisk ve hurma gibi bitkilerden elde edilen karışımları hem kişisel temizlik hem de ev temizliğinde kullanırdı.

Mısırlılar da natron, kil ve talk gibi maddeler kullanarak vücut temizliği yaparlardı. 

Eski medeniyetlerin oluşturduğu bu karışımlar modern sabunun; yağ, alkali ve aşındırıcı bileşenlerine benziyordu. Bu tür karışımların kullanımı zaman içinde yaygınlaştı ve hatta sabun, Mısır’da banyo ritüellerinin bir parçası olmaya başladı.

Antik Romalılar ve Yunanlılar banyo yaparken biraz daha farklı bir yol izliyorlardı. Onlar suyla yıkandıktan sonra vücutlarına, kokulu zeytinyağı uygulardı. Ayrıca strigil ismi verilen bir aletle, ciltlerindeki kiri kazıyarak temizliyorlardı.

Fakat bu yöntem daha çok kirin üzerini örtmek için kullanılan bir teknikti ve ayrıca o dönemlerde yağlar, bitki özleriyle karıştırılarak parfüm işlevi de görüyordu.

Tarihçilere göre sabunla banyo yapma alışkanlığı, 1800’lerinden başlarında yaygınlaşmaya başladı.

Bunun sebebi, sabun üretiminde kullanılan ucuz yağların daha yaygın hâle gelmesiydi. Yine sanayi devrimiyle birlikte sabun üretimi, evlerden fabrikalara taşındı ve sabunun kitlesel üretimini mümkün hâle getirdi. 

Ayrıca savaşlar esnasında hastanelerde hijyen ve sterilizasyonun önem kazanması, sabunun daha fazla kullanılmasına sebep oldu. Tüm bu gelişmeler sabunun günlük hayata dahil edilmesine olanak sağladı.

Kaynaklar: Live Science, Medium

Mercedes, Otonom Sürüşte Büyük Yeniliklere İmza Atmaya Hazırlanıyor

Alman otomotiv devi Mercedes, Almanya otobanlarında saatte 95 kilometre hıza kadar otonom sürüş sunacak.

Mercedes-Benz, DRIVE PILOT adlı koşula bağlı otonom sürüş özelliğini Almanya’da SAE Level 3 seviyesine çıkarmak için kolları sıvadı. Bu gelişme ile birlikte DRIVE PILOT sistemine sahip Mercedes otomobiller ülkedeki otobanlarda saatte 95 kilometre hıza kadar otonom olarak sürüş gerçekleştirebilecek. 

Almanya’nın Federal Motorlu Taşıtlar İdaresi’nden onay beklediğini belirten Mercedes, bu onayın 2024 sonu ya da 2025 başında gelebileceğini ifade etti. Onayın ardından, hâlihazırda DRIVE PILOT özelliğine sahip olan araçların otonom sürüş sistemleri ücretsiz olarak güncellenecek ve yeni özellik bu araçların sahiplerine de açılmış olacak.

Saatte 95 kilometre hıza kadar kullanılabilecek

Konuyla ilgili olarak bir açıklamada bulunan Mercedes-Benz Group AG Yönetim Kurulu Üyesi, Teknoloji Şefi Markus Schafer, “Mercedes-Benz, DRIVE PILOT’ın geliştirilmiş versiyonu ile birlikte bir kez daha otonom sürüş konusundaki öncü rolünün altını çiziyor. Yakında, Alman otobanlarında belirli koşullarda akan trafikte, saatte 95 kilometre hıza kadar koşullu otonom sürüşü etkinleştirmek mümkün olacak. Böylece müşterilerimiz zamanlarını daha verimli kullanabilecekler. Mercedes-Benz bir kez daha sektörün standartlarını belirliyor ve otonom sürüşe giden yolu istikrarlı bir şekilde açıyor.” ifadelerini kullandı.

Yeni sistemde araçlar sensörler, kameralar, radarlar ve diğer sistemleri kullanarak kendi kendilerine yol alabilecekler. Bu düzenlemenin sürücüler için faydalı olacağını belirten Mercedes, ileride daha yüksek hızlarda da otonom sürüş sağlayabilmek için çalışmalarına devam edeceklerini belirtiyor. 

20 Yaşında, Bugünkü Piyasa Değeri 306 Milyar Dolar Olan Ethereum’u Kuran Vitalik Buterin’in Hikâyesi

Henüz 20 yaşında bir gencin, dijital para dünyasında köklü bir değişim yaratacak bir fikri ortaya atması ve bu fikrin kısa sürede milyarlarca dolarlık bir ekosistemin temelini oluşturması kulağa abartılı geliyor olabilir. Ancak Ethereum’un kurucusu Vitalik Buterin bunu başardı. Hikâyesini bu içerikte anlatıyoruz.

1994 yılında Rusya’da doğan Vitalik Buterin, Kanada’da büyüyen ve genç yaşlarda teknolojiye ilgi duyan biriydi.

2011’de Bitcoin ile tanışan Buterin’in, bu yeni teknolojiye hayran kalmış ancak Bitcoin’in bazı sınırları olduğunu fark etmişti.

Bitcoin, mükemmel bir dijital para birimi olsa da blok zinciri teknolojisinin potansiyelinin sadece finansal işlemlerle sınırlı kalmaması gerektiğini düşünmüştü.

Bu farkındalık, onun daha büyük ve daha esnek bir platform yaratma vizyonunu doğurdu ve böylelikle Ethereum’un temellerini atan o ilk kıvılcım kendini gösterdi.

2013 yılında Buterin, Ethereum’un fikirlerini raporlarda topladı ve blok zinciri teknolojisinin sadece para transferi değil, merkeziyetsiz uygulamalar ve akıllı sözleşmeler için de kullanılabileceğini savundu.

Bu fikir, o dönemde oldukça yenilikçiydi.

2014 yılında, Ethereum’un geliştirilmesi için bir ilk coin arzı (ICO) düzenlendi ve bu ICO’da yaklaşık 18 milyon dolar toplayarak Ethereum projesini resmen hayata geçirildi.

2015’te Ethereum’un ilk versiyonu Frontier yayımlandı ve dünya, bu platformun sadece bir kripto para birimi olmadığını anladı.

Ethereum, geliştiricilere blok zinciri üzerinde programlar ve uygulamalar oluşturma imkânı sunuyordu.

Bu, blok zinciri teknolojisinin yalnızca finansal işlemlerle sınırlı kalmayıp, sağlık, oyun, sanat, hukuk gibi pek çok sektörde devrim yaratabileceğini göstermişti.

Ethereum’un benzersiz yapısı, onu hızla diğer blok zinciri platformlarından farklılaştırmıştı.

Akıllı sözleşmelerin otomatik ve güvenilir bir şekilde çalışabilmesi, pek çok yeni kullanım alanının doğmasına yol açtı ve bu süreçte, merkeziyetsiz finans (defi) ve değiştirilemez tokenlar (nft) gibi kavramlar da Ethereum üzerinde şekillendi.

Yani, Ethereum bu yeniliklerin hepsinin temelinde yer aldı ve bu sayede blok zinciri dünyasında lider konuma geldi.

Başlangıçta sadece bir fikir olarak ortaya çıkan Ethereum, bugün piyasa değeri  306 milyar dolar olan bir ekosistemin temellerini atmış durumda.

Özetle, Vitalik Buterin’in hayal gücü ve teknik bilgisiyle kurduğu Ethereum, blok zinciri devrimini mümkün kıldı ve onu kripto dünyasının zirvesine taşıdı.

Kaynak: Metlabs

Amazon Gaming Week İndirimi Başladı! Level Atlatan İndirimlerin İlk Gününde Öne Çıkan Fırsatlar

Amazon Gaming Week’in level atlatan fırsatları bugün başladı. Oyun dünyasında ihtiyacınız olan pek çok ürünü sizler için listeledik.

Amazon Gaming Week, 23 – 30 Eylül tarihleri arasında pek çok farklı üründe dikkat çeken indirimler başladı. Gaming Week’in level atlatan indirimlerinde özellikle oyuncular için kaçırılmayacak fırsatlar, epey bir oyuncunun yüzünü güldürecek.

Gaming Week’te oyuncu monitöründen mouse’lara birçok üründe güzel fırsatlar var. Bir hafta sürecek bu etkinlik için öne çıkan ürünleri listeledik. Eğer henüz Amazon Prime üyesi değilseniz, buraya tıklayarak üye olabilir ve indirimlerden faydalanabilirsiniz. İyi alışverişler!

“Bu içerik 20.09.2024 tarihinde oluşturulmuştur, bu içeriğe erişim sağladığınız zamana göre listelenen ürün fiyatlarında değişiklikler olmuş olabilir.”

Satın aldığınız ürünlerde satıcılardan kaynaklanan sorunlardan Webtekno sorumlu değildir.
Bu içerik marka iş birliği içeriyor.

Amazon Gaming Week’in öne çıkan kategorileri:

Gaming Week kampanyası 30 Eylül’e kadar;

  • Dizüstü ve masaüstü bilgisayarlar
  • Monitörler
  • Bilgisayar aksesuarları
  • Bilgisayar bileşenleri
  • Oyuncu koltukları
  • Televizyon ve projeksiyon
  • Video oyunu ve konsol
  • Gaming atıştırmalık ve içecekler

kategorilerinde devam edecek. 

Gaming Week’in öne çıkan ürünleri ise şöyle:

  • ASUS TUF A15 – FA506NF-HN049W Gaming Laptop
  • ASUS VA27EHF 27 inç Gaming Monitör
  • Logitech M330 Kablosuz Mouse
  • WD Elements 2 TB Taşınabilir Disk
  • Hawk Gaming Chair Fab C Serisi Kumaş Oyuncu Koltuğu
  • TCL50V6BGTV 4K UHD Akıllı TV
  • Razer Leviathan V2 Gaming Soundbar
  • Sony PlayStation 5 D Chassis + DualSense BUNDLE Çift Kol 

ASUS TUF A15 – FA506NF-HN049W Gaming Laptop

  • İşlemci: AMD Ryzen 5 7535HS
  • Ekran: 15.6″ FHD (1920×1080), 144Hz
  • Ekran Kartı: NVIDIA GeForce RTX 2050
  • RAM: 8GB DDR5
  • Depolama: 512GB SSD
  • İşletim Sistemi: Windows 11
  • Bağlantı: Wi-Fi 6, Bluetooth 5.2
  • Pil: 90Whr
  • Ağırlık: 2.3 kg
  • Diğer Özellikler: RGB aydınlatmalı klavye, dayanıklı şasi, gelişmiş soğutma teknolojisi

Amazon Gaming Week kapsamında bu ürüne ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.

ASUS VA27EHF 27 inç Gaming Monitör

ASUS VA27EHF, 27 inçlik Full HD IPS panele sahip bir gaming monitördür ve geniş 178° izleme açısı ile canlı görüntüler sunar. 100Hz yenileme hızı ve 1ms tepki süresi sayesinde hızlı oyunlar için idealdir. Ekran yırtılmalarını önleyen Adaptive-Sync teknolojisine sahiptir ve TÜV Rheinland sertifikalı Flicker-Free ve Low Blue Light teknolojileri ile uzun süreli kullanımda göz yorgunluğunu azaltır.

Kullanıcı yorumu:

Amazon Gaming Week kapsamında ürünü satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Logitech M330 Kablosuz Mouse

Logitech M330 Sessiz Mouse, yüzde 90’dan fazla azaltılmış tıklama sesleriyle sessiz bir çalışma ortamı sunar. Yumuşak kauçuk tutma yerleri sayesinde sağ elini kullananlar için konfor sağlar ve 18 aylık pil ömrüyle uzun süreli kullanım imkanı tanır. 33 ft’ye kadar kablosuz menzili ve gelişmiş optik izleme özelliği, hassas imleç kontrolü sunarken, tak ve çalıştır USB alıcısıyla Windows, Mac, Chrome OS ve Linux cihazlarıyla uyumludur. Ayrıca Chromebook ile çalıştığı test edilip onaylanmıştır.

Kullanıcı yorumu:

Ürünü Amazon üzerinden satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

WD Elements 2 TB Taşınabilir Disk

WD Elements Portable 2TB Taşınabilir Disk, yüksek kapasitesiyle dosyalarınızı güvenli bir şekilde saklamanıza olanak tanır. USB 2.0 ve USB 3.0 desteğiyle hızlı veri aktarımı sağlar ve tüm işletim sistemleri ile uyumlu çalışır. Hafif ve kompakt tasarımı sayesinde kolayca taşınabilir.

Kullanıcı yorumu:

Ürünü Amazon üzerinden satın almak için buraya tıklamanız yeterli.

Hawk Gaming Chair Fab C Serisi Kumaş Oyuncu Koltuğu

Bu ürün, nefes alabilen özel dokuma kumaşı, ayarlanabilir boyun ve bel minderleri ile konfor sağlar. 

Kullanıcı yorumu:

Ürünü Amazon üzerinden satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Razer Leviathan V2 Gaming Soundbar

Bu çok sürücülü PC soundbar ve subwoofer, net tizler ve güçlü baslar için iki tam aralıklı sürücü ve aşağı ateşlemeli bir subwoofer ile tasarlanmıştır. THX Spatial Audio desteği ile geniş ve gerçekçi bir ses sahnesi sunarak, oyun, film ve müzik deneyimlerinizi daha sürükleyici hâle getirir. Kompakt tasarımı sayesinde masaüstünüzde minimum yer kaplarken, düşük gecikmeli Bluetooth bağlantısı ile 8 cihaza kadar kesintisiz bağlantı imkanı sağlar. Razer Chroma RGB ile özelleştirilebilen 18 aydınlatma bölgesi sayesinde görsel olarak da oyun deneyiminize derinlik katar.

Amazon Gaming Week kapsamında ürünü satın almak isterseniz buraya tıklamanız yeterli.

Sony PlayStation 5 D Chassis + DualSense BUNDLE Çift Kol Resmi Distribütör-Bilkom Garantili

Amazon Gaming Week indirimlerinin ilk gününde öne çıkan ürünlerden biri Sony PlayStation 5 D Chassis + DualSense BUNDLE oldu. 

İndirimden satın almak veya incelemek isterseniz buradan ulaşabilirsiniz.

Kullanıcı yorumu:

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Otomatik Vites Şanzıman Yağı Değiştirmeli mi Yoksa Ömürlük Kullanılabilir mi?

Araba sahipleri; motor yağı değişimi, lastik kontrolü gibi rutin bakımları az çok biliyor. Ancak otomatik vitesli araçların en önemli bileşenlerinden biri olan şanzıman yağı çoğu zaman göz ardı ediliyor.

Peki, bu gerçekten önemli mi?

Otomatik vites şanzıman yağı değiştirilmeli mi, yoksa bu bir efsane mi?

Şanzıman yağı ne işe yarıyor?

Şanzıman yağı, aracınızın vites kutusundaki parçaların birbirine zarar vermeden sorunsuz bir şekilde çalışmasını sağlıyor. Otomatik şanzımanlar, vites geçişlerini hidrolik basınçla sağlıyor ve bu sistemin düzgün çalışması için yağ hayati bir rol oynuyor.

Yağ, şanzıman içerisindeki dişlileri, valfleri ve diğer hareketli parçaları yağlayarak aşınmayı en aza indiriyor. Aynı zamanda şanzımanın aşırı ısınmasını da önlüyor.

Yani aslında şanzıman yağı olmadan vites geçişleri daha sert oluyor, performans düşüyor ve hatta daha büyük arızalar yaşanabiliyor.

Şanzıman yağı neden zamanla eskiyor?

Her şey gibi şanzıman yağı da zamanla eskiyebiliyor. Zamanla içinde metal parçacıklar birikiyor ve bu da yağı kirletiyor. Kirlenen yağ, şanzımanın görevini tam anlamıyla yerine getirmesini de zorlaştırıyor.

Ayrıca sürekli ısıya maruz kalan yağ, zamanla viskozitesini kaybedebiliyor ve bu da vites kutusunun düzgün çalışmasını engelleyebiliyor.

Yani “Yağ her zaman orada, bir şey olmaz.” demek maalesef pek geçerli bir düşünce değil.

Şanzıman yağı ne zaman değiştirilmeli?

Araba üreticilerinin çoğu, şanzıman yağı değişimi için belirli bir kilometre veya zaman aralığı öneriyor. Bu genellikle 50.000 ila 100.000 kilometre arasında değişiyor ancak her aracın farklı olduğunu unutmamak gerekiyor.

Bazı modern otomatik şanzımanlar için ömür boyu yağ gerektirmeyen kapalı sistemlere sahip olduğu söylense de aracınızın kullanım kılavuzuna bakarak en doğru bilgiyi alabilirsiniz.

Eğer aracınızda vites geçişlerinde bir sertlik hissediyorsanız, motor ışığı yanıyorsa ya da araç sürüş sırasında titriyorsa bu şanzıman yağı ile ilgili bir sorun olabileceğinin işareti olabilir.

Bu tür durumlarda vakit kaybetmeden servise giderek hem maliyetli arızaların önüne geçebilir hem de aracınızın performansını koruyabilirsiniz.

Kaynaklar: Cars, Mistertrans Mission, Trodo

Bunları da incelemenizde fayda var:

 

LoL Dünya Şampiyonası Şarkısı Linkin Park’tan Geliyor: Ne Zaman Yayınlanacak?

Riot Games’in her yıl LoL Dünya Şampiyonası’na özel yayınladığı turnuva şarkısı bu yıl Linkin Park’tan geliyor.

Riot Games, yaklaşan League of Legends Dünya Şampiyonası şarkısı için ünlü rock grubu Linkin Park ile iş birliği yaptığını duyurdu. Dünya Şampiyonası’na özel yazılan Heavy Is The Crown adlı şarkı yarın Türkiye saati ile 18.00’da yayınlanacak.

Bildiğiniz üzere League of Legends, her yıl Dünya Şampiyonası öncesinde büyük bir sanatçı veya gruba şarkı yaptırıyor. Linkin Park ile yapılan iş birliği ise son yıllardaki en büyük anlaşmalardan biri. Grup, geri dönüşlerinin bir parçası olarak “The Emptiness Machine” adlı bir single yayınlamış ve büyük beğeni toplamıştı. Şimdi ise yeni şarkıları Heavy Is The Crown’un, grubun dönüşünü daha da görkemli hâle getirmesi bekleniyor.

‘Linkin Park – Heavy Is The Crown’ yarın yayınlanacak

Linkin Park’ın kurucu üyesi Mike Shinoda, projeye katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve “Riot ile çalışmak ve bu şarkıyı League of Legends topluluğuna sunmak harika bir deneyimdi. Şarkı, imza sound’umuza yepyeni bir enerji katıyor ve bu yeni dönemin önemli bir parçası. Hayranlarımızın ve oyuncuların dinlemesi için sabırsızlanıyoruz.” ifadelerini kullandı. Riot Games’ten Maria Egan ise Linkin Park ile yapılan iş birliğine yönelik “Dünya Şampiyonası şarkısı her yıl oyuncularımızın en çok beklediği müzikal olaylardan biri. ‘Heavy Is The Crown’, bu yılki turnuvanın hikâyesini mükemmel bir şekilde yansıtıyor ve temamızla güçlü bir uyum sağlıyor.” dedi.

Linkin Park, bu şarkının yanı sıra birkaç gün sonra From Zero adını taşıyan yeni albümlerini piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Albümde Chester Bennington’ın trajik ölümünden sonra gruba katılan yeni vokalist Emily Armstrong da yer alacak.

‘Heavy Is The Crown’, League of Legends 2024 Dünya Şampiyonası boyunca sık sık çalınacak. Turnuva play-in aşaması ile bu hafta başlıyor ve sekiz takım grup aşamasına çıkabilmek için mücadele edecek. Final Kasım ayında Londra’daki O2 Arena’da gerçekleşecek.

Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.

Eski İnsanlar Modern Takvimleri Olmadan Gece ve Gündüzün Eşitlendiği Ekinoksu Nasıl Anlıyorlar da Ona Göre Kutlamalar Yapıyorlardı?

Mevsim değişikliğinin en büyük habercisi olarak kabul edilen ekinoks, bugün gerçekleşiyor. Kuzey yarımkürede yaz mevsiminin sona ererken gece ve gündüz sürelerinin eşitlendiği bu gün, eski insanlar tarafından neden kutlanıyordu?

Üstelik ekinoks tarihini bile bilmeyen eski insanlar, nasıl oluyordu da doğru tarihte kutlamalar yapıyorlardı?

Sonbahar başlangıcı olarak kabul ettiğimiz, birçok kültürde de hasat döneminin simgesi olan 23 Eylül ekinoksunda neler oluyormuş, gelin birlikte bakalım.

Ekinoks, gece ve gündüz sürelerinin eşitlendiği zamanı temsil ediyor.

Bu durum ise doğada belirgin değişimlerle kendini gösteriyor. Gölge boyları değişiyor, Güneş’in doğuş ve batış noktaları farklılaşıyor, gündüzler Kuzey yarımkürede kısalmaya başlıyor. Eskiden insanlar, modern takvimleri yokken ekinoksu bu tür işaretlerle anlayabiliyorlardı.

Özellikle tarımsal faaliyetler için önemli bir dönem olan sonbahar ekinoksu, hasat zamanının gelmesini işaret ediyordu. İşte bu dönemi kutlama günü olarak addetmelerinin sebebi, tarım toplumu olmalarıyla alakalıydı.

Ekinokslar, ışık ve karanlık arasındaki dengeyi sembolize ettikleri için inanç sistemlerinde önemli bir yere sahipti.

Birçok kültürde ekinoks, yeni bir başlangıç, doğanın yeniden doğuşu ve hayatın değişen döngüsünü kutlamak için ritüellerle karşılanıyordu. Ekinoks tarihini belirleyen bir takvim olmadığı zamanlar ise, Güneş’in doğuş ve batış saatlerinin hesaplamalarıyla bu tarih hesaplanıyordu.

Aslında ekinoks, yılın dört önemli dönüm noktasından biri olarak doğal bir zaman işareti sağlıyordu. Takvimler yokken bile aslında zamanla oluşmasında bu tarihler oldukça etkiliydi.

Bu nedenlerle eski insanlar, ekinoksları modern takvimlere ihtiyaç duymadan doğanın işaretlerini okuyarak kutlar ve bu zamanları toplumsal ve dini ritüeller için bir fırsat olarak değerlendirirdi.

Peki ekinoks neden kutlanırdı?

Aslında bu kutlamanın birçok sebebi vardı. Ama ana sebep olarak doğanın döngüsü, tarım, dini ve toplumsal inançlar gösterilebilir. Daha da detaya inecek olursak ekinokslar, doğanın döngüsünde önemli bir dönüm noktasını simgeliyor. İlkbahar ekinoksu, kışın bitişini ve doğanın yeniden canlanışını simgelerken bu, pek çok kültürde yeniden doğuşun sembolü olarak kutlanıyor.

Şu an içinde bulunduğumuz sonbahar ekinoksu ise hasat zamanını ve bolluk dönemini işaret ediyor. Bu da aslında kutlamanın ana sebebi.

Birçok kültürde bu tarihler, dini ve mitolojik anlamlar taşıyor.

Persler için “Nevruz” ilkbahar ekinoksunda kutlandığı gibi, Pagan ve eski Avrupa toplumlarında da mevsim geçişlerini kutlamak için yapılan ritüellerle doluydu. Mesela Druidlere ve Keltlere göre de ekinoks, doğanın döngüsünde dengeyi ve yeni başlangıçları temsil ederdi.

Kutlama, toplumları bir araya getirerek “ortak” bir amaç doğrultusunda hareket edildiği için kutsal kabul ediliyor. Bu önemli tarihlerin, geçmişten günümüze kadar doğanın mucizevi döngüsüne tanıklık etmemizi sağlarken yaşamı düzenlemenin de önemli bir parçası olduğunu unutmamak gerekiyor.

Kaynaklar: Britannica, Art Nature Place, Ancient Origins

iPhone SE 4, Beklenenden Daha Pahalı Olabilir (Ama Yapay Zekâ Özellikleriyle Gelecek)

Apple’ın önümüzdeki yıl çıkaracağı 4. nesil iPhone SE’nin biraz daha pahalı olabileceği öne sürüldü. Ayrıca telefonun yapay zekâ özellikleriyle gelebileceği de iddialar arasında.

Yakın zamanda iPhone 16 modellerini bizlerle buluşturan Apple, uygun fiyatlı iPhone modeli SE’yi de yenilemeyı düşünüyor. Şimdiye kadar gelen bilgilere göre 4. nesil iPhone SE, 2025 başlarında tanıtılabilir.

iPhone SE 4 hakkında son zamanlarda birçok sızıntı görmüştük. Şimdi ise bunlara bir yenisi daha eklendi. Revegnus1 isimli sızıntı kaynağına göre cihaz, biraz daha pahalı bir fiyatla çıkış yapabilir.

499 dolar fiyat etiketiyle çıkış yapabilir, Apple Intelligence desteğiyle gelebilir

*iPhone SE 4 muhtemel tasarımı

İddiaya göre Apple, iPhone SE’nin fiyatını 500 dolar altında tutmaya devam etmek istiyor. Ancak yine de %16 civarında bir zam görebiliriz. Öyle ki sızıntı, telefonun 499 dolaradan çıkış yapabileceğini öne sürmüş. Şu anda piyasada bulunan SE 3, 429 dolardan başlayan fiyatlarla satılıyordu.

Bu zam kararının arkasında birçok iyileştirme görebiliriz. Cihazın tasarımının tamamen yenilenmesini bekliyoruz. Birçok sızıntı, iPhone SE 4’ün iPhone 14 ile benzer bir tasarıma sahip olacağını gösteriyor. Face ID, daha modern bir görünüm, 6,1 inçlik iyileştirilmiş ekran, batarya, 48 MP’lik tekli kamera kurulumu, yeni bir çip gibi birçok iyileştirmeyi cihazda göreceğiz.

Bloomberg’den Mark Gurman’ın telefon hakkında çok dikkat çeken bir iddiası da var. Geçen ay ortaya atılan iddiaya göre iPhone SE 4, Apple Intelligence yapay zekâ özellikleriyle gelebilir. Bu nedenle de başlangıç RAM kapasitesi 8 GB’a çıkabilir.

Ekimde piyasaya sürülecek Apple Intelligence, şu anda sadece iPhone 15 Pro, iPhone 15 Pro Max ve tüm iPhone 16 modellerine sunulacak. Yani üst seviye bir modele ihtiyaç var. Yeni SE’de yer alması, yapay zekâ özelliklerine ulaşmak isteyen ancak bütçesi olmayan kullanıcıları çok sevindirecektir. Yapay zekânın yeni SE’ye eklenmesinin, telefonun satışlarını ciddi oranda yükselteceğini de tahmin edebiliriz.