Xiaomi 15 Ultra’nın Kamera Özellikleri Ortaya Çıktı: Küçük Çaplı Bir Teleskopla Geliyor

Xiaomi’nin bir sonraki amiral gemisi modeli olacak Xiaomi 15 Ultra’nın kamera özellikleri ortaya çıktı.

2024 yılının sonlarına yaklaşırken teknoloji devlerinin yeni amiral gemisi telefonlarına dair bilgiler ve paylaşımlar da daha sık ortaya çıkmaya başladı. Bu modellerden biri de Xiaomi 15 Ultra. Meşhur teknoloji muhbiri Digital Chat Station, yeni cihazın kamera özelliklerine dair iddialarda bulundu. 

İddialara göre Xiaomi 15 Ultra, dörtlü bir kamera sistemine sahip olacak. Bu kameralardan üçü 50MP lenslere sahip olacak. Ana kamera ise 200MP çözünürlüğe sahip olacak. Bu anlamda yeni model, Xiaomi 14 Ultra’nın mirasını devam ettirecek.

Adeta teleskopla gelecek

200 megapiksellik lensin periskop telefoto kamerası olması bekleniyor. Xiaomi, Ultra serisinde fotoğraf özelliklerine ve görüntüleme teknolojilerine odaklanıyor. 200MP’lik telefoto lens, geleneksel kameraların yakınlaştırma özelliklerinin dışında düşük ışık telefoto ve ultra-telefoto makro modları için de kullanılabilecek. 

50MP’lik lenslerin özellikleri hakkında henüz bir bilgi bulunmuyor. Yine de ana sensörün açıklığının 1 inçten büyük olması bekleniyor. Xiaomi son yıllarda üst düzey cihazlarında bu türden büyük ve güçlü sensörler tercih ediyor. 

Xiaomi 15 Ultra’nın ultra-geniş lens için nasıl bir tercihte bulunacağı henüz bilinmiyor olsa da, 200MP telefoto lenslerde Samsung’un HP3 sensörlerin tercih edileceği iddia ediliyor. Bu sensör, 10x’e kadar optik yakınlaştırma özelliği sağlayabiliyor. Ayrıca 0,56 mikronluk piksellere sahip olan sensörün triple-ISO özelliği de bulunuyor. Bu da HP3’ü amiral gemisi rakiplerinin sensörleri ile aynı seviyeye yükseltiyor.

Her Ülkenin Otobanında Bulunan Hız Sınırı Kendisini “Yeşil Güç” İlan Eden Almanya’da Neden Yok?

Dünyanın neresine giderseniz gidin belki de birazdan bahsedeceğimiz gibi bir durumla karşılaşmamışsınızdır. Çünkü Almanya otoyolunda, diğer ülkelerden farklı olarak “hız limiti” yok.

Teorik olarak tamamen yok demek doğru olmayabilir, ancak insanların inisiyatifine bırakıldığı kesin!

Peki neden Almanya otoyollarında hız sınırı yok?

Almanya’da yaşayanlar için son sürat gitmek, gayet sıradan bir durum.

Almanya, otobanlarıyla ünlüdür ve bu yollar, Avrupa genelinde örnek teşkil eden bir sistemin de parçasıdır. Almanya’daki otoyol ağı, yaklaşık 13.191 kilometre uzunluğuyla sürücülerin hız sınırı olmayan bölgelere erişimini sağlıyor. Bu durum, pek çok insan için cazip olsa da güvenli sürüşü göz ardı etmemek gerek.

Aslında tamamen bir sınırlama olmamasından bahsedemeyiz. Yaklaşık %30’unda bir sınır uygulanıyor. Bu da inşaat bölgeleri, kazaya elverişli tehlikeli sayılabilecek bölgeler gibi yerlerdir. %10’luk kısım ise hız sınırını trafik koşullarına göre ayarlamak için ekranlardan yararlanıyor. Geriye kalanlar ise sınırsız.

Hız sınırı olmaması, sürücülerin kendi inisiyatifine bırakılan bir durum.

Yani bir zorunluluk yok, ancak hükûmet, güvenliği artırmak amacıyla 130 km/saat hızın geçilmemesini öneriyor. Yani burada kişi, hızını yola göre belirleyebiliyor. Fakat şunu da unutmamak gerek, kaza yaşanmaması adına birçok kural katı bir şekilde uygulanıyor.

Alman Yol Güvenliği Konseyi ise hız sınırının otobanları daha güvenli bir hâle getireceğini savunuyor. Tüm araştırmalar da otobanda hız sınırının emisyonları azaltacağı konusunda hemfikir. Almanya Federal Çevre Ajansı’nın yaptığı bir araştırmaya göre, saatte 120 km’lik hız sınırı uygulanırsa, karbondioksit salımı, yılda 6,7 milyon ton azalabilir.

Ancak Almanlar, hızlı araba kullanmayı özgürlüklerine ve kültürlerine bağlıyorlar.

Uzmanların bu konudaki görüşü, Almanların bu durumu bir tür DNA olarak gördüğünü söylüyor. Bunun da başlangıcı olarak Adolf Hitler görülüyor. Çünkü Hitler, 1930’larda otoban seferberliği ilan etmişti. Bunun istihdam yaratarak teknolojik gelişmeleri de destekleyeceğini söylemişti.

Hitler, dünyanın ilk otoban ağlarından birinin temelini atan kişi olmak istiyordu. Naziler, bir dönem hız sınırı uygulamadı, ta ki II. Dünya Savaşı’nda kaynaklar azalıncaya kadar…

Benzinden tasarruf edilsin diye otobanda saatte 80 km’lik bir hız sınırı getirildi. Araba ise Almanlar için, işte bu yüzden bir özgürlük sembolü hâline gelmişti. Araba üretimi ise Almanya için özgürlüğün yeniden ortaya çıkışı oldu.

1952’de Batı Almanya, hız sınırını kaldırdı.

Yıllarca Almanlar, bu özgürlük için mücadele etmişti. Şu anda da ülke, sırf bu sınırlama olmamasından dolayı birçok turist alıyor. Peki Almanya, neden böyle bir sınırlamaya ihtiyaç duymadı?

Aslında otobanlar, polisler tarafından izleniyor. Böyle bir durumda da sürücülerin hata yapma olasılığı neredeyse yok. Ki otobanlar, genelde yoğun nüfuslu bölgelerde olduğu için sürücüler, isteseler de hız yapamıyorlar. Bu da aslında hükûmetin etkileyici bir güvenlik stratejisi.

Bu hız sınırının olmaması adına çalışmalar devam ediyor. Çünkü Almanya, raporlara bakıldığında trafik kazası konusunda o kadar da güvenli bir ülke olarak görünmüyor. Peki sizce Alman otobanlarında hız sınırı olmalı mı?

Kaynaklar: Washington Üniversitesi, The Berliner, Epik Drivers

Samsung Galaxy S24 FE Kutu Açılış Videosu Sızdırıldı! [Video]

Samsung’un merakla beklenen yeni Fan Edition modeli Galaxy S24 FE’nin resmî kutu açılış videosu sızdırıldı.

Samsung her yıl çıkardığı amiral gemisi serisine sonradan Fan Edition adlı FE serisi bir modelini de ekliyor. Galaxy S24 FE modelinin önümüzdeki ay çıkacağı söyleniyordu ve geçtiğimiz gün fiyatlarına dair sızıntıları sizlere aktarmıştık. Bugün ise merakla beklenen telefon kutu açılış videosu sızdırıldı.

İlk olarak sızıntılarıyla ünlü Evan Blass tarafından X’te yayınlanan resmî kutu açılış videosu, kutunun içeriğine ve kullanılan kaplamalara bakış atmamızı sağlıyor. Elbette şaşırtıcı olmayacak şekilde Galaxy S24 FE kutusundan şarj aleti çıkmıyor.

Samsung Galaxy S24 FE kutu açılış videosu

Videoda ayrıca telefonun kendisi de kanlı canlı bir şekilde karşımıza çıkıyor. Samsung yeni modelinde “çarpıcı düşük ışık portreleri” ile “Galaxy FE serisinde şimdiye kadarki en güçlü kamerayı” vaat ediyor. Telefonun kamera ünitesi 50MP ana kamera, 12MP ultra geniş, 8MP 3x optik zoom telefoto ve 10MP selfie kamerasından oluşuyor.

Galaxy S24 FE’ye Samsung’un Exynos 2400’ün hız aşırtılmış bir versiyonu olan kendi Exynos 2400e güç verecek. Ekran ise 6,7 inç büyüklüğünde,1.900 nit tepe parlaklığa sahip ve Gorilla Glass Victus+ ile donatılmış. Pil kapasitesi ise yalnızca 4.700 mAh’dir.

Telefon toza ve suya dayanıklılık için IP68 derecesine sahip ve Galaxy AI’yı destekleyecek. Telefonun fiyat bilgilerine dair detayları yukarıda belirttiğimiz gibi dünkü içeriğimizde sizlere aktarmıştık.

Peki siz Galaxy S24 FE almayı düşünüyor musunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.

PlayStation, Yeni State of Play Etkinliğinin Tarihini Açıkladı: 20’den Fazla PS5 ve PSVR 2 Oyunu Gösterilecek!

Sony, yeni State of Play etkinliğinin ne zaman gerçekleştirileceğini açıkladı. Etkinlik, 20’den fazla PlayStation 5 ve PSVR 2 duyurusuna yer verecek.

Çok yakın zamanda PlayStation 5 Pro’yu bizlerle buluşturan Sony’nin yeni gelecek oyunlara özel bir State of Play gerçekleştirebileceği konuşuluyordu. Şirket, dün akşam yaptığı bir açıklamayla bu iddiaları doğruladı.

Sony tarafından yapılan açıklamada, 24 Eylül’ü 25 Eylül’e bağlayan gece, yani bu gece TSİ 01.00’de yeni State of Play etkinliğinin düzenleneceği ifade edildi. Etkinliğin 30 dakikadan uzun süreceği de paylaşıldı.

20’den fazla PS5 ve PSVR 2 oyunu göreceğiz

Her State of Play’de olduğu gibi bu etkinlikte de yepyeni PlayStation oyunları gösterilecek. Hatta Sony, etkinlikte 20’den fazla yeni PS5 ve PSVR 2 oyununun gösterileceğini ifade etmiş. Tabii ki kasımda satışa sunulacak PS5 Pro özelinde de duyurular göreceğimizi söyleyebiliriz. Bazı oyunların yeni konsol için iyileştirildiğini görmemiz muhtemel.

Etkinlikte gösterilecek oyunların neler olduğu henüz belli değil. Geçen hafta çıkan iddialarda yakında Horizon Zero Dawn’ın Remastered versiyonunun geleceği söylenmişti. Bu yapımın State of Play’de duyurulması olası. Ayrıca Until Dawn Remake, Death Stranding 2, Ghosts of Tsushima 2 gibi duyular da görebiliriz.

PlayStation’ın bu geceki State of Play etkinliği nasıl izlenir?

Oyunseverler, State of Play’i canlı olarak takip edebilecekler. Etkinliği, PlayStation’ın buradan ulaşabileceğiniz YouTube hesabından izleyebilirsiniz. Aynı zamanda Twitch üzerinden de izlemeniz mümkün.

 

Yaygın Bir İnanışa Göre İlaçları Buzdolabında Saklıyoruz: Peki Hata mı Ediyoruz?

Ülkemizde ilaç saklama koşullarıyla ilgili doğru bilinen pek çok yanlış var. Bunlardan birisi de ilaçları nerede muhafaza etmemiz gerektiğiyle alakalı.

Kimine göre buzdolabı, en güvenilir yerken kimine göre de oda sıcaklığında saklamak en sağlıklı olanı. Peki sizce buzdolabında mı saklanan ilaç daha güvenilirdir, yoksa oda sıcaklığında mı?

Uzmanlara göre, bu konuyla ilgili sık yapılan bir hata var!

İlaçların etkili ve güvenli bir şekilde kullanılması, sadece doğru dozda alımına değil, ideal saklama koşullarına da bağlı.

Aslında ilaçları birçok insan buzdolabı kapağında saklıyor. Bu, pek de doğru bir yöntem değil. Çünkü soğuk zincir uyarısı bulunan ilaçlar, buzdolabında 2-8 derece arasında saklanmalıdır. Bu ilaçların da buzdolabının kapağında değil, iç raflarında, duvarlara temas etmeyecek şekilde ve mümkünse yiyeceklerden ayrı bir bölümde muhafaza edilmesi gerekiyor.

Eğer ilacın üzerinde “oda sıcaklığında muhafaza ediniz” ibaresi bulunuyorsa, bu ilaçlar Güneş görmeyen, serin ve nemli olmayan bir yerde, 25 dereceyi geçmeyecek şekilde saklanması gerek.

Saklama talimatlarını okumakta fayda var.

Açıldıktan sonra ilaçların saklama süreleri, etken maddelerine bağlı olarak değişiklik gösteriyor. Hap, şurup ya da damla gibi çeşitli ilaçların saklama süreleri de açılma tarihine göre değişiklik gösteriyor. Ancak kilit nokta şu: Güneş ışığından korumak.

Güneş ışığı, bazı ilaçların etkinliğini azaltıyor. Işık hassasiyeti olan ilaçların, doğrudan Güneş ışığına maruz kalmaması gerekmekte. Bu yüzden bazı ilaçlar, bunun için ekstra özenli bir saklama koşulu gerektiriyor.

Yine de buzdolabında ilaç saklama alışkanlığına sahip kişilerdenseniz, bu alışkanlığı en kısa zamanda bırakmanızda fayda var!

Kaynaklar:

Neden Hiç Yeşil Tüylü Hayvan Yok? Doğada Daha İyi Kamuflaj Sağlamaz Mıydı?

Tüylü hayvanların hiçbiri, yeşil değil. Daha iyi kamufle olma ihtimalleri göz önünde bulundurulduğunda bu durum biraz tuhaf değil mi?

Doğa, türlü türlü rengi içinde barındırıyor. Renk skalasının ucu bucağı yok. Benzer şekilde hayvanlar da, birbirinden farklı renklere sahip.

Ancak fark ettiyseniz hiç, yeşil tüylü hayvan yok. Gelin, bu ilginç durumun sebebini birlikte keşfedelim.

Aslında kamuflaj konusunda yanılıyoruz.

Tüylü hayvanlar genellikle yeşil yaprakların arasında yaşamıyor. Memeliler ve kuşlar daha çok; kahverengi, gri ve siyah gibi renklerin baskın olduğu ormanlarda, çalılarda ya da toprakta yaşıyorlar. 

Ayrıca birçok memeli avcısı (kurtlar ve büyük kediler gibi) özellikle iyi bir renk görüşüne sahip değil. Bu nedenle avdaki kahverengi kürke göre yeşilin büyük bir avantajı yok.

Evrime değinmezsek olmaz. 

Doğada yeşil tüylü olmak, avcı-av ilişkilerinde herhangi bir avantaj sağlamadıysa; mesela bir memelinin yeşil tüylere sahip olması, ormanda yaşarken kahverengi tüylere sahip olmaktan daha avantajlı değilse evrimsel olarak seçilmemiş olabilir.

Bu nedenle yeşil renkli tüyler geliştirmek için gereken fiziksel ve kimyasal yapı, evrimsel olarak memelilerde ya da diğer tüylü hayvanlarda muhtemelen ortaya çıkmadı ve diğer hayvanların aksine yeşil pigmentlere sahip olamadılar. 

Bonus: Yukarıda da fotoğrafını gördüğünüz üzere tembel hayvanların kürkleri bazen yeşil olabiliyor ancak bu, tüylerinde yaşayan algler sayesinde oluyor.

Kaynaklar: New Scientist, National Wildlife Federation

Daha fazla ilgi çekici içerik:

Elon Musk Yine Yaptı Yapacağını: X’te Birini Engelleseniz Bile Gönderilerinizi Görmeye Devam Edecek

Elon Musk, X’in engelleme özelliğinde çok büyük bir değişikliğe gidileceğini duyurdu. Yakında bir kişiyi engelleseniz bile o kişi gönderilerinizi görmeye devam edecek.

Elon Musk başa geçtiğinden beri birçok önemli değişikliğe uğrayan X, sürekli yeni güncellemeler alıyordu. Şimdi ise en çok kullanılan özelliklerinden olan “engelleme” işleviyle ilgili önemli bir gelişme yaşandı.

Musk, hesapları engelleme özelliğine önemli bir yenilik geleceğini duyurdu. Değişikle birlikte engelleme özelliği “hafifletilmiş” olacak.

Bir hesabı engelleseniz bile gönderilerinizi görmeye devam edecek

Musk tarafından “artık zamanı geldi” ifadeleriyle nitelendirilen yenilik, bir hesap engellense bile herkese açık gönderilerin görünmeye devam etmesini sağlayacak. Yani artık bir kişiyi engellediğinizde o kişi gönderilerinizi görebilecek. Kısacası hesaba girdiğinizde “@xxx kişisi seni engelledi” ifadesini gördüğümüz günler sona eriyor.

Gönderiler görülebilecek olsa da etkileşim tamamen engellenmiş olmaya devam edecek. Yani engellediğiniz kişi sadece gönderilerinizi görebilecek. Yorum, mesaj gibi etkileşim araçlarını kullanamayacaklar.

Şirketten The Verge’e konuşan bir kişiye göre bu adım, engellenen hesapların zaten farklı yöntemlerle hesapları görebilmesi nedeniyle atıldı. Engellenen bir kişi, engel olmayan bir hesaba geçip onu engelleyen kişiyi görüntüleyebiliyordu. Ya da direkt olarak tarayıcıdan hesaplarına giriş yapmadan gönderileri görebiliyorlardı. Bu nedenle de engellenen hesapların paylaşımları görememesi “anlamsız” olarak görüldü ve yeni özellikte karar kılındı.

OpenAI’ın X Hesabı Hacklendi: Dolandırıcılar Sahte Token Tanıttılar!

OpenAI’ya yönelik gelişmelerin paylaşıldığı resmî OpenAI X hesabı hacklendi.

Son yıllarda birçok fenomen ismin yahut şirketin hesapları çalınıyor ve çalınan hesaplardan doğrudan kripto reklamı yapılıyor. Bu kripto reklamlarının asıl amacı kullanıcıları güvenilir olduğunu sandığı hesaplardan ağına düşürmek ve bunlara bir yenisi de ilginç bir şekilde OpenAI resmî X hesabı ile eklenmiş oldu.

OpenAI’ya dair gelişmeleri paylaşan ve yaklaşık 54.000 takipçisi olan resmî @OpenAINewsroom hesabı, geçtiğimiz gün “$OPENAI” token reklamı yapan ve hesap yeniden geri alındığında hızlıca silinen bir gönderi paylaştı.

Dolandırıcılar kripto cüzdanları boşaltmayı amaçlıyorlardı

Paylaşılan gönderide, “Al ve blok zinciri teknolojisi arasındaki boşluğu dolduran token $OPEANAI’yi duyurmaktan çok mutluyuz. Tüm OpenAI kullanıcıları $OPENAI’nin ilk arzından talep gerçekleştirebilirler. OPENAI’ya sahip olmak gelecekteki tüm beta programlarımıza erişim sağlayacaktır.” ifadesi yer alıyordu. Gönderide ayrıca OpenAI’nin web sitesinin farklı bir URL ile sahte bir sürümüne bir bağlantı da yer alıyordu.

Eğer paylaşımdaki bağlantıya giderseinz $OPENAI kripto para birimini talep etmek için bir bölüm sizleri karşılıyordu. Karşınızdaki seçeneğe tıkladığınızda ise cüzdanınızı bağlamanızı istiyordu. Dolandırıcılar bu yöntemle cüzdanlarınızı boşaltabiliyorlar.

Ne OpenAI ne de OpenAINewsroom hesabı konuya dair bir açıklama yayınlamadı. Gönderi çok geçmeden silindiği için hesabın geri alındığı düşünülüyor ancak resmî bir açıklama gelmiş değil.

Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.

“Yapay Zekânın Babası”, Elon Musk’ın Otonom Araç Vaatlerini Yerden Yere Vurdu: “Yalan Söylüyor”

Yann LeCun, Elon Musk’ın otonom araçlarla ilgili yanıltıcı açıklamalarını eleştirerek gerçekleri ortaya koydu.

Yapay zekâ alanında öncü isimlerden biri olan Yann LeCun,  Elon Musk’ın otonom Tesla‘larla ilgili yaptığı açıklamalara sert eleştiriler yöneltti. Şu anda Meta’nın yapay zekâ lideri olarak görev yapan LeCun, Musk’ın “Tam Otonom Sürüş” (FSD) yetenekleri konusunda yıllardır süren yanıltıcı açıklamalarını sorguladı. 

LeCun, Elon Musk’ın otonom sürüş yetenekleri hakkında sürekli olarak yalan söylediğini ima ederek, “Elon, ‘Son 8 yıldır Tesla’nın ‘Tam Otonom Sürüş‘ yetenekleri hakkında sürekli yalan söyledim, ama siyasete ve diğer her şeye dair söylediğim her şeye inanmalısınız’ demeli.” şeklinde alaycı bir eleştiride bulundu. LeCun, Musk’ın kendisini eleştirirken kullandığı bir tarzı taklit ederek, Musk’ın “Son 8 yıldır sürekli yalan söyledim” demesi gerektiğini ifade ediyor.

LeCun’dan Musk’a: “Yalanlarından nefret ediyorum”

Eleştiriler yazılımcı CEO Dan O’Dowd’un Musk hakkında yaptığı kapsamlı bir incelemenin ardından geldi. O’Dowd, Musk’ı “yılan yağı satıcısı” olarak tanımlayarak, otonom sürüş teknolojisinin henüz tam anlamıyla hayata geçmediğini vurguladı. O’Dowd, Musk’ın haziran ayında “FSD v12” ile birlikte tanıtacağını iddia ettiği “Gerçekten Akıllı Çağırma” (ASS) özelliğinin, sürücü koltuğunda kimse olmadan aracın çağrılmasına olanak tanıyacağını belirtmesine rağmen, bu özelliğin yasal olarak halka açık yollarda kullanılamayacağını da ekledi.

LeCun, bir Tesla hayranının kendisine yönelttiği Musk’a duyulan nefret hakkında yaptığı yorumlara da cevap verdi. “Elon’dan nefret etmiyorum. Yalanlarından nefret ediyorum. Araçlarını, roketlerini ve uydu ağını seviyorum” diyen LeCun, Musk’ın üretimlerini takdir ederken bir yandan da onun yanıltıcı söylemlerine karşı duruşunu net bir şekilde ortaya koydu.

iPhone 16 Pro Ekranının Her Zaman 120 Hz Çalışmadığı İddia Edildi

iPhone 16 Pro’nun ekranı her ne kadar 120Hz desteklese de iOS 18 ile birlikte yalnızca 80Hz’de çalıştığı gözlemlendi.

Apple’ın iPhone serisinde Pro modellerine özgü 120Hz ekran yenileme hızı, Android telefonlar arasında yaygın olan bir özellik hâline gelse de iPhone tarafında nispeten daha geç geldi. Dahası bugün ortaya çıkan yeni bir iddia, Apple’ın iPhone 16 Pro’da bile 120Hz yenileme hızını düzenli olarak veremediğini ortaya koyuyor.

Sektörün önde gelen bazı isimlerine göre iOS 18’in özellikle bazı iPhone modellerinde ekran yenileme hızını düşürdüğü iddia ediliyor. Sızıntılarıyla tanınan Ice Universe, iOS 18’in yenileme hızını çoğunlukla 80Hz ile sınırladığını ve sadece zaman zaman 120Hz’e ulaştığını iddia ediyor. Çinli sosyal medya platformu Weibo’da paylaşılan bir videoda bu iddia daha da somutlaşmış durumda. Sun Bin 1990 adlı kullanıcı, iOS 18 yüklü bir cihazda ekran yenileme hızının 80Hz’de sabit kaldığını gözler önüne seriyor.

Apple, iPhone 16 Pro’nun yenileme hızını neden düşürüyor?

Yenileme hızı, özellikle akıcı kaydırma ve hızlı tempolu oyunlar oynayanlar için oldukça önemli bir etken. 120Hz ekranlar içeriğin daha akıcı görünmesini sağlarken, 80Hz gibi daha düşük bir hıza düşüldüğünde fark ciddi ölçüde hissedilebiliyor. Kullanıcıların yüksek fiyatlı iPhone 16 Pro gibi cihazlardan beklentisi hâliyle 120Hz’in tüm avantajlarını tam anlamıyla deneyimlemek yönünde ancak Apple’ın bu hızı 80Hz’e sınırlandırma sebebi büyük olasılıkla pil tasarrufu ile ilgili.

Bildiğiniz üzere yüksek yenileme hızının daha fazla enerji tükettiği biliniyor ve Apple’ın iOS 18 ile birlikte yenileme hızını 80Hz ile sınırlamasının pil ömrünü uzatmak amacıyla alınmış bir karar olabileceğini düşündürüyor. Yine de bu aşamada bu iddiaların tamamen doğru olup olmadığı henüz net değil.

Bazı uzmanlar, yenileme hızını ölçerken kullanılan araçların hatalı olabileceğini öne sürüyor. Örneğin ünlü tasarımcı Ian Zelbo, Sun Bin 1990’ın ölçümlerinin güvenilir olmadığını belirtiyor. İddiaların doğruluğu şimdilik daha fazla kullanıcının iOS 18 güncellemesini deneyimlemesiyle netleşecek.

Peki siz benzer bir sorun yaşıyor musunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.