Bilimsel Araştırmalara Göre Kendi Rüyalarımızda Hiç Ölmediğimiz Doğru mu?

Rüyalar, bilinçaltımızın garip bir yansıması olarak öne çıkarken gördüğümüz ölüm temaları da bizi korkutmaya yetiyor. Ancak kendi rüyalarımızda hiç kendimizin ölmediğini fark ettiniz mi?

Düşününce ne kadar ürpertici geldiğinin farkındayız, fakat konuyla ilgili gerçekleştirilen çalışmalar; kendi rüyalarımızda ölümü görmemizin nedenine ışık tutuyor.

Belki bilinçaltı, belki değil. Yine de böyle bir gerçeğin sebebini merak etmedik değil, gelin birlikte cevabı öğrenelim.

Rüya kayıtlarını inceleyen Kelly Bulkeley, ölüm temasının rüyalarda yaygın olarak görüldüğünü belirtiyor.

Birçok insan, rüyasında ölme anına yaklaşırken genellikle uyanır. Uzmanlar, bu durumu kâbuslara karşı doğal bir tepki olarak değerlendiriyor. Harvard Tıp Fakültesi’nden psikolog Deirdre Barrett, “Korku insanları uyandırıyor” diyerek bu mekanizmayı da açıklamış oluyor.

Ancak ilginç bir şekilde bazı araştırmalar, insanların rüyalarında kendi ölümlerini deneyimlediklerini ve garip bir şekilde bunun huzur verici olabileceğini ortaya koyuyor.

Araştırmadaki bazı katılımcılar, rüyalarında bedenlerini terk ederek “öteki dünya deneyimleri” yaşadıklarını veya başkalarının ölümlerine pasif gözlemci olarak tanıklık ettiklerini bildiriyor. Bu, bedensel deneyimlerden ayrılma ve ölüm eşiğinde olma duygularına benzer bir durum yaratıyor.

Ölüm rüyalarının nedenleri ise karmaşık.

Uzmanlar, insanların doğuştan gelen bir ölüm korkusuyla programlandığını ve rüyalarında bunu deneyimlemenin, kendi ölümlülükleri hakkındaki duygularını yönlendirmelerine yardımcı olabileceğini öne sürüyor. Ancak bazen ölüm temalı rüyalar, yaşamın sona ermesini değil de iş veya ilişki gibi başka sonları temsil edebilirken yeni başlangıçların habercisi olabilir.

Bulkeley, rüyaları incelerken gerçekçilikten uzak durmanın önemli olduğunu belirtiyor. Ölümle ilgili bazı rüyalar, biyolojik yaşamın sona ermesiyle doğrudan bağlantılı. Ancak çoğu durumda ölüm, değişim, kayıp ve yenilenme gibi sembolik anlamlar taşıyor.

Sonuç olarak kendi rüyalarımızda ölümü deneyimleyebildiğimiz gibi, bu, rahatsız edici olmaktan öte “huzur verici” olarak yorumlanıyor.

Kaynaklar: Washington Posts, PsyToday

Samsung, Gelecek Hafta İlk “Chromebook Plus”ını Tanıtabilir

Samsung, yakın zamanda ilk defa bir Chromebook Plus tanıtmaya hazırlanıyor.

Samsung uzun zamandır yeni bir premium Chromebook piyasaya sürmüyor. Firma en son 2021 yılında Chromebook 2’yi piyasaya sürmüştü. Yaklaşık dört yıllık aranın ardından Samsung yeni bir Chromebook ile karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. 

Gelen haberlere göre yeni modelin ismi Samsung Galaxy Chromebook Plus olacak. Ayrıca bu model gelecek hafta tanıtılacak. Böylece Samsung yıllar sonra Chromebook serisini hem de tarihindeki ilk Plus modeli ile canlandırmış olacak. Geçtiğimiz yıl Google da Chromebook serisindeki ilk plus modelini piyasaya sürmüştü. Plus ibaresini model isminde kullanmak için üreticilerin belirli şartları karşılamaları gerekiyor. 

Kod adı Xol

Samsung’un yeni premium modelinin kod adının Xol olduğu belirtiliyor. Bu modelle ilgili söylentiler aslında uzun zamandır kulislerde dolaşıyordu. Cihazın çıkışına kısa bir süre kaldığı ifade edilmesine rağmen özellikleri ise henüz bilinmiyor. Yine de plus ibaresi, üst düzey bir cihaz olacağına işaret ediyor. Dizüstü bilgisayarın asistan düğmesine sahip olması da bekleniyor. 

Son dönemde üst düzey cihazlarda sık sık gördüğümüz Google Gemini’ın da bu modele entegre olması bekleniyor. Söylentilerin doğru çıkması durumunda yeni modeli gelecek hafta göreceğiz. Olası tanıtım ile birlikte de Samsung Galaxy Chromebook Pro‘nun teknik özelliklerini de öğrenmiş olacağız. 

Daha önce Google, Acer gibi firmalar Chromebook Plus dizüstü bilgisayarlar tanıtmıştı. Samsung’un da dönüşüyle birlikte bu alanda daha kıyasıya bir rekabet görebiliriz.

Herkes Oyunda: Steam’de Eş Zamanlı Oyuncu Rekoru Kırıldı

Steam, anlık oyuncu sayısında yeni bir rekor kırmayı başardı. Oyuncu sayısı 38 milyonu aştı.

Bilgisayar oyuncularının gözde platformları arasında yer alan Steam, zaman zaman aktif oyuncu sayılarını paylaşıyor. Platformun oyuncu sayısı da sürekli olarak artıyor. Bu durum anlık oyuncu sayılarına da yansıyor. Oyun platformu, bugün 38 milyon eş zamanlı kullanıcıyı aşarak yeni bir rekor kırdı. 

Steam, anlık olarak 38 milyon 367 bin 277 eş zamanlı kullanıcıya ulaşarak bir rekor kırdı. Platformun bir önceki rekoru, Ağustos 2024’te 37 milyon kullanıcı ile kırılmıştı. 2023 yılının başındaki rekor ise 32 milyondu. Böylece Steam’in eş zamanlı kullanıcı sayısı son iki yılda üst üste rekorlar kırdı. 

Space Marine 2, FC 25 derken rekor geldi

Bu rekorda etkisi olan elbette ki başka nedenler de var. Eğitim öğretim dönemi henüz her yerde başlamadı, ayrıca EA Sports FC 25, Warhammer 40000: Space Marine 2 gibi büyük ilgi gören çok sayıda yapım da bu dönemde satışa çıktı. 

Bir diğer etmen ise yeni konsollar gibi gözüküyor. Konsollar için çıkan yeni bir büyük oyun bulunmadığı gibi PlayStation’ın en önemli yapımlarından olan God of War: Ragnarök da yakın zamanda bilgisayara gelmişti. Yakın zamanda da konsollara yeni bir özel yapım gelmeyeceğini göz önüne alırsak oyuncu sayılarının bir süre daha Steam için oldukça yüksek olacağını söyleyebiliriz. 

Dünyanın neredeyse her yerinde oyuncular olduğunu düşünürsek, 38 milyon kulağa çok yüksek gibi gelmiyor olabilir. Yine de 38 milyon 367 bin 277 oyuncu bir araya gelseydi kuracakları bir ülke, dünyanın en büyük 40. ülkesi olurdu.

Android, Google TV Uygulamasını Baştan Aşağı Yeniliyor

Google TV, Android uygulamasında önemli değişiklikler yapacak.

Google TV, Android uygulamasının üst kısmını yeniden düzenlemeye karar verdi. Yeni arayüz ile birlikte artık Google TV markası sol üst köşeye taşınırken görseller de ekranda daha üst kısımlara kadar uzanabilecek şekilde yenileniyor. Ayrıca yeni arayüzde geniş arama çubuğu bulunmuyor. 

Geçmişte Google TV’nin üst kısmında ekran boyunca boydan boya uzanan bir arama çubuğu yer alıyordu. Yeni tasarımda ise logonun yan tarafında yer alan bir büyüteç düğmesi kullanılarak istenilen içerikler bulunabiliyor. Ayrıca bu cihazda sesli girdiler kullanabiliyor ve hesaplar arasında geçiş yapılabiliyor. 

Türleri keşfetmek mümkün olabiliyor

Google TV’nin yeni tasarımında artık kullanıcılar bir arama başlattığı zaman yeni alternatifler bulmakta da yardımcı olacak. Bir arama yapıldığında “türleri keşfet” ızgarası da karşımıza çıkacak. Yapılan aramaya göre aksiyon, animasyon, komedi ya da korku gibi farklı kategoriler de sunulacak. Böylece uygulama içinde daha akıcı şekilde gezinebilmek da mümkün hâle gelecek. 

Son dönemde pek çok uygulamanın arayüzünden kaldırılan arama çubukları Google TV’den de böylece kaldırılmış gibi gözüküyor. Daha önce Google Mesajlar ve Play Mağazası’na baktığımızda da benzer bir yaklaşım görüyoruz. Büyüteç ikonunun daha dikkat çekici olduğunu söyleyen firmalar ayrıca ikonun daha az yer kapladığını belirtiyor. 

Yeni güncelleme Google TV’nin sunucu tarafından yapılan bir güncelleme olacak. Yeni arayüz ilk olarak 4.39.2486.x sürümünde karşımıza çıkacak. 

Türk Takımı Eternal Fire, ESL Pro Leage’de İkinci Oldu

CS turnuvası ESL Pro League Sezon 20’de finale kalan Türk espor ekibi Eternal Fire, finalde NAVI ile karşılaştı. Türk espor tarihi için final maçını kaybeden Eternal Fire ikinci oldu.

Espor’da dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alan Türkiye, birçok turnuvada bir çok takımla mücadele etmişti. Özellikle Counter-Strike oyununda dünya çapında mücadele eden çok sayıda takımımız bulunuyor. Bu ekiplerin en önemlilerinden biri de şüphe yok ki Eternal Fire. 

Eternal Fire, Counter-Strike 2‘nin en önde gelen turnuvalarından olan ESL Pro League’in 20. sezonunda finalde mücadele etti. Final mücadelesi bugün akşam saatlerinde gerçekleştirildi. Malta’da St. Julian’da gerçekleştirilen final maçında Eternal Fire, NAVI ile mücadele etti. 

Final 3-2 sona erdi

Finale iyi başlayan Eternal Fire, Nuke haritasında oynanan ilk roundu 8-13’lük skorla kazanmayı başardı. İkinci round Anubis haritasında oynanırken kazanan ise 13-11 ile NAVI oldu. Üçüncü roundda da kazanan takım aynı skor ile NAVI olurken bu raund Ancient haritasında oynandı. Inferno’da oynanan dördüncü raundda ise Eternal Fire, 4-13’lük bir galibiyete ulaştı. Maçın sonucunun belli olduğu son raund ise Dust 2 haritasında 13-10 sona erdi ve kazanan NAVI oldu. 

Turnuvanın ve finallerin en değerli oyuncusu ise NAVI jL oldu. Her ne kadar Eternal Fire bu turnuvada en üst basamağa çıkamamış olsa da göğsümüzü kabartmayı başardı. Önümüzdeki turnuvalarda bir şampiyonluk görmemiz işten bile değil. 

Soğukta Koşmak mı Yoksa Yürümek mi Daha Mantıklı? Hangi Seçenek Sıcak Tutuyor?

Kışın ortasında, dondurucu soğukta dışarıda olduğunuzu hayal edin. Soğuktan kaçmak için hızlıca koşmak mı daha mantıklı yoksa yavaş yavaş yürümek mi?

Birçoğumuz soğuk havada kendimizi daha hızlı hareket ederken buluruz ama gerçekten hangisi daha fazla ısı tasarrufu sağlar?

Bu sorunun cevabı biraz karmaşık çünkü koşmanın ve yürümenin vücut üzerindeki etkileri farklı ve bu iki seçeneği değerlendirirken birkaç faktörü göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Vücut ısısı ve enerji kullanımı: Koşmak mı yürümek mi?

Vücudumuz, soğuk havada ısısını koruyabilmek için sürekli enerji harcıyor. Kaslarımız çalıştıkça enerji açığa çıkıyor ve bu da vücut ısısının artmasını sağlıyor.

Hızlı koşmak, daha fazla kas grubunu aktif hâle getiriyor ve metabolizmayı hızlandırıyor. Bu da kısa vadede daha fazla ısınma anlamına geliyor. Koşarken vücut, saatte ortalama 600 ila 900 kalori yakıyor ve bu süreçte de bolca ısı üretiyor.

Ancak hızlı koşmanın bir dezavantajı var: terleme. Soğuk havada terlemek, vücudun ısı kaybını hızlandırabiliyor. Ter, cildin yüzeyinde buharlaşırken soğuma etkisi yaratıyor ve bu da ısı kaybına yol açıyor.

Eğer terli kalın giysiler içinde uzun süre kalırsanız, üşüme ihtimaliniz daha da artabiliyor. Bu yüzden soğukta koşmanın dezavantajı, terleme nedeniyle uzun vadede daha fazla ısı kaybı yaşama riskini getiriyor.

Yavaş yürümek daha mı akıllıca?

Yürümek ise daha az enerji harcıyor ve bu da vücudun daha az ısı üretmesi anlamına geliyor. Ancak yavaş yürürken vücut, terlemeyeceği için daha az ısı kaybediyor.

Eğer hızlı bir koşucu değilseniz yürümek, koşmaya göre daha sürdürülebilir bir yöntem çünkü yavaş hareketler terlemeyi minimumda tutuyor ve vücudun ısısını daha dengeli bir şekilde korumasına yardımcı oluyor.

Ayrıca yürürken daha uzun süre hareket edebileceğinizden toplamda vücut ısısının korunmasına katkı sağlayabilirsiniz.

Hangi durumda hangisi daha iyi?

Her iki seçenek de farklı durumlar için avantajlar sunuyor. Eğer kısa bir mesafe kat edecekseniz ve vücut ısınızı hızla artırmak istiyorsanız, koşmak daha mantıklı olabilir. Fakat uzun süre dışarıda kalacaksanız, terlemeyi minimize etmek için yavaş yürümek daha iyi bir tercih olacaktır.

Özellikle doğru giysi seçimi de bu noktada büyük önem taşıyor. Kat kat, nefes alabilen kıyafetler giymek hem koşarken hem de yürürken vücut ısısının daha dengeli kalmasını sağlıyor.

Siz hangisini tercih ediyorsunuz?

Kaynaklar: Live Science, The Naked Scientist, Popular Mechanics, Runners World, Running Magazine

Bunları da inceleyebilirsiniz:

 

iPhone 16 Pro’nun Dokunmatik Ekranında Ciddi Sorunlar Ortaya Çıktı: Bazı Dokunmaları Algılamıyor! (Nedeni de Belli Oldu)

iPhone 16 Pro satın alan birçok kullanıcı, cihazın dokunmatiğinde sorun yaşadıklarını ve bazen çalışmadığını bildirdi. Ancak testlerde, bu sorunun donanımsal değil, yazılımsal bir hata olabileceği görüldü.

Apple’ın 9 Eylül’de tanıttığı iPhone 16 ailesi, 20 Eylül günü itibarıyla müşterilere teslim edilmeye başlamıştı. Teslimatların başlamasıyla da kullanıcılardan telefonla ilgili ilk tepkiler geliyordu. Şimdi ise Pro modeli hakkında can sıkıcı bir sorun ortaya çıktı.

iPhone 16 Pro satın alan birçok kullanıcı, telefonun dokunmatik ekranında sorun yaşadığını bildirdi. Reddit başta olmak üzere farklı platformlardan gelen şikâyetlerde problemi yaşayan kişi sayısının hiç az olmadığı görüldü.

Telefon, kaydırma ve bazı dokunmaları algılamıyor

Kullanıcılar, yaptıkları paylaşımlarında bazen dokunmatik ekrandan tepki alamadıklarını ifade ettiler. Buna göre iPhone 16 Pro, bazı dokunmalara veya kaydırma hareketlerine tepki vermiyormuş.

Tabii ki bu sorun iPhone 16 satın alanlar ve satın almayı düşünenler için endişe verici. Ancak 9to5Mac tarafından gerçekleştirilen testler, kullanıcıların rahatlamasını sağlayabilir. Çünkü buna göre sorunun kaynağı iPhone 16 Pro değil.

Dokunmatikteki sorun, yazılımsal bir problem olabilir

Testlerde, sorunun donanımsal değil, yazılımsal bir hata olabileceği görüldü. Buna göre iOS’in yanlışlıkla dokunmaları engellemeyi amaçlayan algoritması fazla hassas bir şekilde çalışıyor ve isteyerek yapılan dokunmaların da görmezden gelinmesine neden olabiliyor. Ayrıca sorunnun ekran kilitliyken değil, açıkken ortaya çıktığı da yazılımsal bir hata olma ihtimalini destekliyor.

Yani büyük ihtimalle kullanıcılar, bu sistemin devreye girmesi nedeniyle iPhone 16 Pro’da sorun yaşıyorlar. iPhone 16 Pro’nun çok ince çerçevelere sahip olduğunu biliyoruz. Bunun da etkisi olabilir. Ne de olsa ince çerçeve kullanıcının cildinin ekranın kenarlarına istemeden de olsa temas etmesine neden olabilecek bir özellik. Bu da sistemi devreye sokabilir. 

Konu hakkında Apple’dan henüz bir açıklama gelmedi. Yani gerçekten de yazılım problemi olduğuna dair resmî bir bilgi yok. Bu sonuca yapılan testlerle varıldı. Eğer gerçekten böyle bir hata mevcutsa şirket çok kısa sürede yayımlayacağı bir güncellemeyle sorunu çözecektir. Hatanın iOS 18 ve iOS 18.1 beta kullanıcılarında görüldüğünü de ekleyelim.

Tek Sebebi İştah Artışı Değil: Köpeklerin Sürekli Salya Akıtmasının Arkasında Hangi Sebepler Var?

Bir köpeğin bakımını üstlenmek, bazı zorlukları beraberinde getirir. Bu zorluklar içerisinde en yaygın olanı ise şüphesiz salyadır. Peki köpeklerin hangi sebeplerle salya akıttığını biliyor musunuz?

Söz konusu bir köpeğin salya akıtması olduğunda, akıllara gelen ilk şey köpeğin iştahının kabardağı ve yiyeceği yemek için heyecanlandığı olur.

Ancak bunun dışında çok farklı sebepleri de var.

Aslında çoğu durumda köpeklerin salya akıtmasının sebepleri olumludur.

Köpekler de tıpkı insanlar gibi sindirim sürecini düzenlemeye ve kolaylaştırmaya ihtiyaç duyar ve bunu yapabilmek için salya akıtırlar. Çünkü salya, yiyecekleri nemlendirir ve bir bakıma ıslanan yiyecekler, çok daha kolay tüketilir.

Ayrıca köpeklerin salgıladığı salya, onların ağız sağlığını korumak için ağızlarındaki bakterileri temizlemeye yardımcı olur. Yani salya, bize her ne kadar tiksindirici gözükse de bu tükürük birikintisi köpekler için oldukça gereklidir. 

Bir köpeğin salya salgılamasının en bilindik sebebi, bir sonraki öğününü heyecanla beklemesidir.

Yine köpekler mama kapları dolduğunda ya da doldurulmak üzere olduğunda, duydukları heyecan sebebiyle salya akıtmaya başlarlar. Ancak bir köpek, gün içinde çok fazla salya salgılıyorsa bu, bazı sağlık problemlerinin belirtisi olabilir.

Örneğin sindirim bozukluğu, yabancı cisim yutma ya da tümör oluşumu gibi durumlar, köpekleri daha salyalı hâle getirebilir. Eğer köpeğinizin salya miktarı aşırıya kaçarsa ve hatta salyasında veya tükürüğünde kana rastlarsanız, bir veteriner hekimden yardım alabilirsiniz.

Ayrıca Basset Hound, Mastiff ya da St. Bernard gibi bazı köpek ırkları, diğer köpek ırklarına göre çok daha fazla salya akıtmaya meyillidir. 

Ancak bunun sebebi, onların daha fazla salya salgılaması değildir. Bu ırkların ağız yapısı genellikle diğer ırklardan farklıdır ve aynı zamanda dudakları, düzensiz bir şekle sahiptir. Bu da salgıladıkları salyayı ağızlarında tutmalarını zorlaştırır ve bu sebeple salya sızıntıları artış gösterir. 

Özetle köpeklerin salya salgılaması, onlar için oldukça faydalıdır. Yine bu tükürük topluluğu aşırı miktarda ise bir veteriner hekime danışabilirsiniz. 

Kaynaklar: Mental Floss, Vets Now

Korkunç Bir Dönem Geçiren Intel’e Can Suyu: 5 Milyar Dolar Yatırım Alabilir

Son dönemde ciddi bir düşüşte olan ve değerinin büyük kısmını kaybeden Intel, yeni bir fırsat yakaladı. ABD’li firma Apollo, çip devine 5 milyar dolar yatırmak istiyor.

Bir zamanlar dünyanın en büyü çip şirketlerinden olan Intel, son dönemde ciddi şekilde düşüşteydi. Öyle ki milyarlarca dolar zarar ediyordu. Ağustos ayında açıklanan 2. çeyrek verilerinde net kârında %85’lik bir düşüş olduğu görülmüştü. Ayrıca bu yılın başından beri de değeri %60’dan fazla azalmıştı.

Şimdi ise çok kötü bir dönemden geçen Intel’i rahatlatabilecek bir gelişme yaşandı. Bloomberg’ün aktardığına göre çip devi, yakında devasa bir yatırım alabilir.

Apollo isimli şirket, Intel’e 5 milyar dolar yatırmak istiyor

Konuya yakın kişilere dayandırılan ,ddiaya göre ABD merkezli varlık yönetim firması Apollo, Intel’e miktarı 5 milyar dolara kadar ulaşabilecek bir yatırım yapmak istiyor. Bu tarz bir miktar Intel için can suyu olma potansiyeline sahip olsa da şu an için henüz hiçbir şey kesin değil.

Bloomberg’e göre Intel yöneticileri şu sıralarda Apollo’nun teklifini değerlendiriyor. Görüşmeler, hâlâ erken aşamalarında ve sonuçlanmamış. Yani hiç gerçekleşmeme veya yatırım miktarının azalma ihtimali var.

Anlaşmanın nasıl sonuçlanacağını zamanla göreceğiz. Apollo’nun daha önce de Intel ile birlikte karşımıza çıktığını ekleyelim. Şirket, yılın başlarında Intel’in İrlanda’daki yeni üretim tesisiyle ilgili ortak girişimin %49’luk hissesini 11 milyar dolara satın alacağını duyurmuştu.

Intel’e yönelik hamleler sadece Apollo’dan gelmedi. Geride bıraktığımız hafta sonunda çıkan iddialarda, bir başka çip devi Qualcomm’un Intel’i satın almak istediği görülmüştü. Henüz resmî bir teklif yapılmadığı da iddialar arasındaydı.

Türkiye’deki Vatandaşların Kişisel Bilgilerinin Bir Web Sitede Açık Açık Sergilendiği İddia Edildi

Bir internet sitesinin, vatandaşların tüm bilgilerine erişmeye izin verdiği iddia edildi.

Kişisel verilerin çalınması maalesef günümüzün en büyük problemlerinden biriydi. Sık sık bu tarz haberlerle karşılaşıyorduk. Daha birkaç hafta önce ortaya atılan bir iddiada 108 milyon yurttaşın verilerinin ele geçirilmiş olabileceği görülmüştü.

Şimdi ise yeni bir iddia gün yüzüne çıktı. Sosyal medyada dolaşan iddialarda bir sitenin vatandaşların verilerini sergilediği öne sürüldü.

İddiaya göre sitede vatandaşların tüm bilgileri sorgulanabiliyor

Turhan Bozkurt tarafından yapılan paylaşıma göre bu siteye VPN ile girilebiliyor. Girdiğinizde ise size Telegram’a katılmanızın zorunlu olduğu bilgisi veriliyor ve kayıt olmanız isteniyor. Kayıt olmadan siteye erişim sağlanamıyor. Tehlikeli olduğu için siteyi paylaşmıyoruz ve bu tarz yerlere kayıt olmanızı kesinlikle önermiyoruz.

İddiaya göre sitede Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ait veriler bulunuyor. Farklı türden bilgiler sorgulanabiliyor. Vatandaşların birçok farklı türden verisinin yer aldığı ve bu yapıya 188 bin civarında üyenin dahil olduğu öne sürülüyor.

İddiaya göre veriler arasında TC kimlik numaralarından telefon numaralarına, aile bilgilerinden kimlik fotoğraflarına, eğitim bilgilerinden ikâmetgah bilgilerine kadar birçok bilgi yer alıyor. Bozkurt, paylaşımında verileri test ettiğini ve doğru çıktığını ifade etti.