Spor Toto Üstün Lig takımlarından MKE Ankaragücü Lideri Faruk Koca, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Koca, son oynanan Fenerbahçe maçında yaşanan hakem kararları hakkında konuşurken, Galatasaray Başkanvekili Erden Timur’un da elinde ne varsa açıklaması gerektiğini söyledi. İşte Koca’nın açıklamaları…
“Kollanarak gelen şampiyonluk, büyüklük değildir”
Koca, “Kollanarak gelen şampiyonluk, büyüklük değildir. Büyüklük, davranışların herbirinden sorumlu olmaktır. Futbolda çatışmayı bitirin, kurallara sadık kalın.
“Fenerbahçe maçında yaşanan skandal idare…”
En son oynadığımız Fenerbahçe maçında yaşanan skandal idare ve kaygıyı artıran yönetici davranışlarını istişare ettik. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş kulüpleri dışındaki tüm kadroların uğradıkları haksızlıklara bir reaksiyon olarak bu toplantıyı yapma kararı aldık.
“Fenerbahçe maçı hakemi galibiyetimizi engellemiştir”
Futbolumuz devam eden ahlaki krizle karşı karşıyadır. Saha içi ve dışında etik dışı zihniyet futbolu ele geçirmiştir. Hem hakem hem de rakibi tarafından kollanarak maç kazanan kadrolar ahlaki bedelleri hiçe saymaktadır. Fenerbahçe maçı hakemi galibiyetimizi engellemiş, lehimize olan maç sonucunu aleyhimize çevirmiştir. Bu formda karşımıza çıkarılan mahzurlar bizim hamasetimizi artırmaktadır. Umuyorum ki bu cüretimiz, 3 kulüp dışındaki tüm kadro yöneticilerini de cesaretlendirecek.
“Hakem, temsilci raporlarının açıklanması önemlidir”
Hakem motivasyonunu etkileyen ve alanda oyuncularımızın direncini kırmaya yönelik davranışlar profesyonel yönetici davranışlarından uzaktır. Bu yöneticilerin dönem sonuna kadar ceza alması değerlidir. Hakem, temsilci raporlarının açıklanması kıymetlidir. Bunların futbol kamuoyuyla paylaşılması çok kıymetlidir.
“TFF’nin ve yetkili kurumların yap bozuna müsaade vermeyeceğim”
Ancak TFF Tahkim Heyeti, PFDK’nın vereceği cezaları 1 hafta sonra kaldırmamalıdır. Daima değişen kararlarıyla kuralsızlığı yasallaştıran TFF’nin ve yetkili kurumların yap bozuna müsaade vermeyeceğim.
“Birkaç örnekten bahsetmek istiyorum
3 kulüp dışındaki kulüplere çağrımdan ötürü birkaç örnekten bahsetmek istiyorum. 3. haftada Fenerbahçe – Adana Demirspor uğraşında 12. dakikada Fenerbahçe’ye verilen penaltı. 10. haftada Giresunspor – Beşiktaş maçında 89. dakikada iptal edilen Giresunspor golü. 16. haftada Sivasspor – Galatasaray maçında 49. dakikada iptal edilen Sivasspor golü. 25. haftada Galatasaray – Kasımpaşa maçında 46. dakikada Torreira’ya verilmeyen kırmızı kart. 28. hafta Giresunspor – Beşiktaş maçı 46. dakikada topsuz alanda rakibine yumruk atan Aboubakar’a verilmeyen kırmızı kart.
“Erden Timur, lig sonunda elimizdeki her şeyi açıklayacağız beyanı var”
3 kulüp dışında mağdur olan, hakları elinden alınan kulüplerimizin onlarca yaşadığı haksız uygulama var. Bu uygulama olacak, Galatasaray yöneticisi Erden Timur, lig sonunda elimizdeki her şeyi açıklayacağız beyanı var. Biz bakıyoruz, Galatasaray lehine kulüpleri mağdur eden bir sürü karar var.
“Elinizdeki her şeyi artık açıklamalısınız”
Elinizdeki her şeyi artık açıklamalısınız. Açıklamazsanız futbolun önünde engelsiniz. Bir an önce açıklayarak futbolun önünden çekilmelisiniz. Tüm kulüpler, federasyona sesleniyorum. Birbirinizi yıldırmak için etik dışı davranışlarınıza son verin. Kalan maçların sonucunun bedelli kılınması için kenara çekilin. Hakemlerimiz, sizler de tüm baskılara dirençli durun. Mesleğinizin prestijini koruyun, gereğini yapın. Sizin tarafınız dürüstlük ve adil idare olmalıdır.
“Her manisi aşacak güçteyiz”
Taraftarımıza çağrımdır. Her pürüzü aşacak güçteyiz. Bana inanın. Gayemiz ligi daha üst sırada bitirip, Türkiye Kupası’nı kaldırmaktır” dedi.
“Mağdur olan kulüpler olarak bir ortaya gelmek zorundayız”
– Atilla Karaoğlan için daha evvel reaksiyon gösterdiniz mi? Toplantıdan evvel kulüplerle konuştunuz mu?
İsimler üzerinde durmak istemiyoruz. Hassas bir devirden geçiyoruz. İki ay evvel sarsıntı yaşandı. 50 binden fazla vatandaşımız merhum oldu. 14 Mayıs’ta da bir genel seçim var. Futbol, geniş kitlelere hitap eden bir kurum. Söyleyecek çok somut şeylerimiz var. Lakin ortamı germek yakışmaz. Bu hassasiyeti dikkate alarak bir davet yaptık. Federasyon liderinden, şura liderlerine kadar herkese burada bir bildiri var. Genel bir tabir kullanmak zorundayız. Öbür kulüplerin ısrarla uzun vakittir istediği toplantılar vardı. Bugün basın toplantısıyla kamuoyuna açıklama yaparak, başka kulüplere de mektup yazarak davette bulunduk. Mağdur olan kulüpler olarak bir ortaya gelmek zorundayız.
“Ankaragücü Kulüp Lideri olarak tüm maçlara gittim”
Ankaragücü Kulüp Lideri olarak tüm maçlara gittim. Sahiden yenilgisi hak ettiğimizde başka liderin yanına giderek tebrik ettim. Biz galip geldiğimizde tekrar öteki kulüp liderlerine gidiyorum, ‘Kafanızda bir soru işareti var mı’ diyorum. ‘Kafanızda bir soru işareti varsa bununla ilgili açıklama yapmaya hazırım’ bu davranışlarımdan ötürü bir reaksiyon gelmedi. Adana Demirspor – Ankaragücü maçından evvel Adana Demirspor’un hakemler ve kararlarla ilgili önemli eleştirisi vardı.
“Herkes haksız puan almayı içine sindirdi”
Maçtan evvel sayın ‘başkan hakemleri tanımıyorum, şayet maçın sonucunu aleyhinize yanlışlar olursa çıkıp kameralar önünde bu yanlışları açıklayacağım’ dedim. Adana Demir maçında maalesef olay aksine döndü, bizi doğradılar. Murat Sancak artık dayanamadı, Ankaragücü’nün golü goldü açıklamasını yapmak zorunda kaldı. Yapmayabilirdi de… 3 kulüp liderleri bu türlü bir açıklama yapmadı. Herkes haksız puan almayı içine sindirdi. Bu türlü açıklama yapmalarını beklerdim.
“Tepkimiz kusura değil, kasıtadır”
– Somut olarak kulüp ve federasyondan beklenti nedir?
Serzerişimiz ilgili kurumlara. Bunu dikkate alacaklarını umuyorum. Şayet dönem sonuna kadar mağduriyetlerin giderilmesi ile ilgili adımlar atılmazsa reaksiyonların daha da büyüyeceğini bilmeleri lazım. Ankaragücü, Ankara’nın en değerli markasıdır. Ankara’da yaşayanların Ankaragücü’ne sahip çıkmasını tekraren tekrarladım. 3 büyük kulüp, sayısal olarak büyük olabilirler. Nitelik olarak da büyümek hepsinden değerlidir. Doğruyu her vakit her yerde söylemektir. Yanlışlar üzerine oturulmaz. İnsanız hepimiz. Hakem yanılgılarından bahsetmiyorum. Yanlışlardan ve kasıttan bahsediyorum. Taammüden bir şey yapmak iradidir. Bu yanlışlar iradi olarak yapılıyor. Reaksiyonumuz yanılgıya değil, kasıtadır.
“VAR’a gidin diyoruz. O oyunculara sarı kart veriliyor”
En son Fenerbahçe – Ankaragücü maçında tüm kamuoyunun tartıştığı Ankaragücü lehine olması gereken, aleyhine verilen 4 durum var. Bir kere VAR’a gidildi mi? Penaltıya itiraz ediyoruz, VAR’a gidin diyoruz. O oyunculara sarı kart veriliyor. Oyuncunun motivasyonu kalır mı? Bütün kuruluşlar tenkide açık olmalı. Kontrol sisteminin olmadığı yerlerde kaos olur. Ceza alıyoruz. Giresun maçında çabucak hemen tribünlerimizin tamamı cezalı. Galatasaray maçında, Fenerbahçe maçında, Beşiktaş maçında tüm tribünler bize küfretti. Niçin ceza almıyor? Temsilci raporları o denli gelmiyor zira. Bu raporların hepsini deşifre edeceğiz. Temsilci ve hakem raporlarının hepsi vakti geldiğinde açıklanacak.
“Haksızlıkla şampiyon olmak Türk futbolunu kurtardı mı?”
– Siyaseten güçlü birisiniz, neden daha evvel masaya yumruk vurmadınız?
Ankaragücü Kulüp Lideriyim. Ankaragücü’nü kurtarmak yahut uğradığı haksızlıkları lisana getirmek, bu haksızlıkların karşısında çaba etmek Türk futbolunu kurtarmayacak. Üstün Lig grupları, 1. Lig, 2. Lig ve 3. Lig ekiplerinin hepsinin hakikat bir hukuk sistemine gelmediği sürece kulüpler kurtaramaz. Haksızlıkla şampiyon olmak Türk futbolunu kurtardı mı? Türk futbolunun markası önemli manada düşmüştür. Birinci sorumlu federasyondur. İkinci sorumlu konseyler, üçüncü sorumlu da 3 kulüptür. Zira ruhsal olarak bu şuralar sayısal üstünlüklerinden ötürü bu 3 kulübün tesiri altındadır.
“Yeni federasyon temel dokunulması gereken hususlara dokunamadı”
Bu federasyon liderine açıkça net biçimde kulüp lideri olarak söylüyorum. Saydığım bu kulüplerin yüzde 90’ı federasyon idaresine takviye vermedi. Biz takviye verdik. Güzel işler de yaptılar. O vakit teşekkür ettik. Fakat ana mevzu 3 kulübün baskısı altında kararlar verilmesi. Bir sürü Anadolu kulübü mağdur edilmiş. Bıçak kemiğe dayandı. Yeni federasyon temel dokunulması gereken mevzulara dokunamadı. Siz hakem soyunma odasına giderken hakemi tehdit edeceksiniz, maçın sonucu bu türlü olacak, biz de sessiz kalacağız. Mizacım gereği sorunları konuşarak çözmekten yanayım. Mütevazi davranmaya çalışıyoruz. Tevazu göstermemiz, zilleti kabul edeceğimiz manasına gelmez.
“Yöneticilerimize Fenerbahçe maçında koltuk bulamadık”
3 kulüp liderine da hürmet duyuyorum. Hiçbiriyle ferdî bir sorunum yok. Benden ötürü incinmişlerse çıkıp söylesinler, özür dileyeceğim onlardan. Özür dilemeyi fazilet olarak görüyorum. Tüm topluluğun karşı çıkmasına karşın burada oynadığımız bir taraftarımızın alana atlayıp, bir futbolcuyu darp etmesinden ötürü tekraren Beşiktaş’tan ve Türk futbolundan özür diledim. Bu beni küçültmez. Biz konut sahibiyiz. Konuğumuzu en düzgün formda ağırlayacağız. Yöneticilerimize Fenerbahçe maçında koltuk bulamadık. Bunun ismi da kuralmış. İsmini vermek istemem. Haktan adaletten bahseden Fenerbahçe Divan Heyeti Lideri, orada uğradığımız haksızlığa reaksiyon veriyor, alkışlıyor. Her gün medyada haksızlıktan bahsediyorsunuz.
“Tahkim Şurası’nın affettiği yönetici stada giriyor, hakemi tehdit ediyor”
Büyük ihtimalle bayram sonrası öbür kulüpler ile toplantı yapacağız. Herkesin mağdur olduğu mevzuyu konuşacağız. Bu saatten sonra eski nizam devam etmez. Devam ettirmek isteyen yansıyı görecektir. Tahkim Heyeti’nin affettiği yönetici stada giriyor, hakemi tehdit ediyor. İncelettim. 3 kulübün dışında hiçbir yöneticinin Tahkim’de cezası affedilmemiş. Buranın adaletli olduğuna inanır mısınız? Bizi mağdur eden yöneticilerin hepsi siyasi olarak bana yakın isimler.
“Seçimden sonra hem siyasilere önemli çağrılarımız olacak”
Konuşacak çok şey var lakin bugün vakti değil. Seçimden sonra hem siyasilere önemli çağrılarımız olacak. Önemli raporlar vereceğiz. Bu problemlerin tahlilleri için daha somut adımlar bekleyeceğiz. Bizim açıklayacağımız çok şeyler var. İsimlerle ilgili konuşmak istemiyorum. Beni kurallar ilgilendirir. İsimlerin siyasi görüşüne, dünya görüşüne, etnik kimliklerine bakmam. Yaptığı işlere bakarım. Bir gerçek var… Özür dileyerek söylüyorum. Büyük düşünürün kelamıdır. Uygar toplumlar kurallarla yönetilir, bedevi toplumlar talimatlarla… Şu anda futbolda kural yok. VAR var, şuralar var lakin içi boş.
“Her ay bu kulübün 35 milyon TL ödemesi var”
Ankaragücü 3 sene evvel sportif ve mali olarak amatöre gidip kapanacak bir kulüpken, bu idareler elini taşın altına koyarak bu kulübü ayakta tutmaya çalışıyorlar. Siz bizim direncimizi kaybettiriyorsunuz. Her ay bu kulübün 35 milyon TL ödemesi var. Bu idare yaklaşık 40 milyon Euro ödeyerek, transfer tahtasını açmıştır. Bir program yaptık. Biz batmakta olan bir kulübü 6. ayın sonunda vergiler dahil bir kuruş borç bırakmadan bir mali genel şura yapmaktır. Bu idare birebir vakitte amatör branşta da 3-4 tane yeni branşlar açarak mali yükün altına girmiştir.
“3 kulüple ilgili çok önemli reaksiyon var”
Bu direncimizi yok edecek açıklamalara müsaade vermeyeceğiz. Biz hak edilmemiş puan almak istemiyoruz. Hak etmediğimiz unvanı da almak istemiyoruz. Çocuklarımıza uygun bir miras bırakmak istiyoruz. Bu haksız operasyonların çok daha fazlasını yapacak güce sahibim! Bunu utanarak söylüyorum! Lakin Allah bunu bana nasip etmesin. Hiçbir kulübün taraftarını incitmek istemiyorum. Lakin maalesef bu 3 kulüple ilgili çok önemli reaksiyon var. Bu reaksiyonun mağduru olmalarını istemiyorum.
“Hakkımı kim olursa olsun sonuna kadar savunurum”
Belki gaye oldum ben bugün… Hiç değerli değil. Ben yaptığım haksızlıktan özür dilerim. Ancak hakkımı da kim olursa olsun sonuna kadar savunurum.
“Takımın çekilmesini isteyecektim”
– Maç ortasında ekibi çekecek miydiniz?
Özellikle penaltı konumunda tekraren test ettik, maçı izleyenlere sorduk. Maalesef orada bir bağlantı sorunu oldu. Hocaya ulaşamadım. Penaltı durumunun penaltı olmadığı anlaşılınca ekibi toparlamasını, çekilmesini isteyecektim. Orada kısa bir kıymetlendirme yaptıktan sonra çekilmenin ekibe büyük bir ziyan vereceği ihtimalini düşünerek tekrar kadrosu alana sürüp, kalecinin kaleye geçmeyerek, direğin kenarında durarak Fenerbahçe’nin penaltıyı atmasını sağlayacaktım. Orta alana tekrar oyunun başlaması için oyuncunun birini gönderip, oyunu başlatmasını ve oyuncularımızın hiçbirinin reaksiyon vermeyerek, rakibin gidip gol atmasını talimat verecektim. Yapmak istediğim buydu. Bu hareketi gerçekleştirememenin ıstırabı içindeyim. Maalesef hocaya ulaşamadım.
“Rakibin doyana kadar gol atmalarını sağlama fırsatı verecektim”
O penaltı konumunda bir kulüp lideri olarak bir irade koymam gerekiyordu. Kadrosu çekip kısa bir kıymetlendirme yaptıktan sonra şayet devam etmemiz gerekiyorsa süreyi doldurmak için kalecinin kaleye geçmeyerek, rakibin doyana kadar gol atmalarını sağlama fırsatı verecektim. Yapmak istediğim buydu.
“Statta bir spazm geçirdim”
Statta bir spazm geçirdim. Rahatsızlanma sebebim de bu aksiyonu gerçekleştirememiş olmamdan ötürü öfkelenmemdir. Hiçbir taraftara ve yöneticiye asla bir şey söylemem. Bununla ilgili bir şey söylediysem çıkıp konuşsunlar, yaptıysam çıkar özür dilerim. Fenerbahçe maçında ben 680 bin TL ceza yedim. Girişlerde sorun oldu. Fenerbahçeliler’in girmesiyle ilgili kapıları açtım. Konuk gelmiş, bir beklenti içinde. Yöneticilerimize orada koltuk vermediler. Kolay bir halde idari olarak halledilecek şeyler. Bunu Fenerbahçe idaresine tenkit olarak söylemiyorum. Biz Anadolu’da gönül kapılarımızı açıyoruz.
“Biz dolgu materyali değiliz”
Bu davetimiz dikkate alınır, alınmaz. Zira bu bir kulübün Don Kişot’luğuyla olacak iş değil. Eleştirdiğimiz hususlar düzelmezse bir topluluk kulübünü ayakta tutan bu idare olmayacak. Biz dolgu gereci değiliz. Kimi kulüpler şampiyon olsun, kimileri Avrupa’ya gitsin diye biz dolu materyali değiliz. Düzelmedi mi? Biz yokuz.
“Şimdi biz 3 puan alacağız, rakiplerimizin hepsi 6 puan alacak”
Ligden düşme kalkmayacak. Bu türlü bir şey yok. Bizim teklifimiz, federasyonun bu kararını yanlışsız bulmadık. Dedik ki, lig iki devre oynanan bir oyun. Birinci devre tüm kulüpler ligden çekilen kadrolarla oynadı. Biz de yenildik Gaziantep’e. İkinci devreden itibaren 3 hafta oynanmış. Bununla ilgili düzenlemeyi ikinci devreden itibaren yapın. Ya ikinci devreden itibaren kimse puan almasın, ya da öbür kulüpler hükmen galip gelsin. Artık ben oynamışım, yenilmişim. Trabzon oynamış yenilmiş. Öteki 15 grup bu kulüplerle maç yapacaktı. Onlar benim rakibim. Onlar 6 puan alıyor, biz 3 puan alıyoruz. Aslolan en az hasarla sürdürmek lazım. Kimisi baştan itibaren silinsin diyor. Birinci devre düzgün ya da makûs oynamışız… İkinci devreden itibaren koşullar tıpkı olsun. Her atmosferin kararlarında farklılıklar olabilir. Artık biz 3 puan alacağız, rakiplerimizin hepsi 6 puan alacak.
