PrizmaBetGüncelGirişAdresiHızlıveGüvenilirErişim!

Kızılcık Şerbeti’ndeki Hediye Saatin 53 Bin Dolarlık #prizmabet Değeri Karşısında Demet Akalın Şaşkınlığını Gizleyemedi

Kızılcık Şerbeti, RTÜK’ün cezasının iptal edilmesinin ardından 23. bölümüyle ekranlardaydı. Abdullah karakterinin Alev’e aldığı 53 bin dolar değerindeki saat de çok konuşuldu. Saatin fiyatına sessiz kalmayan isimlerden bir tanesi de Demet Akalın oldu …

Kızılcık Şerbeti, RTÜK’ün cezasının iptal edilmesinin ardından 23. bölümüyle ekranlardaydı. Abdullah karakterinin Alev’e aldığı 53 bin dolar değerindeki saat de çok konuşuldu. Saatin fiyatına sessiz kalmayan isimlerden bir tanesi de Demet Akalın oldu. Bizler de sizin için derledik.👇

Son zamanlarda gündemin en çok konuşulan dizilerinden bir tanesi de ‘Kızılcık Şerbeti’ biliyorsunuz ki…

Toplumsal konulara değinen dizide her bölüm başka bir konuyu konuşuyoruz.

Geçtiğimiz bölümlerde Nursema karakterinin zorla evlendirilmesi ve evlendirildiği gece şiddet görmesinin ardından RTÜK, 5 kez yayın durdurma kararı ve para cezası almıştı.

RTÜK’ün kararının uygulanması sosyal medyadan büyük tepki toplamış ve Show TV avukatları söz konusu karara itiraz etmişlerdi.

Show TV’nin yaptığı açıklama da şu şekilde olmuştu.👇

Karara itiraz edilen davada ‘Kızılcık Şerbeti’ dizisinin cezası iptal edildi ve 23. bölüm geçtiğimiz akşam yayınlandı.

Abdullah karakterinin Alev’e aldığı teşekkür hediyesi de son bölümde konuşulan konulardan biri oldu.

Alınan saat hediyesinin 53 bin dolar değerinde olması da hepimizi şoka uğrattı.

Saatle ilgili sahneyi de şöyle bırakalım.👇

Rolex marka saatin 53 bin dolar olması Demet Akalın’ın da dikkatini çekti.👇

Akalın’ın yaptığı paylaşıma yorumlar da gecikmedi.👇

👇

👇

👇

Sizin düşünceleriniz neler? Yorumlarda buluşalım…

Kızılcık Şerbeti Son Bölüm Fragmanı Yayınlandı! #prizmabet Kızılcık Şerbeti 24. Bölüm Fragmanı ve Son Bölüm Özeti

Show TV ekranlarının reyting rekortmeni dizisi Kızılcık Şerbeti bu hafta 23. bölümü seyirci karşısına çıktı. Senaryosuyla dikkat çeken ve hemen her bölümüyle sosyal medyada ses getiren dizinin merakla beklenen bölümü seyirciden tam not almayı başardı …

Show TV ekranlarının reyting rekortmeni dizisi Kızılcık Şerbeti bu hafta 23. bölümü seyirci karşısına çıktı. Senaryosuyla dikkat çeken ve hemen her bölümüyle sosyal medyada ses getiren dizinin merakla beklenen bölümü seyirciden tam not almayı başardı. Kızılcık Şerbeti dizisinin başrollerinde rol alan usta oyuncular Barış Kılıç, Evrim Alasya, Sıla Türkoğlu, Sibel Taşçıoğlu, Müjde Uzman, Doğukan Güngör ve Settar Tanrıöğen bir kez daha seyircinin gönlüne taht kurmayı başardı. Kızılcık Şerbeti dizisinin 24. bölüm fragmanı da yayınlandı.

İşte, Kızılcık Şerbeti 24. bölüm fragmanı ve son bölüm özeti.

Kızılcık Şerbeti dizisinin senaristi ve yönetmeni kimdir?

Gold Film imzalı başarılı yapım Kızılcık Şerbeti’nin yönetmen koltuğunda Hakan Kırvavaç oturuyor. Dizinin senaristliğini ise ise Melis Civelek üstleniyor.

Kızılcık Şerbeti’nin 23. Bölüm Özeti

Oğlu Metehan’ı kurtarmak için suçunu üstlenen Ömer, gözaltına alınıyor. Kısa zamanda aklanarak oğlunu ve kendini bu asılsız suçtan kurtaran Ömer ile Kıvılcım’ın arası açılıyor.

Ömer, olanlar için Kıvılcım’ı suçluyor.

Kıvılcım’ın oğlunu ihbar ettiğini düşünen Ömer, bir süre görüşmek istemediğini söyleyerek Kıvılcım’ı darmadağın ediyor.

Ünal ailesi Kıvılcım’ı suçluyor.

Ömer’in gözaltına alınma süreci ve Metehan’ın ihbar edilmesiyle ilgili yalnızca Ömer değil, tüm aile Kıvılcım’ı suçluyor. Ona tek destek ise kızı Doğa’dan geliyor.

Doğa ve Fatih arasında gerilim artıyor.

Doğa’nın Kıvılcım’a destek olması Fatih’i kızdırıyor. Doğa, kayınvalidesini suçlu bulurken Doğa’nın onu korumasından da rahatsız oluyor. İkili arasındaki gerginlik yeniden alevleniyor.

Umut, Nursema ile görüşmenin yolunu arıyor.

Zor günleri geride bırakmaya çalışan Nursema, boşanmadan Umut ile görüşmek istemiyor. Umut ise Nursema’yı görmek ve iletişim kurmak için her yolu deniyor. Yaratıcı çözümlerle Nursema’yı şaşırtmaya hazırlanıyor.

Abdullah, Alev’e hediye alıyor.

Nursema’ya olan desteği için teşekkür hediyesi alan Abdullah, Sönmez ile Alev’in arasında sorunlara neden oluyor. Anne kız arasında anlaşmazlık yaşanıyor.

Abdullah, Sönmez ile Alev arasındaki buzları eritiyor.

Sönmez, Alev’e Abdullah tarafından hediye edilen saat görünce anne kız arasında sorunlar yaşanıyor. Sorunları çözmek için Alev’e yardım eden ise yine Abdullah oluyor.

Nursema’nın kötü günleri geride kalıyor, Nilay için ise işler ters gidiyor.

Nilay git gide dibe çekiliyor ve hayatının kontrolünü kaybediyor. Alacağı yanlış kararla hayatını alt üst ediyor…

Kızılcık Şerbeti 24. Bölüm 1. Fragman | “Hayatımın o karanlık dönemi sona erdi…”

Ateş Kuşları 14. Bölüm #prizmabet İzleme Ekranı: Ateş Kuşları Son Bölüm Tek Parça Full İzle

ATV ekranlarında büyük beğeniyle takip edilen Ateş Kuşları dizisi bu hafta 14. bölümüyle seyirci karşısına çıktı. Bozdağ film imzalı iddialı dizinin başrollerinde İlayda Alişan, Hande Soral, Görkem Sevindik ve Burak Tozkoparan gibi genç ve yetenekli …

ATV ekranlarında büyük beğeniyle takip edilen Ateş Kuşları dizisi bu hafta 14. bölümüyle seyirci karşısına çıktı. Bozdağ film imzalı iddialı dizinin başrollerinde İlayda Alişan, Hande Soral, Görkem Sevindik ve Burak Tozkoparan gibi genç ve yetenekli oyuncular rol alıyor. Dram türündeki Ateş Kuşları dizisi izleyenlere duygulu anlar yaşatıyor ve her bölümüyle dikkatleri üzerine çekiyor. Ateş Kuşları dizisinin son bölümü, kaçıranlar ve yeniden izlemek isteyenler için Onedio’da! 

İşte, Ateş Kuşları 14. bölüm izleme ekranı ve son bölüm özeti

Ateş Kuşları Dizisi Uyarlama mı, Yoksa Gerçek Hayat Hikayesi mi?

Dram türündeki Ateş Kuşları dizisi, gerçek bir hayat hikayesinden alıntıdır ve herhangi bir dizi, film veya kitaptan uyarlanmamıştır. 

Sevilen dizinin yönetmenliğini Benal Tairi, Gökhan Ayiz, Yıldız Aşanboğa ve Bülent İşbilen üstlenmektedir. Dizinin senaryosu ise Ayşe Ferda Eryılmaz ve Nehir Erdem’in kaleminden çıkmaktadır.

Ateş Kuşları Dizisinin 14. Bölüm Özeti

Hayatında ilk kez ailesi bildiği Ateş Kuşları dışında birine güvenen Gülayşe, derinden yaralanıyor. Barbaros’un polis olduğu gerçeğiyle alt üst olan Gülayşe, bu gerçekle başa çıkmak zorundadır.

Barbaros, Gülayşe’ye aşkını itiraf ediyor.

Gülayşe, önce Barbaros’un gerçek kimliğiyle yüzleşiyor sonra da aşk itirafıyla karmaşık duygular içinde savruluyor.

Bahar Eyüboğlu cinayeti çözülecek mi?

Barbaros, Bahar Eyüboğlu cinayetini araştırmaya devam ediyor. Cinayetin sır dosyasını aralamaya başlıyor ve gerçekleri ortaya çıkarmak için heyecanlanıyor.

Ateş Kuşları için çember daralıyor.

Naz ve Menderes’in ortaya çıkardığı kayıt, Ali’nin köşeye sıkışmasına neden oluyor. Ali ise Menderes cezasını bulsun diye kendini yakmaya karar veriyor.

Hacer ve Menderes yüzleşiyor.

Hacer’in konuşup Gülayşe’nin hayatını tehlikeye atmasından korkan Ali ve Barbaros, bir plan yapıyor. Hacer’i evdeki tehlikeyle, yani Menderes ile yüzleştiriyorlar.

Barbaros, Eyüboğlu köşkünde dengeleri değiştiriyor!

Barbaros, Hacer ile Menderes’in yüzleşmesi ile yetinmiyor ve bir adım daha ileri gidiyor. Naz ve Menderes’i korkularıyla yüzleştirerek Nizam Eyüboğlu’na da umut veriyor.

Menderes ve Naz bu adımın altında kalmıyor.

Köşeye sıkıştıkları için tedirgin olan Naz ve Menderes, Ateş Kuşları’ndan kurtulmak ve yakalatmak için harekete geçiyorlar. Bu sırada Çatal’ın hamlesi Barbaros’u yıkıyor. 

Gülayşe’yi annesinden koparan kişi, Barbaros’un annesi…

Ateş Kuşları 13. Bölüm Özeti: Ateş Kuşları Bir Önceki Bölümde Neler Olmuştu?

Sabit, Gülayşe’yi kaybetmenin acısıyla kendisini kamyonun önüne atıyor. Şimdi, Ateş Kuşları için her şey yeniden değişmek üzere. 

Hacer, Ateş Kuşları’nın öfkesiyle karşı karşıya kalınca onları, hislerini ve geçmişlerini anlamak için bir adım atıyor. Bu sırada Barbaros, Menderes’i keşfediyor ve Çatal panikliyor. Barbaros, gerçekleri öğrenmeye çok yaklaşıyor. 

Barbaros, kendi hayatıyla ilgili gerçekleri ise Gülayşe’ye itiraf ediyor. Gülayşe’ye aşık olan Barbaros, ona daha fazla yalan söylemek istemediği için her şeyi göze alıyor ve polis olduğunu itiraf ediyor. 

İşte, Ateş Kuşları son bölümleri 👇

Ateş Kuşları 14. Bölüm İzleme Ekranı

ATEŞ KUŞLARI SON BÖLÜM TEK PARÇA FULL İZLE

Rus Edebiyatının #prizmabet Başyapıtlarından Savaş ve Barış Romanı Hakkında Pek Bilinmeyen 22 Şaşırtıcı Detay

Lev Tolstoy’un yüzlerce karakter, çok sayıda olay örgüsü ve yirmiden fazla bölümden oluşan destansı romanı yıllardır ilgiyle okunmakta.  Peki, yazar bu eseri yazmak için nasıl yollardan geçti? Roman hakkında bilinmeyenler neler? Eserin Rusya ve …

Lev Tolstoy’un yüzlerce karakter, çok sayıda olay örgüsü ve yirmiden fazla bölümden oluşan destansı romanı yıllardır ilgiyle okunmakta.  Peki, yazar bu eseri yazmak için nasıl yollardan geçti? Roman hakkında bilinmeyenler neler? Eserin Rusya ve ötesinde yarattığı kalıcı etki hakkında yirmi iki gerçeği sizler için derledik👇

Kaynak: https://www.mentalfloss.com/article/8…

1. Savaş ve Barış, kitabın ilk ismi değildi.

Tolstoy’un çalışmasının ilk bölümü olan “1805 Yılı” adlı hikaye Şubat 1865’te Russian Messenger dergisinde yayınlanmaya başladı. roman. Hikayenin ismi, hikayenin ve devrimin ayak seslerinin başladığı yıla işaret etmekteydi. Tolstoy bunu her zaman bir dolgu metin yani asıl metinin girişi için geçici bir başlangıç metni olarak gördü.

2. Leo Tolstoy, 1825 yılında gerçekleşen Aralıkçılar İsyanı’ndan ilham aldı.

Savaş ve Barış’ın son hali planlanan gibi değildi. Tolstoy, Aralıkçılar olarak bilinen bir grup subay tarafından Çar I. Nicolas’ı devirme girişimine odaklanan bir üçleme yazmayı zihninde tasarladı. İlk kitap, Napolyon Savaşları sırasında subayların yaşamlarını ve ideolojik gelişimlerini inceleyecek; ikinci kitap, sürgünleri ve Sibirya’dan dönüşleri sırasında subayları anlatacak; üçüncü kitap ise başarısız ayaklanmalarına odaklanacaktı. Tolstoy yazmaya başladığında, Napolyon Savaşları’nı çevreleyen zaman dilimine o kadar kapılmıştı ki, daha sonra bu zaman diliminitek odak noktası yapmaya karar verdi.

3. Tolstoy, romanın giriş kısmını yazarken sorunlar yaşadı.

Yazarın memnun olduğu bir giriş yazması neredeyse tam bir yıl sürdü. Bu süre zarfında Tolstoy, romana dört giriş ve bir önsözün yanı sıra bu ikisini detaylandıran on beş başlangıç ​​yazdı.

4. Tolstoy’un eşi, yazım süreci için çok önemliydi.

Tolstoy yazarken, sık sık eşinin yanında oturmasını isterdi. Sofya, Tolstoy’un eserlerinin ilk okuyucusu olmakla beraber yapması gereken değişiklikleri nt ederdi. Örneğin Sofya’nın ısrarı üzerine, Tolstoy Pierre Bezukhov’un düğününden müstehcen bir sahneyi kırpmıştı. Tolstoy’un anlaşılmaz yazısını temize çekip okunur şekilde yayıncıya teslim etmek de eşi Sofya’nın göreviydi.

5. Sofya Tolstoy, eşini Savaş ve Barışı kitap haline getirmesi için yüreklendirdi.

Tolstoy, “1805 Yılı”nı dizi halinde görmekten memnundu. Hikaye okuyucular tarafından çok beğenildi ve Russian Messenger’ın yayıncıları ona iyi para ödedi. Ancak Sofya, daha fazla para kazanabileceğini ve daha geniş bir kitleye ulaşabileceğini savunarak kocasını eseri kitap halinde yayınlamaya ikna etti.

6. Kitap, geniş bir karakter kadrosuna sahip.

Savaş ve Barış’ı okurken kimin kim olduğunu karıştıran okuyucular için el altında bir defter bulundurmak iyi bir fikir olabilir. Roman başlangıcından sonuna kadar beş yüz elli dokuz karakterden bahsetmekte ve bunlardan yaklaşık iki yüz tanesi tarihi kişiliklerdi.

7. Kitaptaki birçok karakter Tolstoy’un aile üyelerine dayanmakta.

1864 yılında, Tolstoy’un Moskova ziyareti sırasında kitabının bazı kısımlarını aile üyelerine okudu. Aile, kendileri ile kitaptaki karakterlerin sayısız benzerliğine şaşırdı. Savaş ve Barış gibi çok karakterli bir romanda bu tür benzerliklerle karşılaşılması kaçınılmazdı. Ayrıca, uzaktan kuzeni Prens Sergey Volkonsky de dahil olmak üzere Tolstoy’un aile üyelerinden bazıları Napolyon Savaşları’nda savaştmıştı. İsim benzerliğinden de anlaşılacağı gibi Tolstoy’un akrabaları, kurgusal Bolkonsky karakterlerinin birçoğuna  ilham verdi. Tolstoy’un bu yönteme sık sık başvurduğu söylenmekte.

8. Tolstoy’un ailesi ve arkadaşları araştırmasına yardımcı oldu.

Savaş ve Barış gibi uzun ve tarihi bir roman elbetteki kapsamlı bir araştırma yapmayı gerektiriyordu. Tolstoy, Napolenik Savaşları hakkında olabildiğince çok kitap okudu. Ancak her şeyi kendisinin araştıracağı kadar zamanı yoktu. Kayınbabası Andrey Bers´ten yardım istedi. Kendisi gazilerle röportaj yapıp Borodino gibi savaş alanlarını gezerken odahikayeyle ilgili dönemlerin gazete küpürlerini topladı. Tolstoy ayrıca tarihçi dostlarından da yardun istedi. Kimi zaman onlarla mektuplaşırken kimi zaman onları malikanesinde ağırladı. Tolstoy´un çalışmalarının özü ise Moskova`nın ilk halk kütüphaneleridir.

9. Tolstoy, Savaş ve Barış romanını sürekli rezive ederdi.

Akademisyenler, Tolstoy’un Savaş ve Barış’taki ilerlemesinin yavaşlamasının sebebini yazarın kitabın bazı kısımlarını tekrar tekrar yazmasını göstermekte. Tolstoy, Savaş ve Barış’ın altı cildi tamamlandıktan sonra eseri gözden geçirdi. Sayfalarca not yazdı ve sonunda eseri dört cilde indirdi.

10. Tolstoy, daha yüksek bir ödeme almak için uğraştı ve aldı.

Tolstoy, Savaş ve Barış daha önce Russian Messenger dergisinde yayınladığında zaman her basılan sayfa için 50 ruble alıyordu. Yayıncı Mihail Katkov, Tolstoy’a bu oranda ödeme yapmaya devam etmek istedi. Tolstoy, kendisinin ve yazdıklarının bundan daha değerli olduğunu biliyordu; bu sebeple sayfa başına 300 ruble talep etti. Saatler süren gergin görüşmelerin ardından Katkov oranı kabul etti ve Tolstoy, ‘1805’in ilk taksitini oluşturan on sayfa için 3000 ruble aldı. Bir Rus işçinin ortalama aylık ücretinin 10 ruble olduğunu düşününce Tolstoy’un o zamanlar ne kadar para kazandığı hakkında bir fikir edinebilirsiniz.

11. Savaş ve Barış, Russian Messenger dergisinde başka bir Rus Şaheseri ile aynı zamanda çıktı: Suç ve Ceza.

Aylık bölümler halinde yayınlanan hikaye, Russian Messenger’ı tarihin en önemli edebiyat dergilerinden biri haline getirdi.

12. Savaş ve Barış’ta önemli bir sahne bir kuyruklu yıldıza bağlıdır.

Romanın bir dönüm noktasında Pierre, başka bir adama aşık olmasına rağmen Natasha’ya karşı uzun süredir devam eden romantik duygularını açığa çıkarır. Düşüncelerini toplamak için dışarı çıkar ve yıldızların aydınlattığı gökyüzüne bakar: 

‘1812’nin muazzam parlak kuyruklu yıldızı, insanların her türlü belanın ve dünyanın sonunun habercisi olduğunu düşündüğü kuyruklu yıldızın ta kendisi. Ama Pierre’in içinde bu parlak ışık hiçbir korku uyandırmadı.’

 Kuyruklu yıldızın görünümü 1811’de gerçekleşen bir olaydı ve Ocak 1812’ye kadar çıplak gözle görüldü. Bu kuyruk, iki yüz altmış gece görünür kaldı ki bu, insanların ona her türlü anlamı yüklemesine yetecek kadar bir süreydi. Napolyon bunu Rusya’yı işgali için bir alamet olarak bile gördü.

13. Savaş ve Barış, okurlara anlatı perspektifinde bir devrim sundu.

Tolstoy, iç monologuna yer veren ilk yazar değildi. Ancak birçok okur ve akademisyen, Tolstoy’un bir karakterin dış nesnelere ve olaylara içsel tepkisini sunma sanatında usta olduğunu söyledi. Tolstoy’un okuyucuya oradaki kargaşayı adeta yaşatan kapsamlı savaş sahnelerinden Pierre Bezukhov, Natasha Rostova ve diğer karakterlerin zihinlerinde olup bitenlere kadar, birden çok perspektifi kusursuz bir şekilde kullandığına da dikkat çekildi.

14. Tolstoy, romanın tür belirsizliğini eleştirenlere karşı bir savunma yayınladı.

Okur ve eleştirmenlerden gelen olumlu yorumlara rağmen Tolstoy, eserin tür belirsizliğini eleştirenlere seslenmek istedi. Tolstoy, Russian Archive dergisinde ‘Yeni Savaş ve Barış Hakkında Birkaç Söz’ başlıklı bir makale yazdı. Avrupa edebi biçimlerine karşı ilgisizliğini açıkça ifade etti. Savaş ve Barış’ın aslında bir roman olmadığını iddia etti: 

“Savaş ve Barış nedir? Bir roman değil, anlatı bir şiir ve hatta tarihi bir kayıt da değil. Savaş ve Barış, yazarın anlatmak istediği ve ifade edildiği biçimde ifade edebildiği şeydir.”

15. Savaş ve Barış, Leo Tolstoy’un sağlığına büyük zarar verdi.

Tolstoy’un Savaş ve Barış için yoğun geçirdiği altı yıl, hem zihnini hem de bedenini zorladı. Yazma sürecinin sonuna doğru, üstesinden gelmeye çalıştığı ama bazen çalışmalarından alıkoyan migren atakları geçirmeye başladı. Ayrıca eseri bitirdikten sonra, haftalarca bitkin hissetmesine neden olan ciddi bir grip vakasına yakalandı. Yazar yazmaya uzun bir ara verdi, yazmak yerine Yunanca öğrenmeye ve Yasnaya Polyana’da yaşayan çocuklar için bir okul inşa etmeye odaklandı.

16. Askeriyeden birçok insan Savaş ve Barışın savaş sahnelerine methiyeler dizdi.

Tolstoy savaşa yabancı değildi: Sivastopol gibi yerlerde tanık olduğu Kırım Savaşı sırasında topçu subayı olarak görev yaptı. Tolstoy, deneyimlerini Savaş ve Barış’ın savaş sahnelerine aktardı. Özellikle, kitabın yirmiden fazla bölümünü içeren Borodino Savaşı, şimdiye kadar yazılmış en iyi savaş sahnesi olarak geniş çapta övgü toplamakta. Rus askeri komutanları, romanın muharebeyi betimleyen gücü için epeyce methetti ve hatta eski bir general, romanı tüm Rus Ordusu subaylarının okuması gerektiğini yazdı.

17. Tolstoy, eserinden pek memnun değildi.

Belki hikaye ve karakterlerle geçirdiği tüm zamandan, belki de bir sanatçı olarak kazandığı hassasiyet duygusundan ötürü, Tolstoy eseri bitirdikten kısa bir süre sonra eseri hakkında memnuniyetsizleşti. Bir arkadaşına yazdığı mektupta bir daha asla Savaş ve Barış gibi şişirilmiş bir şey yazmamayı dilediğini söyledi. Günlüğünde ise şu sözler yer almakta:

‘İnsanlar beni çok önemli olduğunu düşündükleri önemsiz şeyler için seviyorlar. Savaş ve Barıış gibi.’

18. Savaş ve Barış’ın Sovyet film uyarlaması destansıydı.

19. Rusya, 2015 yılında Savaş ve Barış’ın 60 saat süren bir canlı okuma etkinliği gerçekleştirdi.

2015’te Rus devlet televizyonu, Savaş ve Barış’ın eşsiz bir canlı okumasını yayınladı. Altmış saat boyunca dünyanın her yerinden binden fazla Rus, kitabı üç dakikalık artışlarla okudu. Washington, Paris, Pekin, Nepal ve diğer pek çok yerden okuyucular da etkinliğe katıldı. Uluslararası Uzay İstasyonu’nda bulunan Kozmonot Sergei Volkov da bir alıntı okudu. Leo Tolstoy’un büyük-büyük torunu tarafından düzenlenen etkinlikte, Tolstoy’un malikanesi Yasnaya Polyana’dan bağlanan aile üyeleri de yer aldı.

20. Savaş ve Barış, şimdiye kadar yazılan en uzun roman olmamakla beraber bu unvana yakın dahi değil.

Savaş ve Barış’ın yayınlanan ilk versiyonu, 1225 sayfa uzunluğundaydı. İngilizce versiyonu çeviri değişikliklerinden dolayı 587.287 kelimeye ulaşmıştı Dünyanın en uzun romanlarına gelecek olursak, Ayn Rand’ın Atlas Vazgeçti adlı romanı 645.000 sözcükten oluşurken Victor Hugo’nun Sefiller romanı 655.478 kelimeden; Amerikalı yazar Madison Cooper’ın 1952 tarihli Sironia, Texas adlı iki ciltli kitabı 840.000 kelimeden oluşmakta. Guinness Dünya Rekorları, şimdiye kadar yayınlanan en uzun romanın Marcel Proust’un yaklaşık 1,9 milyon kelime ve boşluklar dahil olmak üzere 9.609.000 karakter sayısına sahip Kayıp Zamanın Peşinde romanının olduğunu düşünüyor.

21. Savaş ve Barış, 1918 yılında kısaltıldı.

1918 yılında, Rus alfabesinde az kullanılan birkaç harfi kaldırmak amacıyla bir değişim yapıldı. Bu da Savaş ve Barış’ın on bir sayfa kısılmasına sebep oldu.

22. Savaş ve Barış, bir müzikale ilham verdi.

Sıra Dışı Tarzıyla İlgileri Üzerine #prizmabet Toplayan Egon Schiele’nin Portreleri ve Ardındaki Hikayeleri

Avusturyalı ressam Egon Schiele zamanının oldukça üretken ressamlarındandı. Kısa ama anlamlı yaşamı boyunca, sanat dünyasına birçok güzel ve anlamlı eser kazandırdı. Gelin bu ressamın hayatı boyunca dünyaya kazandırdığı eserlere ve hayatına bir bakış …

Avusturyalı ressam Egon Schiele zamanının oldukça üretken ressamlarındandı. Kısa ama anlamlı yaşamı boyunca, sanat dünyasına birçok güzel ve anlamlı eser kazandırdı. Gelin bu ressamın hayatı boyunca dünyaya kazandırdığı eserlere ve hayatına bir bakış atalım.

Kaynak: https://www.thecollector.com/egon-sch…

Egon Schiele, 1890 yılında Viyana’da küçük bir kasabada doğdu. Max Oppenheimer ve Oskar Kokoschka ile birlikte Viyana’daki yeni sanat grubunu kurdu. Ancak kısa süre sonra Schiele bu gruptan uzaklaştı ve kariyerine tek başına devam etmeye karar verdi.

Schiele’nin resimleri ve çizimleri erken dışavurumculuğun değerli birer örneği. Temaları genellikle çıplak kadınlar, otoportre ve çocuk çizimleriydi. Çoğu ressamın aksine Schiele, genel güzellik algısını reddederek çirkinliği eserlerinin bir ayrılmaz bir parçası olarak benimsedi. Eserlerinde ayrıca ölüm korkusu, depresyon ve izolasyon temalarına yoğunlaştı.

Bu temalara yoğunlaşırken Schiele eserlerinde genellikle kendini tasvir etti.

1910’da, 20 yaşındayken Egon Schiele, Seated Male Nude de dahil olmak üzere üç büyük tam figürlü otoportre çizdi. Bu resimlerde, içsel kaygılarından, cinselliğine ve ölüm korkusuna kadar birçok yönünü tuvale aktardı. Seated Male Nude eseri Schiele’nin derinde yatan endişelerini çok samimi bir şekilde ifade ediyor.

Egon Schiele’nin Peacock Waistcoat Standing adlı çizimi, en sıra dışı otoportrelerinden biridir.

Bu otoportresinde bir önceki çiziminin aksine tuvalin tamamı dolu. Gerçekten uzak bir şekilde asilzade rolünde. Dahası bakışları kendinden emin ve kibirli. Bu portre gerçekliği tasvir etmiyor, aksine Schiele’nin fantezisini gösteriyor.

Egon Schiele, Gustav Klimt’ten büyük ölçüde etkilendi.

İlk yıllarında Egon Schiele, kendisine akıl hocası olan Gustav Klimt’ten ilham aldı. Ama her iki sanatçı da farklı kuşaklardan geldiği için bu farklılık eserlerine de yansıyordu. Schiele Viyana’daki Güzel Sanatlar Akademisi’nde okurken daha sadece 16 yaşındaydı ve oranın genç öğrencisiydi. Gustav Klimt ilet tanışması da burada oldu.

Ancak Schiele daha sonra Klimt’in figürlerini kendine özgü tarzı olduğunu ve bunun onun tarzı olmadığını fark etti.

1913’te Klimt’e olan minnettarlığını göstermek için  Schiele, Klimt’i giydiği ünlü mavi önlüğüyle çizdi.

Wally Neuzil, Egon Schiele’nin ilham perisiydi.

Egon Schiele Gustav Klimt’in eski bir modeli ve aynı zamanda muhtemelen sevgilisi olan Wally Neuzil’i ilham perisi olarak gördü ve onunla ilişki yaşamaya başladı. Bu resimde Schiele, Wally’ye olan tutkusunu gösteriyor ve kocaman gözlerini ilginç bir şekilde tasvir ediyor.

Daha sonra sanatçı stüdyosunun karşısında yaşayan iki kız kardeş Adele ve Edith Harms ile arkadaş oldu. Zamanla Edith ile aralarındaki arkadaşlık aşka dönüştü ve evlendiler. Schiele, eşi Edith’i çok farklı ve yeni bir şekilde tasvir etti.

Wally’nin aksine Edith çıplak poz vermekten oldukça rahatsızdı. Schiele’yi şimdiye kadar herhangi bir figüre yaklaştığı en radikal şekilde onu çizmeye zorladı. Schiele’nin Edith için Wally’yi reddetme kararının sebeplerinden biri, Edith’in sosyal konumunun seçtiği kariyere daha fazla fayda sağlamasıydı. Edith’in bu portresi için Avusturyalı ressam çok daha farklı bir yaklaşım benimsedi. Onu elbiseleriyle ayakta tasvir etmesi ve çizgili elbisesinin canlı renklerini vurgulaması, eşini mutlu edecek  bir resim yaptığını gösteriyor.

En sevdiği temalar seks ve ölümdü.

Egon Schiele, ünlü psikanalist Sigmund Freud’un favori konularından ikisi olan seks ve ölüme karşıkonulmaz bir ilgi besliyordu ve insan vücuduna karşı derin bir hayranlık duyuyordu. Bu riskli temalar,  Schiele’yi kısa kariyeri eleştirilere maruz bıraktı. Orta gelir düzeyi olan bir ailenin çocuğu olan Schiele’nin, bu iki temaya yönlenmesinin iki sebebi oldu.

Schiele’nin küçük kız kardeşi Gertrude ile ensest bir ilişki yaşadığı söyleniyor.

Diğer sebep ise, Schiele 14 yaşındayken frengiden ölen babası Adolf Schiele ile ilgiliydi. Babasının ölümünün genelevlere yaptığı alışılmış ziyaretlerden kaynaklandığı fikri, zihneninde şekillenen seks ve ölüm temalarıyla bağlantılıydı.

Schiele İspanyol Gribine yakalandığı sırada son portresi olacak bir aile portresi çizmeye başladı. Schiele’nin kendisi, karanlık, dağınık bir arka planın önünde izleyicilere bakıyor. Bacaklarının arasında eşi Edith Harms oturuyor ve kendinin aksine eşi uzağa bakıyor.

Bacaklarının arasında ise çocukları oturuyor. Karısı 28 Ekim 1918’de altı aylık hamileyken zatürreden öldü. Sadece 3 gün sonra Avusturyalı ressam da ispanyol Gribi nedeniyle öldü. Bu eser aslında çok anlamlı çünkü bu bir babanın asla karısı ve çocuğuyla yaşayamayacağı bir geleceği tasvir ediyor.

Egon Schiele’nin mirası arkasında bıraktığı sanat eserleriydi.

Egon Schiele’nin sanatının modern sanatın üzerinde uzun süreli bir etkisi oldu. Avusturyalı ressam sadece zamanının dışavurumcu hareketinden etkilenmekle kalmayıp aynı zamanda modern ve çağdaş portrecilikten de etkilendi.

Microsoft Xbox’tan Memnun Değilmiş #Yorkbet #prizmabet #1xbet #Betebet

Gözler Amerika menşeli şirkete döndü…

Game Pass podcast yayınına katılan Jeff Grubb tarafından söylenene göre, Microsoft Xbox’tan memnun değilmiş. Ünlü gazetecinin söylemleri ile ilgili detaylar haberimizde.

Microsoft, mevcut nesil konsolunu 2020 yılının Kasım ayında satışa sunmuştu. Series S ve X olma üzere iki farklı modeli olan konsolun, içeriğinde EA Play servisinin de olduğu devasa bir Game Pass kütüphanesi, Akıllı Teslimat, Hızlı Devam Etme, SSD kullanımı ve daha birçok gelişmiş teknik özelliği var.

İddiaya Göre Microsoft Xbox’tan Memnun Değilmiş

Elbette her şey teknik özelliklerden ibaret değil. Hizmet ve bilhassa bu teknik özelliklerin aktif bir şekilde kullanıldığı oyunlar da önemli ve bu noktada Xbox ekibinin de oyuncuların da pek memnun olmadığı söyleniyor.

Game Pass podcast yayınına katılan Jeff Grubb, Amerika menşeli şirketin Xbox markasının şu andaki durumundan memnun olmadığını söylüyor.

“Size memnun olmadıklarını, üzgün olduklarını söyleyebilirim. Konu hakkında az biraz bilgi vermeye çalışıyoruz, değil mi? Biliyorsunuz, geçtiğimiz sene birinci parti oyun çıkartamadılar ve eğer elinizde tekrardan oynadığınız bir şey olduğu için bu sizi etkilemiyor ise harika, ama birçok insan Xbox aldığına pişman.”

Xbox ile ilgili kısım, 20:00 ile 31:10 arasında.

Bu söylemler, PlayStation 5 konsolunun satışlarının artmasına karşılık olarak Xbox Series konsollarının satışlarının yıldan yıla düşmesinin ortaya çıkmasının ardından geldi. Bildiğiniz gibi, geçtiğimiz yıl içerisinde Redfall ve Starfield oyunlarını görecektik. Ancak ne yazık ki her iki oyun da bu yıla ertelendi. Ayrıca Forsa Motorsport oyununun da bu yıl içerisinde çıkması bekleniyor. Bakalım bahsi geçen bu üç oyun rüzgarın tersine esmesini sağlayabilecek mi?

Peki siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Xbox Series sahibi misiniz? Konsolunuzdan memnun musunuz?

Kızılcık Şerbeti Bu Akşam Var mı, #Ultrabet Yok mu? Kızılcık Şerbeti Yeni Bölümü #prizmabet Ne Zaman Yayınlanacak?

Gold Film imzalı reytingleri alt üst eden iddialı yapım Kızılcık Şerbeti, her hafta Cuma akşamı saat 20.00’da Show TV ekranlarında seyirci karşına çıkıyor. Geçtiğimiz günlerde RTÜK tarafından durdurulma kararı alınan disinin yeni bölümünün ne zaman …

Gold Film imzalı reytingleri alt üst eden iddialı yapım Kızılcık Şerbeti, her hafta Cuma akşamı saat 20.00’da Show TV ekranlarında seyirci karşına çıkıyor. Geçtiğimiz günlerde RTÜK tarafından durdurulma kararı alınan disinin yeni bölümünün ne zaman yayınlanacağı ise merak konusu oluyor. Peki, sevilen dizi Kızılcık Şerbeti’nin 21 Nisan Cuma akşamı yeni bölümü yayınlanacak mı? Kızılcık Şerbeti neden yok? Kızılcık Şerbeti dizisinin yeni bölümü ne zaman yayınlanacak? 

İşte detaylar…

Kızılcık Şerbeti Bu Akşam Var mı, Yok mu?

Her bölümüyle reytingleri alt üst eden Kızılcık Şerbeti için geçtiğimiz günlerde RTÜK tarafından 5 hafta durdurma kararı alındı. Dizinin bu hafta yayınlanıp yayınlanmayacağı ise seyirciler tarafından merak edildi. Peki, Kızılcık Şerbeti dizisi Show TV yayın akışında var mı? 

İşte, Show TV yayın akışı 👇

Show TV Yayın Akışı

Show TV’nin resmi internet sitesinde yayınlanan 21 Nisan Cuma akşamı yayın akışında Kızılcık Şerbeti’nin yeni bölümü yer almıyor. Yayın akışında saat 20.00’da Güldür Güldür Show’un tekrar bölümü yer alıyor. 

Güldür Güldür Show’un ardından saat 20.47’de RTÜK Belgeseli yer alıyor.

Kızılcık Şerbeti Yeni Bölümü Neden Yayınlanmıyor?

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından 5 hafta durdurulma kararı verilen dizinin 23. bölümü bu akşam seyirci karşısına çıkmayacak. Geçtiğimiz hafta da yayınlanmayan Kızılcık Şerbeti’nin önümüzdeki haftalarda yeniden seyirci karşısına çıkması bekleniyor.

Kızılcık Şerbeti Yeni Bölümü Ne Zaman Yayınlanacak?

RTÜK tarafından 5 bölüm durdurma kararı alınan Kızılcık Şerbeti dizisinin 19 Mayıs Cuma akşamı yeni bölümüyle seyirci karşısına çıkması bekleniyor.

Kızılcık Şerbeti’nin 23. bölümünün ne zaman yayınlanacağı hakkında henüz yayıncı kuruluştan veya dizi ekibinden resmi bir açıklama gelmedi.

İşte, Kızılcık Şerbeti 23. Bölüm Fragmanı 👇

Kızılcık Şerbeti dizisinin merakla beklenen yeni bölümünün fragmanı dikkatleri üzerine çekti!

Çok Fazla Su İçmenin Tehlikeleri: Su Zehirlenmesi Nedir? #Ultrabet

Kazara çok fazla su içmek zordur, ancak genellikle spor etkinlikleri veya yoğun antrenman sırasında aşırı susuzluğun bir sonucu olarak ortaya çıkabilir. Su zehirlenmesinin belirtileri genelde kafa karışıklığı, denge bozukluğu, mide bulantısı ve …

Kazara çok fazla su içmek zordur, ancak genellikle spor etkinlikleri veya yoğun antrenman sırasında aşırı susuzluğun bir sonucu olarak ortaya çıkabilir. Su zehirlenmesinin belirtileri genelde kafa karışıklığı, denge bozukluğu, mide bulantısı ve kusmayı içerebilir. Nadir durumlarda, su zehirlenmesi beyinde şişmeye neden olabilir ve ölümcül olabilir.

Kaynak: https://timesofindia.indiatimes.com/l…

Normal bir insan ne kadar su içer?

Vücudun düzgün çalışması için suya ihtiyacı vardır, ancak çok hızlı su içmenin ciddi sağlık sonuçları olabilir. Böbrekler saatte sadece 0,8 ila 1,0 litre suyu atabilir ve aniden çok yüksek bir su alımı vücudun elektrolit dengesini bozabilir.

Çok fazla su içmenin tehlikeleri nedir?

Bir kişi aşırı miktarda su tükettiğinde beynindeki hücreler şişmeye başlar ve kafatasının içindeki basınç artar. Bu, aşağıdakileri içeren ilk su zehirlenmesi semptomlarına neden olur:

  • Ağrılar

  • Bulantı

  • Kusma

Şiddetli su zehirlenmesi vakaları daha ciddi semptomlara neden olabilir.

Vücudunuzdaki minerallerin konsantrasyonu, hücrelerin içindekinden daha az olur ve bu nedenle su, yoğunluğu dengelemek için ozmoz yoluyla hücrelerin içine hareket eder ve böylece hücreler şişer. Bu şişlik özellikle beyinde olduğunda tehlikelidir çünkü beyin kafatasının içinde bulunur. Artan basınç beyin hasarına ve hatta ölüme neden olabilir.

Sonuç olarak yaşam tarzınıza göre su içmeniz en iyisi.

Beslenme uzmanı Nupur Krishnan’a göre kişinin tüketmesi gereken su miktarına karar verirken yaşam tarzı önemli bir rol oynuyor. ‘Hareketsiz bir yaşam tarzınız varsa ve ter yoluyla su kaybı çok yaşamıyorsanız, 2 ila 2,5 litreden fazla su içmeniz önerilmez. Yoksa içtiğiniz su böbreğinizde birikerek şişmeye neden olur ” diyor. 

Fiziksel aktivite yapması gereken kişiler için ise yaklaşık üç litre su içmek önemlidir.

Gelsin Hayat Bildiği Gibi #Ultrabet 36. Bölüm İzle: Gelsin Hayat Bildiği Gibi Son Bölüm İzleme Ekranı

Show TV’nin sevilen yapımları arasında yer alan Gelsin Hayat Bildiği Gibi, dün akşam yeni bölümüyle izleyicisinin karşısına çıktı. Her hafta heyecan dolu sahneleriyle gündemde yer alan dizi, 36. bölümüyle sevenlerini ekran başına kilitledi …

Show TV’nin sevilen yapımları arasında yer alan Gelsin Hayat Bildiği Gibi, dün akşam yeni bölümüyle izleyicisinin karşısına çıktı. Her hafta heyecan dolu sahneleriyle gündemde yer alan dizi, 36. bölümüyle sevenlerini ekran başına kilitledi. Başrollerinde Ertan Saban ve Devrim Özkan’ın yer aldığı Gelsin Hayat Bildiği Gibi’nin son bölümünü kaçıranlar veya yeniden izlemek isteyenler için; Gelsin Hayat Bildiği Gibi 36. bölüm izleme ekranı.

Perşembe akşamları Show Tv’de izleyicisiyle buluşan Gelsin Hayat Bildiği Gibi’nin son bölümü, dün akşam büyük ilgiyle takip edildi.

Servet’in yakalanmasıyla tüm gerçekler de ortaya çıkar. Songül, Yörük’ün kim olduğunu öğrenir.

Çok kırılan ve üzülen Songül’e kendini affettirmeye çalışan Sadi’ye gelen yardım eli Sadi’yi oldukça şaşırtır.

Derya, Mert’in test sonucu sonrasında büyük şok geçirir. Mert ise babasının kim olduğunu öğrenene kadar Derya ile konuşmama kararı alır.

Mert ve Derya arasında kalan Gizem, ikilinin arasını düzeltmek için adım atsa da Asuman her fırsatta buna engel olur.

Aylin, anneannesinden öğrendiği gerçeklerin ardından büyük üzüntü yaşar. Araz, Aylin’in babasını bulmaya kararlıdır.

Derya, Mert’in rahatsızlığı ile ilgili büyük çaba harcar fakat tüm uğraşı boşa çıkar. Bu durum Derya’yı bir karar almaya mecbur bırakır.

Servet’in mahkemeye çıkacak olması Songül’ü rahatlatırken artık geçmiş defterler Sadi için açılacaktır.

Gelsin Hayat Bildiği Gibi 36. bölüm izle

GELSİN HAYAT BİLDİĞİ GİBİ SON BÖLÜM İZLE

Camdaki Kız Son Bölüm Fragmanı Yayınlandı! #Ultrabet Camdaki Kız 76. Bölüm Fragmanı ve Son Bölüm Özeti

Burcu Biricik, Feyyaz Şerifoğlu ve Cihangir Ceyhan’ın başrollerinde olduğu Camdaki Kız, Kanal D ekranlarının sevilen dizileri arasında yer alıyor. Camdaki Kız, 20 Nisan Perşembe akşamı 75. bölümüyle erkanlara geldi. Perşembe akşamlarının sevilen …

Burcu Biricik, Feyyaz Şerifoğlu ve Cihangir Ceyhan’ın başrollerinde olduğu Camdaki Kız, Kanal D ekranlarının sevilen dizileri arasında yer alıyor. Camdaki Kız, 20 Nisan Perşembe akşamı 75. bölümüyle erkanlara geldi. Perşembe akşamlarının sevilen dizisi Camdaki Kız, son bölümüyle de herkesin ilgisini çekti. Camdaki Kız 76. bölüm fragmanı da seyirciyle buluştu.

İşte Camdaki Kız 76. bölüm fragmanı ve son bölüm özeti.

Kanal D’nin sevilen dizisi Camdaki Kız, her hafta Perşembe akşamları seyirci karşısına çıkmaya devam ediyor. İlgiyle takip edilen dizi 20 Nisan Perşembe günü de 75. bölümüyle seyirciyle buluştu.

Heyecanın dorukta olduğu Camdaki Kız’da Nalan ve Hayri ilişkisinde bir dönüm noktasına gelindi. Bakalım 75. bölümde neler oldu?

Nalan’ın Hayri’nin evinden çıkması hem Muzo’yu hem de Billur’u hayal kırıklığına uğratır. Hayri ve Türkan ise boşanma eşiğine gelir.

Gülcihan’ın hastanede olduğunu öğrenen Nalan, hastaneye koşar. Hayri ise Nalan’ı yalnız bırakmak istemez.

Sedat ise Nalan’ın peşinde olan birisinden şüphelenir. Rafet ise Gülcihan’ın sağlık durumundan oldukça endişelidir.

Nalan ise Hayri’nin boşanma haberini alır. Ancak Nalan’dan bir umut bekleyen kişi sadece Hayri değildir.

Bakalım Camdaki Kız 76. bölümünde neler yaşanacak? Nalan, tüm baskılara rağmen Hayri ile olacak mı?

Camdaki Kız 76. Bölüm Fragmanı