“Magazin” kategorisi, ünlüler dünyasıyla ilgili haberleri, ünlü yaşamlarını, moda, güzellik, popüler kültür, eğlence ve diğer magazin içeriklerini içerebilir. “Magazin” kategorisine dair örnek alt kategoriler aşağıdaki gibi olabilir:
Ünlü Haberleri: Ünlülerin güncel haberleri, magazin dünyasındaki gelişmeler, ünlü çiftler, ünlülerin projeleri ve diğer ünlü yaşamlarına dair içerikler sunulabilir.
Moda ve Güzellik: Moda trendleri, ünlülerin giyim tarzları, kırmızı halı etkinliklerindeki kıyafetler, güzellik ürünleri, makyaj trendleri, ünlülerin güzellik rutinleri ve diğer moda ve güzellik içerikleri sunulabilir.
Ünlü Röportajları: Ünlü röportajları, ünlülerin hayatlarına, kariyerlerine, projelerine, düşüncelerine dair söyleşiler ve röportajlar içeren içerikler sunulabilir.
Popüler Kültür: Popüler kültürdeki trendler, fenomenler, popüler diziler, filmler, müzik ve diğer pop kültür içeriklerine dair haberler, incelemeler, eleştiriler ve yorumlar sunulabilir.
Eğlence ve Etkinlikler: Magazin dünyasındaki etkinlikler, partiler, ödül törenleri, konserler, festivaller ve diğer eğlence haberleri ve etkinlik duyuruları içeren içerikler sunulabilir.
Ünlü Yaşamları: Ünlülerin hayatlarına dair gerçek hayat hikayeleri, biyografileri, çocukları, aileleri, evleri ve diğer kişisel detaylar hakkında içerikler sunulabilir.
Magazin Eleştirileri: Dizi, film, müzik ve diğer magazin içeriklerine dair eleştiriler, incelemeler, yorumlar ve değerlendirmeler sunulabilir.
“Magazin” kategorisi, ünlüler dünyasına ilgi duyan okuyuculara, güncel haberleri takip etme, ünlülerin yaşamlarını ve projelerini yakından takip etme, moda ve güzellik trendlerini öğrenme, popüler kültürdeki gelişmeleri takip etme ve eğlence dünyasına dair keyifli içeriklerle zaman geçirme imkanı sunabilir.
Antep’in en gözde lezzetlerinden biri olan katmer tarifini sunuyoruz. Bu eşsiz tat, kahvaltıdan akşam yemeğine kadar her öğünde keyifle tüketilebilir ve evinizde kolayca hazırlanabilir.
Gaziantep, köklü mutfak kültürüyle öne çıkan bir şehir; ‘Dünya bir ev olsaydı, mutfağı Antep olurdu’ sözü de bunu pekiştiriyor. Gaziantep’in zengin mutfağını kendi masanıza taşımak için hazırlanın!
Malzemeler
1 kase sert buğday unu
2-3 çimdik kaya tuzu
1 su bardağı Antep fıstığı
10 yemek kaşığı kaymak
İsteğe bağlı olarak toz şeker
Yapılışı
Unu, tuzu ve biraz ılık suyu karıştırarak yumuşak bir hamur elde edin.
Hamurun üzerini kapatıp dinlenmeye bırakın.
Dinlendikten sonra hamuru porsiyonlara ayırın.
160-180 gramlık parçalar oluşturup, tezgah üzerinde düzleştirin.
Bezelere sade yağ sürüp, tepsiye dizin.
10 saat bekleyen hamuru açmak için zemini yağlayın.
Elinizle hamuru düzleştirip, merdane yardımıyla 25-30 cm boyutuna getirin.
Hamuru ince bir katman elde edene kadar açmaya devam edin.
Üzerine sahan kaymağı ve şeker serpin.
Antep fıstığını ekledikten sonra hamuru zarf gibi katlayın.
Pişirme derdi olmadan, sadece birkaç adımda hazırlayabileceğiniz muhteşem bir tatlı ile karşınızdayız!
Ana malzemesi yulaf olan bu tatlı, kat kat lezzetiyle hem atıştırmalık hem de tatlı krizlerinde kurtarıcınız olacak. İçindeki yoğun bitter çikolata ganajı ile damakları şenlendirecek!
3 su bardağı yulafı mutfak robotunda un kıvamına gelene dek çekin ve geniş bir kaseye aktarın.
Üzerine yulaf ezmesi, tuz, pekmez, vanilya, ceviz ve hindistan cevizi yağını ekleyin. Tüm malzemeleri spatula ile güzelce karıştırın.
Bitter çikolatayı benmari usulü eritip, oda sıcaklığında biraz dinlendirin. Ardından kremayı ekleyin ve iyice karıştırın.
Yağlı kağıtla kaplı 20×20 cm’lik bir kalıbın tabanına yulaflı karışımın yarısını döküp düzleştirin. Spatula ile bastırarak iyice yayılmasını sağlayın.
Hazırladığınız çikolatalı ganajı yulaf katmanının üzerine dökün. Kalan yulaf karışımını da üstüne ekleyip, spatula ile düzleştirerek iyice yerleştirin.
Kalıbı buzdolabına yerleştirip, en az 2 saat dinlendirin. Sonrasında dilimleyerek servis edin.
Hayatınızda hiç 72 saat boyunca sadece su içerek aç kalmayı düşündünüz mü? Kulağa çılgınca gelebilir, ama bu yöntemin inanılmaz faydaları var. Gelin beraber 72 saatlik açlığın vücudunuzda yarattığı mucizevi değişimlere göz atalım.
Hayatınızda hiç 72 saat boyunca sadece su içerek aç kalmayı düşündünüz mü? Kulağa çılgınca gelebilir, ama bu yöntemin inanılmaz faydaları var. Gelin beraber 72 saatlik açlığın vücudunuzda yarattığı mucizevi değişimlere göz atalım.
Glikojen depoları boşalıyor
İlk kritik saat dilimlerinde vücudunuzdaki glikojen depoları boşalmaya başlar. Bu, metabolizmanızın yağ yakımına geçiş yapmasının ilk adımıdır.
Yağ yakımı hızlanıyor
Glikojen tükenince, vücudunuz enerji için yağları yakmaya başlar. Bu süreçte sadece kilo vermekle kalmaz, aynı zamanda yağ dokularında birikmiş toksinlerden de arınırsınız.
Büyüme hormonu artıyor
Açlık süresince vücudunuzda büyüme hormonu salgılanması artar. Bu hormon hücre yenilenmesini hızlandırır ve yaşlanma belirtilerini azaltır.
Kök hücreler yenileniyor
İnanması güç gelebilir ama 72 saatlik açlık, kök hücrelerinizin yenilenmesini tetikler. Bu, vücudunuzun kendini onarma ve yenileme kapasitesini artırır.
Yaşlı ve kanserli hücreler yok oluyor
Açlık süreci, vücudunuzdaki işe yaramaz hücrelerin, enerji tüketen yaşlı hücrelerin ve hatta kanserli hücrelerin yok edilmesine yardımcı olur. Bu, vücudunuzun adeta bir detoks yapmasını sağlar.
Zorlu ama değerli bir süreç
Elbette 3 gün boyunca sadece su içmek kolay değil. Ama faydalarını düşününce, denemeye değer bir yöntem. Üstelik su olduğu sürece dayanılabilir bir süreç.
Eğer siz de bu yöntemi denemek isterseniz, mutlaka bir sağlık uzmanına danışın. Ve unutmayın, zorlu gibi görünse de, vücudunuza vereceğiniz bu mola, size inanılmaz faydalar sağlayabilir.
Siz de 72 saatlik açlığı denemeyi düşünür müydünüz? Yorumlarınızı bekliyorum!
Her an ağlama isteğiyle boğuşuyorsanız, bu duygularınızın ardında neyin yattığını keşfetme zamanı! Duygusal dalgalanmalar yaşamın bir parçasıdır, ancak kontrol edilemez hale geldiğinde mutlaka profesyonel destek aranmalıdır.
Sürekli ağlama isteği, duygusal ve psikolojik durumların bir yansıması olarak karşımıza çıkan yaygın bir tepkidir. İnsanlar zorlayıcı yaşam olaylarına, stresli durumlara veya depresyon gibi ruhsal sorunlara tepki olarak kendilerini ağlarken bulabilirler.
Ağlama, genellikle duygusal boşalmanın bir yolu olarak görülür; ancak bu durum sürekli hale geldiğinde altta yatan ciddi sebeplerin olabileceği düşünülmelidir. Hem fiziksel hem de ruhsal sağlığı etkileyen bu durum, doğru müdahalelerle hafifletilebilir.
Sürekli Ağlama İsteğinin Nedenleri
Depresyon ve Anksiyete Bozukluğu:
Depresyon, sürekli ağlama isteğinin en yaygın sebeplerindendir. Duygusal çöküntü, umutsuzluk ve çaresizlik hissi, kişiyi derinden etkileyerek ağlamaya yönlendirebilir.
Anksiyete bozukluğu da bu duruma sebep olabilir. Kişi, sürekli bir endişe ve kaygı hali içinde olduğunda duygusal patlamalar yaşama eğilimindedir.
Stres ve Yorgunluk:
Günlük yaşamın getirdiği stres, yoğun çalışma temposu veya kişisel ilişkilerde yaşanan zorluklar, sürekli ağlama isteği yaratabilir. Uzun süreli yorgunluk ve dinlenememe durumu, kişinin duygusal olarak daha savunmasız hale gelmesine sebep olur.
Hormonel Dengesizlikler:
Kadınlarda regl dönemi, hamilelik veya menopoz gibi hormonal değişiklikler sırasında duygusal dalgalanmalar yaşanabilir. Bu durum, sürekli ağlama isteğine yol açabilir. Tiroid hormonları veya kortizol gibi stres hormonlarındaki dengesizlikler de ruh halini doğrudan etkileyebilir.
Travmatik Olaylar ve Geçmiş Yaşantılar:
Geçmişte yaşanan travmatik olaylar, bastırılmış duyguların gün yüzüne çıkmasına neden olabilir. Bu durum, kişi farkında olmasa bile sürekli ağlama isteğine yol açabilir.
Özellikle çocukluk döneminde yaşanan travmalar, ileriki yaşamda ağlama nöbetleri şeklinde ortaya çıkabilir.
Fiziksel Rahatsızlıklar:
Kronik ağrı, uyku bozuklukları veya başka fiziksel rahatsızlıklar, kişinin zihinsel dayanıklılığını azaltarak sürekli bir ağlama ihtiyacına sebep olabilir.
Beyin kimyasını etkileyen bazı nörolojik hastalıklar da bu duruma katkıda bulunabilir.
Sürekli Ağlama İsteği Nasıl Geçer?
Profesyonel Destek Alın:
Eğer sürekli ağlama isteğiniz birkaç haftadan uzun sürüyorsa, bir psikolog veya psikiyatristten yardım almanız önemli. Uzman desteği, bu durumun kaynağını bulmanıza ve gerekli tedavi sürecine başlamanıza yardımcı olabilir.
Kendinize İyi Bakın:
Fiziksel sağlığınıza özen göstermek, ruhsal sağlığınız üzerinde de olumlu etki yaratır. Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve yeterli uyku, duygusal dengeyi sağlamada kritik rol oynar.
Duygusal Boşalmanıza İzin Verin:
Ağlamanın doğal bir duygusal boşalma yöntemi olduğunu unutmayın. Zihninizde biriken duygulara izin vermek, kendinizi daha hafif hissetmenize yardımcı olabilir.
Ancak, bu duygusal patlamalar sık ve aşırı hale geliyorsa, derinlemesine düşünmek ve profesyonel destek almak gerekebilir.
Stres Yönetimi Yöntemleri Kullanın:
Yoga, meditasyon ve nefes egzersizleri gibi rahatlama teknikleri, stresle başa çıkmanızı kolaylaştırabilir. Bu yöntemler, zihinsel sakinliği artırarak ağlama krizlerini hafifletebilir.
Kendinize zaman ayırarak hobilerinize ve ilgi alanlarınıza yönelmek de stres seviyenizi düşürebilir.
İletişime Açık Olun:
Duygularınızı yakınlarınıza açmak, hislerinizi paylaşarak yükünüzü hafifletmenize yardımcı olabilir. Duygularınızı bastırmak yerine, güvenilir bir arkadaşla veya terapistle konuşmak rahatlama sağlayabilir.
Günlük Tutma Alışkanlığı:
Duygularınızı yazıya dökmek, hislerinizi anlamanızı kolaylaştırabilir. Günlük tutmak, zihinsel bir boşalma yöntemi olarak da kullanılabilir.
Duruş bozukluğunun erken fark edilmesi ve düzeltilmesi, hem estetik açıdan hem de sağlık açısından büyük önem taşır. Yazdığımız adımları takip ederek, vücudunuzun doğal dengesini koruyabilir ve uzun vadede birçok sağlık sorununu önleyebilirsiniz.
Duruş bozukluğu, vücudun doğal duruş pozisyonundan sapması ve kas-iskelet sisteminin dengesiz bir şekilde çalışmasıdır. Doğru duruş, omurganın doğal eğrilerini koruyarak vücudun ağırlığını dengeli bir şekilde taşımak anlamına gelir.
Ancak günümüzün hareketsiz yaşam tarzı, uzun süreli masa başı çalışmaları, yanlış oturma veya yürüme şekilleri duruş bozukluklarına neden olabilir. Bu durum, sadece estetik bir sorun olmakla kalmaz, aynı zamanda kas ağrıları, eklem rahatsızlıkları ve uzun vadede ciddi sağlık problemlerine yol açabilir.
Duruş Bozukluğu Nedir?
Duruş bozukluğu, vücudun farklı bölümlerinin olması gereken pozisyonlardan kayması sonucu ortaya çıkar. Düzgün bir duruş, kasların, kemiklerin ve eklemlerin dengeli bir şekilde çalışmasını sağlar. Bu denge bozulduğunda, vücut üzerinde gereksiz baskı oluşur ve zamanla omurga yapısında, kaslarda ve eklemlerde sorunlar gelişir.
Yaygın Duruş Bozuklukları:
Kifoz (Kamburluk): Omurganın üst kısmının aşırı derecede öne doğru eğilmesiyle oluşur. Bu, genellikle uzun süre masa başında çalışan kişilerde görülür.
Lordoz (Aşırı Bel Çukuru): Belin alt kısmında aşırı bir içe doğru kıvrılma durumu. Hamile kadınlar ya da fazla kilolu kişilerde daha yaygındır.
Skolyoz: Omurganın yana doğru eğilmesidir. Bu bozukluk, genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkar ve tıbbi müdahale gerektirebilir.
Düz Sırt: Omurganın doğal eğrilerinin kaybolduğu, sırtın dümdüz göründüğü bir durumdur. Bu, sırt kaslarının zayıf olmasından kaynaklanır.
Duruş Bozukluğu Nasıl Düzeltilir?
Duruş bozukluğunu düzeltmek için disiplinli ve düzenli bir şekilde uygulanan bir dizi adım gereklidir. Bu adımlar, doğru kasları güçlendirmek ve vücudu dengelemek üzerine kuruludur. İşte duruş bozukluğunu düzeltmenin yolları:
1. Duruşunuzu Farkında Olun
Gün boyunca duruşunuza dikkat edin. Otururken, ayakta dururken ya da yürürken omuzlarınızı geri çekin, başınızı dik tutun ve belinizi düz tutmaya çalışın. Kendinizi sürekli olarak kontrol ederek yanlış alışkanlıkları düzeltin.
2. Düzenli Egzersiz Yapın
Sırt ve Omurga Egzersizleri: Kifoz gibi duruş bozukluklarını düzeltmek için sırt kaslarını güçlendiren egzersizler yapabilirsiniz. Özellikle plank, kobra pozisyonu ve köprü egzersizleri sırt kaslarını hedefler.
Esneme Hareketleri: Vücudunuzun daha esnek olması için düzenli olarak esneme hareketleri yapın. Bu, omurganın doğal hareket yeteneğini geri kazandırır.
Yüzme: Yüzme, tüm vücut kaslarını dengeli bir şekilde çalıştırdığı için duruş bozukluğuna karşı harika bir spordur. Özellikle sırtüstü yüzme, omurga hizasını korumaya yardımcı olur.
3. Doğru Oturma Pozisyonu
Bilgisayar başında veya masa başında otururken sırtınızı destekleyen bir sandalye kullanın. Ayaklarınızı yere tam basarak, omuzlarınızı geride tutarak ve başınızı dik tutarak oturmak duruşunuzu iyileştirir.
Bilgisayar ekranınız göz hizasında olmalı, böylece başınızı eğmek zorunda kalmazsınız. Ayrıca, her saat başı birkaç dakikalık kısa molalar vererek ayağa kalkın ve esneme hareketleri yapın.
4. Doğru Yatma Pozisyonu
Uyurken duruşunuzu korumak, özellikle sırt ve bel ağrısı çekiyorsanız önemlidir. Sert yataklar tercih edin ve yastığınızı boyun desteği sağlayacak şekilde ayarlayın. Yan yatıyorsanız, bacaklarınızın arasına bir yastık yerleştirin. Sırtüstü yatmayı tercih ederseniz, belinizin altına bir yastık koyarak destek sağlayın.
5. Kas Dengesizliklerini Giderin
Bazı kaslar zayıf, bazıları ise fazla çalışıyorsa duruş bozukluğu gelişebilir. Fizyoterapistler ve kişisel antrenörler, duruşunuzu analiz ederek hangi kasların güçlendirilmesi ve hangilerinin esnetilmesi gerektiğini belirleyebilirler.
6. Duruş Korse ve Destekleri
Duruş korseleri, omuzlarınızı ve sırtınızı düz tutmanıza yardımcı olabilir. Ancak bu tür destekler, kaslarınızı zayıflatabileceği için uzun süreli kullanım önerilmez. Korse kullanımı esnasında aktif olarak egzersiz yapmanız da önemlidir.
7. Doğru Ayakkabı Seçimi
Düzgün ayakkabılar, vücut ağırlığınızı dengeli bir şekilde taşımaya yardımcı olur. Topuklu ayakkabılar ya da düz taban ayakkabılar duruşu olumsuz etkileyebilir. Ortopedik ayakkabılar veya tabanlıklar kullanmak bu konuda destekleyici olabilir.
Duruş Bozukluğunun Nedenleri
Hareketsiz Yaşam Tarzı: Uzun süre hareketsiz kalmak, kas zayıflığına ve duruş bozukluğuna yol açar. Masa başı işlerde çalışanlar, bu riski en çok taşıyan grup içerisindedir.
Yanlış Yatma ve Oturma Pozisyonları: Yanlış pozisyonda uyumak ya da oturmak zamanla duruş bozukluğuna neden olur.
Fiziksel Travmalar: Kazalar veya yaralanmalar sonrasında omurga ve kas yapısında bozukluklar gelişebilir.
Aşırı Kilo: Aşırı kilolu kişilerde, vücut ağırlığının yanlış bir şekilde dağılımı duruş bozukluğuna yol açabilir.
BtcTurk Vadi Açıkhava’da gerçekleşen Oscar’lık Sahneler projesi için yıldızlar sahne aldı.
21 Eylül akşamı tek gala olarak seyircisiyle buluşan sanatçılar dansları, şarkıları ve monologlarlıyla dikkat çekti.
İpek Açar da Audrey Hepburn’un ikonik filmi Tiffany’de Kahvaltı sahnesiyle bir tanıtım filmi çekmişti. Açar, sahnede Hepburn’u canlandırdı.
O anları sosyal medya hesabından paylaşan Açar, “Harika bir ekiple çok güzel bir gece oldu. Bizimle olan seyircimize ve emek veren herkese çok teşekkürler” notunu düştü.
Vintage esintili 75.yıl kampanyasına Matt Dillon, Throwing Fits,Tony Özkan ve Eleonore Jeanne eşlik ediyor.
Amerikan spor giyim markası Gant, 75. yıl dönümü kampanyasını ve 12 Eylül’de sınırlı sayıda piyasaya sürülen 75. Yıl Özel Koleksiyonu’nu tanıttı. Ünlü yönetmen Matthew Frost’un yönettiği ve Tom Schirmacher’ın çektiği kampanyada; Amerikalı ünlü aktör Matt Dillon, ünlü müzik grubu Infinity Song, moda dünyasının otoriteleri arasında yer alan Throwing Fits, ünlü moda influencer’ı ve model Tony Özkan, model Eleonore Jeanne’dan oluşan etkileyici bir kadro yer alıyor.
Gant’in 75 yıllık arşiv replikalarından sınırlı sayıda üretilen 75. Yıl Özel Koleksiyonu’nda; 1950’lerden ilham alan ağır rugger’lar, çizgili poplin ve Oxford gömlekleri, twill ve flanel parçalar yer alıyor. Koleksiyonda ı Gant arşivinin favorilerinden olan 1980’lerden deri ceket, bitkisel tabaklanmış deri ile yeniden tasarlanırken, 1997 yılına ait klasik Ivy Harrington ceketinin orijinal sarı rengi, haki tonları ile güncelleniyor.
Gant 75. Yıl Özel Koleksiyonu için son 70 yıldaki en sevdikleri parçaları yeniden yorumladıklarını söyleyen Christopher Bastin, “Koleksiyonu hazırlarken kalbimizi ortaya koyduk, Amerikan spor giyimindeki mirasımızın titizlikle seçilmiş bir kesitini oluşturduk. Bu hem çok nostaljiye kaçmadan markayı anmamıza vesile oluyor, hem de çağdaş ve güncel hissettiriyor. Bence bu, ikonik giyimin zaman ve trendlere nasıl direnç gösterdiğinin gerçek bir kanıtı” dedi.
Gant 75. Yıl Özel Koleksiyonu, 12 Eylül’den itibaren GANT mağazalarında ve web sitesinde satışa sunulacak.
Calvin Klein, Kendall Jenner’ın yıldızı olduğu yeni kadın giyim kampanyasını tanıttı.
Calvin Klein, süper model Kendall Jenner’ın yeni kadın giyim koleksiyonunu tanıttığı Sonbahar 2024 kampanyasının yeni kısmını yayınladı. Yönetmenliğini ve fotoğraf sanatçılığını Mert Alaş’ın üstlendiği kampanya, Calvin Klein kıyafetlerin Kendall’ın kendine ayırdığı zamanlarda ona verdiği enerjiyi vurguluyor. Bu kombinler arasında markanın yenilenen temel parçalarından oluşan Calvin Klein Studio da bulunuyor. Kendall, şehirden ilham alan kıyafetlerle plajda yürürken; dantel detaylı deri dış giyim parçalarıyla görünümünü tamamlıyor ve iç giyimi şık kesimlerle kombinliyor.
Kendall, “Neredeyse on yıldır Calvin Klein ailesinin bir parçasıyım, her yeni kampanyada ekiple birlikte çalışmak hâlâ beni çok heyecanlandırıyor.” dedi ve “Bu kez Calvin’in slip elbise ve uzun kaban gibi en ikonik parçalarından bazılarını giydim böylece bu parçaların öne çıkan cazibesini ortaya koyabildim.” diye ekledi.
Calvin Klein’ın 2024 Sonbahar kadın giyim koleksiyonu, şafaktan gün batımına kadar şıklığı temsil eden; mevsime uygun renk seçenekleri, sezon geçişine uygun parçalar ve minimalizmin yeni keşifleriyle tasarlandı. Yeni yumuşak hatlara sahip takımların cesur tavrı ve markanın sembolik slip elbiseleriyle 90’lar stili bu sezonda hayat buluyor. Sonbahar 2024 koleksiyonu, aynı zamanda markanın klasikleşen parçalarının, birinci sınıf malzemeler, güçlü dikişler ve modaya uygun silüetlerle yükseltilmiş yeni bir ifadesi olan Calvin Klein Studio’yu da tanıtıyor. Çeşitli stillerde, lüks malzemeler ve keskin tasarım detayları bu minimalist temel parçalara yeni bir soluk getiriyor.
Calvin Klein’ın Sonbahar 2024 kampanyası sezon boyunca devam ederek, zamansız gardıropların vazgeçilmez parçalarına yeni bir ışık tutacak ve marka yüzlerini sabahın ilk ışıklarından gün batımına kadar takip etmeyi sürdürecek.
ELLE Türkiye Moda Direktörü Aslı Asil, Estee Lauder Bed Time Talks’un ilk bölümünde Meriç Aral’ı ağırlıyor.
Yeni Bir Dönem Başlıyor: BED TIME TALKS!
ELLE Türkiye ile Estee Lauder Bed Time Talks zamanı! Moda Direktörümüz Aslı Asil, ünlü isimlerin gece rutinlerini, bu süreçteki bakım sırlarını ve en bilinmeyen yanlarıyla dolu bir sohbet ile konuklarını ağırlıyor.
İlk bölümde ekranların parlayan yıldızı Meriç Aral ile eğlenceli bir sohbet ELLE Türkiye YouTube kanalında sizi bekliyor! Yatak odasında, pijamaların içinde Meriç’in gece rutinlerini ve bakım sırlarını öğrenmeye hazır olun!