Mars’ta Zebra Gibi Desenlere Sahip Gizemli Bir Kaya Keşfedildi

NASA’nın Mars gezgini Perseverance, gezegende çok ilginç bir kayaya rastladı. Fotoğrafı da çekilen bu kaya, zebra benzeri desenlere sahip.

Bilim insanları, Mars’a gönderilen araçlarla birlikte Kızıl Gezegen ile ilgili sürekli yeni şeyler keşfediyordu. Şimdi de bunlara bir yenisi daha eklendi. NASA’nın Perseverance Gezgini, gezegende çok ilginç bir kaya buldu.

Bu kayayı ilginç kılan şey, zebralara benzeyen daha önce hiç karşılaşmadığımız bir görüntüye sahip olması. Araç, kayayı Jezero Krateri’nde keşfedildi.

Zebra desenli kaya böyle gözüküyor:

Mars’ı araştırsak da hâlâ hakkında bilmediğimiz birçok şey var. İlk kez karşılaşılan ve göz kamaştırıcı bir görüntüye sahip olan bu kaya da bunun en yeni örneği. Yukarıdan görebileceğiniz kayanın görüntüsü, Perseverance tarafından 13 Eylül günü kraterin kenarında yer alan bir yamacı tırmanırken çekildi.

Gezegendeki diğer ilginç oluşumlar gibi bu kayaya da bir isim verildi. Bilim insanları, bu oluşumu Freya Kalesi olarak adlandırdı. Gelen bilgilere göre kayanın boyutu oldukça küçük. Öyle ki 20 santimetre civarında olduğu düşünülüyor. Zebra benzeri koyu ve açık çizgilerden oluşan desenleri ise bir gizem. Gezegen bilimi alanında çalışan Athanasios Klidaras, yaptığı açıklamada kayaya ilişkin tahminlerini şöyle paylaştı:

“Kimyasal bileşimi hakkında bilgilerimiz sınırlı ancak ilk tahminler, magmatik ve/veya metamorfik süreçlerin çizgileri oluşturmuş olabileceği yönünde. Freya Kalesi, diğer kayadan açıkla farklı olan gevşek bir kaya olduğundan muhtemelen başka bir yerden buraya gelmiş. Belki de aşağı yuvarlanmıştır. Bu olasılık bizi heyecanlandırıyor. Çünkü Perseverance, yokuşu çıkmaya devam ettikçe bu yeni kaya türünün başka örnekleriyle karşılaşıp daha ayrıntılı ölçümler yapmamızı sağlayabilir.”

Şimdilik kaya hakkında bildiklerimiz bu kadar. NASA, Perseverance’ı da kullanarak daha fazla araştırma yapacak ve gizemini çözmeye çalışacak.

LG, Akıllı Televizyonlarında “Ekran Koruyucu” Olarak Reklam Göstermeye Başladı

LG, yeni nesil akıllı televizyon modellerinde yeni bir reklam görüntüleme sistemi oluşturdu. Kullanıcılar, televizyonları ekran koruyucu moduna geçerken reklam görmeye başlayacaklar.

Güney Koreli teknoloji devi LG’nin akıllı televizyonlarıyla ilgili dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Şirket, bazı yeni akıllı televizyon modellerinin ekran koruyucuları devreye girerken reklam göstermeye başladı. Bu hamle, dijital reklamcılığın yepyeni bir yolu olmaya başlayacak gibi görünüyor.

LG’nin piyasaya sürdüğü akıllı televizyonlarda ekran koruyucu özelliği bulunuyor. Bu özellik tıpkı bilgisayarlardaki gibi çalışıyor. Bir süre boyunca boş kalan televizyon, ekran koruyucu özelliğini devreye alıyor. İşte LG, tam olarak bu alanda reklam göstermeye başlamış durumda. Kullanıcılar önce reklamı, ardından da ekran koruyucunun devreye girdiğini görecekler.

LG’nin reklam reklamları böyle görünecek

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan isim, LG’nin üst düzey yöneticilerinden Dave Rudnick oldu. Rudnick, bu yöntemle hem kendilerine ait hem de üçüncü taraflara ait reklamları, insanların yaşamlarının merkezine yerleştirmiş olduklarını söyledi. Dave Rudnick’in çok da haksız olduğunu söyleyemeyiz.

LG, neyse ki buna maruz kalmak istemeyen kullanıcıları da düşündü. Yani bir LG televizyonunuz varsa reklam görmeye başladıysanız bu özelliği kapatabileceksiniz. Bunun için yapmanız gereken şey ise oldukça basit. Telefonunuzun ayarlar bölümünden “Ek Ayarlar” seçeneğine girin ve “ekran koruyucu reklamları devre dışı bırak” seçeneğini aktif edin. Bu basit yöntem ile reklamları kapatabilirsiniz.

Bilime Göre Ergenlikte Dinlediğimiz Müzikler Kişiliğimiz Üzerinde Sandığımızdan Daha Etkili Olabilir (İyi de Nasıl?)

Müzik, yaşamlarımızın neredeyse her anına dokunan, duygularımızı şekillendiren ve hatıralarımızı canlandıran bir araç. Peki, hayatımızın belirli dönemlerinde dinlediğimiz müzikler bizler üzerinde derin etkiler bırakıyor olabilir mi? Bilimin bu soruya verdiği yanıtı gelin birlikte inceleyelim.

2020 yılında yayımlanan, “A Cross-Sectional Study of Reminiscence Bumps for Music-Related Memories in Adulthood” (Yetişkinlikte Müzikle İlgili Anılar İçin Hatıra Çarpıntılarının Kesitsel Bir Çalışması) isimli bir makale literatüre önemli katkılar sağladı.

Söz konusu araştırma, müzikle bağlantılı anıların hangi yaş dönemlerinde daha güçlü olduğunu ortaya çıkarmayı hedefliyor.

Sabırsızca bulgulara atlamadan önce metodolojiyi incelemekte fayda var.

Araştırma kapsamına dahil edilen yaşları 18 ile 82 yaş arasında değişen 470 katılımcının, 1950-2015 yılları arasında popüler olan 111 şarkıyla ilgili anılarını değerlendirmeleri isteniyor.

Bu doğrultuda, katılımcılara her bir şarkı için hatırladıkları kişisel anılar, şarkıyı ne kadar sevdikleri ve aşina olup olmadıkları soruluyor.

Ek olarak, katılımcıların %80’inin müziği günlük olarak dinlediği, %54’ününse müzikle aktif olarak ilgilendiği belirtiliyor.

Artık bulgulara geçebiliriz. Katılımcıların şarkılarla en güçlü anılarının ergenlik döneminde olduğu görülüyor.

14 yaş civarına denk gelen bu dönemin, kişisel kimliğin oluştuğu ve duygusal olarak önemli anıların en fazla biriktiği zaman dilimi olduğu söyleniyor.

Araştırmacılar bu bulguyu, ergenlik döneminde dinlenen müziklerin bireyin hayatında daha fazla anlam kazandığı şeklinde yorumluyor.

Yani, ergenliğin bireyin kimlik gelişiminin en yoğun yaşandığı dönem olması sebebiyle bu dönemde yaşanan deneyimlerin ve duyguların daha derin ve uzun süreli anılar oluşturduğu ifade ediliyor.

Müzik ise, bu dönemde duygusal anılarla kuvvetli bir şekilde bağ kurduğu için, dinlenen şarkıların gelecekte en çok hatırlanan ve duygusal etki bırakan öğelerden biri hâline geldiği belirtiliyor.

Katılımcıların, bu dönemde dinledikleri müzikleri o dönemde yaşadıkları, ilk aşk, mezuniyet ve arkadaşlıklar gibi önemli olaylarla ilişkilendirildiği yorumu yapılıyor.

Bulgular, katılımcıların bir şarkıya aşina olma dereceleriyle, o şarkıya dair kişisel anılar arasındagüçlü bir bağlantı olduğunu gösteriyor.

Yani, katılımcılar bir şarkıyı ne kadar iyi tanıyorsa, o şarkıyla ilişkili kişisel anıların da o kadar kuvvetli olduğu söyleniyor.

Şarkılara olan aşinalığın bireyin o şarkıyı ne kadar sık duyduğuna ve hayatının ne kadar merkezi bir noktasında o müziği dinlediğine işaret etmesi sebebiyle sık dinlenen şarkıların, özellikle duygusal veya sosyal olarak önemli anlarla ilişkilendirilebildiği yorumu yapılıyor.

Bu bulgular bizlere, müziğin sadece bir hatırlatma aracı olmadığını, aynı zamanda sosyal bağların ve kimlik oluşumunun da bir parçası olduğunu gösteriyor.

Tabii her bilimsel araştırmada olduğu gibi bu araştırmanın da bazı kısıtları olabileceğini ve kendi örneklemi kapsamında genelleştirmenin doğru olacağını hatırlatarak içeriğimizi noktalayalım.

Kaynak: Music & Science

Benzinli Otomobillerin Kabusu, Elektrikli Otomobillerin Rüyası: Dur-Kalk Trafik Nasıl Elektrikli Otomobillerin Şarj Olmasını Sağlıyor?

Elektrikli araçlar, hepimizin şikâyet ettiği dur-kalk trafikleri avantaja çevirebiliyor. Peki bu nasıl oluyor?

Dur-kalk trafik çoğu sürücü için bir işkencedir. Tek etkisi sıkıcı bir sürüş deneyimi değil tabii ki, yakıt tüketimini de bir o kadar olumsuz etkiliyor.

Ancak iş elektrikli arabalara gelince işler biraz değişiyor. Çünkü elektrikli arabalar bu durumu avantaja çeviren bir sisteme sahip.

Konuyu biraz daha açalım.

Anlatmaya çalıştığımız bu sistemin adı ‘Rejeneratif frenleme’. Rejeneratif frenleme, elektrikli ya da hibrit araçlarda kullanılan bir enerji geri kazanım sistemi.

Peki nasıl çalışıyor?

Bildiğiniz gibi geleneksel fren sistemlerinde, frenleme sırasında kinetik enerji ısıya dönüşüyor ve boşa gidiyor. Ancak elektrikli arabalardaki elektrik motorları, hem güç üretmek hem de frenleme işlevi görecek şekilde çalışıyor. Elektrik motoru bir nevi jeneratör gibi çalışarak mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürüyor ve bu enerjyii doğrudan aracın bataryasına gönderiyor.

Bu sistemin elektrikli arabalar için avantajı ne?

Elektrikli araba dediğimiz zaman akla gelen ilk sorun menzil oluyor. Rejeneratif frenleme de bu noktada devreye giriyor. Bu sistem sayesinde kazanılan enerji, bataryayı tekrar doldurduğu için menzilini artırıyor.

İçeriğimizi noktalamadan rejeneratif frenlemenin sadece elektrikli arabalarda değil, modern trenler, elektrikli bisikletler ve scooterlar gibi diğer ulaşım araçlarında da kullanıldığını hatırlatalım. 

Kaynaklar: Toyota, AutoExpress 

Orta Segmentin Kralı Olacak Samsung Galaxy A56 5G’nin Bazı Özellikleri Ortaya Çıktı

Samsung’un orta segment için sunacağı yeni akıllı telefonu Galaxy A56 5G’nin bazı özellikleri gün yüzüne çıktı. Telefon, kendi klasmanında en çok listesine girmeye aday gibi görünüyor.

Güney Koreli teknoloji devi Samsung’un orta segment için yeni bir telefon için kolları sıvadığı biliniyor. Bu akıllı telefon, “Galaxy A56 5G” olarak anılacak ve kendi segmentinde en çok ilgi gören modellerden bir tanesi olacak.

Şimdiyse Galaxy A56 5G, Geekbench testlerinde ortaya çıktı. Böylelikle akıllı telefonun işlemcisi ve GPU’su gibi özellikleri netleşmiş oldu. Öte yandan; Geekbench testleri ile bu telefonun sunabileceği performans da kabaca gün yüzüne çıkmış oldu.

Samsung Galaxy A56 5G’nin Geekbench sonuçları şöyle:

Samsung Galaxy A56 5G, girdiği Geekbench testlerinde tek çekirdekli işlemler için 1.353, çok çekirdekli işlemler içinse 3.832 puan almayı başardı. Bu sonuçlar, akıllı telefonun Exynos 1480 işlemcili Galaxy A55 5G’den daha iyi performans sunacağını gözler önüne seriyor. 

Geekbench’te yayımlanan veriler, Samsung Galaxy A56 5G’de Exynos 1580 işlemci bulunacağını gözler önüne seriyor. Bu işlemcide 2.91 GHz’de çalışan tek çekirdek, 2.60 GHz’de çalışan 3 çekirdek ve 1.95 GHz’de çalışan 4 çekirdek bulunacak. Android 15 ile çalışacak akıllı telefonda 8 GB RAM’in yanı sıra Xclipse 540 GPU bulunacak. RDNA 3 mimarisi üzerine inşa edilen GPU, grafik performansı ile de mest edecek.

Epic Games, Her Hafta Ücretsiz Mobil Oyun Dağıtacağını Açıkladı (Öyle Candy Crush Falan Kabul Etmeyiz He)

Epic Games, mobil oyun sevenleri havalara uçuracak bir açıklama yaptı. Yakında mobil mağazasından da bedavaya oyun dağıtacağını duyurdu.

Epic Games, yaptığı oyun kampanyalarıyla Türkiye başta olmak üzere tüm dünyadaki oyunseverlerin sevgilisi olmayı başarmıştı. Bu kampanyalardan biri de her hafta verdiği ücretsiz oyunlardı.

Şimdi ise Epic’ten mobil oyun oynayanları çok sevindirecek bir haber geldi. Şirket, yakında mobilde de bedava oyun dağıtacağını duyurdu.

Her hafta ücretsiz mobil oyun verilecek

ABD’de gerçekleştirilen bir etkinlikte konuşan Epic Games Store Genel Müdürü Steve Allison, yakında 50’ye yakın üçüncü parti oyunun şirketin mobil mağazasında sunulabileceğini ifade etti. Bunu söylerken o müjdeli haberi de ekledi.

Yönetici, yaptığı açıklamada şu an PC kullanıcıları için sunulan haftalık ücretsiz oyun programının mobil mağazaya da taşınacağını aktardı. Bu da mobilde her hafta bedava bir veya iki oyunun kullanıcılara dağıtılacağı anlamına geliyor. Bildiğiniz üzere mobil tarafta ücretli oyunların sayısı da bir hayli fazla. GTA’dan Stardew Valley’e kadar birçok yapım için ücret ödemek gerekiyor. Ancak görünüşe göre Epic, kendi mağazası üzerinden bu oyunları bedevaya sunabilecek.

Bunlar dışında mobil mağazaya çapraz platform desteği, oyun içi sohbet gibi özelliklerin ekleneceği ifade edildi. Ayrıca Epic’in mobil mağazasında yakında piyasaya sürülecek ilk 3. taraf oyunlardan birinin Ark: Ultimate Mobile Edition olacağı aktarıldı.

e

Epci Games Store’un mobil versiyonu, eğer Android kullanıcısıysanız tüm dünyada erişilebilir durumda. Ancak maalesef iOS’te durum böyle değil. Şu an için sadece Avrupa Birliği’ndeki Apple kullanıcıları tarafından erişilebiliyor.

Samsung Galaxy S24 FE, 3000 TL Ek Destek ve Eskiyi Kapında Yenile Fırsatıyla Hepsiburada’da

Samsung Galaxy S24 FE, Hepsiburada’da lansmana özel 3000 TL ek destek fırsatıyla satışa çıktı. Eskiyi Kapında Yenile hizmetiyle eski telefonunuzu kolayca değiştirilebilir ve yeni Samsung Galaxy S24 FE avantajlı bir şekilde satın alabilirsiniz. Yüksek performans ve yapay zeka özellikleriyle donatılan telefon, Hepsiburada’da sizi bekliyor.

Samsung’un yenilikçi Galaxy S24 FE modeli, Hepsiburada’ya özel fırsatlarla satışa çıktı. Gelişmiş yapay zekâ destekli özellikleri ve üstün kamera sistemleri sayesinde, Galaxy S24 FE fotoğrafçılık deneyimini yeni bir boyuta taşıyor. Hepsiburada tarafından sağlanan 3.000 TL’ye varan ek indirim ve “Eskiyi Kapında Yenile” hizmeti de telefonu daha da cazip hale getiriliyor.

Gelişmiş kamera ve yapay zekâ özellikleri ile üstün deneyim

Galaxy S24 FE, ProVisual Engine ve Nightography gibi yapay zekâ destekli teknolojilerle donatıldı. 50 MP geniş açılı kamera, 3x optik zoom ve düşük ışık performansı ile dikkat çeken telefon, fotoğraf çekimlerinde yüksek kalite sunuyor. Samsung’un AI Zoom ve Yaratıcı Düzenleme gibi özellikleri, çekim sonrası fotoğrafları düzenlemenize ve yaratıcı fikirlerinizi hayata geçirmenize olanak tanıyor. 

Galaxy S24 serisindeki tüm yapay zekâ özellikleri S24 FE’de

Galaxy S24 FE, Galaxy S24 Serisi ile aynı gelişmiş yapay zekâ deneyimini sunuyor. İletişimi kolaylaştırmak ve bağlanabilirliği geliştirmek için tasarlanan bu modelde yer alan Galaxy AI özellikleri, kullanıcılarına çeşitli araçlarla yepyeni imkanlar sağlıyor. Google ile Circle to Search, ana ekran düğmesine basıp daire çizerek hızlı arama sonuçları sunarken, Sözlü Çevirmen özelliği, çevrimdışıyken bile konuşmaları anında tercüme ediyor.

Live Translate ile telefon görüşmelerinde iletişim engelleri ortadan kaldırılırken, Samsung Keyboard’daki Metin Oluşturucu belirli kelimelere dayalı metinler öneriyor. Not Asistanı ise not alma sürecini kolaylaştırıp, ses kayıtlarının deşifresini, çevirisini ve özetini otomatikleştiriyor.

Samsung Knox ile üst düzey koruma

S Serisi’nin yenilikçi mirasını sürdüren Galaxy S24 FE, güvenlik özellikleriyle öne çıkıyor. Samsung’un çok katmanlı güvenlik platformu olan Samsung Knox, uçtan uca güvenli donanım, gerçek zamanlı tehdit algılama ve iş birliğine dayalı koruma özellikleriyle kullanıcıların kritik bilgilerini güvende tutuyor.

Galaxy S24 FE, Hepsiburada üzerinden Mavi, Grafit, Gri ve Mint Yeşili renk seçenekleriyle satışa sunulurken, kullanıcılarına hem yüksek performans hem de üstün güvenlik sunuyor. Galaxy S24 FE’ye bu özel fırsatlarla sahip olmak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.

Soğutucu Deyip Geçmeyin: Basit Bir Soğutucuyu 3 Milyar Dolarlık Bir Marka Haline Getirmeyi Başaran YETI Bunu Nasıl Sağladı?

Basit bir soğutucudan milyar dolarlık bir marka yaratmak mümkün olabilir mi? YETI markasından bahsediyorsak, bu sorunun cevabı “Evet!” olacak. Haydi gelin, iki kardeşin sıradan bir kamp malzemesini milyar dolarlık bir markaya dönüştürmesinin öyküsünü inceleyelim.

YETI markasının doğuşu, Teksas’ta avlanarak ve balık tutarak büyüyen Roy ve Ryan Seiders isimli iki kardeşin kullandıkları soğutucuların dayanıklılığından memnun olmamalarıyla başladı.

Böylelikle, 2006 yılında, sıradan bir kamp malzemesi olan soğutucuyu, açık hava meraklıları için yeniden tasarlamaya karar verdiler.

Amaçları neredeyse yok edilemez, günlerce buz tutabilen ve açık hava maceralarına uygun bir soğutucu tasarlamaktı.

İki kardeşin hayallerindeki soğutucuyu tasarlamak için kolları sıvaması ile YETI markasının ilk adımları atılmış oldu!

Kardeşler, ürünlerini başta sadece küçük balıkçılık ve av mağazalarında satmayı tercih ederek ürünün doğrudan hedef kitlesine hitap eden bir ortamda tanıtılması sağladı.

YETI’nin ilk ürünü olan Tundra, sağlamlığıyla dikkat çekti ve kısa sürede balıkçılık ve avcılık çevrelerinde popüler hâle geldi.

Ayrıca, rehberler ve sporcularla iş birliği yaparak, ürünün profesyoneller tarafından da onaylandığını göstermeleri, markanın güvenilirliğini artırdı

Aslında YETI markalı soğutucular sıradan soğutuculara göre oldukça pahalıydı.

YETI’nin soğutucuları 300 dolardan satışa sunuluyordu ve bu sıradan soğutuculara göre çok ama çok pahalı bir fiyattı.

Ancak bu ürün, sıradan bir soğutucudan çok daha fazlasını sunmayı başarmış ve sıradan bir ürün kategorisini bir çeşit statü sembolüne dönüştürmeyi başarmıştı.

Yani kardeşler doğru ürünü doğru hedef kitleye sunarak fiyat probleminin üstesinden gelmeyi başardılar.

Çünkü YETI, sadece dayanıklı bir soğutucu üretmekle kalmadı, aynı zamanda bir yaşam tarzını simgeleyen marka olmayı da başardı.

YETI’nin büyümesindeki bir diğer önemli faktör de müşterilerine marka ile duygusal bir bağ kurma fırsatı vermesiydi.

Markanın pazarlama stratejisi, yalnızca teknik özelliklerle değil müşterilerin macera dolu yaşamlarını yansıtan bir hikâye anlatımı üzerine de odaklanıyordu.

YETI’nin reklamlarında ürünlerden çok özgürlük, cesaret ve doğayla iç içe yaşam temaları öne çıkarıldı ve bu sayede tüketicilerin YETI’yi sadece bir ürün değil, bir yaşam tarzı olarak benimsenmesi sağlandı.

Bugün YETI, geniş bir yelpazede ürünler sunan 3 milyar dolarlık bir şirket olarak ticari faaliyetlerine devam ediyor.

Özetle, ürünlerinin her biriyle müşterilerinin macera dolu hayatlarına eşlik eden güvenilir birer yoldaş olmayı başarması, YETI’yi sıradan bir markadan milyar dolarlık bir dev haline getiren en önemli unsur gibi görünüyor.

Kaynak: CBNC, Leaders

Kâğıt Gibi Bükülebilen İşlemci Geliştirildi: Giyilebilir Ürünler İçin Devrim! [Video]

Pragmatic isimli bir firma, bükülebilen bir işlemci geliştirmeyi başardı. Geleneksel işlemcilerden oldukça farklı yapıda olan bükülebilir işlemci, giyilebilir teknolojik ürünler için önemli olacak gibi görünüyor.

İşlemci dünyasında tüm dengeleri değiştirme potansiyeline sahip önemli bir gelişme yaşandı. Bir grup bilim insanı, tıpkı bir kâğıt gibi bükülebilen işlemci geliştirmeyi başardı. Bu tür bir işlemci, özellikle de giyilebilir teknolojik ürünler için kritik önem arz edecek gibi görünüyor.

RISC-V mimarisi üzerine inşa edilen 32 bitlik bükülebilir işlemci, alıştığımız işlemci tasarımlarından oldukça farklı. Zira bilim insanları, bu işlemcide geleneksel silikon yerine indiyum galyum çinko oksit (IGZO) olarak isimlendirilen farklı bir malzeme kullandılar. 

Bükülebilir işlemci böyle görünüyor

Pragmatic isimli bir firmanın tasarladığı bükülebilir işlemci, tahmin edilebileceği üzere yüksek performans sunamıyor. Hatta işlemcinin çalışma frekansı, 0,00006 GHz seviyelerinde yer alıyor. Ancak bu düşük hıza rağmen makine öğrenimi modellerini çalıştırabilecek şekilde geliştirilen işlemci, büyük bir potansiyel sunacak gibi görünüyor. 

Pragmatic’in böyle bir işlemci geliştirmekteki amacı, giyilebilir sağlık ürünleri ve beyin-bilgisayar arayüzleri gibi teknolojiler için yenilikçi bir çözüm sunabilmek. Elde edilen bulgular, bunun şimdilik sağlanabildiğini gözler önüne seriyor. Bükülebilir işlemcinin daha da gelişmesi ile teknoloji dünyasını nasıl değiştireceğini zamanla göreceğiz.

Bükülebilir işlemci için hazırlanan video:

NASA, Ay’da Sürmek İçin Geliştirdiği VIPER’ı Satmayı Düşünüyor

NASA’nın aylar önce iptal ettiği VIPER Ay Gezgini’ni satmayı planladığı iddia edildi. NASA, Ay’ın görünmeyen yüzünde su araması planlanan araca 450 milyon dolar harcamıştı.

NASA, yaz aylarının ortasında beklenmedik bir açıklama yaparak Ay’ın görünmeyen yüzünde su aramak için geliştirilen VIPER görevini iptal etmişti. Nedeninin ise artan masraflar olduğu belirtilmişti. Ajans, görevde kullanılacak VIPER Gezgini için 450 milyon dolara yakın harcamıştı. Ancak tüm bu harcamalar, görevin iptaliyle boşa gitti.

En başta VIPER’ın parçalarının sökülüp Ay’daki diğer görevlerde kullanılabileceğine dair bir açıklama gelmişti. Ancak The Economist tarafından yayımlanan yeni bir rapor, NASA’nın farklı bir yol izlediğini gösterdi.

NASA, VIPER aracını satmayı düşünüyor

Gelen bilgilere göre NASA, 450 milyon dolar harcadığı ve hâlâ tam olarak tamamlanmayan VIPER Ay Gezgini’ni satmayı planlıyor. Amaç, projeyi özel sektörden birine aktarıp bitirilmesini sağlamak. Satın alan şirketin, VIPER’ı tamamlamak ve Ay’a göndermek zorunda olduğu da belirtilmiş.

Yani NASA, farklı bir şirketle anlaşıp VIPER görevini geri döndürmek istiyor. VIPER gönderildikten sonra NASA’ya toplanan verilerin sağlanması gerektiği de iddialar arasında. Aracın ne kadarlık bir fiyata satılacağı bilinmiyor. NASA’nın 450 milyon dolar harcadığını düşündüğümüzde bu miktar hiç az olmayacaktır.