Bugünün dev ismine 1997 yılında sorulan şaşırtıcı soru

27 yıl önce, 1997’de henüz internet sadece sıkıcı metinlerden oluşan bir ansiklopedi gibi okunurken BBC küçük bir ofiste kitap satan Amazon isminde bir sahafı bulup sahibi olan Jeff Bezos ismindeki beyfendiye internetten alışverişin ne zaman başlayacağını sormuş. Bak şu işe…

Son finansal raporlarına göre Amazon, 3 aylık çeyrek mali dönemde 143 milyar dolar kazanç sağlayan bir e-ticaret devi. Bu devin kuruluş öyküsü ise, tek göz küçük bir dükkanın içinden kitapları zarflayıp postalayan genç bir girişimciye dayanıyor.

90’lı yıllarda kısıtlı internet imkanları ile insanlardan online sipariş alıp adreslerine istedikleri kitabı gönderen Jeff Bezos ismindeki genç girişimci bir süre sonra dünyanın en zengin insanı olacağının farkında mıydı, bilmiyoruz. Ama görünüşe göre BBC biliyormuş.

Yeni çıkan arşiv görüntüleri, 1997 yılında BBC’nin bu Jeff Bezos isimli sahafı bulup, internetten alışveriş denilen kavram hakkında detaylı sorular sorduğunu gösteriyor.

2 yaşındaki Amazon BBC’de!

Videoyu aşağıda izleyebilirsiniz ve ayrıca sunucunun önündeki “ansiklopedi” kalınlığındaki dizüstü bilgisayara da dikkat edecek olursanız bilgisayarların milyonlarca yıllık evrimine şahit olup şaşırmanız da mümkün. Dijital dünya bu günlere, 4 milim kalınlığında iPhone’lar ile gelmedi.

Röportajda ayrıca, İngiltere’de online olarak fırın ürünleri satan bir girişimci de var. Ancak o dönem ABD’de başka örnekleri de olan online satıcıların arasından henüz 2 yaşında küçük bir web sitesi olan Amazon.com’u ve Bezos’u bulmaları çok manidar.

iPhone’un efsane tasarımcısı, gizemli projesini doğruladı

Ünlü iPhone tasarımcısı Jony Ive, OpenAI CEO’su Sam Altman ile beraber gizli bir proje üzerinde çalıştığını doğruladı. Peki bu gizli proje ne olabilir?

Geçtiğimiz yıl eski Apple tasarımcısı Jony Ive ile OpenAI CEO’su Sam Altman arasında yeni bir işbirliğinin başladığına dair söylentiler ortaya çıkmıştı, ancak şimdiye kadar ikiliden bu konuda herhangi bir açıklama gelmemişti. Ama şimdi The New York Times’ın yayınladığı haberde Ive, şirketi LoveFrom’un Altman ile birlikte oluşturulan bir AI ürününün tasarımına öncülük ettiğini doğruladı. Ayrıca, ikisi de Apple’da büyük tasarım rolleri üstlenen Tang Tan ve Evans Hankey de bu çalışmalarda yer alıyor.

Times’ın bildirdiğine göre, projeye şu ana kadar yaklaşık 10 çalışandan oluşan bir ekip dahil oldu ve bu ekip, Ive’ın tek bir şehir bloğunda satın aldığı birkaç mülkten biri olan San Francisco’daki bir ofis binasında çalışmalarını sürdürüyor. Ne yazık ki ekibin üzerinde çalıştığı ürün hakkında pek fazla bilgi verilmiş değil. Times’ın yazısında, Tan ve Hankey’in “toplumsal olarak iPhone’dan daha az devrimsel bir bilgi işlem deneyimi yaratmak için AI kullanan bir ürün için en erken fikirlerin yer aldığı kağıtlar ve karton kutularla kaplı” LoveFrom varlıkları arasında dolandıkları söyleniyor.

Jony Ive, 2019’da Apple’dan ayrılarak LoveFrom’u kurmasının ardından, bir yazı tipi, bir düğme ve hatta kırmızı bir palyaço burnu üzerinde çalıştı. Ancak 60.000 dolarlık bir pikap dışında donanım tarafında çok fazla ürün görmedik. Şirket gelecekte bir AI ürünü sunmayı planlıyor olsa da, şimdilik bu ürünün ne zaman piyasaya sürüleceğine dair bir bilgi bulunmuyor.

Galaxy S25 Ultra’nın görüntüleri sızmaya devam ediyor

Samsung’un 2025’te amira gemisi modeli olacak Samsung Galaxy S25 Ultra modelinin tasarımı hakkında yeni bir sızıntı daha ortaya çıktı. Bakın merakla beklenen telefon nasıl görünecek?

Samsung Galaxy S25 hala merakla bekleniyor ve serinin piyasaya çıkacağı Ocak 2025’e kadar da sızıntılar artarak devam edecek gibi görünüyor. Şimdi, amiral gemisi modeli olacak Ultra versiyonunun tasarımına dair iki yeni görsel daha internete sızdı.

Galaxy S25 Ultra’nın gelecek yıl elde tutması daha rahat olan daha yuvarlak bir tasarıma sahip olacağını duymuştuk ancak şimdi arka kamera tasarımı hakkında da bir ipucu geldi.

Şirket içinden sızdırılan görüntünün Samsung Galaxy S25 Ultra modelinin kılıfı olduğu iddia ediliyor. Bu kılıfta, mevcut modelde olduğu gibi altı delik bulunuyor. Dolayısıyla yeni telefonda kamera yerleşiminin değişmeyeceği anlaşılıyor.

Ice Universe ayrıca, mevcut Samsung Galaxy S24 Plus’ın köşesini ve çerçevesini, Galaxy S25 Ultra olduğunu iddia ettiği bir cihazla karşılaştıran ilginç bir de görsel yayınladı.

vivo’nun iQOO Z9 serisinin en güçlü modeli geliyor: iQOO Z9 Turbo+

vivo’nun iQOO Z9 serisine ekleyeceği son telefon için artık saatleri saymaya başladık. Peki, serinin en son üyesi iQOO Z9 Turbo+ kullanıcılara neler sunacak?

Vivo’nun iQOO Z9 serisi geçtiğimiz Nisan ayında piyasaya sürüldü ve artık seriye yeni bir telefon daha katılıyor.

iQOO Z9 Turbo+ olarak adlandırılan ailenin yeni üyesi, Dimensity 9300+ çip setlerini kullanacak. Ayrıca, 24 Eylül’de tanıtılacak yeni telefon, şimdiye kadarki en büyük iQOO akıllı telefon bataryasına sahip olacak.

iQOO Z9 Turbo+, çift kameralı düzeni ve düz çerçevesiyle iQOO Z9 ve iQOO Z9 Turbo’ya benziyor ve tanıtım görsellerinde Desert Moon renk seçeneği görülüyor. Ayrıca bu telefonun, bazı oyunlar için 72 fps desteği olan 1220p ekrana ve soğutma için bir buhar odasına sahip olacağı da biliniyor.

Telefonun bataryası 6.400 mAh kapasiteye sahip olacak ve şarj hızının tanıtım sırasında açıklanması bekleniyor.

Apple, iPhone 16’nın pilini öyle bir yapıştırmış ki…

iPhone 16 piyasaya çıktı ve doğal olarak iFixit de, telefonu parçalayarak içinde neler olduğunu gözler önüne sermeye başladı. Ekip, ilk olarak en tartışmalı donanımı, yani pili sökmeye çalıştı. “Aman sakın benim yetkili servisimden başkası pili …

iPhone 16 piyasaya çıktı ve doğal olarak iFixit de, telefonu parçalayarak içinde neler olduğunu gözler önüne sermeye başladı.

Ekip, ilk olarak en tartışmalı donanımı, yani pili sökmeye çalıştı. “Aman sakın benim yetkili servisimden başkası pili sökemesin da telefonu uygun maliyetlerle tamir edemesin” endişesiyle ürün geliştirdiği için Avrupa Birliği’nin hedefi olan, Avrupa’da yakında uygulamaya girecek “kullanıcının kolayca söküp takamayacağı pilleri yasaklayan” yasanın çıkarılmasına sebep olan Apple, görünüşe bakılırsa bir kez daha pili sökülemeyen bir iPhone ile piyasaya çıkmayı başarmış durumda.

Pili sökmeye çalışan ekip aynı zamanda kamera kontrolünün hareket eden gerçek bir düğme olduğunu, kasanın içinde kuvvet ölçen esnek bir kablo ve AI iş yüklerini idare ederken A18 çipinin Neural Engine’ini serin tutmak için konumlandırılmış gibi görünen ısı emici olduğunu da gösterdi.

Öte yandan Apple’ın iPhone 16 pilini kasaya yapıştırmak için, ileri derece kimyasa mühendislik gerektiren bir yapışkan kullandığı da ortaya çıktı. Öyle ki yapılan teste göre, yaklaşık 100 kg’lık bir kuvvet uygulanmasına rağmen, pili kasadan sökmek mümkün olmadı. Ancak pili tutan metal çerçeveye 9 voltluk bir pili 90 saniye boyunca bağlayarak elektrik verdiklerinde, pili kasaya bağlayan yapıştırıcı kimyasal çözüldü ve pilin kolayca yerinden çıkmasına izin verdi.

Bu numaraların son bir senesi kaldı

Apple’ın kullanıcılarını üçüncü parti bir pil kullanmamaları ve yetkili servisten başka yere gitmemeleri için zorlamak amacıyla geliştirdiği bu çözümler yakında ortadan kalkacak. Apple en azından Avrupa’da kullanıcı tarafından kolayca söküp takılabilir pil tasarımıyla telefon satmak zorunda. Ancak aynı yasaların dünya çapında kabul görmesi de bekleniyor. Dolayısıyla, pili kasaya yapışık telefonların dünyada son bir iki senesi kaldı.

Vivo, V40 serisinin yeni üyesi V40e’nin özelliklerini duyurdu

Vivo, yeni telefonu V40e’nin resmi olarak ne zaman tanıtılacağını halen açıklamış değil. Ama pek çok kilit özelliğini içeren bir internet sayfası şimdiden hazırlandı bile…

Vivo’nun V40 serisinde V40, V40 Pro, V40 Lite ve V40 SE olmak üzere dört akıllı telefon bulunuyor. “Yakında” sunulacak olan vivo V40e de artık bu aileye katılmaya hazır gibi gözüküyor.

Vivo, V40e’nin ne zaman piyasaya sürüleceğini açıklamamış olsa da, akıllı telefonun tasarımını ve temel özelliklerini açıklayan bir tanıtım sayfası artık internet sitesinde ziyaret edilebiliyor.

Vivo V40e, HDR10+ desteği ve 50MP “Eye-AF Grup Selfie Kamerası” için ortasında bir delik bulunan 6,77″ 120Hz 1080p ekrana sahip olacak. Arkasında ise 50MP birincil kamerası (Sony IMX882, OIS) ve 8MP ultra geniş kameradan oluşan ikili kamera düzünü bulunacak.

V40e, birincil kamerasının Hibrit Görüntü Sabitleme (OIS+EIS) ile 4K kayıt yeteneklerine sahip olmasının yanı sıra, AI Eraser (AI Silici) ve AI Photo Enhancer (AI Fotoğraf Geliştirici) özelliklerini içeren bir AI Portrait Suite yazılım setiyle beraber sunulacak.

Batarya tarafında ise Vivo V40e’nin, 80W şarj desteğine sahip olan 5.500 mAh bataryaya sahip olacağını görüyoruz. 7,49 mm kalınlığında ve 183 gr ağırlığındaki akıllı telefon, Royal Bronze ve Mint Green olarak adlandırılan iki renk seçeneğiyle satışa sunulacak.

V40e’nin lansman tarihinin önümüzdeki günlerde duyurulması bekleniyor.

TECNO ve MediaTek, ortak yapay zeka laboratuvarı kurdu

TECNO ve MediaTek, ortak yapay zeka laboratuvarı kurduğunu duyurdu.

TECNO ve MediaTek, Shenzhen’deki ortak yapay zeka laboratuvarlarını hayata geçirerek yapay zeka alanındaki yenilikler konusundaki iş birliğine başladıklarını duyurdular. İki şirket yapay zeka alanındaki teknolojik kaynaklarını entegre ederek, akıllı terminallerde yapay zeka teknolojisinin uygulanmasını ve yaygınlaştırılmasını hızlandırmayı ve dünya genelinde gelişmekte olan pazarlardaki kullanıcılar için daha akıllı ve daha kullanışlı bir mobil deneyim yaratmayı hedefliyor.

Merkezin lansman etkinliğine TECNO TEX AI Merkezi Genel Müdürü Shi Tuanwei, TECNO’nun Global Kurumsal İletişim Lideri Liu Longzhi, MediaTek Bilgi İşlem ve Yapay Zeka Teknolojisi İş Birimi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Lu Zhongli ve MediaTek Kablosuz Ürün Yazılım Geliştirme Departmanı Yardımcı Direktörü Li Shaoding katıldı.

İki şirketin kurduğu AI ortak laboratuvarı, mobil cihazlarda büyük dil modelleri, akıllı ajanlar, AI asistanı ve görüntülemeye dair inovasyona yönelik uygulamalara odaklanacak. Laboratuvar, kitleler için yapay zeka destekli hizmetlerin ve mobil uygulamaların keşfedilmesini ve geliştirilmesini teşvik ederek, üretken yapay zeka için daha ileri düzeyde yaygınlaştırma ve optimizasyon çözümleri sağlamayı amaçlıyor.

TECNO TEX Yapay Zeka Merkezi Genel Müdürü Shi Tuanwei, “Yapay zeka teknolojisi, önümüzdeki yirmi yıl boyunca teknolojik gelişim dalgasına öncülük ederek akıllı telefonlar için yeni teknolojik inovasyon ve gelişim fırsatları sunacak. Bu ortak yapay zeka laboratuvarının kurulmasıyla TECNO ve MediaTek, akıllı terminal cihazlarının yapay zeka uygulama deneyimini daha da geliştirmek için model, algoritma, yazılım ve donanım kaynaklarını entegre ederek kullanıcılara yeni nesil yapay zekalı akıllı telefonlar sunacak” dedi.

MediaTek Bilgi İşlem ve Yapay Zeka Teknolojisi İş Birimi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Lu Zhongli, “Üretken yapay zeka, çoklu model ve ajan zekası, yapay zekanın gelecekteki gelişiminin üç ana eğilimdir. MediaTek olarak buluttan terminale kadar yeni bir yapay zeka ekosistemini birlikte inşa etmek için daha fazla ekosistem ortağıyla çalışmayı umuyoruz. TECNO’nun algoritma avantajlarından ve MediaTek’in mobil bilgi işlem platformundan yararlanarak, AI ortak laboratuvarı, terminal uygulama ekosisteminde devrim yaratarak uç AI teknolojisinin gelişimini birlikte keşfedecek ve yönlendirecektir” diye konuştu.

ABD’deki Kaspersky müşterilerine şok: Bir anda karşılarında bunu gördüler!

ABD’deki Kaspersky kullanıcıları, aniden bilgisayarlarına otomatik olarak yüklenen “UltraAV” yazılımı karşısında büyük panik yaşadı. Üstelik Kaspersky yazılımı da ortadan kaybolmuştu. Peki bu yaşanan olayın ardında yatan neydi?

Rusya merkezli siber güvenlik devi Kaspersky, geçtiğimiz Haziran ayında ABD hükümeti tarafından yasaklandı. Bunun sonucunda şirketin ABD’de çalışan personeli işten ayrılmak zorunda kaldı.

Eylül ayına geldiğimizde ise, yaklaşık 1 milyon Kaspersky ABD müşterisinin Pango Group’un UltraAV’sine transfer edildiği bildirdi. Axios’un haberine göre bu hamle, artık ABD müşterilerine hizmet veremeyeceği açık bir şekilde belli olan Kaspersky’nin müşterilerinin bir şekilde güvenlik güncellemeleri almaya devam etmelerine yardımcı olmak için bu karar alındı.

UltraAV’nin web sitesinde belirttiği üzere, şirket ABD merkezli ve herhangi bir coğrafi sınırlama ile bağlı değil. Ancak UltraVPN, şirketin kullanıcıları için en yüksek mahremiyet ve güvenlik seviyesini sunduğunu iddia ettiği şekilde Panama merkezli bir şirket olarak çalışıyor.

UltraAV, Kaspersky’den geçiş ile ilgili verdiği bilgilerde Windows kullanıcıların herhangi bir işlem yapmalarının gerekmediğini ve Kaspersky müşterilerinin Eylül ayının ortasına kadar Windows masaüstü cihazlarında Ultra AV ve Ultra VPN’ye erişimlerinin olacağını ve tüm premium özelliklerden faydalanabileceklerini belirtti. Mac ve Android kullanıcılarının ise alacakları bir e-postadaki talimatları takip ederek cihazlarına yüklemeyi gerçekleştirmeleri veya Kaspersky ürünündeki talimatları takip etmeleri gerekecek.

UltraAV’nin yaptığı açıklamalara göre 30 Eylül itibariyle ABD’de Kaspersky hizmetlerine erişim kesilecek ve aylık veya yıllık faturalar Ekim ayında UltraAV tarafında aynı ödeme planlarıyla devam edecek.

SSS sayfasında ayrıca kullanıcıların ürünün hizmetinden ve performansından memnun kalmamaları durumunda UltraAV aboneliklerini iptal edebilecekleri de hatırlatılıyor. Bunu yapmak için kullanıcıların destek ekibiyle iletişime geçmesi gerekiyor.

iPhone 16 Pro ve Pro Max’te ekran sorunu: Ne kadar ciddi?

Bazı iPhone 16 Pro ve iPhone 16 Pro Max kullanıcıları, dokunmatik ekranda yaşadıkları sorunları sosyal medyada bildirmeye başladı. Neyse ki bu sorun, görünüşte ciddi olsa da, kolayca düzeltilebilir gibi görünüyor.

Geçtiğimiz Cuma günü milyonlarca kişi yeni iPhone 16’larına kavuştu. Heyecanla beklenen yeni iPhone modelleri, artık çok daha detaylı gerçek Dünya testlerine karşı mücadele veriyor.

Yeni ürünlerde her zaman olduğu gibi, cihazı ilk olarak alan kullanıcıların yeni cihazlarda bir sorun keşfetme olasılığı daha yüksektir. Görünene göre yeni iPhone serisi de bu kaderden kaçamadı ve bazı iPhone 16 Pro ve Pro Max kullanıcılarının ekranla ilgili şikayetleri var.

Bildirilene göre iPhone 16 Pro dokunmatik ekranı zaman zaman tepkisiz hale gelebiliyor. Dokunma ve kaydırma hareketlerini engelleyebilen bu durumun oldukça can sıkıcı bir sorun olduğu rahatlıkla söylenebilir. Neyse ki bu sorunun arkasındaki sebep herhangi bir donanım hatasıymış gibi gözükmüyor.

Görünene göre ekran, birden fazla dokunuşu kaydederken çok hassas olabiliyor ve gelecekte yapılacak bir yazılım güncellemesi hatayı düzeltebilir. Buradaki sorunun, iPhone 16 Pro’nun öne çıkan özelliklerinden ikisi olan ultra ince çerçeveler ve Kamera Kontrol düğmesinden kaynaklanıyor olması mümkün.

Bu arada bazı kullanıcılar, parmaklarını Kamera Kontrol düğmesinin etrafına koymanın sorunu tetiklediğini söylüyor. Telefonu kullanırken sağ elinizde tutuyorsanız, istemeden o alana dokunmanız mümkün. iPhone 16 Pro modellerindeki ultra ince çerçeveler de ekranı tutarken yanlışlıkla ekrana dokunma riskini artırabiliyor. Yanlışlıkla bir dokunuş kaydedildiğinde, ekranın geri kalanı tepkisiz hale gelebilir.

Meraklıların yaptığı incelemelere göre, ekranın kendisinde herhangi bir sorun bulunmuyor. Muhtemelen Apple’ın önümüzdeki haftalarda bir yazılım güncellemesiyle dokunmatik ekran algoritmalarını düzelteceği düşünülüyor.

Bilim insanları, betonu 5,6 kat daha güçlü yapmanın yolunu buldu

Araştırmacılar, betonu yüzde 560 oranında, yani 5.6 kat daha güçlü hale getirmenin son derece basit bir yolunu buldu: İçini boşaltmak!

Bilim insanları, radyasyon betonundan 5,6 kat daha güçlü olan içi boş bir beton çeşidi üretmeyi başardı. Yeni ürün, kırılmalara ve çatlaklara karşı daha dayanıklı olmasını sağlayan petek benzeri bir tasarıma sahip; insan uyluk kemiğini (femur) temel alıyor.

Betonun bu dayanıklılığı, aslında içinde bulunan içi boş şekillerden kaynaklanıyor. Malzemenin içindeki boşluklar sayesinde, oluşan çatlaklar ve kırıklar beton bloğun tamamını geçmiyor ve yalnızca ilk boşluğa ulaşana kadar çatlayarak beton bloğunun görevini yapmaya devam etmesini sağlıyor.

Bu tasarım uyluk kemiğinin kortikal kemik olarak adlandırılan dış katmanını temel alıyor. Bu katman, bilim insanlarının “çimento hatları” adını verdiği, çeşitli ara yüzeylerle çevrili, birden fazla tüp benzeri parçadan oluşuyor. Bu içi boş alanlar, kemiğe aşırı stres uygulandığında kemiğin çatlaklar için tercih edilen bir yol oluşturmasını sağlıyor.

Bir malzemenin içini boşaltarak daha güçlü hale getirmek en başta garip gelse de, aslında buna benzeyen sistemler özellikle çelik yapı malzemeleri gibi diğer bina parçalarında da kullanılıyor. Hatta, H ve U gibi şekiller çelik yapı elemanlarının çoğunda kullanılıyor ve bu boşluklar, mukavemet kuralları sayesinde aynı miktarda çelik kullanılmasına rağmen çok daha sağlam bileşenler elde edilmesini sağlıyor.

Elbette bu en son betonla beraber araştırmacılar geleneksel sistemlerden bir adım daha ileri giderek çok daha etkili bir sistem geliştirmiş gibi görünüyor. Ayrıca, araştırmacıların ürettikleri bu son türev lifler veya plastikler gibi katkı maddeleri gerektirmiyor ve sadece geometrik boşluklar sayesinde çok daha sağlam ve dayanıklı bir ürün ortaya koyuyor.

Araştırmacılar, bu yeni içi boş betonla mümkün olabilecek şeyleri “daha yeni keşfetmeye başladıklarını” söylüyorlar. Betonun ne kadar güçlü olduğunu görmek için tüplerin yönünü, boyutunu ve hatta şeklini değiştirerek esnekliği artırmanın yolları olabileceğini belirtiyorlar.