“Yaşam” kategorisi, genel yaşam konularını kapsayan bir kategoridir ve birçok farklı alt kategoriyi içerebilir. Bu kategoride, günlük yaşam, ev, aile, ilişkiler, sağlıklı yaşam, güzellik, moda, kişisel gelişim, hobiler, evcil hayvanlar, çevre, doğa gibi konular yer alabilir. “Yaşam” kategorisine dair örnek alt kategoriler aşağıdaki gibi olabilir:
Sağlıklı Yaşam: Beslenme, egzersiz, spor, uyku, stres yönetimi, zihinsel sağlık, sağlıklı yaşlanma, hastalık önleme gibi konular, sağlıklı yaşam ile ilgili güncel bilgiler, öneriler, pratik ipuçları hakkında içerikler sunulabilir.
Moda ve Güzellik: Moda trendleri, giyim, aksesuarlar, makyaj, cilt bakımı, saç bakımı, güzellik ipuçları, stil rehberleri, moda ve güzellik endüstrisindeki gelişmeler, marka incelemeleri gibi konular, moda ve güzellik ile ilgili içerikler sunulabilir.
Ev ve Dekorasyon: Ev tasarımı, dekorasyon fikirleri, iç mekan tasarımı, mobilya, aydınlatma, ev organizasyonu, temizlik ipuçları, bahçe düzenlemesi gibi konular, ev ve dekorasyon trendleri, pratik çözümler, dekorasyon fikirleri hakkında içerikler sunulabilir.
Aile ve İlişkiler: Evlilik, ebeveynlik, çocuk bakımı, aile ilişkileri, aile planlaması, ilişki sorunları, iletişim becerileri, aile hayatını dengeleme gibi konular, aile ve ilişkiler hakkında içerikler sunulabilir.
Hobiler ve Eğlence: Hobiler, el sanatları, spor, müzik, film, dizi, oyun, seyahat, tatil planlama, etkinlik önerileri, eğlenceli aktiviteler gibi konular, hobiler ve eğlence hakkında içerikler sunulabilir.
Evcil Hayvanlar: Köpekler, kediler, kuşlar, akvaryum balıkları, küçük hayvanlar gibi evcil hayvanlarla ilgili bakım, beslenme, sağlık, eğitim, evcil hayvan sahiplenme gibi konular, evcil hayvanlar hakkında içerikler sunulabilir.
Çevre ve Doğa: Doğal yaşam, doğa koruma, sürdürülebilirlik, çevre sorunları, geri dönüşüm, doğa gezileri, doğa sporları gibi konular, çevre ve doğa hakkında içerikler sunulabilir.
ABD’nin dünyanın en büyük ekonomisi olarak, Türk iş dünyası için eşsiz fırsatlar sunduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, “ABD’nin ithalatındaki toplam payımız hala binde 5’in altında. Bu, daha yapacak çok işimiz olduğunu gösteriyor.” dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) 29. Dönem Meclis Üyeleri Ekonomik İstişare Toplantısı için bulunduğu Antalya’da gazetecilere TOBB Ticaret Merkezi projesi ve ABD’ye ihracat konularında açıklamalarda bulundu.
Ticaret merkezleri düşüncesinin temellerinin, 2012’de, Almanya, ABD, Güney Kore gibi dünyanın başarılı ihracatçı ülkelerinden esinlenilerek atıldığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, projenin Ticaret Bakanlığının desteğiyle 2021’de uygulamaya konulduğunu dile getirdi.
“Türk iş dünyası için eşsiz fırsatlar sunuyor”
Hisarcıklıoğlu, ilk merkezin, ABD’nin Şikago şehrinde açıldığını belirterek, şunları kaydetti:
“100 ihracatçı firmamız; makine, teknoloji, inşaat malzemeleri, tekstil, otomotiv yedek parça, mobilya ve gıda gibi 17 farklı sektörde faaliyetlerini sürdürüyor. ABD, dünyanın en büyük ekonomisi olarak, Türk iş dünyası için eşsiz fırsatlar sunuyor. ABD pazarında geç kaldık, 3,2 trilyon dolar mal ithal ediyor. Para var mal alıyorlar, mal bunlara satılır. Ülkemizin geleceği açısından büyük bir fırsat. 100 milyar dolar mobilya ithal ediyor. Mobilyada güçlüyüz ama kapasite yetersiz kalıyor. Kapasite artırmak için mobilyacılarımız çalışıyor.”
Kişi başına düşen 86 bin dolarlık geliri, 29 trilyon dolarlık gayri safi yurtiçi hasılasıyla ABD pazarında olanaklar bulunduğuna dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, özellikle inşaat malzemeleri sektörünün yıllık 120 milyar dolarlık ithalat hacmiyle öne çıktığını söyledi.
“Toplam payımız hala binde 5’in altında”
Hisarcıklıoğlu, son beş yılda, ABD’ye ihracatın yüzde 46 artarak 14,8 milyar dolara ulaştığını belirterek, “Bu artış oranı kıymetli olmakla birlikte, ABD’nin ithalatındaki toplam payımız hala binde 5’in altında. Bu, daha yapacak çok işimiz olduğunu gösteriyor.” dedi.
Türkiye ve ABD arasındaki dış ticaret hacminin 30 milyar dolar seviyesinde olduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin ulaşılabilir bir vizyon olduğunu dile getirdi.
“Türkiye için yeni pazar fırsatları doğabilir”
Hisarcıklıoğlu bu hedefe ulaşmak için teknoloji ve hizmet ihracatını artırmayı, sektör odaklı yeni lojistik merkezler kurmayı ve daha fazla Türk firmasını ABD pazarına kazandırmayı planladıklarını vurgulayarak, “ABD; mobilya ve ev eşyaları, gıda ve tarım ürünleri, otomotiv yedek parçaları gibi alanlar da büyük potansiyel taşıyor. Yeni dönemde ABD yönetiminin, küresel ticarette üretim odaklı büyümeye daha fazla ağırlık vereceği bir dönem olacağı öngörülüyor. Bu bağlamda, dinamik üretim kapasitesine sahip Türkiye için yeni işbirlikleri ve pazar fırsatları doğabilir.” diye konuştu.
Suriye’nin yeniden inşası açıklaması
Suriye’nin yeniden inşası konusuna da değinen Hisarcıklıoğlu, “Türk şirketleri buranın yeniden inşasında görev üstlenebilir. Dünyanın en tehlikeli coğrafyalarında Türk iş insanları başarılı işler yapıyor. Mesela Afganistan, Irak… Bu coğrafyada bizden cesuru yok.” dedi.
Ahmet Güleç oy birliğiyle bir kez daha başkanlık koltuğuna otururken, MOSFED’in yeni yönetim kurulu üyeleri de belli oldu.
MOSFED’in kuruluşunun 10. yılının kutlandığı 4. Olağan Genel Kurul Toplantısı, İstanbul’da gerçekleştirildi. Başkanlığına Ahmet Güleç yeniden seçilirken, yeni yönetim kurulu üyeleri Ercan Ata, Nuri Gürcan, Murat Tunç, Hasan Arapoğlu, Davut Karaçak ile İsmail Biçer oldu.
“Dikkatleri üzerine çeken üretici durumuna geldik”
Oy birliğiyle yeniden başkanlığa seçilen Ahmet Güleç, MOSFED’in 10 yıllık sürecini şöyle anlattı:
“Sektör olarak son 10 yılda o kadar büyük bir yol katettik ki dünyanın bütün kategorilerde üretim yapabilen dört mobilya ülkesinden biri, dünyanın ise yedinci büyük mobilya ihracatçısı durumuna geldi. Bunu hedefli stratejimiz, yüksek adaptasyon becerimiz, 45 bini aşkın üreticimiz ve 500 bine yakın çalışanımızla başardık.
Son 10 yılda ayağa kalktık ve dünyada dikkatleri üzerine çeken bir üretici durumuna geldik. Bu tablo potansiyelimizi tam olarak ortaya koymamız halinde dünyadaki etkimizin daha da büyüyeceğini bizlere gösteriyor. Bunun için de sorunlarımızı net bir şekilde tarif etmemiz, çözümleri ortaya koymamız ve geri adım atmadan bunu uygulamamız gerekiyor.”
Uzun yıllardır Hapimag Sea Garden Resort Bodrum’da değişik kademelerde görev alan Kerem Demirkol, Ocak 2025 itibariyle Hapimag’ın global üst yönetiminde yer alacak.
‘Güney Ülkeleri Tatil Köyü Operasyonları Müdürü’ olarak atanan Demirkol yeni görevinde Türkiye, İsviçre, İtalya, İspanya, Portekiz ve Yunanistan’daki tatil köylerinin yanı sıra, kurumsal Yiyecek ve İçecek ve Eğlence Aktiviteleri birimlerini yönetecek.
HAPİMAG’IN ÜST YÖNETİMİNDE ORGANİZASYONEL DEĞİŞİKLİK
İsviçre merkezli uluslararası tatil işletmecisi Hapimag’ın üst yönetiminde organizasyonel değişikliğe gidildi. Hapimag Türkiye, İspanya, Hollanda, Portekiz, Yunanistan ve İtalya Operasyonları Ülke Direktörü Kerem Demirkol, Ocak 2025 itibariyle şirketin üst yönetimde görev alacak.
YENİ DÖNEMDE ÜST DÜZEY GÖREVLENDİRME
Yeni dönemde ‘Güney Ülkeleri Tatil Köyü Operasyonları Müdürü’ olarak atanan Demirkol, Türkiye, İsviçre, İtalya, İspanya, Portekiz ve Yunanistan’daki tatil köylerinin yanı sıra, kurumsal Yiyecek ve İçecek ve Eğlence Aktiviteleri birimlerini yönetecek.
1992 YILINDAN BERİ TURİZM VE OTELCİLİK SEKTÖRÜNDE
1992 yılından bu yana turizm ve otelcilik sektöründe çalışan Demirkol, uzun yıllar Hapimag SeaGarden Resort Bodrum’da çeşitli kademelerde yöneticilik yaptı. 2013-2019 tarihleri arasında Hapimag Sea Garden Resort Bodrum’un Genel Müdürlüğü görevini üstlenen Demirkol, 2020 tarihinden bu yana Hapimag’ın Türkiye, İspanya, Hollanda, Portekiz, Yunanistan ve İtalya Operasyonları Ülke Direktörü olarak görev yapmaktaydı.
Vana Coin, kullanıcıların verilerini yapay zeka (AI) model eğitimine dahil etmelerini sağlamak için tasarlanmış bir ağdır.
Vana Coin, kullanıcıların verilerini yapay zeka (AI) model eğitimine dahil etmelerini sağlamak için tasarlanmış bir ağdır. Kullanıcılar katkıda bulundukları yapay zeka modellerinin sahibidir, onları yönetir ve bunlardan kazanç sağlamaktadır. Bu sistem, kişisel verileri statik bir varlıktan üretken bir kaynağa dönüştürerek kullanıcıların verilerinden tokenlar aracılığıyla gelir elde etmelerini mümkün kılmaktadır.
Vana Coin Nedir?
Vana’nın tarihi, 1990’ların sonlarında MIT Medya Laboratuvarı’nda geliştirilen giyilebilir bilgisayarlar ve yerel veri depolama vizyonuna dayanmaktadır. Bu fikir, kullanıcıların verilerini dışarıya bağımlı olmadan saklamalarını hedeflemekteydi. Ancak, bulut bilişim ve merkezi platformların yükselmesiyle bu vizyon terk edildi ve kullanıcı verileri büyük şirketler tarafından toplanıp ticarileştirildi. Vana’nın kurucuları, blockchain ile gizlilik odaklı şifrelemeyi birleştirerek, daha önceki projelerin karşılaştığı veri taşınabilirliği ve gizlilik sorunlarına çözüm sundular.
Vana, ilk olarak 2023 yılında Ethereum ağı üzerinde piyasaya çıkmıştır. Protokol, blockchain ve gizlilik odaklı teknolojiler kullanarak, kişisel veri sahipliği ve kollektif yapay zeka yaratımı konusunda devrim niteliğinde bir çözüm sunmuştur. Ethereum’un akıllı sözleşme ve tokenizasyon yeteneklerinden faydalanarak, kullanıcıların verilerini güvenli bir şekilde paylaşmalarını ve tokenize etmelerini sağlamıştır. Vana, kullanıcıların verilerinin özerkliğini korurken, aynı zamanda Data Liquidity Pools aracılığıyla yapay zeka eğitimine katılım sağlamalarına ve bu süreçten ödüller kazanmalarına olanak tanınmaktadır. Bu, merkeziyetsiz veri pazarları ve yapay zekanın demokratikleşmesi gibi yeni fırsatlar sunarak, dijital ekonomiden bireylerin daha fazla fayda elde etmesini mümkün kılmaktadır.
Vana, protokolünün işleyişini desteklemek için kendi token’ını (Vana Coin) kullanmaktadır. Bu token, Ethereum ağı üzerinde yer alan ERC-20 token olarak tasarlanmıştır ve tokenleştirilmiş veri hakları ile ödüller sisteminin temelini oluşturmaktadır. Kullanıcılar, verilerini Vana’nın Data Liquidity Pools’unda paylaştıkça, bu veriler AI modellerinin eğitiminde kullanılmak üzere havuzlanır ve karşılığında Vana Coin ile ödüllendirilmektedir.
V NFT Nedir? V On Vana NFT Bilgileri
V-On-Vana NFT; Vana platformu tarafından yaratılan AI ile üretilmiş dijital sanat eserlerinden oluşmaktadır. V-On-Vana NFT, 2023 yılı itibarıyla piyasaya çıkmıştır. Bu NFT’ler, her biri benzersiz ve koleksiyonluk dijital varlıklardır. V-On-Vana NFT’leri, yapay zekanın yaratıcı gücünü kullanarak sanat dünyasında yeni bir çağ başlatmaktadır.
Bu NFT’ler son dönemde büyük ilgi görmektedir. Floor fiyatı hızla 1.47 ETH’ye yükselmiştir ve ticaret hacmi de önemli bir artış göstermiştir. AI sanatına olan ilgi, bu NFT’lerin değer kazanmasını sağlamıştır.
V-On-Vana NFT’leri, yüksek volatilite nedeniyle yatırımcılar için cazip hale gelmektedir. Ancak, bu volatilite aynı zamanda risk içerir, bu yüzden dikkatli yatırım yapılması önemlidir.
Vana Airdrop Süreci ve Kriterleri
Vana, kullanıcıların verilerini kontrol etmesini sağlayan Web3 tabanlı bir platform olarak, hem NFT hem de coin airdrop programlarıyla topluluğunu büyütmektedir. İlk olarak, V-On-Vana NFT koleksiyonu ile dikkat çeken Vana, AI tarafından üretilen benzersiz dijital sanat eserleriyle kullanıcıların ilgisini çekmiştir. Bu NFT’ler, platforma erken katılım sağlayan kullanıcılara değer kazandırırken, topluluk oluşturma sürecinde önemli bir rol oynamıştır. Sonrasında ise VANA token airdrop programı başlatılarak, daha geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşılması hedeflenmiştir.
Vana Airdrop sürecine katılmak oldukça basittir. Katılımcılar, Telegram’daki Vana Data Hero Botu’nu kullanarak TON cüzdanlarını bağladıktan sonra belirli görevleri tamamlayarak VANA token kazanabilmektedirler. Görevler arasında Telegram gruplarına katılmak, sosyal medya paylaşımları yapmak ve arkadaş davet etmek gibi etkileşimler yer almaktadır. Bu token’lar, Vana ekosisteminde kullanılabilir veya başka platformlarda takas edilebilmektedir. Airdrop süreci, kullanıcıların projeye erken katılmalarını sağlayarak Vana ekosistemini güçlendirmeyi amaçlamaktadır.
Vana Coin Nasıl Satın Alınır?
Vana Coin (VANA) satın almak için öncelikle güvenilir bir kripto para borsası seçmeniz gerekmektedir. Binance, CoinEx, Bybit, Gate.io ve MEXC gibi platformlar Vana Coin’i alıp satabileceğiniz popüler borsalar arasında yer almaktadır. Hesap oluşturduktan sonra, banka transferi, kredi kartı veya başka bir kripto para kullanarak fon yatırılabilir ve ardından Vana Coin alımı gerçekleştirilebilmektedir. Satın alma işlemi için piyasa emri vererek anında işlem yapabilmekte veya belirli bir fiyat belirleyerek limit emri verilebilmektedir. Vana Coin’inizi güvenli bir şekilde saklamak için ise soğuk cüzdanlar (hardware wallet) kullanılması önerilmektedir. Son olarak, yatırımlarınızı izlemek ve piyasa hareketlerini takip etmek için portföy takip uygulamaları kullanılmaktadır.
Vana Coin Hangi Borsalarda Var?
Binance
Bybit
Upbit
Bitget
MEXC
Gate.io
BingX
Vana Coin Hangi Borsalarda Listelenecek?
Vana (VANA) Coin, 16 Aralık 2024 saat 13:00’te Binance, MEXC ve Gate.io gibi büyük borsalarda işlem görmeye başlamıştır. Bu listelemelerle birlikte, Vana’nın işlem hacminin artması ve daha fazla kullanıcıya ulaşması beklenilmektedir. Ancak, şu anda Kraken, KuCoin, ve Huobi gibi diğer büyük borsaların da Vana’yı listelemeyi planlayabileceği ihtimaller arasındadır. Bu tür listelemeler, Vana’nın değerini ve erişilebilirliğini artırarak daha geniş bir yatırımcı kitlesine hitap edebilmektedir. Yine de, bu borsaların listeleme onayları için resmi duyuruları beklemek gerekecektir.
Introducing @withvana (VANA) on Binance Launchpool!
Vana Coin’in Binance’te listelenmesi, Binance’in yenilikçi blockchain projelerini destekleme konusundaki güçlü rolünü bir kez daha gözler önüne sermektedir. Bu listeleme, yatırımcılar için erken aşamada umut verici bir projeye yatırım yapma fırsatı sunmakta ve Vana’nın kripto para piyasasında daha geniş bir kitleye ulaşmasına zemin hazırlamaktadır. Kripto para piyasası hızla evrilirken, Vana’nın Binance ile entegrasyonu, projenin daha fazla kullanıcı tarafından benimsenmesine ve değer kazanmasına olanak tanıyacaktır. Binance’in sağlam altyapısı ve küresel kullanıcı tabanı, Vana Coin’in likiditesini artırarak daha fazla görünürlük elde etmesine yardımcı olmaktadır. Bu gelişme, Vana’nın gelecekteki büyüme potansiyelini güçlendirerek, projenin başarı yolunda önemli bir adım olma özelliği taşımaktadır.
Yeni Bir Vana Airdrop’u Olacak Mı?
Yeni bir Vana airdrop’u olup olmayacağına dair kesin bir duyuru yapılmamış olsa da, Vana’nın büyüyen topluluğu ve artan popülaritesi göz önüne alındığında, gelecekte benzer bir airdrop düzenlenmesi ihtimali bulunmaktadır.
Vana, özellikle kripto ekosisteminde kullanıcıların katılımını artırmaya yönelik çeşitli etkinlikler düzenleyebilmektedir. Ancak, resmi bir açıklama yapmadan önce bu tür duyuruları dikkatle takip etmek önemlidir. Duyuruları takip etmek için Vana Resmi Websitesi‘ne göz atabilirsiniz.
Vana Coin haberleri, fiyat analizleri ve çok daha fazlası için diğer haberlerimize coinkolik.com üzerinden göz atabilirsiniz.
PENGU, 17 Aralık 2024’te Solana blokzincirinde piyasaya sürülen Pudgy Penguins ekosistem tokenidir.
PENGU, 17 Aralık 2024’te Solana blokzincirinde piyasaya sürülen Pudgy Penguins ekosistem tokenidir. Bu rehberimizde, PENGU token nedir, nasıl alınır ve Pudgy Penguins ekosistemi hakkında detaylı bilgiler bulabilirsiniz.
Pudgy Penguins nedir?
Pudgy Penguins Temmuz 2021’de bir grup üniversite öğrencisi tarafından oluşturulmuş ve Nisan 2022’de Luca Schnetzler tarafından 750 ETH karşılığında satın alınmıştır. Proje kısa sürede en çok ilgi çeken NFT (Non-Fungible Token) koleksiyonlarından biri haline gelmiştir. Güncel NFT haberlerini buradan takip edebilirsiniz. Pudgy Penguins NFT koleksiyonu, Ethereum blok zincirinde tokenize edilmiş 8.888 benzersiz, elle çizilmiş penguen karakterinden oluşan bir dizi içermektedir. Her penguen bir NFT olarak koleksiyonda yer edinmiştir. Bu da her bir penguenin dijital bir varlık olduğu ve satın alınabileceği anlamına gelmektedir. Projenin başarı temellerinden birisi de destek gördüğü aktif topluluğa ve projenin güçlü hikayesine dayanmaktadır.
Pudgy Penguins’in yaratıcıları, dijital sanatın ötesine geçerek somut ürünlere, medyaya ve oyun, koleksiyon ürünleri ve meta veri entegrasyonuna yönelik gelecek planlarına uzanan bir marka yaratmaya odaklanmışlardır.
PENGU Token nasıl ortaya çıktı?
PENGU, şu anda Solana blokzincirinde yayında olan Pudgy Penguins ekosistem tokenidir. Toplamda 88,88 milyar PENGU token arzına sahip olup bunların %25,9’u airdrop talebi yoluyla Pudgy Penguins ekosistemi üyelerine ayrılmıştır. Dünya çapında milyonlarca takipçi toplayan ve 50 milyarın üzerinde görüntülemeye ulaşan Pudgy Penguins, toplumdaki bilinirliğini sağlamlaştırmıştır.
Token ilk olarak Solana’da piyasaya sürülse de, sonunda Igloo Inc. tarafından inşa edilen tüketici odaklı Ethereum katman-2 ölçeklendirme ağı olan Ethereum ve Abstract’a genişlemesi öngörülmektedir.
PENGU, duyurulduğu gibi 17 Aralık 2024’te başlatılmıştır. Resmi bağlantılar ve iddia ayrıntıları yalnızca X’teki Pudgy Penguins hesabından paylaşılacak ve duyurulacaktır.
PENGU satın almak için öncelikle bir kripto para borsası üzerinden hesap oluşturmanız ve oluşturduğunuz hesabınızın kimlik doğrulama sürecini tamamlamanız gerekmektedir. Satın alabilme işlemini tamamlamak için ise cüzdanınıza para yatırmanız gerekmektedir. Para yatırma işlemlerinde banka havalesi, kredi kartı kullanarak ve üçüncü parti ödeme yöntemleri kullanılabilmektedir. Paranızı yatırdıktan sonra istediğiniz miktarda PENGU token satın alabilirsiniz.
PENGU hangi borsalarda var?
PENGU merkezi borsalarda işlem görmektedir. Bu borsaları aşağıda bulabilirsiniz:
Binance
LBank
MEXC
BingX
Bitget
Raydium (CLMM)
Bitvavo
Ourbit
XT.COM
KuCoin
Pudgy Penguins (PENGU) fiyatı nedir?
Pudgy Penguins (PENGU) fiyatı $0,03152, 24 saatlik işlem hacmi $2.230.481.628 şeklindedir. Gerçek zamanlı PENGU piyasa verilerine buradan ulaşabilirsiniz.
PENGU airdrop nasıl yapılır?
Pudgy Penguins duyurusunda belirtildiği gibi, Solana blok zincirinde 88 milyardan fazla PENGU tokeni basılmıştır. Decrypt, token dağıtımıyla ilgili ayrıntılara daha fazla açıklık getirmek için Pudgy Penguins’e ulaşmıştır.
PENGU tokenlarının en büyük tahsisi, Pudgy Penguins, Lil Pudgys ve Pudgy Rods (aka Rogs) NFT sahipleri dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere Pudgy Penguins topluluğuna ayrılmıştır. Ana Pudgy Penguins NFT’lerinin sahiplerinin 1,7 milyonun biraz üzerinde PENGU tahsisi aldığı, Lil Pudgy sahiplerinin ise 188 binin üzerinde PENGU aldığı ve Pudgy Rod sahiplerinin nadirlik seviyesine bağlı olarak 105 bin ile yaklaşık 195 bin arasında token aldığı bildirilmiştir.
Proje lideri Luca Netz, sahipleri yakalamak için herhangi bir anlık görüntü alınmadığını ve bunun yerine, token üretimi sırasında varlıkları elinde bulunduranlara PENGU’ya erişim izni verileceğini doğrulamıştır. Token talepleri açıldığında Pudgy NFT fiyatları düşmüştür; Satışa sunulan tüm NFT’ler muhtemelen airdrop’ta kullanılmış olup daha fazla PENGU talep etmek için tekrar kullanılmayacaktır.
Duyuru grafiğine göre, Pudgy Penguin topluluğunun 5 milyon yeni üyesinin kazanılması beklentisiyle bir sonraki en büyük PENGU token grubu Web3’teki ve potansiyel olarak ötesindeki diğer topluluklar için ayrılmıştır. Özetle PENGU topluluğu üyeleri son tarihten önce Discord’da bir form doldurduktan sonra PENGU talebinde bulunabilmektedirler.
PENGU yatırım yapmaya değer mi?
PENGU tokenı Pudgy Penguins ekosistemi için çok önemli bir gelişme ve bu hareketin NFT konseptinde önemli bir evrimi temsil ettiği gözlemlenilmektedir. Dijital yönetişim, özel içerik, stake ödülleri ve topluluk katılımı unsurlarını gözler önüne seren PENGU token, Pudgy Penguins’in ve bir bütün olarak NFT’lerin geleceğinde merkezi bir rol oynama potansiyeline sahiptir.
Proje genişlemeye devam ettikçe PENGU tokeni, Pudgy Penguins markasının başarısını artıran temel varlıklardan biri haline gelebilir ve hayranlara en sevdikleri dijital penguenlerle etkileşim kurmaları ve onları desteklemeleri için yeni yollar sunması beklenilmektedir.
Dijital dönüşüm ve ERP çözümleri şirketi GUMA Business Solutions, platform bağımsız ve ölçeklenebilir akıllı entegrasyon teknolojilerinde dünya lideri olan Boomi’nin Türkiye’deki stratejik çözüm ortağı olduğunu duyurdu. Bu işbirliği ile yerli işletmelerin sistemlerini modernize etmelerini, veri entegrasyonunu geliştirmelerini ve gerçek zamanlı içgörülerle iş süreçlerinin potansiyelini ortaya çıkarmalarını sağlayacaklarını açıkladı.
GUMA ve Boomi, stratejik bir işbirliğine imza attı. Dijital dönüşüm ve ERP alanındaki uzman kadrosuyla kısa sürede global projelere imza attıklarını belirten GUMA Business Solutions Satış ve Pazarlama Direktörü Öznur Tekiner Şirin, iş ortaklıklarına dair şu açıklamada bulundu: “Boomi ile yaptığımız bu stratejik ortaklık, müşterilerimize inovatif çözümler sunarak Türkiye’de dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırma misyonumuzu pekiştiriyor. Boomi’nin düşük kodlu entegrasyon platformu ve hibrit çözümleri, şirketlerin rekabet avantajlarını artırmalarına ve global pazarlarda daha fazla yer almalarına olanak tanıyacak.”
Boomi, Türkiye’deki partnerini müşteri memnuniyetine göre seçiyor
Boomi’nin partner seçiminde yerel pazar bilgisiyle global vizyonu birleştiren, güçlü bir deneyime ve yüksek müşteri memnuniyeti oranına sahip şirketleri tercih ettiğine dikkat çeken GUMA Business Solutions Satış ve Pazarlama Direktörü Öznur Tekiner Şirin, “Boomi’nin güçlü entegrasyon teknolojileri ile, müşterilerimizin iş süreçlerini %50’ye varan hız artışı ve %30’a kadar maliyet düşüşü ile optimize etmelerine destek olacağız. Bu iş birliği ile dijitalleşmenin sağladığı faydaları her ölçekten işletmeye taşıyoruz” diyerek kazanımları özetledi.
Boomi’nin 20 binden fazla müşteriye ulaşan geniş ekosistemi ve AtomSphere platformu sayesinde, işletmelerin tümleşik sistemlere hızlı geçiş yapabilmelerini sağladığını belirten Şirin, düşük kodlu altyapının kullanım kolaylığına vurgu yaptı:
“Boomi’nin sürükle-bırak arayüzü ve zengin entegrasyon kütüphanesi, projeleri geleneksel yöntemlerden çok daha hızlı hayata geçirmemize olanak sağlıyor. Bu sayede GUMA, bilgi birikimini güçlü çözümlerle birleştirerek işletmeler için stratejik bir ortak olmaya devam edecek.”
GUMA ve Boomi, Türkiye’nin sanayi dönüşümüne liderlik ediyor
Sanayi işletmelerinin global rekabet gücünü artırmak için Boomi ile gerçekleştirdikleri iş birliğine değinen GUMA Business Solutions Yönetici Ortağı Göksel Sanbay, şu ifadeleri kullandı: “Boomi ile iş birliğimiz, yalnızca dijitalleşmeyi hızlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda işletmelere global ölçekte sürdürülebilir büyüme fırsatları sunuyor. Türkiye’de dijital dönüşümün lideri olma hedefimizi bu stratejik ortaklıkla bir adım daha ileri taşıyoruz.”
Boomi’nin Hibrit Çözümleri: Türkiye için Fırsatlar
Boomi’nin platform bağımsız yapısı ve hibrit entegrasyon yetenekleri, hem bulut hem de şirket içi sistemlerde sorunsuz veri akışını mümkün kılarak, şirketlerin gerçek zamanlı verilerle daha bilinçli kararlar almasını ve esneklik kazanmasını sağlıyor. Bu işbirliği ile işletmeler, operasyonel süreçlerini %40 hızlandırırken maliyetlerini %30’a kadar düşürerek hem yerel hem de global pazarlarda avantaj elde edecekler.
Mobilya sektörünün tanınmış ismi Fatih Kıral, geçtiğimiz yıl bir çalışanından nakledilen böbrekle hayata tutunmuştu. Ancak, nakledilen böbreği de iflas eden Kıral, bugün yaşamını yitirdi.
Mobilya sektörünün önde gelen isimlerinden Fatih Kıral, yaşamını yitirdi. Adını taşıyan mobilya markasıyla tanınan ve sektörde uzun yıllar hizmet veren Kıral, geçtiğimiz yıl bir çalışanının böbreğiyle hayata tutunmuştu. Ancak, nakledilen böbreği de iflas eden ünlü iş insanı, kısa süre önce rahatsızlanarak hastaneye kaldırılmıştı.
Fatih Kıral, 2023 yılında böbrek yetmezliği nedeniyle zor bir süreçten geçmiş, bir çalışanının bağışladığı böbrek sayesinde hayatta kalmıştı. Nakledilen böbrek de iflas etmiş ve Kıral, diyalize bağlanmıştı. Bugün hayatını kaybeden Kıral, mobilya sektöründe yıllarca yaptığı çalışmalarla büyük bir üne sahipti.
Fatih Kıral kimdir?
Kıral ailesinin üçüncü kuşak temsilcisi olan Fatih Kıral, iş insanı ve girişimdir.
1980 yılında kendi ismiyle ilk mağazasını Kadıköy Bağdat Caddesi’nde açarak sektöre adım attı.
Mobilya ve dekorasyon alanında yenilikçi yaklaşımlarıyla tanınan Kıral, markasını genişleterek İstanbul, İzmir, Bodrum ve Antalya gibi şehirlerde toplam 15 mağazaya ulaştı.
Fatih Kıral, uluslararası üne sahip mobilya markaları ile iş birliği yaparak Türkiye’deki tüketicilere dünya standartlarında mobilya ürünleri sundu. Ayrıca, ev ve ofis mobilyalarının yanı sıra bahçe mobilyası, mutfak ve banyo ürünleri gibi farklı alanlarda da hizmet verdi.
Dünyanın en çok ülkesine uçan havayolu olma ünvanını 2012 yılından beri elinde bulunduran Türk Hava Yolları (THY), bu başarısını Guinness Dünya Rekoru ile tescilledi.
THY, “En Çok Ülkeye Uçan Havayolu (Most Countries Flown to by an Airline)” ünvanıyla Guinness Rekorlar Kitabı’na adını yazdırdı.
THY’nin Şili’ye yaptığı ilk uçuşun ardından Santiago Arturo Merino Benítez Uluslararası Havalimanı’nda rekor sertifikası THY Genel Müdürü Bilal Ekşi’ye takdim edildi.
THY Genel Müdürü Bilal Ekşi, Guinness Dünya Rekorları yetkilileri ile THY yöneticilerinin katıldığı törende yaptığı konuşmada, bugün başlatılan en yeni rota olan Şili’nin başkenti Santiago’da olmaktan ve “En Çok Ülkeye Uçan Havayolu” ünvanını burada almaktan mutluluk duyduklarını söyledi.
Bu ayrıcalığa 10 yıldan fazla süredir sahip olan tek havayolu olarak, uçuş ağının gücünü gururla sergilediklerini dile getiren Ekşi, “Dünyanın dört bir yanındaki insanları, kültürleri ve destinasyonları birbirine bağlama misyonumuzu güçlendiriyoruz.” diye konuştu.
Guinness Dünya Rekorları MENA ve Türkiye Başkan Yardımcısı Talal Omar ise bugün, dünyayı birbirine bağlamaya olan kararlılığıyla havacılıkta vizyon ve mükemmelliği örnekleyen THY için seçkin bir dönüm noktasına imza attıklarını belirterek, “Bu olağanüstü başarı, diğer tüm havayollarından daha fazla uluslararası destinasyona ulaşarak küresel havacılık ortamındaki hayati rolünü teyit ediyor. THY’yi bu olağanüstü başarısından dolayı tebrik ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
THY, yalnızca son 12 ayın aktif rotalarını yansıtan 120 ülkeye uçuşla rekor kırdı
Guinness Dünya Rekorları’nın değerlendirme kriterlerine göre, THY, yalnızca son 12 ayın aktif rotalarını yansıtan 120 ülkeye uçuşla rekor kırdı. Bununla birlikte, geçici olarak askıya alınan rotalar ve bugün Şili’ye yapılan ilk uçuş dahil olmak üzere, Türk Hava Yolları’nın uçuş ağı artık 131 ülkeyi kapsıyor.
Bu rekor, THY’nin küresel havacılık sektöründeki liderliğini bir kez daha pekiştirirken, yeni rotalarla uçuş ağını genişletmeyi sürdüren bayrak taşıyıcı, dünyayı Türkiye üzerinden buluşturmaya devam ediyor.
Amerika kıtasında hizmet verilen ülke sayısı 10’a yükseldi
Yeni rota, THY’nin, Amerika kıtasında hizmet verdiği ülke sayısını 10’a yükseltmesi açısından da büyük önem taşıyor.
THY’nin bugün itibarıyla başlattığı seferler İstanbul’dan Santiago’ya, Sao Paulo aktarmalı olarak haftada 4 frekans olarak gerçekleştirilecek. Küresel uçuş ağına önemli katkı sağlaması beklenen Santiago hattıyla THY’nin Amerika kıtasındaki toplam destinasyon sayısı 26’ya yükseldi.
THY misafirleri, 31 Mart 2025’e kadar İstanbul’dan Santiago’ya 1099 dolardan, Santiago’dan İstanbul’a ise 999 dolardan seyahat edebilecek. Kampanya kapsamında geçerli olan fiyatlar, THY’nin resmi web sitesi ücretleri olmakla birlikte, bilet satış ofisleri ve acentelerde değişiklik gösterebilecek.
Yeni rota, Türkiye ile Şili arasındaki bağı güçlendiriyor
Zengin tarihi, kültürel merkezleri ve eşsiz Andes Dağları manzarasıyla Santiago, dünyanın dört bir yanından seyahatseverler için cazip bir destinasyon olarak öne çıkıyor. Yeni rota, yalnızca THY’nin uçuş ağını genişletmekle kalmıyor, aynı zamanda Türkiye ile Şili arasındaki bağı da güçlendiriyor.
THY, misafirlerinin seyahatlerini daha konforlu hale getirmek adına geniş bir hizmet yelpazesi sunuyor. Bu hizmetler arasında, 20 saat veya daha uzun aktarmalı bağlantılı uçuşlar için ücretsiz otel konaklaması sağlayan “Stopover Istanbul” ve 6-24 saat arasındaki aktarmalar için İstanbul’un tarihi güzelliklerini tanıtan ücretsiz rehberli “TourIstanbul” programı yer alıyor.
THY’nin yeni rotası, Güney Amerika’ya erişimi kolaylaştırırken, Şili’nin doğal ve kültürel güzelliklerini keşfetmek isteyen misafirlere unutulmaz bir deneyim imkanı sunuyor.
AHKİB Başkanı Gürkan Tekin, uluslararası pazarlarda hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün rekabetçiliğinin oldukça zayıfladığını belirtti.
Bu durumun istihdam kayıplarına neden olacağını belirten Tekin, bu kaybın derinleşmemesi için destek beklediklerini kaydetti.
Akdeniz Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (AHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Tekin, emek yoğun sektörler arasında yer alan hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün rekabetçiliğinin oldukça zayıfladığını, sıkıntı yaşayan firmaların bir kısmının üretimlerini durdurduğunu bir kısmının ise yurt dışında üretim arayışlarına girdiğini açıkladı. Başkan Gürkan Tekin, “Bu durum istihdam azalışına ve nitelikli iş gücü kayıplarına neden oluyor, bunun önüne geçmek için devlet desteklerinin artırılmasını bekliyoruz” dedi.
“Devlet desteği olmadan rekabet edemeyiz”
İstihdamdaki kayıpların derinleşmemesi için ücretli çalışandan kesilen gelir vergisi dilimlerinin günün koşullarına göre güncellenmesi gerektiğine işaret eden AHKİB Başkanı Gürkan Tekin, mevcut SGK prim indiriminin yüzde 5’ten yüzde 10’a çıkarılmasının fayda sağlayacağını belirtti. Başkan Gürkan Tekin, prim desteğinin emek yoğun sektörlerde faaliyet gösteren tüm firmaları kapsayacak şekilde düzenlenmesine ve en az 2 yıl süre ile devam ettirilmesine ihtiyaç olduğunu ifade etti.
Sektörün uzun süre yatay seyreden döviz kurları, artan işçilik maliyetleri ve ana pazarlardaki talep daralması nedeniyle çok zor bir süreçten geçtiğine dikkate çeken Başkan Gürkan Tekin, “Uluslararası pazarlarda fiyat tutturmanın çok zor olduğu koşullar yaşıyoruz. Mevcut tabloda devlet destekleri olmadan rekabetçiliğimiz sürdürülebilir olmaktan uzaklaşıyor. Bu sorunu ortadan kaldırmak için üretim maliyetlerini azaltacak teşviklere ihtiyaç duyuyoruz.
Çünkü üretim maliyetlerinde dolar bazında Asya’daki rakiplerimize göre yüzde 40-50, Avrupa’daki birçok ülkeye göre yüzde 15- 20 oranında daha pahalı kalıyoruz. Ülkemizde asgari ücretin işverene maliyeti Asya’daki rakiplerimize göre 6-7 kat yüksek durumdadır. Hazır giyim ve konfeksiyon başta olmak üzere emek yoğun sektörlerde işçilik maliyetinden kaynaklanan yükün paylaşılması gerekiyor. Asgari ücretteki artış yükü sadece işverene bırakılmamalıdır” dedi.
“Reeskont krediler için yapısal değişime ihtiyaç var”
Reeskont kredilerinin de Türkiye’nin ihracatına daha etkili bir şekilde katkı sağlayabilmesi için yapısal değişikliklere ihtiyaç olduğunu kaydeden Başkan Tekin, “Öncelikle, reeskont kredilerinin doğrudan Eximbank aracılığıyla kullandırılmasının faydalı olacağını düşünüyoruz. Bu yöntem, süreçlerin daha etkin ve verimli bir hale gelmesini sağlayacaktır. Ayrıca, reeskont kredilerinde teminat mektubu şartının kaldırılması veya bu konuda bankalara bir üst limit getirilmesi, ihracatçılarımızın finansmana erişiminde büyük kolaylıklar sağlayacaktır.
Bununla birlikte, reeskont kredilerine uygulanan faizin düşürülerek TL kredilerinin daha cazip hale getirilmesi gerekmektedir. Bir diğer önemli konu ise bağımsız denetime tabi şirketlerin TL cinsinden nakdi ticari kredi kullanımlarında uygulanan, ‘10 milyon TL üzerinde döviz bulundurmama ve döviz varlıklarının aktiflerine oranının yüzde 5’i aşmama’ kısıtlamalarının esnetilmesidir. Bu sınırlandırmaların şartlara uygun olarak yeniden düzenlenmesi, şirketlerimizin finansal esnekliğini artıracaktır.
Ayrıca, ihracatçı firmalarımıza halen uygulanan yüzde 30 oranındaki döviz bozdurma zorunluluğunun kaldırılmasını veya kademeli olarak azaltılmasını talep ediyoruz. Bu zorunluluk, ihracatçılarımızın finansal planlamasını zorlaştırmakta ve rekabetçi gücünü düşürmektedir” diye konuştu.
“Kasım ayında yüzde 8 düşüşle 27,7 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik”
AHKİB’in kasım ayı ihracat performansını da değerlendiren Başkan Gürkan Tekin, şunları söyledi: “Birlik olarak kasım ayında 3 bin 289 ton ürünü uluslararası pazarlarda değerlendirerek ülkemize 27,7 milyon dolar döviz kazandırdık. Söz konusu dönemde ihracat performansında yüzde 8 oranında düşüş yaşayan Birliğimiz, en çok dış giyim, bay dış giyim ve diğer hazır eşya ürün gruplarında satış yaptı. Bu ürün grupları bölge ihracatımızın yüzde 76’sını oluşturdu.
Bayan dış giyimde 9,9 milyon dolar, bay dış giyimde 7,4 milyon dolar, diğer hazır eşyada 3,2 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Kasım ayında en fazla ihracat yaptığımız ülkeler listesinde Hollanda, Almanya ve Fransa ilk üç sırada yer aldı. Hollanda pazarında 10,4 milyon dolar, Almanya pazarında 2,2 milyon dolar, Fransa pazarında 2,1 milyon dolar ihracat değerine ulaştık. Kasım ayında ihracat hacminde anlamlı artışlar yakaladığımız ülkeler Polonya, Fransa, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kosova oldu.”
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) kuruluşundan bu yana başkanlık görevini üstlenen Okan Oğuz, Oğuz Satıcı, Mehmet Büyükekşi ve İsmail Gülle ile yönetim ve denetim kurullarıyla sektörler konseyinde yer alan isimler, ilk kez düzenlenen “Sonsuz Bir İz, Biz TİM”iz etkinliğinde bir araya geldi.
TİM Başkanı Mustafa Gültepe, etkinliğe ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, TİM’in kurulduğu 1993’te Türkiye’nin ihracatının sadece 15,3 milyar dolar olduğunu aktardı.
Bu yılı 260 milyar doların üzerinde bir ihracatla kapatacaklarını, hizmet ihracatında ise 115 milyar doları göreceklerini bildiren Gültepe, şunları kaydetti: “İhracat tarihimize altın harflerle yazılan bu başarıların altında, değerli başkanlarımızın ve ekiplerinin imzası var. Bu iş ticari bir faaliyet olmanın yanında aynı zamanda bir gönül işi.
İhracat, yollarda geçen günler, uykusuz geceler, yeri geldiğinde risk alıp sorumluluk üstlenmek demek. Ülkemizin ihracatını artırmak, bayrağımızı daha da yukarılara taşımak için hiçbir fedakârlıktan kaçınmadık. Çünkü biliyoruz ki hizmet eden iz bırakır. Kuruluştan bu yana görev alan tüm başkanlarımıza, yönetim kurulu, denetim kurulu ve sektörler konseyi üyelerimize, genel sekreterlerimize minnettarız.”
Hedef en çok ihracat yapan ilk 10 ülke arasına girmek
TİM Başkanı Mustafa Gültepe, geleceği geçmişten aldıkları güç ve eski başkanlarının aşıladığı öz güvenle şekillendirdiklerine işaret ederek, “Nasıl ki Cumhuriyetimizin 100. yılında 255 milyar dolar ihracata ulaştıysak, ikinci 100 yıla çok daha büyük hedeflerle başladık. Bu yüzyılda Türkiye’mizi en çok ihracat yapan ilk 10 ülke arasına çıkarmayı hedefliyoruz.
İhracatımızı daha katma değerli, daha yenilikçi, daha sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmak için birlikte çalışmaya devam edeceğiz” dedi. Mustafa Gültepe, etkinlikte, gecenin anısına TİM’in eski başkanları Okan Oğuz, Oğuz Satıcı, Mehmet Büyükekşi ve İsmail Gülle ile yönetim ve denetim kurullarıyla sektörler konseyinde görev alan isimlerle genel sekreterlere plaket verdi.