Çin, gayrimenkul sektöründeki durgunluk, zayıflayan tüketim ve yavaşlayan küresel talep nedeniyle baskı altında olan ekonomisini canlandırmak için bir kez daha teşvik tedbirlerine başvurdu. Son teşvik paketi, altyapı harcamalarını, işletmelere vergi indirimlerini ve iç tüketimi artırmaya yönelik teşvikleri içeriyor. Amaç net: büyümeyi yeniden başlatmak.
Bu adımların şimdiden etkisi hissedildi. Son birkaç hafta içinde Çin borsalarında iyimserlikle birlikte önemli bir yükseliş yaşandı. Yatırımcılar, bu müdahalenin daha istikrarlı bir büyüme dönemi başlatmasını ve önceki teşvik döngülerine, özellikle 2015’teki uzun süreli yükselişe benzer sonuçlar getirmesini umuyor.
Ancak bu iyimserlik ne kadar gerçekçi?
Piyasalar kısa vadede önemli bir artış göstermiş olsa da, bugün ekonominin durumu önceki döngülerden oldukça farklı. Özellikle Çin’in emlak sektörü—bir zamanlar büyümenin lokomotifi—üç yılı aşkın süredir bir duraklama içinde. Eskiden devasa altyapı yatırımları ve konut projeleriyle ivme kazanan Çin, artık bu motorlardan aynı performansı alamıyor.
Ayrıca, geçmişte büyümenin kilit faktörlerinden biri olan kredi genişlemesi de belirgin şekilde azalmış durumda. 2015 yılında Çin’in kredi teşviki çok büyüktü, ancak bugün benzer bir mali destek sağlamak, şu anki ekonomik ortamda daha büyük adımlar gerektiriyor—ki bu da sürdürülebilir olmayabilir. Mevcut teşvikler önemli olsa da, altında yatan ekonomik dinamikler, özellikle gayrimenkul talebi ve tüketici harcama gücü değiştiği için, uzun vadede aynı etkiyi yaratma olasılığı düşük görünüyor.
Bazı analistlere göre gördüğümüz yükseliş, uzun vadeli bir trendden çok bir “anlık bir yükseliş veya canlanma” etkisi olabilir. Bu, yatırımcılar için bu yükselişin geçici bir piyasa hareketi mi yoksa daha sürdürülebilir bir toparlanmanın işareti mi olduğunu sorgulama zamanı. Borç yükü ve emlak sektörünü ikame edebilecek başka bir sektörün olmaması gibi yapısal zorluklar önemli riskler teşkil ediyor.
Ana Çıkarımlar:
➡️ Çin’in teşvikleri, borsalarda kısa vadede kazançlar sağladı, ancak ekonomik ortam geçmiş döngülerden farklı.
➡️ Gayrimenkul sektörü, bir zamanlar büyümenin ana kaynağıydı, ancak artık aynı katkıyı yapamıyor ve kredi genişlemesi de önceki seviyelerde değil.
➡️ Yükseliş birkaç hafta daha devam edebilir, ancak uzun vadede sürdürülebilirliği belirsiz, bu da potansiyel dalgalanmalara işaret ediyor.
Yatırımcıların bu faktörleri dikkatlice değerlendirmesi gerekiyor. Gerçek bir toparlanmanın başında mıyız, yoksa bu geçici bir piyasa dalgalanması mı? Önümüzdeki aylarda bu sorunun yanıtı daha netleşecek.