Turner International Başkan Yardımcısı ve Türkiye Genel Müdürü Mehmet Sami Kılıç, “Turner bir Kuzey Amerika firması, hem müteahhitlik tarafı var hem de proje yönetimi tarafı var. Müteahhitlik tarafını sadece Amerika ve Kanada’da yapıyor ve buradaki know-how’ı diğer ülkelerde proje yönetiminde kullanıyor” dedi.
60’ın üzerinde ülkede proje yaptıklarını belirten Kılıç “Türkiye’ye biz 2000 yılında girdik ama son 10 yılda ivme kazandık. Piyasa payımız arttı ve büyümeye başladık. Türkiye’de İş Kuleleri ve Atatürk Havalimanı ile başlamıştık. Şu anda ise İstanbul Finans Merkezi’nin program yönetimini, Şişecam’ın büyük fabrikalarının hem Türkiye’de hem de Amerika’da proje yönetimini yapmaktayız. Bizim burada kırılma noktamız Ziraat Bankası kuleleriyle olmuştur.
Turizm sektöründen veri merkezine kadar başka projelerimiz de mevcut. Dünyada 100 en yüksek binanın 16’sı bizim projemiz. Şu anda da Türkiye’nin 353 metre olan en yüksek binasının projesinde de biz çalışıyoruz” diye konuştu.
Kılıç “İstanbul Finans Merkezi stratejik öneme de sahip. Biz projeye 2019’da dahil olduk. Bütün mülkiyet tek bir firmanın altında toplanıyor. Bu da Türkiye Varlık Fonu. Böylece kararlar daha hızlı verildi. Bürokratik yollardan da önümüz açıktı. Bunun yanında Emlak Konut ile beraber çalıştık. Dubai Finans Merkezi’ndeki know-how’ımızı harmanlayarak projeye yön verdik. Merkezin bankalar bölümü açıldı, proje tamamlandıkça diğer bölümler de açılacak. Biz bu projenin bir parçası olmaktan çok mutluyuz” şeklinde konuştu.
“Finansmanın kolaylaşması lazım ki sektör büyüme trendine yaklaşsın”
İnşaat sektörüne dair değerlendirmesinde Kılıç “İşçilik, malzeme ve finansman maliyetlerinin artması bu piyasanın küçülmesine neden oldu. Halihazırda devam eden projeler yavaşladı. Yeni başlayacak projelerin de ertelenmesine neden oldu. Dolar kurunun artmış olması ve Türkiye’deki piyasaların volatil olması firmaların zor duruma düşmesine neden oldu. Tabii Türkiye’de bu maliyet artışları dünyada yaşanandan daha fazla hissedildi. Bu maliyetlerin bir kısmı konut fiyatlarına yansıtıldı. Deprem de çok etkiledi. Zaten 2017’den beri de bir büyüme yok. Depremden sonra devletimiz bir seferberlik içine girdi. Özel sektör de bu işin içine girecek ve sektörün de ayakta kalmasını sağlayacak diye düşünüyorum. Tabii finansmanın da kolaylaşması lazım ki sektör büyüme trendine yaklaşsın” ifadelerini kullandı.
“Türkiye bizim şirketimiz için çok önemli bir pazar” diyen Kılıç “Biz burada kalıcı olmak istiyoruz. Biliyorsunuz ülkemizde bir elektrikli araç yatırımı oldu. Bunun için de gerekli olan pil fabrikaları şu anda gündemde. Bizim de bu işi yapan bir takımımız var ve bunu Türkiye’ye getirmek istiyoruz. Türkiye pazarı için katma değerli projelere odaklanacağız. Şu anda Türkiye’de veri merkezi projesine de başladık” diye konuştu.