Bu yıl, diğer yıllar gibi, yeni başlayan şeylerin heyecanıyla doluyum ve seviyorum yaşlanmayı. Bunu pek çok kişi tuhaf bulsa da, ben yaşadıkça keyifleniyorum bu hayatta. Gençlik dediğin sarhoş olmak gibi ama içtiğinin de keyfini çıkarmadan.
O yüzden zaman geçsin istiyorum. Hani bana kaybolan yıllarımı verseler diye bir tutkum falan yok. Vermesinler lütfen, ben bu yolu çok zor yürüdüm, şimdi hepsini sil baştan yaşayamam, zaten en gerek var?
Geçmişin pişmanlıkları ve keşkeleriyle yola devam edemez insan. Bana kimse geçmişimi vermesin, ben zaten oradan geliyorum. Bana kimse geleceğimi de vermesin ben zaten oraya doğru yürüyorum. Bana bir şey vermesinler yani işin özü…
Ben mümkünse bütün bu yaşanmışlıklarımı toplayayım, biriktireyim, cebimde aldığım derslerim, gözümün kenarında yaşadığımın ispatı çizgilerimle, artık daha bilge bir ruh olarak yürüyeyim. Daha çok sevmeyi öğreneyim mesela, daha çok sevebilecek kadar rahat olsun aklım, ruhum.
Birilerinden, bir yerlerden mucize beklemeyeyim. Mucizeyi kendi içimde bulmuş olayım. Hayattaki bütün değerli şeyleri anlamış, tatmış ve kavramış olayım.
Daha acemilik zamanlarında yapılması gereken hataları zamanında yapmış ve şimdi sahip olduğum olgunlukla daha emin adımlarla yürüyor olayım. Çevreme faydam olsun, bildiklerimi paylaşayım, daha çok öğreneyim, daha çok okuyayım.
Benim yeni yıldan başka bir beklentim yok. Daha çok sevebileyim. İyi bir yol arkadaşına sahip olayım. İyi bir ömür için bedenime ve ruhuma iyi bakacak kadar bilinçli olayım.
Yeni yılın mucizesi aşk olsun benim için, onun da kendimde gizli olduğunu bilecek kadar akıllı olayım. Madem bir yıl daha yaşlandım, hakkını verecek ve yaşamı kollarımı açıp kucaklayabilecek kadar cesur olayım, başka bir şey istemem.