Burun etlerinin radyofrekans ile küçültülmesi

Konkalar burnun solunan havayı ısıtmak ve nemlendirmek için çalışan kısmıdır. Genellikle burun etleri olarak tanımlanır. Havayı nemlendirmeye çalışan ve soğuk havanın ciğerlerimize ulaşmasını engelleyen ılık kan damarlarıyla doludur.

Konkalar burnun solunan havayı ısıtmak ve nemlendirmek için çalışan kısmıdır. Genellikle burun etleri olarak tanımlanır. Havayı nemlendirmeye çalışan ve soğuk havanın ciğerlerimize ulaşmasını engelleyen ılık kan damarlarıyla doludur.

Alt burun etlerinin (konka) büyümesine (konka hipertrofisi) bağlı olarak oluşan ve genellikle geceleri daha fazla şikayete neden olan burun tıkanmaları ve horlama tedavisinde burun etlerinin gerektiği kadar küçültülmesi gerekir ve bunun için farklı yöntemler kullanılır.

Burun fonksiyonlarında çok önemli yeri olan alt burun etleri hiç bir şekilde tamamen kesilerek çıkartılmamalıdır.Geçmişte sıklıkla uygulanan bu tür cerrahileri takiben burun fonksiyonları bozulmakta, solunum fizyolojisindeki olumsuz sonuçların yanı sıra burun içinde oluşan tıkanıklık, kuruma, kabuklanma, tekrarlayan enfeksiyonlar ve yanma hissi gibi şikayetlerin çözümü son derece zor hatta bazen imkansız olmaktadır. Bu nedenle alt burun etlerini küçültmeye yönelik olarak yapılan işlemler sırasında hem aşırı küçültmeden kaçınmak hem de burun etlerinin fonksiyonel dış yüzey mukozasına zarar vermeyen teknikleri tercih etmek gerekmektedir.

Radyofrekans ile Alt Konka Küçültülmesi

Burun boşluklarının yan duvarlarında yer alan alt konkaların mukozası altındaki zengin damar içerikli yumuşak dokular içerisine özel bir cihaz ile radyofrekans enerjisi verilmesini takiben dokularda oluşan ısı hasarının büzülme ve sertleşme ile iyileşmesi prensibine dayanır. İşlemi takiben 4-6 hafta içinde oluşan sert iyileşme dokusu etlerde küçülmenin yanı sıra dış uyaranlarla ya da vücut pozisyonu ile oluşan genişlemeleri de önlemektedir.

Konka radyofrekans işlemi sırasında burun içinden herhangi bir kemik ya da doku çıkarılmadan konkaların küçültülmesi amaçlanır. Konka içine iğneye benzer bir cihaz yerleştirilir ve kontrol edilen bir hasar amaçlanarak radyo dalgaları ile dokuya ısı iletilir. Bu işlem skar dokusunun oluşmasına neden olarak konkaların boyutunu küçültür. Konkaların küçülmesiyle nefes alma zorluğu ortadan kalkar.

Konka radyofrekansı, son yıllarda en sık tercih edilen işlemdir ve lokal anestezi altında, bayıltmadan yapılır. İşlem toplam 15 dk kadar sürer. İşlem sonrası 30 dk lık bir dinlenme sürecinin ardından eve gidilebilmektedir.

Bu işlem için genel anestezi gerekli değildir. Ancak hastalarda alt konka büyümesinin yanında septum deviasyonu (burun kıkırdak eğriliği) varsa işlem aynı seansda ve genel anestezi ile yapılır.

Konka Radyofrekans Sonrası Tampon kullanılmaz, poliklinik şartlarında yapılan işlem sonrası hemen eve gidilebilir.

Bu işlem sonrası burunda şişlik, morluk ve şekil değişikliği olmaz.

Bu işlemden hemen sonra normal yaşama devam edilir. İşe başlanabilir.

Konka Radyofrekans Sonrası burunda kuruma ve kabuklanmayı önlemek için nemlendirici sprey ve kremler kullanılabilir.

Konkaların küçültülmesini içeren prosedürler septoplasti uygulanan kişilerde de sıklıkla önerilmektedir. Nazal septumdaki eğilme konkaların sıkışmasına ve nefes almada zorluğa neden olabilir. Septoplasti işlemi sırasında konkaların da küçültülmesi hava yollarının daha da açılmasına yardımcı olur.

Genellikle iyileşme sürecinde ağrı ve acı yoktur. Burunda fiziksel açıdan bir değişiklik olmaz ve koku alma duyusunun kaybı gibi uzun vadeli yan etkiler içermez. İşlemden sonra yaklaşık 3 hafta boyunca burunda kabuklanma görülebilir.

Konka radyofrekans işlemi estetik ya da fonksiyonel amaçlı yapılan burun ameliyatları, kronik sinüzite yönelik ameliyatlar ve burun tıkanıklığı şikayeti olan hastalarda başka nedenle yapılan ameliyatlar sırasında da kolaylıkla yapılabilmektedir.

İşlem sırasında burun etinde kesilme olmadığından işlem sonrası kanama olmamakta bu nedenle tampon uygulanması gerekmemektedir.

İyi bir lokal anesteziyi takiben işlem sırasında ve sonrasında ağrı hissedilmeyen bu uygulamayı takiben hastalar hemen günlük aktivitelerine geri dönebilmektedirler.

Hayat kalitesi üzerinde ciddi olumsuz etkileri olan burun tıkanıklıklarında büyük oranda rol oynayan alt burun eti büyümelerinin tedavisinde son derece güvenli ve konforlu olarak uygulanabilen radyofrekans işleminin tek seansta başarılı sonuç verme oranı %80 civarındadır. Ameliyatı takiben, erken dönemde alt konkalarda oluşan şişlik ya da mukoza yüzeyindeki yara iyileşmesine bağlı oluşan kabuklanma nedeni ile burun tıkanıklığında artma izlenebilmektedir.

Radyofrekans uygulamasının beklenen sonuçları 15-20 gün içerisinde ortaya çıkmaya başlamakta konkalardaki küçülme 6-8 haftaya kadar devam edebilmektedir. Hastaların beşte birine yakın kısmında ise radyofrekans işleminden sonra 2-3 aylık iyileşme dönemini takiben istenen burun açıklığının tam olarak elde edilememesi durumunda işlemin tekrarlanması gerekebilmektedir.

Radyofrekans işleminin başarısı ve etki süresi kullanılan radyofrekans cihazının teknolojisi, konka içerisinde uygulama yapılan bölge sayısı, işlem sırasında alt konka kemiğine dışa kırma uygulanıp uygulanmaması gibi faktörlerden etkilenmektedir

Radyofrekans ile başarılı sonuç alınan hastalarda alerjik rinit, vazomotor rinit gibi hastalıkların bulunması, hastaların sürekli olarak havanın kuru ve kirli olduğu, sigara dumanlı veya soğuk ortamlarda bulunmaları ya da tansiyon ilaçları gibi damar genişletici ilaçlar kullanmaları durumunda alt burun etleri işlemden bir süre sonra tekrar büyüyebilmektedir. Bu durumdaki hastalarda radyofrekans işleminin tekrarı ya da endoskopik konka redüksiyonu ameliyatı önerilmektedir.

Konka radyofrekans işlemi, şikayetlerin tekrarlama ihtimali dezavantajlarına karşın her bir uygulamanın yüksek başarı şansı, tampon gerektirmemesi, lokal anestezi ile yapılabilmesi ve kanamaya neden olmaması gibi avantajları nedeni ile hastalar ve hekimler tarafından en sık tercih edilen prosedürlerden birisidir.