Ergenlik dönemi 11-12 yaşlarında başlayıp yirmili yaşların başlarına kadar devam eder, hızlı bedensel, zihinsel ve duygusal değişiklikleri içeren dönemdir.
Bu dönemde;
- Duygulardaki hızlı değişimler dolayısıyla iniş çıkışlar olabilir.
- Dikkat dağınıklığı olabilir.
- Dış görüşüne ve diğer insanların düşüncelerine önem verebilir, dış dünyadan çabuk etkilenebilirler.
- Kimlik oluşturmaya çalıştıkları için birbirinden farklı kimlikleri seçebilirler.
- Fikirleri hızlı değişebilir, sevdikleri beğendikleri şeyler de hızla değişebilir.
- Otoriteye başkaldırma olabilir.
- Ebeveyne karşı gelme görülebilir. Fikirsel çatışmalar görülebilir. Kurallara karşı gelme ve kendi kurallarını oluşturma çabası olabilir.
- Birey olma çabası içindedirler, bağımsız olmaya çalışırlar.
- El kol koordinasyonları zayıftır bu yüzden sakarlık olabilir. Ayrıca sakarlığın bir sebebi de zihin bedeni gerçek uzunluğundan algılayamaz.
- Ben merkezlidir ve herkesin içinde ön plana çıkma arzusu içindedir.
- Aynı zamanda arkadaşlar aileden önemli gelebilir ve arkadaşlar birbirlerine benzeyebilir
arkadaşlarına karşı korumacıdır, arkadaşlıklarına müdahale edilmesine tahammül edemez.
Temel olarak ergenlerle iletişimde bulunurken, hoşgörüyü bırakmamak gerekir. Kişiyi yargılamadan, suçlamadan ve iğnelemeden, sen dili yerine ben dilini kullanarak iletişime geçmek önemlidir. Yargılayıcı, küçümseyici, sorgulayıcı ifadelerden kaçınmak gerekir. Birey olma çabalarına saygı duymalı ve müdahale etmemek gerekir. İlişkide birey olma çabasına saygı duymalı ve bireysel sınırlara özen göstermeli. Aile içi kurallarda aşırı baskıcı bir tutum sergilemek yerine birlikte konuşup onların fikirlerini dinleyerek ortak bir karar almak çocuğun fikirlerinin değer ve saygı görüldüğünü hissetmesini sağlar. Alınan kararlarda ve koyulan kurallarda tutarlı davranmak, kararların gerekçelerini açıklamak önemlidir. İletişimde güvenmek ve güvendiğini belli etmek, güven vermek kadar önemlidir. Artık çocuk olmadıklarını unutmamak gerekir. Bu dönemde gencin sinirliliğinin, zorluklarının, üzüntülerinin üzerine çok gitmemek, ona bütün bunları atlatacağını söyleyerek, sakin bir tavırla yaklaşmak gerekir. Anne babalar çocuklarına istedikleri zaman yanlarında oldukları mesajını vermelidirler. Başkalarının yanında eleştirmemeye, şikayet etmemeye, utandırmamaya özen göstermeli. Düzeltilmesi gereken bir davranışı olduğunu düşünüyorsanız bunu mutlaka baş başayken konuşmalı. Arkadaşlarını tanımak, baskıcı bir şekilde kontrolde tutmak yerine daha ılımlı yaklaşarak tanımak ve kabul edici yaklaşmak önemlidir. Olumlu hareketleri desteklemek gibi olumlu arkadaşlıkları desteklemek önemlidir. Son olarak anne ve baba olarak çocuklarınızdan beklentilerinizin çocuğun beceri ve istekleri doğrultusunda olması gerektiğini unutmamak gerekir. Bununla birlikte her kişi farklıdır, tanımak ve ihtiyacına göre davranmak en sağlıklı olanıdır.