Özellikle tanıdık olmayan insanlarla iletişim kurarken ortaya çıkan duygunun odağında insanlar tarafından eleştirilmek, küçük düşmek, aşağılanmak, alay edilmek şeklindeki düşünceler yer almaktadır. Psikolog Elçin Akdeniz, sosyal fobi ile ilgili merak edilen soruları yanıtlayarak, belirtileri ve tedavisi hakkında bilgiler verdi. Utangaçlıkla karşılaştırılmaması gereken sosyal fobide kişiler başkaları tarafından değerlendirilme ihtimali olan ortamlardan, bir utangaca göre daha fazla uzaklaşmak ister.
Kaygılı olduğunun belli olmasından da endişelenebilen bireyler, bu sebepten ötürü sosyal aktivitelerden uzak kalmanın yanında çalışma hayatında ve okulda da sosyal fobinin etkilerinden dolayı kendini engellenmiş ve yetersiz hissedebilir.
NEDENLERİ NELERDİR VE EN ÇOK KİMLERDE GÖRÜLÜR?
Sosyal fobi genellikle ergenlik döneminde başlar ve gençler ile kadınlarda daha fazla görünmektedir. Birinci derecede akrabalarında bu rahatsızlığa sahip olan kişilerde sosyal fobiye yakalanma riski bir miktar daha fazladır. Genetik etmenlerin yanında beyindeki bazı kimyasalların değişikliği sosyal anksiyete bozukluğuna sebebiyet verebilmektedir.
Elbette birçok ruhsal problemde olduğu gibi burada da travmalar önemli yer tutmaktadır. Bilişsel yaklaşıma göre sosyal fobinin oluşumunda, kaygının oluşmasında rol oynayan mantıksız ve taraflı düşünceler yer alır.
Davranışçı yaklaşımda ise sosyal ortam ile kaygı arasında bir bağlantı kurularak koşullanma sonrası kişinin kendi pekiştireçlerini yaratarak kaygının devam etmesine sebep olduğu merkezdedir. Ayrıca davranışsal ketlenme de sosyal fobi oluşumuna zemin hazırlayabilir.
TEDAVİ NASIL OLMALIDIR?
İlaç tedavisi ile serotonin eksikliği giderilmeye çalışılırken bilişsel davranışçı terapi ile kişinin olumsuz düşünceleri değiştirilmeye çalışılır. Kişinin zihnindeki abartılı düşüncelerle baş etmesi, davranışlarını engellememesi hedeflenir.