Prizmabet

Kuzey Kore, ABD’nin Ukrayna’ya askeri yardımını eleştirdi

Kuzey Kore, ABD’nin Ukrayna’ya 8 milyar dolar tutarında askeri yardım sağlama kararını sert bir şekilde eleştirerek, bunu “inanılmaz bir hata” ve nükleer bir süper güç olarak nitelendirdiği Rusya’ya karşı tehlikeli bir provokasyon olarak nitelendirdi. Bu açıklama, ABD Başkanı Joe Biden’ın Ukrayna’nın Rusya’ya karşı savunmasını desteklemek için yeni yardım paketi açıklamasının ardından geldi. Yardım paketi, Ukrayna’nın daha uzun menzilli saldırılar gerçekleştirme kapasitesini artırabilecek uzun menzilli silahların tedarikini de içeriyor.

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’un kız kardeşi ve ülkenin yönetici İşçi Partisi’nin kilit isimlerinden biri olan Kim Yo Jong, ABD’yi Ukrayna’daki çatışmayı tırmandırmak ve Avrupa’yı nükleer savaşın eşiğine itmekle suçladı. Devlet haber ajansı KCNA tarafından yayınlanan açıklamasında Kim, Rusya’nın uyarılarını hafife almanın riskine vurgu yaparak, ABD ve Batılı ülkelerin eylemlerinin olası sonuçlarıyla yüzleşmeye hazır olup olmadıklarını sorguladı.

Kuzey Kore’den gelen bu eleştiri, Pyongyang ve Moskov arasındaki ilişkilerin, geçen yıl önemli ölçüde güçlenen bağların ardından yükseldiği bir dönemde geldi. İki ülke, karşılıklı savunma anlaşmasını da içeren “kapsamlı stratejik ortaklık” ilan etti. Bu ortaklık, liderleri arasında gerçekleşen iki toplantıyla pekiştirildi ve karşılıklı savunma taahhüdüyle sonuçlandı.

Ayrıca, ABD, Kuzey Kore’yi geçen yılın Eylül ayından bu yana Rusya’ya en az 16.500 konteyner silah yasadışı olarak sevk etmekle suçladı. Rusya’nın bu silahları Ukrayna’ya karşı kullandığı iddia ediliyor. Hem Kuzey Kore hem de Rusya, yasadışı silah ticareti iddialarını reddetti.

Kim Yo Jong’un Kuzey Kore’nin siyasi yapısındaki rolü genellikle ülkenin uluslararası siyasi ve güvenlik konularındaki duruşunu iletmeyi içeriyor ve açıklamalarının yüksek lider tarafından onaylandığı düşünülüyor. Son açıklamaları, Kuzey Kore’nin devam eden çatışma ve Rusya ile ittifakı konusundaki tutumunu yansıtıyor.

Reuters bu habere katkıda bulundu.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Ahu Tuğba son yolculuğuna uğurlandı

Geçtiğimiz haftalarda ABD’nin Miami şehrindeki evinde hayatını kaybeden ünlü Yeşilçam oyuncusu Ahu Tuğba’nın ölümü şüpheli bulunduğu için cenazesinin nakil işlemleri bir türlü gerçekleştirilememişti. İstanbul’a getirilen Ahu Tuğba için Beyoğlu Atlas Sineması’nda tören düzenlendi., bahisnow, betist, Tumbet, Turkbet, Ultrabet, Vdcasino, Vegabet, Venusbet, Vforbahis, Wcasino, Wettenbet, Winxbet, Wonodds, Wsbets, Prizmabet,

Uzun zamandır ABD’de yaşayan ünlü Yeşilçam oyuncusu Ahu Tuğba’nın vefat haberini geçtiğimiz haftalarda yakın arkadaşı Nuri Alço vermişti. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla acı haberi duyuran Nuri Alço; “Canım dostum Ahu’nun vefat haberini öğrendim. Kızı Anjelik ile görüştüm. Maalesef çok üzgünüm.” sözleriyle üzüntüsünü ifade etmişti.

Nuri Alço

“ASTIMI VARDI”

Daha sonra yaptığı başka bir paylaşımla ayrıntıları aktaran Nuri Alço; “İstanbul’a getirmeye çalışıyoruz. Konsolosluklara devreye sokmaya çalışıyoruz. Daha dün konuştum kendisiyle, nefes almakta zorlanıyordu. Astımı vardı. Vefatından bir gün önce kızı Anjelik zorla doktora götürmek istemiş ama Ahu, ‘Geçer’ deyip, gitmemiş. Kızı sabah yatakta annesini hayatını kaybederken görmüş.” şeklinde konuşmuştu.

Ahu Tuğba

CENAZESİ İSTANBUL’DA GELDİ!

Cenaze töreni ve geride bıraktığı vasiyetiyle büyük ses getiren Ahu Tuğba’nın cenaze detayları belli oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ABD İstanbul Başkonsolosluğu arasında yapılan yazışmaların ardından prosedürler tamamlanmış ve cenazenin Miami’den kalkacak tarifeli uçakla İstanbul’a getirilmesine karar verilmişti.

1 Eylül’de ABD’de vefat eden Ahu Tuğba’nın cenazesi (27 Eylül) Türk Hava Yolları’na (THY) ait Miami-İstanbul seferini yapan yolcu uçağıyla İstanbul’a getirildi.

Ahu Tuğba ve kızı

SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

Öte yandan ABD’li yetkililerin Ahu Tuğba’nın ölümünü şüpheli bulduğu öğrenilmişti. ABD’de 1 Eylül’de yaşamını yitiren sinema sanatçısı Ahu Tuğba için Beyoğlu Atlas Sineması’nda tören düzenlendi. Törende konuşan Ahu Tuğba’nın kızı Anjelik Calvin, “Sinemaya 40 yılının üzerinde emek veren bir kız çocuğu düşünün. Koşulsuzca sinemayı seven, ülkesini seven bir kız çocuğu… Onun için buradayız. Onu çok seviyorum” dedi.

Törenin ardından Tuğba’nın cenazesi Teşvikiye Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı.

Törene Ahu Tuğba’nın kızı Anjelik Calvin ve yakınlarının yanı sıra, oyuncu Serpil Çakmaklı, Nuri Alço, Teoman Ayık, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, Münir Özkul’un kızı Güner Özkul, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ve sevenleri katıldı.

“ALLAH’IN İZNİ İLE GETİRDİK”

Annesinin ölümüyle sarsılan genç kadın, cenazenin İstanbul’a getirilmesine ilişkin basın mensuplarına verdiği demeçte “Onu çok seviyorum. İnşallah, çok yaşamam da ona kavuşurum. Allah naim cennetini nasip etsin. Ufacık çocuktum bana Allah’ı, Kur’an-ı Kerim’i öğretti. İlk öğrettiği şey Ayet-el Kürsüydü. Sen bana Allah’ın emanetisin diyordu. Ne diyebilirim ki o benim annem. Ne kadar artist de olsa o benim evde gecelikle oturan, benim okuldan gelmemi bekleyen anneydi yani.” dedi.

“MİGREN İLACINDAN ŞÜPHELENİYORUM”

Ahu Anjelik, “Ben dedim ki annemin gözü kötüydü. Evladı olarak ağzından mı kan geldi? Gözü mü aktı? Ne oldu? Bu kıza ben üstüne vardım olayın, senatörlere şikayet edince öyle zar zor otopsi aldırdık. Ben hala şüpheleniyorum çünkü annemin yastığında bir miktar kan vardı. 9-10 gün uyumayan bir kız çocuğu düşünün; ateşlendi ve bir anda soğuktu, buz gibiydi.

Ben annecim, hadi ateşin düştü. Alnını öptüm, uyumaya gittim. Ben ne olduğunu düşünüyorum, ben herhalde migren ilacının bir tesiri olduğunu düşünüyorum. Migren, aç karnına ateş düşürücü. Migren ilacı da, üzerinde yazıyor birden fazla alınca kanamaya sebebiyet verir diye. Migren ilacından şüpheleniyorum” diye konuştu.

CENAZENİN TÜRKİYE’YE GETİRİLME MAALİYETİ OLAY OLMUŞTU!

Cenazesinin ABD’den Türkiye’ye getirilme maliyetinin 20 bin dolar olduğu öğrenilirken nakil masraflarını iş insanı Celal Kalyoncu’nun üstlendiği ortaya çıktı. 5 Eylül Perşembe günü İstanbul Teşvikiye Camii’nde kılınması planlanan cenaze namazının ardından ünlü oyuncu, Zincirlikuyu Mezarlığı ya da Karacaahmet Mezarlığına defnedilecekti.

AHU TUĞBA KİMDİR?

İstanbul Amerikan Kız Lisesi’nden mezun olduktan sonra Kanada’da Concordia Üniversitesi’nde İngilizce dil bölümüne başlayan Ahu Tuğba, 1970’lerin sonlarına doğru Türk sinemasına adım atarak eğitimini yarıda bırakmıştı.1980’lerin başında ulusal çapta üne kavuşan ünlü oyuncu, 1987 yılında ise müzik albümü çıkardı.

1991 yılında Arnavut asıllı Amerikalı doktor Timmy Alejtanij ile dünyaevine giren ünlü oyuncunun kendisi gibi Ahu (Ajelbegü Ahu Anjelik Alejnatij) adında 1992 doğumlu bir kız çocuğu bulunuyor.

Ahu Tuğba son yolculuğuna uğurlandı! Kızı Anjelik’ten cenazede ibretlik açıklamalar

Nuri Alço

“ASTIMI VARDI”

Ahu Tuğba

KIZI ANJELİK CENAZEDE AÇIKLAMADA BULUNDU

Son yolculuğuna uğurlanan Ahu Tuğba’nın cenazesinde kızı Anjelik açıklamalarda bulundu. Mikrofonlara konuşan acılı kadın şu ifadelere yer verdi:

“İbret alalım diyorum. Rabbim için yaşarız, namazımızı ibadetimizi onun için kılarız. Onun için nefes alırız, onun için ölürüz. İblis bir gün Hz. Muhammed’e gelmiş ve ‘Bak Allah 5 tane çocuğunu alıverdi’ demiş. Bizim peygamberimiz hiç sesini çıkarmamış. O yüzden fazla bir şey konuşmaya gerek yok. Biz burada ona görevimizi yapmaya geldik; toprağa vermeye, huzura kavuşturmaya geldik. Allah’a şükür olsun ki kendi doğduğu topraklara getirebildim, gavur ellerde bırakmadım onu. Benim tek amacım annemin mezarı doğduğu ülkede olsun, dua edeni olsun. Bana arkamdan dua eden Allah’ı Kitap’ı tanıtan ne güzel bir anne ki bana Kuranı Kerim gibi büyük bir miras bırakmış. Ahiretimi kurtarmış. Hepimize ibret olsun inşallah, sevenlerimiz hayattayken ona sarılmayı biliriz. Ben çünkü sarılamadım.”

CENAZESİ İSTANBUL’DA GELDİ!

1 Eylül’de ABD’de vefat eden Ahu Tuğba’nın cenazesi (27 Eylül) Türk Hava Yolları’na (THY) ait Miami-İstanbul seferini yapan yolcu uçağıyla İstanbul’a getirildi.

Ahu Tuğba ve kızı

SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

Törenin ardından Tuğba’nın cenazesi Teşvikiye Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı.

“ALLAH’IN İZNİ İLE GETİRDİK”

“MİGREN İLACINDAN ŞÜPHELENİYORUM”

CENAZENİN TÜRKİYE’YE GETİRİLME MAALİYETİ OLAY OLMUŞTU!

AHU TUĞBA KİMDİR?

1991 yılında Arnavut asıllı Amerikalı doktor Timmy Alejtanij ile dünya evine giren ünlü oyuncunun kendisi gibi Ahu (Ajelbegü Ahu Anjelik Alejnatij) adında 1992 doğumlu bir kız çocuğu bulunuyor.

Mediwhale, AI Retina Taraması İçin 12 Milyon Dolar Fon Aldı

Mediwhale, AI destekli retina tarama teknolojisi Reti-CVD’yi geliştirmek için 12 milyon dolar fon aldı. ABD onayı ve küresel genişleme hedefleniyor.

Güney Kore merkezli sağlık teknolojisi şirketi Mediwhale, yapay zeka destekli retina tarama teknolojisi Reti-CVD’yi geliştirmek ve ABD’de onay almak amacıyla 12 milyon dolarlık fon topladı. Şirket, bu yeni finansmanla kronik böbrek hastalığı tahminini de içerecek şekilde teknolojisini genişletmeyi hedefliyor. 2025 yılında ABD Gıda ve İlaç Dairesi’nden (FDA) onay almayı planlayan Mediwhale, yapay zeka tabanlı sağlık çözümleri konusunda küresel pazarda güçlü bir yer edinmeye hazırlanıyor.

Retina Taramasıyla Hastalık Tahmini

Mediwhale’in geliştirdiği Reti-CVD, kardiyovasküler hastalık (CVD) riskini tahmin etmek için tasarlanmış yapay zeka destekli bir tanı teknolojisi. Radyasyon içermeyen bu sistem, optometristler veya teknisyenler tarafından fundus kamera ile çekilen retina fotoğraflarını analiz ederek hastalık riskini katmanlı bir şekilde değerlendiriyor. Yapay zeka algoritmaları yardımıyla görüntüler, düşükten yükseğe doğru CVD riski taşıyan kişiler olarak sınıflandırılıyor. Şirket, gelecekte bu teknolojiyi kronik böbrek hastalıkları gibi diğer sağlık sorunlarına da uyarlamayı planlıyor.

Mediwhale, şu anda Avrupa Birliği (AB), Birleşik Krallık ve Güney Kore’de sağlık otoritelerinden gerekli onayları almış durumda. Ancak, ABD pazarı sağlık teknolojileri için kritik bir konumda olduğundan, şirket 2025 yılına kadar FDA onayını da alarak Reti-CVD’yi ABD’de piyasaya sürmeyi hedefliyor.

Mediwhale’in fon toplama sürecine Güney Kore ve ABD’den birçok önemli yatırımcı katıldı. Kore Kalkınma Bankası (KDB), Woori Venture Partners, IMM Investment ve Mirae Asset Securities gibi yatırımcılar, şirketin yenilikçi sağlık teknolojilerine olan inancını gösteriyor. Bu finansman, Mediwhale’in AR-GE çalışmalarını hızlandırmasına ve global pazardaki konumunu güçlendirmesine olanak sağlayacak.

Sağlık Sektöründe Yapay Zeka Yükselişte

Sağlık sektöründe yapay zekanın önemi her geçen gün artıyor. GlobalData’nın analizine göre, yapay zeka destekli tanısal görüntüleme teknolojilerinin pazarı 2022’de 336 milyon dolardan 2027’ye kadar 1,2 milyar dolara ulaşacak. Ayrıca, genel sağlık sektöründeki yapay zeka platformlarının küresel gelirinin 2027 yılına kadar 18,8 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu hızlı büyüme, yapay zekanın sadece tanı süreçlerinde değil, ameliyat gibi kritik alanlarda da etkin bir şekilde kullanılmasını sağlıyor.

NVIDIA ve Sağlık Teknolojilerine Yatırım

Mediwhale gibi sağlık teknolojisi girişimleri yalnız değil. NVIDIA, Johnson & Johnson MedTech ile ortaklık kurarak yapay zekayı ameliyat süreçlerine entegre etmek için önemli yatırımlar yaptı. Ayrıca, GE HealthCare ile iş birliği yaparak ultrason görüntüleme yazılımı SonoSAMTrack’i piyasaya süren NVIDIA, sağlık teknolojilerinin geleceğini şekillendiren oyunculardan biri olmaya devam ediyor.

Sonuç olarak, Mediwhale’in topladığı 12 milyon dolarlık fon, sağlık teknolojileri alanında yapay zeka çözümlerinin potansiyelini bir kez daha gözler önüne seriyor. Reti-CVD gibi yapay zeka destekli tanı araçları, hastalıkların erken teşhisi ve tedavi süreçlerinde devrim yaratma potansiyeline sahip. Şirketin ABD pazarına girişi ve küresel büyüme stratejisi, sağlık sektöründe yapay zekanın önemini artırmaya devam edecek.

Kaynak: İndir

Çin’in nükleer denizaltısının battığı iddia edildi

ABD Savunma Bakanlığından bir yetkili, ordusunu modernize etmek için çalışan Çin’in yeni denizaltısının battığına dair uydu görüntülerine ulaştıklarını açıkladı.

ABD, Çin’in nükleer enerjiyle çalışan yeni denizaltısının inşa edildiği limanda battığını ortaya koyan uydu görüntüleri elde ettiklerini açıkladı.

ABD Savunma Bakanlığında çalışan üst düzey bir yetkilinin Perşembe günü yaptığı açıklamaya göre, denizaltının muhtemelen Mayıs-Haziran aylarında battığı tahmin ediliyor. Basına aktardığı bilgilerde kimliğini açıklamamayı tercih eden Pentagon temsilcisi, elde edilen uydu görüntülerinin bazılarında denizaltının denizin dibinden kaldırılması için kullanılan vinçlerin de görüldüğünü söyledi.

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, konuyla ilgili Cuma günü kendisine yöneltilen bir soruya, konuyla ilgili bir bilgisi olmadığını ve bu konuda bilgi aktaramayacağını söyledi. Bu açıklamaya ilişkin fikri sorulan ABD’li yetkili ise Çin donanmasının konuyu örtbas etmeye çalışmasının “şaşırtıcı olmadığını” söyledi.

Denizaltının şu andaki durumuna ilişkin teyit edilmiş kesin bir bilgi henüz mevcut değil.

Haziran ayında söylentiler çıkmıştı

Söz konusu denizaltının battığına ilişkin ilk haberler, Temmuz ayında Wall Street Journal’da yer almıştı.

Haberde, ABD Deniz Kuvvetlerinden emekli bir denizaltı uzmanı olan ve çalışmalarını düşünce kuruluşu Yeni Amerika Güvenliği Merkezi’nde sürdüren Thomas Shugart, bir Çin denizaltısının battığını fark ettiğini söylemişti.

Öte yandan Haziran ayında sosyal medyada battığı iddia edilen bir Çin denizaltısının fotoğrafları dolaşıma girmişti. Yine Haziran ayında uydu görüntüleri konusunda uzmanlaşan ABD merkezli firma Planet Labs, Vuhan limanında batmış olabilecek bir denizaltının fotoğraflarını paylaşmıştı.

Çin donanmasını geliştirmek istiyor

Çin’in Zhou tipi ilk denizaltısının batması, donanmasını modernize etme ve giderek daha da güçlendirme hedefini güden Pekin için işlerin istendiği gibi gitmediğine delalet olarak yorumlandı.

370’ten fazla savaş gemisi olduğu belirtilen Çin, aynı zamanda dünyanın en büyük donanmasına sahip. ABD’de yayınlanan bir rapora göre, Çin geçen yıl balistik füze atan altı nükleer denizaltına nükleer enerjiyle çalışan altı saldırı denizaltısına ve dizelle çalışan 48 saldırı denizaltısı olmak üzere toplam 60 denizaltına sahipti. ABD hükümeti, Çin’in denizaltı filosunu 2025’e kadar 65’e, 2035’e kadar da 80’e yükseltmeyi planladığını düşünüyor.

Çin yönetiminin uluslararası ticaret açısından büyük önem taşıyan Güney Çin Denizi’nde izlediği politika, giderek daha iddialı bir hâle bürünüyor. Bunların paralelinde, Çin’in, komşuları Brunei, Malezya, Vietnam ve kendi toprağı olarak gördüğü Tayvan’la, deniz yetki alanlarına ilişkin uzun yıllardır süren anlaşmazlıkları mevcut.

ABD, Çin’i gelecekteki ana güvenlik endişelerinden biri olarak görüyor. Bölgedeki müttefikleriyle ilişkilerini güçlendirmek için çaba sarf eden ABD’nin bölgede navigasyon sefer hakkı mevcut olduğu argümanıyla zaman zaman gemilerini söz konusu sulara göndermesi de Pekin’i kızdırıyor.

Çin ayrıca Çarşamba günü Pasifik Okyanusu’nda bir kıtalararası balistik füze test ettiklerini açıklamıştı. Japonya ve Batı’nın tepkileri üzerine Çin, bunun rutin bir test olduğunu ve tamamen meşru ve makul şekilde” icra edildiğini savunmuştu.

Reuters, AP / BÜ, HS

DW Türkçe’ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?

Intel’in Satılacağı Yönündeki Haberler Gerçeğe Dönüştü: İlk Teklif Arm’dan Geldi!

Intel’in son yıllardaki finansal problemleri ve başarısızlıkları üzerine belli başlı bölümlerinin satılacağı iddiaları gerçeğe dönüştü.

Son zamanlarda teknoloji dünyasında Intel’in satın alınma söylentileri hızla dolaşmakta. Öyle ki geçtiğimiz günlerde Qualcomm’un Intel’in bazı kısımlarını satın alabileceği konuşulmuştu. Bugün ise aynı konuyla ilgili olarak Intel’in en büyük rakiplerinden biri olan Arm’ın adı geçiyor.

Bloomberg’in haberine göre Arm, Intel’in kapısını çalarak şirketin çip tasarım işini satın alma teklifinde bulundu. Arm, Intel’in üretim tesisleriyle ilgilenmektense, çip tasarımı bölümünü hedefliyordu ancak iddialara göre Intel bu teklifi reddetti. Bu haberin doğruluğunu teyit etmek zor olsa da söylentilerin çıkmasının altında yatan sebepler o kadar da şaşırtıcı değil.

Intel, Arm’ın teklifini reddetti

Intel uzun zamandır ciddi zorluklarla karşı karşıya. Şirket hem finansal anlamda zor günler geçiriyor hem de üretim tarafında sıkıntılar yaşıyor. Intel’in özellikle son nesil işlemcilerinde yaşadığı başarısızlıklar, firmanın pazardaki konumunu da ciddi oranda sarstı.

u süreçte şirketin birçok farklı bölümünün satılacağı iddiaları üzerine Arm’ın bu alanda teklif yaptığı ancak reddedildiği ortaya çıktı. Yine de görüşmeler şu aşamada sadece Arm ile sınırlı olmayabilir.

Intel’in satılması ABD yasalarına göre mümkün olmayabilir

Öte yandan Intel gibi stratejik bir ABD şirketinin tamamen ya da kısmen satılması, antitröst yasaları kapsamında ciddi bir incelemeye tabi olabilir. ABD hükûmeti, özellikle çip üretimi konusunda kendi teknolojik yetkinliklerini korumak istiyor. Bu nedenle yabancı bir yatırımcının Intel’in herhangi bir kısmını satın almasına sıcak bakılmayabilir.

Intel’in geleceği belirsizliğini bir süre daha korumaya devam edecek ancak antitröst endişeleri nedeniyle Qualcomm gibi ABD merkezli bir şirketin, Intel’i satın alarak Amerikan teknolojisinin ABD sınırları içerisinde kalmasını sağlayabileceği söyleniyor. Bu süreçte neler olacağını görmek için biraz daha beklemek gerekecek.

Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.

Micron Technology’nin gelir tahmininin ardından New York borsası yükselişle açıldı

ABD’de bugün gelen olumlu veriler ve çip şirketi Micron Technology’nin beklentilerin üzerinde gelir tahmininde bulunması sonrası pay piyasalarında pozitif bir seyir izleniyor. Ülkede bugün açıklanan verilere göre, ABD ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3 ile tahminler dahilinde büyüme kaydetti. New York borsası güne yükselişle başladı.

New York borsası yükselişle açıldı. Açılışta Dow Jones endeksi 200 puana yakın değer kazandı ve yüzde 0,47 artarak 42.113,42 puana çıktı. S&P 500 endeksi yüzde 0,70 artışla 5.762,22 puana ve Nasdaq endeksi yüzde 1,36 kazançla 18.327,34 puana yükseldi.

ABD’de bugün gelen olumlu veriler ve çip şirketi Micron Technology’nin beklentilerin üzerinde gelir tahmininde bulunması sonrası pay piyasalarında pozitif bir seyir izleniyor.

Ülkede bugün açıklanan verilere göre, ABD ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3 ile tahminler dahilinde büyüme kaydetti. ABD’de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı da 21 Eylül ile biten haftada 218 bine gerileyerek piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti. Analistler, işsizlik maaşı başvurularında yaşanan beklenmedik düşüşün işten çıkarmaların halen düşük seviyede kaldığına işaret ettiğini ve iş gücü piyasasının durumuna ilişkin endişeleri azaltabileceğini belirtti.

Çip şirket hisseleri değer kazanmaya devam ediyor

Kurumsal tarafta ise çip şirketi Micron Technology’nin gelecek yılın ilk çeyreğine ilişkin beklentilerin üzerinde gelir tahmininde bulunması sonrası şirketin hisseleri yüzde 19’a yakın değer kazandı. Analistler, Micron Technology’nin açıklanan gelir tahmininin yapay zeka teknolojisinde kullanılan çiplere yönelik talebin güçlü olduğu şeklinde yorumlandığını ve çip endüstrisinin geleceğine yönelik umutları beslediğini aktardı.

Yapay zeka konusundaki iyimserlik diğer çip şirketlerinin hisselerini de yukarı çekti. Nvidia ve Advanced Micro Devices’ın hisseleri yüzde 2’nin ve Broadcom’un hisseleri yüzde 1’in üzerinde yükseldi.

Biden imzalı geçici bütçe, 20 Aralık’a kadar hükümete finansman sağlayacak

FED yetkililerinden gelen açıklamalar da piyasaların odağında olmaya devam ederken bugün gözlerin çevrildiği FED Başkanı Jerome Powell konuşmasında para politikası ve ekonomik görünüme ilişkin değerlendirmede bulunmadı.

Öte yandan, ABD Kongresi dün hükümetin kapanmasını önleyecek geçici bütçe tasarısını onayladı. Ülkede 1 Ekim’de başlayacak 2025 mali yılına az süre kala ABD Başkanı Joe Biden tarafından imzalanarak yürürlüğe giren geçici bütçe, 20 Aralık’a kadar hükümete finansman sağlayacak.

ABD ekonomisinde pozitif veriler

ABD ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3 büyüme kaydettiği açıklanırken, işsizlik maaşı başvuruları da dört ayın en düşük seviyesine gerileyerek durgunluk beklentilerinin düşmesine yol açtı.

ABD ekonomisinden son gelen büyüme, dayanıklı mal siparişleri ve işsizlik maaşı başvuruları verileri pozitif bir görünüm sergiledi.

ABD ekonomisi üçüncü okumaya göre yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3 büyüme kaydetti. Kişisel harcamalar aynı dönemde yüzde 2,8 arttı. GSYH fiyat endeksi de yüzde 2,5’lik artış gösterdi. Çekirdek PCE tarafında ise artış yüzde 2,8 olarak kaydedildi.

ABD fabrikalarına verilen iş ekipmanı siparişleri Ağustos ayında çok az bir artış göstererek firmaların seçim öncesinde yatırımlarını sınırladığını ve borçlanma maliyetlerinin daha da düştüğünü gösterdi.

Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, uçak ve askeri teçhizat dışındaki ekipman yatırımlarının bir göstergesi olan temel sermaye malları siparişlerinin değeri, Temmuz ayındaki aynı büyüklükteki düşüşün ardından geçen ay yüzde 0,2 arttı.

Tüm dayanıklı tüketim malları için yapılan siparişler, ticari uçak siparişlerinin azalmasıyla durdu. Ulaşım ekipmanları hariç tutulduğunda siparişler yüzde 0,5 arttı

İşsizlik maaşı başvurularından pozitif sinyaller

ABD’de işsizlik maaşı başvuruları 21 Eylül ile biten haftada 218 bin ile beklentilerin altında gerçekleşti.

ABD Çalışma Bakanlığı’nın açıkladığı mevsim etkisinden arındırılmış verilere göre daha önce 14 Eylül ile biten haftada 219 bin seviyesinde gerçekleştiği açıklanan başvuru sayısı 222 bin olarak revize edildi.

Bloomberg anketine katılan ekonomistler işsizlik maaşı başvurularının 223 seviyesinde olacağını tahmin ediyorlardı.

ABD istihdam piyasası trendlerine yönelik daha iyi bir gösterge olduğu düşünülen ABD işsizlik maaş başvurularının dört haftalık ortalaması 21 Eylül ile biten haftada 224 bin 750 seviyesine geriledi.

ABD’de işsizlik maaşından yararlanan toplam kişi sayısı da 14 Eylül ile biten haftada 1.834 milyon seviyesine yükseldi.

ABD liman işçileri anlaşmazlığı geniş bir ürün yelpazesini etkileyebilir

ABD’nin Doğu ve Körfez Kıyıları boyunca önemli limanlarda çalışan yaklaşık 45.000 sendikalı işçiyi kapsayan potansiyel bir grev, ülkenin başkanlık seçimlerinden sadece haftalar önce geniş bir ürün yelpazesinin akışını kesintiye uğratma tehdidi oluşturuyor. Maine’den Teksas’a kadar işçileri temsil eden International Longshoremen’s Association (ILA) sendikası ile işveren grubu United States Maritime Alliance, ücret müzakerelerinde çıkmaza girdi. Mevcut altı yıllık sözleşme 30 Eylül geceyarısı sona erecek.

Grev gerçekleşirse, 1977’den bu yana ilk kez olacak ve ABD’nin okyanus ithalatının yaklaşık yarısını işleyen 36 limanı etkileyecek. Bu durum, muzdan giyime ve otomobillere kadar çeşitli ürünlerde kıtlığa yol açabilir ve limanlarda haftalarca süren birikimlere neden olabilir. Uzmanlar, grevin nakliye maliyetlerini artırabileceği ve bu artışın halihazırda konut ve gıda enflasyonuyla uğraşan tüketicilere yansıtılabileceği konusunda uyarıyor.

Araba sevkiyatında lider olan Maryland’deki Baltimore Limanı, etkilenebilecek limanlar arasında. 30 Haziran 2024’te sona eren 12 aylık dönemde, müzakere grubundaki limanlar 37,8 milyar ABD doları değerinde araç ithalatı gerçekleştirdi. Otomobil parçaları da, özellikle Avrupa’dan, önemli bir ithalat kalemi ve bu sevkiyatların yeniden yönlendirilmesi zorluklar yaratabilir. Bu limanlar ayrıca makine, işlenmiş çelik ve hassas aletlerin ithalatında da öne çıkıyor; bu ürünlerin ithalat değerleri sırasıyla 97,4 milyar ABD doları, 16,2 milyar ABD doları ve 15,7 milyar ABD doları.

Tarım ürünleri ve ilaçlar da önemli kesintilerle karşı karşıya kalacak. Ülkenin muz ithalatının yaklaşık dörtte üçü bu limanlar üzerinden gerçekleşiyor. Grev ayrıca soya fasulyesi ve diğer ürünlerin konteyner ihracatını ve soğutulmuş veya dondurulmuş et ve yumurta sektörlerini de etkileyebilir. U.S. Meat Export Federation, ABD domuz eti ve sığır eti ihracatının önemli bir kısmının ve kümes hayvanları eti ihracatının büyük bir yüzdesinin bu limanlardan geçtiğini vurguladı.

İlaç endüstrisi de bu limanlara büyük ölçüde bağımlı; ilaç ürünlerinin konteyner ithalatının %91’inden fazlası ve ihracatının %69’u buralarda işleniyor. Özellikle, hayat kurtaran ilaçları taşıyan konteynerlerin önemli bir kısmı Norfolk, Virginia’dan ayrılıyor ve Charleston, South Carolina üzerinden giriş yapıyor.

Tüketici malları da grevin etkilerinden kurtulamayacak. Tüm konteyner hacimlerinin yaklaşık yarısını oluşturan perakendeciler, tatil ürünlerinin sevkiyatını önceden hızlandırdı. Ülkenin giyim eşyası ithalatının yarısından fazlası ve mobilya ithalatının önemli bir kısmı bu limanlardan geçiyor.

Houston ve New Orleans’taki Körfez Kıyısı limanları üzerinden gerçekleşen petrol ve gaz sevkiyatlarının doğaları gereği büyük ölçüde etkilenmeyeceği beklenirken, nakliye maliyetleri ve gecikmeler üzerindeki daha geniş etki önemli olabilir. Sea-Intelligence’dan analistler, bir günlük grevin birikimini temizlemenin dört ila altı gün sürebileceğini tahmin ederken, işveren grubunun önemli bir üyesi olan ve önemli bir okyanus taşımacılığı sağlayıcısı olan Maersk, bir haftalık bir kapanmanın ardından toparlanmanın altı haftaya kadar sürebileceği ve önemli birikimler ve gecikmeler yaşanabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.

Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Tarım grupları liman grevi tehdidine karşı harekete geçilmesi için baskı yapıyor

Bir tarım örgütleri koalisyonu, ABD’nin Doğu ve Körfez Kıyısı limanlarında 1 Ekim’de başlayabilecek olası bir grevi önlemek için Beyaz Saray’a müdahale çağrısında bulundu. 1977’den bu yana ilk kez gerçekleşecek olan grev tehdidi, New York, New Jersey, Houston ve Savannah, Gürcistan gibi önemli limanlarda Uluslararası Liman İşçileri Birliği tarafından temsil edilen 45.000 işçiyi kapsıyor.

American Farm Bureau Federation, Renewable Fuels Association ve American Chemistry Council, sendika ile United States Maritime Alliance (USMX) arasında ücret konularında tıkanan müzakereler konusunda endişelerini dile getiren düzinelerce grup arasında yer alıyor. Mevcut sözleşmenin 30 Eylül’de sona ermesi planlanıyor ve son tarih yaklaştıkça ABD tedarik zinciri ve ekonomisinde aksamalar yaşanacağına dair korkular artıyor.

Cumhuriyetçi Senatör Ted Cruz, bir iş durmasının ekonomik sonuçları konusunda endişelerini dile getirdi ve bir liman grevinin ABD ekonomisine günde 5 milyar dolara kadar mal olabileceğini tahmin eden bir JPMorgan (NYSE:JPM) analizine atıfta bulundu.

Beyaz Saray, tarım gruplarından gelen mektuba doğrudan yanıt vermezken, durumun farkında olduğunu belirtti. Beyaz Saray sözcüsü Robyn Patterson, Salı günü yaptığı açıklamada, yönetimin “gerekirse limanlarımızdaki operasyonlarla ilgili ABD tedarik zincirlerine yönelik etkileri ele almak için potansiyel yolları izlediğini ve değerlendirdiğini” belirtti. Patterson ayrıca, herhangi bir aksamayı önlemek için karşılıklı yarar sağlayacak bir anlaşmaya yönelik müzakerelerin devam etmesi yönündeki teşviki vurguladı.

Başkan Joe Biden’ın yönetimi, başkanın grevi önlemek için Taft-Hartley Yasası’nı kullanmayı planlamadığını belirtti. Bu federal yasa, geçmişte ulusal sağlığı veya güvenliği tehlikeye atabilecek işçi anlaşmazlıklarında bir soğuma dönemi uygulamak için kullanılmıştı.

Grev tehdidi, ABD tarım sektörü üzerinde önemli etkilere yol açabilir, çünkü ABD’nin konteynerle taşınan tarım ihracatının yaklaşık %40’ı Doğu ve Körfez Kıyısı limanlarından geçmektedir. Olası aksama, tedarik zincirlerinin halihazırda baskı altında olduğu kritik bir dönemde geldiğinden, işçi anlaşmazlığının çözülmesi için acil bir durum olduğunu vurguluyor.

Reuters bu makaleye katkıda bulundu.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.