Recep ŞENYURT
Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları listesinde yer alan Dioki Petrokimya Sanayi A.Ş.’de, yıllık 70 bin ton genel kullanım amaçlı polistiren (GPPS) üretim kapasiteli yeni tesisin devreye alınması için geri sayım başladı. Toros Adana Yumurtalık Serbest Bölgesi’nde (TAYSEB) faaliyet gösteren Dioki Petrokimya Sanayi A.Ş.’nin CEO’su A. Sefa Küçükboyacı, yardımcı işletmeler ile birlikte yaklaşık 40 milyon dolarlık yatırımla kurulan 3’üncü tesisle yıllık üretim kapasitesini 78 bin tondan 148 bin tona yükselteceklerini belirtti.
Hâlihazırda genel kullanım amaçlı polistiren (GPPS), yüksek darbe dayanımlı polistiren (HIPS) ve genleştirilebilir polistiren (EPS) üretimini sürdüren Dioki’nin yeni tesisinde beyaz eşya, izolasyon, köpük tabağı, sandviç panel ve tek kullanımlık bardak, çatal ve kaşık gibi ürünlerin ham maddelerinin imalatını gerçekleştireceklerini kaydeden A. Sefa Küçükboyacı, “2023 yılı son çeyrekte devreye alınması planlanan yeni tesisle, toplam üretim kapasitemizi yüzde 90 oranında artıracağız. İç pazarın taleplerini karşılamanın yanında Balkanlar, İtalya ve İspanya pazarları başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesine ihracat hedefliyoruz” dedi.
İSO 500’e 271’inci sıradan giriş yaptı
Hırvatistan’da atıl durumdaki iki petrokimya tesisini satın alıp 2015 yılında Adana’ya taşıyarak Türkiye ekonomisine kazandırdıklarını kaydeden Küçükboyacı, Dioki’nin 2021 yılında Türkiye’nin En Büyük Sanayi Kuruluşları (İSO 500) listesine 271’inci sıradan giriş yaptığını söyledi. Araştırmaya konu olan dönemde 1 milyar 807 milyon lira üretimden net satışla “sanayinin devleri” arasında yer almanın gururunu yaşadıklarını vurgulayan Küçükboyacı, kapasite artışıyla birlikte ihracat pazarlarında daha etkin hâle geleceklerini ve 2024 yılında İSO 500 listesinde ilk 200’e yerleşmeyi beklediklerini ifade etti.
“Tersine mühendislikle teknolojimizi ürettik”
TAYSEB’de 8 yıl önce faaliyete geçirdikleri petrokimya tesisini, “tersine mühendislik” ile modernize ederek kendi teknolojilerini ürettiklerini dile getiren Küçükboyacı, öz kaynaklar kullanarak ve Türk mühendisliğinin kabiliyetiyle dünya ölçeğinde modern teknolojiye sahip petrokimya tesisini Türkiye’ye kazandırdıklarını belirtti.
Küçükboyacı, yeni petrokimya tesisini kurarken makine, teçhizat ve ekipmanları Türkiye’den tedarik etmeye büyük özen gösterdiklerini, sadece yerli ve milli imkânlarla imalatı yapılamayanları yurt dışından satın aldıklarını söyledi. Türkiye’deki sanayi kuruluşlarının yıllık 320 bin ton polistiren kullandığını, bundan dolayı Dioki olarak üretimlerinin yüzde 95’ini iç pazarda değerlendirdiklerini ifade eden Küçükboyacı, yeni tesisin üretime başlamasıyla ihracat pazarlarında daha aktif olmanın gayretini göstereceklerini belirtti.
“Karbon ayak izini azaltıyoruz”
Dioki’nin yeni üretim tesisi yatırımının yanında Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum sağlamak ve karbon ayak izini azaltmaya yönelik yatırımlarına da eş zamanlı devam ettiğini dile getiren Küçükboyacı, ambarların çatısına toplam 1,5 megavat kurulu güce sahip iki ayrı güneş enerji santralinin yapımına başladıklarını bildirdi. Küçükboyacı, güneş enerjisi santrali sayesinde elektrik tüketiminin yüzde 30’unu yenilenebilir kaynaklardan temin edeceklerini vurguladı.
Dioki olarak enerji verimliliği kadar su verimliliğini artırmaya yönelik adımlar da atıklarını anlatan Küçükboyacı, suyu sıfır sertliğe getirerek reaktörlerde kullandıklarını ve üretim prosesinde kullandıktan sonra ön arıtmadan geçirilerek Serbest Bölge Arıtma sistemine gönderdiklerini anlattı. Küçükboyacı, “Endüstriyel atık suyumuzu geri kazanarak tekrar kullanmak üzere çalışmalara başladık. Bu, kıt su kaynaklarının tüketiminin azaltılması yanında maliyetler açısından da avantaj sağlayacak” diye konuştu.
“Endüstri bölgeleri planlanırken yüksek kapasiteli liman yatırımları birlikte olmalı”
Türk petrokimya sektörünü hem ham madde tedarikinde hem de ihracatta zorlayan en büyük sıkıntının yüksek navlun maliyetleri olduğunu dile getiren Küçükboyacı, Doğu Akdeniz’de kimyasal tanker navlun fiyatları ve ihracat maliyetlerinin dünya piyasasına göre yüksek olması nedeniyle ihracat pazarlarında rekabet gücünün artırılmasını sağlayacak liman yatırımlarını beklediklerini söyledi.
Doğu Akdeniz’de planlanan büyük ölçekli endüstri bölgeleri ve petrokimya projeleriyle birlikte yüksek kapasiteli liman yatırımlarının bir bütün olarak ele alınmasının stratejik önem taşıdığını vurgulayan Küçükboyacı, “Rekabetin çok acımasız olduğu petrokimya sektöründe fiyat ve malın alıcıya zamanında ulaştırılması konusu öne çıkıyor. Avrupa’daki rakiplerimiz, gümrük ve kara yolu ile ulaşım kolaylığının avantajlarını kullanarak malı “dükkân teslimi” yapıyor. Bu şartlarda ihracat yapabilmemiz için rakiplerimize göre ton başına 170-180 dolar daha fazla navlun maliyetine katlanmak zorunda kalıyoruz” diye konuştu.
Petrokimya tesislerinin kurulum süreçlerinde 650 tona varan tek parça reaktörlerin taşınmasının sadece deniz yolu üzerinden mümkün olabildiğini dile getiren Küçükboyacı, Türkiye’de endüstri bölgeleri planlanırken bunun göz önüne alınmasını, sıvı ve gaz elleçlemesi için iki büyük limanın da eş zamanlı olarak yapılması gerektiğinin altını çizdi.
“ABS üretim tesisiyle Türkiye’de bir ilki başarmak istiyoruz”
Dioki Petrokimya Sanayi’nin yeni yatırımlarının devam edeceğini kaydeden Küçükboyacı, hem üretim kapasitesini artıracak hem de karbon ayak izini azaltacak projeler hazırladıklarını belirtti. Küçükboyacı, “Önümüzdeki 5 yılda, akrilonitril bütadien stiren (ABS) üretmek istiyoruz. ABS, sağlam darbe mukavemeti yüksek bir polimerdir. Borular, otomotiv parçaları, bavul, koruyucu kasklar ve oyuncak üretiminde yaygın şekilde kullanılıyor. Günümüzde Türkiye’de ABS üreten bir tesis bulunmuyor.
Dioki olarak bir ilki başarmak istiyoruz. Ülkemiz yılda 120 bin ton civarında ABS ithalatı yapıyor. Bu yatırım için tesislerimizin yanında 30 dönümlük araziyi kiraladık. Yıllık 50 bin ton üretim kapasiteli tesisi 5 yıllık zaman diliminde tamamlamayı hedefliyoruz. ABS tesisini de öz kaynaklarımızla, kredi kullanmadan ülkemize kazandırmanın gayretindeyiz. Yenilenebilir enerjiye yönelik 1 megavat kurulu güce sahip güneş enerjisi santrali yatırımımız da olacak. Bu yatırımla toplamda 2,5 megavat kurulu güce ulaşmayı hedefliyoruz” diye konuştu