PrizmaBetGüncelGirişAdresiHızlıveGüvenilirErişim!

Alman üretim sektörü ekonomik zorluklarla boğuşmaya devam ediyor, zayıf talep nedeniyle işten çıkarmalar hızlandırıldı

Alman ekonomisindeki zayıf görünüm ve yapısal sorunlar nedeniyle, Alman şirketlerin maliyetleri düşürmek ve rekabet gücünü korumak için fabrika kapatma ve işten çıkarma planları artıyor.

Fortune 500 Avrupa listesinde yer alan Alman şirketleri, bu yıl çoğunluğu ülkenin imalat sektöründen olmak üzere 100 binden fazla çalışanı işten çıkarmayı planladıklarını duyurdu.

Kovid-19 sonrası ekonomide yaşanan zorluklara bağlı olarak artan maliyet ve düşen karlılıkla mücadele etmek için büyük çaplı işten çıkarmaya giden şirketler arasında, Bosch, Volkswagen, Thyssenkrupp, Deutsche Bahn ve Siemens de bulunuyor.

Avrupa’nın en büyük ekonomisi olan Almanya’nın bel kemiğini oluşturan şirketler, artan enerji fiyatları ve ihracata bağımlı Almanya ekonomisinde özel bir sorun olan dış talepteki düşüşe bağlı sert makroekonomik rüzgarlarla mücadele etmekte zorlanırken, ülke bu yıl üst üste ikinci kez negatif ekonomik büyüme ortamına hazırlanıyor.

ALMAN SANAYİSİ ZAYIFLIYOR

Alman ekonomisi, özellikle bölgedeki diğer ülkelere oranla daha büyük bir rol oynayan imalat sektöründeki kalıcı zayıflık nedeniyle kırılganlığını koruyor.

Yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0,3 küçülen ülke ekonomisi, üçüncü çeyrekte yüzde 0,2 büyüme kaydederek teknik resesyona girmekten kurtuldu.

Ancak, imalat sektörü Alman ekonomisinin beşte birinden fazlasını oluşturuyor ve ihracata bağımlı olan Alman imalat sanayisi, küresel ekonomideki yavaşlamadan, artan Çin rekabetinden ve Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası yüksek enerji fiyatlarından olumsuz etkileniyor.

Almanya’da imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 2022’nin başından beri durgunluk içinde. Ülkede imalat sanayi PMI, uzun süredir faaliyetlerde büyümeyi gösteren 50 puan seviyesinin altında kalırken, ekonomide belirsizlikle fabrikalarda işten çıkarmalar artıyor.

Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası Avro Bölgesi’nde yükselen enflasyona karşı artan faiz oranları, Alman şirketlerin yatırım yapma arzusunu frenlerken, Çin ve Türkiye başta olmak üzere birçok ülkenin Almanya’dan ithal ettiği malları giderek daha fazla üretebilmesi Alman sanayisinin düşüşten kurtulmasını zorlaştırıyor.

BOSCH’UN 5 BİN 500 KİŞİYİ İŞTEN ÇIKARMA KARARI

Almanya’da rakamsal olarak büyük işten çıkarmalara son olarak, otomotiv sektörünün önemli tedarikçilerinden Bosch katıldı. Şirket, otomotiv biriminde dünya genelinde 5 bin 500 kişiyi işten çıkarma kararı aldı. Bosch, ilave olarak üretim tesislerinde kısa mesaiye gidileceğini açıkladı.

Alman otomotiv ve sanayi tedarikçisi Schaeffler, 5 Kasım’da otomobil üreticilerinden zayıf talep nedeniyle yeniden yapılanmaya giderek, 2 bin 800’ü Almanya’da olmak üzere Avrupa’da toplam 4 bin 700 kişiyi işten çıkaracağını duyurmuştu. Schaeffler, Avusturya ve İngiltere’deki fabrikaları kapatmayı da planlıyor.

Avrupa’nın en büyük otomobil üreticisi Volkswagen de 28 Ekim’de Almanya’da en az üç fabrikayı kapatma ve büyük çaplı işten çıkarma planladığını bildirmişti.

Şirket tarihindeki en büyük maliyet ve yapısal krizle mücadele eden Volkswagen, dün gece zorlu görüşmelerin ardından Almanya’da 35 bin kişiyi işten çıkarmak için sendika ile anlaşmaya vardı.

THYSSENKRUPP 11 BİN KİŞİYİ İŞTEN ÇIKARACAK

Alman çelik üreticisi ve teknoloji firması ThyssenKrupp’tan 25 Kasım’da yapılan açıklamada, çelik biriminde 2030’a kadar 5 bin kişinin işten çıkarılmasının planlandığı belirtilmişti.

Şirket, buna ek olarak ticari faaliyetlerin satışı veya dış hizmet sağlayıcılara devri yoluyla 6 bin kişinin daha işten çıkarılmasının planlandığını açıklamıştı. Alman çelik şirketi, üretim kapasitesinin 11,5 milyon tondan 8,7 ila 9 milyon ton seviyesine düşürülmesini de öngörüyor. ThyssenKrupp Steel Europe’un 27 bin çalışanı bulunuyor.

Kamyon üreticisi Daimler ağustosta yaptığı açıklamada, özellikle Almanya’daki fabrikalarını etkileyecek şekilde, işlerin dondurulacağını ve çalışanların çalışma saatlerinin azaltılacağını duyurdu.

Siemens AG Yönetim Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Roland Busch, 14 Kasım’da şirketin, otomasyon işinde devam eden zayıflık nedeniyle dünya çapında işten çıkarma yapabileceğini bildirdi. İstihdam daralmasının dört haneli rakamların altında veya ortasında (5 bin) olacağını belirten Busch, henüz kesin bir rakam belirlenmediğini söyledi.

Almanya merkezli Deutsche Bank da birkaç yıl içinde maliyetlerini 500 milyon avro azaltmak amacıyla 800 kişiyi, işten çıkarma kararı aldı.

Diğer Alman otomobil üreticileri de şimdiye kadar işten çıkarmalar konusunda temkinli kalırken, kasım ayında Mercedes-Benz, önümüzdeki yıllarda yıllık maliyetleri birkaç milyar avro azaltmayı planladığını açıkladı. Şirket iş gücü azaltımının da bu stratejinin bir parçası olduğuna işaret etti.

Mercedes-Benz Group AG Mali İşler Direktörü (CF0) Harald Wilhelm 25 Ekim’de 3. çeyrek finansal sonuçlarının hedeflerini karşılamadığını belirterek, maliyetlere ve verimliliğe daha da fazla odaklanacaklarını kaydetti.

ALMANYA’DA ŞİRKETLERİN İSTİHDAM EĞİLİMİ AZALMAYA DEVAM EDİYOR

Almanya’da Alman Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo) İstihdam Barometresi, sipariş yetersizliği ve ekonomik krizin etkisiyle aralıkta Kovid-19 salgınının yaşandığı Temmuz 2020’den bu yana en düşük puana geriledi.

Ifo açıklamasında, “Ekonomik kriz özellikle sanayide personel planlamasına damgasını vuruyor. Neredeyse tüm sektörler işte çıkarma düşünüyor. Metal endüstrisi ve otomobil üreticileri ve tedarikçileri en çok etkilenenler.” ifadelerine yer verildi.

‘MADE IN GERMANY ALGISIYLA PAHALI BİR BİÇİMDE ŞHRAÇ ET’ BAŞLIKLI İŞ MODELİ ARTIK İŞE YARAMIYOR

Yapısal sorunların da ekonomiyi frenlediği Almanya’da, bir zamanlar oldukça başarılı olan “Ucuz enerji ve ara malı ithal et, bunları işle ve yüksek kaliteye sahip mal olarak ‘Made in Germany’ algısıyla pahalı bir biçimde ihraç et” başlıklı iş modeli artık işe yaramıyor.

Kovid-19 salgını, tedarik zinciri kesintileri, Rusya-Ukrayna Savaşı gibi son dönemde yaşanan çok sayıda kriz, Alman ekonomisinin zayıf yönlerini su yüzüne çıkarırken, ülkenin, jeopolitik sorunlar, iklim değişikliği, durgun ekonomi ve demografik zorlukların üstesinden gelme konusunda birtakım sorunlarla karşı karşıya bulunması da dikkati çekiyor.

Almanya’nın halen “kendi ürettiği bürokrasi, kurallar ve prosedürler altında da ezildiği” belirtiliyor.

Alman ekonomisi, “Çok az yatırım, çok fazla bürokrasi ve aşırı yüksek lokasyon maliyetleriyle” sıkışırken, iç ve dış siyasi çalkantıların ortasında Avrupa’da ve uluslararası alanda geride kalarak zemin kaybediyor. Tarihsel olarak küreselleşme ve ucuz enerji girdilerine dayanarak ücretlerin ve yaşam standartlarının yükselmesini sağlayan Alman büyüme modeli yapısal zorluklar ve jeopolitik risklerle karşı karşıya.

Küresel ticarette korumacılık artıp bir taraftan Rusya-Ukrayna Savaşı enerji maliyetlerini yükseltirken, Almanya’nın reel GSYH büyümesi Kovid-19’dan beri G7’de en alt sıralarında yer alıyor. Ekonomide ABD ve Çin’e ticari bağımlılık, yüksek enerji fiyatları, yatırım harcamalarının yetersizliği ve kötüleşen demografik koşullar gibi zorluklar söz konusu.

İhracata bağımlı olan ve ülkenin GSYH’nin neredeyse yüzde 30’unu oluşturan Alman sanayisi küresel ekonomideki yavaşlamadan, artan Çin rekabetinden ve Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan sonra yüksek enerji fiyatlarından olumsuz etkileniyor.

ÇİN, ‘YENİ ALMANYA’ OLDU

ING Küresel Makro Araştırma Başkanı ve Almanya Başekonomisti Carsten Brzeski, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Sanayi üretiminin ekimde bir kez daha düşmesiyle Almanya’da sanayideki çöküşün sonu görünmüyor.” ifadelerini kullandı.

Brzeski bir notunda, “Çin’in ‘yeni Almanya’ haline geldiği bir dünyada, en azından imalatta, Almanya’nın ucuz enerji ve kolay erişilebilir büyük ihracat pazarlarından oluşan eski makro iş modeli artık işe yaramıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Carsten Brzeski, 2024’te neredeyse yüzde 5 azalan Alman sanayi üretiminde ekimde yaşanan düşüşün Alman ekonomisinde kış aylarında resesyon riskini artırdığını kaydetti.

Alman sanayisinin son birkaç yıldır tüm ekonominin sorunlarının en iyi örneği olduğunu ifade eden Brzeski, “Alman sanayisi konjonktürle ve yapısal rüzgarlar arasında sıkışıp kaldı ve ucuz enerji ve kolay erişilebilir büyük ihracat pazarlarından oluşan geleneksel makro iş modelinin artık işe yaramadığı gerçeğiyle yüzleşti. Bu nedenle, pandeminin başlamasından neredeyse beş yıl sonra, Alman sanayi üretimi hala pandemi öncesi seviyesinin yüzde 10’dan fazla altında.” açıklamasında bulundu.

Brzeski, “ABD’deki ‘komşunu dilendir’ ekonomi politikalarının modern ve potansiyel olarak daha agresif bir versiyonu sadece Alman ihracatına değil, şirketlerin üretimlerini ABD’ye taşımaları halinde Alman yatırımlarına da zarar verebilir. Buna bir de Almanya’nın en önemli ikinci ihracat ortağı Fransa’nın siyasi sıkıntıları eklenince, Alman sanayisinin görünümü, en azından kısa süreli bir konjonktürel toparlanmanın ötesinde, pek de iç açıcı görünmüyor.” değerlendirmesinde bulundu.

patronlardunyasi.com

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Talep düşüklüğü ve Çin etkisi Alman otomotiv üreticilerinin 2024 kâr tahminini düşürmeyi sürdürüyor

Alman ekonomisinin gücü olarak görülen otomotiv sektöründe üreticiler, elektrikli araçlara geçişin yüksek maliyetleri ile mücadele ederken Çin ve Avrupa’dan gelen zayıf talep ışığında maliyetleri düşürmek ve rekabet gücünü korumak için ciddi baskı altında.

Alman otomotiv sektöründeki kriz, düşük talep ve Çin etkisiyle gün geçtilçe biraz daha fazla büyüyor. Otomobil endüstrisinde çığır açan teknolojilerin son dönemde Çin ve ABD’den gelmesi Avrupa kamuoyunda tartışma konusu olurken, Çinli üreticilerin gittikçe artan rekabeti, Alman otomobil üreticisi Volkswagen’in tarihi işten çıkarma ve fabrika kapatma planları bu tartışmaları artırdı.

Volkswagen’in kararı Alman otomotiv sanayisinin içinde bulunduğu krizi derinleştirirken, otomotiv sektörü, yüksek vergi oranları, artan elektrik fiyatları, geniş bürokrasi nedeniyle ülkede rekabet gücünü kaybediyor. Otomotiv sektöründe fazla katma değer ve istihdamın Almanya’da kalması için siyasi irade çağrısı yapılırken, Alman siyasilerin Çin ile otomobil tarifeleri konusunda yaşanan anlaşmazlıklar, yüksek elektrik fiyatları ve Avrupa Birliği çevre düzenlemeleri konusunda manevra yapamaması dikkati çekiyor.

Ülkedeki toplam katma değerin yüzde 5’i

Alman otomotiv sektörü, ülkedeki toplam katma değerin yüzde 5’ini oluştururken istihdamın yüzde 3’ünü sağlıyor. Otomotiv üreticileri geçen yıl 272,6 milyar Euro değerinde ihracat yaptı. Haziran 2024’de ise sektörde tedarikçiler hariç yaklaşık 773 bin kişinin istihdam edildiği kayıtlara geçerken, sektörün istihdamı 2023’e göre yüzde 0,8 azaldı.

Sanayide çalışanların yaklaşık yüzde 14’ü otomotiv sektöründe. Bu da otomotiv sektörünü, 952 bin çalışanı olan makine mühendisliğinden sonra iş gücü açısından en büyük ikinci sanayi sektörü konumuna taşıyor. Bu arada, yaklaşık yüzde 13’lük payıyla ABD, Alman otomobil ihracatının en önemli pazarı, ABD’yi Birleşik Krallık ve Çin takip ediyor.

Trump etkisi Volkswagen, BMW ve Mercedes-Benz’in kârlarını ne kadar etkileyecek?

ABD ve Çin gibi ihracat pazarlarına olan bağımlılık Alman otomotiv üreticilerinin içinde bulunduğu krizi daha da kötüleştirirken, Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesiyle olası cezalandırıcı gümrük vergilerinin Volkswagen, BMW ve Mercedes-Benz’in kârlarını önemli ölçüde azaltabileceği belirtiliyor. Bu durumun sektör üzerindeki baskıyı daha da artırması ve derin istihdam kesintilerine sebep olması bekleniyor.

Düsseldorf İdare Mahkemesi, 1999’da Türk vatandaşlığına geçtikleri için Alman vatandaşlığını kaybeden 5 kişinin pasaportlarının iadesine karar verdi

Almanya Düsseldorf İdare Mahkemesi, 1999 yılında Türk vatandaşlığına geçince Alman vatandaşlığından çıkartılan 5 Türk’e Alman pasaportlarının iadesi kararı verdi. Mahkeme, başka bir ülke vatandaşlığı kazanıldığında Alman pasaportunun kaybedilmesiyle ilgili eski yasanın Avrupa hukukunu ihlal ettiğini açıkladı. 

Türkiye’den 1970 ve 1990’larda Almanya’ya göç eden ve Alman vatandaşlığı alan 5 kişi, 1999’da Türk vatandaşlığına geçince Alman pasaportları iptal edildi. Alman vatandaşlığını kaybeden kişiler de Düsseldorf İdare Mahkemesi’ne dava açtı.

AB ADALET DİVANI’NDAN GÖRÜŞ İSTENDİ

Davaya bakan Düsseldorf İdare Mahkemesi dosyayı Avrupa Birliği Adalet Divanı’na göndererek görüş istedi. Divan, Nisan ayında verdiği kararda, vatandaşlık kaybının aynı zamanda AB vatandaşlığı kaybına yol açmasının bireysel olarak orantısız sonuçlar doğurup doğurmadığının etkili bir şekilde incelenmesi gerektiğini ifade etti. Bu tür durumların mahkemeler veya yetkililer tarafından denetlenmesi gerektiği ve vatandaşlığın korunması gerektiğini vurguladı.

AB HUKUKUNU İHLAL EDİYOR

Düsseldorf İdare Mahkemesi davayı 21 Kasım’da bitirdi. Kararda, 5 Türk’ün daha önce edindikleri Alman vatandaşlıklarını kaybetmeyeceklerine karar verdi. Ayrıca yabancı vatandaşlık kazanıldığında Alman pasaportunun kaybedilmesiyle ilgili eski yasanın Avrupa hukukunu ihlal ettiğini belirtti. Böylece, eski Alman yasalarına göre başka bir ülke vatandaşlığı olduğu için Alman vatandaşlığından çıkartılanlara pasaportlarını geri alma hakkı da tanınmış oldu

ARTIK VATANDAŞLIK KAYBEDİLMİYOR

Almanya’da çifte vatandaşlığı mümkün kılan Vatandaşlık Yasası’nın modernizasyonu, Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier tarafından 26 Mart’ta imzalandıktan sonra geçtiğimiz 27 Haziran’da yürürlüğe girdi.

Yeni yasanın yürürlüğe girmesinin ardından sosyal medya hesabından video yayımlayan Almanya Başbakanı Olaf Scholz, başka bir ülkede doğmuş ya da anne babası başka bir yerden gelmiş çok sayıda kişinin Almanya’da yaşadığını belirterek, “Burada yaşıyorlar, Almanca konuşuyorlar, çalışıyorlar, okuyorlar ve Alman Milli Takımı için iyi tezahürat yapıyorlar ve artık Alman vatandaşlığına geçmeleri daha kolay. Bu, iyi bir gelişme” ifadelerini kullandı.

patronlardunyasi.com

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Prizmabet giriş: Alman otomotiv sektöründeki kriz derinleşiyor

Bir dönem Alman ekonomisinin bel kemiği ve teknolojik yeniliğin sembolü olarak görülen Alman otomotiv sektörü, yapısal, teknolojik ve jeopolitik zorluklarla karşı karşıya bulunurken, Çin’de satışların düşmesi ve elektrikli otomobillere talep yetersizliği sektördeki krizi derinleştiriyor.

Alman otomotiv üreticileri, elektrikli araçlara geçişin yüksek maliyetleri ile mücadele ederken Çin ve Avrupa’dan gelen zayıf talep ışığında maliyetleri düşürmek ve rekabet gücünü korumak için ciddi baskı altında.

Son yıllarda otomobil endüstrisinde çığır açan teknolojilerin Çin ve ABD’den gelmesi Avrupa kamuoyunda tartışma konusu olurken, Çinli üreticilerin gittikçe artan rekabeti, Alman otomobil üreticisi Volkswagen’in tarihi işten çıkarma ve fabrika kapatma planları bu tartışmaları artırdı.

Volkswagen’in kararı Alman otomotiv sanayisinin içinde bulunduğu krizi derinleştirirken, otomotiv sektörü, yüksek vergi oranları, artan elektrik fiyatları, geniş bürokrasi nedeniyle ülkede rekabet gücünü kaybediyor.

Otomotiv endüstrisinin zayıflığı Alman yetkilileri düşündürürken, ekonominin büyüme hızını yavaşlatmaya devam edeceği değerlendiriliyor.

Otomotiv sektöründe fazla katma değer ve istihdamın Almanya’da kalması için siyasi irade çağrısı yapılırken, Alman siyasilerin Çin ile otomobil tarifeleri konusunda yaşanan anlaşmazlıklar, yüksek elektrik fiyatları ve Avrupa Birliği çevre düzenlemeleri konusunda manevra yapamaması dikkati çekiyor.

Otomotiv sektörü ülkede katma değerin yüzde 5’ini oluşturuyor

Alman otomotiv endüstrisindeki kriz, gözden kaçan trendlerin, yapısal sorunların ve jeopolitik risklerin karmaşık bir etkileşimiyle ortaya çıkarken, otomotiv endüstrisi bir zamanlar Alman ekonomisinin bel kemiğini oluşturuyordu.

Sektör, Almanya’da toplam katma değerin yüzde 5’ini oluştururken istihdamın yüzde 3’ünü sağlıyor. Gelir açısından ise açık ara en büyük sanayi sektörü.

Alman otomotiv üreticileri geçen yıl 272,6 milyar avro değerinde ihracat yaptı. Bu da toplam ihracatın yüzde 17,3’üne denk geliyor.

Haziran 2024 itibarıyla Alman otomotiv sektöründe tedarikçiler hariç yaklaşık 773 bin kişinin istihdam edildiği kayıtlara geçerken, sektörün istihdamı 2023’e göre yüzde 0,8 azaldı.

Sanayide çalışanların yaklaşık yüzde 14’ü otomotiv sektöründe. Bu da otomotiv sektörünü, 952 bin çalışanı olan makine mühendisliğinden sonra iş gücü açısından en büyük ikinci sanayi sektörü konumuna taşıyor.

Bu arada, yaklaşık yüzde 13’lük payıyla ABD, Alman otomobil ihracatının en önemli pazarı, ABD’yi Birleşik Krallık ve Çin takip ediyor.

Alman ekonomisi büyümede zorlanıyor

Yapısal sorunların da ekonomiyi frenlediği Almanya’da, bir zamanlar oldukça başarılı olan “Ucuz enerji ve ara malı ithal et, bunları işle ve yüksek kaliteye sahip mal olarak ‘Made in Germany’ algısıyla pahalı bir biçimde ihraç et” başlıklı iş modeli artık işe yaramıyor.

Kovid-19 salgını, tedarik zinciri kesintileri, Rusya-Ukrayna Savaşı gibi son dönemde yaşanan çok sayıda kriz, Alman ekonomisinin zayıf yönlerini su yüzüne çıkarırken, ülkenin; jeopolitik sorunlar, iklim değişikliği, durgun ekonomi ve demografik zorlukların üstesinden gelme konusunda birtakım sorunlarla karşı karşıya bulunması da dikkati çekiyor.

Almanya’nın halen “kendi ürettiği bürokrasi, kurallar ve prosedürler altında da ezildiği” belirtiliyor.

Alman ekonomisi, “Çok az yatırım, çok fazla bürokrasi ve aşırı yüksek lokasyon maliyetleriyle” sıkışırken, iç ve dış siyasi çalkantıların ortasında Avrupa’da ve uluslararası alanda geride kalarak zemin kaybediyor. Tarihsel olarak küreselleşme ve ucuz enerji girdilerine dayanarak ücretlerin ve yaşam standartlarının yükselmesini sağlayan Alman büyüme modeli yapısal zorluklar ve jeopolitik risklerle karşı karşıya.

Küresel ticarette korumacılık artıp bir taraftan Rusya-Ukrayna Savaşı enerji maliyetlerini yükseltirken, Almanya’nın reel GSYH büyümesi Kovid-19’dan beri G7’de en alt sıralarında yer alıyor. Ekonomide ABD ve Çin’e ticari bağımlılık, yüksek enerji fiyatları, yatırım harcamalarının yetersizliği ve kötüleşen demografik koşullar gibi zorluklar söz konusu.

İhracata bağımlı olan ve ülkenin GSYH’nin neredeyse yüzde 30’unu oluşturan Alman sanayisi küresel ekonomideki yavaşlamadan, artan Çin rekabetinden ve Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan sonra yüksek enerji fiyatlarından olumsuz etkileniyor.

Yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0,3 küçülen ülke ekonomisi, üçüncü çeyrekte yüzde 0,2 büyüme kaydederek teknik resesyona girmekten kurtulmuştu.

Hükümet, ekonomide bu yıl yüzde 0,2 küçülme bekliyor. Ekonomi bu yıl da küçülürse 2023’te olduğu gibi G7 ekonomileri arasında daralan tek ülke olacak.

Ülkede Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Yeşiller ve Hür Demokrat Parti’nin (FDP) oluşturduğu koalisyon hükümeti, iklim hedefleri, eyalet seçimlerindeki yenilgiler ve ekonomideki sıkıntılar nedeniyle yaşanan son tartışmaların ardından 6 Kasım’da dağılmıştı. Yaklaşık 20 yıl sonra ilk kez erken seçime gidecek olan ülkede seçim tarihi 23 Şubat olarak planlanıyor.

Bu arada ocak ayında yeniden ABD Başkanı olarak yemin edecek olan Trump, seçimi kazanırsa dış ticaret açığını azaltmak ve yerli üretimi desteklemek için gümrük vergilerini önemli ölçüde artıracağını açıklamıştı.

Analistler, Trump’ın AB ithalatına gümrük vergileri yoluyla daha fazla korumacı bir politika uygulamasının ihracata dayalı Alman ekonomisi için iyiye işaret olmadığını kaydediyor. ABD, Alman mallarının en büyük alıcısı konumunda ve Almanya’nın ihracatının yaklaşık yüzde 10’una sahip.

Çinli şirketler elektrikli hareketliliğe erken yatırım yaparken, Alman şirketler tereddütte kaldı

Alman otomotiv endüstrisi uzun süre geleneksel yanmalı motorlara bağlı kalarak, elektrikli hareketliliğe (elektromobiliteye) yatırım yapamaya tereddütle yaklaşırken, Tesla ve BYD gibi Çinli şirketler elektrikli hareketliliğe erken yatırım yaptı.

Uzmanlar, Alman otomotiv üreticilerinin, başarılı içten yanmalı motor modellerini ihraç etmeye odaklandığını belirterek, dönüşüm ihtiyacını hafife alan bu üreticilerin elektrikli hareketliliğe geçişi kaçırdığı kanaatinde.

Elektrikli araçlara geçiş, otomotiv sektörü için ülkede ve Avrupa Birliği (AB) nezdinde çeşitli düzenlemeler ve ham madde tedariki nedeniyle zorlu bir süreç içerisinde. Sektör, Asyalı üreticilerin hakim olduğu batarya teknolojisine büyük yatırımlar yaparken, artan maliyetlerle boğuşmak zorunda kalıyor.

Alman hükümetinin Ulusal Otomobil Platformu (NPM) tarafından yapılan bir çalışmaya göre, ülkenin yanmalı motorları bırakıp elektrikli otomobillere geçmesi de pahalıya mal olacak.

Elektrikli otomobile geçişle ülkede 2030’a kadar 410 bin kişinin işsiz kalması bekleniyor. Yaşanacak iş kaybının ana nedeni de elektrikli motorların petrolle çalışan motorlara göre daha az parça bulundurduğu için üretimde daha az işçiye ihtiyaç duyulması.

İçten yanmalı bir motora en az 1200 parça monte edilirken, elektrik motorunda yaklaşık 200 adet parça ile üretim yapılabiliyor. Otomobil üretiminin ve kullanılan parça sayısının düşmesi birçok otomobil parça tedarikçisini etkiliyor ve işçi çıkarılmasına sebep oluyor.

Elektrikli otomobil üretiminde katma değerin önemli bir kısmını oluşturan batarya hücresi üretiminde Alman otomotiv sektörünün geç kaldığı da ifade ediliyor.

Kriz tedarikçileri de vuruyor

Almanya’da otomotiv üreticilerinin içinde bulunduğu derin kriz, başta yedek parça olmak üzere tedarikçileri de olumsuz etkiliyor.

Tedarikçiler düşen
siparişler ve artan maliyetlerle karşı karşıya kalırken, birçoğu elektrikli hareketlilik gereksinimlerini karşılamak için işten çıkarmalar veya yeniden yapılanma planlıyor.

Son aylarda Volkswagen, Ford, ZF WABCO ve Continental, fabrikalarında binlerce işçinin işten atılacağı haberlerinin basında yer alması dikkati çekiyordu.

Alman otomotiv ve sanayi tedarikçisi Schaeffler, 5 Kasım’da 2 bin 800’ü Almanya’da olmak üzere Avrupa’da 4 bin 700 kişiyi işten çıkaracağını duyurmuştu.

23 Kasım’da otomotiv sektörünün önemli tedarikçilerinden Bosch, otomotiv biriminde 3 bin 800’ü Almanya’da olmak üzere, dünya genelinde 5 bin 500 kişiyi işten çıkaracağını açıkladı. Bosch, ilaveten üretim tesislerinde kısa mesaiye gidileceğini açıkladı.

Otomobil parça tedarikçisi Johann Vitz GmbH de 106 yıllık geçmişinin ardından iflas başvurusunda bulunarak yeniden yapılanma sürecine girdi.

İstihdam kaybının devam etmesi bekleniyor

Alman Otomobilciler Birliği de (VDA) elektrikli araçlara geçişin Alman otomotiv endüstrisine gelecek on yıl içinde 140 bin ek istihdama mal olacağını hesaplıyor.

Sektördeki istihdam yapısı “demografi ve karbonsuzlaşma” ile köklü bir dönüşümle karşı karşıya ve bu dönüşümün 2035’e kadar yaklaşık 190 bin kişinin iş kaybına yol açması bekleniyor.

VDA’nın yaptırdığı araştırmaya göre, 2035’e kadar sektördeki iş gücü arzı demografik nedenlerden dolayı yüzde 6,3 düşecek.

Almanya’da 2019-2023 döneminde istihdamda görülen 46 bin kişilik azalış temelde elektrikli araçlara geçişten kaynaklanırken, azalma eğilimi devam ederse 2035’e gelindiğinde otomotiv sektöründe istihdam sayısı yaklaşık 190 bin kişi düşecek.

Çin etkisi

Almanya’nın diğer büyük Avrupa ekonomilerine kıyasla Çin’e daha fazla bağımlı olması dikkati çekerken, Çin’in Almanya’dan satın aldığı otomobilleri daha fazla üretebilmesi ekonominin büyümesini zorlaştırıyor.

Çin, başta Alman otomobil üreticileri olmak üzere Alman şirketleri için hem satış hem de büyüme açısından büyük önem taşıyor. Alman şirketleri, küresel pazar için Çin’deki en son teknolojileri geliştiriyor ve test ediyor. Alman sanayisinde kullanılan ara ürünlerin çoğunluğunun Çin’den geldiği belirtiliyor.

Alman otomobilleri Çin’de yoğun talep görüyor. Alman otomotiv üreticileri Volkswagen, Daimler ve BMW gelirlerinin yüzde 30’dan fazlasını Çin’den gelmesi dikkati çekiyor.

Çin uzun zamandır Alman otomobil üreticileri için merkezi bir büyüme pazarı olurken, Mercedes, Audi ve BMW gibi markalar büyüyen Çin orta sınıfında büyük bir popülerliğe sahip.

Çinli üreticiler arayı büyük ölçüde kapatırken, BYD, Nio ve Geely Çin iç pazarına giderek daha fazla hakim oluyor ve artık Alman üreticilerin Çin’deki pazar payı önemli ölçüde düşüyor.

Son yıllarda Avrupa ülkelerinde satılan elektrikli otomobillerde Çin üreticilerinin payı hızla yükseliyor. Çin’de üretilen düşük fiyatlı ve sübvanse edilmiş elektrikli otomobillerin satışları rakiplerini geride bırakıyor.

Çin’de, BYD, SAIC ve Geely gibi markalar ile Tesla ve farklı Avrupa şirketlerin araçlarının üretimi yapılıyor.

Alman sanayisinin gittikçe zayıflaması, Çinli şirketlerin teknolojik olarak arayı kapatması hatta Uzak Doğulu şirketlerin yenilenebilir enerji ve otomotivde Almanları geride bırakması Almanya’da “Çin Şoku” olarak tartışılıyor.

Elektrikli araçlara yönelik zayıf talep

Alman üreticiler, elektrikli model sayılarını artırmalarına rağmen, talep beklentilerin altında kalması dikkati çekiyor.

Uzmanlar, devlet teşviklerinin yetersiz kalması, yüksek satın alma maliyetleri ve sürdürebilir olmayan şarj altyapısını buna neden olarak gösteriyor.

BYD gibi Çinli üreticilerin daha düşük üretim maliyetlerinden faydalanarak, daha ucuz ve teknolojilik araçlar sunması da Alman üreticileri olumsuz etkiliyor.

Çin’deki yavaşlama Alman otomotiv üreticilerini satışlarını olumsuz etkiliyor

Çin’deki yavaşlama Alman otomobil üreticilerin satışlarını da olumsuz etkilerken, üreticiler bu yıl için kar tahminini art arda düşürmek zorunda kalıyor.

Yüksek maliyetlerle mücadele eden Volkswagen (VW) Grubu’nun, temmuz-eylül döneminde net karı yıllık yüzde 64 düşerek 1,58 milyar avroya geriledi.

Grubun geçen yıl temmuz-eylül döneminde 4 milyar 894 milyon avro olan özel kalemler öncesi karı da bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 41,7 düşüşle 2 milyar 855 milyon avro oldu. Grubun, üçüncü çeyrekteki araç satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,3 düşerek 2 milyon 122 bine geriledi.

Volkswagen’in iştiraki Audi’nin yılın üçüncü çeyreğinde faaliyet kârı bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 91 düşerek 106 milyon avroya indi.

Yine Alman otomotiv üreticisi Mercedes-Benz’in karı üçüncü çeyrekte Çin’deki zayıf lüks otomobil satışları nedeniyle azaldı.

Şirketin temmuz-eylül döneminde düzeltilmiş faaliyet karı (FAVÖK), geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 48 azalarak 2 milyar 517 milyon avroya geriledi. Şirketin net karı ise yüzde 53,8 düşüşle 1 milyar 719 milyon avroya indi.

Diğer Alman lüks otomobil üreticisi BMW Group’un yılın temmuz-eylül döneminde karı Çin’deki satışların düşmesi ve araçların geri çağrılması nedeniyle yıllık yüzde 84 düşerek 476 milyon avroya indi.

Söz konusu dönemde şirketin en büyük pazarı olan Çin’deki (Mini markası dahil) araç teslimatlarının yüzde 29,8 azalarak 147 bin 691’e düşmesi dikkati çekti.

BMW, Çin’deki talebin durağanlaşması nedeniyle satışlarının etkilendiğini ve tüketici talebinin zayıf kaldığını bildirerek, bu yıl için satış tahminlerini aşağı çekmişti.

Alman otomotiv sektöründeki krizin diğer sebepleri

Almanya’daki üretim maliyetleri, yüksek enerji fiyatları ve ücretler nedeniyle diğer ülkelere kıyasla önemli ölçüde yüksek kalırken, düşük kar marjlı giriş seviyesi modellerin bu koşullar altında karlı bir şekilde üretilmesi zor oluyor.

Almanya’da birçok otomobil fabrikasının ortalama kapasite kullanımı üçte iki seviyesine düşerken, bu da tesislerin verimliliğini etkiliyor ve araç başına sabit maliyetleri artırıyor. Bu durumun Alman üreticilerin maliyet sorununu daha da kötüleştirdiğine ve ülke markalarının daha az rekabetçi hale getirdiğine vurgu yapılıyor.

Alman otomobil endüstrisinin bir diğer zayıf noktası da dijital teknolojilerin yavaş gelişmesi. Tesla’da standart olan otonom sürüş sistemleri veya yenilikçi bilgi-eğlence özelliklerin Alman modellerinde genellikle daha az teknolojik olduğu ifade ediliyor.

Avrupa’daki ekonomik durum otomotiv endüstrisi üzerinde önemli bir baskı oluştururken tüketicinin yüksek enflasyon sonrası tasarruf eğiliminde olması, artan belirsiz ortam ve zayıf ekonomik büyüme birçok tüketicinin yeni bir araba almak gibi büyük alımları ertelemesine neden oluyor.

Bu durum özellikle ürünleri Asyalı rakiplerine kıyasla pahalı olan Alman üreticileri etkiliyor.

Uluslararası ticari ilişkiler ilave riskler içerirken, ABD’de Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesiyle AB’den gelecek otomobillere olası cezalandırıcı gümrük vergilerinin, Çin’in AB’ye cevap olarak Avrupa’dan elektrikli otomobillere yönelik olası yeni vergilerin de durumu daha da kötüleştirebileceği belirtiliyor.

ABD ve Çin gibi ihracat
pazarlarına olan bağımlılık Alman otomotiv üreticilerinin içinde bulunduğu krizi daha da kötüleştirirken, Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesiyle olası cezalandırıcı gümrük vergilerinin Volkswagen, BMW ve Mercedes-Benz’in kârlarını önemli ölçüde azaltabileceği belirtiliyor.

Bu durumun sektör üzerindeki baskıyı daha da artırması ve derin istihdam kesintilerine sebep olması bekleniyor.

Kovid-19 pandemisi sırasında elde edilen güçlü karların ardından, birçok şirket marjlarına ilişkin gerçekçi olmayan beklentilerini sürdürürken, getiriler üzerindeki bu baskı, araştırma ve geliştirmeye yapılan uzun vadeli yatırımları tehlikeye atan aşırı kemer sıkma önlemlerine yol açıyor.

 Prizmabet, online bahis ve oyun sektöründe önemli bir yer edinen bir platform olarak dikkat çekiyor. Spor bahislerinden canlı casino oyunlarına kadar geniş bir oyun yelpazesi sunan site, kullanıcılarına eğlenceli ve kazançlı bir deneyim vaat ediyor. Güvenlik ve adalet konusunda sıkı standartlara sahip olan Prizmabet, kullanıcılarının memnuniyetini önceliklendiriyor ve çeşitli promosyonlar ile daha da cazip hale geliyor. Mobil uyumluluğu sayesinde her yerden erişilebilen site, kullanıcı dostu arayüzü ile de her seviyeden oyuncuya hitap ediyor. Prizmabet, dinamik yapısı ve sürekli güncellenen oyun seçenekleri ile online bahis ve casino dünyasında öne çıkmayı başarıyor.

Almanya’da şirketlerin yüzde 41,5’i eksik sipariş bildirdi

Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo) verilerine göre, Almanya’da şirketlerin sipariş eksikliği 2009’dan beri en yüksek seviyeye çıktı. Ekim’de şirketlerin yüzde 41,5’i sipariş eksikliği bildirdi. Bu veri Temmuz’daki son ankete kıyasla 2,1 puan daha fazla.

Almanya’da sipariş eksikliği giderek daha fazla şirket için sorun oluşturarak ekonominin toparlanmasını engelliyor.

Almanya’nın önde gelen ekonomik düşünce kuruluşlarından Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo), şirketlerin sipariş eksikliğine ilişkin Ekim ayı anket sonuçlarını yayımladı.

Buna göre, Ekim’de şirketlerin yüzde 41,5’i sipariş eksikliği bildirdi. Alman şirketlerinde sipariş eksikliğinin Temmuz’daki son ankete kıyasla 2,1 puan daha fazla olması dikkati çekti. Temmuz’da bu oran yüzde 39,4 düzeyindeydi.

Böylece, ekimde, Alman ekonomisinde sipariş eksikliği 2009 finansal krizinden beri görülen en yüksek seviyeye ulaştı.

Sipariş eksikliği metal üretimi ve işletme sektöründe yüzde 68’i aştı

Ifo’nun açıklamasında, “2009’daki finansal krizden beri bu kadar kötü bir rakam görülmemişti. Kovid-19 krizi sırasında kaydedilen yüksek sipariş eksikliği ilk kez aşıldı” ifadeleri yer aldı.

Açıklamada, imalat sektöründe şirketlerin yüzde 47,7’sinin sipariş eksikliğinden şikayetçi olduğu, metal üretimi ve işleme sektöründe bu oranın yüzde 68,3’e kadar çıktığı belirtildi.

Hizmet sağlayıcılar arasında sipariş eksikliği de yüzde 31,2’den yüzde 32,1’e yükseldi.

Özellikle taşımacılık sektörü, zayıf sanayi faaliyetlerinden etkilenirken, iş gücüne olan zayıf talep nedeniyle işe alım ajanslarının yaklaşık üçte ikisi sipariş eksikliği bildirdi.

Ifo Makroekonomi ve Araştırmalar Merkezi Müdür Yardımcısı Klaus Wohlrabe, “Sipariş eksikliği Almanya’da ekonomik toparlanmayı engellemeye devam ediyor. Neredeyse bu bütün sektörleri etkiliyor. Eylülde yeniden yükselen birikmiş siparişler bir umut işareti olsa da sipariş defterlerinin yeniden dolması için daha gidilecek uzun bir yol var” ifadelerini kullandı.

Alman ekonomisi teknik resesyondan kurtulmuştu

Öte yandan Alman ekonomisi, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0,3 küçülmesinin ardından üçüncü çeyrekte yüzde 0,2 büyüme kaydederek teknik resesyona girmekten kurtulmuştu.

Alman ekonomisi, özellikle bölgedeki diğer ülkelere oranla daha büyük bir rol oynayan imalat sektöründeki kalıcı zayıflık nedeniyle kırılganlığını koruyor.

Alman imalat sektörü, Alman ekonomisinin beşte birinden fazlasını oluşturuyor. İhracata bağımlı olan Alman imalat sanayisi, küresel ekonomideki yavaşlamadan, artan Çin rekabetinden ve Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası yüksek enerji fiyatlarından olumsuz etkileniyor.

Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası Avro Bölgesi’nde yükselen enflasyona karşı artan faiz oranları, Alman şirketlerin yatırım yapma arzusunu frenlerken, Çin ve Türkiye başta olmak üzere birçok ülkenin Almanya’dan ithal ettiği malları giderek daha fazla üretebilmesi Alman sanayisinin düşüşten kurtulmasını zorlaştırıyor.

Ekonomi, artan faiz oranları, konjonktürel riskler ve yapısal değişiklikler gibi nedenlerle büyümede zorluk yaşıyor.

Ülke ekonomisi geçen yıl, alışılmışın dışında yüksek düzeydeki enflasyonun satın alma gücünü etkilemesi, yüksek enerji fiyatları, düşen yatırımlar, zayıf dış talep ve faiz oranlarının yüksekliği gibi nedenlerle bir önceki yıla göre yüzde 0,3 daralmıştı. Almanya böylece, G7 ülkeleri içinde küçülen tek ülke olmuştu.

Hükümet, ekonomide bu yıl yüzde 0,2 küçülme bekliyor. Almanya, bu yıl da küçülürse 2023’te olduğu gibi G7 ekonomileri arasında daralan tek ülke olacak.

Ocak ayında yeniden ABD Başkanı olarak yemin edecek 78 yaşındaki Donald Trump, seçimi kazanırsa Almanya ekonomisini etkileyecek gümrük vergilerini önemli ölçüde artıracağını açıklamıştı.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız! 

Prizmabet giriş: Almanya’da daralma beklentisi

Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (DIHK), bu yıl için ülke ekonomisinin büyüme tahminini “kalıcı yapısal kriz” nedeniyle yüzde 0’dan eksi 0,2’ye indirdi.

Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (DIHK) tarafından yapılan Alman ekonomisine ilişkin büyüme tahminleri güncellemesinde, bu yıl için Almanya’nın Gayri Safi Yurtiçi Hasılasına (GSYH) ilişkin büyüme beklentisi yüzde 0’dan eksi 0,2’ye indirildi. Birlik, Alman ekonomisinin gelecek yıl da büyümeyeceğini öngördü.

Açıklamada, Almanya’da tüm sektörlerden yaklaşık 25 bin şirketle yapılan ankette, şirketlerin yüzde 31’nin mevcut iş durumlarının daha da kötüye gitmesini beklediği aktarıldı.

Bir önceki ankette bu oran yüzde 26 olarak kayıtlara geçmişti.

DIHK’ya göre, ülkede şirket yatırımları hala Kovid-19 öncesi seviyelerin çok altında. Şirketlerin üçte biri yatırımlarını azaltmak isterken sanayide bu rakam yüzde 40’a kadar çıkıyor.

Wansleben: Kalıcı bir yapısal krizle de karşı karşıyayız

Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (DIHK) Genel Müdürü Martin Wansleben, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Almanya’da sadece ekonomik bir krizle değil, aynı zamanda kalıcı bir yapısal krizle de karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.

Almanya’da “çok az yatırım, çok fazla bürokrasi ve çok yüksek maliyet” olduğunu anlatan Wansleben, “Alman ekonomisi sıkışmış durumda. Avrupa’da ve uluslararası alanda geride kalıyor” dedi.

Wansleben, Alman şirketlerin işlerin daha da kötüye gidebileceği endişesi taşıdıklarını aktararak, gelecek yıl için de sadece sıfır büyüme beklediklerini dile getirdi. Martin Wansleben, “2025 yılına ilişkin rakamlarımız iyimser olmamıza izin vermiyor. Aksine, bazı yerlerde şirketlerden gelen geri bildirimler işlerin daha da kötüye gidebileceğine dair endişeleri artırıyor. Bu, gayrisafi yurtiçi hasılada reel büyümenin olmadığı üst üste üçüncü yıl olacak” dedi.

Yaz başındaki zayıf beklentilerin artık “iş dünyasının gerçekliği haline geldiğini” bildiren Wansleben, şunları kaydetti:

“Ekonomide bir toparlanma umudu ya da orta ve uzun vadede enerji fiyatlarının düşmesi veya gelirlerin artması gibi bir ekonomi politikası atılımı bu beklentileri aydınlatmıyor. Almanya’nın Avrupa için ekonomik bir yük haline gelmesinden ve artık ekonomik itici güç rolünü yerine getirememesinden büyük endişe duyuyoruz. Gerçek bir yapısal kriz yaşıyoruz. Yüksek enerji ve personel maliyetleri, aşırı bürokrasi ve vergi yükünün yanı sıra jeopolitik belirsizlikler ve yurtiçi ve yurtdışından gelen talepte bir çöküş söz konusu.”

2023’te yüzde 0,3 küçülen ekonomi, 2002 ve 2003’te yalnızca iki yıl art arda küçülmüştü.

Alman ekonomisi yeniden resesyona girme riskiyle karşı karşıya

Almanya, 10 yıllık ekonomik büyümenin ardından salgının ilk yılı olan 2020’de, 2009’dan beri ilk kez resesyon yaşamıştı.

Ifo, 5 Eylül’de, ülkenin 2024 ve gelecek yıla ilişkin büyüme tahminini, zayıf yatırım ve sipariş durumu nedeniyle yüzde 0,4’ten sıfıra düşürmüştü.

Uluslararası Para Fonu (IMF) da 22 Ekim’de Almanya’nın bu yıl için büyüme beklentisini yüzde 0,2’den sıfıra indirmişti.

Alman ekonomisi geçen yıl da alışılmışın dışında yüksek düzeydeki enflasyonun satın alma gücünü etkilemesi, yüksek enerji fiyatları, düşen yatırımlar, zayıf dış talep ve faiz oranlarının yüksekliği gibi nedenlerle bir önceki yıla göre yüzde 0,3 daralmıştı.

Ülke G7 ülkeleri içinde küçülen tek ülke olmuştu. Almanya, bu yıl da küçülürse, 2023’te olduğu gibi G7 ekonomileri arasında daralan tek ülke olacak.

Alman hükümeti “Büyüme Girişimi-Almanya için Yeni Ekonomik Dinamikler” adı verilen bir büyüme paketi ile ekonomiyi canlandırmayı hedefliyor.

Paket, rekabetçiliğin güçlendirilmesi, bürokrasinin azaltılması, daha iyi çalışma teşvikleri, güçlü bir ekonomi için etkin bir finans merkezi ve yarının ekonomisi için verimli enerji piyasası gibi beş alanda 49 önlem içeriyor.

Ülkenin üçüncü çeyreğe ilişkin GSYH verileri 30 Ekim’de açıklanacak.

 Prizmabet, online bahis ve oyun sektöründe önemli bir yer edinen bir platform olarak dikkat çekiyor. Spor bahislerinden canlı casino oyunlarına kadar geniş bir oyun yelpazesi sunan site, kullanıcılarına eğlenceli ve kazançlı bir deneyim vaat ediyor. Güvenlik ve adalet konusunda sıkı standartlara sahip olan Prizmabet, kullanıcılarının memnuniyetini önceliklendiriyor ve çeşitli promosyonlar ile daha da cazip hale geliyor. Mobil uyumluluğu sayesinde her yerden erişilebilen site, kullanıcı dostu arayüzü ile de her seviyeden oyuncuya hitap ediyor. Prizmabet, dinamik yapısı ve sürekli güncellenen oyun seçenekleri ile online bahis ve casino dünyasında öne çıkmayı başarıyor.

AB’nin elektrikli araç vergisi Çin’i kızdırabilir: Misilleme kapıda mı? Bugün oylanacak!

AB, Çin yapımı elektrikli araçlara yüzde 45’e varan gümrük vergisi uygulamayı oyluyor. Oylama, 4 Ekim Cuma günü gerçekleşecek ve dört ülkenin vereceği oylar belirleyici olacak. Almanya’nın dev otomotiv şirketleri, vergi önerisine karşı çıkarken, Macaristan Başbakanı Orban, bu adımın AB’yi Çin ile bir ekonomik soğuk savaşa sürükleyebileceği konusunda uyardı.

Avrupa Birliği (AB) üyeleri, Çin yapımı elektrikli araçlara uygulanacak yüksek oranlı gümrük vergilerini oylamak üzere 4 Ekim Cuma günü bir araya gelecek. CNBC-e’nin haberine göre; AB ülkelerinin oyları, Çin’den ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 45’e kadar vergi uygulanıp uygulanmayacağını belirleyecek. Avrupa Komisyonu tarafından önerilen bu vergi, Çin’in adil olmayan sübvansiyon politikalarına karşı bir tepki olarak ortaya çıkıyor.

Avrupa Komisyonu’ndan 5 yıllık vergi planı

AB’nin ticaret politikalarını denetleyen Avrupa Komisyonu, bir yıl süren sübvansiyon karşıtı soruşturmanın ardından Çin yapımı elektrikli araçların adil olmayan bir şekilde sübvanse edildiğine karar verdi.

Bu doğrultuda, önümüzdeki beş yıl boyunca Çin’den ithal edilen elektrikli araçlara gümrük vergisi uygulanmasını önerdi. AB kurallarına göre, bu önerinin geçerli olabilmesi için AB nüfusunun yüzde 65’ini temsil eden en az 15 AB üyesi ülkenin plana karşı oy kullanmaması gerekiyor.

Oylama dengeleri: Dört ülkenin oyu belirleyici olabilir

Reuters, Fransa, Yunanistan, İtalya ve Polonya’nın vergi tasarısına karşı oy kullanması, gümrük vergilerinin uygulanmasını engellemek için yeterli olacağını yazdı.

Almanya’nın otomotiv sektörü ise bu vergiye karşı çıkıyor. Alman otomotiv devlerinden Volkswagen, Çin’e yönelik bu vergiyi “yanlış bir yaklaşım” olarak nitelendirerek olası sonuçlara dikkat çekti.

AB-Çin ekonomik ilişkilerinde “soğuk savaş” uyarısı

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, oylama öncesinde yaptığı açıklamada, AB’nin bu adımının Çin ile yeni bir ekonomik soğuk savaşı tetikleyebileceği konusunda uyardı. Orban, vergilerin uygulanması halinde Çin’in de benzer karşı önlemler alabileceğini belirterek, bu durumun AB’nin Çin ile olan ticaret hacmine zarar verebileceğini ifade etti.

Alman otomotiv şirketleri vergi tasarısına karşı

Çin pazarında önemli bir paya sahip olan Alman otomotiv şirketleri, tasarının AB otomotiv sektörü üzerinde de olumsuz etkiler yaratabileceğine inanıyor.

Özellikle Volkswagen, BMW ve Mercedes-Benz gibi markaların Çin’deki yatırımları göz önünde bulundurulduğunda, bu vergi uygulaması Alman şirketlerini zor durumda bırakabilir.

Oylama sonucu ne olursa olsun, Çin’in bu duruma tepki olarak çeşitli ekonomik karşı önlemler alabileceği tahmin ediliyor. AB ve Çin arasındaki bu gerginlik, küresel otomotiv ticaretini derinden etkileyebilir.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

BEŞİKTAŞ FRANKURT CANLI MAÇ İZLE ŞİFRESİZ | Beşiktaş – Eintracht Frankfurt maçı yayın bilgileri!

UEFA Avrupa Ligi’ndeki ikinci maçına çıkacak olan Beşiktaş, Dolmabahçe’de Alman rakibi Eintracht Frankfurt’u konuk edecek. Ajax karşısında aldığı farklı yenilgiyi unutturmak isteyen Kartal, bu maçtan galip ayrılarak yukarılara yükselmeyi hedefliyor. Tüpraş Stadı’nda oynanacak müsabakayı İskoç hakem John Beaton yönetecek. Maçın yayın bilgileri ve muhtemel 11’leri futbolseverler tarafından merak ediliyor. Peki Beşiktaş – Eintracht Frankfurt maçı ne zaman, saat kaçta, hangi kanalda?

UEFA Avrupa Ligi’nin 2. haftasında Beşiktaş rakibi Eintracht Frankfurt ile kozlarını paylaşacak. Beşiktaş, Frankfurt karşılaşmasıyla birlikte Avrupa kupalarındaki 246. maçına çıkacak. Kartal, geride kalan 245 mücadelede 92 galibiyet, 49 beraberlik ve 104 mağlubiyet yaşadı. Rakip ağları 328 kez sarsan siyah-beyazlılar, filelerinde 373 gole engel olamadı. Peki Beşiktaş – Eintracht Frankfurt maçı hangi kanalda yayınlanacak? İşte detaylar…

BEŞİKTAŞ – EINTRACHT FRANKFURT MAÇI NE ZAMAN, SAAT KAÇTA, HANGİ KANALDA?

Beşiktaş – Eintracht Frankfurt maçı 3 Ekim Perşembe günü saat 22.00’de oynanacak. Karşılaşma TRT 1 ekranlarından canlı yayınlanacak.

BEŞİKTAŞ – EINTRACHT FRANKFURT MAÇI CANLI İZLE

BEŞİKTAŞ – EINTRACHT FRANKFURT MAÇI MUHTEMEL 11’LER

Beşiktaş: Mert, Svensson, Paulista, Uduokhai, Masuaku, Onana, Gedson, Joao Mario, Rashica, Rafa Silva, Immobile.

Eintracht Frankfurt: Kaua, Kristensen, Tuta, Theate, Nkounkou, Knauff, Dahoud, Skhiri, Bahoya, Marmoush, Matanovic.

AVRUPA’DA 246. RANDEVU

UEFA Avrupa Ligi play-off turunda İsviçre temsilcisi Lugano’yu deplasmanda 3-3 berabere kaldığı müsabakada evinde 5-1 mağlup eden siyah-beyazlılar, lig sistemine göre oynanan yeni formattaki ilk maçında ise deplasmanda Ajax’a 4-0 kaybetti.

Beşiktaş, Frankfurt karşılaşmasıyla birlikte Avrupa kupalarındaki 246. maçına çıkacak. Kartal, geride kalan 245 mücadelede 92 galibiyet, 49 beraberlik ve 104 mağlubiyet yaşadı. Rakip ağları 328 kez sarsan siyah-beyazlılar, filelerinde 373 gole engel olamadı.

AVRUPA LİGİ’NDE 125. MAÇ

UEFA Kupası ve UEFA Avrupa Ligi isimleriyle düzenlenen organizasyonda Beşiktaş, bugüne kadar 124 defa boy gösterdi. Siyah-beyazlılar, geride kalan maçlarda 54 galibiyet, 25 beraberlik ve 45 mağlubiyet aldı. Kartal, söz konusu müsabakalarda 197 kez gol sevinci yaşarken, ağlarında 163 gole engel olamadı.

8 MAÇTA 7 MAĞLUBİYET

Kara Kartal, 2019-2020 sezonunda K Grubu’nda sırasıyla konuk olduğu Slovan Bratislava’ya 4-2, Braga’ya 3-1, Wolves’e de 4-0 kaybetti. Beşiktaş, evinde ise Wolves’e 1-0, Braga’ya 2-1 mağlup olurken, tek galibiyetini 2-1’lik skorla Bratislava’ya karşı elde etti.

2020-2021’de de 3. Eleme Turu’nda Portekiz temsilcisi Rio Ave’yle mücadele eden Beşiktaş, sahadan 1-1’lik eşitlikle ayrıldı.

Beşiktaş, bu sezon ise Avrupa Ligi’nde yeni formatın ilk haftasında Hollanda’da Ajax’a 4-0 yenildi.

ALMANLARLA 14. RANDEVU

Siyah-beyazlı ekip, Alman ekipleriyle Avrupa kupalarında 14. kez karşı karşıya gelecek. Beşiktaş, daha önce Wolfsburg, Bayern Münih, Borussia Dortmund, Bayer Leverkusen ve Leipzig ile rakip oldu. Geride kalan 13 maçta Kartal, 2 galibiyet, 1, beraberlik, 10 da yenilgi aldı.

2017-2018 sezonunda Leipzig ile Şampiyonlar Ligi G Grubu’nda oynayan Beşiktaş, rakibine karşı 2 mücadeleyi de 2-0 ve 2-1’lik skorlarla kazandı.

Bayer Leverkusen’le ise 2006-2007 sezonunda UEFA Kupası grup aşamasında rakip olan siyah-beyazlı takım, Alman temsilcisine 2-1 mağlup oldu.

Kara Kartal, Borussia Dormtund’a da 2021-2022 sezonunda UEFA Şampiyonlar Ligi C Grubu’nda evinde 2-1, dış sahada da 5-0 yenilirken, 1989-1990 Kupa Galipleri Kupası’nda ise sahasında 1-0, Almanya’da da 2-1 kaybetti.

2017-2018’de UEFA Şampiyonlar Ligi son 16 turunda Bayern Münih’le eşleşen İstanbul temsilcisi, Dolmabahçe’de 3-1, Allianz Arena’da da 5-0 yenildi. 1997-1998 sezonunda yine Şampiyonlar Ligi’nde bu kez gruplarda rakip olan iki takımın mücadelesinde her iki maçı da 2-0’lık skorlarla kazanan Münih oldu.

Wolfsburg’la da 2009-2010 sezonunda Şampiyonlar Ligi B Grubu’nda yer alan Beşiktaş, evinde 3-0 kaybederken, deplasmanda golsüz berabere kaldı.

BRONCKHORST’UN ALMAN KARNESİ

Beşiktaş Teknik Direktörü Giovanni van Bronckhorst, İskoçya Ligi takımlarından Glasgow Rangers’ı çalıştırdığı dönemde UEFA Avrupa Ligi’nde, Alman ekipleriyle hepsi 2021-2022 sezonunda olmak üzere 5 kez karşılaştı.

İlk olarak play-off turunda Borussia Dortmund ile rakip olan Hollandalı teknik adam, deplasmanda 4-2 galip geldiği maçın rövanşında iç sahadan 2-2’lik beraberlikle ayrıldı.

Yarı finalde Leipzig’le eşleşen van Bronckhorst’un takımı, Almanya’da 1-0 mağlup olmasına rağmen İskoçya’daki mücadeleyi 3-1 kazanarak adını finale yazdırdı.

Glasgow Rangers’ın finaldeki rakibiyse Eintracht Frankfurt oldu. Giovanni van Bronckhorst, normal süresi ve uzatmaları 1-1 sona eren karşılaşmayı seri penaltılar sonucunda 5-4 kaybetti.

FRANKFURT TÜRK TAKIMLARIYLA 8. KEZ MÜCADELE EDECEK

Frankfurt ise Beşiktaş müsabakasıyla birlikte Türk takımlarıyla 8. kez mücadele edecek.

Türk takımlarına karşı ilk Avrupa maçına 1988-1989 sezonunda Sakaryaspor’la çıkan Frankfurt, 3-0 ve 3-1’lik skorlarla müsabakalardan galip ayrıldı.

Alman temsilcisi, Fenerbahçe’yle 3, Galatasaray’la da 2 defa oynadı. Siyah-lacivertlilerle 3 maçta da berabere kalan Eintracht Frankfurt, sarı-kırmızılılara ise 1 kez yenilirken, 1 müsabakadan da 1 puanla ayrıldı.

FAZ: Almanya binlerce Türk vatandaşını Türkiye’ye gönderecek

Frankfurter Allgemeine gazetesi, Almanya’da iltica başvurusu reddedilen Türk vatandaşlarının geri gönderilmesinde anlaşıldığını iddia etti. Buna göre, her hafta 500 Türk vatandaşı Türkiye’ye gönderilecek.

Alman basınında, Almanya’daki yüzlerce Türk vatandaşının Türkiye’ye geri gönderilmesi konusunda Berlin ile Ankara arasında anlaşmaya varıldığı iddia edildi.

Frankfurter Allgemeine Zeitung’da (FAZ) yer alan habere göre, iki ülke arasında aylardır süren müzakerelerin ardından, Almanya’da kalma hakkı bulunmayan yüzlerce Türk vatandaşının kademeli olarak Türkiye’ye geri gönderilmesinde mutabık kalındı. Varıldığı belirtilen anlaşmaya göre, Türkiye Almanya’dan her hafta 500 Türk vatandaşını geri kabul edecek.

Gazetenin Alman hükümet çevrelerinden edindiği bilgilere dayandırdığı haberine göre, ilk etapta 200 Türk vatandaşı, Almanya’nın çeşitli havalimanlarından tarifeli uçuşlarla Türkiye’ye gönderilecek. Gazeteye konuşan kaynaklar, bunun Almanya’da iltica başvurusu yapmış ve başvurusu reddedilmiş olan Türklerin sınır dışı edilmesi sürecinin başlangıcı olduğunu söyledi.

Hükümetler arasında geçen aylarda yapılan görüşmelerde Türkiye’nin, söz konuşu kişileri, özel bir uçağın kiralanıp işletilmesi anlamına gelen, tarifesiz “charter” uçuşlar ile geri kabul etmeyi reddettiği, ancak varılan anlaşmayla bu konuda bir formül üzerinde uzlaşıldığı belirtildi. Türkiye’nin, bir uçak dolusu sığınmacının geri gönderilmesini mümkün kılacak bu yöntemle olası bir imaj zedelenmesinden kaçınmak istediğini aktaran FAZ, Ankara’nın, söz konusu uçuşlara “charter” yerine “özel uçuş” adı verildiği takdirde gelecekte bu yöntemle de Türk vatandaşlarını kabul edebileceğini yazdı.


Almanya’daki Türk diplomatik temsilciliklerinin de süreçte önemli rol oynayacağı belirtiliyorFotoğraf: TOBIAS SCHWARZ/AFP

Makamlar arasında iş birliği

Resmi verilere göre, 2023 yılı sonu itibarıyla, Almanya’da oturma izni olmayan 13 bin 500’ü aşkın Türk vatandaşının ülkeyi terk etmesi gerekiyordu. Bunun karşısında 2023 yılında toplam 871 Türk vatandaşı sınır dışı edilmişti. 13 bin 500 kişinin yaklaşık 10 bin kişilik kısmının, “Müsamaha Belgesi” denilen, başvurusu reddedilen kişinin geçici olarak ülkede kalmasına olanak sağlayan belgeye sahip olduğu belirtiliyor. Bu kişilerin yüzde 25’lik kısmına Müsamaha Belgesi verilmesinin nedeni ise, kimlik ve seyahat belgesi eksikliğiydi.

FAZ’ın haberine göre, şimdi bu durum değişiyor. Almanya’nın kısa süre önce Türkiye’ye 200 isimden oluşan bir liste gönderdiğini yazan gazete, Türkiye’nin de bu kişileri geri kabul edeceğini teyit ettiğini iddia etti. Bunun ardından söz konusu listede adı geçen isimlerin belgelerinin, Almanya’nın çeşitli yerlerindeki yabancılar büroları ve Türk konsolosluklarının iş birliği içerisinde tamamlandığı veya yenilendiği belirtildi. Türkiye’nin Almanya’ya, konsolosluklarla Alman makamları arasındaki iş birliğinin “tamamen sorunsuz” biçimde sürdürüleceğini taahhüt ettiği öne sürüldü.

FAZ’ın haberinde, Türkiye’nin söz konusu kişileri geri kabul etmesi karşılığında, resmiyette “şaşırtıcı biçimde az” kazanım elde ettiği ifade edildi. Türk temsilcilerin, Alman temsilciler ile müzakerelerinde, nihai hedeflerinin vize serbestisi olduğunu ifade ettikleri belirtildi. Ancak Almanya, vize başvurularını değerlendirme sürecini hızlandırma konusunda çaba sarf edeceğini taahhüt etmekle yetindi.


Resimde, Brandenburg eyaletinde bulunan Eisenhüttenstadt kentindeki bir mülteci kabul merkezi görülüyor. Alman hükümeti, son yıllarda izlenen göç politikası nedeniyle baskı altındaFotoğraf: Patrick Pleul/dpa/picture alliance

Almanya “düzensiz göçü sınırlandırmak” istiyor

Almanya’da iltica başvurusu yapan Türk vatandaşlarının sayısı, son yıllarda yükselişte. 2023 yılında başvuru yapanların sayısı, 2022 yılına göre yüzde 150 arttı. Türkiye, vatandaşları Almanya’da iltica başvurusu yapan ülkeler arasında Suriye’nin ardından ikinci sıraya yükselmişti. Son dönemde başvuru yapanların sayısının düşüşe geçmesiyle birlikte, Türkiye Afganistan’ın ardından üçüncü sıraya geriledi.

Ağustos ayı sonunda Solingen’de düzenlenen terör saldırısı ve aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif’in (AfD) ay başında Thüringen ve Saksonya ve geçen hafta sonunda Brandenburg eyalet seçimlerinde elde ettiği başarılarla birlikte, son dönemde Almanya’da göç tartışması kızışmış bulunuyor. Hükümet üzerindeki baskının artmasıyla, Almanya, 16 Eylül tarihinde sınır kontrollerine başlamıştı. İçişleri Bakanlığı, söz konusu tartışmalı uygulamayı, “düzensiz göçü sınırlandırmak” ve “iç güvenliği korumak” hedefleriyle gerekçelendiriyor.

DW / BÜ, BK

‘Almanya’da ikamet izni olmayanlar Türkiye’ye gönderilecek’ iddiası: İletişim Başkanlığı’ndan açıklama geldi

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, gündemde olan ‘Almanya’da yasal ikamet izni olmayanların Türkiye’ye gönderileceği’ ve Almanya ile Türkiye arasında bir sığınmacı anlaşması yapıldığı şeklindeki iddialara yanıt verdi. Dışişleri Bakanlığı da daha önce iddiaları yalanlamıştı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, Alman basınında, bazı sosyal medya hesaplarında ortaya atılan “Almanya ile sığınmacı/mülteci anlaşması yapıldı, 200 sığınmacı Türkiye’ye gönderildi” iddialarının doğru olmadığını belirten bir açıklama yayınladı.

Açıklamada “Almanya ile Türkiye’nin anlaşmaya vardığı, bu anlaşma kapsamında yasal ikamet izni olmayan 13 bin 500 Türk vatandaşının Türkiye’ye gönderilebileceği” şeklinde yanıltıcı haberlerin servis edildiği ifade edildi.

İddiaya dayanak gösterilen haberlerde ‘yabancı sığınmacıların Türkiye’ye gönderilmesine’ ilişkin bir iddia yer almamasına rağmen, bazı çevrelerin ‘yabancı sığınmacı/mültecilerin Türkiye’ye gönderileceği‘ yönünde bir manipülasyon kampanyası başlattığı aktarıldı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Türkiye ile Almanya arasında ‘yasal ikamet hakkı olmayan Türk vatandaşlarının’ iddia edildiği gibi toplu bir şekilde gönderilmesine ilişkin bir anlaşma yapılması kesinlikle söz konusu değil. Halihazırda var olan anlaşmalar kapsamında yasal oturma izni olmayan Türk vatandaşları, Almanya’da hukuki çerçevede tüm haklarını kullandıktan sonra (itiraz süreçleri ve benzeri) Türk Dışişleri yetkililerinin de onayıyla ferdi olarak kabul edilebilmektedir. Yasal oturma hakkı bulunmayan üçüncü ülke (Suriye, Afganistan ve benzeri) vatandaşlarının, toplu veya ferdi olduğuna bakılmaksızın hiçbir şekilde Türkiye’ye gönderilmesinin kabul edilmesi de kesinlikle söz konusu değildir. Ayrıca, ‘200 sığınmacı Türkiye’ye gönderildi’ iddiasıyla paylaşılan görüntülerin, FETÖ’nün propaganda hesapları tarafından kurgulanıp servis edildiği belirlenmiştir.”

Açıklamada Frankfurt-Hahn Havaalanı’nda kaydedildiği tespit edilen görüntülerde, yolcuların bindiği havayolu şirketinin yakın tarihte Almanya’dan Türkiye’ye uçuşu bulunmadığı aktarıldı.