Recep ERÇİN
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun “Gelecek yıl ihalesi yapılıp, 2026’da kullanıma başlamayı planladığımız 5G ile Türkiye’nin bilişim tarihini yeniden yazacağız” açıklamasının ardından gözler sektör oyuncularına çevrildi.
Artık tarihi netleşen 5G ihalesini konuşmak üzere Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy ile Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel ve üç meslektaşımla akşam yemeğinde bir araya geldik. 130’dan fazla ülkenin 5G teknolojisine geçtiğini anlatan Vodafone Türkiye Yöneticileri, bu örneklerden hareketle yapılacak ihalenin yatırımları teşvik edecek çerçevede olması gerektiğini ifade ettiler.
“Yatırım olmazsa vatandaş 5G’ye geçemez”
Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, “5G aslında artık yeni bir teknoloji değil. Dünyada da 130’dan fazla ülkede şu anda var. Vodafone grubu da zaten 5G lansmanını pek çok ülkede yaptı. Dolayısıyla bu konuda çok tecrübeliyiz. Ve hazırız. 5G olduktan sonra vatandaşa ulaştırabiliyor muyuz? Önemli olan konu bu. Bunun için de ihale koşullarının yatırımı teşvik edecek şekilde tasarlanması gerekiyor. Yani baştan çok yüksek bir ihale bedeli almak gibi bir mantık olursa bu sefer ihale bedeline para veriyorsunuz. Yatırıma az para veriyorsunuz.
Onun yerine yatırıma yöneltip, yatırımla karşılamak lazım. Nitekim dünyada artık yapılan son ihalelerde, en son Hollanda’da yapıldı, bunu görüyoruz. Ülkeler artık bunun bir lüks olmadığının bir temel ihtiyaç olduğunun, ekonominin kalkınması için çok gerekli olduğunun farkında. Yaymak için de ihale bedellerini düşük tutup yatırımı teşvik ediyorlar. Yani ben ihale bedellerini düşük alacağım, sen yatırım yap, yeter ki; Türkiye’nin her yerine 5G’yi götür” mesajları verdi.
“Yatırım atağına ihtiyaç var”
Bu noktada söze giren Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, sabit internet altyapısında yaşanan sorunlara işaret etti. “Türkiye’de sabit telekomünikasyon hizmetlerinde yaşanan yatırım ve erişim sıkıntılarından dolayı ülkemizin ihtiyacı olan internet tam olarak her lokasyonda istenen hızla, istenen kalitede verilemiyor” diyen Süel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Keşke mobilde olan rekabet sabitte de olsa diye temenni ediyoruz. Türkiye’nin bir eşgüdümlü, ortak bakış açılı, akılcıl bir yatırım atağına ihtiyacı var. Bugün, bir binanın önünü üç kere kazarak internet getirmek rasyonel değil.”
Türkiye’deki her haneye ve her kuruma fiber internet götürmek
istediklerini ifade eden Engin Aksoy da, altyapı konusundaki sıkıntıları şu sözlerle ifade etti: “Türk Telekom’un içerisinde iki tane şirket var. Bir TT Mobil var, bir Türk Telekom var. Biz diyoruz ki, altyapı şirketi ayrılsın, ayrı bir şirket olsun….Fiberi tek bir firma yapabiliyor. Dolayısıyla bir şirketin kapasitesi de belli bir yere kadar yeterli oluyor. Bugün Türkiye’de bakarsanız yüzde 50’ye varan bir fiber ulaştırıyor ama gerçeğe bakarsanız; Türkiye’de 26 milyon hane vardır ama 40 milyon yaşam birimi var. Bunların üçte birine fiber ulaşabiliyor. Ve biz bu hızla gidersek, 2040’ları falan geçeceğiz. ”
2026’da 5.5G’ye geçeceğiz
Türkiye’de başta İstanbul Havalimanı olmak üzere 34 noktada 5G kullanılıyor. 2025’te ihale yapılırsa 2026’da 5G’ye geçeceğiz. Vodafone CEO’su Engin Aksoy, “Biz 5.5G’yi yapacağız. Vodafone’un lansmanını yapacağı 5G Advanced aslında 5.5G teknolojisi” dedi.
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel ise, “Baz istasyonlarımızı da 5G’de fiber teknolojisiyle birbirine bağlamamız lazım. Dolayısıyla sabitte yapılacak bir reformla bir 5G yatırımı Türkiye için doğru reçetedir. Ama eğer burada sadece mobil ihale yapıp, sabitte herhangi bir yatırım reformu yapılmayıp, bugünkü şartların 15 ya da daha fazla yıl uzatılması şeklinde bir karar alınırsa, ki endişemiz bu. Bu hem mobile zarar olacaktır hem mobilin lisans bedellerini etkileyecektir, hem yatırım iştahını, yatırım miktarlarını etkileyecektir. En kötüsü, ülkenin, vatandaşının ihtiyacı olan hizmeti geciktirecektir. Kalitesini düşürecektir” görüşlerini öne sürdü.
“Yerlilik artsın istiyoruz ama”
5G’ye geçerken yerliliğin de artması için çalıştıklarını anlatan Engin Aksoy, “Şu anda Türkiye’de yerlilik oranı en yüksek olan operatör biziz. 45’i geçti. Burada önemli olan ülke için en doğru ürünün olması… Ama arz konusu var. KOBİ yükümlülüğü var ama arzı yapabilen KOBİ yok Türkiye’de. Arzın müşteri deneyimini sağlayabilecek kalitede olması lazım yoksa biz kendi ekipmanlarımızı kullanmıyoruz. Tedarikçilerden satın alıyoruz, yerli olması bizi mutlu eder” diye konuştu. Hasan Süel de, “Yerlilikle ilgili pozitif ayrımcılık da yapıyoruz. Şirket içinde yerlilik komitemiz var. Ve yani gerçekten şebekemizde uyumlu çalışabilecek sürdürülebilir yerli ürün ve hizmetlere öncelik veriyoruz” mesajı verdi.
Türk Telekom’un imtiyazı uzatılacak mı?
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, kasım ayı sonunda yaptığı açıklamada, “Türkiye’deki ortalama internet hızında istediğimiz yerde değiliz, birinci derecede sorumlu Türk Telekom” ifadelerini kullandı. Hem son tüketicilere hizmet sunan hem de altyapı yapan tek bir şirket modelinin doğru olmadığını öne süren Vodafone Türkiye CEO’su Aksoy da, 2026’da bitecek olan Türk Telekom’un imtiyazı uzatılmadan farklı bir şirket bünyesinde altyapı hizmetinin devam ettirilmesi gerektiğini söyledi.
Süre uzatılırsa “Minimum 15 yıl daha Türkiye’de bir tekel yapı olacak demek. Ve tekelinde sonuçlarına katlanmak zorundayız” diyen Aksoy, şu önerileri yaptı: “Yine devletin olsun ama ayrı bir şirket olsun. Türkiye’nin altyapı şirketi olsun… Devlet diyecek ki ben bunu geri alayım. Ondan sonra ne isterse yapacak… Ayda 1,4 milyon çağrımız var. Bu hizmet kalitesinde sıkıntı var. ”
Altyapı şirketi için üç öneri sunuldu
1-Devlet isterse ortak olalım, yatırımcı olarak bu şirkete girelim, hep beraber bu şirketi ayağa kaldıralım, ülkenin tüm hanelerine fiber götürelim.
2-Devlet derse ki ben istemiyorum ortaklığı. Bu şirket benim şirketim. Tek başıma yapacağım. Tamam. Hepimize eşit mesafede tek şirket olsun. Çünkü ciddi bir yatırım sermayesi koyulması gerekecek. Ama olabilir biz buna da sıcak bakarız.
3-Devlet şunu da diyebilir. Ben kendim de yapmayacağım. Operatörlerin de ortak olmasını ve yapmalarını istemiyorum. Dışarıdan yatırımcı getireceğim. Yatırım fonları getireceğim. Dünyada çok büyük yatırım fonları var altyapıya yatırım yapan.