Her yıl 21 Eylül tarihi “Dünya Alzheimer Günü” olarak kutlanıyor. Uzman Psikolog Serkan Yükcü yaşlılık dönemine ait bir hastalık olarak ifade edilen Alzheimer’a karşı farkındalık oluşturmanın büyük önem taşıdığını vurguladı. İşte Alzheimer haftasında en sık görülen hastalıklardan biri olan Alzheimer ile ilgili bilinmesi gerekenler…
Alzheimer’a karşı farkındalık oluşturmak ve Alzheimer hastalarının sosyal yasama katılımlarını artırmak amacıyla 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü’nde çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Psikolog Serkan Yükcü Alzheimer hastalığı haftası kapsamında önemli açıklamalarda bulundu. İşte Uzman psikoloğun bazı açıklamaları..
“Bu hastalığa maruz kalmış, özellikle ailesinde herhangi bir yakını Alzheimer olanların çok daha yakın empati kurabileceği türden bir sorun olan Alzheimer için bilgilendirici bir metin hazırlamak gereği duydum.”
PEKİ NEDİR BU ALZHEİMER?
Alzheimer hastalığı, nörolojik bir bozukluk olarak beyin hücrelerinin yavaş yavaş dejenerasyona uğraması ve ölmesi sonucunda ortaya çıkan ilerleyici bir demans türüdür. Genellikle yaşlı bireylerde görülmekle birlikte, genç yaşlarda da nadir de olsa başlayabilir. Bu hastalık, özellikle hafıza kaybı, düşünme becerilerinde bozulma ve günlük yaşam aktivitelerini yerine getirmede zorluk gibi semptomlarla kendini gösterir.
ALZHEİMER HASTALIĞININ BELİRTİLERİ
Alzheimer’ın en yaygın belirtisi, özellikle yeni bilgileri hatırlamada zorluk çekmekle başlayan hafıza kaybıdır. Erken dönem belirtiler genellikle unutkanlık, konuşmada zorlanma ve gündelik işlerde aksaklıklar şeklinde ortaya çıkar. Hastalık ilerledikçe, bireyler yakın geçmişi hatırlamakta güçlük çekmeye başlar ve aile üyelerini, arkadaşlarını ya da tanıdık yüzleri tanıyamama gibi ciddi hafıza sorunları yaşayabilirler. Bunun yanı sıra, mekân ve zaman algısında bozukluklar, kişilik değişiklikleri, depresyon, paranoya ve halüsinasyonlar da Alzheimer hastalığının belirtileri arasında yer alır.
ALZHEİMER’İN NEDENLERİ VE RİSK FAKTÖRLERİ
Alzheimer hastalığının tam nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik faktörler, çevresel etkiler ve yaşam tarzı unsurları hastalığın gelişiminde önemli rol oynamaktadır. Yaş en önemli risk faktörüdür; 65 yaş üstündeki bireylerde Alzheimer görülme riski belirgin şekilde artar. Ailede Alzheimer öyküsü bulunması, geçmişteki kafa travmaları, kalp-damar hastalıkları ve sağlıksız yaşam alışkanlıkları da bu riski artırabilir.
ALZHEİMER TEDAVİSİ VE MÜDAHALE YÖNTEMLERİ
Alzheimer hastalığının kesin bir tedavisi bulunmamaktadır; ancak hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaya ve semptomları yönetmeye yönelik çeşitli tedavi yöntemleri mevcuttur. İlaç tedavisi, hastaların bilişsel fonksiyonlarını bir süreliğine koruyabilirken, bilişsel terapi ve yaşam tarzı değişiklikleri de hastanın yaşam kalitesini artırmayı hedefler.
GERONTOLOGLARIN ALZHEİMER HASTALIĞINA MÜDAHALESİ
Alzheimer hastalığına karşı mücadelede gerontologlar önemli bir rol oynamaktadır. Gerontologlar, yaşlanma süreçleri üzerine uzmanlaşmış bilim insanlarıdır ve yaşlı bireylerin fiziksel, bilişsel ve duygusal sağlıklarını bütüncül bir yaklaşımla ele alırlar. Alzheimer hastalığında, gerontologlar hastaların günlük yaşam aktivitelerini sürdürebilmeleri, hafıza ve bilişsel yeteneklerini koruyabilmeleri için özel programlar oluştururlar. Ayrıca, hastalıkla başa çıkmakta zorlanan ailelere ve bakım sağlayıcılara danışmanlık hizmeti verirler.
Gerontologlar, Alzheimer hastalarının yaşam kalitesini artırmak için multidisipliner bir yaklaşımla çalışırlar. Hem fizyoterapistler, hem psikologlar, hem de nörologlar ile iş birliği yaparak hastaların ihtiyaçlarına uygun bireysel bakım planları geliştirirler. Bunun yanı sıra, yaşlanma sürecinde hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaya yönelik koruyucu tedbirlerin alınmasında da önemli katkılar sağlarlar.
SONUÇ
Alzheimer hastalığı, bireyin ve ailesinin yaşamını derinden etkileyen karmaşık bir durumdur. Bu süreçte, gerontologlar gibi yaşlanma uzmanlarının desteği, hastaların ve ailelerin hastalıkla daha iyi başa çıkmasına olanak tanır. Gerontologlar, sadece tıbbi destek sağlamakla kalmaz, aynı zamanda psikososyal destek ile de hastaların yaşam kalitesini artırmayı hedeflerler. Alzheimer ile mücadelede farkındalık ve erken müdahale, sürecin daha yönetilebilir olmasına katkı sağlar.
Sevgiyle Kalın;
Uzman Psikolog Serkan YÜKCÜ