Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, “Almanya ile sığınmacı/mülteci anlaşması yapıldı, 200 sığınmacı Türkiye’ye gönderildi” iddialarının doğru olmadığını açıkladı. İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada “Türkiye ile Almanya arasında ‘yasal ikamet hakkı olmayan Türk vatandaşlarının’ iddia edildiği gibi toplu bir şekilde gönderilmesine ilişkin bir anlaşma yapılması kesinlikle söz konusu değil” denildi.
Sosyal medyada, bir havalimanına ait video paylaşılarak Türkiye ile Almanya arasında varılan anlaşma doğrultusunda kaçak göçmenlerin Türkiye’ye sınırdışı edildiği ileri sürüldü. Görüntülerin ve iddiaların sosyal medyada yayılması üzerine Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’den açıkama geldi.
‘SIĞINMACILAR TÜRKİYE’YE GÖNDERİLDİ’ İDDİASI
Açıklamada, Alman basınında, bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan, “Almanya ile sığınmacı/mülteci anlaşması yapıldı, 200 sığınmacı Türkiye’ye gönderildi” iddialarının doğru olmadığı belirtildi. Alman basınında, “Almanya ile Türkiye’nin anlaşmaya vardığı, bu anlaşma kapsamında yasal ikamet izni olmayan 13 bin 500 Türk vatandaşının Türkiye’ye gönderilebileceği” şeklinde yanıltıcı haberlerin servis edildiği hatırlatılan açıklamada, bu iddiaların Dışişleri Bakanlığı ve Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nce yalanlandığı aktarıldı.
‘MANİPÜLASYON KAMPANYASI BAŞLATILDI’
İddiaya dayanak gösterilen haberlerde, “yabancı sığınmacıların Türkiye’ye gönderilmesine” ilişkin bir iddia yer almamasına rağmen, bazı çevrelerin “yabancı sığınmacı/mültecilerin Türkiye’ye gönderileceği” yönünde bir manipülasyon kampanyası başlattığına dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
‘ANLAŞMA YAPILMASI KESİNLİKLE SÖZ KONUSU DEĞİL’
“Türkiye ile Almanya arasında ‘yasal ikamet hakkı olmayan Türk vatandaşlarının’ iddia edildiği gibi toplu bir şekilde gönderilmesine ilişkin bir anlaşma yapılması kesinlikle söz konusu değil. Halihazırda var olan anlaşmalar kapsamında yasal oturma izni olmayan Türk vatandaşları, Almanya’da hukuki çerçevede tüm haklarını kullandıktan sonra (itiraz süreçleri ve benzeri) Türk Dışişleri yetkililerinin de onayıyla ferdi olarak kabul edilebilmektedir. Yasal oturma hakkı bulunmayan üçüncü ülke (Suriye, Afganistan ve benzeri) vatandaşlarının, toplu veya ferdi olduğuna bakılmaksızın hiçbir şekilde Türkiye’ye gönderilmesinin kabul edilmesi de kesinlikle söz konusu değildir. Ayrıca, ‘200 sığınmacı Türkiye’ye gönderildi’ iddiasıyla paylaşılan görüntülerin, FETÖ’nün propaganda hesapları tarafından kurgulanıp servis edildiği belirlenmiştir.”
Frankfurt-Hahn Havaalanı’nda kaydedildiği tespit edilen görüntülerde, yolcuların bindiği hava yolu şirketinin, yakın tarihte Almanya’dan Türkiye’ye uçuşu bulunmadığının vurgulandığı açıklamada, kamuoyunu manipüle etmeye yönelik iddialara itibar edilmemesi istendi.
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, gündemde olan ‘Almanya’da yasal ikamet izni olmayanların Türkiye’ye gönderileceği’ ve Almanya ile Türkiye arasında bir sığınmacı anlaşması yapıldığı şeklindeki iddialara yanıt verdi. Dışişleri Bakanlığı da daha önce iddiaları yalanlamıştı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, Alman basınında, bazı sosyal medya hesaplarında ortaya atılan “Almanya ile sığınmacı/mülteci anlaşması yapıldı, 200 sığınmacı Türkiye’ye gönderildi” iddialarının doğru olmadığını belirten bir açıklama yayınladı.
Açıklamada “Almanya ile Türkiye’nin anlaşmaya vardığı, bu anlaşma kapsamında yasal ikamet izni olmayan 13 bin 500 Türk vatandaşının Türkiye’ye gönderilebileceği” şeklinde yanıltıcı haberlerin servis edildiği ifade edildi.
İddiaya dayanak gösterilen haberlerde ‘yabancı sığınmacıların Türkiye’ye gönderilmesine’ ilişkin bir iddia yer almamasına rağmen, bazı çevrelerin ‘yabancı sığınmacı/mültecilerin Türkiye’ye gönderileceği‘ yönünde bir manipülasyon kampanyası başlattığı aktarıldı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye ile Almanya arasında ‘yasal ikamet hakkı olmayan Türk vatandaşlarının’ iddia edildiği gibi toplu bir şekilde gönderilmesine ilişkin bir anlaşma yapılması kesinlikle söz konusu değil. Halihazırda var olan anlaşmalar kapsamında yasal oturma izni olmayan Türk vatandaşları, Almanya’da hukuki çerçevede tüm haklarını kullandıktan sonra (itiraz süreçleri ve benzeri) Türk Dışişleri yetkililerinin de onayıyla ferdi olarak kabul edilebilmektedir. Yasal oturma hakkı bulunmayan üçüncü ülke (Suriye, Afganistan ve benzeri) vatandaşlarının, toplu veya ferdi olduğuna bakılmaksızın hiçbir şekilde Türkiye’ye gönderilmesinin kabul edilmesi de kesinlikle söz konusu değildir. Ayrıca, ‘200 sığınmacı Türkiye’ye gönderildi’ iddiasıyla paylaşılan görüntülerin, FETÖ’nün propaganda hesapları tarafından kurgulanıp servis edildiği belirlenmiştir.”
Açıklamada Frankfurt-Hahn Havaalanı’nda kaydedildiği tespit edilen görüntülerde, yolcuların bindiği havayolu şirketinin yakın tarihte Almanya’dan Türkiye’ye uçuşu bulunmadığı aktarıldı.
Bitcoin 63 bin 500 dolarda işlem görüreken sektörde hangi gelişmeler yaşandı?
Bitcoin 63 bin 500 dolarda işlem görüreken sektörde hangi gelişmeler yaşandı?
Bitget, yayınladığı son raporda mesajlaşma platformu ile ilgili regülasyon sorunları nedeniyle TON ekosisteminin kendisini Telegram’dan ayırması gerekebileceğini ifade etti. Doktorlar, Sam Bankman-Fried’in otizm spektrum bozukluğu (ASD) ve dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi nörodejeneratif bozukluklarının davasına zarar verebileceğini öne sürdü.
Ek olarak iki Bitcoin madencilik şirketi, bir yönetim kurulu değişikliğini kabul ettikten sonra aylardır süren bir anlaşmazlığı çözdü. Kripto endüstrisinde bugün neler yaşandı?
Bitget’ten TON değerlendirmesi geldi
Kripto borsası Bitget, TON ekosistemi için birkaç öngörüde bulunarak TON hakkında bir araştırma raporu yayınladı.
Bitget, raporda TON ekosisteminin mesajlaşma platformuyla ilgili devam eden yasal sorunlar nedeniyle Telegram’dan uzaklaşması gerekebileceğini ifade etti. Borsa, TON ağının 2024 yılı sonuna kadar Telegram’ın kullanıcı tabanına güvenmeye devam edeceğini belirtti.
Rapordaki diğer tahminlerin yanı sıra Bitget, TON ağının kripto parası Toncoin’in (TON) genel piyasa eğilimleriyle birlikte yükseleceğini belirtti. Borsa, Toncoin’in yükseliş piyasasıyla birlikte Bitcoin getirilerinden “daha iyi performans göstereceğini” düşünüyor.
TON ekosistemi, 2024 yılında Notcoin ve Hamster Kombat gibi Telegram oyunlarının hızla benimsenmesiyle beraber büyüme kaydetti. Temmuz 2024’te, çeşitli TON ağında kilitlenen toplam değer (TVL) 776.6 milyon dolara ulaştı.
Doktorlar, SBF’nin sağlık durumundan endişeli
Sam Bankman-Fried’in temyiz başvurusunu destekleyen doktorlar, nörodeverjans bozukluğu nedeniyle ceza yargılamasının zarar görebileceğini belirtti.
FTX’in kurucu ortağına otizm spektrum bozukluğu (OSB) ve dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu (DEHB) teşhisi konulduğunu ve bu durumun “bu davadaki yargılamalar sırasında ciddi zorluklar yarattığını” belirten nörodiverjans alanında çalışan sekiz doktor, 20 Eylül’de Bankman-Fried’i destekleyen bir özetle İkinci Daire Temyiz Mahkemesi’ne başvurdu.
Doktorlar, Bankman-Fried’in “bir dizi FTX belgesine” ve uygun DEHB ilaçlarına erişiminin olmamasının kendisine zarar verdiğini belirtti.
Bitfarms ve Riot uzun süredir devam eden anlaşmazlığı çözdü
Bitcoin madencilik şirketleri Bitfarms ve Riot Platforms, mayıs ayından beri devam eden anlaşmazlığı sonunda çözdü. 23 Eylül’de yapılan duyuruya göre, Andrés Finkielsztain Bitfarms yönetim kurulundaki görevinden ayrılırken, Amy Freedman yönetim kuruluna katılacak. Anlaşma uyarınca, Riot Platforms ek yönetim kurulu değişiklikleri teklifini geri çekecek.
Anlaşma, Bitfarms’ta önemli bir hisseye sahip olan Riot’un şirkete karşı daha fazla kötücül eylemde bulunmayacağını tahhaüt ediyor. Başka bir deyişle, Riot şirketi devralma girişiminde bulunmayacak, başka bir yönetim kurulu değişikliği önermeyecek veya şirketteki sahiplik payını artırmayacak.
Beşiktaş ile Electronic Arts’ın iş birliği yaptığı iddia edildi. Edinilen bilgilere göre Tüpraş Stadyumu, yetişmesi hâlinde EA Sports FC 25’e eklenecek.
Bundan birkaç ay önce sizlerle paylaştığımız bir haberimizde, video oyun dünyasının önemli isimlerinden Electronic Arts‘ın (EA), Fenerbahçe ve Galatasaray ile ortaklık kurduğundan bahsetmiştik. EA Sports FC 25 için kurulan ortaklıkta Beşiktaş’ın olmaması dikkatlerden kaçmamıştı.
Sonradan ortaya çıkan bilgiler, EA Sports FC 25 rakibi ücretsiz oyun olan UFL ile Beşiktaş arasında yapılan bir anlaşmanın, EA ile Beşiktaş’ın aynı masaya oturmasını engellediğini ortaya koymuştu. Gelen son haberler, bu durumun an itibarıyla değişmiş olduğunu gözler önüne seriyor.
Beşiktaş ile EA arasındaki anlaşmaya ilişkin açıklama:
🔥 Beşiktaş, EA FC ile partnerlik anlaşmasına vardı!
EA yetkilileri, İstanbul'a gelerek Tüpraş Stadyumu'nun çekimlerini gerçekleştirdi. Modelleme için çalışmalara başlanacak.
Tüpraş Stadyumu, yetişirse Ocak ayında gelecek güncellemeyle FC25 oyununa eklenecek. Yetişmezse… pic.twitter.com/yCQ9ENK215
EA yetkilileri, İstanbul’a gelerek Tüpraş Stadyumu’nun çekimlerini gerçekleştirdi. Modelleme için çalışmalara başlanacak.
Tüpraş Stadyumu, yetişirse Ocak ayında gelecek güncellemeyle FC25 oyununa eklenecek. Yetişmezse önümüzdeki sene FC26 oyununda yer alacak.
Haber Kartalı tarafından “özel” etiketi ile paylaşılan bu haber hakkında henüz resmî bir açıklama bulunmuyor. Ancak bu durumun yakın bir gelecekte değişeceğini düşünüyoruz. Yapılacak açıklamalar, söz konusu anlaşma iddiasının gerçekliğini ortaya koyacaktır.
EA’nın Fenerbahçe ve Galatasaray ile yaptığı anlaşmanın detayları için:
Dünyanın en büyük pil metali üreticisi Albemarle Avustralyalı lityum şirketi Liontown’u satın almak için teklifini yüzde 20 oranında artırarak 4,3 milyar ABD dolarına çıkardı. Teklif sonrası Liontown’un anlaşmayı kabul etmeyi değerlendirdiği…
Avustralyalı lityum maden şirketi Liontown Resources Ltd., dünyanın en büyük pil metali üreticisi Albemarle Corp.’tan 6,6 milyar Avustralya doları değerinde (4,3 milyar ABD doları) yeni bir satın alma teklifini kabul etmeye istekli olduğunu söyledi.
Liontown’dan Pazartesi günü yapılan açıklamada, Albemarle’a yaptığı nakit teklifini son kez yüzde 20 oranında artırması sonrası inceleme aşamasına izin verildiğini açıkladı. Avustralyalı madencilik şirketinin hisseleri Sidney’de yüzde 8,8 artış göstererek Mart ayından bu yana en büyük yükselişini kaydetti.
Yapılacak olası bir anlaşmanın, yeni kurulan veya daha önce az bilinen şirketlerin hisse fiyatlarının metale yönelik artan talebin ortasında 10 kattan fazla arttığı Avustralya lityum sektöründeki çarpıcı yükselişi güçlendirmesi bekleniyor.
Yaşanan lityum yarışı madencilik ağır topları, pil üreticileri ve Rio Tinto’dan Tesla’ya kadar otomobil üreticilerinin erken aşama veya üretim öncesi projeleri olan firmalarla anlaşma peşinde koşmasını sağlıyor.
Perth merkezli Liontown, dünyanın en büyük lityum ihracatçısı olan Avustralya’daki en umut verici erken aşama lityum projelerinden birine sahip. Şirket Tesla ve Ford Motor gibi devlerler tedarik anlaşmalarına sahip.
Halihazırda Avustralya’daki lityum madenlerinde hisselere sahip ve ülkede bir işleme tesisi bulunan ABD merkezli Albemarle, Liontown’un tüm özsermayesini hisse başına 3 Avustralya dolarından satın almayı teklif etti. Şirket Mart ayında hisse başına 2,50 Avustralya doları teklif etmişti.
Elektrikli araç pillerinin önemli bir bileşeni olan lityum fiyatları geçtiğimiz yılın sonlarında görülen zirve seviyesinden yarı yarıya oranında düşmüştü. Bu bazı madencilerin hisse değerlerinde düşüşe neden olmuş ve daha temiz enerjiye geçişin önemli bir parçası olan anlaşma faaliyetlerinin artmasına yardımcı oldu.
Wilsons Advisory analistleri Sam Catalano ve James Karakatsanis tarafından anlaşmayla ilgili geçilen bir bilgi notunda “Bir anlaşmaya varılması ihtimali önemli ölçüde arttı. Bu teklif, lityum sektörünü destekleyen temellerin sağlam kaldığına ve sektördeki son hisse fiyatlarındaki zayıflığın bir dizi satın alma fırsatı sunduğuna dair önemli bir gösterge olarak görülmeli” ifadeleri kullanıldı.
New York Başsavcısı Letitia James, Hong Kong merkezli sanal para ticaret platformu CoinEx ile anlaşmaya vardığını duyurdu.
New York Başsavcısı Letitia James, Hong Kong merkezli sanal para ticaret platformu CoinEx ile anlaşmaya vardığını duyurdu.
New York Başsavcılığı (AG), CoinEx ile anlaşmaya vardığını duyurdu. Letitia James’in ofisi, CoinEx’in eyalette kayıt yaptırmadığı gerekçesiyle şirkete dava açmıştı.
New York Başsavcısu Letitia James, CoinEx ile Anlaşıldığını Duyurdu
New York Başsavcısı Letitia James, Hong Kong merkezli sanal para ticaret platformu CoinEx ile anlaşmaya vardığını duyurdu. James’in ofisi, CoinEx’in eyalette kayıt yaptırmadığı gerekçesiyle şirkete dava açmıştı.
Anlaşma gereği CoinEx, yaklaşık 5.000 New York yatırımcısına toplam 1.2 milyon dolar geri ödeme yapacak ve 600.000 dolardan fazla ceza ödeyecek. Şirketin New York’ta menkul kıymetler ve emtia sunması ve platformunu eyalette kullanması yasaklandı.
Başsavcı James, kayıtsız kripto platformlarının yatırımcılar, tüketiciler ve ekonomi için risk oluşturduğunu belirtti. Anlaşmanın, kripto şirketlerine New York yasalarını ihlal etmenin ciddi sonuçları olduğunu göstermesi gerektiğini vurguladı ve kripto şirketlerini denetlemeye devam edeceklerini ifade etti.
Bu yıl içinde James’in ofisi, kripto endüstrisi üzerindeki baskısını artırdı ve müşterilere dolandırıcılık mağdurlarına para iadesi yapmaya zorlayabilecek yasa tasarılarını tanıttı. Ayrıca, eski Celsius CEO’su Alex Mashinsky ile birlikte KuCoin’e dava açtı.
New York eyaleti, eyaletin Finansal Hizmetler Departmanı tarafından denetlenen BitLicense ile ABD’deki kripto şirketleri için en sıkı düzenleyici rejimlerden birine sahip.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bölgesel gelişmeler, ikili ilişkiler ve Tahran ile nükleer müzakereleri değerlendirdi.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bölgesel gelişmeler, ikili ilişkiler ve Tahran ile nükleer müzakereleri değerlendirdi.
İran Cumhurbaşkanlığı Ofisi Siyasi İşlerden Sorumlu Yardımcısı Muhammed Cemşidi, Twitter hesabından paylaştığı mesajında, Reisi ile Macron’un bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini açıkladı.
Macron’un Reisi’yi aradığını ve görüşmenin 90 dakika sürdüğünü aktaran Cemşidi, “Görüşmede, iki Cumhurbaşkanı, yaptırımların kaldırılmasına ilişkin müzakereler ve bölgesel gelişmeler başta olmak üzere ilişkilerin geliştirilmesi konusunu istişare etti ve etkileşimi nasıl sürdürecekleri konusunda mutabık kaldı.” ifadelerini kullandı.
İran ile nükleer anlaşma ve müzakere süreci
İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile Almanya (5+1) arasında 2015’te yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran’ın nükleer faaliyetlerinin düzenlendiği ve denetim altına alındığı bir anlaşma imzalanmıştı.
ABD, 8 Mayıs 2018’de Donald Trump’ın başkanlığı döneminde İran’la 2015’te varılan nükleer anlaşmadan tek taraflı çekilerek bu ülkeye yeniden yaptırımlar uygulamıştı.
İran da buna karşılık 8 Mayıs 2019’da anlaşmadaki faaliyetlerini askıya almaya başlamıştı. İran, anlaşmada 3,67 oranında uranyum zenginleştirmeye izin verilmesine rağmen bu süreçte yüzde 60 saflıkta uranyum zenginleştirmeye başlamıştı.
Trump sonrasında Nisan 2021’de Viyana’da başlayan ve İran ile nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması ve ABD’nin anlaşmaya yeniden katılmasının ele alındığı nükleer görüşmeler, Washington ve Tahran arasındaki bir dizi uzlaşmazlık nedeniyle Eylül 2022 başlarında askıya alınmıştı.
İran ile ABD arasındaki görüşmelerde ilerleme kaydedildiği iddiası
Son günlerde İran ve ABD arasındaki dolaylı görüşmelerin devam ettiğine dair haberler medyada yer bulmuş ve görüşmelerde ilerleme kaydedildiği ifade edilmişti. Bu doğrultuda İran ve ABD’nin, Tahran’ın nükleer programında kısıtlamalara gitmesi karşılığında petrol satışına izin verilmesini öngören “geçici bir anlaşmaya” yaklaştığı iddia edilmişti.
İran ve ABD tarafından yapılan ayrı ayrı açıklamalarda, “geçici bir anlaşmanın” gündemde olmadığı belirtilmiş ancak müzakerelerin yapılıp yapılmadığına dair bilgi verilmemişti. İran, nükleer anlaşma olarak bilinen Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nın (KOEP) yerine geçecek herhangi bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini açıklamıştı.
Son olarak bugün ABD’nin tek taraflı yaptırımları nedeniyle İran’ın Irak’ta dondurulan yaklaşık 10 milyar dolar olduğu söylenen varlıklarından 2 milyar 700 milyon doların serbest bırakıldığı açıklanmıştı.
Türk oyun şirketi, oyun ekosistemini ve otomotiv sektörünü buluşturan yeni anlaşma haberini duyurdu. Anlaşma kapsamında, dünyaca ünlü kamyon ve otobüs üreticisinin modelleri, Türk şirketin simülasyon oyunlarında lisanslı olarak yer alacak.
Türkiye girişimcilik ekosisteminin en çok öne çıkan sektörlerinden biri olan video oyun sektörü, son 5 yılda uluslararası başarılara imza atmayı sürdürdü. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi verileri 522 aktif oyun girişimi olduğunu gösterirken, bu şirketler içinde, dünyanın en çok indirilen simülasyon oyunlarının üreticisi konumunda bulundan Zuuks Games’ten yeni bir lisans anlaşmasının haberi geldi. Bus Simulator : Ultimate ve Truck Simulator : Ultimate isimli gerçeğe yakın simülasyon oyunlarıyla dünya çapında 650 milyondan fazla indirme alan Zuuks Games, Almanya merkezli kamyon ve otobüs üreticisi Daimler Truck AG ile lisans anlaşması imzaladı.
Popüler otobüs ve kamyonlar oyuna taşınıyor
Zuuks Games’i dünya çapında 40’tan fazla üretim tesisi ve 100 bini aşkın çalışanıyla faaliyet gösteren, küresel anlamda en büyük ticari araç üreticisi konumundaki Daimler Truck AG’nin anlaşma yaptığı ve lisans verdiği ilk oyun şirketi konumuna taşıyan anlaşma kapsamında, Daimler Truck AG’nin imzasını taşıyan Mercedes-Benz, Actros, Axor, Travego, Tourismo, Tourrider ve Setra isimli popüler otobüs ve kamyon modellerinin, Zuuks Games tarafından üretilen dünyanın en çok indirilen mobil simülasyon oyunlarında lisanslı bir biçimde yer alacağı kaydedildi.
650 milyondan fazla kişi oynuyor
Zuuks Games tarafından üretilen Bus Simulator : Ultimate ve Truck Simulator : Ultimate isimli oyunlarını dünya çapında 650 milyonu aşkın kişinin oynadığı biliniyor. Bu rakam, Türk şirketi dünyanın lider mobil simülasyon üreticilerinden birine dönüştürüyor. %100 Türk sermayesiyle kurulan Zuuks Games, bugüne dek yatırım almayı tercih etmeden küresel çapta ses getirmeyi ve başta Avrupa ve Türkiye olmak üzere dünyanın pek çok noktasından oyunseverleri bir araya getiren mobil oyunlara imza atmayı başarıyor.
Mobil oyun deneyimini bir sonraki seviyeye taşıyacak
Türkiye otogarlarının ve karayollarının en ince ayrıntısına kadar modellendiği simülasyon oyunları sunan Zuuks Games, bu anlaşmayla oyun içi ayrıntıları bir üst seviyeye çıkaracak ve oyuncuların sürüş deneyimini gerçeğe daha da yaklaştıracak. Daimler Truck AG tarafından üretilen ve gerçek hayatta da pek çok lojistik ve taşımacılık şirketi tarafından kullanılan en popüler kamyon ve otobüs modelleri, üç boyutlu modelleme teknikleriyle Zuuks Games’in ayrıntılı simülasyon deneyiminin bir parçası olacak.
İsviçre hükümeti, UBS Group ile Credit Suisse’in devralınmasından kaynaklanabilecek 10 milyar dolarlık zararın karşılanmasına ilişkin anlaşmaya varıldığını açıkladı. Anlaşmayla İsviçre ekonomisinin iki katı büyüklüğünde bir dev yaratabilecek…
UBS Group AG, Credit Suisse Group AG’nin kurtarılmasından kaynaklanabilecek 9 milyar İsviçre frangı (9,9 milyar dolar) zararı karşılamak için İsviçre hükümetiyle bir anlaşma imzalayarak, tarihi devralmayı anlaşmasının önündeki büyük bir engeli ortadan kaldırdı.
İsviçre hükümeti tarafından Cuma günü yapılan açıklamada, banka ile hükümet arasında 9 Haziran’da imzalanan anlaşma iki bankanın birleşik varlıklarının yüzde 3’üne karşılık gelen Credit Suisse’e ait spesifik varlıkları barındıran bir portföyü kapsayacak.
Bu anlaşma, Mart ayında Credit Suisse iflasa sürüklenirken hükümetin aracılık ettiği 3,3 milyar dolarlık devralmanın önündeki son engellerden biri ortadan kalkmış oldu.
UBS, tasfiye etmeyi veya satmayı planladığı bir dizi Credit Suisse varlığından kaynaklanabilecek tahmin edilmesi zor kayıplardan koruma konusunda ısrarcı olmuştu.
İsviçre ekonomisinin iki katı büyüklüğünde bir dev yaratabilir
İsviçre bankası geçtiğimiz günlerde anlaşmanın Pazartesi gününe kadar tamamlanabileceğini ve İsviçre ekonomisinin iki katı büyüklüğünde bir finans devi yaratabileceğini söyledi.
Anlaşmanın şartlarına göre, UBS ilk 5 milyar franklık (5,5 milyar dolar) zararı üstlenecek ve hükümet sonraki 9 milyar frankı (9,9 milyar dolar) üstlenmek için adım atacak.
Hükümetten yapılan açıklamada, varlık portföyünün ağırlıklı olarak Credit Suisse’in ana birimi olmayan krediler, türev piyasalar, eski varlıklar ve yapılandırılmış ürünleri içerdiği belirtildi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, üzerinde mutabık kalınan şartların yerine getirilmediğini söyleyerek tahıl anlaşmasının çökebileceği uyarısında bulundu.
Rusya, Batı’yı Tahıl Koridoru Anlaşması’nın gerekliliklerini yerine getirmemekle eleştirdi, mutabakatın çökebileceği uyarısında bulundu.
Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rus tahılı ve gübresinin ihracatı önündeki engeller kaldırılmadığı takdirde Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden dünya piyasalarına taşınmasını sağlayan Tahıl Koridoru Anlaşması’nın çökebileceğini açıkladı.
Nairobi ziyareti sırasında açıklama yapan Lavrov, “Eğer her şey olduğu gibi kalırsa, ki öyle görünüyor, o zaman artık bu anlaşmanın işe yaramadığından yola çıkmak gerekecektir” dedi.
Geçen sene Temmuz ayında üzerinde mutabık kalınan anlaşma BM’nin üç yıl boyunca Rusya’nın tahıl ve gübre ihracatı önündeki engellerin kaldırılmasına destek olmasını öngörüyor. Bu mutabakat, Ukrayna tahılı ve gübresinin Karadeniz üzerinden güvenli bir şekilde dünya piyasalarına ulaştırılmasını öngören anlaşma ile aynı zamanda sağlanmıştı.
Rusya bu ay, tahıl anlaşmasının 17 Temmuz’a kadar uzatılmasını kabul etmiş, ancak bunun için kendi beklentilerinin karşılanmasını şart koşmuştu.