Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
TÜRÇEV’den Başkan Topaloğlu’na ziyaret
Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) Antalya Şubesi Koordinatörü Çevre Mühendisi Mustafa Ergiydiren, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nu ziyaret etti.
Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) Antalya Şubesi Koordinatörü Çevre Mühendisi Mustafa Ergiydiren, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nu ziyaret etti.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Genç Bakış programları kapsamında Nuh Mehmet Küçükçalık Anadolu Lisesi öğrencileriyle bir araya gelen İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, “Örnek bir belediye, örnek bir şehir olmayı ancak ve ancak hep birlikte başarabiliriz. Şehirle ilgili, projelerimizle ilgili bir fikriniz varsa bunları bizlere iletin. Lütfen belediyemizin gören gözü olun” dedi.
Genç Bakış programları kapsamında Nuh Mehmet Küçükçalık Anadolu Lisesi öğrencileriyle bir araya gelen İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, “Örnek bir belediye, örnek bir şehir olmayı ancak ve ancak hep birlikte başarabiliriz. Şehirle ilgili, projelerimizle ilgili bir fikriniz varsa bunları bizlere iletin. Lütfen belediyemizin gören gözü olun” dedi.
İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, gençlerin şehre dair fikir ve beklentilerini dinleme adına düzenlenen Genç Bakış programları kapsamında bu sabah Nuh Mehmet Küçükçalık Anadolu Lisesine konuk oldu. Okulun çok amaçlı salonunda yapılan buluşmada öğrencilere ortak akıl çağrısı yapan Başkan Taban, gençlerin sorularını yanıtlayıp şehre dair istişarelerde bulundu.
SORUNLARIMIZI NASIL AŞARIZ BİRLİKTE KONUŞALIM
Okul Müdürü Yazdan Taşdemir’in açılış konuşmasıyla başlayan programda öğrencilere yönelik kısa bir selamlama konuşması yapan Başkan Alper Taban, şöyle konuştu: “Genç Bakış programlarını ben çok kıymetli buluyorum, önemsiyorum. Bugün biz yaptıklarımızı anlatmak için burada değiliz. Daha çok karşılıklı interaktif konuşalım, sizleri dinleyelim istiyoruz. Bu şehre dair beklentileriniz neler? Güzel ve önemli bir şehirde yaşıyoruz. Bu şehrin fırsatları var. Tabi ki beraberinde eksikleri, sorunları da var. Bunları nasıl aşarız bunu hep birlikte konuşmak istiyoruz.”
“TOPLUM, GENÇLER NE DÜŞÜNÜYOR BİLMEK İSTİYORUZ”
“İlçe halkımız güvenip bizleri göreve getirdi. Ben de bu görevi en iyi şekilde yapmak istiyorum. Türkiye’nin örnek belediyesi olmak, örnek Belediye Başkanı olmak istiyorum. Bu şehri de örnek bir şehir yapmak istiyorum. Bunun için de toplumumuzun tüm katmanlarıyla olabildiğince kiminle nerede planlayıp buluşabilirsek, kimi nerede dinleyebilirsek herkesle bir araya gelmeye çalışıyoruz. Buradan muradımız da şu; evet bizim bu şehre dair düşüncelerimiz var, ancak bir de toplumun düşündükleri, beklentileri var. Bunlar karşılıklı olarak örtüşüyor mu onu bir görmüş olalım istiyoruz.”
“ÖRNEK ŞEHİR OLMAYI BİRLİKTE BAŞARABİLİRİZ”
“Örnek bir belediye, örnek bir şehir olmayı ancak ve ancak hep birlikte başarabiliriz. Neden hep birlikte? Şunun için; sokakta bir olay yaşandığında bununla ilgili bir fikriniz varsa, olumlu ya da olumsuz muhataplarına bu fikrinizi bildirmeniz lazım. Örneğin bir kaza gördüğünüzde nasıl ki polisi arıyorsanız, belediyemizi ilgilendiren konularda da bizleri aramaktan geri durmayın. Kamu malına zarar vereni, çevreyi kirleteni gördüğünüzde 153 hatlarımızdan en azından bizlere bilgi verin. Şehirle ilgili, projelerimizle ilgili bir fikriniz varsa bunları bizlere iletin. Lütfen belediyemizin gören gözü olun. Bu anlattıklarımız Amerika yapmış, Almanya yapmış, Fransa, İtalya… Hepsi yapmış. Bu şehir sadece Alper Taban sorumluluğunda olamaz. Benim yerimde kim olursa olsun hep birlikte destek vermek durumundayız. Ancak şehrimizi böyle geliştirebiliriz.”
Konuşma sonrası sözü öğrencilere bırakan Başkan Alper Taban, gençlerin sorunlarını dinleyip talep ve önerilerini tek tek not aldı. Fikirler ve beklentiler üzerinden istişareler yapıldı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
ABD Merkez Bankası’nın yılın son toplantısında 25 baz puanlık faiz indirimi kararının ardından 2025 yılına dair beklentiler şekillenmeye başlıyor. Üç Fed yetkilisi, 2025 yılında para politikasının görünümüne dair mesajlar verdi. Cleveland Fed Başkanı Beth Hammack, bankanın son toplantısında neden faiz indirimine karşı oy kullandığını bildirdi.
Bu haftaki merkez bankası toplantısında faiz indirim kararina muhalefet eden Cleveland Fed Başkanı Beth Hammack, enflasyonun yavaşlamasında daha fazla ilerleme sağlanana kadar faiz oranlarının sabit tutulması gerektiğini söyledi.
Hammack, faiz oranlarının ekonomiyi ne yavaşlatacağını ne de canlandıracak seviye olan nötr seviyeye yakın olduğunu düşündüğünü söyledi ve faiz oranlarının ekonomik aktiviteyi “bir süreliğine” ılımlı bir şekilde kısıtlamaya yetecek kadar yüksek kalması gerektiğini öne sürdü.
Hammack Cuma günü yayınlanan bir bildiride, “para politikasının tarafsız bir duruştan uzak olmadığı yönündeki tahminime dayanarak, enflasyonun %2 hedefimize doğru yoluna devam ettiğine dair daha fazla kanıt görene kadar politikayı sabit tutmayı tercih ediyorum” diye yazdı. Hammack faiz indirimi aleyhine oy kullandı ve böylece 2022’den bu yana bölgesel bir başkan tarafından ilk kez muhalif bir oy kullanılmış oldu.
Fed, 17-18 Aralık’taki toplantısında üst üste üçüncü kez faiz indirimine gitmişti. Politika yapıcılar bu ay faiz oranlarını tekrar düşürürken bile, merkez bankasının %2 hedefine doğru enflasyonun düşürülmesindeki yavaş ilerleme nedeniyle önümüzdeki yıl indirimlerin çok daha yavaş bir hızda gerçekleşeceğinin sinyalini verdiler.
“2 indirim konusunda rahatım”
San Francisco Fed Başkanı Mary Daly de konuşmasında medyan tahminlerinde yer alan 2025’te 2 faiz indirimi konusunda ‘rahat’ olduğunu söyledi. Daly, Bloomberg televizyonuna verdiği mülakatta “Benim öngörüm gelecek sene düşündüğümüzden çok daha az faiz indirimi gerekeceği yönünde ancak ekonomiyi izleyip bunun gerçekleşiğ gerçekleşmediğini göreceğiz” dedi.
Daly ABD’de yeni Başkan Trump’ın beklenen politikalarının değil, verilerin politika kararlarında etkili olduğunu bildirdi.
New York Fed Başkanı John Williams ise ekonomik projeksiyonlarında Trump’ın önerdiği politikaları dikkate almaya başladığını ve bu politikanın gelecek yılki belirsizliklere yanıt verecek şekilde iyi konumlandırıldığını söyledi.
Williams CNBC’ye verdiği mülakatta “Maliye politikasının, göç ve diğer politikaların nerede olabileceğine dair bazı öngörüleri kendi kişisel tahminime dahil ettim çünkü bunlar ekonomik görünüm hakkında düşünmenin itici güçleri. Ancak bu etkilerin ne olacağına dair çok fazla belirsizlik olduğunu vurgulamak isterim” ifadesini kullandı.
Williams para politikasının “bir nebze kısıtlayıcı” olduğu görüşünü paylaştı. Fed üyesi, ekonominin güçlü olduğunu, 2025’te büyümenin yaklaşık yüzde 2 olacağını, işsizlik oranının da şu anki seviyeler olan yüzde 4,25 seviyelerinde olacağını öngördü.
AHKİB Başkanı Gürkan Tekin, uluslararası pazarlarda hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün rekabetçiliğinin oldukça zayıfladığını belirtti.
Bu durumun istihdam kayıplarına neden olacağını belirten Tekin, bu kaybın derinleşmemesi için destek beklediklerini kaydetti.
Akdeniz Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (AHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Tekin, emek yoğun sektörler arasında yer alan hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün rekabetçiliğinin oldukça zayıfladığını, sıkıntı yaşayan firmaların bir kısmının üretimlerini durdurduğunu bir kısmının ise yurt dışında üretim arayışlarına girdiğini açıkladı. Başkan Gürkan Tekin, “Bu durum istihdam azalışına ve nitelikli iş gücü kayıplarına neden oluyor, bunun önüne geçmek için devlet desteklerinin artırılmasını bekliyoruz” dedi.
“Devlet desteği olmadan rekabet edemeyiz”
İstihdamdaki kayıpların derinleşmemesi için ücretli çalışandan kesilen gelir vergisi dilimlerinin günün koşullarına göre güncellenmesi gerektiğine işaret eden AHKİB Başkanı Gürkan Tekin, mevcut SGK prim indiriminin yüzde 5’ten yüzde 10’a çıkarılmasının fayda sağlayacağını belirtti. Başkan Gürkan Tekin, prim desteğinin emek yoğun sektörlerde faaliyet gösteren tüm firmaları kapsayacak şekilde düzenlenmesine ve en az 2 yıl süre ile devam ettirilmesine ihtiyaç olduğunu ifade etti.
Sektörün uzun süre yatay seyreden döviz kurları, artan işçilik maliyetleri ve ana pazarlardaki talep daralması nedeniyle çok zor bir süreçten geçtiğine dikkate çeken Başkan Gürkan Tekin, “Uluslararası pazarlarda fiyat tutturmanın çok zor olduğu koşullar yaşıyoruz. Mevcut tabloda devlet destekleri olmadan rekabetçiliğimiz sürdürülebilir olmaktan uzaklaşıyor. Bu sorunu ortadan kaldırmak için üretim maliyetlerini azaltacak teşviklere ihtiyaç duyuyoruz.
Çünkü üretim maliyetlerinde dolar bazında Asya’daki rakiplerimize göre yüzde 40-50, Avrupa’daki birçok ülkeye göre yüzde 15- 20 oranında daha pahalı kalıyoruz. Ülkemizde asgari ücretin işverene maliyeti Asya’daki rakiplerimize göre 6-7 kat yüksek durumdadır. Hazır giyim ve konfeksiyon başta olmak üzere emek yoğun sektörlerde işçilik maliyetinden kaynaklanan yükün paylaşılması gerekiyor. Asgari ücretteki artış yükü sadece işverene bırakılmamalıdır” dedi.
“Reeskont krediler için yapısal değişime ihtiyaç var”
Reeskont kredilerinin de Türkiye’nin ihracatına daha etkili bir şekilde katkı sağlayabilmesi için yapısal değişikliklere ihtiyaç olduğunu kaydeden Başkan Tekin, “Öncelikle, reeskont kredilerinin doğrudan Eximbank aracılığıyla kullandırılmasının faydalı olacağını düşünüyoruz. Bu yöntem, süreçlerin daha etkin ve verimli bir hale gelmesini sağlayacaktır. Ayrıca, reeskont kredilerinde teminat mektubu şartının kaldırılması veya bu konuda bankalara bir üst limit getirilmesi, ihracatçılarımızın finansmana erişiminde büyük kolaylıklar sağlayacaktır.
Bununla birlikte, reeskont kredilerine uygulanan faizin düşürülerek TL kredilerinin daha cazip hale getirilmesi gerekmektedir. Bir diğer önemli konu ise bağımsız denetime tabi şirketlerin TL cinsinden nakdi ticari kredi kullanımlarında uygulanan, ‘10 milyon TL üzerinde döviz bulundurmama ve döviz varlıklarının aktiflerine oranının yüzde 5’i aşmama’ kısıtlamalarının esnetilmesidir. Bu sınırlandırmaların şartlara uygun olarak yeniden düzenlenmesi, şirketlerimizin finansal esnekliğini artıracaktır.
Ayrıca, ihracatçı firmalarımıza halen uygulanan yüzde 30 oranındaki döviz bozdurma zorunluluğunun kaldırılmasını veya kademeli olarak azaltılmasını talep ediyoruz. Bu zorunluluk, ihracatçılarımızın finansal planlamasını zorlaştırmakta ve rekabetçi gücünü düşürmektedir” diye konuştu.
“Kasım ayında yüzde 8 düşüşle 27,7 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik”
AHKİB’in kasım ayı ihracat performansını da değerlendiren Başkan Gürkan Tekin, şunları söyledi: “Birlik olarak kasım ayında 3 bin 289 ton ürünü uluslararası pazarlarda değerlendirerek ülkemize 27,7 milyon dolar döviz kazandırdık. Söz konusu dönemde ihracat performansında yüzde 8 oranında düşüş yaşayan Birliğimiz, en çok dış giyim, bay dış giyim ve diğer hazır eşya ürün gruplarında satış yaptı. Bu ürün grupları bölge ihracatımızın yüzde 76’sını oluşturdu.
Bayan dış giyimde 9,9 milyon dolar, bay dış giyimde 7,4 milyon dolar, diğer hazır eşyada 3,2 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Kasım ayında en fazla ihracat yaptığımız ülkeler listesinde Hollanda, Almanya ve Fransa ilk üç sırada yer aldı. Hollanda pazarında 10,4 milyon dolar, Almanya pazarında 2,2 milyon dolar, Fransa pazarında 2,1 milyon dolar ihracat değerine ulaştık. Kasım ayında ihracat hacminde anlamlı artışlar yakaladığımız ülkeler Polonya, Fransa, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kosova oldu.”
İlk kez Patronlar Dünyası’nın gündeme getirdiği Sinpaş tarafından Marmaris’te yapılan doğa katliamına sebep olan Kızılbük sitesi olayını gazeteci Fatih Çekirge köşesine taşıdı. Fatih Çekirge, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in keskin talimatlar verdiğini ve ciddi bir soruşturma başlatarak rapor hazırlattığını ifade etti.
Sinpaş tarafından Marmaris’te yapılan doğa katliamına sebep olan Kızılbük sitesini kamuoyuna ilk kez Patronlar Dünyası duyurmuştu.
Gazeteci Fatih Çekirge bu olayı bugünkü köşe yazısına taşıdı. İşte o yazı:
1) Geçtiğimiz pazar günü Marmaris Körfezi’nde yükselen devasa yapılaşma için şöyle yazmıştım:
“CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e cennetten gelen cehennem soruları.”
Başlığın vurucu olmasını istemiştim.
Çünkü içimiz acıyordu.
Nitekim CHP Genel Merkezi kaynaklarından oldukça kapsamlı cevaplar geldi.
Öğrendim ki;
CHP Genel Başkanı Özgür Özel çok keskin talimatlar vermiş. Ciddi bir soruşturma var. Bir rapor hazırlanıyor.
Öyle ya…
Körfez’in girişinde yemyeşil ormandan denize doğru betondan yapılar iniyor. Dev gibi otel, AVM, devremülkler yapılıyor.
Ve herkes soruyor:
– Şu anda yapılan devasa inşaat öncesinde, 30 yıl orada bir çirkinlik abidesi gibi duran yarım kalmış bina neden bu sürede yıkılmadı? 30 yıl boyunca neden orada bir çevre önlemi alınmadı?
– Bugün yapılan dev tesisler eğer yasadışıysa yıllarca süren bu inşaata kim izin verdi? Sinpaş nasıl ruhsatlar aldı?
– Sinpaş metruk binayı ve arsayı satın alıp, inşaat ruhsatlarını alırken hangi belediye başkanı oraya bir de otel yapılmasını önerdi?
– Bugün inşaattan davacı olan Marmaris Belediyesi hangi başkan döneminde eskiyen belediye binasının Sinpaş’tan yapmasını istedi?
Bu soruları hatırlattıktan sonra CHP Genel Merkezi kaynaklarından bana gelen bilgileri başlıklar halinde sıralıyorum:
-BİR ÖNCEKİ BAŞKAN NEDEN ADAY YAPILMADI: Bir önceki Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay’ın neden son seçimlerde aday yapılmadığı çok sorulmuştu. CHP kaynaklarından öğreniyorum ki Oktay’ın aday yapılmamasının en önemli nedenlerinden birisi bu Sinpaş olayıyla ilgili iddialarmış. Verilen ruhsatlarmış. Oktay’ın yeniden aday yapılması için CHP içinde bir lobinin çalıştığı ancak bu lobinin baskılarına rağmen Özgür Özel’in kesin talimat verdiği de iddialar arasında.
-ÖZGÜR ÖZEL’İN YENİ BAŞKANA TALİMATI: CHP Genel Başkanı Özel, aday olan Acar Ünlü’ye “Bu Sinpaş olayında hukuksuzluk varsa sonuna kadar üzerine gideceksin” diye talimat veriyor. Acar Ünlü, başkan seçilir seçilmez araştırmaya başlıyor.
– CHP’DE KOMİSYON KURULUYOR: CHP Genel Başkanı bir de komisyon kurduruyor. Parti kaynakları bu gelişmeyi şöyle özetliyor: “Sayın Genel Başkan Özel’in talimatıyla Marmaris’teki inşaatla ilgili bir komisyon kuruluyor. Komisyona Muğla Milletvekili Gizem Özcan, Parti Meclisi Üyesi Baran Bozoğlu, Sayıştay eski müfettişlerinden Taner Eraslanüye olarak atanıyor. Komisyon büyük bir hızla çalışmaya başlıyor. Raporlar hazırlanıyor.
– SUÇU OLAN CEZASINI ÇEKECEK: Parti kaynaklarının bilgi olarak verdiği önemli detaylardan birisi de Genel Başkan Özel’in disiplin talimatı. Sinpaş’la ilgili komisyon raporları ve sonuçlarına göre suçlu varsa mutlak cezasını çekecek, partiyle ilişkisi kesilecek.
– RUHSATLARIN TAMAMI İPTAL: Hafta başında mahkeme inşaatla ilgili bir karar daha alıyor. Ve bu karar üzerine Marmaris Belediyesi inşaatı tümüyle mühürlüyor. Mühürlemekle kalmıyor ruhsatların tamamını iptal ediyor.
– BÜYÜKŞEHİR İNŞAATIN SUYUNU KESİYOR: Aynı gün Sinpaş, inşaat için Muğla Büyükşehir Belediyesi’nden su talep ediyor. Ancak Büyükşehir Belediyesi inşaata su vermediği gibi tümüyle kesiyor. Ve bir karar alınıyor. Eğer inşaat devam ederse hukuki olarak gereği yapılacak.
2) KENT KONSEYİYLE GÖRÜŞME
Parti kaynakları Özgür Özel’in olaya verdiği önemi anlatırken Marmaris Kent Konseyi ile yaptığı bir görüşmeyi de aktarıyorlar. Bu görüşmede de Genel Başkan Özel aynı kararı aktarıyor.
3) DOĞA KURTULUR MU
Sevgili çevreciler,
Denizci dostlarım,
Biliyorsunuz yıllardır bu cennet vatanın ormanları, sahilleri, dağları, kuşları, balıkları için mücadele ediyoruz.
Bursa’da atık üreten merdiven altı işletmelerden Bolu’da nehirlere zehirli atıklarını bırakıp hayatı felç eden tanınmış beyaz et markalarına kadar mücadele ediyoruz.
Bu mücadele çevrecilerin destekleriyle sürüyor.
Çevre Bakanlığı’ndaki çevreci kahramanlarla sürüyor.
(Daha geçen gün Soma santralindeki baca gazı değerleri nedeniyle işletmeciye 1 milyon liranın üzerinde ceza kestiler.)
Marmara’dan, Tekirdağ’dan, Muğla’dan Çevre İl Müdürlükleri’ndeki denetimlerin bilgileri geliyor.
Durmuyorlar.
Orman Bakanlığı’nın ormancı kahramanları durmuyor. Yangın şehitlerimizi burada minnetle anıyorum.
Sonuç olarak vatanımızda, ‘Mavi Vatan’ımızda hep birlikte verdiğimiz bir mücadeledir bu.
Umarım CHP yönetimi Marmaris’teki olay için en sağlam araştırmayı yapar ve sonuca ulaşır.
İçişleri Bakanlığı’nın da bu kıyı rantları konusunda ciddi çalışmalar yapmasını bekliyoruz.
Dün önerdim:
Sahillerimizdeki rant çetelerine karşı “KIYI 1” operasyonlarını bekliyoruz.
İyi pazarlar…
patronlardunyasi.com
Milyonlarca asgari ücretliyle birlikte tüm çalışanları yakından ilgilendiren asgari ücret tespit çalışmalarında ilk toplantı gerçekleştiriliyor. 2025 asgari ücret tespiti çalışmalarında masadan gerçekleşen enflasyona göre mi, yoksa beklenen enflasyona göre mi bir artış çıkacağı kritik önemde olacak. İş ve işçi kesiminden de görüşmeler öncesi ilk talepler gelmişti. Bloomberg HT yayınına katılan MÜSİAD Başkanı yüzde 25’in üzerinde bir artışı doğru bulmadığını belirtirken, bu oran çalışan kesiminde tepkilere yol açmıştı. Çalışan kesiminden ise DİSK yayımladığı asgari ücret raporuyla birlikte asgari ücretin yoksulluk sınırının yarısı olması gerektiğini belirtmişti. DİSK’in bu talebi yaklaşık 33 bin 500 TL’lik bir asgari ücrete işaret etmişti. İşte 2025 asgari ücret maratonu öncesi bilmeniz gerekenler…
Resmi süreç başlıyor
İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2025’te geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında ilk toplantısını gerçekleştirecek.
Doğrudan 7 milyona yakın çalışanı, dolaylı ise toplumun tamamını ilgilendiren yeni asgari ücretin belirlenmesine yönelik süreç böylelikle resmi olarak başlayacak.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ev sahipliğindeki toplantıda, işveren tarafını Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), işçi tarafını ise en fazla üyeye sahip konfederasyon olduğu için TÜRK-İŞ temsil edecek.
İşveren heyetinin başkanlığını TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç, işçi heyetinin başkanlığını ise TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar yapacak.
Ağar’ın başkanlığındaki işçi heyetinde bu yıl aşçı Selma Sayın, kuaför Nihan Koçak, Karayolları’nda taşeron işçi Durmuş Öztürk ve basın mensubu Sezer Özseven yer alacak.
Ekonomi yönetiminden gelen mesajlar
Asgari ücret toplumun geneli tarafından merakla beklenirken, ekonomi yönetimi görüşmeler öncesi konuyla ilgili genel mesajlar verdi.
Görüşmelerin başlamasından bir gün önce kabine toplantısından önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan komisyon çalışmalarının çalışanların beklentilerini gözetecek ve ekonomiye ağır bir yük getirmeyecek anlayışla yürütüleceğine inandığını belirtti.
Erdoğan, daha önce de asgari ücretle ilgili mesajlar vermişti.
Kasım ayında Brezilya’da düzenlenen G20 Liderler Zirvesi’nden dönüş yolunda medya mensuplarına verdiği söyleşide Erdoğan şu ifadeleri kullanmıştı:
“Bakın geçen sene asgari ücretli kardeşlerimize biz yüzde 107,5 zam verdik. Geçen sene enflasyon yüzde 65’ti. Bu sene biz yüzde 49 zam verdik. Ekim ayı itibarıyla enflasyon yüzde 49’un altında.
Yani yılı da Merkez Bankamızın tahminlerine göre yüzde 44 civarında bir rakamla tamamlayacağız. Özetle biz ne emeklimizi ne memurumuzu ne asgari ücretlimizi, toplumun hiçbir kesimi enflasyona ezdirmeyeceğiz.
Son 22 yılda da resim buydu, son 1 yılda da aynı şekildeydi, bu sene içerisinde değişmedi. Muhalefet bu konuyu istismar ediyor ama biz önümüzdeki dönemde de aynı prensipler çerçevesinde hareket edeceğiz ve enflasyonun üzerinde, çalışanlarımıza alım gücünü koruyacak çerçevede muamele edeceğiz.”
Masada bulunacak Işıkhan’ın mesajları
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da görüşmeler öncesi verdiği mesajlarda her kesimin mutabık kalacağı bir artış oranında mutabık kalmayı ümit ettiklerini belirtmişti.
TBMM Plan Bütçe Komisyonu’na 2025 yılı bütçesini sunan Işıkhan, “Geçtiğimiz dönemde Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda; asgari ücreti net 17 bin 2 liraya yükselttik. Böylece 2002 yılında 184 lira olan asgari ücreti, reel olarak yüzde 254 artırmış olduk. Aralık ayında, 2025 yılında uygulanacak asgari ücreti belirlemek için yine komisyonumuz toplanacaktır. Herkesin mutabık kaldığı bir tutarda uzlaşılacağını ümit ediyoruz” diye konuşmuştu.
Yüzde 25 tartışması
Görüşmeler öncesi iş ve işçi kesiminden talepler gelmeye başladı. İş dünyasını temsil eden en önemli örgüt olan TÜSİAD cephesinde Başkan Orhan Turan, Bloomberg HT’ye yaptığı özel açıklamalarda asgari ücreti belirleyen işçi, işveren sendikaları ve devletin bir araya gelip makul bir yerde anlaşabileceklerini söyledi.
İşveren kesimi açısından en net talep Bloomberg HT ekranlarında MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı’dan geldi. Asmalı, asgari ücrette enflasyon hedeflerine zarar getirecek bir artışı doğru bulmadığını belirtti. Asmalı, “Bana göre yüzde 25’in üzerinde bir asgari ücret artışı doğru değil” ifadelerini kullandı.
Asmalı’nın bu sözleri işçi kesiminde tepkiyle karşılandı.
Masada işçi kesimini temsil edecek Türk-İş’in Başkanı Ergün Atalay, asgari ücretin enflasyona sebep olmadığını ifade etti. Atalay, “Biz bu ülkede beraber yaşıyoruz. Bir yükü bir kesimin üzerine yıkmak doğru değil. Hükümetin ekonomi politikası var ama aynı zamanda sosyal politikasının da olması gerekiyor. Adil gelir dağılımı şu anda yok. MÜSİAD, ‘asgari ücret artışı yüzde 25’i geçmesin’ diyor. Fahiş fiyat artışları, kiralar ortada. Asgari ücret enflasyona sebep değil. Bunu nereden anlıyoruz. Bir senedir asgari ücrete zam gelmiyor ama fiyatlar artmaya devam ediyor” ifadelerini kullanmıştı.
DİSK’in talebi 33 bin 500 TL’ye işaret etti
İşçi kesiminden en net talep de DİSK’ten geldi.
DİSK de asgari ücretle ilgili geniş kapsamlı bir rapor yayımlarken, bu raporda taleplerini sıraladı.
Konfederasyon asgari ücretin belirlenmesinde geçim şartlarının göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti. Asgari ücret artışında yoksulluk sınırının bir kriter olarak dikkate alınması gerektiğini belirten DİSK hanede iki çalışan olması varsayımından hareketle asgari ücretin en az yoksulluk sınırının yarısı civarında olmasını talep etti.
Türk-İş’in son araştırmasına göre Kasım’da yoksulluk sınırı 66 bin 976 olarak belirlenmişti. Bu veri üzerinden hesaplandığında DİSK’in talebi yaklaşık 33 bin 500 TL’ye işaret etti.
Konfederasyon asgari ücretin bütün işçiler ve memurlar için de ortak saptanması gerektiğini söyledi. 2024 Kasım itibarıyla en düşük memur maaşının 39 bin TL, kamu işçilerinin en düşük çıplak brüt ücretinin 41 bin TL (net yaklaşık 33 bin TL) civarında olduğunu belirten DİSK, asgari ücretin en az kamu işçisi ücreti ve an az memur maaşı dikkate alınarak hesaplanması gerektiğini ifade etti.
Asgari ücret nasıl belirleniyor?
Asgari ücreti, yasa gereği işçi, işveren ve hükümetten beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor.
Komisyon, yeni asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında aralık ayında belirlenen tarihlerde toplanıyor.
Bakanlığın belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp oy çokluğuyla karar veriyor.
Oyların eşitliği halinde ise başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor.
Mevcut asgari ücret net 17 bin 2 lira
Asgari ücret, halen bir işçi için aylık brüt 20 bin 2 lira 50 kuruş, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 17 bin 2 lira 12 kuruş olarak uygulanıyor.
Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 23 bin 502 lira 94 kuruş. Bunun 20 bin 2 lira 50 kuruşunu brüt asgari ücret, 3 bin 100 lira 39 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 400 lira 5 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor.
CHP lideri Özgür Özel, görevden uzaklaştırılan ve yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’i Silivri’de ziyaret etti. Özel, “Seçilmiş belediye başkanımıza yapılan bu muameleyi kabul etmiyoruz. Hepimiz biliyoruz ki Ahmet Özer suçsuzdur” dedi. Özel, kreş tartışmalarına da değinerek “Milli Eğitim Bakanı çok şeyden yoksun ama en çok şuurdan yoksun” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “silahlı terör örgütü PKK/KCK üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanmasının ardından Esenyurt Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ahmet Özer‘i cezaevinde ziyaret etti.
Özel, Silivri’deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda Özer’i ziyaretinin ardından çıkışta basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Özer’in, başlattığı hizmetlerin görevden uzaklaştırılması üzerine durdurulduğunu söyleyen Özel, “Özer, ‘Esenyurt’un hizmete ihtiyacı var. Esenyurt’ta iki kişiden biri hizmet edeyim diye beni seçti. Bunlar nasıl olur inanamıyorum’ dedi. Seçilmiş belediye başkanımıza yapılan bu muameleyi kabul etmiyoruz. Hepimiz biliyoruz ki Ahmet Özer suçsuzdur. ifadesini kullandı.
Ahmet Özer’in dosyasında gizlilik kararı olmasına rağmen basına bilgi aktarımı yapıldığını savunan Özel, Özer hakkındaki iddianamenin gecikmesi halinde hukuki ve siyasi yönden daha aktif ve etkin yollarla mücadele edeceklerini dile getirdi.
Özgür Özel, Özer’in aylık tutukluluk incelemesi için savunma hazırlayarak cezaevinde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla hakim karşısına çıktığını, ancak savunması alınmadan tutukluluğunun devamına karar verildiğini ileri sürdü.
Osman Yalçın hakkındaki gözaltı kararı
Ahmet Özer’in başkanlığı döneminde Esenyurt Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Osman Yalçın hakkında gözaltı kararı verilmesi ve firari durumda olmasıyla ilgili soru üzerine Özel şunları söyledi:
* Esenyurt’ta operasyona devam etmek ve Ahmet Özer üzerinden yaratamadıkları algı için yeni bir algı yaratmaya çalışıyorlarsa onu bilmem. Bu tür durumlarda delilleri ortaya koyacaklar, şeffaflıkla hepimiz göreceğiz. Savunan kendini savunacak, suçlayan görevini yapacak, mahkeme karar verecek ama kamuoyu tatmin olacak.
* Özer’in yaşadığı süreçten tatmin olan var mı da şu anda başlatılan bu süreci hukuki görebilmek olsun. Bu süreçlerin tamamı AK Parti ve MHP’nin yol haritasına uygun siyasi süreçlerin parçalarıdır.
‘Milli Eğitim Bakanı şuurdan yoksun’
Özgür Özel, son günlerde Milli Eğitim Bakanlığı ve İstanbul Valiliği’nin belediyeye gönderdiği kreş sayıları ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
* Milli Eğitim Bakanı çok şeyden yoksun ama en çok şuurdan yoksun. Daha geçen gün ‘Kreş bizim görev alanımız değil, biz kreşleri ne yapalım’ diyordu. Şimdi versinler biz işletelim demeye başlamış. Çok lazımsa aç her mahalleye bir kreş, elinden tutan mı var? Her mahalleye bir kreş aç, çok memnun oluruz. Hatta Türkiye’de her mahalleye bir kreş açsınlar, biz bizim kreşleri de verelim onlara ama şu anda kreş işletecek adama değil kreş açacak bir yiğide, kreş açacak bir hükümete ihtiyaç var.”
Asgari ücretin Türkiye’deki en büyük Toplu İş Sözleşmesi (TİS) niteliğinde olduğuna dikkati çeken Atalay, “Bazı çevrelerin dile getirdiği, ortadaki dolaşan rakamları kabul etmek mümkün değil. O rakamlar toplumu mutlu edecek rakamlar değil” ifadesini kullandı.
Asgari ücret maratonunu başlamasına sayılı günler kala en büyük işçi konfederasyonunundan açıklama geldi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na dört asgari ücretli işçi ile katılacak Türk-İş’in Başkanı Ergün Atalay, bazı banka ve çevrelerin dillendirdiği rakamların asgari ücret olarak kabul edilemeyeceğini belirtti. Atalay, o rakamların işçileri mutlu etmeyeceğini söyledi.
Yeni yılda geçerli olacak asgari ücret rakamını belirleyecek 15 kişilik Asgari Ücret Tespit Komisyonuna Türk-İş bu yıl da 4 işçiyle katılacak. Komisyona katılacak aşçı, kuaför, taşeron işçi ve basın mensubu, pazarlık masasında asgari ücretlilerin sesi olacak.
Doğrudan 7 milyon çalışanı, dolaylı olarak ise toplumun tamamını ilgilendiren yeni asgari ücret rakamının belirlenmesi çalışmaları Aralık ayı itibarıyla başlayacak.
İşçi, işveren ve hükümetten beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonunda, işçileri Türk-İş, işverenleri ise Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil edecek.
Komisyonda işçi kesimini temsil eden 5 kişilik Türk-İş heyetine, Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar başkanlık edecek. TÜRK-İŞ heyetinde geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 4 işçi yer alacak. Aşçı Selma Sayın, kuaför Nihan Koçak, Karayollarında taşeron işçi Durmuş Öztürk ve basın mensubu Sezer Özseven bu yıl Komisyonda asgari ücretlilerin sorun ve taleplerini dile getirecek.
“20’den fazla kalemi ilgilendiriyor”
Türk-İş Genel Başkan Ergün Atalay, yaptığı açıklamada, yeni asgari ücret rakamının 1 Ocak 2025 itibarıyla yürürlüğe gireceğini belirterek, asgari ücretli çalışanların zamlı ilk maaşlarını ise Şubat ayında alacağına dikkati çekti.
IMF yetkililerinden kredi derecelendirme kuruluşlarına, ekonomistlerden siyasi partilere kadar farklı kesimlerin, aylar öncesinden asgari ücret rakamını konuşmaya başladığına dikkati çeken Atalay, asgari ücretin konuşulmasıyla ürün ve hizmet fiyatlarına zam yapılmaya başlandığını söyledi.
Taban ücret olan asgari ücretin, süreç içerisinde yaygın ücret ve çalışanların büyük bölümünün geçim ücretine dönüştüğünü ifade eden Atalay, asgari ücret rakamının kıdem tazminatı, işsizlik ödeneği, Genel Sağlık Sigortası primi de dahil 20’den fazla kalemi ilgilendirdiğini dile getirdi.
“Asgari ücret en büyük TİS niteliğinde”
Asgari ücretin Türkiye’deki en büyük Toplu İş Sözleşmesi (TİS) niteliğinde olduğuna dikkati çeken Atalay, şöyle konuştu:
“Bundan dolayı asgari ücrete sadece ücret olarak bakmamak gerekiyor. 2025’teki asgari ücretin işçinin ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal şartlarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir düzeyde olması gerekiyor. Bu rakamı arkadaşlarımız ilerleyen günlerde tespit edecek. Bu rakam Türk-İş Başkanlar Kurulunun önüne gelecek ve ardından kamuoyuyla paylaşılacak.”
Atalay, “Bazı çevrelerin dile getirdiği, ortadaki dolaşan rakamları kabul etmek mümkün değil. O rakamlar toplumu mutlu edecek rakamlar değil” ifadesini kullandı.
“Rakam yaşam koşullarımızı iyileştirsin”
Komisyon üyesi Durmuş Öztürk, Asgari Ücret Tespit Komisyonunda geçen yıl da işçileri temsil ettiğini belirterek, 11 yıldır taşeron işçi olarak çalıştığını ve asgari ücret aldığını söyledi.
Komisyonda hem taşeron işçilerin hem de asgari ücretlilerin sesi olacağını ifade eden Öztürk, çalışanların yaşam şartlarını iyileştirecek bir rakam istediklerini dile getirdi.
Kuaför Nihan Koçak da evinin kira olduğunu belirterek, “Eşimden 5 yıl önce ayrıldım. Çocuklarımla birlikte yaşam mücadelesi veriyorum, çok zorlanıyorum. Komisyonda asgari ücretlilerin diliyle çalışacağız” diye konuştu.
Basın mensubu Sezer Özseven ise üç yıldır gazetecilik yaptığını, asgari ücret düzeyinde bir gelire sahip olduğunu söyledi.
Mevcut asgari ücretle günün koşullarında geçinmenin mümkün olmadığını dile getiren Özseven, “Asgari ücretin beklenen enflasyon kadar artması, çalışanların kira ve gıda giderlerinin karşılanmasını mümkün kılmıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Aşçı Selma Sayın da “Geçim koşullarının iyileşmesi için iyi bir asgari ücret rakamı istiyoruz” ifadesini kullandı.
ABD’nin seçilmiş yeni başkanı Donald Trump’ın Mayıs ayında suçlu bulunduğu “sus payı” davasındaki mahkumiyetinin iptaline ilişkin karar 19 Kasım’a ertelendi.
New York’ta davaya bakan Yargıç Juan Merchan, ABD’nin seçilmiş yeni başkanı Donald Trump’ın avukatları ile Manhattan bölge savcılığının davada faaliyetlerin bir hafta ertelenmesi konusundaki anlaşmayı onayladı.
Yargıç Merchan, Trump’ın 5 Kasım’da yeni başkan seçilmesinin davayı nasıl etkileyeceği konusunda avukatlara yeni argümanlar sunmaları için “sus payı” davasındaki işlemleri 19 Kasım’a kadar ertelemeyi kabul etti.
Merchan’ın bugün, ABD Yüksek Mahkemesi’nin bu yaz Trump’ın başkanlık dokunulmazlığı hakkındaki kararına dayanarak “sus payı” davasında suçlu bulunması üzerine mahkumiyetinin bozulup bozulmayacağına karar vermesi bekleniyordu.
Mahkemeye sunulan dilekçeye göre, Trump’ın avukatı Emil Bove, “Başkan Trump’ın yönetme yeteneğine yönelik anayasaya aykırı engellerden kaçınmak için” mahkemeden Trump hakkındaki mahkumiyet kararının önce askıya alınması ve daha sonra da tamamen sonlandırılması gerektiği talebinde bulunmuştu.
Trump 34 suçlamanın tamamından suçlu bulunmuştu
Eski ABD Başkanı Trump, 18 Mart 2023’te Manhattan Bölge Savcılığınca yetişkin filmlerinde oyunculuk yapan Stormy Daniels’e 2016 Başkanlık seçimleri sırasında yasa dışı “sus payı” ödenmesiyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında büyük jüri tarafından yargılanması için suçlanmıştı.
Hakkındaki suçlamaları reddeden Trump, 15 Nisan 2024’te New York’ta yargılanmaya başlanmış, 6 hafta süren duruşmalar sonucunda 31 Mayıs’ta mahkeme jürisi tarafından hakkındaki 34 suçlamanın tamamından suçlu bulunmuştu.
ABD Yüksek Mahkemesi, hakkındaki 6 Ocak Kongre baskınındaki rolü ve 2020 başkanlık seçimlerine müdahale iddiaları için eski Başkan Trump’ın “bazı konularda dokunulmazlığı” bulunduğuna hükmetmişti.
Mahkeme, 3’e karşı 6 oyla eski Başkan’ın resmi eylemleri nedeniyle kovuşturmaya karşı dokunulmazlık hakkına sahip olduğuna ancak bu dokunulmazlığın, özel davranışları için geçerli olmadığına karar vermişti.
Bunun üzerine New York Mahkemesi Yargıcı Juan Merchan yaptığı yazılı açıklamada, 18 Eylül’de cezası açıklanması beklenen Trump’ın sus payı davasının 5 Kasım ABD Başkanlık seçimleri sonrası 26 Kasım’a ertelendiğini duyurmuştu.
Eğer 19 Kasım’da Yargıç Merchan, sus payı davasını iptal etmezse Trump’ın alacağı ceza 26 Kasım’da açıklanacak.
Gölcük’te 7’den 70’e her yaş gurubundan yüzlerce kişi, ellerinde bayraklarla 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 101.yıl dönümünü, tören ve fener alayında doya doya yaşadı.
Gölcük’te 7’den 70’e her yaş gurubundan yüzlerce kişi, ellerinde bayraklarla 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 101.yıl dönümünü, tören ve fener alayında doya doya yaşadı. Sabah saatlerinde Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi’nde geçiş töreni ile başlayan 101. yıl kutlamalarındaki coşku, akşam saatlerinde düzenlenen fener alayı ile zirveye ulaştı.
101.YILDA GÖLCÜK TEK YÜREK OLDU
Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi’nde düzenlenen geçiş törenine Gölcük Kaymakamı Müfit Gültekin Deniz Ana Üs ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Yücel Korkut, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, Gölcük Cumhuriyet Başsavcısı Tayfun Akbaş, siyasi parti ilçe başkanları, yöneticileri, askeri ve sivil erkan, gaziler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. İstiklal Marşı’nın okunması sonrası geçiş töreninde Kaymakam Gültekin, Başkan Sezer ve Garnizon Komutanı Korkut, halkı selamladı.
CUMHURİYET COŞKUSU FENER ALAYINDA ZİRVEYE ULAŞTI
Cumhuriyet’in 101. yıl coşkusu, akşam saatlerinde Gölcük Belediyesi Kongre Sarayı önünden başlayan fener alayı ile devam etti. Ellerinde Türk bayrakları ile toplanan yüzlerce kişinin katıldığı fener alayına Gölcük Kaymakamı Müfit Gültekin, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, siyasi parti ilçe başkanları, yöneticileri, marşlar eşliğinde coşku Anıtpark’a yürüdüler.
MUHTEŞEMSİN GÖLCÜK
Fener alayının Anıtpark’a ulaşması sonrasında coşkulu kalabalık, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması sonrası çalınan marşlarla Cumhuriyet Bayramı’nı doyasıya kutladılar. Daha sonra coşkulu kalabalığa seslenen Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, “Cumhuriyetimizin 101. Yılını kutlamanın haklı gururunu büyük bir şerefle yaşıyoruz. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, ‘Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır’” dedi.
CUMHURİYETİMİZİN 101. YILI KUTLU OLSUN
Sezer, “Özellikle İstiklal Harbimizin kahraman gazilerini, ahirete irtihal etmiş şehitlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyorum. Tarihte destanlar yazan bu millet Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkacak, bir fazilet rejimi olan Türkiye Cumhuriyeti, Allah’ın izni, sizlerin sahip çıkması ile inşallah ilelebet payidar olacak. Cumhuriyetimizin 101. Yılı kutlu olsun. Ne mutlu Türküm diyene” diye konuştu.
HAVAİ FİŞEK GÖSTERİSİ GECEYİ AYDINLATTI
Konuşmanın ardından Anıtpark’ta toplanan yüzlerce kişi, gökyüzünde görsel şölene sahne olan havai fişek gösterisi beğeni ile izlediler.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı