RFK Jr’dan Seçimlerde Kripto Para Vurgusu

ABD başkanlık adaylarından RFK Jr verdiği bir röportajda, Bitcoin’i destekleyen politikalarını ve kripto para birimleri için hafif düzenleyici bir ortam hakkında konuştu.

ABD başkanlık adaylarından RFK Jr verdiği bir röportajda, Bitcoin’i destekleyen politikalarını ve kripto para birimleri için hafif düzenleyici bir ortam hakkında konuştu.

ABD başkan adayı Robert F. Kennedy Jr., Bitcoin’in ve bireylerin kendi kendine egemenliğini destekleyen politikaları benimsediğini belirtmiştir.

ABD Başkan Adayı Robert F. Kenedy Jr. Kripto Para Benimsemelerinden Bahsetti

ABD‘de yaklaşan seçimlerde kripto para vurgusu artmaya devam ediyor. Bununla birlikte ABD başkanlık seçimi adaylarından RFK Jr. kripto para benimsemelerinden bahsetti.

Kennedy, “Bitcoin’i destekleyen ve bireylerin kendi bitcoin cüzdanlarını, düğümlerini ve şifrelerini yönetmelerine izin veren” politikaları hayata geçireceğini ifade etmiştir. Ayrıca, ABD‘de sadece “kara para aklamayı önlemek için gerekli olan en sınırlı düzenlemelerle” hafif dokunuşlu bir düzenleyici ortamı savunacağını belirtmiştir.

Merkeziyetsiz dijital para birimlerine destek vermesine rağmen Kennedy, merkez bankası dijital para birimlerine (CBDC’ler) karşı güçlü bir muhalefetini dile getirmiştir. Ona göre, bu tür para birimleri baskıcı kontrol araçlarıdır ve muhtemelen kötüye kullanılma riski taşımaktadır. “Merkez bankası dijital para birimlerine karşıyım çünkü bunlar kontrol ve baskı araçlarıdır ve suistimal edilmeleri kesindir” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Kennedy’nin bu duruşu, dijital varlıkların 2024 ABD başkanlık seçimlerinde önemli bir konu olacağı fikrini güçlendirmektedir. Coinbase CEO’su Brian Armstrong da aynı fikri paylaşarak, kripto para piyasasının geleceği açısından yaklaşan başkanlık seçiminin önemine dikkat çekmiştir.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

“Türkiye-AB ilişkilerinin canlandırılması rekabetçiliğe katkı sağlayacak”

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, seçimler sonrası dönemde Türkiye-AB ilişkilerinin canlandırılması ve somut bir zeminde ilerlemesinin tüm Avrupa’nın rekabetçiliğine ve açık stratejik özerkliğine…

Dernekten yapılan açıklamaya göre, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, TÜSİAD Genel Sekreteri Ebru Dicle ve TÜSİAD-TİSK AB Temsilcisi ve BusinessEurope Daimi Delegesi A. Dilek Aydın İspanya’nın başkenti Madrid’de düzenlenen Avrupa İş Dünyası Konfederasyonu BusinessEurope Başkanlar Konseyi toplantısına katıldı.

Zirve, bu yılın ikinci yarısında AB Dönem Başkanlığını üstlenecek İspanya’nın iş dünyası temsil kuruluşu İşverenler ve Sanayiciler Konfederasyonu (CEOE) ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

Açıklamada, BusinessEurope zirvesinde ve ikili temaslarda verdiği mesajlar yer alan Turan, seçimler sonrası dönemde Türkiye-AB ilişkilerinin canlandırılması ve somut bir zeminde ilerlemesinin tüm Avrupa’nın rekabetçiliğine ve açık stratejik özerkliğine katkı sağlayacağını anlattı.

Türkiye-AB iş birliğinin ortak menfaatler doğrultusunda derinleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Turan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Net-sıfır sanayi yapılanmasından Gümrük Birliği’nin yeşil ve dijital politikaları içerecek şekilde güncellenmesine kadar, gelecek odaklı pek çok başlıkta zaman kaybetmeden harekete geçmeliyiz. Küresel ve bölgesel jeopolitik ve jeoekonomik sınamalar karşısında istikrarlı, dirençli ve sürdürülebilir yeni dünya düzeni için entegrasyon perspektifini koruyarak ortak bir yol haritası belirleme zamanı.”

İş dünyası temsilcileri İspanyol yetkililerle istişarelerde bulundu

Açıklamada verilen bilgiye göre, Avrupa iş dünyasının temsilcileri zirvede bir araya geldikleri İspanya Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Nadia Calvino Santamaria, Avrupa Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Luis de Guindos ve AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas ile istişareler gerçekleştirdi. Ardından Avrupa iş dünyası temsilcileri Kral Felipe VI tarafından kabul edildi.

BusinessEurope Başkanlar Konseyi gündeminde küresel jeopolitik gelişmeler, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı sonucunda oluşan yeni dünya düzeni ile yeşil ve dijital dönüşüm ihtiyaçları ışığında iş dünyası öncelikleri yer aldı. Avrupa’nın rekabetçiliğinin güçlendirilmesi için somut iş dünyası beklentileri AB politika yapıcıları ile paylaşıldı. AB’nin ekonomik ortaklarıyla eşgüdüm içerisinde ilerlemesi ve ekonomik dirençliliğini artırırken dünyaya açıklığını koruması gereği vurgulandı.

Avrupa İş Dünyası Konfederasyonu BusinessEurope bu çerçevede yayımladığı “Açık Stratejik Özerklik” tutum belgesinde AB hükümetleri ve kurumlarına ticaret politikaları önerilerini sundu.

Belge ekonomik büyüme, dinamik küresel ticaret, enerji tedariki ve kritik hammadde güvenliği için güvenilir ortaklıklar kurularak jeopolitik risklerin azaltılması gereğine dikkat çekiyor. Öneriler arasında Türkiye-AB Gümrük Birliği’nin, yeşil ve dijital dönüşüm politikalarını da kapsayarak güncellenmesi de yer alıyor.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız! 

Millet İttifakı’nın küçük ortakları Mecliste grup kurmak için görüşüyor

Millet İttifakı’nın küçük ortakları Mecliste grup kurmak için görüşüyor

28. Dönem milletvekilleri 2 Haziran Cuma günü yapılacak yemin törenine hazırlanırken bir yandan da Meclis’te grubu bulunan siyasi partiler Meclis Grup Yönetimi ve Meclis Başkanlık Divanı’nda yer alacak isimleri belirleyecek. CHP, Meclis grubunu 3 Haziran Cumartesi günü toplayacak, AK Parti ise gelecek hafta kapalı grup toplantısında MYK’da belirlenen grup başkanı ve grup başkanvekilleri için oylama yapacak. Öte yandan CHP listelerinden Meclis’e giren DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin bir araya gelerek grup kurmaları konusundaki formül arayışları yemin törenin ardından hızlanacak.

AK Parti Merkez Yönetim Kurulu’nda (MYK) AK Parti Grup Başkanı olarak 27. Dönemde TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Sivas Milletvekili Abdullah Güler belirlendi.

27. Dönemde grup başkanvekili olan İstanbul Milletvekili Özlem Zengin ile Çankırı Milletvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu grup başkanvekilliği görevini sürdürecek. Diğer grup başkanvekilleri Ankara Milletvekili Leyla Şahin Usta, Gaziantep Milletvekili eski Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Manisa Milletvekili Bahadır Yenişehirlioğlu oldu. AK Parti Meclis Grubu gelecek hafta toplanarak seçim sürecini tamamlayacak.

CHP’de seçim 3 Haziran’da yapılacak

CHP’nin, Meclis grup yönetimindeki isimleri tamamen yenilemesi bekleniyor.3 Haziran Cumartesi günü yapılacak kapalı grup toplantısında grup yönetimi ile TBMM Başkanlık Divanı’nda görev yapacak isimler belirlenecek. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun milletvekili olmaması nedeniyle grup başkanı seçimi yapılacak. Grup Başkanvekilliği görevini sürdüren Özgür Özel’in grup başkanı olmasına kesin gözüyle bakılıyor. TBMM Başkanvekilliği için Ankara Milletvekili Tekin Bingöl aday oldu. Grup Başkanvekilliği için Genel Başkan Yardımcıları Ali Öztunç, Bülent Tezcan’ın yanı sıra Ali Mahir Başarır, Zeynel Emre, Murat Emir, Murat Bakan ile Mahmut Tanal başvuruda bulundu.

Millet İttifakı’nda grup sayısı artabilir

Öte yandan Millet İttifakı’nda yer alan ve CHP listelerinden seçime giren DEVA (IS:DEVA) Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’den toplam 38 milletvekilinin grup kurmaları bekleniyor. DEVA Partisi’nin 15, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi’nin 10’ar, Demokrat Parti’nin 3 milletvekili bulunuyor. Meclis’te bir siyasi partinin grup kurabilmesi için 20 milletvekiline sahip olması gerekiyor. Grup kurmak için bu dört partinin hiçbiri 20 milletvekiline sahip olmadığı için bir araya gelerek bir partinin çatısı altında Meclis’te Grup kurması konusunda arayışlar var. Bu partilerin tek çatı altında toplanması gündemde ancak hangi partinin çatısı altına grup kurulacağı konusunda bir uzlaşma henüz sağlanmış değil. Meclis’te yapılacak yemin töreninin ardından söz konusu partiler arasındaki görüşmelerin hız kazanması beklenirken, sürecin temmuz ayına sarkabileceği dile getiriliyor.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, geçtiğimiz günlerde CHP listelerinden Meclis’e giren DEVA, Saadet ve Demokrat Parti’ye ortak grup kurma çağrısı yaparak, “Mecliste yeni tablo oluştu, birlikte bir grup kurmak zarurettir.” açıklaması yapmıştı. Millet İttifakı’nın küçük partileri grup kurmaları halinde, hem Meclis Genel Kurulu’nda grup adına söz alabiliyorlar hem de Meclis komisyonlarına üye verebiliyorlar.

Bu makale ilk olarak Ekonomim üzerinde yayımlanmıştır

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

POLMED ve HEP-SEN Ortaklığında ‘Ankara Zirvesi’ Gerçekleştirildi

POLMED ve HEP-SEN ortaklığında, Ankara’da; klinisyen, akademisyen ve öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği bir zirve toplantısı gerçekleştirildi.

Protez Ortez Lisans Mezunları Derneği (POLMED) ve Hemşireler ve Tüm Sağlık Profesyonelleri Sendikası (HEP-SEN), 21 Mayıs’ta Ankara’da bir araya gelerek klinisyen, akademisyen ve öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği bir zirve toplantısı gerçekleştirdi. POLMED ve HEP-SEN Genel Başkanı Yunus Şimşek, Bilim Sağlık Haber Ajansı’na (BSHA) toplantı hakkında bilgi verdi. Şimşek, toplantının amacının Ankara’daki Protez Ortez bölümü öğrencileri ile tanışmak, dernek ve bakanlık ilişkileri hakkında bilgilendirme yapmak olduğunu ifade ederek, “Kurumsal işbirlikleri ile planlanan yenileşimci girişimler, atama süreçleri ve mesleki hak ve sorumluluklarla ilgili stratejik hedefler heyecan yarattı” dedi. 

Şimşek: “Umudun Adı Biziz, Biz Değiştireceğiz”

Toplantının genel amacına ilişkin açıklama yapan POLMED ve HEP-SEN Genel Başkanı Yunus Şimşek, “Temel amacımız, Ankara’daki Protez Ortez bölümü öğrencileri ile tanışmak, dernek ve bakanlık ilişkileri hakkında bilgilendirme yapmak ve fikir alışverişinde bulunmaktır. Kurumsal işbirlikleri ile planlanan yenileşimci girişimler, atama süreçleri ve mesleki hak ve sorumluluklarla ilgili stratejik hedefler heyecan yarattı. Geniş bir yelpazede değerlendirilen konular, mesleki örgütlenme bilincinin öğrenciler açısından da fark edilmesini sağladı. İşbirliği fikri ve örgütlenmeye iki kurum tarafından da gösterilen önem, öğrencilerin geleceğe yönelik umutlarını yeniden yeşertti. Zirve, konuşmacı ve katılımcıların yüksek etkileşimi ile öğrencilerin örgütsel mücadeleye gönüllü oldukları, ekiplerin kurulduğu bir organizasyona dönüştü” dedi. 

Geleceğe Yönelik İş Birlikleri Tanıtıldı

Ortotist Prostetist Pelin Yarbı’nın konuşmasıyla başlayan zirve programı, POLMED ve HEP-SEN Genel Başkanı Yunus Şimşek’in açılış konuşması ve POLMED Genel Başkan Yardımcısı Sena Ezirmik’in sunumuyla devam etti. POLMED’in kısa hikayesinin, yapılan faaliyetlerin ve stratejik hedeflerin anlatıldığı toplantıda, protez ortez hizmetlerinin mevcut durumu, geleceği, mesleğe ilişkin yasal düzenlemeler ve örgütlenme izni gibi konular yer aldı. HEP-SEN bünyesinde yeni kurulan Protez Ortez Meslek Komisyonu kapsamında geleceğe yönelik iş birliklerinin tanıtıldığı zirvede, HEP-SEN Başdanışmanı Öğr. Gör. Canberk Akdeniz ‘Liderlik ve Değişim’, HEP-SEN Kurucu Üyesi ve Danışma Kurulu Üyesi Arş. Gör. İbrahim Kavaslar ise, ‘Öğrenci Örgütlenmesi’ konularında söz aldı. HEP-SEN Protez Ortez Meslek Komisyonu Başkanlığına getirilen Hakim Baştuğ’un Kamuda Protez Ortez Hizmetleri başlıklı konuşması da ilgi çekti. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Demokratik Sağlık-Sen İzmir’de, Sertan Yeşilyurt ve Ekibi Güven Tazeledi!

Demokratik Sağlık-Sen İzmir Şubesi 3’üncü Olağan Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi.

Demokratik Sağlık Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası İzmir Şubesi 3’üncü Olağan Genel Kurul Toplantısı’nı, 27 Mayıs Cumartesi günü Türk Metal Sendikası Toplantı Salonu’nda gerçekleştirdi. Demokratik Sağlık-Sen Genel Başkanı Togan Demircan, genel başkan yardımcıları Ayşen Toktay, Abdülkadir Bağcı ve Aydın Bulut’un katılım sağladığı genel kurulda, delegelerin tümünün oyunu alarak güven tazeleyen İzmir Şube Başkanı Sertan Yeşilyurt ve ekibi seçildi. Demokratik Sağlık-Sen İzmir Şube Başkanı Sertan Yeşilyurt genel kurulda yaptığı konuşmaya; Türkiye’de siyasetsiz sendikacılığın mimarı olan Demokratik Sağlık-Sen’in, ülke genelinde ve İzmir’de ilerlemesinde büyük rol oynayan yol arkadaşlarına teşekkür ederek başladı.

Enflasyonla Mücadele ve Sarı Sendika Vurgusu

Demokratik Sağlık-Sen İzmir Şubesi 3. Olağan Genel Kurulu’nda yeniden başkan seçilen Sertan Yeşilyurt konuşmasında, yüksek enflasyonla mücadele ve yetkili sendikaya ilişkin konuşarak şunları söyledi: “Ülkemiz türlü sıkıntılar içerisinden geçmektedir. Bunların başında biz emekçileri ilgilendiren ekonomik sıkıntılar gelmektedir. Son yıllarda ülkemizde hızla yükselen enflasyon rakamları ile aynı oranda yükselmeyen maaşlar çalışmalarımızı ekonomik anlamda çıkmaza sokmuştur. Çalışanlarımızın çok büyük çoğunluğu kredi kartı, ek hesap ve kredi batağına sağlanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bugüne kadar önüne çıkan bütün engelleri güçlü bir şekilde aşmış ve mevcut gücü ile bu engelleri de aşabilecek kapasiteye sahiptir. Ve her zamanda kapasitesini geliştirerek payidar kalacaktır. Ancak sizlerde takdir edersiniz ki; ‘bütçeden hakkımızı, refahtan payımızı aldık’ diye naralar atan, yetkilerini sağlık emekçilerinin haklarını aramaya kullanmak yerine siyasi partilerin memur kolları gibi çalışmayı tercih eden, yetkili ama etkisiz, sarı sendika olarak tabir edilen sendika ile ne bütçeden hakkımızı ne de refahtan payımızı almadık. Ve bu sarı sendika ile devam ederse bundan sonra da almamız mümkün değildir!”

“Siyaset İçin Değil Sendikacılık İçin Varız”

Demokratik Sağlık-Sen İzmir Şube Başkanlığı için yeniden göre verilen Yeşilyurt, “siyaset ile sendikacılığın birbirine yaslanarak topalladığı ve çalışanların siyaset emeli uğruna hep kaybettiği farkındalığı ile 13 yıl önce Demokratik Sağlık-Sen kurulmuştur. Ve faaliyetlerine ‘Siyaset için değil, sendikacılık için varız’ ilkesi ile devam etmiştir. Bu ilke yeni kurulan birçok sendikaya da ışık tutmuştur. Ve son zamanlarda örgütlenmede yön belirtmeye neden olan önce yüzde 1, sonrasında yüzde 2 barajı gibi engellerin uygulamaya konulması göstermiştir ki sendikacılıkta Demokratik Sağlık-Sen’e ve Demokratik Sağlık-Sen’in yetkili sendika olmasına ihtiyaç vardır. Tek amacımız çalışanlarımızın mevcut ekonomik ve sosyal koşullarını geliştirmek, hayatlarını aileleri, sevdikleri ile birlikte yaşanabilir koşullarda geçirecekleri sağlam bir gelecek kurmaktır. Sizlerin de destekleri ile sayısal gücümüzü arttırıp bu hedefe ulaşacağımıza inancım tamdır” diye konuştu. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

ABD’de borç tavanı krizi çözüme ulaştı mı?

ABD’de borç tavanı krizi çözüme ulaştı mı?

Investing.com – ABD Başkanı Joe Biden’ın Pazar günü Temsilciler Meclisi Başkanı Cumhuriyetçi Kevin McCarthy ile borç tavanını yükseltmek için nihai bir anlaşmaya vardıklarını ve metnin Kongre’de oylanmaya hazır olduğunu teyit etmesinin etkisiyle piyasalar – Ibex 35, CAC 40, DAX – haftaya yeşil renkte başladı.

Anlaşma, borç tavanını 1 Ocak 2025 tarihine kadar askıya alacak. Bu da, tavanı 2024 başkanlık seçimlerinde potansiyel bir sorun olmaktan çıkarıyor.

Link Securities analistleri günlük piyasa raporlarında, “yatırımcıların korktuğu gibi ülkenin ödeme taahhütlerinde temerrüde düşmesini engelleyeceği” için uzmanların memnuniyetle karşıladığı potansiyel bir anlaşma olduğunu belirtiyor.

Borsa tepkisi

“Hem Wall Street’in, hem de Londra Borsası’nın bugün yerel tatiller nedeniyle kapalı olması, son seanslara paralel olarak işlem hacimlerini çok düşük tutacaktır. Bununla birlikte, ABD’nin temerrüde düşme ihtimalinin artık çok düşük olması nedeniyle yatırımcıların Cuma günü başlayan ve küçük bir rahatlama rallisi olarak görülebilecek bir şekilde bir kez daha riske oynamasını bekliyoruz.”

IG piyasa analisti Sergio Avila, “Risk iştahı, Mart ayının en düşük seviyelerinden toparlanmanın ardından son haftalarda azaldı ve hisse senetleri onları yukarı itecek bir katalizör arıyor.” diyor.

Link Securities’e göre, “Anlaşmanın henüz ABD Kongresi’nin her iki kanadı tarafından da onaylanmadığı doğru olsa da, Cumhuriyetçi ve Demokrat partilerin daha radikal kanatlarından gelen muhalefete rağmen, hem Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Temsilciler Meclisi’nde, hem de Demokratların çoğunluğa sahip olduğu Senato’da tasarının bu hafta içinde onaylanmak üzere Başkan Biden’a ulaşması için gerekli çoğunluklara ulaşılmasını bekliyoruz.”

Dikkat

Ancak bazı analistler anlaşmanın henüz kesinleşmediğine dikkat çekiyor. eToro’da kıdemli piyasa analisti olan Javier Molina, “Anlaşma yakın gibi görünüyor, ancak yine de çok bölünmüş bir Kongre’den geçmesi gerekecek” diyor.

Bankinter (BME:BKT) analistleri ise günlük piyasa raporlarında “Geçmişe göre farklı zorluk, Cumhuriyetçi Kongre ve Demokrat Senato’nun çok az bir çoğunlukla (222’ye karşı 213 ve 51’e karşı 49) siyasi kutuplaşma… ve 4 Kasım 2024’teki başkanlık seçimleri, bu da kampanyanın pratikte çoktan başladığı anlamına geliyor.”

“Bu durum resmi onayı geciktirebilir ve 1 ila 5 Haziran arasında taahhüt edilen tüm harcamaların borcu arttırmadan karşılanmasının artık mümkün olmayacağı tahmin ediliyor (çünkü limit, 19 Ocak’ta zaten izin verilen maksimuma ulaşmış olan kamu borcunun büyüklüğüne uygulanıyor)” diye ekliyor uzmanlar.

Link Securities’e göre, bu hafta sonu Hazine Bakanı Janet Yellen, ABD’nin ödeme taahhütlerini yerine getiremeyeceği “X” gününü 1 Haziran’dan 5 Haziran’a erteledi ve bu da iki meclise tasarıyı işleme koyma konusunda daha fazla manevra alanı sağlıyor.

Bankinter, “Her ne kadar en ciddi risk (hükümetin kısmen kapanması ve olası temerrüt) önlenmiş olsa da, anlaşma metninin hazır olmasından mecliste oylamaya sunulmasına kadar en az üç güne ihtiyaç var, bu nedenle resmi onayı muhtemelen son tarihten sonra gerçekleşecek” diye ekledi.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir: “Uzlaşma kültürüyle sorunları çözelim”

Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir, Türkiye Futbol Federasyonu Olağan Genel Kurulu’nda açıklamalarda bulundu.

Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir, Türkiye Futbol Federasyonu Olağan Genel Kurulu’nda açıklamalarda bulundu.

Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir’in TFF Genel Kurulu kürsüsünde yaptığı açıklama şu şekilde:

“Türk futbolunun vicdanı olan kıymetli delegelerimizden bu konuda hassasiyet bekliyorum çünkü çok önemli bir gündem maddesini konuşuyoruz. Sayın Divan Başkanım, kıymetli Divan Üyeleri, Türkiye Futbol Federasyonu’nun sayın başkanı, değerli yönetim kurulu üyeleri, Kulüpler Birliği Vakfı’nın Başkanı, değerli yönetim kurulu üyeleri, sayın başkanım, kıymetli başkanlarım, biraz önce söylediğim Türk futbolunun vicdanı olan çok kıymetli delegeler hepinizi saygıyla selamlıyorum. 

“TÜRK FUTBOLUNUN ÇOK ÖNEMLİ SORUNLARI VAR”

Bugün Türk futbolunun çok önemli sorunları var. Kulüpler Birliği Vakfı yakın zamanda bu konu hakkında Türkiye Futbol Federasyonu’na bir bildirimde bulundu. Sayın başkanımız da kısaca atıf yapmıştı, diğer başkanlarımız da atıf yaptılar. Lisans, vergi, limit, yayın hakları ve kurulların adaletli olması meselesi… Yayın hakları ile ilgili Kulüpler Birliği Vakfı’nın taleplerine karşı Türkiye Futbol Federasyonu bir uzlaşma kültürünü egemen kıldı ve bu konuda bizim de önerimiz buydu. Süper Lig A.Ş.’nin kurulması ve yayın haklarının Süper Lig A.Ş.’ye devri bir kanun değişikliğiyle mümkün ama umut ediyorum en kısa zamanda hem Kulüpler Birliği Vakfı hem Türkiye Futbol Federasyonu birlikte uzlaşı ve konsensüsle bu çözüm iradesini hayata geçirecek ve gerçekten bu yayın hakları konusunda bu sürecin tarafı olan fakat mevcut sistemde akdi ve hukuki tarafı olamayan kulüpler bu işin gerçek manada muhatabı olacaklardır. Bu önemli. Bir diğer husus bugünden maddesi ne olduğu, nasıl geliştiği, kronolojisi nedir? Federasyon geri çektiği önergede ne talep ediyordu? Kulüpler Birliği Vakfı ne istedi? Kısaca ona atıf yapmak istiyorum.” 

KURULLARIN ADİL OLDUĞU DÜŞÜNÜLMÜYOR”

“Bugün Türk futbolunda hiçbir paydaş, Türkiye’de hiçbir futbol aktörü, bir futbol paydaşı hukuk kurullarının adil olduğunu düşünmüyor. Bazen adil olmak kadar adil görünmek de önemlidir ama bu kurullar ne adil ne de adil görünüyor. Bugün Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurulu başkanlarının arasındaki iş ilişkisi yakın zamanda kamuoyunun malumu. Birlikte eser yazmışlar. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu Başkan Vekilinin bir kamu tüzel kişiliğinde çalıştığı biliniyor çok açık. Tartışmaya mahal vermeyecek kadar aşikar. Türkiye Futbol Federasyonu’nda yönetsel düzeyde ve kurullarda görev yapan birçok aktörün kamu tüzel kişiliğinde de çalıştığı ortada ve bütün bunlar futbol ailesini, futbol paydaşlarını rahatsız ediyor. Peki ne yapmalıyız? Biz tarafsız, bağımsız bir yargılama anlayışını hayata geçirebilmeliyiz. Mevcut sistemde Türkiye Futbol Federasyonu’nun sayın başkanı teklif ediyor, yönetim kurulu karar veriyor ve biz Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nu, Tahkim Kurulu’nu ve Disiplin Kurulu’nu atıyoruz.” 

“ÇÖZÜM GENEL KURUL İRADESİNİ EGEMEN KILMAKTIR”

“Düşünün yönetim kurulu bir karar verecek kendi atadığı maaşını verdiği, huzur hakkını verdiği Tahkim Kurulu bu kararı kaldıracak. Bu hayatın olağan akışına, mantık, fizik kurallarına aykırı. Böyle bir tarafsız ve bağımsız yargılama olmaz. Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2021 başından sonra müteaddit kararlar verdi. Keza Ombudsman da bir karar verdi. Bizim Federasyonumuz biz özerkiz, özerk hukuk hükümlerine tabiiyiz 5894 sayılı kanuna göre, dolayısıyla Ombudsman kararının üzerimizde bir yaptırım gücü yok dedi ama Ombudsman da bu kararı tarihe not düşmüş oldu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Ali Rıza ve diğerleri kararında, Doğan kararında, Mosturoğlu kararında hep şunu söyledi dedi ki; tarafsız ve bağımsız değil bu yargılama kurulları, Federasyon yönetiminin seçtiği yargılama kurullarının verdiği karar adil karar olamaz. Özlük, sosyal haklarını Federasyon karşılıyorsa adil olamaz. Peki çözüm nedir? Çözüm şüphesiz ki burada genel kurul iradesini egemen kılmaktır. Bugün geri çekilen önerge, bu kronolojiyi neden anlatıyorum kamuoyunda şöyle bir algı var bence çok rahatsız edici. Kulüpler Birliği Vakfı’nın hiçbir talebi kabul görmüyor. Kulüpler Birliği Vakfı’na haksızlık, Federasyona da haksızlık çünkü biz dün gece bir önerge verdik. Dedik ki Federasyonu’nun önergesinde Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı teklif etmeyecekti yeminle tarafsızlık ve bağımsızlık sağlanacaktı. Böyle bir yöntem doğru bir yöntem değil.” 

“UZLAŞMA KÜLTÜRÜYLE SORUNLARI ÇÖZELİM”

“Doğru yöntem şudur: gelin birlikte uzlaşma kültürüyle bu sorunu çözelim. Genel Kurul seçsin, Genel Kurul’a bu isimleri bir kurul göndersin dedik. Bu kurul da Kulüpler Birliği Vakfı, Türkiye Futbol Federasyonu, futbolcular, teknik heyet, teknik adamlar, hakemler, amatör kulüpler, 1.,2.,3. Lig’deki futbol kulüpleri vakfı buraya üye versin. Toplamda 13 kişi hukuk kurulları aday komisyonu buralara başvuru yapılsın, Uyuşmazlık Çözüm Kurulu ve Disiplin Kurulu’nda minimum 10 yıl, Tahkim ve Etik Kurulu’nda 15 yıl kıdemi olan hukukçulardan seçilsin, seçilen isimler hiçbir spor kulübüne üye olmasın, hiçbir şirket spor kulübünün iştirakı olan şirketin yönetim kurulu, denetim kurulu üyesi olmasın ve adil, hakkaniyetli uzlaşma kültürüyle bir düzenlemeyi egemen kılalım dedik. Dün gece Türkiye Futbol Federasyonu’nun sayın başkanı, değerli yönetim kurulu üyeleri, Kulüpler Birliği’nin sayın başkanı ve hazır bulunan başkanlarla uzlaşma kültürü buradan çıktı. Gece 2’ye kadar süren bir toplantı nihayetinde bir temek metinde uzlaştık. Bu temel metin zannediyorum bunun futbolun paydaşlarını mutlu edecek bir metin olacaktır yapısı itibariyle. Bugün bu statü değişikliği önerimiz tam anlamıyla şu: Disiplin Kurulu, Uyuşmazlık Çözüm Kurulu ve Tahkim Kurulu’nu Genel Kurul seçecek. Genel Kurul, yönetimlerin seçildiği Genel Kurul’da değil bir sonraki Genel Kurul’da bu kurullarımızı seçeceğiz. Sayın başkanın haklı olarak şöyle bir endişesi oldu haklı olarak ki isabetli bir endişeydi o. Yüzlerce insan başvurur, birçok hukukçu başvurur, biz bunu nasıl püskürteceğiz. Orada da bir ara formül olarak Hukuk Kurulları aday komisyonu belirleyelim dedik. Bu aday komisyonunda sadece Süper Lig ve Türkiye Futbol Federasyonu olmasın, futbolun diğer paydaşları bizim için çok önemli paydaşlar olan hakemler, eski futbolcular, teknik direktörler, amatör federasyonlarda bulunsun 13 kişilik bir kurul oluşsun. Bu 13 kişilik kurul, her bir kurul için Uyuşmazlık Çözüm Kurulu, Disiplin ve Tahkim için 39 üye belirlesin, bu 39 üye sizin onayınıza sunulsun, Genel Kurula sunulsun ve 39 üye arasından 6 asil, 6 yedek, 1 başkan toplam 13 kişi bu şekilde seçilsin dedik. Peki bunlar ücretlerini nasıl alacaklar, huzur haklarını? Ekonomik bağımsızlık, organik bağımsızlık ve fiziki bağımsızlık…” 

“DÜZENLEME SONRAKİ SEÇİM ÖNCESİNDE YÜRÜRLÜĞE GİRECEK”

“Burada da ödenen harç ve yargılama masraflarından bunlar alınsın, ayrı bir kalemden alınsın ki tamamen o ekonomik bağ da bertaraf edilsin istedik. Bir sonraki Genel Kurul’da bu oylansın ve seçilsin yargılama kurulları. Yargılama kurulları adil hakkaniyet zemininde bir karar vermezse en azından Federasyon çıkıp diyebilecek ki buyurun siz seçtiniz, sizin iradenizle egemen oldu. Buyurun onların verdiği kararlar. Ancak tarafsız ve bağımsız yargılama hakkını bu şekilde egemen kılarız dedik. Bu önerge ile statü değişikliğimizin temel konusu budur. 1/5 ile imzaladık, sunduk. Gündeme alınması kabul edildi. Fakat geldiğimiz noktada nitelikli çoğunlukla bunun kabul edilmesi lazım. Dün akşamki yapıcı tavrından ötürü ben hem Türkiye Futbol Federasyonu sayın başkan ve yönetim kuruluna, Kulüpler Birliği Vakfı başkanımıza, oradaki kıymetli başkanlarımıza, sabah saatlerine kadar bu düzenlemeyi yazdığımız Türkiye Futbol Federasyonu’nda çok ciddi çalışmalar yürüten oradaki hukuk müşaviri arkadaşımız Hazer Bey’in emeğine sağlık. Sabah 7’de bitirdik çünkü bu düzenlemeyi. Çok teşekkür etmek istiyorum.” 

“Ne zaman yürürlüğe girecek meselesi… Biz 5 ay diyorduk fakat 5 ay yetmiyor geldiğimiz bu noktada kurulların seçimi için. Bir sonraki seçim öncesinde yürürlüğe girecek bu düzenleme. Umut ediyorum adil, hakkaniyetli bir sürecin yaşanmasına vesile olur ve artık Türkiye’de futbol hukuk kurullarının adaletli, hakkaniyetli karar alma mekanizmasını işletmesiyle ilgili başka da kamuoyunda tartışma yaşanmaz. Dolayısıyla bu önergeye desteklerinizi bekliyoruz. Hepinize saygı ve selamlarımı sunuyorum.”

Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir, Galatasaray TV’ye şu açıklamalarda bulundu:

“Bizim Galatasaray Spor Kulübü olarak uzun zamandır üzerinde durduğumuz bir mesele vardı. Uyuşmazlık Çözüm Kurulu, Disiplin ve Tahkim Kurulları’nın adil olmadığını düşünüyoruz. Tarafsız ve bağımsız yargılanma hakkını ihlal ettiğini düşünüyoruz. Nitekim İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nde yerleşmiş ve kemikleşmiş içtihatlarında bunu söyledi. Önce 2020 yılının başında Ali Rıza ve diğerleri kararında, sonra Sedat Doğan kararında söyledi. Ondan sonra Ombudsman’ın bir ihlal kararı var. Özetle şunu söylüyor: Türkiye Futbol Federasyonu’nun hukuk kurulları tarafsız ve bağımsız değildir. Adil yargılama hakkını ihlal eder. Bu kararlar çok net bir şekilde adil görünmediği gibi adil de değildir diyor.” 

“Buradaki temel problem şu ana kadar sistem şöyle işliyordu; Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı teklif edip yönetimi bu kurulları atıyordu. Özlük, huzur, sosyal haklarını ve maaşlarını da Türkiye Futbol Federasyonu’ndan alıyordu. Düşünün Türkiye Futbol Federasyonu bir karar veriyor, siz o karara karşı hukuka uygunluk denetimi yapıyorsunuz, hak arama özgürlüğünüzü kullanıyorsunuz, Tahkim Kurulu’na başvuruyorsunuz. Yani sizin kararınızı denetleyen Hukuk Kurulu, yargılama makamı hatta ve hatta Anayasa’nın 59.maddesine göre kararlarına karşı adli yargı yoluna başvurulamayan bir kurul Tahkim Kurulu. İçe dönük bir sistem işliyor ve sizin atadığınız, sizin görevlendirdiğiniz maaşını ve huzur hakkını sizin verdiğiniz bir kurul yargılama yapıyor. Bu hukuken ve fiilen kabul edilemez. Bakın Türkiye’de şu an Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurulu Başkanı geçmişte birlikte çalışmış ve birlikte eserler yazmışlar. Biri karar veriyor. Biri inceliyor. Hukuka uygunluk denetimi yapıyor. Bugün TFF kurullarında kamu tüzel kişiliklerinde çalışan görev yapan aynı zamanda hem yönetim kademesinde Disiplin Kurulu’nda görev yapan isimler var. Aktörler var. Dolayısıyla bu kurulların adil olmadığı, adil bir görüntü çizmediği çok açık. Tartışmaya mahal vermeyecek kadar aşikar. Bunun en fazla mağduru olan kulüplerden bir tanesi de Galatasaray Spor Kulübü. Geçen yıl, önceki yıllarda hocamıza, yönetimimize ve kulübümüze verilen cezalar; o cezalara karşı itiraz mekanizmasını işlettiğimizde alınan kararlar çok ortada. Dolayısıyla biz geldiğimiz nokta itibarıyla dedik ki: ‘’İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin bu konuda kararları var. Türkiye Cumhuriyeti, tazminata mahkum bırakılıyor. Gelin bu kurulları tarafsız, bağımsız, adil ve hakkaniyetli hale getirelim ki rekabetçi bir spor anlayışı egemen olabilsin. Gerçekten adil bir yönetim anlayışı benimsenebilsin. Biliyorsunuz bununla ilgili öteden beri Galatasaray Spor Kulübü olarak bizim çalışmalarımız vardı. Hem Spor Kulüpleri Yasası’nda hem de TFF Statüsü’nde vardı. Fakat dün akşam itibarıyla baktık TFF, bir statü değişikliği için önerge hazırlamış. Bu önergeyi incelediğimizde Federasyon Başkanı’nın seçilmesi kalkmış, bu Hukuk Kurulları’nı Yönetim Kurulu seçiyor. Bu kurullar tarafsız ve bağımsız olacağına dair yazılı ve sözlü yemin ediyor. Bunu önerge haline getirip, Genel Kurul’dan geçirip sonra da kamuoyuna çıkıp bu kurulların tarafsız ve bağımsız hale getirdik. Adil yargılanma hakkını teminat altına aldık diyeceklerdi. İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin kapsamında ona emsal olsun diye o kararlar doğrultusunda kararlar verdik ve futbol yargılama kurullarını adil hale getirdik diyeceklerdi. Biz Kulüpler Birliği Vakfı olarak buna itiraz ettik. Dün gece saat 02.30’a kadar süren toplantılar yapıldı. Önce Kulüpler Birliği Vakfı nezdinde toplantılar yapıldı. Sayın Başkanımız Burak Elmas ile iştirak ettik. Sonrasında hakeza TFF Başkanı ve Başkan Vekilleri, Yönetim Kurulu Üyeleri ile toplantılar yapıldı. Geldiğimiz noktada Kulüpler Birliği Vakfı’nın önerisi bugün itibarıyla gündeme gelmesi statünün değiştirilmesi noktasında çaba ortaya koyduk. Biz de kulübümüzü temsilen anlattık. TFF yetkilileriyle birlikte sabah 6-7’ye kadar kaleme aldık. Bugün burada onaylanacak ve esasa müessir önemli bir düzenleme gelecek. O da şu biz diyoruz ki: Yargılama kurulları tarafsız ve bağımsız olsun. Bu organik bağımsızlıktır. Ekonomik bağımsızlıktır. Fiziki bağımsızlıktır. Yani TFF Yönetimi seçmesin. TFF Başkanı seçmesin. Meşruiyetini oradan almasın. Genel Kurul’dan alsın diyoruz. Özlük sosyal hakları nasıl bir hakem sözleşmesinde Tahkim’e başvurduğunuzda harç ödüyorsunuz. Yargılama masrafları o harçlardan ödeniyorsa burada da huzur hakları ve ödenecek olan ücretlerin tamamı harçlardan ve yargılama masraflarından ödensin diyoruz. Fiziken de ayrı yerde konuşlandırılsın diyoruz. Bize göre tarafsızlık ve bağımsızlık algısı, ekonomik, fiziki ve organik olmalıdır diyoruz. Bu üçünü hayata geçirecek bir anlayışı egemen kılalım. 

Bununla ilgili temel değişikliklerimiz şöyle oldu: Bir bundan sonra UÇK, Tahkim ve Disiplin Kurulu’nu, TFF Genel Kurulu seçecek. Başkan ve Yönetim Kurulu seçmeyecek. Dün yoğun görüşmeler ve müzakereler sonucunda Kulüpler Birliği’nin önermiş olduğu, bizim kaleme almış olduğumuz bu düzenleme bugün itibarıyla önerge olarak gelecek ve 2/3’ün teveccühünü alırsa statüye göre statü değişikliği olacak. Peki herkes TFF Genel Kurulu’na başvurabilecek mi? Hayır. Hukuk Kurulları ile ilgili kurul oluşturulacak, bu kurula TFF, Kulüpler Birliği Vakfı, Amatör kulüpler, teknik adamlar, sporcular üye verecek. Seçici kurul 13 kişiden oluşacak. Bütün başvuruları alacak. Başvuruları toplarken Uyuşmazlık Çözüm Kurulu ve Disiplin Kurulları’nın en az 10 yıl kıdeminin olmasını aradık. Çünkü çok niteliksiz, vizyon ve altyapı olmadan alınan kararlar var. Biliyorsunuz şu an bu süre 5 yıl. Buradaki mesleki tecrübeyi 10 yıla çıkardık. Tahkim Kurulu ve Etik Kurulu’nda ise 15 yıla çıkardık bu süreleri. Çok daha vizyonu ve altyapısı olan isimler bu karar alma mekanizmasını işletsin. Adil ve hakkaniyetli kararlar ihdas edilebilsin diye bunu yaptık. Birincisi Genel Kurul seçecek ve komisyon kurulacak. O komisyon kendisine başvuranlar arasında her kurul için 39’ar tane isim bildirecek. İşte o 39 üye tarafından her bir kurul birebir oylama usulüyle her bir delege görev alacak olan üyeleri seçecek. Yani TFF’nin yargılama kurulları gerçek manada bağımsız olacak çünkü meşruiyetini Genel Kurul’dan almış olacak. TFF Başkanı ve Yönetim Kurulu güdümünde seçilen yargılama kurulları olmayacak. Bu da son derece önemli ve kıymetli. Çünkü sizi bir kurul seçtiği zaman, sizin kararlarınızın hukuka uygunluğunu o kurul yaptığı zaman sizin iradeniz doğrultusunda karar vermemesi, hayatın olağan akışına aykırı, fizik ve mantık kurallarına aykırı. Dolayısıyla burada en azından temelde şunu sağlamaya çalıştık: Federasyon Genel Kurulu bu seçimi yapsın. Kulüpler Birliği Vakfı, Amatör kulüpler, teknik adamlar, sporculardan oluşan bir kurul bu isimleri Genel Kurul’a önersin, Her bir kurul bakımından 39 isim arasından Genel Kurul’da orada görev yapacak olan 6 asil, 6 yedek ve 1 başkanı seçsin dedik. Bu kurulların görev süresi 4 yıl olacak. TFF Yönetim Kurulu ile ile aynı Genel Kurul’da seçilmeyecekler. Olağan Genel Kurul’dan bir sonraki Genel Kurul’da hakeza seçilecekler. Özlük, sosyal ve huzur haklarını da bizim başvuruları yaparken ödediğimiz harç ve yargılama masrafları ayrı bir kalem olacak. O kalemden karşılanacak. Yani federasyon birebir aslında kendisi birebir kurul üyelerine ödememiş olacak. Ekonomik olan bağı da ortadan kaldırıyoruz. Dolayısıyla biz hem adil hem adil görünen hukuk kurulları istiyoruz. Galatasaray Spor Kulübü olarak geçmişte bu kurullardan canımız çok yandı. Sonuna kadar da hukuki mücadelemizi verdik. TFF’nin getirdiği statüyü kabul edemeyeceğimizi ifade ettik. Kulüpler Birliği Vakfı üyeleri de önemli ölçüde böyle bir irade ortaya koydu ve biz kendi yazdığımız statü değişikliğini bugün burada oylatacağız.” 

“Kulüpler Birliği Vakfı’nın hazırlamış olduğu çalışmayı 1/5 imza ile Genel Kurul gündemine aldırdık. 1/5’ten sonra salt çoğunlukla gündeme alındı. 2/3’ü de bulabilirsek delege tam sayısını umut ediyorum buluruz. Bu statü değişikliğini yapacağız. Bu statü değişikliğiyle ilgili TFF, 3 ay içerisinde talimatlarını hazırlayacak. En geç 10 ay içerisinde de seçimli genel kurul yapılmak suretiyle adaylar belirlenecek. Bu hukuk kurullarının tamamı Genel Kurul tarafından seçilecek. Genel Kurul’a gönderilen listeler de bütün futbol aktörleri, futbol emekçileri, teknik adamlar, oyuncular, amatör kulüpler, TFF, Kulüpler Birliği Vakfı, 1.,2.,3. Lig’deki Kulüpler Birliği Vakfı’ndan her birinin temsilcisinin olduğu bu seçici kurul tarafından gönderilecek. Dolayısıyla bu kurulların biraz daha adil ve hakkaniyet zemininde karar vermesinin hukuken önünü açmış olacağız inşallah bu önerge geçerse. Yeterli imzayı bulduk. Gündeme alınmasına dair salt çoğunluğu da aldık. Şimdi son önerge olarak Genel Kurul gündeminin sonuna ekledik. Statüye göre orada oylayacağız. O oylamada 2/3’ü bulabilirsek çünkü TFF Statüsü’ne göre statü değişikliğinde 2/3’e ihtiyaç var. Yaklaşık 220 oy bulabilirsek ki ben bulabileceğimiz kanaatindeyim çok büyük bir sürpriz olmazsa bu hükmü değiştirmiş olacağız. 3 ay içerisinde talimatlar hazırlanıp, 10 ay içerisinde de seçici kurul hemen göreve başlayacak. Bu kurul üyelerini de tek tek Genel Kurul’a yollayacak. Genel Kurul da dikkat Yönetim Kurulu’nun seçildiği Genel Kurul’da değil; takip eden ilk Genel Kurul’da bu üyeleri TFF Genel Kurulu tarafından seçilecek. Daha çoğulcu ve uzlaşmacı, futbolun bütün paydaşlarının öncelendiği bir yaklaşım egemen alınmış olacak. Yani teknik adamlar da hakemler de, oyuncular da… Çünkü futbol bütün aktörleri ve paydaşlarıyla güzel. Kulüpler de, Kulüpler Birliği Vakfı da 2. Ve 3. Derece Kulüpler Birliği Vakfı da hepsinin iradesi aslında federasyondaki bu hukuk kurullarının yani disiplin, tahkim ve UÇK’nın oluşumunda belirleyici olacak. Bu kurullar meşruiyetini Genel Kurul’dan alacak. Dolayısıyla tarafsızlık ve bağımsızlık meselesiyle ilgili keskin bir çözüm bulmayı hedefliyoruz. Bir diğer mesele çok önemli olduğu için vurgulamak isterim: İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi şunu da söylemişti yani bu kurullar futbolcular, oyuncular ve teknik adamlar bakımından da karar veriyor. Hukuk hepimize lazım bumerang gibi atıyorsunuz gelip sizi vuruyor. Adaleti kendiniz için isterseniz bu bir taleptir. Adaleti başkası için isterseniz bu bir irade ve tavırdır. Bu Genel Kurul’da kulüplere oranla, oyunculara ve teknik adamlara ayrılan delege sayısı yetersiz demişti. Statü’nün 22.Maddesi ne yazık ki öyleydi. Bunu da değiştirmek lazım. Futbolun bütün paydaşlarını ve emekçilerini kucaklaşmayı egemen kılmak lazım. Oyuncu arkadaşlarımız, teknik adamlar, hakemler ve amatör federasyonlar bunların hepsinin eşit düzeyde temsilinin sağlandığı çoğulcu, adalet anlayışı içerisinde demokratik ve katılımcı, demokratik teamülleri egemen kılan bir Genel Kurul yapısını hayata geçirmemiz lazım. Galatasaray Spor Kulübü olarak bir sonraki Genel Kurul’da önerge çalışması yapacağız. Buna ilişkin bir çabamız olacak.”

Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir: “Herkes haddini bilecek!”

Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir, Galatasaray Televizyonu’nda açıklamalarda bulundu. Çaykur Rizespor Başkanı Tahir Kıran’ın Galatasaray Spor Kulübü’ne, Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Burak Elmas’a ve kendisine yönelik menfi söylemlerine yanıt veren Epözdemir, iddialarının gerçek dışı olduğunu belgeleriyle ortaya koydu.

Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir, Galatasaray Televizyonu’nda açıklamalarda bulundu. Çaykur Rizespor Başkanı Tahir Kıran’ın Galatasaray Spor Kulübü’ne, Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Burak Elmas’a ve kendisine yönelik menfi söylemlerine yanıt veren Epözdemir, iddialarının gerçek dışı olduğunu belgeleriyle ortaya koydu.

Sözlerine ülkemizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlayarak başlayan Rezan Epözdemir, konu ile ilgili şu ifadeleri kullandı:

“AÇIKLAMALARI MANİPÜLATİF VE GERÇEK DIŞI”

“Bu konu ile ilgili son kez değerlendirme yapmak istiyoruz; çünkü spor kamuoyunu artık daha fazla bu mesele ile meşgul etmek istemiyoruz. Bu konuda başka bir açıklama eklenmezse biz bir değerlendirme yapmayacağız; ama Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü olan Galatasaray’ın da 30 milyon taraftarıyla böylesine gerçek dışı, manipülatif söylemlere karşı refleks göstermesi de takdir edersiniz ki çok olağan. Bu aynı zamanda bizim görev ve sorumluluğumuz. Dolayısıyla bugün bu açıklamayı yapma zarureti hasıl oldu. Öncelikle Rizespor Başkanı Sayın Tahir Kıran’ın açıklamaları manipülatif ve gerçek dışı ifadeler. Kendisi beyanlarını bir metinden okuyor. Zannediyorum ki hukukçuları o metinde kendisini bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde yanlış yönlendiriyor. Dolayısıyla kamuoyu önünde birazdan açıklayacağımız belgelerle kendisini zor durumda kalmış olacak.” 

“BİR YANDAN TAHKİM ŞİKAYETİ YOK DİYİP, DİĞER YANDAN ŞİKAYETTEN VAZGEÇİN DİYOR”

“Öncelikle Oğulcan Çağlayan konusu ile ilgili bir biliyorsunuz Türk Ceza Kanunu 257. Maddesi uyarınca görevi kötüye kullanmaktan bir şikayet ikame edeceğimizi söylemiştik. Bu şikayetimizin temel gerekçesi, Tahkim Kurulunun almış olduğu transfer yasağı kaldırılması kararındaki hukuki durum aynı olmasına rağmen, 40 gün sonra bambaşka bir karar vermesiydi. Basın toplantısı yaparken önceki kararda oy birliği vardı, basın toplantısı esnasında oy çokluğu olduğuna dair telefonlar geldi kulübümüze. Bu bile bu kararın saygınlığını tartışılır hale getirdi. Hukuki durum aynı, taraflar aynı, dosya Yargıtay’da; ama oyunucunun Anayasa ile güvence altına alınmış çalışma özgürlüğünü ihlal eden, hakkın özüne dokunan, ölçülülük ilkesine ve demokratik toplum düzenine aykırı bir karar verilmişti. Hem ben hem sayın başkanımız Tahkim Kurulunu şikayet edeceğimizi söylemiştik. 4 Ağustos’ta ben bu konu ile ilgili ilk defa bir basın toplantısı yaptım. Orada belgelerle süreci anlattım. Buradaki sürecin ne olduğunu bütün kamuoyu belgeleri bile birlikte muttali oldu. Sonrasında Sayın Tahir Kıran bugün benim Tahkim Kurulunu şikayet edeceğimi; fakat etmediğimi, bunun üzerinden şov yaptığımı söylüyor.” 

“Arkadaşlar Ek 1’deki belgeyi lütfen çıkarsınlar. Tam 11 Ağustos’ta biz Tahkim Kurulunu şikayet etmişiz. Dosya numarasını da vereyim ki iyi takip etsinler. Niçin iyi takip etsinler diyorum? Bir yandan Tahkim şikayeti yok diyip, diğer yandan Tahkim şikayetinden vazgeçin diyorlar. Bu hayatın olağan akışına, mantık ve fizik kurallarına aykırı. Garabet. Bir akıl tutulması. Anladığım kadarıyla Tahkim Kurulu üyelerinden ve şüphelilerinden daha fazla Sayın Tahir Kıran ve arkadaşları bu dosyayla ilgileniyor. Adliyeye gidip bakıyorlar filan… Bir baskı uygulamaya çalışıyorlar. Buna ilişkin veriler de elimizde var. Gerek görürsek bunları da açıklarız. Kimin hangi koşullarda kimlere baskı yaptığını, bu dosyayla ilgili çaba sarf ettiğini biliyoruz.” 

“Dosya numarasını vereyim. Yakın zamanda zaten dosya numarasını da vakıf olduktan sonra bu dosya takipsizlik olur büyük ihtimalle. Tarihe de not düşelim. Çok kısa zamanda hepimiz kamuoyunda göreceğiz. Dosyayı şu ana kadar bulamadıkları için etki edemediler. Bulduktan sonra büyük ihtimalle etki edecekler ve bu dosya takipsizlik olacak. Bunu biliyoruz çünkü başka bir tarifi yok. Sizi ilgilendirmeyen, taraf olmadığınız, hiçbir şekilde size izafe edilemeyecek bir dosyayı ilgilisinden daha fazla takip etmek, aslında bizim önceki basın toplantısındaki ifademizi teşvik eder mahiyette. Yani siz bu dosyayı niye kıymet atfedip bu kadar takip ediyorsunuz? İlgilileri bu dosyayı bu kadar takip etmiyor! Dosya numarası tarihini de vereyim iyice yapsınlar. Elimizde bununla ilgili  bilgi ve belgeler var. İyice bu konunun takipçisi olsunlar. Yakın zamanda da takipsizlik olur bu. En azından tarihe not düşmüş olalım. 11 Ağustos’ta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet etmişiz. Dosya numarası: 2021/121792. Kaşeli. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Müracaat Büro’ya yaptığımız bir şikayet. 13 Ağustos’ta dosyamız Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na yetkisizlikle gitmiş ve şu an dosyamız derdest. Yani ben 4 Ağustos’ta basın açıklaması yapmışım, sayın başkanımız Burak Elmas beyefendi ile birlikte de aynı ayın 20’sinde yapmışız. Biz 11 Ağustos’ta, mevcut tarihten yaklaşık 20 gün önce zaten Tahkim Kurulu üyelerini şikayet etmişiz.” 

“YALAN DEMECİ KİMİN VERDİĞİNİ BELGESİYLE ORTAYA KOYDUK”

“Yalan demeci kimin verdiğini bugün belgesi ile birlikte ortaya koyduk. Türkiye de şahit oldu. Dosya numarasını da veriyorum tekrar: 2021/121792 soruşturma numaralı dosya. 11 Ağustos’ta şikayet etmişiz. Resmi başsavcılığın kaşesi var. Kimin yalan attığını, kimin varyasyon yaptığının takdiri kamuoyunun. Kamuoyunu değerlendirir zaten. Biz belge sunuyoruz. Gerçek dışı, manipülatif, kişisel çıkarlara hizmet eden, sansasyonel kaygılarla çıkıp böyle açıklamalar yapmıyoruz.” 

“HERKES HADDİNİ BiLECEK”

“Galatasaray Başkan Yardımcısına kimse şov yapıyor diyemez. Herkes haddini bilecek bir defa. Galatasaray başkanına kimseyi şov yapıyor diyemez. Bu belgeyle şovu kimin yaptığı net bir şekilde ortaya çıktı. Sayın Tahir Kıran’a kişisel olarak bunu iade ediyorum. Bu ifadeyi Sayın Tahir Kıran’a iade ediyorum. Kimse Galatasaray Spor Kulübü’nün başkan yardımcısına şov yapıyor diyemez. Bu resmi belge ve soruşturma dosyasıyla kimin şov yaptığını bütün kamuoyu artık görmüş oldu çok net bir şekilde.” 

“Bir diğer husus, bu dosyayı kimlerin nasıl, hangi koşullarda baskı yaptığını nasıl sonuç alma çabasına girişimi içerisinde olduklarını biliyoruz. Kulübümüz de biliyor. Gerekirse bunları da açıklarız fakat bir yandan şikayet yok deyip bir yandan protokolde şikayetten vazgeçme ile dayatmanın takdiri kamuoyunun. Yani mantı fizik kurallarına aykırı. Diğer taraftan bir şikayet dosyasını şüphelilerden daha fazla takip edip kıymet, kutsiyet atfedip çılgınlar gibi gidip orada, adliyelerde takip edip baskı uygulamaya çalışmak… Dosyayı bulmaya çalışmak çok ilginç. TFF’de şikayette olan üyelerin hiçbir beyanı ve çabası yok iken, taraf olmayan Sayın Tahir Kıran’ın bu konuda bir kıymet, kutsiyet affedip açıklama yapması çok manidar ve düşündürücü. Bu bile iddialarımızın ne kadar doğru olduğunu ortaya koyuyor. Tarihe not düşülsün. Bugünkü program kayıtları çıkarırız. Dosya numarasını verdiğimize büyük ihtimalle çok kısa sürede bu dosya başka etmen ve etkilerle, faillerinin kim olduğunu biliyoruz, takipsizlikle sonuçlanacaktır. Buna da eminiz. Tarihe not düşelim. Vicdani kanaatim de bu. Hep birlikte izleyeceğiz.” 

“Sayın Kıran, kıvırmasınlar paramızı ödeyecekler mealinde bir beyanda bulunmuş. Ben takip edemedim ama sizin de söylediğiniz sosyal medyada izleyicilerimizden, taraftarlarımızdan inanılmaz yoğun bir reaksiyon ve tepki var.”

“GALATASARAY ŞİKAYETİ İKAME EDECEĞİM DERSE EDER” 

Kimin yalan attığı ve kıvırdığı bu belge ile ortaya çıktı mı? Çok bir şekilde çıktı. Burada Galatasaray etmiş olduğun telkinin gereğini kendisi yerine getirip hassasiyet gösterecek mi bundan sonra bakacağız. Kimin yalan attığını, kimin kıvırdığını biz belgelerle ortaya koyuyoruz. Biz kurumsal refleksleri olan, şeffaf, ilkeli, Galatasaray değerlerini sosyalleşme süreci ve kültürünü önceleyen bir spor kulübüyüz. Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütlerinden bir tanesiyiz. Galatasaray Spor Kulübü şikayeti ikame edeceğim derse eder.  Çok net yani bu. Tartışmaya mahal vermeyecek kadar aşikar. Hiçbir baskı ve tehdide boyun eğmeden hukuk devletinin gereği olarak hak arama özgürlüğünü kullanır ve şikayetini yapar. Bizi başkalarıyla karıştırmasın Sayın Kıran. Biz şikayet ediyoruz dersek ederiz. Dolayısıyla kıvırmasınlar yalan söylüyor şeklindeki beyanlar çok uygun ve şık olmadı. Bu belge ile birlikte kimin kıvırdığı ve yalan söylediği ortaya çıkmış oldu.”

“PFDK’YI DA ŞİKAYET ETTİK” 

“Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na da şikayet yaptık. O da yakın zamanda tartışılabilir. Onun da tarihini bu vesile ile söyleyeyim. Şikayet yapmadılar denilebilir. Onu da tarihe not düşelim. 27 Ağustos’ta da Profesyonel Futbol Disiplin Kurulundaki başkan ve üyeleri şikayet ettik. Sadece Tahkim şikayetimizde iki kişi muhalif kalmış. Muhalefet şerhini istemiştik. Hanımefendi onlar bize geldi. O iki üye hakkındaki şikayetimizi, sayın başkanımızın talimatıyla vazgeçeceğiz.”

“TEK DERDİ, TFF VE KURULLARININ ŞİKAYET EDİLMEMESİ” 

“Bir diğer mesele, başkanımızın kendisine özür dilediğini iddia ediyor Sayın Tahir Kıran.  Sayın başkanımız kendisine dönemediği için özür dilemiş. Mesajları bizatihi ben gördüm. Konunun aslında hiç bir özrü yok. Sayın başkanımızın, 17.22’de tarafıma ve bütün profesyonel çalışanlara ve aynı zamanda Yönetim Kurulu Üyelerine atmış olduğu bir twit var bu konu ile ilgili. Demiş ki sayın başkan, ‘Rezan Bey, ekte bana iletmiş olduğunuz sözleşme şartları iyi niyetten uzak ve tek taraf niyetler barındırmaktadır. Açıkçası benim açımdan anlaşma içerisinde bulunan talepleri Galatasaray Spor Kulübü’nün kabul etmesi mümkün değildir. Bu çerçevede herhangi bir anlaşma zemini bulunmamaktadır. Bu mail yazıldığı an itibarı ile anlaşma niyetimiz masadan kalkmış bulunmaktadır. Bu versile ile müzakere sürecine vakit ve emek veren tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.’ Bizim başkanımız bu kadar nezaketli, bu kadar kadar kıymetli ve bu kadar beyefendi bir insandır. Bizim başkanımız Galatasaray’ın değerlerini içselleştirmiş, nezaketten asla taviz vermeyen ama Galatasaray’ın menfaatlerini önceleyen, Galatasaray’ın menfaatlerini olmazsa olmaz yapan bu kulübün seçilmiş başkanıdır. Öncesinde bu mail Tahir Bey’e de gitti. Müzakereyi sürdürmediğimizi kendisine söyledik. Ben de telefonda söyledim. Bunun kabul edilemez olduğunu sayın başkanımız da söyledi. Daha sonra arkadaşlarınıza da böyle bir mail attı. Bende mesajlar var diyor. Bende de Sayın Tahir Kıran’ın mesajları var. Özel hayatın gizliliği, kişisel verilerin korunması hassasiyeti dolayısıyla ben bunları paylaşmayacağım. ‘Kardeşim sen bu işi halledersin’ diyor bana. Ben de diyorum ki, ‘Bu olmaz’. ‘Sen başkanı ikna edersin. Bu Tahkim Kurulunu şikayetten vazgeçelim.’ diyor. Yani Sayın Tahir Kıran’ın anlaşma, uzlaşma, sulh, ibra, paranın ödenmesi gibi bir derdi yok. Sayın Tahir Kıran’ın Tahkim ile ilgili yaptığımız şikayetin vazgeçilmesi, bir daha Türkiye Futbol Federasyonu’na hiçbir şikayet ikame etmemize dair bir meselesi var. Bende mesajları duruyor. WhatsApp mesajları. Paylaşabilirim kendisiyle de. Gönderebilirim ne zaman isterse. ‘Sana güveniyorum. Sen ikna edersin. Sen başkanla konuş. O seni dinler.’ Ben de diyorum ki kendisine, ‘Bu onursuzluktur bu kabul edilemezdir. Galatasaray Spor Kulübü böyle bir açıklama yaptıktan sonra asla ve asla geri adım atmaz. Tahkim şikayetinden vazgeçmez. Bizde bu mesajlar duruyor. Biz de kalkıp bunları mı açıklayalım? Biz nezaketli kaldık, beyefendi kaldık, bunları açıklamadık. Özel hayatın gizliliğine dikkat ettik ama bel altı vurulursa da gerekeni söylemek zorunda kalırız.”

“KUTUPLAŞTIRMA, İKİLİK ÇIKARMA GAYRETİ GALATASARAY’DA PRİM YAPMAZ” 

“Bir diğer husus Fatih hocamızla ilgili. Çok müspet değerlendirmeler yapıyor Sayın Fatih Terim ile ilgili; ama sayın başkanımız ve benimle ilgili çok daha farklı, menfi değerlendirmeler yapıyor. Düne kadar Sayın Fatih Terim ilgili neler söylediğini bütün kamuoyu biliyor. Fatih hoca bizim için çok değerli ve kıymetlidir. Futbol şubemizde erkek futbol takımının teknik direktörüdür. Evet çok kıymetlidir. Teknik konuların tamamında tek yetkili isimdir fakat Galatasaray’ın idari ve yönetsel birçok parametresi var. TFF ile ilişkiler, Kulüpler Birliği amatör şubelerimiz var, iktisadi süreçler var… Galatasaray’ın idari ve yönetsel anlamdaki tek patronu Sayın Burak Elmas’tır. Seçilmiş, Galatasaray’ın teveccühüne mazhar olmuş bir kişidir. Galatasaray’ın vicdanı olan Galatasaraylılar, kendilerine bu koltuğu yönetimimize emanet etmiş. Dolayısıyla buradan Florya ile bizim aramızda bir ikilik çıkarmaya matuf bir şey iş yapmaz. Prim yapmaz bu. Eğer birini iradesini esas alacaksa kimin iradesi bu konuda belirleyici diyorsa Sayın Kıran, Galatasaray Spor Kulübü’nün tek patronu Sayın Burak Elmas’tır. Galatasaray Spor Kulübü’nün başkanıdır. Genel Kurulun teveccühüne mahzar olarak seçilmiş isimdir. Dolayısıyla bir iradeyi esas almak istiyorsa sayın Burak Elmas’ın iradesini esas alabilir. Kaldı ki bu, idari ve yönetsel bir konudur. Bu konuda karar vermeye ilgili ve yetkili olan sayın başkanımız Burak Elmas efendi ve Yönetim Kurulumuzdur. Buradan bir ikilik çıkarıp bir ayrıştırma ve spesifik bir kutuplaştırma girişimi Galatasaray’da sökmez. Çok uyumlu, ılımlı bir birlikteliğimiz var. Hiç boşu boşuna bir çaba sarf edilmesin.” 

Son olarak Ek 2’yi getirelim. Disiplin Kurulu’nu 27 Ağustos’ta şikayet etmişiz. Bu da onunla ilgili belge. Bunu da bulup yapabilecekleri ne varsa yapsınlar. Böyle bir çaba içerisinde olduklarını görüyoruz. Kendini ilgilendirmeyen dosyalara müdahil olup araştırma ile ilgili  olağanüstü hassasiyet gösteriyorlar.

“NİÇİN TAHKİM KURULU ŞİKAYETİNDEN VAZGEÇMEMİZ İÇİN BİZE PROTOKOL GÖNDERİYORSUN?”

Ek-3’e bakalım. Temel problem aslında bu. Yüzde 10 cezai şart bizim için önemli değil. Oyuncu yetiştirme tazminatı ve dayanışma tazminat hiç önemli değil yazmış. TFF Tahkim Kurulu üyelerine karşı Cumhuriyet Savcılığı nezdinde bulunan şikayetten vazgeçecektir maddesi konmuş. Seninle benim aramdaki sulh ve ibra protokolü. Ben zaten seninle ilgili

Yargıtay dosyamdan vazgeçmeyi taahhüt ediyorum. Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi dosyasında görülen, 2021/5 K. Sayılı davadan vazgeçeceğimi taahhüt ediyorum. Çünkü ibralaşıyoruz, sulhe varıyoruz. Bir daha bu parayı isteme imkanı yok senden. Neden Tahkim şikayetinden vazgeç diyorsun. Seni Tahkim şikayeti ne ilgilendiriyor ki? Bu adamlar görevi kötüye kullandı. Biz futbolun tüm paydaşları adına görevini kötüye kullanan bu kimselerle ilgili hak arama özgürlüğümüzü kullandık. Başsavcılık makamı bir karar verecek. Varsa itiraz kanun yoluna başvuracağız. Hepimiz saygıyla karar vereceğiz. Niçin Tahkim Kuruluna yaptığımız şikayetten vazgeçmek için bize böyle bir protokol gönderiyorsunuz? Sen bizim kurumsal reaksiyonumuza, tüm futbol paydaşlarına verdiğimiz taahhüde halel getirmeye çalışıyorsun.” 

Rizespor’un kulübümüze gönderdiği protokolde yer alan madde:“Taraflar, gelecekte işbu uyuşmazlığa sebep olan sürece ve sonrasına ilişkin birbirlerine veya başka kişi ve kurumlara karşı herhangi bir yargı yoluna başvurmayacaklarını kabul, beyan ve taahhüt ederler. Taahhütlerine uymayan taraf, diğerine 1.300.000 Euro tazminat öder.” 

“Ben Disiplin Kuruluna, UÇK’ya, Tahkim Kuruluna gitmeyeceğim, kimseye dava açmayacakmışım. Bu sizi niye ilgilendiriyor? Bunu bana neden dayatıyorsunuz? Niçin bana WhatsApp mesajlarında, ‘Bunu sen çözersin, başkanı ikna edersin, Tahkimi hallet’ diyorsun. Ben de, ‘Bunu yapamayız. Bu asla kabul edilebilir bir şey değil’ diyorum.” 

“Niçin? Tek amacın ve gayen bu. Bunu yapmazsak 1.3 milyon Euro tazminat. Yönetici veya kurumlara ileride dava açarsak 1.3 milyon Euro tazminat ödeyecekmişiz. Bu meselenin özü budur. İfadeler yanıltıcıdır, insan bazen olasılıklar üzerinde düşündüğünde gerçekleri ıskalayabilir. Çünkü gerçekler burada, belgeler burada. Ne olacak bundan sonra? Bu parayı ödesinler, kıvırmasınlar dedi değil mi?” 

“TFF, UEFA’DAN BİZE GELECEK PARAYI KESİP RİZESPOR’A VERECEK”

“Tahkim Kuruluna karşı hem oyuncumuzun avukatı hem de biz AİHM’e başvuru yapıyoruz.

Devam eden bu süreçle ilgili Yargıtay’da dosyamız var. Kararı Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz ettik. Dosya Yargıtay’a gitti. Orada hukuki sürecin nihayete ermesini bekleyeceğiz. Bu arada Tahkim Kurulunun hukuka aykırı kararı nedeniyle  oyuncumuz mağduriyet yaşadı. Yani çalışma özgürlüğü ihlal edildi. Yani anayasa ile güvence altına alan temel ve özgürlükleri, hakkın özüne dokunacak şekilde, ölçülülük ilkesine aykırı şekilde ihlal edildi. Dolayısıyla bu sorunun, vize ve lisans verilmemesi noktasındaki sorunun çözülmesi zarureti var. Ne yapacağız? Çok net ne yapacağımız. Gidip Rizespor’a para falan ödemeyeceğiz. Demiş ya kıvırmasınlar diye. Ne olacak biliyor musunuz? UEFA’dan gelen paralarımız var bizim. Bu hafta içi TFF’den gelen açıklamaya göre ayın 31’inde yayın haklarından gelen paramız var. Federasyon biliyorsunuz bunları kesiyor. Kesmeyin, bize ödeyin, hukuki süreç devam ediyor, aksi takdirde hukuki yollara başvururuz. Bu paraları bize ödeyim şeklinde dilekçemiz var. Resmi kayıtlara girmiş bu dilekçemiz olmasına rağmen büyük ihtimalle buradaki paralarımız kesilecek ve ödenecek zikredilen rakamla. Oyuncumuzun da vizesi ve lisansı çıkmış olacak. Biz de Yargıtayda, uzlaştığımızda feragat edebiliriz dediğimiz dosyayı yasal çerçevede takip edeceğiz. Eğer o dosya da bozulursa hukuk devletinin gereği olarak, hak arama özgürlüğü gereği olarak, Tahkim Kurulunun verdiği kadar bozulursa, TFF’nin bizden kesip onlara ödeyeceği parayı yasal faizi ile birlikte iadesini talep edeceğiz. Reddedilirse bizim başvurumuz hukuk devletinin gereği olarak verdiği karara saygı duyacağız. Ulusal ve uluslararası alanda bütün hukuki yolları tüketeceğiz.” 

“GASP ETTİLER DİYEN TAHİR KIRAN DİSİPLİNE SEVK EDİLECEK Mİ?”

Bu konu ile ilgili de bir mukabele gelmezse başka de bir açıklama ve değerlendirme yapmayacağız. Gelirse biz de 30 milyonluk bir camiayı temsil ediyoruz. Sonuna kadar kendi camiamızın menfaatlerini savunuruz, önceleriz.  Bütün bu problem, futbolun paydaşları adına, adalet için ortaya koyduğumuz irade ile açıklanabilir. Bizim başkanımız haraç kesiyorlar dediğin için, suç örgütü dediği için, sayın başkanımıza 45 gün hak mahrumiyeti cezası verdiler. Bugün Sayın Tahir Kıran gasp ediyorlar bizi dedi. Haraç kesme ifadesinden daha ağır. Futbolda şiddet ve düzensizliği arttıran, teşvik eden bir ifade. Dolayısıyla 6222 Sayılı Kanuna göre, aynı zamanda Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu bakımından da Futbol Disiplin Talimatı’na göre hukuka aykırılık var. Sayın Tahir Kıran’ı bu federasyon hukuk kurulu acaba disipline sevk edecek mi? Haraç kesiyor diyen başkanımıza 45 gün verildi. Gasp ediyorlar bizi diyen Sayın Tahir Kıran’a acaba aynı hassasiyet gösterilip bir disiplin sevki yapılacak mı? Bunu da takip edeceğiz.” 

“ŞOV YAPAN BELGELERİYLE ORTAYA ÇIKTI”

Kendi ifadeleriyle yalan demeç veren, şov yapan veya kıvıranın kim olduğu belgeleriyle ortaya çıktı. Gerisi artık kamuoyunun takdirdir. Kamuoyu zaten bütün bunlara vakıf oldu. Bu Galatasaray’ın sponsorlarından da bahsetmiş. Buna da bir açıklık getireyim. Rizespor’un sponsorları, iştirak şirketi yöneticileri, ortakları, TFF’daki hangi görevliler bir kamu bankasından kredi aldı? Biz bunları biliyoruz. Bizi bırakın artık 80 milyon bu konuları biliyor. Kamuoyunun bildiği maruf bir vakayı artık tekrar tekrar dillendirmeye gerek yok. Zaten kamuoyu bunun takdirini yapacaktır. 

“Kamuoyu tüm bunların takdirini yapıyor. Böyle bir açıklama gelmeseydi biz konuşmayacaktık. Ben artık meseleyi kişiselleştirmek istemiyorum. Sayın başkanın kendisine özür mesajı attığını söylüyor, başkanımız söyledi çok nezaketli bir şekilde telefona dönemediği için özür mesajı atmış. Bana da okuttu. Kendisinin de bana attığı mesajlar var. Biz ama bunlara atıf yapmıyoruz özel hayatın gizliliği ve nezaket gereğince. Ben kendi adıma konuşayım tehdit edeceklerini, baskı kuracaklarını, geçmiştekilerle veya benzerleriyle mukayese ederek bizi sindireceklerini zannediyorlarsa yanılıyorlar. Biz tehditlere, baskılara boyun eğmeyiz. Bizim tek bir derdimiz var. Başta hiçbir kimlik ve gözlük asla ve asla bunun arkasında yok olamaz da. Türkiye Futbol Federasyonu’nun hukuk kurulları statü değişikliğiyle birlikte onları artık Genel Kurul seçecek. Bu hukuk kurullarının tarafsız ve bağımsız olması, bizim mücadelemiz bu. Biz bunu sadece kendimiz için değil, bütün futbol paydaşları için istiyoruz çünkü hukuk bumerang gibidir atarsınız gelip sizi bulur. Adaleti biz kendimiz için istemiyoruz. İsteseydik bu bir talepti. Biz adaleti başkaları için istiyoruz. O yüzden bir tavır ve irade… Bütün futbol paydaşlarının da bu tavır ve iradeye sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum.” 

Rezan Epözdemir, Çaykur Rizespor’un UEFA Avrupa Ligi’nde tur atlayan Fenerbahçe’yi tebrik edip Galatasaray’ı tebrik etmemesiyle ilgili soruya ise şu yanıtı verdi:

“Rizespor ve Rize halkıyla bizim hiçbir sorunumuz yok. Onlar bizim için çok değerli ve kıymetli. Yıllardır da böyle dostane ilişkilerimiz var. Hiçbir sorunumuz, problemimiz olamaz. Rize özelinde hiçbir önyargımız olamaz. Dolayısıyla Rize halkı bizim için çok kıymetlidir. Rizespor da öyledir. Bu açıklamayı talihsizlik olarak görüyorum. Herkes kendine yakışanı yapar. Açıklamaya baktım yorum yapmaya değer görmedim.” 

GALATASARAY ASLA SESSİZ KALMAZ

“Biz bu konuyla ilgili artık spor kamuoyunu ve gündemini meşgul etmek istemiyoruz. Devam eden derdest bir hukuki süreç var. Hukuk devletinin gereği olarak hak arama özgürlüğümüzü kullandık. Bize gelen paraları da TFF vermeyin dememize rağmen ödeyecek. Oyuncu da en kısa sürede zaten formasına kavuşacak. Sonrasında Yargıtay dosyası müspet sonuçlanırsa ödediğimiz paranın, daha doğrusu bizden kesilen hukuksuz paranın faiziyle iadesini talep edeceğiz. Aksi karar da çıkarsa saygıyla karşılayacağız. Bize göre bu mesele kapanmıştır. Spor kamuoyunu bu gündemle artık meşgul etmemek gerekiyor diye düşünüyorum naçizane benim kanaatim ama bir açıklama gelirse Galatasaray asla sessiz kalmaz. Biz nezaketi, kurumsallığı önceleyen ama Galatasaray’ın menfaatlerini de sonuna kadar savunan bir anlayışı egemen kılmak isteriz.”

GALATASARAYLILAR MÜSTERİH OLSUNLAR 

Son olarak Galatasaray camiasına mesajını ileten Rezan Epözdemir, şunları söyledi:

“Merak etmesinler, müsterih olsunlar. Biz hem camiamız hem taraftarlarımız hem üyelerimiz çok kocaman bir aileyiz. Kocaman yürekli bir aileyiz. Bir teveccüh gösterdiler ve bu görevi bize layık gördüler. Bu aynı zamanda ciddi bir sorumluluk. Netice itibariyle bizler de buralarda gelip geçiciyiz. Görev yaptığımız dönemde zaman, zemin, koşullar, konjonktür ne olursa olsun eğilmeden, bükülmeden nezaketten de taviz vermeden Galatasaray’ın menfaatlerini önceleyerek sonuna kadar hukuki mücadelemizi vereceğiz. Galatasaray’ın haklarını yedirmeyeceğiz. Menfaati için ne gerekiyorsa yapacağız. Bu konuda endişe etmesinler, müsterih olsunlar.”

Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir: “Tahkim Kurulu başkanı ve üyelerinin istifasını istiyoruz”

Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir, Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulunun, futbolcumuz Oğulcan Çağlayan konusunda kulübümüz ve sporcumuz aleyhine verdiği karar üzerine açıklamalarda bulundu.

Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir, Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulunun, futbolcumuz Oğulcan Çağlayan konusunda kulübümüz ve sporcumuz aleyhine verdiği karar üzerine açıklamalarda bulundu.

Kulübümüz ve sporcumuz aleyhine verilen kararın her türlü hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ifade eden Epözdemir, Tahkim Kurulu başkanı ve yönetim kurulu üyelerini istifaya davet ederek, bu kararın altına imza atan tüm kişiler hakkında Türk Ceza Kanunu uyarınca suç duyurusunda bulunulacağını belirtti.

Galatasaray Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir’in açıklamaları şu şekilde: 

“Kıymetli basın mensupları, değerli basın emekçileri, aramızda bulunan Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Sayın Köksal Ünlü, Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Selim Sefada, hepinizi saygıyla selamlıyorum.” 

“Süreçle ilgili bilgi vermeden önce, Türkiye’nin dört bir yanında yaşanan orman yangınında hayatını kaybedenlere başsağlığı dilemek istiyorum. Galatasaray Spor Kulübü olarak, kederli ailelerine de rahmet dileklerimizi iletiyoruz. Yaralananlara geçmiş olsun. Şüphesiz ateş düştüğü yeri yakıyor. Bu tür zor zamanlarda Türkiye’nin, toplumumuzun temel özelliği acılarda, üzüntülerde ortaklaşabilmesi. Sivil toplum örgütleri, demokratik kitle örgütleri, spor kulüpleri, gazeteciler, kitle iletişim araçları, yazılı-görsel basın birlikte ortaklaşarak bu konuda yeknesak bir tavır sergilemesi gerektiğini düşünüyorum. Kulübümüz adına tekrar başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. 

“EMSALİ GÖRÜLMEMİŞ BİR KARARDAN BAHSEDİYORUZ”

Oğulcan Çağlayan meselesi ile ilgili kısa bir bilgilendirme yapmak istiyorum. Biliyorsunuz futbolcumuz Oğulcan Çağlayan’ın transferi ile ilgili Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’na bir başvuru yapılmıştı. Bu başvuru kapasımda  1 milyon 200 bin Euro ve 506 bin 275 TL ödenmesi, oyuncumuza da 6 maç mahrumiyet cezası verilmişti. Tazminattan oyuncumuz ve kulübüz müteselsilen ve müştereken sorumlu tutulmuştu. 6 müsabakadan men cezası verilmesi akabinde oyuncumuz, kulübümüzle birlikte Tahkim Kuruluna itiraz etmişti. Tahkim Kurulu, 6 maçlık men cezasını üç maça indirdi; fakat bir aza önce zikrettiğim 1 milyon 200 bin Euro’yu ve 506 bin 275 TL tazminat kararını onadı. Bu karar açıkçası bizi çok şaşırttı; çünkü kararın emsali yok. Sözleşmesinin bitmesine 6 ay kala, oyuncunun sözleşmesinin haksız olarak feshettiği iddia ediliyor. Bütün yılın ücreti  bonservis ve tazminat olarak değerlendiriliyor. Dha önce emsali görülmemiş bir karardan bahsediyoruz. Hukukun evrensel temel prensiplerine, tazminat hukukunun temel evrensel prensiplerine aykırı bir karardan bahsediyoruz.” 

“Bunun üzerine kulübümüz ve futbolcumuz tarafından bölge adliye mahkemesine başvuru yapıldı. Anayasının 59. Maddesi Tahkim Kurulu kararları kesindir diyor; ama kesin olan kararlar sportif, idari ve yönetsel kararlar. UÇK’nın alanına giren, sözleşme hukukundan kaynaklanana, ekonomik anlamda sonuç doğuran, sözleşme itilafından kaynaklanan kararlara yargı yolu açık. Yargıtay’ın yerleşmiş ve kemikleşmiş müstakel içtihatları böyle. Bu yüzden hem kulübümüz hem de oyuncumuz Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurduk. Bölge Adliye Mahkemesi’de bu itiraz sürecimiz devam ederken bir baktık transfer yasağı kararı alınmış. Bununla ilgili önce Yönetim Kuruluna başvurduk. Yönetim Kuruluna bu transfer yasağını kaldırın, hukuki süreç devam ediyor. Bu alacak kesin değil, çekişmeli bir alacak. Transfer yasağı uygulaması yapamazsınız. An itibarıyla hukuki süreç devam ediyor. Bu transfer yasağını kaldırın. Telafisi imkansız zararlara duçar kalıyoruz. Yönetim Kurulu bu talebimizi reddetti. Bunun üzerine Tahkim Kuruluna başvurduk. Tahkim Kurulu 25 Haziran 2021 tarihinde, tarihten 40 gün önce transfer yasağını kaldırıyorum, hukuki süreç devam ediyor, ortada kesinleşmiş bir yargı kararı yoktur, kesinleşmiş bir alacak olmadığı için kulüp bakımından transfer yasağını kaldırıyorum dedi. Öte yandan yetinmedik, UEFA’ya da başvuru yaptık. UEFA’ya da dedik ki, oyuncumuzla ilgili lisans tescil işlemleri yapmayı istiyoruz, borçsuzluk yazısı ile ilgili talepler gelecek, bu bir çekişmeli alacaktır, hukuki süreç devam ediyor, bunu böyle kabul edin dedik. UEFA da buna müspet yaklaştı.  UEFA bunun bir çekişmeli alacak olduğunu, hukuki sürecin devam ettiğini ve Galatasaray açısından hiçbir hukuki ve fiili bir sorun olmadığını söyledi. Akabinde TFF, transfer yasağımızı kaldırmasına rağmen oyuncumuzun vize ve lisans işlemlerini yapmadı. Oyuncunun lisansını vermedi.” 

“OY ÇOKLUĞU KARARINI ACELEYLE OY BİRLİĞİNE ÇEVİRDİLER!”

“Bunun üzerine TFF’ye bir başvuru yaptık. Bu karar hukuksuzdur. Süreç devam ediyor dedik. Bölge Adliye Mahkemesi net kararı verdi ama Yargıtay’a taşıdık bunu.  Olağan kanun yolu devam ediyor. Kesinleşmiş bir alacak yok. Hukuki süreç devam ederken oyuncuyla ilgili yaptığınız bu tasarruf hukuka aykırıdır. Oyuncunun vizesini, lisansını vermemezlik yapamazsınız. Bu oyunculuğun çalışma özgürlüğünü kısıtlar, hakkın özüne dokunur, öçlülülük ilkesine, demokratik toplum düzenine aykırıdır, bunu yapamazsınız dedik. TFF, tam 3 hafta boyunca bu talebimizle ilgili bir karar vermedi. Nihayet 2 Ağustos 2021’de yoğun çabalarımız sonucundan Oğulcan bakımından net kararı verdi. Biz de dün itibarıyla bugün verilecek olan listeye Oğulcan Çağlayan’ı yetiştirmek için Tahkim Kurulunun olağanüstü toplanmasını talep ettik ve Tahkim Kurulu olağanüstü toplandı. Tahkim Kurulu’nda itiraz mekanizmasını harekete geçirdik. Elinizde 40 gün önce verilmiş bir karar var. 40 gün önce Tahkim Kurulu hukuki olarak kesinleşmiş bir alacak yok, o yüzden burada transfer yasağını kaldırıyorum demiş. Herhalde paralel mahiyette bir karar çıkacak diye düşündük. Hayatın doğal akışı, mantık ve fizik kuralları bunu gerektirir. Futbolcu bakımından uygulanan bir yasak var, kulübe böyle bir karar verilmişse, yaklaşım sergilenmişse, oyuncu bakımından da böyle bir karar verilir diye tahayyül ediyorduk. Çok ilginç şekilde dün akşam 22.32’de karar vize fakslandı. 22.32’de fakslanan karar göreceksiniz, TFF resmi sitesinde oy çokluğuyla kararımızın reddedildiği yazılıyordu. 22.32’de fakslanan kararda oybirliği yazılıyor. Yani, herhalde arada muhalif olan, gerçekten adalet, hakkaniyet, vicdan perspektifinde karar veren, tarihe not düşen, her şeye rağmen dik durmaya çalışan Tahkim Kurulu üyeleri, muhalif kalan üyelerdi anladığım kadarıyla. Bu süreçte ikna edilmiş, bu oy çokluğu muhaliflerde çoğunluğa iştirak etmiş ve karar hiçbir çatlak ses olmadan oy birliğine dönüşmüş. Çok ilginç, manidar ve düşündürücüdür bu. Bu bile bu kararın başlı başına hukuk garabeti olduğunu ortaya koyuyor. Kerameti kendiliğinden menkul bir karardan bahsediyoruz. Açıkça hukuk dayanağından yoksun, mesnetsiz bir karardan bahsediyoruz. 40 gün sonra aynı olayda aynı şartlar, aynı hukuki koşullar devam ederken taban tabana zıt verilmiş kararlardan bahsediyoruz. Bunu anlatmak mümkün değil. Bu kararı anlatmak hukuken ve fiilen mümkün değil.  Bu kararın futbol paydaşlarında yaratacağı tahribat ve travma, tüm bu etkile düşünülerek burada yeknesak bir tavır olsun, çatlak ses olmasın diye oy çokluğunu palas pandıras oy birliğine çeviren bir kurul. Bu kurulun aldığı karar sağlıklı olabilir mi? Böyle bir karar olabilir mi ya? Hayatın olağan akışına, mantık ve fizik kurallarına aykırı. Oy çokluğu diye yayınlıyorsunuz, sonra 22.32’de bize oy birliği şeklinde fakslıyorsunuz. Aynı metin. Burada hangi eller bu karara dokundu? Kim bu talimatı verdi? Muhalif üyeleri kim vazgeçirdi? Muhalefet yazmaktan kim vazgeçirdi? Galatasaray Spor Kulübü’ne karşı, bu kumpası kim kuruyor? Sonuna kadar bunun takipçisi olacağız. Böyle bir hukuk garabeti olabilir mi? Resmi sitede oy çokluğu yazıyor, bize gelen kararda oy birliği… Hangi arada muhalif üyeler ikna edildi ve aleyhimize bu hukuki dayanaktan yoksun, mesnetsiz, belki de Türk hukuk tarihine kara harflerle geçecek bu karar verildi? Bunu merak ediyoruz. Galatasaray Spor Kulübü olarak da sormak istiyoruz.” 

“BU KARAR BİR HUKUK GARABETİDİR”

“Profesyonel Futbolcu Statüsü ve Transfer Talimatı’nın 12. Maddesinde, ‘kesinleşmiş kararlardan kaynaklanan vadesi geçmiş borçlar’ ibaresi bulunuyor. Demek ki karar kesinleşmiş olacak, borcun vadesi geçmiş olacak. Halihazırda Yargıtay’da olağan kanun yolu devam ediyor. Kesinleşmiş bir karar yok. Kesinleşmiş bir alacak yok. Transfer yasağını koydun. Yönetime itiraz ettik, reddettin. Tahkim Kurulu 1. Fıkradaki gerekçe ile transfer yasağını kaldırdı. Yine 12. Madde 3. Fıkrada, ‘Temsilcilerine kesinleşmiş borcu dolan futbolcular’ ifadesi yer alıyor. Bir borç ne zaman kesinleşir? Oyuncu ile ilgili olağan hukuk yolları tüketildiğinde kesinleşir. Borcun varlığı artık kesinleşmiş bir yargı kararıyla sabit hale geldiğinde kesinleşir. Sabit! Kulüpler için transfer yasağını kaldırıyorsunuz. Gerekçe şu; yargı süreci devam ediyor. Kesinleşmemiş. Oyuncu için çok açık hüküm olmasına rağmen inanılmaz bir karar veriyorsunuz, bizim lisans reddine ilişkin karara yaptığımız itirazı reddediyorsunuz. Bu kararın hukuken fiilen anlatılabilir başka hiçbir tarafı yok. Bu karar bir hukuk garabetidir.” 

“TFF HUKUK KURULLARININ SAYGINLIĞI VE GÜVENİLİRLİĞİ TARTIŞILIR HALDEDİR”

“Bugün bunları söylemek kolay. Biz yönetim olarak ne yapmışız, onunla ilgili bir şey ortaya koyayım. Göreve geldikten sonra TFF bizden taahhüt istemiş. Bugünün konusu değil. O zaman tarihe not düştük. Sayın başkanımızın ve bizlerin imzasıyla TFF’ye gönderilen taahhüt. TFF yargı kurullarının görev yetkilerini kabul edip kararlarına uyacağımızı; bu kararlara karşı hiçbir idari ve adli yargıya, temyiz, tashihi karar, yargılamanın iadesi gibi kanun yollarına başvurmayacağımızı taahhütnamede belirttik. Bu taahhüdü vermezseniz lige kabul edilmiyorsunuz. Hem TFF hem UEFA bu taahhüdü arıyor. Biz hangi kayıtla verdik? Futbol yargılama kurullarının tarafsızlığı ve bağımsızlığına ilişkin düzenleme yapılması kaydıyla bu taahhüdü verdiğimizi belirttik. Bugün yaşanılanları geçmişten görmüşüz. TFF hukuk kurullarının bize göre saygınlığı ve güvenilirliği tartışılır haldedir. Repütasyonu son derece kötüdür. Ne adildir bu kurullar ne de adil görünmektedir.” 

“TFF hukuk kurullarının mevcut durumunu anlatayım sayın arkadaşlar. Disiplin Kurulunun verdiği kararlara karşı Tahkim Kurulu nezdinde itiraz ediyorsunuz. Disiplin Kurulu Başkanı ile Tahkim Kurulu Başkanı geçmişte ortaklık yapmış, İstanbul Barosu’nun kayıtlarına göre aynı ofisi paylaşmış ve birlikte kitap yazmışlar. Birinin verdiği kararı diğeri denetliyor. İkisinin birlikte çalışıp eserler yazdığı kamuoyunun malumu. Futbol futbol aktörleri ve paydaşları bunu içselleştirmiş. Hiçkimsenin kategorik ve sistemsel bir itirazı yok. Böyle bir garabet olabilir mi? TFF Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu Başkanvekili, bir kamu tüzel kişiliğinde hukukçu olarak çalışıyor. Onunla aynı kamu tüzel kişiliğinde hiyerarşik yapı, emir talimat bağı kapsamında çalışan aktör, TFF’nin hukuktan sorumlu yönetim kurulu üyesi. O disiplin sevklerini, o müfettişler eliyle yapıyor, PFDK başkanvekili de karar veriyor. Biri sevk ediyor, diğeri karar veriyor. Karar veren sevk edenin altında aynı tüzel kişilikte çalışıyor. Böyle bir garabet olabilir mi? Dünyanın hangi çağdaş futbol ülkesinde bu vardır? Bunu nasıl kabul edebiliriz biz? Böyle kerameti kendinden menkul bir sistem olabilir mi? Böyle bir utanç olabilir mi? Lisans kurulu üyesi, aynı zamanda Ziraat Bankası’nın yönetim kurulu üyesi. Kulüplerle Bankalar Birliği, FFP, denk bütçe konularda anlaşma yapan kurumun yöneticisiyle, bunları denetleyen kurulun üyesi aynı aktör, aynı kişi. MHK Başkanının Şanlıurfa’da yaptığı görevi biliyoruz. Hepimizin malumu. Dolayısıyla nereden bakarsanız bakın artık sürdürülemez, hukuksuz, adil ve hakkaniyet zemininden uzak bir hukuk kurulu ile karşı karşıyayız.” 

“Galatasaray Spor Kulübü bundan sonra nasıl adım atacak ve süreç buraya nasıl geldi… Oğulcan Çağlayan Galatasaray’ın çok kıymetli ve saygın bir futbolcusudur. Kimse Galatasaray’ın futbolcusunun hakkını yiyemez. Dolayısıyla Galatasaray Spor Kulübü’nün tüzel kişisinin hakkını yiyemez.” 

“FUTBOLUN TÜM PAYDAŞLARI İÇİN ADALET İSTİYORUZ”

“Türk futbol için, herkes için adaleti savunmaya devam edeceğiz. Biz sadece kendimiz için adalet istemiyoruz. Adaleti kendiniz için isterseniz bu bir taleptir. Adaleti başkası için isterseniz bir bir tavır ve iradedir. Hukuk hepimize lazım. Bir bumerang gibi atıyorsunuz ve sizi vuruyor.  Biz adaleti futbolun tüm paydaşları için istiyoruz. Bütün kulüpler için istiyoruz. 1. Lig, 2. Lig, 3. Lig ve Amatör Lig kulüpleri için istiyoruz. Futbol emekçileri için, teknik adamlar için, futbolcular içini hakemleri için, futbolun ötekileştirilmiş istisnasız tüm paydaşları için adalet istiyoruz. Adalet konusunda bir tavır ortaya koymaya çalışıyoruz. Galatasaray Türk sporunun bir mihenk taşıdır. Bu mücadelemizde kendinci, faydacı, lümpen bakış açısına her zaman dur diyeceğiz. Yönetimimiz süresince ve bundan sonra her zaman bu bilinçle, iradeyle hareket edeceğiz. Türk futbolunun bu kendinci, faydacı, lümpen anlayışa teslim olmasına asla izin vermeyeceğiz. Türk futbolunun temel sorunlarıyla ilgili uzalaşma çabamız, yani lisans, yayıncı kuruluş meselesi, yabancı sorunu, hukuk kurullarının tarafsız ve bağımsız olması… İş Galatasaray’ın menfaatlerine geldiği zaman uzlaşma çabamız, Galatasaray’ın menfaatlerine kesinlikle halel getirmeyecektir. Gayemiz Galatasaray’ın menfaatlerini zaman, zemin koşullar, konjektür ne olursa olsun savunmaktır. Bir yandan kurumlarla birlikte uzlaşma çabamızı akamete uğratmadan devam ettirip Türk futbolunun sorunlarını çözmeye devam edeceğiz. Galatasaray’a ve Galatasaray’ın herhangi bir paydaşına yapılmış hiçbir haksızlığa boyun eğmeyeceğiz. Her şekilde itirazlarımızı dermeyan edeceğiz.” 

“Kişisel çıkarla TFF’yi kaosa sürükleyen bu aktörlerle ilgili  de hukuki, fiili mücadelemizi vereceğiz. Birazdan size bununla ilgili, hangi hukuki yollara başvuracağımızla ilgili net olarak bilgi vereceğiz.”

“TAHKİM KURULU BAŞKANI VE ÜYELERİNİN İSTİFASINI İSTİYORUZ” 

“Tahkim Kurulunun verdiği bu kararın hasmane tavırlarla, rövanşist yaklaşımlarla verilen bir karar olduğunu düşünüyoruz. Galatasaray Spor Kulübü olarak bu kurumların tarafsız, adil ve hakkaniyet zemininde karar vermesi için çabalarımız devam edecek. Niçin bu oldu? Niçin olduğu aslında kamuoyunun malumu. Yakın zamanda gerçekleşen genel kurul ve oradaki süreçle ilgili bu kararı beraber okumak, resmi büyüğüne bakma imkanınız olursa bu kararın niçin verildiğini görebilirsiniz. Bu karar rövanşist yaklaşımla ve hasmane tavırlarla verilmiştir. Galatasaray Spor Kulübü olarak, Tahkim Kurulunun başkan ve üyelerinin istifasını istiyoruz. Galatasaray Spor Kulübü’nün resmi iradesi budur. Resmi sitede hukuk kurulları görünüyor. Sayın Murat Balcı, Sayın Emine Yazıcıoğlu, Sayın Osman Baturhan Dursun, Sayın Hüseyin Haluk Sonsuz, Sayın Eyüp Kul, Sayın Eyüp Kul, Sayın Murat Erbilen, Sayın Abdurrahim Güneşdoğdu’nun vakit geçirmeksizin, derhal, hiçbir kayıt olmaksızın istifa etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu kurulun evleviyetle istifasını talep ediyoruz. Hukuk kişilerle ilgilenmez, ilkeler ve düzenlemelerle ilgilenir. 40 gün içerisinde taban tabana, tamamen takdiri ve kişisel çıkarlarla bu karara imza atan Tahkim Kurulu üyeleri hakkında Türk Ceza Kanununun 257. Maddesi uyarınca görevi kötüye kullanmaktan en kısa zamanda savcılığa şikayetçi olacağız. TFF özerktir. Özel hukuk hükümlerine tabiidir ve kamu tüzel kişiliği yoktur. Yargıtay 5. Ceza Dairesinin karaları var. TFF çalışanları görevlerini ifa ederken, kamu görevlisi sayılırlar. Görevi kötüye kullanma suçu biz özgü suçtur. TCK’nın 257. Maddesine göre biz bu kişiler hakkında sonuna kadar hukuki mücadelemizi vereceğiz ve görevi kötüye kullanma suçundan ötürü derhal başsavcılık makamına şikayette bulunacağız. Ağır ihmal dışında sorunsuz olduğu doktrinde ifade edilen bu kimseler hakkında kulübümüzün, oyuncumuzun uğramış olduğu zararların tazmini için aynı zamanda bütün hukuki haklarımıza rücu hakkımızın saklı kalması kaydıyla başvuracağız. Bu adaletsiz sisteme ve düzene dur demek istiyoruz. Bu karara ilişkin de ulusal ve uluslararası yargı makamları nezdinde başvurulacak tüm yolları tüketeceğiz. Bundan sonra da kararlı mücadelemiz devam edecek. Hiç kimse bizi, Galatasaray’ı sınamasın. Galatasaray Spor Kulübü’ne karşı bu ve türevleri mahiyetindeki bütün hukuksuz uygulamalara karşı en sert şekilde cevaplarımızı vereceğiz. Kararlı ve dik duruşumuz devam edecek. Çünkü biz adil ve rekabetçi bir anlayışın egemen olmasını istiyoruz. Hak edenin kazanmasını istiyoruz. Adeletin tecelli etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bütün futbol paydaşları için bu konudaki çabamızı ve irademizi sonuna kadar sürdüreceğiz.”   

Basın toplantısının soru cevap kısmında ise Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir, “Geçtiğimiz hafta Genel Kurul düzenlendi TTF’nin hukuk kurulları ile alakalı köklü bir girişime gidilme kararı alındı. Hukukçu olarak sizin önderliğinizde son gün yapılan ciddi bir değişim oldu. Sizin yaptığınız konuşmayla, düzenlemeyle bu karar alınmış olabilir mi? Bu kurullar ne zaman değişecek? Düzenlemeyle ilgili bilgi verir misiniz?” Şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:

“Geçtiğimiz hafta Genel Kurul’da bir ibra Genel Kurul’u yapıldı. Bir gün öncesinde Kulüpler Birliği Vakfı’nın üzerinde uzun zamandır çalıştığı bir taslak metin vardı. Türkiye Futbol Federasyonu da statü değişikliği getirdi ve mevcut sistemde Federasyon Başkanının teklifiyle yönetim kurulunun atamasıyla bu kurullar atanıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu konuda verdiği adil yargılanma hakkının ihlaline ilişkin ifade özgürlüğü ve düşünce özgürlüğünün ihlaline ilişkin kararlardan hemen sonra bir statü değişikliğini Türkiye Futbol Federasyonu bu Genel Kurul’da getirdi. Bu statü değişikliğine baktığımızda kurullara tarafsızlık yemini ettirilecek yazılı olarak da ellerinden alınacak ve Türkiye Futbol Federasyonu sayın başkanı teklif etmeyecek, direkt yönetim kurulu atanacak, iki tane temel değişiklikle bu kurulların tarafsızlığını ve bağımsızlığını sağlanabileceğini düşünen bir bakış açısı ve perspektif vardı Kulüpler Birliği’nin hazırlamış olduğu ve ciddi emek vermiş olduğu bu çalışmada ise bir sonraki Genel Kurul’da seçim, dört yıl görevde kalma, yönetimden farklı olarak sonraki Genel Kurul’da seçim ve Türkiye Futbol Federasyonu’nun Genel Kurulu’nun bu hukuk kurullarına seçmesi yani meşrutiyetini Genel Kurul’dan almasına ilişkin bir taslak metin vardı. Biz de Galatasaray Spor Kulübü olarak uzun zamandır böyle düşünüyoruz, yazıyoruz, çiziyoruz bu konuda. Son akşam Kulüpler Birliği ve Türkiye Futbol Federasyonu sayın başkanı, yönetim kurulu üyeleri ve paydaşlarının yaptığı toplantıda bir uzlaşı konsensus ortaya çıktı orada biz dedik ki gelin burada Genel Kurul seçsin, siz statünüzü geri çekin, dört yıl görevde kalsın, bir sonraki Genel Kurul’da seçilsin. Türkiye Futbol Federasyonu sayın başkanı dedi ki bunun yerine bir blok liste olsa biz seçilirken blok liste olarak getirsek veya Genel Kurul tamam seçsin biz uzlaşı kültürünü egemen kılalım ama nasıl seçecek? Binlerce başvuru olacak, dedik ki 13 kişilik bir kurul oluşturulsun. Bu kurul seçici kurul olsun. İçerisinde Türkiye Futbol Federasyonu’ndan 3 kişi, Kulüpler Birliği Vakfı’ndan 3 kişi, amatör Federasyonlardan 1.,2.,3. Lig Kulüpler Birliği Vakıflarından insanlar olsun seçici kurul seçsin, Genel Kurul’a yollasın, 39’ar kişi. Genel Kurul bu 39 kişi arasından her bir üyeyi seçsin, en fazla oy alan başkan olsun, oy eşitliğinde kıdem esası söz konusu olsun ve 39’ar kişi arasında kurullar tespit edilsin dedik.” 

“TFF’de o gece itibarıyla uzlaşma kültürü egemen kılındı, bütün paydaşlar ortak akılla statüyü biliyorsunuz geri geçtiler ve bu statü geldi. 1/5 imza ile verdik, Genel Kurul’da da çıktım önerge sahibi olarak kapsamlıca biz anlattık. Oradaki futbol paydaşları bizden rica ettiği için sabah 7 buçuğa kadar da statü değişikliğinin revize halini oturttuk, Futbol Federasyonu’nun hukukçularıyla yazdık bizatihi ve 8 buçukta yetiştirip 1/5 imza ile sunduk, gündeme alındı. Daha sonra Genel Kurul’da bir konuşma yaptım o konuşmaya müdahale de geldi biliyorsunuz kamuoyuna da yansıdı. 2/3’le de bu değişiklik kabul edildi. Biz burada Galatasaray Spor Kulübü’nün yapmış olduğu bu çalışamaya ek olarak bu revize metninin hazırlanmasında, burada aldığı insiyatif, öncü rol, ortaya koyduğu tavır, genel kuruldaki bu sürecin bu süreçle ilgili ortaya koyduğu iradenin bu kararla bire bir bağlantılı olduğunu düşünüyoruz. Bugünkü kararın kesinlikle ve kesinlikle rövanşist yaklaşımla, hasmane tavırlarla alındığını düşünüyoruz. Bugünkü kararın kesinlikle ve kesinlikle kişisel çıkarlarla alındığını düşünüyoruz. Bu karar hukuken kabul edilebilir bir karar değil, hukuksuz bir karar. Bunun başka türlü bir izahatı yok. 40 gün önce alınan aynı olayda, aynı düzenlemeyle ilgili alınan karara karşı bugün alınan karar taban tabana zıtsa mevzuat bu kadar açıkken düzenleme bu kadar açıkken inanılmaz bir şekilde önce oy çokluğu, sonra bir gece yarısı operasyonuyla resmi sitede düzeltildi mi hala oy çokluğuydu. Oy birliğine dönüşen bir tahkim kurulu kararıyla Türk futbolu dizayn edilmeye çalışılıyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. Biz hak edenin zafere ulaştığı, dış etkenlerin ve parametrelerin belirleyici olmadığı, hukuk kurullarının adil ve hakkaniyetli olduğu ve bu sürece müdahale etmediği, bu sürecin müdahaleye kapalı olduğu bir sistemi inşa etmek istiyoruz. Bunun için de kıdem ve liyakatı esas olan bir anlayışı egemen kılmak istiyoruz. Değişikliği anlattım biz kesinlikle bunun rövanşist ve hasmane tavırlarla olduğunun kanaatindeyiz.”

“BU KURULA HİÇBİR GÜVENİMİZ YOK”

Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir, “Oğulcan Çağlayan’ın durumu Türkiye’nin yeni Bosman’ı olur mu? Bundan sonraki hamleniz ne olacak ve Oğulcan Çağlayan formasına ne zaman kavuşacak?” sorusunu şöyle yanıtladı: 

“Bir defa bir milli futbolcunun hele hele bir Avrupa maçında oynamasının önüne geçiyorsunuz. Nereden bakarsanız bakın kabul edilemez bir tavır. Bir milli futbolcunun Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi ve anayasaya aykırı bir şekilde çalışma özgürlüğünü kısıtlıyorsunuz. Ne yapsın bu çocuk çalışmasın mı? Bu çocuk müteselsilen bu borçtan sorumlu diyelim ki bizim kulüp olarak burada yaklaşımımız ortada. Biz asla oyuncularımıza bir külfet yüklemeyiz zaten ama çalışmadan nasıl hayatını idam edecek. Siz bir kimsenin çalışma özgürlüğünü, anayasayla güvence altına alınmış özgürlüğünü kısıtlıyorsanız bunu hakkın özüne dokunmaksızın ölçülük ilkesi uyarınca özle biçim arasındaki dengeyi kurarak demokratik toplum düzenine uygun bir şekilde kanunla yaparsınız. Anayasanın 13. maddesi bunu söylüyor. Temel hak ve özgürlükleri ancak bu kriterlerle sınırlandırabilirsiniz ama siz burada bir idari kararla normatif bir düzenleme olmaksızın bir oyuncunun anayasayla güvence altına alınmış çalışma özgürlüğünü ihlal ediyorsunuz dolayısıyla buna nereden bakarsanız bakın Türkiye’deki birçok dinamiği etkileyecek futbolda önemli bir karar. Bundan sonra bir Tahkim Kurulunun başkan ve üyelerinin tamamının istifasını istiyoruz biz Galatasaray Spor Kulübü olarak. Bu kurula hiçbir güvenimiz yok. Türkiye Futbol Federasyonu’nun hiçbir kuruluna güvenimiz yok. Bu kurulların değişikliğine ilişkin statü yapıldı, biz burada öncü olduk, çıktık anlattık ve hazırladık. Dolayısıyla bu arkadaşlarımızın görevi bitecek, görevi bitmeden bu arkadaşlarımız anladığımız kadarıyla bizim kulübümüzden ve bizlerden rövanşı almaya çalışıyor. Bunun başka türlü bir izahı yok. Böyle düşünüyoruz, böyle okuyoruz, böyle görüyoruz. 3 ay içerisinde Federasyon talimat yapacak ve bu arkadaşlarımızın görevi nihayete ereceği için, genel kurul seçeceği için ve bana göre bir daha seçilme şansları olmadığı için bizden kişisel çıkarlarla kendilerince rövanşist bir yaklaşımla hesap sormaya çalışıyorlar. Galatasaray Spor Kulübü’nden hesap sormak kimsenin haddi değildir. Bu üyeler hakkında Türk ceza kanunu 257. maddesi uyarınca açıkça bunun bir suç olduğundan görevi kötüye kullanmadan şikayetçi olacağız. Bu üyeler hakkında ağır ihmaliyle oyuncumuzu ve kulübümüzü zarara uğrattığından kıyasen hukuk mahkemeleri kanununun uygulanacağını düşünüyoruz. Nitekim değiştirilen statüde de benzer bir düzenleme vardı. Uğranılan zarar ve ziyanın tanzimiyle ilgili de hukuki yollara başvuracağız. Bundan sonra da sadece Galatasaray için değil, futbolun bütün paydaşları için, amatör kulüpler için 1.,2.,3. Lig kulüpleri için hepsi için adalet aramaya devam edeceğiz çünkü biz adaleti bütün futbol ailesi için istiyoruz. Mesela önümüzdeki dönemde Galatasaray Spor Kulübü statünün 22. maddesinin değiştirilmesiyle ilgili bir teklif hazırlığı içerisinde. Bakıyoruz amatör kulüpler 1.,2.,3. Lig kulüpleri birer temsilciyle birlikte kurullara katılıyor. Halbuki onların da Türk futbolunun yönetiminde karar sahibi olması lazım. Karar alma mekanizmasına onların da dahil olması lazım. Çoğulcu, plüralist, eşit, adil bir karar alma mekanizması sürecinin işlemesi lazım. Süper Lig kulüpleri 140 üyeyle temsil edilirken bu arkadaşlar, bu kulüpler çok saygın, kıymetli, çok zor koşullarda kendi bayraklarını ayakta tutmaya çalışan, kendi armaları için savaş veren müzayaka halinde zor koşullarda savaş veren bu kulüpler 1’er temsilciyle temsil ediliyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ne diyordu oyuncular yeterince temsil edilmiyor. Niçin oyuncular  6 temsilciyle temsil ediliyor?. Hakeza hakemler. Niçin teknik adamlar? Amatör kulüpler niçin 10 temsilciyle temsil ediliyor? Biz bunlar bakımından da sayıların arttırılması noktasında biz kendimiz Galatasaray olarak değişiklik önergesi vereceğiz statüyü 1/5 imzayı bulursak da bunu gündeme aldıracağız. Buna ilişkin çalışmamız devam ediyor bu konuda da amatör kulüplerden 1.,2.,3. Lig’deki Kulüpler Birliği Başkanlarından ve kulüplerden destek isteyeceğiz. Biz gerekirse Galatasaray olarak kendi delege sayımızdan feragat etmeye hazırız yeter ki adil, hakkaniyetli, eşit haklı bir temsiliyet olsun. Temsilde adalet olsun.” 

“SONUNA KADAR HUKUKİ YOLLARA BAŞVURACAĞIZ”

 “Arkadaşlarımız bir not yollamışlar. Bu yayının nasıl bir etki uyandırdığını paylaşayım sizinle: TFF’den aramışlar. Karar oy çokluğu ile alınmış. 2 tane muhalif üye varmış. Halbuki ben alınan kararı tekrar göstermek istiyorum. Tarihe de not düşmek istiyorum. Demek ki oradaki garabetin bu yayınla farkına mı vardılar! Federasyonun internet sitesinde oy çokluğu yazıyor. Bize gelen karar paylaşmak istiyorum: Dün akşam 22.33’te bize gelen kararda oy birliği yazıyor. Burada muhalefet yok! İşte TFF Hukuk Kurulları nasıl bir rezaletin içerisinde görün! Şimdi kulübümüzün hukuk direktörü Petek Hanım mesaj atmış. Yayın devam ederken TFF’den aranmış arkadaşlar… Demişler ki 2 muhalefet var, karar oy çokluğu. Peki bana neden oy birliği diye karar yolluyorsunuz? Yani saat başı değişen bir karardan bahsediyoruz. Bu kararın saygınlığı ve güvenilirliği tartışılır halde değil midir? Size soruyorum kıymetli basın mensupları; bu karar sizin içinize siniyor mu? Resmi sitede oy çokluğu, bana tebliğ ediyorsun; resmi tebliğdir bu oy birliği yazıyor. Şimdi iki muhalif üye varmış, oy çokluğu! Gerçekten iki muhalif varsa onlar her şeye rağmen bu hukuksuzluğa imza atmamışlar. Çünkü hakimler kararlarıyla konuşurlar. Atılan her imza tarihe not düşmektir. Demek ki o iki muhalif arkadaşımız her şeye rağmen içlerinde bir vicdan kırıntısı var ki böyle bir hukuksuzluğa ortak olmak istememişler. Oy çokluğu… 22.32’de oy birliği. Bu yayını yapmasak oy birliği arkadaşlar! Bu yayın bize verilmiş kararla ilgili iki tane muhalif oy kazandırdı ne güzel, ne kadar komik bir durum! Yayın yapılırken tekrar oy çokluğuna döndü bu iş. Bu gelen resmi tebligat bize gelen oy birliği. Bu kurulların saygınlığı ve güvenilirliği tartışılır halde değil mi? Bu hukuk kurulları sürdürülebilir mi? Türk futbolu böyle yönetilir mi? Böyle gider mi bu sistem ve bu süreç? Ben TFF Başkanı ve Yönetimi’nin de bu kurullardan memnun olduğunu düşünmüyorum. Bu kurulların işleyişinden ve verdiği kararlardan memnun olduğunu düşünmüyorum. En azından bize yansıyan bilgiler bu yönde. Bir an önce Tahkim Kurulu istifa etmelidir! Bir an önce! Bu iki muhalif oy neyi değiştirdi? Savcılık şikayetinde iki arkadaşımızı şikayet etmeyeceğiz. Onlara karşı tazminat davası açmayacağız. Ama bu hukuksuz karara imza atarak bu garabeti, bu utancı Türk futbol kamuoyuna yaşatan üyelerle ilgili sonuna kadar hukuki yollara başvuracağız. Sustuk, yıllarca susuldu, susuldu. İnsanlar sindirildi. Kabul edildi. Türk futbolunun geldiği nokta ortada. Hakeden kazansın. Hukuk kurulları süreci manipüle etmesin! Süreci dizayn etmesin! Biz bunu arzu ediyoruz.”

“TFF Genel Kurulunda alınan karar gereği yeni hukuk kurulları ne zaman göreve başlayacak?” Sorusuna Epözdemir: ‘’Sayın Başkan taahhüdü verirken dahi tarafsız ve bağımsız yargılama olması kaydıyla, buna ilişkin düzenleme yapılması kararıyla’’ demiş. Orada da öngörülü bir yaklaşım göstermiş Başkanımız Sayın Burak Elmas. Ha keza Habertürk’te, 4 kulübün güzide başkanlarının katıldığı canlı yayınında da benzer bir öngörü ortaya koymuştu. Geldiğimiz noktada kendisinin öngörüsünün ne kadar isabetli olduğunu çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Düzenleme ile ilgili biz, 3 ay içerisinde bu seçici kurulla ilgili talimat yapılsın; en geç devre arasında yürürlüğe girsin dedik. Bütün Kulüpler Birliği Vakfı ve paydaşları da düzenlemeyi böyle yazmıştı. Fakat TFF, bunun devre arasına yetişmeyeceğini, burada da seçici kurulun çalışması gerektiğini, talimatın yazılması gerektiğini belirtti. Dolayısıyla biz 5 ay süre koymuştuk, 10 aydan önce bunun ikmal edilmeyeceğini söylendi. Bunun bir hazırlık aşaması olacağı söylendi. Bütün Kulüpler Birliği’ndeki Başkanların tamamı da buna muvafakat gösterdiği için orada uzlaşma ve konsensus ile 10 ay içerisinde yürürlüğe gireceğine ilişkin düzenleme yapıldı. Fakat burada TFF’nin kararlı ve samimi tavrının ölçümlenmesi açısından da bir geçici madde ekledik. Üç ay içerisinde TFF, bu düzenlemenin hayata geçmesi için Yönetim Kurulu’nda talimatları yapmalı dedik. Üç aylık süre içerisinde bu talimatlar yapılacak mı bunun fikri takipçisi olacağız. Kurulların, Tahkim Kurulunun istifasını istedik. TFF de futbolun adaletli yönetimiyle ilgili bütün önlem ve tedbirleri almalıdır. Kendilerine de bu konuda çağrı yapıyoruz.”

Başkan Burak Elmas’tan Galatasaray Lisesi Müdürü Prof. Dr. Murat Develioğlu’na ziyaret

Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Burak Elmas ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Galatasaray Lisesi’nin yeni müdürü Prof. Dr. Murat Develioğlu’nu makamında ziyaret etti.

Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Burak Elmas ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Galatasaray Lisesi’nin yeni müdürü Prof. Dr. Murat Develioğlu’nu makamında ziyaret etti.

Galatasaray Lisesi’nde gerçekleşen ziyarette, İkinci Başkan Polat Bengiserp, Başkan Yardımcısı Bikem Kanık, Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Köksal Ünlü, Yönetim Kurulu Üyeleri Reha Keskin ve Mehmet Polat Kalafatoğlu’nun yanı sıra Galatasaray Spor Kulübü Disiplin Kurulu Üyesi Mithat Can Baydarol da yer aldı.

Gerçekleştirilen toplantının ardından Başkan Burak Elmas ve Galatasaray Lisesi Müdürü Prof. Dr. Murat Develioğlu Galatasaray Televizyonu’na açıklamalarda bulundu.

Başkan Burak Elmas, ziyaretle ilgili olarak “Burası kulübümüzün doğduğu ocak. Kulübümüzün doğduğu ocağa yeni bir müdür atandı. Kendimizi çok yakın hissettiğimiz birisi. Galatasaray değerlerini beraber yaşayabileceğimiz, ayrıca da çok koyu bir Galatasaray taraftarı olan yeni müdürümüzün atanmasından çok memnun olduk Galatasaray Spor Kulübü olarak. Kendisi de bizi kabul etti, ziyaret ettik. Doğduğumuz ocak ile Galatasaray Spor Kulübü arasında uzun zamandır eksikliği görünen iletişimi nasıl daha ileriye taşıyabiliriz, ne gibi projeler yapabiliriz konusunda son derece aynı konuda olduğumuzu gördük bu da bizi çok memnun etti.” ifadelerini kullandı.

Görüşmenin çok olumlu geçtiğini belirten Prof. Dr. Murat Develioğlu ise “Ne söyleyeceğimi bilemiyorum. İnanılmaz olumlu geçti. Sanki 5 senedir, 10 senedir tanışıyor gibiyiz. Birden kaynaşmış olarak girdik zaten toplantıya. Çok çok memnun kaldım, çok mutluyum. Çok olumlu geçti.” şeklinde konuştu.

Ziyaret, forma takdimi ve günün anısına çektirilen fotoğrafla sona erdi.