ABD basını: ”Erdoğan’ı bekleyen en acil mesele ekonomi ve döviz sıkıntısı”

Amerikan basını, dün yapılan cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi sonrasında bugün ağırlıklı olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yüksek enflasyon, 6 Şubat…

Amerikan basını, dün yapılan cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi sonrasında bugün ağırlıklı olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yüksek enflasyon, 6 Şubat depremleri ve zor geçen seçim yarışına rağmen üçüncü kez seçilerek iktidarını pekiştirdiği yorumu yaptı.

New York Times gazetesinde Ben Hubbard imzasıyla yayınlanan analiz haberde ekonomik krizle karşı karşıya olan Erdoğan’ın ülke içinde ya da Batılı müttefiklerini rahatsız ettiği dış siyasette rota değiştirebileceğine ilişkin çok az işaret verdiği kaydedildi.

“Muhafazakar damgasını derinleştirebilir”

Habere göre elde ettiği bu zafer, Erdoğan’ın iktidarda çeyrek yüzyıl kalarak, Türk toplumu üzerindeki muhafazakar damgasını derinleştirirken, ekonomik ve jeopolitik gücü artan bir ülke vizyonunu sürdürebileceği anlamına geliyor.

Erdoğan’ın iç ve dış siyasette yön değiştirmeye ilişkin çok az sinyal verdiğini kaydeden NYT yazarı Hubbard, “Erdoğan’ın öngörülemezliği ve Batı karşıtı söylemleri, bazı Batılı ülke başkentlerinde Ukrayna savaşında kimin tarafında olduğunu sorgulamaya başlamıştı ve perde arkasında Erdoğan’ın kaybetmesini umuyorlardı” ifadelerini kullanıyor.

Hubbard, Ukrayna’ya ilişkin tavrı konusunda rahat olduğunun işaretini veren, Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna arasında oynadığı arabuluculuk rolünü “Batı’dan aferin almak için yapmadığını” söyleyen Erdoğan’ın, müttefiklerinin arzularının Türkiye’nin çıkarlarının önüne geçemeyeceğini açıkça ortaya koyduğunu yazıyor.

Seçimin ardından Dolar/TL kuru nasıl seyrediyor?

Haberde görüşlerine yer verilen Londra’daki düşünce kuruluşu Chatham House’un Türkiye uzmanı Galip Dalay, Erdoğan’ın “dünyanın Batı egemenliğinin artık geçerli olmadığı bir evreye girdiği” anlayışıyla hareket ettiğini kaydediyor.

Dalay, Türkiye gibi bölgesel güçlerin Batı’yla bağlardan yararlanırken bir yandan da Rusya ve Çin gibi ABD’nin rakipleriyle ilişkiye girmesini sağlayan bu anlayışa göre “Türkiye, Batı’yla Rusya ve Çin arasında jeopolitik denge sağlamaktan daha fazla çıkar elde ediyor.”

“Rakipleri ilk kez Erdoğan’ı iktidardan uzaklaştırmaya çok yaklaştı”

NYT, muhalefetin Erdoğan iktidarına son vermeye daha önce hiç olmadığı kadar yaklaştığını ancak Erdoğan’ın bunun bir daha tekrar etmesini engellemeye çalışmasını beklediğini yazıyor.

Siyasi danışman Gülfem Saydan Sanver, “Erdoğan bu seçimi kazandıktan sonra kendisini mağlup edilemez olarak görmeye başlayacak” diyor ve Erdoğan’ın muhalefete karşı daha da sertleşeceğini düşündüğünü söylüyor.

Gazetenin görüşlerine başvurduğu uluslararası ilişkiler profesörü İlhan Uzgel de “Yargı devletin kontrolunda, meclis devletin kontrolunda, yürütme Erdoğan’ın kontrolunda. Bu da demokratik bir toplumun temeli olan güçler ayrılığının olmadığı anlamına geliyor” diyor. Gazete, Uzgel’in Ankara Üniversitesi’nden ihraç edilmiş olduğuna dikkat çekiyor.

“Erdoğan’ı bekleyen en acil mesele, ekonomi”

Erdoğan’ın faiz indirme politikasındaki ısrarının enflasyonu körüklediğini, seçim kampanyası sırasındaki harcamaların faturaları kabarttığını ve Merkez Bankası’nın döviz rezervlerini erittiğini hatırlayan NYT, Türkiye’nin ekonomide hızla yön değiştirmemesi durumunda döviz krizi ya da resesyonla karşı karşıya kalacağını belirtiyor.

Habere göre ekonomik sorunlar, Erdoğan muhaliflerinin yaşadıkları hayal kırıklığının üstesinden gelebileceği ve yeniden mücadeleye başlayabileceği varsayılırsa, gelecekte değişim isteyen seçmen sayısının artmasına yol açabilir.

Haberde, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’ndan Selim Koru’nun “Erdoğan çok genç yaşlardan itibaren Türkiye için net bir vizyona sahip. İnsanlar, bu vizyondan taviz vermediği için Erdoğan’ı seviyor” şeklindeki görüşüne yer veriliyor.

WSJ: “Erdoğan uluslararası ilişkilerde yıllar sürebilecek rolünü garantiledi”

Wall Street Journal gazetesi ise Erdoğan’ın dün kazandığı seçimlerin iktidarında yeni bir dönem başlattığını, bu dönemin belirleyici unsurunun, Erdoğan’ın kişisel cazibesinin AK Parti’nin azalan popülaritesinin önüne geçmesi olduğunu yazıyor. AK Parti’nin destek kaybetmeye başladığı ağır ekonomik kriz, önümüzdeki yıllarda Erdoğan’ın önündeki en büyük zorluk olacak.

Gazeteye göre Erdoğan, iktidarına karşı yıllar sonra ortaya çıkan ve ilk kez farklı partileri biraraya getiren en büyük muhalif cepheye rağmen bir taktik uzmanı olduğunu kanıtladı.

İslam ve milliyetçiliği biraraya getirdiği siyasi markasının cazibesinin seçmende karşılık bulmaya devam ettiğini kanıtlayan ve Türkiye’nin en uzun süre iktidarda olan lideri Erdoğan, habere göre seçime uzanan son aylarda devlet harcamalarını arttırarak, milliyetçilik ve birlik beraberliği öne çıkararak, rakiplerinin hatalı adımlarını kendi avantajına kullanarak zaferini inşa etti.

Gazete, ABD’nin eski Türkiye Büyükelçisi James Jeffrey’nin görüşlerine yer veriyor. Jeffrey, Erdoğan için, “Baskı altında olduğunda sakin. Ne yaptığını biliyor, iplerin kendi elinde olduğunu yansıtıyor. Bu tutum, çoğu seçmen kitlesine cazip gelir, özellikle de Türk seçmenini cezbediyor” ifadelerini kullanıyor.

Erdoğan’ın seçime becerikli jeopolitik manevra becerisi gibi kilit bir avantajla girdiğini kaydeden WSJ, Cumhurbaşkanı’nın özellikle Rusya ve Batı arasındaki güç çekişmesinde Türkiye’nin bölgedeki nüfuz alanını genişlettiğini belirtiyor.

Son bir yılda Rusya ve Ukrayna arasındaki görüşmelere arabuluculuk yapan, bir yandan Kiev’e silah satarken diğer yandan Moskova’yla ekonomik ilişkileri genişleten Erdoğan, İsveç’in NATO üyeliğinin önünde engel oluşturmaya devam ediyor. Siyasi açıdan Türkiye içinde popüler olan bu duruş, aynı zamanda Erdoğan’ın Batılı müttefikleri karşısında elini güçlendiriyor.

Muhalefetteki çatlaklar

Erdoğan müttefiklerinin Türk medyasının büyük çoğunluğunu kontrol altında tuttuğu bir ortamda muhalefetin çok az hata payı olduğunu yazan WSJ, seçim kampanyasının erken aşamalarında muhalefette çatlaklar oluştuğunu yazıyor.

Bu çatlakların en büyüğü, Kemal Kılıçdaroğlu’nun itirazlara rağmen Erdoğan’a karşı daha güçlü olabilecek olası adayları bertaraf ederek Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayı olma konusunda dayatmada bulunması.

Gazete, muhalefet içindeki bu ahenksizliğin Kılıçdaroğlu’nun kampanyasına zarar verdiği görüşünü yansıtıyor. ABD Deniz Harp Akademisi’nde strateji profesörü olan Burak Kadercan, “Erdoğan, muhalefetin kendi kendini yiyip bitirmesini izledi. İstikrarlı bir lider olduğu izlenimini verdi. Kendisini sevmeyebilirsiniz ama onu tanıyorsunuz” ifadelerini kullandı.

“Yoksullaşma değil jeopolitik önem” öne çıktı

Erdoğan’ın milliyetçiliği öne çıkarmasının kazandığı zaferde önemli rol oynadığını yazan WSJ, bazı seçmenler için Türkiye’nin dünyadaki yerinin, Erdoğan’ın yoksullaşmalarına neden olan ekonomi politikalarının önüne geçtiğini kaydediyor.

Erdoğan, cumhurbaşkanlığının yeni dönemineyse kapsamı giderek genişleyen meselelerle giriyor. Dolar sıkıntısıyla mücadele eden bir ekonomiye istikrar kazandırmak zorunda olan Erdoğan, ekonomistlere göre Merkez Bankası’na yönelik müdahaleleri ve sermaye kontrolunu sürdürebilir, borçları ödeyemez hale gelmemek için Rusya ve Körfez Arap ülkelerinden nakit akışı devam edebilir.

Gazeteye konuşan eski AK Parti milletvekili ve Gelecek Partisi kurucusu Ayhan Sefer Üstün, “Halk, Türkiye’nin kalıcı ekonomik kriz halinde olduğunu bilmiyor. Erdoğan ekonominin çöküşünü bir şekilde bir yerlerden para bularak engelledi. Halkın, şu anda kapımızda olan bankacılık sektörünün çöküşünü hissetmesine izin vermedi” ifadelerini kullandı.

WSJ’a göre Türkiye’nin ekonomik görünümü belirsiz olsa da dünya, Erdoğan’ın küresel sahnede kalıcı olduğuna alışması gerekecek.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’ndan Selim Koru, görüşlerini, “Bu seçim, Türkiye’nin jeopolitik konumu sağlamlaştığı sürece yaşam standardının ne olduğunun pek de önemli olmadığını kanıtladı. Erdoğan rejiminin özü de bu: jeopolitik olarak rekabetçi olmak ve ülke içindeki yaşam bunun yanında ikinci planda kalıyor” şeklinde ifade etti.

VoA

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Ünlü Yazar Pucca’nın 6 Yaşındaki Oğlu 3. Kattan Düştü!… #prizmabet

Pucca lakaplı ünlü fenomen ve yazar olan Selen Pınar Işık, en kabus günlerinden birini yaşadı. Ünlü fenomenin 6 yaşlarındaki oğlu talihsiz bir kaza sonucu 3. kattan düştü. Apar topar ameliyata alınan küçük Batı ‘nın son durumuyla ilgili ünlü isim, sosyal medya sayfasından açıklama yaptı. İşte Detayları…

Pucca lakaplı ünlü fenomen ve yazar olan Selen Pınar Işık, en kabus günlerinden birini yaşadı. Ünlü fenomenin 6 yaşlarındaki oğlu talihsiz bir kaza sonucu 3. kattan düştü. Apar topar ameliyata alınan küçük Batı ‘nın son durumuyla ilgili ünlü isim, sosyal medya sayfasından açıklama yaptı. İşte Detayları…

Ünlü Yazar Pucca’nın 6 Yaşındaki Oğlu 3. Kattan Düştü!…

Yazdığı kitaplarının yanında sosyal medya sayfalarından yaptığı paylaşımlarla bol bol  adından söz ettiren Pucca lakaplı ünlü yazar Selen Pınar Işık ile oyuncu Serhat Osman Karagöz ‘ün 6 yaşlarındaki oğulları Batı, 3. kattan aşağı düşerek yaralandı. Geçirdiği ilk şoku atlatan ünlü isim, sosyal medya sayfasından bir açıklama paylaşarak yaşadığı feci olayı tek tek anlattı. Oğlu Batı ‘nın sağlık durumu hakkında bilgi veren yazar Pucca şu ifadeleri kullandı;

“Bilinci Açık Kollarında Kırıklar Var”

“Çok üzgünüm konuşacak halde değildim, bir günde ömrümden 25 yıl gitti. Toparlayabildiğim kadar yazıyorum şu an hala şoktayım. Batı 3. Kattan düştü, bilinci açık kollarında kırıklar var dün ameliyat oldu. Kırıkların durumu biraz ciddi ama geçecek. Şu an gülüyor, puding istiyor, öpüyor, şaka yapıyor doktorları polise şikayet etmekle tehdit ediyor. Bir süre daha hastanede kalacağız. Eminim kısa süre sonra aynı bu fotoğraf gibi ayaklanacak o beklediğimden daha güçlü bir çocuk. Cümlelerim anlamsız karışık olabilir özür dilerim biraz daha toparlanırsam uzun uzun anlatırım. Merak edenler dua edenler çok çok çok teşekkürler”

“Akıl Sağlığımı Korumam Mucize”

Pucca ‘nın eşi baba Serhat Osman Karagöz ise sosyal medyasından acı dolu duygularını, “Tek tek dönemediğim bütün arkadaşlarıma, yazan herkese çok teşekkür ederim. Batı fiyakalı bir o kadar da haşere. Yaşanılan şey travmatik, atlatılan mevzu ucuz. Akıl sağlığımı korumam mucize”şeklinde ifade etti…

 

Like a Dragon: Ishin! – İnceleme

Herkes Ishin’e Baksın

Yakuza serisinin şöhreti biraz geç yaşta yakaladığını söylemek yanlış olmaz. 2005 yılında Playstation 2’de başlayan seri nispeten ufak lakin devamını da getirecek kadar bir hayran kitlesine sahip olsa da majör serilerle rekabet edebilmekten biraz uzaktı. Ama ben de dahil serinin birden fazla hayranı tarafından serinin en uygunu olarak gösterilen Yakuza 0’ın çıkışı ile işler değişmeye başladı, çabucak akabinde gelen Kiwami’lerin de başarısıyla birlikte seri süratle şöhret basamaklarını tırmanmaya başladı. Günümüze gelindiğinde de artık milyonlarca hayranı olan, etkinliklerde sanki yeni oyunları, ya da yan oyunları duyurulur mu diye yolunu gözlediğimiz bir seriye dönüştü Yakuza.

Tabi serinin bu geç yaşta gelen şöhreti Sega’nın vaktinde “Ya bunu Batılılar oynamaz” kanısıyla Japonya’ya hapsettiği oyunlarını da tekrar gözden geçirtmeye itti. Bunun sonucu olarak da aslında 2014 yılında yalnızca Japonya’ya çıkan, serinin feodal Japonya periyodunda geçen yan oyunu Ishin de özgün çıkışından tam 9 sene sonra nihayet Batı topraklarına geldi. Hem de remake olarak! Büyük bir Japon kültürü hayranı olarak da mecmuada yaptığımız kanlı düellolar sonucu incelemesi çok şükür bana düştü.

Biliyorum, Ishin Ishin’e sığmıyor

Like A Dragon: Ishin, Japonya’nın yavaş yavaş Batılaşmaya kapılarını açtığı 1860’ler Japonya’sında geçiyor. Bu Batılılaşmanın sonucu olarak ülke feodal Japonya periyodundan kalma, militarist ve klasik yapısını korumak isteyen Shogun ve ülkeyi artık Batılılaştırmak isteyen merkezi İmparator hükümeti ortasında ikiye bölünmüş durumda. Baş karakterimiz, yüzünden sesine kadar Kazuma Kiryu’nun kopyası olan Ryoma da İmparatorun sadık takipçileri ortasında. Lakin kendisini evlat edinen babasının gözlerinin önünde bir suikaste kurban gitmesinin akabinde kendini Kyoto’ya atıyor ve babasının katillerini bulmak üzere zıt görüşlü Shinsengumi’nin ortasına sızmaya çalışıyor. Mevzumuz spoiler vermeden en özetlenebilecek haliyle bu formda.

Kurgu bahsettiğim halde Meiji periyodu Japonya’sına ilişkin olsa da Ishin oynanış açısından katıksız bir Yakuza oyunu. Kyoto sokaklarında dolaşıyor, birbirinden enteresan pek çok yan vazife yapıyor, müşterilere Udon servisinden tutun da Buyo dansına kadar sayısız küçük oyun oynayabiliyoruz. Oyunun gerçek keyfi yalnızca bir hikayeyi takip etmekten çok hikayeyi unutturacak kadar yan etkinliklerle uğraşmaktan geçiyor yeniden yani. Bu esnada karşılaşacağınız birbirinden absürt olaylar ve tipler de (kocası 1 yıldır kent dışında olduğu için sizden her seferinde patlıcan, salatalık, havuç üzere sebzeler getirmenizi isteyen seksi abla gibi) gayreti.

Sağlığınız için, bol bol su Ishin

Oyundaki en büyük yenilik, benim “Sevap Puanları” diye çevirmeyi bilhassa tercih ettiğim Virtue Point sistemi. Bu sistemde lokal halka yardım ederek, esnafla dostluk kurarak, achievement’lara benzeri formda “100 tane domates yetiştir” üzere gayeleri tamamlayarak ya da yalnızca 20 km koşarak farkında bile olmadan çeşitli biçimlerde sevap puanları toplayabiliyorsunuz. Bu sevap puanlarını kullanarak da kestirim edebileceğiniz üzere Ryoma’nın yeteneklerini ya da çiftliğini geliştirebiliyor (çiftlik kısmına birazdan bilhassa değineceğim), hatta ilerleyen kısımlarda direkt olarak başka dükkanlarda satılmayan eserleri almakta kullanabiliyorsunuz. Siz ana hikayeye odaklanmak isteseniz de oyun sizi bir nevi sevap puanları kazanmaya itiyor yani.

Oyunun savaş sistemine geçecek olursak kullanabileceğiniz 4 farklı biçim var: Klasik Yakuza’daki yumruk yumruğa oynanışa yakın, ancak biraz daha kontra ve parry odaklı Brawler, tabanca kullanarak düşmanlara aralı akınlar yapabileceğiniz Gunfighter, bir samuray oyunundan bekleyeceğiniz formda katana kullandığınız Swordsman ve daha çok kalabalık kümeleri dağıtmak için kullanabileceğiniz, kılıç – silah kombosu kullanan Wild Dancer şekilleri. Bu usulleri ne sıklıkta kullandığınıza bağlı olarak da teknik puanları topluyor, kullandığınız tarzı yeni teknikler ve Heat Action’lar açarak daha da geliştirebiliyorsunuz. Can barınızı genişletmeniz de bu teknik ağaçlarında puan harcamanıza bağlı bu ortada. Ben oyunun başlarında yüklü olarak Wild Dancer ve Gunfighter kullansam da oyun ilerledikçe Swordsman biçimine kaydım. Brawler ise benim yeteneklerim için bir tık daha güç geldi açıkçası.

Çiftliğime Ishin’iz Düşerse Beklerim

Ishin’de tüm Yakuza serisinde olduğu üzere balıkçılıktan tutun da mahjong, kumar, karaoke, tavuk yarışları bahisleri üzere vaktinizi gömebileceğiniz pek çok yan oyun var. Fakat yeniden her Yakuza oyununda olduğu üzere 2 tanesi oyunda değerli bir yere sahip. Bunlardan birincisi bir çiftliği yönettiğiniz Another Life oyunu. Another Life’te size verilen çiftliğe istediğiniz üzere zerzevat takım yetiştirebiliyor, çiftliğinizi sevap puanları harcayarak geliştirebiliyor (tarlayı büyütme, hasat mühletini kısaltma, eser çeşitliliğini arttırma), kedi, köpek, tavuk bakabiliyor, mutfağında yemek yapabiliyoruz (yemekleri de doğrama, ateş közleme, gerçek ölçüde sake koyma üzere küçük oyunlarla yapıyoruz bu arada). Lakin en değerlisi de yetiştirdiğimiz zerzevatları, yaptığımız yemekleri ve yakaladığımız balıkları bu oyunda bize gelen siparişler üzerinden satabiliyoruz ki oyundaki en önemli gelir kaynağınız da tam olarak burası. Bilhassa Haruko’nun 100 ryo’luk kirasını ödemek ya da kıymetli silah geliştirmelerini yapmak istiyorsanız Another Life’ta vakit harcamanız gerekiyor. Lakin şunu da belirtmeliyim ki ben Another Life kısmından hiç ummadığım kadar keyif aldım, bayağı bir vakit da gömdüm. Yakuza tarihindeki en sevdiğim yan oyunlardan birisi oldu diyebilirim. Hatta ben işteyken eşim de konsolun başına oturup saatlerce zerzevat yetiştirip yuvamıza bol bol para getirdi sağ olsun, onu bile bayağı sardı yani.

Diğer büyük yan oyunumuz ise Shinsengumi’ye katıldıktan sonra 5. Kısımda açılan Battle Dungeon modu. Burada da bir Shinsengumi üyesi olarak Kyoto etrafındaki pek çok makus olaya şahsen müdahale ederek asayişi sağlıyoruz. Bunun için farklı birlikler kurarak vazifelere çıkıyor, bu birliklere ilişkin karakter kartları bize yeni yetenekler ve geliştirmeler sağlıyor, bu yetenekleri kullanarak da suçlularla savaşıyor ya da birtakım eşyaları bulmak üzere misyonlara çıkıyoruz. Bu esnada kullandığımız karakter kartları da düzey atlıyor tabi. Ancak Battle Dungeon modu oyundaki standart savaş modundan da çok da farklı bir şey olmadığı için beni biraz hayal kırıklığına uğrattı açıkçası. Gruplara yalnızca komuta ettiğimiz, kolay düzeyde olsa da bir taktik oyunu çok daha uygun olurdu bence. Lakin yeniden silah ve zırh geliştirmeleri için kıymetli materyaller de çoklukla Battle Dungeon’lardaki zindanlarda çıkıyor. O yüzden bu moda da biraz vakit ayırmakta yarar var.

Ishin’inize Sinsin

Yukarıda açıkladığım halde oyunun savaşları, yan oyunları ve mizah duygusu oldukça keyifli. Lakin beni Ishin’de en keyifli eden şey devrin Japonya’sına ilişkin bir bölgede istediğimiz formda gezebilmek, hayat üslubunu gözlemleyebilmek, daha doğrusu o devri bir nebze olsa da deneyim edebilmek oldu. Klâsik Buyo dansı yapmak ya da karaoke barda samuray marşları söylemek beni mest etti diyebilirim. Tıpkı halde oyunun geçtiği Kyoto ve Gion bölgesi gerçekte olduğu üzere birebir aktarılmış ve bu bölgeleri gerçek hayatta da görme talihine erişmiş birisi olarak oyunda da görmek tekrar gitmişim üzere hissetmemi sağladı. Keza Yakuza oyunlarında da yalnızca isimleri farklı olup birebir aktarılan Dotonbori (Sotenbori) ve Kabukicho (Kamurocho) bölgelerini görmekten de birebir halde büyük keyif almıştım. Bir Japon kültürü hayranı olarak Yakuza serisinin bu istikametine nitekim bayılıyorum.

Ishin’in yeni bir oyundan çok remake olduğunu tekrar hatırlatmakta yarar var bu ortada. Ancak oyun PS4’ün çıkış oyunlarından biri olduğu için İngilizce dayanağı haricinde çok da büyük yenilikler içermiyor aslında. Kimi değerli karakterlere ilişkin modeller serinin tarihindeki kıymetli karakterlerin yüzleri ve sesleriyle değiştirilmiş mesela (Saji’nin Goro Majima olması gibi). Karaoke için yeni kesimler da eklenmiş ki müjdemi vereyim, bu yeni eklenen müzikler ortasında Baka Mitai de var. Grafiklerin de biraz elden geçirildiği söyleniyor ancak birtakım sıradan karakterlere ilişkin modellemeler PS3 devrine ilişkin üzere göründü bana. Ayrıyeten ben pek sorun etmesem de oyun bariz biçimde PS4 üzerinde kasıyor ki adamlar da bunu fark etmiş olacak, grafik ve performans modu olarak iki seçenek koymuşlar. Buna karşın kare sayısı bazen benim bile inkar edemeyeceğim düzeyde düşüyor ya da haritada ilerlerken bir anda kısa bir yükleme sekansı ile karşılaşabiliyorsunuz, bilhassa de koşarsanız. GTA 5 ya da Ghost of Tsushima üzere devasa haritalara sahip oyunlarda bile bu türlü problemlere pek rastlamazken Ishin’de olması bana biraz garip geldi açıkçası.

Grafik ve gözümü oymadığı sürece performans yanlışlarına çok da takılmayan biri olarak Ishin’e dair tek büyük düşüncem oyunun oldukça geç açılması oldu. Oyunun oyuncuyu başında tutacak yan etkinliklerle birlikte açılması neredeyse 10 saati buluyor ve bu bence oldukça uzun bir mühlet. Sabır katsayısı düşük ve Yakuza serisini denemek isteyecek pek çok oyuncu oyunun gerçek hoşluklarını görmeden havlu atabilir ki bu çağdaş oyunların en yaygın sorunlarından biri bence. İşten gelip yorgun argın 1-2 saat keyifle oyun oynamak isteyen oyunculardan her oyun için en az 10 saat sabretmesini beklemek çok da mantıklı bir iş değil.

Nihayetinde özetleyecek olursak Ishin benim çok keyif aldığım, 40 saatten fazla oynamama karşın başına her seferinde keyifle oturduğum bir oyun oldu. İçerdiği samuray Japonya’sı sosu da benim üzere bir Japon kültürü hayranı için bulunmaz nimet (benzer hisleri Way of the Samurai serisinde de yaşamıştım). Yakuza serisininin en uygun oyunları ortasında olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Lakin Yakuza serisinin Dragon Quest’e emsal formda gelenekçi ve pek de değişmeyen bir seri olduğunu tekrar hatırlatmakta yarar var. Karakterler ve yerleri haricinde oynanış spin-off’lar da dahil neredeyse 20 yıldır birebir tıpkı (Yakuza: Like a Dragon’u bunun dışında tutuyorum). Farklı heyecanlar arıyorsanız Ishin size doğal olarak beklediğinizi vermeyecektir yani. Ancak bildiğiniz ve sevdiğiniz Yakuza ruhunu arıyor, bir de üzerine çokça sake dökmek istiyorsanız katiyen yanlışsız yerdesiniz.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet isimli bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir adedidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, sağlam ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en kıymetli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan karşılaşmaları üyeler bir fiyata katlanmadan istedikleri vakit takip edebiliyor. Böylelikle hem heyecanlı hem de yararlı bir bahis tecrübesi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol üzere tanınan spor kollarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için yalnızca siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız kafidir.

Prizmabet ayrıyeten üyelerine bol ölçüde bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te birinci üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu üzere farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve çıkarınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim kaideleri da epey makul düzeydedir.

Prizmabet para yatırma ve çekme süreçleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin üzere farklı metotlarla para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme süreçleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa müddette hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme süreçlerinde rastgele bir kurul yahut kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı takviye hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı takviye takımı sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun yahut teklifinizi iletebilir ve anında tahlil bulabilirsiniz. Prizmabet canlı dayanak grubu profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en âlâ bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de yararlı bir bahis tecrübesi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için şimdiki giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!