PrizmaBetGüncelGirişAdresiHızlıveGüvenilirErişim!

Öğle Uykusunun Faydaları Nelerdir?

Öğle uykusunun bir çok faydası bulunuyor. Uzmanlar, özellikle hafıza ve odaklanma konularında önemli gelişme kaydedildiğini belirtiyor.

Öğle uykusunun bir çok faydası bulunuyor. Uzmanlar, özellikle hafıza ve odaklanma konularında önemli gelişme kaydedildiğini belirtiyor.

Öğle uykusu, çocuklarda ve yetişkinlerde hafıza, odaklanma, bilişsel fonksiyonların gelişmesi, beyin sağlığı gibi konularda olumlu etkiler sağlıyor. Uyku, yaşamın her döneminde bütünsel sağlık açısından büyük bir önem taşıyor. Gün içerisinde kısa bir uyku molası vermek hem çocuklar hem de yetişkinler için zihinsel ve bedensel sağlığı destekleyen güçlü bir araç.

Çocuklarda Hafızanın Güçlenmesi ve Odaklanma İçin Önemli

Aile Hekimliği Uzmanı Dr. İyigün Gedik, öğle uykusunun çocuklar ve yetişkinler için önemini şöyle anlattı: “Dünyaya geldikten sonra yenidoğan döneminde günün büyük çoğunluğunu uykuda geçiririz. Aylar geçtikçe gündüz uykusunun süresi kısalır fakat gündüz uykusu genellikle okul dönemine kadar devam eder.

Bilim insanları bugüne kadar uykunun, hafıza ve beyin fonksiyonları ile olan ilişkilerini merak etmiş ve bununla ilgili araştırmalar yapmıştır. Çalışmalar aktif olarak öğle uykusu uyuyan çocuklar üzerinde yoğunlaşmış olup uykunun hafıza kalitesi, odaklanma gibi bilişsel fonksiyonlara olumlu etkilerini doğrulamıştır. Yine çocukluk döneminde düzenli öğle uykusunun, beynin hipokampüs denilen alanında hacimsel olarak büyüme sağladığı gösterilmiştir.”

Yetişkinlerde Alzheimer’a Karşı Etkili

Bugüne kadar çocukluk dönemine odaklanan öğle uykusu araştırmaları verileri üzerine, yeni yapılan bir araştırmayla ümit verici bulgular eklendiğine dikkat çeken Gedik, “Birleşik Krallık Biyobankası (UK Biobank) verileriyle gerçekleştirilen bu çalışmada, 40-69 yaş arası bireylerde düzenli öğle uykusunun ne gibi farklar oluşturabileceği incelendi. Çalışmaya dahil edilen kişilerin genetik yapıları incelenerek öğle uykusuna yatkınlık sağlayabilecek genler ile beyin hacmi ve bilişsel fonksiyonlar arasındaki ilişki araştırıldı. Bu araştırmanın sonucu olarak düzenli öğle uykusu ile bilişsel fonksiyonlar arasında direkt bir ilişki saptayamasa da genetik olarak öğle uykusu uyumaya programlı bireylerde daha büyük beyin hacmi olduğunu bize göstermiştir. Bu da ileriki yaşlarda beyin küçülmesi ile karakterize Alzheimer hastalığı gibi hastalıklar açısından beyin hacminin korunmasının önemini bize hatırlatmıştır” diye konuştu.

Gece Uykusunu Olumsuz Etkilemiyor

Dr. Gedik öğle uykusunun abartılmadığı sürece rutin uyku düzenini etkilemediğine vurgu yaparak sözlerini noktaladı: “30 dakikadan kısa öğle uykularının gece uykularını olumsuz etkilemediği önceki araştırmalarda ortaya konmuştur. Sonuç olarak belki de kısa bir öğle uykusunun zararlı olmadığı ve hatta faydalı olabileceği, yapılacak yeni çalışmaların uyku konusunda bakışımızı yeniden düzenleyebileceğini bilmek iyi olacaktır”  (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Minik robot sürülerini vücudumuza enjekte edecekler

Bilim insanları, ‘tıpta yeni çığırlar açabilecek’ bir buluşla, beyin kanamalarını tedavi etmek için minik robot sürülerinin vücudumuza enjekte edilebileceğini söylüyor.

Uzmanlara göre beyin kanamalarının tedavisinde minik manyetik robot ordularının kullanılması mümkün olabilir ve bu gelişme, “tıpta yeni ufukların önünü açabilir.

Araştırmacılar tarafından geliştirilen, her biri kırmızı kan hücresinin yaklaşık yirmide biri büyüklüğünde olan ve bir sürü halinde uzaktan yönlendirilebilen nano ölçekli robotların, her yıl dünya çapında yaklaşık yarım milyon ölüme neden olan beyin anevrizmalarının hassas, düşük riskli tedavisini sağlayabilecekleri umuluyor.

Beyin atardamarında patlayıp ölümcül kanamalara neden olabilen kanla dolu bir şişkinlik olan bu durum, felç ve sakatlığa da yol açabilir. DailyMail’in haberine göre, Edinburgh Üniversitesi Mühendislik Okulu’nun eş liderliğindeki ekip, anevrizma modellerini ve tavşanları kullanarak çeşitli laboratuvar testleri gerçekleştirdi. Bu çalışmalar için, tam olarak belirli sıcaklıklarda erimek üzere tasarlanmış bir kaplamayla kaplanmış kan pıhtılaştırıcı ilaçlardan oluşan manyetik nanobotlar tasarladılar. Birkaç yüz milyar robot bir atardamara enjekte edildi ve ardından mıknatıslar ve tıbbi görüntüleme kullanılarak anevrizma bölgesine uzaktan yönlendirildi.

Nanobot ordusu pozisyonuna geldiğinde, araştırmacılar mıknatıslar kullanarak onları bir araya getirdiler ve kaplamalarının erime noktasına kadar ısıttılar. Böylece ilaç beyindeki kanamayı önleyebileceği veya durdurabileceği tam noktaya bırakıldı.

Bulgularını Small dergisinde yayınlayan ekip, minik robotların insan vücudunun içinde minimal invaziv bir şekilde karmaşık görevleri gerçekleştirmek için uzaktan kontrol edilebileceği bir geleceğe işaret ettiğini belirtti. Bu yöntem, beyin anevrizmalarının tedavisinin yanı sıra belirli noktalara ulaşması gereken ilaçların iletimi ve hatta organların onarılması gibi başka kullanım alanlarına da sahip olabilir.

Araştırmacılar, normalde oldukça riskli ve hassas olan pek çok cerrahi operasyonun bu nanobotlar sayesinde çok daha az invaziv ve daha güvenli bir şekilde gerçekleştirilebilmesinin mümkün olduğunu söylüyor ve hatta bu sayede stent gibi implantlara olan ihtiyacın da azaltılabileceğini belirtiyorlar.

Uzmanından genç çiftleri öneri: 2 yıl sonra çocuk sahibi olun!

Altınbaş Üniversitesinin düzenlediği, Yakın İlişkiler Sempozyumunda ‘Mutlu evlilik ve annelik duygusunun benzer ve ayrışan yönleri’ konusu tartışıldı. Prof. Dr. Öget Öktem Tanör, konuya ilişkin çarpıcı açıklamalara yer verirken, mutlu evlilik ve çocuk ile ilgili genç çiftlere tavsiyelerde bulundu., bahisnow, betist, Tumbet, Turkbet, Ultrabet, Vdcasino, Vegabet, Venusbet, Vforbahis, Wcasino, Wettenbet, Winxbet, Wonodds, Wsbets, Prizmabet,

Altınbaş Üniversitesinin düzenlediği, Yakın İlişkiler Sempozyumunda ‘Mutlu evlilik ve annelik duygusunun benzer ve ayrışan yönleri’ konusu tartışıldı. Prof. Dr. Öget Öktem Tanör, konuya ilişkin çarpıcı açıklamalara yer verirken, mutlu evlilik ve çocuk ile ilgili genç çiftlere tavsiyelerde bulundu.

Prof. Dr. Öget Öktem Tanör, aşk duygusunun nörobiyolojik altyapısının, teknolojinin gelişmesiyle ancak 2000’lerde araştırılmaya başlandığını kaydetti. İngiliz bilim insanı Semir Zeki ve ekibinin aşkı, bilimsel olarak anlamaya yönelik yaptıkları araştırmalarda romantik aşkta da anne sevgisinde de beyinde ortak bölgelerin harekete geçtiğinin tespit edildiğini anlattı. Prof. Dr. Öget Öktem Tanör, romantik aşklarda yüksek seyreden stres hormanlarının, 2 yıl sonunda düşmeye başladığını belirterek, “Çocuk yapmak isteyenler için en doğru zaman bu dönemdir. Çünkü aşık çiftlerde 2 yıl boyunca stres hormonları çok yüksektir. Onların gözü birbirinden başkasını görmez gerçekten. O nedenle çocuk yetiştirmek için 2 yıl sonrayı öneriyoruz. Stres hormonları biraz düşsün ki gözleri çocuklarını görebilesin, bebeklerini yetiştirebilsinler” değerlendirmelerini yaptı.

Evli çiftlere uzmanından tavsiyeler

“UZAKLARI YAKIN EDEBİLEN BİR MİLLETİZ”

Altınbaş Üniversitesi Gayrettepe Yerleşkesinde gerçekleştirilen sempozyumun açılış konuşmasını, İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen yaptı.  Prof. Dr. Özen, pandeminin yakın ilişkilerimizi zorlaştırdığını, insanları birbirinden uzaklaştırdığın belirtti. Çoğumuzun pandemiden sonra bir araya gelemeyeceğini düşündüğünü ancak çok büyük bir problem yaşamadan insanların tekrar sarılmaya başlamasının mutluluk verici olduğunu söyledi. Kısa bir süre önce yaşadığımız deprem felaketinde hayatını kaybedenlere baş sağlığı, hayatta kalanlara sabırlar dileyen Prof. Dr. Özen, “Bu felaket bir kez daha gösterdi ki, böyle anlarda da uzakları yakın edebilen bir milletiz, acılar bizi birbirimize yakınlaştırabiliyor.” dedi.

“Evlendikten 2 yıl sonra çocuk yapın”

“ROMANTİK AŞK DA ANNE SEVGİSİ DE BİRBİRİNE BENZER”

Sempozyumda aşkın nöral temelleri hakkında konuşan Prof. Dr. Öget Öktem Tanör, aşkın insanlar için en kuvvetli, en coşkulu ve subjektif duygudurumlarından biri olduğunu belirtti. Bu anlarda beyinde neler olduğunun araştırılmasının ancak, Fonksiyonel Emar ve ped gibi cihazların kullanılmasıyla olabildiğini ifade etti. Bu noktada bilim insanı Semir Zeki’in İngiltere’de yaptığı bir araştırmanın bulgularına değindi. Prof. Dr. Tanör, “Buna göre birbirlerine deli gibi aşık çiftlere sevdikleri kişilerin resimleri gösteriliyor ve beyin fonksiyonları takip ediliyor. Bir de çok sevdikleri bir arkadaşlarının resmi gösteriliyor ve aradaki farklar inceleniyor. Aynı ekip, bir de anneler için bu çalışmayı yapıyor. Annelere kendi çocuklarının resmi ve sonrasında da yine çok sevimli başla bir bebek resmi gösteriliyor. Görüldü ki aşkın zirvesinde olan çiftler ile annelerin beyinlerinde aktif olan ortak alanlar mevcut. Emisyonel denilen bu beyin bölgeleri aktif hale geçtiğinde, ödül sistemi harekete geçiyor ve insanda ödül kazanmış gibi bir his oluşuyor. Tarif edilmez bir mutluluk duygusu eşlik ediyor insana. Aynı bölgelerin uyuşturucu madde kullanımlarında da aktifleştiğini ve bugün artık bunların bağımlılık yaratan bölgeler olduğunu biliyoruz.” açıklamalarını yaptı.

Bununla birlikte seratoninin de vücutta obsesyon nörozlarındaki kadar azaldığına dikkat çeken Prof. Dr. Tanör, “Bunun aşık kişideki etkisi boyuna sevdiğini düşünmesi, bütün günlük rutinlerini, kılık kıyafetini de ona göre ayarlamak istemesi olarak kendini gösteriyor. Tıpkı Cahit Külebi’nin bir şirinde söylediği gibi “Kamyonlar kavun taşır, ben boyuna onu düşünürdüm.” Aynen öyle, seratoninin azalması insanda, bir cins obsesyona neden olur.” diye konuştu.

Aşk doğum sancısı gibidir

“AŞK DOĞUM SANCISI GİBİ”

Aşık kişilerde Oksitosin ve Vazopressin hormanlarında da müthiş bir artış gözlendiğini dile getiren Prof. Dr. Tanör, bunların bağlılık hormonları olarak da bilindiğini kaydetti. “Oksitosin, düz kasların kasılmasını sağlar. Doğum bile bu kasların kasılmasıyla oluyor. Bu horman aşıklarda yüksek, doğuma benzer kaslarda kasılma hissediliyor.” İfadelerini kullandı. Vazopressinin de aşıklarda yüksek seviyelere çıktığını bunun da sarılma hissi verdiğini söyleyen Prof. Dr. Tanör, “Aşık çiftlerin el ele, kol kola gezmelerinin, annelerde de çocuğunu kucaklama hissinin kaynağı burası. Anne sevgisindeki fark ise dopamin salgısının olmaması ve hipotalamusun uyarılmaması. Bu da çiftlerin birbirine karşı duydukları cinsel çekimi ifade eder. Anne – çocuk ilişkisinde bu yok elbette. Annelerde farklı olarak aktif olan bir diğer bölge yüzleri değerlendiren bölüm. Bu bölüm, bebek henüz konuşamadığı için annede müthiş aktif. Çünkü anne, bebeğin yüzüne bakıp ihtiyaçlarını anlamak durumunda.” dedi.

“AŞKIN GÖZÜ KÖRDÜR DEYİMİ BİLİMSEL OLARAK DA GERÇEK”

Prof. Dr. Tanör, ilginç bir bulgu olarak, her iki durumda da sevdiğini görenlerde ya da bebeğini gören annelerde çalışmayı durduran beyin bölgeleri olduğuna dikkat çekti. “İnsanların iç yüzünü görme işlevi olarak ifade edebileceğimiz “Zihin teorisi”, bu noktada işlevsiz kalıyor. Aşkın gözü kör gerçekten. Bir insanın, negatif özellikleri açık olan birine deli gibi âşık olduğunu gördüğünüzde aklını kaybetmiş dersiniz. Evet gerçekten de aşık kişi, aklının zihin teorisi kısmını kaybetmiştir. Kusurları, gerçekleri görmez ve sevdiği kişi yüceltilir.” şeklinde değerlendirme yaptı.

Evli çiftlere uzmanından tavsiyeler

“ROMANTİK AŞK, 2 YIL SONRA OLGUN AŞKA DÖNÜŞMELİ”

Prof. Dr. Tanör, romantik aşktan, olgun aşka geçiş için çiftlere bazı önerilerde de bulundu. “Eğer aşık çiftler birbirlerine ilk 2 yıl boyunca “çiçek yetiştirir” gibi özen göstermiş ve ayrı bir dostluk kurabilmişlerse, stres hormonları düştüğünde durumları olgun aşka dönüşür. Ruhsal birlikteliğe dönüşen ilişkilerde, filmi birlikte izlemenin keyfi, birlikte seyahat etmenin tadı bambaşka hissedilir. Zihinsel teori bu olgun aşklarda çalışmaya başlıyor, karşınızdakinin kusurlarını görüyorsunuz ama onu olduğu gibi kabul edebiliyorsunuz.” seklinde konuştu. Son olarak da uzun ve sağlıklı ilişkilerin kurulabilmesi için de iletişim halinde olunması, anlaşmazlıkların üstünün örtülmemesi gerektiğini hatırlattı. “Çiftler birbirleriyle sen diliyle suçlayıcı tarzda değil, ben diliyle konuşmalı. Sen böyle yaptığımda ben çok üzülüyorum gibi kendi hislerini paylaşmaya yönelmeli ve çiftler arasında bir arkadaşlık duygusu geliştirebilmeli.” diyerek tavsiyelerde bulundu.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Uzmanından genç çiftlere öneri: 2 yıl sonra çocuk sahibi olun!

Altınbaş Üniversitesinin düzenlediği, Yakın İlişkiler Sempozyumunda ‘Mutlu evlilik ve annelik duygusunun benzer ve ayrışan yönleri’ konusu tartışıldı. Prof. Dr. Öget Öktem Tanör, konuya ilişkin çarpıcı açıklamalara yer verirken, mutlu evlilik ve çocuk ile ilgili genç çiftlere tavsiyelerde bulundu., bahisnow, betist, Tumbet, Turkbet, Ultrabet, Vdcasino, Vegabet, Venusbet, Vforbahis, Wcasino, Wettenbet, Winxbet, Wonodds, Wsbets, Prizmabet,

Altınbaş Üniversitesinin düzenlediği, Yakın İlişkiler Sempozyumunda ‘Mutlu evlilik ve annelik duygusunun benzer ve ayrışan yönleri’ konusu tartışıldı. Prof. Dr. Öget Öktem Tanör, konuya ilişkin çarpıcı açıklamalara yer verirken, mutlu evlilik ve çocuk ile ilgili genç çiftlere tavsiyelerde bulundu.

Prof. Dr. Öget Öktem Tanör, aşk duygusunun nörobiyolojik altyapısının, teknolojinin gelişmesiyle ancak 2000’lerde araştırılmaya başlandığını kaydetti. İngiliz bilim insanı Semir Zeki ve ekibinin aşkı, bilimsel olarak anlamaya yönelik yaptıkları araştırmalarda romantik aşkta da anne sevgisinde de beyinde ortak bölgelerin harekete geçtiğinin tespit edildiğini anlattı. Prof. Dr. Öget Öktem Tanör, romantik aşklarda yüksek seyreden stres hormanlarının, 2 yıl sonunda düşmeye başladığını belirterek, “Çocuk yapmak isteyenler için en doğru zaman bu dönemdir. Çünkü aşık çiftlerde 2 yıl boyunca stres hormonları çok yüksektir. Onların gözü birbirinden başkasını görmez gerçekten. O nedenle çocuk yetiştirmek için 2 yıl sonrayı öneriyoruz. Stres hormonları biraz düşsün ki gözleri çocuklarını görebilesin, bebeklerini yetiştirebilsinler” değerlendirmelerini yaptı.

Evli çiftlere uzmanından tavsiyeler

“UZAKLARI YAKIN EDEBİLEN BİR MİLLETİZ”

Altınbaş Üniversitesi Gayrettepe Yerleşkesinde gerçekleştirilen sempozyumun açılış konuşmasını, İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen yaptı.  Prof. Dr. Özen, pandeminin yakın ilişkilerimizi zorlaştırdığını, insanları birbirinden uzaklaştırdığın belirtti. Çoğumuzun pandemiden sonra bir araya gelemeyeceğini düşündüğünü ancak çok büyük bir problem yaşamadan insanların tekrar sarılmaya başlamasının mutluluk verici olduğunu söyledi. Kısa bir süre önce yaşadığımız deprem felaketinde hayatını kaybedenlere baş sağlığı, hayatta kalanlara sabırlar dileyen Prof. Dr. Özen, “Bu felaket bir kez daha gösterdi ki, böyle anlarda da uzakları yakın edebilen bir milletiz, acılar bizi birbirimize yakınlaştırabiliyor.” dedi.

“Evlendikten 2 yıl sonra çocuk yapın”

“ROMANTİK AŞK DA ANNE SEVGİSİ DE BİRBİRİNE BENZER”

Sempozyumda aşkın nöral temelleri hakkında konuşan Prof. Dr. Öget Öktem Tanör, aşkın insanlar için en kuvvetli, en coşkulu ve subjektif duygudurumlarından biri olduğunu belirtti. Bu anlarda beyinde neler olduğunun araştırılmasının ancak, Fonksiyonel Emar ve ped gibi cihazların kullanılmasıyla olabildiğini ifade etti. Bu noktada bilim insanı Semir Zeki’in İngiltere’de yaptığı bir araştırmanın bulgularına değindi. Prof. Dr. Tanör, “Buna göre birbirlerine deli gibi aşık çiftlere sevdikleri kişilerin resimleri gösteriliyor ve beyin fonksiyonları takip ediliyor. Bir de çok sevdikleri bir arkadaşlarının resmi gösteriliyor ve aradaki farklar inceleniyor. Aynı ekip, bir de anneler için bu çalışmayı yapıyor. Annelere kendi çocuklarının resmi ve sonrasında da yine çok sevimli başla bir bebek resmi gösteriliyor. Görüldü ki aşkın zirvesinde olan çiftler ile annelerin beyinlerinde aktif olan ortak alanlar mevcut. Emisyonel denilen bu beyin bölgeleri aktif hale geçtiğinde, ödül sistemi harekete geçiyor ve insanda ödül kazanmış gibi bir his oluşuyor. Tarif edilmez bir mutluluk duygusu eşlik ediyor insana. Aynı bölgelerin uyuşturucu madde kullanımlarında da aktifleştiğini ve bugün artık bunların bağımlılık yaratan bölgeler olduğunu biliyoruz.” açıklamalarını yaptı.

Bununla birlikte seratoninin de vücutta obsesyon nörozlarındaki kadar azaldığına dikkat çeken Prof. Dr. Tanör, “Bunun aşık kişideki etkisi boyuna sevdiğini düşünmesi, bütün günlük rutinlerini, kılık kıyafetini de ona göre ayarlamak istemesi olarak kendini gösteriyor. Tıpkı Cahit Külebi’nin bir şirinde söylediği gibi “Kamyonlar kavun taşır, ben boyuna onu düşünürdüm.” Aynen öyle, seratoninin azalması insanda, bir cins obsesyona neden olur.” diye konuştu.

Aşk doğum sancısı gibidir

“AŞK DOĞUM SANCISI GİBİ”

Aşık kişilerde Oksitosin ve Vazopressin hormanlarında da müthiş bir artış gözlendiğini dile getiren Prof. Dr. Tanör, bunların bağlılık hormonları olarak da bilindiğini kaydetti. “Oksitosin, düz kasların kasılmasını sağlar. Doğum bile bu kasların kasılmasıyla oluyor. Bu horman aşıklarda yüksek, doğuma benzer kaslarda kasılma hissediliyor.” İfadelerini kullandı. Vazopressinin de aşıklarda yüksek seviyelere çıktığını bunun da sarılma hissi verdiğini söyleyen Prof. Dr. Tanör, “Aşık çiftlerin el ele, kol kola gezmelerinin, annelerde de çocuğunu kucaklama hissinin kaynağı burası. Anne sevgisindeki fark ise dopamin salgısının olmaması ve hipotalamusun uyarılmaması. Bu da çiftlerin birbirine karşı duydukları cinsel çekimi ifade eder. Anne – çocuk ilişkisinde bu yok elbette. Annelerde farklı olarak aktif olan bir diğer bölge yüzleri değerlendiren bölüm. Bu bölüm, bebek henüz konuşamadığı için annede müthiş aktif. Çünkü anne, bebeğin yüzüne bakıp ihtiyaçlarını anlamak durumunda.” dedi.

“AŞKIN GÖZÜ KÖRDÜR DEYİMİ BİLİMSEL OLARAK DA GERÇEK”

Prof. Dr. Tanör, ilginç bir bulgu olarak, her iki durumda da sevdiğini görenlerde ya da bebeğini gören annelerde çalışmayı durduran beyin bölgeleri olduğuna dikkat çekti. “İnsanların iç yüzünü görme işlevi olarak ifade edebileceğimiz “Zihin teorisi”, bu noktada işlevsiz kalıyor. Aşkın gözü kör gerçekten. Bir insanın, negatif özellikleri açık olan birine deli gibi âşık olduğunu gördüğünüzde aklını kaybetmiş dersiniz. Evet gerçekten de aşık kişi, aklının zihin teorisi kısmını kaybetmiştir. Kusurları, gerçekleri görmez ve sevdiği kişi yüceltilir.” şeklinde değerlendirme yaptı.

Evli çiftlere uzmanından tavsiyeler

“ROMANTİK AŞK, 2 YIL SONRA OLGUN AŞKA DÖNÜŞMELİ”

Prof. Dr. Tanör, romantik aşktan, olgun aşka geçiş için çiftlere bazı önerilerde de bulundu. “Eğer aşık çiftler birbirlerine ilk 2 yıl boyunca “çiçek yetiştirir” gibi özen göstermiş ve ayrı bir dostluk kurabilmişlerse, stres hormonları düştüğünde durumları olgun aşka dönüşür. Ruhsal birlikteliğe dönüşen ilişkilerde, filmi birlikte izlemenin keyfi, birlikte seyahat etmenin tadı bambaşka hissedilir. Zihinsel teori bu olgun aşklarda çalışmaya başlıyor, karşınızdakinin kusurlarını görüyorsunuz ama onu olduğu gibi kabul edebiliyorsunuz.” seklinde konuştu. Son olarak da uzun ve sağlıklı ilişkilerin kurulabilmesi için de iletişim halinde olunması, anlaşmazlıkların üstünün örtülmemesi gerektiğini hatırlattı. “Çiftler birbirleriyle sen diliyle suçlayıcı tarzda değil, ben diliyle konuşmalı. Sen böyle yaptığımda ben çok üzülüyorum gibi kendi hislerini paylaşmaya yönelmeli ve çiftler arasında bir arkadaşlık duygusu geliştirebilmeli.” diyerek tavsiyelerde bulundu.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Beslenme alışkanlıkları ruhumuzu etkiliyor

Sağlıklı beslenme trendinin yükselişe geçmesiyle birlikte bu alanda bilgi kirliliği de artıyor. Alanında uzman isimlerin yer aldığı Fonksiyonel Gıda ve Sağlıklı Yaşam Enstitüsü, modern insanın karşılaştığı sorunlara bilimsel veriler ışığında rehberlik etmeyi ve yaşam kalitesini artırmayı amaçlıyor.

Beslenme şeklimiz ve yaşam tarzımız, sağlığımız üzerinde sandığımızdan çok daha etkili. Yemek yemekle, doğru beslenmek çoğu zaman aynı noktada buluşamayabiliyor. Karnımız doyuyor ama ya beynimiz?

Hastalıklardan korunmak kadar hastalıkların tedavisinde de sağlıklı gıdaların şifasından yararlanmak mümkün. Fonksiyonel Gıda ve Sağlıklı Yaşam Enstitüsü Bilimsel Koordinatörü Prof. Dr. Nuray Yazıhan, sağlıklı bir yaşamı bütünsel bir yaklaşımla değerlendirmek gerektiğini belirterek, beyin sağlığımızın ihmal edilmemesi gerektiği konusunda uyardı. COVID-19 sonrası nörolojik sorunlarda görülen artışa da dikkat çeken Prof. Dr. Nuray Yazıhan, beynimizi iyi besleyecek sağlıklı gıdalar hakkında değerli bilgiler verdi.

Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Fizyopatoloji Bilim Dalı ve Disiplinlerarası Gıda Metabolizma Klinik Beslenme Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuray Yazıhan, Karma Grup tarafından oluşturulan Fonksiyonel Gıda ve Sağlıklı Yaşam Enstitüsü’nün de Bilimsel Koordinatörlüğünü üstleniyor. Sağlıklı beslenme trendinin yükselişe geçmesiyle birlikte bu alanda bilgi kirliliği de artıyor. Alanında uzman isimlerin yer aldığı Fonksiyonel Gıda ve Sağlıklı Yaşam Enstitüsü, modern insanın karşılaştığı sorunlara bilimsel veriler ışığında rehberlik etmeyi ve yaşam kalitesini artırmayı amaçlıyor.

Beslenme alışkanlıkları ve yoğun stresin hastalıklara davetiye çıkardığını, sağlığa bütünsel bir yaklaşımla bakmak gerektiğini belirten Prof. Dr. Nuray Yazıhan, “Sağlıklı yaşam için fiziksel, zihinsel ve ruhsal sağlık bir bütün olarak değerlendirilmeli ve desteklenmelidir.

Akdeniz diyeti gibi daha sağlıklı diyetlerin yaygın uygulandığı toplumlar daha uzun bir yaşam ömrüne sahipler. Egzersiz ve aktif bir yaşam tarzı kadar insan ilişkilerinin daha yakın ve sıcak olduğu, aile ve arkadaşlarla beraber keyifli zaman geçirmenin de önemini vurgulayan bir yaşam tarzını benimsediklerini görüyoruz” dedi.

Beyin sağlığının düşmanları: Yanlış beslenme, aşırı stres ve COVID-19

Nörolojik hastalıklardaki artışa dikkat çeken ve özellikle COVID-19 sonrası bu artışın daha da belirgin hale geldiğini dile getiren Prof. Dr. Nuray Yazıhan, şunları söyledi: “Beslenme alışkanlıklarımızın yetersiz ve dengesiz olması; protein, yağ, karbonhidrat, vitamin ve mineral eksikliği, gıdaların yeterince sindirilememesi, emilim bozuklukları veya intoleranslarının nörolojik hastalıkların artmasında önemli bir faktör olduğunu belirtebiliriz. Ayrıca, aşırı veya sürekli stres altında olmak hormon ve metabolizma dengemizi bozarak beyin sağlığımızı da olumsuz etkiliyor. Özellikle COVID-19 sonrası nörolojik sorunlarda artış gözleniyor.

Alzheimer ve Parkinson hastalığı özellikle yaşlanan bireyleri ciddi anlamda etkiliyor. TÜİK’in 2019 verilerine göre Türkiye’de 65 yaşın üzerindeki 100 kişiden sekizine Alzheimer tanısı konulmuş durumda, bu oran hızla üstelik daha erken yaşlarda ortaya çıkarak artıyor. Beslenme alışkanlıklarımız ve yaşam tarzımız hastalıkların ortaya çıkmasında çok etkili faktörler.

Ülkemizde ve tüm dünyada kronik hastalıkların özellikle kanser otoimmun ve nörolojik hastalıkların görülme sıklığının hızla arttığı bir gerçek. 2023 tarihli geniş kapsamlı bir çalışmada COVID-19 geçiren kişilerde bağışıklık sistemini etkileyen otoimmun bozukluklar ve nörolojik hastalık tanılarında yaklaşık yüzde 40 artış rapor edilmiş durumda.”

İşte beynimizin sevdiği yiyecekler…

Güçlü antioksidan besinler ve sağlıklı yağlar tüketin! Batı tipi beslenme modeli, fast food tüketimi, asidik içecek ve yiyecekleri çok fazla tüketme sağlığımıza zarar veriyor. Araştırmalar, beyin koruyucu beslenme modellerini uzun süre uygulayan kişilerde bilişsel bozukluğun ve nöronlarda hasarlanmanın daha az olduğunu gösteriyor.

Prof. Dr. Nuray Yazıhan, beynimize dost yiyecekler konusunda ise şu önerileri sıraladı: “Son yapılan çalışmalarda antioksidan etkisi güçlü olan mor kırmızı meyveler, sumak, karanfil gibi baharatların tüketilmesi önemli. Özellikle polifenollerin, karotenoidlerin, resveratrol, glutatyonun, karnosinin, omega 3 yağ asitlerinin, D vitamini, B grubu vitaminlerin, sfingolipidlerin, serin ve kolin içeren yiyeceklerin destekleyici olarak kullanılması gerekiyor.

Nöron yapısını desteklemek amacıyla zeytinyağı, Hindistan cevizi yağı, balık yağı, krill yağı gibi sağlıklı yağların tüketiminin Alzheimer, demans gibi pek çok nörodejeneratif hastalıktan koruduğu görülmüştür. Yağlı tohumlar; ceviz ve badem gibi çiğ kuruyemişler de beyin gelişimini destekleyen yağ ve magnezyum, çinko gibi mineraller bakımından zengindir. Bu özellikleri ile beyin sağlığını destekleyen tüm diyetlerde yer alırlar.”

Karma Grup Fonksiyonel Gıda ve Sağlıklı Yaşam Enstitüsü Bilimsel Koordinatörü Prof. Dr. Nuray Yazıhan, özellikle çocukların hem beyin gelişimi hem de fiziksel sağlıkları açısından dikkat edilmesi gerekenler hakkında da önemli bilgiler verdi. Meyve suları yerine antioksidan meyvelerin tüketilmesini öneren Yazıhan; rafine şekerlerden, işlenmiş etlerden, asitli gazlı içeceklerden ve fast food türü yiyeceklerden kaçınılması gerektiği konusunda uyardı. Prof. Dr. Nuray Yazıhan, son olarak bunun yerine vücuttaki enflamasyonu yani yangıyı, asidozu ve oksidasyonu azaltan beslenme modellerinin beden ve zihin sağlığı açısından olumlu etkiler gösterdiğinin altını çizdi.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!