PrizmaBetGüncelGirişAdresiHızlıveGüvenilirErişim!

BİLGİ Sağlık öğrencileri beyaz önlüklerini giyerek mesleğe ilk adımlarını attı

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğrencileri, Kuştepe Kampüsü’nde düzenlenen Beyaz Önlük Giyme Töreni’nde bir araya geldi.

Sağlık kariyerlerine sembolik bir adım atan öğrenciler, beyaz önlüklerini giyerek sağlık çalışanı olma yolundaki ilk heyecanı yaşadı

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi birinci sınıf öğrencileri ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu ikinci sınıf öğrencileri, Kuştepe Kampüsü’nde düzenlenen Beyaz Önlük Giyme Töreni’nde bir araya geldi. Öğrenciler, beyaz önlüklerini giyerek sağlık kariyerlerine anlamlı bir başlangıç yaptı.

Tören, İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Ege Yazgan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gonca Günay, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeynep Şimşek, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Cem Sezai Başar, akademisyenler ve bini aşkın öğrencinin katılımıyla gerçekleşti. 

Törende konuşma yapan İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Ege Yazgan, “İnsan yaşamı her şeyden daha önemlidir. Beyaz önlük, sağlığa ve insana saygının, sorumluluğun ve mesleki dürüstlüğün simgesidir. Üniversitemizin ‘Okul için değil, yaşam için öğrenmeli’ mottosuna uygun olarak, öğrencilerimizin aldıkları teorik eğitimi yaşamın içinde uygulayarak mesleklerine adım atacaklarına inancımız tamdır. Beyaz önlüklerinizi giyerken duyduğunuz heyecanı ve burada öğrendiğiniz etik değerleri meslek hayatınız boyunca koruyacağınıza inanıyoruz” dedi.

‘Yeni bilgi üretmek ayrıcalıklı bir eğitimi gerektirir’

BİLGİ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeynep Şimşek, “Sağlık çalışanı olmak, sadece bilgi edinmekle sınırlı kalmaz; bu bilgiyi doğru analiz etmek, uygulamaya dönüştürmek ve sürekli gelişen sağlık sorunlarına karşı yeni bilgiler üretmeyi öğrenmeyi gerektirir. Günümüzde bilgiye erişmek kolay ancak yeni bilgi üretmek ayrıcalıklı bir eğitimi gerektirir. Sizlerin hem mesleki bilgi birikimini hem de insana dokunmanın getirdiği sorumluluğu etik değerlerle harmanlayarak hayata geçireceğinize inancımız tam” ifadelerini kullandı.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gonca Günay ise, “Sağlık personeli olarak yetişmek zor bir süreç ve bu zorluk meslek hayatınız boyunca devam edecek. Ancak değerli hocalarınızın yol göstericiliğiyle bu yolda başarıyla ilerleyeceksiniz” dedi.

Beyaz önlük sade bir kumaş parçasından fazlasını ifade ediyor’

BİLGİ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Cem Sezai Başar, beyaz önlüğün sağlık profesyonelleri için sade bir kumaş parçasından çok daha fazlasını ifade ettiğini belirterek, “Bu önlük mesleki değerleri, bilgi ve beceriyi, temizliği ve sorumluluğu sembolize eder. Geleceğin sağlık profesyonelleri olarak topluma değer katacağınıza inanıyorum” diye konuştu.

Beyaz önlüklerini giyerek mesleğe ilk adımını atan öğrenciler törende duygularını paylaştı. BİLGİ Beslenme ve Diyetetik Bölümü birinci sınıf öğrencisi Gökdeniz Yıldız, “Bugün, hayatımızdaki en anlamlı adımlardan birini attığımıza tanıklık ediyoruz. Beyaz önlüklerimiz, bilime olan bağlılığımızın ve insan sevgimizin bir sembolüdür” derken BİLGİ Hemşirelik Bölümü öğrencisi Medine Ceren Demirci, “Zorlu ama bir o kadar da değerli bir yolculuğa çıktık. Umarım bu yolda en güzel eşlikçilerimiz olan vicdan, merhamet ve empati duygularımızı rehber alır, onlardan hiç ayrılmayız” ifadelerini kullandı. 

Türkmenistan’dan eğitim almak için gelen Hemşirelik Bölümü öğrencisi Ayjeren Aylyyeva ise, “İnsanlara yardım etme ve onların hayatına dokunma arzusu benim için bu mesleği cazip kıldı. Sağlık, herkesin temel hakkıdır ve ben bu hakkın savunucusu ve uygulayıcısı olmak istiyorum” dedi.

BİLGİ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğrencileri ise Hediye Kılıç ve Talha Atar konuştu. Kılıç, “Sadece beyaz bir önlük değil, hayallerimizin ve kararlılığımızın sembolü olan bu özel giysiyi gururla taşıyoruz” diye belirtirken Atar, “Beyaz önlük, yalnızca bir sembol değil; topluma liderlik yapma sorumluluğunu taşıdığımızın göstergesidir. Yeni bilgi ve becerilerle donanmış olarak her zorluğun üstesinden geleceğiz” dedi 

İstanbul Bilgi Üniversitesi Hakkında:

İstanbul Bilgi Üniversitesi, 1996 yılında “Okul için değil, yaşam için öğrenmeli” mottosuyla Türkiye’de üniversite yaşamına yeni bir soluk getirmek amacıyla kurulmuştur. Bugün 20.000’in üzerinde öğrencisi ve 60.000’i aşkın mezunu bulunmaktadır. İstanbul Bilgi Üniversitesi, Hukuk, İletişim, İşletme, Mimarlık, Mühendislik ve Doğa Bilimleri, Uygulamalı Bilimler, Sağlık Bilimleri ile Sosyal ve Beşerî Bilimler fakültelerinin yanı sıra meslek yüksekokulları ve enstitüleri çatısı altında 150’yi aşkın ön lisans, lisans ve lisansüstü program sunmaktadır. Üniversitenin İstanbul’un merkezinde, santralistanbul, Dolapdere ve Kuştepe olmak üzere üç kampüsü bulunmaktadır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kripto fenomenlerine neden güveniliyor? Sosyal psikolojik bağlamda inceleme- Bölüm II

Sosyal etki ve insan ilişkileri söz konusu olduğunda kimin kimi etkilediği sorusu oldukça önemlidir.

Sosyal etki ve insan ilişkileri söz konusu olduğunda kimin kimi etkilediği sorusu oldukça önemlidir. Etkileyen kişiye etki ajanı, etkilenen kişiye ise hedef diyebiliriz. Sosyal güç, bireyin başkalarını etkileyebilme potansiyeline denir. Kişiler sosyal güç aracılığıyla diğerlerinin duygu, düşünce ve davranışlarını etkileyebilmektedir. Ödül, ceza, enformasyon, uzmanlık, özdeşlik ve meşru güç olmak üzere altı tip sosyal güçten bahsedilebilir. Kripto paralar ve fenomenler bağlamında incelemek istersek enformasyon, uzmanlık ve özdeşlik güçlerinin oldukça etkili olduğunu söyleyebiliriz.

Enformasyon gücünde etki ajanı hedefe onun ihtiyaç duyduğu bilgileri sunarak davranışlarını değiştiriyordur. Örneğin RENDER, dijital medyadan oyun dünyasına birçok alanda kullanıcılara yüksek performanslı, merkezi olmayan GPU işlem gücü sunmakta ve işlevselliği oldukça artırmaktadır. Sanal gerçeklik gibi birçok alanda yıllardır ön plandadır. Birçok büyük şirket tarafından desteklenmektedir.

Enformasyonun büyüleyici gücü

Yukarıdaki detaylı bilgileri sizlere sunarak enformasyon gücünden yararlanmış oldum. RENDER’ın alandaki işlevlerinden bahsettim ve eğer gelecekte siz yüksek GPU gücünün, yapay zekanın veya sanal gerçeklik gibi projelerin yararlı olabileceğini düşünüyorsanız verdiğim bilgilerden etkilenmeniz olasıdır. Bu aşamada tehlikeli olan nokta şu: Sunulan bilgilerden etkilenmeniz için bu konularda bilgi sahibi olmanıza gerek yok. Rastgele bilgiler dahi bizi etkileyebiliyor, bilişsel kısayollarla ilgili yazımızda bu konuya değineceğiz.

Benzer şekilde bazı fenomenler gerçek olmayan ya da havalı sözlerle reklamını yaptıkları ürünlere dair bilgiler sunabilmektedir. Anlaşılabileceği üzere enformasyon gücü doğru kaynaklar tarafından geldiğinde yararlı olabilirken bilmediğiniz bir alanda etkilenmeye çok müsait olduğunuzdan size zarar da ettirebilir. Özellikle Türkiye’de birçok kişinin medya ve finans okuryazarlığının olmadığı düşünüldüğünde sunulan bilgileri araştırmayacağı, Twitter’dan okuduğu şeylere inanarak yatırım yapacağı düşünülebilir. Dolayısıyla bu konuda dikkatli olmak ve her okuduğunuz şeye inanmayarak kaynağını araştırmanız, hatta bu bilgiyi sunan kişilerden talep etmeniz gerekmektedir.

Son olarak bazı kripto fenomenleri token ekonomisi üzerinden bu bilgileri verirken bazıları ise çok basit örneklerle de enformasyon gücünden yararlanabilir. Örneğin PEPE için birçok kez “Yeni Doge ve Shiba” diye anıldığını duymuşuzdur. İlgili memecoin’lerin herhangi bir projeleri olmadığı, yalnızca topluluk coin’leri olduğu düşünüldüğünde bu bilgi bile yeterli olacaktır.

Uzmanlık gücünde etki ajanı hedefe onun bilmediği bilgileri nasıl bildiğini göstermekte, yaptığı birikim ve deneyimleri aracılığıyla kişinin davranışlarını etkilemektedir. En basit örnekle bir diş macunu reklamında diş doktoru oynatılması uzmanlık gücünden yararlanıldığı anlamına gelmektedir. Sertifikasyonla birlikte sunulduğunda etki gücü artmaktadır. Örneğin aynı reklamda kişinin arkasında diş hekimliği diplomasının bulunması ekstra güven vermektedir.

Diploma görevi gören kazanç tabloları

Kripto paralar bağlamında incelediğimizde birçok fenomenin aynı zamanda eğitim içerikleri olduğunu görmekteyiz. Sattıkları eğitimlerle birlikte aslında kişilere bu konunun uzmanı olduklarını, verdikleri yatırım kararlarını neye dayandırdıklarını ve onları neden dinlemeleri gerektiğini göstermeye çalışmaktadırlar. Yine benzer şekilde fenomenler tarafından kullanılan ortak bir yöntem de kazanç tablolarının paylaşılmasıdır. İlgili kazanç tablolarının onların “diplomaları” olduğu söylenebilir. Fenomenin bu kadar kazandığını gören bir kişi, bu konuda uzman olmasa bu kadar para kazanamayacağını düşünerek kişinin yaptığı şeyleri yapmaya, eğitimlerine katılmaya çalışmaktadır.

Son olarak özdeşlik gücünde etki ajanı, hedefin kendisiyle özdeşleşmesini ve ona rol model olabileceğine dair sinyal vererek kişinin davranışlarını değiştirmektedir. Özdeşim kurulacak kişi ile hedef kitlenin uyumu oldukça önemlidir. Halihazırda zengin bir kişinin kriptodan servetini daha da katlamasıyla geçmişte fakir olan fakat kriptoyla tanıştıktan sonra hayatı değişen ve çok zenginleşen bir kişinin sizde bırakacağı etki aynı değildir.

“Ben de geçmişte sizin gibiydim” vurgusu yapan fenomenler

Kişisel bir yorum olarak insanların fenomenlere kapılmasının en büyük nedenlerinden birisi bana göre özdeşlik gücünden gelmektedir. Çünkü bazı fenomenler (kişileri zan altında bırakmamak adına isim vermeyeceğim fakat tahmin edebilirsiniz) insanlara eskiden onlarla aynı konumda olduklarını, yatırım yapmaya başladıktan sonra zengin olduklarını, bir coin’den 50x-100x yaparak bambaşka bir hayata gözlerini açtığını vurgulayıp durmaktadır.

Türkiye’deki ekonomik konjonktür düşünüldüğünde “onlar gibi birisinin (halktan, maddi durumu o kadar da iyi olmayan)” yatırım yaparak zengin olabildiğini gören bir kişi de benzer yolları denemeye başlamaktadır. En başta verdiğimiz örneği hatırlayacak olursanız A coin’inden 10 kat kâr yapan arkadaşınızla özdeşim kurarak onun yerine sizin olduğunuzu düşünmek, bu sektöre yatırım yapmak açısından oldukça motive edicidir. Üstelik bunu hiçbir şey yapmadan, yalnızca “AL” ve “SAT” tuşlarına basarak yapmak kişiyi daha da heveslendirmektedir.

Kişisel araştırma şart

Özetleyecek olursak kripto fenomenleri yukarıda anlatılan sosyal güç tiplerini bilerek veya bilmeyerek kullanmaktadır. Bizlerin dikkat etmesi gereken en önemli şey bunların farkında olup yatırım davranışlarımızı bu etkilerden arınmış bir şekilde gerçekleştirmektir. Birilerinin size sunmuş olduğu coin’leri almayı tercih edebilirsiniz fakat size sunan kişilerin kişisel geçmişini, bilgi birikimini, sunduğu bilgileri ve bu bilgilerin kaynaklarını araştırmalısınız. İşin ucunda paranız ve hatta belki gelecek için sakladığınız bakiyeniz bulunmakta. Yatırım işi bir oyun değildir, dolayısıyla sizler de aktif olarak yatırım yaptığınız şeyleri takip etmeli ve araştırmalısınız.

Sanat dünyasının dijitaldeki yeni adresi açıldı

Pandemi döneminde değeri %22 düşen ve toparlanma turlarını sürdüren sanat dünyasının dijitaldeki yeni adresi belli oldu. 35 yılı aşkın tecrübesiyle profesyonel sanat malzemeleri konusunda Avrupa standartlarında hizmet veren marka, yeni internet sitesindeki bilgi kaynaklarının yanı sıra, özel sayfasıyla sanatçıların kendilerini diledikleri gibi tanıtmalarını sağlıyor.

Pandemi döneminde değeri %22 düşen ve toparlanma turlarını sürdüren sanat dünyasının dijitaldeki yeni adresi belli oldu. 35 yılı aşkın tecrübesiyle profesyonel sanat malzemeleri konusunda Avrupa standartlarında hizmet veren marka, yeni internet sitesindeki bilgi kaynaklarının yanı sıra, özel sayfasıyla sanatçıların kendilerini diledikleri gibi tanıtmalarını sağlıyor.

Pandemi döneminde değeri %22 düşen sanat piyasası, toparlanma turlarını sürdürüyor. Statista’nın verilerine göre küresel sanat piyasasının değeri 65 milyar dolara ulaşırken, sanatçıların birçoğu halen farklı zorluklarla mücadele ediyor. Bu kapsamda sanatçıların ve eser satanların %36’sı, ekonomik koşullara direnç göstermekte zorlandığı söylerken, koleksiyonerlerle ilişkilerini sürdürmek, çevrimiçi satışları artırmak ve coğrafi erişimi sağlamak gibi kaygılar da ilk beşte yer alıyor. 35 yılı aşkın tecrübesiyle profesyonel sanat malzemeleri konusunda Avrupa standartlarında hizmet veren Colorbox ise sanatçıları desteklemek ve sanat dünyasının dijitaldeki adresi olmak için harekete geçti. Kısa süre önce canlıya aldıkları yeni internet sitelerindeki bilgi kaynaklarının haricinde sanatçı sayfası oluşturan marka, böylece hem sanatçıların kendilerini diledikleri gibi tanıtmalarını sağlıyor hem de sanat tarihinde yer edinmiş farklı isimler ve sanat ürünleri hakkında bilgi edinmelerini mümkün kılıyor.

“Sanatçıların kendilerini diledikleri gibi ifade etmelerini sağlıyoruz”

Yeni atılımlarıyla birlikte sanatçıların kendilerini diledikleri gibi ifade etmelerine olanak tanıdıklarını söyleyen Colorbox Dijital Pazarlama Yöneticisi Zeynep Varak, konuya dair şu açıklamada bulundu:

“Dijitalleşmenin yaygınlaşmasıyla birlikte daha büyük kitlelere erişmek her ne kadar kolay olsa da, konu sanat gibi eleştirel düşünceye açık bir alan olunca diğer ticaret kolları gibi topluluk oluşturmak tam anlamıyla mümkün olmuyor. Biz de yeni sitemizde oluşturduğumuz ‘Sanatçılar’ sayfası ile sanatçıların kendilerini diledikleri gibi ifade etmelerini sağlıyoruz. Sanatseverlerin de farklı sanatçılar hakkında bilgi edinmesinin, merak ettikleri eserleri inceleyebilmesinin önünü açıyoruz. Eser satışı yapmak gibi ticari kaygılarımız yok. Yalnızca, sanatçıların kendilerine ait bir alana sahip olmalarını destekliyoruz.”

Hazırlık aşamasında yoğun bir danışman ve yazılım sürecinden geçtiklerini belirten Zeynep Varak, “Colorbox’ta bir sanatçının kendi profilini oluşturması için bazı basit adımları gerçekleştirmesi gerekiyor. Bunun ilk sırasında ‘Sanatçının Geçmişi’ ‘Sanatçının Eğitimi’ ve ‘Sanatçının Stili’ başlıkları altında iletmek istenilen bilgilerin doldurulması yer alıyor. Ardından 9 adete kadar eser görseli eklenebiliyor. Her hafta başvuruda bulunan sanatçıların ilettikleri bilgi ve görselleri, site şablonuna göre düzenleniyor ve e-postayla sanatçıların onayına sunuyoruz” şeklinde konuştu.

“Sanatçı sayfamız ile Doğu illerimizde çok sayıda kadın sanatçımızın olduğunu gördük”

“Türkiye’nin dört bir yanından gelen sanatçı sayfası taleplerine olabildiğince hızlı bir şekilde cevap vermek için elimizden geleni yapıyoruz” diyen Colorbox Dijital Pazarlama Yöneticisi Zeynep Varak, “Günümüzde sanatçılar, büyük emek vererek zor şartlarda çalışıyorlar. Ancak kendilerini duyurabilecekleri platformlar yok denecek kadar az. Colorbox.com.tr olarak biz de, dünyanın dört bir yanında ziyaretçisi olan bir siteyiz. Bu vesileyle sanatçıları hem Türkiye hem de global çapta duyurmak için güzel bir imkan yaratmak istedik. Şimdiden kayda değer bir gelişme elde ettik. Özellikle Doğu illerimizde çok sayıda kadın sanatçı olduğunu görmek, bu sanatçıları sanatçı sayfamızda paylaşmak bizleri oldukça mutlu etti” şeklinde konuşarak sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Sanatçıların aradıkları ürünlere her zaman en iyi şartlarda ulaşmaları için çaba gösteriyoruz. En kaliteli ve güzel ürünleri her zaman en uygun şartlarda temin ederek sunuyoruz. Sanatçıların her zaman yanında olduğumuzu hissettiriyoruz. Stokumuzda olmayan ürünleri de sanatçılarımız için buluyor ve ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Fenerbahçe, Teşvikiye, Kozyatağı mağazalarımızlarımızın yanı sıra, sitemizde yeni oluşturduğumuz sayfamızlarımızla da sınırlarımızı aşıyoruz. Profesyonel veya hobi amaçlı sanatla uğraşan herhangi biri, artık bilgilenme amaçlı bile sitemizi ziyaret edebiliyor. Örneğin, artık ürünlerimizin daha ayrıntılı keşfedilebilmesi için yeni kartelalar, bloglar, detaylı ürün özellikleri, teknik bilgiler, sık sorulan sorular ve büyük ürün tanıtım videoları gibi kaynaklarımız var. Gelecek dönemde topluluğumuzla birlikte biz de büyümeye ve gelişmeye devam edeceğiz.”

Milli Eğitim Bakanı Tekin: Etkin olarak medeniyet kurucusu ve geliştiricisi bilge nesiller hedefliyoruz

Bakan Tekin, Avrasya Bir Vakfının Cumartesi Konferansları’nda yaptığı konuşmasında Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’yle toplumu ve ülkesini imar eden şahsiyetler yetiştirmeyi ahlaki bir sorumluluk olarak aldıklarını belirterek milli ve manevi değerlerimizi yücelten, koruyan, insani değerleri kucaklayan nesiller yetişmesini istediklerini dile getirdi.

Avrasya Bir Vakfı’nda düzenlenen Cumartesi Konferansları’na katılan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, sunum eşliğinde Milli Eğitim Bakanlığının çalışmalarını anlattı.

Türkiye’de 1 milyon 200 bine yakın öğretmen olduğunu, bunların yaklaşık 18 milyon civarında öğrenciye hizmet verdiğini belirten Tekin, bunun büyük bir rakam olduğunu, aileler ve yakınlar düşünüldüğünde 85 milyon vatandaşın tamamının eğitimle ilgili haberleri ve gelişmeleri yakın takip ettiğini söyledi.

Tekin, görevdeki öğretmenlerin yaklaşık 800 bininin son 22 yılda atananlar olduğunu dile getirerek, “Bu yüzde 80’e yakın bir rakam yapıyor. Aynı şekilde yapılan dersliklerin sayısı yine bu 22 yılda 2 katından daha fazla artmış durumda. Aynı şekilde güçlendirme yapılan, yıkımı yapılan derslikleri de hesaba kattığımızda bu sayı yaklaşık 3 kata kadar, bu rakamın içerisinde özeller de var, çıkmış oluyor” diye konuştu.

Yurt dışında ve yurt içindeki birçok akademik toplantıya katıldıklarını anlatan Tekin, öğretmenlerle de konuşarak Türkiye’deki müfredatla ilgili eleştirileri topladıklarını aktardı.

Uluslararası raporlarda iki ana eleştiri olduğunu belirten Tekin, şöyle devam etti:

Diyorlar ki, birincisi, ‘Sizin müfredatınız 1980, 1990 yıllarında dünyada yaygın olarak yaygın olarak kullanılan ve bilgiye erişmede sıkıntı yaşayan çocuklara tek bilgi kaynağı okuldaki dersler ve ders kitapları. Siz hala aynı mantıkla devam ediyorsunuz. Eğitim sisteminizi bu açıdan revize etmeniz gerekiyor.’ Bu Türkiye ile ilgili raporların hemen hemen hepsinde var. Diyorlar ki, ‘Dünyada eğitim öğretim sistematiği bilgi vermek değil. Bilgiyi beceriye dönüştürmek üzerine odaklandı. Bu mantık artık terk edildi.’ İkinci eleştiri ise ‘Siz zorunlu eğitim çağını, yani bu 18 yaşına kadar muhatap olduğumuz kitleye sanki hayatın ilerleyen kısımlarında hiç eğitim öğretim alma seçeneği yokmuş gibi her şeyi burada vermeye çalışıyorsunuz.’ Bilgi vermeye odaklandığımız, beceriye dönüştürmeyi düşünmediğimiz için çocuklara sadece ezber bilgileri veriyoruz. Sonra unutuyor, ne işe yaradığını bilmiyor. Eğitim sistemimiz işlevsiz hale geliyor. Gereğinden fazla bilgi vermeye çalışıyoruz çocuğumuza. Bunu yaptığımız zaman çocuk başarısız oluyor, pedagojik anlamda. Öğretmen de ‘Yetiştiremiyoruz bu müfredatı.’ diyor. Öğretmen başarısız. Müfredat yetişmediği için okul başarısız, eğitim sistemi başarısız. Peki niye kendimize bu işkenceyi yapıyoruz?

Tekin, müfredatın revize edilmesi gerektiğine dair ellerinde çokça akademik çalışma biriktiğini vurgulayarak, çalışma yapmaya başladıklarını anlattı.

‘Etkin olarak medeniyet kurucusu ve geliştiricisi bilge nesiller hedefliyoruz’

Vatandaşın eğitim sisteminden beklentisinin Güney Kore’de, Fransa’da ve Singapur’daki bir vatandaşın beklentisinden farklı olduğunu dile getiren Tekin, şöyle konuştu:

Bizim yaptığımız üçüncü şey müfredatla ilgili. Kendi milli manevi değerlerimizi, ülkeyi, toplumu, milleti bir arada tutacak temel asgari müştereklerdeki temel değerlerimizin müfredatın içerisine yedirilmesini arzu ettik. Bu anlamdaki verilerden beslenen hem de kendi değerlerimizi yansıtan, kendimize özgü bir model oldu ve adına da Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli dedik. Öğrenci profili tanımlaması yaptık. Dedik ki, nasıl bir öğrenci istiyoruz? Yetkin ve erdemli insanı önceleyen bir öğrenci profili. Beceri odaklı ve becerileri tetikleyici bir eğitim sistematiği. Gündelik hayatla bağlantı kurma, sadeleştirilmiş içerik, her bir çocuğun farklı bir birey olduğu mantığından hareketle farklılaştırılmış bir eğitim öğretim süreci inşa etmeye çalıştık.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, müfredatı yüzde 35 oranında sadeleştirdiklerini aktararak, ahlaklı, erdemli, milleti ve insanlık için iyiyi, doğruyu, faydalı ve güzel olanı yapmayı ideal edinmiş, eleştirel düşünebilen, sorgulayan, araştıran, medeniyete uyum sağlayan değil etkin olarak medeniyet kurucusu ve geliştiricisi bilge nesiller hedeflediklerini kaydetti.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli‘nin temelinde insan olduğunu vurgulayan Tekin, şunları dile getirdi:

Hedefimiz iyi insan yetiştirmek. İnsanı zihinsel, duygusal, bedensel, sosyal ve manevi gelişim yönleriyle bir bütün olarak ele aldık. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’yle toplumu ve ülkesini imar eden şahsiyetler yetiştirmeyi ahlaki bir sorumluluk olarak, Bakanlık olarak üstümüze aldık. Milli ve manevi değerlerimizi yücelten, koruyan, insani değerleri kucaklayan nesiller yetişmesini istedik. En sonunda da medeniyetimizin üzerine inşa edildiği temel kavramlar olan aklıselim, kalbiselim ve zevkiselim sahibi nesiller yetiştirmek için madde, mana, akıl, duygu, nefis, vicdan, insan toplum ve zaman mekan dengesini gözeten bir program oluşturmaya çaba sarf ettik.

Ezberleri Bozuyoruz: Tarihten Fiziğe Kadar Okulda Yanlış Öğrendiğimiz 8 Bilimsel Gerçek

Hepimiz okul sıralarında hayatımız boyunca gerekli olacak bazı bilgiler öğrendik ve belki de dünyayı anlama şeklimiz değişti. Peki, size öğrendiklerimizden bazılarının tamamen ya da kısmen yanlış olduğunu söylesek!

Çoğumuz bu bilgileri yanlış öğrendi ve yıllarca da o şekilde akıllarda kaldı. Bazı bilgileri ise bilim, zamanla çürüttü ama bizde eskileri kaldı.

Şimdi ezberleri bozma zamanı!

Beynimizin sadece %10’unu kullanıyoruz.

En popüler iddia ile başlayalım. O da tabii ki beynimizle alakalı. Bu bilgi o kadar popüler oldu ki filmlerde ve dizilerde bile denk gelebilirsiniz. Ancak işin aslı öyle değil.

Nörologlar, beyindeki neredeyse her bölgenin bir işlevi olduğunu ve beynimizin büyük bir kısmının sürekli aktif olduğunu kanıtladılar.

Beyin gücümüzü tamamıyla kullanmadığımız gibi bir algı olsa da gerçek şu ki beynimizin her kısmı belirli zamanlarda farklı fonksiyonlar için aktif.

Yani beynimizi sandığımızdan çok daha fazla kullanıyoruz!

Uzayda “sıfır yer çekimi” vardır.

Astronotların uzayda süzülüyor olmasından belki de bu algı güçlenmiş olabilir. Gerçek şu ki uzayda da yer çekimi var, sadece biraz daha zayıf.

Süzülen astronotlar aslında yer çekimsiz ortamda değil, mikro-yer çekimi altında hareket ediyorlar. Dünya’nın yer çekimi kuvvetinin çok zayıfladığı anlamına gelmekle beraber tamamen yok olması demek değil.

Astronotlar da bu yüzden Dünya etrafında yörüngede dönerken süzülüyormuş gibi görünürler. Bu yüzden de “Uzayda yer çekimi yok.” demek doğru bir ifade değil.

Maddenin üç hâli: katı, sıvı, gaz (Ama daha fazlası var!)

Okulda öğrendiğimiz bir diğer temel bilgi de maddenin üç farklı hâli olduğuydu: katı, sıvı ve gaz. Bu hâliyle doğru olsa da bu bilgi oldukça eksik. Bilim insanları, maddenin sadece bu üç hâlini değil, çok daha fazlasını keşfettiler.

“Plazma” hâli de maddenin dördüncü hâli olarak kabul ediliyor. Gaz hâlindeki maddelere yüksek enerji verildiğinde ortaya çıkıyor ve iyonize olmuş atomlardan oluşuyor.

Bose-Einstein yoğunlaşması ise maddeyi neredeyse mutlak sıfır sıcaklığına kadar soğuttuğumuzda ortaya çıkıyor ve atomlar neredeyse tamamen hareketsiz hâle gelerek tuhaf kuantum özellikler gösteriyorlar.

İnsanların farklı dillerde farklı tat tomurcukları vardır.

Dil deyince aklınıza hemen bir görsel geliyor değil mi, tat tomurcuklarının konumlandırıldığı hani o dilin bölgeleri? Buna göre de dilimizin belirli kısımlarının sadece tatlı veya ekşi gibi farklı tatları algıladığına inandık.

Gerçek şu ki tat tomurcukları dilin her bölgesinde bulunuyor ve bu tomurcuklar, tatlıdan tuzluya kadar tüm tatları algılayabiliyor.

Yarasalar kördür.

Karanlıkta uçmaları belki de bu yanılgıya yol açtı ancak bir diğer gerçek de yarasaların kör değil, hatta birçok türü oldukça iyi görebiliyor.

Yarasaların görme yeteneği yanında çok gelişmiş bir diğer özellikleri de ekolokasyon kullanmaları. Yarasalar, çıkardıkları seslerin yankılarını dinleyerek yönlerini buluyor ve avlarını tespit ediyor.

Aslında yarasalar bırakın kör olmayı bunun da ötesinde inanılmaz bir radar yeteneğine sahip.

Ses uzayda yayılmaz.

Sesin yayılması için ne öğrendik? Ses bir dalgadır ve yayılmak için hava, su gibi ortam gerekiyor. Bu nedenle de “Uzayda ses yayılmaz.” bilgisi doğru kabul edildi. Ancak bu bilgi, tam anlamıyla doğru değil çünkü ses uzayda tamamen yok olmuyor.

Uzayda çok düşük yoğunluklu da olsa bazı gaz molekülleri ve plazma parçacıkları bulunuyor. Bu ortam da aslında ses dalgalarının çok düşük frekanslarda ve uzun mesafelerde yayılmasını mümkün kılıyor.

Ses uzayda yayılabilir fakat Dünya’daki gibi duyulabilecek yoğunlukta değil ve özel koşullarda mümkün oluyor.

Balıkların hafızası sadece 3 saniyedir.

“Bu da mı yanlış?” Üzgünüz ama bu da yanlış. Hep özellikle akvaryum balıklarının hafızasının 3 saniye olduğunu düşündük. Ancak bilimsel araştırmalar, balıkların aslında oldukça iyi bir hafızaya sahip olduğunu gösteriyor.

Balıklar, yiyecek kaynaklarını haftalarca belki aylarca hatırlayabiliyor ve belli bir süre boyunca görevleri öğrenebiliyor. Bu da balıkların hafızalarının birkaç saniye ile sınırlı olmadığını, aslında gelişmiş bir öğrenme ve hatırlama kapasitesine sahip olduklarını gösteriyor.

Detaylı bilgi için bu içeriğimizi de inceleyebilirsiniz.

Piramitleri köleler inşa etti.

Bir de tarihten bir bilgi verelim. Mısır piramitlerinin köleler tarafından yapıldığı öğretilse de arkeolojik bulgular, bu iddianın doğru olmadığını gösteriyor.

1990’larda yapılan kazılarda, piramitlerin inşasında çalışan işçilerin mezarları keşfedildi ve bu işçilerin iyi beslendiği, hatta tıpkı günümüzdeki gibi maaş aldıkları ortaya çıktı.

Ayrıca bu işçiler büyük bir onurla çalışıyorlardı ve yaptıkları işten gurur duyuyorlardı. Yani piramitler köleler tarafından değil, yetenekli ve saygın işçiler tarafından inşa edildi.

Bilim gelişiyor, biz de öyle!

Bilimsel bilgilerin zamanla gelişeceğini ve yeni buluşların eski doğruları çürütebileceğini unutmayalım. Bu yüzden de her zaman öğrendiklerimizi sorgulamak ve yeni bilgileri takip etmek gerekiyor.

Kaynaklar: IFL Science, Arizona State University, Arkeofili, Nevada Today, NASA, McGovern Enstitüsü

Yanlış bilinen diğer bilgiler:

Teknolojide tam bağımsızlık hedefi: Baykar’dan uzay girişimi hamlesi 

TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, TEKNOFEST’te yaptığı açıklamada, Baykar’ın uzay alanındaki girişimlerini duyurdu. Bayraktar, “Kendi küresel konumlama sistemimizi oluşturuyoruz” dedi ve bunun için öz kaynakların geliştirildiğini ifade etti.

TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, geçen yıl savunma sanayi ihracatının üçte birini Baykar’ın yaptığını hatırlatarak, “Bu, yüksek teknoloji ürünü insansız hava araçlarıyla oldu. Biz o sayede Bayraktar Akıncı’yı da Bayraktar TB3’ü de KIZILELMA’yı da hiçbir kaynağa ihtiyaç duymadan öz kaynaklarımıza geliştirdik.” dedi.

İnsansız hava araçlarının yanı sıra Baykar’ın uzay girişiminin bulunduğunu ifade eden Bayraktar, “Şu anda 80 kadar mühendis çalışıyor. O kaynakla küresel konulama sistemi inşa ediyoruz. Düşünün ki bu yüksek teknoloji ihracatından gelen kaynakla atmosferin de ötesine bir anlamda çıkan bir teknolojiyi ve dünyada sadece bir firma daha benzer bir alanda çalışıyor. O da bizden daha ileride değil. Kimseden bir kuruş almadan kendi küresel konumlama sistemimizi inşa ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Bayraktar, Baykar’ın ürettiği SİHA’larda yerlilik oranının yüzde 93’ten yukarıda olduğunu ve bütün katma değerin Türkiye’de üretildiğini belirtti.

Bayraktar, “Tümüyle özgün bir şekilde tasarlanan, yüksek teknoloji ürünü, içinde milyonlarca satır yazılım bulunan, donanımlardan oluşan, işte aero-dinamiklerden oluşan, uçan bir robottan bahsediyoruz. İçindeki sensörlere kadar hepsi Türkiye’de yapılıyor. Hatta elektro optiklerde dünyanın en iyisinden 2 kat daha iyisini yapmayı daha elektro optik görmesini sağlayan teknoloji.” dedi.

Bayraktar, Türkiye’nin bütçesindeki savunma harcamalarının son 20 yılda giderek azaldığına dikkati çekerek, “Yıllar içinde, 20 senede dışarıdan alırken hem ihtiyacı tam karşılamayan hem dışarıya bağımlı olan bir teknoloji kullanılıyordu. Bu teknolojiler 5-10 kat daha fazla fiyatla alınıyordu. Milli teknolojinin de gelişmesi bir anlamda engellenmiş oluyordu. O kaynağın azalıp, eğitime ayrılan kaynağın arttığını görüyoruz. Ama düşünün ki sektörün ürettiği ciro, ihracat cirosu onlarca kat artmış. Dolayısıyla enteresan bir şey görüyoruz burada. Buradaki en kıymetli unsur insan yine.” diye konuştu.

TEKNOFEST İNSAN YETİŞTİRMEYİ HEDEFLİYOR

TEKNOFEST’in aynı zamanda bir eğitim platformu olduğunu ve insanlara en yüksek donanımı en erken yaşta kazandırmayı hedeflediğini kaydeden Bayraktar, “Dolayısıyla bu yaklaşımın işte milli eğitim açısından da üniversite ve ötesi çalışmaları açısından benzer şekilde devam etmesi gerekiyor. İnsana ve eğitimine yatırmak aslına bakarsanız o yetişmiş insanlar bütün bu değeri yürütüyor.” ifadelerini kullandı.

Baykar’ın dünyaya fikir ihraç ettiğini vurgulayan Bayraktar, yurt dışına yapılan satışın kıymetinin “fikir”den kaynaklandığını dile getirdi.

“YAPAY ZEKA ETKİLEYİCİ BİR TEKNOLOJİ”

Bayraktar, yapay zeka ve Türkiye’nin büyük dil modelini geliştirme çalışmaları hakkında bilgi verdi. Kendisinin de robotik uzmanı olduğunu ve robot uçaklar inşa ettiklerini ifade eden Bayraktar, robotik alanının kurucusunun da bu medeniyetten bir isim olan Cezeri olduğunu hatırlattı.

Bayraktar, son dönemde bilgisayar teknolojilerinde bir kırılım yaşandığına dikkati çekerek, “Bilgisayar teknolojisi, ne zaman böyle çok sofistike bir şeyle önünüze gelse illüzyon gibi, büyü gibi neredeyse insanı büyüleyebilecek şeyler yapıyor. Şunu hiç unutmayın, dönen çarklardan oluşan bir saat gibi bir şey bu ama çok fazla çark var içinde. Birebir benim taklidimi yapabilecek belki yazılımlar çıkacak, duygularımı, her şeyimi, ne söyleyebileceğimi dahi tahmin edecek yazılımlar çıkacak.” dedi.

Yapay zeka ve büyük dil modelleri açısından daha büyük entelektüel kapasite gerektiren işlerin çok daha karmaşık işler olduğunu anlatan Bayraktar, bunlarda son dönemde bir devrim yaşandığını söyledi. Bayraktar, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu gerçekten etkileyici bir teknoloji. Bir yandan biraz böyle rastgele keşfedilmiş bir şey ama açıkçası dünyayı da çok değiştirecek, dönüştürecek bir teknoloji. Ben biraz insanlığın kalemi yeniden keşfetmesine benzetiyorum. Niye bu benzetmeyi yapıyorum çünkü kalemin keşfinden önce biz kulaktan kulağa bilgiyi aktarırdık. Şimdi biz sistematik bir şekilde bilgiyi aktarma kabiliyeti kazandık. Biz de robotik uçaklar yapıyoruz, yapay zekayı yoğun bir şekilde kullanıyoruz. Hangi tarafta kullanıyoruz, uçakları çok daha emniyetli bir şekilde uçurmak için kullanıyoruz. Bunun yanında daha akıllı bir rota otonomisi oluşturmak için kullanıyoruz. Ne demek bu, mesela uçağın motoru bozuldu. İşte nasıl dönüp piste insin, bunu bilgisayar kendi kendine yapıyor. Ama silah angajmanı için kullanmıyoruz. Önüne meteorolojik bir engel çıktı, bunları tanısın ve onlara göre eylem alsın diye kullanıyoruz.”

Yeni nesil otonominin bu dil modelleri ile insanın doğal diline daha yaklaşmasıyla oluşacağını kaydeden Bayraktar, yapay zekanın getirdiği dönüşümde Türkiye’nin konumuna dair ise “Türkiye’nin bu dönüşümünde geri kalmaması gerekiyor. Çünkü bu dönüşüm aracına sahip olanlar, ayrı bir dünya inşa edecekler.” değerlendirmesinde bulundu.

Bayraktar, “Türkiye yapay zeka rüzgarını yakaladı mı” sorusuna, “TEKNOFEST kuşağı en büyük umudumuz. Türkiye iyi bir yerde ama ara açılabilir burada. Büyük bir güç oluşturuyor, doğru. Ben tartışmaları hep ‘Bu teknolojiyle nasıl sonsuz bir güce ya da sonsuza yakın bir güce kavuşuruz da dünyayı domine ederiz’ üzerinden döndüğünü görüyorum.” yanıtını verdi.

“ASIL MOTİVASYONUMUZ ÜLKEMİZİN TAM BAĞIMSIZ, GÜÇLÜ VE MÜREFFEH YARINLARI”

Baykar’ın farklı alanlardaki yatırımlarına dair bilgi veren Bayraktar, “Biz ülkemizi bağımsız, güçlü ve müreffeh kılacak stratejik alanlara yatırım yapıyoruz, daha çok kimsenin giremeyeceği, yapamayacağı, inşa edemeyeceği alanlara. Eğer şayet bir alan ülkemizin ihtiyacını karşılayacak şekilde zaten mevcutsa biz ona hiç girmiyoruz. Uzayda da seçim yaparken öyle yaptık. Ülkemizin uzayla alakalı çalışmaları var. Haberleşme uyduları var, çok daha karmaşık bizim yaptığımız uydulardan.” ifadelerini kullandı.

Bayraktar, küresel konumlama sistemi (GPS) inşası yoluna gidilmesinde de bu yöntemin izlendiğini belirterek, kimsenin bu alanda çalışma yürütmediğini söyledi. Sivil alanda da kullanılacağını ve dünyada da büyük ihtiyaç olacağını tespit ettiklerini bildiren Bayraktar, benzer şekilde hassas konumlama sistemlerinin Türkiye’yi bağımsızlaştıracak bir uygulama olduğundan seçildiğini vurguladı.

Bayraktar, yörünge transfer aracının da yeni bir kavram olduğuna, dünyada neredeyse hiç üreticisi olmadığına dikkati çekerek, bu araçların bir anlamda uzaydaki minibüs olduğunu ve bir yörüngeden diğerine gidilmesini sağladığını vurguladı.

Bayraktar sözlerine şöyle devam etti:

“Benzer şekilde uzaya çıkış için Türkiye’de fırlatma aracı olsaydı onu kullanırdık elbette ama şu an yok. Bizim inşa edebilecek kaynağımız, kapasitemiz var. Baykar, 5 bin kişilik bir aile. Kaynağımız var, bunu yapabiliriz. Bu yatırımların hiçbiri neredeyse geri dönüşü olmayan yatırımlar. Belki 15- 20 senede kendisini ancak fizibil hale getirebilecek yatırımlar. Fakat olmadığında da çok büyük sıkıntıya gireceğiniz yatırımlar.”

İnternetin ve uzayın Türkiye için neredeyse su ve elektrik altyapısı kadar önemli olduğunu söyleyen Bayraktar, “Karalarımızı koruyabilmek için denizlerde varlığımız olması gerekiyor. İkisini koruyabilmek için göklerde varlığımız olması gerekiyor. İşte görüyorsunuz burada, göklerdeki eserlerimizi. Üçünü birden koruyabilmek için de uzayda varlık göstermek durumundasınız. Dolayısıyla asıl motivasyonumuz bir anlamda ülkemizin tam bağımsız, güçlü ve müreffeh yarınları ve tüm dost ve kardeş coğrafyalarımızın.” ifadelerini kullandı.

“BAYRAKTAR’DAN GENÇLERE TEKNOFEST MESAJI”

Bayraktar, TEKNOFEST’i ekranları başında izleyen gençlere yönelik ise şu mesajı paylaştı:

“Dünya her ne kadar buhranlarla, büyük bir karanlığa doğru savruluyor olsa da bir anlamda bütün dünyanın, medeniyetimizin ve milletimizin umudu, buradaki yüksek teknoloji eserleri ile dünyanın geleceğine yön verecek genç kardeşlerim. Onlar bunları yaparken, medeniyetimizin adalet, iyilik, merhamet ve hürriyet değerleriyle kuşanmış bir şekilde bu dünyayı inşa edecekler. Bu yıl 1,6 milyon gencimiz yarışmalarımıza başvurdu. Yine yüz binlerce hatta milyonun üzerinde ziyaretçi ile teknolojinin şampiyonlarının inşa edeceği dünyayı kutlamak için biz bir araya geldik. Ben ülkemin tüm gençlerine ve TEKNOFEST’in uzandığı tüm coğrafyalara TEKNOFEST davetimizi yineliyorum. Daha adil, daha müreffeh, daha güzel ve iyilik dolu bir dünya için genç kardeşlerimi davet ediyorum. Gelin insanlığın bu büyük yıkımdan sonra ihtiyaç duyduğu dünyayı beraber inşa edelim. İnsanlığın, medeniyetimizin faydasına adaletle, iyilikle, merhametle kuşatılmış bir teknolojiyle inşa edelim. Sizleri, tüm gençlerimizi, TEKNOFEST’in kalbinin attığı yer olan TEKNOFEST Akdeniz’e, Adana’ya, Şakirpaşa’ya bekliyorum.”

patronlardunyasi.com

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

İmplant Tedavisi Ne Kadar Sürer? İmplant’ın Safhaları

Için bilgi mi arıyorsunuz? İmplant Tedavisi Ne Kadar Sürer? İmplant’ın Safhaları makalesine göz atın ve hakkında daha fazla bilgi edinin

Tedavi yaptırmak isteyen kişiler, tedaviye başlamadan önce süreç hakkında bilgi almak isteyecektir. Özellikle gerçekleştirilen tedavinin ne kadar süreceği önemlidir. Bunun için doktorunuzdan net bilgi alabilirsiniz. Çünkü kişinin durumu, tedavi sürecinin ne kadar uzayacağı ya da iyileşmesinin ne zaman gerçekleşecek olduğu gibi hususları belirliyor.

Tedavinin tamamlanması, kişinin komple mi yoksa tek diş için mi implant yaptırdığı ile de alakalıdır. Tek diş için uygulanan bu yöntemin çok daha kısa süre içinde tamamlanacağını bilmelisiniz. Aldığınız bilgiler üzerinden direkt olarak sizin için gerekli olan tedaviye göre süreyi tahmin edebilirsiniz.

İmplant tedavisi ne kadar sürer sorusuna yanıt olarak, direkt tedavinin boyutuna göre değişir şeklinde bir cevap verilebilir. Baktığınızda tedavinin komple yapılması durumunda iyileşme sürecinin ve yapım aşamasının daha uzun süreceğini göreceksiniz.

Türkiye’de Diş Yaptırma, İstanbul’da Diş Yaptırma,

Sağlıklı olmak adına atacağınız adım diş yaptırma olabilir. Dişlerinizin sağlığa kavuşması, işlevsel özelliklerine kavuşması bu şekilde olacaktır.

İmplant ile Diş Yaptırma

Diş yaptırma yöntemlerimden biri implanttır. İmplant ile diş yaptırma söz konusu olduğunda, direkt olarak doktorunuzun muayenesine göre hareket etmeniz gerektiğini unutmamalısınız. Doktorunuzun çekmiş olduğu film üzerinden, bu yöntemin uygulanması için kemik yapsının uygun olup olmadığı konusunda bilgi verilmektedir. Diş yaptırmak isteyen kişiler, implant yöntemi hakkında bilgi alarak dişlerini yaptırabilirsiniz.

İmplant Tedavisi

Dişlerimi tedavi ettirmek istiyorum diyen bir kişi implant tedavisi hakkında bilgi alabilir. Eksik dişleriniz için geliştirilmiş olan bir tedavi yöntemidir.

İmplant Tedavisinde Süreç

Tedavi görecek kişiler implant tedavisinde süreç hakkında da bilgi almak isteyebilir. Bu durumda direkt olarak muayene sırasında doktorunuzdan da bilgi alabilecek olduğunuzu bilmelisiniz. Tedavinin gerçekleşmesinde tek bir dişin implant olması ya da komple implant yapılması söz konusu olabilir. Yapılan uygulamaya göre de elbette iyileşme sürecinin hızlanması ya da daha uzun sürmesi söz konusu olabilir.

TRT 1 CANLI YAYIN | TRT 1 canlı maç izle HD – UEFA Avrupa Ligi canlı şifresiz

TRT 1 UEFA Avrupa Ligi maçlarına ev sahipliği yapıyor. Karşılaşmaları kesintisiz takip etmek isteyenler “TRT 1 canlı yayın, TRT 1 canlı maç izle HD” aramaları yapıyor. TRT 1’i Full HD kalitede izlemek isteyenler için seyircilere sunulan TRT Tabii uygulaması ile internet olan her yerden erişim sağlanabilen TRT1 canlı yayın linkini haberimizde bulabilirsiniz.

TRT 1 CANLI İZLE 2024 | TRT 1, Türk televizyon dünyasında önemli bir yere sahiptir. Özellikle yerli dizileri, tarihi ve kültürel belgeselleri ile dikkat çekiyor. Türkiye’nin çeşitli kültürel ve sosyal dinamiklerini yansıtan içerikler TRT 1 ekranlarından seyirci ile buluşuyor. TRT 1 canlı yayın izlemek isteyenlere ‘TRT 1’in canlı yayın linki, frekans bilgileri ve yayın akışı’ başlıklarını sizler için derledik.

👉TRT 1 CANLI YAYIN izlemek için

TRT1 PROGRAMLARI

PELİN ÇİFT İLE GÜNDEM ÖTESİ –

Pelin Çift ile Gündem Ötesi, insanın en temel sorusu yaratılışa ait sırları bilim, din, semboller, tarihi gerçekler ve kadim bilgiler ışığında sorguluyor. Gündem Ötesi ilgi çekici konuları ve uzman konuklarıyla bildiğinizden fazlasını TRT1 ekranlarına taşıyor. Pelin Çift İle Gündem Ötesi TRT1’de…

TRT1 CANLI izlemek için tıklayın

SEN TÜRKÜLERİ SÖYLE –

3’TE 3 –

Türkiye’nin bilgi yarışması “3’TE 3” TRT 1 ekranlarında kazandırmaya devam ediyor. Türkiye’nin bilgi yarışması “3’TE 3” te bilgiyle yarışacak bilgiyle kazanacaksınız. Kazanmak için yapmanız gereken tek şey üç soruyu art arda doğru cevaplayarak 3’te 3 yapmak. “3’TE 3” te sorular da üç şıktan oluşuyor. Her üç soruda bir kez “Bir şıkkı ele” jokerini kullanarak Prof. Dr. Tufan Gündüz’den yardım alabilirsiniz. Böylece kalan iki şıkla doğru cevaba bir adım daha yaklaşabilirsiniz. Ayrıca her 3’te 3 yaptığınızda “Tamam” diyerek kazandığınız ödülle yarışmadan ayrılabilir veya “Devam” diyerek daha yüksek ödüller için yarışmaya devam edebilirsiniz. Yarışmanın herhangi bir noktasında kırmızı butona bastığınızda ise en son tamamladığınız üçlemenin yarısı ile yarışmadan çekilebillirsiniz. Tüm soruları doğru cevapladığınızda kazanacağınız büyük ödül tam 500 bin lira. Tarihten sinemaya, coğrafyadan edebiyata, spordan fen bilimlerine birçok alandan sorularla hem yarışmak hem de kazanmak için www.3te3.tv adresinden başvuru yapabilirsiniz.

TRT1 CANLI izlemek için tıklayın

ALİŞAN İLE HAYATA GÜLÜMSE –

“Alişan ile Hayata Gülümse” programı, alanında saygın ve güvenilir uzmanları, Yeşilçam ve sahnelerin birbirinden ünlü isimler ile yurdun dört bir yanından konukları ağırlayacak.

Programda uzman isimler, sağlıkla ilgili merak edilenleri anlatacak, önemli noktaların altını çizecek. Yeşilçam’dan ve sahnelerden birbirinden ünlü isimler ile sıcak ve içten söyleşiler de programda izleyiciyle buluşacak. Hatıralar, anekdotlar ve yaşanmış ilginç hikayeler ekranlara gelecek.

Ayrıca yurdun dört bir yayınından farklı konu ve konuklar, ünlü şef Beyhan Budakçı’dan püf noktalarıyla pratik ve lezzetli yemek tarifleri “Alişan ile Hayata Gülümse”de yer alacak.

TRT1 CANLI izlemek için tıklayın

BU TOPRAĞIN SESİ –

TRT1 CANLI izlemek için tıklayın

TRT1 DİZİLERİ

KENDİ DÜŞEN AĞLAMAZ –

BENİM GÜZEL AİLEM –

GÖNÜL DAĞI –

TRT1 CANLI izlemek için tıklayın

TEŞKİLAT –

KUDÜS FATİHİ SELAHADDİN EYYUBİ –

TRT1 CANLI izlemek için tıklayın

Ertuğrul Doğan’dan sürpriz açıklama! Yabancı sermaye bombası

Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Doğan, Bankalar Birliği’nden çıkmalarının müjdesini verirken yabancı bir yatırımcının takımı almak istediğini ifade etti.

Trabzonspor’un tarihi bir hamle ile Bankalar Birliği’ne olan borcunu kapatması sonrası Başkan Ertuğrul Doğan açıklamada bulundu.

Ertuğrul Doğan’ın açıklamaları şöyle;

50 MİLYON EURO’YU AŞAN BİR GELİR ELDE ETTİK

Bizim camiamız için önemli bir adımdı. Hazırlığını geldiğimiz günden beri yapıyorduk. Yönetebilir hale getirmek gerekiyordu. Biz bu gerçeklerle hareket etmek durumundayız. Stadyum sponsorluğu sözümüz vardı. En büyüğünü yaptık. Yan gelirlerle 50 milyon Euro aşan bir gelir elde ettik.

BU İŞLERİN ALTINDAN ÇIKMASINI BİLDİK

2. Sözümüz Trabzonspor camiasına biz borcu yaptık ama yönetebilir hale getirmekti. Camiamıza verdiğimiz sözü tutmanın gururunu yaşıyorum. Geldiğimiz günden beri bugün itibariyle toplamda 2.1 milyar TL anlaşmasına para ödedik. Faizlerin artması kontrol edilebilmesi ve zorlaştı. 4.5 milyarlık borcu beklettiğin anda bir sonraki yılda 6 milyarı konuşuyorsunuz. Bugün itibariyle 9 milyarı bulduk ödemelerde. Bir şekilde bu işlerin altından çıkmasını bildik.

TÜM CAMİANIN DESTEĞİNE İHTİYACIMIZ VAR

Trabzonspor’un önünde en büyük problem vergi borcu olarak duruyor. Hem Kartal’da yeni bir anlaşma yaptık. Kullanım hakkı bizde tamamıyla. Tesislerimizin yanında işgalci olarak durduğumuz yeri kazandırdık. Burada süreçler dahilinde vergi anlaşmaları yapılmış ama yanlış anlaşılmasın imkanlar zor gelir yok anlaşmalara uyulmadığı için buraların kiralaması ve vergilerle alakalı 2 milyara yakın borç var. Gerekli planlamaları yapıyoruz. İstanbul’da 2 Trabzon’da 1 artiz üzerinde ciddi çalışmalarımız var. Tek başına başarabileceğim iş değil tüm camianın desteğine ihtiyacımız var. Trabzonspor’un geleceğini kurtarma adına önemli noktalar. Diğer istanbul takımlarının aldığı gibi bizim de almamız lazım.

YABANCI YATIRIMCININ İLGİSİ MEVCUT

Hassas bir konu. Bizim geldiğimiz günden beri önemli sponsorluklar yapıyoruz. Bilançomuzu düzeltiyoruz. Uefa’nın gelir gider tablosuna ciddi bir atılım yaptık. Işin doğrusunda şu var, Trabzonspor ile alakalı yabancı yatırımcı ilgisi mevcut. Netleşmeden konuşmamak lazım. Önemli bir yatırım grubunun Trabzonspor ile çalışmak için kulübümüze başvurusu oldu. İnsanlar yanlış oluyor. Kulüpler satılıyor mu diye anlaşılıyor.

YAZILI BAŞVURU GELDİ

Trabzonspor’un görünürlüğü açısından önemli şeyler. Benim için Trabzonspor dünyanın en büyük şehir takımı. Trabzonspor sevdalıların takımıdır böyle de kalmasıdır. Trabzonspor’un satılmasına şiddetle karşı olan birisiyim. Bu firmalarla görüştükten sonra şahsımın vereceği karar değil. Teknik olarak da mümkün değil. Ben bunun Trabzonspor gibi dünyanın en büyük şehir takımının anılmasına şiddetle karşıyım her zaman en son söz kongreye aittir. Gelen talepler var, yazılı geldiği için söylemek gerekiyor.

CİDDİ BİR ŞEY OLURSA BİLGİLENDİRİRİZ

Görüşmeyi yapmadık, ciddiyet görürsek ciddi konu ortaya çıkarsa halkı bilgilendiririz. İlgiler talepler var ama herhangi bir görüşme yok. Olursa da bilgilendiririz. Genel bir ortaklık yapısıyla ilgili bilgi geldi. Böyle bir görüşmeyi yaptıktan sonra ciddi bir şey olursa bilgilendiririz.

İmplant Tedavisi Ne Kadar Sürer? İmplant’ın Safhaları

Için bilgi mi arıyorsunuz? İmplant Tedavisi Ne Kadar Sürer? İmplant’ın Safhaları makalesine göz atın ve hakkında daha fazla bilgi edinin

Tedavi yaptırmak isteyen kişiler, tedaviye başlamadan önce süreç hakkında bilgi almak isteyecektir. Özellikle gerçekleştirilen tedavinin ne kadar süreceği önemlidir. Bunun için doktorunuzdan net bilgi alabilirsiniz. Çünkü kişinin durumu, tedavi sürecinin ne kadar uzayacağı ya da iyileşmesinin ne zaman gerçekleşecek olduğu gibi hususları belirliyor.

Tedavinin tamamlanması, kişinin komple mi yoksa tek diş için mi implant yaptırdığı ile de alakalıdır. Tek diş için uygulanan bu yöntemin çok daha kısa süre içinde tamamlanacağını bilmelisiniz. Aldığınız bilgiler üzerinden direkt olarak sizin için gerekli olan tedaviye göre süreyi tahmin edebilirsiniz.

İmplant tedavisi ne kadar sürer sorusuna yanıt olarak, direkt tedavinin boyutuna göre değişir şeklinde bir cevap verilebilir. Baktığınızda tedavinin komple yapılması durumunda iyileşme sürecinin ve yapım aşamasının daha uzun süreceğini göreceksiniz.

Türkiye’de Diş Yaptırma, İstanbul’da Diş Yaptırma,

Sağlıklı olmak adına atacağınız adım diş yaptırma olabilir. Dişlerinizin sağlığa kavuşması, işlevsel özelliklerine kavuşması bu şekilde olacaktır.

İmplant ile Diş Yaptırma

Diş yaptırma yöntemlerimden biri implanttır. İmplant ile diş yaptırma söz konusu olduğunda, direkt olarak doktorunuzun muayenesine göre hareket etmeniz gerektiğini unutmamalısınız. Doktorunuzun çekmiş olduğu film üzerinden, bu yöntemin uygulanması için kemik yapsının uygun olup olmadığı konusunda bilgi verilmektedir. Diş yaptırmak isteyen kişiler, implant yöntemi hakkında bilgi alarak dişlerini yaptırabilirsiniz.

İmplant Tedavisi

Dişlerimi tedavi ettirmek istiyorum diyen bir kişi implant tedavisi hakkında bilgi alabilir. Eksik dişleriniz için geliştirilmiş olan bir tedavi yöntemidir.

İmplant Tedavisinde Süreç

Tedavi görecek kişiler implant tedavisinde süreç hakkında da bilgi almak isteyebilir. Bu durumda direkt olarak muayene sırasında doktorunuzdan da bilgi alabilecek olduğunuzu bilmelisiniz. Tedavinin gerçekleşmesinde tek bir dişin implant olması ya da komple implant yapılması söz konusu olabilir. Yapılan uygulamaya göre de elbette iyileşme sürecinin hızlanması ya da daha uzun sürmesi söz konusu olabilir.