PrizmaBetGüncelGirişAdresiHızlıveGüvenilirErişim!

Neden Etrafımızda Bu Kadar Çok Kara Sinek Görüyoruz? Diğer Böcek Türlerinin Ölmesiyle Bir İlişkisi Var!

Böceklerin sayısını günbegün azalırken karasinek ve hamamböceklerinin sayısı her geçen gün artıyor. Çünkü bazı türler, kolay adaptasyon sağlarken bazıları o kadar da şanslı olmuyor.

Önümüzdeki 10 yıl içerisinde, kelebek ve arı dahil böcek türlerinin %40’ına elveda diyebiliriz.

Pek çok canlının yiyecek kaynağı olan türlerin yok olması demek, besin zincirini de önemli bir şekilde etkilemesi anlamına geliyor. Peki ama tüm bunların sebebi ne?

Böcek türlerinin sayısındaki azalma, günümüzde ekosistem dengesi açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor.

Yapılan araştırmalar, dünya genelinde böcek türlerinin yaklaşık %40’ının önemli ölçüde azaldığını ve arıların, karıncaların, kın kanatlıların memelilere ve kuşlara kıyasla çok daha hızlı bir şekilde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor.

Özellikle kalkınmış ülkelerde arıların ve diğer polinatörlerin sayısındaki düşüşün sebebi olarak iklim değişikliği, tarımsal uygulamalar, yoğun kentleşme görülüyor.

Hamamböcekleri ve karasinekler gibi bazı türlerin sayısı ise giderek artıyor.

Bu türlerin hızlı üreme yetenekleri ve çevresel değişikliklere kolayca uyum sağlayabilmeleri, onları diğer türlere göre daha dayanıklı hâle getiriyor. Ancak bu durum, ekosistemler için ciddi sonuçlar doğuruyor. Özellikle zararlı türlerin artışı, besin zincirindeki dengenin bozulmasına ve diğer hayvan türlerinin yok olmasına yol açabilir.

Böcekler, ekosistemlerin bel kemiğini oluşturuyorlar. Çünkü polinasyon, toprak sağlığı ve tarım zararlılarının kontrolü gibi kritik işlevleri yerine getiriyorlar. Araştırmalar, iklim değişikliği ve kimyasal kirlilik gibi faktörlerin; hamamböceği ve karasinek gibi dayanıklı türler dışında birçok yararlı türün ortadan kalkmasına sebep olduğunu da gösteriyor.

Böcek popülasyonundaki bu dengesizlik, yalnızca belirli türlerin yok olmasına değil, aynı zamanda ekosistem işleyişinin de bozulmasına neden oluyor. Uzmanlar, bu olumsuz eğilimleri tersine çevirmek içinse tarım ilaçlarından kaçınmamız gerektiğini vurguluyor.

Kaynaklar: Kehati, BBC

Bu 5 Hayvanın Kendi Hastalıklarını Tedavi Etmek İçin Hangi Yöntemler Kullandığını Öğrenince Zekâlarına Hayran Kalacaksınız!

Hasta olunca iyileşmek istemek ve bunun için bazı yollar aramak aslında yalnızca insanlara özgü bir davranış değil. Hayvanlar da bir rahatsızlığa yakalanınca eski sağlığına kavuşmak istiyor.

Hatta hayvanlar, iyileşmek için öyle sıra dışı şeyler yapıyor ki inanması oldukça güç.

Gelin kendi hastalığını tedavi etmek için ilginç yöntemler kullanan 5 hayvana bakalım.

Biyolog Michael Singer, Arizona’daki yünlü ayı tırtıllarını gözlemlerken onların çeşitli bitkilerle beslendiğini fark ediyor.

Aslında bu durum tırtılların tipik davranışlarına aykırı çünkü bu hayvanlar genellikle belirli bitkileri tüketmeyi tercih ediyor. Biyolog, bu tuhaf beslenme alışkanlığının sebebi araştırdığında, tırtılların parazit sineklerle enfekte olduğunu keşfediyor. 

Parazit sinekler, yumurtalarını tırtılın vücuduna bırakıyor ve sinek larvaları, tırtılın iç organlarını tüketiyor. Tırtılların bu ölümcül parazitlerden kurtulmak için pirolizidin alkaloidleri içeren zehirli bitkileri yediği görülüyor.

Bu durum biyoloğun, tırtılların kendi kendine ilaç kullanma olasılığı üzerine düşünmeye itiyor ve deneyler de pirolizidin alkaloidleriyle beslenen tırtılların, parazitlerden daha kolay kurtulabildiğini gösteriyor.

Madagaskar’da yaşayan lemurların ve Güney Amerika’daki kapuçin maymunlarının, kıvrımlı kırkayakları yakalayarak ezdiği ve bu sayede çıkan sıvıyı kürklerine sürdüğü görülüyor. 

Bunun sebebini öğrenmek amaçlı yapılan çalışmalar da bu kırkayakların, sivrisinekleri uzaklaştıran toksik kimyasallar salgıladığını ortaya koyuyor. Bilim insanları bu davranışın, hayvanların bilinçli bir tercihi olup olmadığını henüz netleştirebilmiş değil. Ancak enfeksiyonlar ve böcek ısırıklarını önlemedeki faydası aşikâr. 

Mexico City’de yapılan bir araştırma ile de bazı kuş türlerinin, yuvalarında sigara izmariti kullandığı tespit ediliyor. 

Bu davranışın sebebi ise oldukça tuhaf. Tütünün içinde bulunan nikotin, beklenmedik şekilde parazitleri uzak tutuyor. Bu keşiften sonra yapılan araştırmalar da sigara izmaritleriyle yapılan yuvaların, daha az zararlı böcekleri çektiğini gösteriyor. 

Ancak elbette bu uygulamanın kuşların sağlığı üzerinde yaratacağı olumsuz etkileri vurgulamakta fayda var. Nikotin ne de olsa toksik bir madde. Fakat bu uygulama yine de parazitlerden korunma sağlayarak kuşlar için bir avantaj durumunda.

Bundan 2 yıl önce yapılmış bir araştırma ise Gabon’daki şempanzelerin, kendi yaralarını ezilmiş böceklerle tedavi ettiğini gösteriyor.

Araştırmalara göre şempanzeler, birbirlerinin yaralarına çeşitli ezilmiş böcekleri uyguluyor ve bu davranışın tesadüfi olmadığını gösteriyor. Bilim insanları da bu davranışın, sosyal bir öğrenme süreci olduğunu ve şempanzelerin yaralarına uyguladıkları böceklerin, iyileşme sürecine katkı sağladığını sözlerine ekliyor.

Son olarak Monarch kelebekleri, yavrularını daha doğmadan önce ilaçlayarak koruma altına alıyor.

Bu kelebekler enfekte olduğunda, yumurtalarını zehirli ipek otlarının üzerine bırakmayı tercih ediyor. Bu bitkiler ise şaşırtıcı şekilde yavruların enfeksiyondan korunmasına katkı sağlıyor. 

Aslında kelebekler enfeksiyon riskini azaltmak için bilinçli bir tercih yapıyor olmasa da bu davranış, hayvanlar aleminde kendiliğinden tedavi mekanizmalarının ne kadar yaygın olduğunun bir başka örneği olarak karşımıza çıkıyor. 

Kaynak: National Geographic