Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu

DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), dikkat dağınıklığı, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik gibi belirtilerle birlikte bireyin yaşamında olumsuz etkileri bulunan bir davranışsal bir bozukluktur. İlkokul yaşlarından itibaren sıklıkla rastlanan dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda özellikle çocuklarda verilen ödev ve görevlerden çabucak sıkılma, hayallere dalma, eşyaları kaybetme, oturduğu yerde uzun süre kalamama, sıra bekleyememe, çevreden gelen uyaranlarla kolayca dağılma gibi belirtiler gözlenirken; yetişkin dönemde dikkat eksikliği, odaklanma sorunları, karar almada ve sürdürmede zorluk, yapılacakları ve zamanı organize etmede güçlük yaşama gibi belirtiler görülür.

DEHB üçe ayrılır:

1)Hiperaktivite baskın tip: Bu tipte sorun yaşayan bireylerde genelde yerinde duramama, yüksek enerji, huzursuzluk, aşırı hareketlilik, bulunduğu ortama uyum sağlayamama gibi belirtiler gösterir. Bu tip insanlar düşünmeden konuşma, başkalarının sözünü kesme gibi davranışlar sergileyebilirler.

2) Dikkat Eksikliği baskın tip: Söz konusu dikkat eksikliği baskın olan bireylerde odaklanmada güçlük, uzaklara dalıp gitme, kişinin herhangi bir işi yapma ya da o işi sürdürmedeki zorluk ve dağınık davranışlar gözlemlenir.

3)Birleşik tip: Belki de bu bozukluğun en zoru olan birleşik tipteki insanlar hem hiperaktivite hem de dikkat eksikliğinde bahsettiğimiz belirtileri görmek mümkündür.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun Nedenleri ve Etki Eden Risk Faktörleri

Odaklanamama, uygun olmayan tepkileri engelleyememe gibi belirtilerle ortaya çıkan Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, beyinde hem yapısal hem de nörokimyasal düzeyde yaşanan farklılıklar nedeniyle ortaya çıkan bir bozukluktur.

DEHB’nin etkisine bakıldığında genetik ve çevresel faktörlerden etkilenme söz konusudur. DEHB oluşumunda genetiğin rolü %80-90 civarındadır. Sanıldığının aksine anne-babanın çocuğuna hatalı davranması gibi nedenlerle DEHB oluşmaz; anne-babanın hatalı tutumları DEHB belirtilerinde artışa veya DEHB’ye başka psikolojik sorunların eklenmesine yol açabilir. Kişiye aktarılan genetik miras onun ileride DEHB olup olmayacağı konusunda önemli bir unsurdur. Ancak kalıtım dışında bazı biyolojik faktörler de genetik yapıyla etkileşime girerek DEHB’nin ortaya çıkıp çıkmamasında etkili olurlar. Bu etkenler arasında en önemlisi annenin hamilelik sürecinde sigara, kurşun gibi bazı zehirli maddelere maruz kalmasıdır.

Genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin birbiriyle etkileşimi DEHB oluşturacak düzeyde olduğunda bebeğin beyninde bazı bozukluklar oluşmaya başlar. Bu bozukluklar beynin ön bölgesi (frontal lob) ve onunla yakın ilişkide olan beyin bölgelerinde (striatum ve beyincik) normalden eksik bir gelişime yol açar. Doğum sırasında ve doğum sonrası bebeğin ilk birkaç yaşında beyindeki bu bozukluklar artma veya azalma eğilimi gösterebilir. Örneğin sağlıklı bir doğum ve doğumdan sonra toksinlerle karşılaşmama, beyindeki bu bozukluğun daha artmasını engeller ve ileriki yıllarda DEHB’nin çok daha az şiddetli olmasını sağlayabilir. Diğer yandan doğum sırasında beyin zedelenmesi olması veya doğumdan sonra çocuğun kurşun sigara gibi zehirli maddelere maruz kalması beyindeki bu bozuklukların çok daha artmasına ve ileride DEHB belirtilerinin çok daha şiddetli olmasına yol açabilir.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun Tedavisi

Net tanı konulabilmesi için çocuğun okul dönemine gelmesini beklemek gerekir. Belirtiler altı ay kadar süreyi geçtiği halde devam ediyorsa ebeveynler DEHB’den şüphe edebilir. Psikoterapi sürecinde, akademik ve sosyal beklentilerin karşılanabilmesi için çocukla sosyal beceri eğitimi çalışılmaktadır. Bilişsel Davranışçı Terapi odaklı uygulamalar ile akran iletişimi, davranış kontrolü, öfke yönetimi, hareketlilik ve dürtüselliğin azalması yönünde müdahalelerde bulunulmaktadır. Çocuğun olumlu yöndeki davranışı pekiştirilerek özdenetim kurması amaçlanmakta; aile ile psikoeğitim uygulamaları gerçekleştirilmektedir. Hiperaktivite testi olarak nöropsikolojik testlerden de yararlanılır. Hastanın nörolojik olarak incelenmesi de gerekir. Ayrıca çeşitli kan tahlillerine de ihtiyaç vardır. Teşhis için EEG uygulaması yapılabilir. Tedavi sürecinde psikolojik terapilerin yanı sıra hiperaktivite ilaçları kullanılması da gerekebilir. Davranışçı tedavilerin etkileri yeterli olmadığı takdirde ilaç kullanımına başlanır. DEHB ilaçları, hiperaktiviteye bağlı olarak ortaya çıkan aşırı hareketlilik, dikkat dağınıklığı gibi belirtileri kontrol altına almakta son derece etkilidir. Belirtileri ciddi boyutlarda olan hastalarda ise merkezi sinir sistemi ve vücudun aktivitesini artıranlar da dahil olmak üzere birçok ilaç grubunun adı olarak bildiğimiz psikostimülanlar kullanılır. Aileler ilaç kullanımı konusunda genellikle çekingen davransa da hekimin tavsiyelerini dinlemek ve uzmanlığına güvenmek, olumlu sonuçlar elde edilmesi açısından önemlidir. Tedavi sürecinde ilaçlar ve terapiler kadar aile desteği de önemlidir.

Sevgilerimle

Stajyer Psikolog Muhammed Mustafa Kozak

Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz

DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), dikkat dağınıklığı, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik gibi belirtilerle birlikte bireyin yaşamında olumsuz etkileri bulunan bir davranışsal bir bozukluktur. İlkokul yaşlarından itibaren sıklıkla rastlanan dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda özellikle çocuklarda verilen ödev ve görevlerden çabucak sıkılma, hayallere dalma, eşyaları kaybetme, oturduğu yerde uzun süre kalamama, sıra bekleyememe, çevreden gelen uyaranlarla kolayca dağılma gibi belirtiler gözlenirken; yetişkin dönemde dikkat eksikliği, odaklanma sorunları, karar almada ve sürdürmede zorluk, yapılacakları ve zamanı organize etmede güçlük yaşama gibi belirtiler görülür.

DEHB üçe ayrılır:

1)Hiperaktivite baskın tip: Bu tipte sorun yaşayan bireylerde genelde yerinde duramama, yüksek enerji, huzursuzluk, aşırı hareketlilik, bulunduğu ortama uyum sağlayamama gibi belirtiler gösterir. Bu tip insanlar düşünmeden konuşma, başkalarının sözünü kesme gibi davranışlar sergileyebilirler.

2) Dikkat Eksikliği baskın tip: Söz konusu dikkat eksikliği baskın olan bireylerde odaklanmada güçlük, uzaklara dalıp gitme, kişinin herhangi bir işi yapma ya da o işi sürdürmedeki zorluk ve dağınık davranışlar gözlemlenir.

3)Birleşik tip: Belki de bu bozukluğun en zoru olan birleşik tipteki insanlar hem hiperaktivite hem de dikkat eksikliğinde bahsettiğimiz belirtileri görmek mümkündür.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun Nedenleri ve Etki Eden Risk Faktörleri

Odaklanamama, uygun olmayan tepkileri engelleyememe gibi belirtilerle ortaya çıkan Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, beyinde hem yapısal hem de nörokimyasal düzeyde yaşanan farklılıklar nedeniyle ortaya çıkan bir bozukluktur.

DEHB’nin etkisine bakıldığında genetik ve çevresel faktörlerden etkilenme söz konusudur. DEHB oluşumunda genetiğin rolü %80-90 civarındadır. Sanıldığının aksine anne-babanın çocuğuna hatalı davranması gibi nedenlerle DEHB oluşmaz; anne-babanın hatalı tutumları DEHB belirtilerinde artışa veya DEHB’ye başka psikolojik sorunların eklenmesine yol açabilir. Kişiye aktarılan genetik miras onun ileride DEHB olup olmayacağı konusunda önemli bir unsurdur. Ancak kalıtım dışında bazı biyolojik faktörler de genetik yapıyla etkileşime girerek DEHB’nin ortaya çıkıp çıkmamasında etkili olurlar. Bu etkenler arasında en önemlisi annenin hamilelik sürecinde sigara, kurşun gibi bazı zehirli maddelere maruz kalmasıdır.

Genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin birbiriyle etkileşimi DEHB oluşturacak düzeyde olduğunda bebeğin beyninde bazı bozukluklar oluşmaya başlar. Bu bozukluklar beynin ön bölgesi (frontal lob) ve onunla yakın ilişkide olan beyin bölgelerinde (striatum ve beyincik) normalden eksik bir gelişime yol açar. Doğum sırasında ve doğum sonrası bebeğin ilk birkaç yaşında beyindeki bu bozukluklar artma veya azalma eğilimi gösterebilir. Örneğin sağlıklı bir doğum ve doğumdan sonra toksinlerle karşılaşmama, beyindeki bu bozukluğun daha artmasını engeller ve ileriki yıllarda DEHB’nin çok daha az şiddetli olmasını sağlayabilir. Diğer yandan doğum sırasında beyin zedelenmesi olması veya doğumdan sonra çocuğun kurşun sigara gibi zehirli maddelere maruz kalması beyindeki bu bozuklukların çok daha artmasına ve ileride DEHB belirtilerinin çok daha şiddetli olmasına yol açabilir.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun Tedavisi

Net tanı konulabilmesi için çocuğun okul dönemine gelmesini beklemek gerekir. Belirtiler altı ay kadar süreyi geçtiği halde devam ediyorsa ebeveynler DEHB’den şüphe edebilir. Psikoterapi sürecinde, akademik ve sosyal beklentilerin karşılanabilmesi için çocukla sosyal beceri eğitimi çalışılmaktadır. Bilişsel Davranışçı Terapi odaklı uygulamalar ile akran iletişimi, davranış kontrolü, öfke yönetimi, hareketlilik ve dürtüselliğin azalması yönünde müdahalelerde bulunulmaktadır. Çocuğun olumlu yöndeki davranışı pekiştirilerek özdenetim kurması amaçlanmakta; aile ile psikoeğitim uygulamaları gerçekleştirilmektedir. Hiperaktivite testi olarak nöropsikolojik testlerden de yararlanılır. Hastanın nörolojik olarak incelenmesi de gerekir. Ayrıca çeşitli kan tahlillerine de ihtiyaç vardır. Teşhis için EEG uygulaması yapılabilir. Tedavi sürecinde psikolojik terapilerin yanı sıra hiperaktivite ilaçları kullanılması da gerekebilir. Davranışçı tedavilerin etkileri yeterli olmadığı takdirde ilaç kullanımına başlanır. DEHB ilaçları, hiperaktiviteye bağlı olarak ortaya çıkan aşırı hareketlilik, dikkat dağınıklığı gibi belirtileri kontrol altına almakta son derece etkilidir. Belirtileri ciddi boyutlarda olan hastalarda ise merkezi sinir sistemi ve vücudun aktivitesini artıranlar da dahil olmak üzere birçok ilaç grubunun adı olarak bildiğimiz psikostimülanlar kullanılır. Aileler ilaç kullanımı konusunda genellikle çekingen davransa da hekimin tavsiyelerini dinlemek ve uzmanlığına güvenmek, olumlu sonuçlar elde edilmesi açısından önemlidir. Tedavi sürecinde ilaçlar ve terapiler kadar aile desteği de önemlidir.

Sevgilerimle

Stajyer Psikolog Muhammed Mustafa Kozak

Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz

Kripto paralarda bugün: Hangi gelişmeler öne çıktı?

Bitcoin 63 bin 500 dolarda işlem görüreken sektörde hangi gelişmeler yaşandı?

Bitcoin 63 bin 500 dolarda işlem görüreken sektörde hangi gelişmeler yaşandı?

Bitget, yayınladığı son raporda mesajlaşma platformu ile ilgili regülasyon sorunları nedeniyle TON ekosisteminin kendisini Telegram’dan ayırması gerekebileceğini ifade etti. Doktorlar, Sam Bankman-Fried’in otizm spektrum bozukluğu (ASD) ve dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi nörodejeneratif bozukluklarının davasına zarar verebileceğini öne sürdü.

Ek olarak iki Bitcoin madencilik şirketi, bir yönetim kurulu değişikliğini kabul ettikten sonra aylardır süren bir anlaşmazlığı çözdü. Kripto endüstrisinde bugün neler yaşandı?

Bitget’ten TON değerlendirmesi geldi

Kripto borsası Bitget, TON ekosistemi için birkaç öngörüde bulunarak TON hakkında bir araştırma raporu yayınladı.

Bitget, raporda TON ekosisteminin mesajlaşma platformuyla ilgili devam eden yasal sorunlar nedeniyle Telegram’dan uzaklaşması gerekebileceğini ifade etti. Borsa, TON ağının 2024 yılı sonuna kadar Telegram’ın kullanıcı tabanına güvenmeye devam edeceğini belirtti.

Rapordaki diğer tahminlerin yanı sıra Bitget, TON ağının kripto parası Toncoin’in (TON) genel piyasa eğilimleriyle birlikte yükseleceğini belirtti. Borsa, Toncoin’in yükseliş piyasasıyla birlikte Bitcoin getirilerinden “daha iyi performans göstereceğini” düşünüyor.

TON ekosistemi, 2024 yılında Notcoin ve Hamster Kombat gibi Telegram oyunlarının hızla benimsenmesiyle beraber büyüme kaydetti. Temmuz 2024’te, çeşitli TON ağında kilitlenen toplam değer (TVL) 776.6 milyon dolara ulaştı.

Doktorlar, SBF’nin sağlık durumundan endişeli

Sam Bankman-Fried’in temyiz başvurusunu destekleyen doktorlar, nörodeverjans bozukluğu nedeniyle ceza yargılamasının zarar görebileceğini belirtti.

FTX’in kurucu ortağına otizm spektrum bozukluğu (OSB) ve dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu (DEHB) teşhisi konulduğunu ve bu durumun “bu davadaki yargılamalar sırasında ciddi zorluklar yarattığını” belirten nörodiverjans alanında çalışan sekiz doktor, 20 Eylül’de Bankman-Fried’i destekleyen bir özetle İkinci Daire Temyiz Mahkemesi’ne başvurdu.

Doktorlar, Bankman-Fried’in “bir dizi FTX belgesine” ve uygun DEHB ilaçlarına erişiminin olmamasının kendisine zarar verdiğini belirtti.


Bitfarms ve Riot uzun süredir devam eden anlaşmazlığı çözdü

Bitcoin madencilik şirketleri Bitfarms ve Riot Platforms, mayıs ayından beri devam eden anlaşmazlığı sonunda çözdü. 23 Eylül’de yapılan duyuruya göre, Andrés Finkielsztain Bitfarms yönetim kurulundaki görevinden ayrılırken, Amy Freedman yönetim kuruluna katılacak. Anlaşma uyarınca, Riot Platforms ek yönetim kurulu değişiklikleri teklifini geri çekecek.

Anlaşma, Bitfarms’ta önemli bir hisseye sahip olan Riot’un şirkete karşı daha fazla kötücül eylemde bulunmayacağını tahhaüt ediyor. Başka bir deyişle, Riot şirketi devralma girişiminde bulunmayacak, başka bir yönetim kurulu değişikliği önermeyecek veya şirketteki sahiplik payını artırmayacak.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Anksiyete ve Kaygı Bozukluğu

Anksiyete için bilgi mi arıyorsunuz? Anksiyete ve Kaygı Bozukluğu makalesine göz atın ve Anksiyete hakkında daha fazla bilgi edinin

Anksiyete ve kaygı bozukluğu günümüzde en sık rastlanan psikolojik rahatsızlıklardan biridir. Günlük yaşantımızda geleceğe dair bazı maddi ve manevi konulardan dolayı endişeler duyulabilir. Bu hayatın olağan akışı içinde normal karşılanır. Fakat bu endişe ve kaygıların dozunun artması durumu ve günlük yaşantıyı etkileyecek hale gelmesi anksiyete belirtisidir.

Anksiyete Nedir?

Anksiyete anlam olarak aynı ifadeyi içeren kaygı bozukluğu, kişiyi önüne geçilmez bir endişe haline
sokarak korku yaşamasına sebep olur. Kişinin panik atak krizi geçirmesine sebebiyet verebilir. Kişi bu yaşadığı duygu değişikliği sebebiyle gündelik işlerini yapmakta zorlanarak kişisel bakımını bile yapmak istemez hale gelebilir. Yönetilmesi ve kontrol edilmesi zor bir durum olan anksiyete çocukluk ergenlik ve hatta yaşlılık döneminde de ara sıra kendini gösterebilir.

Anksiyete kendi içinde bazı türlere ayrılmıştır. Bunlar genelleştirilmiş anksiyete bozukluğu, panik atak,sosyal anksiyete bozukluğu, belirli fobiler, agorafobi, ayrılık kaygısı, seçici dilsizliktir. Bu ayrımın sebebihepsinin tetikleyici faktörünün farklı olmasındandır.

Anksiyete Belirtileri Nelerdir?

Aslında kaygılar bizi hızlı karar verme ve gelecek hakkında yönlendirme açısından önemli duygulardır. Beynin strese tepki vermesi olarak kabul edilen kaygı bir çeşit uyarı mekanizmasıdır. Toplumun yüzde 18’lik kısmı kaygı bozukluğu ile mücadele etmektedir.

Anksiyete belirtileri sürekli olarak kendini huzursuz ve panik halinde hissetmek olduğu söylenebilir.
Bunun yanında nefes darlığı, ağız kuruluğu, sürekli kötü bir olay olacakmış gibi hissetme, hızlı kalp atışı, aşırı terleme, ellerde titreme, hazımsızlık, kabızlık problemleri, uyku bozuklukları, odaklanma ve konsantrasyon bozuklukları olduğu söylenebilir.

Anksiyete bozukluğu belirtileri olarak sayılan sorunlardan aynı anda en az 5 tanesini yaşadığınızı
düşünüyorsanız bir uzmana danışmanız gerekebilir. Tedavi edilmezse kişiyi daha da zor bir duruma ve çıkmaza sürükleyebilir.

Anksiyete Neden Olur?

Anksiyete bozukluğu yıllardır üzerinde yapılan çalışmalara rağmen nedeni tam olarak bilinmeyen bir hastalıktır. En başta genetik faktörler olarak belirlense de çevresel faktörlerin de etkisi vardır. Anksiyete neden olur? Sorusuna en genel yanıt olarak beyindeki kaygı ve duyguları kontrol eden bölümün hatalı bağlantısıyla alakalı olabilmesidir. Çocukluktan gelen travmalar, cinsel istismar, taciz, ihmal edilme, yakın birinin ölümü, kaza geçirilmesi gibi durumlar da anksiyete-kaygı bozukluğunun oluşmasına sebebiyet verebilir.

Ayrıca fiziksel sağlık sorunları yaşayanlar da bu rahatsızlıktan muzdarip olabilir. Kalp, şeker, tansiyon, tiroit ve şeker hastalıkları da anksiyetenin ortaya çıkma riskini tetikleyebilir. Düzenli kullandığınız bazı ilaçların yan etkisi de anksiyeteye neden olabilir. Madde bağımlılığı, düzenli alkol tüketimi, tütün ürünlerinin kullanımı, özgüven eksikliği, sürekli olumsuz düşünceler anksiyete riskini arttıran faktörlerdendir.

Anksiyete Krizi Nedir?

Anksiyete erkeklere oranla kadınlarda daha sık görülen bir rahatsızlıktır. Aşırı koruma ile büyütülen
çocuklarda ileriki yaşlarda görülebildiği gibi çok fazla sindirilmiş ve alay konusu olmuş bireylerde de
anksiyeteye rastlanır. Anksiyete krizi diğer adıyla anksiyete atağı endişe ve kaygı durumunun şiddetli olarak hissedildiği halidir. Bu krizler kişinin yaşam kalitesini düşürdüğü için iş hayatını, aile hayatını olumsuz etkiler.

Anksiyete krizi başladığında daha sık nefes alıp verme gerçekleşir. Nabız hızlanır, terleme ve ellerde titreme meydana gelir. Vücut gerginleşir ve göğüs ağrısı hissedilebilir. Yüksek stres anlarında ortaya çıktığı gibi kişinin kendi alınganlığı sebebiyle de bu krizi yaşaması muhtemeldir. Daha çok detaycı, kuralcı, mükemmeliyetçi karakter yapısında olanlar bu atağı geçirirler.

Çabuk sinirlenme, huzursuz ve gergin hissetme, saldırganlık eğilimi gösterme gibi durumlar Anksiyete krizinin bir diğer belirtileridir. Bu durumu yaşayanlar için anksiyete krizi nasıl geçer? Sorusunun yanıtı öncelikle bir uzman ile görüşme sağlanabilir.

Kriz anında kişinin sakin kalmaya çalışması olduğu yerde durup yavaş ve derin nefes egzersizleri yapması bu krizin kolay atlatılmasına faydası olacaktır.

Yürüyüş ve spor yapmak, sosyalleşmek, bir hobi ile ilgilenmek, yoga yapmak, kısa seyahatlere çıkmak ve zihninizi kötü düşünce ve endişelerden uzaklaştırmak anksiyete krizine girme olasılığını ve sıklığını azaltacaktır. Sağlıklı beslenmek, sigara ve alkolden uzak durmak ataklarınızın daha hafif atlatılmasına ve daha kısa sürmesine faydası olacaktır.

Anksiyete Tedavisi

Anksiyete tanısı mutlaka alanında uzman tarafından konulmalıdır. Anksiyete belirtilerini
gösteriyorsanız bir uzman ile görüşerek durumunuz hakkında bir uzman desteği alabilirsiniz.
Anksiyete tedavisi görürken uzman ile sürekli iletişim halinde olmak ve sürecin size nasıl geldiğini belirtmek tedavi süreci için önemli bir durumdur.