Rusya’ya yönelik artan yaptırımların etkisiyle, yılın ilk 8 ayında Türkiye’nin bu ülkeye ihracatı yüzde 18,7 düşüşle 5,1 milyar dolara gerilerken dış ticareti en çok etkilenen sektörlerden biri hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri oldu. 2023 Ocak-Ağustos döneminde Rusya’ya 240,6 milyon dolar ihracat yapan hububatçılar, bu yıl aynı dönemde yüzde 33,6 düşüşle 159,7 milyon dolar ihracat yapabildi. Rusya ile ticarette yeni fırsatlar arayan Türkiye Gıda İhracatçıları (TGİ), bölgenin önemli gıda fuarlarından WorldFood Moskova ile eş zamanlı olarak bulgur tanıtım etkinlikleri düzenledi.
Türk bulgurunun marka algısı ve bilinirliğinin tüm dünyada güçlendirilmesi amacıyla Ticaret Bakanlığı desteğiyle AHBİB koordinatörlüğünde, KİB ve GAİB ile birlikte yürütülen tanıtım projesi kapsamında Rus medyasına yönelik iletişim çalışmaları yürütüldü. Etkinlikte, Rusya’nın önde gelen kamu kuruluşları, STK ve sektör temsilcilerini ağırladığı tadım etkinliğinde Şef Arda Türkmen tarafından hazırlanan bulgur yemeklerini sundu.
“Rusya’nın komşularıyla iş birliği içinde olmaya ihtiyacı var”
Uluslararası ticarette tarihin en büyük yaptırımlarıyla karşı karşıya olan Rusya ile ticarette, gıda sektörünün stratejik önemine dikkat çeken TİM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu şunları söyledi:
“Batılı ülkelerin genişleyen yaptırım kararlarının, Rusya’ya ihracatımıza etkisi 8 aylık süreçte 1,2 milyar doları buldu. Bu yaptırımlar özünde savunma sanayisi, lojistik ve havacılık gibi savaşla ilişkili sektörleri hedef alıyor görünse de gıda ticaretimizde kayıplar oldu. 150 milyona yaklaşan nüfusunu besleyebilmek için Rusya’nın komşularıyla iş birliği içinde olmaya ihtiyacı var. Rusya’da hane halkı, gelirlerinin üçte birini gıdaya erişim için harcıyor. Ülkede tarımsal araziler toprak varlığının yüzde 13 gibi düşük bir oranını oluşturduğundan, Rusya her yıl 30 milyar dolara civarındaki gıda ithalatı yaparak, tedarikçi ülkelerin hedef pazarlarından birini oluşturuyor. Türkiye’nin Rusya’ya toplam ihracatındaki daralmayı gıda sektörü öncülüğünde aşabiliriz.”
“Rus marketlerinde ürünlerimizin sayısını artırabilirsek alıcı buluruz”
Rusya ile gıda ticaretinin önemine dikkat çeken Tiryakioğlu, iki ülke arasındaki ticarette mevcut durumu şöyle değerlendirdi:
“Yaklaşık 130 milyon tonluk tahıl rekoltesiyle dünyanın ilk 5 üretici ülkesi arasında yer alan Rusya’dan, Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ithal ettiğimiz ürünleri işleyerek farklı coğrafyalara satış yapıyoruz. Bu ülkeden buğdaydan mısır ürünlerine, ayçiçeği tohumundan ham ayçiçeği yağına kadar birçok ürün tedarik ediyoruz. Bu iş birliğini Rusya pazarındaki yeni adımlarla daha da pekiştirebiliriz. Rusya’da her yıl 500 milyar dolara yakın perakende satış yapılıyor, bu ticaretin neredeyse yarısını gıda ürünleri oluşturuyor. Eğer Rus marketlerinde Türk gıda ürünlerinin sayısını artırabilirsek mutlaka alıcı buluruz.”
Slav mutfağında çavdar, yulaf ve karabuğday gibi besleyici tahılların önemine dikkat çeken Tiryakioğlu, bulgurun talep göreceğine inandıklarını belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“KG başına ortalama ihracat birim fiyatlarımız buğday ununda 0,38 dolar iken, bulgurda 0,59 dolar seviyesinde. Bir ton bulgurda fark 210 doları buluyor. Üstelik bu neredeyse rakipsiz olduğumuz bir alan çünkü tüm dünya bulgurun bir Türk ürünü olduğunu biliyor. Rusya’nın iklim koşulları gereği, halkın dondurulmuş veya doğası gereği uzun süre saklanabilir ürünlere ihtiyacı var. 2023 yılında 150 milyon dolarlık bulgur ihracatımızın yaklaşık yüzde 7’si Rusya’ya yapmıştık, tanıtım çalışmalarımızın katkısıyla bu oranı yüzde 20 seviyelerine taşımak istiyoruz.”