Blur’un BFT kredi platformu olan Blend’in hacmen yükselişi dikkat çekti.
Blur’un BFT kredi platformu olan Blend’in hacmen yükselişi dikkat çekti.
NFT kredi verici Blur’un bir kuruluşu olan Blend’in yükselişi piyasada dikkatleri üzerine topladı. Gelen veriler şirketin hacmini artırdığına işaret etti. Şirket hacme dair verileri Nansen’den aldı.
Blur, geçen yılın Ekim ayından bu yana agresif bir teşvik programıyla hızla büyüyerek ticaret hacmine göre en iyi NFT pazarı haline gelmiştir. Blend’in popülaritesi, NFT kredi verenler ve borç alanlar arasında sağladığı hizmetlere katkıda bulunmaktadır.
Nansen raporuna göre, Blend’in hızlı büyümesi şaşırtıcı değil. Çünkü Blur, kripto-yerlileri ve NFT hayranları için biçilmiş kaftan bir NFT platformu. Ayrıca Blur, likiditeyi teşvik etmek için Blur token airdrop’ları ve listeleme puan sistemi gibi özellikler sunarak başarısına katkıda bulunduğu söylendi. Nansen, Blend’in 1.200 benzersiz borçlu ve 1.600 borç veren ile NFT kredi sağlama ve alma konusunda etkili olduğunu belirtmektedir.
NFT kredi sağlayıcısı Blend, Blur’un NFT kredi verme platformunda hızla büyüyor. Bir aydan kısa sürede toplam 123.500 ETH yaklaşık olarak 225 milyon dolar değerinde yaklaşık 16.000 kredi sağlamıştı.
Ethereum kurucuları dendiğinde akla yalnızca Vitalik Buterin gelse de aslında popüler blokzincir ağının 8 kurucu ortağı vardır.
Ethereum kurucuları dendiğinde akla yalnızca Vitalik Buterin gelse de aslında popüler blokzincir ağının 8 kurucu ortağı vardır. Bununla birlikte en çok bilinen isim Buterin’dir ve mevcut durumda aktif olarak ağ üzerinde çalışmaktadır.
Ethereum’u Kim Kurdu?
Ethereum‘un aslında 8 kurucu ortağı vardır. Ağın geliştirilme aşamasında Vitalik Buterin, oluşum sürecini yönlendirmek için en iyi geliştiricileri ve girişimcileri işe almıştır. Bu kişiler projenin kurucu ortağı olmuşlar ve bu başarıya katkıda bulunmuşlardır. Ethereum kurucuları tam liste şeklinde şu şekilde sıralanabilir:
Vitalik Buterin
Mihai Alisie
Anthony Di Lorio
Amir Chetrit
Charles Hoskinson
Gavin Wood
Jeffrey Wilcke
Joseph Lubin
Vitalik Buterin
Vitalik Buterin Ethereum blokzincir ağının kurucusu, Rus-Kanadalı yazar ve programcıdır. Buterin, Bitcoin dergisi için yazılar yazarak 2011’den bu yana Bitcoin topluluğunda yer almaktadır. 31 Ocak 1994 doğumlu olan Buterin, dünyanın ikinci en değerli ve tanınan kripto para birimi olan Ethereum’un arkasında deha olarak tanınmaktadır. Vitalik Buterin net serveti hakkındaki tahminler incelendiğinde, ortalama 1 milyar doların üzerinde serveti olduğu kaynaklarda açıklanıyor. Buterin’in ETH servetinin ise 407 milyar dolar üzerinde olduğu biliniyor. Buterin kripto para piyasasındaki geliştiricilerden ve dünyadaki sayılı milyarderler arasında yer alıyor.
Mihai Alisie
Alisie, Buterin ile önceki ortaklığı ve ekonomik sibernetik alanındaki uzmanlığı nedeniyle Ethereum’un kurucu ekibinin bir üyesiydi. İsviçre’de Ethereum Vakfı’nın kurulmasında etkili oldu. Ether’in ön satışı için yasal bir çerçeve oluşturulmasına yardım etti ve daha sonra Ethereum Vakfı’nın başkan yardımcısı olarak ortaya çıktı. 2015 yılında Alisie, Akasha adlı kendi Ethereum tabanlı projesini başlatmak için yola çıktı.
Anthony Di Lorio
Anthony Di Lorio, Ethereum girişiminin finansal sponsorlarından biriydi. Ekip kar amacı gütmeyen bir iş prensibini seçmeye karar verdikten sonra arka plana geçti. Pasif bir rol seçme kararının ardından Di Lorio, Jaxx dijital cüzdanının arkasındaki şirket olan Decentral’ı kurmadan önce kısa bir süre Toronto Menkul Kıymetler Borsası’nın baş dijital sorumlusu olarak çalıştı.
Amir Chetrit
Amir Chetrit’in Colored Coins’teki görevi sırasında Buterin ile bir çalışma ilişkisi vardı. Buterin, Chetrit’ten Aralık 2013’te kurucu ekibe katılmasını istedi. Ancak, Haziran 2014’teki bir kurucu ortak toplantısında, diğer ekip üyeleri ve Ethereum geliştiricileri, Chetrit’in girdi eksikliğini sorguladı. Bu toplantıda Chetrit, kurucu ortak konumunu korurken Ethereum geliştirme ile aktif katılımı bırakmayı kabul etti.
Charles Hoskinson
Charles Hoskinson, Aralık 2013’te Ethereum girişiminin CEO’su olarak ortaya çıktı ve ekibin kuruluş için kar amacı gütmeyen bir mimariyi teşvik etmeye karar vermesinin ardından çıkış düğmesine bastı. Bu, Hoskinson’ı Cardano adlı programlanabilir bir blokzincir ekosistemi versiyonunu yaratmaya teşvik etti. Platform şu anda Ethereum’un tahtına en büyük rakip blokzincirlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Gavin Wood
Gavin Wood, Ethereum’un erken gelişim aşamasında katkıda bulunanlardan biriydi. Programlama katkılarının bir sonucu olarak kurucu ortak konumunu kazandı. İlk Ethereum test ağını yarattı ve hatta projenin sarı belgesini, yani Buterin tarafından yayınlanan orijinal tanıtım belgesinin teknik özelliklerini yayınladı. Wood ayrıca ekosistemin ana programlama dili olan Solidity’yi önerdi. Wood mevcut durumda Web3 Foundation ve Polkadot blokzincir ağı üzerinde çalışmaktadır.
Jeffrey Wilcke
Wood gibi, Wilcke de yalnızca programlama katkılarından dolayı kurucu ortak oldu. Ethereum’u keşfettiğinde MasterCoin üzerinde çalışıyordu. Platformun Google Go sürümünü bağımsız olarak yazmaya başladı. Şu anda oyun geliştirme stüdyosu Grid Games’e odaklanıyor.
Joseph Lubin
Joseph Lubin, Ethereum ekibine katılmadan önce çeşitli alanlarda zengin bir deneyim biriktirmişti. Daha sonra, Ethereum ekosistemini kullanmak isteyen blokzincir girişimleri için bir inkübatör görevi gören kendi kar amacı gütmeyen şirketi ConsenSys’i kurdu. Ayrıca, Ethereum’un yıllar boyunca güvence altına aldığı bazı yüksek profilli ortaklıklarda da etkili olmuştur.
Winklevoss ikizleri, Gemini Earn ile ilgili SEC davasının reddedilmesini istiyor.
Winklevoss ikizleri, Gemini Earn ile ilgili SEC davasının reddedilmesini istiyor.
İkiz kardeşler Tyler ve Cameron Winklevoss tarafından yönetilen borsa olan Gemini, SEC davası ile ilgili başvuruda bulundu.
Winklevoss İkizleri Borsalarının Davası için Mahkemeye Başvurdu
Winklevoss kardeşler Gemini Earn ile ilgili SEC davasında ABD’li bir yargıçtan davayı reddetmesini talep etti. Gemini Earn programı, yüzbinlerce yatırımcıya yüksek faiz oranları vaat eden bir yasa dışı bir şekilde kayıt dışı menkul kıymetler sattığı iddiasıyla Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na açılan davayı reddetmesini istedi.
Gemini Trust Co’nun talebi, SEC’in borsaya ve Digital Currency Group’un bir birimi olan kripto para kredisi veren Genesis Global Capital LLC’ye karşı 12 Ocak’ta açtığı hukuk davasına cevaben Manhattan federal mahkemesine sunuldu.
SEC, müşterilerin Bitcoin gibi kripto varlıklarını Genesis’e ödünç vermesine izin veren Gemini Earn hakkında dava açmıştı ve Gemini yüzde 4,29’a kadar takribi olarak yüksek bir aracı ücreti alıyordu.
Düzenleyiciye göre program, Gemini ve Genesis’in milyarlarca dolarlık kripto varlık toplamasına izin verdi. Bununla birlikte Gemini davanın reddi için başvurdu.
Birinci NFT, Kevin McCoy’a ilişkin Quantum isimli bir yapıttır.
İlk NFT, Kevin McCoy’a ilişkin Quantum isimli bir yapıttır. Geçtiğimiz aylarda “Quantum”un satışı, McCoy’un dokuz yıl evvel öncülük ettiğine inanılan medyanın tarihinde nadir ve eşsiz bir anı temsil etti.
İlk NFT Nedir?
Tarihteki birinci NFT (Non-Fungible Token) olarak kabul edilen ve büyük çapta tanınan örnek, sanatçı Kevin McCoy ve eşi Jennifer ve Greavu tarafından 2014 yılında yaratılan “Quantum” isimli bir sanat yapıtıdır.
Quantum, Ethereum blokzincirine dayalı bir NFT olarak oluşturuldu. Sanat yapıtı, 12 saniyelik bir görüntü klibi temsil ediyor ve dijital bir öğe olarak eşsiz bir kimlikle blokzincirine kaydedildi. Bu kayıt, sanat yapıtının özgünlüğünü ve sahipliğini doğrulamak için kullanılan bir token olarak hizmet ediyor.
Quantum’un yaratıcıları, bu birinci NFT’yi oluştururken bir dizi akıllı mukavele kullanarak Ethereum platformunda bir süreç gerçekleştirdi. Sanat yapıtı, bir dizi eşsiz bilhassa donatıldı ve bu özellikler, onun benzersizliğini ve özgünlüğünü temsil eden bir NFT’nin kesimi oldu.
Quantum’un yaratılmasıyla birlikte, sanat yapıtlarının, dijital varlıkların benzersizliği ve sahipliği için kullanılan NFT’lerle temsil edilebileceği bir yol çizildi. Bu olay, NFT teknolojisinin sanat ve öbür dijital varlık pazarlarında kullanılmasının önünü açarak popülaritesini artırdı. Sonraki yıllarda NFT’ler, sanat yapıtları, koleksiyon eşyaları, oyun içi öğeler ve daha birçok dijital varlık için kullanılmaya başlandı.
Öte yandan son vakitlerde, NFT’ler için soğuyan bir pazar olduğuna dair işaretler ortaya çıktı, lakin raporlar çelişkili olsa da, kimileri kripto sanatının burada kalacağından emin. Protos.com tarafından yapılan bir araştırma, NFT pazarının 3 Mayıs’tan bu yana genel performansta yüzde 90 oranında düştüğünü ortaya koydu. Haziran ayının birinci haftasında, tek bir günde 102 milyon dolarlık tepeden düşerek sadece 19,4 milyon dolarlık NFT satışı kaydedildi.
DRC20’nin trend yakalamasından sonra devasa işlem hacmine ulaşan Dogecoin (DOGE), fiyat hareketi için geri sayıma başladı.
DRC20’nin trend yakalamasından sonra devasa işlem hacmine ulaşan Dogecoin (DOGE), fiyat hareketi için geri sayıma başladı.
BRC20’den sonra büyük bir tutku yakalayan DRC20, Dogecoin’in (DOGE) verilerine pozitif yönlü zemin hazırladı. Bitcoin (BTC) ve Litecoin’deki (LTC) işlem sayısına fark atan DOGE, fiyat bakımından da hazırlık sürecinde gibi duruyor. Son on gündür stabil bir performans ortaya koyan DOGE, BRC20 furyasının da desteğiyle birlikte kısa zamanda ciddi fiyatlama yapabilir.
BRC20 Furyası, Dogecoin’i (DOGE) Nasıl Etkileyebilir?
Güncel olarak 0,07 dolardan işlem gören DOGE, destek bandına yakın seyrediyor. Memecoin furyasından pek de etkili olamayan DOGE, bu fırsatı DRC20 ile yakalayabilir. İşem hacmi olarak 650.000’e ulaşan DOGE, henüz bu veriyi fiyat hareketinde gösteremedi. Memecoin ve DRC20 trendinin devam etmesi, DOGE’deki yukarı yönlü patlamanın sinyallerini verebilir.
10 gündür akümüle sürecinde olan DOGE, piyasadaki trendlerden de güç bularak kısa sürede üst seviyelere tırmanabilir. DOGE için takip edilebilecek direnç seviyeleri sırasıyla 0,076 – 0,086 – 0,091 – 0,095 ve 0,097 dolardır. Bu senaryolar incelenirken yalnızca DOGE değil, Bitcoin ve Ethereum’daki fiyat hareketleri, piyasadaki haberler de büyük bir önem taşıyor.
SEC Başkanı Gary Gensler, kripto pazarlarının uyumsuz olduğunu ve ademi merkezi anlatısının yanlış olduğunu söyledi.
SEC Başkanı GaryGensler, kripto pazarlarının uyumsuz olduğunu ve ademi merkezi anlatısının yanlış olduğunu söyledi.
AtlantaFederalRezervBankası tarafından düzenlenen bir konferansa katılan Gensler, yine hedefine kripto paraları aldı. Gensler, Coinbase anlaşmazlığına ve genel kripto düzenlemelerine de değindi.
27.yıllık Finansal Piyasalar Konferansı‘na katılan Gensler, kripto sektörünün çatışmalarla dolu olduğunu ve uyumsuz olduğunu savundu. Ayrıca Gensler, SatoshiNakamoto hakkında konuştu.
SEC Başkanı Gensler, Kripto Konusunda Net
SEC Başkanı GaryGensler, AtalantaFederalRezervBankası tarafından düzenlenen konferansta, kripto paralar hakkındaki tutumunu yineledi. Gensler, kendisine sorulan sorulara sürekli olarak karşıt bir cevap sundu. Bilindiği üzere Gensler, kripto konusundaki tavrı nedeniyle eleştirilerin hedefinde yer alıyor.
Bir bütün olarak kripto ekosistemini değerlendiren Gensler, uyumsuz ve problemli bir yer olduğunu belirtti. Gensler, ABD’de iflas eden dört bankadan üçünün kripto varlıklara sahip olduğunu söylemesi dikkat çekti.
Coinbase hakkında da görüş bildiren Gensler, sistematik bulaşmayı önlemede rollerinin önemli olduğunu savundu. Gensler, hali hazırda kuralları yayınladıklarını ve sektörün uyumsuz işleyen bir yapıya sahip olduğunu söyledi. Konuyla ilgili konuşan Gensler, şunları söyledi;
Ajansımız borsa olmanın ne olduğu, komisyoncu-satıcı olmanın ne anlama geldiği, saklama ve varlık danışmanı olmanın ne olduğu ve menkul kıymet arzının nasıl kaydedileceği ile ilgili kurallar koymuştur. Bu kurallar yürürlükte ve yeni bir teknolojinin Kongre’nin ortaya koyduğu kamu politikalarıyla tutarsız olmasını sağlayacak hiçbir şey yok.
Ayrıca Gensler, tek isteklerinin kripto para projelerinin kayıt olması ve kurallara uyum sağlaması olduğunu aktardı. Son olarak Gensler, Bitcoin’in yaratıcısı Satoshi Nakamoto’nun kim veya kimler olduğunu bilmediklerini belirtti. Gensler, antik çağlardan beri merkezileşmenin karşısında duran bu görüşün, eninde sonunda yasalara yanaştığını aktardı. SEC Başkanı Gensler’e göre, merkeziyetsizlik algısıyla oluşturulan bu durum, iflas mahkemelerinde sonuçlanıyor.
Kripto veri sağlayıcısı Kaiko, Bitcoin ve Ethereum arasındaki korelasyonun 2021’den bu yana en düşük seviyeye geldiğini açıkladı.
Kripto veri sağlayıcısı Kaiko, Bitcoin ve Ethereum arasındaki korelasyonun 2021’den bu yana en düşük seviyeye geldiğini açıkladı.
Kaiko, pazartesi günü yayınladığı bir veriyle kripto dünyasını hayrete düşürdü. 2021’den bu zamana kadar Bitcoin ve Ethereum arasındaki korelasyonun en düşük değere geldiğini açıklayan Kaiko, kripto yatırımcılarını adeta ikiye böldü. Bir kısmın bu durumun piyasaya pozitif yansıyacağını savunurken, diğer kısım ise tehlikelere yol açabileceğini belirtti. Geçtiğimiz senenin büyük bir bölümünde birlikte hareket eden piyasanın liderleri, 2023’deki veriler ile şaşırtmaya devam ediyor.
Korelasyon Seviyesi Yüzde 77’ye Düştü
2021’den sonra yüzde 77’ye gelerek dip seviyesini test eden korelasyon verisi, kripto endüstrisinde yankı yarattı. Bu olayla ilgili pek çok teori ortaya atılırken, aralarında en çok dikkat çeken teori ise Ethereum’un son zamanlarda stake hizmetleriyle parlaması oldu. Birbirinden ayrışan Bitcoin ve Ethereum’u bu verisinin piyasaya nasıl etki edeceği söz konusu olmaya devam ediyor.
Geçmişteki süreçlerde de birbirinden net olarak ayrışan Bitcoin ve Ethereum, 2021’den bu yana tekrardan dip seviyeye geldi. Kripto topluluklarının bu konuyu değerlendirme şekli ise “alım-satım çiftlerindeki” değişiklikler oldu. Henüz net bir fiyat aralığına kendilerini atamayan Bitcoin ve Ethereum, bundan sonraki süreçlerde nasıl bir hareket sergileyeceği merak konusu oldu.
Justin Sun, Huobi’nin kurucusu Leon Li’nin kardeşi Li Wei’ye karşı bazı suçlamalarda bulundu.
Justin Sun, Huobi’nin kurucusu Leon Li’nin kardeşi Li Wei’ye karşı bazı suçlamalarda bulundu.
Sun, Li Wei’nin sıfır maliyetle Huobi Token (HT) aldığını ve büyük miktarda nakit karşılığında sattığını iddia etti. Twitter üzerinden açıklamalarda bulunan Justin Sun: “Yatırımcıların çıkarlarını korumak için Huobi Küresel Danışma Komitesi ve HT DAO topluluğu, Wei tarafından elde edilen HT’yi sıfır maliyetle kurtarmaya ve yakmaya karar verdi. HT’lerin imhası, HT toplululuğunda duyurulacak. Bu tür davranışlara göz yumulmayacaktır” ifadelerini kullandı.
Sun: Li Wei ile Görüşmeyi Planlıyoruz
Token’ların imhası için Wei ile görüşmeyi planladıklarını söyleyen Sun, bu eylemin yalnızca bir adalet meselesi olmadığını, aynı zamanda HT DAO topluluğundaki herkesin çıkarlarına en iyi şekilde hizmet etmek etmek için gerçekleştirildiğini söyledi.
Sun, HT DAO’nun büyümesine ve gelişmesine katkıda bulunanları ödüllendirmeyi düşündüğünü de sözlerine ekledi.
Justin Sun, geçtiğimiz aylarda Huobi’de liderlik rolünü üstlendi ve Mart ayında yaptığı açıklamalarda Huobi’nin Hong Kong’da yeni bir borsa açmak için lisans almak istediğini belirtti.
Memecoin’lere yeni bir boyut kazandıran Pepe (PEPE), güncel verileriyle piyasayı salladı.
Memecoin’lere yeni bir boyut kazandıran Pepe (PEPE), güncel verileriyle piyasayı salladı.
Son günlerde kripto piyasasını kasıp kavuran Pepe (PEPE), güncel verileriyle hala gündemde yer ediniyor. CoinGecko’ya göre 16 Nisan’daki lansmanından sonraki iki hafta içersinde yaklaşık olarak yüzde 7.000 artan PEPE, 5 Mayıs itibariyle de 1,8 milyar dolar piyasa değerine ulaşmıştı. Diğer bir analiz şirketi DuneAnalytics’in verilerine göre, PEPE’nin bu devasa yükselişi, memecoin furyasını yeniden tetikledi. İlk zamanlarında 408.000 dolar işlem hacmine sahip olan PEPE, Mayıs ayının ilk haftasında bu değeri 2,6 milyar dolara kadar çıkartmıştı.
5 Mayıs’ta ATH’ına ulaşan PEPE, bu seviyeden itibaren yüzde 30’luk bir düşüş sergiledi. Fakat buna rağmen 740 milyon dolarlık piyasa değerine sahip olan PEPE, Dogecoin (DOGE) ve Shiba Inu’dan (SHIB) sonraki en büyük memecoin oldu. Memecoin’lerin üçüncülük tahtında yer alan PEPE, bir şekilde popülaritesini korumaya devam ediyor.
Memecoin’ler Ne Durumda?
Yakın süreçte başlayan memecoin çılgınlığı, aslında DOGE ile sahneye çıkmıştı. Anasayfasına DOGE logosunu ekleyen Twitter, DOGE’yi dakikalar içersinde yükseltmişti. Ardından da Floki Inu’nun Binance US ve Binance’da listelenmesi, memecoin trendine tamamiyle zemin hazırlamıştı.
Son olarak da Pepe’nin (PEPE) bir anda tahta oturması, yatırımcıları bu alana teşvik etti. Kolay yoldan kazanç fırsalatlarını ön planda tutan kripto yatırımcısı, PEPE ve benzeri birçok kripto paraya yöneldi. Çok kısa sürede inanılmaz artışlar gösteren memecoin’ler, büyük bir kitle toplamayı başarmıştı.
Memecoin’ler adına yayınlanan onlarca veri, yatırımcıların arasında tartışma konusu oldu. 15 Mayıs’ta yayınlanan veriler doğrultusunda en çok piyasa değerine sahip olan memecoin, 10.17 milyar dolar ile DOGE’ydi. Memecoin’lerin tarihine bakıldığında genellikle zirvede olan DOGE, bu seferde şaşırtmadı. DOGE’nin ardından 5.2 milyar dolar piyasa değeriyle FLOKI geliyor. PEPE ise yeni çıkmasına rağmen 736 milyon dolar piyasa değeriyle 3.sırayı kapmayı başardı.
İşlem hacmiyle ilgili verileri ele aldığımızda ise PEPE, tüm memecoin’lere fark attı. 437.6 milyon dolar işlem hacmine sahip olan PEPE, zirvenin sahibi konumunda. DOGE ise, 178.7 milyon dolar işlem hacmiyle ikinci sırada geliyor. Ardından gelen SHIB, 91.9 milyon dolar piyasa değeriyle 3.sırada yer aldı.
Kurumsallar, kripto para piyasasının akıbetinde alım ve satımlarıyla dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor.
Kurumsallar, kriptopara piyasasının akıbetinde alım ve satımlarıyla dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor.
Kripto paraların benimsenmesi ve günden güne yaygınlaşması, küresel çapta ilginin sektöre yönelmesini sağladı. Birçok ülke kripto sektörüne yakınlaşırken, kurumsalların adımları da dikkat çeken bir hale geldi. S&P Global verilerine bakıldığında, 2018 yılından bu yana kurumsalların kriptoya yatırımı 30 milyar dolara ulaşmış durumda.
FTX’in iflas ettiği dönemden önce, yüz milyonlarca dolarlık kurumsal yatırımları sektörde mevcuttu. Ancak son dönemlerde, kurumsalların kriptoya yaklaşımı temkinli görünüyor.
Kurumsalların Yaklaşımları ve FTX
Kripto para birimlerinin artan popülaritesi, kurumsal isimleri veya kuruluşları bu alana çekmeyi başardı. Özellikle FTX’iniflas ettiği dönemden önce, binlerce kurumsal isim sektöre yönelmiş durumdaydı. Terra ve FTX krizleri, kurumsalları ürkütse de bu sektörden vazgeçirmedi.
Tesla ve Bitcoin
FTX’ten önceki döneme bakıldığında, Tesla gibi dev şirketlerin Bitcoin alımı yaptığı görülüyor. Özellikle 2021 yılında Tesla, yaklaşık 1.5 milyar dolarlık Bitcoin’i elinde bulunduruyordu. Tesla CEO’su ElonMusk, her konuşmasında istisnasız kripto para birimlerine değiniyor ve Dogecoin üzerindeki maksimalistliğini sürdürüyordu. Bir kurumsalın Bitcoin’i bu denli sahiplenmesi ve bir memecoin’i tanıtması, kriptonun gelişmesine oldukça büyük bir katkı sağladı.
Tesla, Terra krizinin patlak vermesinden sonra tavrını değiştirdi ve elindeki Bitcoin’leri satmayı kurguladı. 11 Mayıs 2022 tarihinde gerçekleşen Terra krizinde, kripto para piyasası 45 milyar dolara yakın bir para kaybıyla karşı karşıya kalmıştı. Bu olayın hemen ardından ikinci çeyrek raporunu açıklayan Tesla, 936 milyon karşılığında elindeki Bitcoin’lerin dörtte üçünü sattığını duyurdu. Büyük bir satış gerçekleştiren şirket, kurumsalların çekildiğinin göstergesi oldu. Bu yılın ilk çeyreğine bakıldığında Tesla, yaklaşık 184 milyon dolarlık Bitcoin tutuyor.
Cathie Wood ve Coinbase
Ark Invest‘in kurucusu CathieWood, neredeyse her dönemde kriptoya sıcak yaklaşmasıyla dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Wood, Bitcoin maksimalistliğini sürdürüyor ve kriptonun gelecekte daha iyi yerlere geleceğini düşünüyor. Wood’un bu düşüncesi, fikir üzerinde kalmıyor. Ark Invest’in kurucusu, özellikle Coinbase hisseleri üzerinde yaptığı satın alımlar ile gündemden düşmüyor.
Birçok krizi çalkantılı bir şekilde geçiren kripto piyasası, CathieWood’un gözünü korkutamıyor. Wood, Bitcoin’in önümüzdeki yıllarda 1 milyon dolarlık bir seviyeye ulaşacağından emin.
Wood’un bu yaklaşımı, Ark Invest açısından da önemli bir rol oynuyor. Çünkü ArkInvest, düzenli olarak Bitcoin ETF’leriyle ilgileniyor.
Cathie Wood, popüler kripto borsası Coinbase üzerinden yaptığı hisse alımlarıyla bu sektöre olan inancını ön plana çıkarıyor. Wood, bu yılın başından beri yaklaşık 20 milyon dolarlık Coinbase hissesi satın aldı. Arada satışlar da yapan Wood, genel yönelimini satın almak ve tutmak olarak sergiliyor.
MicroStrategy ve Bitcoin
Michael Saylor’un teknoloji şirketi MicroStrategy, Bitcoin tarafında yaptığı satın alımlar ile adından oldukça fazla söz ettirdi. Uzun bir süredir Bitcoin’e yakın duran şirket, güçlü satın alımlar ile en çok BTC tutan kurumsallardan birisi konumunda.
Saylor’un Twitter üzerinden yaptığı paylaşımlar ve beraberinde gelişen FOMO, 2021 yılında oldukça fazlaydı. Ancak FTX krizinin başlamasıyla birlikte, MicroStrategy’nin tavrı da değişmeye başladı. Şirket, yaptığı satın alımları daha az ve daha yavaş bir hale getirdi. Tüm bunlara rağmen şirket, Bitcoin almaktan vazgeçmiyor.
Saylor, kriptonun daima ileriye gideceğini düşünüyor. Maksimalistliğini sürdüren Saylor’un şirketi MicroStrategy, 140 bin BTC tutuyor. Bu BTC’lerin değeri yaklaşık 4 milyar dolara tekabül ediyor.
Robinhood ve Kripto
ABD’nin Kaliforniya eyaletinde bulunan Robinhood, teknoloji ve kripto alanındaki çalışmalarıyla popülerlik kazanmış bir kurumsal şirket olarak öne çıkıyor. Robinhood, özellikle kripto tarafındaki ilerleyişiyle tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.
Robinhood, dijital varlıklar ve kripto konusunda sunduğu hizmetler ile binlerce yatırımcıyı bünyesine çekmeyi başardı. Ayrıca şirket, kripto yatırımlarıyla da ön plana çıkıyor.
Bu yılın ilk çeyrek raporunu açıklayan Robinhood, kripto alanındaki gelirlerinde yüzde 30‘a yakın bir düşüş kaydetmişti. Şirket, 54 milyon dolarlık önceki kazancını bu çeyrekte 38 milyon dolara düşürdü. Ancak Robinhood, 2023’ün ilk çeyreğinde 441 milyon dolara yakın bir gelir elde etti. Bu gelirde kriptonun rolü oldukça fazla.
Bu isimler dışında birçok küçük boyutta kurumsal yatırımcı da kriptoya ağırlık veriyor. Son beş yılda 30 milyar dolara yakın bir yatırımda bulunan kurumsallar, FTX olayından sonra çekilmeye başladı. Ancak 2023 yılı, kurumsalların tekrar kriptoya yönelebileceğinin sinyallerini veriyor.
Özellikle MicroStrategy, son aylarda çok sık Bitcoin almaya başladı. Diğer taraftan birçok kurumsal şirket de ETF’ler aracılığıyla kriptoya dahil oluyor. FTX’ten önceki dönemde, yukarıda yer alan kurumsalların ve daha fazlasının kripto konusunda iştahlı olduğu söylenebilir. Daha çok dahil olmaya çalışan kurumsallar, kriptodaki düzenleyici eksiklikler ve büyük krizlerden etkilenmiş gibi görünüyor. Bu durum yavaş yavaş kırılmaya başlansa da henüz FTX öncesindeki gibi bir kurumsal ilginin olmadığı da bir gerçek.
