Haksız rekabet oluştuğu gerekçesiyle Uber’in faaliyetlerinin durdurulması ve erişim engeli getirilmesi kararı kesinleşti. Yargıtay mahkeme kararını onadı.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, asıl ve birleşen davada, davalıların avukatları tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığını belirterek, yerel mahkemenin verdiği kararı onadı.
Dava 2014 yılında açılmıştı
İstanbul’da 2014’te kullanılmaya başlanan ve Türkiye’de 5 milyon kullanıcı tarafından hizmet alınan Uber’le ilgili İstanbul’daki taksiciler adına Birleşik Taksiciler Derneği ve İstanbul Otomobilciler Esnaf Odası yetkililerince, İstanbul 10 ve 11. Asliye Ticaret Mahkemelerine, Uber’e erişimin engellenmesi ve firmanın Türkiye’den men edilmesi talepli “haksız rekabet” davaları açılmıştı.
Davacılar ayrıca ABD’deki şirket Uber Technologies Inc’in faaliyetlerinin durdurulmasını da talep etmişti. Taksicilerin dava dilekçelerinde, Türkiye’de herhangi bir vergi kaydı bulunmayan ABD merkezli firmanın internet üzerinden yasal olmayan taşımacılık yaptığı iddia edilerek, taksicilerin telafisi güç zararlara uğramasının önüne geçilmesi, rekabet ve ticaretin korunması, ülkedeki vergi kayıplarının önlenmesi ve ticari hayatın yeniden düzene girmesi için Uber’in tüm faaliyetlerinin durdurulması istenmişti.
Davaların daha sonra birleştirildiği İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi, bilirkişi raporlarının alındığı ve tartışmaların yaşandığı yargılama süreci sonunda 16 Ekim 2019’da nihai kararını vermiş ve Uber’e erişimin engellenmesi ve firmanın Türkiye’den men edilmesi talebini kabul etmişti.
Mahkeme heyeti, Uber’in hizmetlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, haksız rekabetin men edilmesine, Uber hizmetlerinin sunulduğu “www.uber.com” ve Uber mobil uygulamaları ile Uber XL isimli hizmete erişimin engellenmesine hükmetmişti.
Kararla Türkiye’de Uber’in faaliyetleri durdurulmuştu. Verilen kararın bozulması için ise temyiz yoluna başvurulmuştu.
Bitcoin, ABD’li regülatörlerin Binance’i çok sayıda ihlalle suçlamasının ardından yüzde 5’in üzerinde değer kaybetti. Bitcoin 25.388 dolara kadar gerilerken, Ethereum 1.778 dolar seviyelerini test etti. Bu sabah saatlerinde ise ufak toparlanmalarla Bitcoin 25.800 dolar, Ethereum 1.815 dolar seviyelerinden alıcı buldu.
Bitay Araştırma Departmanı Analisti Betül Yavuz, yaklaşık üç ay önce CTFC’nin (ABD Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu) Binance borsası ve CEO’su CZ’yi yönetmeliklerini ihlal etmesi gerekçesiyle dava etmesiyle başlayan sürecin dün SEC’in (Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun) davasıyla devam ettiğini belirtti.
Regülasyon yetersizliği nedeniyle yaşanan dava süreçlerinde, kripto para piyasasının değeri dün SEC’in açtığı davayla birlikte %5 civarında eridi. Bitcoin 25.388 dolara kadar gerilerken, Ethereum 1.778 dolar seviyelerini test etti. Bu sabah saatlerinde ise ufak toparlanmalarla Bitcoin 25.800 dolar, Ethereum 1.815 dolar seviyelerinden alıcı buldu.
Davaların ayrıntılarına bakıldığında daha önce açılan CTFC davasında, Binance CEO’su CZ’nin doğrudan veya dolaylı şekilde 300 hesap ile Binance’te işlem yaptığı ve Bitcoin, Ethereum, Litecoin gibi varlıkların emtia olduğunu ve izinsiz bir şekilde satıldığını iddia ediliyordu.
SEC davasında ise FTX kriziyle benzer olarak CZ’nin milyar dolarlık müşteri fonlarını kullandığı, yatırımcı faaliyetlerinde yalan söylediği ve milyarlarca doların CZ’nin kontrolünde başka şirkete aktarıldığı iddiaları en önemli başlıklar olarak karşımıza çıkıyor. Binance tarafından yapılan açıklamalarda davanın asılsız olduğu iddia edilse de panik satışları kripto piyasasını etkilemeye devam etti.
Dava dosyasının içinde Binance’in yerel kripto parasıyla birlikte, daha önce hiçbir davada bahsi geçmeyen SOL, ADA, MATIC, COTI, ALGO, FIL, ATOM, SAND, AXS ve MANA’nın menkul kıymet olduğu iddiası da bu kripto paralardaki sert düşüşlerin başlıca nedeni olarak karşımıza çıkıyor. Geçtiğimiz ay Avrupa Birliği’nin kripto para yasası MiCA’nın resmen onaylanmasıyla net bir regülasyon sürecine geçmesinin ardından, ABD’nin de 2024 yılına kadar kripto regülasyonlarını tamamen netleştirmesi bekleniyor.
Bitcoin’in dominasyonu %47.2 seviyelerinde
Kripto piyasasının son durumuna bakıldığında piyasanın toplam değeri geri çekilmelerle birlikte 1.05 trilyon dolar seviyelerinde hareketlilik gösteriyor. Bitcoin’in dominasyonu %47.2, Ethereum dominasyonu ise %20.7 seviyelerinde yer alıyor. Her ne kadar geri çekilmeler yaşansa da son 24 saatte KAVA ve MTL çift haneli kazançlarla en çok yükselen kripto paralar olarak öne çıkıyor. Makro gündemin çok yoğun olmadığı bu haftada kripto piyasasının iç dinamiklerindeki haber akışlarının etkili olması bekleniyor.
Coinbase’e SEC tarafından dava açılmasıyla birlikte hisseler haberin duyurulmasının ardından düşüş yaşamıştı.
Coinbase‘e SEC tarafından dava açılmasıyla birlikte hisseler haberin duyurulmasının ardından düşüş yaşamıştı.
SEC, davasıyla ilgili detayların ortaya çıkmasının ardından hisseler yükselişe geçti. SEC’in kripto para borsaları üzerindeki baskısı ise gün geçtikçe artıyor.
Coinbase Hisseleri Güne Yükselerek Başladı
ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun Binance’e dava açmasının ardından Coinbase’e de dava açmasıyla birlikte Coinbase‘in hisseleri düşüş yaşamıştı. Ancak borsanın hisseleri bugüne yükselişle başladı.
TradingView verilerine göre fiyat, açılışa göre yaklaşık yüzde 3,4 artışla 53,37 dolardan işlem görüyordu. Fiyat 53,28 dolardan açılmıştı. Hisseler dava haberinin duyulmasının ardından 70 dolardan 51 dolara kadar gerilemişti.
Coinbase‘in hisselerinin fiyatı, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun, ABD kripto borsası ile en iyi Amerikan menkul kıymetler düzenleyicisi arasında devam eden yasal bir çekişmenin son aşaması olan staking programı hakkında dava açtığına dair son dakika haberi üzerine keskin bir düşüş yaşadı.
Coinbase CEO’su Brian Armstrong bugün CNBC’ye katılarak davaya dair detayları paylaştı. Armstrong, “Bu Amerika için iyi değil” dedi. “Açıkçası sektör için iyi değil. Ve şimdi mahkemelerden netlik almamız gerekiyor.”
Coinbase CEO’su Brian Armstrong, bugün katıldığı Bloomberg programında SEC’e ve şirketine açılan davaya ilişkin detayları değerlendirdi.
Coinbase CEO’su Brian Armstrong, bugün katıldığı Bloomberg programında SEC’e ve şirketine açılan davaya ilişkin detayları değerlendirdi.
Armstrong, “SEC, geçtiğimiz yıl kripto para sektörüne olan tavrını değiştirdi.” dedi. CEO, katıldığı yayında SEC’in sektöre tutumunu ve davanın detaylarını değerlendirdi.
Coinbase CEO’su Bloomberg Yayınında Konuştu
Coinbase, dün SEC’in açtığı dava ile tekrardan gündeme geldi. Davanın medyada yankı bulmasının ardından şirketin hisseleri düşüş yaşadı. SEC, Coinbase’e dava açmadan önce Binance’e de dava açarak kripto sektöründeki iki büyük oyuncuyu da zora soktu.
Davanın ardından açıklamalarda bulunan CEO Brian Armstrong, bugün Bloomberg’ün bir yayınına katıldı. Armstrong, davaya dair detayları ve SEC’in sektöre tutumunu değerlendirdi.
CEO, yayında davaya ve Coinbase’in durumuna dair soruları yanıtladı. Coinbase’in müşterilerini veya bankacılık ortaklarını kaybetmeye başlayıp başlamadığı sorusuna Armstrong, “Şimdiye kadar böyle bir risk görmedik. Bence tüm ortaklarımız bizimle çalışırken çok düşünceli davrandılar.” dedi. Armstrong, borsada 200’den fazla varlığın işleminin yapıldığını belirtirken, SEC’in yalnızca 13 tanesini menkul kıymet olarak nitelendirdiğini söyledi.
Stake hizmetleri sorusuna ise “Stake hizmetlerimizi sona erdirmeyeceğiz. Bu mahkeme davaları sona erdiğinde, işler gerçekten her zamanki gibi gidiyor.” dedi.
Daha önce Miraval Şatosu’nun hisseleri nedeniyle davalık olan Brad Pitt ve Angelina Jolie arasında sular durulmuyor. Eski eşi Pitt’in Miraval Şatosu şaraphanesinin kontrolünü ele geçirmeye çalıştığını ve kendisine ‘sus payı’ verdiğini ileri süren Angelina Jolie ve Pitt cephesinde yeni bir gelişme yaşandı. Ünlü aktör, Jolie’nin hisselerini sattığını basın açıklamasından öğrendiğini iddia etti., bahisnow, betist, Tumbet, Turkbet, Ultrabet, Vdcasino, Vegabet, Venusbet, Vforbahis, Wcasino, Wettenbet, Winxbet, Wonodds, Wsbets, Prizmabet,
Daha önce Miraval Şatosu’nun hisseleri nedeniyle davalık olan Brad Pitt ve Angelina Jolie arasında sular durulmuyor. Eski eşi Pitt’in Miraval Şatosu şaraphanesinin kontrolünü ele geçirmeye çalıştığını ve kendisine ‘sus payı’ verdiğini ileri süren Angelina Jolie ve Pitt cephesinde yeni bir gelişme yaşandı. Ünlü aktör, Jolie’nin hisselerini sattığını basın açıklamasından öğrendiğini iddia etti.
Dünyaca ünlü oyuncu Angelina Jolie ve Brad Pitt, 2019 yılında olaylı bir boşanma süreci yaşamış ve daha sonra 6 çocuklarının velayeti için sancılı bir hukuk mücadelesine girmişti. Ayrılıklarının üzerinden yıllar geçse de birbirlerine karşı öfkesi dinmeyen çift, son dönemlerde 2008 yılında satın aldıkları Miraval Şatosu‘yla gündeme geliyor.
Angelina Jolie ve Brad Pitt Miraval Şatosu yüzünden karşı karşıya geldi
Dünyanın en saygın şarap üreticilerinin rehberliğinde Miraval Şatosu’nu yöneten Brad Pitt ve eski eşi Angelina Jolie boşanmanın ardından hisseleri yarı yarıya bölüşmüşlerdi. Ancak Jolie’nin 2014 yılında nikah törenlerini gerçekleştirdikleri Fransa’nın güneyindeki Miraval Şatosu şaraphanesi’ndeki hisselerini Rus bir iş insanına devretmesiyle öfkeden deliye dönen Brad Pitt eski eşinin kendisine zarar vermek istediğini iddia etmişti ve soluğu mahkemede almıştı.
Angelina Jolie Brad Pitte dava açtı
Davaları devam eden çiftin arasındaki gerilim gittikçe artarken Angelina Jolie de 250 milyon dolarlık yeni dava açmıştı. Page Six’in haberine göre; Angeline Jolie, Pitt ve ekibinin Fransız şaraphanesini ele geçirmek için birtakım işler çevirdiğini düşünüyor. Dava nedeni olarak da Pitt’in boşanma ve velayet davasından dolayı Jolie’den öç almak istediği ve Jolie’nin şaraphane yatırımından tek kuruş kazanmamasından emin olmak istediği ifade edildi. Ünlü aktörün eski eşi Jolie’ye ‘sus payı’ verdiği ve evliliklerinin noktalanmasına sebep olan koşullar konusunda sessiz kalması istediği ileri sürüldü.
Angelina Jolie Brad Pitt yeniden davalık oldu
“KÖTÜ NİYETLİ BİR DÜZENİN PARÇASI”
Dava belgelerinde yer alan ifadelere göre Jolie, eski eşinin kendisine yönelik ithamlarını ve yasal adımlarını “Boş, kötü niyetli ve problemli bir düzenin parçası” olarak görüyor. Öte yandan belgelerde “Pitt’in, kendisi ve Jolie arasında gizli, yazılı olmayan ve satışa izin verdiğini gösteren bir anlaşma olduğuna dair sunduğu iddialar, yazılı kayıtlar ve yasal belgelerle uyuşmamaktadır” şeklinde ifadeler yer aldı. Ünlü aktristin eski eşine attığı mailde “Burası evlendiğimiz, ikiz çocuklarımızı getirdiğimiz yer. Burası bir gün yaşlanacağımı düşündüğüm yerdi. Şimdi bunları ağlamadan yazmakta bile zorlanıyorum. Burada yaşadığımız anıları hep hatırlayacağım” şeklinde yakındığı görülüyor.
Angelina Jolie
İkili arasındaki kriz büyürken yeni bir iddia ortalığı karıştırdı. Pitt’in avukatlarına göre ünlü aktör, eşinin yüzde 50 hissesini “gizlice” sattığını ve yeni iş ortakları olduğunu 2021’de yapılan bir basın açıklamasıyla öğrendi. Los Angeles Yüksek Mahkemesi’nde açılan ve Daily Mail tarafından aktarılan belgede, “Duruşmada da gösterileceği üzere, Jolie’nin eylemleri hukuka aykırıdır, Pitt’e ciddi ve kasıtlı olarak zarar vermiş ve kendisini haksız yere zenginleştirmiştir” ifadelerine yer verildi.
Ripple-SEC davasındaki gelişmeler, Türkiye’deki Ripple (XRP) araştırmalarını zirveye taşıdı, peki ya hangi şehirler ön plana çıkıyor?
Ripple-SEC davasındaki gelişmeler, Türkiye’deki Ripple (XRP) araştırmalarını zirveye taşıdı, peki ya hangi şehirler ön plana çıkıyor?
Ripple-SEC gerginliği tüm hızıyla devam ediyor. Davayı önde götüren ismin Ripple olması, sadece kripto verilerinde değil, sosyal verilerde de büyük bir şaşkınlık yarattı. Aynı zamanda Ripple Destekçisi Avukat John Deaton’un dava hakkındaki görüşlerini belirtmesi, ekosisteme damga vurdu.
XRP’nin bir menkul kıymet olup olmadığıyla başlayan Ripple–SEC savaşı, piyasayı sallamaya devam ediyor. Yaklaşık olarak iki yıldır süren davada giderek sona yaklaşılması, XRP tarafındaki araştırmaları tavana çıkardı. Son günlerdeki gelişmeleri değerlendirecek olursa Ripple cephesi, davada bir adım önde. Ripple’a her anlamda pozitif yansıyan bu durumlar, XRP fiyatının yükselmesi, XRP/BTC paritesinin güçlü durması, XRP Google aramalarının zirve yapması gibi etkenleri oluşturdu.
Ripple Destekçisi Avukat John Deaton, Dava Hakkında Ne Düşünüyor?
Cointelegraph Türkiye, Ripple destekçisi avukat John Deaton’a davaya yönelik sorular yönelterek, olaylara biraz daha aydınlık kazandırdı. Ripple ve SEC arasındaki davanın ne zaman sonuçlanacağı, kripto dünyasının merakla beklediği bir olay haline geldi. Ortalıkta dolaşan haberlere karşılık Cointelegraph Türkiye‘ye cevap niteliğinde açıklamalar yapan Ripple’ın avukatı John Deaton, davanın yargıcı Analisa Torres’in kararı her an bildirebileceğini ifade etti.
Deaton, bu kararın Eylül sonundan önce belirtilmesi gerektiğini savunuyor. Deaton’a göre, aksi bir durumun yaşanması, karar sürecinin giderek uzayacağını tetikleyecek. Deaton’ın dediğindi bir diğer konu ise, Torres’in kararının davayı sonuçlandırmayacağı oldu. Dava kararı, bir jüri duruşmasına ihtiyaç olduğu yönünde de sonuçlanabilir.
Davayı kazanan taraf Ripple olursa, bunun kripto piyasası üzerinde büyük bir etkisi olacağını ifade eden Deaton, aynı zamanda SEC’in Yürütme Yoluyla Düzenleme politikasını etkileyeceğine inandığını açıkladı. Ayrıca Deaton, olası bir Ripple galibiyetinin Coinbase’e inanılmaz oranda pozitif yansıyacağını belirtti.
Ripple’ı (XRP) En Çok Araştıran Ülkelerden Biri Türkiye!
Türkiye, Ripple (XRP) araştırmalarında ön plana çıkmaya devam ediyor. SEC-Ripple davasında da sona yaklaşılması, bu durumu artıran başlıca unsurlardan biri oldu. XRP’ye en çok ilgi gösteren ülkelerden birinin Türkiye olması, Türkiye’deki kripto yatırımcılarının büyük bir kısmının XRP’ye sahip olduğunun bir göstergesi olabilir.
Son 7 günlük zaman dilimi ele alındığında, Türkiye bazında giderek artan bir “XRP Google Trend’leri” görülüyor. Özellikle de 31 Mayıs tarihinde XRP aramaları 100 seviyesine ulaşarak tavan yaptı. Türk yatırımcılarının yakından takip ettiği XRP, sadece Google verilerinde değil, neredeyse tüm sosyal medya platformlarında büyük bir etkileşim topluyor.
30 Günlük XRP Google Trendi verilerini incelediğimizde aslında XRP’nin bir şekilde gündemde kalmaya devam etti görülüyor. Piyasanın geri çekilmesinden de kaynaklı zaman zaman düşüşler yaşansa da, Türkiye çapında XRP popülaritesini sürdürüp, araştırmaların üst sıralarında yer alıyor. 25 Mayıs’tan sonra patlama yapan XRP araştırma verileri, Bitcoin’in (BTC) aşağı yönlü hareketinden kaynaklı düşüş eğilimine döndü.
SEC davasında öne geçen tarafın Ripple olması, ekosistemin coin’i XRP’yi çeşitli verilerde zirveye taşıyor. Ek olarak sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde büyük bir ilgiyle takip edilen Ripple (XRP), 30 Mayıs saat 20.00’da Google Trend’lerde 100 puan ile yakın zamanlı zirvesine imza attı.
İlk Sırada Kırklareli Yer Alıyor!
Şehirler arasındaki verilere baktığımızda, Google Trend’lerde XRP’yi en çok araştıran şehir, Kırklareli olarak karşımıza çıkıyor. Son 7 günü değerlendirdiğimizde Kırklareli’nin 100, Adıyaman’ın 80, Edirne’nin 75, Sinop’un 70 ve son olarak da Erzincan’ın 68 Google Trend puanına sahip olduğu görülüyor. Liste’nin ilk sıralarında Trakya bölgesinden iki şehrin yer alması, dikkat çekici ayrı bir konu oldu.
Şehirler genelinde 30 günlük XRP Google Trend verilerini incelediğimizde, Ardahan’ın diğer şehirlere büyük oranda bir fark attığını görüyoruz. Listenin en başında olan Ardahan, 100 Google Trend’ler puanıyla dikkat çekiyor. Ardından Kilis 24, Elazığ 22, Nevşehir 19 ve Amasya 16 puan ile geliyor. XRP araştırmalarıyla hem aylık hem haftalık olarak global anlamda ses getirmeye devam eden Türkiye, XRP’ye olan ilgisini devam ettirecek gibi duruyor.
Libya yargısı, terör örgütü IŞİD mensubu 23 kişi hakkında idam kararı verdi.
Libya’nın batısındaki Misrata Temyiz Mahkemesinde terör örgütü mensuplarının yargılandığı davanın karar duruşması yapıldı.
Ağustos 2022’de başlayan dava kapsamında çoğu Sirte kentindeki çatışmalarda yakalanan Libya, Suriye, Sudan ve Mısır uyruklu 320 kişi terör örgütü IŞİD mensubu olmak suçuyla yargılandı.
Davada, 23 sanık hakkında idam kararı, 14 sanık hakkında müebbet hapis ve vatandaşlık haklarından yoksun bırakma cezası verildi.
Ayrıca, sanıklardan biri 12, 6’sı 10 yıl, biri 5, biri de 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı; yabancı uyrukluların, cezalarını tamamladıktan sonra sınır dışı edilmesi kararlaştırıldı.
Beş kişinin beraat ettiği davada, hayatını kaybeden 2 kişinin dosyası düşürüldü.
Diğer sanıkların başka davalardan yargılanmaları devam ettiği için haklarındaki karar açıklanmadı.
Sanıklar dava kapsamında tamamını IŞİD’in üstlendiği, 2015’te Sirte’de 21 Mısırlı Hristiyan’ın öldürülmesi, aynı yıl Musallata şehrinde düzenlenen bombalı saldırı ve 2016’da Zliten şehrindeki polis eğitim merkezinin bombalanması gibi çok sayıda suçtan yargılanıyordu.
Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na dair konuştu. Karagöz, “Hukuk birimimiz gerekli düzenlemeleri yaptı, kendisine dava açacağız. Bizim en büyük sermayemiz itibarımız” dedi.
Türkiye, bir seçimi daha geride bıraktı. Recep Tayyip Erdoğan seçimden birinci çıkarak tekrar Cumhurbaşkanı seçilirken, seçim günleri Anadolu Ajansı’nın veri aktarma sistemi ise bazı tartışmalara yol açtı. Özellikle İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş, 14 Mayıs’ta oy sayımı sürerken Anadolu Ajansı’na yönelik sert eleştirilerde bulunmuştu.
Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz ise Habertürk canlı yayınında AA’nın Cumhurbaşkanı Seçimi sonuçlarını yayımlama sürecine ilişkin açıklamalar yaptı.
AA’nın seçimi aboneleri için takip ettiğini ve sahadaki çalışanlarından ulaşan verileri geliş sırasına göre abonelerine sunduğunu belirten Karagöz, “bazı kanallarda bazı yorumcuların ilk gelen verileri beğenmedikleri, ilk gelen verilerden rahatsız oldukları için AA’yı tartışma gereği duyduklarını” ifade etti.
Karagöz, 14 Mayıs akşamı AA çalışanlarını hedef gösteren siyasilere dava açılacağına ilişkin önceki açıklamaları anımsatılarak, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na dönüktü eleştiriniz, 14 Mayıs üzerinden. Dava açacağınızı ifade etmiştiniz, dava açtınız mı?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“İMAMOĞLU’NA DAVA AÇACAĞIZ”
“Hukuk birimimiz gerekli düzenlemeleri yaptı, kendisine dava açacağız. Bizim en büyük sermayemiz itibarımız ve ona en ufak zarar gelmesin diye elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz. 2 bin 500 arkadaşım gece-gündüz çalışarak Anadolu Ajansı’nın itibarlı bir kurum olduğunu tüm dünyaya gösterdi. Ama buna rağmen bize birisi hala ‘Manipülasyon yapıyorsunuz, yalan söylüyorsunuz’ diyorsa bu bizim itibarımıza yönelik bir saldırıdır, tabii ki dava açacağız.
Anadolu Ajansı’nı seçim verilerinde manipülasyon yapmakla suçlayan siyasilerin mahcup olduğunu savunan Karagöz, “14 Mayıs’ta saat başı ‘Anadolu Ajansı manipülasyon yapıyor’ diyenler, 15 Mayıs’ta mahcubiyet içinde kaldılar ve 28 Mayıs’ta hiçbiri o kürsüye çıkıp herhangi bir açıklama yapmadı. Biz ise 15 Mayıs’ta olduğu gibi 29 Mayıs’ta da buradayız.” dedi.
Karagöz, İmamoğlu’na ne zaman dava açılacağının sorulması üzerine hukuki süreçler tamamlandığında bu girişimde bulunulacağını belirtti ve “Sayın İmamoğlu’nun açıklamasından sonra, Anadolu Ajansı çalışanları görev yaparken, arkadaşlarımız sonuç tutanaklarının görsellerini toplarken çeşitli sözlü ve fiziki tacizlere maruz kaldılar. Bu yüzden dava açacağız.” dedi.
“TARTIŞMA DAHA BÜYÜK OLACAKTI”
Ajansa ulaşan ilk verileri istatistiksel açıdan anlamlı bir bütün oluşturmasının ardından abonelere ulaştırdıklarını anlatan Karagöz, “Biz abonelerimize verilerimizi yaklaşık yüzde 10 gibi anlamlı bir veri seti oluştuğunda verdik. Yüzde bir, iki, üçlerde vermedik. Eğer verseydik tartışma daha da büyük olacaktı. Çünkü o bölgede oylarda daha da büyük fark vardı.” dedi.
Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) yayın yasağını kaldırmadan abonelerin ajanstan veri talebinde bulunduğunu aktaran Karagöz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de hemen hemen tüm kanallar, muhalefet tarafını destekleyen kanallar, tarafsız duran kanallar, açıktan Cumhurbaşkanımıza destek veren kanallar, herkes bizim abonemiz. Bizi eleştirenler de bizim abonemiz. Fakat biz verileri belli bir seviyeye gelene kadar tuttuk. O zaman da şunu söylediler, ‘Demek ki sonuçlar istedikleri gibi gitmiyor. O yüzden verileri tutuyorlar.’ Hayır. AA, 103 yıldır kamuoyu ve abonelerine sadece hakikati verdi. Burada da aynısı oldu. Verileri geliş sırasına göre verdik ve asla veriler arasında bir ayrım yapmadık. Artık kamuoyunun seçim sistemini bilmesi gerekiyor. Kamuoyu biliyor da televizyonlarda yorum yapan insanlar, ‘Anadolu Ajansı manipülasyon yapıyor. Verilerle oynuyor.’ dediklerinde boşa düşeceklerini, söyledikleri sözün anlamsız olduğunu ve bir karşılığının olmadığını artık öğrenmeliler diye düşünüyorum. Çünkü biz bu seçime 2022 Şubat ayından beri hazırlanıyoruz.”
Ripple savunucusu XRP’de coşkunun 2 dolardan sonra başlayacağını iddia ediyor
Investing.com – CryptoLaw kurucusu ve Ripple savunucusu olan Avukat John Deaton, bireysel yatırımcıların XRP’ye olan ilgisinin varlık fiyatı 2 dolara çıkana kadar artmayacağına inanıyor.
XRP’nin fiyatı şu an 50 sentin altında işlem görüyor. Deaton, bu fiyatlardan yeterli ilgiyi görmeyen XRP’yi 1 doların altında almayan yatırımcıların varlık 2 dolara çıktığında FOMO’ya kapılarak yüksek miktarda alımların geleceğini düşünüyor.
Bu yoruma bakıldığında Deaton, bazı yatırımcıların XRP’nin 1 doların altında iskontolu hareket ettiği fikrine katılıyor. Ripple savunucusu, Blockchain şirketi bu kadar göz önündeyken ve olumlu işler yapmaya devam ederken XRP’nin mevcut seviyelerden talep görmemesine anlam veremediğini söylüyor. Bu yüzden XRP’nin 2 dolar olmadan bireysel yatırımcıların ilgisini çekmeyeceği görüşünü paylaştı.
Deaton’un yorumuna cevap veren bazı analistler, kripto paranın şu an simetrik üçgen formasyonuna göre bir fiyat sıkışmasında olduğunu ve yıl sonuna kadar bu konumunu devam ettirebileceğini düşünüyor. Birkaç analist, sıkışmanın sonunda fiyatın yukarı yönlü bir ralliye başlayacağı düşüncesine sahip.
SEC davası XRP fiyatında etkili oluyor
Diğer yandan XRP’nin son yıllardaki fiyat performansı Ripple’ın SEC ile olan davasına bağlı kaldı. Piyasadaki genel görüş ise dava sürecinin henüz sonuçlanmamasından dolayı XRP’ye karşı temkinli davranmak şeklinde gelişiyor.
Dava süreciyle ilgili olarak Ripple, geçtiğimiz günlerde Hinman belgelerinin kamuya açıklanması kararıyla küçük bir zafer kazandı. Ripple CEO’su Brad Garlinghouse ise davayı kazanacakları yönde umutlarını korurken davanın 6 aya kadar sonuçlanacağını düşünüyor.
XRP fiyatında son durum
Ancak piyasa henüz Ripple’ın kazanacağı yönünde tam ikna olmamış olacak ki XRP’ye talep olumlu gelişmelere rağmen kısıtlı kalıyor. Öyle ki Ripple, geçtiğimiz hafta önemli bir şirket satın alması gerçekleştirdi ve CBDC alanındaki yeni projesini duyurdu. Ancak yatırımcılar, bu gelişmelere rağmen XRP’ye karşı beklenenin altında ilgi gösterdi.
XRP, geçen hafta %5 bandında değer artışıyla 0,48 dolara kadar yükseldikten sonra haftaya kazanımlarını koruyarak başladı.
Geçtiğimiz günlerde Ripple’ın eski yöneticileriden Matt Hamilton bir açıklama gerçekleştirdi.
Geçtiğimiz günlerde Ripple’ın eski yöneticileriden Matt Hamilton bir açıklama gerçekleştirdi. Ripple şirketinin emanet cüzdanda duran XRP varlıklarının yakılabileceğine dair açıklamaları tartışma yarattı. Bildiğiniz üzere Ripple’ın SEC ile olan davası 2020 senesinden beri devam ediyor ve henüz bir sonuca ulaşabilmiş değil. Bugün sizlerle beraber olası XRP yakımlarını, SEC davasında gelinen son noktayı ve fiyat analizini inceleyeceğiz.
Dilerseniz öncelikle Ripple’dan bahsedelim. Bildiğiniz üzere Ripple, internet aracılığıyla para iletebilmek adına kullanılan bir iletişim protokolüdür. Amerika merkezli Ripple Labs şirketi tarafından 2012 senesinde geliştirildi ve piyasaya sürüldü. Bankaların, tezgah üstü piyasaların, dijital varlık borsalarının ve büyük şirketlerin blokzinciri teknoloji kullanarak güvenli ve düşük ücretli işlemler yapılmasını mümkün hale getirmek amacıyla tasarlandı.
XRP-SEC Davası olarak bilinen bu hukuki süreç 2020 senesinde başladı. ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu SEC, Ripple Labs’i kayıt dışı menkul kıymet hizmeti sunarak haksız kazanç elde etmeyle suçladı. Kripto para ekosisteminde yer alan ilk dava olarak bilinen bu hukuki süreç sonlandığında büyük bir patlama yaşanacağı kesin. Sürekli olarak belgelerin toplandığı ve tarafların çoğaldığı toplu dava en son 26 Ağustos 2022’den 18 Kasım 2022 tarihine ertelenmişti. Geride bıraktığımız Mart ayında ise piyasalarda bu davanın Nisan ayı içerisinde Ripple lehine sonlanacağı olmuştu. Bu duyumla beraber Bitcoin’de yaşanan rallinin de etkisiyle XRP fiyatı ivmelenmeye başladı. Nisan ayı içerisinde dava sonuçlanmadı fakat uzmanlar, Ripple davasının sonucunun şu an için 2023 senesinde biteceğini ön görüyor. Aynı zamanda Ripple Labs Genel Danışmanı olan Stuart Alderoty de davanın sonucu için 2023 senesini işaret etti. Coinmarketcap’te en büyük 6. kripto para birimi olan Ripple’ın bu davanın sonucunda kazanan taraf olacağı kesin gözle bakılıyor.
Son haber başlığında ise Ripple’ın Eski Geliştirici Direktörü Matt Hamilton, Ripple’ın emanet cüzdanlarında depolanan tüm varlıkları yakabileceği açıklamasıydı. Uzun bir süre Ripple’da çalışmış olan Hamilton, bu açıklamayı gerçekleştirirken mevcut dava ile ilgili yorumlar da gerçekleştirdi. Emanet edilen varlıkların serbest bırakıldıktan sonra programlanmış hesaplar için devre dışı bırakmaya karar verilebilir. Bu serbest bırakılan varlıklar ise Ripple dahil hiçbir kişi tarafından erişilemez hale getirilebilir. Aralık 2020 senesinde doğrulayıcılara emanet edilen XRP’lerin yakılması için bir oy kullanılmasını düşünen taraflar da var. Bu durumun gerçekleşmesi durumunda da SEC’in Ripple’a emanet edilen tokenları yakabileceği de kesinleşebilir. Genel olarak piyasada XRP ekosisteminin büyümesi adına varlıkların yakılması yönündeki düşünceler savunuluyor.
Ripple’ın kayıt defterinde olan verilere göre ise bugüne kadar 11 milyondan fazla Ripple’ın yakıldığı görülüyor. Bildiğiniz gibi yakma işlemleri, bi ağ ya da proje tarafından bir varlık için deflasyonist bir model oluşturmak amacıyla kullanılıyor. Azalan bir arz, talep arttığında fiyatın da artması bekleniyor. Ripple’ın CTO’su David Schwartz, XRP ağında varlığın değerinin artması için tasarlandığını doğrulamıştı. Toplamda 100 milyar arzı olan Ripple yakımlarının devam edeceğini de ekledi.
XRP’nin piyasa değeri son 24 saatlik zaman dilimi içerisinde %0.70’in üzerinde değer kaybetti. Şu an fiyatlandığı 0.42 dolar bandı ile tüm zamanların en yüksek değerinin yaklaşık %90 altında seyrediyor. Mart ayında 0.58$ ile son zamanların en yüksek seviyelerini gördü ancak oradan yaklaşık %28 değer kaybetti. Mevcut bir düşüş trendi olmadığı süreci yukarı hareketler ve testler muhtemel gibi duruyor. Hatta 0.38$ bandını test etmesi de mevcut yükselişinin desteklenmesine yol açabilir. XRP’nin potansiyel artışını destekleyebilmesi için ise SEC ile olan davanın sonuçlanmasına ihtiyacımız var. Ya da sonuçlanacağına dair söylentiler bu yükselişi tetikleyebilir. Ripple’ın lehine verilecek kararlarla beraber yakın vadede bir artış gözlemlenecektir ve XRP’nin fiyatının 0.60$ üzerine çıkmasını sağlayacaktır. 200 ve 50 günlük hareketli ortalamasının altında seyreden XRP’nin 0.43 dolar direncini aşması olası yükselişleri tetikleyebilir. Ancak 0.40 doların aşağısındaki bir fiyatlama riskleri barındırabilir. Bu noktaların ise orta vadede bizlere alım fırsatı olarak dönebileceğini unutmamakta fayda vardır.