Trendyol Süper Lig, TFF 2. Lig ve TFF 3. Lig’in Yeni Sponsoru Nesine Oldu

Türkiye Futbol Federasyonu Resmi İnternet Sitesi – Milli Takımlar, Süper Lig, Puan cetveli, Fikstür,TFF 1. Lig, TFF 2. Lig, TFF 3. Lig, Ligler, Ziraat Türkiye Kupası, Futbol, Bilgi Bankası, Haberler, Futbolcular, Teknik Adamlar, Oyuncular, Hakemler, Maçlar, Statlar, Cezalar, Müsabaka programları

Türkiye Futbol Federasyonu ile Türkiye’nin şans oyunları sektöründeki öncü ve lider markası Nesine güçlerini birleştirerek önemli bir iş birliğine imza attı. Bu anlaşma çerçevesinde Nesine, 2024-2025 sezonu boyunca Trendyol Süper Lig Şamil Ekinci sezonunun resmi sponsoru olurken, TFF 2. Lig ve TFF 3. Lig’in de isim sponsoru oldu. TFF 2. Lig ve TFF 3. Lig, bu sezon itibarıyla “Nesine 2. Lig” ve “Nesine 3. Lig” adı altında ve yeni logolarıyla oynanmaya devam edecek.

Futbolun daha geniş kitlelere ulaşmasını ve liglerin sürdürülebilir gelişimini destekleyen bu iş birliğinin, Türkiye’de futbolun her kademesinin daha fazla ilgi görmesine ve alt liglerdeki kulüplerin finansal anlamda güçlenmesine de önemli bir katkı sağlaması hedefleniyor.

Riva Hasan Doğan Millî Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’ndeki imza töreni Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu, Nesine CEO’su Halit Gülbakanoğlu, Süper Lig Kulüpler Birliği Başkanı ve Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, 2. Lig Kulüpler Birliği Başkanı ve İskenderunspor Kulübü Başkanı Hakan Bolat ve 3. Lig Kulüpler Birliği Temsilcisi ve Küçükçekmece Sinop Spor Kulübü Başkanı Rafet Orhan’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

Törende TFF 1. Başkan Vekili, İcra Kurulu Üyesi, Süper Lig’den Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Mecnun Otyakmaz, 2. Başkan Vekili, İcra Kurulu Üyesi, Hukuk, İdari ve Mali İşlerden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Fuat Göktaş, Başkan Vekili, İcra Kurulu Üyesi, Sponsorluklar ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Lale Cander, Başkan Vekili, İcra Kurulu Üyesi, Millî Takımlar, FIFA ve UEFA İlişkilerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ceyhun Kazancı, Ar-Ge’den Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Surözü, 2. ve 3. Lig Kulüplerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Murat Şahin, Genel Sekreter Abdullah Ayaz, Nesine yetkilileri ve basın mensupları yer aldı.

TFF Başkanı Hacıosmanoğlu: “Futbolun marka değerini ne kadar artırırsanız sponsorluktan o kadar çok gelir elde edersiniz”

Açılış konuşmasını yapan Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu, “Değerli misafirler, değerli çalışma arkadaşlarım, değerli basın mensupları. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Arkadaşlarımızla birlikte futbolun marka değerini artırmak için çalışıyoruz. Futbolun marka değerini ne kadar artırırsanız sponsorlardan o kadar çok gelir elde edersiniz. Halit Bey ve Nesine’ye teşekkür ediyorum buradan. Hep birlikte çalışacağız. Kulüpler Birliği başkanlarımız da burada. Türk futbolunun layık olduğu yere gelmesi için gelirlerin artması gerekiyor. Biz de kulüp başkanlığından geliyoruz. Benim dönemimde futbolun marka değeri hem yayıncı kuruluş hem sponsorluklarda olsun çok daha yukardaydı. Malum yaşadığımız talihsiz yönetimsel hatalardan dolayı, sporu kendi ruhunun dışına çıkarıp farklı mecralara çektiğimiz için çok değer kaybettik. Sayın Kulüpler Birliği Başkanımız ile de hemen hemen aynı düşüncedeyiz. Futbolda elbette ki başarı önemlidir ama ahlaklı başarı hepsinden önemlidir. Çünkü bir takım şampiyon oluyor, öteki takımların başarısız addedildiği bir ortamda futbolun marka değerini yukarı çıkartamıyorsunuz. İlk önce Türk futbolunda bu bilinci yerleştirmek istiyoruz.” dedi

“Sahada yarışacağız, saha dışında ortak payda halinde hareket edeceğiz”

Marka değerini yükseltmek için el ele çalışmak gerektiğini vurgulayan Başkan Hacıosmanoğlu, “Elbette yarışacağız ama sahada yarışacağız. Saha dışında ortada bir ortak payda var, bunun ortağıyız. Biz en son olarak yönetimsel tarafındayız. Hep söylüyorum, futbolun asıl patronu kulüplerimiz, onlar yönetenler. Organizasyon ne kadar federasyona ait olsa da marka değerini yükseltmek kulüp başkanlarının daha çok sorumluluğu var. Bu mentaliteyi Türk futboluna yerleştirirsek marka değerini layık olduğu yere taşırız. Sponsorlarımız da hem çoğalarak, hem rakamsal olarak da ligin değerini artırdıkça, onların da katkıları artacaktır. Türk futboluna daha güzel hizmetler yapma fırsatımız olur. Gençleri de alt yapısından tutup amatörden başlayıp o imkanlarla geliştirerek, dünya futbolunda daha çok söz sahibi oluruz. Nesine’ye buradan teşekkür ederim. Bir sözleşme yaptık ama, ufak dokunuşlar istiyoruz CEO’muzdan sizlerin huzurunuzda. Bu rakamın üzerinde yakışan ilaveyi yapmasını Türk futbolu adına rica ediyoruz. Türk futbolunun marka değerini her geçen gün futbol ailesiyle birlikte layık olduğu yere taşıyacağız. Bu iş kazan kazan. Onlar da kazanacak, biz de kazanacağız. Şimdiden teşekkür ediyorum. Hepinize selam ve saygılarımı sunuyorum.” diye konuştu.

Nesine CEO’su Gülbakanoğlu: “Projelerimizle futbol coşkusunu başka bir seviyeye çıkarmayı hedefliyoruz”

Trendyol Süper Lig Şamil Ekinci sezonu resmi sponsorluğunun yanı sıra TFF 2. Lig’in ve TFF 3. Lig’in de isim sponsoru oldukları için çok mutlu olduklarını belirten Nesine CEO’su Halit Gülbakanoğlu, bu stratejik iş birliğinin hem marka için hem de Türk futbolu için büyük bir değer taşıdığını belirtti.

Gülbakanoğlu konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’nin futbol sahnesinde bu kadar önemli bir rol üstlenmekten gurur duyuyoruz. Nesine olarak her zaman spor sektörünün gelişimine katkıda bulunduk. Türk futbolunun en prestijli liglerine sponsor olmak, bu büyük ailenin bir parçası olmak bizim için oldukça değerli. Bu iş birliği sayesinde sadece markamızı güçlendirmekle kalmayacağız, aynı zamanda futbolun her kademesinde büyüme ve gelişme için de katkıda bulunacağız. Trendyol Süper Lig, yalnızca Türkiye’nin değil, Avrupa’nın en değerli liglerinden biri. Bu sezon takımlarımız çok kaliteli kadrolarla mücadele ederken, Türk futbolunun global ölçekteki prestijini daha da artırıyor. Böylesine önemli bir sezonda yer almak, markamız için de büyük bir anlam taşıyor. Aynı şekilde, Nesine 2. Lig ve Nesine 3. Lig isim sponsoru olarak da bu liglere sadece finansal destek sağlamakla kalmıyoruz, aynı zamanda bu liglerin daha geniş kitleler tarafından ilgi görmesini sağlamayı hedefliyoruz. Bu iş birliği, tüm Türkiye’de yer alan spor kulüplerini ve taraftarları destekleyerek futbolun her kademesinin gelişimine katkı sunmamızı sağlayacak. Saha içinde ve stadyum etrafında taraftar deneyimini zenginleştiren etkinlik ve organizasyonların yanı sıra dijital platformlar üzerinden de özel içerikler sunmak için çalışıyoruz. Bu projelerle Nesine olarak hem dijital dünyada hem de stadyum atmosferinde futbolseverlere dokunmayı ve futbol coşkusunu başka bir seviyeye çıkarmayı hedefliyoruz. Gerçekleştirdiğimiz bu anlaşmanın hem Nesine markası için hem de Türk futbolu için çok değerli olduğuna inanıyoruz.”

“Spora yapılan yatırımın, toplumsal kalkınmanın itici güçlerinden biri olduğuna inanıyoruz”

Nesine olarak spordan kazandıklarını başta spor olmak üzere ülkenin ve toplumun kalkınmasına katkı sağlayacak projelere yönlendirdiklerini söyleyen Gülbakanoğlu, “15 yılı aşkın süredir Türk sporuna ve sporseverlerine kaynak yaratan projelere yatırım yapıyoruz ve bu yatırımları başarımızın en önemli unsurlarından biri olarak görüyoruz. Spora yapılan yatırımın, toplumsal kalkınmanın itici güçlerinden biri olduğuna inanıyoruz. Bu çerçevede, farklı branşlardaki spor faaliyetlerini, kulüplerimizi ve sporcularımızı destekliyoruz. Tüm iş birliklerimizde uzun vadeli bir yaklaşım benimsemeye özen gösteriyoruz. Biz, Nesine olarak 2006 yılından bu yana Spor Toto Teşkilat Başkanlığı’nın yasal bayisi olarak hizmet veriyoruz. 6 kişilik bir ekiple çıktığımız yolda bugün, 8,5 milyonu aşkın üyemizle Türkiye’nin şans oyunları sektörünün öncü ve açık ara pazar lideri konumundayız. 500’e yakın çalışanımızla hem kamu geliri yaratmak hem de sektöre hizmet amacıyla var gücümüzle çalışıyoruz. Önümüzdeki yıllarda da spora olan desteğimiz hız kesmeden devam edecek.” şeklinde konuştu.

Süper Lig Kulüpler Birliği Başkanı Ali Koç: “Böyle bir iş birliğini gerçekleştirdiği için Federasyonumuza teşekkür ediyorum”

Süper Lig Kulüpler Birliği ve Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç da sürdürülebilir başarı için daha fazla sponsor geliri sağlamanın önemine değindi. Koç, “Sayın Başkan, Yönetim Kurulu, değerli basın mensupları, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Güzel bir iş birliği için buradayız. Nesine şans oyunları sektörünün önce ve lider firması. Hem futbolda hem basketbolda aşina olduğumuz bir marka. Sadece liglere değil aynı zamanda kulüplerle de münferiten yaptığı anlaşmalar var. Bunlardan biri de bizim kulübümüz. Dolayasıyla Nesine’nin yıllardır spora olan katkıları, yatırımları artarak devam etmesi önemli. Trendyol Süper Lig’de resmi sponsor olması, bunu bir adım daha öteye taşıyarak 2 ve 3. Lig sponsoru olması, aynı zamanda Nesine TV’den maçların yayınlanacak olması futbolun hem ekonomik açıdan hem de markasına yatırımdır. Bunun için hem şahsım olarak hem Kulüpler Birliği Başkanı olarak sizlere teşekkür ediyorum. Sayın Başkan haklı. Spora büyük yatırımlarınız var ama biraz daha dokunuşlar yapmanız olumlu karşılanacaktır. Nesine iyi bir marka, büyüyen bir marka ama pazarlık etmesi kolay bir marka değil, bildiğim için söylüyorum. Onun için federasyonumuza teşekkür ediyorum. Böyle bir iş birliğini gerçekleştirdikleri için.” ifadelerini kullandı.

“İşimizden, ailemizden, vaktimizden fedakarlık yaparak kulüplerimizi bir yerlere getirmeye çalışıyoruz”

Riva’da 25 Eylül Çarşamba günü yapılan toplantıya da değinen Ali Koç, şöyle devam etti: “Birkaç gün önce buradaydık, bu salonda 5 saat toplantı yaptık. Sağolsun Başkanımız, bütün Yönetim Kurulu, Kulüpler Birliği tam kadro buradaydık. Konuştuğumuz konulardan bir tanesi futbolun ekonomik durumu ve bu durum içinden nasıl hep beraber belirleyeceğimiz yol haritasında nasıl daha sağlıklı bir ekonomiye sahip olabiliriz oldu. Bu işin bir gelir tarafı, bir yandan da gider tarafı var, bir tarafını artırmamız, bir tarafını düşürmemiz lazım. Futbola baktığımızda, birçok kez söyleyeceğim artık, biz kulüp yöneticileri burada gönüllü insanlarız. İşimizden, ailemizden, vaktimizden fedakarlık yaparak kulüplerimizi bir yerlere getirmeye çalışıyoruz. İyi iş çıkarıyor muyuz, karnemiz çok iyi mi, hayır değil. Ama kesinlikle olağan şüpheliler yöneticiler değildir. Son 5 yılda Türk futbolunun ekonomik açıdan yaşadıklarına baktığınız zaman, temelinden dinamit koyan unsurların hiçbiri kulüplerle endeksli, kulüplerin kontrolünde değildir. Kulüpler için yanlış, gereksiz transfer, diyebilirsiniz, fazla ödemeler diyebilirsiniz. Orada her türlü tenkiti yapma hakkınız vardır. Ama bugün yayın gelirlerinin 500’den geçen sezon 96 milyon dolara düşmesi, vergilerin 15’ten 40’a çıkması, döviz kurlarının son geldiği nokta, faizlerin, 10’lardan, 20’lerden 50-55’lere gelmesi, pandemi, bunların hiçbiri kulüplerin sorumluluğunda, kontrolünde olan konular değil. Bunlar Türk futbol ekonomisini sürdürülemez duruma getirmiştir.”

“Öyle bir iklim sağlamalıyız ki sponsorlar seve seve yatırım yapmalı”

İllegal bahisin futbolu olumsuz etkilediğinin altını çizen Ali Koç, “Daha önce de duymuşsunuzdur, sürdürülemez ekonomi, dış etkenlere daha çok oluyor. Bunun sebeplerinden bir tanesi ne yazık ki illegal bahis sektörünün ciddi anlamda ilerlemesi. O yüzden burada 5 yıllık bir harita yapmak üzere anlaştık. Burada sponsorlar da çok çok önemli. Sponsorlara öyle bir ortam, öyle bir iklim vermeliyiz ki seve seve buraya girmeli, çekinmemeli. Ben bu kulübe destek olursam, öbür kulübün taraftarları markama nasıl bakar endişesinde olmamalı. Veya ben spora gireceksem, üç büyük markaya aynı anda gireyim, yoksa sıkıntı yaşarım olmamalı. Veya biz lisanslamaya gittiğimiz zaman bir markayla, Beşiktaş ve Galatasaray da gelsin, ya da Galatasaray ya da Beşiktaş gittiği zaman, üçlü yapalım, bir markayı koyunca sıkıntı yaşıyoruz konumundan tez zamanda uzaklaşmamız gerekiyor. Dolayısıyla sponsorlarımızı cezbetmek, onları kalıcı tutmak, tatmin etmek, yaptığı yatırımların karşılığını aldığını hissettirip, daha fazla yatırım yapmalarını sağlamak, paydaşların en önemli vazifesi. Zira hem kendi ligimizde ve hem de UEFA’da kalıcı, sürdürülebilir, potansiyelimizin hak ettiği başarıları yakalayabilmek için ekonomik durumumuzun sağlam ve sağlıklı olması lazım. Bu da Nesine gibi değerli sponsorların severek, isteyerek, çekinerek, korkarak değil,bu sektöre girmeleri, hatta yarışmaları. Şimdi şans oyunları sektörü diyoruz, marka önce Nesine, ancak gönül ister ki her sektörün lider oyuncularının, birbirleriyle yarışarak TFF’ye, kulüplere, lige sponsor olayım konumuna gelmemiz lazım. Bunu yapabilmemiz için de bu iklimi sağlamamız lazım. Marka değeri artıkça göreceksiniz rakamlar da sponsorluklar da gelecek.” değerlendirmesini yaptı.

“Avrupa’da sahada inanılmaz rekabet olmasına rağmen saha dışında herkes şirket hissedarı gibi ortak çalışıyor”

Süper Lig Kulüpler Birliği ve Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç sözlerini şöyle tamamladı: “Federasyon Başkanımız geçen gün de bunu söyledi. Ben bunu 5 yıldır Avrupa’da kulüpler birliği toplantılarında görüyorum. Sahada inanılmaz rekabet, saha dışında her şey ortak. Sanki bir şirkette herkes hissedar gibi, ortak menfaatler üstüne herkesin çalıştığı bir ortamı görüyorum. Keşke bizim ülkemizde de olsun diliyorum. Sayın Başkan da buna parmak bastı. İnşallah o günleri de göreceğiz. Nesine’nin futbola, Süper Lig’e, 2 ve 3. Lige, kulüplere, basketbola yaptığı yatırımlar hayırlı olsun. İnşallah artarak devam eder, Halit Bey de tesislerden ayrılmadan önce güzel bir dokunuş yapar diyorum. Hepinize hayırlı olsun diliyorum”

2. Lig Kulüpler Birliği Başkanı Hakan Bolat: “Bu anlaşmayla biz kendimizi değerli hissettik”

2. Lig Kulüpler Birliği Başkanı ve İskenderunspor Kulübü Başkanı Hakan Bolat bu sponsorluk anlaşmasının kendilerini çok mutlu ettiğini vurguladı. Bolat, “Değerli misafirler, değerli basın mensupları hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Nesine’nin sponsorluk tanıtım toplantısında futbolun ne kadar birleştirici olduğunu bir daha gördük. Futbol her ne kadar 11’e 11 basit oyun gözükse de, dünya piyasasında trilyon dolarları bulan networkü, medya gücü ve markası haline gelmiştir. Bizim de yapmamız gereken bu büyük arenada elimizden geldiği kadar Federasyonumuza yardımcı olup Milli Takımımızı ve Süper Ligi en üst seviyeye çekmek en büyük görevimizdir. Bunun için sponsorlara ihtiyaç var. Federasyonumuzun da desteğe ihtiyacı var. Burada herkesin elinden geleni yapması gerekiyor. Daha çok sponsorluklar, daha çok birlik ve beraberlik yapmamız gerekiyor. Ama futbolda çıraklık, kalfalık ve ustalık dönemi diye üç dönem vardır. Çıraklık amatörlükten, kalfalık da 2. ve 3. ligden geçer. 2. ve 3. Lige Avrupa’da ne kadar değer verirseniz, Türk futbolu da yukarılara çıkacaktır. Bugün de biz kendimizi değerli hissettik. Daha da değerli hissetmek istiyoruz.” şeklinde konuştu.

“TFF’de bu yönetimle beraber çok iyi işler yapılmaya başlandı”

Türk futbolunda alt liglerden gelerek öne çıkan birçok oyuncu olduğunun altını çizen Hakan Bolat, “Bakacak olursanız Alanyaspor’dan gelen Oğuz Aydın üç yıl önce Bucaspor’da 3. Lig’de oynuyordu, Fenerbahçe’deki Samet Akaydin 4 yıl önce Sancaktepe’de oynuyordu. Galatasaray’daki Metehan Baltacı, U19’dan aldık, İskenderunspor’da oynattık, şu anda 1.5 -2 milyon dolarlık futbolcu haline geldi, Galatasaray’ın 3 ve 4. stoperi, Kerem Aktürküoğlu 4 sene önce Erzincanspor’dan, Barış Alper Yılmaz 5 sene önce Ankara Demirspor’da, Beşiktaş’taki Tayyip Talha Karabükspor’da oynuyordu. Burada saymakla bitmez, naha nice isimler var. Tabii ki altınız ne kadar iyi olursa üstünüzün de o kadar iyi olacağına inanıyorum. Bunu daha çok profesyonelleştireceğimize ben bu yönetimle beraber inanıyorum. Çok iyi işler yapmaya başladık. Devam da edeceğiz inşallah. Bugün de Nesine ile bunu taçlandırdık. Kendimizi daha çok değerli hissettik. Bu nedenle bize verdikleri destekten dolayı Nesine’ye teşekkür ediyorum. Tabii ki değerli büyümüz, Federasyon Başkanımızın desteğiyle biz bunların daha fazlasını bekliyoruz. Herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Birazcık daha fiyat artıracağınızı biliyoruz, teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.

3. Lig Kulüpler Birliği Temsilcisi Rafet Orhan: “Bu anlaşmada emeği geçen herkese çok teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum”

3. Lig Kulüpler Birliği Temsilcisi ve Küçükçekmece Sinop Spor Kulübü Başkanı Rafet Orhan ise bu anlaşmaların kulüplerin maddi özgürlüğüne katkı sağlayıp rekabet gücünü artıracağına değindi. Rafet Orhan, “Sayın Başkanım, Federasyonumuzun kıymetli yöneticileri, spor basınının güzide temsilcileri… Öncelikle kulüplerimize katkı sağlamak amacıyla sponsor olan Nesine’nin markasına, saygı değer yöneticilerine, 3. Lig kulüpleri adına çok teşekkür ediyorum. Türk futbolunun sürdürülebilir gelişimine katkı sağlayacak ve gelecek nesillere daha iyi bir futbol ekosistemi sunma konusunda önemli rol oynayacak olan bu tarz sponsorlukların anlaşmaları, tutkuyla bağlandığımız takımların maddi özgürlüğüne, rekabet gücüne hiç kuşkusuz olumlu yönde katkı sağlayacaktır. Bizim için son derece önemli ve anlamlı olan bu anlaşmada emeği geçen başta Nesine markasının kıymetli yöneticilerine, Federasyon Başkanımıza ve değerli yöneticilerine şükranlarımı sunar, anlaşmanın Türk futboluna hayırlı olmasını diler, tüm katılımcılara ayrı ayrı teşekkür ederim” diye konuştu.

Nesine CEO’su Halit Gülbakanoğlu ‘rakamsal dokunuş’ ricaları üzerine “Buna olumsuzluk dönmek imkansız. Rakam zikretmekten zor, özellikle 2 ve 3. Lig sponsorlukları ile futbolu temaşasını tüm Anadolu’ya yaymak, taraftarın sevdiği kulübe erişimini sağlamak istiyoruz. Bu bir yatırım işi, limit işi. Dokunuş olarak Başkanlarımızla konuşarak, bütçemizde yayınlar konusunda Anadolu’ya daha fazla eğilebilirsek daha faydalı olacaktır diye düşünüyorum” ifadesini kullandı.

Tören soru-cevap bölümünün ardından sponsorluk sözleşmesinin imzalanması ve aile fotoğraf çekimiyle sona erdi.

Remzi Sanver: “Galatasaray’ın hakkını her zeminde, tereddütsüz ve tavizsiz arayacağız”

Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu Sözcüsü Remzi Sanver, Galatasaray Spor Kulübü’nün haftalık olağan Yönetim Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu Sözcüsü Remzi Sanver, Galatasaray Spor Kulübü’nün haftalık olağan Yönetim Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

Önceki haftalarda yapmadığı basın açıklamaları hakkında Remzi Sanver, “Galatasaray Televizyonu’nun değerli mensupları, sizleri ve sizlerin vasıtanızla Türkiye’nin değerli kamuoyunu saygıyla selamlıyorum. Birkaç haftadır Yönetim Kurulu toplantımız sonrasında açıklamamızı yapamamıştık. İki hafta evvel bayram tatiliydi. Geçtiğimiz hafta da Divan Kurulunda başkanımızın açıklamaları ve değerlendirmeleri vardı. Ondan sonra açıklama yapmanın pratik bir anlamı olmamakla birlikte usülen de uygun olmazdı.” diye konuştu.

Alınan Yönetim Kurulu kararı uyarınca yapılan bazı görevledirmeleri arz eden Sanver, “İki tane Yönetim Kurulu kararını kamuoyunun bilgisine arz ediyorum. Bunalardan birincisi başkanımıza yapılan bazı danışmanlık atamalarıdır. Galatasaray Dijital A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanvekili Sayın Hande Başev, Galatasaray Spor Kulübü Başkanlığı Başdanışmanlığı görevine atanmıştır. Basketbol şubemizin sponsoru Nef’in Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Erden Timur ve Galatasaray’ın çok kıymetli sporcularından, sutopu ve voleybolda büyük emekleri olan Sayın Orkun Darnel de başkan danışmanı olarak görevlendirilmişlerdir. Almış olduğumuz ikinci karar Galatasaray yönetimindeki süreçlerin şeffaflığını destekleyici mahiyettedir. Denetim Kurulumuzun tüm süreçlerin denetiminde daha aktif olması, bizim için önemlidir. Şu anda futbol da dahil tüm şubelerde gerçekleşmekte olan transferlerin uygunluk denetimi açısından, denetim talep etmeksizin Denetim Kurulunun bilgisine sunulmasına, Yönetim Kurulumuz tarafından karar verilmiştir.” ifadelerini kullandı.  

“MANEN VE HUKUKÎ DESTEK İÇİN SPORCULARIMIZIN YANINDAYIZ”

Bir basın kuruluşunda yer alan, futbolcularımız Arda Turan ve Oğulcan Çağlayan’ın kişilik haklarını zedeleyici mahiyetteki habere yönelik Yönetim Kurulu Sözcüsü Remzi Sanver şu ifadeleri kullandı:

“Geçtiğimiz haftalar içerisinde yaşanan bazı olayları da değerlendirmek istiyorum. Bunlardan bir tanesi çok üzücü ve kamuoyuna yansıyan, çok ayıpladığımız bir gelişme oldu. Sadece kendimizle ilgili bir konu olsaydı burada dile getirmeye de utanırdık; ancak insan haklarıyla, özgürlüklerle ve özel hayatın dokunulmazlığıyla alakalı bir konu. İsmini zikretmek istemediğim bir medya kuruluşu tarafından, değerli sporcularımız Sayın Oğulcan Çağlayan ve Sayın Arda Turan’ın özel hayatlarına saldırı teşkil eden bir haber yapıldı. Tabir için başlayın. Her tarafından çirkinlik akan bu davranışı kınıyor, değerli sporcularımızın manen ve hukuki destek için yanında tereddütsüz yanlarında olduğumuzu söylemeyi dahi zaid addediyoruz. Daha önemlisi, bunu tekil bir mesele olarak görmediğimizi ifade etmek isterim. Galatasaray tarihin aktığı yönde yürüyen insanlar tarafından var edilmiş ve bugünlere getirilmiştir. Söz konusu yayın organının ahlâk adını verdiği, kim bilir hangi çağdan kalmış davranış normlarıyla, Galatasaray kültürünün insan ve vicdan merkezli ahlâk anlayışı arasında temel bir uyumsuzluk olduğu aşikârdır. Dolayısıyla Galatasaray camiasının fertleri şu ana kadar olduğu gibi bundan sonra da bu yayın organının uygunsuz bulduğu davranışlara devam edeceklerdir. 

“HER KULÜP KENDİ SPORCUSUNDAN MESULDUR”

Beşiktaş Jimnastik Kulübü’ne mensup bir sporcunun, hocamız Fatih Terim’e yönelik yaptığı çirkin paylaşıma yönelik Sanver, “Hazır ahlâktan bahsederken, bir sporcunun sosyal medyada Sayın Fatih Terim’i ima ederek kullandığı terbiye dışı ifadelere de değineceğim. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Türk aydınlanmasının önderi Mustafa Kemal Atatürk, “Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlâklısını severim” demiştir. Türk aydınlanmasının önde gelen bir kurumu olarak bu ifadeyi benimsiyor, sporcularımızı bedenen geliştirmenin yanı sıra ahlâken de olgunlaştırmanın sorumluluğunu taşıyoruz. Tabiatıyla Fatih hocamız kendi öğrencilerinden, Galatasaray Spor Kulübü de kendi sporcularından mesuldur. Dolayısıyla biraz evvel zikrettiğim bu sporcunun ahlâkî olgunlaşmasını, mensubu olduğu değerli rakibimiz Beşiktaş Jimnastik Kulübü’ne emanet ediyoruz.” dedi.

“GALATASARAY’IN HAKKINI HER ZEMİNDE, TEREDDÜTSÜZ VE TAVİZSİZ ARAYACAĞIZ”

TFF Genel Kurulunda, Türkiye Futbol Federasyonu Hukuk Kurullarının bağımsızlığı ve tarafsızlığı adına atılan tarihi adımı değerlendiren Sanver, konuya atfen şu açıklamaları yaptı:

“Bizi çok mutlu eden ve Türk futbolu için çok önemi bulduğumuz bir gelişmeye temas edeceğim. Aslında bu geçtiğimiz hafta içinde konuşuldu; ama o kadar heyecan verici buluyoruz ki, burada bir defa ele almak istedim. TFF’nin 28 Temmuz 2021 tarihli Genel Kurulunda yapılan statü değişikliği ile ilgili Uyuşmazlık Çözüm Kurulu, Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurulu’nun TFF yönetiminden bağımsızlaşmaları yönünde kıymetli bir adım atılmıştır. Adalet dağıtan hukuk kurullarının, idareden bağımsız olmasının önemini anlatmaya hacet yoktur. Mesai arkadaşım, değerli hukukçu Sayın Rezan Epözdemir geçtiğimiz hafta Galatasaray Televizyonu’nda Türk futbolunu bu noktaya ulaştıran sürece dair tafsilatlı bilgi verdi. Konuyu kendisi kadar iyi ifade edebilmem mümkün değil. Dolayısıyla detaylara girmeyeceğim. Öte yandan Türk futbolu için böylesine önemli bir değişikliğin gerçekleşmesinde Galatasaray’ın oynadığı kıymetli rolün altını çizmek isterim. Elbette ki bu başarıyı tümüyle sahiplenme basitliğinde değiliz. Eriştiğimiz noktanın arkasında yıllar öncesine giden bir hukuk mücadelesi, bu mücadeleyi veren değerli hukukçular, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları vardır. Kulüpler Birliği’ndeki birçok rakibimizin ilkeli duruşları vardır. Diğer yandan ve her halükarda bu süreç Galatasaray’ın, ülkemizde sporun şekillenmesinde bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da merkezî rolü oynayacağını teyit etmiştir. Bunu sadece kulübümüz değil, Türkiye için de mutluluk verici olduğunu ifade etmek isteriz. Başkanımızın muhtelif vesilelerle ifade ettiği üzere, biz Galatasaray’ın hakkını her zeminde, tereddütsüz ve tavizsiz arayacağız; ama TFF ile kurduğumuz ilişkilerin bir ana ekseni de Türk futbolunun meselelerini çözmek, genelde Türk futbolunun yükselmesi ve yücelmesine katkıda bulunmaktadır.” 

“VİCDANIMIZIN İZİN VERDİĞİNİ YAPMAKTAN BAŞKA ENDİŞEMİZ YOK”

TFF Genel Kurulunda kulübümüzün, ibra konusunda çekimser oy kullanmasının eleştirilmesi hakkında Remzi Sanver şu değerlendirmeyi yaptı:

TFF’nin geçtiğimiz döneminin ibra oylamasındaki tavrımızdan da bahsetmek istiyorum. Türk hukuk sistemi içerisinde ve TFF statüleri uyarınca ibra, genel bir güven oyu olmaktan ziyade mali bir aklama olarak görülmektedir. Elimizde TFF’nin mali açıdan aklanmamasına dair bir bulgu olmadığından olumsuz oy kullanmadık. TFF’nin uygulamalarının bizde uyandırdığı sayısız memnuniyetsizlik ve adaletsizlik hissi içerisinde olumlu oy vermeye de elimiz varmadı. Neticede geçmiş dönemin değerlendirmesinde çekimser kaldık. Elbette ki bu tavrımız beğenilmeyebilir, eleştirilebilir; ama tavrımızın vicdani kanaatimizi aksettirdiğinden şüphe edilmemesini dileriz. Bu vesileyle, siyasî endişelerle olumsuz oy vermediğimiz yönündeki bazı beyanlardan duyduğumuz üzüntüyü de ifade etmek isteriz. Tabiatıyla neden böyle bir izlenim uyandırdığımızı dönüp kendimize de sormamız gerekir. Bu vesileyle bir hususun daha altını çizmek isterim. Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en önemli ive güçlü sivil toplum örgütlerinden biriyiz. Sözlerimizin ve davranışlarımızın toplumsal etkilerinin farkındayız. Bu etkilerin bize yüklediği toplumsal kuvvetin ve sorumluluğun da bilincindeyiz. Elbette hatasızlık iddiasında değiliz; ama iyi, doğru, güzel olanı, vicdanımızın izin verdiğini yapmaktan başka endişemiz olmadığını gerek spor kamuoyuna gerek siyaset kamuoyuna saygıyla ifade etmek isteriz.   

Tüzüğe göre Mayıs ayında yapılması gereken seçimin ertelenmesi kararı ile ilgili başlayan disiplin süreci hakkında bilgi veren Sanver,  “Değerli Galatasaraylılar, adalet dağıtan kurumlarına yönetimden bağımsızlığı meselesine değilmişken, bu konu hakkındaki kulübümüzdeki bir gelişmeden bahsetmek isterim. Tüzüklerimize göre Mayıs ayının sonunda yapılması gereken seçimin ertelenmesi kararına imza atan, geçen dönem başkanımız dahil olmak üzere yönetim kurulu üyelerimizin, bu davranışlarının Tüzüklerimize göre disiplin yaptırımı gerektirdiğini düşünen bazı üyelerimiz, Tüzüğün 110. maddesinin 1. fıkrasının kendilerine verdiği kişisel başvuru hakkına dayanarak disiplin kuruluna başvurmuştur. Aynı Tüzük maddesi gereği bu başvuru, Yönetim Kurulumuz aracılığıyla yapılmıştır. Yönetim Kurulumuz da, tüzüğümüzün 111. maddesinin kendisine getirdiği yükümlülükle başvuruyu Disiplin Kuruluna sevk etmiştir. Yani Yönetim Kurulumuz burada Tüzüğün emrettiği aracılığı yapmıştır. Dosyada şikayetçi konumunda değildir. Biraz önce adalet dağıtan hukuk kurullarının idareden bağımsızlığının önemine vurgu yaptık. Bu husus, her şeyden önce Galatasaray Spor Kulübü’nde geçerlidir. Söz konusu dosyanın değerlendirilmesi de Yönetim Kurulumuz değil, bizden bağımsız olarak karar verecek Disiplin Kurulumuz tarafından yapılacaktır.” açıklamasını yaptı.  

Başkan Burak Elmas, geçmiş dönem Divan Kurulu Başkanı Eşref Hamamcıoğlu ve üyemiz Cemal Özgörkey arasında gerçekleşen buluşmayla ilgili Sanver, “Kulübümüzün bünyesinde yaşanan mutluluk verici bir gelişmeden de bahsetmek istiyorum. Başkanımız, geçtiğimiz dönem Divan Kurulu Başkanımız Eşref Hamamcıoğlu’nu ve çok değerli Galatasaraylı Cemal Özgörkey’i birikimlerinden, fikirlerinden istifade etmek için davet ettiler. Kendileri de lütfettiler ve bu davete icabet ettiler. Birikimlerini ve projelerini bizlerle paylaştılar. Bu görüşmenin sonunda iletişim kanallarının karşılıklı olarak daima açık tutulmasında mutabık kalındı. Velhasıl aydınlık bir Galatasaray geleceği için son derece verimli bir toplantı gerçekleşti. Sayın Hamamcıoğlu ve Sayın Özgörkey’e her zaman olduğu gibi yine bize örnek oldukları için şükranlarımızı sunuyoruz.” dedi.

“GALATASARAY DEĞERLERİNDEN BİRİ, HZ. İBRAHİM’İN YANINDA ALEVLERE KARŞI DURMAYI BİLMEKTİR”

Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu Sözcüsü Remzi Sanver, ülkemizin güneyi başta olmak üzere birçok yerde çıkan orman yangıları hakkında şu açıklamaları yaparak sözlerine son verdi:  

“Değerli Galatasaraylılar. Türkiye’nin değerli kamuoyu. Sonda zikredeceğim; ama önem itibarıyla başta gelen konu ise Türkiyemizin içinden geçtiği yangın felaketi. Büyük ıstırabımızı ifade etmek için hangi ifadeyi seçsem basmakalıp olacak. O yüzden bu çabaya girişmeyeceğim; ama sorumluluğumuzun farkında olduğumuzun ifade etmek isterim. Birey olarak ve kurum olarak farkındayız. Galatasaray camiası tüm bileşenleriyle yangının yaralarını sarmak için seferber oldu. Buna dair katkılarımızı ilgili zeminlerde duyurduk. Burada tekrar etmeyi ölçüsüzlük addederim. Facianın büyüklüğünün yanında yapabildiklerimizin pek mütevazi olduğunun da farkındayız. Hani Nemrut, Hz. İbrahim’i ateşe verir, bir serçe de ağacına aldığı bir damla suyu alevlerin üzerine bırakır. Serçeye sorarlar. Derler ki, ‘Sen küçücük bir serçesin. O bir damla su, bu alevlere ne yapar ki? Serçe de der ki, ‘Olsun. Maksat İbrahim’in yanında durduğum bilinsin.’  Zannediyorum Galatasaray değerlerinden bir tanesi de her zaman, her vesiyleyle İbrahim’in yanında alevlere karşı durmayı bilmektir. Dikkatiniz için çok teşekkür ediyorum. Hepinizi bir kere daha kalbî sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Arz ediyorum.”