Mayıs ayının son haftalarında çıkış yapacak PC oyunlarının son kısmı.
Mayıs ayının son haftalarında çıkış yapacak PC oyunlarının devamı.
– Shame Legacy (30 Mayıs: hayatta kalma, korku, aksiyon, macera)
Fairyship Games, Revenant Games tarafından geliştirilen ve Destructive Creations tarafından yayınlanacak olan hayatta kalma, korku, aksiyon, macera oyunu Shame Legacy, 30 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Tek oyunculu birinci şahıs hayatta kalma korku deneyimini yaşayacağımız bu yapım içerisinde büyük tehlikeler bizleri bekliyor olacak. Oyun içerisinde farklı farklı düşman türleri ve korku unsurları bulunacak. Bu düşman türlerinden ve korkunç unsurlardan sağ çıkmak için de elimizden geleni yapmaya koyulacağız. Oyun içerisinde hem gizlilik mekanikleri hem de kaçış mekanikleri yer alacak ve bu iki mekaniği de sürekli olarak kullanmaya başlayacağız.
Oyunda terk edilmiş bir bölgede bulunacak ve bu bölgeden tabii ki sağ çıkmak için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışacağız. Oyunda yine reflekslerimizi diri tutmak oldukça önem arz edecek çünkü karşımıza gelen ve bir anda çıkan korkunç düşmanlara karşı hızlı bir şekilde hareket etmemiz gerekecek ve onlardan kısa süre içerisinde kaçmamız lazım. Dolayısıyla oyunda sürekli olarak diken üstünde olacak ve tüylerimizin diken diken olduğu bir senaryoyu bu oyun içerisinde yaşayabileceğiz.
Elbette hayatta kalma korku oyunlarında olmazsa olmaz klasik bulmacalar da yer alacak. Bu bulmacaları hem çözmeye çalışacak hem de bir yandan bu korku unsurları ile yüzleşmeye başlayacağız. Bu bulmacaları ne kadar hızlı bir şekilde çözersek o kadar çok kaçma şansımız olacak ve korku surlarıyla o derece daha az karşılaşabileceğiz. Oyun içerisinde elbette arka planda bizlere bir hikaye anlatılacak, bu hikaye kapsamında çeşitli sırları açığa çıkarabilecek ve bu hikayeyi nihayetinde sona erdirmeye çalışarak karşılaştığımız şeylerden sağa çıkmaya çalışacağız.
Oyunda arka planda anlatılan hikayeye göre bir tarikatçi kasabasında yer alacağız. Bu kasabadan elbette sağ çıkmak için elimizden gelen her şeyi yapmaya koyulacağız. Oyun içerisinde bu tarikat nedeniyle deliren birçok insan bulunacak. Bu insanlar tabii ki üzerimize doğru gelecek ve biz de bu insanlardan kaçmaya çalışacağız. Tabii ki delirmiş olan bu insanlardan kaçmak için de hem gizlilik hem de kaçış mekaniklerini kullanmamız gerekecek. Oyun içerisinde bir nesnenin veya yapının arkasına saklanabilecek, onlardan uzak durabilecek ve onların gitmesini bekleyerek hayatta kalmaya çalışacağız.
Shame Legacy’de tabii ki bir yandan bu şekilde korkunç şeylerle karşılaşırken diğer yandan ise karşımıza çeşitli zorluklarda çıkan bulmacaları çözmeye çalışacak. Bu bulmacaları çözmek için etrafla sürekli olarak etkileşime geçebilecek ve etrafı keşfederek bu bulmacaları ortadan kaldırmaya çalışacağız. Bulmacaları çözdükçe yeni bölgelere doğru ilerleyebilecek ve yavaş yavaş buradan çıkış yolunu bulmaya başlayacağız.
Terk edilmiş kasabada yer aldığımız ve birinci şahıs kamera bakış açısı ile beraber ilerlemeye çalıştığımız bu hayatta kalma korku oyunu içerisinde tek oyunculu bir yapı bizleri bekliyor olacak. Yani oyun içerisinde yanımıza herhangi bir arkadaş çağıramayacak ve arkadaşlarımızla beraber koordineli bir şekilde ilerlemeye koyulamayacağız. Dolayısıyla Shame Legacy diğer co-op tarzı hayatta kalma oyunlarından bu konuda farklılık gösterecek. Bu oyun içerisinde tamamen tek başımıza olacak, tek başımıza ilerlemeye çalışacak ve tek başımıza bu kasabadan sağ bir şekilde çıkmaya uğraş vereceğiz.
Oyunda karşılaştığımız bulmacalar arka planda bizleri anlatılan ve anlatılmaya çalışılan hikayenin aslında bir parçası olacak. Dolayısıyla bu bulmacalar hikayeler ve gidişatla beraber bağlantılı bir şekilde karşımıza çıkacak. Oyun içerisinde çeşitli mekanikler kullanarak ve keşif unsurlarını gün yüzüne çıkararak ilerlemeye başlayacak ve ne kadar çok keşif yaparsak o kadar çok bulmaca üzerine yoğunlaşabilecek ve bu bulmacaları kolay bir şekilde çözmeye başlayacağız. Oyunda tabii ki ana temamız bulmaca olacak ve bu bulmacaları çözdükçe yeni bölümlere ulaşabilecek ve farklı bölgeye giderek o bölgedeki bulmacaları da yine çözmeye başlayacağız.
Oyun içerisinde bir av ve avcı teması işlenecek. Avcı burada da yer alan korkunç düşmanlar olacak av ise biz olacağız. Dolayısıyla oyunda gizlice hareket etmemiz gerekecek ve bu sayede düşmanlardan uzak durmaya başlayacak ve gizli bir şekilde ilerlemeye koyulacağız. Oyunda yine çeşitli saklanma alanları bulunacak ve bu saklanma alanlarında gizli bir şekilde durabilecek ve karşımıza çıkan düşmanlara karşı bu gizlenme mekanları oldukça önem arz edecek. Eğer bir düşman peşimizden koşuyorsa derhal bir gizlenme bölgesi bulmaya başlayacak ve bu gizlenme kısmına geçiş yaparak onlardan kurtulabileceğiz. Gizlendiğimiz zaman bir müddet düşmanlar bizi arayacak ancak bir süre sonra düşman o bölgeden uzaklaşmaya koyulacak. İşte o anda biz de gizlendiğimiz yerden çıkış yapabileceğiz. Böylece kaldığımız yerden devam edebileceğiz.
Bu oyun içerisinde en önemli şey aslında panik yapmamak. Dolayısıyla oyun içerisinde ne kadar çok paniklersek o kadar çok yapacağımız şeyi karıştırabilecek ve çıkmaz sokaklara doğru geçiş yapabileceğiz. Oyunda sürekli olarak mekanları ezberlemeye çalışacak, hangi mekanda hangi gizlenme bölgelerinin olduğunu öğrenmeye başlayacak ve bu bölgeleri öğrendikçe karşılaştığımız düşmanlardan kolay bir şekilde kaçabileceğiz ve saklanabileceğiz. Oyunda yine etraftan çeşitli kaynaklar toplayacak ve çeşitte kaynaklarla beraber etkileşime geçebileceğiz. Bu kaynaklar oyun içerisinde oldukça önem arz edecek ve yine hayatta kalmanın temelleri aslında bu unsurlar diyebiliriz.
Bu kaynakları doğru bir şekilde kullanmak tamamen bizim işimiz olacak. Eğer kaynakları rastgele ve yanlış zamanda harcarsak bu da bizim aleyhimize olan bir sonuçla karşılaşmamıza sebep olacak. Oyun içerisinde kaynakları doğru ve zamanında harcamaya çalışacak hem bulmacaları çözerken hem de düşmanlardan kaçarken bu kaynakları kullanmaya başlayacağız. Dolayısıyla etrafı sürekli olarak araştırmak, etraftan bir şeyler bulmak ve bu kaynakları elimizde tutmak oldukça önem arz edecek.
Oyun içerisinde elbette karakterimizin bir stres ve korkma durumu bulunacak. Bu stresi ve korkma durumuna oldukça stabil bir şekilde tutmaya çalışacağız. Eğer karakterimiz aşırı derecede strese ve korkuya yenik düşerse bu da tabii ki karakterimizin açığa çıkmasına ve ölmesine sebep olacak. Dolayısıyla oyun içerisinde hem karakterimizi hem de kendimizi kontrol etmemiz gerekecek ve oyunda panik yapmamamız oldukça önem arz edecek.
Tek oyunculu birinci şahıs hayatta kalma korku oyunu içerisinde bol bol korku sekansları ile karşılaşacak ve bizi sürekli olarak bir şeylerin kovaladığını görebileceğiz. Oyun içerisinde bu kovalama sekansları tabii ki oldukça gergin bir atmosferi bizlere aktaracak. Dolayısıyla bu kovalama esnasında kovalanan biz olduğumuz için arkamızda sürekli olarak bir nefesin tenimize değdiğini hissedebilecek ve bu anlarda da panik yapmamamız çok önemli olacak.
30 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanan bu yapım Türkçe dil desteğine sahip olarak oyunculara sunulacak. Oyunun şu anda Steam sayfası açık durumda ve isterseniz Steam sayfası üzerinden istek listenize ekleyebilir ve çıkış yaptığı gün mail adresinize bir bildirim alabilirsiniz. Korku oyunu severler bu oyuna bir göz atabilir ve bir şans verebilir.
– Everdream Valley (30 Mayıs: çiftçilik, keşif, simülasyon)
Mooneaters tarafından geliştirilen ve Untold Tales, VARSAV Game Studios tarafından yayınlanacak olan çiftçilik, keşif, simülasyon oyunu Everdream Valley, 30 Mayıs tarihinde geliyor. Renkli grafik stiline sahip bu simülasyon oyunu içerisinde istediğimiz bir çiftliği elde edebiliyor ve bu çiftliği dilediğimiz gibi geliştirebiliyoruz. Hem canlı bir atmosferin hem de canlı bir ortamın bulunduğu bu yapım içerisinde rahatlatıcı ve eğlenceli bir deneyim bizleri bekliyor. Oyunda dilediğimiz gibi kendi çiftliğimizi oluşturabiliyor, bu çiftliği istediğimiz gibi şekillendirebiliyor ve dilediğimiz gibi bu çiftliği genişletebiliyoruz. Oyun içerisinde detaylı çiftçilik simülasyon unsurları bizlere aktarılmaya bekliyor.
Bu çiftçilik simülasyon oyunu içerisine bir karakteri kontrol ediyor ve bu karakterle beraber etrafı araştırmaya koyuluyor, etraftan çeşitli kaynaklar toplayabilir ve karşımıza çıkan ağaçları ve dalları kesebiliyoruz. Oyun içerisinde yine etrafı keşfederek çeşitli canlılar keşfedebiliyor, bu keşifle beraber yeni detayların kilidini de açabiliyoruz. Hem doğa ile iç içe hem de rahatlatıcı bir deneyimin yer aldığı bu yapım içerisinde farklı farklı işleri de oyun içerisinde elde edebiliyor ve yapabiliyoruz. Oyunda sadece çiftliğimizle ilgilenmiyor bunun yanı sıra balıkçılık yapabiliyor, farklı bölgeleri doğru geçiş yapabiliyor ve oradaki karakterlerle etkileşime geçebiliyoruz. Bu dünyada yer alan karakterlerden çeşitli araçlar ve gereçler alabiliyor, alışverişler yapabiliyor ve daha fazlasını bu oyun içerisinde gerçekleştirebiliyoruz.
Hem vahşi doğaya ilerleyebildiğimiz ve bu doğayı keşfedebildiğimiz hem de çeşitli maceralara atıldığımız bu yapım içerisinde bir çiftlik merkezi kurmayı hedefliyoruz. Oyun içerisinde bu çiftliği istediğimiz gibi genişletebiliyor ve dilediğimiz gibi dekore edebiliyoruz. Oyunda sıfırdan başlayarak yeni bir çiftliğin büyümesini sağlayabiliyoruz. Oyun içerisinde yine çiftliğimizin etrafına çitler yapabiliyor, tabii ki bu çitleri yapmak için de çevredeki ağaçları kesebiliyor ve kesin işlemini yapmak için elimize baltayı almamız ve karakteri kontrol etmemiz gerekiyor. Her bir işi oyun içerisinde tek tek biz yapıyoruz ve dolayısıyla oyun içerisinde uzunca vakitler geçirebilecek bir yapı bizlere aktarılıyor.
Oyunda elbette diğer taraftan farklı karakterler de yer alıyor ve bu karakterlerle etkileşime geçerek onların çeşitli görevlerini yapabiliyor ve isteklerini yerine getirebiliyoruz. Her bir karakterle aramızda çeşitli bağlar bulunuyor ve kurduğumuz sıkı bağlarla beraber o derece iyi ödüllerin ve içeriklerin sahibi olabiliyoruz. Her bir karakterle etkileşime geçebiliyor ve onlarla konuşabiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde farklı farklı karakterler yer alıyor ve onlarla beraber konuşarak da çeşitli içeriklerin kilidini açabiliyoruz.
Oyun içerisinde bir çiftlik inşa etmenin yanı sıra çiftlik evi de kurmanın hayalini yaşıyor olacağız. Bir yandan çiftliğimizi genişletirken tabii ki bir yandan da kalacak yer ayarlamamız gerekiyor. Dolayısıyla oyun içerisinde bir çiftlik evimiz de bulunuyor, bu çiftlik evini geliştirmek, çiftlik evine onarmak ve daha fazlasını yapmak için oyun içerisinde çeşitli kaynaklar toplanmamız lazım. Tüm bunları yapmak için de hem etrafı keşfetmek hem elimize doğru araç ve gereçleri almak hem de çevreyle etkileşime geçmek şart. Dolayısıyla oyun içerisinde tüm unsurları yerine getirmek için çeşitli görevleri yapmak, vahşi doğaya atılmak ve her türlü kaynağı toplamamız lazım. Topladığımız bu kaynaklarla beraber kendi Ççftlik evimizi ve çiftliğimizi kurabiliyor, bu sayede burayı bir merkez haline getirebiliyoruz.
Bu çiftçilik simülasyonu içerisinde bizlere açık bir dünya sunuluyor. Bu açık dünya içerisinde istediğimiz bölgelere ve yerlere doğru ilerleyebiliyor ve bu bölgeleri ve yerleri keşfedebiliyoruz. Oyunda yine her bölgenin kendine ait yapısı ve teması bulunuyor. Dolayısıyla açık bu dünyada farklı farklı bölgeler ve ilgi çekici kısımlar bizlere aktarılıyor. Oyunda hem kendi çiftliğimizi genişletmek hem de burayı bir merkez haline getirmek için bu açık dünyayı keşfedebiliyor, etraftan yeni kaynakların kilidini açabiliyor ve bu kaynakları toplayabiliyor ve kendi merkezimize doğru götürebiliyoruz.
Oyunda kendi çiftliğimizi oluştururken elbette diğer canlıların da etrafta gezindiğini görebiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde yaşayan bir dünya bizlere aktarılıyor. O yüzden bir yandan ekinlerimizi ve hasatlarımızı korurken diğer yandan ise kendimize çeşitli hayvanlar alabiliyor ve büyük bir çiftliğin kapısını aralayabiliyoruz. Oyunda ineğinden köpeğine birçok hayvan türü bulunuyor. Bunları bir araya getirerek canlı bir merkez kurabiliyoruz. Oyunda tabii ki bu hayvanlarla tek tek ilgilenebiliyor ve bu hayvanlarla beraber de farklı bölgelere doğru geçiş yapabiliyoruz. Oyun içerisinde yukarıda da bahsettiğim gibi köpeklerden ineklere koyunlardan atlara kadar birçok hayvan yer alıyor.
Everdream Valley içerisinde yer alan birçok hayvanı binek olarak kullanabiliyor, onların üzerlerine binebiliyor ve farklı bölgelere doğru gitmek için seyahat aracı olarak kullanabiliyoruz. Dolayısıyla oyunda bu tarz mekanikler de yer alıyor ve gayet güzel bir ekleme olarak karşımıza çıkıyor. Oyunda açık dünyayı keşfetmek için elbette koşmak yetmiyor, bu tarz binek hayvanlarını kullanmak bizlere daha hızlı bir seyahatin deneyimini aktarıyor. Dolayısıyla bu binek hayvanları kullanarak etrafı gezebiliyor, yeni bölgeleri keşfedebiliyor ve ilgi çekici alanları görebiliyoruz.
Oyun içerisinde yukarıda da bahsettiğim gibi birçok hayvan yer alıyor ve her hayvanın aslında kendine ait özelliği bulunuyor. Bunun yanı sıra bu hayvanların çiftliğe olan etkisi de değişkenlik gösterebiliyor. Her bir hayvanın kuracağımız ve kurduğumuz çiftliğe etkisinin farklı şekillerde olduğunu görebiliyor, bu hayvanları da kendi çiftliğimizde tutmayı isteyebiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde bu tarz detaylı kısımlar da yer alıyor diyebilirim. Örneğin o oyun içerisinde farklı farklı köpekler arasından seçim yaparak bu köpekleri çiftliğimize dahil edebilir, bu köpeklerin kendi hayvanlarımızı korumasına müsaade edebilir ve bu hayvanlar ile beraber kendimize korunaklı bir alan oluşturabiliriz.
Oyunda geliştirici ekibin belirttiğine göre 13 farklı köpek türü bulunuyor. Bu köpek türlerinin arasından istediğimizi seçebiliyor ve dilediğimizi de tabii ki çiftliğimize dahil edebiliyoruz. Yine bu hayvanları farklı alanlarda kullanabiliyor ve bu hayvanların iz sürme yeteneğini, hazine ortaya çıkarma becerisini ve daha fazlasını kullanabiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde yer alan hayvanların kendine özgü becerileri ve yetenekleri kullanıyor. Bu yeteneklerden yararlanmak için de tabii ki onları elde edebiliyor ve kendi çiftliğimizde besleyebiliyoruz. Onlarla ne kadar çok ilgilenirsek o kadar çok bizlere yararı olabiliyor.
Arkamıza yaslanarak oynayabileceğimiz ve rahatlatıcı bir deneyimin bizlere aktarılacağı bu çiftçilik simülasyonu içerisinde güzel bir deneyim bizleri bekliyor olacak. Oyun içerisinde bir karakteri kontrol edecek ve bu karakterle beraber kendi çiftliğimizi yani merkezimizi kurmaya çalışacağız. Oyun 30 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor.
Oyunun şu anda Steam sayfası açık durumda ve dilerseniz Steam sayfası üzerinden istek listenize ekleyebilir ve çıkış yaptığı gün mail adresimize bir bildirim alabilirsiniz. Öte yandan oyun yine Steam sayfası üzerinde ön siparişlere açık durumda. Şu anda yüzde 20 indirimle beraber satışta. Dolayısıyla oyunu şu an için 188,00 TL’den satın alabilirsiniz.
Dry Cactus tarafından geliştirilen ve aynı ekip tarafından yayınlanacak olan bulmaca, simülasyon, macera oyunu Poly Bridge 3, 30 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Fizik tabanlı bu bulmaca simülasyon oyunu aslında bir seri olarak karşımıza çıkıyor. Serinin üçüncü oyunu şimdi biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor ve bu yeni oyunla beraber daha farklı bulmaca türlerinin, daha farklı bölgelerin ve daha fazla içeriğin bizlere aktarılmasını bekliyoruz. Oyun içerisinde fizik tabanlı bir bulmaca sistemi yer alıyor ve bu bulmaca sistemi ile beraber araçları bir yerden bir yere doğru geçirmeye çalışıyoruz. Yani oyun içerisinde sürekli olarak kendimizi çeşitli köprüler ve yapılar kurarken bulabiliyor ve bu yapıları da sağlam bir zemine oturmamız gerekiyor. Oyunun temel amacı zaten bundan ibaret.
Oyunda tabii ki fizik tabanlı bir yapının olması nedeniyle sürekli olarak kendimizi sağlam yapılar yapmaya şartlayacağız. Dolayısıyla oyunda köprü yaparken ve köprünün dinamiklerini çözmeye çalışırken her bir detayı aslında es geçmememiz gerekecek. Oyunda bir aracı farklı bir bölgeye doğru geçirmek için çok ince detaylar arasında boğulabilecek ve bu ince detayları aşmak için de oyunda sürekli olarak denemeler yapabileceğiz. Tabii ki oyunda bir köprü inşa ettikten sonra onu deneyebilecek, test edebilecek ve köprünün sağlamlığından emin olduğumuz zaman da tabii ki bölümü geçmek için play tuşuna basabileceğiz.
Oyunda farklı farklı bölgeler ve bölümler bulunacak. Bu bölgelere ve bölümlere geçiş yaparak yeni köprüler yapmaya çalışacak ve elimizdeki sınırlı kaynaklarla beraber bu köprüyü aslında tamamlamaya başlayacağız. Oyunda tabii ki sınırsız kaynak ne yazık ki bulunmayacak. Dolayısıyla elimizdeki kaynaklarla beraber doğru bir şekilde doğru kısımlarda kullanmaya başlayacak ve köprüyü inşa etmeye koyulacağız. Oyunda farklı farklı bölümler bulunacak ve her bölümün aslında kendine özgü zorlukları ve yapısı bulunacak. Örneğin bir bölge iki katlı bir köprüyü inşa etmemizi gerektirecek diğer bölge ise sadece düz bir köprüyü inşa etmemizi isteyecek. Dolayısıyla her bölüm ve bölgenin kendine ait gereklilikleri ve zorlukları yer alacak.
Fizik tabanlı bu bulmaca oyunu içerisinde açılıp kapanabilen köprüler, yukarılara doğru yükselebilen ve istediğimiz şekle bürünebilen köprüler ve daha farklı içerikler yer alacak. Oyunda yine asma köprüler bunun yanı sıra çok katlı köprüler ve düz köprüler olmak üzere farklı farklı köprü türleri de bizlere aktarılacak. Oyunda dilediğimiz gibi bu köprüleri kullanabilecek ve her bölümde aslında bu köprüleri kullanarak doğru bir şekilde doğru mimari ile beraber bunları inşa etmeye koyulacağız. Oyunda tabii ki her bir detayla ayrı ayrı ilgilenebilecek, bu detayları test edebilecek ve doğru bir şey yaptığımızdan emin olduktan sonra bir sonraki bölüme geçiş yapmaya hak kazanabileceğiz.
Oyun içerisinde geliştirici ekibin belirttiğine göre yüzden fazla farklı bölüm bulunacak. Bu bölümlerin her birinin kendine ait yapısı ve içerikleri yer alacak. Bu bölümleri geçtikçe zorluğun seviyesi daha da artış gösterecek ve oyunda şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki kolaydan zora doğru bir oyun içeriği bizleri bekliyor olacak. Dolayısıyla oyunda ilk başlarda kolay bir şekilde köprüleri inşa edebilecek ve yeni bölümlere doğru geçiş yapabileceğiz. Tabii ki bu durum alışma evresi olarak karşımıza çıkacak daha sonraki süreçte ise oyunun ortalarında ve ilerleyen kısımlarında ise biraz daha kafa yormaya başlayacak ve artık daha farklı köprü türleri ile beraber karşılaşacak, bunun yanı sıra bu kısımlarda biraz daha zorlu bir deneyim bizlere aktarılacak.
Oyunda yine açık bir dünya senaryosu bizlere aktarılacak. Dolayısıyla açık dünya içeriğini istediğimiz gibi keşfedebilecek, burada çeşitli köprüler kurabilecek ve her bir köprü türünü buralarda deneyimleyebileceğiz. Oyunda yine farklı farklı araç türleri bulunacak ve bu araç türlerinin her birini kendine ait yapısı ve ağırlığı bulunacak. Eğer zayıf bir köprü inşa edersek karşımıza çıkan araç da ağırsa bu araç köprüyü yıkabilecek ve aracın aşağı düştüğünü görebileceğiz. Böylece köprü inşa etmede başarısız olacağız. Haliyle böyle olunca biz de sağlam köpürürler inşa etmek durumunda kalacak ve ona göre de çeşitli hamleleri yapmaya koyulacağız.
Serinin diğer oyunlarından daha fazla içeriği ve detayı bizlere aktarmayı planlayan bu bulmaca simülasyon oyunu içerisinde tabii ki farklı farklı modlar da yer alacak. Bu modlar içerisinde normal senaryo modu bulunuyor. Senaryo modu çerisinde yukarıda da bahsettiğim gibi kolaydan zora doğru bölümleri geçebiliyor ve yeni bölümlere doğru adım atmak için çeşitli köprüler inşa edebiliyoruz. Köprü çeşitliliği de oyunun ortalarına doğru artış gösteriyor ve her bölümde aslında yapmamız gerekenler bizlere kısa da olsa anlatılıyor. Senaryo modu bu şekilde ilerliyor ve bölümleri geçerek de bu senaryoyu tamamlamaya başlıyoruz.
Diğer yandan oyunun Sandbox modu yer alıyor. Bu mod içerisinde hiçbir kısıtlama yer almıyor ve oyundaki tüm içeriği ve kaynakları bu mod içerisinde tüketebiliyoruz. Dolayısıyla oyunda sınırsız bir şekilde köprüler inşa edebiliyor, köprülerin her bir çeşidine bu bölgeye doğru aktarabiliyor, kurabiliyor ve daha fazlasını bu mod içerisinde deneyimleyebiliyoruz. Yani oyunda bizlere sunulması gereken ne varsa bu mod içerisinde deneyimleyebiliyor ve tüm oyun içeriğini burada tüketebiliyoruz.
Oyunda öte yandan seviye tasarlama araçları yer alıyor. Bu seviye tasarlama aracı ile beraber kendi bölümümüzü ve tasarımımızı yapabiliyor ve bunları diğer oyunculara yani topluluğa doğru sunabiliyoruz. Aklımızdaki tasarımı oyuna uyarlayabildiğimiz bu araçlarla beraber istediğimiz şekilde köprüler inşa etmek durumunda kalabiliyor ve çeşitli araçları da bu bölüme doğru dahil edebiliyoruz. Dolayısıyla istediğimiz şekilde bir bölümü inşa edebiliyor, nasıl bir zorlukta olmasını istiyorsak ona göre bu kısımları ayarlayabiliyor ve istediğimiz detayı kendi bölümümüze adapte edebiliyoruz. Bu araçla beraber kendi fikirlerimizi oyuna dahil edebiliyoruz.
Diğer oyunculara meydan okuyabileceğimiz bu yapının içerisinde elbette modlama desteği de yer alıyor. Atölyede bulunan topluluklar tarafından oluşturulan içerikleri de bu oyun içerisinde deneyimleyebiliyor ve istediğimiz şekilde bu oyundan verim alabiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde bizlere aktarılacak olan çeşitli skor tabloları bulunuyor ve en çok skoru elde eden tablolarda üst sıralara yerleşebiliyor. Oyunda böyle bir yapı olduğundan dolayı toplulukla beraber aslında bir yarış içerisinde kendimizi bulabiliyor ve bu yarıştan da galiba ayrılmak için en iyi köprüyü bizim inşa etmemiz gerekiyor.
Serinin yeni oyunuyla beraber daha fazla içeriğin bizlere sunulması planlanan bu yapım içerisinde detaylı ve fizik tabanlı bir bulmaca deneyimi bizlere aktarılmak isteniyor. Siz de bu tarz bulmaca oyunlardan hoşlanıyorsanız ve boş vakitlerinizi kafayı yorarak geçirmek istiyorsanız bu oyuna bir göz atabilir ve bir şans verebilirsiniz. Zaten serinin diğer oyunlarını oynadıysanız bu oyunun nasıl bir yapıya sahip olduğunu bilirsiniz ve yeni içerikleri de bu oyunda deneyimleme fırsatı elde edebilirsiniz.
Dracma Studios tarafından geliştirilen ve aynı ekip tarafından yayınlanacak olan platform, aksiyon, macera oyunu Candle Knight, 31 Mayıs tarihinde geliyor. Yandan görünümlü bu aksiyon platform oyunu içerisinde farklı farklı bölgelere doğru adım atabilecek, bu bölgeleri keşfedebilecek ve bu bölgelerde karşımıza çıkan düşmanları kendi becerilerimiz ve yeteneklerimizle alt edebileceğiz. Oyun içerisinde farklı farklı düşman türleri ve farklı bölgeler bulunacak. Her bölgenin kendine ait düşmanları, yapısı ve teması bizlere aktarılacak. Dolayısıyla oyun içerisinde geniş bir macera bizleri bekliyor olacak.
Oyunda tabii ki adından da anlaşılacağı gibi ışıkların hiç sönmemesi gerektiği bir ortamda yer alacağız. Oyunda bir mum şövalyesi olarak bulunacak ve bu şövalye ile beraber ışığın altında ilerlemeye koyulacağız. Oyunda yine farklı dinamikler ve mekanikler yer alacak. Bu mekaniklerle beraber oyunda aksiyona dalış gerçekleştirebileceğiz, düşmanları sersemletebileceğiz ve düşmanları arkadan gafil avlayabileceğiz
Oyun içerisinde elbette bir şövalyeyi kontrol edebilecek, bu şövalye ile beraber sağı solu keşfedebilecek ve karşımıza çıkan düşmanları alt edebileceğiz. Oyunda adından anlaşılacağı gibi bir mum şövalyesi olarak yer alacak, mum şövalyesi ile beraber adım attığımız bu yapıda alevleri kendi lehimize kullanabilecek ve karşımıza çıkan düşmanları kendi karanlıklarında boğabileceğiz. Oyun içerisinde sürekli olarak kendimizi ışığın altında tutmamız gerekecek, eğer karanlıklara doğru ilerlersek bu bizim için kötü bir son demek olacak. Dolayısıyla oyun içerisinde sürekli olarak kendimizi ışığın altında bulabilecek ve sürekli olarak alevler arasında yer edinebileceğiz.
Candle Knight içerisinde geniş ve büyük bir kale bulunacak. Bu kaleyi istediğimiz gibi keşfedebilecek, her bir sur üzerine çıkabilecek ve bu kale içerisinde yer alan odalara geçiş yapabileceğiz. Oyunda farklı farklı ve çeşitli düşman türleri karşımıza çıkacak, bu düşmanları alt etmek için de aksiyona geçiş yapabileceğiz. Oyun içerisinde yandan görünümlü ve ara sıra da izometrik bir kamera bakış açısı bizlere aktarılacak. Bu kamera bakış açıları bulunduğumuz ortama ve bölgeye göre değişkenlik gösterecek. Dolayısıyla kamera geçişleri oyun içerisinde güzel bir şekilde karşımıza çıkacak diyebiliriz.
Zorlu platform unsurlarının da yer aldığı bu yapım içerisinde elbette aksiyon sistemi de ön plana çıkacak. Oyunda bir yandan zorlu platform unsurlarını ve tuzakları aşmaya çalışırken diğer yandan ise çeşitli bulmacaları çözmeye çalışacağız. Oyunda tabii ki bu tarz oyun içi içerikler bizlere aktarılacak ve oyunda bu içerikleri çözümlemeye ve deneyimlemeye başlayacağız. Oyunda yine bir yandan çeşitli tuzakları aşmaya çalışırken diğer yandan ise bu ortamların bizlere sunduğu bulmacayı aşmaya başlayacağız.
Farklı farklı oyun mekaniklerinin yer aldığı bu oyunda elbette ilk başta temel mekaniklerle beraber ilerleyecek ve oyunun ilerleyen kısımlarında ise yeni mekanikler ve dinamikler bizlere sunulacak. Oyun içerisinde farklı platform zorlukları bizleri bekliyor olacak ve platform zorlukları ilerleyen kısımları daha da zorlu bir şekilde karşımıza çıkacak. Dolayısıyla oyun içerisinde kolaydan zora doğru bir zorluk isteminin yer aldığını söyleyebiliriz. Oyunda diğer taraftan bu zorlu platform unsurlarını aşmaya çalışırken diğer yandan ise bizlere sunulan bulmacaları çözebileceğiz, bu bulmacalar da yine yukarıda bahsettiğim gibi kolaydan zora doğru bir seviyeyi bünyesinde barındıracak ve bizlere aktarılacak. Bu platform zorluklarının ve bulmacaların temel öğrendikten sonra elbette ilerleyen kısımları da kolayca çözebileceğiz ve aşabileceğiz.
Ateşin temel olduğu bu yapım içerisinde karanlığa doğru geçiş yapabilecek ve karanlıkla beraber mücadele etmeye koyulacağız. Oyun içerisinde kendimizi sürekli olarak ışığın altında bulmaya çalışacak ve eğer karanlıklara doğru ilerlersek bu bizim sonumuzun geldiği anlamını taşıyacak. Oyunda yalnızca düşmanlarla savaşmayacak bir yandan da karanlıkla beraber mücadele etmeye koyulacağız. Dolayısıyla yanımızda sürekli olarak bir alev kırıntısı taşıyabilecek, meşalelerin altında mücadele edebilecek ve daha fazlasını bu oyun içerisinde gerçekleştirebileceğiz.
Oyunda keşfedebileceğimiz farklı alanlar ve yetenekler bulunacak. Her bir bölgeye adım atarak bu bölgenin keşfini tamamlayabileceğiz. Bölgeleri keşfettikçe ve yeni bölgelere adım attıkça farklı zorluklarla beraber karşılaşabilecek ve burada çeşitli bulmacaların bizlere sunulduğunu görebileceğiz. Oyun içerisinde farklı farklı dinamiklerle beraber bizlere farklı zorlukta çeşitli bulmacalar aktarılacak. Bu bulmacalar elbette farklı oyun dinamiklerini bünyesinde barındıracak. Örneğin bir yerde bir tablo içerisinde kameranın sağa sola doğru hareket ettiğini görebilecek, tüm platformların yer değiştiğini deneyimleyebilecek ve bu platform zorluğunu ve bulmacayı aşmaya çalışacağız. Oyunda çok farklı içeriklerle beraber bizlere bulmacalar ve platform zorluklarının sunulacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Oyunda yine yukarıda da bahsettiğim gibi karakterimizin çeşitli yetenekleri bulunacak. Bu yeteneklerin kilidini açmak için elbette oyun içerisinde birazcık ilerlememiz gerekecek. Oyunda farklı düşmanlarla yüzleşebilecek ve bu düşmanları alt ettikçe ve yeni bölgeleri ilerledikçe yeni yeteneklerin kilidini açmaya başlayacağız. Oyunda yeni yeteneklerle beraber içimizdeki alevi daha da harlayabilecek ve böylece bir mum savaşçısı olarak kendimizi daha da güçlü hissedebileceğiz. Alevlerin asla sönmemesi gerektiği bir dünyada yer aldığımız yapımda alt edilmesi gereken farklı farklı düşmanlar ve zorluklar yer alacak. Onları aşmak için de tabii ki oyun içerisinde vakit geçirmemiz gerekecek.
Oyunda yukarıda da bahsettiğim gibi her bölgenin kendine ait düşmanları yer alacak. Bu düşmanlar arasında uçan ruhlar, farklı görünümlere sahip yaratıklar ve daha fazlası bizlere aktarılacak. Bu düşmanları alt etmek için elbette farklı farklı aksiyon eylemleri gerçekleştirmemiz gerekecek. Dolayısıyla onları alt etmenin yolları her biri için farklılık gösterecek. Öncelikle bir düşmanın nasıl hareket ettiğini, hangi özelliklere sahip olduğunu ve nasıl bir saldırı pozisyonunun bulunduğunu öğrenmemiz gerekecek. Ardından bu pozisyonlara göre kendi stratejimizi ve planımızı oluşturmaya başlayacağız. Dolayısıyla oyun içerisinde çeşitli taktikler de yapabileceğiz.
Candle Knight’da elbette sadece tek bir silah üzerinde ustalaşmayacak farklı farklı silah türleri de oyun içerisinde yer alacak ve bunları düşmanlara karşı kullanabileceğiz. Tabii ki her bir silah üzerinde ustalaşmak için oyunda birazcık vakit geçirmemiz gerekecek ve reflekslerimizi sürekli olarak diri tutmamız lazım. Oyunda kendimizi sürekli olarak bir şeylerle savaşırken bulabilecek ve bu mücadele hissiyatını oyunda hissedebileceğiz.
31 Mayıs tarihinde çıkış yapacak olan bir platform aksiyon macera oyununun şu anda Steam sayfası açık durumda ve dilerseniz Steam sayfası üzerinden istek listenize ekleyebilir ve çıkış yaptığı gün bir bildirim alabilirsiniz. Bu tarz oyunlardan hoşlanıyorsanız ve karanlık bir atmosferi deneyimlemek istiyorsanız bu oyuna bir şans verebilir ve bir göz atabilirsiniz.
Aksiyon platform türünü bizlere yansıtan bu oyunda birçok unsurun harmanlandığını görebilecek ve daha çok bulmaca unsurlarının bizlere sunulduğunu deneyimleyebileceksiniz. Sürekli olarak kendinizi bir şeylerle mücadele ediyorken bulmak ve bulmacaları çözmek için bu bağımsız yapıma geçiş yapabilirsiniz.
– Space Mechanic Simulator (31 Mayıs: uzay, simülasyon, inşa etme)
Atomic Jelly, Tomas Jelonek Studio tarafından geliştirilen ve Atomic Jelly, PlayWay S.A. tarafından yayınlanacak olan uzay, simülasyon, inşa etme oyunu Space Mechanic Simulator, 31 Mayıs tarihinde oyuncuların karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Uzay temalı bu tamir etme simülasyon oyunu içerisinde kendimizi dünyanın dışarısında bulabilecek, uzay atmosferini deneyimleyebilecek ve o uzay hissiyatını bu oyunda görebileceğiz. Oyun içerisinde farklı farklı atmosferler ve yapılar bizleri bekliyor olacak. Bu yapı ile beraber hem çeşitli manzaralara göz atabilecek hem de bizlere verilen görevleri yerine getirmeye başlayacağız.
Uzay istasyonları arasında gidip gelebileceğimiz ve çeşitli araçları ve mekanikleri tamir edebileceğimiz bu yapım içerisinde elbette bir mühendis olarak bulunacağız. Bu kapsamda çeşitli parçaları değiştirebilecek, birçok parçayı onarabilecek ve farklı parçalarla beraber bu tamirat işlerini ve mühendislik işlerini yapabileceğiz. Oyun içerisinde yine gök cisimleri ve uzay atmosferi bizlere sunulacak ve bu doğrultuda kendimizi uzayın derinliklerinde bulabileceğiz. Dolayısıyla oyun içerisinde bizlere tam bir uzay atmosferi aktarılacak ve bu uzaya atmosferiyle beraber kendi mühendislik işlerimizi yapmaya koyulacağız.
Oyun içerisinde birinci şahıs bir kamera bakış açısı yer alacak ve bu kamera bakış açısı ile beraber oyunda ilerleyebilecek ve çeşitli görevleri yapabileceğiz. Kendimizi gerçek bir astronot gibi hissedebileceğimiz bu oyun içerisinde bir mühendislik rolünü üstlenebilecek ve bu karakteri hissedebileceğiz. Oyun içerisinde yine farklı araçları kullanabilecek, bu araçların içerisine geçiş yapabilecek ve onları uzaktan kontrol edebileceğiz .Çeşitli araçlarla beraber ilerleyebileceğimiz ve çeşitli parçaları tamir edebileceğimiz gibi yapım içerisinde hem gezicimizle beraber yola koyulacak ve diğer yandan ise uzay atmosferini sonuna kadar hissedebileceğiz.
Oyunun adından da anlaşılacağı gibi bizim temel amacımız burada bir mühendisiolarak bulunmak. Bir mühendis olarak atılabileceğimiz bu simülasyon oyunu içerisinde etraftan çeşitli parçalar bulabilecek, bu parçaları toplayabilecek ve parçaları doğru yerine yerleştirmeye çalışacağız. Oyunda yine çeşitli görevler bizlere sunulacak ve her görev esnasında aslında bir parçayı bulmaya çalışacağız. Oyunda bu parçaları buldukça yeni bölgelere doğru adım atabilecek ve bu parçaları doğru yerlere takarak da çeşitli tamir işlerini halledebileceğiz. bir yandan bazı parçaları tamir edebileceğimiz ve diğer yandan zorlu görevlere adım atabileceğimiz bu simülasyon oyunu içerisinde sürekli olarak kendimizi bir yere doğru giderken bulabilecek ve etrafı bu kapsamda keşfedebileceğiz.
Uzay atmosferinin bizlere aktarıldığı bu yapım içerisinde bir de kendimize ait gezici aracımız bulunacak. Bu aracımızı kontrol edebilecek ve farklı bölgelere doğru hızlı bir şekilde ilerlemek için kullanabileceğiz. Bu araçla beraber elbette daha hızlı bir şekilde ilerleyebilecek ve uzayın derinliklerine doğru geçiş yapabileceğiz. Oyunda diğer yandan çeşitli manzaralara göz atabilecek ve bu manzaraları deneyimleyebileceğiz. Oyunda tabii ki gündüz ve gece geçişleri bulunacak. Oyunu hem karanlık atmosferde hem de ışıkla beraber deneyimleyebilecek ve çeşitli görevleri yerine getirmeye çalışacağız.
Oyun içerisinde farklı farklı görevler bizlere sunulacak. Bu görevlerle beraber uzay gemisinin, uydunun veya gezici aracın parçalarını onarmakla mükellef olacağız. Oyun içerisinde sürekli olarak hasarlı parçalar bulunacak ve bu hasarlı parçaları aramak tamamen bizim işimiz olacak. Zaten bir mühendis olarak burada yer alacağız ve sürekli olarak tamir işleriyle beraber bu görevleri yerine getirmeye çalışacağız. Oyunda arızalanan bu parçaları onarabilecek, parçaları değiştirebilecek ve etraftan bulduğumuz parçaları bozuk parçalarla beraber değiş tokuş yapabileceğiz. Dolayısıyla oyun içerisinde çok detaylı tamir unsurları bizleri bekliyor olacak.
Space Mechanic Simulator içerisinde sürekli olarak bir şeyleri tamir edecek ve tamiratları doğru bir şekilde yapmamız gerekecek. Yine oyunda detaylı bir tamir simülasyon mekaniği bizlere aktarılacak. Bu mekanikler arasında kabloları sıyırmak, kabloları teker teker ayırmak, farklı parçaları sökmek, vidaları gevşetmek veya sıkmak ve daha fazlası yer alacak. Dolayısıyla oyun içerisinde bizlere detaylı ve ilgi çekici bir tamir mekaniği aktarılacak diyebiliriz.
Oyunda yine çeşitli parçaları bizlere sunulan mağaza sistemiyle beraber alabilecek ve o parçaları eskisi ile beraber değiştirebileceğiz. Yeni parçaları elde etmek oldukça önem arz edecek. Dolayısıyla bozuk parçaları ve artık işlevini yitirmiş parçaları bu sayede değiştirebilecek ve görevimizi yerine getirmeye çalışacağız. Oyunda farklı farklı parçalarla beraber etkileşime geçebilecek ve oyunda çok detaylı bir tamir mekanik sistemi yer alacak. Dolayısıyla oyun içerisinde biraz ustalaşmak gerekecek. Ustalaşmak için de oyunda birazcık vakit geçirmek, oyunun temellerini öğrenmek ve oyunda bir miktar ilerlemek lazım.
Oyunda her bir parçaya farklı şekillerde dokunabilecek, kabloları ayırabilecek ve kabloları bir yerden başka bir yere doğru takabileceğiz. Oyunda yine vidaları sökebilecek, bu vidaları değiştirebilecek ve paslanmış ve işlevini yitirmiş parçaları değiştirebileceğiz. Oyunda bir yandan bizlere sunan çeşitli görevleri yaparken diğer yandan ise etrafı keşfedebilecek, bizlere sunulan manzaralara göz atabilecek ve karanlık bir atmosfere doğru geçiş yapabileceğiz. Oyunda farklı istasyonlar bulunacak ve bu istasyonlar arasında dolanabileceğiz. Dolayısıyla oyun içerisinde farklı istasyonlar yer alacak ve bu istasyonların her biri içerisinde kendine ait görevler bulunacak. Bu görevleri yerine getirmek de tamamen bizim işimiz olacak.
Bir mühendis olarak atıldığımız bu simülasyon oyunu içerisinde üç farklı uzay istasyonu yer alacak. Bu uzay istasyonlarının her birinin kendine ait yapısı ve gereklilikleri bulunacak. Dolayısıyla bu uzay istasyonlarına gidip gelebilecek ve buradaki görevleri yerine getirebileceğiz. Oyun içerisinde diğer taraftan çeşitli gezici görevleri bulunacak. Bu gezici görevlerle farklı parçaları bulmaya çalışacak ve aracımızla beraber bu parçalara doğru yol almaya başlayacağız. Hem mars yüzeyinin hem dünyanın hem de ay atmosferinin yer aldığı ve bizlere sunduğu bu yapım içerisinde farklı farklı oyun içi dinamikler de bizlere aktarılacak.
Oyunda sürekli olarak kendimizi bir şeyler tamir etmekte bulabilecek ve uzay mağazası içerisinde istediğimiz parçayı alabilecek ve kendi yararımıza olan bu parçaları kullanabileceğiz. Oyunda tabii ki bu parçaları değiştirmek, parçaları onarmak ve eskisini yenisiyle beraber değiş tokuş yapmak oldukça önem arz edecek. Dolayısıyla görevleri yerine getirmek ve bu cihazların doğru bir şekilde çalışmasını sağlamak için elimizden geleni yapmaya çalışacağız.
Bir mühendis olarak yer aldığımız bu simülasyon oyunu 31 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Oyun detaylı simülasyon tamir mekaniklerini bizlere aktarıyor ve siz de bu tarz oyunlardan hoşlanıyorsanız bu oyuna bir göz atabilir ve bir şans verebilirsiniz. Bu simülasyon oyununun Türkçe dil desteği de mevcut. Dolayısıyla oyunu Türkçe bir şekilde oynayabilir ve kolay ve hızlı bir şekilde oyunu temel mekaniklerini öğrenebilirsiniz. Oyunun şu anda Ayrıca Steam sayfası açık durumda ve dilerseniz Steam sayfası üzerinden istek listenize de ekleyebilirsiniz ve ayrıca çıkış yaptığı gün mail adresinnize bir bildirim alabilirsiniz.
Giants Software tarafından geliştirilen ve aynı ekip tarafından yayınlanacak olan çiftçilik, simülasyon, yönetim oyunu Farming Simulator 23, 23 Mayıs’ta Switch konsoluna geliyor. Çiftliğimizi kurabileceğimiz ve her türlü tarım ürünü yetiştirebileceğimiz bu yapım içerisinde geniş bir macera bizleri bekliyor olacak. Oyunda detaylı simülasyon unsurları ve yönetim ögeleri yer alacak. Bu unsurları ve öğeleri tamamen kendimiz kullanabileceğiz ve oyundaki tüm çiftlik unsurlarını tek tek elden geçirebileceğiz. Oyun içerisinde isminden de anlaşılacağı gibi kendimize ait bir çiftliğimiz bulunacak, bu çiftliğimizi dilediğimiz gibi genişletecek ve istediğimiz gibi de büyütebileceğiz.
Detaylı simülasyon deneyimi yaşayabildiğimiz bu yapım içerisinde modern bir tarım merkezi kurmaya çalışacak. Bu tarım merkezi ile beraber istediğimiz ürünü yetiştirmeye, istediğimiz ürünü büyütmeye ve hasat etmeye başlayacağız. Oyunda çiftliğimizin yapısını, dekorunu ve genişliğini değiştirebilecek, istediğimiz gibi tüm detaylara hakim olabileceğiz. Oyunda büyüklük küçüklü birçok detay bizleri bekliyor olacak ve en büyüğünden en küçük detayına kadar tamamen kontrol bizde olacak. Dolayısıyla bu tarz simülasyon oyunlarda çok fazla detay yer alıyor ve bu yapımda da her türlü detay bizim elimizde.
Oyun içerisinde büyük bir çiftlik yer alacak ve bu çiftliği istediğimiz gibi geliştirebilecek ve büyütebileceğiz. Öncelikle çiftlik içerisinde hasat yapabilecek, burada çeşitli hayvanlar yetiştirebilecek, kendi ürünlerinizi istediğimiz gibi envanterimize atacak ve depomuza yollayabileceğiz. Bunun yanı sıra ürünlerimizi yönetecek ve hangi ürünlerin sağlam hangi ürünlerin tarihi geçecek olduğuna karar verecek ek olarak mevsim geçişleri bulunacak ve bu mevsim geçişleriyle beraber hasadın şekli değişecek ve biz de bu şekil değiştiren unsurlara da dikkat etmemiz gerekecek.
Farklı zorlukların yer aldığı bu yapının içerisinde her bir zorluğu aşmak için çeşitli hamlelerde bulunabilecek, tarımın ince detaylarını öğrenebilecek ve tarım üzerinde ustalaşmaya başlayacağız. Oyun içerisinde yine tarım alanlarını sürmek ve hasat etmek için çeşitli araçlar bulunacak ve bu araçlar gerçeğe yakın bir şekilde karşımıza çıkacak. Orijinal lisanslı bir araç listesinin yer aldığı bu yapım içerisinde belirli miktarlarda paralar kazanarak bu araçlara erişebilecek, bu araçları tarım arazileri üzerinde kullanabilecek ve hem yetiştirme hızımızı arttıracak hem de hasat etme hızımız yükselteceğiz. Böylece daha fazla miktarlarda para kazanabileceğiz.
Farming Simulator 23 içerisinde para kazanmak oldukça önem arz edecek. Çünkü kazandığımız parayla beraber yeni tarım ürünlerinin kilidini açabilecek bunun yanı sıra yeni araçların kilidini de açarak bunları bünyemize dahil edebileceğiz. Bu araçlarla beraber hem daha hızlı bir şekilde çiftliğimizi geliştirebilecek hem de kendi toprağımızı daha verimli bir şekilde işleyebileceğiz. Araçlar oyun içerisinde çok önem arz edecek çünkü bir kişinin toprağa sürmesi ile bir aracın toplu bir şekilde bir alanı hızlı bir şekilde sürmesi oldukça fark ediyor. Dolayısıyla araçların kendi çiftliğinizde olması oldukça önemli. Bu araçların da kendine ait çeşitli detayları bulunacak yani oyun içerisinde düşük verimli araçlardan yüksek verimli araçlara kadar çeşitli araç markaları yer alacak. Bu markalardan istediğinizi seçebilecek ve kendi kazandığınız paraya göre de bu araçları satın alabileceksiniz.
Tarım merkezi kurmak için atıldığımız bu yapım içerisinde sadece tarım ürünleri değil hayvancılık, ormancılık ve daha fazlası yer alacak. Dolayısıyla oyunda ek olarak yapabileceğimiz çok fazla unsur bulunacak. Oyun içerisinde tarım dışında yapabileceğimiz hayvancılıkla beraber çeşitli hayvanlar besleyebilecek, yeni kümesler ve yapılar inşa edilecek ve hayvanları buraya yerleştirebileceğiz. Hayvanların yine bakım masraflarını bizzat biz karşılayabilecek, onların yemlerini yiyeceklerini tedarik edebilecek ve yeni hayvanların doğmasına vesile olabileceğiz. Oyun içerisinde istediğimiz hayvan türlerini besleyebilecek ve onları çiftliğimize dahil edebileceğiz. İneklerden koyunlara kadar birçok hayvan türü bulunacak ve bu hayvanlardan istediğimizi kendi çiftliğimize yerleştirerek istediğimiz gibi besleyebilecek ve büyütebileceğiz ve onların hem etinden hem de üstünden yararlanabileceğiz.
Farming Simulator 23 içerisinde seriden aşina olduğunu çeşitli özellikler yer alacak. Bunun yanı sıra yeni mekanikler ve içerikler de bizlere aktarılacak. Elbette bir seri haline gelen bu çiftçilik simülasyon serisinde her bir yeni oyunla beraber yeni özellikler bizlere sunuluyor. Dolayısıyla bu yeni sürüm içerisinde de yapabileceğimiz oldukça fazla iş yer alıyor.
Serinin yeni oyunuyla beraber kendi çiftlik merkezimizi kurabilecek, bu çiftlik merkezi ile beraber işlerimizi genişletebilecek ve daha fazla para kazanabileceğiz. Oyunda yine yüzün üzerinde satın alabileceğimiz ve kullanabileceğimiz çeşitli araçlar bulunacak bunun yanı sıra 400’den fazla makine yer alacak ve bu makinelerle beraber çiftliğimizi daha verimli ve daha kazanabilir hale getirebileceğiz. Bunun dışında oyun içerisinde kurabileceğimiz çeşitli seralar ve kovanlar bulunacak. Bu seralar ve kovanlar aracılığıyla da kendi çiftliğimizi daha verimli hale getirebilecek ve yapabileceğimiz işleri daha da çeşitlendirebileceğiz.
Farming Simulator 23 içerisinde bizlere geniş bir özgürlük sunulacak ve bu özgürlük kapsamında kendi çiftlik imparatorluğumuzu kurabilecek ve bu kapsamda istediğimiz her şeyi yapabileceğiz. Oyunda her bir oyuncu farklı farklı deneyim elde edebilecek çünkü her bir oyuncu bu oyun içerisinde farklı bir noktaya doğru odaklanabilecek ve o noktadan ilerleyebilecek. Dolayısıyla oyunda herkes farklı bir deneyim elde ederek kendi çiftlik imparatorluğunu farklı şekilde büyütebilecek ve oyun içerisine dahil edebilecek.
Bu tarz simülasyon oyunlarında yukarıda da bahsettiğim gibi oldukça fazla detay bulunuyor. Dolayısıyla bu yapımda da bizleri detaylı bir içerik bekliyor diyebilirim. Oyun içerisinde çiftliğimizin her bir detayını kendi elimizle bizzat kontrol edebiliyor bunun yanı sıra çiftliği genişletebiliyor ve toprakları daha da verimli hale getirebiliyoruz. Tabii bunları yapmak için de kazandığımız paralarla beraber çeşitli alışverişler yapabiliyor ve bu alışverişlerle beraber hem yeni tarım ürünleri alabiliyor hem de yeni araçlarla beraber kendi ekipmanlarımızı genişletebiliyoruz. Oyunda yine kullanabileceğimiz ekipmanları geliştirebiliyor bu ekipmanları daha da fazla kullanabiliyor ve hızlı bir şekilde büyümeye başlayabiliyoruz.
Oyun içerisinde bulunan her bir detay oldukça önem arz ediyor. Her bir detayı tek tek kontrol edebildiğimiz bu oyuna ilk etapta alışması belki de zor gelebiliyor ancak daha sonraki süreçte küçük detaylara hakim olduğunuz zaman daha eğlenceli ve daha sürükleyici bir deneyim elde ediyoruz diyebilirim. Serinin hayranları ve oyuncuları bu yapıma göz atabilir dolayısıyla oyun ay sonunda konsol oyuncularına sunulmaya hazırlanıyor.
Çiftçilik simülasyon oyna oyunu Farming Simulator 23, 3 Mayıs tarihinde Switch konsoluna çıkış yapmaya hazırlanıyor. Konsol üzerinde oyunu istediğiniz gibi oynayabilecek ve bu sayede her bir noktadan bu oyunu deneyimleyebileceksiniz. Bu konsolun artısı sizin de bildiğiniz gibi ister seyahatlerinizde isterseniz de uzanarak istediğiniz şekilde çeşitli oyunları deneyimleyebiliyor ve bu sayede dilediğiniz yerden oyunlara erişme imkanınız bulunabiliyor. Dolayısıyla bu tarz oyunlardan hoşlanıyorsanız bu yapama bir göz atabilir ve bir şans verebilirsiniz. Oyunu Switch konsol fiyatı ise 44.99 dolar.
Kurucusu Thibaud Crivelli ile Maison Crivelli’nin deneyimlerden ilham alan seyahatini ve Collection Particulière koleksiyonunun en yeni üyesi Oud Maracujá’yı konuştuk.
Geçmiş ile gelecek ortasında bağ kuran bir parfüm hayal edin… Her bir notasında, hayal dünyanızda duyusal bir seyahate çıktığınızı… Fransız niş parfüm markası Maison Crivelli, bu ilhamla her bir kokusunun özünde yaşanan deneyimleri yansıtıyor.
Thibaud Crivelli ile sürprizlerle dolu kokular tasarlamak gayesiyle yarattığı Maison Crivelli’den, parfümcü Jordi Fernandez ile ortaklaşa tasarlanan yeni koku Oud Maracujá’ya uzanan keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
● Macera düşkünü, duygusal botanikçi, deneyim peşinde… Maison Crivelli’nin kurucusu Thibaud Crivelli’yi tanıyabilir miyiz? Fransa’da, kökleri çok eskiye dayanan İtalyan bir ailede doğdum ve büyüdüm. Şanslıyım ki benden önceki üç jenerasyon Avustralya, Fas, Lübnan ve Vietnam üzere farklı ülkelerde yaşamış. Bu eşsiz aile kültürünün çocukluğum üzerinde büyük bir etkisi oldu.
Parfüm, her vakit hayatımın bir bölümüydü ve küçük yaşlarımdan itibaren bir parfüm markası yaratarak hayalimi gerçekleştirmek istiyordum. Üniversiteden işletme ve yabancı lisan kısımlarından mezun odum. Ardından deneyim kazanmak için tanınmış lüks Fransız markalarında çalışmaya karar verdim. Asya’da yaklaşık 10 yıl çalıştım. Sonra hazır olduğumu hissettiğimde hayalim üzerinde çalışmaya başladım.
● Kokuyu ebediyen gelişen, öngörülemeyen ve gizemli bir sanat biçimi olarak gören Maison Crivelli’nin hikayesi nedir? Maison Crivelli, piyasadaki en şaşırtan parfümleri tasarlamak niyetiyle yaratıldı. Her parfüm için yaşadığım bir andan, her bir parfüm bileşeniyle çok şaşırtan bir biçimde karşılaştığım vakitlerden ilham alıyorum. Hikayemi bir parfüm aracılığıyla anlatma gayem doğrultusunda parfümörleri bilgilendiriyorum. Bu eşsiz yaratıcı süreçle de kreasyonlarımız, beklenmedik zıtlıklara ve hislere dayalı, şaşırtan lakin tıpkı vakitte çok çağdaş bir lisana kavuşuyor.
●”Parfüm yaşayan bir deneyimdir” diyorsunuz. Deneyimlerin Maison Crivelli’deki yeri nedir? Deneyimler, Maison Crivelli’de yaratılan parfümlerin özünü oluşturuyor. Tüm parfümlerimizin başlangıç noktası daha önce tanıklık ettiğim bir andan geliyor.
Parfümeride kullanılan bitkilerin yetiştirildiği tarlaları keşfettim, duyularımın sürekli hareket ettiğini fark ettim ve kendimi onlara bıraktım. Bu keşif seyahatime, bana her seviyede sıra dışı bir parfüm bilgisi aşılayan beklenmedik ögeler damgasını vurdu. Patlayan bir yanardağın yamaçlarında kavrulmuş sandal ağacı kokusunu koklamak; değerli taş pazarında ebegümeci çayı tatmak; deniz kenarındaki gül tarlalarında yürümek üzere dokular, sesler, tatlar ve kokular dünyasındaki bu deneyimlerimi sonrasında parfümlerim aracılığıyla paylaşmayı seçtim.
Yaşadıklarımdan yola çıkarak; sürprizler, kreasyonlarımızı tanımlayan en değerli nokta. Tüm parfümlerimiz, öteki parfümlerde bulamayacağınız eşsiz bileşenlere ve duyusal içeriklere dayanıyor. Bugün birçok kullanıcımız, parfümlerimizi özgünlüklerinden dolayı övüyor ve daha önce böylesi bir parfüm kullanmadıklarını söylüyor.
● Maison Crivelli’de bir parfümün yaratım süreci nasıl oluşuyor ve ilerliyor? Her koku, yaşadığım bir andan, her bir parfüm bileşenini çok şaşırtan bir formda keşfettiğim vakitlerden ilham alıyor. Parfümü yaratmak için parfümörlere her vakit bu deneyimi anlatarak bilgi veriyorum. Onlara fotoğraflar, imgeler, sesler gönderiyorum… Yaşadıklarımı anlatıyorum ve bu anıyı duyusal, şaşırtan, zıtlık yaratan ve çok çağdaş bir kokuya çevirmek için birlikte çalışıyoruz.
Yaratıcı süreç iki biçimde işliyor. İlhamımı “beslediğim” pek söylenemez. Çoklukla sürprizler bana geliyor. Aktif ve çok meraklı biriyim ve her vakit etrafımda olanı keşfetmeye, hissetmeye ve birebir anda birçok duyguyu deneyimlemeye çalışıyorum. Bu fikir yapısının daha fazla sürprizi deneyimlememe yardımcı olduğuna inanıyorum ve bunlar daha sonra beğenilen ilhamlara dönüşüyor.
Zaman vakit, aşikâr bir bileşene dayanan yeni bir parfüm üzerinde de çalışıyorum. Bu durumda da o bileşenle ilgili şaşırtan bir deneyimi hatırlamak için geçmişe gidiyorum ve ardından birebir yaratıcı süreci izliyorum.
● Markanın yaratıcı yaklaşım ideolojisi olan “Slow perfume” nedir? “Slow perfume” kanısının gerisinde iki bakış açısı var. Birinci bakış açısı vakitle bağlantılı; benim için tez etmemek parfüm yaratmanın ve keşfetmenin çok değerli bir noktası. İlham almak, en kâfi parfümörleri bulmak, hikayemi onlarla paylaşmak, kokuyu yaratmak ve tıpkı vakitte en hoş ham konuları elde etmek için gerektiği kadar vakit ayırırım. Bu vakti ayırmak, lüksün özü… İkinci bakış açısı, parfümleri formüle etme ve ambalaj üzerine çalışmayla ilgili sahip olduğumuz doğruluk ögesiyle irtibatlı. Hiçbir formülümüzde yapay renklendirici kullanılmıyor, parfümlerimiz ftalat içermiyor. Ayrıyeten plastik içermeyen el imali kağıt kutular kullanıyoruz.
●Kokularınızın ana ilham kaynağı olan tabiata, sadık bir dost olarak yaklaşıyorsunuz. Sürdürülebilir bir amaç içeren kokular üreterek izlediğiniz yolu anlatır mısınız? Doğada vakit geçirmeyi, doğruluk ve tutkuyla çalışmayı seviyorum. Bu nedenle projeye maksadı olan öbür bir boyut katmak benim için çok değerliydi. Birinci olarak, parfümleri rastgele bir yapay renk içermeyecek biçimde formüle etmeyi seçtik. Şişeler yarı şeffaf ve görülen renk parfümün gerçek rengi. İkinci olarak, kullandığımız yüksek kaliteli İtalyan kağıdı FSC sertifikalı ormanlardan sağlanıyor.
Son olarak, Asya’da geçirdiğim yıllar boyunca, parfüm bileşenlerini yetiştirmenin çok güç olduğunu fark ettim. Birçok lokal çiftçi artık kimyasal gübre kullanıyor ya da parfüm bileşenleri yetiştiriciliğini, palm yağı üretimine geçmek için bırakıyor. Bundan dolayı, Maison Crivelli’nin parfüm bileşenleri yetiştiriciliğini desteklemek için özel bir programa sponsor olması gerektiğine karar verdim ve sürdürülebilir paçuli ile birinci programı başlattık. Her 3 parfüm satışının kesinlikle bir ölçüsünü bir derneğe bağışlıyoruz. Tarlaları ziyaret ettiğim ve mahallî teşebbüslerde yer alan beşerlerle tanışabildiğim için bu benim açımdan değerli bir proje…
Yoğun ve egzotik: Oud Maracujá
● Markanın duyusal macerasının öteki bir eşsiz kısmı “Collection Particulière” isimli özel koleksiyondan bahsedebilir misiniz? Collection Particulière, Fransızca’da “özel koleksiyon” manasına geliyor ve koleksiyonumuzdaki özel bir eser serisini tabir ediyor. Collection Particulière serisi, kimi iş ortakları için yüksek kaliteli bileşenlere sahip özel olarak geliştirilmiş parfümlerden oluşuyor. Günümüz itibarıyla seride iki parfüm bulunuyor. Biri Prag’daki bir mağazaya özel olarak ürettiğimiz Ingredients 072012, ikincisi koleksiyonumuzun birinci oud parfümü olan Oud Maracujá.
●Collection Particulière koleksiyonunun en yeni üyesi Oud Maracujá’yı sizden dinleyebilir miyiz? Ağır ve egzotik bu yeni koku, nasıl ve hangi ilhamla doğdu? Oud Maracujá; klasik oud kokularından tamamen farklı, milletlerarası lakin tıpkı vakitte çağdaş oud bazlı bir parfüm tasarlamak gayesiyle yaratıldı. Parfüm ile insanlara daha önce hiç bu türlü bir parfüm koklamadıklarını hissettirmek istedik. Birinci işim, hayatımda oud’u şaşırtan ve eşsiz bir formda deneyimleme fırsatı bulduğum anları düşünmek ve ücra öd ağacı ormanlarında yaşadığım maceraları hatırlamak oldu. Egzotik meyveleri, özellikle çarkıfelek meyvesini tatma fırsatı bulduğumu ve bu eşsiz formülü yaratmak için ilhamın oradan geldiğini çok hoş hatırlıyorum.
● Oud Maracujá, bizi öd ağacı dolu bir ormanda çarkıfelek meyvesinin tadı ve kokusunu deneyimlemeye davet ediyor. Parfümün notalarının her biri parfüme neler katıyor? Parfüm parlak, sulu ve keskin kokulu çarkıfelek meyvesi ile oud akorunun derinliği ortasında bir kontrasta sahip. Bu eşsiz birleşim, parfüme özgünlük katarak onu kesimde eşi gibisi olmayan bir parfüm haline getiriyor. Oud Maracujá’nın üst notalarında; çarkıfelek meyvesi ve siyah frenk üzümünün parlak, egzotik vurgularını içeren ışıltılı bir akor bulunuyor. Bu ışıltı, baharatlı bir dokunuş sağlayan safran ve meyvemsi, dolgun nitelikleriyle akoru tamamlayan Türk gülü ile vurgulanıyor.
Orta notalarda yer alan paçuli topraksı notaları ile oud zenginleştirilirken, benzoinin olağanüstü yumuşaklığı kokunun çok taraflı hissine katkıda bulunuyor. Alt notalardaki deri, tütsü, amber, vanilya, labdanum akoru ve akigala ağacı dokunuşuyla kokunun etkisi pekiştirilirken, uzun sureli kalıcılık sağlanıyor.
● Bu yeni koku için birlikte çalıştığınız dünyanın en ünlü parfümörlerinden Jordi Fernandez ile iş birliğiniz nasıl başladı? Bir oud koleksiyonu üzerinde çalışma fikrini birinci düşündüğümde Paris ve Dubai’den Givaudan gruplarına bu türlü bir proje için en uygun parfümörün kim olacağını sordum. Her iki kadro de Givaudan’daki en hoş kurum içi oud parfümörü olarak tanınan Jordi Fernandez ile temasa geçmemi önerdi. Öteki parfümörlerle yaptığımız üzere Jordi ile yüz yüze buluştuk. Tanıştığımız anda ortamızda çok hızlı bir bağ oluştu. Jordi fikirlerimi ve yönelmek istediğimiz tarafı anlamak için konuştuklarımız üzerine detaylıca düşünmek üzere vakit istedi. Birkaç hafta sonra bana ulaştığında böylesine özgün bir projede çalışmanın kendisi için bir meydan okuma olduğunu belirtti ve kesin formüle ulaşana kadar birkaç farklı seçeneği değerlendirdik. Böylece iş birliğimiz başlamış oldu.
Acer, üst seviye masaüstü oyun bilgisayarı serisinin en yeni üyesi Predator Orion X‘i tanıttı. 13. Kuşak Intel® Core™ i9-13900KS işlemci ve sıvı soğutmalı NVIDIA® GeForce RTX™ 4090 GPU’yu bir ortaya getiren bu kompakt oyun bilgisayarı, bu gücü küçük ve taşınabilir bir kasaya sığdıran özel dizaynıyla dikkat çekiyor. Uzay kapsülünden ilham alan tasarımı, bu boyuttaki bir masaüstü için etkileyici bir özellik olan CPU, GPU ve sıvı soğutma sistemini barındırmak için birden fazla “bölge” içeriyor. Yükseltilebilir oyun bilgisayarı ayrıyeten çıkarılabilir manyetik bir ön kapak ve kritik iç bileşenleri korumak için metal yan paneller ve üst kısımda mekanik kol gibisi bir kulaklık yuvası ile birlikte geliyor.
Acer ayrıyeten Nitro XZ452CU V ve Predator X34 V oyun monitörlerinin yanı sıra kavisli ekran serisine yeni eserler ekledi. Yaklaşık 45 inç görüntüleme alanına sahip Nitro X2452CU V’nin AMD FreeSync™ Premium Pro takviyeli DQHD ekranı ve yüksek 165 Hz yenileme suratı, oyun oynarken yahut birden fazla işi tıpkı anda yaparken kusursuz bir görüntüleme tecrübesi sunuyor. Predator X34 V’nin OLED UWQHD paneli, DCI-P3 yüzde 99 renk gamı ve VESA DisplayHDR™ True Black 400 özelliği, oyuncuların süper bir görsel tecrübe yaşamasını ve oyunları tüm ihtişamıyla oynamasını sağlıyor.
Predator Orion X: Bu Dünyanın Dışından Özellikler ve Kullanıcıların Ferdileştirme Yapmasına İmkan Tanıyan Tasarım
24 çekirdek, 32 iş parçacığı, 150 W TDP ve en son hibrit mimariye sahip 13. Kuşak Intel i9-13900KS işlemci ile donatılan Predator Orion X, üstün işlemci performansı için 6 Ghz üzere rekor bir sürate ulaşabiliyor. Ultra verimli NVIDIA Ada Lovelace mimarisinden faydalanan küçük oyun bilgisayarı, oyuncular ve içerik oluşturucular için en uygun tecrübesi sunmak üzere 24 GB G6X bellekle birlikte gelen sıvı soğutmalı bir NVIDIA GeForce RTX 4090 GPU bloğuna konut sahipliği yapıyor. Bu boyuttaki bir GeForce RTX 4090 GPU’yu sığdırmak için, standart soğutucu fanlara özel olarak tasarlanmış, sıvı soğutmalı bir soğutma modülü ekliyor ve en güçlü oyun bileşenlerinden kimilerini küçük bir kasada bir ortaya getirmeyi başarıyor.
Predator Orion X’in uzay kapsülünden ilham alan kasası sırf 9 kg tartısında ve üç özel “bölgeden” oluşan tertibiyle daha şahsileştirme özgürlüğü ve genel performans sağlıyor. 1. Bölge, işlemci, güç kaynağı ve SSD’ye daha yeterli erişim sağlarken, 2. Bölge ise ekran kartı ve iki adet 2,5 inç SATA HDD yuvasını uygun bir arada tutuyor. 1. Bölgenin yakınında stratejik olarak konumlandırılan 3. Bölge 240 mm sıvı işlemci soğutucusunu koruma ediyor ve yüksek performanslı dahili bileşenleri uzak tutmaya yardımcı oluyor. Eşsiz tasarım özelliklerini tamamlayan kritik bölgeler, kolay yükseltme için küçük bir mandal yardımıyla çıkarılabilen metal yan panellerle korunuyor ve üst kısmında kulaklık takviyesi olarak fonksiyon gören döndürülebilir robotik gibisi bir kol bulunuyor.
Depolama açısından bakıldığında Predator Orion X, 32 GB’a kadar DDR5-5600 RAM, iki adet M.2 SSD yuvası (her biri 1 TB’a kadar) ve ek kapasite için aydınlatmalı, sistem çalışırken sökülüp takılabilen NVMe M.2 SSD şoför yuvası ile birlikte geliyor. Oyuncuların ve içerik oluşturucuların tüm gereksinimlerini karşılayarak depolama konusundaki telaşlarını ortadan kaldırıyor. Kullanıcılar tarafından kişiselleştirilebilen “kendin yap” (DIY) özellikli donanım Intel® Killer E3100G ve Intel® Killer Wi-Fi 6E AX211 ile süratli ve meselesiz irtibat sunuyor. Ön kısmında iki adet USB 3.2 Gen 1 (bir adet Type-C, bir adet Type-A) temas noktası, bir mikrofon ve birleşik jak, art kısmında ise iki adet USB 3.2 Gen 2 Type C, üç adet USB 3.2 Gen 2 Type A, iki adet USB 2.0 ve bir adet RJ45 irtibat noktası bulunan aygıt, çok sayıda ilişki noktasıyla kullanıcılara varlıklı irtibat seçeneği sunuyor.
Predator Orion X, oyuncuların sistemin gerçek potansiyelini en üst seviyeye çıkarmaya yönelik şahsileştirilmiş, sezgisel bir arayüz kullanarak sürat aşırtma (overclock) ve RGB aydınlatma tercihlerini özelleştirmelerine ve sistemi izlemelerine imkan tanıyan PredatorSense 4.0 uygulamasıyla birlikte geliyor.
Nitro XZ452CU V Monitör: Ultra Geniş ve Ultra Akıcı Görüntüleme
44,5 inçlik devasa ekranı ve 1500R kavisiyle hem amatör hem de profesyonel oyuncular Nitro XZ452CU V oyun monitörüyle eşsiz bir görüntüleme tecrübesi yaşayacak. 165 Hz yüksek yenileme süratiyle Nitro XZ452CU V, kullanıcıların tıpkı anda çok daha fazla şey yapmalarını sağlıyor. Aygıt, ekran yırtılmasını (screen tearing) ortadan kaldırmak ve giriş gecikmesini azaltmak için AMD FreeSync ™ Premium Pro ile birlikte geliyor ve oyunları asgarî kesinti ile bir sonraki düzeye taşıyor.
Renkler ve manzara detayları, kullanıcıların genişletilmiş oyun dünyalarında yüzde 90 DCI-P3 ve VESA DisplayHDR™ 400 dayanağı ile fevkalâde bir biçimde işleniyor. BlueLightShield Pro, Flickerless, Low-dimming ve ComfyView teknolojileriyle donatılan ve Eyesafe 2.0 sertifikasına sahip olan monitör, Acer’ın Ergostand özelliği sayesinde kullanıcıların konumlandırmayı istedikleri üzere ayarlamalarına imkan tanıyor ve oyun tutkunları favori oyunlarını rahatça oynayarak saatler geçirebiliyor. Aygıt tıpkı vakitte tek bir kablo üzerinden tıpkı anda görüntüleme, bilgi transferi ve aygıt şarjı için üçü bir ortada USB Type-C ilişki noktası ile birlikte geliyor. RJ45 inançlı, kablolu bir irtibat sağlarken USB-B, problemsiz geçiş için dahili bir KVM anahtarı fonksiyonu görüyor.
Predator X34 V Monitör: Güçlü ve Geleceğe Hazır
Profesyonel oyuncuların günlük gereksinimlerini rahatlıkla karşılayabilen muteber ve geleceğe hazır bir monitör olan Predator X34 V, oyunların sahip olduğu en uygun renkleri ve imajları gözler önüne sermek için OLED UWQHD (3440×1440) çözünürlük, VESA DisplayHDR™ TrueBlack 400 ve DCI-P3 yüzde 99 renk gamı sunuyor. 1800R kavis ve 21:9 en-boy oranına sahip bu monitör, geniş görüş açısıyla oyuncuları büyülüyor.
34 inç oyun monitörü, 175 Hz yenileme suratı ve 0,1 ms reaksiyon müddetiyle (G to G) oyunlara canlılık katarak çok az gölgelenme ile akıcı ve kesintisiz oyun tecrübesi sunuyor. AMD FreeSync Premium™ ve VRR (Değişken Yenileme Hızı) ile eşleştirildiğinde, oyuncular yüksek süratli imajlara sahip oyunları oynarken bile yüksek, yırtılmasız tecrübe elde ediyor. Ayrıyeten BlueLightShield Pro, Flickerless, Low-dimming, ComfyView ve Eyesafe 2.0 sertifikası dahil olmak üzere gözleri inançta tutmaya yardımcı olan ve kullanıcıların uzun oyun oturumları sırasında rahat etmelerini sağlayan bir dizi teknolojiye de sahip.
Fiyatlandırma ve Bulunabilirlik
Predator Orion X (POX-650) Eylül ayı itibariyle EMEA bölgesinde 2.499 Euro’dan başlayan fiyatlarla satışa sunulacak.
Nitro X2452CU, 2023 yılının 4. çeyreğinde EMEA bölgesinde 1.099 Euro’dan başlayan fiyatlarla satışa sunulacak.
Predator X34 V, 2023 yılının 4. çeyreğinde EMEA bölgesinde 1.299 Euro’dan başlayan fiyatlarla satışa sunulacak.
Fitness kavramını gerçek bir hayat usulüne dönüştüren Technogym dünyasına yanlışsız seyahate çıkıyoruz.
Lets Move for a Better World” mottosuyla etrafa ve topluma verdikleri sağlıklı ömür kelamını tutan Technogym, insanların kendi kişiliklerine, tutkularına, gereksinimlerine ve maksatlarına dayalı büsbütün şahsileştirilmiş bir idman tecrübesi sunuyor. Tasarım, inovasyon ve sağlıklı hayatın anahtar sözler olduğu Technogym dünyasını, Technogym Türkiye İdare Konseyi Lideri & Ceo’su Vittorio Zagaia anlattı.
Technogym merkezine inovasyon ve tasarımı almış bir marka. Markanın DNA’sına işlemiş bu iki kavramın kıymetinden biraz bahseder misiniz?
Technogym’in İtalyan bir marka olması, yarattığı pahada çok değerli bir rol oynamakta. İtalyan ömür şekli dizayn/tasarım, teknoloji, renkler, kaliteli gereç seçenekleri Technogym’in küresel ölçekte marka olarak ayrışmasındaki en etken gerçeklerin başında gelmektedir. Buna ek olarak ARGE’ye yapılan milyonlarca Euro yatırım Technogym’in omurgası olan inovasyon DNA’sının en kuvvetli bileşenidir. Inovasyona verdiği değer Technogym’in kesime kazandırdığı birinciler de ölçülebilir. Örneğin kardiyo ekipmanlarının olmazsa olmazı olan nabız ölçme sistemini kesime kazandıran marka Technogym. Bununla birlikte yeniden kardiyo ekipmanlarında bulunan ekran entegrasyonu ve beraberindeki gerek internet irtibatı, cümbüş paketleri yahut online idman seçeneklerini dala kazandıran yeniden Technogym’dir. Dizayn noktasında ise, ekipmanlarını Antonio Citterio üzere dünyaca ünlü dizayncı ve mimarlara tasarlatmak da Technogym’in dizayna verdiği ehemmiyeti öne çıkaran bir ayrıntıdır.
Dünyada wellness kesimi her geçen gün büyüyor. Technogym’in wellness pazarındaki yerini, ve gayelerini öğrenebilir miyiz?
Wellness sözünü şimdiki hayatımıza kazandıran marka da Technogym’dir. Gerçekten bugün şirketin unvanında yer alan bir sözdür. Technogym için en kıymetli kriter sağlıklı hayatı desteklemektir. Bunu en gerçek formda söz etmek ve yaygınlaştırmak içinde Technogym yaklaşık 10 sene evvel Italya’nın Cesena kentinde dünyanın birinci Wellness Yerleşkesini hayata geçirdi. Bununla bir arada dünyadaki birinci ve tek Wellness Vakfı’nın da kurucusu Technogym’dir.
Technogym Village
Technogym çok uzun yıllardır küresel ölçekte kamu yönetimleri, hastaneler, fitness merkezleri, okullar, üniversiteler, oteller üzere tüm mahallî paydaşları kapsayan ve sağlıklı ömrü hem ekonomik hem de toplumsal kalkınma tarafından teşvik eden bir ekosistem kurmuştur. Bir tarafta Technogym sürdürülebilir, merkezinde tasarım, çevreci ve inovatif ekipmanları tasarlayıp üretirken öte yandan kar hedefi gütmeden uygun bir ömür kültürünü paylaşıyor.
Technogym olarak “Lets Move for a Better World” mottosuna sahipsiniz. Daha uygun yaşanabilecek bir dünya için Technogym neler yapıyor?
Fiziksel aktivitenin, insanların ömür kalitesini artıran olmazsa olmaz bir öğe olduğuna inanıyoruz. Beşerler kendi hayat kalitesine hürmet duyduğunda, etrafa de hürmet duyuyor. Technogym markası olarak Let’s Move for a Better World” mottosuyla etrafa ve topluma verdiğimiz sağlıklı hayat kelamımızı yerine getirmek için tüm paydaşlarımız ile birlikte çalışmalar devam ettiriyoruz.
Sizce etkin bir hayatın ipuçları neler ?
Sağlıklı hayat ile sürdürülebilirlik ortasında gerçek bir alaka kurabilmek çok değerli. Bir birey olarak kendinize hürmet duyarsanız tabiata ve öteki canlılara da tıpkı saygıyı duyarsınız. Etraf ile insanın hayat kalitesi birbirine çok paralel. Toplum şuuru, eğitim seviyesi bu hususun değerli kesimi, toplumda yaşayan bireylerin memnunluğu da bunun bir sonucu. Şayet bu iki mevzuyu birleştirebilirsek daha memnun bireyler olarak etrafımıza ve yaşadığımız ekosisteme yarar sağlayabiliriz. Devletlerin, şirketlerin ve sanayinin hakikat eğitim konusunda insanlara yardımcı olması gerekiyor; bilhassa de yeni nesil için. Yeni nesil gençlerimizi yetiştirirken sürdürülebilirlik ve sağlıklı yaşama odaklamalı, tabiat ile irtibatlarını artırarak daha memnun bireyler olmaları için onları desteklemeliyiz. Bunun yanında tertipli fizikî aktivite ve antrenman de hayatın kıymetli bir modülü olmak zorunda.
Yeni kurulan Technogym Tecrübe Merkezi’ni ziyaret edenleri neler bekliyor? Türkiye’de farklı bir noktada yeni tecrübe merkezleri açmayı hedefliyor musunuz ?
Akıllı ekipmanlar, dijital hizmetler, online – offline idman tecrübeleri ile her an her yerde büsbütün şahsileştirilmiş bir idman tecrübesine imkan veren uygulamalardan oluşan Technogym ekosistemini keşfedilebileceği 2000 metrekarelik Tecrübe Merkezi’nde, Technogym’in Wellness alanındaki son yenilikleri ve tüm ekipmanları denenebilyor. Bunun dışında organize ettiğimiz eğitimler, etkinlikler ve toplantılarla dala “know – how” transferi yapmaya da devam ediyoruz. Ferdî bir kullanıcıysanız, ekipman seçimine profesyonel antrenörlerimiz eşliğinde idman yaparak ve deneyimleyerek karar verebiliyorsunuz. Bununla birlikte randevu alarak sağlıklı hayat, fizikî aktivite ve idmanlar ile ilgili bilgi alışverişini de konusunda eğitimli antrenörlerimiz ile gerçekleştirebiliyorsunuz.
Wellness Design nedir ? Technogym bu alanda müşterine nasıl bir hizmet veriyor ?
Hem kurumsal hem de ferdî müşterilerimizde projenin en başından itibaren verdiğimiz hizmetimizin ismi Wellness Design. Mimarlar ile bir arada olan çalışmalarımızda özellikle ön plana çıkan bir kavram. Kurumsal bir işletmede ya da ferdî bir kullanımda ekipmanların kurulacağı alanın muhtaçlığa yönelik metrekaresinin tespitinden, ekipmanların seçimine, projenin çiziminden ekipmanların heyetim ve çalışır vaziyette teslimine ve hatta finansman paketine kadar tasarlanan bir hizmet. Bir işletmenin ya da son tüketicinin bizleri tercih etmesi bize yetmiyor. İşletmenin sağlıklı çalışması, ekipmanlarımızın tam manasıyla kullanılıyor olması bizi asıl memnun eden durumu oluşturuyor. Bu sebeple beraberinde kurduğumuz eğitim departmanımız ile her an müşterilerimizin yanında oluyoruz. Reddettiğimiz demeyelim lakin çalışmayı tercih etmediğimiz durumlar da oluyor olağan.
Kişiselleştirilmiş bir idman tecrübesi sizce nasıl olmalı ?
Fitness sanayisi yeni bir evrim sürecinden geçiyor. Sanayide çalışan herkes için kilit nokta, insanlara sırf eser ve eğitim programları sunmak değil, tıpkı vakitte nitekim ilgi alımlı bir tecrübe de aktarabilmek olmalı. Bu doğrultuda insanlara kendi kişiliklerine, tutkularına, gereksinimlerine ve maksatlarına dayalı büsbütün şahsileştirilmiş bir idman tecrübesi sunmak, bizim stratejimizin merkezinde yer alıyor. Zira her bireyin gereksinimi birbirinden farklı. Kimi beşerler için hareket daha sıhhat odaklı bir hareketken, kimi beşerler için rehabilite edici bir hareket. “My Wellness” uygulamamız sayesinde ister spor salonunda, ister konutta, isterseniz de dışarıda idman yapma bahtına sahipsiniz. Technogym’in stratejisinin temelinde, bireye özel tahliller sunmak ve dijital teknoloji ve servislerle fitness sanayisine tahlil olmak var.
Günümüzde çok ses getiren marka iş birlikleri oluyor. Technogym’de yakın vakitte Dior ile bir işbirliği gerçekleştirdi. Bize biraz bu iş birliğinden ve eserlerden bahsedebilir misiniz ?
Technogym çok uzun yıllardır bir çok farklı lüks segmentte faaliyet gösteren markalar ile işbirliğinde. Örneğin Dolce Gabbana, Ralph Lauren, Philippe Plein üzere birçok markanın moda çekimlerinde Technogym’i görebilirsiniz. Otomotivde ise Ferrari, McLaren, BMW üzere markalarla birçok ortak kampanya gerçekleştirilmiştir. Tıpkı halde dünyaca ünlü birçok mobilya tasarım markalarıyla da. Dior bu işbirliklerinin hepsinden farklı oldu zira yeni çıkardığı spor koleksiyonunda hareketi temsil edecek tıpkı bilinilirlik, kalite, dizayn ve detaycılığa değer veren bir firma olan Technogym’den sonlu sayıda bir ekipman serisine kendi imzasını atmayı teklif etti ve ortaya 3 farklı ekipmandan oluşan Technogym for Dior işbirliği çıktı.
Pandemi sonrası konutta spor yapanların saysıında epey fazla artış görüldü. Sizce konutta idman yapmak için nasıl bir alan hazırlamak gerekli? Her boyutta alan için tahlil sunulabilir mi ?
Technogym pandemi periyodunda İtalyan Sıhhat Bakanlığı’ndan aldığı onay ile üretimlerine devam etti. Devam ettiği ile de kalmadı, konutlara girecek daha kompakt, akıllı ekipmanlar ve tahlilleri de beraberinde üretti. My serisi ekipmanlar, Technogym Bench pandemi periyodu bölüme kazandırılan ekipmanlar oldu. Bir taraftan işletmelerde malum kapatmalardan dolayı yaşanan daralma ferdi tüketimde gözle görülen artışa sebep oldu diyebiliriz. Açıkçası pandemi herkesin sıhhat şuuru ve farkındalığının uyarıldığı bir gerçek oldu. Araştırma verilerine bakıldığında her yaş gurubundan küresel ölçekte insanın, Türkiye dahil fizikî aktivite noktasında önemli bir artışa geçtiğini sayılarla görmekteyiz.
Evinize aldığınız her eser üzere, fitness ekipmanı alırken de tasarımı kıymetli bir ayrıntı oluyor. Tasarım üstünlüğünün ekipmanın ölçülerine yansıtılabiliyor olması da kıymetli bir avantajımız. Technogym’in ekipmanları mesken ortamında bir mobilya bir nesne üzere şık duran eserlerdir. Bununla bir arada kullanılan yüksek kalite gereçler, ekipmanların sessizliği ve teknolojisi tüketiciyi adeta ekipmanı daha sık kullanmaya teşvik ediyor. Çabucak çabucak tüm ekipmanların günlük hayatımızda çok değerli bir yere sahip olan akıllı telefonlar ile ahengi da açıkçası kullanıcıyı ekipmana bağlayan ve tatmin eden bir gerçek.
Technogym yıllar içinde şampiyonların tercih ettiği spor markası oldu, son 8 olimpiyatın resmi tedarikçisi olan Technogym Juventus, Inter FC, Milan FC, Paris Saint Germain, Ferrari ve McLaren F1 üzere dünyanın en kıymetli ekiplerin ve atletlerin de tercih ettiği bir marka. Sizce bunun sebebi nedir ?
Söz konusu markaların, kadro yahut ferdî atletlerin ekipman gereksinimleri belirli kriterler dahilinde karşılanabiliyor. Bir ekipmanın estetiği, dizaynı, kalitesi bir tarafa kullanım esnasındaki fonksiyonalitesi, inançlı olması, gerçek açılarla tasarlanmış olması üzere teknik ayrıntılar asıl belirleyici faktörler. Üstte ismi geçen ve daha onlarcasının olduğu referanslarımızın hiçbirisi sponsorluğa dayanmıyor. Tümüyle Resmi Ekipman Tedarikçisi kimliği ile hazır bulunuyoruz. Bu natürel markanın güvenilirliği açısından tahminen de en değerli kriteri oluşturuyor zira Technogym milyonlar tahminen de milyarlarca euro, dolar bütçesi olan grup ve atletlere sunduğu ekipmanların kalitesini günlük hayatta kullanan herkese sunuyor.
Lancôme, cilt bakımına dair ileri seviye bilim ve teknolojinin gücünü keşfetmek isteyen ziyaretçilerini, 19 Nisan’a kadar Skin Science Club tecrübe alanında bekliyor.
Lancôme, 87 yıllık deneyimi ile cilt bakım eserlerini vazgeçilmeziniz yapan, faal içeriklerle zenginleştirilmiş formülleri ve ardındaki cilt bilimi teknolojisini Lancôme Skin Science Club ile sunulan özel tecrübe alanlarında keşfetmeye imkan sağlıyor. 8 – 19 Nisan tarihleri ortasında Akaretler Sıraevler No:37’de ziyaretçilerini ağırlayacak olan Lancôme Skin Science Club, 3 katlı alanın her bir odasında farklı tecrübeler ve bireye özel eşsiz hizmetler sunacak.
Beauty-Tech odasında, 13 klinik cilt parametresi üzerinden bireye özel cilt tahlili yapan Skin Screen cilt görüntüleme aygıtı ile cildinizin gereksinimlerine yönelik Lancôme eserleri ile tanışırken; Rénergie odasında Lancôme cilt bakım eserlerini, faal içeriklerle zenginleştirilmiş formüllerini yakından keşfedin ve cilt bakımının geleceğini uzmanlarından dinleyebilirsiniz. Shade finder aygıtı ile cildinize en uygun fondöten rengini keşfedebilir ve makyaj atölyesinde Lancôme makyaj artistleri eşliğinde bireye özel, favoriniz olacak makyaj ipuçlarını öğrenebilirsiniz.
Lancôme Skin Science Club’da deneyimleyebileceğiniz bir öbür eşsiz hizmetse, özel randevu sistemiyle alınacak kabin bakımları… Menüsünde, cilt bariyeri güçlendirmesi ile öne çıkan Advanced Genifique Serumun eşsiz formülünü Pro-Radiance Booster ultra ses dalgası teknolojisi ile birleştiren rahatlatıcı ”Işıltı ve Gençlik Bakımı”; Lancôme Absolue uzmanlığından gücünü alan, sıcak masajın eksiksiz ahengini soğuk masajile birleştirerek cildinizi anında tekrar şekillenmiş̧, sıkı ve dolgun hissetmenizi sağlayacak Cryo – Sculptor Bakımı; “Işıltı ve Gençlik Bakımı” ve “Cilt Kontörü ve Lifting Bakımı” üzere farklı gereksinimlere yönelik opsiyonlar sunulan kabin bakımları, devamında uygulanan özel Absolue Fusion yüz ve dekolte masajı, maske ve rahatlatıcı el masajı ile de konuklara eşsiz bir tecrübe yaşatacak.
Lancôme’un, Parizyen hoşluk anlayışını dünyadaki tüm bayanlarla paylaşmak ve onların içten dışa memnunlukla ışıldamalarını sağlamak üzerine kurduğu hoşluk ideolojisini, cilt biliminin en son teknoloji eserleriyle bir ortaya getirerek eşsiz bir tecrübe sunacak olan Lancôme Skin Science Club’da, cinsinizi Lancôme Cafe’de cildinize âlâ gelecek özel tatları deneyimleyerek tamamlayın.