6 Haziran’da Garanti BBVA ana sponsorluğunda gerçekleşecek olan Digital Age Tech Summit’in etkinlik programı açıklandı.
6 Haziran’da Garanti BBVA ana sponsorluğunda gerçekleşecek olan Digital Age Tech Summit’in etkinlik programı açıklandı.
Garanti BBVA‘nın ana sponsor olduğu Digital Age Tech Summit, programını açıkladı. 6 Haziran 2023 tarihinde Rafflesİstanbul‘da yeniden yüz yüze bir araya gelecek programa ait detaylar belirlendi.
Dijitalin zirvesi; markaların, start-up’ların ve girişimcilerin son gelişmelerine dair konuların işleneceği programda, dijital odaklı gündeme uzman isimler katkı sağlayacak. Digital Age Tech Summit‘te 16’ıncı kez teknolojinin trendlerini ele alıyor.
Digital Age Tech Summit Geliyor!
Digital Age Tech Summit, Türkiye’de öne çıkan teknoloji yazarlarından MehmetSerdarKuzuloğlu‘nun sunumuyla gerçekleştirilecek. Garanti BBVA ana sponsorluğunda düzenlenen etkinlik, 6 Haziran‘da Raffles İstanbul‘a geliyor. Yüz yüze düzenlenecek Digital Age Tech Summit, dijital dünyayı ve yapay zekayı merkezine alacak.
Bu etkinlikte, üretimden iletişime ve inovatif girişimlerden yeni icatlara kadar birçok konu işlenecek. DigitalAgeTechSummit, ezber bozan teknolojik uygulamaları gündeme taşıyacak.
İcatların Geleceği, Kripto Ekonomi ve Finansal Sağlığın Dönüm Noktaları
Digital Age Tech Summit, güne yaratıcılık ve yapay zeka arasındaki ilişkiyi hedefine alarak başlayacak. Burada, yapay zeka temelli metinleri romanlarında kullanan Chen Quifan sunum gerçekleştirecek. Ayrıca, konu yapay zekayken, Oculus VR kurucu ortağı Jack McCauley de icatların geleceğine perde aralayacak.
Yapay zekanın derinlerine inecek olan Digital Age Tech Summit‘te, finansal sağlığa dair güncel trendler ve uygulamalar da ele alınacak. Bu önemli konuya, Mehmet Serdar Kuzuloğlu moderatörlüğünde, Garanti BBVA‘nın Müşteri Çözümleri ve Dijital Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Işıl Akdemir Evlioğlu katılımcı olarak dahil olacak.
Moda ekosistemindeki yapay zekâ temelli dönüşüm ve üretim modellerinin değişimi de dijitalin zirvesinde tüm hatlarıyla tartışılacak. Yazılım teknolojilerinin yanı sıra malzeme dönüşümünü ise, DigitalAgeTechSummit‘te icat ettiği “spray-on” kumaşla dikkatleri üzerine çeken moda tasarımcısı ve girişimci Manel Torres de yer alacak.
Ayrıca, L’Oréal Luxe Türkiye’nin Genel Müdürü UfukBatur da tekno-güzellik endüstrisinin ar-ge ve inovasyon gündemini ele alacak. Batur, bu alana ait uygulamaların başarılı olmasındaki teknolojik alt yapıya dair bilgileri aktaracak.
Yeni Dünya, Yeni Ağ ve Tarafsız Bir Yapay Zekâ
Bilgisayarların mevcut kapasitesine odaklanan ve bilgisayarların henüz yapamadıklarını araştıran bilgisayar bilimcisi CemSay, DigitalAgeTechSummit‘te katılımcıları selamlayacak.
Katılımcılar; yapay zekânın toplum, tüketim ve iş verimliliği konusundaki detaylarını GülserCorat‘ın ağzından dinleme fırsatı bulacak.
Yapay zekâ temelli tasarım ve hizmetlerin ilk örneklerinin karşımıza neden cinsiyet eşitsizliğini işaret eden bir biçimde çıktığını, Unesco’da 16 yıl boyunca direktörlük yapmış olan GülserCorat gündeme taşıyacak.
2023’ün Makro Teknolojik Trendleri ve Yanlış Yapma Sanatı
Somut problemlerin çözümü için, geçmiş felsefeyle geleceğin teknolojisine yaklaşılması gerektiğini düşünen Anders Indset, dijital yarınların sosyo-kültürel tarafını Digital Age Tech Summit‘te katılımcılara aktaracak.
Ayrıca, zamanda tüketimden iletişime, oyun endüstrisinden sanata kadar günleri çeşitlendiren teknolojileri, analist Benedict Evans irdeleyecek.
Digital Age Tech Summit’e katılmak ve etkinlik hakkında detaylı bilgi almak için; digitalagesummit.com
Digital Age Tech Summit Hakkında 2007 yılından beri düzenlenen Digital Age Tech Summit; teknoloji, dijital kültür ve iş dünyasını konu alan bir etkinliktir. Başlangıçta sadece dijital pazarlama ile ilgili konuların tartışıldığı etkinlik bugün; dijital devrimden akıllı şehirlere, marka güvenliği, yapay zekâ, girişimcilik, dijital pazarlar, sosyal medyadan hayatımızı kolaylaştıran yeni teknolojilere kadar dijital dünyada yaşanan gelişmeleri ilk ağızlardan öğrenme imkânı sağlıyor. Etkinlik Türkiye’de dijital dünyanın prestijli konferanslarından biri olarak kabul görüyor ve 15 senedir alanında uzman ve ünlü birçok yabancı ve yerli konuşmacıya ev sahipliği yapıyor.
Ripple-SEC davasındaki gelişmeler, Türkiye’deki Ripple (XRP) araştırmalarını zirveye taşıdı, peki ya hangi şehirler ön plana çıkıyor?
Ripple-SEC davasındaki gelişmeler, Türkiye’deki Ripple (XRP) araştırmalarını zirveye taşıdı, peki ya hangi şehirler ön plana çıkıyor?
Ripple-SEC gerginliği tüm hızıyla devam ediyor. Davayı önde götüren ismin Ripple olması, sadece kripto verilerinde değil, sosyal verilerde de büyük bir şaşkınlık yarattı. Aynı zamanda Ripple Destekçisi Avukat John Deaton’un dava hakkındaki görüşlerini belirtmesi, ekosisteme damga vurdu.
XRP’nin bir menkul kıymet olup olmadığıyla başlayan Ripple–SEC savaşı, piyasayı sallamaya devam ediyor. Yaklaşık olarak iki yıldır süren davada giderek sona yaklaşılması, XRP tarafındaki araştırmaları tavana çıkardı. Son günlerdeki gelişmeleri değerlendirecek olursa Ripple cephesi, davada bir adım önde. Ripple’a her anlamda pozitif yansıyan bu durumlar, XRP fiyatının yükselmesi, XRP/BTC paritesinin güçlü durması, XRP Google aramalarının zirve yapması gibi etkenleri oluşturdu.
Ripple Destekçisi Avukat John Deaton, Dava Hakkında Ne Düşünüyor?
Cointelegraph Türkiye, Ripple destekçisi avukat John Deaton’a davaya yönelik sorular yönelterek, olaylara biraz daha aydınlık kazandırdı. Ripple ve SEC arasındaki davanın ne zaman sonuçlanacağı, kripto dünyasının merakla beklediği bir olay haline geldi. Ortalıkta dolaşan haberlere karşılık Cointelegraph Türkiye‘ye cevap niteliğinde açıklamalar yapan Ripple’ın avukatı John Deaton, davanın yargıcı Analisa Torres’in kararı her an bildirebileceğini ifade etti.
Deaton, bu kararın Eylül sonundan önce belirtilmesi gerektiğini savunuyor. Deaton’a göre, aksi bir durumun yaşanması, karar sürecinin giderek uzayacağını tetikleyecek. Deaton’ın dediğindi bir diğer konu ise, Torres’in kararının davayı sonuçlandırmayacağı oldu. Dava kararı, bir jüri duruşmasına ihtiyaç olduğu yönünde de sonuçlanabilir.
Davayı kazanan taraf Ripple olursa, bunun kripto piyasası üzerinde büyük bir etkisi olacağını ifade eden Deaton, aynı zamanda SEC’in Yürütme Yoluyla Düzenleme politikasını etkileyeceğine inandığını açıkladı. Ayrıca Deaton, olası bir Ripple galibiyetinin Coinbase’e inanılmaz oranda pozitif yansıyacağını belirtti.
Ripple’ı (XRP) En Çok Araştıran Ülkelerden Biri Türkiye!
Türkiye, Ripple (XRP) araştırmalarında ön plana çıkmaya devam ediyor. SEC-Ripple davasında da sona yaklaşılması, bu durumu artıran başlıca unsurlardan biri oldu. XRP’ye en çok ilgi gösteren ülkelerden birinin Türkiye olması, Türkiye’deki kripto yatırımcılarının büyük bir kısmının XRP’ye sahip olduğunun bir göstergesi olabilir.
Son 7 günlük zaman dilimi ele alındığında, Türkiye bazında giderek artan bir “XRP Google Trend’leri” görülüyor. Özellikle de 31 Mayıs tarihinde XRP aramaları 100 seviyesine ulaşarak tavan yaptı. Türk yatırımcılarının yakından takip ettiği XRP, sadece Google verilerinde değil, neredeyse tüm sosyal medya platformlarında büyük bir etkileşim topluyor.
30 Günlük XRP Google Trendi verilerini incelediğimizde aslında XRP’nin bir şekilde gündemde kalmaya devam etti görülüyor. Piyasanın geri çekilmesinden de kaynaklı zaman zaman düşüşler yaşansa da, Türkiye çapında XRP popülaritesini sürdürüp, araştırmaların üst sıralarında yer alıyor. 25 Mayıs’tan sonra patlama yapan XRP araştırma verileri, Bitcoin’in (BTC) aşağı yönlü hareketinden kaynaklı düşüş eğilimine döndü.
SEC davasında öne geçen tarafın Ripple olması, ekosistemin coin’i XRP’yi çeşitli verilerde zirveye taşıyor. Ek olarak sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde büyük bir ilgiyle takip edilen Ripple (XRP), 30 Mayıs saat 20.00’da Google Trend’lerde 100 puan ile yakın zamanlı zirvesine imza attı.
İlk Sırada Kırklareli Yer Alıyor!
Şehirler arasındaki verilere baktığımızda, Google Trend’lerde XRP’yi en çok araştıran şehir, Kırklareli olarak karşımıza çıkıyor. Son 7 günü değerlendirdiğimizde Kırklareli’nin 100, Adıyaman’ın 80, Edirne’nin 75, Sinop’un 70 ve son olarak da Erzincan’ın 68 Google Trend puanına sahip olduğu görülüyor. Liste’nin ilk sıralarında Trakya bölgesinden iki şehrin yer alması, dikkat çekici ayrı bir konu oldu.
Şehirler genelinde 30 günlük XRP Google Trend verilerini incelediğimizde, Ardahan’ın diğer şehirlere büyük oranda bir fark attığını görüyoruz. Listenin en başında olan Ardahan, 100 Google Trend’ler puanıyla dikkat çekiyor. Ardından Kilis 24, Elazığ 22, Nevşehir 19 ve Amasya 16 puan ile geliyor. XRP araştırmalarıyla hem aylık hem haftalık olarak global anlamda ses getirmeye devam eden Türkiye, XRP’ye olan ilgisini devam ettirecek gibi duruyor.
Red Bull Racing, Mysten Labs ile ortaklık kurarak Formula 1’de kripto dünyasına adım atıyor.
Red Bull Racing, Mysten Labs ile ortaklık kurarak Formula 1’de kripto dünyasına adım atıyor.
Formula 1’de lider takım konumunda bulunan Red Bull Racing, kripto dünyasına bir işbirliği ile adım atıyor. Şampiyonada birinci konumundaki takım kripto ittifakı kuruyor.
Red Bull’un Formula Takımı Kripto İttifakı Kuruyor
Formula 1’de birinci takım olan Red Bull Racing, daha önce Tezos ve Bybit ile iş birlikleri yapmıştı. Şimdi ise en iyi performans sergileyen takım, bir kripto şirketiyle daha ortaklık kurma kararı aldı.
Red Bull Racing ve Mysten Labs, Mysten’in bu ay başlattığı Sui Blockchain kullanarak yeni bir işbirliği duyurdu. Anlaşma kapsamında Mysten, takım için “sürükleyici deneyimler” sunacak ve Sui logosu, Red Bull Racing arabalarında, sürücülerin ve pit ekibinin ceketlerinde görünecek.
Mysten’in kurucu ortağı ve CEO’su Evan Cheng, diğer birçok kripto girişimi gibi, blockchain teknolojisiyle ilgili hizmet ve çözümler sunmaya odaklandıklarını belirtti.
Cheng açıklamasında şunları söyledi:
“Web3, kripto para birimi ticareti uygulamalarının veya NFT kart oyunlarının ötesine geçerek insanların işlem yapma, etkileşim kurma ve iletişim kurma şeklini temelinden değiştirebilecek potansiyele sahip.”
TON Vakfı, TON ağı için işlem ücretlerinin yüzde 50’sinin yakılmasını öneren bir yakma mekanizması önerdi.
TON Vakfı, TON ağı için işlem ücretlerinin yüzde 50’sinin yakılmasını öneren bir yakma mekanizması önerdi.
Vakfın bu önerisi, Ethereum’un EIP-1559 yükseltmesine benzer bir yakma mekanizmasını içeriyor, ancak TON ağı üzerinde daha az etkiye sahip olacak şekilde tasarlanmıştır.
TON Vakfı, TON Blockchain’indeki İşlem Ücretlerini Düşürmeyi Hedefliyor
TON Vakfı, TON ağındaki tüm işlem ücretlerinin yüzde 50′ azaltacak bir yakma mekanizması öneriyor. Bu öneri, Ethereum’un ağ enflasyonunu büyük ölçüde azaltan EIP-1559’daki yakma işlemine benzer bir strateji olarak karşımıza çıkıyor.
TON Vakfı’nın çekirdek lider geliştiricisi Kirill Emelyanenko açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Kısa vadede, günlük 71.000 Toncoin ihraç oranı göz önüne alındığında, yaklaşık 350-400 Toncoin civarında bir deflasyonist etki beklenmektedir. Ancak, ağ hacmi büyüdükçe, bu miktar önemli ölçüde artabilir ve toplam arzda belirgin bir düşüşe yol açabilir.”
Yakma mekanizması uygulandığında, bir kullanıcı ağ üzerinde bir işlem gerçekleştirdiğinde, işlem ücretlerinin bir kısmı yakılırken geri kalanı doğrulayıcıya yönlendirilecektir. Doğrulayıcılar, ağın işlem yapmasına yardımcı oldukları için staking ödülleri almaya devam edecekler.
TON Vakfı, yakma mekanizmasının yüzde 50 olarak ayarlanmasını önerse de, Emelyanenko bunun doğrulayıcılar ve topluluk tarafından belirleneceğini belirtti.
Bu önerinin yürürlüğe girebilmesi için TON doğrulayıcılarının çoğunluğu tarafından onaylanması gerekmektedir. Öneri doğrulayıcılara iletilmiş durumda.
Avalanche Blockchain’i aylık bazda ilk defa 1 milyon aktif kullanıcıya ulaştı.
Avalanche Blockchain’i aylık bazda ilk defa 1 milyon aktif kullanıcıya ulaştı.
Avalanche Blockchain’i bir milyon aktif kullanıcı ile büyük bir dönüm noktasına ulaştı. Blockchain’deki bu aktif kullanıcı sayısı Avalanche’ın AvaCloud platformunu yayımlamasının ardından geldi.
Avalanche Aylık Bazda Aktif Olarak 1 Milyon Kullanıcıya Ulaştı
Avalanche Blockchain’i, ilk kez aylık 1 milyon aktif kullanıcıya ulaşarak bir dönüm noktasına ulaştı. Bu büyüme, AvaCloud platformunun lansmanından bir hafta sonra gerçekleşti.
Avalanche, AvaCloud’un yakın zamanda piyasaya sürülmesiyle büyüme sağladı. AvaCloud, Avalanche ağında alt ağlar oluşturmak için kullanılan kodsuz bir platform olarak hizmet veriyor.
Geliştiriciler, alt ağlar aracılığıyla özelleştirilebilir Blockchain’i ve özel merkeziyetsiz uygulamalar (dApp) oluşturabiliyor. Ava Labs’ın kurucusu ve CEO’su Emin Gün Sirer, AvaCloud’un piyasaya sürülmesiyle ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:
“Önceki zamanlarda kendi Blockchain’inizi oluşturmak milyonlarca dolara ve deneyimli bir ekiple yıllarca süren araştırmalara mal olabilirdi. Bugün ise bir test ağı olarak kendi zincirinizi dakikalar içinde başlatabilir ve tamamen olgun bir ağı haftalar içinde devreye alabilirsiniz; hepsini kapsamlı bir uzman ekibi kiralamadan yapabilirsiniz.”
AvaCloud’un kullanımıyla bir alt ağ başlatmanın, yeni bir web sitesi oluşturmak kadar kolay olması bekleniyor ve geliştiricilere bir sonraki kullanıcı dalgasını benimsemelerinde yardımcı olacak.
Yapay Zeka (AI) terimi için küresel araştırma ilgisi, Google’da tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı, Fakat 2017’deki Bitcoin araştırmalarını henüz geçemedi.
Yapay Zeka (AI) terimi için küresel araştırma ilgisi, Google’da tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı, Fakat 2017’deki Bitcoin araştırmalarını henüz geçemedi.
Google Trends verileri, yapay zekanın gündemde olmasına rağmen, 2017’deki Bitcoin’e oranla arka planda kaldığını ortaya koyuyor. Gün geçtikçe global anlamda ses getirmeye devam eden Yapay Zeka sektörüyle ilgili veriler şaşırtmaya devam ediyor. NVIDIA gibi büyük şirketlerin son zamanlarda bu alana yatırım yapıp destekçi olması, Yapay Zeka sektörünü farklı bir boyuta taşımış halde. Google Trends aramalarında 89’a ulaşarak zirve yapan “AI” kelimesi, Bitcoin’in o zamanki en yüksek seviyesi olan 20.000 dolara yaklaştığı Aralık 2017’de ilgisi olan 100’den hala geride seyrediyor.
2017’de Bitcoin’e Olan İlgi, Günümüzdeki Yapay Zeka’dan Önde
2017’de 20.000 dolara yaklaşan BTC, tüm finans piyasalarının dikkatini çekmeyi başarmıştı. Kısa sürede patlama yaparak devasa fiyatlara ulaşması, BTC bazındaki tüm verileri pozitif etkiledi. Bunları en başında Google Trendi geliyordu. O zamanlar Google Trends’te 100 puana ulaşan BTC, günümüzdeki Yapay Zeka Google Trends’e 11 puanlık bir fark attı.
Henüz yeni yeni adımlar atan bir sektör olsa da şimdiden büyük bir ilgi ve kullanım alanı yakalayan Yapay Zeka (AI) ilerki zamanlarda bu liderliğe ortak olacak gibi duruyor. NVIDIA gibi küresel şirketlerinde bu alana dahil olması, diğer şirketleri Yapay Zeka alanına teşvik edip, sektörü gün geçtikte üst sıralara taşıyabilir.
Bitcoin ağının aktifleşmesi ve BRC-20 standardının popülerlik kazanması, beraberinde birçok token standardını da sektöre kazandırdı.
Bitcoin ağının aktifleşmesi ve BRC-20 standardının popülerlik kazanması, beraberinde birçok token standardını da sektöre kazandırdı.
Kripto sektörü, her dönem oluşan furyalar ile birlikte talebi bünyesine çekmeyi başarıyor. Yıllar boyunca yeni trendlerin gündeme gelmesi, ayı ve boğa piyasasını da beraberinde getirdi. NFT, metaverse, Web3 ve yapay zeka son döneme damga vuran trendler oldu. Ayrıca memecoin‘ler, her dönem kripto sektöründe kendisine yer bulmayı başardı.
Tüm bu döngülerin ortasında, yeni bir furya ortaya çıktı. Yılın başlarında, Ordinals aracılığıyla Bitcoin ağında NFT’ler oluşturulmaya başlandı. Bu süreç, Bitcoin ağına yeni token’ların ve yazıtların oluşturulmasına katkı sağladı. BRC-20 token’ları gündeme bomba etkisi yaratırken, piyasaya yeni token standartları da dahil oldu. SRC-20 ve DRC-20 gibi standartlar, şimdilerde yoğun ilgi görüyor.
Bitcoin’de Yeni Furya: BRC-20 Standardı
Küresel piyasaların çalkantılı geçmesi ve kripto piyasasının ayı trendini takip etmesi, Bitcoin için oldukça zorlu dönemi beraberinde getirdi. Ancak bu dönem, 2023 yılının başlamasıyla tersine dönmeye başladı. Bitcoin, küresel piyasaların rahatlamaya başlaması ve artan talep karşısında 30 bin dolara kadar yükseldi.
Bitcoin’in yükselmesinde ve talep çekmesinde etkili olan faktörlerden birisi de BRC-20 token‘ları ile Ordinals oldu. Ordinals ile başlayan süreç, Bitcoin ağ aktivitesinde artış sağladı. Daha sonra başlayan BRC-20 standardı, yeni furyanın meşalesini yaktı. BRC-20 token’ları ise kısa sürede 1 milyar dolara yakın bir piyasa değerine ulaştı.
Sektörde artan talep, Bitcoin ağının tıkanmasına ve madencilik gelirlerinin yükselmesine neden oldu. Tüm bunlar, Bitcoin’in kısa süreli tedirgin atmosfere girmesine ve daha sonra yeni bir furyanın öncüsü olmasına yol açtı. Özellikle ORDI, neredeyse birçok kripto borsasında listelenerek BRC-20 token‘larına popülerlik kazandırdı. Bitcoin ağında 10 bine yakın BRC-20 token’ı yer alıyor.
Stamps Akımı: SRC-20 Standardı
BitcoinOrdinals ile başlayan ve BRC-20 token’larını popüler hale getiren süreç, SRC-20 standardının da kapılarını araladı. Ordinal’lerin geniş perspektife yayılmasıyla ortaya çıkan SRC-20, Bitcoin ağına verileri farklı yöntemlerle yerleştirmeyi amaçlıyor. Diğer bir adıyla Bitcoin Stamps, piyasaya çıktığı andan itibaren yaklaşık 20 bin varlığa erişti. Kullanıcılar, özellikle BRC-20‘nin yarattığı FOMO nedeniyle SRC-20 projelerine akın ediyor.
Oldukça basit arayüzü ile SRC-20 kullanım imkanı sunan yeni trend, tıpkı BRC-20 token’ları gibi piyasaya dijital varlık sokma imkanı sunuyor. Ancak BitsoinStamps, henüz yeterli gündem oluşturmuş değil. Stamps’ın öne çıkan işlevleri arasında, parçalı bir şekilde NFT oluşturma ve bu NFT‘lerin blockchain’de daha verimli kullanımı yer alıyor.
Tokenizasyon tarafına bakıldığında, SRC-20 projeleri yavaş yavaş kripto topluluğuna yansıtılmaya başlandı. Birçok Twitter kullanıcısı, SRC-20 token’larının ilerleyişini ortaya çıkardı. Henüz pek bilinmeyen kripto paralar aracılığıyla, SRC-20 akımının büyümeye devam ettiği görülüyor.
BRC-20 ve Bitcoin Ordinals‘in yarattığı furyadan payını alan ORC-20, kısa sürede birçok kullanıcının ilgisini çekmeyi başardı. Henüz tam anlamıyla popülerlik kazanamasa da ORC-20‘ler, BRC-20’lerin işlevselliğini geliştirmek amacıyla ortaya çıktı.
Bitcoin ağında çalışan ORC-20‘ler, satoshis üzerinde yazılan JSON dosyaları olarak karşımıza çıkıyor. Bu proje, güvenliği ve esnekliği artırmayı planlıyor. BRC-20‘deki birkaç sınırlamayı hedef alan ORC-20, daha geniş bir perspektif sunuyor. Ancak ORC-20‘ler, BRC-20 standardının üzerine kurulu bir yapıya sahip.
ORC-20 standardı, BRC-20’nin birçok eksik yönünü işaret ederek bunları çözmeyi amaçladığını belirtiyor. OrcDAO tarafından oluşturulan bu yeni standart, henüz popülerlik kazanamasa da ilgi görmeye devam ediyor. Özellikle global kesim, bu standardın dışında kalmamak için hamle yapmaya başladı.
Adından da anlaşılacağı üzere LTC-20 standardı, LitecoinOrdinals protokolü üzerine kuruldu. Litecoin topluluğu tarafından oluşturulan yeni standart, henüz test aşamasında kullanılıyor. BRC-20‘nin bir çatalı olan LTC-20, konuşlandırma ve mint işlevleri sunuyor.
Topluluk tarafından geliştirilen ve deney sürecinde olan LTC-20, yeni trendin Litecoin ağı ile etkileşimini incelemek amacıyla yürütülüyor. Testdökümanında, Litecoin’in yazılımına ve ağ optimizasyonlarına odaklanması gerektiğini belirtiyor.
Demo aşamasında olan LTC-20’ler, dökümana göre neredeyse maksimum arzına ulaştı.
Dogecoin Yükseliyor: DRC-20 Standardı
DRC-20, BRC-20‘nin birçok eksikliğini gidermek ve daha fazla verimlilik sağlamak amacıyla ortaya çıktı. BRC-20 akımından faydalanan bu yeni trend, Dogecoin‘in daha fazla işlem almasına katkıda bulundu. DRC-20’nin gördüğü yoğun ilgi, Dogecoin’in ağ aktivitesini rekor seviyelere yükseltmeyi başardı. DRC-20 tarafına daha fazla kullanıcının yönelmesiyle birlikte, Dogecoinbloködülleridearttı.
Daily #Dogecoin transactions have skyrocketed to ATH (650k), surpassing #BTC and #LTC transactions today due to folks trying to cram tokens (DRC20 "standard") and other stuff on top of the Dogecoin network.
Farklı bir işlevselliği ve memecoin’lerin de bu furyada yer aldığını gösteren DRC-20, mint’leme yöntemini kullanıyor. Birçok kripto kullanıcısı, DRC-20 ile basılan NFT’leri Doginals olarak adlandırdı. Ancak henüz takip etme ve veri alma işlevinin oturmaması, DRC-20 token’larında güvensizliğe de yol açıyor.
Yeni trend’in en önemli projelerinden birisi de dogi oldu. Bu proje, yaklaşık 7.5 milyon dolarlık bir piyasa değerine ulaşmayı başardı. Tıpkı Bitcoin Ordinals gibi 21 milyon arz ile kullanıcılarının ilgisini üzerine çekiyor. Ancak DRC-20’ler henüz BRC-20’ler kadar bir ilgiyle karşılaşmadı.
Tüm bu standartların ortaya çıkması ve yeni bir furyanın popülerlik kazanması, Bitcoin için de olumlu sinyalleri ortaya çıkartıyor. Bu sayede kripto kullanıcıları, heyecanını ve hevesini canlı tutuyor. Özellikle birçok kullanıcı, yeni standartları Bitcoin’in ilk çıktığı döneme benzetiyor. Fakat tüm bunlar, herhangi bir kullanıcının oluşturabileceği bir yapıya sahip olduğu için güvenilirlik konusunda netlik sunmuyor. Bu nedenle yatırımcıların, yöneldikleri standartlar konusunda temkinli olması gerekiyor.
Gelecek döneme bakıldığında, her dönem ateşlenen kripto trendlerinin Bitcoin’e de yaradığı ve birkaçının boğa sezonuna katkıda bulunduğu görülüyor. Sonraki boğanın ayak sesleri, yeni token standartları aracılığıyla gelebilir.
Erik Voorhees, ShapeShift kurucusu ve CEO’sudur. Aynı zamanda Coinapult’un kurucu ortağı olan Voorhees, BitInstant borsasında pazarlama direktörü olarak çalışmıştır.
Erik Voorhees Hayatı
Erik Tristan Voorhees, Panamalı-Amerikalı bir girişimcidir. Bitcoin’i SMS ve e-posta ile gönderen Bitcoin girişimi Coinapult’un kurucu ortağıdır, BitInstant borsasında pazarlama direktörü olarak çalışmış ve daha sonra Temmuz ayında satılan Bitcoin web sitesi Satoshi Dice’ın kurucusu ve kısmi sahibi olma görevini üstlenmiştir. Voorhees, Free State Project’e katılmadan önce Colorado’da yaşıyordu ve daha sonra Dubai, Panama, New York City ve New Hampshire’da da yaşadı.
Voorhees aynı zamanda, Beorn Gonthier takma adı altında geliştirdiği ve yönettiği bir anlık Bitcoin ve altcoin değişimi olan ShapeShift’in kurucusu ve CEO’sudur. Girişimlerinden bazıları, Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu ile cezalara ve yasal sorunlara neden olmuştur.
Erik Voorhees, vergilere, mali düzenlemelere ve genel olarak hükümete karşı çıkan açık sözlü bir özgürlükçüdür. ShapeShift, aslında ücretsiz bir hizmet olmasıyla siyasi ve ekonomik inançlarını yansıtmaktadır.
Voorhees, Temmuz 2021’de verdiği bir röportajda iş ve paranın ademi merkeziyetçiliği konusuna odaklanarak hayatın ve ekonominin birçok alanında ademi merkeziyetçilik için bir argüman sundu. Daha sonra bu teoriyi paraya uyguladı ve gerçekten eşitlikçi bir toplum yaratmak için küçük, merkezi bir organizasyonun para birimi üzerinde tekele sahip olmaması gerektiğini savundu. Böylece 2021’in sonlarına doğru ShapeShift, DAO modeline geçişine başladı.
Zincirler arası merkezi olmayan borsa ThorChain, Temmuz 2021’de iki multimilyon dolarlık saldırıya ve küçük de olsa üçüncü bir ihlale maruz kaldıktan sonra Voorhees, istismarların ThorChain’in daha kat etmesi gereken çok yol olduğunu gösterdiğini belirtti.
13 Ekim 2020’de, üyelerinin düzenleyici stablecoin çerçevelerinin yanı sıra CBDC’ler için tasarım, teknoloji ve deneylerin incelenmesini ve seçimini tamamlayacağını belirten bir G20 raporuyla ilgili olarak Voorhees şu tweet’i attı:
“Zaten 2022’nin sonunda Bitcoin daha da büyüyecek.”
ShapeShift Nedir?
ShapeShift, Erik Voorhees tarafından 2014 yılında İsviçre’de kurulan bir kripto para borsasıdır. Wall Street Journal tarafından 2018 yılında yapılan bir soruşturma, ShapeShift’in iki yıllık bir süre içinde suç faaliyetlerinden elde edilen 9 milyon dolarlık fonu işlediğini ortaya çıkarmıştır.
Mart 2015’te şirket, Roger Ver ve Barry Silbert tarafından 525.000 ABD Doları tutarında bir başlangıç aşaması yatırımı aldı.
Digital Currency Group , Bitfinex , Bitcoin Capital ve Mardal Investments dahil olmak üzere ikinci bir finansman turunda yatırımcılardan Eylül 2015’e kadar toplam 1,6 milyon ABD Doları tutarında ek finansman sağlandı.
ShapeShift, ilk olarak Haziran 2015’te iOS platformunda piyasaya sürüldü ve kullanıcıların 25 dijital para birimini ve değer coin’lerini takas etmesine olanak sağladı. Eylül 2015 itibarıyla, ticaret için 40’tan fazla farklı dijital para birimi mevcuttu ve 940 işlem çifti sağlıyordu, bu da piyasadaki tek bir borsadan daha fazlasına işaret ediyordu.
11 Haziran 2015’te, ShapeShift eyaletin dijital para işletmeleri için yeni düzenleyici politikasına yanıt olarak New York’a hizmeti kesti. BitLicense, Haziran ayında piyasaya sürüldü ve nihai düzenlemeler Ağustos’ta onaylandı. Şirket, New York BitLicense düzenlemelerine uymuş olsaydı, önemli kişisel ve özel verilerin de bilgisayar korsanının eline geçeceğini belirtti.
2016 yılının Mart ve Nisan ayları arasında Shapeshift, sıcak cüzdanlarından çalınan 469 BTC, 1900 LTC ve 5800 ETH ile sonuçlanan toplam 3 saldırı yaşadı. Sonuç olarak ShapeShift ekibi, ShapeShift’in altyapısını gelişmiş güvenlik protokolleriyle yeniden oluşturmak için ShapeShift.io’yu 20 Nisan’a kadar çevrimdışı duruma getirdi.
Mart 2017’de ShapeShift, hem ABD hem de uluslararası risk sermayesi şirketlerinden A serisi fonlarda 10,4 milyon dolar topladı. Berlin merkezli Earlybird Venture Capital, Lakestar, Access Venture Partners, Pantera Capital ve Blockchain Capital’den sağlanan ek finansmanla lider yatırımcı oldu.
Ağustos 2017’de ShapeShift, Senato Yasa Tasarısı 5031’in kabul edilmesiyle dayatılan BitLicense tarzı düzenlemeler nedeniyle Washington eyaletinde çalışmayı durduracağını duyurmuştur.
Tron’da geçtiğimiz günlerde yaşanan ve 500 milyon doları riske atan güvenlik açığı giderildi.
Tron‘da geçtiğimiz günlerde yaşanan ve 500 milyon doları riske atan güvenlik açığı giderildi.
Tron‘da tespit edilen güvenlik açığı, dWallet Labs adlı siber güvenlik araştırma ekibi tarafından bulundu ve düzeltildi. Güvenlik açığı, Tron’un çoklu imza hesaplarıyla ilgiliydi ve bir tek imzalayanın sınırsız erişim kazanmasına izin verebilir ve içeride tutulan dijital varlıkları tehlikeye atabilirdi.
Tron’un Güvenlik Açığı Siber Güvenlik Şirketi Tarafından Bulundu ve Çözüldü
Tron Blockchain ağı, geçtiğimiz şubat ayında keşfedilen ve 500 milyon doları riske atan bir güvenlik açığına sahipti. Ancak bu güvenlik açığı, dWallet Labs adlı siber güvenlik araştırma ekibi tarafından bulundu ve düzeltildi.
Güvenlik açığı, Tron’un çoklu imza hesaplarıyla ilgiliydi ve bir tek imzalayanın sınırsız erişim kazanmasına izin verebilir ve içeride tutulan dijital varlıkları tehlikeye atabilirdi. Hata, 19 Şubat’ta HackerOne’daki bug bounty programı aracılığıyla bildirildi ve “günler içinde” düzeltildi.
Tron’un bir sözcüsü, ağ ekibinin HackerOne’dan bir hata raporu aldığını doğruladı ve ekibin hızla sorunu ele aldığını ve güvenlik açığının kötüye kullanılmasını engellemek için gerekli düzeltmeleri yaptığını belirtti. Sözcü, “Belirlenen sorunun etkili bir şekilde çözüldüğünü ve sistemin güvenliğini sağladığını güvenle söyleyebiliriz” dedi.
PayPal, Web3’e geçişi destekleyen dijital bir cüzdan sağlayıcı girişimine yatırım yaptı.
PayPal, Web3’e geçişi destekleyen dijital bir cüzdan sağlayıcı girişimine yatırım yaptı.
Magic, PayPal Ventures’ın liderliğindeki bir turda Cherubic, Synchrony, KX, Northzone ve Volt Capital gibi şirketlerden 52 milyon dolar topladığını duyurdu.
Web3 Girişimi Magic, PayPal’dan Yatırım Aldı
PayPal Ventures, Web3’e geçişi destekleyen bir dijital cüzdan sağlayıcısı olan Magic’e yatırım yapıyor. Magic, PayPal Ventures’ın liderliğindeki bir turda Cherubic, Synchrony, KX, Northzone ve Volt Capital gibi şirketlerden 52 milyon dolar topladığını duyurdu.
Magic’in “stratejik finansman turu” olarak adlandırdığı bu yatırım turuyla birlikte şimdiye kadar toplamda 80 milyon doların üzerinde bir fon elde ettiğini belirtti. Magic’in kurucu ortağı ve CEO’su Sean Li, Web3 kullanım durumlarında büyük kuruluşlardan istikrarlı bir artış gördüklerini ifade etti. Küresel markaların blok zincirinin potansiyelini fark ettiklerini ve müşterileriyle etkileşim kurmak ve yeni gelir fırsatları yaratmak için bunu kullandıklarını söyledi.
Magic, Macy’s mağazası ve oyuncak üreticisi Mattel gibi ünlü markalarla iş birliği yaptığını belirtti. Şirketin odak noktası, tüketicilerin dijital varlıklarını kolayca saklayabilmelerini sağlayan gözetim dışı bir cüzdanı, bir e-posta adresi veya sosyal medya hesabıyla bağlantılı olarak sunmaktır.
