Bitcoin fiyat hareketi kontrol altında olsa da, gelecekteki yörünge belirsiz ve ilgi çekici olmaya devam ediyor.
Mayıs ayında Bitcoin (BTC) fiyatı küçük bir düşüş yaşayarak 25.800 ile 30.000 dolar arasında dalgalandı. Bununla birlikte, aylık açılış ve kapanış fiyatları önemli ölçüde birbirine yakındı. Bu da bizi BTC fiyatı Mayıs tahminine getiriyor. BTC fiyat hareketi kontrol altında olsa da, gelecekteki yörünge belirsiz ve ilgi çekici olmaya devam ediyor. Dört analist piyasa oynaklığını tahmin etmek için farklı yöntemler kullandı, ancak doğru sonuçlara ulaştı.
Elliott Wave Teorisi Bitcoin fiyatındaki düşüşü doğru tahmin ediyor
Elliott Wave teorisi, bir trendin yönünü belirlemek için yinelenen uzun vadeli fiyat modellerinin ve yatırımcı psikolojisinin analizini içerir. Mayıs ayında, bu ticaret yöntemi yerel zirveyi ve ardından gelen düşüşü doğru bir şekilde tahmin etti. Mayıs ayının başında Elliott Wave uzmanı TheTradingHubb, fiyatın 26.500 dolara düşmeden önce 30.000 dolar civarında yerel bir zirveye ulaşacağını söyledi. Fiyat 1 Mayıs’ta sıçrama yaptı (yeşil simge) ve tahmindeki gibi 30.000 dolar (kırmızı simge) yakınında yerel bir zirveye ulaştı.
Daha sonra, ünlü trader Altstreetbet, fiyatın 20.000 dolara doğru son kapitülasyondan önce başka bir sıçrama (yeşil daire) başlatacağını ileri sürdü. Keskin kapitülasyon henüz gerçekleşmedi. Bununla birlikte, BTC’deki zayıf sıçrama ve düşüş (kırmızı daire) çoktan gerçekleşti.
Kripto analisti Valdrin Tahiri’ye göre, azalan paralel kanal nedeniyle, destek hattının 25.000 dolara düşmesi muhtemel. Ancak, fiyatın 20.000 dolara düşmesi için bunun kırılması gerekecek. Kanaldan bir kopuş durumunda, bu ayı BTC fiyat tahmini geçersiz olur. Bu durumda, 30.000 dolara yukarı doğru bir hareketin gerçekleşmesi mümkün.
Baş ve Omuz Formasyonu kırılmayı katalize ediyor
Kripto para traderı Anbessa100, bir baş ve omuz modelini paylaştı. Formasyon, BTC fiyatının düşeceğini ve 25.000 dolara doğru düşeceğini öne sürüyor. Fiyat 25.000 dolar hedefine ulaşmasa da, 25.800 dolar seviyesine düşerek (kırmızı simge) kırıldı. Benzer bir görünüm, takip eden dibi belirlemek için sadece yatay seviyeleri kullanan LomaCrypto da verdi.
Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, ardından gelen fiyat sıçraması güçlüydü. Ancak formasyonun boyun çizgisini geri almak için yetersizdi. BTC çizginin altında işlem gördüğü sürece trend düşüş yönlü. Bu görünüm, daha önce özetlenen azalan paralel kanala da uyuyor.
Bitcoin fiyatı hala kanalın direnç çizgisinin altında olacak. Bu yüzden, boyun çizgisinin üzerindeki bir hareket, yükselişin tersine döndüğünü teyit etmeyecek. Dolayısıyla, 28.500 doların üzerinde bir kapanış yükselişin tersine döndüğünü teyit edecektir.
Multipl Skleroz, etkisini sinir sisteminde gösteren ve ataklarla gelişen kronik bir sinir sistemi hastalığı olarak tanımlanıyor.
Multipl Skleroz, etkisini sinir sisteminde gösteren ve ataklarla gelişen kronik bir sinir sistemi hastalığı olarak tanımlanıyor. Vücudu dışarıya karşı korumakla görevli olan bağışıklık sistemi kendi hücrelerini tanıma özelliğine sahip. Ancak bilinmeyen bir etken nedeniyle sistem bozulursa, bağışıklık sistemi özellikle sinir iletimini sağlayan beyin ve omurilikteki hücrelere karşı saldırı düzenliyor. Sinir hücreleri arasındaki iletimi sağlayan miyelin kılıfının hasarı sonucunda da Multipl Skleroz oluşuyor. MS hastalığının dünya çapında 2 milyondan fazla, ülkemizde de yaklaşık 50 bin kişiyi etkilediği tahmin ediliyor. Bu hastalık güçsüzlük, uyuşma, yürüme bozukluğu, dengesizlik ve görme bozukluğu gibi durumlara yol açtığı için hastaların günlük yaşamlarını olumsuz etkileyebiliyor. Aslında günümüzde erken teşhis, doğru tedavi, düzenli takip ve yaşam tarzında yapılan değişiklerle MS hastaları uzun ve kaliteli bir yaşam sürebiliyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Ezgi Yakupoğlu, ancak Multipl Skleroz ile ilgili toplumda doğru sanılan hatalı bilgilerin teşhis ve tedavi açısından gecikmelere yol açtığına dikkat çekerek, “Bu gecikme de hastaların günlük yaşam aktivitelerinin olumsuz etkilenmesine ve hastalığın daha kötü seyretmesine neden olabiliyor. Dolayısıyla MS hastalığının belirtilerini bilmek ve zamanında hekime başvurmak çok önemlidir” diyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Ezgi Yakupoğlu, toplumda Multipl Skleroz hakkında doğru sanılan hatalı bilgileri anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu!
Multipl Skleroz erken dönemde teşhis edilemez. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Multipl Skleroz, nöroloji hekimlerine doğru zamanda başvurulduğu takdirde, ayrıntılı bir hasta hikayesi ve muayene ile gerekli tetkikler sonrasında, erken dönemde rahatlıkla teşhis edilebiliyor. Kol ve/veya bacaklarda güçsüzlük ile uyuşma, dengesizlik, yorgunluk, çift görme ve görme bulanıklığı, konuşma bozukluğu gibi yakınmalar, Multipl Skleroz’un sık görülen belirtilerinden. Dolayısıyla bu yakınmalarda zaman kaybetmeden hekime başvurmak, hastalığın erken teşhis edilmesinde kilit rol üstleniyor.
Kontrol altına alınamayan bir hastalıktır. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Toplumdaki yaygın inanışın aksine, Multipl Skleroz günümüzde ilaç tedavisiyle kontrol altına alınabiliyor. MS hastalığına yönelik, ataklar sırasında ve uzun dönem koruyucu olarak etki eden ilaç seçenekleri mevcut. Son yıllarda artan çalışmalar doğrultusunda, hastalığın seyrine veya hastanın bireysel özelliklerine göre çok sayıda ilaç seçeneklerinden yararlanılıyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Ezgi Yakupoğlu,ilaçların enjeksiyon ve tablet formu olmak üzere iki gruba ayrıldıklarını belirterek, “Seçilecek olan ilaçlarda hastaya özgü bireysel özellikler ve tercihler göz önünde bulunduruluyor. Düzenli bir takiple birlikte ilaçlar arasında geçişler yapılabiliyor ve bu sayede yöntemler çok daha etkili olabiliyor” diyor.
Her MS hastası tekerlekli sandalyeye mahkumdur. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Multipl Skleroz; klinik izole sendrom, ataklarla seyreden ve ilerleyici seyreden olmak üzere temelde 3 alt gruba ayrılıyor. Klinik izole sendrom ile ataklarla seyreden MS iyi seyirli oluyor ve hastalarda yüzde 85 gibi yüksek bir oranda görülüyor. Kötü seyirli olan ilerleyici tip MS ise hastaların yüzde 15 oranını etkiliyor. Dolayısıyla uygun tedavi ve düzenli takiplerle çoğu hastanın bulguları rahatlıkla kontrol altına alınabiliyor. Böylece hastalar etkin tedaviyle günlük yaşamlarına sorunsuz bir şekilde devam edebiliyor.
Genetik geçişli bir hastalıktır. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Ailesel bir geçiş söz konusu olsa da Multipl Skleroz’un genetik geçişli bir hastalık olduğu net olarak kanıtlanmamış. Genetik ve çevresel etkenler hastalığın gelişiminde birlikte rol alıyor. Ailesinde MS olan bir kişi normal popülasyona göre daha riskli olmakla birlikte bu durum hastalığın genetik geçişli olduğunu göstermiyor. Sigara, diyet, güneş ışığına fazla maruz kalmak, stres, D vitamini eksikliği ve geçirilmiş enfeksiyonlar çevresel etkenler arasında yer alıyor.
Multipl Skleroz hastaları yazın dışarı çıkmamalıdır. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Multipl Skleroz’un semptomları yoğun egzersiz veya ısı artışı durumlarında şiddetlenebiliyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Ezgi Yakupoğlu,ancak bu durumun hastaların yaz aylarında asla dışarı çıkamayacakları anlamına gelmediğine işaret ederek, “Hastalar, saunaya gitmemek veya tatillerde sıcakların çok yoğun yaşandığı ayları tercih etmemek gibi önlemlerle aşırı sıcak ortamlardan olabildiğince kaçınarak, günlük hayatlarına devam edebilirler. Günlük hayatın içinde olmak aynı zamanda psikolojik olarak da destek sağladığı için hastalığın tedavisinde de önem taşıyor.” bilgisini veriyor.
MS hastası kadınların hamile kalmaları sakıncalıdır. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Hormonal denge açısından farklı özellikler taşımak gibi bazı etkenler nedeniyle kadınlarda erkeklere nazaran iki kat fazla görülen MS, özellikle 20-40’lı yaşlar arasındaki doğurganlık çağında gelişiyor. Dolayısıyla MS hastası kadınların en büyük endişelerinden biri, anne olma şansını yitirmek oluyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Ezgi Yakupoğlu, Multipl Skleroz’un hamile kalmaya ve doğum yapmaya kesinlikle engel oluşturmadığını vurgulayarak, “Hastalık aktivitesini kontrol altına alan ilaçlar sayesinde hastalar hem doğum yapabiliyor hem de emzirebiliyorlar. Bu noktada önemli olan asıl konu, hastaların hamilelik planlamalarını kendilerini takip eden nöroloji hekiminin kontrolünde yapmalarıdır.” bilgisini veriyor.
DOĞRUSU: Multipl Skleroz hastaları kendilerini diğer kişilere göre daha yorgun hissedebiliyorlar. Ancak bu sorunla başa çıkmak için yapılabilecek en önemli şey düzenli egzersiz yapmaktır. Zira egzersiz sağladığı faydaların yanı sıra hareketsiz kalmanın yol açabileceği pek çok sorunu önlemesi açısından da değer taşıyor. “Kaliteli bir yaşam için MS hastalarına düzenli egzersiz yapmaları, sağlıklı beslenmeleri ve sigara içmemeleri konusunda mutlaka gerekli bilgilendirmeler yapılıyor” diyen Dr. Ezgi Yakupoğlu, sözlerine şöyle devam ediyor: “Ancak egzersizin hem sıklığı hem de tipi açısından hasta ve doktor mutlaka iletişim halinde olmalıdır. MS hastaları için en ideal egzersiz türleri ise yürüyüş, yüzme ve bisiklet gibi aerobik egzersizleridir.” diyor.
Multipl Skleroz hastaları çalışamaz. YANLIŞ!
DOĞRUSU: MS hastalarının çok büyük bir kısmı günlük yaşamlarına aynı şekilde devam edebiliyor ve işlerini rahatlıkla yapabiliyorlar. Nöroloji Uzmanı Dr. Ezgi Yakupoğlu, “Önemli olan, doktor ile hasta arasında güven içeren bir iletişimin kurulması ve düzenli takiplerin yapılmasıdır” diye konuşuyor.
Bir analiste göre, SHIB için toparlanma umudu var. Analist David ise bir altcoin fiyatının yükselmeye hazır olduğunu söylüyor.
Kripto analisti Kelvin Munene’ye göre, SHIB için ‘golden cross’ toparlanmanın habercisi. Analist Deavid ise bir altcoin fiyatının yükselmeye hazır olduğunu söylüyor. Bir başka analist Tobith Tom popüler metaverse coin’i SAND’de potansiyel görüyor. Popüler bir analist de LTC, MATIC ve ARB’in sonraki hamlelerini açıklıyor.
SHIB için ‘Altın Haç’ toparlanmanın habercisi
Ayılar, son 24 saat içinde Shiba Inu piyasasında üstünlüğü ele geçirdi. Böylece, SHIB fiyatını 0,000008702 dolara kadar düşürdü. Yükseliş çabaları, gün içi en yüksek seviye olan 0,00000889 dolarda sert bir muhalefetle durduruldu. SHIB ayıları basın saatine kadar kontrolü ellerinde tutmaya devam ediyor. Bu şekilde SHIB önceki kapanışa göre %0,22’lik bir düşüşle 0,000008727 dolara geriledi. SHIB’nin piyasa değeri %0,20 düşüşle 5.179.472.629 dolara gerilerken, 24 saatlik işlem hacmi %2,78 artışla 86.293.855 dolara yükseldi. Düşüş sırasında artan bu işlem hacmi, yatırımcıların fiyat düşüşünden faydalanarak SHIB’yi aktif olarak alıp satmaya devam ettiğini gösteriyor.
82,99’luk stokastik RSI derecesi ve sinyal çizgisinin altındaki hareket, SHIB piyasasındaki mevcut negatif eğilimin ivme kazandığını gösteriyor. Bu hareket, yatırımcıların ek kayıplar bekleyerek varlıklarını satma ihtimaliyle birlikte olası bir fiyat düşüşüne işaret ediyor Bununla birlikte, stokastik RSI göstergesi 50’nin üzerinde olduğu için pozitif bir dönüş hala mümkün.
Piyasa, 0,00000006 değerine sahip pozitif bir alanda MACD çizgisi ve yeşil çubuklar üreten histogram ile bir miktar alım baskısı görebilir. Bu hareket, traderların düşüşü satın aldığını ve fiyatı yukarı çekmeyi umduğunu gösteriyor. Sonuç olarak, SHIB piyasasında düşüş eğilimi hakim. Ancak artan işlem hacmi ve olumlu göstergeler potansiyel bir trend dönüşüne işaret ediyor.
Bu altcoin daha yükseklere çıkmaya hazır!
Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere VeChain, Mayıs 2022’den beri azalan bir paralel kanal içinde işlem görüyor. Bu, çoğu durumda kırılmalara yol açan bir yükseliş formasyonudur. Şubat 2023’te formasyonun üzerindeki sapma (kırmızı elips) dışında, fiyat kanalın hem direnç hem de destek hatlarını birçok kez test etti. Şu anda kanalın orta çizgisinden (0,185 dolar) sıçrıyor. Ayrıca, bir sabah yıldızı formasyonu (mavi ok) oluşturdu. Bu aynı zamanda genellikle yukarı yönlü bir trend dönüşüne işaret eden bir yükseliş formasyonudur. Bu nedenle, altcoin fiyatının önümüzdeki günlerde kanalın direnç çizgisine doğru 0,246 dolara yükselmesi mümkün. Bir kırılma, fiyatı 0,330 dolarlık bir sonraki yatay direnç seviyesine taşıyacaktır.
Teknik göstergeler, VET fiyatının önümüzdeki günlerde daha da yükseleceğini gösteriyor. İlk hedef 0,225 dolar, ardından 0,246 dolar ve 0,330 dolar. Bu perspektif, fiyatın uzun vadeli kanalın orta çizgisinin altına 0,185 dolardan düşmesi durumunda geçersiz olacaktır.
SAND fiyatı için ufukta ne var?
Bollinger Bantları, fiyat hareketini ve oynaklığı analiz etmek için kullanılan bir teknik analiz aracıdır. Bollinger Bantları (BB), fiyatın zaman periyodunu ve stand sapmasını kullanır.
Mum çubuklarına bakıldığında, SAND şu anda bir yükseliş trendi olarak kabul edilen göstergenin üst bandında yer alıyor. Daha önce, Bollinger Bantları oldukça değişken bir duygu durumu yaşadı. Aynı zamanda trendin tersine dönmesine neden oldu. Yüksek volatiliteli bir piyasa sırasında gözlemlenen yaygın modellerden biri, Bollinger Bant Genişliğinin yukarı doğru tırmanmasıdır. Şu anda, Bollinger Bant Genişliği yukarı doğru işaret ediyor. Bu da muhtemelen bantların zaman içinde genişlemeye devam edeceğini gösteriyor.
Hareketli Ortalama Yakınsama Iraksaması (MACD) göstergesi piyasalardaki potansiyel fiyat eğilimlerini, momentumları ve tersine dönüşleri belirlemek için kullanılır. MACD, hareketli bir ortalama çaprazının okunmasını kolaylaştıracaktır. MACD, trendleri doğrulayabildiği ve potansiyel dönüşleri belirleyebildiği için önemli bir rol oynar.
Grafiklere bakıldığında, MACD çizgisinin sinyal çizgisinin üzerinde olması, SAND’ın kısa vadeli bir dönemde yükseliş eğilimi yaşadığını gösteriyor. Dahası, yeşil çubuklar büyümeye devam ediyor. Bu da SAND’ın kısa vadeli bir dönemde yükselmeye devam edeceğini teyit ediyor. Son olarak, MACD çizgisi ile sinyal çizgisi arasındaki boşluk genişlemeye devam ediyor. Bu da çoğu traderın yükseliş onayı olarak kabul ediliyor. Yükseliş geçişi de boğa koşusunun yukarı doğru hareket etmeye devam edeceğini teyit ediyor.
Analist üç altcoin fiyatında sırdaki hamleleri tahmin ediyor
Popüler analist Michael van de Poppe, Litecoin’in (LTC) 93 dolarlık direncin üzerine çıkabileceğini söylüyor. Ayrıca, muhtemelen yeni haftada bir ön-halving rallisi başlatacağını belirtiyor. Analist, LTC’nin 82 dolardan destek bulduğunu kaydediyor. Bu nedenle yeni aşamaya girmek için yalnızca bir sıçramaya ihtiyacı olduğunu ifade ediyor.
Van de Poppe, günlük bir grafikle LTC analizini açıklıyor. Fiyat grafiğindeki birçok dalgalanmanın kısa vadeli LTC fiyat davranışını etkileyebileceğini söylüyor. Bununla birlikte, ünlü kripto analistine göre, trend daha yüksek zaman diliminde daha derin görünüyor. Ayrıca, 82 dolarlık destek haftalık grafikte daha belirgin.
Analist, MATIC’teki fiyat aktivitesinin kripto yatırımcılarının izlemesi gereken bir başka önemli olay olduğunu belirtiyor. Ona göre, Polygon’un GP Monaco F1 sırasında yaptığı son NFT duyurusu MATIC fiyatında bir artışa neden oldu. Analist, MATIC’in zaten 0,95 dolarlık direnci test ettiğini gösteriyor. Bu seviyenin üzerinde bir kırılma ile MATIC’in 1,30 ila 1,50 dolar bölgesine doğru hızlanacağına inanıyor. Aksine, analist 0,95 dolarlık direncin aşılamamasının MATIC’in daha da düşmesine neden olacağını söylüyor. Ayrıca, long işlemler için 0,75 dolardan daha düşük bir giriş fırsatı yaratacağını belirtiyor.
Van de Poppe ayrıca Arbitrum’un (ARB) fiyat davranışını analiz ediyor. Altcoin fiyatının bir direnç etrafında dolaştığını ifade ediyor. ARB’nin mevcut fiyatının 1,10 dolardan bir long giriş fırsatı sağladığını belirtiyor. Ancak, ARB 1,18 dolar direncini kırıp geçmezse, analist ARB’nin fiyatının düşeceğini öngörüyor. Analiste göre, 1,18 doların üzerinde teyit edilmiş bir kırılma, ARB’nin 1,30 dolara doğru bir ralli yapmasını sağlayabilir.
İnternette daha genç ve pürüzsüz bir yüz vaat eden sayısız yüz yogası tekniği videosu var. Peki kimin yaptırdığı yüz yogası daha güvenli ve işe yarıyor?
Yüz yogası bazı araştırmalarla desteklense de yanlış yapılması daha fazla kırışıklığa ve asimetriye neden olabilir. Youtube’da ya da TikTok’ta her önünüze gelen yüz yogası videosunu sakın uygulamayın…
TikTok’ta #faceyoga hashtag’inde basit bir arama, daha genç ve pürüzsüz görünen bir yüz vaat eden sayısız teknik videosunu önünüze serecektir. Her gün farklı yüz yogası uygulayıcıları çevrimiçi olarak ortaya çıkıyor. Peki ama kimin yaptırdığı daha güvenli ve işe yarıyor?
Geçtiğimiz ay Northwestern Üniversitesi araştırmacıları, 16 orta yaşlı kadına 20 hafta boyunca kas dirençli yüz egzersiz eğitimi verdi ve bu da yüzün bazı kısımlarında genel olarak daha dolgunluk sağladı. Elbette bu araştırma esnasında doğru eğitimciler kullanıldı.
Oysa yüz yogası yaparken yanlış kasları kasmak “kaz ayağı, alın çizgileri veya kaş çatma çizgilerinin görünümünün kötüleşmesine yol açabilir.”
Fotoğraf: Dermatolog Dr. Lauren Penzi
Durumu en iyi ünlü Dermatolog Dr. Lauren Penzi açıklıyor; “Yüz yogası sadece doğru şekilde yapılırsa cildinize giden kan ve oksijen akışını iyileştirmeye yardımcı olabilir. Tiktok ya da Youtube’da önünüze gelen videoları uygulamak geri dönüşsüz olarak yüzünüzü mahvedebilir” diyor.
Yüz yogası yaparken nelere dikkat edilmeli?
Fotoğraf: Yoga Face’in Kurucusu Annelise Hagen
Uzmanlar yüz yogasının yararları konusunda bölünmüş olsalar da, çoğu kişi bu egzersizleri “doğru şekilde” yapmanın işin anahtarı olduğu konusunda hemfikir. Çünkü uygun olmayan egzersizler yüz asimetrisine veya istenmeyen çizgilere ve kırışıklıklara yol açabilir.
Yoga Face’in kurucusu Annelise Hagen’den işin doğrusunu size anlatalım.
1. Topraklanmak için birkaç derin nefes alın.
2. Boynunuzu döndürün, yanlara doğru hafifçe esnetin ve derin nefes alın.
(Derin nefes alıp vermek, vücuda daha fazla oksijen getirir, bu da hücre yenilenmesine, oksijenlenmeye ve sinir sistemini sakinleştirmeye yardımcı olur.)
3. Gün içinde yüzünüz sabit dururken dilinizi yukarıda ve damağınıza yapıştırarak durun. Böylece zamanla yanak bölgesi hafifçe kalkar. Bu, elmacık kemiklerinizi güçlendirebilir ve gıdı ve sarkık cildi önleyebilir. Gün içinde dilinizi ağzınızın içinde nerede tuttuğunuz önemlidir.
4. Kocaman gülümseyin. En az sekiz üst dişi gösterin. (Alt dişleri açığa çıkarmayın) Üst dişler görünecek şekilde dilinizi yavaşça sallayın ve üç tekrar yapın.
5. Kaşlarınızın dış köşesine hafif bir baskı uygulayın ve 10 saniye yukarı bakın. Gözlerinizi 10 saniye kapatarak bitirin. Gözlerinizi yumuşak tutun ki yeni kırışıklıklar oluşmasın.
6. Yukarı bakın ve arka arkaya üç kez “tavanı öpüyormuş” gibi yapın. Sonra sağa ve yukarı bakıp ve arka arkaya üç kez dudaklarınızı tavanı öpermiş gibi yapın. Sonra başınızı sola çevirin ve yukarı bakın. Arka arkaya üç kez aynı şekilde tavanı öpün.
7. Burundan nefes alın. Dudaklarınızı içerden hava ile dışarı doğru şişirin. 10 saniye bekleyin.
8. Parmaklarınızla diğer bölgeleri hareket ettirmeden sadece göz kapağınızı kaldırın. Bunu 10 saniye yapın. 10 kere tekrar edin.
Saç dökülmesi, saç ekimi ve kaş ekimi hakkında bilinmesi gerekenleri uzmanlarından dinledik.
Son zamanların en popüler uygulamalarından biri olan saç ekimi söz konusu olduğunda kafalarda pek çok soru işareti olabiliyor. Daha dolgun saçlar için yapılan bu estetik cerrahi işleminde en önemli nokta, uygulama hakkında olabildiğince çok şey öğrenmektir. Saç ekimi ya da kaş ekimi operasyonlarının sizin için uygun olup olmadığına karar verebilmeniz için bir rehber hazırladık.
Smile Hair Clinic Kurucu Ortakları Dr. Gökay Bilgin & Dr. Mehmet Erdoğan ile saç dökülmesi, saç ekimi ve kaş ekimi hakkında merak edilenleri konuştuk.
Dr. Mehmet Erdoğan & Dr. Gökay Bilgin
Saç dökülmesinin nedenleri nelerdir? Dr. Gökay Bilgin: Saç ekimi yaptırmadan önce saç dökülmesinin sebeplerinin detaylıca analiz edilmesi gerekiyor. Bugün saç dökülmesine yol açan genetik faktörün altında DHT hormonu yatıyor. Bu hormon 15-20 yaş aralığında aktifleşerek saç diplerine zarar vermeye başlıyor. Bu süreçle birlikte saç dökülmesi gerçekleşiyor.
Günümüzde saç dökülmesini erkek ve kadın saç dökülmesi olarak ikiye ayırabiliriz. Erkeklerde görülen en sık saç dökülmesi nedeni hormonlar (Androgenetik Alopesi) ve saç köklerinin bu hormonlara verdiği yanıtlara bağlı olarak yaşam döngülerinin son bulmasıdır.
Kadın tipi saç dökülmesi nedir? Dr. Mehmet Erdoğan: Kadınlarda saç dökülmesinin sebepleri genellikle demir eksikliği, tiroid hormonu eksikliği ve şekil verme, bağlama esnasında çekilmeye bağlı yaşanan mekanik travmalar olarak sayılabilir. Tabii bunun yanında genetik faktörler de etkili olabiliyor. Son yıllarda kadın hasta sayısında gözle görülür bir artış var. Bu artışta özellikle pandemi sonrası stres ya da uyku ve yeme bozuklukları, kullanılan ilaçların yan etkilerini sayabiliriz.
Saç dökülmelerinin önüne geçmek için neler yapılabilir? Dr. Gökay Bilgin: Erkeklerde medikal tedavi çok olumlu sonuçlar veriyor. Özellikle saçlar ilk incelmeye başladığı dönemde finasteride etken maddesi içeren ilaçlar, kelliği ciddi bir oranda önlüyor. Kadınlarda ise altta yatan sebeplerin teşhisi sonrası kayıpları önleyebiliyoruz.
Özellikle genetik faktörlere bağlı yaşanan saç dökülmesi sorununda saçlar ilk incelmeye başladığı dönemde finasteride etken maddesi içeren ilaçlara başlamak, saç kaybını önlemek ya da süreci yavaşlatmak için seçeneklerden biri. Ancak bu ürünler kullan-bırak tarzında değil, doktor tavsiyesiyle uzun süreli ve düzenli kullanılmalıdır. Ancak ilaçların uzun süreli kullanımında saç ekiminden çok daha maliyetli bir hale geldiğini söyleyebiliriz.
Saçı dökülenler eczane ürünlerinden farklı olarak esansiyel yağlar, bitkisel kremler ya da alternatif tıbba yönelebiliyor. Bazı bitkisel yağların saçları besleyici özelliği olabiliyor ancak hiçbir yağ ya da bitki, genetik saç dökülmesinin önüne geçemez. Uygulanan yağ ya da bitkilerin saç derisini tahriş edebileceği ya da dönüşü olmayan zararlara yol açabileceği riskini hiçbir zaman unutmamak gerekli.
Saç dökülmesi hakkında doğru bilinen yanlışlardan bahsetsek… Dr. Mehmet Erdoğan: Özellikle maliyetin yüksek olmasının iyi kalite anlamına geldiği gibi bir yanlış algı var. Maliyetlerde saç ekim merkezinin bulunduğu lokasyon, tedaviyi gerçekleştirecek doktorun popülerliği, operasyonlarda yer alacak ekibin büyüklüğü ve cihazların teknolojik seviyeleri, tedavi öncesi ve sonrasında hastaya sağlanan ulaşım, konaklama hizmetleri gibi birçok dinamik söz konusu. Dolayısıyla yüksek fiyat iyi kaliteyi her zaman beraberinde getirmiyor.
“Sadece erkekler saç dökülmesi yaşar” inanışı yaygın yanlışlardan biri. Kadınlarda da farklı sebepler doğrultusunda saç dökülmesi olabiliyor. Dolayısıyla bir cinsiyet farkı olmuyor.
Şampuanın saç dökülmesi yaptığı yönündeki inanış da doğru değildir. Yıkamada elimize gelen saçlar zaten dökülme aşamasına gelmiş ömrü tamamlanmış olan saçlardır. Dolayısıyla saçı yıkamamak saç dökülmesini önlemiyor. Kozmetik açıdan baktığımızda, saçımızın düzenli yıkanması saçımızın temiz, parlak ve canlı olmasını sağlıyor. Ayrıca jöle, köpük, wax gibi şekillendirici hiçbir ürün saç derisi altına geçemedikleri için saç kaybı yaratmaz. Bunları kullanan kişilerin tercihen gün sonunda saçlarını durulaması istenir.
Öte yandan şapka takmak veya örtünmek saç dökülmesini artırmaz. Çünkü saç dökülmesin dışarıdan sebeplerle oluşmuyor. Bu yüzden saç dökülmesi yaşayan kişinin genetik ve fiziksel altyapısını araştırmak gerekiyor.
Dönemsel saç dökülmeleri için neler yapılmalı, nelere dikkat edilmeli? Dr. Gökay Bilgin: Yoğun diyetler, aşırı uykusuzluk, stres, doğum, ameliyat ve bazı hastalıklar dönemsel saç dökülmelerine neden olabiliyor. Öte yandan boya kalitesi ve bazı kimyasal işlemlere sıkça maruz bırakılması da saç kalitesini önemli ölçüde etkiliyor. Mevsim değişikliğine bağlı olarak saçlar belirli dönemlere göre farklı uzama ve dökülme oranlarına sahip olabiliyor. Örneğin sonbahar ayında artan saç dökülmeleri artık bilimsel olarak açıklanabiliyor. Bu doğrultuda sağlıklı beslenme ve takviye gıdalar, saç köklerinin vitamin ve mineral açıdan zengin olmasını sağlayabiliyor. Bununla birlikte saç dökülmesinin uzun süre devam etmesi halinde ciddiye alınması gerekiyor.
Birbirinden farklı saç dökülmelerini düşünürsek; saç dökülmesi ne zaman dikkate alınmalı? Dr. Mehmet Erdoğan: Günde 100-150 saç telinin dökülmesi normal bir süreç olarak kabul ediliyor. Bu sayıdan fazla bir dökülme olduğunda ciddiye alınması ve bir uzmana başvurulması gerekiyor.
Öncelikle bilinçli bir ekim yolculuğu için bilinmesi gereken terimler nelerdir? Dr. Gökay Bilgin: Greft, saç kökü nakli ihtiyacı olan insanların donör bölgesinden alınan doku olarak tanımlanıyor. Her greftin içerisinde saç kökleri ve deri bulunuyor.
Microblade Safir FUE tekniği, Smile Hair Clinic’te bir mikro bıçak ve çoğunlukla Safir bıçak ile ekim yapılacak alanda kesiler oluşturur. Önceden yapılmış bu kesilere greftler yerleştirilir. Kanalın derinliğini ve yönünü, yoğunluğunu ve dağılımını ayarlayabildiğimiz için bu tekniğin diğer greft yerleştirme tekniklerine göre birçok avantajı olduğunu düşünüyoruz.
DHI tekniği bir çeşit yapıştırma ve yerleştirmedir. Bu nedenle aynı avantajlar daha az kanama ve kaçırılan yerlerin olmaması olarak açıklanabilir.
Alopesi, vücudun herhangi bir bölgesinde bulunan kılların herhangi bir nedenden ötürü dökülmesidir. En çok hormonlara bağlı olarak gerçekleşen Androjenik Alopesi (AGA) tipi görülüyor. Andorogenetik alopesi, erkek tipi saç dökülmesi olarak adlandırılmasına rağmen kadınları da yüzde 45 oranında etkiliyor.
Finasteride, saçların dökülmesini önleyen, korunmasını sağlayan ve ince saç tellerinin eski kalınlıklarına ulaşmasını sağlayan bir ilaçtır.
Saç ekimi nedir? Saç ekim işleminde süreç nasıl ilerliyor? Dr. Mehmet Erdoğan: Süreç ilk olarak hastayı görmemizle başlıyor. Hastanın saç ekimine uygunluğu var mı, tedaviye hangi süreçte başlamalı, saç ekimi öncesinde hangi testleri yaptırmalı; bu tür sorulara yanıt arıyoruz. Tüm test ve analizler sonrası hasta saç ekimine uygunsa hastayla birlikte, saç ekimi için uygun bir dönem ve tarih belirliyoruz. Sonrasında operasyonu başlatıyoruz ve bu operasyon yaklaşık 8 saat kadar sürüyor. 2 gün sonra ilk kontrolümüz başlıyor ve akabinde 1-1,5 yıla uzanan bir süreç beraberinde geliyor. Bazı hastalarda bu süreç daha kısa sonuçlanabilse de ortalama birinci yılda yüzde 80’e yakın sonuçları görmeye başlıyoruz. Bu süre bazen daha kısa bazen de daha uzun olabiliyor.
Operasyon öncesinde hastayla konuşup, doğru yönlendirmeyi sağlayıp sonrasında da 1 yıllık takibini yapıyoruz. Ayrıca raporlama sistemlerimizle hastaya e-mail yoluyla kontrol ve yıkama gibi hatırlatmalarını yapıyoruz. Belirli dönemlerde hastanın fotoğraflarını isteyerek süreci izliyoruz. Hastayı belli aşamalarda çağırarak, tekrar gözden geçirilmesi gereken noktalar ya da fotoğraflarda dikkatimizi çeken alanları değerlendiriyoruz.
Kimler saç ekimi işlemi yaptırabilir? Dr. Gökay Bilgin: Saç ekimi yaptırmadan önce saç dökülmesinin altında yatan sebepler ortaya çıkarılmalı. Saç dökülmesi genetik faktörlere mi yoksa vitamin, mineral eksikliğine mi ya da hormonal sebeplere mi bağlı tüm bu soruların cevaplanması gerekli. Eğer saç dökülmesinin altında yatan sebepler destekleyici tedavilerle önlenebilirse saç ekimini ikinci plana alıyoruz. Ancak saç dökülmesi genetik faktörlere bağlıysa ve önleyici ve destekleyici tedavilerle eski saç formu asla kazanılmayacaksa hastayla birlikte saç ekimine karar veriyoruz.
Kaş ekimi nedir? Kaşlara şekil vermeye yardımcı olur mu? Dr. Mehmet Erdoğan: Özellikle kadınlarda kaş ekimi talebiyle karşılaşıyoruz. Kadın hastalarımızın çoğu erken yaşlarda kaşlarını aldırmaya başladığı için kaş kökleri hasar görüyor ve yeni kaşların çıkması mümkün olmuyor. Bu durumlarda yeni kaş ekimiyle müdahale ediyoruz, estetik bir görünüm yaratmak üzere yüze özel bir tasarım yapıyor ve iyi sonuçlar alıyoruz. Bunun yanında kalıcı kaş dövmesi yaptırmış ama sonuçtan memnun kalmamış kadınların da tekrar restore etmek isteğiyle kaş ekimi uygulaması yapıyoruz.
Kadınların sıklıkla tercih ettiği bir tedavi olan kaş ekimi nasıl gerçekleştirilir? Dr. Gökay Bilgin: Kaş ekimi operasyonu aslında saç ekimi işlemi ile aynıdır. Transfer edilecek greft miktarı az olduğu için daha kısa sürer. Konsültasyon işlemi sırasında öncelikle doktorlarımız hastanın kaş ekimi operasyonundan beklentisini dinleyerek, kendi tecrübelerinden de yola çıkarak hastayı mutlu edecek optimum çözüme ulaşmaya çalışır. Konsültasyon sırasında altın oran pergeli ile, hastanın yüz hatlarına en uygun kaş şekli belirlenir. İlk önce kaşlara lokal anestezi uygulanır. İhtiyaç olan sayı çok az olacağı için olduğu cerrah öncelikle kaşlara safir FUE yöntemi ile kanalları açar. Bu sayede hem gereken sayının tam olarak bilinerek donör alandan fazla greft alımının önüne geçilir hem de greftlerin vücut dışında kalma süresi azaltılarak risk minimuma indirilmiş olur.
Sonrasında ise kadınların donör bölgesindeki saçlar diğer uzun saçların kamufle etmesine imkan tanıyacak bir pencere açılarak tıraş edilir ve bu bölgeye lokal anestezi uygulanır. Donör bölgesinden greftler mikro FUE yöntemi ile alınır ve kısa bir sürede daha önceden açılmış kanallara nakledilir. Operasyondan sonra hastanın uygulaması gereken bakım ve tedavi talimatları hastaya anlatılarak, pansumanı tamamlanarak taburcu edilir.
Kaşlar neden incelir ve dökülür? Dr. Mehmet Erdoğan: Kaş şekli ve seyrekliği, genellikle genetik bir faktör olmakla birlikte uygulanan yanlış kaş alımı işlemleri gibi uygulamalar sonucu da oluşuyor. Bazı hastalıklar, ilaç tedavileri, yanlış makyaj uygulamaları kaşların dökülmesine sebep olabiliyor. Ayrıca bazı kazalar ve bu kazalardan kaynaklı yaralanmalar sebebi ile kaşların görüntüsünde kalıcı bozukluklar oluşabiliyor.
Saç ve kaş ekim işleminin ilerleyen zamanlarda tekrarlanması ihtimali hakkında söylentiler söz konusu… Doğru mudur? Dr. Gökay Bilgin: Ekim işlemi hastanın beklentisini karşılamadığında veya doğru planlama yapılmadığında saç ekimi tekrarlanabilir. Bunun için donör bölgesinde yeterli sayıda sağlıklı saç kökü olması gerekiyor. Dolayısıyla ikinci ekim operasyonu yapılabilir ancak önerilen sayı maksimum 3 diyebiliriz.
Ekim işlemlerinin riskleri ve yan etkileri var mıdır? Dr. Mehmet Erdoğan: Kabuklanma, saç ekiminin yan etkilerinden en yaygın olanlarından biridir. Kabuklanma, operasyondan sonra 48 saat içinde, ekim yapılan alanda görülebilir. Kabuklanma aynı zamanda iyileşmenin de bir işaretidir. Kabuklanmanın olduğu yere müdahale etmemek gerekiyor, ortalama 2 hafta içinde kendiliğinden iyileşiyor.
Operasyon sonrası donör ve ekim yapılan alanda ufak kanamalar görülebiliyor. Hastanın nakil öncesi kullandığı aspirin, NSAİİ, E vitamini, alkol, anabolik steroidler ve diğer kan sulandırıcılar kanama riskini artırabiliyor.
Operasyon sonrası kaşınma saç ekiminin en yaygın yan etkilerinden biridir. Saç ekimi sonrası kabuklanma kendiliğinden iyileşirken bu süre zarfında kaşıntı görülüyor. Kaşıntı da iyileşme belirtisidir. Saç ekimi sonrası kaşıma yeni ekilen köklere zarar verebiliyor. Saç ekimi sonrası ilk 2 hafta devam eden kaşıntı, kabuklanma iyileştikten sonra kendiliğinden geçiyor.
Saç ekimi operasyonlarından sonra kabuklanma ve kaşıntı gibi bir diğer yaygın sorun ise ödem ve şişliktir. Saç ekimi sonrası ilk 48 saat içerisinde yüz bölgesi de dahil olmak üzere şişlik görülebilir. Standart saç ekimi yan etkileri olarak tüm saç ekimleri veya cerrahi operasyonlardan sonra şişlik ve ödem beklenir. Saç ekimi sonrası ödem ve şişlik, kaşıntı ve kabuklanmada görüldüğü gibi kendiliğinden geçecek bir durumdur.
Saç ekimi operasyonları da aslında cerrahi müdahalelerdir. Bu nedenle steril ortamlarda hizmet almak çok önemlidir. Steril olmayan ortamlarda yapılan operasyonlarda enfeksiyon riski de nispeten yüksektir. Saç ekimi sonrası koruma süreci enfeksiyondan korunmak için hayati önem taşır. Saç ekimi sonrası doktorunuzun önerdiği antibiyotiklerin düzenli kullanımı enfeksiyon riskini en aza indirecektir.
Başarılı bir sonuç ve doğal görünüm elde edilmesi için bilinmesi ve dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? Dr. Gökay Bilgin: Doğru süreç yönetiminde klinik her zaman hastasının yanında olmalı, tedavi sonrası süreçte de hasta her zaman takip edilmeli.
Saç ekiminde günümüzde uygulanan iki yöntem var. İlki FUT, ikincisi ise FUE. Ayrıca enseden linael şekilde alınan saçlı doku yöntemi mevcut ancak günümüzde çok fazla tercih edilen bir yöntem değil.
FUE yani Follicular Unit Extraction; greftin, panç yöntemi ile alınması ve bu greftlerin teker teker saçsız kısma nakledilmesidir. Greft alımında panç yöntemini tercih ediyoruz. Nakli ise safir ile birlikte ya da DHI dediğimiz bir yöntemle yapıyoruz. Safir dediğimiz yöntemde, aldığımız greftleri saç derisinde küçük bir kesici aletle açtığımız kanalların içine teker teker yerleştiriyoruz. Bazen greftleri tıbbi bir kalemin içine yerleştirerek ekim yapıyoruz.
Ayrıca Smile Hair Clinic’te yine kendimize ait bir yöntemimiz var. Biz buna True Planing diyoruz. True Planing tüm aşamaların planlaması. Sabah hastayı gördüğümüzdeki santimetrekare yoğunluk hesabından başlayıp, saçların yönünün, hangi bölgeye hangi saçların ekilmesine kadar birçok süreci birleştirdiğimiz ve doğru sonuca gidebildiğimiz bir yöntem. Tüm hastalarımıza bunu uyguluyoruz. Bu yöntem için, hastanın altta yatan hastalığından tutun hastanın beklentilerine, hastanın saç modeline, yüz tipinden saç yapısına kadar farklı disiplinler farklı uygulamalar geliştiriyoruz.
Saç veya kaş ekim tedavileri için adres seçerken nelere dikkat edilmeli? Dr. Mehmet Erdoğan: Saç ekiminde ihtiyaç tümüyle hastanın beklentisi doğrultusunda karar verilen bir süreç. Saç ekimi yaptırmak isteyenler öncelikli olarak Türkiye’de Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı klinikleri seçmeliler. Sağlık Bakanlığı onayı olan kliniklerde tedavileri doktorlar gerçekleştiriyor.
Türkiye’de maalesef merdiven altı dediğimiz, alanında uzman olmayan teknisyen ya da yetersiz ekiplerin işlem yaptığı merkezler de bulunuyor. Saç ekimi yaptırmak isteyen hasta, saç ekim ekibinde kimlerin olduğunu ve özellikle saç ekimini kimin yapacağını öğrenmeli. Hangi doktorun hangi aşamada yer alacağını açık bir şekilde araştırmalı. Akabinde internette merkezin yorumları, merkezin şikayetleri ve yaptığı operasyonlarını araştırdıktan sonra karar verilmeli. Ayrıca kliniğin eski hastalarına ulaşıp onların deneyim ve yorumlarını da almaları klinik seçiminde çok önemli. Sürecin ilk adımını doğru planlamak adına oldukça detaylı araştırma yapmak, ömür boyu yaşayacağınız deneyim açısından son derece kritik önem taşıyor.
Sadece iki hafta içinde gerçekleşmesi planlanan Opside alfa öncesi test ağı için teşviklerin yakında başlatılacağını büyük bir memnuniyetle müjdeliyoruz.
Sadece iki hafta içinde gerçekleşmesi planlanan Opside alfa öncesi test ağı için teşviklerin yakında başlatılacağını büyük bir memnuniyetle müjdeliyoruz.
Bu önemli adım, bizi Opside ana ağının çok beklenen lansmanına doğru itiyor. ZKP Madenciliğinin benzersiz özelliğine sahip öncü bir ZK-RaaS ağı olarak, tüm değerli topluluk üyelerimizi yolculuğumuzun bu heyecan verici bölümüne aktif olarak katılmaya davet ediyoruz.
Alfa öncesi test ağı, Opside’ın gelişiminde, özellikle de hibrit bir PoS ve PoW mutabakat mekanizmasının tanıtılmasında önemli bir ilerlemeye işaret ediyor. Hem doğrulayıcılar hem de madenciler alfa öncesi test ağına katılmaya, çabalarına katkıda bulunmaya ve karşılığında sadakat puanları kazanmaya davet ediliyor. Bu sadakat puanları, ana ağın lansmanını takiben ana ağ tokenleri olarak kullanılabilecektir.
Dahası, Opside Layer 3, geliştiricileri resmi rollup launchpad aracılığıyla kendi ZK-Rollup’larını oluşturma kabiliyetiyle donatıyor. Geliştiriciler ayrıca dApp’leri ZK-Rollup’larına özgürce dağıtabilir ve yenilikçi konseptleri sadece birkaç dakika içinde gerçeğe dönüştürebilir!
Opside Alfa Öncesi Test Ağına Katkıda Bulunmak
Genel Kullanıcılar
Opside’ın Pre-alpha Testnet’inin piyasaya sürülmesinden sonra, genel kullanıcılar zincirler arası işlemler, transferler ve dApp etkileşimleri gibi çeşitli işlevleri deneyimleyebilecekler. Belirli görevleri tamamlamak da kullanıcılara sadakat puanları kazandıracak! Opside Pre-alpha Testnet’in ilk aşamasında, kullanıcı testi için yalnızca sınırlı sayıda dApp’ın mevcut olacağını lütfen unutmayın. Bununla birlikte, test ilerledikçe, artan sayıda dApp dağıtılacak ve test ağında yayınlanacaktır. Ayrıca kullanıcıların üstlenebileceği daha fazla gizli görevi de açıklayacağız, bu yüzden bizi izlemeye devam edin!
En son haberler için Opside Discord’a katılmanızı şiddetle tavsiye ederiz: discord.gg/opside
PoS Doğrulayıcı
Opside, tüm düğüm doğrulayıcılarını Opside ağının güvenliğini ve istikrarını korumaya katılmaya çağırıyor ve her katılımcının ağın genel sağlığında oynadığı kritik rolü vurguluyor. Merkezi olmayan bir sistem olarak Opside, ağın potansiyel tehditlere karşı sağlam kalmasını ve platformda gerçekleştirilen işlemlerin hem güvenli hem de verimli olmasını sağlamak için doğrulayıcılarının kolektif çabasına güveniyor.
Validator ön başvuru faaliyetini 2 Mayıs’ta başlattık ve şu ana kadar 50’den fazla farklı ülkedeki kullanıcılardan 6.000’in üzerinde başvuru aldık. Validator ön başvuru faaliyeti halen devam etmektedir. İncelemeyi geçen başvuru sahipleri, Discord kanalında testnet token’larını talep edebilecek ve Ön-alfa testnet yayına girer girmez düğümler kurabilecekler.
Daha fazla ayrıntı için lütfen bkz:
Opside PoS Validator Ön Uygulama Faaliyeti: https://twitter.com/OpsideZK/status/1653231640385306624
Opside, tüm madencileri Opside ekosistemine katılmaya ve ZK-Rollup’taki işlemler için ZKP (Zero-Knowledge Proof) üretmek üzere bilgi işlem gücü sağlamaya davet ediyor. Bu, özellikle ölçeklenebilir, verimli ve gizliliği koruyan işlemler alanında Opside ağının performansını ve güvenliğini ilerletmek için kolektif bir çabanın önemini vurgulamaktadır.
Alfa öncesi test ağı aşamasında, Opside ilk olarak CPU Madenciliği kullanarak test uygulayacak ve ardından bir sonraki alfa test ağı aşamasında GPU Madenciliğini kullanıma sunacaktır. PoW CPU Madenciliğinin, Alfa Öncesi test ağının başlatılmasından yaklaşık iki hafta sonra halka açık testlere başlayacağı unutulmamalıdır. Ayrıntılar resmi duyurulara göre belirlenecektir.
PoW Miner ön başvuru etkinliğini 9 Mayıs’ta başlattık ve etkinlik halen devam ediyor. Tüm madencileri ve madencilik havuzlarını Opside’a katılmaya, bilgi işlem güçlerine katkıda bulunmaya ve karşılığında sadakat puanları kazanmaya davet ediyoruz.
Daha fazla ayrıntı için lütfen bkz:
PoW Madenci Ön Uygulama Faaliyeti: https://twitter.com/OpsideZK/status/1655513641352044545
Opside, dünya çapındaki geliştiricileri benzersiz ZK-Rollup’larını Opside Layer3 platformunda hızlı ve sorunsuz bir şekilde kurmaya davet ediyor. EVM uyumlu bir ağ olarak Opside, Solidity’de geliştirilen tüm merkezi olmayan uygulamalar için hızlı dağıtım ve maliyetsiz geçiş avantajı sunar.
Opside, istisnai dApp geliştiricilerini veya ekiplerini takdir etmek için, gelecekteki mainnet token ödülleri şeklinde teşvikler sağlamayı taahhüt eder. Bunlar, Opside’ın ağındaki yenilik ve mükemmelliği teşvik etme ve ödüllendirmeye olan bağlılığını gösteren kapsamlı bir dahili inceleme ve onay sürecinin ardından verilecektir.
Resmi Opside Geliştirici Hibeleri: https://opside.network/grants
Sadakat Puanları
Pre-alpha Testnet, Opside’ın kapsamlı üç katmanlı ağ mimarisinin halka açık ilk gösterimine işaret ediyor ve ekosistemdeki tüm rolleri kapsayan geniş bir test yelpazesini kapsayan bir etkinlik.
Alfa Öncesi Test Ağındaki her katılımcı, ekosistemdeki özel rollerine bakılmaksızın, test ağına katkılarından dolayı sadakat puanları şeklinde ödüllendirilecektir. Katılımcılar gerçek zamanlı sıralamalarını Lider Panosu üzerinden rahatlıkla takip edebilecek ve sıralamalarını akranlarıyla paylaşıp karşılaştırarak dostça bir rekabet ortamı yaratabilecekler.
Ayrıca, bu aşamada kazanılan her sadakat puanı gelecek için değer taşımaktadır – bu puanlar Opside Mainnet’in başarılı bir şekilde kullanıma sunulmasının ardından Mainnet Token’larına dönüştürülmeye uygun olacaktır.
Yolculuk Başlıyor
Yolculuğumuzun bu önemli aşamasına başlarken, kendimizi işimize adamış topluluğumuza en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz. Sarsılmaz desteğiniz, yorulmak bilmeyen katkılarınız ve coşkulu katılımınız Opside ağını ileriye taşıyan can damarıdır. Opside alfa öncesi test ağının başlatılması sadece ekibimiz için bir zafer değil, aynı zamanda kolektif çabalarımızın gücünün de bir kanıtıdır.
Önümüzdeki heyecan verici fırsatlar ve zorluklar karşısında, her paydaşın gelişebileceği canlı, işbirliğine dayalı bir ekosistemi teşvik etme taahhüdümüzü bir kez daha teyit ediyoruz. Birlikte, ZK-RaaS ağlarının geleceğine öncülük ediyor ve yeni bir ölçeklenebilir, verimli ve gizliliği koruyan işlemler çağını başlatıyoruz.
Sizi bu heyecan verici yolculukta bize katılmaya, Opside’ın geleceğini şekillendirmede rol oynamaya ve kolektif başarımızın ödüllerini paylaşmaya içtenlikle davet ediyoruz. Yenilikler yapmaya ve mümkün olanın sınırlarını zorlamaya devam ederken, birlikte ulaşacağımız olağanüstü kilometre taşlarını heyecanla bekliyoruz.
Opside hikayesinin bir parçası olduğunuz için teşekkür ederiz. Bu belirleyici andan en iyi şekilde yararlanalım ve Opside Mainnet’e doğru unutulmaz bir yolculuğa çıkalım!
Gaming Minds Studios tarafından geliştirilen ve Kalypso Media tarafından yayınlanacak olan simülasyon, ulaşım, yönetim oyunu Railway Empire 2, 25 Mayıs tarihinde çıkış yapmaya hazırlanıyor. Kendi ulaşım imparatorluğumuzu kurabileceğimiz bu yapım içerisinde geniş bir dünyaya atılacak, her bir ulaşım unsurlarına tek tek erişebilecek ve çeşitli çevre detaylarına bu oyun içerisinde erişebileceğiz. Oyun içerisinde büyük maceralara atılabilecek, bu maceralar esnasında kendi imparatorluğumuzu kurmaya çalışacak ve tüm dünyaya erişim sağlayabilecek çeşitli yollar ve demir yolları inşa edebileceğiz.
1800’lü yılları temel alan bu yapının içerisinde eski tarz görüntü bizleri bekliyor olacak. Yani daha yenilikçi ve rengarenk bir görüntüden ziyade eski sanayi devrimi görüntüsü bizlere aktarılacak ve bu dönemde çeşitli makinelerle beraber kendi imparatorluğumuzu ortaya çıkaracak, geliştirecek ve büyütebileceğiz. Oyun içerisinde amacımız çeşitli detaylarla beraber demiryolları ve yollar üretmek olacak, bu yollarla beraber tüm dünyaya erişim sağlayabilecek ve bu erişim ile beraber kendi ulaşım ağımızı yani ulaşım imparatorluğumuzu kurabileceğiz.
Oyun içerisinde her bir bölgeye erişim sağlamak ve o bölgeye yol yapmak oldukça önem arz edecek. Zaten oyunu temel amacı da bu. Oyun içerisinde her bir noktaya ulaşım sağlayarak kendi ulaşım ağımızı büyütebilecek, genişletebilecek ve ek olarak da daha fazla para kazanabileceğiz. Her bir yolla beraber harcayabileceğimiz çeşitli miktarlarda paralar bulunacak ve bu paralarla beraber de kendi şirketimizi büyütebileceğiz. Oyun içerisinde aslında bir şirket olarak yer alacak, bu şirket içerisindeki yönetim unsurları tamamen bize ait olacak. Hem gelirler hem de giderler ise bizim tarafımızdan hesaplanacak. Dolayısıyla oyundaki ekonomi sistemi de kısaca bizim elimizde olacak.
Şirketimizi tüm dünyaya ve kıtalara yayma girişimimizde başarılı olmak için elbette her türlü büyük ve küçük detaya dikkat etmek gerekecek. Bu kapsamda kendi harcadığımız para miktarıyla beraber yapacağımız yolları planlamamız lazım Dolayısıyla oyun içerisinde çok detaylı bir içerik bizleri bekliyor olacak. Oyundaki her bir detaya hakim olmak belki ilk etapta zor gelebilir ancak bu detaylara ilerleyen süreçlerde daha iyi bir şekilde hakim olabilecek, bu sayede oyundaki imparatorlarımızı daha da genişletebileceğiz.
Demiryolu şirketi olarak atıldığımız bu dünya içerisinde sanayi devrimi teması bizlere aktarılacak ve dönemin puslu havası bizlere aktarılacak. Dumanlı atmosferlerle beraber aslında bir sanayi devrimi içerisinde olduğumuzu anlayabileceğiz. Gerek atmosfer gerekse renk paleti oldukça güzel bir şekilde seçilmiş durumda ve bu tema oldukça güzel bir şekilde bu unsurlarla beraber yansıtılmış durumda. Dolayısıyla oyun içerisinde hem görsel detay hem de atmosfer oldukça güzel bir şekilde karşımıza çıkacak diyebilirim.
Küçük bir demiryolu şirketi ile beraber atıldığımız bu macerada kendimizi daha da geliştirebilecek, büyütebilecek ve daha da genişletebileceğiz. Oyun içerisinde çeşitli yollar yapabilecek ve yollar arasında farklı farklı unsurlar bulunacak. Oyun içerisinde düz demir yolu yollar yapmaktan ziyade daha fazla içerikleri de bu oyun içerisinde deneyimleyebileceğiz. Örneğin bir yerden bir yere ulaşmak için farklı boyutlarda köprüler inşa edebilecek, bu köprüleri en az maliyetle beraber kurabilecek ve bu köprülerden elde edilen geliri hanemize yazdırabileceğiz. Oyun içerisinde sadece sıradan ve düz bir şekilde yollar ve demir yolları kurmayacak aynı zamanda çeşitlilik köprüleri ve yapıları da inşa edebileceğiz.
Bir girişimci olarak yer aldığımız yapım içerisinde elbette bizim şirketimize karşı çeşitli rakip şirketler de bulunacak. Rakip şirketleri alt etmek, bu şirketlerden daha fazla para kazanmak ve kendimizi daha fazla ön plana çıkarmak için çeşitli hamleler yapmak gerekecek. Dolayısıyla oyun içerisinde kendimi stratejimiz ve planımız bulunması lazım. Bu strateji ve plana göre de kendi hamlelerimizi gerçekleştirebilecek ve büyük imparatorluğa ulaşma konusunda kendi deneyimlerimizi oyun içerisine aktarmaya başlayacağız. Oyunda doğru şekilde para harcamamız gerekecek. Dolayısıyla paraları doğru ve verimli bir şekilde harcayarak kar elde edecek ve imparatorluk yolu bizlere açılacak.
Serinin ilk oyunundan sonra gelecek olan bu yeni ve ikinci oyun içerisinde daha fazla mekanik ve içerik bizlere aktarılacak. Dolayısıyla oyun içerisinde daha fazla özellik daha fazla içerik ve daha fazla çeşitlilik bizlere sunulacak. Oyunda bu detaylar ile beraber kendi imparatorluğumuzu kurabilecek ve tüm dünyaya doğru hakim olmaya başlayacağız. Oyunda yine geliştirici ekibin belirttiğine göre 60’tan fazla lokomotif markası yer alacak. Yeni bir çağ başlatabildiğimiz bu yapım içerisinde bu lokomotifleri ve arkasında yer alan vagonları istediğimiz gibi kontrol edebilecek, onlara yükler yükleyebilecek ve yolcuları bu vagonlarla beraber taşıyabileceğiz. Yani oyun içerisinde kuracağımız ulaşım ağı ile beraber birçok yükü taşıyabileceğiz.
Oyun içerisinde kurduğumuz bu ulaşım ağı ile beraber yolcuları taşıyabilecek, çeşitli siparişleri ve kargoları bu vagonlara yükleyebilecek bunun dışında yeni lokomotiflerle beraber daha hızlı bir şekilde işlerimizi gerçekleştirebileceğiz. Oyunda taşıdığımız ve kurduğumuz bu ulaşım ağı ile beraber çeşitli miktarlarda paralar kazanabilecek ve bu paralarda şirketimizi büyütmek adına kullanabileceğiz. Oyunda en büyük demiryolu şirketi haline gelmeye çalışacak, bu kapsamda çeşitli reklamlar ve kampanyalar düzenleyebilecek ve kurduğumuz ulaşım ağı ile beraber ne kadar kaliteli bir şirket olduğumuzu kanıtlamaya çalışacağız.
Oyunda yukarıda da bahsettiğim gibi rakip şirketler yer alacak, bu rakip şirketlere karşı kendimizi daha fazla ön plana çıkarmak ve bizim de burada olduğumuzu söylemek adına çeşitli hamleler ve stratejiler gerçekleştirebileceğiz. Bu kapsamda güvenilir ve sağlam araçlarla beraber yolumuzu açmaya koyulacağız. Oyun içerisinde ulaşım ağı ile beraber şehirleri birbirine bağlayabilecek, bu ulaşım ağını istediğimiz yerde sonlandırabilecek ve istediğimiz şekilde yolları birbirine bağlayabileceğiz. Yani oyundaki her bir detay aslında bizim elimizde ve kuracağımız yollar, köprüler ve demiryolları tamamen bize ait olacak.
Daha fazla ayrıntılı içeriğin yer aldığı bu yapım içerisinde kıtaları birbirine bağlayabilecek ve genişleyen bu harita içerisinde kendi ulaşım ağımızı kurmaya başlayacağız. Oyun içerisinde ayrıntılı yol yapma mekanikleri, kendi ekonomimizi yönetebileceğimiz envanter sistemi ve daha fazla detay bizleri bekliyor olacak. Oyun içerisinde bizlere sunulacak olan içerikler dahilinde çeşitli ray sistemleri de yer alacak. Bu ray sistemleri içerisinde 8 farklı yapı bizlere sunulacak ve bu yapılar içerisinden istediğimizi seçebilecek ve bu rayları da ulaşım ağı içerisine dahil edebileceğiz. Dolayısıyla oyun içerisinde her bir detay aslında farklı farklı şekillerle karşımıza çıkacak ve her bir detayını aslında dallanıp budaklandığını görebileceğiz.
Demiryolu imparatorluğu kurabileceğimiz oyun içerisinde elbette hikaye modu bulunacak ve bu hikaye modu kapsamında büyük bir maceraya atılacağız ve çeşitli görevleri bu mod içerisinde yapmaya başlayacağız. Oyunda yine seçebileceğimiz altı farklı karakter yer alacak ve bu altı farklı karakterden istediğimizi seçerek maceraya başlayabileceğiz. Oyunda bir yandan özelleştirilebilir çeşitli seçenekler bulunacak ve istediğimiz şekilde araçları ve ulaşım ağımnı özelleştirilebilecek ve bunları halka sunabileceğiz. Oyunda diğer taraftan hikaye modu dışında serbest oyun modu da bulunacak. Bu serbest oyun modu içerisinde her türlü kaynağı harcayabilecek, oyunun bizlere sunduğu tüm imkanlardan faydalanabilecek ve oyunun içini dışını çıkarabileceğiz.
Siz de bu tarz simülasyon ve ulaşım ağı oyunlarından hoşlanıyorsanız bu yapıma bir göz atabilir ve bir şans verebilirsiniz. Oyun 25 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor ve şu anda oyunun Steam sayfası açık durumda. Dilerseniz oyunun Steam sayfasından takip edebilirsiniz.
– The Lord of the Rings: Gollum (25 Mayıs: aksiyon, macera, rol yapma, gizlilik)
Daedalic Entertainment tarafından geliştirilen ve Daedalic Entertainment, Nacon tarafından yayınlanacak olan aksiyon, macera, rol yapma, gizlilik oyunu The Lord of the Rings: Gollum, 25 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Gizlilik odaklı bu yapım içerisinde büyük bir maceraya atılacak, çeşitli düşmanları alt etmek için arkalarından sinsice yaklaşacak ve hem kitaplardan hem de televizyon uyarlamalarından aşina olduğumuz Sméagol adlı karakteri kontrol edeceğiz. Oyun içerisinde bu karakterle beraber ilerleyecek, farklı bölgelere doğru adım atacak ve bu bölgeleri keşfederek karşımıza çıkan çeşitli bulmacaları çözmeye başlayacağız.
Hem gizlilik hem aksiyon
Oyun içerisinde yukarıda da bahsettiğim gibi gizlilik temelli bir yapı karşımıza çıkacak. Yani oyunda sürekli olarak otların veya nesnelerin arkasına saklandığımız bir sekans bizlere sunulacak. Biz de bu sekansların ardından karşımıza çıkan çeşitli düşmanları gizlice alt edecek veya onlara gözükmemek için saklanarak gizlice ilerlemeye başlayacağız. Tabii oyun içerisinde hem gizlenerek ilerleyebilecek hem de düşmanlara karşı çeşitli saldırılar gösterebileceğiz. Oyunda gizlilik temel esas olduğundan dolayı gizlenerek gitmek elbette sürekli olarak yapacağımız iş olacak. Ancak bunun yanında da aksiyon ve rol yapma unsurları da bizlere aktarılacak. Yani oyun içerisinde bulunan düşmanları kendi dövüş sistemimizle beraber ortadan kaldırabileceğiz. Bu da oyunun çeşitliliğine fayda sağlayan bir durum.
The Lord of The Rings serisi içerisinde yer alan bu yapım bizlere aksiyon ve macera unsurlarını da sunacak. Bunun yanı sıra çeşitli bölgelere giderek tırmanabilecek, yüksek yerlerden atlayabilecek, çeşitli bulmacaları çözebilecek ve daha fazlasını bu yapım içerisinde yapabileceğiz. Oyunda yine kıymetlisini arayan bir karakteri yani Sméagol karakterini kontrol edecek, bu karakterin neler istediğini ve ne yapmak durumunda olduğunu elbette hem eserlerden hem de televizyon uyarlamalarından biliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde biz de bir yüzüğü aramaya koyulacak, bu yüzüğün esrarengiz güçlerinden yararlanmaya başlayacak ve kendi kurnazlığımızı bu oyun içerisinde kullanabileceğiz.
Orta dünya içerisinde yer aldığımız bu yapımda karakterimizin elbette çeşitli becerileri ve yetenekleri bulunacak. Bu beceri ve yetenekleri kullanmak için oyun içerisinde sürekli olarak hamleler yapabilecek, bu hamleleri geliştirebilecek ve yeni becerilerin kilidini açabileceğiz. Oyunda sürekli olarak farklı bölgelere doğru ilerleyebilecek, bu bölgelerdeki tehlikeler ortadan kaldırabilecek ve gizli gizli ilerlediğimiz sekanslar da bolca karşımıza çıkacak. Oyunda bu gizlilik temelin dışında yine karşımıza çıkacak olan çeşitli bulmacalar bulunacak. Bu bulmacaları da çözmeye çalışacak ve bu bulmacaları geçtikçe yeni bölgelerin ve bölümleri kilidini açabileceğiz.
Oyun içerisinde tehlikeli bir dünya bizleri bekliyor olacak. Tehlikeli dünya içerisinde çeşitli görevler yapabilecek, hikayenin bizlere son olduğu kısım deneyimleyebilecek ve hikaye tabanlı bu tek oyunculu yapım içerisinde kendi rolümüzü oynamaya başlayacağız. Elbette bu oyun tek oyunculu bir yapıyı bize aktaracak herhangi bir çevrimiçi yapıyı bünyesine barındırmayacak. Dolayısıyla hikaye tabanlı tek oyunculu aksiyon macera ve rol yapma deneyimi bizlere aktarılacak diyebiliriz. Bu tarz oyunlar biz oyuncular tarafından tercih edilen türler arasında yer alıyor. Yani oyun içerisinde herhangi bir çevrimiçi unsur olmaması, hikaye ve tek oyunculu bir temeli yansıtması zaten bizim gözümüzde artı olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla bu yapımdan da ümidimiz var ancak çeşitli oynanış fragmanlarına ve videolarına baktığımız zaman biraz daha beklentiyi düşük tutmakta fayda var diyebiliriz.
Çünkü bir oyun içerisinde büyük beklentilere girdiğimiz zaman beklentilerimiz çoğu zaman karşılanmıyor. Dolayısıyla eğer bir oyundan zevk almak istiyorsak ve bu oyunun bizlere sunduğu dünyayı deneyimlemek istiyorsak beklentileri düşük tutarak iyi gördüğünüz şeylerin bize sürpriz olarak gelmesi daha iyi olabilir.
J.R.R. Tolkien’ınk kitaplarına sadık kalınarak hazırlanan bu yapım içerisinde elbette kitabı okuyanlar için daha güzel sürprizler karşına çıkacak. Çünkü kitabı okuyanlar ve orta-çağ dünyasına hakim olanlar bu yapımdan elbette tutarlılık beklemek durumunda. Ancak diğer oyuncular sadece bu oyunu aksiyon macera ve rol yapma unsurları için deneyimleyecek ve kendisine sunulan hikayeleri oynayabilecek. Dolayısıyla bu tür yapımlar birçok oyuncunun beklentilerini istemese de yükselten yapımlar olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü isminden de anlaşılacağı gibi büyük bir markayı ve kitleyi temsil ediyor. Haliyle bu da bizlerin karşısına iyi bir şeyleri çıkmasını zorunlu tutuyor. Siz de biliyorsunuz ki bu Orta Çağ Dünyası oldukça geniş bir dünya. Burada yaşananlar karşımıza çıkan hikayeler her biri farklılık gösteriyor ve her biri kendi içlerinde tutarlı bir yapıyı hayranlarına aktarmayı hedefliyor. Bu oyundan da beklentimiz hem belirtildiği gibi kendi dünyasına sadık kalması hem de kendi içerisinde güzel animasyonları ve içeriği olan bir yapının bulunması.
Oyun içerisinde kontrol ettiğimiz karakter oldukça sinsi ve kurnaz bir karakter. Siz de kitaplarda hem de televizyon uyarlamalarında bu karakterin nasıl bir yapıya sahip olduğunu biliyorsunuz. Dolayısıyla oyun içerisinde bu tarz kurnazlıkları ve akıl oyunlarını biz de yapmak durumunda kalıyor ve bu sayede çeşitli hamleler ve eylemler gerçekleştirebiliyoruz. Oyun içerisinde yine bu karakter temel alınıyor ve bu karakteri üzerine yoğunlaşılmış durumda. Dolayısıyla orta çağ dünyasını bu karakter üzerinden yorumlayacak, bu karakterle beraber çeşitli hikayelere dalacak ve aksiyon macera içerisinde bu karakterle beraber yer bulacağız.
Yukarıda da bahsettiğim gibi oyunda aksiyon ve dövüş sistemleri de bulunacak. Elbette bu aksiyon ve dövüş sistemi doğrudan düşmanların üzerine saldırmaktan ziyade daha çok onların gardını düşürme ve onları gafile ablama şeklinde olacak. Dolayısıyla oyunda fırsatını yakaladığımız anda düşmanları ve tehlikeleri alt edebilecek, onları yere serebilecek ve daha fazlasını yapabileceğiz. Akıl oyunlarıyla haşır neşir olacağımız bu yapım içerisinde sürekli olarak tehlikeler içerisine dalabilecek, kendi amacımız doğrultusunda ilerlemeye koyulacak ve bu tehlikeli dünya içerisinde hayatta kalmaya çalışacağız.
Oyunda kullandığımız karakter elbette yapısı gereği ile kambur bir karakter. Dolayısıyla oyundaki bu kambur karakteri kullanmak belki de bizlere farklı bir hissiyat verebilir. Oyundaki bu karakter ile beraber düşmanları avlamak için çeşitli akıl oyunları yapabilecek, onların karşısına doğrudan çıkmayarak arkadan yaklaşabilecek ve onların gardını düşürebileceğiz. Oyunda yine tepelere doğru tırmanabilecek, otların arasına saklanabilecek ve nesnelerin arkasına saklanarak da düşmanlardan gizlenebileceğiz. Oyunda saklanabileceğimiz oldukça fazla kısım bulunacak. Dolayısıyla bu saklanma seansları da bolca karşımıza çıkacak.
Hayranlar tarafından beklenen aksiyon macera rol yapma oyunu The Lord of the Rings: Gollum 25 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Oyunun şu anda Steam sayfası açık durumda ve dilerseniz Steam sayfası üzerinden istek listenize ekleyebilir ve çıkış yaptığı gün bir bildirim alabilirsiniz. Oyunun ek olarak ön siparişleri de şu anda mevcut. Steam üzerinden 595 Türk lirasına standart sürümünü sipariş verebilir ve doğrudan kütüphanenize ekleyebilirsiniz. Diğer bir sürümü ise 695 Türk lirasından satışta. Bu sürüm içerisinde de çeşitli oyun içi paketler, sanat kitapları ve daha fazlası yer alıyor.
– Bat Boy (25 Mayıs: platform, aksiyon, macera)
X PLUS, Sonzai Games tarafından geliştirilen ve X PLUS tarafından yayınlanacak olan platform, aksiyon, macera oyunu Bat Boy, 25 Mayıs tarihinde geliyor. Yandan görünümlü bu platform aksiyon macera oyunu içerisinde farklı bölgelere doğru ilerleyebilecek, kontrol ettiğimiz karakterle beraber birçok tehlikeyi aşabilecek ve diğer bölgelere ilerleyerek buradaki tehlikeleri alt edebileceğiz. Oyun içerisinde sporla ilgilenen bir karakteri kontrol edecek, bu karakter zamanında okul yıllarında beyzbol oynayan bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla oyun içerisinde de elimizdeki sopa ile beraber düşmanlara karşı gelebiliyor, onların bizleri fırlattığı toplara vurabiliyor ve o topları onlara zarar vermek için fırlatabiliyoruz.
Oyun içerisinde 2 boyutlu grafikler bizleri bekliyor. Bu yapım içerisinde çeşitli platform zorlukları, aşmamız gereken çeşitli düşman zorlukları ve daha fazlası yer alıyor. Oyun içerisinde karşılaşabileceğimiz çeşitli zorluklarla beraber farklı hamleler yapmamız gerekiyor yani oyun içerisinde bir yerden bir yere atlayabiliyor, o yerden daha farklı bir yere geçiş yapabiliyor ve aradaki boşlukları aşmak için zıplama tuşuna basarak ilerleyebiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde sık sık karşımıza çeşitli platform zorlukları çıkabiliyor ve bu zorlukları aşmak için de oyun içerisinde çeşitli hamleler yapmamız gerekiyor.
Bat Boy içerisinde bir beyzbol sporcusu olarak yer alıyor ve elimizdeki beyzbol sopası ile beraber düşmanları alt edebiliyoruz. Düşmanlar bizlere çeşitli beyzbol topları yolluyor ve biz de onlara vurabiliyoruz. Böylece onların toplarına karşı gelebiliyoruz. Eğer topları onların üzerlerine doğru fırlatabilirsek onlara hasar verebiliyor ve nihayetinde onları alt edebiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde böyle bir yapı benimsenmiş durumda. Bizim karakterimiz yukarıda bahsettiğim gibi beyzbol konusunda usta olan birisi.
Oyunun isminden de anlaşılacağı gibi beyzbol konusunda usta olan bir karakterle atıldığımız bu macerada istediğimiz gibi ilerleyebiliyor ve çeşitli platform zorluklarını aşabiliyoruz. Yandan görünümlü yapı içerisinde bir spor kahramanı olarak kendi takım arkadaşlarımızı aslında kurtarma niyetindeyiz. Oyun içerisinde kendi takım arkadaşlarımız bir güç tarafından zihinleri ele geçiriliyor, bu gücü ortadan kaldırmak ve takım arkadaşlarımızı kurtarmak için büyük bir maceraya atılıyoruz. Yol boyunca çeşitli zorluklarla karşılaşarak bunları aşabiliyor ve bu sayede tüm karakterleri kurtarmaya başlıyoruz.
Oyun içerisinde karşımıza kendi takım arkadaşlarımız çıkıyor ancak takım arkadaşlarımız bize karşı karşımıza düşmanca bir tavır sergiliyor. Çünkü bu arkadaşlarımızın zihinleri ele geçirilmiş bir durumda ve biz de onları zihinlerini serbest bırakmak ve eski takım arkadaşlarımızın rolüne büründürmek için elimizden gelen her her şeyi yapmaya çalışıyoruz. Oyun içerisindeki birçok bölümde kötü adamlarla savaşabiliyor, karşımıza çıkan kendi takım arkadaşlarımızı kurtarmaya çalışabiliyor ve her türden farklı düşmanlarla beraber bu oyun içerisinde uğraş veriyoruz.
Oyunda tabii ki karakterimiz atletik bir yapıya sahip. Dolayısıyla atlayıp zıplayabiliyor, sağa sola doğru kaçabiliyor ve üzerine gelen topları beyzbol sopası ile beraber uzaklaştırabiliyor – vurabiliyor. Dolayısıyla oyun içerisinde esnek bir yapıya sahip olan bu karakterle beraber daha hızlı bir şekilde ilerlemeye çalışıyor, çeşitli platform zorluklarını aşmaya başlıyor ve bu zorlukların da kolayca üstesinden gelebiliyoruz. Oyunda daha çok atari tarzı bir görüntü bizleri bekliyor yani eski tarz bir grafik yapısına sahip olan bu yapım içerisinde sanki atari oynuyormuş gibi bir hissiyata kapılabiliyoruz. Dolayısıyla bu tarzdan hoşlananlar ve bu tarza ilgi duyanlar bu oyunu bir göz atabilir.
Oyun içerisinde kullandığımız karakterle beraber yukarılara doğru uçabiliyor, oyunda yine kullandığımız karakterle çeşitli hareketler yapabiliyor, bu hareketleri düşmanlar üzerinde sergileyebiliyor ve farklı hamlelerle beraber yükseklerden aşağıya doğru süzülebiliyoruz. Oyun içerisinde farklı farklı düşmanlar ve tehlikeler bizleri bekliyor. Oyunda yani karşılaşacağımız düşmanlar arasında sürekli olarak dönmeye başlayan ve onların üzerinden atlamamız gereken bir tehlike, bunun dışında bizlere top atan takım arkadaşlarımız ve daha fazlası yer alıyor.
Oyunda yine diğer taraftan çeşitli platform zorlukları bulunuyor ve bu platform zorlukları arasında çeşitli tuzaklar yer alıyor. Bu tuzakları aşmak için zamanlamayı iyi tutturmak gerekiyor. Örneğin bir bölgeye atıldık ve bu bölgede sallananbir topuz bulunuyor. Bu topuzu aşmak için doğru zamanda doğru hamle yapmaları gerekiyor. Yani bu topuzu ortadan kaldıramıyor ancak o topuz tuzağına zamanlamamızla beraber geçmemiz gerekiyor. Dolayısıyla oyun içerisinde bu tarz tuzaklar da yer alıyor.
Oyunda kullanacağımız farklı farklı yetenekler ve beceriler bulunuyor. Bu yetenekleri ve becerileri karşımıza çıkan düşmanlara karşı kullanabiliyoruz ve bu düşmanları aşmak için bu özelliklerden faydalanabiliyoruz. Oyunda farklı farklı düşünme türleri yer alıyor ve bu düşman türleri aşmak için de çeşitli hamleler gerçekleştirebiliyoruz. Oyunda karşımıza çıkan düşmanlar arasında döne döne sağa sola giden düşmanlar, üzerimize çeşitli nesneler fırlatan bitki tarzı şeyler ve daha fazlası yer alıyor. Her bir düşmanın kendine ait özelliği ve becerisi yer alıyor. Dolayısıyla onlardan kaçınmak ve onları alt etmek için öncelikle onların ne yaptığını öğrenmeye çalışıyor ve öğrendikten sonra da kendi hamlemizi gerçekleştirebiliyoruz.
Bat Boy’da kullandığımız karakter esnek bir yapıya sahip olduğundan dolayı sürekli olarak sağa sola doğru atlayabiliyor, yukarılara doğru fırlayabiliyor ve çeşitli platformlardan faydalanabiliyor. Oyunun içerisinde yine karakterimizle beraber bir anda düşmanın üzerine atılabiliyor ve süper kahraman vuruşu yapabiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde kullanacağımız çeşitli yetenekler ve beceriler bulunuyor.
Platform aksiyon oyunu içerisinde geniş bir dünya bizleri bekliyor. Oyunda yine 8 bitlik bir görsel tarzı, bunun yanı sıra renkli ve ilgi çekici atmosferler, bulmacalar ve keşfedilecek kısımlar bizlere aktarılıyor. Elbette arka planda bir de çeşitli müzikler bizlere eşlik ediyor. Dolayısıyla bu tarz oynayan müziklerle beraber oynamak oldukça zevkli olabiliyor. Arka planda çalan müziklerle beraber çeşitli maceralara ve zorluklara göğüs gerebiliyor dolayısıyla oyunlardaki bu tarz müzikler oldukça önem arz ediyor.
Oyun içerisinde yine keşfedilecek çeşitli unsurlar yer alıyor. Bu unsurlar arasında koleksiyonlar, araçlar ve daha fazlası yer alıyor. Bunları keşfederek ve yeni müzikleri kilidini açarak da eğlencenin dozunu arttırabiliyoruz. Yine etrafta keşfedilecek çeşitli manzaralar da bulunuyor. Oyun içerisinde bizlere kendi tarzında çeşitli manzaralar sunuluyor ve bu manzaralara tabii ki göz atabiliyoruz. Oyunda farklı bölgeler doğru ilerleyebiliyor, bu atıldığımız macerada farklı bölgelerdeki düşmanları alt etmeye çalışıyor ve bu bölgelerdeki zorlukları ve tuzakları aşmaya başlıyoruz.
25 Mayıs tarihinde çıkış yapacak olan bu platform aksiyon macera oyununun şu anda Steam sayfası açık durumda. Dilerseniz oyunu Steam sayfası üzerinden ekleyebilir ve çıkış yaptığı gün bir bildirim alabilirsiniz. Oyunun ayrıca şu anda yine Steam sayfası üzerinde bir demo sürümü bulunuyor. Dilerseniz bu demo sürümünü deneyebilir ve oyunun bir kısmını oynayabilirsiniz. Bu demo sürümü nihayetinde oyunu satan olup olmayacağınıza karar veren bir sürüm olarak da karşımıza çıkıyor.
– Above Snakes (25 Mayıs: açık dünya, hayatta kalma, macera)
Square Glade Games tarafından geliştirilen ve Crytivo tarafından yayınlanacak olan açık dünya, hayatta kalma, macera oyunu Above Snakes, 25 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. İzometrik bir yapıya sahip olan bu hayatta kalma oyunu içerisinde vahşi batı esintili bir tema bizleri bekliyor olacak. Oyun içerisinde hayatta kalma unsurları, rol yapma unsurları, aksiyon ve macera unsurları yer alacak. Oyunda bu yapı ile beraber güzel bir deneyim bizleri bekliyor olacak.
Oyun içerisinde bir yandan kendi dünyamızı yaratacak ve bu yarattığımız dünya ile beraber hayatta kalmanın tüm sırlarını öğrenmeye çalışacağız. Oyunda yapabileceğimiz oldukça fazla iş olacak ve bu işler arasında kendi dünyamızı yaratmak, çeşitli kaynaklar toplamak, bu kaynakları birleştirmek ve bu kaynaklarla beraber yeni öğeleri kilidini açma gibi detaylar yer alacak. Oyun içerisinde bir yandan çiftçilik yaparken diğer yandan etrafı keşfedecek, keşfettiğimiz bu dünya ile beraber yeni kaynaklara ulaşabileceğiz. Bu kaynakları elimizdeki oluşturduğumuz aletlerle beraber toplayabilecek, topladığımız bu kaynakları zanaatkarlık sistemi ile beraber birleştirebilecek ve yeni araçları bu kaynaklara beraber üretebileceğiz. Oyun içerisinde tam bir hayatta kalma rol yapma deneyimi bizleri bekliyor olacak.
Oyun içerisinde yapabileceğimiz oldukça fazla iş olacak ve çeşitlilik bakımdan oyun bizlere gayet ideal bir deneyimi aktaracak diyebiliriz. Oyunda öncelikle tek başımıza atılabileceğimiz bu dünya içerisinde hayatta kalmanın temel sırlarını öğrenmeye çalışacak, bu unsurlarla beraber ilerleyebilecek ve etrafı keşfedebileceğiz. Etrafı keşfettikçe yeni kaynaklara ulaşabilecek ve bu kaynakları toplamak için de belirli aletlerin olması gerekecek. Elbette belirli aletlerle topladığımız kaynakları diğer aletleri üretmek için kullanabilecek ve bu ürettiğimiz araçları da her bir kaynağın üzerinde kullanabileceğiz.
Oyunda ister çiftçilik yapın isterseniz de farklı tarzda işlerle uğraşın tamamen sizin seçiminizle beraber değişkenlik gösterebilecek. Dolayısıyla oyun içerisinde her bir oyuncu farklı bir deneyim elde edecek. Yine bu kapsamda çeşitli binalar ve yapılar inşa edebilecek, etraftaki kaynakları toplayarak bu binaları güçlendirebilecek ve kendimize çeşitli aletler yapabileceğiz. Yani oyun içerisinde topladığımız kaynakları sürekli olarak bir şeyler üretmeye harcayacağız. Dolayısıyla oyunda yer alan bu zanaatkarlık mekaniği oldukça önem arz edecek. Biz de bu zanaatkarlık mekaniği sayesinde yeni araçların ve aletlerin kilidini açabilecek ve yeni yapıları da bu sistemle beraber kurabileceğiz.
Above Snakes’de yukarıda da bahsettiğim gibi izometrik bir kamera bakış açısı bizleri bekliyor olacak. Oyunda bir karakteri kontrol ederek hayatta kalma mekaniklerini kullanabilecek, hayatta kalmak için de bu dünya içerisinde bulunduğumuz esnada avlanabilecek, balık tutabilecek, çiftçilik yapabilecek ve daha fazlasını bu oyun içerisinde deneyimleyebileceğiz. Yani oyun içerisinde yapabileceğimiz oldukça fazla iş olacak. Dolayısıyla bunların arasından da en karlı olanı seçebilecek ve hayatta kalmanın tüm temellerini bu oyun içerisinde öğrenmeye başlayacağız.
Above Snakes içerisinde atıldığımız bu macerada geniş bir dünya bizleri bekliyor olacak. Bunun yanı sıra bu dünyayı aslında kendi hamlelerimize beraber genişletebilecek, yeni adalar ekleyebilecek ve daha fazla mekana ulaşabileceğiz. Oyunda bir yandan hayatta kalmanın temellerini öğrenirken diğer yandan ise farklı tehlikelere karşı savaşabilecek ve çeşitli aksiyon içerisine dahil olabileceğiz. Oyunda yine etraftan bulduğumuz kaynaklarla beraber çeşitli silahlar üretilecek, bu silahları güçlendirebilecek ve karşınıza çıkan kayıp ruhları ortadan kaldırabileceğiz. Oyun içerisinde dövüş sistemine girebildiğimiz kısımda düşman çeşitliliği artış gösterecek. Dolayısıyla oyunda bir yandan hayatta kalmaya çalışırken diğer yandan ise bu düşmanları alt etmeye koyulacağız.
Oyunda yine ilerleme kat ettikçe karakterimizin becerilerini ve özelliklerini arttırabileceğiz ve yeni özelliklerin kilidini açabileceğiz. Oyunda kullanabileceğimiz benzersiz yetenekler ve özellikler bulunacak. Bu özelliklerden faydalanmak için de kendimizi hayatta kalma olayını adayacağız. Oyunda büyük bir dünyada yer alacak ve bu dünyayı keşfederek yeni kaynaklara ulaşabilecek, bu kaynaklarla beraber yeni araçlar üretebilecek ve ürettiğimiz bu araçlarla beraber hem kendi seviyemizi arttırabilecek hem de yeni yeteneklerin kendileri açabileceğiz.
Oyunda en ideal hayatta kalma yolunu bulmak için etrafı sürekli olarak gezebilecek, gezdiğimiz esnada avcılık yapabilecek ve bulduğumuz göl kıyılarında ve su kıyılarında ise balık tutabileceğiz. Oyunda bulduğumuz taşları elimizdeki kazma ile beraber kırabilecek, bu taşları toplayabilecek ve diğer taraftan ise baltamızla beraber ağaçları kesebileceğiz. Bu kaynakları toplayarak da kendi evimizi – kulübemizi ve küçük hayatta kalma merkezimizi kurmaya başlayacağız.
Oyunda kurabileceğimiz yapılar arasında fırınlar, tezgahlar, evler, karakol tarzı yapılar ve daha fazlası yer alacak. Yani oyun içerisinde yapabileceğimiz oldukça fazla bina ve yapı olacak dolayısıyla bunları kurarak kendi hayatta kalma merkezimizi inşa edecek, bu inşa ettiğimiz merkezle beraber dışarıda gelen tehlikelere karşı kendimizi koruyabilecek ve hayatta kalmak için tüm temel sistemleri bu merkezimizde gerçekleştirebileceğiz.
Oyunda her bir detay oldukça önem arz edecek. Örneğin avcılık konusunda usta olmak oldukça önemli. Kendi becerilerimizi avcılık konusuna yöneltebilecek, her avladığımız hayvanın derisini yüzebilecek ve deri işçiliği ve kumaş üretimi konusunda usta olabileceğiz. Yani bu yapım içerisinde her bir olayın detayına inebilecek ve o konuda usta olmaya çalışacağız.
Oyunda bir yandan hayatta kalmaya çalışırken diğer yandan ise tabii ki karnımız doyurmamız gerekecek. Karnımızı doyurmak için de temel kaynak olarak çiftçilik karşımıza çıkacak. Bu çiftçilik konusunda oyun bizlere oldukça kolaylık sağlayacak ve yabani otlardan sebzelerden çeşitli tohumları üretebilecek, bunları ekebilecek ve biçebileceğiz. Dolayısıyla oyunda yine çiftçilik konusunda uzman olmaya çalışarak kendi hasatımızı kendimizi yapacağız. Bu da oyunda hayatta kalmamıza yardımcı olacak unsurlardan biri. Dolayısıyla ürettiğimiz bu sebze ve meyvelerle beraber karnımızı doyurabilecek ve bu döngüyü sürekli olarak sürdürmeye çalışacağız.
Uzun vakitler geçirebileceğimiz bu hayatta kalma macera rol yapma oyunu içerisinde sürekli olarak kendinizi farklı şeyler yaparak bulabileceğiz. Oyunda yine kendi kombinasyonlarına sahip yüzden fazla farklı dünya parçası ve bölgesi bulunacak. Bu parçalarla beraber bu bölgeleri keşfedebilecek ve yeni bölgelerin kilidini açabileceğiz.
Oyun içerisinde elbette arka planda bir de hikaye anlatılacak. Bu hikaye kapsamında hayatta kalmaya çalışacak ve kendimizi bu konuda geliştirebileceğiz. Oyunda temel olarak bir kadın karakterin kontrol edebilecek, bu kadın karakterin bir çatışmanın ortasında kaldığını görebilecek ve biz de bu kapsamda devreye girerek onun hayatta kalmasını sağlayabileceğiz. Yani oyun bu hikaye etrafında dönüyor diyebilirim.
Renkli grafiklere ve atmosfere sahip hayatta kalma rol yapma oyunu Above Snakes 25 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Oyunun şu anda Steam sayfası açık durumda ve dilerseniz Steam sayfası üzerinden istek listenize ekleyebilirsiniz. Bu tarz oyunlardan hoşlanıyorsanız bu oyuna bir göz atabilir ve bir şans verebilirsiniz.
Infinity Experience tarafından geliştirilen ve Catness Game Studios tarafından yayınlanacak olan platform, aksiyon, macera oyunu Chronicles of 2 Heroes: Amaterasu’s Wrath, 26 Mayıs tarihinde geliyor. Retro grafiklere sahip bu platform oyunu içerisinde bir Ninja karakteri kontrol edebilecek, bu Ninja karakterle beraber çeşitli bölümlere atılabilecek ve bu bölümleri geçmeye çalışarak yeni bölümlerin kilidini açabileceğiz. Oyun içerisinde farklı farklı platform tuzakları, aksiyon unsurları ve macera unsurları yer alacak. Bu unsurların harmanlanarak bizlere sunulması oyun içerisinde eğlenmemizi sağlayabilecek.
Oyun zor bir yapıyı bizlere aktaracak ve bu zor yapı içerisinde bir yandan hayatta kalmaya çalışırken diğer yandan ise bu Ninja iyice karakteri kontrol etmeye çalışarak onun hızından, becerisinden ve çeşitli özelliklerinden yararlanabileceğiz. Oyundaki Ninja karakterle beraber çeşitli bölümlere atılabilecek, bu bölümleri aşmak için kendi becerilerimizi kullanabilecek ve platform zorluklarına aşmak için de elimizden geleni yapacağız.
Eski tarz bir görüntüye sahip ve farklı tarzda bir grafik yapısı ile karşımıza çıkış yapacak olan bu oyun içerisinde bu Ninja karakterle beraber hızlı bir şekilde dash özelliğini kullanabilecek, alevlerin arasından bu özellikle beraber sıyrılabilecek ve tuzakları da bu dash özelliği sayesinde aşabileceğiz. Oyun içerisinde farklı farklı platform zorlukları bulunacak ve bu platform zorlukları arasında alevler, yukarıya ve aşağı doğru ilerleyen keskin çarklar, bizlere karşı gelmeye çalışan çeşitli düşman türleri ve daha fazlası yer alacak.
Oyun içerisinde bu zorlukları aşmak için tabii ki karakterimizin hem hızından hem de gücünden yararlanabileceğiz. Oyun içerisinde yine kullandığımız bu karakterin toplamda üç canı bulunacak. Bu üç canla beraber ilerleyebilecek ve bu üç canı tamamen kaybedersek o yeri tekrardan oynamak durumunda kalacağız. Oyun içerisinde kolaydan zora doğru bir yapı bizleri bekler olacak. Dolayısıyla oyunda ilk etapta bizlere kolay sekanslar olacak daha sonra oyunun ilerleyen kısımlarında daha zorlu ve daha sinir bozucu kısımlar gelmeye başlayacak. Bu platform aksiyon oyunu içerisinde farklı hamleler yapabilecek, düşmanları indirebilecek ve platform zorluklarını aşmak için çeşitli becerilerimizi kullanabileceğiz.
16 bit grafiklere sahip bu yapım içerisinde feodal bir Japonya teması bizlere aktarılacak. Bu feodal dönem Japonya’sında ülkenin başında kötü bir yönetim bulunuyor, bu yönetimi ortadan kaldırmak ve yönetimini el değiştirmesi ile beraber halkın huzur içine girmesi için çeşitli hamlelerde bulunabiliyoruz. Oyun içerisinde tüm umutlar aslında bizim Ninja karakterimize bağlı durumda. Dolayısıyla bu Ninja karakterle beraber çeşitli hamleler yapabiliyor, kendi becerilerimizi bu düşmanlar üzerine kullanabiliyor ve daha fazlasını bu oyun içerisinde yapmamız mümkün.
Oyun içerisinde iki farklı karakter yer alıyor ve bu iki farklı karakter arasında dilediğimiz anda geçiş yapabiliyor ve o ninja karakterlerin özelliklerinden faydalanabiliyoruz. İstediğimiz anda geçiş yapabileceğimiz bu yapın içerisinde bu iki karakterle beraber ilerleyebiliyor, iki karakterin doğru zamanda doğru yerde becerilerini kullanmaya çalışabiliyor ve karşımıza çıkan platform zorluklarına aşabiliyoruz. Oyun içerisinde farklı farklı bölgeler bulunuyor ve farklı bölgelerin her birinin kendine ait yapısı, özellikleri ve zorlukları bulunuyor. Bu zorlukları aşmak için tabii ki öncelikle bu zorlukların ne olacağını öğrenmek, onların nasıl aşabileceğimizin taslağını kafamıza çıkarmak ve kendini ninja becerilerimizi kullanmak çok önem arz ediyor. Dolayısıyla bu oyun bu üç unsur arasında ilerliyor ve biz de bu döngü içerisinde yer alıyoruz.
Oyunda yer alan feodal dönem Japonya’nın tüm umutları bu oyun içerisinde biz oluyoruz yani kontrol ettiğimiz iki karakter aslında bu oyun içerisinde tüm umutların kaynağı. Dolayısıyla oyun içerisinde bir yandan hayatta kalmaya çalışırken diğer yandan ise halka zulmeden feodal Japonya yönetimini ortadan kaldırmak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Oyun içerisinde elbette farklı farklı beceriler bulunuyor ve bu becerileri kullanmak tamamen bizim işimiz oluyor. Bu oyunda yukarıda bahsettiğim gibi dilediğimiz anda iki karakter arasında geçiş yapabiliyor, bu iki karakter arasında geçiş yapmak için de doğru zamanı bekleyebiliyoruz.
Chronicles of 2 Heroes: Amaterasu’s Wrath içerisinde elbette yukarıda da bahsettiğim gibi kolay bir yapı bizleri beklemiyor. Bu platform aksiyon macerasında yine sürekli olarak karşımıza çeşitli düşmanlar, platform zorlukları ve tuzaklar çıkıyor. Dolayısıyla bunları aşmak için de elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bu oyunda menzilli saldırıların üzerimize geldiğini görebiliyor, bu saldırıları aşmak için karakterimizin hızından, özelliğinden ve becerisinden yararlanmaya çalışıyor bunun yanı sıra oyun içerisinde bu düşmanlara karşı kendi kılıcımızı çekebiliyoruz.
Oyun içerisinde tam bir eski tarz platform ve aksiyon unsurları yer alıyor yani oyunda aşmamız gereken tuzaklar tamamen eski ters platform oyunlarını bizlere yansıtıyor ve biz de bu zorluklar arasında ilerlemeye koyuluyoruz. Oyun içerisinde 20 farklı yetenek yer alıyor, bu 20 farklı yeteneği oyunun ilerleyen zamanında açabiliyor ve bu yetenekleri geliştirebiliyoruz. Oyunda yine yukarılara doğru zıplayabiliyor, sağa sola doğru dash özelliğini açabiliyor bunun yanı sıra hızlı bir şekilde ilerleyerek ve hamle yaparak düşmanları ortadan ikiye bölebiliyoruz. Oyun içerisinde açabileceğimiz yetenekler arasında farklı farklı özellikler bulunuyor. Bu özellikler arasında ise düşmanları sersemletme, yere güçlü bir darbe indirme ve daha fazlası yer alıyor. Oyunda bu farklı becerileri kullanarak düşmanları daha kolay bir şekilde altı edebiliyor ve onları alt ederek de yeni bölümlere geçiş yapabiliyoruz.
Bu oyunda güçlü düşman ordularıyla beraber mücadele etmeye koyuluyor ve bu kötü yönetimi ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. İki karakterimiz oyun içerisinde yıllarca eğitim alıyor ve Ninja seviyesine ulaşıyor. Bu iki karakterle beraber atıldığımız macerada Ninja olarak yer alıyoruz ve karşımıza çıkan düşman ordularını ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Oyun içerisinde tüm umutlar bize bağlı olarak değişkenlik gösteriyor.
Oyunda iki kardeş olarak büyük bir maceraya atılıyor ve bu macerada hayatta kalmak için elimden geleni yapmaya ve oyunda aslında halkı huzura erdirmeye çalışıyoruz. Oyun içerisinde yapacağımız hamleler oldukça önem arz ediyor çünkü oyunda sürekli olarak karşımıza gerek düşmanlar gerekse tuzaklar çıkabiliyor. Dolayısıyla hem reflekslerimize iyi tutmak hem de tam hakimiyet sağlamak için karakteri iyi bir şekilde kontrol etmemiz gerekiyor. Bu oyunda yine imparatorluğun başında bulunan yöneticileri alt etmek ve onların bağlı bulunduğu gücü kesmek için 3 kutsal hazinenin çalınması ve ele geçirilmesi gerekiyor. İşte tam da burada biz devreye giriyoruz.
Bu üç kutsal hazinenin çalınması için büyük bir maceraya atılıyor, imparatorluğu huzura erdirmeye başlıyor ve daha fazlasını oyun içerisinde görebiliyoruz. Siz de bu tarz platform aksiyon oyunlarından hoşlanıyorsanız ve zorluğu seven oyuncularsınız bu yapıma bir göz atabilir ve bir şans verebilirsiniz. Oyunun şu anda Steam sayfası açık durumda ve ayrıca bir demo sürümü de yayınlanmış durumda. Dilerseniz bu demo sürümünü indirebilir ve oyunun bir kısmını deneyimleyebilirsiniz. En azından oyunu nasıl bir yapıya sahip olduğunu bu demo sorunun sayesinde öğrenebilirsiniz.
Igloosoft tarafından geliştirilen ve tinyBuild tarafından yayınlanacak olan platform, aksiyon, macera oyunu Farworld Pioneers, 30 Mayıs’ta geliyor. Piksel grafikli bu açık dünya içerisinde geniş bir maceraya atılacak, bu macera içerisinde farklı gezegenlere koloniler kuracak ve kendi merkezimizi inşa etmeye başlayacağız. Tek oyunculu olarak veya arkadaşlarımızla beraber oynayacağımız bu yapım içerisinde çeşitli yapılar inşa edebilecek, çeşitli yapıları tamir edebilecek ve yeni yapıları elde etmek için etraftan kaynaklar toplayabileceğiz.
Oyun içerisinde yine kendi merkezimize ve kolonimize çeşitli çalışanlar alabilecek, bu çalışanları yönlendirebilecek ve yapay zekaya sahip bu çalışanları da istediğimiz şekilde iş sahibi yapabileceğiz. Oyun içerisinde yine etrafı keşfedebilecek, etrafı keşfettikçe yeni kaynaklar toplayabilecek, bulduğumuz madenleri işleyebilecek, kendi kolonimiz içerisinde çiftçilik yapabilecek ve daha fazlasını bu oyun içerisinde gerçekleştirebileceğiz. Oyun içerisinde bizlere çok fazla içerik sunulacak ve aslında bir yandan hayatta kalma unsurlarını bizlere sunulduğunu görebileceğiz. Dolayısıyla bu oyuna aslında platform aksiyon macera oyunundan ziyade piksel grafikli hayatta kalma oyunu diyebiliriz.
Arkadaşlarla beraber oynamalık
Farworld Pioneers içerisinde ister tek başımıza ister çok oyunculu şekilde yanımıza çağırdığımız arkadaşlarımızla beraber oynayabilecek, arkadaşlarımıza beraber çeşitli gezegenlere ilerleyebilecek, bu gezegenler keşfedebilecek, etraftaki kaynakları görebilecek ve bunun yanı sıra beraber istediğimiz bir yapıyı kolay bir şekilde inşa edebileceğiz. Bu tarz oyunları arkadaşlarla beraber oynamak tabii ki daha eğlenceli bir yapıyı bizlere aktaracak. Dolayısıyla bu tarz oyunları arkadaşlarınızla beraber oynamanızı tavsiye ediyorum.
Piksel grafiklere sahip ve hayatta kalma aksiyon macera oyunu içerisinde elbette ateşli silahlar da bulunacak. Bu ateş silahlarla beraber karşımıza çıkan çeşitli düşmanları ve tehlikeleri alt edebilecek, bu düşmanları ve tehlikeleri alt ettikçe onlardan çeşitli kaynaklar toplayabilecek ve daha fazla geliştirmenin kilidini açabileceğiz. Oyunda tabii ki bizleri açık bir dünya bekliyor ve bu açık dünya içerisinde etrafı hem keşfedebiliyor hem de çeşitli arkadaşlar edinebiliyoruz. Oyun içerisinde yine karşılaşacağımız çeşitli karakterler bulunuyor ve bu karakterlerle beraber iş birliği yapabiliyoruz.
Oyunda yine çeşitli gruplar oluşturabiliyor ve bu gruplarla beraber bir merkeze doğru yoğunlaşabiliyoruz. Örneğin bir grup kurduk, bu grubumuzla beraber bir bölgeyi merkez yapmaya karar verdik. İşte bu bölgede kurduğumuz grupla beraber hızlı bir şekilde kolonimizi kurabiliyor, kurduğumuz bu merkezle beraber büyük bir alana sahip olabiliyoruz. Bu bölgeyi hem korunaklı bir yer haline getirebiliyor hem diğer düşmanlardan kendimizi koruyabiliyor hem de kurduğumuz merkezle beraber hayatta kalma olasılığımızı daha da arttırabiliyoruz.
Tabii ki bu kurduğumuz gruplar çevrimiçi şekilde gerçekleşebiliyor yani başka bir oyuncuyla beraber kurduğumuz gruba yeni arkadaşlar alabiliyor, bu oyuncular da tabii ki bizim gibi bilgisayar başında oynayan oyuncular oluyor. Dolayısıyla oyun içerisinde kurduğumuz gruba gerçek oyuncuları dahil edebiliyor ve bu grupla beraber istediğimiz şekilde onlarla iletişime geçip işleri daha aktif ve hızlı bir şekilde gerçekleştirebiliyoruz. Böylece oyun içerisinde grup kurarak ve bir gruba dahil olarak, işleri daha kolay bir şekilde halledebilirsiniz. Gruptaki arkadaşlarla beraber iletişime geçerek daha hızlı bir şekilde bölgeleri keşfedebilir, etraftaki kaynakları toplayabilir, madenleri işleyebilir, çiftçilik yapabilir ve daha fazlasını oyun içerisinde hızlı bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz.
Oyun içerisinde elbette bir yandan hayatta kalmaya çalışkan diğer yandan ise yukarıda da bahsettiğim gibi kendi kolonimizi yani bölgemizi korumak için büyük bir mücadeleye atılacağız. Bunun yanı sıra oyun içerisinde büyük bir Yıldız Gemisi inşa edecek, bu Yıldız Gemisini inşa etmek için etrafı keşfederek çeşitli parçalar toplayabilecek ve bu parçalarla beraber Yıldız gemimizi tamamlamaya çalışacağız. Dolayısıyla bu Yıldız Gemisi oyun içerisinde aslında arka planda yer alan hikayenin bir parçası olacak. Bizde haliyle bu Yıldız gemisini inşa etmek için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışacağız.
Oyunda tabii ki etrafı keşfettikçe yeni tehlikelerin ve düşmanların olduğunu görebilecek ve bu düşmanları da alt etmek için elimizden geleni yapacağız. Oyun içerisinde karşımıza çeşitli patronlar çıkabilecek ve patronları alt etmek için de grubumuzla beraber koordineli bir şekilde hamleler yapabileceğiz. Oyunda yine çeşitli zorlu düşmanlar, patronlar, farklı tehlikeler ve daha fazlası bizleri bekliyor olacak. Bunları alt etmek için de tabii ki elimizdeki silahlara ve araçlara davranabileceğiz.
Farworld Pioneers içerisinde farklı farklı bölgeler bulunacak ve bu bölgelerin her birinin kendine ait teması, yapısı ve dinamikleri bulunacak. Oyun içerisinde örneğin bir yere ilerlerken burasının çok karanlık bir orman olduğunu görebilecek, başka bir tarafa ilerlerken de burasının kurak bir çöl olduğuna tanıklık edebileceğiz. Oyunda yine keşfettiğimiz bölgelerde farklı farklı keşifler yapabilecek, madenlere geçiş yapmak için aşağılara doğru inebilecek ve bu madenleri kazarak kendimize ait çeşitli kaynaklar çıkarabileceğiz. Bu kaynaklar oldukça önem arz edecek çünkü bu kaynaklarla beraber çeşitli yapılar inşa edilecek ve kendi merkezimizi kurmaya bu kaynaklar yarar sağlayacak.
Oyunda bunlar dışında daha da geniş bir içerik yelpazesi bizleri bekliyor olacak. Örneğin etraftan sürekli olarak kaynak çıkararak kaynakları bir mağazada satabilecek ve bu mağazalarla beraber çeşitli alış-verişler yapabileceğiz. Bu mağazalar ve alış-veriş yaptığımız kısımlar oldukça önem arz edecek. Çünkü yeni araçların, silahların ve daha fazlasının kilidini bunlarla beraber açabileceğiz. Oyunda yine çeşitli mağazalar bulunacak ve bu mağazalar içerisinden lazer tüfekleri, çeşitli parçalar ve daha fazlasını almaya imkan bulabileceğiz Dolayısıyla oyun içerisinde bir ticaret sistemi bulunacak, bu ticaret sistemi ile beraber kendimize ait önemli içerikler alabileceğiz. Dolayısıyla bu mağazalara uğramak, etraftan çeşitli kaynakları toplamak ve bu mağazalardaki araçları satın almak oldukça önemli.
Kısaca toparlayacak olursak oyun bizlere piksel grafikte bir hayatta kalma aksiyon macera deneyimi sunmayı hedefliyor. Oyun içerisinde farklı farklı karakterler bulunuyor ve ister tek oyunculu istersek de çok oyunculu bir şekilde arkadaşlarımızla beraber bu oyunu deneyimleyebiliyoruz. Oyunda birçok farklı bölge bulunuyor ve bu bölgeleri keşfederek istediğimiz kaynakları toplayabiliyoruz. Topladığımız bu kaynaklarla beraber kendimize ait bir koloni kurabiliyor ve bu koloni ile beraber de Yıldız gemisini inşa etmeye başlıyoruz.
Araştırma ve geliştirmenin oldukça önemli olduğu Farworld Pioneers 30 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Tabii ki bu oyunun piksel grafiklere sahip olması belki de birçok oyuncu tarafından kabul görmeyebilir ancak bu tarzı sevenler ve bu grafik yapısında bir hayatta kalma oyunu deneyimlemek isteyenler bu oyuna bir göz atabilir ve bir şans verebilir. Oyunun ayrıca şu anda bir demo sürümü bulunuyor. Bu demo sürümünü Steam üzerinden indirebilir ve oyunun bir kısmını deneyimleyebilirsiniz. Bu demo sürümü oyunu satın almayacağınızı da karar vermenizi sağlayacak bir yapıyı bünyesinde barındırıyor.
Mayıs ayının son haftalarında çıkış yapacak PC oyunlarının son kısmı.
Mayıs ayının son haftalarında çıkış yapacak PC oyunlarının devamı.
– Shame Legacy (30 Mayıs: hayatta kalma, korku, aksiyon, macera)
Fairyship Games, Revenant Games tarafından geliştirilen ve Destructive Creations tarafından yayınlanacak olan hayatta kalma, korku, aksiyon, macera oyunu Shame Legacy, 30 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Tek oyunculu birinci şahıs hayatta kalma korku deneyimini yaşayacağımız bu yapım içerisinde büyük tehlikeler bizleri bekliyor olacak. Oyun içerisinde farklı farklı düşman türleri ve korku unsurları bulunacak. Bu düşman türlerinden ve korkunç unsurlardan sağ çıkmak için de elimizden geleni yapmaya koyulacağız. Oyun içerisinde hem gizlilik mekanikleri hem de kaçış mekanikleri yer alacak ve bu iki mekaniği de sürekli olarak kullanmaya başlayacağız.
Oyunda terk edilmiş bir bölgede bulunacak ve bu bölgeden tabii ki sağ çıkmak için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışacağız. Oyunda yine reflekslerimizi diri tutmak oldukça önem arz edecek çünkü karşımıza gelen ve bir anda çıkan korkunç düşmanlara karşı hızlı bir şekilde hareket etmemiz gerekecek ve onlardan kısa süre içerisinde kaçmamız lazım. Dolayısıyla oyunda sürekli olarak diken üstünde olacak ve tüylerimizin diken diken olduğu bir senaryoyu bu oyun içerisinde yaşayabileceğiz.
Elbette hayatta kalma korku oyunlarında olmazsa olmaz klasik bulmacalar da yer alacak. Bu bulmacaları hem çözmeye çalışacak hem de bir yandan bu korku unsurları ile yüzleşmeye başlayacağız. Bu bulmacaları ne kadar hızlı bir şekilde çözersek o kadar çok kaçma şansımız olacak ve korku surlarıyla o derece daha az karşılaşabileceğiz. Oyun içerisinde elbette arka planda bizlere bir hikaye anlatılacak, bu hikaye kapsamında çeşitli sırları açığa çıkarabilecek ve bu hikayeyi nihayetinde sona erdirmeye çalışarak karşılaştığımız şeylerden sağa çıkmaya çalışacağız.
Oyunda arka planda anlatılan hikayeye göre bir tarikatçi kasabasında yer alacağız. Bu kasabadan elbette sağ çıkmak için elimizden gelen her şeyi yapmaya koyulacağız. Oyun içerisinde bu tarikat nedeniyle deliren birçok insan bulunacak. Bu insanlar tabii ki üzerimize doğru gelecek ve biz de bu insanlardan kaçmaya çalışacağız. Tabii ki delirmiş olan bu insanlardan kaçmak için de hem gizlilik hem de kaçış mekaniklerini kullanmamız gerekecek. Oyun içerisinde bir nesnenin veya yapının arkasına saklanabilecek, onlardan uzak durabilecek ve onların gitmesini bekleyerek hayatta kalmaya çalışacağız.
Shame Legacy’de tabii ki bir yandan bu şekilde korkunç şeylerle karşılaşırken diğer yandan ise karşımıza çeşitli zorluklarda çıkan bulmacaları çözmeye çalışacak. Bu bulmacaları çözmek için etrafla sürekli olarak etkileşime geçebilecek ve etrafı keşfederek bu bulmacaları ortadan kaldırmaya çalışacağız. Bulmacaları çözdükçe yeni bölgelere doğru ilerleyebilecek ve yavaş yavaş buradan çıkış yolunu bulmaya başlayacağız.
Terk edilmiş kasabada yer aldığımız ve birinci şahıs kamera bakış açısı ile beraber ilerlemeye çalıştığımız bu hayatta kalma korku oyunu içerisinde tek oyunculu bir yapı bizleri bekliyor olacak. Yani oyun içerisinde yanımıza herhangi bir arkadaş çağıramayacak ve arkadaşlarımızla beraber koordineli bir şekilde ilerlemeye koyulamayacağız. Dolayısıyla Shame Legacy diğer co-op tarzı hayatta kalma oyunlarından bu konuda farklılık gösterecek. Bu oyun içerisinde tamamen tek başımıza olacak, tek başımıza ilerlemeye çalışacak ve tek başımıza bu kasabadan sağ bir şekilde çıkmaya uğraş vereceğiz.
Oyunda karşılaştığımız bulmacalar arka planda bizleri anlatılan ve anlatılmaya çalışılan hikayenin aslında bir parçası olacak. Dolayısıyla bu bulmacalar hikayeler ve gidişatla beraber bağlantılı bir şekilde karşımıza çıkacak. Oyun içerisinde çeşitli mekanikler kullanarak ve keşif unsurlarını gün yüzüne çıkararak ilerlemeye başlayacak ve ne kadar çok keşif yaparsak o kadar çok bulmaca üzerine yoğunlaşabilecek ve bu bulmacaları kolay bir şekilde çözmeye başlayacağız. Oyunda tabii ki ana temamız bulmaca olacak ve bu bulmacaları çözdükçe yeni bölümlere ulaşabilecek ve farklı bölgeye giderek o bölgedeki bulmacaları da yine çözmeye başlayacağız.
Oyun içerisinde bir av ve avcı teması işlenecek. Avcı burada da yer alan korkunç düşmanlar olacak av ise biz olacağız. Dolayısıyla oyunda gizlice hareket etmemiz gerekecek ve bu sayede düşmanlardan uzak durmaya başlayacak ve gizli bir şekilde ilerlemeye koyulacağız. Oyunda yine çeşitli saklanma alanları bulunacak ve bu saklanma alanlarında gizli bir şekilde durabilecek ve karşımıza çıkan düşmanlara karşı bu gizlenme mekanları oldukça önem arz edecek. Eğer bir düşman peşimizden koşuyorsa derhal bir gizlenme bölgesi bulmaya başlayacak ve bu gizlenme kısmına geçiş yaparak onlardan kurtulabileceğiz. Gizlendiğimiz zaman bir müddet düşmanlar bizi arayacak ancak bir süre sonra düşman o bölgeden uzaklaşmaya koyulacak. İşte o anda biz de gizlendiğimiz yerden çıkış yapabileceğiz. Böylece kaldığımız yerden devam edebileceğiz.
Bu oyun içerisinde en önemli şey aslında panik yapmamak. Dolayısıyla oyun içerisinde ne kadar çok paniklersek o kadar çok yapacağımız şeyi karıştırabilecek ve çıkmaz sokaklara doğru geçiş yapabileceğiz. Oyunda sürekli olarak mekanları ezberlemeye çalışacak, hangi mekanda hangi gizlenme bölgelerinin olduğunu öğrenmeye başlayacak ve bu bölgeleri öğrendikçe karşılaştığımız düşmanlardan kolay bir şekilde kaçabileceğiz ve saklanabileceğiz. Oyunda yine etraftan çeşitli kaynaklar toplayacak ve çeşitte kaynaklarla beraber etkileşime geçebileceğiz. Bu kaynaklar oyun içerisinde oldukça önem arz edecek ve yine hayatta kalmanın temelleri aslında bu unsurlar diyebiliriz.
Bu kaynakları doğru bir şekilde kullanmak tamamen bizim işimiz olacak. Eğer kaynakları rastgele ve yanlış zamanda harcarsak bu da bizim aleyhimize olan bir sonuçla karşılaşmamıza sebep olacak. Oyun içerisinde kaynakları doğru ve zamanında harcamaya çalışacak hem bulmacaları çözerken hem de düşmanlardan kaçarken bu kaynakları kullanmaya başlayacağız. Dolayısıyla etrafı sürekli olarak araştırmak, etraftan bir şeyler bulmak ve bu kaynakları elimizde tutmak oldukça önem arz edecek.
Oyun içerisinde elbette karakterimizin bir stres ve korkma durumu bulunacak. Bu stresi ve korkma durumuna oldukça stabil bir şekilde tutmaya çalışacağız. Eğer karakterimiz aşırı derecede strese ve korkuya yenik düşerse bu da tabii ki karakterimizin açığa çıkmasına ve ölmesine sebep olacak. Dolayısıyla oyun içerisinde hem karakterimizi hem de kendimizi kontrol etmemiz gerekecek ve oyunda panik yapmamamız oldukça önem arz edecek.
Tek oyunculu birinci şahıs hayatta kalma korku oyunu içerisinde bol bol korku sekansları ile karşılaşacak ve bizi sürekli olarak bir şeylerin kovaladığını görebileceğiz. Oyun içerisinde bu kovalama sekansları tabii ki oldukça gergin bir atmosferi bizlere aktaracak. Dolayısıyla bu kovalama esnasında kovalanan biz olduğumuz için arkamızda sürekli olarak bir nefesin tenimize değdiğini hissedebilecek ve bu anlarda da panik yapmamamız çok önemli olacak.
30 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanan bu yapım Türkçe dil desteğine sahip olarak oyunculara sunulacak. Oyunun şu anda Steam sayfası açık durumda ve isterseniz Steam sayfası üzerinden istek listenize ekleyebilir ve çıkış yaptığı gün mail adresinize bir bildirim alabilirsiniz. Korku oyunu severler bu oyuna bir göz atabilir ve bir şans verebilir.
– Everdream Valley (30 Mayıs: çiftçilik, keşif, simülasyon)
Mooneaters tarafından geliştirilen ve Untold Tales, VARSAV Game Studios tarafından yayınlanacak olan çiftçilik, keşif, simülasyon oyunu Everdream Valley, 30 Mayıs tarihinde geliyor. Renkli grafik stiline sahip bu simülasyon oyunu içerisinde istediğimiz bir çiftliği elde edebiliyor ve bu çiftliği dilediğimiz gibi geliştirebiliyoruz. Hem canlı bir atmosferin hem de canlı bir ortamın bulunduğu bu yapım içerisinde rahatlatıcı ve eğlenceli bir deneyim bizleri bekliyor. Oyunda dilediğimiz gibi kendi çiftliğimizi oluşturabiliyor, bu çiftliği istediğimiz gibi şekillendirebiliyor ve dilediğimiz gibi bu çiftliği genişletebiliyoruz. Oyun içerisinde detaylı çiftçilik simülasyon unsurları bizlere aktarılmaya bekliyor.
Bu çiftçilik simülasyon oyunu içerisine bir karakteri kontrol ediyor ve bu karakterle beraber etrafı araştırmaya koyuluyor, etraftan çeşitli kaynaklar toplayabilir ve karşımıza çıkan ağaçları ve dalları kesebiliyoruz. Oyun içerisinde yine etrafı keşfederek çeşitli canlılar keşfedebiliyor, bu keşifle beraber yeni detayların kilidini de açabiliyoruz. Hem doğa ile iç içe hem de rahatlatıcı bir deneyimin yer aldığı bu yapım içerisinde farklı farklı işleri de oyun içerisinde elde edebiliyor ve yapabiliyoruz. Oyunda sadece çiftliğimizle ilgilenmiyor bunun yanı sıra balıkçılık yapabiliyor, farklı bölgeleri doğru geçiş yapabiliyor ve oradaki karakterlerle etkileşime geçebiliyoruz. Bu dünyada yer alan karakterlerden çeşitli araçlar ve gereçler alabiliyor, alışverişler yapabiliyor ve daha fazlasını bu oyun içerisinde gerçekleştirebiliyoruz.
Hem vahşi doğaya ilerleyebildiğimiz ve bu doğayı keşfedebildiğimiz hem de çeşitli maceralara atıldığımız bu yapım içerisinde bir çiftlik merkezi kurmayı hedefliyoruz. Oyun içerisinde bu çiftliği istediğimiz gibi genişletebiliyor ve dilediğimiz gibi dekore edebiliyoruz. Oyunda sıfırdan başlayarak yeni bir çiftliğin büyümesini sağlayabiliyoruz. Oyun içerisinde yine çiftliğimizin etrafına çitler yapabiliyor, tabii ki bu çitleri yapmak için de çevredeki ağaçları kesebiliyor ve kesin işlemini yapmak için elimize baltayı almamız ve karakteri kontrol etmemiz gerekiyor. Her bir işi oyun içerisinde tek tek biz yapıyoruz ve dolayısıyla oyun içerisinde uzunca vakitler geçirebilecek bir yapı bizlere aktarılıyor.
Oyunda elbette diğer taraftan farklı karakterler de yer alıyor ve bu karakterlerle etkileşime geçerek onların çeşitli görevlerini yapabiliyor ve isteklerini yerine getirebiliyoruz. Her bir karakterle aramızda çeşitli bağlar bulunuyor ve kurduğumuz sıkı bağlarla beraber o derece iyi ödüllerin ve içeriklerin sahibi olabiliyoruz. Her bir karakterle etkileşime geçebiliyor ve onlarla konuşabiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde farklı farklı karakterler yer alıyor ve onlarla beraber konuşarak da çeşitli içeriklerin kilidini açabiliyoruz.
Oyun içerisinde bir çiftlik inşa etmenin yanı sıra çiftlik evi de kurmanın hayalini yaşıyor olacağız. Bir yandan çiftliğimizi genişletirken tabii ki bir yandan da kalacak yer ayarlamamız gerekiyor. Dolayısıyla oyun içerisinde bir çiftlik evimiz de bulunuyor, bu çiftlik evini geliştirmek, çiftlik evine onarmak ve daha fazlasını yapmak için oyun içerisinde çeşitli kaynaklar toplanmamız lazım. Tüm bunları yapmak için de hem etrafı keşfetmek hem elimize doğru araç ve gereçleri almak hem de çevreyle etkileşime geçmek şart. Dolayısıyla oyun içerisinde tüm unsurları yerine getirmek için çeşitli görevleri yapmak, vahşi doğaya atılmak ve her türlü kaynağı toplamamız lazım. Topladığımız bu kaynaklarla beraber kendi Ççftlik evimizi ve çiftliğimizi kurabiliyor, bu sayede burayı bir merkez haline getirebiliyoruz.
Bu çiftçilik simülasyonu içerisinde bizlere açık bir dünya sunuluyor. Bu açık dünya içerisinde istediğimiz bölgelere ve yerlere doğru ilerleyebiliyor ve bu bölgeleri ve yerleri keşfedebiliyoruz. Oyunda yine her bölgenin kendine ait yapısı ve teması bulunuyor. Dolayısıyla açık bu dünyada farklı farklı bölgeler ve ilgi çekici kısımlar bizlere aktarılıyor. Oyunda hem kendi çiftliğimizi genişletmek hem de burayı bir merkez haline getirmek için bu açık dünyayı keşfedebiliyor, etraftan yeni kaynakların kilidini açabiliyor ve bu kaynakları toplayabiliyor ve kendi merkezimize doğru götürebiliyoruz.
Oyunda kendi çiftliğimizi oluştururken elbette diğer canlıların da etrafta gezindiğini görebiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde yaşayan bir dünya bizlere aktarılıyor. O yüzden bir yandan ekinlerimizi ve hasatlarımızı korurken diğer yandan ise kendimize çeşitli hayvanlar alabiliyor ve büyük bir çiftliğin kapısını aralayabiliyoruz. Oyunda ineğinden köpeğine birçok hayvan türü bulunuyor. Bunları bir araya getirerek canlı bir merkez kurabiliyoruz. Oyunda tabii ki bu hayvanlarla tek tek ilgilenebiliyor ve bu hayvanlarla beraber de farklı bölgelere doğru geçiş yapabiliyoruz. Oyun içerisinde yukarıda da bahsettiğim gibi köpeklerden ineklere koyunlardan atlara kadar birçok hayvan yer alıyor.
Everdream Valley içerisinde yer alan birçok hayvanı binek olarak kullanabiliyor, onların üzerlerine binebiliyor ve farklı bölgelere doğru gitmek için seyahat aracı olarak kullanabiliyoruz. Dolayısıyla oyunda bu tarz mekanikler de yer alıyor ve gayet güzel bir ekleme olarak karşımıza çıkıyor. Oyunda açık dünyayı keşfetmek için elbette koşmak yetmiyor, bu tarz binek hayvanlarını kullanmak bizlere daha hızlı bir seyahatin deneyimini aktarıyor. Dolayısıyla bu binek hayvanları kullanarak etrafı gezebiliyor, yeni bölgeleri keşfedebiliyor ve ilgi çekici alanları görebiliyoruz.
Oyun içerisinde yukarıda da bahsettiğim gibi birçok hayvan yer alıyor ve her hayvanın aslında kendine ait özelliği bulunuyor. Bunun yanı sıra bu hayvanların çiftliğe olan etkisi de değişkenlik gösterebiliyor. Her bir hayvanın kuracağımız ve kurduğumuz çiftliğe etkisinin farklı şekillerde olduğunu görebiliyor, bu hayvanları da kendi çiftliğimizde tutmayı isteyebiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde bu tarz detaylı kısımlar da yer alıyor diyebilirim. Örneğin o oyun içerisinde farklı farklı köpekler arasından seçim yaparak bu köpekleri çiftliğimize dahil edebilir, bu köpeklerin kendi hayvanlarımızı korumasına müsaade edebilir ve bu hayvanlar ile beraber kendimize korunaklı bir alan oluşturabiliriz.
Oyunda geliştirici ekibin belirttiğine göre 13 farklı köpek türü bulunuyor. Bu köpek türlerinin arasından istediğimizi seçebiliyor ve dilediğimizi de tabii ki çiftliğimize dahil edebiliyoruz. Yine bu hayvanları farklı alanlarda kullanabiliyor ve bu hayvanların iz sürme yeteneğini, hazine ortaya çıkarma becerisini ve daha fazlasını kullanabiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde yer alan hayvanların kendine özgü becerileri ve yetenekleri kullanıyor. Bu yeteneklerden yararlanmak için de tabii ki onları elde edebiliyor ve kendi çiftliğimizde besleyebiliyoruz. Onlarla ne kadar çok ilgilenirsek o kadar çok bizlere yararı olabiliyor.
Arkamıza yaslanarak oynayabileceğimiz ve rahatlatıcı bir deneyimin bizlere aktarılacağı bu çiftçilik simülasyonu içerisinde güzel bir deneyim bizleri bekliyor olacak. Oyun içerisinde bir karakteri kontrol edecek ve bu karakterle beraber kendi çiftliğimizi yani merkezimizi kurmaya çalışacağız. Oyun 30 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor.
Oyunun şu anda Steam sayfası açık durumda ve dilerseniz Steam sayfası üzerinden istek listenize ekleyebilir ve çıkış yaptığı gün mail adresimize bir bildirim alabilirsiniz. Öte yandan oyun yine Steam sayfası üzerinde ön siparişlere açık durumda. Şu anda yüzde 20 indirimle beraber satışta. Dolayısıyla oyunu şu an için 188,00 TL’den satın alabilirsiniz.
Dry Cactus tarafından geliştirilen ve aynı ekip tarafından yayınlanacak olan bulmaca, simülasyon, macera oyunu Poly Bridge 3, 30 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Fizik tabanlı bu bulmaca simülasyon oyunu aslında bir seri olarak karşımıza çıkıyor. Serinin üçüncü oyunu şimdi biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor ve bu yeni oyunla beraber daha farklı bulmaca türlerinin, daha farklı bölgelerin ve daha fazla içeriğin bizlere aktarılmasını bekliyoruz. Oyun içerisinde fizik tabanlı bir bulmaca sistemi yer alıyor ve bu bulmaca sistemi ile beraber araçları bir yerden bir yere doğru geçirmeye çalışıyoruz. Yani oyun içerisinde sürekli olarak kendimizi çeşitli köprüler ve yapılar kurarken bulabiliyor ve bu yapıları da sağlam bir zemine oturmamız gerekiyor. Oyunun temel amacı zaten bundan ibaret.
Oyunda tabii ki fizik tabanlı bir yapının olması nedeniyle sürekli olarak kendimizi sağlam yapılar yapmaya şartlayacağız. Dolayısıyla oyunda köprü yaparken ve köprünün dinamiklerini çözmeye çalışırken her bir detayı aslında es geçmememiz gerekecek. Oyunda bir aracı farklı bir bölgeye doğru geçirmek için çok ince detaylar arasında boğulabilecek ve bu ince detayları aşmak için de oyunda sürekli olarak denemeler yapabileceğiz. Tabii ki oyunda bir köprü inşa ettikten sonra onu deneyebilecek, test edebilecek ve köprünün sağlamlığından emin olduğumuz zaman da tabii ki bölümü geçmek için play tuşuna basabileceğiz.
Oyunda farklı farklı bölgeler ve bölümler bulunacak. Bu bölgelere ve bölümlere geçiş yaparak yeni köprüler yapmaya çalışacak ve elimizdeki sınırlı kaynaklarla beraber bu köprüyü aslında tamamlamaya başlayacağız. Oyunda tabii ki sınırsız kaynak ne yazık ki bulunmayacak. Dolayısıyla elimizdeki kaynaklarla beraber doğru bir şekilde doğru kısımlarda kullanmaya başlayacak ve köprüyü inşa etmeye koyulacağız. Oyunda farklı farklı bölümler bulunacak ve her bölümün aslında kendine özgü zorlukları ve yapısı bulunacak. Örneğin bir bölge iki katlı bir köprüyü inşa etmemizi gerektirecek diğer bölge ise sadece düz bir köprüyü inşa etmemizi isteyecek. Dolayısıyla her bölüm ve bölgenin kendine ait gereklilikleri ve zorlukları yer alacak.
Fizik tabanlı bu bulmaca oyunu içerisinde açılıp kapanabilen köprüler, yukarılara doğru yükselebilen ve istediğimiz şekle bürünebilen köprüler ve daha farklı içerikler yer alacak. Oyunda yine asma köprüler bunun yanı sıra çok katlı köprüler ve düz köprüler olmak üzere farklı farklı köprü türleri de bizlere aktarılacak. Oyunda dilediğimiz gibi bu köprüleri kullanabilecek ve her bölümde aslında bu köprüleri kullanarak doğru bir şekilde doğru mimari ile beraber bunları inşa etmeye koyulacağız. Oyunda tabii ki her bir detayla ayrı ayrı ilgilenebilecek, bu detayları test edebilecek ve doğru bir şey yaptığımızdan emin olduktan sonra bir sonraki bölüme geçiş yapmaya hak kazanabileceğiz.
Oyun içerisinde geliştirici ekibin belirttiğine göre yüzden fazla farklı bölüm bulunacak. Bu bölümlerin her birinin kendine ait yapısı ve içerikleri yer alacak. Bu bölümleri geçtikçe zorluğun seviyesi daha da artış gösterecek ve oyunda şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki kolaydan zora doğru bir oyun içeriği bizleri bekliyor olacak. Dolayısıyla oyunda ilk başlarda kolay bir şekilde köprüleri inşa edebilecek ve yeni bölümlere doğru geçiş yapabileceğiz. Tabii ki bu durum alışma evresi olarak karşımıza çıkacak daha sonraki süreçte ise oyunun ortalarında ve ilerleyen kısımlarında ise biraz daha kafa yormaya başlayacak ve artık daha farklı köprü türleri ile beraber karşılaşacak, bunun yanı sıra bu kısımlarda biraz daha zorlu bir deneyim bizlere aktarılacak.
Oyunda yine açık bir dünya senaryosu bizlere aktarılacak. Dolayısıyla açık dünya içeriğini istediğimiz gibi keşfedebilecek, burada çeşitli köprüler kurabilecek ve her bir köprü türünü buralarda deneyimleyebileceğiz. Oyunda yine farklı farklı araç türleri bulunacak ve bu araç türlerinin her birini kendine ait yapısı ve ağırlığı bulunacak. Eğer zayıf bir köprü inşa edersek karşımıza çıkan araç da ağırsa bu araç köprüyü yıkabilecek ve aracın aşağı düştüğünü görebileceğiz. Böylece köprü inşa etmede başarısız olacağız. Haliyle böyle olunca biz de sağlam köpürürler inşa etmek durumunda kalacak ve ona göre de çeşitli hamleleri yapmaya koyulacağız.
Serinin diğer oyunlarından daha fazla içeriği ve detayı bizlere aktarmayı planlayan bu bulmaca simülasyon oyunu içerisinde tabii ki farklı farklı modlar da yer alacak. Bu modlar içerisinde normal senaryo modu bulunuyor. Senaryo modu çerisinde yukarıda da bahsettiğim gibi kolaydan zora doğru bölümleri geçebiliyor ve yeni bölümlere doğru adım atmak için çeşitli köprüler inşa edebiliyoruz. Köprü çeşitliliği de oyunun ortalarına doğru artış gösteriyor ve her bölümde aslında yapmamız gerekenler bizlere kısa da olsa anlatılıyor. Senaryo modu bu şekilde ilerliyor ve bölümleri geçerek de bu senaryoyu tamamlamaya başlıyoruz.
Diğer yandan oyunun Sandbox modu yer alıyor. Bu mod içerisinde hiçbir kısıtlama yer almıyor ve oyundaki tüm içeriği ve kaynakları bu mod içerisinde tüketebiliyoruz. Dolayısıyla oyunda sınırsız bir şekilde köprüler inşa edebiliyor, köprülerin her bir çeşidine bu bölgeye doğru aktarabiliyor, kurabiliyor ve daha fazlasını bu mod içerisinde deneyimleyebiliyoruz. Yani oyunda bizlere sunulması gereken ne varsa bu mod içerisinde deneyimleyebiliyor ve tüm oyun içeriğini burada tüketebiliyoruz.
Oyunda öte yandan seviye tasarlama araçları yer alıyor. Bu seviye tasarlama aracı ile beraber kendi bölümümüzü ve tasarımımızı yapabiliyor ve bunları diğer oyunculara yani topluluğa doğru sunabiliyoruz. Aklımızdaki tasarımı oyuna uyarlayabildiğimiz bu araçlarla beraber istediğimiz şekilde köprüler inşa etmek durumunda kalabiliyor ve çeşitli araçları da bu bölüme doğru dahil edebiliyoruz. Dolayısıyla istediğimiz şekilde bir bölümü inşa edebiliyor, nasıl bir zorlukta olmasını istiyorsak ona göre bu kısımları ayarlayabiliyor ve istediğimiz detayı kendi bölümümüze adapte edebiliyoruz. Bu araçla beraber kendi fikirlerimizi oyuna dahil edebiliyoruz.
Diğer oyunculara meydan okuyabileceğimiz bu yapının içerisinde elbette modlama desteği de yer alıyor. Atölyede bulunan topluluklar tarafından oluşturulan içerikleri de bu oyun içerisinde deneyimleyebiliyor ve istediğimiz şekilde bu oyundan verim alabiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde bizlere aktarılacak olan çeşitli skor tabloları bulunuyor ve en çok skoru elde eden tablolarda üst sıralara yerleşebiliyor. Oyunda böyle bir yapı olduğundan dolayı toplulukla beraber aslında bir yarış içerisinde kendimizi bulabiliyor ve bu yarıştan da galiba ayrılmak için en iyi köprüyü bizim inşa etmemiz gerekiyor.
Serinin yeni oyunuyla beraber daha fazla içeriğin bizlere sunulması planlanan bu yapım içerisinde detaylı ve fizik tabanlı bir bulmaca deneyimi bizlere aktarılmak isteniyor. Siz de bu tarz bulmaca oyunlardan hoşlanıyorsanız ve boş vakitlerinizi kafayı yorarak geçirmek istiyorsanız bu oyuna bir göz atabilir ve bir şans verebilirsiniz. Zaten serinin diğer oyunlarını oynadıysanız bu oyunun nasıl bir yapıya sahip olduğunu bilirsiniz ve yeni içerikleri de bu oyunda deneyimleme fırsatı elde edebilirsiniz.
Dracma Studios tarafından geliştirilen ve aynı ekip tarafından yayınlanacak olan platform, aksiyon, macera oyunu Candle Knight, 31 Mayıs tarihinde geliyor. Yandan görünümlü bu aksiyon platform oyunu içerisinde farklı farklı bölgelere doğru adım atabilecek, bu bölgeleri keşfedebilecek ve bu bölgelerde karşımıza çıkan düşmanları kendi becerilerimiz ve yeteneklerimizle alt edebileceğiz. Oyun içerisinde farklı farklı düşman türleri ve farklı bölgeler bulunacak. Her bölgenin kendine ait düşmanları, yapısı ve teması bizlere aktarılacak. Dolayısıyla oyun içerisinde geniş bir macera bizleri bekliyor olacak.
Oyunda tabii ki adından da anlaşılacağı gibi ışıkların hiç sönmemesi gerektiği bir ortamda yer alacağız. Oyunda bir mum şövalyesi olarak bulunacak ve bu şövalye ile beraber ışığın altında ilerlemeye koyulacağız. Oyunda yine farklı dinamikler ve mekanikler yer alacak. Bu mekaniklerle beraber oyunda aksiyona dalış gerçekleştirebileceğiz, düşmanları sersemletebileceğiz ve düşmanları arkadan gafil avlayabileceğiz
Oyun içerisinde elbette bir şövalyeyi kontrol edebilecek, bu şövalye ile beraber sağı solu keşfedebilecek ve karşımıza çıkan düşmanları alt edebileceğiz. Oyunda adından anlaşılacağı gibi bir mum şövalyesi olarak yer alacak, mum şövalyesi ile beraber adım attığımız bu yapıda alevleri kendi lehimize kullanabilecek ve karşımıza çıkan düşmanları kendi karanlıklarında boğabileceğiz. Oyun içerisinde sürekli olarak kendimizi ışığın altında tutmamız gerekecek, eğer karanlıklara doğru ilerlersek bu bizim için kötü bir son demek olacak. Dolayısıyla oyun içerisinde sürekli olarak kendimizi ışığın altında bulabilecek ve sürekli olarak alevler arasında yer edinebileceğiz.
Candle Knight içerisinde geniş ve büyük bir kale bulunacak. Bu kaleyi istediğimiz gibi keşfedebilecek, her bir sur üzerine çıkabilecek ve bu kale içerisinde yer alan odalara geçiş yapabileceğiz. Oyunda farklı farklı ve çeşitli düşman türleri karşımıza çıkacak, bu düşmanları alt etmek için de aksiyona geçiş yapabileceğiz. Oyun içerisinde yandan görünümlü ve ara sıra da izometrik bir kamera bakış açısı bizlere aktarılacak. Bu kamera bakış açıları bulunduğumuz ortama ve bölgeye göre değişkenlik gösterecek. Dolayısıyla kamera geçişleri oyun içerisinde güzel bir şekilde karşımıza çıkacak diyebiliriz.
Zorlu platform unsurlarının da yer aldığı bu yapım içerisinde elbette aksiyon sistemi de ön plana çıkacak. Oyunda bir yandan zorlu platform unsurlarını ve tuzakları aşmaya çalışırken diğer yandan ise çeşitli bulmacaları çözmeye çalışacağız. Oyunda tabii ki bu tarz oyun içi içerikler bizlere aktarılacak ve oyunda bu içerikleri çözümlemeye ve deneyimlemeye başlayacağız. Oyunda yine bir yandan çeşitli tuzakları aşmaya çalışırken diğer yandan ise bu ortamların bizlere sunduğu bulmacayı aşmaya başlayacağız.
Farklı farklı oyun mekaniklerinin yer aldığı bu oyunda elbette ilk başta temel mekaniklerle beraber ilerleyecek ve oyunun ilerleyen kısımlarında ise yeni mekanikler ve dinamikler bizlere sunulacak. Oyun içerisinde farklı platform zorlukları bizleri bekliyor olacak ve platform zorlukları ilerleyen kısımları daha da zorlu bir şekilde karşımıza çıkacak. Dolayısıyla oyun içerisinde kolaydan zora doğru bir zorluk isteminin yer aldığını söyleyebiliriz. Oyunda diğer taraftan bu zorlu platform unsurlarını aşmaya çalışırken diğer yandan ise bizlere sunulan bulmacaları çözebileceğiz, bu bulmacalar da yine yukarıda bahsettiğim gibi kolaydan zora doğru bir seviyeyi bünyesinde barındıracak ve bizlere aktarılacak. Bu platform zorluklarının ve bulmacaların temel öğrendikten sonra elbette ilerleyen kısımları da kolayca çözebileceğiz ve aşabileceğiz.
Ateşin temel olduğu bu yapım içerisinde karanlığa doğru geçiş yapabilecek ve karanlıkla beraber mücadele etmeye koyulacağız. Oyun içerisinde kendimizi sürekli olarak ışığın altında bulmaya çalışacak ve eğer karanlıklara doğru ilerlersek bu bizim sonumuzun geldiği anlamını taşıyacak. Oyunda yalnızca düşmanlarla savaşmayacak bir yandan da karanlıkla beraber mücadele etmeye koyulacağız. Dolayısıyla yanımızda sürekli olarak bir alev kırıntısı taşıyabilecek, meşalelerin altında mücadele edebilecek ve daha fazlasını bu oyun içerisinde gerçekleştirebileceğiz.
Oyunda keşfedebileceğimiz farklı alanlar ve yetenekler bulunacak. Her bir bölgeye adım atarak bu bölgenin keşfini tamamlayabileceğiz. Bölgeleri keşfettikçe ve yeni bölgelere adım attıkça farklı zorluklarla beraber karşılaşabilecek ve burada çeşitli bulmacaların bizlere sunulduğunu görebileceğiz. Oyun içerisinde farklı farklı dinamiklerle beraber bizlere farklı zorlukta çeşitli bulmacalar aktarılacak. Bu bulmacalar elbette farklı oyun dinamiklerini bünyesinde barındıracak. Örneğin bir yerde bir tablo içerisinde kameranın sağa sola doğru hareket ettiğini görebilecek, tüm platformların yer değiştiğini deneyimleyebilecek ve bu platform zorluğunu ve bulmacayı aşmaya çalışacağız. Oyunda çok farklı içeriklerle beraber bizlere bulmacalar ve platform zorluklarının sunulacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Oyunda yine yukarıda da bahsettiğim gibi karakterimizin çeşitli yetenekleri bulunacak. Bu yeteneklerin kilidini açmak için elbette oyun içerisinde birazcık ilerlememiz gerekecek. Oyunda farklı düşmanlarla yüzleşebilecek ve bu düşmanları alt ettikçe ve yeni bölgeleri ilerledikçe yeni yeteneklerin kilidini açmaya başlayacağız. Oyunda yeni yeteneklerle beraber içimizdeki alevi daha da harlayabilecek ve böylece bir mum savaşçısı olarak kendimizi daha da güçlü hissedebileceğiz. Alevlerin asla sönmemesi gerektiği bir dünyada yer aldığımız yapımda alt edilmesi gereken farklı farklı düşmanlar ve zorluklar yer alacak. Onları aşmak için de tabii ki oyun içerisinde vakit geçirmemiz gerekecek.
Oyunda yukarıda da bahsettiğim gibi her bölgenin kendine ait düşmanları yer alacak. Bu düşmanlar arasında uçan ruhlar, farklı görünümlere sahip yaratıklar ve daha fazlası bizlere aktarılacak. Bu düşmanları alt etmek için elbette farklı farklı aksiyon eylemleri gerçekleştirmemiz gerekecek. Dolayısıyla onları alt etmenin yolları her biri için farklılık gösterecek. Öncelikle bir düşmanın nasıl hareket ettiğini, hangi özelliklere sahip olduğunu ve nasıl bir saldırı pozisyonunun bulunduğunu öğrenmemiz gerekecek. Ardından bu pozisyonlara göre kendi stratejimizi ve planımızı oluşturmaya başlayacağız. Dolayısıyla oyun içerisinde çeşitli taktikler de yapabileceğiz.
Candle Knight’da elbette sadece tek bir silah üzerinde ustalaşmayacak farklı farklı silah türleri de oyun içerisinde yer alacak ve bunları düşmanlara karşı kullanabileceğiz. Tabii ki her bir silah üzerinde ustalaşmak için oyunda birazcık vakit geçirmemiz gerekecek ve reflekslerimizi sürekli olarak diri tutmamız lazım. Oyunda kendimizi sürekli olarak bir şeylerle savaşırken bulabilecek ve bu mücadele hissiyatını oyunda hissedebileceğiz.
31 Mayıs tarihinde çıkış yapacak olan bir platform aksiyon macera oyununun şu anda Steam sayfası açık durumda ve dilerseniz Steam sayfası üzerinden istek listenize ekleyebilir ve çıkış yaptığı gün bir bildirim alabilirsiniz. Bu tarz oyunlardan hoşlanıyorsanız ve karanlık bir atmosferi deneyimlemek istiyorsanız bu oyuna bir şans verebilir ve bir göz atabilirsiniz.
Aksiyon platform türünü bizlere yansıtan bu oyunda birçok unsurun harmanlandığını görebilecek ve daha çok bulmaca unsurlarının bizlere sunulduğunu deneyimleyebileceksiniz. Sürekli olarak kendinizi bir şeylerle mücadele ediyorken bulmak ve bulmacaları çözmek için bu bağımsız yapıma geçiş yapabilirsiniz.
– Space Mechanic Simulator (31 Mayıs: uzay, simülasyon, inşa etme)
Atomic Jelly, Tomas Jelonek Studio tarafından geliştirilen ve Atomic Jelly, PlayWay S.A. tarafından yayınlanacak olan uzay, simülasyon, inşa etme oyunu Space Mechanic Simulator, 31 Mayıs tarihinde oyuncuların karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Uzay temalı bu tamir etme simülasyon oyunu içerisinde kendimizi dünyanın dışarısında bulabilecek, uzay atmosferini deneyimleyebilecek ve o uzay hissiyatını bu oyunda görebileceğiz. Oyun içerisinde farklı farklı atmosferler ve yapılar bizleri bekliyor olacak. Bu yapı ile beraber hem çeşitli manzaralara göz atabilecek hem de bizlere verilen görevleri yerine getirmeye başlayacağız.
Uzay istasyonları arasında gidip gelebileceğimiz ve çeşitli araçları ve mekanikleri tamir edebileceğimiz bu yapım içerisinde elbette bir mühendis olarak bulunacağız. Bu kapsamda çeşitli parçaları değiştirebilecek, birçok parçayı onarabilecek ve farklı parçalarla beraber bu tamirat işlerini ve mühendislik işlerini yapabileceğiz. Oyun içerisinde yine gök cisimleri ve uzay atmosferi bizlere sunulacak ve bu doğrultuda kendimizi uzayın derinliklerinde bulabileceğiz. Dolayısıyla oyun içerisinde bizlere tam bir uzay atmosferi aktarılacak ve bu uzaya atmosferiyle beraber kendi mühendislik işlerimizi yapmaya koyulacağız.
Oyun içerisinde birinci şahıs bir kamera bakış açısı yer alacak ve bu kamera bakış açısı ile beraber oyunda ilerleyebilecek ve çeşitli görevleri yapabileceğiz. Kendimizi gerçek bir astronot gibi hissedebileceğimiz bu oyun içerisinde bir mühendislik rolünü üstlenebilecek ve bu karakteri hissedebileceğiz. Oyun içerisinde yine farklı araçları kullanabilecek, bu araçların içerisine geçiş yapabilecek ve onları uzaktan kontrol edebileceğiz .Çeşitli araçlarla beraber ilerleyebileceğimiz ve çeşitli parçaları tamir edebileceğimiz gibi yapım içerisinde hem gezicimizle beraber yola koyulacak ve diğer yandan ise uzay atmosferini sonuna kadar hissedebileceğiz.
Oyunun adından da anlaşılacağı gibi bizim temel amacımız burada bir mühendisiolarak bulunmak. Bir mühendis olarak atılabileceğimiz bu simülasyon oyunu içerisinde etraftan çeşitli parçalar bulabilecek, bu parçaları toplayabilecek ve parçaları doğru yerine yerleştirmeye çalışacağız. Oyunda yine çeşitli görevler bizlere sunulacak ve her görev esnasında aslında bir parçayı bulmaya çalışacağız. Oyunda bu parçaları buldukça yeni bölgelere doğru adım atabilecek ve bu parçaları doğru yerlere takarak da çeşitli tamir işlerini halledebileceğiz. bir yandan bazı parçaları tamir edebileceğimiz ve diğer yandan zorlu görevlere adım atabileceğimiz bu simülasyon oyunu içerisinde sürekli olarak kendimizi bir yere doğru giderken bulabilecek ve etrafı bu kapsamda keşfedebileceğiz.
Uzay atmosferinin bizlere aktarıldığı bu yapım içerisinde bir de kendimize ait gezici aracımız bulunacak. Bu aracımızı kontrol edebilecek ve farklı bölgelere doğru hızlı bir şekilde ilerlemek için kullanabileceğiz. Bu araçla beraber elbette daha hızlı bir şekilde ilerleyebilecek ve uzayın derinliklerine doğru geçiş yapabileceğiz. Oyunda diğer yandan çeşitli manzaralara göz atabilecek ve bu manzaraları deneyimleyebileceğiz. Oyunda tabii ki gündüz ve gece geçişleri bulunacak. Oyunu hem karanlık atmosferde hem de ışıkla beraber deneyimleyebilecek ve çeşitli görevleri yerine getirmeye çalışacağız.
Oyun içerisinde farklı farklı görevler bizlere sunulacak. Bu görevlerle beraber uzay gemisinin, uydunun veya gezici aracın parçalarını onarmakla mükellef olacağız. Oyun içerisinde sürekli olarak hasarlı parçalar bulunacak ve bu hasarlı parçaları aramak tamamen bizim işimiz olacak. Zaten bir mühendis olarak burada yer alacağız ve sürekli olarak tamir işleriyle beraber bu görevleri yerine getirmeye çalışacağız. Oyunda arızalanan bu parçaları onarabilecek, parçaları değiştirebilecek ve etraftan bulduğumuz parçaları bozuk parçalarla beraber değiş tokuş yapabileceğiz. Dolayısıyla oyun içerisinde çok detaylı tamir unsurları bizleri bekliyor olacak.
Space Mechanic Simulator içerisinde sürekli olarak bir şeyleri tamir edecek ve tamiratları doğru bir şekilde yapmamız gerekecek. Yine oyunda detaylı bir tamir simülasyon mekaniği bizlere aktarılacak. Bu mekanikler arasında kabloları sıyırmak, kabloları teker teker ayırmak, farklı parçaları sökmek, vidaları gevşetmek veya sıkmak ve daha fazlası yer alacak. Dolayısıyla oyun içerisinde bizlere detaylı ve ilgi çekici bir tamir mekaniği aktarılacak diyebiliriz.
Oyunda yine çeşitli parçaları bizlere sunulan mağaza sistemiyle beraber alabilecek ve o parçaları eskisi ile beraber değiştirebileceğiz. Yeni parçaları elde etmek oldukça önem arz edecek. Dolayısıyla bozuk parçaları ve artık işlevini yitirmiş parçaları bu sayede değiştirebilecek ve görevimizi yerine getirmeye çalışacağız. Oyunda farklı farklı parçalarla beraber etkileşime geçebilecek ve oyunda çok detaylı bir tamir mekanik sistemi yer alacak. Dolayısıyla oyun içerisinde biraz ustalaşmak gerekecek. Ustalaşmak için de oyunda birazcık vakit geçirmek, oyunun temellerini öğrenmek ve oyunda bir miktar ilerlemek lazım.
Oyunda her bir parçaya farklı şekillerde dokunabilecek, kabloları ayırabilecek ve kabloları bir yerden başka bir yere doğru takabileceğiz. Oyunda yine vidaları sökebilecek, bu vidaları değiştirebilecek ve paslanmış ve işlevini yitirmiş parçaları değiştirebileceğiz. Oyunda bir yandan bizlere sunan çeşitli görevleri yaparken diğer yandan ise etrafı keşfedebilecek, bizlere sunulan manzaralara göz atabilecek ve karanlık bir atmosfere doğru geçiş yapabileceğiz. Oyunda farklı istasyonlar bulunacak ve bu istasyonlar arasında dolanabileceğiz. Dolayısıyla oyun içerisinde farklı istasyonlar yer alacak ve bu istasyonların her biri içerisinde kendine ait görevler bulunacak. Bu görevleri yerine getirmek de tamamen bizim işimiz olacak.
Bir mühendis olarak atıldığımız bu simülasyon oyunu içerisinde üç farklı uzay istasyonu yer alacak. Bu uzay istasyonlarının her birinin kendine ait yapısı ve gereklilikleri bulunacak. Dolayısıyla bu uzay istasyonlarına gidip gelebilecek ve buradaki görevleri yerine getirebileceğiz. Oyun içerisinde diğer taraftan çeşitli gezici görevleri bulunacak. Bu gezici görevlerle farklı parçaları bulmaya çalışacak ve aracımızla beraber bu parçalara doğru yol almaya başlayacağız. Hem mars yüzeyinin hem dünyanın hem de ay atmosferinin yer aldığı ve bizlere sunduğu bu yapım içerisinde farklı farklı oyun içi dinamikler de bizlere aktarılacak.
Oyunda sürekli olarak kendimizi bir şeyler tamir etmekte bulabilecek ve uzay mağazası içerisinde istediğimiz parçayı alabilecek ve kendi yararımıza olan bu parçaları kullanabileceğiz. Oyunda tabii ki bu parçaları değiştirmek, parçaları onarmak ve eskisini yenisiyle beraber değiş tokuş yapmak oldukça önem arz edecek. Dolayısıyla görevleri yerine getirmek ve bu cihazların doğru bir şekilde çalışmasını sağlamak için elimizden geleni yapmaya çalışacağız.
Bir mühendis olarak yer aldığımız bu simülasyon oyunu 31 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Oyun detaylı simülasyon tamir mekaniklerini bizlere aktarıyor ve siz de bu tarz oyunlardan hoşlanıyorsanız bu oyuna bir göz atabilir ve bir şans verebilirsiniz. Bu simülasyon oyununun Türkçe dil desteği de mevcut. Dolayısıyla oyunu Türkçe bir şekilde oynayabilir ve kolay ve hızlı bir şekilde oyunu temel mekaniklerini öğrenebilirsiniz. Oyunun şu anda Ayrıca Steam sayfası açık durumda ve dilerseniz Steam sayfası üzerinden istek listenize de ekleyebilirsiniz ve ayrıca çıkış yaptığı gün mail adresinnize bir bildirim alabilirsiniz.
Avrupa’da birinci Garage Hair Repair Studio’yu açmanın heyecanını ELLE ile paylaşan Ahmet Çoban’dan 2023 saç trendlerini dinledik.
Fotoğraflar: Instagram / @ahmetcobain
15 yaşında başlayan bir serüven Garage Hair Repair Studio Kurucusu Ahmet Çoban’ınınki… Meslek basamaklarını tırmanırken yenilikçi saç uygulamalarıyla kendine başarılı bir isim yarattı. Ünlü isimlerin de favori saç artistine dönüşen Çoban’ın doğal, sağlıklı, şahsa özel saç bakım ve tasarım tahlilleri ile tanınırlığı Türkiye sonlarını aştı. Bugün Türkiye’deki 8 şubesiyle isminden kelam ettirmeye devam ederken, geçtiğimiz ay Avrupa’da birinci şubesini açmanın heyecanını yaşıyor.
Türkiye’nin birinci saç tamirat uzmanı ve danışmanı Ahmet Çoban ile 2023 saç trendlerinden Kosova’da açılan şubesine kadar uzanan keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
● Uzun yıllar boyunca edindiğiniz tecrübeleri düşününce, Ahmet Çoban’ın “iyi ki” dediği şeylerden bahsetsek…
Ben yıllar evvel “Garage” markasını kurgularken ismi üzerinde, tamir konseptinden yola çıkmıştım. Fakat yolun başındayken bunu anlattığımda pek de dayanak görmediğimi hatırlıyorum. Motivasyonumu yıkmaya çalışan çok yorumla karşılaştım. Bunun asla işlemeyeceğini söylediler. Her muvaffakiyet öyküsünde bir ejderha olur ya benimki de buydu. Lakin yeterli ki yolumdan dönmemişim, uygun ki vazgeçmemişim, devam etmişim. Saçları tamir etme çok yenilikçi lakin çok gerekli bir fikirdi ve vakit içinde kendime duyduğum inancın mükafatını kat be kat aldım. Mesleğimde tepe noktaya yükseldim.
● Trendlerin ötesinde, doğal ve sağlıklı saçların modasının hiçbir vakit geçmeyeceğini savunmanızla tanınıyorsunuz. En sevilen saç kesim, renk, uygulama üzere doğal estetik kodlarınız hangileri?
Ünlü şefler sevilen lezzetlerini tasarlarken kendi damak zevklerinden yola çıkarlar, benimki de ona benziyor aslında. Bir erkek olarak orta ve uzun saçlı bayanları her vakit beğenmişimdir. Doğal yanlışsız şahısta kısa saç da çok hoş duruyor. Lakin mesleğimde de daha çok uzun saç modellerine ve saçı sıhhatle uzatmaya yönelik tekniklerle çalıştığımı söylemeliyim. Nano kaynak uygulaması, Sakinleştirici Bakım ve hatta çok sevilen Hair Balm’ımız bile bu formda ortaya çıktı. Renk olarak en doğal ışıltıların hiçbir vakit popülerliğini yitirmeyeceğini düşünüyorum.
● Önümüzdeki günlerde saçlarda hangi renkleri göreceğiz? 2023 yılının trend saç renkleri neler? Sizin favoriniz olan renk hangisi?
Bu dönem saçlarda daha sıcak tonları göreceğiz ve bu beni çok memnun ediyor. Sıcak kahve tonları, altın ışıltılar… Uzun periyot Nordik Influencer’ların müsaadeden giderek daha soğuk ve küllü sarıların peşinden koşuldu. Halbuki bu bizim Akdeniz bayanlarımızın cilt ve saç alt tonuna uygun değildi. Ayrıyeten saçları soğuk tonlarda tutmak için ağır kimyasala maruz bırakmak gerekiyordu. Bu da çok yıpranma demekti. Sıcak tonlar hepimize daha düzgün gelecek.
● 2023’te karşımıza çıkacak saç kısımları neler?
2023 yazında iki zıt kutbu bir ortada göreceğiz. Hem geçtiğimiz dönemlerde yıldızı parlayan Rapunzel vari upuzun saçlar trend olmayı sürdürecek; hem de “bob” diye tabir edilen küt kesim saçların değişik versiyonlarını göreceğiz. Uzun saçlar birçok bayanın tahminen de çocukluk hayaliydi. Hepimiz Disney masalları ile büyüdük. Orada prenseslerin Rapunzel olmasalar da upuzun ve pırıl pırl saçları vardı. Lakin o uzunluk saçları doğal yollardan elde etmek hiç kolay değil. Bizim nano kaynak metodumuz bu mevzuda çok ses getirdi.
Bob konusuna gelirsek; son yıllarda saç konusunda örnek alınan isimlerden biri Hailey Bieber biliyorsunuz ve onun yeni kesitinin ismi Jawline Bob yani “Job”. Bu saç çene hizasında bitiyor. En değerli özelliği, keskin sınırlarıyla hem ince telli saçları daha hacimli tutması hem de çeneyi daha ince ve sivri göstermesi. Job’un yanı sıra Selena Gomez’de gördüğümüz Lob (yani Long Bob) ve Beyonce’den bildiğimiz Wob (yani Wavy Bob) üzere küt kesitler de revaçta olacak. Burada seçim yaparken yüz çizgilerine ve beden yapısına dikkat değerli.
● Ombre, sunkissed, brushlight üzere birçok tekniğin mucidi olan “2. dalga” kuaför anlayışının temsilcisi olarak görülüyorsunuz. 2023’te tanınan olan teknikler hangileri?
Sunkissed, Brushlight ve Facelight üzere bölgesel renklendirme tekniklerinin ününü arttırarak gündemdeki yerini koruyacağına inanıyorum. Facelight’ı ele alalım; hakikat uygulandığı vakit saçın yalnızca %20 üzere çok az bir alanına uygulanan bir renklendirme olmasına karşın bir anda tüm yüz aydınlanıyor. Sunkissed, bize çocukluğumuzun güneş altında geçen umarsız yazlarını hatırlatıyor. Brushligt ise tekrar uzun müddet kullanımı ile bayanların en pratik renklendirme alternatifi olmaya devam edecek. Tüm bu uygulamaların ortak yanı sürdürülebilir olmaları. Hem saçı yıpratmıyorlar hem uzun mühlet kullanılıyor hem de saça en az kimyasal teması sağlanıyor. Garage olarak son yılların en değerli konusu olan sürdürülebilirlik trendini saça yansıtmaktan çok memnunuz.
● Avrupa’daki birinci Garage Hair Repair Studio’yu Priştine, Kosova’da açtınız. Öyküsü nedir? Neden Kosova’yı seçtiniz?
Priştine’nin en beğenilen lokasyonlarından birinde yepisyeni mimari tasarımı ile Avrupa’daki birinci şubemizi geçtiğimiz ay açtık. Bu seçim için coğrafik olarak özel bir nedenimiz yoktu. Yıllar içinde aldığımız birçok teklif içinden yeterli ahenk sağladığımızı düşündüğüm, vizyonumuzu yeterli anlayan ve uygun yansıtabileceğine güvendiğimiz bir teşebbüsçü ortak bulunca ve onunla yola çıkmayı tercih ettik.
Kosova’daki ortağım Jeta Rukiqi ve ben gördüğümüz ilgiden çok memnunuz. Toplumsal medyada bizi yakından takip eden ünlü isimler ve hoşluğuna kıymet veren Kosovalı hanımlar, hem açılışımızı onurlandırdılar hem de açılış sonrasında da hiç eksilmeyen bir ilgi ile salonumuzu ziyaretlerini sürdürüyorlar. Garage Hair Repair Studio’nun markalaşmış uygulamalarına en az bizim kadar hakimler… Ayrıyeten ülkenin ve bölgenin önde gelen basın-yayın kuruluşları, TV’ler, toplumsal medya hesapları da açılışımıza değerli bir yer ayırdılar. Avrupa’daki birinci adımımızı Kosova’da attığımız için sevinçliyiz. Sizin aracılığınızla bir sefer daha bize hissettirdikleri aile hissi ve beğenilen karşılama için çok teşekkür ederim.
● Gelecek amaçlarınıza farklı ülkeler/şehirlerde şube açmak var mı?
Benim bu mevzuya bakış açım her vakit “kervan yolda düzülür” olmuştur. Bize o anda en gerçek hissettirecek, “doğru anda, yanlışsız yerde” dedirtecek adımlarla büyümemize devam etmek istiyorum. Dediğim üzere birçok teklif alıyoruz lakin ben her vakit günün koşullarına kolay adapte olabilen, çok köşeli değil hareket kabiliyetine sahip planlar yapma taraftarıyımdır. Adapte olabilmenin ehemmiyetini pandemi periyodunda yaşayarak gördük. Her vakit yeni fikirlere ve tekliflere açık olarak, vizyonumuzu, marka bedelimizi bozmadan büyümeye devam edeceğiz.
● ELLE okurlarına, saçlar konusunda tavsiyelerinizi rica edebilir miyiz?
Selfcare ve Selflove hususları pandemi sonrası odaklarında kalmaya devam etsin. Kendilerine ve saçlarına âlâ baksınlar. Artık en başarılı saç uygulamalarının temelinde sağlıklı saçlar olduğunu biliyoruz. Bayanlar bu bahiste çok bilinçlendiler. Çoğunluğu özel günleri ve renk değişimlerinden evvel bakım uygulamaya başlıyorlar. Saç bakımını da yüz bakımı üzere sistemli hale getirmeleri aynaya baktıkları vakit kendilerini memnun edecektir. Kendi ile memnun olan bir insanın olumlu gücünün tüm hayata yansıdığına inanıyorum.
Curve bang yani kıvrımlı perçem, çene halini takip ederek yüzü çarpıcı bir formda çerçeveliyor.
Curtain bang (perde perçem), uzun müddettir perçemlerin tartışmasız kraliçesi olmuştu fakat artık tahtı ele geçirmek için rekabet eden öteki bir perçem kesiti var. Sempatik ancak seksi bir görünüme sahip “curve bang (kıvrımlı perçem)”, toplumsal medya beslemelerimizi büyük ölçüde tesiri altına aldı ve 2023’ün en çok aranan kesitlerinden biri haline geldi.
Yumuşak “C” biçimindeki katmanları ve yuvarlak, istikrarlı hali sayesinde “curve (kıvrımlı) kesim”, yılın başında tanınan hale gelmişti. Bu nedenle perçemleri de tesiri altına alması hayli normal… Bu, tıpkı Rachel Green’in geri dönüşü üzere, lakin çok daha yumuşak…
İki trendi harmanlayan kıvrımlı perçem, temelde kıvrımlı kesim ve perde perçemin kusursuz bir karışımıdır. Fakat 70’lerin titrek perde perçemleri üzere dışa gerçek sallanmak yerine, daha şık bir 90’lar tesirine sahip ve çeneyi kaplayacak formda içe hakikat kıvrılıyor. Çeneye gerçek yumuşak kıvrım biraz daha çağdaş hissettiriyor ve perçemlere hoş bir alternatif sunuyor.
Çeneyi saran ve yüzü harika bir biçimde çerçeveleyen kıvrımlı perçemler, rastgele bir saç kesitine havalı bir ektir ve saça tatlı bir şımarıklık verir. Ayrıyeten bu, çene kemiği etrafında başlayan perçemleri denemekten korkanlar için eksiksiz bir yüz çerçeveleme katmanı olacaktır.
Bu perçemlerin kıvrımlı C biçimini vurgulamak için yuvarlak bir fırçaya gereksiniminiz olacak. Lakin çenenin saran hali için fırçayı yüzünüze yani içeriye gerçek yerleştirmelisiniz, dışarı hakikat değil. Ya da kolay bir yol için çenenin sarılmasını sağlayacak eksiksiz tembel kız saç hilesini uygulayın; kuruturken yahut fırın sıcaklığındayken perçemlerinizi kulaklarınızın gerisine yanlışsız yerleştirin. Kulağınızın biçimi, saçınızı kusursuz halde yüzünüze uygun halde yerleştirir.