PrizmaBetGüncelGirişAdresiHızlıveGüvenilirErişim!

Yenidoğan Çetesi’nin arka bahçesi: Sezaryen dayatması!

Pazar günkü yazıya ortalamanın çok üzerinde geri dönüş oldu. Yorumların arasında kayboldum desem yeridir. “Herhangi bir yetkili aradı mı, yazıdaki dehşete düşüren bilgileri veren o cerrah ile görüşmek isteyen oldu mu?” diye soracak olursanız yanıtını vereyim; beklediğim gibi hayır! Peki, neden ilgilenen olmadı? “Lanet olasıcalarda numara bitmiyor!’ başlıklı yazının satır satır okunduğunu biliyorum. Sağlık camiasındaki WhatsApp gruplarında elden ele dolaştığını da öğrendim. Mesleğini hakkıyla yapan

Pazar günkü yazıya ortalamanın çok üzerinde geri dönüş oldu. Yorumların arasında kayboldum desem yeridir.

“Herhangi bir yetkili aradı mı, yazıdaki dehşete düşüren bilgileri veren o cerrah ile görüşmek isteyen oldu mu?”

diye soracak olursanız yanıtını vereyim; beklediğim gibi hayır! Peki, neden ilgilenen olmadı?

“Lanet olasıcalarda numara bitmiyor!’

başlıklı

yazının

satır satır okunduğunu biliyorum. Sağlık camiasındaki WhatsApp gruplarında elden ele dolaştığını da öğrendim. Mesleğini hakkıyla yapan çok sayıda doktor ve hemşireden ise teşekkür mesajları aldım. Bu arada benden, dolaylı yollardan bilgi almak ve “

Hastanelere şimdi de erişkin hasta operasyonu mu yapılacak?

” sorusuna yanıt arayanlar da oldu. İpin başını ve ucunu merak ediyorlar herhalde. Umarım bulunur ve insanların sağlıkları sağlık simsarların vicdansızlıklarına artık terk edilmez.
Vatandaşlar ise hem tedirgin hem de öfkeli. Bu işin sonunun nereye varacağını görmek istiyorlar. Özellikle de kadınlardan doğum süreçleriyle ilgili yüzlerce mesaj geldi. Yazıda, bilgileri aldığım cerrah dostumun, “Sezaryen oranlarının yüksek oluşu ile bebek yoğun bakım yatışı arasında direkt bağlantı vardır” sözlerine yer vermiştim. Bu cümleden yola çıkarak, özel hastanelerde

“Sezaryen Çeteleri”

olduğunu yazanlar ve kendi hikâyelerini paylaşanlar oldu.
Dün ‘Bizim Doktor’u aradım yine. Yazılan o yorumları sordum.

“Suni sancı meselesini bir araştır”

dedi.
Nedir diye baktım hemen. Özetle

“Doğum sürecini başlatmak veya hızlandırmak için medikal yöntemlerle suni olarak oluşturulan rahim kasılmalarıdır”

deniliyor. 
Bizim Doktor şöyle açıklık getirdi: “Suni sancı, doğuma girecek annelerin sezaryene mecbur bırakılmasında en kritik yol. Suni sancı verip doğumu hızlandırırlar.

Doktor mesai saati dolmadan hastayı doğuma almak için yapar bunu.

Bu şekilde doğum kanalı gevşemeden bebek çıkıma girer ama ön tarafı kapalı olduğu için doğamaz. Bu sefer de ‘Bebek zor durumda. Sezaryene alalım’ derler.”
Çarkın dişlileri işte tam burada işliyormuş. Bizim Doktor’un yorumu şöyle: “SGK, normal doğuma daha fazla ödeme yapıyor. Ancak buna rağmen

sezaryende artışın nedeni yoğun bakım servislerinden kazanılan paradır.

Çünkü suni sancıyla başlayan süreç ameliyatla sonuçlanıyor. Sezaryen olunca zaten strese giren bir bebek ciğerleri ve organları doğum kanalından geçip temizlenemediği için

‘Apgar’ dediğimiz skoru düşük kalıyor ve yoğun bakıma alınıyor.

Bu arada anne de ameliyat olduğu için ödeme farkı artıyor, itiraz da edilemiyor.”
“Bu mu yani?” diyenler olacaktır? Dahası var. Kazanılan para bir yana, Bizim Doktor’a göre bu sayede “çaktırmadan” nüfus planlaması da yapılıyor: “Sezaryen ile maksimum 3 çocuk sahibi olunur. Bu mecburi kısıtlama ayrıca dikkate değer. Sezaryen sonrası çekilen eziyet ile kimse üçüncü gebeliğe cesaret etmiyor.

İkinci sezaryende tüplerin bağlanması oranı zaten çok yüksek.”

Anne adayları neden normal doğumdan kaçıyorlar? Bakın “denemiyorlar” demiyorum. Şimdi çıkıp, “sana ne bundan” diyenler olacaktır. Olsun desinler. Biz, ‘Bizim Doktor’a kulak verelim: “Yıllardan beri normal doğumun çok ağrılı ve zor bir işlem olduğunun propagandası yapılıyor

. Film ve dizilerde çok ağır geçen normal doğum sahneleri yer alır. İnsan izlemeye dayanamaz. Zaten o sahneleri izleyen hiç bir genç kız normal doğum yapmaz.

Ağrı ise ilk doğumda biraz şiddetlidir. O da en fazla 10 saniye sürer. İyi bir ebe ile bu süreç çok rahat yönetilebilir. Ama bunu yapan ebe ve doktor yok artık. Yaptırmıyorlar özellikle. Çözüm ise iyi ebelerin yetiştirilmesi, suni sancının kesinlikle iyi denetlenmesi, suda doğum konsepti gibi uygulamaların anne adaylarına tanıtılmasında…”
Türkiye’de ne zaman normal doğumu teşvik ve tavsiye eden çıkışlar yapılsa, kampanyalar düzenlense birileri adeta yerlerinden zıplıyorlar. Sezaryen doğumdaki artış oranları ortada. Türkiye’de sezaryen doğum oranı yüzde 50’lerde. Şimdi sıkı durun. Bu oran

özel hastanelerde yüzde 78, devlet hastanelerinde ise yüzde 46 olarak belirlenmiş.

Yani, özel hastaneler devlet hastanelerinin neredeyse iki katı.
Bu durumda akla şu gelmiyor değil; normal doğum kampanyalarına karşı çıkanlar ya bu işten para kazanıyorlar ya da doğurganlığın

önüne örülen “sezaryen duvarının” yıkılmasını istemiyorlar.

Her iki durumda birilerinin ciddi paralar kazandığı ise ortada. Anneleri kesip biçtikleri gibi doğum mucizesi tam gerçekleşmediği için bebeklerin sağlıksız doğmasına da neden oluyorlar.
Bizim Doktor’un anlattıklarına, tespitlerine ben ikna oldum. Vatandaşlardan, özellikle de kadınlardan gelen yorumlar da cabası. Bu durumda Yenidoğan Çetesine,

bebekleri öldürerek para kazanma yolunu ‘Sezaryen Çetesi’nin açtığı söylenebilir.

Tam bir kazan kazan ilişkisi.

Komplo teorisi gibi gelmesin sakın: İpin ucu BM’nin nüfus artışını durdurma projeksiyonlarına dayanırsa hiç şaşırmam.

Yalnızlık

Için bilgi mi arıyorsunuz? Yalnızlık makalesine göz atın ve hakkında daha fazla bilgi edinin

Çok yalnızım, mutsuzum

Göründüğüm gibi değilim aslında

Karanlıklarda kaybolmuşum

Bir ışık arıyorum, bir umut arıyorum uzun zamandır

Aradıkça batıyorum karanlık kuyulara

Kimse duymuyor çığlıklarımı

Duyan aldırış etmiyor çekip kurtarmak istemiyor

Bense insanların bu ilgisizliği karşısında ilgiye susamışım

Ümidimi yitirmişim

Biliyorum bir gün dayanamayacak küçük kalbim

Arkamı dönüp inandığım ve güvendiğim her şeye

Veda edeceğim.

Nilgün Marmara

Depresyon Nedir, Nedenleri Nelerdir?

Depresyon bir “şımarıklık”, “pozitif düşünmediği için kişinin kendi kendine yarattığı, kendi halletmesi gereken bir durum” değildir. Depresyon, teşhisi psikiyatrist tarafından konulan, tedavi edilmesi gereken ciddi bir duygu durum bozukluğudur. Depresyon tedavi edilmezse kötüleşerek uzun sürebilir. Ağır vakalarda, kendine zarar verme ya da intihar yoluyla ölümle sonuçlanabilir. Bunun yanında doğru tedavi ile iyileşme oranı oldukça yüksektir.

İnsan biyopsikososyal bir varlıktır ve depresyonun sebebini tek bir nedene indirgemek doğru değildir. Genetik yapı, beyindeki kimyasal değişimler, kişilik yapısı, yaşanan stresli olaylar, travma ve kayıplar bu süreci etkileyebilir.

Ek olarak, Davranışçı kuram depresyonu olumsuz olay ve kayıpların yaşattığı acı ile baş etmek için ortaya çıkan bir kaçınma ve bu kaçınmanın giderek kişinin hayatını fakirleştirmesi ile açıklar. (H. Türkçapar)

Depresyon Belirtileri nelerdir ?

  • Depresif duygu durumu, sürekli üzüntü ve mutsuzluk

  • Hayata karşı isteksizlik ve ilgi kaybı

  • Eskiden hoşa giden aktivitelerden artık keyif alamama

  • Enerjisizlik, günlük rutin işleri yerine getirmede zorlanma

  • Hareketlerde yavaşlama

  • Uyku düzeninde bozulma

  • İştahta azalma/artma, kilo değişimi

  • Dikkatin kolayca dağılması, odaklanamama

  • Unutkanlık, yeni bir şey öğrenirken zorlanma

  • Karar vermede zorlanma, kararsızlık

  • Umutsuzluk, karamsarlık

  • Hayattan zevk alamama

  • Cinsel istekte azalma ya da isteksizlik

  • Kimseyle görüşmek istememe, yalnızlık

  • Boşluk, anlamsızlık hisleri yer alır.

  • Depresyonun derecesine göre ölümle ilgili düşünceler, kendine zarar verme ya da intihar eğilimi olabilir.

Ek olarak:

  • Kaygı, korku, İç huzursuzluk ve gerginlik hisleri olabilir. Alınganlık artabilir. Genel olarak gergin olma, hoşgörüde azalma olabilir. Küçük konularda bile ani öfke patlamaları ve hayal kırıklığı hissedilebilir.

  • Hüzünlü duygu duruma eşlik eden ağlama olabileceği gibi bazı hastalar ağlayamamaktan şikâyetçidir.

  • Kişi kendisiyle ilgili yoğun değersizlik ve suçluluk yaşayabilir. Geçmişteki olaylar için kendini suçlayabilir.

  • Nedeni açıklanamayan fiziksel ağrılar olabilir.

  • Kişiler motivasyon kaybı nedeni ile gelecekle ilgili hedef belirleyebilmek ve hedefe odaklanmada güçlük yaşar.

Depresyon Türleri Nelerdir ?

Mevsimsel Depresyon: Özellikle sonbahar ve kış aylarında günlerin kısalması ve güneş ışığının azalmasıyla ortaya çıkan majör depresyon türüdür. İlkbahar ve yaz aylarında geçme eğilimindedir. Mevsimsel depresyonun tedavisinde antidepresanlardan ve güneş ışınlarının eksikliğini kapatmak için ışık terapisinden yararlanılabilir.

Prepartum (Doğum Öncesi) Depresyon: Hamilelik döneminde ortaya çıkan prepartum yani doğum öncesi depresyon, gebeliğin herhangi bir döneminde ortaya çıkabilir ve oldukça yaygın görülen bir durumdur. Aşırı üzüntüye, kaygıya, yorgunluğa ve uyku sorunlarına neden olabilen bu durum anne ve bebeği etkiler. Gebelik öncesinde anksiyete, panik atak, obsesif kompulsif bozukluk ve depresyon gibi ruh hâli bozuklukları yaşayan kadınlarda daha sık görülebilir. Aynı zamanda sağlık sorunu ya da özel ihtiyaçları olan bir bebek taşıyan, ikiz ya da üçüz bebek bekleyen, planlanmayan bir gebelik yaşayan ya da stresli bir gebelik geçiren kişilerde de doğum öncesi depresyon görülebilir.

Postpartum (Doğum Sonrası) Depresyon: Doğum, hem anne hem baba için meydana gelen büyük yaşam değişikliklerinden biridir. Bu nedenle de doğum sonrası görülen depresyon oldukça yaygındır. Lohusa depresyonu olarak da bilinen postpartum depresyon özellikle ilk kez ebeveyn olanlarda ve kadınlarda daha sık görülse de tüm ebeveynlerde doğum sonrasında görülebilir. Doğum sonrası yaşanan hormonal, fiziksel, duygusal ve ekonomik değişimler postpartum depresyona neden olabilir. Aşırı üzüntü, sık ağlama nöbetleri ve yalnızlık hissi postpartum depresyonun belirtileri arasında gösterilebilir. Postpartum depresyon tedavi edilmesi gereken bir ruh sağlığı durumudur.

Adet Öncesi Disforik Bozukluk: Adet öncesi dönem kadınlarda hormonal değişikliklere bağlı olarak bir dizi semptoma neden olabilir. Şişkinlik, meme hassasiyeti, ve kramplar bu semptomlar arasında sayılabilir. Aynı zamanda ciddi kaygı bozukluğu, depresif ruh hali gibi ruhsal semptomlar da âdet öncesi dönemde sıklıkla görülür. Âdet öncesi disforik bozukluksa adet öncesi sendromunun daha şiddetli biçimidir.

Sanrısal Bozukluk : Psikotik depresyon olarak da bilinen sanrısal bozukluk, majör depresyon belirtilerine ek olarak psikotik semptomların görüldüğü türdür. Sanrısal bozuklukta olmayan şeyleri görmek ya da duymak, yanlış inançlar ve paranoya gibi belirtiler görülebilir.

Melankolik Depresyon : Melankolik depresyona sahip olan kişiler hayata dair ilgilerini kaybetme ve hiçbir şeyden zevk alamama eğilimindedirler. Çevresindeki kişilerle iletişimi kesme ve asosyallik gibi belirtilerin de kendisini gösterdiği melankolik depresyon uzun süre devam ettiğinde ve tedavi edilmediğinde kişiyi intihara kadar sürükleyebilir.

Bakışaçısı ve notlar:

Depresyonu tetikleyebilecek yaşam olayları arasında ev değiştirme, iş kaybı, sevilen birinin kaybı, önem taşıyan bir ilişkinin bitmesi, aile/ önem taşıyan diğer insanlar ile çatışmalar, işle ilgili memnuniyetsizlik, fiziksel ruhsal anlamda tükenme, yalnızlık, çocuk doğumu, çocuğun evden ayrılması, yaşın ilerlemesi de yer alabilir. Bu tetikleyicilerin ortak özelliği kişide bir kayıp duygusu yaratmalarıdır.

  • Bazen olumlu görünen bir durum da depresyonu tetikleyebilir, örneğin okuldan başarıyla mezun olan biri hemen ardından depresyona girebilir. Olumlu görünen bu olay aslında artık öğrencilik halinin kaybı anlamına gelebilir.

  • Sorumluluğa önem veren obsesif kişilik özellikleri taşıyan biri için verdiği sözü tutamamak travmatik bir anlam taşırken, sorumluluk duygusu taşımayan bir antisosyal kişilikte bu hiç de sıkıntı yaratmayabilir.

Davranışçı kuram depresyonu olumsuz olay ve kayıpların yaşattığı acı ile baş etmek için ortaya çıkan bir kaçınma ve bu kaçınmanın giderek kişinin hayatını fakirleştirmesi ile açıklar.

İnsan hiçbir şey yapmadan kendi kendine gelen bir mutluluk enerjisine sahip değildir. İnsan birşey yaparak, görerek, seyrederek, yiyerek, tadarak mutlu olur.

Sağlıklı bir mutlu kişinin bütün etkinliklerini, gereksinimlerini kısıtlayarak hava, yiyecek, barınma dışında birşey yapmamasına müsade edildiğinde bir süre s
onra mutsuz biri haline gelir. Depresyondaki kişi bunu kendi kendine yapar. (H. Türkçapar)

Hatırlatma: Depresif belirtilere sahip olduğunuzu düşünüyorsanız öncelikle psikiyatr olmak üzere bir uzman görüşü alınız.

Kli. Psk. Damla Yalçın Gürkan

Suda doğumun faydaları: Rahatlatıcı mı yoksa riskli mi?

Suda doğum, doğru koşullarda uygulandığında hem anne hem de bebek için daha rahat bir doğum süreci sunabilir. Ancak, bu yöntemi tercih etmeden önce riskleri ve faydaları iyice araştırmak, güvenilir bir sağlık ekibiyle çalışmak büyük önem taşır.

Suda doğum, annenin doğum sancılarının ilk aşamalarında ya da tüm doğum süreci boyunca su dolu bir havuzda bulunmasını içeren bir doğum yöntemidir. Bu yöntem, özellikle doğal doğum tercih eden anneler arasında popüler hale gelmiştir.

Su, doğum sırasında rahatlatıcı bir etki sağlayarak kasları gevşetir, ağrıyı hafifletir ve doğum sürecini daha kolay hale getirebilir.

Suda Doğum Nedir?

Suda doğum, doğum sancılarının ve doğumun suyun içinde gerçekleşmesini sağlayan bir yöntemdir. Bu süreçte anne, su dolu bir küvet ya da havuzda oturur ve suyun vücut üzerindeki rahatlatıcı etkisinden yararlanır.

Genellikle doğal doğum tercih eden anneler için önerilir ve evde ya da hastanede uygulanabilir. Suyun sıcaklığı 36-37 derece civarında tutulur, bu da anne ve bebeğin rahat etmesini sağlar.

Suda Doğumun Faydaları:

1. Ağrıyı Azaltır:

Su, vücudun doğal olarak kasları gevşetmesine yardımcı olur ve bu da ağrının daha az hissedilmesine yol açar. Özellikle suyun içinde ağırlık daha az hissedildiği için anne kendini daha rahat hisseder.

Doğal ağrı kesici etkisiyle su, annenin ağrı eşiğini yükseltir, böylece doğum sancılarına karşı daha dayanıklı hale gelir.

2. Kasları Gevşetir:

Sıcak suyun etkisiyle vücuttaki kaslar rahatlar ve kasılmalar daha düzenli hale gelir. Bu da doğum sürecini hızlandırabilir ve annenin daha az enerji harcamasını sağlar.

3. Anneye Psikolojik Rahatlık Sağlar:

Su, annenin kendini güvende hissetmesine yardımcı olabilir. Özellikle doğum sürecinde rahatlama hissi, doğumun daha stressiz ve doğal bir şekilde ilerlemesine katkıda bulunabilir.

4. Doğum Sürecini Kısaltabilir:

Yapılan bazı araştırmalar, suda doğum yapan kadınların doğum sürecinin daha kısa sürdüğünü ve suyun doğum sırasında rahim ağzının daha hızlı genişlemesine yardımcı olabileceğini göstermektedir.

5. Bebek İçin Yumuşak Bir Geçiş:

Anne karnındaki amniyon sıvısına benzer bir ortam sunan su, bebeğin dünyaya geçişini yumuşak ve nazik bir şekilde sağlar. Bu durum bebeğin şoka girmeden, daha rahat bir şekilde doğmasını sağlayabilir.

Suda Doğumun Riskleri:

1. Enfeksiyon Riski:

Hijyenik koşullar sağlanmazsa, anne ya da bebek için enfeksiyon riski ortaya çıkabilir. Bu yüzden, suda doğum yapılacak ortamın steril olmasına özen gösterilmelidir.

2. Doğum Komplikasyonları:

Bazı durumlarda doğum sırasında komplikasyonlar gelişebilir ve annenin acil müdahaleye ihtiyacı olabilir. Suda doğum yapmayı planlayan anne adaylarının bu durumu göz önünde bulundurarak, doğumlarını güvenilir sağlık profesyonelleri eşliğinde yapmaları önerilir.

3. Bebeğin Nefes Alması:

Bebek, doğduktan sonra suyun içinde nefes almaya çalışabilir. Bu, ciddi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, suda doğum yapılırken deneyimli bir ekip hazır bulunmalı ve bebek hemen sudan çıkarılmalıdır.

Suda Doğum Kimler İçin Uygundur?

Suda doğum, özellikle düşük riskli gebelikler için uygun bir yöntem olarak kabul edilir. Ancak her anne adayı için uygun olmayabilir. Yüksek tansiyon, diyabet, preeklampsi gibi komplikasyonlar yaşayan anne adayları için suda doğum önerilmez.

Ayrıca bebeğin sağlık durumu da doğumun su içinde gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceğini belirleyen faktörlerden biridir.

Suda Doğum Yapmayı Düşünenler İçin Öneriler:

Doğru Bir Ekip Seçin:

Suda doğum yapmak isteyen anne adaylarının, bu konuda deneyimli bir sağlık ekibiyle çalışmaları büyük önem taşır. Hem anne hem de bebeğin sağlığı için bu sürecin profesyonel kişiler tarafından yönetilmesi gerekir.

Hastane veya Evde Doğum?

Suda doğum, hem hastanede hem de evde yapılabilir. Ancak hastane doğumlarında acil müdahale gerektiren durumlar için daha hızlı bir tedavi sunulabilir. Evde doğum yapmayı düşünenlerin acil müdahale seçeneklerine sahip olmaları gerekir.

Hazırlık ve Bilinçli Olmak:

Suda doğum yapmadan önce bu süreci iyi araştırmak, olası riskleri ve faydaları anlamak önemlidir. Ayrıca doğum öncesi suda doğum kurslarına katılmak, bu sürece hazırlanmanıza yardımcı olabilir.

Suda Doğumun Sağlığa Faydası Var Mıdır?

Suda doğumun özellikle anne açısından sunduğu rahatlama, ağrı kontrolü ve stres azaltıcı etkiler bilimsel olarak desteklenmiştir. Bebek için de daha yumuşak bir geçiş sağladığı düşünülmektedir.

Ancak, her doğum yöntemi gibi suda doğumun da riskleri ve komplikasyonları vardır. Bu nedenle, anne adaylarının bu yöntemi seçmeden önce doktorlarıyla detaylı bir şekilde görüşmeleri ve doğum ortamının hijyenik olduğundan emin olmaları önemlidir.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Hamilelik psikolojisi

Hamilelik bir kadının yaşamında hormonlardaki değişime bağlı olarak, fiziksel ve ruhsal değişimlerin yaşandığı önemli bir dönemdir.

Hamilelik bir kadının yaşamında hormonlardaki değişime bağlı olarak, fiziksel ve ruhsal değişimlerin yaşandığı önemli bir dönemdir.

Bu dönemde vücutta hormonal denge, biyokimya değişir. Fiziksel değişimler meydana gelir. Mide bulantıları oluşur, kilo problemleri olabilir. Bedensel değişikliklere adapte olmakta güçlük yaşanabilir. Kendisini beğenmeme hisleri, eşinin kendisini bir daha beğenmeyeceğini, arzulamayacağını düşünebilir. Hayal kırıklıkları, öfke, üzüntü gibi duygular yaşayabilir.

Hormonal ve duygusal denge değiştiğinden dolayı ilk ve son aylarda özellikle alınganlıklar,hassasiyet, öfkeli durumlar oluşabilir. En ufak bir olaya ağlayabilir ardından da gülebilir. Bu yaşanan duygular hamilelik sürecinde normaldir. Bu yüzden eşlerin bu özel durumun farkında olup, eşlerinin duygularını anlamalı ve yatıştırıcı yaklaşım sergilemelidirler.

Yine bu dönemde plansız gebelik varsa, evlilikte çatışmalar oluyorsa gebelik süreci zorlu geçebilir. Zihin bu değişikliklere uyum sağlayamaz, yoğun mide bulantıları,uyku sorunları ortaya çıkabilir. Doğumun son trimesterinde ise doğum kaygısı oluşabilir. ‘Bebeğimi sağlıklı dünyaya getirebilecek miyim? Sağlıklı doğum yapabilecek miyim? Beni doğumda neler bekliyor?’ Gibi endişeler, kaygılar olabilir. Negatif doğum hikayeleri dinlemek veya doğum videoları izlemek kaygıyı daha da artıracaktır. Anne adayları kendi motivasyonlarını yükseltmek, bebekleriyle sağlıklı bir bağ oluşturabilmesi için, ellerini karınlarına götürerek bebeklerine olumlu telkinlerde bulunabilirler. Baba adaylarının da ilgisi çok önemlidir. Babalarında kendi sesiyle şarkılar söylemesi olumlu hisleri yansıtacaktır. Aynı zamanda gebelerin pilates, yoga yapması, nefes çalışmaları psikolojik sağlığa iyi gelecek,kan dolaşımını hızlandırarak bebeğin anne karnında beslenmesine de olumlu katkı sağlar.

Hamilelik sürecinde baba adaylarına da büyük sorumluluk düşer. Öncelikle bu dönemde hormonal dengenin değişeceğini ve buna bağlı olarak duygularda gelgitler olabileceğini bilmeliler. Eşlerinin duygularına karşı sabırlı ve yatıştırıcı yaklaşım gösterebilirler. Ego, güç savaşlarına girmemek, eleştirel ve suçlayıcı iletişim şeklinden uzak durmalılar.

Eşlerin ve diğer aile bireylerinin destekleyici olmaları hamilelik sürecinin kolay geçmesini sağlar.

Doğumdan kaç gün sonra cinsel ilişkiye girilir?

Doğumdan sonra cinsel ilişkiye girmek ne kadar süre beklenmesi gerektiği çiftlerin merak konusu.

Evli çiftlerin arasındaki cinsellikle ilgili merak edilenlerden birisi de hamilelik dönemindeki cinsellik konusu. Hamilelik döneminin son zamanlarında cinsel ilişkinin arası oldukça uzar ve çiftler doğumdan sonra çok beklemeden cinsel ilişkiye girmek isterlerse ne yapmaları gerektiği konusunda uzmanlara kulak verdik. İşte uzman gözü ile hamilelikten sonra en çok merak edilen konulardan biri olan cinsel ilişkiye ne zaman girilebileceği konusundaki gerçekler:

Cinsel ilişkiye doğumdan hemen sonraki haftalarda girmek çoğu uzman tarafından doğru değildir ve yasaklanmaktadır. Anneler doğumdan sonra lohusalık dönemine girer bu dönem herkesin de bildiği gibi anneler için oldukça zor bir dönemdir. Bu dönemde anneler ruhsal ve bedensel olarak kendilerin iyi hissetmeyebilirler. Bu yüzden cinsel uyaralma süresi de çok uzamaktadır.

Bütün bu sebepler neticesinde uzmanlar doğumdan sonra özellikle lohusalık döneminde cinsel ilişkiyi önermezler.

Cinsel yaşama sağlıklı bir şekilde devam etmek için uzmanlar 6 haftalık bir bekleme süresi önermekte. Bu süre zarfında anne kendini iyice toparlar ve bebeğine alışır. Cinsel ilişkiye girmek için özellikle lohusalık döneminin geçmesi beklenmelidir. Böylece çiftler cinsel hayatlarına sağlıklı bir şekilde kaldıkları yerden devam edebilirler.

Peki, doğumdan sonra cinsel ilişki için ne kadar süre beklenmelidir?

Doğumdan hemen sonra cinselliği özleyen çiftlerin en merak ettiği konu da cinsel ilişki için ne kadar süre beklemeleri gerektiğidir.

Doğum sonrası rahimin ve vajinanın toparlanması ve eski haline dönmesi için bir süre beklenmelidir. Bu sürede anne hamileliğe ve doğuma bağlı meydana gelen fiziksel yorgunluğu atlatacaktır. Bu sebeple cinsel ilişki çin beklemek en doğrusudur.

Pek çok anne ve baba doğumdan sonra aşklarını canlandırmak için uzun süre ara verdikleri cinsel hayatlarına hemen dönmek istede de uzmanlar çiftlerin 40 gün beklemesi gerektiğini söylüyorlar. Fakat bu süre kişiye göre değişebilir bu yüzden en doğrusu doktorunuza danışmak.

Sezaryen doğumdan kaç gün sonra cinsel ilişkiye girilebilir?

Günümüzde oldukça fazla tercih edilen sezaryen doğum ile normal doğum sonrası bazı farklılıklar mevcut. Bu sebeple sezaryen doğum sonrası cinsel yaşamda bir farklılık olup olmadığı da çiftler için merak konusu oluyor.

Halk arasında sezaryen sonrası cinsel ilişkinin daha uzun süre yasak olduğu düşünülse de bu bilgi ve inanış oldukça yanlıştır. Normal doğumda olduğu gibi 40 gün cinsel ilişkiye girmeden beklemek yeterli bir süredir. 40 gün geçtikten sonra yine sağlıklı bir bilgi almak için kadın doğum uzmanına danışmalısınız ve onayını almalısınız.

Lohusalık döneminin cinsel ilişkiye etkisi var mı?

Lohusalık dönemi hemen hemen her anne için zorlu bir süreçtir. Anne olma rölüne alışmaları, ruhsal ve fiziksel olarak toparlanmaları bu süreçtedir. Bebeklerin anne babalarına, anne babaların da bebeklerine alışmaya çalıştığı bu dönemde annelerde depresyon ve hüzün ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda cinsel ilişki önerilmez.

Lohusalık döneminde kadının beden ve ruh sağlığının normalde dönmesi için belirli bir süre beklenir. Aynı zamanda emzirmeye yönelik hormonlar da cinsel istekte ve uyarılma da azalmaya sebep olur. Sonrasında ise vajinal ıslanmada sorunlar ortaya çıkabilir. Bu dönemde çiftlerin cinselliğe ara vermesi önerilir.

Lohusalık fiziksel olarak cinsel ilişkiye zarar vermese de anne için ruhsal ve fizyolojik toparlanma süresi gerekmektedir. Anne toparlanana kadar 6 hafta kadar beklenmesi çiftlerin ilişkileri için de sağlıklıdır.

Doğumdan sonra cinsel ilişkide ağrı olur mu?

Doğumdan sonra belirli bir süre ağrı şikayetleri ortaya çıkabilir. Bu çok normaldir çünkü kadınlarla lohusalığın etkisiyle cinsel uyarılmada azalma olur. Bu durum da vajinal ıslanmayı olumsuz etkiler ağrı şikayeti cinsel ilişki sırasında daha önce görülmese de bu dönemde ortaya çıkabilir.

Ağrı olması cinsel uyarılmada ve dolaylı olarak vajinanın ıslanmasında olumsuz etkilere yol açar. Bu oldukça normal bir fizyolojik durumdur ve geçicidir. Çiftler basit önemlerle ağrıları ortadan kaldırabilirler.

Eğer doğum sonrası cinsel ilişkide ağrı yaşıyorsanız doktorunuza danışarak öneriler alabilirsiniz. Bu durum çok nadir görülen bir durum olsa da normaldir ve çiftler doğru zamanı beklemelidir. Zaten kadın kendini hazır hissettiğinde hemen cinsel ilişki başlangıcı yaşanabilir.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!