PrizmaBetGüncelGirişAdresiHızlıveGüvenilirErişim!

Travma İle İlişkili Bozukluklar

Travma için bilgi mi arıyorsunuz? Travma İle İlişkili Bozukluklar makalesine göz atın ve Travma hakkında daha fazla bilgi edinin

Travma Sonrası Stres Bozukluğu

Travmayı anlamaya ve uygulamaya yönelik pozitif etkisi olması nedeniyle ilk ve geniş bir bozukluk olarak görülmektedir. TSSB, travma yaşayan kişilerin stres ve ilişkili bozukluk veya sorunları daha net bir şekilde ifade eden durumların başında görülmektedir. Herhangi bir kişiye TSSB tanısı koyabilmek için o kişinin travmatik bir olay yaşaması gerekmektedir. TSSB belirtilerinden biri kişinin travmatik durumu tekrardan yaşamasıdır. Kişi yaşanılan travmatik olayı elinde olmadan rahatsız edici bir şekilde anımsaması, olayla ilgili rüyalar görmesi, yaşadığı olayı sanki tekrardan yaşıyormuş gibi hissederek geriye dönüşler yaşaması ve travmayı hatırlatan uyaranlar ile karşılaşarak olumsuz fizyolojik tepkiler göstermesi durumlarıdır. İkinci bir belirti kişinin travmatik anımsama yaratan uyaranlardan kaçınması ve genel tepki verme seviyesinde azalma görülmesidir. Kişi travmatik olayı hatırlatan düşüncelerden uzaklaşmak için yoğun bir çaba göstermesi kişide sıkıntı, çaresizlik gibi durumlara neden olur bu da kişinin travmanın anlatımını zorlaştırmaktadır. Kişi travmatik olayı hatırlatan yer, durum ve kişilerden kaçınmaktadır. Kişinin duygularında hissizlik ve duyguları duyumsama yetisinde azalmalar görülmektedir. Daha önceden ilgi duyulan etkinlik ve hobilere karşı ilgisizlik ya da katılım da azalmalar görülmektedir. Aynı zamanda çevresindeki insanlardan uzaklaşma ve onlara karşı yabancılık duyma görülmekte, kişi için bunun sebepi yaşamış olduğu olayı çevresindekilerin yaşamamış olması ve bundan dolayı onu anlamıyacakları düşüncesidir. Üçüncü bir belirti ise travmatik olay sonrası kişide uyarılmışlık belirtilerinin görülmesidir. Bu belirti de travmatik olayla ilgili uyaranların bedende ve beyinde yarattığı bir genel uyarılmışlık hali görülmektedir. Bu da kişide uyuma da güçlük uykuyu sürdürmede zorlanma, sürekli tetikte olma hali, ani öfke patlaması, çabuk sinirlenme ve işlerine yoğunlaşma da güçlü gibi sorunlar yaşamasına neden olmaktadır. Akut Stres Bozukluğu Travmatik olaydan sonra dört hafta içerisinde başlayan iki ile otuz gün boyunca ortaya çıkan ve kaybolan stres belirtisi olarak tanımlanmaktadır. Herhangi bir kişiye akut stres bozukluğu tanısı koymak için kişide en az üç disosiyatif(çözülme) belirti görülmesi gerekmektedir. Bu belirtiler dalgınlık, tepkisizlik, yabancılaşma, benlik dışına çıkma, uyuşukluk, ve benzeri belirtileridir. Diğer bir yandan da sanki travma tekrarlanarak yaşanmaktadır. Kişinin gözlerine tekrarlı bir şekilde gelen travmatik görüntüler, yanılsamalar, travmayı anımsatan durumlar ile sıkıntı içine girme gibi durumlar olmaktadır. Bununla beraber her stres durumunu bozukluk olarak görmemek gerekir bozukluk yaşanılan travmanın yaygınlığına göre daha ender olmaktadır.

Disosiyatif Bozukluk

Disosiyatif bozukluk travmatik olaylarda bireyin bellek ve kimlik sorunun ortaya çıkması durumu olarak tanımlanmaktadır. Genellikle çocukluk yıllarında yaşanan kötü olaylar sonucu ortaya çıkmaktadır. Çocuğun kendisinden yaşça büyük veya fiziksel olarak güçlü olan insanların kötü muamele ve istismar edici olayları karşısında çocuk güçsüz ve çaresizidir. Çocuk bu olayların üstesinden gelebilmek için disosiasyon başvurur tehlike anında çocuğun olay yerinden kaçması ya da kopması durumudur. Diğer bir anlam da tehlike anında tepki verme biçimi olarak ifade edilmektedir. Yani çocuğun başa çıkmakta zorlandığı olaylar(cinsel saldırı, istismar, şiddete uğrama veya bu duruma şahit olma, fiziksel bütünlüğe tehdit, işkence vb.) karşısında verdiği tepki biçimi olarak ta ifade edilmektedir. Disosiyatif bozukluklar genellikle etrafındaki insanları üzmek istemeyen ve onlara hayır demekte zorlanan insanlarda sık olarak görülmektedir. Bu da çevresi ile sözel olarak iletişim kurmakta zorlanan ve sıkıntılarını paylaşmayan insanların sorunlarını bilinç değişikliği ile bir yandan farklı bir şekilde dile getirmeye çalıştıkları düşünülmektedir. Majör Depresyon Hemen hemen bütün ruhsal bozuklar da görülen majör depresyon travmadan sonra da görülebilmektedir. Ayrıca, TSSB ile birlikte en sık görülen bozukluklardan biridir. Majör depresyon iki hafta süren çökkün durum veya ilgisizliğin yanı sıra depresif belirtilerin bulunması şeklinde tanımlanmaktadır. İki hafta boyunca depresif belirtilerin en az dört tanesi görülmektedir. Bu depresif belirtiler; depresif olan kişinin ya da başkasının durumu bildirmesi, ilgilendiği etkinliklere karşı artık eskisi gibi ilgilenmeme ve zevk almama, beslenmenin düzensiz olması aşırı derecede kilo alımı ya da kilo kaybı olması, aşırı uyuma ihtiyacı hissetme uykusuzluk olma hali, yorgun bitkin hissetme ya da enerji kaybı yaşaması durumu, kendini değersiz olarak görme ya da suçluluk duygularının içerisinde olma, bir konu üzerinde düşünme ya da düşüncelerini yoğunlaştırma da azalma, çoğu zaman ölümü düşünme, herhangi bir tasarı kurmaksızın tekrarlayan intihar düşüncesi, intihar girişiminde bulunma ya da intihar üzerine bir tasarının olması ve psikomotor ajitasyonun olması gibi belirtiler majör depresyonun oluşumuna neden olmaktadır.

Stresle Baş Edebilme Becerisi Nasıl Kazanılır?

Stres için bilgi mi arıyorsunuz? Stresle Baş Edebilme Becerisi Nasıl Kazanılır? makalesine göz atın ve Stres hakkında daha fazla bilgi edinin

Stres faktörleri hayatımızın artık hemen hemen yerinde bulunmaya başladı ve insanların bu stres durumlarıyla baş edememesi hem toplumsal hem de bireysel olarak bizleri olumsuz yönde etkilemeye başladı. Hayatta meydana gelen pek çok olumsuz olayları kontrol edemiyor ve değiştiremiyoruz. Fakat stres faktörleri karşısında kendi tepkilerimizi ve ruhsal durumlarımızı kontrol edebiliriz. Bu yazıda stresle baş edebilme becerileri üzerine okuyucuya bilgi vermek amaçlanmıştır.

İnsanlar hayatta herhangi bir olumsuz olay yaşadığında bu duruma farklı tepkiler vermektedir. Bu tepkileri olgun ve olgun olmayan tepkiler olarak ikiye ayırabiliriz. Olgun olan tepkileri kişinin herhangi bir stres karşısında verdiği yapıcı tepkiler olarak tanımlayabiliriz. Örneğin, sınavdan kötü not aldığında ağlama krizlerine girmek yerine daha optimum bir düzeyde üzülüp, ‘’Bu hayatımın sonu değil, dünyada tek kötü not alan kişi ben değilim sonraki sınavlara odaklanacağım.’’ şeklinde tepki vermek stres karşısında verilen olgun bir tepkidir. Olgun olmayan tepkileri ise kişinin herhangi bir stres karşısında verdiği yıkıcı tepkiler olarak tanımlayabiliriz. Örneğin, işten kovulan birinin ağır depresyona girmesi ya da alkol alımı, aşırı yemek yeme, hızlı araç kullanma, eve kapanma gibi birtakım eyleme vurumları stres karşısında verilen olumsuz ve yıkıcı tepkilerdir. Olumsuz ve yıkıcı tepkilerin temelinde kişinin işlevselliğinin bozulması, içinde bulunulan durumun kişiye zarar vermesi ve ruhsal anlamda bir çöküntüye sebep olması yatar. Stres karşısında geçmişte ya da bugünde nasıl tepki verdiğinizi zihninizde taramaya çalışın. Sizin stres karşısında verdiğiniz tepkiler olgun- yapıcı tepkiler mi yoksa olgun olmayan yıkıcı tepkiler mi?

Stres karşısında olumsuz – yıkıcı tepkiler veren kişilerin benzer özelliklerinden biri, ‘’Bunu sadece ben yaşıyorum, bu durum benim başıma geliyor, bu yaşadığım stresli durum neden benim başıma geliyor.’’ gibi düşüncelere sahip olmasıdır. Stres faktörlerini ve benzer durumları aslında hemen hemen herkes yaşamaktadır fakat kişinin bu stresli durumu sadece kendisi yaşıyormuş gibi hissetmesi strese vereceği tepkiyi olumsuz yönde etkilemektedir. ‘’Bu durum herkesin başına gelebilir, eminim bunu dünyada sadece ben yaşamıyorum.’’ düşüncesi strese vereceğiniz tepkileri çok daha olumlu yöne çevirecektir.

Stresle Baş Edebilme Becerisi Nasıl Kazanılır?

1- Strese olumlu tepki verebilen insanların ortak özelliklerinden biri de yaşadığı olumsuz durumları espriye dökebilme becerileridir. Örneğin, yere düştüğünde öfkelenmek, sinirlenmek, rezil oldum diye düşünmek yerine bunu espriye döküp gülebilme hali. Stresli durumların espriye hatta dalga geçilebilir bir duruma dönüştürebilen kişi için can sıkıcı olaylar kişinin zihninde çok daha küçülür ve üstesinden gelme duygusunu hissetmesini sağlar.

2- Stresle baş edebilme kapasitemizi zayıflatan önemli etkenlerden biri de kişinin yaşamış olduğu olumsuz durum üzerine uzun süre sorgulama girişimidir. Hayatta sıklıkla stresli durumlar yaşarız ve her birini uzun uzun sorgulamak kişinin strese karşı dayanıklılığını zayıflatır. Örneğin, işten kovulan birinin haftalarca veya aylarca ‘’Neden kovuldum, nerede yanlış yaptım, benim suçum neydi, neleri eksik yaptım?’’ şeklinde ki sorgulamaları yaşanan olumsuz olayın etkilerini kişi üzerinde daha kalıcı olmasınaneden olur. Eğer stres karşısında dayanıklı olmak istiyorsak uzun süreli sorgulamalardan kaçınarak önümüze bakmaya devam etmeliyiz.

3- Pek çok kişi için acı yaşanılmaması gereken bir duygudur. Fakat hayatın içinde olmak her duyguyu yaşamak demektir. İnsanların büyük çoğunluğu olumsuz duygulardan kaçınmak için çaba gösterir, sürekli olumlu duygu ve hislerle hayata devam etmeyi arzular. Bu düşünce sistemi kişilerin stres karşısında zayıf hissetmesine sebep olur. Kişilerin ‘’Hayata sadece mutlu olmaya ya da iyi hissetmeye gelmedim hayatın içindeyim dolayısıyla olumlu duyguları hissettiğim gibi olumsuz duyguları da hissedeceğim.’’ şeklindeki düşüncesi onları stres karşısında çok daha güçlü kılar. Sıklıkla iyi hissetmeye çalışan ve bunun için büyük çaba harcayan kişilerin olumsuz olayların karşısındaki toleransı düşüktür. Her duyguyu yaşamanın normal olduğunu içselleştirmiş kişilerin negatif olaylara daha yapıcı tepkiler verdiği görülmektedir. Unutulmamalıdır ki her acı aynı zamanda içinde gelişimi barındırır. Dolayısıyla hayatta yaşadığımız stresli durumlar aslında bizi daha olgun bir yapıya götürür.

4- Hayatta amacı olan ve amaçları doğrultusunda yaşayan kişilerin stres karşısında daha güçlü olduğu görülmektedir. Uzun dönemli amacı olamayan kişilerin, daha çok günlük yaşayan kişilerin stresten çok daha fazla etkilenmeleri söz konusudur. Bu sebeple stresle baş edebilme becerisini arttırmanın bir yolu da hayatta kalıcı amaçlar edinebilmektedir. Örneğin, ‘’Hayatta başarılı bir kariyer elde edeceğim.’’ demek uzun dönemli bir hedeftir ve kişi bu amaca giden yolda pek çok olumsuzluklarla karşılaşacağının farkındadır.

5- Düzenli bir hayat tarzına sahip olmak daha az stresli yaşam olaylarına sahip olmayı ve stres karşısında daha dayanıklı olmayı sağlar. Her insanın kendisine ait bir yaşam tarzı ve düzeni vardır. Kişinin tüm insani ihtiyaçlarını düzenli bir şekilde karşılaması, kişiyi acıya karşı ruhsal olarak korumaktadır. Örneğin, belirli saatlerde uyumak ve uyanmak, belirli saatlerde yiyip-içme, belirli gün ya da saatlerde dinlenmek ve sosyalleşmek. Düzenli bir hayat tarzına sahip olmak kişiyi ruhsal olarak güçlendirir ve stresli durumlara karşı daha yapıcı tepkiler vermesine olanak sağlar.

6- İçinde bulunmuş olduğumuz insan ilişkileri stresle karşılaşma sıklığımızı belirleyen önemli unsurlardan biridir. Kişinin aile ilişkileri, sosyal ilişkileri, iş hayatındaki ilişkileri olumsuz halde şekillenmiş ise bu durum kişinin daha çok stresle karşılaşması anlamına gelmektedir. Daha çok stresle karşı karşıya gelmek ise kişinin stres karşısındaki dayanıklılığını azaltır. Bu sebeple negatif yönde şekillenmiş olan ilişkilere son vermek ya da sınır koymak, kişinin hayatında daha az stres yaşamasına olanak sağlar. Kötü ilişkilerin tersine iyi ilişkiler ise kişinin stres karşısında ki gücünü arttırır ve yıkıcı değil aksine yapıcı tepkiler vermesini sağlar. İnsan olarak hepimiz sosyal varlıklarız dolayısıyla iyi ilişkiler içinde olmak hayatımızı ve ruhsal yapımızı olumlu yönde şekillendiren önemli etmenler arasında yer almaktadır.

Psikoterapi ile Stresle Baş Edebilme Becerisi

Günlük hayatında sıklıkla stresle karşı karşıya kalan ve stres durumlarıyla baş etmekte zorluk yaşayan kişilere psikoterapi önerilmektedir. Psikoloğun uygulayacağı özel çalışma teknikleri ile kişi stresle baş edebilme becerisini süreç içinde kazanılabilmektedir. Terapiye gelen danışanın ihtiyacına göre çalışma tekniklerinin uygulanması danışan için önemlidir. Bazen kişinin stresle baş etme becerisinin önündeki engellerden biri de geçmişte yaşamış olduğu travmalardan kaynaklanmaktadır. Kişinin travmaları iyileştirildikçe, stresle baş edebilme becerisi de artar. Terapist, psikoterapiye gelen danışanın ayrıntılı öyküsünü aldıktan sonra danışanın da onayı ile beraber çalışma tekniklerini belirler ve süreç içinde uygular. Psikoterapi süresi danışandan danışana göre değişkenlik göstermektedir. Yaşın ilerlemesiyle beraber psikoterapi süreci daha uzun sürebilir fakat bazı durumlarda kısa da sürebilir. Bu yüzden psikoterapi kişiye özeldir ve süresi de kişiye göre farklılık göstermektedir.

Yaşlı Hastalarda Ülserler

Gastroenteroloji için bilgi mi arıyorsunuz? Yaşlı Hastalarda Ülserler makalesine göz atın ve Gastroenteroloji hakkında daha fazla bilgi edinin

Ülserlerin günümüzde çok sık görüldüğüne dikkat çeken uzmanlar özellikle yaşlı hastaları uyarıyor. Toplumun yaşlandığını buna bağlı olarak kalp hastalıklarının arttığına dikkat çeken Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Kan sulandırıcı ilaçlar çok sık kullanılıyor. Bu tür ilaçlara bağlı olarak ülser gelişiyor ve kanamalar oluşuyor.” uyarısında bulunuyor. Atamer gerek olmadıkça antienflamatuar ilaçların kullanmaması gerektiğinin de altını çiziyor.

Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, toplumda sık görülen peptik ülser hakkında açıklamalarda bulundu.

Ülserler mikroba bağlı olarak gelişir

Mide ülseri ve duodenum olarak adlandırılan oniki parmak bağırsağı ülserine peptik ülser denildiğini söyleyen Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Bu ülserler günümüzde çok sık karşılaştığımız durumlar içerisinde yer alır. Peptik ülser dediğimizde en sık neden helikobakter piroli dediğimiz mikroptur. Mikroba bağlı olarak ülserler gelişir.” dedi.

Antienflamatuar denilen ağrı kesici ilaçların yaygın olarak kullanılmasının da ülserin gelişmesindeki en önemli neden olduğuna dikkat çeken Atamer, “Bu nedenle gerek olmadıkça bu tür ilaçlardan uzak durulmalı, kullanılacaksa doktor tavsiyesi ve gerekirse mide koruyucular ile kullanılmalıdır.” uyarısında bulundu.

Tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilir

Mide ülserlerinde en sık görülen problemin mide kanamasına bağlı gelişen genel durum bozukluğu olduğuna değinen Atamer, şoka kadar ilerleyebilecek bir sorun olduğuna dikkat çekti. Atamer, “Bu durumun acil tedavi edilmesi gerekir. Mide ülser kanamalarında, kanamaların yeri saptanır ve kanamalar durdurulur. Bazen de daha derine gidebilir ve delinmelere yol açabilir. Bu durum hayatı tehdit eden bir durum oluşturur ve acil cerrahi müdahale gerektirir. Tedavide gecikme olması halinde ölümle sonuçlanabilir.” ifadelerini kullandı.

Özellikle yaşlı hastalarda ülser sık görülüyor

Ülserin sıklıkla ilkbahar ve sonbahar aylarında görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Aytaç Atamer, belirli aralıklarla kontrol edilmesinde fayda olduğunu söyledi. Özellikle yaşlı hastalarda fazla ağrı kesici ilaç kullanılmasına bağlı olarak ülserin sık görüldüğünü aktaran

Atamer sözlerini şöyle tamamladı:

“Toplumumuz yaşlanmakta ve buna bağlı olarak kalp hastalıkları da artmaktadır. Kan sulandırıcı ilaçlar çok sık kullanılıyor. Bu tür ilaçlara bağlı olarak ülser gelişiyor ve kanamalar oluşuyor. Bu ilaçlar kullanılmadan önce gastroenteroloji uzmanı takibinde olmalı, gerekirse endoskopi yapılarak mide ve bağırsak incelenmelidir.”

Altın ve Dolardaki Son Durum Ne? 17 Mayıs 2023 #prizmabet

Küresel piyasalardaki hareketlilik ve kur durumundaki fiyat yönelimi ışığında, haftanın üçüncü gününde dolar ve altın fiyatı ne durumda?

Küresel piyasalardaki hareketlilik ve kur durumundaki fiyat yönelimi ışığında, haftanın üçüncü gününde dolar ve altın fiyatı ne durumda?

Piyasaların haber akışıyla ve küresel olaylarla ilerlediği bugünlerde, riskli varlıklar başta olmak üzere birçok yatırım aracının belirsizlik içerisinde olduğu görülüyor. ABD’nin faiz politikası ve enflasyon süreci neticesinde resesyon ve sıkılaşma söylemleri artmaya başlamıştı. Ancak piyasaya son düşen veriler, küresel piyasaların bir nebze de olsa rahatlamaya başladığını gösteriyor. Türkiye tarafında da yoğun gündemin ışığında, güçlü bir duruş sergileyen altın fiyatı dikkat çekiyor. Tüm bu sonuçlar ışığında, haftanın üçüncü işlem gününde altın ve dolardaki son durum ne?

Altın Fiyatında Son Durum Ne?

Haftanın üçüncü işlem gününe gelinirken, saat 10:00’da altın fiyatları şu şekilde;

Ons altın, 1.988 USD ile günü geçiriyor.

Gram altın, 1.262 TL ile hareketliliğini sürdürüyor.

Çeyrek altın da 2.291 TL’den işlem görüyor.

Dolar ve Euro Fiyatı Ne Durumda?

Haftanın üçüncü işlem gününde, saat 10:00’da dolar ve euro kur fiyatları şu şekilde;

Güçlü ivmesini koruyan dolar kuru 19,74 TL civarında.

Diğer taraftan euro, 21,48 TL seviyesinde işlem görüyor.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Veda Mektubu #prizmabet 9. Bölüm 1. Fragmanı Yayında! #Queenbet Ziya Seher’e Alanur Diye Sesleniyor!

gerçeği ona kanıtlamasına yardım edeceğini söylüyor. Veda Mektubu 9. bölüm 1. fragmanı yayınlandı. Ziya Seher’e, Alanur diye sesleniyor.

Kanal D’nin sevilen dizisi Veda Mektubu, 8. bölümüyle ekrana geldi. Dizinin yayınlanan yeni bölümünde; Alanur ile Ziya’nın olduğu adrese giden Seher, ikiliyi beklemediği bir şekilde görüyor. Aslı’nın takıları rehin bıraktığının öğrenen Seher, yemekte genç kızı zor durumda bırakacak bir istekte bulunuyor. Alanur, o mektubu Seher’in yazdığını ispat etmeye çalışırken Hatice, o mektupla ilgili gerçeği ona kanıtlamasına yardım edeceğini söylüyor. Veda Mektubu 9. bölüm 1. fragmanı yayınlandı. Ziya yemek masasında Seher’e, Alanur diye sesleniyor.

Ziya Seher’e Alanur Diye Sesleniyor!

Veda Mektubu 9. bölüm 1. fragmanında; Alanur’un hayatına yeniden girmesiyle adeta altüst olan Ziya, yemek masasında Seher’e Alanur diye hitap ediyor. Seher, bozulup masayı terk ediyor. Bu durumdan rahatsız olan Mehmet babasının annesine nasıl yanlış seslendiğini düşünmüyor ve bu durumdan şüphelenmeye başlıyor. Öte yandan Alanur, Hatice’nin yardım ve işbirliği teklifini kabul ediyor.

İşte Veda Mektubu 9. bölüm 1. fragmanı…

VEDA MEKTUBU 8. BÖLÜMDE NELER OLDU?

Seher, Ziya’nın itirafı üzerine Alanur’un varlığından daha fazla kaçamıyor.  Artık, yıllardır içinde biriktirdiklerini dökme zamanıdır ve Alanur’la karşı karşıya gelen Seher, onunla sert bir yüzleşme yaşıyor. Seher bu durumu yeni öğrenmiş gibi davranıyor.

Ancak Alanur, mektup olayının Seher’in başının altından çıktığını ispatlamaya karar veriyor ve Seher’e açık açık savaş ilan ediyor. Her şeyin ortaya çıkmasıyla Aslı için tehlike çanları çalmaya başlıyor. Seher Aslı’yla yüzleşirken sırrını taşıyacağının sözünü veriyor.

Aslı’nın vicdanına oynayarak onu annesine karşı kışkırtıyor. Amacı ise, önce anne kızın arasını açmak, daha sonra Aslı’dan kurtulmayı düşünüyor. Aslı Seher’le aralarının düzeldiğini zannederek teselli buluyor.

Seher ikili arasında gerilim yaratacak durumlar oluşturmak için sinsi bir çabaya giriyor. Fakat görünen resimde Aslı ile Seher anne kız gibi oldukları için bu durum Hatice’nin zoruna gidiyor.

Bu savaşta kendini piyon gibi kullanılmış hissediyor. Bu da önemli bir karar almasına sebep oluyor. Bu savaşta kızını da kaybettiğini düşünerek yenilgi yaşayan Alanur’a beklenmedik bir teklifle geliyor. Hatice Alanur’a, o mektubu halası Seher’in yazdığını ispat edebileceğini söylüyor.

Tabi bu kararı Hatice, öncelikle Aslı’dan kurtulmak için alıyor. Tabi olayların ortaya çıkmasıyla halasının da kendisiyle ikili oynamasının intikamını almış olacaktır. Bu hamle Alanur için bir çıkış olacak mıdır? Mektupları Seher’in yazdığı ortaya çıkınca Ziya ile Seher arasında neler olacak? Karlı köşkünde kartlar yeniden dağıtılacak.

Veda Mektubu 8. Bölüm 3. Fragmanı Yayında! Seher Alanur’u Alenen Tehdit Ediyor!

 

I Am Your President – İnceleme

Ben sizin başkanınızım, ben ne dersem o olur…

Politik simülatörleri severim, bu çeşitten yeni bir oyun çıktığında da mümkün mertebe bir talih vermeye çalışırım. Strateji için bir alt cins olarak tanımlanabilecek politik simülatörler de farklı biçimlerde çıkabiliyor karşımıza. Kimi dünyanın rastgele bir ülkesini seçip yönetebileceğiniz bir oynanış sunarken kiminde belli bir ülkenin başkanı rolü yükleniyor omuzlarınıza. Bu, kimi örneklerde bir kurgu ülke, kimilerindeyse gerçek bir ülkenin kurgu bir versiyonu oluyor.

İşte I Am Your President da bu son kategoride bir oyun, sizleri Amerikan Liderinin koltuğuna oturtuyor. Ondan sonrasıysa “Make America Great Again” hikayesi…

Şansa yazgıya lider olduk, uygun mi!

Oyunumuz, başkanlık koltuğuna oturacak kahramanımızın çocukluk günlerinden itibaren adım adım nasıl da ülkü bir lider adayı haline geldiğine dair bir anlatımla başlıyor. Görsellerde, evvelki ABD Liderlerinin yaşadıkları trajediler ve skandallara yer verilirken, kahramanımız da buralardan ne üzere dersler çıkardığını paylaşıyor bizlerle. Bu noktada, oyunun esprili lisanına de ufak ufak şahitlik etmeye başlıyoruz.

Kahramanımız, bir nevi Designated Survivor durumunda, bir anda kendisini ABD Lideri olarak buluveriyor. Bu noktadan sonra, süratli bir halde işlere ısınmak durumundayız. Lakin olağan öncesinde siyasi eğilimimizi tespit etmek, önceliklerimizi belirlemek gerek. Bu ısınma tipinde, danışmanlarınızdan birisi çeşitli sorular soruyor, bizim verdiğimiz karşılıklarla da politik yelpazede konuşlanacağımız nokta belirlenmiş oluyor. Hangi partiden lider olacağınız da bu halde tespit ediliyor, olağan itiraz edip yok ben başkasından yoluma devam edeceğim de diyebilirsiniz, karar size kalmış.

Kendiniz için öncelikli maksatlar de belirledikten sonra artık başkancılık oynamaya başlayabilirsiniz. Mars’a beşerli uçuş gerçekleştirmekten terörle uğraşa uzanan ana gayelere ek olarak yine yapılanma yahut halkın adamı olmak üzere yan amaçlar de kelam konusu.

Bu ısınma faslından sonra artık lider olarak ipleri yavaş yavaş elimize almaya başlıyoruz. Bakanlarınız ve danışmanlarınızın biri çıkıp biri giriyor ofisinize, size farklı durumlar hakkında bilgiler veriyor ve talimatlarınızı bekliyorlar. Verdiğiniz kararlar toplum (halk nezdindeki itibarınız/popülariteniz), siyaset (partinizden, grup üyelerinizden vs aldığınız destek), sanayi (üretim miktarınız), iktisat (gelirleriniz), ordu (askeri gücünüz) ve diplomasi (diğer ülkelerle ilgilerde etkinliğiniz) kalemlerinden bir yahut birkaçı üzerinde olumlu-olumsuz tesirler gösteriyor, bunlardaki değişimler de sonuç olarak sizi muvaffakiyete ya da başarısızlığa götürecek yolun taşlarını döşüyor.

Bakan ve danışmanlarla gerçekleştirilen bu rutinlerin dışında basın toplantıları, röportajlar ve basın açıklamaları da emsal tesirler gösteriyor. Basın toplantılarında soruyu soracak şahısları seçip sonrasında da süratlice en uygun olacağını düşündüğünüz karşılığı vermeye çalışıyorsunuz. Röportajlar/canlı yayınlar için de emsal bir durum kelam konusu; lakin orada danışmanınız tarafından hazırlanan bilgi notları doğrultusunda hangi yanıtın daha makul olduğunu tespit etme imkânınız bulunuyor. Basın açıklamalarında ise, metni oluşturmak için 3 kısmı doldurmanız gerekiyor ve her kısım için de üçer tane tercih sunuluyor. Bunlar içerisinden size nazaran en uygun görünen kombinasyonu oluşturmaya çalışıyor, sonrasında da umut ettiğiniz sonucu yaratması için dua ediyorsunuz 🙂

Bir de “Screech” sorunu var (tweetlemiyor da screechliyorsunuz işte). Esasen lider olarak aksiyon aldığınız birinci sahne de bu oluyor ve devir periyot tekrar toplumsal medyaya başvurmak durumunda kalıyorsunuz. Bu kısım, işe esprili bir hava katmış katmasına da daha önemli bir şeyler paylaşmak istediğinizde yahut vakit zaman ortamı yumuşatacak bir paylaşıma niyetlendiğinizde, beklediğiniz cinsten metinlerin hazırlanmadığını görmek bir ölçü hayal kırıklığı yaratıyor.

Belirli bahislerde aksiyon kararı almak ve almamak üzere bir tercih yaptığınız bir kısım da var. Çalışma arkadaşlarınız tarafından önünüze konulan taslak metni imzalayıp sonrasında “Kabul” yahut “Ret” mührünü vuruyorsunuz. Bu da yol, su, elektrik olarak geri dönüyor sizlere.

Bir de kabine toplantısı için oturma planı var -ki burada bile karar vermeniz gereken bir ayrıntı sıkıştırılmış ortaya. Yakın etrafınızda hangi bakan ve bürokratların oturacağını seçiyorsunuz (kimler ‘inner circle’da yer alacak, karar veriyorsunuz), bunlar da 6 ana istatistiğe tesir ediyor her cinste.

Buraya kadar anlattığım mekanikler oyuna renk katmakla birlikte, kimileri şöyle bir görünüp kaybolduğundan tadını tam manasıyla almak güç. Zati oyuna dair lisana getirilebilecek eksilerden birisi de bu.

Dünya bir sahnedir…

Her çeşitte, belli bir aksiyon puanına sahibiz. Üstte saydığım günlük olaylarda bu puandan bağımsız halde hareket edebiliyoruz. Bu puanlarıysa 2 ana alanda kullanabiliyoruz. Bunlardan birincisi, projeler kısmı. Sağlıktan askeri harcamalara 9 ana başlıkta çok sayıda proje kelam konusu; her bir başlıkta 4 projeye kadar tercihte bulunma imkânınız bulunuyor. Her bir projenin artıları ve eksileri var, haliyle hangi projelere öncelik verip hangilerinden uzak duracağınız da ehemmiyet arz ediyor.

Aksiyon puanlarının bir öteki kullanım alanı da dünya haritası. Bu harita üzerindeki her ülkeyle makul bir ilgi durumunuz ve tıpkı vakitte bu ülkelerin de makul özellikleri var. Hangi ülkeye yönelik hangi faaliyeti uygulamaya koyabileceğiniz o ülkeyle diplomatik alaka durumunuza, uygulamaya koyduğunuz faaliyetin doğuracağı sonuçlarsa o ülkenin özelliklerine bağlı. Başlangıçta espiyonaj faaliyetleri ve ticaret mutabakatları faalken, hayata geçirdiğiniz projeler sonrasında tercihleriniz çeşitleniyor; diplomatik münasebetler tesis etmek, askeri üs kurmak, işgal de tercihler ortasına ekleniyor.

Dünya haritasında vakit zaman kimi olaylarla da karşılaşıyorsunuz ve burada da tercihler yapmanız gerekiyor. Aksiyon puanı tüketmeyen bu olaylar, yeniden başlangıçta belirttiğimiz 6 istatistikte değişikliklere yol açıp kar/zarar tablomuza yazıyorlar. Tahminen bu çeşit olaylarla daha sık karşılaşsak ve bunlar da bir kalemde olup bitmese, devamlılık arz etse daha güzel olabilirmiş, üretimciler bu türlü tercih etmemiş.

Oyunda “yerinde düşünülmüş, lakin layıkıyla uygulanamamış” diye düşündüğüm ayrıntılardan birisi krizler. Farklı başlıklarda çeşitli krizlerle karşı karşıya kalıyoruz. Lakin bu krizlere direkt bir müdahalede bulunamıyoruz, bu türlü bir imkân varsa da ben çözemedim, çözebilenler beri gelsin, beni de aydınlatsınlar 🙂 Ayrıyeten bu krizlerin temel kaynaklara tesirleri dışında bir tesiri de bulunmuyor. Halbuki, yaptığımız kimi tercihlerle yahut denetimimiz dışında gelişen olaylarla tetiklenen krizlere müdahale etmek durumunda kalsak, bu müdahaleler farklı sonuçlar doğursa, zincirleme olaylar yaşansa kriz konusu daha ilgi alımlı bir ayrıntı olabilirmiş, olamamış.

Oyunda esprili bir lisan kullanımının tercih edilmesiyle ilgili olarak da emsal fikirlerim var. Yerinde kullanılan, yüzümüzde hafif bir tebessüm oluşturan esprilere elbette bir şey demiyorum, onlar oyuna renk katıyorlar. Lakin bu işin suyunun çıkarıldığını düşündüğüm anlar da olmadı değil; üretimciler ölçüyü bir ölçü kaçırmış üzere geldi bana.

Yukarıda özetlemeye çalıştığım bu kadar deneyimin akabinde çıkardığım temel sonuç şu: Üretimciler, oyuna neleri eklemeleri gerektiğini görmüş, malzemeyi toparlamışlar; fakat iş bunları kullanmaya gelince işler biraz sarpa sarmış üzere geliyor bana. Kimi gereçleri gereğinden fazla, bazılarını ise yok denecek kadar az kullandıklarından, sonuçta ortaya umut edilen kadar etkileyici bir menü çıkmamış. Kimi yerde damağınıza şöyle muhakkak belgisiz bir tat geliyor, biraz daha yemek istiyorsunuz, sonra sosu biraz fazla kaçmış bir lokmaya denk geliyorsunuz, iştahınız kaçıyor.

Yine de toparlanma ihtimali var. Geride bıraktığımız 1 aylık deneyimden hareketle söylüyorum bunu. Oyunda birtakım teknik ıstıraplar da bulunuyordu (-ki bir kısmı hala yerli yerinde duruyor), geliştirici grup geri dönüşleri dikkate alıp süratlice yayınladıkları güncellemelerle bunları gidermeye çalıştılar, oyuncuları ciddiye aldıklarını gösterdiler. Oyuna yeni senaryolar, yeni içerikler de eklenecek. Bu sürecin akabinde karşımıza daha âlâ bir oyun çıkacağına dair umudumu koruyorum. Şu haliyle, çok ön plana çıkan bir imal değil; çeşide yeni giriş yapacaklar için ısınma çeşidi niteliğinde esprili bir oyun olarak kıymetlendirilebilir.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet isimli bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir adedidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, sağlam ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en değerli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan karşılaşmaları üyeler bir fiyata katlanmadan istedikleri vakit takip edebiliyor. Böylelikle hem heyecanlı hem de yararlı bir bahis tecrübesi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol üzere tanınan spor kısımlarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için yalnızca siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız kafidir.

Prizmabet ayrıyeten üyelerine bol ölçüde bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te birinci üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu üzere farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve çıkarınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim koşulları da epeyce makul düzeydedir.

Prizmabet para yatırma ve çekme süreçleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin üzere farklı usullerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme süreçleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa müddette hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme süreçlerinde rastgele bir komite yahut kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı takviye hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı dayanak grubu sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun yahut teklifinizi iletebilir ve anında tahlil bulabilirsiniz. Prizmabet canlı takviye takımı profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en düzgün bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de çıkarlı bir bahis tecrübesi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için şimdiki giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız! 

Dark and Darker Cephesinde Neler Oluyor?

Delilleri masaya yatırdık

İnternetin “doğru ve yanlış” algımızı değiştirdiğine inanıyorum. Çünkü her gün bir durum hakkında fikrimizi değiştirebilecek yeni detaylar öğrenebiliyor ve kısa sürede fikrimizi değiştirebiliyoruz. Bugün sizlerle paylaşacağımız hikayede de kararı size, yani okuyucularımıza bırakacağız…

Son dönemlerde “extraction” tabanlı oyunların trendlere girdiğini görüyoruz. Escape From Tarkov ile başlayan bu ilginç furya, şu sıralarda Call of Duty’nin DMC modu ile pek çok oyuna sıçramış durumda. Bugünkü konumuzun öznesi olan Dark and Darker da bu oyunlardan biri.

Dark and Darker, muadillerinin aksine çok daha farklı bir temayı konu alıyor. Fantastik bir orta çağ döneminde geçen bu oyun, farklı sınıfları sayesinde eğlenceli bir oynanış sunuyor. Henüz beta sürecinde olan oyun pek çok kişi tarafından beğenilmiş olsa da şu anda Steam üzerinden kaldırılmış durumda. Bugün de bu ilginç kararın arkasındaki şeylere değinecek ve oyun dünyasının balta girmemiş bölgelerine doğru yolculuğa çıkacağız…

Dark and Darker Nedir?

Daha önce de değindiğim gibi Dark and Darker temelinde “extraction” tabanlı bir oyun. Tam olarak Türkçesini belirleyemediğim için kendilerine yazının geri kalanında “kaçış oyunu” diye hitap edeceğim, şimdiden söylemiş olayım.

Dark and Darker içerisinde hedefiniz, seçtiğiniz karakterinizle belirlenen haritadaki yapay zeka düşmanları katlederek, loot toplayarak ve diğer oyuncuları egale ederek çıkışa gidebilmek. Orta çağ temasındaki oyunda seçebileceğiniz farklı sınıflar olduğu gibi, kullanmanız gereken yetenekler ve iksirler gibi pek çok detay bulunuyor. Zaten oyunun sunduğu bu çeşitlilik henüz beta sürecinde bile ilgileri üzerine çekmesine sebep olmuştu.

Oyunu dikkat çekici kılan bir diğer detay ise zindanların daha da derinine inebilmeniz. Örneğin mavi portallar sizi oyundan dışarı atarken, kırmızı türevlerine girerek zindanın bir üst seviyesine geçebiliyorsunuz. Bu noktada yapay zeka rakipleriniz çok daha güçlü hale geliyor olsa da, daha fazla loot’a erişebilme şansına ulaşıyorsunuz. Bu da risk ve ödül sistemini güçlendiriyor.

Lakin bugün konumuz oyunun oynanışı ya da mekanikleri ile ilgili değil. Bugün sizlere, ilginç bir telif savaşının detaylarını inceleyeceğiz.

Her Şeyin Düştüğü O Gün

Beta süreci oldukça iyi geçen Dark and Darker’ın geliştiricisi Ironmace, Şubat ayında resmi Discord hesaplarından bir takım sorunlara cevap veren duyuru yayınladı. Bu duyuruda “iddiaları reddediyoruz” ifadeleri dikkat çekerken, oyuncular durumun ne olduğunu anlamaya çalışmıştı.

Gelin birlikte o güne geri dönelim…

Koreli bir geliştirici olan Ironmace, rakibi sayılabilecek Nexon tarafından suçlanmaya başladı. Nexon’un iddialarına göre Dark and Darker, kendilerine ait bir projenin kodlarının çalınması ile oluşturulmuştu. “P3” isimli bu projenin görüntülerini yayınlayan Nexon, Ironmace’in oyunu ile olan benzerlikleri göz önüne serdi.

P3’e Ait Görüntü

Açıkçası, evet, durum gerçekten kötü görünüyor. P3 ve Dark and Darker’ı yan yan koyduğumuzda, en azından statik görüntülerde, benzerlikler net şekilde görülebiliyor. Hatta resmi kayıtlara göre P3’ün tanıtımı, Dark and Darker’dan birkaç ay önce gerçekleştirilmiş.

Dark And Darker

Nexon, P3’ü “FPS, orta çağ temalı PvPvE” olarak tanımlıyor. Bu da direkt olarak Dark and Darker’ı tanımlıyor…

Bir diğer ilginç detay ise P3 projesinde görev alan iki isim: Ju-Hyun Choi ve Terence Park. Choi, P3’ün proje lideri iken henüz oyun tanıtılmadan şirketten kovuluyor. 2021 yılının yaz aylarına kadar Nexon’un “Oyun Geliştirme Müdürü” olan Terence Park ise, işten kendi isteği ile ayrılıyor.

Terence Park şu anda Dark and Darker’ı geliştiren Ironmace’in CEO’su. Choi ise Dark and Darker projesinin en tepesindeki isim. Yani ortada bir şüphe olması şaşırtıcı değil.

Nexon’un iddialarına göre adı verilmeyen bir diğer eski çalışan da, kendilerine ait gizli dosyaların ve kodların sızdırılmasında rol oynamış. Bu çalışanın şu anda Ironmace bünyesinde çalışıyor olmasından ötürü, Nexon hızlı bir DMCA kararı aldırdı.

Önce ofisleri polis tarafından basılan Ironmace ekibi, stüdyoda kanıta rastlanmamasına rağmen telif nedeniyle oyunu Steam’den çekmek zorunda kaldı.

Madalyonun Öteki Yüzü

Gelin bir de terazinin karşı tarafındaki Ironmace’in iddialarına bakalım. Öncelikle DMCA kararının arkasındaki “sızıntı” bilgiler ile başlıyoruz…

Ironmace’in yaptığı resmi açıklamaya göre bu adı verilmeyen geliştirici, 2020-2021 yıllarında Nexon bünyesinde çalışmış. Bildiğiniz gibi sektörü uzaktan çalışmaya iten COVID-19 salgını da bu süreçte başlamıştı. İşte tam da bu nedenle bahsi geçen kişi, biz kendisine bundan sonra Ahmet bey diyelim, uzaktan çalışmak için Nexon’dan yazılı bir izin almış.

Bu esnada da Ahmet bey tüm gerekli bilgileri iş yerindeki bilgisayarından ofisine aktararak çalışmaya devam etmiş. İlerleyen dönemlerde bu süreçten vazgeçilmek istense de bir türlü sanal sunucu kapatılmamış ve Ahmet bey bu şekilde çalışmayı sürdürmüş.

Bu esnada şirket ile olan ilişkisi kopma noktasına gelen Ahmet bey, şirketten ayrılmak istediği zaman ise ciddi bir mobbing görmüş. İstifa kararını açıklamasının ardından Nexon tarafından atanan görevliler, kendisinin şahsi bilgilerinin olduğu bilgisayarını tepeden tırnağa incelemeye almış. Buna rağmen hiçbir sızıntı bulunamayınca, kendisi işten çıkartılmış. Değerli Ahmet’e istifa şansı bile tanımamışlar anlayacağınız…

Ironmace, tüm bu süreç boyunca geliştiricinin Nexon tarafından incelendiğinin de altını çiziyor. Yani şirkette çalışırken herhangi bir veri sızıntısı yaşanmış olsaydı, Nexon bunu yaklaşık 2 sene önce fark etmiş ve duruma müdahale etmiş olabilirdi.

Stüdyonun yanıtladığı bir diğer iddia ise oyun kodlarının çalıntı olduğu iddiası. Daha önce de belirttiğim gibi Ironmace’in stüdyosu bu konu nedeniyle polis tarafından basıldı. Fakat stüdyonun yayınladığı açıklamaya göre polisler stüdyo içerisinde herhangi çalıntı bir kod ya da asset bulamamış. Zaten ekip de oyunun tamamen Unreal Engine asset’lerinden oluştuğunu inkar etmiyor.

Evet, oyun içerisinde toplamda 1000’den fazla UE kütüphanesine ait asset kullanılmış. Hatta oyunda kullanılan tüm asset’leri tek bir belgede toplayarak internete yüklemiş Ironmace.

Şimdi Ne Olacak?

Her iki taraf da kendisinin haklı olduğunu düşünüyor. Nexon, P3 isimli projenin çalındığından emin. Ironmace ise bu iddialara kanıtlarıyla yanıt veriyor. Tabii yine de bu durum, oyunun DMCA yiyerek Steam’den kaldırılmasına engel olamıyor.

Ironmace’in iddialarına göre Nexon’un asıl hedefi, yükselişte olan stüdyonun önüne geçebilmek. Bu nedenle kısa süreli bir GoFundMe kampanyası başlatan ekip, daha sonra bu kararından vazgeçti. Peki ama Dark and Darker’a ne olacak?

Normal şartlar altında Dark and Darker’ın test sürecinin 14 Nisan itibariyle başlaması bekleniyordu. Ironmace, Discord kanalından yayınladığı açıklama ile kısa süre içerisinde bu testlerin başlayacağını açıkladı. Oyunculara da oyunun geldiğinin güvencesini verdi.

Yalnız bu durum, Dark and Darker’ın rotasını değiştirmiş gibi görünüyor. Yapılan açıklamada, normalde ücretsiz olması beklenen oyunun ücretli olabileceği belirtilmiş. Ironmace henüz kesin kararını vermemiş olsa da, Steam’deki benzer oyunların fiyatlarını yakın takibe aldığını ifade ediyor.

Bakalım bu ilginç olayın sonu nereye varacak?

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!