PrizmaBetGüncelGirişAdresiHızlıveGüvenilirErişim!

Canik Belediyesi’nde Personel Eğitim Atağı 


Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, belediye personellerine yönelik eğitim programları gerçekleştirmeye devam ettiklerini ifade etti.

Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, belediye personellerine yönelik eğitim programları gerçekleştirmeye devam ettiklerini ifade etti.

Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, belediye personeline yönelik eğitim programları gerçekleştirmeye devam ettiklerini kaydetti. Canik Belediyesi personellerini, aylık belirli periyotlar halinde farklı konu başlıklarında eğitim programlarıyla buluşturduklarını ifade eden Başkan İbrahim Sandıkçı, “Ekip arkadaşlarımızın mesleki ve bireysel gelişimlerine katkı sunmaya devam ediyoruz” dedi.

“Uzman isimlerle bir araya getiriyoruz”

Canik Belediyesi personellerini, belediye hizmetlerinin etkili ve verimli bir şekilde sürdürülmesini hedefleyen eğitim programları ile birlikte bireysel gelişimi destekleyen eğitim programlarıyla da bir araya getirdiklerini belirten Başkan İbrahim Sandıkçı, “Ekip arkadaşlarımızın hem mesleki hem de bireysel gelişim süreçlerine destek olmak amacıyla eğitim programları ve toplumsal farkındalık etkinlikleri gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Aylık periyotlar halinde, farklı konu başlıklarında gerçekleştirdiğimiz eğitimlerde ekip arkadaşlarımızı, alanında uzman isimlerle bir araya getiriyoruz. Eğitim takvimimizi güncel tutuyor, eğitim konularımızı çeşitlendiriyoruz. Kıymetli ekip arkadaşlarımıza yönelik eğitim, seminer ve konferans programları gerçekleştirmeyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.  

Dolandırıcılık Bilgilendirme Eğitimi

Canik Belediyesi 2024 Aralık ayı eğitim programı çerçevesinde belediye personellerine, ‘Dolandırıcılara Karşı Güvende Kalma’ eğitim programı gerçekleştirildi. Samsun İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin katılımıyla Canik Belediye Meclis Toplantı Salonu’nda düzenlenen eğitim programında Canik Belediyesi personellerine Sosyal Medya Dolandırıcılığı, Telefon Dolandırıcılığı, E-Posta ve Kısa Mesaj Dolandırıcılığı, Mobil Uygulama Üzerinden Gerçekleştirilen Dolandırıcılık, Sahte Siteler Üzerinden Dolandırıcılık, Keylogger ve Screenlogger Dolandırıcılık Yöntemleri ile Dolandırıcılara Karşı Güvende Kalma Yöntemleri hakkında bilgiler verildi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tuzla Kent Konseyi’ne gönüllü itfaiyecilik eğitimi

Kocaeli İtfaiyesi, Tuzla Kent Konseyi Arama Kurtarma ekiplerine 40 saatlik gönüllü itfaiyecilik eğitimi verdi

1999 Marmara Depremi sonrası Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen “Gönüllü İtfaiyecilik Projesi”  giderek büyüyor. 23 yılda 2 bin 470 kişiye eğitim veren Kocaeli İtfaiyesi, son olarak Tuzla Kent Konseyi Arama Kurtarma ekiplerine 40 saatlik gönüllü itfaiyecilik eğitimi sundu.

 

GÖNÜLLÜ İTFAİYECİLİK

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı tarafından 1999 Marmara Depremi sonrası hayata geçirilen “Gönüllü İtfaiyecilik Projesi” devam ediyor. Büyükşehir İtfaiye Dairesi Başkanlığı İtfaiye Müdahale Şube Müdürlüğü’ne bağlı olarak görev yapan gönüllü itfaiyeciler, müdahale hizmetlerine de önemli katkılar sunuyor. Her meslek grubundan vatandaşların itfaiye hizmetlerine destek verdiği Gönüllü İtfaiyecilik Projesi kapsamında eğitime katılan kursiyerler, sınavda başarılı olmaları halinde  “Gönüllü İtfaiyeci” olmaya hak kazanıyor.

 

40 SAATLİK EĞİTİM

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı İtfaiye Önleme ve Eğitim Şube Müdürlüğü Eğitim Birimi (KOBİTEM) tarafından son olarak Tuzla Kent Konseyi Arama Kurtarma ekiplerine gönüllü itfaiyecilik eğitimi verildi. Katılımcılara itfaiye eğitmenleri tarafından “Yanma ve Yangın”, “Yangın Yerindeki Tehlikeler”, “Kişisel Koruyucu Ekipman”, “Yangına Müdahale Ekipmanı”, “Söndürme Maddeleri ve Teknikleri”, “Yangına Müdahale Organizasyonu” ve “Trafik Kazalarında Teknik Kurtarma” başta olmak üzere birçok konuda 40 saat süren eğitimler verildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yükseköğrenim Burs Ödemeleri Başlıyor

Çorlu’da ikamet eden ihtiyaç sahibi yükseköğrenim öğrencilerine destek olabilmek için hayata geçirilen “Çorlu’nun Filizleri” projesi kapsamında 2024-2025 eğitim öğretim yılında 118 öğrenci karşılıksız yükseköğrenim bursu almaya hak kazandı.

Çorlu’da ikamet eden ihtiyaç sahibi yükseköğrenim öğrencilerine destek olabilmek için hayata geçirilen “Çorlu’nun Filizleri” projesi kapsamında 2024-2025 eğitim öğretim yılında 118 öğrenci karşılıksız yükseköğrenim bursu almaya hak kazandı.

Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt, Atatürk Evi’nden elde edilen gelir ve belediye bütçesinden aktarılan kaynak ile, aileleri Çorlu’da ikamet eden ve zor şartlar altında eğitimine devam eden yükseköğrenim öğrencilerine destek olabilmek için hayata geçirilen “Çorlu’nun Filizleri” projesi başvuruları sonunda burs almaya hak kazanan öğrencilerin komisyon tarafından belirlendiğini söyledi.

“Bu Yıl 125 Başvuru Yapıldı”

Başkan Sarıkurt, burs ödemelerinin geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu eğitim döneminde de Kredi ve Yurtlar Kurumu üzerinden gerçekleştirileceğini belirterek, “Bu yıl karşılıksız yükseköğrenim bursu için Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğümüzce kabul edilen 125 başvuru, belediye meclisimiz bünyesinde oluşturulan Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu tarafından değerlendirildi.

“Devam Eden Öğrencilerimizin Burs Ödemeleri Yapıldı”

Belirli kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirme neticesinde Çorlu’muzda ikamet eden ihtiyaç sahibi 57 üniversite öğrencimiz, Kredi ve Yurtlar Kurumu’na ait sisteme kaydedildi. Son olarak Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından da yapılan incelemenin ardından 57 öğrencimiz karşılıksız burs almaya hak kazandı. Yükseköğrenim bursu için başvuran öğrencilerimizin tamamını SMS yoluyla bilgilendirdik. 61 öğrencimiz ise geçmiş dönemden bu yana burs almaya devam ediyor. Bu 61 öğrencimizin ödemeleri eğitim yılı ile birlikte başladı.

“Yeni Öğrencilerimizin Burs Ödemeleri Bu Ay Başlıyor”

Burs almaya hak kazanan 57 öğrencimizin ödemelerine ise bu ay başlayacağız. Yeni öğrencilerimiz ödemelerini toplu bir şekilde alacaklar. Aylık 2 bin TL olmak üzere, 9 ay sürecek eğitim dönemi sonunda öğrencilerimize 18 bin lira ödenmiş olacak. Bu ödemelerin Atatürk Evi’miz sayesinde olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum.

“Başarılar Diliyorum”

Çorlu’nun Filizleri sevgili çocuklarımız Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde, çağdaş ve aydınlık bir Türkiye’nin mimarları olacaklar. Kendilerine eğitim hayatlarında başarılar diliyorum. Umarım alacakları eğitimle birlikte, hak ettikleri ve arzuladıkları hedeflere ulaşırlar.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Memurlara finansal okuryazarlık zorunluluğu geliyor

Sermaye Piyasası Kurulunun (SPK), Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi ile yaptığı işbirliği sonucu 4,3 milyon memur “finansal okuryazarlık” eğitimi alacak.

Edinilen bilgiye göre, sermaye piyasalarının giderek derinleşmesi ve yatırımcı sayısının artmasıyla birlikte finansal okuryazarlık önemli hale gelmesine bağlı olarak, tasarrufların etkin şekilde yönetilmesi ve olası risklerden korunması için çeşitli çalışmalar yürütülüyor.

Bu kapsamda SPK koordinatör kurum olarak görevlendirilirken bireylerin finansal farkındalıklarını artırmak, karmaşık hale gelen finansal hizmet ve ürünleri optimal şekilde kullanmalarını sağlamak, finansal piyasaların sağlıklı ve istikrarlı ilerlemesini teminat altına almak amacıyla Finansal Okuryazarlık Platformu (https://finansalokuryazarlik.gov.tr) uygulamaya alındı.

Platformda, “bankacılık”, “borsa”, “bütçe”, “kredi”, “kripto varlıklar” ve “yatırım” olmak üzere 6 kategoride, 55 eğitim videosu ücretsiz olarak sunuldu. e-Devlet üzerinden siteye üye olanlar tamamladıkları eğitimlere göre 1. düzey, 2. düzey veya 3. düzey finansal okuryazarlık katılım sertifikası alabiliyor. Sitenin açıldığı 22 Mayıs’tan bugüne kadar videoların izlenme sayısı 1,3 milyona ulaşırken bu sayının yakın dönemde daha da artması bekleniyor.

8 kamu kurumuyla protokol

SPK, platformun yanı sıra bakanlıklar ve kamu kurumlarıyla “Finansal Okuryazarlığın Yaygınlaştırılmasına Yönelik İşbirliği Protokolü” imzaladı ve hedef kitlelere yönelik finansal okuryazarlık ve eğitici eğitimleri vermeye başladı.

Şu ana kadar Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK), Türkiye İş Kurumu (İŞKUR), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Milli Savunma Bakanlığı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) ve Jandarma Genel Komutanlığı ile protokol imzalandı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, toplu ve özel duyurularla yaklaşık 60 bin personelinin platforma giriş yapmasını sağladı. 404 organize sanayi bölgeleri aracılığıyla 67 bin firmayla iletişime geçildi. İŞKUR tarafından özel politika gerektiren grupların iş gücü piyasasına geçişini sağlamak üzere hayata geçirilen İş Gücü Uyum Programları (İUP) ile finansal okuryazarlık eğitimi zorunlu oldu. Bu kapsamda İUP’lardan yararlanan yaklaşık 100 bin kişi finansal okuryazarlık eğitimi aldı.

TOBB tarafından hedef kitlelere yönelik çalışma grubu oluşturulurken oda ve borsalar, sektör meclisleri, girişimci kurulları, sigortacılık, KOBİ, iştirakler ve insan kaynakları grupları aracılığıyla yaklaşık 2 milyon üye firmaya e-postayla duyuru iletildi.

Askerlerden kadınlara kadar

Her kademedeki askere uzaktan finans eğitimi verilirken “Ticaretin Kadınları Buluşması” etkinliği kapsamında 4 ilde yüz yüze 400 kadın ve KAGİDER Pusula aracılığıyla 5 bin 600 kadın girişimci finansal okuryazarlık platformuna yönlendirildi.

İkili işbirliklerine ilave olarak “Finansal Okuryazarlık Türkiye Seferberliği” kapsamında Kayseri, Adana ve Konya’da valilik, yerel yönetimler, ticaret ve sanayi odaları, üniversiteler ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarına yönelik etkinlikler de gerçekleştirildi.

Kamu kurum ve kuruluşlarıyla görüşmeler sürüyor

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi, Kişisel Verileri Koruma Kurumu ve Yükseköğretim Kurulu ile protokol imzalamak üzere ön görüşmeler devam ediyor.

Finansal Okuryazarlık Platformu internet sitesine “Katılım Finans”ın eklenmesi ve içerik üretimi konusunda ise Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi ile değerlendirmeler sürüyor.

Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi ile yapılan görüşmeler sonucu “www.finansalokuryazarlik.gov.tr” adresindeki videoların 4,3 milyon memura zorunlu eğitim olarak sunulması planlandı. Bu süreçte halihazırda Uzaktan Eğitim Kapısı’nda yer alan videolar değiştirilecek ve SPK çatısı altına alınacak.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız! 

TÜRKONFED Başkanı Sönmez: Finansman zorlukları aşılır ama adalet yoksa kalkınma da olmaz

TÜRKONFED Başkanı Sönmez: Finansman zorlukları aşılır ama adalet yoksa kalkınma da olmaz

Foreks – Türkiye’nin en büyük bağımsız iş dünyası örgütü Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), kuruluşunun yirminci yılı dolayısıyla Diyarbakır’da bir zirve düzenledi.

Türkiye’nin dört bir yanından iş insanları ve STK temsilcilerinin katıldığı ‘Küresel Riskler ve Yerel Çözümler’ temalı zirvenin açılışını Diyarbakır Vali Vekili Aziz Gölbaşı, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ile DOGÜNSİFED Yönetim Kurulu Başkanı Devrim Türk yaparken zirvenin onur konuğu ise Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve TÜSİAD Önceki Dönem YİK Başkanı Tuncay Özilhan oldu.

Süleyman Sönmez: “Enflasyonda kalıcı düşüş üretimin artması ile sağlanır”

Anadolu iş dünyasının ve KOBİ’lerinin sesi olarak çıktıkları yolda 20 yıl boyunca sürdürülebilir kalkınmadan eğitime uzanan birçok alanda 100’ün üzerinde çalışmaya imza attıklarını anlatan TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, bu süreçte dünyada ve Türkiye’de yaşanan ekonomik, siyasal ve toplumsal gelişmelere değinerek, kuruldukları günden beri ülkenin menfaatlerini korumak için çalıştıklarını söyledi.

Türkiye’nin yoğun bir makroekonomik istikrarsızlık dönemini geride bırakmanın sancılarını yaşadığını ifade eden Sönmez, “KOBİ’lerin finansman ihtiyacı her zamankinden daha yüksek. Finansmana erişim hem zor hem pahalı. Özellikle ihracatçı sektörler, TL’deki değerlenme nedeniyle rekabetçilik sorunu yaşıyor. Üretimde yaşanan zorluklar çalışanları da olumsuz etkiliyor. İş kayıpları artarken devam eden hayat pahalılığı yaşam koşullarını güçleştiriyor. Nüfusun en yüksek gelirli yüzde 20’lik bölümü toplam gelirin neredeyse yarısını alırken en yoksul yüzde 20’lik bölümü ise sadece yüzde 6’sını alabiliyor. Enflasyonla mücadelenin de zor olacağını ve zaman alacağını biliyorduk ama süreç uzadıkça üzerimizdeki stres birikmeye başladı. Bu konuda elimizden geleni yapıyoruz, yapacağız da. Ancak enflasyonda kalıcı düşüş, tüketimin baskılanması ile değil, üretimin artması ile sağlanır. Bunun için reel sektörün ve KOBİ’lerin finansmana erişim sorununun hafifletilmesi ve böylece yatırım ve işletme sermayesi ihtiyacının zorlanmadan karşılanabilmesi gerekiyor” dedi.

“Yönetim anlayışı öngörülebilir olursa yüksek büyüme patikasına gireriz”

Ekonomide yaşanan sorunların para politikası ile zamanla çözüleceğini, iş dünyasının bunun için sabırla beklediğini belirten Sönmez, reel sektör tarafında ise durumun farklı olduğunun altını çizerek, “Ne üretimin teknoloji yapısı ve bölgesel dağılımı ne de gelir dağılımı, para ve maliye politikaları ile düzeltilebilir. Geçtiğimiz döneme göre ekonomide öngörülebilirlik kayda değer düzeyde iyileşmiş olsa da iş dünyası hala gelecek yıl için önünü görmekte zorlanıyor. Bizim daha öngörülebilir bir yönetim anlayışına ihtiyacımız var. Çünkü piyasa ekonomisinin temelinde sağlam bir hukuk düzeni ve iyi işleyen bir adalet mekanizması yatar. Adaletin ve hukukun olmadığı bir ortamda, ekonomide kalıcı bir iyileşme ve kalkınma mümkün değil. Türkiye için kalkınmanın yolu da demokrasiye olan güvenin pekiştirilmesinden geçer. Öngörülebilir bir yönetim anlayışını hayata geçirdiğimizde enflasyonun hızla düştüğünü, büyümenin canlandığını, yatırımların ve istihdamın arttığını göreceğiz. Makroekonomik istikrarsızlığı geride bırakıp sürdürülebilir yüksek büyüme patikasına gireceğiz” diye konuştu.

“20 saatte gündem değişiyor, 20 yılda bir şey değişmiyor”

“Bundan 20 yıl sonra yapılacak zirveyi, yeşil ve dijital dönüşümü gerçekleştirip orta gelir tuzağından çıkmış bir Türkiye’de yapmak istiyoruz” diyen Sönmez şunları söyledi; “Sosyal, laik ve demokratik hukuk devletini yeniden inşa etmiş; güçler ayrılığını, denge ve denetleme mekanizmalarını yerli yerine oturtmuş; yargının tam bağımsızlığını tesis etmiş, hukukun üstünlüğüne inancı artırmış, toplumsal dönüşümü başarmış, kişi başı gelirini 15 bin doların üzerine çıkartmış bir Türkiye’nin aslında hiç de hayal olmadığını biliyoruz. Bundan yaklaşık 10 sene önce bu hayale elimizi uzatsak dokunacak kadar yaklaşmıştık. Lakin Türkiye enteresan bir ülke. 20 saatte ülke gündemi tamamen değişiyor ama 20 yılda değişen bir şey olmuyor. Biz 20 yıldır aynı vicdani sorumluluğu duyuyoruz. Bundan sonra da elimizden geleni yapmaya hazırız.”

Yeni teşvik sistemine de değinen Sönmez, TÜRKONFED olarak uzun yıllardır bölgesel kalkınma üzerinde çalıştıklarını, çatıları altında yer alan federasyonların, bölgelerin ekonomik koşullarını çok yakından bildiğini, bu nedenle teşvik sistemi kurgulanırken destek vermeye hazır olduklarını söyledi.

Orhan Turan: “Kamuda tasarruf, verimlilik ve kayıt dışı ile mücadelede daha güçlü adımlara ihtiyaç var”

Katılımcı demokrasi için, yapıcı eleştiri ve katkı sağlayan, akılcı, ön yargılardan uzak ve sağduyulu STK’lara her zaman ihtiyaç olduğunu belirten TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, “TÜSİAD olarak, 20 yıldır TÜRKONFED ile el ele yürümemizin temelinde de Türkiye’de sivil toplumun gelişmesine olan inancımız yatıyor” dedi. Konuşmasında ekonomi ve eğitim konularına da yer veren Turan şunları kaydetti; “Enflasyonla mücadele için, sıkı para politikasına ve ekonomideki soğumaya devam etmek gerekecek. Enflasyonla mücadelenin gerektirdiği fedakarlıklar deyince, kamuda tasarruf, verimlilik ve kayıt dışı ile mücadele konusunda daha güçlü adımlara ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Nasıl ki toplumun her kesimi bu yükü sırtlanıyor, kamunun da önemli ölçüde tasarrufa gitmesi ve verimliliği artırması çok mühim. Eğitim sisteminin kalitesinin artırılması ise eğitime ayrılan kaynakların etkin kullanılmasıyla doğrudan alakalı. Eğitim, asla tasarruf etmememiz gereken bir alan. Eğitime ayrılan kaynakları; eğitimin niteliği ve okulların koşullarını iyileştirecek şekilde artırmalıyız. Eğitimin merkezi bütçeden aldığı pay bugün yüzde 10’un altına inmiş durumda. Bu oranı bir an önce artırmalı; yüzde 15’lere çıkarmalıyız. Önümüzdeki önemli toplumsal ve ekonomik sorunları aşabilmek için, demokratik süreçlerin işlerliğini korumalıyız. Ülkemizin dünyadaki siyasi ve ekonomik gücünü, demokrasinin gücü ve hukuk devletinin sağlamlığı belirleyecektir.”

Tuncay Özilhan: “Ortak aklı harekete geçirmenin önemini her geçen gün daha iyi anlıyoruz”

Bağımsız ve gönüllülük esasıyla ülkemizin her bölgesinden, her sektörden, her firma modelinden iş insanlarını bir araya getiren TÜRKONFED’in 20 yıllık yolculuğunda katettiği mesafenin göz kamaştırıcı olduğunu ifade eden Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve TÜSİAD Önceki Dönem YİK Başkanı Tuncay Özilhan zirvede yaptığı konuşmada, “TÜRKONFED çatısını, ortak aklı harekete geçirmek açısından çok önemli buluyorum. İş dünyasının ortak aklını harekete geçirmek, ortak sesini duyurmak için çıkılan bu meşakkatli yolculukta çok kişinin emeği var. Yurdun dört bucağından iş dünyası temsilcilerinin kendi ticari menfaatlerinin değil, ülkenin menfaatlerinin peşinden koşmak için bağımsızlık ve gönüllülük ilkeleri etrafında bir araya gelmelerinin ne kadar önemli bir karar olduğunu her geçen gün daha iyi anlıyoruz” dedi.

Devrim Türk: “Yatırımcıların önünün açılmasını bekliyoruz”

Etkinliğe ev sahipliği yapan DOGÜNSİFED’in Yönetim Kurulu Başkanı Devrim Türk, Cumhuriyetin ilk yıllarında sanayi ve ticaret yönünden iller arasında ilk sıralarda yer alan Diyarbakır’ın günümüzde 70’inci sıralara kadar gerilediğini, şehrin Türkiye’nin en düşük gelire sahip ikinci bölgede yer aldığını belirtti. Bölgenin en büyük dezavantajının tüketim pazarları ve limanlara olan uzaklığı olduğunu söyleyen Türk, teşvik politikaları ve lojistik altyapı çalışmaları ile yatırımcıların önünün açılmasını beklediklerini vurguladı. Diyarbakır’ın ticaret, kültür ve turizmin yanı sıra ülkenin siyasi ve demokratikleşmesi yönünde de önemli bir yere sahip olduğunu dile getiren Türk şöyle devam etti; “Demokratik yaşam alanı oluşumuna katkı sunmak bireysel ve kurumsal görevimiz. Devir ayrışarak küçülme değil, birleşerek büyüme devridir.”

Açılış konuşmalarının ardından EDAM Direktörü Sinan Ülgen ile Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Merkez Bankası Eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara’nın katılımıyla ‘2025’e Girerken Küresel Riskler ve Yerel Çözümler’ başlıklı bir panel düzenlendi.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Yanlış bilgiyle mücadele eden doğrulama platformu, 2024’ü “derinleşme” yılı ilan etti

Dijitalleşme, bilgiye erişimi demokratikleştirdiği kadar yanlış bilgilerin de hızla yayılmasına yol açarken küresel nüfusun yüzde 68’i yanlış bilgi sorunundan endişe duyduğunu bildiriyor. Yanlış bilgiyle mücadelesinde sekiz yıllık karnesini açıklayan doğrulama platformu Teyit ise eleştirel düşünce ve hakikat için hayata geçirdiği projelerini paylaştı.

Dijitalleşme, bilgiye erişimi demokratikleştirdiği kadar yanlış bilgilerin de hızla yayılmasına yol açarken küresel nüfusun yüzde 68’i yanlış bilgi sorunundan endişe duyduğunu bildiriyor. Yanlış bilgiyle mücadelesinde sekiz yıllık karnesini açıklayan doğrulama platformu Teyit ise eleştirel düşünce ve hakikat için hayata geçirdiği projelerini paylaştı.

Bilgiye ulaşmanın kolaylaştığı ve tek tıkla dünyanın diğer ucuna ulaşabildiğimiz dijital çağda bilgi kirliliği hiç olmadığı kadar görünür hale geldi. Özellikle sosyal medya platformları, bilgiye erişimi demokratikleştirdiği kadar, yanlış bilgilerin de hızla yayılmasına yol açıyor. Tam da bu nedenle küresel nüfusun yüzde 68’i yanlış bilgi probleminden endişe duyduğunu bildiriyor. İnternetteki yanlış bilgi sorununa karşı sekiz yıl önce harekete geçen doğrulama platformu Teyit ise yıldönümünü kutlarken, eleştirel dijital okuryazarlığı artırmak için hayata geçirdiği çalışmalarını paylaştı.

“Yanlış bilgi havuzuna karşı çok katmanlı bir mücadele benimsedik”

Bilgi düzensizliği ve yanlış bilgi sorununa karşı sekiz yıldır çok katmanlı bir mücadele sergilediklerini açıklayan Teyit Direktörü Emre İlkan Saklıca, “Sosyal medyanın da etkisiyle birlikte sağlık, siyaset, ekonomi gibi birçok alanda yanlış bilgilerin yaygınlaşması hızlandı. Bu bilgiler, insanların çeşitli konulara dair kararlarını olumsuz yönde etkilerken, toplumun da gerçeklik algısını önemli derecede bozuyor. Teyit olarak biz de sekizinci yılımızı kutlarken, 2024’te bilgi düzensizliğiyle mücadelede derinleşmeye odaklandık. Deneyimleriyle güçlenen ekibimiz; birey, topluluk ve sistem düzeyindeki müdahaleleriyle eleştirel düşünmeyi ortak bir değer haline getirmeye çalışıyor. Önümüzdeki dönemde de toplumun her kesimini kapsayan, bilgi düzensizliği sorununun çözümüne katkıda bulunan ve en önemlisi takipçilerimizin şüphe kasını güçlendirmeyi hedefleyen çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.

“Sekiz yılda 25 projeye imza attık, eğitimlerimizle 10 bini aşkın kişiye ulaştık”

Bu yıl derinleşen çabalarının başarısını Global Fact’ten aldıkları En Yüksek Etki Ödülü ile taçlandırdıklarını belirten Emre İlkan Saklıca, sekiz yıllık çalışmalarını şu sözlerle özetledi:

“Geçtiğimiz sekiz yılda 5 binden fazla Türkçe analiz yayınladık. 25 projeye imza attık. Düzenlediğimiz 200’den fazla eğitim ve atölyelerle 10 binden fazla kişiye ulaştık. Bilgi düzensizliği sorunlarına eleştirel yaklaşımlarda bulunan teyitpedia yazılarımız ile devletlere, platformlara, haber merkezlerine, eğitim kurumlarına yani içinde bulunduğumuz sistemin tüm paydaşlarına sayısız çözüm önerisi sunduk.”

“Kurumlara yönelik yaptığımız çalışmaları Teyit Medya çatısı altında topladık”

Haber merkezlerinin yanlış bilgiye maruz kalmaması için onları güçlendiren modüller ve eğitimleri daha rafine hale getirdiklerini aktaran Teyit Direktörü Emre İlkan Saklıca, “Şirketlerin dezenformasyondan görebilecekleri zararları en aza indirecek planlar yaptık, şirket çalışanlarını yanlış bilgiye karşı güçlendirmek için çeşitli iş modelleri geliştirdik. Kurumlara yönelik yaptığımız çalışmaların tamamını Teyit Medya (teyit.media) çatısı altında toplayarak paydaşlarla buluşturduk” diyerek değerlendirmelerine şunları ekledi:

“İnovasyon kültürümüz ile ortaya koyduğumuz bu tabloya her geçen yıl yenilikler eklemeye devam ettik. Bu yıl, #teyitpedia kategorimizde bilgi düzensizliğinin nedenlerini çözümlemek ve dünyadaki gelişmeleri anlayabilmek için çıkan yazılarımızın sayısını ve niteliğini artırdık. Gelecek dönemde de güçlenen editoryal kadromuzla eğitim programları ve sistem düzeyinde yapılan çalışmalarla eleştirel dijital okuryazarlığı yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.”

“Uzmanlığımızı ve deneyimimizi birey ve gruplara ulaştırmaya devam edeceğiz”

Emre İlkan Saklıca, “Teyit.org olarak, kurulduğumuz günden bu yana, yanlış bilgiyle mücadelede kendimizi hep yeniledik. Değişimin parçası olurken, gelişimi hep önceliğimiz haline getirdik. Eleştirel dijital okuryazarlık becerilerine odaklanan faaliyetlerdeki uzmanlığımızı ve deneyimimizi yaratıcı eğitim içerikleri aracılığıyla internet kullanıcılarına, çeşitli projeler ve eğitimler aracılığıyla ise bireylere ve gruplara ulaştırmayı sürdüreceğiz” dedi.

İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’daki saldırılarında 11 bin 852 öğrenci hayatını kaybetti

İsrail ordusunun, 7 Ekim 2023’ten beri Gazze Şeridi ve işgal altındaki Batı Şeria’da sürdürdüğü saldırılarda 11 bin 852 Filistinli öğrencinin hayatını kaybettiği bildirildi.

AA

İsrail’in 1 yılı aşkın süredir abluka altındaki Gazze’ye saldırılarında, gençlerin gelecekleri de yıkılan binaların altında kaldı.

Filistin Eğitim ve Yüksek Öğretim Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in bir yıldan fazla süredir Gazze ve Batı Şeria’da sürdürdüğü saldırıların eğitim ve öğrenciler üzerindeki etkililerine ilişkin bilgi verildi.

11 BİN 852 FİLİSTİNLİ ÖĞRENCİ YAŞAMINI YİTİRDİ

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’nde devam eden saldırılarında 11 bin 738 öğrencinin öldüğü, 18 bin 365 öğrencinin yaralandığı aktarılan açıklamada, Batı Şeria’daki İsrail saldırılarında da 114 Filistinli öğrencinin hayatını kaybettiği, 594’ünün yaralandığı ifade edildi.

İsrail’in Batı Şeria’da ayrıca 450 Filistinli öğrenciyi de gözaltına aldığı aktarılan açıklamada, eğitim çalışanlarından da 560 kişinin bu süre zarfında İsrail saldırılarında öldüğü kaydedildi.

EĞİTİMLERİNE DEVAM EDEMİYORLAR

İsrail ordusunun saldırıları nedeniyle Gazze Şeridi’nde 788 bin öğrencinin 7 Ekim 2023’ten bu yana eğitime devam edemediği bilgisinin paylaşıldığı açıklamada, eğitimlerinden mahrum kalan Filistinli öğrencilerin çoğunun psikolojik ve sağlık sorunları yaşadığı belirtildi.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 210’u çocuk, 11 bin 742’si kadın olmak üzere 43 bin 61 Filistinli öldü, 101 bin 223 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)

İstanbul Eğitim Konferansı’nda 21. yüzyıl becerileri ve Türkiye’de eğitimin geleceği tartışıldı

Bu yıl dördüncüsü düzenlenen İstanbul Eğitim Konferansı, 21. yüzyıl becerileri ve beceri temelli yeni müfredat modeli ekseninde eğitim dünyasının en önemli gündem maddelerini tartışmaya açtı. Türkiye’nin eğitim geleceği üzerine yapılan bu kapsamlı değerlendirme; eğitimcileri, araştırmacıları, politika yapıcıları ve uluslararası eğitim uzmanlarını bir araya getirdi.

Bu yıl dördüncüsü düzenlenen İstanbul Eğitim Konferansı, 21. yüzyıl becerileri ve beceri temelli yeni müfredat modeli ekseninde eğitim dünyasının en önemli gündem maddelerini tartışmaya açtı. Türkiye’nin eğitim geleceği üzerine yapılan bu kapsamlı değerlendirme; eğitimcileri, araştırmacıları, politika yapıcıları ve uluslararası eğitim uzmanlarını bir araya getirdi.

İLKE Vakfı Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi (EPAM) tarafından organize edilen konferans, 28 Eylül 2024 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Türkiye’nin eğitim sisteminde dönüşümü sağlayacak ve gelecek kuşakları hayatlarının her alanlarında destekleyecek 21. yüzyıl becerilerinin önemi konferansın ana vurgusu oldu.

Konferansın açılış konuşmalarını İLKE Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Av. Ahmet Sait Öner, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci, MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cihad Demirli ve Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Erdoğan yaptı.

Talim ve Terbiye Kurulu başkanı Prof. Dr. Cihad Demirli, müfredat güncellemeleri ve materyal hazırlıklarına ilişkin, 21. Yüzyıl becerileriyle değerlerin harmanlandığı bir yaklaşım benimsendiğini ifade etti.

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin yapılandırılma aşamaları ve modelin özgün yönleri üzerinde durdu. Modelde bütüncül bir yaklaşımın benimsendiğini, fiziksel, bilişsel, ahlaki ve duyuşsal gelişim olmak üzere bütün gelişim yönleriyle ele alındığını belirtti.

Açılışın ardından, OECD Eğitim ve Beceriler Direktörü Andreas Schleicher, UNICEF Beceriler Eğitimi Uzmanı Bassem Nasir, MEB Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Taşpınar, Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Öztürk ve İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Aşlamacı, beceri temelli eğitimi hem dünya genelinde hem de Türkiye bağlamında derinlemesine değerlendirdi.

Program, İLKE Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş’un kapanış konuşmasıyla son buldu.

Eğitim sistemleri, yaşam becerileri ile kapsamlı bir dönüşüm yaşamalı

Konferansın ilk oturumu, Bassem Nasir’in “Yaşam Becerileri Yoluyla Eğitimi Dönüştürmek: Hümanist Bir Yaklaşım” başlıklı konuşmasıyla başladı. UNICEF Eğitim Uzmanı Nasir, yaşam becerilerinin 21. yüzyıl eğitiminde kritik bir rol oynadığını vurgularken bu becerilerin politika yapıcılar, program tasarımcıları ve eğitimcilere rehberlik edecek kapsamlı bir çerçevesini sundu. Çocukların ve gençlerin değişen iş piyasaları, teknoloji, göç ve krizlere hazırlıklı olabilmesi için eğitim sistemlerinin kapsamlı bir şekilde dönüştürülmesi gerektiğini belirtti. Nasir, yaşam becerilerinin, esnek ve uyum sağlayabilen bireyler yetiştirmede anahtar olduğunu ifade ederken, yaşam becerilerinin sistematik olarak geliştirilmesinin, çocukların kişisel, akademik ve sosyal zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olacağını vurguladı.

Bir diğer konuşmacı Doç. Dr. Mustafa Öztürk, “21. Yüzyıl Becerilerinin Öğrenme Alanları ve Ölçme Süreçleri Üzerindeki Dönüştürücü Etkisi” başlıklı sunumunda, 21. yüzyıl becerilerinin eğitimdeki ölçme ve değerlendirme süreçlerini nasıl dönüştürdüğünü ele aldı. Öztürk, değişen beceri setlerinin, öğrenme çıktılarını ve PISA gibi uluslararası değerlendirmelerdeki başarıyı doğrudan etkilediğini belirtti. Türkiye’nin yeni öğretim programlarının bu becerilere nasıl entegre edildiği ve PISA performansına olası etkileri üzerinde durdu.

OECD Eğitim ve Beceriler direktörü Andreas Schleicher, “Beceri Temelli Öğrenmeye Dair Farklı Modeller ve Dünyadan Örnekler” konuşmasında, günümüz eğitim sistemlerinin gençleri geleceğe nasıl hazırlaması gerektiğine dair önemli bulgular paylaştı. Schleicher, gelecekte insanların sadece bilgiye sahip olmasının yetmeyeceğini, asıl önemli olanın bu bilgiyi nasıl uyguladıkları olacağını belirtti. PISA değerlendirmelerine atıfta bulunarak, bilginin ezberlenmesinden ziyade bilimsel araştırma ve problem çözme becerilerinin önemini vurguladı. Türkiye’deki eğitim sistemi üzerine de değerlendirmelerde bulunan Schleicher, “Türkiye’de öğrenciler akademik olarak başarılı olabilirler, ancak mutluluk ve kimlik hissi konusunda sıkıntı yaşıyorlar. Bu, 21. yüzyılın eğitim sistemlerinde temel unsurlar arasında yer almalı” diye konuştu.

Yükseköğretim, 21. yüzyılın değişen işgücü becerilerine uyum sağlamalı

Oturumda ayrıca Prof. Dr. Orhan Uzun, “Yükseköğretim Yeterlilikler Çerçevesi ve 21. Yüzyıl Becerileri Kapsamında Eğitim-İstihdam İlişkisini Yeniden Düşünmek” başlıklı sunumunda, yükseköğretim programlarının 21. yüzyıl becerileri ile nasıl uyumlu hale getirildiğini tartıştı. Orhan Uzun, eğitim ve istihdam arasındaki ilişkilerin yeniden şekillendirilmesi gerektiğini vurgularken, iş dünyasında değişen beceri taleplerine nasıl yanıt verilmesi gerektiği konusunu ele aldı.

Prof. Dr. Mehmet Taşpınar, Türkiye’nin 21. yüzyıl becerilerini temel alarak geliştirdiği “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”ni tanıttı. Taşpınar, bu modelin, dünya genelindeki diğer beceri temelli eğitim modellerinden farklarını detaylı bir şekilde açıklarken, Türkiye’nin özgün bir öğretim programı oluşturduğunu vurguladı. Bu yeni modelin, öğrencilerin sosyal-duygusal öğrenme, okuryazarlık ve mesleki becerilerini geliştirerek 21. yüzyılın gereksinimlerine uyum sağlamayı hedeflediğini belirtti.

21. Yüzyıl becerileri: Eğitimde ihtiyaçlara cevap mı, yoksa ideolojik bir yönlendirme mi?

Prof. Dr. İbrahim Aşlamacı, “21. Yüzyıl Becerileri Odaklı Eğitim Anlayışı ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline Yansıması: Eleştirel Bakış” başlıklı sunumunda, 21. yüzyıl becerileri odaklı eğitim anlayışının teorik arka planını eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirdi. Türkiye’nin eğitim reformlarına uyum sağlama çabalarının özgün eğitim ihtiyaçları ile ne kadar örtüştüğünü sorgulayan Aşlamacı, modelin olanakları ve sınırlılıkları üzerine derinlemesine bir tartışma sundu.

IV. İstanbul Eğitim Konferansı, eğitimde beceri temelli yaklaşımların dünya ve Türkiye ölçeğinde nasıl uygulanabileceğine dair önemli tartışmalara sahne oldu. Konuşmacılar, 21. yüzyıl becerilerinin eğitim sistemlerine entegrasyonunun yalnızca akademik değil, sosyal ve ekonomik başarı için de kritik olduğunu vurguladı.

Apsiyon Uzman Belgesi’ne sahip profesyoneller kahvaltıda buluştu!

Tesis Yönetim Sektörü’nde tüm çalışanların profesyonelleşmesini ve mesleki yeterliliklerini geliştirmeyi hedefleyen Apsiyon Uzman Kulübü kuruldu. Apsiyon Uzman Kulübü’ne üye olan apartman, site, rezidans gibi toplu yaşam alanı yönetimindeki profesyoneller, PORTAXE’te bir araya geldi.

Tesis Yönetim Sektörü’nde tüm çalışanların profesyonelleşmesini ve mesleki yeterliliklerini geliştirmeyi hedefleyen Apsiyon Uzman Kulübü kuruldu. Apsiyon Uzman Kulübü’ne üye olan apartman, site, rezidans gibi toplu yaşam alanı yönetimindeki profesyoneller, PORTAXE’te bir araya geldi.

Apsiyon Uzman Belgesi’ne sahip profesyoneller, PORTAXE’te bir araya geldi. Apsiyon Profesyonelleri Okulu bünyesinde verilen eğitimlerle Apsiyon Yazılımı konusunda yetkinlik kazanan ve bu yetkinliklerini C sınıfı, B sınıfı ve A sınıfı Apsiyon Uzman Belgeleri ile belgelendiren; apartman, site, tesis gibi yaşam alanlarının yöneticileri, müdürleri, muhasebe, finans, halkla ilişkiler ve ön büro çalışanları Boğaz’a nazır bir kahvaltıyla unutulmaz bir gün yaşadı. Apsiyon Uzmanları’na özel bu etkinlikte, kahvaltı ve müzik eşliğinde sektöre dair keyifli sohbetler gerçekleştirildi. Tüm katılımcılar bu seçkin etkinliğe Apsiyon Uzman Belgesi ile ücretsiz olarak giriş yaptı.

Apsiyon CEO’su Kudret TÜRK’ün açılış konuşması ile başlayan organizasyon, Apsiyon Satış ve Pazarlama Direktörü Ersin KAZANÇ’ın, Apsiyon Akademi Direktörü Y. Müh. Ozan ÖZEN’in, Apsiyon Akademi Eğitim Takım Lideri / Apsiyon Profesyonelleri Okulu Müdürü Burak Erdi GÖZEL’in, Apsiyon Eğitim Uzmanı / Apsiyon Uzman Kulübü Başkanı Enes Yasin ARAL’ın ve Apsiyon Eğitim Uzmanı Mehmet EROL ÖCAL’ın konuşmalarıyla devam etti. Katılımcılarla
Apsiyon’un ürünleri ve çözümleri hakkında kısa bilgiler paylaşıldı. Cem Su Sayaçları Teknik Satış Yöneticisi Muhammet Ali ÖZGENÇ ve Polisan Holding çalışanları da bu etkinlikte bizimleydi.

Etkinlik sonunda tüm katılımcılara çeşitli hediyeler takdim edildi. 10 şanslı katılımcı ise yapılan çekiliş sonucunda tablet, kulaklık, akıllı saat ve hediye çeki kazandı.

Apsiyon CEO’su Kudret TÜRK açılış konuşmasında; “2016 yılından bu yana bina, site ve tesis
yönetimi sektörünün gelişimi için eğitim – belgelendirme çalışmalarına devam eden, sektörel sivil toplum kuruluşlarına kuruluş aşamalarından başlayarak destek veren, e-Devlet Kayıtlı Site ve partman Yöneticiliği Sertifika Eğitim Programı, Mesleki Yeterlilik Kurumuna bağlı kuruluşlar ile iş ortaklığı kapsamında 18UY0354-6 – Tesis Yöneticisi – Seviye 6 Mesleki Yeterlilik Belgesi sınav ve belgelendirme organizasyonu, kullanıcıların bilgi, beceri ve yetkinliklerini ölçümleyen C-B-A seviyelerinde Apsiyon Uzman Belgesi sınav ve belgelendirme çalışmalarını gerçekleştiren Apsiyon’un sektörün gelişimi için Apsiyon Uzman Kulübü’nü hayata geçirdiğini” ifade etti.

Kudret TÜRK sözlerine “böylece sektörde yönetimler ve profesyonel şirketler tarafından en çok aranan Apsiyon kullanıcılarının; bilgi ve deneyimleri ile adeta bir ekip olarak apartman, site ve tesis yönetimi alanında güven veren uzmanlar olarak Apsiyon Uzman Kulübü‘nde bir araya gelerek binlerce kişilik bir aile oluşturacaklarını” belirterek devam etti. Apsiyon CEO’su sözlerini “Apsiyon Uzman Kulübü ile Apsiyon Uzman Belgesi’ne sahip Apsiyon kullanan profesyoneller; kariyer ve gelişimlerine faydalı olacak ücretsiz eğitim ve çok özel etkinliklerde bir araya gelerek network yapabilecek ve profesyonel yardımlaşma imkânı ile birbirlerine destek olabilecekler.” diyerek tamamladı.

Apsiyon Profesyonelleri Okulu, bir eğitim programı olmasının ötesinde Türkiye’de lider Site Yönetim Yazılımı kullanıcıları için meslek edindirmeye yönelik altyapısı sayesinde uzmanlık kazandıran bir kullanım amacı taşıyor. Her seviye kullanımını belgeleyen içerikleri ve sınav yapısı ile işveren ve Apsiyon kullanıcısının ihtiyaçlarına uygun sınav ve belgelendirme süreci sunuyor. Böylece işverenler kendi ihtiyaçlarına uygun nitelik ve seviyedeki Apsiyon kullanıcılarını kolayca belirleyebiliyor.

Apsiyon Uzman Kulübü, Apsiyon Uzman Belgesi sahibi olan Apsiyon kullanıcıları için oluşturulan yepyeni bir kulüptür. Bu kulüp, Apsiyon kullanan profesyonellerin belirli dönemlerde bir araya gelerek iletişim kurmasını, yardımlaşmasını, yönetim süreçlerinde birbirlerinden destek almasını sağlamak için kuruldu. Kulüp üyeleri, çok özel etkinlik ve eğitimlerde buluşmaya devam edecek.

Apsiyon Uzman Belgesi sahibi olan her Apsiyon kullanıcısı, Apsiyon Uzman Kulübü’ne ücretsiz şekilde katılabilecek. Apsiyon Uzman Kulübü rozet ve üye kartlarında kulübün mottosu olan bilgi- beceri-deneyim-ekip-güven-uzman kelimeleri bulunmaktadır.

Milli Eğitim Bakanı Tekin: Etkin olarak medeniyet kurucusu ve geliştiricisi bilge nesiller hedefliyoruz

Bakan Tekin, Avrasya Bir Vakfının Cumartesi Konferansları’nda yaptığı konuşmasında Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’yle toplumu ve ülkesini imar eden şahsiyetler yetiştirmeyi ahlaki bir sorumluluk olarak aldıklarını belirterek milli ve manevi değerlerimizi yücelten, koruyan, insani değerleri kucaklayan nesiller yetişmesini istediklerini dile getirdi.

Avrasya Bir Vakfı’nda düzenlenen Cumartesi Konferansları’na katılan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, sunum eşliğinde Milli Eğitim Bakanlığının çalışmalarını anlattı.

Türkiye’de 1 milyon 200 bine yakın öğretmen olduğunu, bunların yaklaşık 18 milyon civarında öğrenciye hizmet verdiğini belirten Tekin, bunun büyük bir rakam olduğunu, aileler ve yakınlar düşünüldüğünde 85 milyon vatandaşın tamamının eğitimle ilgili haberleri ve gelişmeleri yakın takip ettiğini söyledi.

Tekin, görevdeki öğretmenlerin yaklaşık 800 bininin son 22 yılda atananlar olduğunu dile getirerek, “Bu yüzde 80’e yakın bir rakam yapıyor. Aynı şekilde yapılan dersliklerin sayısı yine bu 22 yılda 2 katından daha fazla artmış durumda. Aynı şekilde güçlendirme yapılan, yıkımı yapılan derslikleri de hesaba kattığımızda bu sayı yaklaşık 3 kata kadar, bu rakamın içerisinde özeller de var, çıkmış oluyor” diye konuştu.

Yurt dışında ve yurt içindeki birçok akademik toplantıya katıldıklarını anlatan Tekin, öğretmenlerle de konuşarak Türkiye’deki müfredatla ilgili eleştirileri topladıklarını aktardı.

Uluslararası raporlarda iki ana eleştiri olduğunu belirten Tekin, şöyle devam etti:

Diyorlar ki, birincisi, ‘Sizin müfredatınız 1980, 1990 yıllarında dünyada yaygın olarak yaygın olarak kullanılan ve bilgiye erişmede sıkıntı yaşayan çocuklara tek bilgi kaynağı okuldaki dersler ve ders kitapları. Siz hala aynı mantıkla devam ediyorsunuz. Eğitim sisteminizi bu açıdan revize etmeniz gerekiyor.’ Bu Türkiye ile ilgili raporların hemen hemen hepsinde var. Diyorlar ki, ‘Dünyada eğitim öğretim sistematiği bilgi vermek değil. Bilgiyi beceriye dönüştürmek üzerine odaklandı. Bu mantık artık terk edildi.’ İkinci eleştiri ise ‘Siz zorunlu eğitim çağını, yani bu 18 yaşına kadar muhatap olduğumuz kitleye sanki hayatın ilerleyen kısımlarında hiç eğitim öğretim alma seçeneği yokmuş gibi her şeyi burada vermeye çalışıyorsunuz.’ Bilgi vermeye odaklandığımız, beceriye dönüştürmeyi düşünmediğimiz için çocuklara sadece ezber bilgileri veriyoruz. Sonra unutuyor, ne işe yaradığını bilmiyor. Eğitim sistemimiz işlevsiz hale geliyor. Gereğinden fazla bilgi vermeye çalışıyoruz çocuğumuza. Bunu yaptığımız zaman çocuk başarısız oluyor, pedagojik anlamda. Öğretmen de ‘Yetiştiremiyoruz bu müfredatı.’ diyor. Öğretmen başarısız. Müfredat yetişmediği için okul başarısız, eğitim sistemi başarısız. Peki niye kendimize bu işkenceyi yapıyoruz?

Tekin, müfredatın revize edilmesi gerektiğine dair ellerinde çokça akademik çalışma biriktiğini vurgulayarak, çalışma yapmaya başladıklarını anlattı.

‘Etkin olarak medeniyet kurucusu ve geliştiricisi bilge nesiller hedefliyoruz’

Vatandaşın eğitim sisteminden beklentisinin Güney Kore’de, Fransa’da ve Singapur’daki bir vatandaşın beklentisinden farklı olduğunu dile getiren Tekin, şöyle konuştu:

Bizim yaptığımız üçüncü şey müfredatla ilgili. Kendi milli manevi değerlerimizi, ülkeyi, toplumu, milleti bir arada tutacak temel asgari müştereklerdeki temel değerlerimizin müfredatın içerisine yedirilmesini arzu ettik. Bu anlamdaki verilerden beslenen hem de kendi değerlerimizi yansıtan, kendimize özgü bir model oldu ve adına da Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli dedik. Öğrenci profili tanımlaması yaptık. Dedik ki, nasıl bir öğrenci istiyoruz? Yetkin ve erdemli insanı önceleyen bir öğrenci profili. Beceri odaklı ve becerileri tetikleyici bir eğitim sistematiği. Gündelik hayatla bağlantı kurma, sadeleştirilmiş içerik, her bir çocuğun farklı bir birey olduğu mantığından hareketle farklılaştırılmış bir eğitim öğretim süreci inşa etmeye çalıştık.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, müfredatı yüzde 35 oranında sadeleştirdiklerini aktararak, ahlaklı, erdemli, milleti ve insanlık için iyiyi, doğruyu, faydalı ve güzel olanı yapmayı ideal edinmiş, eleştirel düşünebilen, sorgulayan, araştıran, medeniyete uyum sağlayan değil etkin olarak medeniyet kurucusu ve geliştiricisi bilge nesiller hedeflediklerini kaydetti.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli‘nin temelinde insan olduğunu vurgulayan Tekin, şunları dile getirdi:

Hedefimiz iyi insan yetiştirmek. İnsanı zihinsel, duygusal, bedensel, sosyal ve manevi gelişim yönleriyle bir bütün olarak ele aldık. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’yle toplumu ve ülkesini imar eden şahsiyetler yetiştirmeyi ahlaki bir sorumluluk olarak, Bakanlık olarak üstümüze aldık. Milli ve manevi değerlerimizi yücelten, koruyan, insani değerleri kucaklayan nesiller yetişmesini istedik. En sonunda da medeniyetimizin üzerine inşa edildiği temel kavramlar olan aklıselim, kalbiselim ve zevkiselim sahibi nesiller yetiştirmek için madde, mana, akıl, duygu, nefis, vicdan, insan toplum ve zaman mekan dengesini gözeten bir program oluşturmaya çaba sarf ettik.