PrizmaBetGüncelGirişAdresiHızlıveGüvenilirErişim!

Türkiye 2024’te de en çok enflasyonu konuştu

Türkiye’de 2024 yılında en çok takip edilen makroekonomik gösterge enflasyon oldu. Mayıs ayında zirveyi gören yıllık enflasyonda sıkılaşma ve baz etkisiyle ivme aşağı döndü. Büyüme tarafında ise yılın ikinci ve üçüncü çeyreğinde birbirini izleyen çeyreklik daralmalar öne çıktı. Cari denge verilerinde de toparlanma görüldü.

Türkiye ekonomisi 2024 yılının ilk çeyreğinde tüketimin etkisiyle yüzde 5,7 büyüme kaydetti. İkinci çeyrekte ise büyüme para politikasındaki sıkılaşmanın etkisiyle yavaşladı ve yıllık büyüme yüzde 2,5 seviyesinde beklentilerin altında kaldı.

Bloomberg HT’nin analizine göre, ikinci çeyrekte Türkiye ekonomisi çeyreklik bazda salgın yılından sonra ilk kez daraldı. Üçüncü çeyreğe gelindiğinde üst üste ikinci kez daraldı. Ekonomi üçüncü çeyrekte yıllık yüzde 2,1 büyüdü.

Enflasyonda zirve

Türkiye ekonomisinde en çok konuşulan konu 2024 yılında da enflasyon olmaya devam etti. 2024 yılında enflasyonun tepe noktayı gördükten sonra düşüşe geçmesi bekleniyordu.

Enflasyon mayısta son iki yılın en yüksek seviyesine çıkarak yüzde 75,5 ile zirveye ulaştı. Haziranda ise sekiz ay sonra ilk düşüş gerçekleşti. Enflasyonda düşüş ivmesi devam ederken, eylülde; 2023 yaz aylarından bu yana ilk kez yıllık enflasyonda yüzde 50’nin altı görüldü.
Ekimde yüzde 48,58, kasımda yüzde 47,09’a gelerek düşüşünü sürdürdü.

Dış ticarette açıklar sürdü

2024’te birçok ekonomide yavaşlamalar görüldü. Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olan Avrupa’da da yaşanan yavaşlamanın izleri yılın başlarında rakamlara yansıdı.
Dış ticaret 2024’e 6,2 milyar dolar açıkla başladı. Ayrıca, bu ayda Cumhuriyet tarihinin en yüksek ocak ayı ihracat rekoru kırılmış oldu. Nisan ayında artış yaşandı ve dış ticaret açığı 9 milyar 863 milyon dolar oldu.

Mayıs ayında dış ticaret açığı yüzde 48 geriledi. Haziran’da tekrar artışa geçen dış ticaret açığı, Temmuz ve Ağustos aylarında tekrar geriledi. İki aylık hızlı daralmanın ardından Eylül ayında dış ticaret açığında artış görüldü. Ekim ayında ise 12 aylık dış ticaret açığı iki yılın en düşük seviyesini gördü.

Cari dengede iyileşme

Dış ticaret açığında daralmalar meydana gelirken, Türkiye’nin cari açığı geçen yılın başlangıcına göre daralarak yeni ekonomi politikaları ışığında ödemeler dengesinde iyileşmenin sürdüğüne işaret etti. Cari denge Ocak ayında 2,56 milyar dolar açık verdi.

Fakat yılın geri kalanında, Türkiye’de cari denge Şubat ayında 3,27 milyar dolar açık verdi. Böylelikle cari dengede 5,7 milyar dolarlık açık görülen Temmuz 2023’ten bu yana en yüksek açık rakamına ulaşıldı.

Nisan ayında ise 5,3 milyar dolarla dokuz ayın en yüksek aylık açığına ulaşılmış olundu. Mayıs ayına gelindiğinde ise cari açıkta kayda değer bir gerileme gerçekleşti. Haziran ayında ise ivme tersine dönerek cari denge 9 ay sonra fazla verdi. Kasım ayına kadar cari fazla serisi devam etti.

Sanayi üretimindeki daralma ivmesi öne çıktı

Sanayiye ilişkin göstergelere bakıldığında ise 2024 yılı sanayi sektörü için kolay bir yıl olmadı. Şubat 2023 yılında yaşanan büyük deprem ve parasal sıkılaşma sektörü etkiledi.
Sanayi üretimi yıla yavaş girerken, Şubat ayında baz etkisiyle birlikte çift haneli yıllık büyüme görüldü. Mayıs ayında sıkılaşma döngüsü içinde sanayi üretiminde aylık bazda yükseliş dikkat çekti. Nisan ayına gelindiğinde ise yıllık büyümenin yüzde 1’lere kadar çekildiği izlendi.

Haziran ayında yıllık yüzde 4,7 azalarak, deprem sonrası en sert daralma olarak kaydedildi.
Sanayi üretiminde Haziran ayının ardından Temmuz ayında da yıllık gerileme oldu. Ağustos ayında depremden bu yana en sert yıllık düşüş görüldü. Böylelikle sanayi üretiminde Haziran ayında başlayan yıllık gerileme serisi Ekim ayında da devam etmiş oldu.

İmalat göstergeleri dipten döndü

Satınalma yöneticileri endeksleri de 2024’te sanayiye ilişkin olumsuz görünüme işaret etti. İstanbul Sanayi Odası’nın açıkladığı verilere göre Ocak ve Şubat ayında endeks, eşik değer olan 50’nin üzerinde gerçekleşerek sanayide büyümeye işaret ederken yılın geri kalan aylarında daralmaya işaret etti.
Türk imalat sektörünün karşılaştığı zorlu talep ortamı, toplam yeni siparişlerde ve ihracatta yavaşlamanın sürmesiyle yıl boyunca devam etti. Buna bağlı olarak firmalar üretim ve istihdam düzeylerini azalttı.

Türkiye ekonomisinin imalat göstergelerinde daralma sinyalleri en kötüden dönülse de devam etti.

Eylül ayında endeks 44,3 ile salgın yılından bu yana en düşük seviyeyi işaret etmişti. Ekim ayında gösterge 45,8’e yükselerek, salgın yılından beri görülen en dip seviyeden döndü. Kasım ayında ise endeks eşik değerin altında kalmasına rağmen yükselerek 48,3 olarak geldi.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Alman üretim sektörü ekonomik zorluklarla boğuşmaya devam ediyor, zayıf talep nedeniyle işten çıkarmalar hızlandırıldı

Alman ekonomisindeki zayıf görünüm ve yapısal sorunlar nedeniyle, Alman şirketlerin maliyetleri düşürmek ve rekabet gücünü korumak için fabrika kapatma ve işten çıkarma planları artıyor.

Fortune 500 Avrupa listesinde yer alan Alman şirketleri, bu yıl çoğunluğu ülkenin imalat sektöründen olmak üzere 100 binden fazla çalışanı işten çıkarmayı planladıklarını duyurdu.

Kovid-19 sonrası ekonomide yaşanan zorluklara bağlı olarak artan maliyet ve düşen karlılıkla mücadele etmek için büyük çaplı işten çıkarmaya giden şirketler arasında, Bosch, Volkswagen, Thyssenkrupp, Deutsche Bahn ve Siemens de bulunuyor.

Avrupa’nın en büyük ekonomisi olan Almanya’nın bel kemiğini oluşturan şirketler, artan enerji fiyatları ve ihracata bağımlı Almanya ekonomisinde özel bir sorun olan dış talepteki düşüşe bağlı sert makroekonomik rüzgarlarla mücadele etmekte zorlanırken, ülke bu yıl üst üste ikinci kez negatif ekonomik büyüme ortamına hazırlanıyor.

ALMAN SANAYİSİ ZAYIFLIYOR

Alman ekonomisi, özellikle bölgedeki diğer ülkelere oranla daha büyük bir rol oynayan imalat sektöründeki kalıcı zayıflık nedeniyle kırılganlığını koruyor.

Yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0,3 küçülen ülke ekonomisi, üçüncü çeyrekte yüzde 0,2 büyüme kaydederek teknik resesyona girmekten kurtuldu.

Ancak, imalat sektörü Alman ekonomisinin beşte birinden fazlasını oluşturuyor ve ihracata bağımlı olan Alman imalat sanayisi, küresel ekonomideki yavaşlamadan, artan Çin rekabetinden ve Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası yüksek enerji fiyatlarından olumsuz etkileniyor.

Almanya’da imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 2022’nin başından beri durgunluk içinde. Ülkede imalat sanayi PMI, uzun süredir faaliyetlerde büyümeyi gösteren 50 puan seviyesinin altında kalırken, ekonomide belirsizlikle fabrikalarda işten çıkarmalar artıyor.

Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası Avro Bölgesi’nde yükselen enflasyona karşı artan faiz oranları, Alman şirketlerin yatırım yapma arzusunu frenlerken, Çin ve Türkiye başta olmak üzere birçok ülkenin Almanya’dan ithal ettiği malları giderek daha fazla üretebilmesi Alman sanayisinin düşüşten kurtulmasını zorlaştırıyor.

BOSCH’UN 5 BİN 500 KİŞİYİ İŞTEN ÇIKARMA KARARI

Almanya’da rakamsal olarak büyük işten çıkarmalara son olarak, otomotiv sektörünün önemli tedarikçilerinden Bosch katıldı. Şirket, otomotiv biriminde dünya genelinde 5 bin 500 kişiyi işten çıkarma kararı aldı. Bosch, ilave olarak üretim tesislerinde kısa mesaiye gidileceğini açıkladı.

Alman otomotiv ve sanayi tedarikçisi Schaeffler, 5 Kasım’da otomobil üreticilerinden zayıf talep nedeniyle yeniden yapılanmaya giderek, 2 bin 800’ü Almanya’da olmak üzere Avrupa’da toplam 4 bin 700 kişiyi işten çıkaracağını duyurmuştu. Schaeffler, Avusturya ve İngiltere’deki fabrikaları kapatmayı da planlıyor.

Avrupa’nın en büyük otomobil üreticisi Volkswagen de 28 Ekim’de Almanya’da en az üç fabrikayı kapatma ve büyük çaplı işten çıkarma planladığını bildirmişti.

Şirket tarihindeki en büyük maliyet ve yapısal krizle mücadele eden Volkswagen, dün gece zorlu görüşmelerin ardından Almanya’da 35 bin kişiyi işten çıkarmak için sendika ile anlaşmaya vardı.

THYSSENKRUPP 11 BİN KİŞİYİ İŞTEN ÇIKARACAK

Alman çelik üreticisi ve teknoloji firması ThyssenKrupp’tan 25 Kasım’da yapılan açıklamada, çelik biriminde 2030’a kadar 5 bin kişinin işten çıkarılmasının planlandığı belirtilmişti.

Şirket, buna ek olarak ticari faaliyetlerin satışı veya dış hizmet sağlayıcılara devri yoluyla 6 bin kişinin daha işten çıkarılmasının planlandığını açıklamıştı. Alman çelik şirketi, üretim kapasitesinin 11,5 milyon tondan 8,7 ila 9 milyon ton seviyesine düşürülmesini de öngörüyor. ThyssenKrupp Steel Europe’un 27 bin çalışanı bulunuyor.

Kamyon üreticisi Daimler ağustosta yaptığı açıklamada, özellikle Almanya’daki fabrikalarını etkileyecek şekilde, işlerin dondurulacağını ve çalışanların çalışma saatlerinin azaltılacağını duyurdu.

Siemens AG Yönetim Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Roland Busch, 14 Kasım’da şirketin, otomasyon işinde devam eden zayıflık nedeniyle dünya çapında işten çıkarma yapabileceğini bildirdi. İstihdam daralmasının dört haneli rakamların altında veya ortasında (5 bin) olacağını belirten Busch, henüz kesin bir rakam belirlenmediğini söyledi.

Almanya merkezli Deutsche Bank da birkaç yıl içinde maliyetlerini 500 milyon avro azaltmak amacıyla 800 kişiyi, işten çıkarma kararı aldı.

Diğer Alman otomobil üreticileri de şimdiye kadar işten çıkarmalar konusunda temkinli kalırken, kasım ayında Mercedes-Benz, önümüzdeki yıllarda yıllık maliyetleri birkaç milyar avro azaltmayı planladığını açıkladı. Şirket iş gücü azaltımının da bu stratejinin bir parçası olduğuna işaret etti.

Mercedes-Benz Group AG Mali İşler Direktörü (CF0) Harald Wilhelm 25 Ekim’de 3. çeyrek finansal sonuçlarının hedeflerini karşılamadığını belirterek, maliyetlere ve verimliliğe daha da fazla odaklanacaklarını kaydetti.

ALMANYA’DA ŞİRKETLERİN İSTİHDAM EĞİLİMİ AZALMAYA DEVAM EDİYOR

Almanya’da Alman Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo) İstihdam Barometresi, sipariş yetersizliği ve ekonomik krizin etkisiyle aralıkta Kovid-19 salgınının yaşandığı Temmuz 2020’den bu yana en düşük puana geriledi.

Ifo açıklamasında, “Ekonomik kriz özellikle sanayide personel planlamasına damgasını vuruyor. Neredeyse tüm sektörler işte çıkarma düşünüyor. Metal endüstrisi ve otomobil üreticileri ve tedarikçileri en çok etkilenenler.” ifadelerine yer verildi.

‘MADE IN GERMANY ALGISIYLA PAHALI BİR BİÇİMDE ŞHRAÇ ET’ BAŞLIKLI İŞ MODELİ ARTIK İŞE YARAMIYOR

Yapısal sorunların da ekonomiyi frenlediği Almanya’da, bir zamanlar oldukça başarılı olan “Ucuz enerji ve ara malı ithal et, bunları işle ve yüksek kaliteye sahip mal olarak ‘Made in Germany’ algısıyla pahalı bir biçimde ihraç et” başlıklı iş modeli artık işe yaramıyor.

Kovid-19 salgını, tedarik zinciri kesintileri, Rusya-Ukrayna Savaşı gibi son dönemde yaşanan çok sayıda kriz, Alman ekonomisinin zayıf yönlerini su yüzüne çıkarırken, ülkenin, jeopolitik sorunlar, iklim değişikliği, durgun ekonomi ve demografik zorlukların üstesinden gelme konusunda birtakım sorunlarla karşı karşıya bulunması da dikkati çekiyor.

Almanya’nın halen “kendi ürettiği bürokrasi, kurallar ve prosedürler altında da ezildiği” belirtiliyor.

Alman ekonomisi, “Çok az yatırım, çok fazla bürokrasi ve aşırı yüksek lokasyon maliyetleriyle” sıkışırken, iç ve dış siyasi çalkantıların ortasında Avrupa’da ve uluslararası alanda geride kalarak zemin kaybediyor. Tarihsel olarak küreselleşme ve ucuz enerji girdilerine dayanarak ücretlerin ve yaşam standartlarının yükselmesini sağlayan Alman büyüme modeli yapısal zorluklar ve jeopolitik risklerle karşı karşıya.

Küresel ticarette korumacılık artıp bir taraftan Rusya-Ukrayna Savaşı enerji maliyetlerini yükseltirken, Almanya’nın reel GSYH büyümesi Kovid-19’dan beri G7’de en alt sıralarında yer alıyor. Ekonomide ABD ve Çin’e ticari bağımlılık, yüksek enerji fiyatları, yatırım harcamalarının yetersizliği ve kötüleşen demografik koşullar gibi zorluklar söz konusu.

İhracata bağımlı olan ve ülkenin GSYH’nin neredeyse yüzde 30’unu oluşturan Alman sanayisi küresel ekonomideki yavaşlamadan, artan Çin rekabetinden ve Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan sonra yüksek enerji fiyatlarından olumsuz etkileniyor.

ÇİN, ‘YENİ ALMANYA’ OLDU

ING Küresel Makro Araştırma Başkanı ve Almanya Başekonomisti Carsten Brzeski, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Sanayi üretiminin ekimde bir kez daha düşmesiyle Almanya’da sanayideki çöküşün sonu görünmüyor.” ifadelerini kullandı.

Brzeski bir notunda, “Çin’in ‘yeni Almanya’ haline geldiği bir dünyada, en azından imalatta, Almanya’nın ucuz enerji ve kolay erişilebilir büyük ihracat pazarlarından oluşan eski makro iş modeli artık işe yaramıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Carsten Brzeski, 2024’te neredeyse yüzde 5 azalan Alman sanayi üretiminde ekimde yaşanan düşüşün Alman ekonomisinde kış aylarında resesyon riskini artırdığını kaydetti.

Alman sanayisinin son birkaç yıldır tüm ekonominin sorunlarının en iyi örneği olduğunu ifade eden Brzeski, “Alman sanayisi konjonktürle ve yapısal rüzgarlar arasında sıkışıp kaldı ve ucuz enerji ve kolay erişilebilir büyük ihracat pazarlarından oluşan geleneksel makro iş modelinin artık işe yaramadığı gerçeğiyle yüzleşti. Bu nedenle, pandeminin başlamasından neredeyse beş yıl sonra, Alman sanayi üretimi hala pandemi öncesi seviyesinin yüzde 10’dan fazla altında.” açıklamasında bulundu.

Brzeski, “ABD’deki ‘komşunu dilendir’ ekonomi politikalarının modern ve potansiyel olarak daha agresif bir versiyonu sadece Alman ihracatına değil, şirketlerin üretimlerini ABD’ye taşımaları halinde Alman yatırımlarına da zarar verebilir. Buna bir de Almanya’nın en önemli ikinci ihracat ortağı Fransa’nın siyasi sıkıntıları eklenince, Alman sanayisinin görünümü, en azından kısa süreli bir konjonktürel toparlanmanın ötesinde, pek de iç açıcı görünmüyor.” değerlendirmesinde bulundu.

patronlardunyasi.com

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

İSO Başkanı Bahçıvan: İstikrarlı bir kur en önemli ihtiyaç

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, İstikrarını koruyan bir kurun önemine işaret ederek, istikrarlı kurun Türkiye için en önemli ihtiyaç olduğunu söyledi.

Herkesin Türk lirasına daha fazla güvenmesi gerektiğinin altını çizen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, istikrarını koruyan bir kurun önemine işaret etti. Bahçıvan, istikrarlı kurun Türkiye için en önemli ihtiyaç olduğunu söyledi.

Bahçıvan, herkesin Türk lirasına daha fazla güvenmesi gerektiğinin altını çizerek, “Türk lirası üzerinden verdiğimiz fiyata, Türk lirası üzerinden aldığımız vade ve borçlanmaya çok daha itibar etmemiz gerekiyor. Tekrar TL’ye itibar kazandırmamız için bu süreç anlamlı ve değerli. İnsanlar tekrar TL’ye dönük de bir teveccüh içerisinde” dedi.

Merkez Bankası’nın ciddi anlamda piyasadan döviz alıcısı olduğunu aktaran Bahçıvan, gelecek yıl kurda büyük bir hareketlilik beklemediğini ve kısa vadede fazla bir yarar getirmeyecek aşırı büyüme telaşlarının uzağında olunması gerektiğini söyledi.

“Daha güçlü sermaya gelecek”

Bahçıvan, yatırımcılar için en büyük teşviki, istikrarlı bir ekonomi politikası uygulanacağı inancı oluşturduğunu belirterek, “Türkiye’ye, 2025’te bu yıldan daha güçlü yabancı kaynak girişinin olacağını düşünüyorum. Hem uzun vadeli yatırımda hem Türkiye’ye nakit ve kaynak akışında 2025, 2024’ten daha olumlu bir görüntü verecek” dedi.

Erdal Bahçıvan, yaptığı değerlendirmede, küresel ekonomide bir dezenflasyon dönemine girildiğini belirterek, enflasyondaki alışkanlıklar ve direncin çok kolay değişmediğini ama her şeye rağmen dezenflasyon noktasında bir ivme kaydedildiğini söyledi.

Gelecek aylardan itibaren başta Avrupa Birliği ülkelerinde olmak üzere enflasyonun düşeceği ve faiz indirimlerinin güçlü şekilde gündeme gelebileceğini aktaran Bahçıvan, “Avrupa Birliği’nde bunu zaten ufak ufak görmeye başladık. ABD’de buna uygun bir sürecin başlayabileceğine dair bir izlenim var.” diye konuştu.

Bahçıvan, dünyada gelecek yıl belirsizliklerin söz konusu olabileceğine işaret ederek, “AB’nin iki temel ülkesinde, Fransa ve Almanya’da, oluşan politik belirsizlikler AB’nin nereye evrileceği noktasındaki en önemli soruların cevabını oluşturacak. Trump döneminin eğer daha korumacı ve kapalı bir ekonomi olması giderek güçlü bir söylem haline gelirse tam anlamıyla öngöremeyeceğimiz birtakım başka soru işaretlerini de beraberinde getirebilir.” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin Amerika pazarında da Çin’den dolayı yer kapıp kapmayacağının zamanla görüleceğini dile getiren Bahçıvan, “Çin’in rakip pazarlarda Amerika’dan kaybettiği pazarı fiyat indirerek karşımıza çıkıyor olması bize önemli bir rekabet dezavantajı yaratacaktır. İhtiyatlı gidilmesi gereken bir dünya gerçeği var önümüzde. Fırsatlar da var ama çok hızlı değişebilecek olan tehditlerin de olduğunu gözden kaçırmamak gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Bahçıvan, geçen yılın OVP açısından değerlendirildiğinde en olumsuz tarafının enflasyon olduğunu kaydederek, “Enflasyon hala daha katı bir direnç göstermeye devam ediyor ama cari açık tarafında beklenenden çok daha iyi bir durum var. İşsizlik tarafı çok dengeli ve stabil gitti. Bütçe açığı deprem harcamaları meselesinden dolayı hemen hemen hedefe uygun şekilde yer alıyor. Enflasyon mücadelesinin olduğu bir süreçte büyümeye de çok fazla odaklanmamak lazım. Belli bir aşamasını başardığımız ama daha gitmemiz gereken çok daha uzun bir yol olan enflasyonla mücadele gerçeği var. O nedenle 2025’in en önemli gündemi ve çözüm bulmamız gereken konusu enflasyonu hayatımızdan çıkarmak.” değerlendirmesinde bulundu.

“En büyük gayreti sanayi ve üretim kesimi gösteriyor”

Enflasyonla mücadele edilirken ciddi fedakarlıkların olması gerektiğini aktaran Bahçıvan, programın hedefine ulaşmasına dönük en büyük gayreti sanayi ve üretim kesiminin gösterdiğinin altını çizdi.

Bahçıvan, sanayi dünyası olarak finansal istikrarın sağlanması ve enflasyonun ortadan kalkması için fedakarlık ve sabır gösterme noktasında kararlı olduklarını aktardı.

Erdal Bahçıvan, finansmana erişim noktasında Eximbank kredilerinde bir miktar daha artış olmasının, TL reeskont kredilerinin ucuzlamasının, döviz reeskont kredilerinde açılmanın, KOBİ’lerin üst sınırlarında bir yumuşamanın ve istihdam odaklı belli sektörlerdeki maliyetin bir nebze daha düşürülmesinin gündeme alınacağına inandığını ifade etti.

“Bizim için önemli olan finansal istikrar ve enflasyonla mücadele”

Merkez Bankası’nın faiz kararıyla ilgili konuşmamayı prensip edinen bir anlayışta olduklarını dile getiren Bahçıvan, kendileri için finansal istikrar, fiyat istikrarı ve enflasyonla mücadelenin önemli olduğunu bildirdi.

Bahçıvan, Merkez Bankası’nın yeni yönetiminin, göreve geldiğinden bu yana enflasyonla mücadelede son derece doğru politikalarını gelecek aylarda da kararlılıkla devam ettireceğine inandığını söyledi.

Kendileri için önceliğin enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi olduğunu kaydeden Bahçıvan, “Enflasyonda istikrarlı bir düşüş olduğu zaman zaten bizim için temel bir sorun olan faizlerin de düştüğünü göreceğiz. Yani öncelik enflasyonun sağlıklı düşmesi ve bunu toplumun kabullenmesi” diye konuştu.

“Türkiye’ye nakit ve kaynak akışında 2025, 2024’ten daha olumlu görüntü verecek”

Bahçıvan, Türkiye’nin yüksek potansiyelli bir ülke olduğunu, uluslararası ekonomi camialarında finansal istikrar ve ekonomik kredibilite noktasında güven tesis edildiğinde ülkeye farklı konularda ve alanlarda yeni yatırımların gelebileceğine inancının yüksek olduğunu söyledi.

CDS rakamlarının objektif birtakım analizlerle ortaya çıkan değerlendirmeler olduğuna işaret eden Bahçıvan, CDS’in istikrarlı bir şekilde aşağı doğru iniyor olmasının, yabancıların Türkiye’ye bakış açısına artı değer kattığını ifade etti.

Bahçıvan, yatırımcılar için en büyük teşviki, istikrarlı bir ekonomi politikası uygulanacağı inancının oluşturduğunu ifade ederek, “Türkiye’ye 2025’te bu yıldan daha güçlü yabancı kaynak girişinin olacağını düşünüyorum. Hem uzun vadeli yatırımda hem Türkiye’ye nakit ve kaynak akışında 2025, 2024’ten daha olumlu bir görüntü verecek” dedi.

“Asgari ücrette en az mutsuzlukla buluşacağımız yer en iyisi olacak”

Yatırımcı için uzun vadeli bir kalıcı güven oluşturmanın önemine dikkati çeken Bahçıvan, “Onun yanında mutlaka çözmemiz gereken birtakım yapısal konular ve sorunlarımız var. Bizim yapısal reformlar diye adlandırdığımız konulara artık biraz daha vakit ayırmamız gerek” açıklamasını yaptı.

Bahçıvan, asgari ücret sürecinde çalışanların yaşam standartlarındaki mutluluğu,huzuru önemsediklerini belirterek, “Ancak reel sektörün o asgari ücreti verdikten sonra o asgari ücretin karşılığında ürettiği mamullerden rekabet edebilir bir hayat sürmesi ve rekabet edebilmesinin dikkate alınması gerekir. İki tarafın da çok mutlu olmayacağı bir asgari ücrete doğru gidiyor. Bence en az mutsuzlukla buluşacağımız yer en iyisi olacak.”

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız! 

Son Dakika: ABD’de üçüncü çeyrek büyüme rakamları belli oldu

Son dakika haberi… ABD ekonomisi, yılın üçüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak yüzde 3,1 büyüme kaydederek piyasa beklentilerinin üzerine çıktı. Tüketici harcamaları, ihracat ve federal hükümet harcamalarındaki artış, büyümeyi destekleyen temel faktörler arasında yer aldı.

ABD ekonomisi, 2024 yılının üçüncü çeyreğinde güçlü bir büyüme performansı sergileyerek piyasa beklentilerinin üzerinde bir oranla yıllıklandırılmış yüzde 3,1 büyüdü. ABD Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan nihai verilere göre, ekonomi tahmin edilen yüzde 2,8 büyüme oranını aşarak güçlü bir ivme yakaladı.

Beklentilerin üzerinde performans

ABD ekonomisinin yılın ilk çeyreğindeki büyüme oranı yüzde 1,6, ikinci çeyrekte ise yüzde 3 olarak gerçekleşmişti. Üçüncü çeyrekteki büyümede tüketici harcamaları, ihracat, konut dışı sabit yatırımlar ve federal hükümet harcamalarındaki artışlar önemli rol oynadı.

Verilerde, tüketici harcamaları ve ihracat yukarı yönlü revize edilirken, özel envanter yatırımları aşağı yönlü güncellendi. Aynı dönemde ithalat da yukarı yönlü revize edildi.

Harcama endekslerinde artış

Kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi üçüncü çeyrekte yüzde 1,5 artarak tahminlere paralel bir seyir izledi. Bu endeks, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 2,5 artış göstermişti.

Gıda ve enerji harcamalarının dışarıda bırakıldığı çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi ise yüzde 2,2 artış kaydetti. Önceki tahminlerde bu oran yüzde 2,1 olarak öngörülmüştü.

Çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksindeki artış, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 2,8 olarak gerçekleşmişti.

Tüketim ve ihracat öne çıktı

ABD ekonomisinin üçüncü çeyrekteki büyüme performansı, özellikle tüketim harcamaları ve ihracatta gözlenen artışların etkisiyle hız kazandı.

Tüketici harcamalarının yanı sıra federal hükümet harcamalarındaki artışlar da büyümeye katkı sağladı.

Analistler, ABD ekonomisinin üçüncü çeyrekteki güçlü performansının, ülkenin ekonomik direncini koruduğunu ve büyüme dinamiklerinin sağlam olduğunu ortaya koyduğunu belirtiyor.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

“Türkiye’de dezenflasyon ‘yumuşak iniş’ hedefiyle tutarlı”

Uluslararası kuruluşların ekonomistleri, Türkiye’de dezenflasyonun 2025’te devam edeceğini ve dezenflasyon sürecinin ekonomide hedeflenen yumuşak inişle tutarlı ilerlediğini düşünüyor. TCMB’den ilk faiz indiriminin ise bu ay başlaması bekleniyor.

Türkiye ekonomisi ortodoks politikaların uygulandığı ve enflasyonla mücadelede sıkı para politikasının korunduğu bir yılı geride bırakırken, gözler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) yılın son günlerinde politika faizine ilişkin alacağı kararlara ve 2025’e yönelik mesajlarına çevrildi.

Uluslararası yatırım bankaları ve varlık yönetim şirketlerinin ekonomistleri, TCMB’nin bu ayki faiz kararı, enflasyon ve büyüme öngörüleri ile Türkiye ekonomisi için 2025’e ilişkin beklentilerini AA muhabirine anlattı.

Bank of Amerika (BofA) Merrill Lynch Türkiye Ekonomisti Zümrüt İmamoğlu, Türkiye’de son aylarda gıda fiyatlarındaki artışın etkisine bağlı olarak daha önce yüzde 42 olarak öngördükleri yıl sonu enflasyon tahminlerini yüzde 44-45 seviyesine revize ettiklerini söyledi.

Ancak bunun büyük bir revize olmadığını dile getiren İmamoğlu, “(Enflasyondaki gidişatın) Bunun, Türkiye için normal bir patika olduğunu düşünüyorum çünkü yumuşak bir iniş hedeflendi. Enflasyonla mücadele programı sadece para politikasından ibaret değil, kapsamlı bir program ve maliye ve gelirler bacağı da var. Bu bileşenlere baktığımızda, zaten yavaş yavaş ve ekonomiyi bir şoka sokmadan bir sıkılaştırma döngüsü izledik. Sonrasında bir bekleme süreci oldu. Büyüme rakamlarına baktığımızda da teknik olarak resesyon diye nitelendirilse de aslında yatay bir seyir olduğunu görüyoruz. Çok ciddi bir krize veya resesyona giren bir ekonomi görmüyoruz.” diye konuştu.

İmamoğlu, bu politika bileşimi bütününde yumuşak bir iniş çerçevesinde ancak Merkez Bankasının öngörülerinden biraz daha yavaş olsa da bir dezenflasyon sürecinin yaşandığını belirtti.

Bu noktada hayal kırıklığıyla karşılanacak bir durum olmadığının altını çizen İmamoğlu, “Burada önemli olan dezenflasyonun yönü. Dezenflasyon süreci, yumuşak iniş senaryosuyla tutarlı bir şekilde ilerliyor.” dedi.

“İlk faiz indirim beklentimiz bu ay ve 250 baz puan”

İmamoğlu, bu kapsamda ilk faiz indirimini bu ay 250 baz puan olarak beklediklerini ancak bu seviyenin bir miktar altında da olabileceğini ifade etti.

TCMB’nin faiz indiriminde küçük bir adımla başladıktan sonra temkinli ilerleyeceğini öngördüklerini söyleyen İmamoğlu, “Her ay indirim yapmak zorunda değiller. Bu adımlar verilere de bağlı ve verilerde sürpriz olabiliyor. Merkez Bankası bu verilere tepki vererek ve son derece temkinli ilerleyecektir çünkü faizi indirmenin sebebi ‘enflasyon düştü, program bitti’ değil. Enflasyon düşerken indirmezlerse sıkılaşma yapmış olacaklar. Dolayısıyla sıkılığı korumak için faizi indirmek gerekiyor. Bu kapsamda atılacak bir adımın piyasa tarafında rahatsızlık yaratmayacağını düşünüyorum. Yaptığım görüşmelerde yatırımcılar da bunu makul buluyor.” değerlendirmesinde bulundu.

İmamoğlu, Türkiye’de 2025 sonu için enflasyon öngörülerinin yüzde 25 olduğu ve yüzde 2,5 seviyesinde büyüme bekledikleri bilgisini paylaştı.

Enflasyonun 2026 sonunda yüzde 15-16 seviyesine dönmesini beklediklerini belirten İmamoğlu, “Yatırımcının enflasyonun yüzde 20’nin altına doğru geldiğine güveni olduğunda yatırımlar zaten başlar. Bu seviyeye inen bir enflasyon yatırım ortamını iyileştirecektir. Yatırımcılar, programın devam ettiğini ve dezenflasyonun sürdüğünü gördüklerinde yatırımlar artacak ve daha uzun vadeli olacaktır.” dedi.

“Kilit nokta, gevşeme döngüsünün otomatik pilot modunda olmayacağı”

Deutsche Bank Türkiye Ekonomisti Yiğit Onay da TCMB’den bu ay sonunda 250 baz puanlık faiz indirimi beklediklerini bildirdi.

Ancak kasımdaki enflasyon verileri, asgari ücret artışının seviyesi ve farklı dinamiklere bağlı olarak TCMB’nin “temkinli tarafta kalabileceğini” dile getiren Onay, “TCMB, bu ay daha küçük bir miktarla da gevşemeye gidebilir ya da asgari ücretle ilgili sürecin netleşmesini beklemek için bu toplantıyı pas bile geçebilir.” ifadelerini kullandı.

Onay, TCMB’nin geçen yıldan beri önemli ölçüde kredibilite kazandığını ve yerli yatırımcılar arasında Türk lirasına yönelik algının değişmesini teşvik ettiğini, yetkililerin ihtiyatlı duruşu sürdürme konusunda istekli olacağını düşündüklerini anlattı.

TCMB’nin politika duruşundaki sıkılık derecesini değerlendirmek için enflasyon gelişmeleri ve yerel yatırımcıların portföy tercihlerini izleyeceğini dile getiren Onay, “Kilit nokta, gevşeme döngüsünün otomatik pilot modunda olmayacağı ve TCMB’nin parasal koşulları ekonomide yeniden dolarizasyonu önleyecek kadar sıkı tutmak için verilere bağlı bir yaklaşım benimseyeceği.” tespitinde bulundu.

“Maliye politikası ve yapısal reformlar kritik rol oynayacak”

Onay, 2025 ortasında politika faizini yüzde 37,5 ve yıl sonunda yüzde 30 seviyesinde, enflasyonu ise yüzde 25-26 olarak öngördükleri bilgisini paylaştı.

Bunun dezenflasyonun öngörülenden biraz daha yavaş olacağı anlamına geldiğini ifade eden Onay, “Yumuşak iniş senaryosu altında, enflasyonda sürdürülebilir bir düşüş öngörüyoruz. Türk lirasının reel bazda değer kazanması ve maliyet baskılarının hafiflemesi gibi emareler enflasyondaki düşüşün devam edeceğine işaret ediyor.” dedi.

Onay, 2025’te enflasyon ve büyüme arasındaki dengelerin daha belirgin hale gelebileceğine, olası faiz indirimlerine rağmen para politikası duruşu sıkı olacağından ekonomik aktivite ve istihdamın ek baskılarla karşılaşabileceğine işaret etti.

Türk lirasının reel olarak değer kazanması, avro/dolar kurundaki hareketler ve Avrupa’daki ekonomik büyümenin karşı karşıya olduğu risklerin bu dengeleri zorlaştırabileceğini belirten Onay, “Bu bağlamda, fiyat istikrarına öncelik verilmesi, özellikle beklenen ekonomik yavaşlama göz önüne alındığında, 2025 yılı boyunca enflasyon beklentilerinin çıpalanması için çok önemli olacaktır. Maliye politikasının ve yapısal reformların desteği önümüzdeki yıl beklentilerin daha etkin bir şekilde yönetilmesinde kritik bir rol oynayacaktır.” şeklinde konuştu.

Onay, Türkiye’nin ekonomi politikalarında bir değişiklik beklemediklerine dikkati çekerek, “Türkiye ekonomisi için sert iniş olasılığının düşük olduğuna inanıyoruz. Daha ciddi bir ekonomik yavaşlamanın ortaya çıkması halinde, yetkililerin pasif kalmasını beklemiyoruz ki muhtemelen ekonominin kilit sektörlerine yardımcı olmak için hedefli destek politikaları uygulayacaklardır.” dedi.

Merkez Bankası bu ay 150-250 baz puan arası indirime gidebilir

ABD merkezli varlık yönetim şirketi Neuberger Berman Gelişen Ülkeler Direktörü Kaan Nazlı, Türkiye’de yıl sonu enflasyonun Merkez Bankası beklentisi olan yüzde 44’ün üzerinde gerçekleşebileceğini belirterek, “Önümüzdeki aylarda dezenflasyon sürecinin hızlanacağını öngörüyoruz. İç talep koşullarının zayıflığı ve petrol fiyatlarının düşük seyretmesi bu konuda Merkez Bankasına yardımcı olacak.” yorumunu yaptı.

Politika faizi tarafında ise Merkez Bankasının bu ay sonunda 150-250 baz puan arasında bir indirime gidebileceğini öngördüklerini dile getiren Nazlı, şunları kaydetti:

“Kararı belirleyen etkenler, Merkez Bankasının ayın ilk üç haftasında gözlemlediği enflasyon gelişmeleri ve asgari ücret görüşmelerinin gidişatı olacak. Ancak Merkez Bankasının ilk aylarda oldukça ihtiyatlı davranacağını düşünüyoruz. Bu nedenle bu yıl içinde 20 puan faiz indirimi olacağı yönündeki fiyatlamayı fazla iyimser buluyoruz. Ancak enflasyon gelişmeleri nedeniyle Merkez Bankasının önünde önemli bir alan olduğunu düşünüyoruz. Brent petrol fiyatlarının yıl içinde varil başına ortalama 70 dolar seviyesinde seyretmesine bağlı olarak, 2025 yıl sonu enflasyonun yüzde 30, politika faizinin de yüzde 35 seviyesinde olabileceğini öngörüyoruz. Ancak petrol ve doğalgaz fiyatlarında jeopolitik risklerden kaynaklanan bir artış ya da ABD’nin para ve yeni ticaret politikasıyla ilgili belirsizlikler olumsuz etki yaratabilir.”

Yatırımcılardan bankacılık ve otomotiv sektörlerine ilgi

Nazlı, Türkiye’de bu yıl tahvil piyasasına 16 milyar doları doğrudan alım olmak üzere 23 milyar dolar sermaye girişi olduğu bilgisini paylaştı.

Bunların genelde kısa vadeli yatırım araçlarına girdiğini düşündüklerini söyleyen Nazlı, “Enflasyondaki düşüş kalıcılık kazanıp faiz indirimleri devam ettikçe, yatırımların daha uzun vadeli araçlara yönelmesini bekleyebiliriz. Makroekonomik durumdaki iyileşme, şirketlerin de TL cinsinden tahvil ihracını kolaylaştıracaktır.” dedi.

Nazlı, 2010’lu yılların başında TL cinsinden şirket tahvillerine yabancı yatırımcıların daha fazla ilgi gösterdiğini anımsatarak, “Öte yandan hisse senetlerinden bu yıl 2-3 milyar dolar çıkış olduğunu gözlemliyoruz. Bunun arkasında küresel riskler ve kurla ilgili tedirginlik olduğunu düşünüyoruz. Londra’da son dönemde gerçekleşen yatırımcı buluşmalarına hisse senedi yatırımcıları da katıldı, bankacılık ve otomotiv sektörlerine ilgi olduğunu gözlemledik. Makroekonomik durumda iyileşme ve kur risklerinin azalması, bu alanda da uzun vadeli sermaye girişlerinin önünü açacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız! 

Daron Acemoğlu 2024 Nobel Ekonomi Ödülü’nü aldı

Fizik, kimya, tıp, edebiyat ve ekonomi alanlarında verilen 2024 Nobel Ödülleri, İsveç’in başkenti Stockholm’de düzenlenen törenle sahiplerini buldu.

2024 Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Daron Acemoğlu ödülünü aldı.

İsveç’in başkenti Stockholm’deki Stockholm Konser Salonu’nda düzenlenen tören ile fizik, kimya, tıp, edebiyat ve ekonomi alanlarında verilen 2024 Nobel Ödülleri sahiplerini buldu.

İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, Alfred Nobel Anısına 2024 Sveriges Riksbank Ekonomi Bilimleri Ödülü’nün “kurumların nasıl oluştuğu ve refahı nasıl etkilediği konusundaki çalışmaları nedeniyle” Daron Acemoğlu, Simon Johnson ve James A. Robinson’a verilmesine karar vermişti.

Description

2024 Nobel Ekonomi Ödülü’nün sahibi Daron Acemoğlu, Simon Johnson ve James A. Robinson oldu. Daron Acemoğlu, Simon Johnson ve James A. Robinson, kurumların nasıl oluştuğu ve refahı nasıl etkilediği konusundaki araştırmaları nedeniyle Nobel Ekonomi Ödülü’ne layık görüldü.

Ödülün gerekçesinde kurumlarla ilgili araştırmalara vurgu

Nobel Ekonomi Bilimleri Ödülü Komitesi Başkanı Jakob Svensson ödülün gerekçesinde üçlünün kurumlara ilişkin araştırmalarına ve uluslar arasındaki gelişmişlik seviyelerinin farkına yönelik analizlerine vurgu yaptı.

Ödül duyurusunda Avrupalılar dünyanın büyük bir bölümünü sömürgeleştirdiğinde, bu toplumlardaki kurumların da değiştiği ancak bunun bazen dramatik olsa da her yerde aynı şekilde gerçekleşmediği belirtildi.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız! 

Biden, Trump’ın tarife planlarını ‘büyük hata’ olarak nitelendirdi

ABD Başkanı Joe Biden, başkan seçilen Donald Trump’ın “modern tarihin en güçlü ekonomisini” devralacağını belirterek, Trump’ın tarife planlarının ise “büyük hata” olduğunu ifade etti.

ABD Başkanı Joe Biden, Brookings Enstitüsü’nde yaptığı konuşmada, ekonomi politikalarının yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sonrası toparlanmaya yardımcı olduğunu anlattı.

Gelecek ay yönetiminin sona ereceğini belirten Biden, çoğu ekonomistin yeni yönetimin oldukça güçlü bir ekonomi devralacağı konusunda hemfikir olduğunu söyledi.

Biden, köklü dönüşümden geçen ekonominin, sürdürülebilir, geniş tabanlı, yüksek verimli büyüme için daha güçlü bir temel oluşturduğunu, yeni yönetimin bu ilerlemeyi koruyacağını ve üzerine inşa edeceğini umduğunu söyledi.

Biden, “Başkan seçilen Donald Trump, dünyanın gıpta ettiği, modern tarihin en güçlü ekonomisini teslim alıyor” diye konuştu.

Trump, Çin menşeli mallara yüzde 60 vergi koymayı planlıyor

Trump’ın ABD’nin ithal ettiği tüm mallara gümrük vergisi uygulamaya kararlı göründüğünü aktaran Biden, “Bu yaklaşımın büyük hata olduğuna inanıyorum” dedi.

Seçim kampanyası sırasında tarife politikalarını savunan Trump, başta Çin menşeli ürünler olmak üzere ithalatta ciddi gümrük vergisi artışına gitmeyi planladığını açıklamıştı.

Trump, ikinci kez başkan olması halinde Çin menşeli mallara yüzde 60, diğer ülkelerden ithal edilen mallara da yüzde 10 ila 20 arasında gümrük vergisi uygulamayı planladığını bildirmişti.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız! 

Koç Topluluğu’nun 32. Anadolu Buluşması Çanakkale’de yapıldı

Koç Topluluğu bayilerinin görüş alışverişinde bulunmak üzere bir araya geldiği Anadolu Buluşmaları’nın 32’ncisi Çanakkale’de gerçekleştirildi. Açılış konuşmalarını Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç ve Holding CEO’su Levent Çakıroğlu’nun yaptığı organizasyonda düzenlenen oturumda, ekonomi gündemi değerlendirildi.

Türkiye’nin farklı illerinden Koç Topluluğu bayilerini bir araya getiren geleneksel Anadolu Buluşmaları’nın 32’ncisinin açılış konuşmasını Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç yaptı. Ömer M. Koç sözlerine, ““Merhûm Vehbi Koç’un ‘Ülkem varsa ben de varım; demokrasi varsa hepimiz varız’ sözleriyle istikâmetimizi tayîn ettiği bu yolda, geçmişte olduğu gibi ikinci asrımızda da siz kıymetli bâyi ve servis teşkilâtımızla kol kola yürüyeceğiz” diyerek başladı.

Etkinlikte, Koç Holding Ekonomik Araştırmalar Koordinatörü Ahmet Çimenoğlu’nun moderatörlüğünü üstlendiği bir de oturum düzenlendi. Oturumda, TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç ile Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ ekonomi gündemini değerlendirdi.

2025 yılının önemli ekonomik riskleri…

“Etrâfımız ateş çemberine dönmüşken, Gâzi Mustafa Kemâl Atatürk’ün ‘Yurtta sulh, cihânda sulh’ şiârının hikmetini ve kıymetini bir kez daha anlıyoruz” ifadelerini kullanan Ömer M. Koç, 2024 yılında dünyâ ekonomisinde enflasyonun düşerek birçok ülkede merkez bankalarının hedefi olan yıllık yüzde 2’ye yaklaştığını belirtti ve “Önümüzdeki sene de dünya genelinde enflasyonun düşmeye devâm etmesi, büyümenin ise bu yıla benzer hızda sürmesi bekleniyor” dedi. Koç, jeopolitik gerilimlerin yanı sıra, uluslararası ticaret ve yatırımları kısıtlayan korumacı tedbirler, teknoloji savaşları ve tedarik zincirlerindeki kırılmaların 2025 yılı için önemli riskler olarak öne çıktığını da sözlerine ekledi.

2026 yılında Koç Topluluğu’nun 100. yılını kutlanacak

“Sizler, Topluluğumuzun bir asırlık gücünü ve temsil ettiği değerleri her gün doğrudan müşterilerimize taşıyan iş ortaklarımızsınız” diyerek bayilere h.tap eden Holding CEO’su Levent Çakıroğlu 2026 yılında Koç Topluluğu’nun 100. yılını kutlayacaklarına dikkat çekti ve ekledi: “Hâlihazırda çok uluslu bir topluluk haline geldik. 42 bini yurt dışında olmak üzere 132 bin çalışma arkadaşımızla, 60 ülkede üretim ve satış şirketlerimizle faaliyet gösteriyoruz. Ofislerimizde 45 dil konuşuluyor, 45 farklı para birimi yönetiliyor” ifadelerini kullandı.

TÜRKONFED Başkanı Sönmez: Finansman zorlukları aşılır ama adalet yoksa kalkınma da olmaz

TÜRKONFED Başkanı Sönmez: Finansman zorlukları aşılır ama adalet yoksa kalkınma da olmaz

Foreks – Türkiye’nin en büyük bağımsız iş dünyası örgütü Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), kuruluşunun yirminci yılı dolayısıyla Diyarbakır’da bir zirve düzenledi.

Türkiye’nin dört bir yanından iş insanları ve STK temsilcilerinin katıldığı ‘Küresel Riskler ve Yerel Çözümler’ temalı zirvenin açılışını Diyarbakır Vali Vekili Aziz Gölbaşı, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ile DOGÜNSİFED Yönetim Kurulu Başkanı Devrim Türk yaparken zirvenin onur konuğu ise Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve TÜSİAD Önceki Dönem YİK Başkanı Tuncay Özilhan oldu.

Süleyman Sönmez: “Enflasyonda kalıcı düşüş üretimin artması ile sağlanır”

Anadolu iş dünyasının ve KOBİ’lerinin sesi olarak çıktıkları yolda 20 yıl boyunca sürdürülebilir kalkınmadan eğitime uzanan birçok alanda 100’ün üzerinde çalışmaya imza attıklarını anlatan TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, bu süreçte dünyada ve Türkiye’de yaşanan ekonomik, siyasal ve toplumsal gelişmelere değinerek, kuruldukları günden beri ülkenin menfaatlerini korumak için çalıştıklarını söyledi.

Türkiye’nin yoğun bir makroekonomik istikrarsızlık dönemini geride bırakmanın sancılarını yaşadığını ifade eden Sönmez, “KOBİ’lerin finansman ihtiyacı her zamankinden daha yüksek. Finansmana erişim hem zor hem pahalı. Özellikle ihracatçı sektörler, TL’deki değerlenme nedeniyle rekabetçilik sorunu yaşıyor. Üretimde yaşanan zorluklar çalışanları da olumsuz etkiliyor. İş kayıpları artarken devam eden hayat pahalılığı yaşam koşullarını güçleştiriyor. Nüfusun en yüksek gelirli yüzde 20’lik bölümü toplam gelirin neredeyse yarısını alırken en yoksul yüzde 20’lik bölümü ise sadece yüzde 6’sını alabiliyor. Enflasyonla mücadelenin de zor olacağını ve zaman alacağını biliyorduk ama süreç uzadıkça üzerimizdeki stres birikmeye başladı. Bu konuda elimizden geleni yapıyoruz, yapacağız da. Ancak enflasyonda kalıcı düşüş, tüketimin baskılanması ile değil, üretimin artması ile sağlanır. Bunun için reel sektörün ve KOBİ’lerin finansmana erişim sorununun hafifletilmesi ve böylece yatırım ve işletme sermayesi ihtiyacının zorlanmadan karşılanabilmesi gerekiyor” dedi.

“Yönetim anlayışı öngörülebilir olursa yüksek büyüme patikasına gireriz”

Ekonomide yaşanan sorunların para politikası ile zamanla çözüleceğini, iş dünyasının bunun için sabırla beklediğini belirten Sönmez, reel sektör tarafında ise durumun farklı olduğunun altını çizerek, “Ne üretimin teknoloji yapısı ve bölgesel dağılımı ne de gelir dağılımı, para ve maliye politikaları ile düzeltilebilir. Geçtiğimiz döneme göre ekonomide öngörülebilirlik kayda değer düzeyde iyileşmiş olsa da iş dünyası hala gelecek yıl için önünü görmekte zorlanıyor. Bizim daha öngörülebilir bir yönetim anlayışına ihtiyacımız var. Çünkü piyasa ekonomisinin temelinde sağlam bir hukuk düzeni ve iyi işleyen bir adalet mekanizması yatar. Adaletin ve hukukun olmadığı bir ortamda, ekonomide kalıcı bir iyileşme ve kalkınma mümkün değil. Türkiye için kalkınmanın yolu da demokrasiye olan güvenin pekiştirilmesinden geçer. Öngörülebilir bir yönetim anlayışını hayata geçirdiğimizde enflasyonun hızla düştüğünü, büyümenin canlandığını, yatırımların ve istihdamın arttığını göreceğiz. Makroekonomik istikrarsızlığı geride bırakıp sürdürülebilir yüksek büyüme patikasına gireceğiz” diye konuştu.

“20 saatte gündem değişiyor, 20 yılda bir şey değişmiyor”

“Bundan 20 yıl sonra yapılacak zirveyi, yeşil ve dijital dönüşümü gerçekleştirip orta gelir tuzağından çıkmış bir Türkiye’de yapmak istiyoruz” diyen Sönmez şunları söyledi; “Sosyal, laik ve demokratik hukuk devletini yeniden inşa etmiş; güçler ayrılığını, denge ve denetleme mekanizmalarını yerli yerine oturtmuş; yargının tam bağımsızlığını tesis etmiş, hukukun üstünlüğüne inancı artırmış, toplumsal dönüşümü başarmış, kişi başı gelirini 15 bin doların üzerine çıkartmış bir Türkiye’nin aslında hiç de hayal olmadığını biliyoruz. Bundan yaklaşık 10 sene önce bu hayale elimizi uzatsak dokunacak kadar yaklaşmıştık. Lakin Türkiye enteresan bir ülke. 20 saatte ülke gündemi tamamen değişiyor ama 20 yılda değişen bir şey olmuyor. Biz 20 yıldır aynı vicdani sorumluluğu duyuyoruz. Bundan sonra da elimizden geleni yapmaya hazırız.”

Yeni teşvik sistemine de değinen Sönmez, TÜRKONFED olarak uzun yıllardır bölgesel kalkınma üzerinde çalıştıklarını, çatıları altında yer alan federasyonların, bölgelerin ekonomik koşullarını çok yakından bildiğini, bu nedenle teşvik sistemi kurgulanırken destek vermeye hazır olduklarını söyledi.

Orhan Turan: “Kamuda tasarruf, verimlilik ve kayıt dışı ile mücadelede daha güçlü adımlara ihtiyaç var”

Katılımcı demokrasi için, yapıcı eleştiri ve katkı sağlayan, akılcı, ön yargılardan uzak ve sağduyulu STK’lara her zaman ihtiyaç olduğunu belirten TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, “TÜSİAD olarak, 20 yıldır TÜRKONFED ile el ele yürümemizin temelinde de Türkiye’de sivil toplumun gelişmesine olan inancımız yatıyor” dedi. Konuşmasında ekonomi ve eğitim konularına da yer veren Turan şunları kaydetti; “Enflasyonla mücadele için, sıkı para politikasına ve ekonomideki soğumaya devam etmek gerekecek. Enflasyonla mücadelenin gerektirdiği fedakarlıklar deyince, kamuda tasarruf, verimlilik ve kayıt dışı ile mücadele konusunda daha güçlü adımlara ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Nasıl ki toplumun her kesimi bu yükü sırtlanıyor, kamunun da önemli ölçüde tasarrufa gitmesi ve verimliliği artırması çok mühim. Eğitim sisteminin kalitesinin artırılması ise eğitime ayrılan kaynakların etkin kullanılmasıyla doğrudan alakalı. Eğitim, asla tasarruf etmememiz gereken bir alan. Eğitime ayrılan kaynakları; eğitimin niteliği ve okulların koşullarını iyileştirecek şekilde artırmalıyız. Eğitimin merkezi bütçeden aldığı pay bugün yüzde 10’un altına inmiş durumda. Bu oranı bir an önce artırmalı; yüzde 15’lere çıkarmalıyız. Önümüzdeki önemli toplumsal ve ekonomik sorunları aşabilmek için, demokratik süreçlerin işlerliğini korumalıyız. Ülkemizin dünyadaki siyasi ve ekonomik gücünü, demokrasinin gücü ve hukuk devletinin sağlamlığı belirleyecektir.”

Tuncay Özilhan: “Ortak aklı harekete geçirmenin önemini her geçen gün daha iyi anlıyoruz”

Bağımsız ve gönüllülük esasıyla ülkemizin her bölgesinden, her sektörden, her firma modelinden iş insanlarını bir araya getiren TÜRKONFED’in 20 yıllık yolculuğunda katettiği mesafenin göz kamaştırıcı olduğunu ifade eden Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve TÜSİAD Önceki Dönem YİK Başkanı Tuncay Özilhan zirvede yaptığı konuşmada, “TÜRKONFED çatısını, ortak aklı harekete geçirmek açısından çok önemli buluyorum. İş dünyasının ortak aklını harekete geçirmek, ortak sesini duyurmak için çıkılan bu meşakkatli yolculukta çok kişinin emeği var. Yurdun dört bucağından iş dünyası temsilcilerinin kendi ticari menfaatlerinin değil, ülkenin menfaatlerinin peşinden koşmak için bağımsızlık ve gönüllülük ilkeleri etrafında bir araya gelmelerinin ne kadar önemli bir karar olduğunu her geçen gün daha iyi anlıyoruz” dedi.

Devrim Türk: “Yatırımcıların önünün açılmasını bekliyoruz”

Etkinliğe ev sahipliği yapan DOGÜNSİFED’in Yönetim Kurulu Başkanı Devrim Türk, Cumhuriyetin ilk yıllarında sanayi ve ticaret yönünden iller arasında ilk sıralarda yer alan Diyarbakır’ın günümüzde 70’inci sıralara kadar gerilediğini, şehrin Türkiye’nin en düşük gelire sahip ikinci bölgede yer aldığını belirtti. Bölgenin en büyük dezavantajının tüketim pazarları ve limanlara olan uzaklığı olduğunu söyleyen Türk, teşvik politikaları ve lojistik altyapı çalışmaları ile yatırımcıların önünün açılmasını beklediklerini vurguladı. Diyarbakır’ın ticaret, kültür ve turizmin yanı sıra ülkenin siyasi ve demokratikleşmesi yönünde de önemli bir yere sahip olduğunu dile getiren Türk şöyle devam etti; “Demokratik yaşam alanı oluşumuna katkı sunmak bireysel ve kurumsal görevimiz. Devir ayrışarak küçülme değil, birleşerek büyüme devridir.”

Açılış konuşmalarının ardından EDAM Direktörü Sinan Ülgen ile Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Merkez Bankası Eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara’nın katılımıyla ‘2025’e Girerken Küresel Riskler ve Yerel Çözümler’ başlıklı bir panel düzenlendi.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Prizmabet giriş: Alman otomotiv sektöründeki kriz derinleşiyor

Bir dönem Alman ekonomisinin bel kemiği ve teknolojik yeniliğin sembolü olarak görülen Alman otomotiv sektörü, yapısal, teknolojik ve jeopolitik zorluklarla karşı karşıya bulunurken, Çin’de satışların düşmesi ve elektrikli otomobillere talep yetersizliği sektördeki krizi derinleştiriyor.

Alman otomotiv üreticileri, elektrikli araçlara geçişin yüksek maliyetleri ile mücadele ederken Çin ve Avrupa’dan gelen zayıf talep ışığında maliyetleri düşürmek ve rekabet gücünü korumak için ciddi baskı altında.

Son yıllarda otomobil endüstrisinde çığır açan teknolojilerin Çin ve ABD’den gelmesi Avrupa kamuoyunda tartışma konusu olurken, Çinli üreticilerin gittikçe artan rekabeti, Alman otomobil üreticisi Volkswagen’in tarihi işten çıkarma ve fabrika kapatma planları bu tartışmaları artırdı.

Volkswagen’in kararı Alman otomotiv sanayisinin içinde bulunduğu krizi derinleştirirken, otomotiv sektörü, yüksek vergi oranları, artan elektrik fiyatları, geniş bürokrasi nedeniyle ülkede rekabet gücünü kaybediyor.

Otomotiv endüstrisinin zayıflığı Alman yetkilileri düşündürürken, ekonominin büyüme hızını yavaşlatmaya devam edeceği değerlendiriliyor.

Otomotiv sektöründe fazla katma değer ve istihdamın Almanya’da kalması için siyasi irade çağrısı yapılırken, Alman siyasilerin Çin ile otomobil tarifeleri konusunda yaşanan anlaşmazlıklar, yüksek elektrik fiyatları ve Avrupa Birliği çevre düzenlemeleri konusunda manevra yapamaması dikkati çekiyor.

Otomotiv sektörü ülkede katma değerin yüzde 5’ini oluşturuyor

Alman otomotiv endüstrisindeki kriz, gözden kaçan trendlerin, yapısal sorunların ve jeopolitik risklerin karmaşık bir etkileşimiyle ortaya çıkarken, otomotiv endüstrisi bir zamanlar Alman ekonomisinin bel kemiğini oluşturuyordu.

Sektör, Almanya’da toplam katma değerin yüzde 5’ini oluştururken istihdamın yüzde 3’ünü sağlıyor. Gelir açısından ise açık ara en büyük sanayi sektörü.

Alman otomotiv üreticileri geçen yıl 272,6 milyar avro değerinde ihracat yaptı. Bu da toplam ihracatın yüzde 17,3’üne denk geliyor.

Haziran 2024 itibarıyla Alman otomotiv sektöründe tedarikçiler hariç yaklaşık 773 bin kişinin istihdam edildiği kayıtlara geçerken, sektörün istihdamı 2023’e göre yüzde 0,8 azaldı.

Sanayide çalışanların yaklaşık yüzde 14’ü otomotiv sektöründe. Bu da otomotiv sektörünü, 952 bin çalışanı olan makine mühendisliğinden sonra iş gücü açısından en büyük ikinci sanayi sektörü konumuna taşıyor.

Bu arada, yaklaşık yüzde 13’lük payıyla ABD, Alman otomobil ihracatının en önemli pazarı, ABD’yi Birleşik Krallık ve Çin takip ediyor.

Alman ekonomisi büyümede zorlanıyor

Yapısal sorunların da ekonomiyi frenlediği Almanya’da, bir zamanlar oldukça başarılı olan “Ucuz enerji ve ara malı ithal et, bunları işle ve yüksek kaliteye sahip mal olarak ‘Made in Germany’ algısıyla pahalı bir biçimde ihraç et” başlıklı iş modeli artık işe yaramıyor.

Kovid-19 salgını, tedarik zinciri kesintileri, Rusya-Ukrayna Savaşı gibi son dönemde yaşanan çok sayıda kriz, Alman ekonomisinin zayıf yönlerini su yüzüne çıkarırken, ülkenin; jeopolitik sorunlar, iklim değişikliği, durgun ekonomi ve demografik zorlukların üstesinden gelme konusunda birtakım sorunlarla karşı karşıya bulunması da dikkati çekiyor.

Almanya’nın halen “kendi ürettiği bürokrasi, kurallar ve prosedürler altında da ezildiği” belirtiliyor.

Alman ekonomisi, “Çok az yatırım, çok fazla bürokrasi ve aşırı yüksek lokasyon maliyetleriyle” sıkışırken, iç ve dış siyasi çalkantıların ortasında Avrupa’da ve uluslararası alanda geride kalarak zemin kaybediyor. Tarihsel olarak küreselleşme ve ucuz enerji girdilerine dayanarak ücretlerin ve yaşam standartlarının yükselmesini sağlayan Alman büyüme modeli yapısal zorluklar ve jeopolitik risklerle karşı karşıya.

Küresel ticarette korumacılık artıp bir taraftan Rusya-Ukrayna Savaşı enerji maliyetlerini yükseltirken, Almanya’nın reel GSYH büyümesi Kovid-19’dan beri G7’de en alt sıralarında yer alıyor. Ekonomide ABD ve Çin’e ticari bağımlılık, yüksek enerji fiyatları, yatırım harcamalarının yetersizliği ve kötüleşen demografik koşullar gibi zorluklar söz konusu.

İhracata bağımlı olan ve ülkenin GSYH’nin neredeyse yüzde 30’unu oluşturan Alman sanayisi küresel ekonomideki yavaşlamadan, artan Çin rekabetinden ve Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan sonra yüksek enerji fiyatlarından olumsuz etkileniyor.

Yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0,3 küçülen ülke ekonomisi, üçüncü çeyrekte yüzde 0,2 büyüme kaydederek teknik resesyona girmekten kurtulmuştu.

Hükümet, ekonomide bu yıl yüzde 0,2 küçülme bekliyor. Ekonomi bu yıl da küçülürse 2023’te olduğu gibi G7 ekonomileri arasında daralan tek ülke olacak.

Ülkede Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Yeşiller ve Hür Demokrat Parti’nin (FDP) oluşturduğu koalisyon hükümeti, iklim hedefleri, eyalet seçimlerindeki yenilgiler ve ekonomideki sıkıntılar nedeniyle yaşanan son tartışmaların ardından 6 Kasım’da dağılmıştı. Yaklaşık 20 yıl sonra ilk kez erken seçime gidecek olan ülkede seçim tarihi 23 Şubat olarak planlanıyor.

Bu arada ocak ayında yeniden ABD Başkanı olarak yemin edecek olan Trump, seçimi kazanırsa dış ticaret açığını azaltmak ve yerli üretimi desteklemek için gümrük vergilerini önemli ölçüde artıracağını açıklamıştı.

Analistler, Trump’ın AB ithalatına gümrük vergileri yoluyla daha fazla korumacı bir politika uygulamasının ihracata dayalı Alman ekonomisi için iyiye işaret olmadığını kaydediyor. ABD, Alman mallarının en büyük alıcısı konumunda ve Almanya’nın ihracatının yaklaşık yüzde 10’una sahip.

Çinli şirketler elektrikli hareketliliğe erken yatırım yaparken, Alman şirketler tereddütte kaldı

Alman otomotiv endüstrisi uzun süre geleneksel yanmalı motorlara bağlı kalarak, elektrikli hareketliliğe (elektromobiliteye) yatırım yapamaya tereddütle yaklaşırken, Tesla ve BYD gibi Çinli şirketler elektrikli hareketliliğe erken yatırım yaptı.

Uzmanlar, Alman otomotiv üreticilerinin, başarılı içten yanmalı motor modellerini ihraç etmeye odaklandığını belirterek, dönüşüm ihtiyacını hafife alan bu üreticilerin elektrikli hareketliliğe geçişi kaçırdığı kanaatinde.

Elektrikli araçlara geçiş, otomotiv sektörü için ülkede ve Avrupa Birliği (AB) nezdinde çeşitli düzenlemeler ve ham madde tedariki nedeniyle zorlu bir süreç içerisinde. Sektör, Asyalı üreticilerin hakim olduğu batarya teknolojisine büyük yatırımlar yaparken, artan maliyetlerle boğuşmak zorunda kalıyor.

Alman hükümetinin Ulusal Otomobil Platformu (NPM) tarafından yapılan bir çalışmaya göre, ülkenin yanmalı motorları bırakıp elektrikli otomobillere geçmesi de pahalıya mal olacak.

Elektrikli otomobile geçişle ülkede 2030’a kadar 410 bin kişinin işsiz kalması bekleniyor. Yaşanacak iş kaybının ana nedeni de elektrikli motorların petrolle çalışan motorlara göre daha az parça bulundurduğu için üretimde daha az işçiye ihtiyaç duyulması.

İçten yanmalı bir motora en az 1200 parça monte edilirken, elektrik motorunda yaklaşık 200 adet parça ile üretim yapılabiliyor. Otomobil üretiminin ve kullanılan parça sayısının düşmesi birçok otomobil parça tedarikçisini etkiliyor ve işçi çıkarılmasına sebep oluyor.

Elektrikli otomobil üretiminde katma değerin önemli bir kısmını oluşturan batarya hücresi üretiminde Alman otomotiv sektörünün geç kaldığı da ifade ediliyor.

Kriz tedarikçileri de vuruyor

Almanya’da otomotiv üreticilerinin içinde bulunduğu derin kriz, başta yedek parça olmak üzere tedarikçileri de olumsuz etkiliyor.

Tedarikçiler düşen
siparişler ve artan maliyetlerle karşı karşıya kalırken, birçoğu elektrikli hareketlilik gereksinimlerini karşılamak için işten çıkarmalar veya yeniden yapılanma planlıyor.

Son aylarda Volkswagen, Ford, ZF WABCO ve Continental, fabrikalarında binlerce işçinin işten atılacağı haberlerinin basında yer alması dikkati çekiyordu.

Alman otomotiv ve sanayi tedarikçisi Schaeffler, 5 Kasım’da 2 bin 800’ü Almanya’da olmak üzere Avrupa’da 4 bin 700 kişiyi işten çıkaracağını duyurmuştu.

23 Kasım’da otomotiv sektörünün önemli tedarikçilerinden Bosch, otomotiv biriminde 3 bin 800’ü Almanya’da olmak üzere, dünya genelinde 5 bin 500 kişiyi işten çıkaracağını açıkladı. Bosch, ilaveten üretim tesislerinde kısa mesaiye gidileceğini açıkladı.

Otomobil parça tedarikçisi Johann Vitz GmbH de 106 yıllık geçmişinin ardından iflas başvurusunda bulunarak yeniden yapılanma sürecine girdi.

İstihdam kaybının devam etmesi bekleniyor

Alman Otomobilciler Birliği de (VDA) elektrikli araçlara geçişin Alman otomotiv endüstrisine gelecek on yıl içinde 140 bin ek istihdama mal olacağını hesaplıyor.

Sektördeki istihdam yapısı “demografi ve karbonsuzlaşma” ile köklü bir dönüşümle karşı karşıya ve bu dönüşümün 2035’e kadar yaklaşık 190 bin kişinin iş kaybına yol açması bekleniyor.

VDA’nın yaptırdığı araştırmaya göre, 2035’e kadar sektördeki iş gücü arzı demografik nedenlerden dolayı yüzde 6,3 düşecek.

Almanya’da 2019-2023 döneminde istihdamda görülen 46 bin kişilik azalış temelde elektrikli araçlara geçişten kaynaklanırken, azalma eğilimi devam ederse 2035’e gelindiğinde otomotiv sektöründe istihdam sayısı yaklaşık 190 bin kişi düşecek.

Çin etkisi

Almanya’nın diğer büyük Avrupa ekonomilerine kıyasla Çin’e daha fazla bağımlı olması dikkati çekerken, Çin’in Almanya’dan satın aldığı otomobilleri daha fazla üretebilmesi ekonominin büyümesini zorlaştırıyor.

Çin, başta Alman otomobil üreticileri olmak üzere Alman şirketleri için hem satış hem de büyüme açısından büyük önem taşıyor. Alman şirketleri, küresel pazar için Çin’deki en son teknolojileri geliştiriyor ve test ediyor. Alman sanayisinde kullanılan ara ürünlerin çoğunluğunun Çin’den geldiği belirtiliyor.

Alman otomobilleri Çin’de yoğun talep görüyor. Alman otomotiv üreticileri Volkswagen, Daimler ve BMW gelirlerinin yüzde 30’dan fazlasını Çin’den gelmesi dikkati çekiyor.

Çin uzun zamandır Alman otomobil üreticileri için merkezi bir büyüme pazarı olurken, Mercedes, Audi ve BMW gibi markalar büyüyen Çin orta sınıfında büyük bir popülerliğe sahip.

Çinli üreticiler arayı büyük ölçüde kapatırken, BYD, Nio ve Geely Çin iç pazarına giderek daha fazla hakim oluyor ve artık Alman üreticilerin Çin’deki pazar payı önemli ölçüde düşüyor.

Son yıllarda Avrupa ülkelerinde satılan elektrikli otomobillerde Çin üreticilerinin payı hızla yükseliyor. Çin’de üretilen düşük fiyatlı ve sübvanse edilmiş elektrikli otomobillerin satışları rakiplerini geride bırakıyor.

Çin’de, BYD, SAIC ve Geely gibi markalar ile Tesla ve farklı Avrupa şirketlerin araçlarının üretimi yapılıyor.

Alman sanayisinin gittikçe zayıflaması, Çinli şirketlerin teknolojik olarak arayı kapatması hatta Uzak Doğulu şirketlerin yenilenebilir enerji ve otomotivde Almanları geride bırakması Almanya’da “Çin Şoku” olarak tartışılıyor.

Elektrikli araçlara yönelik zayıf talep

Alman üreticiler, elektrikli model sayılarını artırmalarına rağmen, talep beklentilerin altında kalması dikkati çekiyor.

Uzmanlar, devlet teşviklerinin yetersiz kalması, yüksek satın alma maliyetleri ve sürdürebilir olmayan şarj altyapısını buna neden olarak gösteriyor.

BYD gibi Çinli üreticilerin daha düşük üretim maliyetlerinden faydalanarak, daha ucuz ve teknolojilik araçlar sunması da Alman üreticileri olumsuz etkiliyor.

Çin’deki yavaşlama Alman otomotiv üreticilerini satışlarını olumsuz etkiliyor

Çin’deki yavaşlama Alman otomobil üreticilerin satışlarını da olumsuz etkilerken, üreticiler bu yıl için kar tahminini art arda düşürmek zorunda kalıyor.

Yüksek maliyetlerle mücadele eden Volkswagen (VW) Grubu’nun, temmuz-eylül döneminde net karı yıllık yüzde 64 düşerek 1,58 milyar avroya geriledi.

Grubun geçen yıl temmuz-eylül döneminde 4 milyar 894 milyon avro olan özel kalemler öncesi karı da bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 41,7 düşüşle 2 milyar 855 milyon avro oldu. Grubun, üçüncü çeyrekteki araç satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,3 düşerek 2 milyon 122 bine geriledi.

Volkswagen’in iştiraki Audi’nin yılın üçüncü çeyreğinde faaliyet kârı bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 91 düşerek 106 milyon avroya indi.

Yine Alman otomotiv üreticisi Mercedes-Benz’in karı üçüncü çeyrekte Çin’deki zayıf lüks otomobil satışları nedeniyle azaldı.

Şirketin temmuz-eylül döneminde düzeltilmiş faaliyet karı (FAVÖK), geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 48 azalarak 2 milyar 517 milyon avroya geriledi. Şirketin net karı ise yüzde 53,8 düşüşle 1 milyar 719 milyon avroya indi.

Diğer Alman lüks otomobil üreticisi BMW Group’un yılın temmuz-eylül döneminde karı Çin’deki satışların düşmesi ve araçların geri çağrılması nedeniyle yıllık yüzde 84 düşerek 476 milyon avroya indi.

Söz konusu dönemde şirketin en büyük pazarı olan Çin’deki (Mini markası dahil) araç teslimatlarının yüzde 29,8 azalarak 147 bin 691’e düşmesi dikkati çekti.

BMW, Çin’deki talebin durağanlaşması nedeniyle satışlarının etkilendiğini ve tüketici talebinin zayıf kaldığını bildirerek, bu yıl için satış tahminlerini aşağı çekmişti.

Alman otomotiv sektöründeki krizin diğer sebepleri

Almanya’daki üretim maliyetleri, yüksek enerji fiyatları ve ücretler nedeniyle diğer ülkelere kıyasla önemli ölçüde yüksek kalırken, düşük kar marjlı giriş seviyesi modellerin bu koşullar altında karlı bir şekilde üretilmesi zor oluyor.

Almanya’da birçok otomobil fabrikasının ortalama kapasite kullanımı üçte iki seviyesine düşerken, bu da tesislerin verimliliğini etkiliyor ve araç başına sabit maliyetleri artırıyor. Bu durumun Alman üreticilerin maliyet sorununu daha da kötüleştirdiğine ve ülke markalarının daha az rekabetçi hale getirdiğine vurgu yapılıyor.

Alman otomobil endüstrisinin bir diğer zayıf noktası da dijital teknolojilerin yavaş gelişmesi. Tesla’da standart olan otonom sürüş sistemleri veya yenilikçi bilgi-eğlence özelliklerin Alman modellerinde genellikle daha az teknolojik olduğu ifade ediliyor.

Avrupa’daki ekonomik durum otomotiv endüstrisi üzerinde önemli bir baskı oluştururken tüketicinin yüksek enflasyon sonrası tasarruf eğiliminde olması, artan belirsiz ortam ve zayıf ekonomik büyüme birçok tüketicinin yeni bir araba almak gibi büyük alımları ertelemesine neden oluyor.

Bu durum özellikle ürünleri Asyalı rakiplerine kıyasla pahalı olan Alman üreticileri etkiliyor.

Uluslararası ticari ilişkiler ilave riskler içerirken, ABD’de Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesiyle AB’den gelecek otomobillere olası cezalandırıcı gümrük vergilerinin, Çin’in AB’ye cevap olarak Avrupa’dan elektrikli otomobillere yönelik olası yeni vergilerin de durumu daha da kötüleştirebileceği belirtiliyor.

ABD ve Çin gibi ihracat
pazarlarına olan bağımlılık Alman otomotiv üreticilerinin içinde bulunduğu krizi daha da kötüleştirirken, Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesiyle olası cezalandırıcı gümrük vergilerinin Volkswagen, BMW ve Mercedes-Benz’in kârlarını önemli ölçüde azaltabileceği belirtiliyor.

Bu durumun sektör üzerindeki baskıyı daha da artırması ve derin istihdam kesintilerine sebep olması bekleniyor.

Kovid-19 pandemisi sırasında elde edilen güçlü karların ardından, birçok şirket marjlarına ilişkin gerçekçi olmayan beklentilerini sürdürürken, getiriler üzerindeki bu baskı, araştırma ve geliştirmeye yapılan uzun vadeli yatırımları tehlikeye atan aşırı kemer sıkma önlemlerine yol açıyor.

 Prizmabet, online bahis ve oyun sektöründe önemli bir yer edinen bir platform olarak dikkat çekiyor. Spor bahislerinden canlı casino oyunlarına kadar geniş bir oyun yelpazesi sunan site, kullanıcılarına eğlenceli ve kazançlı bir deneyim vaat ediyor. Güvenlik ve adalet konusunda sıkı standartlara sahip olan Prizmabet, kullanıcılarının memnuniyetini önceliklendiriyor ve çeşitli promosyonlar ile daha da cazip hale geliyor. Mobil uyumluluğu sayesinde her yerden erişilebilen site, kullanıcı dostu arayüzü ile de her seviyeden oyuncuya hitap ediyor. Prizmabet, dinamik yapısı ve sürekli güncellenen oyun seçenekleri ile online bahis ve casino dünyasında öne çıkmayı başarıyor.