PrizmaBetGüncelGirişAdresiHızlıveGüvenilirErişim!

Ebeveynler Dikkat ! Giderek Teknoloji Bağımlılığı Artıyor

Teknoloji Bağımlılığı Türkiye’de giderek artarken, bağımlılık yaşının 3-6 arasına düştüğü bildirildi. Korkutan tabloya karşı uzmanlar önlem alınmasını istedi. 

Teknoloji Bağımlılığı Türkiye’de giderek artarken, bağımlılık yaşının 3-6 arasına düştüğü bildirildi. Korkutan tabloya karşı uzmanlar önlem alınmasını istedi.

Son yıllarda dünyada ve ülkemizde cep telefonu, tablet ile bilgisayar kullanımının yaygınlaşmasına paralel olarak çocuklarda teknoloji bağımlılığı giderek daha sık görülüyor. Gün boyunca adeta ellerinden düşürmedikleri teknolojik cihazlar maalesef çocuklar için büyük bir tehdit oluşturabiliyor. Acıbadem Beylikdüzü Cerrahi Tıp Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Leyla Yolar, günümüzde çocuklarda teknoloji bağımlılığına 3 – 6 yaş aralığında bile yaygın olarak rastlandığına dikkat çekerek, “Teknoloji bağımlılığının çok küçük yaşlarda görülmeye başlamasının sebepleri arasında ebeveynlerin iş veya diğer sorumlulukları  nedeniyle çocukların internet ortamında daha fazla zaman geçirmelerine izin vermeleri ilk sırada yer alıyor. Diğer bir önemli faktör ise eğlenerek eğitme metotlarının ekran başında kalma sürelerini artırmasıdır” dedi.

 Bağımlılığa karşı üç kural çok önemli! 

Çocuklarda teknoloji bağımlılığını önlemek için ebeveynlerin özellikle üç kurala çok dikkat etmeleri gerektiğine işaret eden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Leyla Yolar, “Almanız gereken ilk önlem, ekran süresini çocuğunuzun yaşına uygun olarak sınırlamak olmalı. Bu sınırları, uyku, ders çalışma ve sosyal etkinlikler için yeterli zaman bırakacak şekilde düzenlemelisiniz. Çocuğunuz 18 aylıktan küçükse ekrandan tamamen uzak tutmalısınız. 18 – 24 ay arasında ise süreyi sizin gözetiminizde 20 dakika; 2 – 5 yaş arasında ise maksimum bir saat ile sınırlandırın. Daha büyük yaşlardaysa yine mutlaka zaman sınırı oluşturun. Ebeveynler olarak teknoloji kullanımında çocuğunuza iyi bir rol model olmanız da çok önemlidir” diyor. Çocuğunuza cazip aktiviteler önermenizin de ikinci önemli kural olduğunu belirten Dr. Leyla Yolar,  “Teknolojik cihazlar dışında zaman geçirmesini sağlamak için spor, dışarıda oyun oynama, resim ve müzik gibi çocuğunuzun ilgisine yönelik etkinlikler konusunda onu teşvik edin. Üçüncü kural ise çocuğunuzu sanal ortamda karşılaşabileceği zorbalıklar ve uzun süre ekran kullanımı nedeniyle gelişebilecek olan sağlık problemleriyle ilgili bilinçlendirmek olmalıdır” diye konuştu. Teknoloji bağımlılığının artmasına paralel olarak çocuklarda göz hastalıkları, obezite, duruş bozuklukları ve ruhsal problemlerin daha yaygın görüldüğünü anlatan Yolar, anne ve babalaraönemli öneriler ve uyarılarda bulundu!

Teknoloji Bağımlılığı Göz Bozukluklarına Yol Açabilir 

Uzun süre ekrana bakmak göz kaslarının normalden daha fazla çalışmalarına neden oluyor. Zira, gözler ekrana odaklandığında göz kasları sürekli olarak kasılıp gevşemek zorunda kalıyor ve bu durum göz yorgunluğuna yol açabiliyor. Gözlerde ağrı, yanma, batma, kuruluk, sulanma ve kaşıntı, bulanık görme ile sık göz kırpma, göz yorgunluğunun belirtileri arasında yer alıyor. Bu tablo da ileride miyopi gibi kalıcı göz sorunlarına veya fotofobi olarak adlandırılan aşırı ışık duyarlılığı ve parlak ortamlarda rahatsızlık hissine neden olabiliyor.

Teknoloji Bağımlılığına Karşı Nasıl önlem almalıyız?

  • Bilgisayar ekranının göz hizasının biraz altında olmasına ve yaklaşık 60 cm uzaklıkta bulunmasına dikkat edin.
  • İyi bir aydınlatma sağlayın, örneğin aşırı parlak ışık veya karanlık ortamlardan kaçının.
  • Ekran filtreleri kullanın.
  • En az yılda bir kez olacak şekilde düzenli göz muayenelerini yaptırın.

Postür Bozukluğu

Çocukların dijital teknolojik cihazlarla erken yaşlarda tanışmaları ve onları kontrolsüz şekilde uzun süre kullanmaları postür bozukluğuna neden olabiliyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Leyla Yolar, büyüme ve gelişimdeki hızdan dolayı omurgadaki değişmelerin en fazla okul çağında oluştuğunu vurgulayarak, “Cep telefonu, tablet ve bilgisayar kullanımı nedeniyle uzun süre hatalı pozisyonda kalmak; kaslarda gereksiz kasılmanın yanı sıra omuz, sırt ve boyun kaslarındaki spazmı tetikleyebiliyor. Ayrıca biyomekanik işlevlerin etkinliğini azaltabiliyor ve yumuşak dokuları zayıflatabiliyor. Bunların yanı sıra dirsek, el ile el bileğinde ağrıya ve bunun sonucunda hareket kısıtlılığına yol açabiliyor. Çok daha önemlisi devamlı öne doğru eğilmek ve uzun süre aynı pozisyonda kalmak ilerleyen zamanlarda omurgada kamburluğa neden olabiliyor” dedi.

Nasıl önlem almalıyız? 

  • Ergonomik masa ve çalışma koltuğundan faydalanın.
  • Kambur duruşu önlemek için ortopedi hekimlerine danışarak bel ve sırt korseleri kullanabilirsiniz.
  • Her 30 dakikada bir mola verdirin ve kaslarını esnetmeye yönelik kısa bir yürüyüş veya pozisyon değiştirme gibi dinlenme egzersizleri yaptırın.

Ruhsal Sorunlar

Teknoloji bağımlılığı çocukların ruhsal sağlıklarını da olumsuz yönde etkileyebiliyor.  Özellikle sanal oyun bağımlılığı olan çocuklarda; depresyon ile anksiyete, odaklanma problemleri, özgüven eksikliği, sosyal gelişimin gerilemesi, konuşma bozuklukları ve saldırgan davranışlarda bulunma gibi sorunlar sık görülüyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Leyla Yolar, 3-6 yaş aralığındaki çocukların ekrana 15-20 dakika odaklanmalarının yeterli olduğunu belirterek “İnternette bu sürenin aşılması zamanla çocuklarda dikkat eksikliğine yol açabiliyor. Fazla kullanım durumunda yüz yüze iletişim becerileri azalırken sosyal gelişimleri de zayıflayabiliyor. Ayrıca sanal ortamda karşılaşabilecekleri zorbalıklar yüzünden çocuklarda içe kapanıklık, yalnızlık hissine kapılma, depresyon veya anksiyete gibi ciddi sorunlar gelişebiliyor” diye konuşuyor.

Nasıl önlem almalıyız?

Teknolojik araç kullanımında yaşına uygun kota ile sınır oluşturun ve buna uymaya özen gösterin. Zaman ve içerik konusunu mutlaka takip edin.  Çocuğunuzu internetten uzaklaştırmak için sosyal mecralar dışında da eğlenebileceği alternatif aktiviteler planlamanız faydalı olacaktır. Düzenli yapacağı fiziksel aktiviteler çocuğunuzun stresini azaltacak, ruhsal gelişimini olumlu yönde etkileyecektir. Dolayısıyla çocuğunuza ilgi duyduğu bir spor dalı, doğa yürüyüşleri veya arkadaşlarıyla birlikte sosyal becerilerinin de gelişeceği etkinlik önerilerinde bulunabilir, hobi edinmesini sağlayabilirsiniz. Ayrıca aile içindeki iletişimi ve birlikte geçirdiğiniz zamanı artırmanız çocuğunuzun ruhsal ve zihinsel gelişimine önemli katkılar sağlayacaktır.

Obezite 

Teknoloji bağımlılığının çocuklarda yol açtığı sorunlardan biri de çağımızın önemli bir hastalığı olan obezite. Ekran başında geçen sürenin artması nedeniyle fiziksel  aktivitenin azalması, psikososyal problemler ile uyku sorunlarının yaşanması, beslenme düzeninin bozulması ve reklamlara maruz kalma sonucunda sağlıksız besin tüketiminde artış gibi birçok faktör obezite açısından risk oluşturuyor.

Nasıl Önlem Almalıyız? 

  • Günde en az bir saat egzersiz yapmasını sağlayın ve fiziksel aktivitesini arttırın.
  • Günlük aktiviteler ve yeme alışkanlıklarıyla ilgili sabit rutinler oluşturun.
  • Yatak odasında tablet, cep telefonu ve televizyon bulundurmayın.

Samsung Galaxy Z Flip’e Bir Rakip Daha Geldi: Karşınızda Infinix Zero Flip

Çinli teknoloji şirketi Infinix, ilk katlanabilir ekranlı telefonu Zero Flip’i duyurdu. Dikkat çekici özelliklerle donatılan telefon, fiyatıyla da hiç fena değil.

Türkiye’de yoğun ilgi gören teknoloji şirketlerinden TECNO’nun kardeşi diyebileceğimiz Infinix, düzenlediği bir etkinlikte ilk katlanabilir ekranlı telefonu “Zero Flip”i duyurdu. Dikkat çekici özelliklere sahip olan telefon, Samsung’un Galaxy Z Flip serisine rakip olmaya çalışacak. Peki bu akıllı telefon tüketicilere neler vadediyor?

Infinix Zero Flip, 6.9 inç boyutunda FHD+ çözünürlük, 120 Hz tazeleme oranı ve 1.400 nit tepe parlaklık değeri sunan AMOLED ekranla donatıldı. Kapak tarafında ise 120 Hz tazeleme oranı ve 1.100 nit tepe parlaklık değerine sahip olan 3.64 inç boyutlu AMOLED ekranı görüyoruz. Telefonun selfie kamerası ise 50 MP çözünürlük sunuyor ve Samsung JN1 sensörüne sahip.

Karşınızda Infinix Zero Flip

Infinix’in katlanabilir ekranlı akıllı telefonu, MediaTek Dimensity 8020 işlemciden güç alıyor. Bu güç 8 GB RAM, 512 GB’ye kadar depolama alanı ile destekleniyor. 8 GB sanal RAM desteğine de sahip olan telefonda, 70W hızlı şarj destekli 4.720 mAh batarya bulunuyor. Android 14 tabanlı XOS 14.5 arayüzü ile çalışan telefon 2 yıl Android, 3 yıl güvenlik güncellemesi alacak.

Infinix Zero Flip, dikey olarak yerleştirilmiş ikili kamera kurulumuna sahip. Bu kamera kurulumunda 50 MP ana kamera ve 50 MP ultra geniş açılı kamera bulunuyor. 4K çözünürlükte 60 fps video çekimlerine imkân tanıyan kamera kurulumu, OIS desteği ile de vlog çekimlerini mümkün kılacak. Üstelik vlog’lar için oluşturulmuş bazı yapay zekâ özellikleri de bu akıllı telefonda bulunacak.

Infinix Zero Flip teknik özellikleri

Ekran
  • 6.9 inç, AMOLED, FHD+, 120 Hz, 1.400 nit
  • 3.64 inç, AMOLED, 120 Hz, 1.100 nit
İşlemci MediaTek Dimensity 8020
RAM 8 GB (+8 GB sanal)
Depolama 512 GB
Ön Kamera 50 MP
Arka Kamera 50 MP + 50 MP
Batarya 4.720 mAh (70W)
İşletim Sistemi Android 14 (XOS 14.5)

Infinix Zero Flip fiyatı:

Versiyon Fiyatı
8 GB + 512 GB 600 dolar

Gözünüz Gibi Korumanız Gerekecek: iPhone 16 Pro Düşme Testine Girdi [Video]

Geçtiğimiz günlerde piyasaya sürülen iPhone 16 Pro, yeni bir düşme testinde iPhone 15 Pro ile kıyaslandı.

iPhone 16 serisi artık hem Türkiye hem de dünya genelinde resmî olarak satışta ve birçok Apple kullanıcısı ilk iPhone 16 sahiplerinden biri olabilmek adına çaba gösteriyor. İlk iPhone 16 Pro kutu açılımının ardından bugün ise ilk iPhone 16 Pro düşme testi yayınlandı. 

iPhone 16 Pro’nun düşme testi sonuçları cihazın önceki seriye göre ne kadar dayanıklı olduğunu gözler önüne seriyor. Apple Track’ten Sam Kohl’un gerçekleştirdiği düşme testi, kendisine aynı zamanda iPhone 16 Pro ve iPhone 15 Pro modelleri arasında bir düşme testi gerçekleştiren ilk kişi olma unvanı sağlıyor. Esasında bu testi önemli kılan da Apple. Öyle ki Apple, iPhone 16 Pro’nun önceki modele kıyasla %50 daha güçlü bir ikinci nesil Ceramic Shield korumasına sahip olduğunu iddia ediyordu.

Testin ilk aşamasında telefonlar, pantolon cebine yakın bir yerden yan taraflarının üzerine olacak şekilde düşürüldü. Her iki telefonda da küçük kozmetik hasarlar oluştu. Göğüs hizasından yapılan ikinci düşüş ise ilginç bir şekilde iPhone 16 Pro’da daha belirgin hasara neden oldu.

iPhone 16 Pro, iPhone 15 Pro’ya kıyasla daha fazla hasar aldı

Ardından baş hizasından yana düşüş testine geçildi ve bu düşüş testi sonrasında iPhone 16 Pro’nun ekranında çatlamalar gözlemlendi. Dahası, bu aşamada iPhone 15 Pro hâlâ çalışırken, iPhone 16 Pro kendi kendini kapattı. Kohl’un belirttiğine göre daha ince çerçevelere sahip olan iPhone 16 Pro, yeni modelin ekranını daha savunmasız bir hâle getiriyor.

Düşme testinin diğer aşamalarında her iki telefonun da arka camında çatlamalar meydana geldi. Ekran aşağı düşüşlerde ise iPhone 16 Pro’nun ekranı daha fazla hasar alırken, iPhone 15 Pro daha dirençli kaldı. Son olarak testin sonlarına doğru her iki model de daha yüksek mesafelerden düşürüldü ve bu noktada iPhone 15 Pro’nun seramik kalkanı da teste yenik düştü.

Teste genel olarak baktığımızda az önce de belirttiğimiz gibi iPhone 16 Pro’nun Ceramic Shield koruması, ilk nesil korumaya göre daha güçlü görünse de testlerin gösterdiği gibi ekran çerçeveleri daha ince olduğu için yeni model bazı durumlarda daha savunmasız kalabiliyor. Kohl, testin sonunda iPhone kullanıcılarına cihazları için mutlaka bir koruma kılıfı almalarını tavsiye ediyor.

Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.

iPhone 16 Pro’da dokunmatik ekran sorunu: Şikayetler hızla artıyor

Apple’ın son modeli iPhone 16 Pro, dokunmatik ekran tepkisi konusunda kullanıcılardan şikayet alıyor. Aralıklı olarak görülen sorun, cihazın belirli dokunuşlara ve kaydırmalara yanıt vermemesini içeriyor. Bu sorun sanal klavyede kaydırma …

Apple’ın son modeli iPhone 16 Pro, dokunmatik ekran tepkisi konusunda kullanıcılardan şikayet alıyor. Aralıklı olarak görülen sorun, cihazın belirli dokunuşlara ve kaydırmalara yanıt vermemesini içeriyor. Bu sorun sanal klavyede kaydırma, sürükleme, düğmeye basma ve yazma gibi çeşitli işlevleri etkiliyor.

Sorun tüm ekran kenarlarını etkiliyor

iOS’taki yanlışlıkla dokunmayı reddetme algoritmasının aşırı hassas olduğu ve bu nedenle kasıtlı dokunmaların göz ardı edildiği görülüyor. Bu sorun, kullanıcıların cihazlarını kullanırken istemeden ekranın başka yerlerine dokunması sonucu ortaya çıkıyor.

Dokunmatik ekran sorunu iPhone 16 Pro’nun dört ekran kenarını da eşit şekilde etkiliyor gibi görünüyor. Kullanıcılar, parmakları ekranın sağ tarafındaki Kamera Kontrolü’ne yakın olduğunda belirli sorunlarla karşılaştıklarını bildirdiler. Ancak ekranın diğer kısımlarına istem dışı temas da bu sorunu tetikleyebilir.

Böyle bir durumda telefonun yazılımı, ekrandaki yeni dokunuşları kısa bir süreliğine görmezden geliyor ve bu da dokunma ve kaydırma hareketlerinin kaçırılmasına yol açıyor. iPhone 16 Pro’nun daha ince ekran çerçeveleri, bu dokunmatik ekran sorununu daha da kötüleştirebilir.

İnce tasarım, kullanıcıların yanlışlıkla ekranın kenarlarına temas etmesini kolaylaştırıyor ve dokunmaya karşı hassasiyeti tetikliyor. Bu sorun, kullanıcıların doğal olarak telefonu parmaklarını yanlarına dolayarak tutmaları sonucu ortaya çıkabiliyor. Kılıf takmadan telefon kullanıldığında bu durum daha sık yaşanıyor çünkü parmaklar bu ince çerçevelerin üzerine rahatlıkla gelebiliyor.

Dokunmatik ekran sorunu hem iOS 18 hem de iOS 18.1 beta sürümünü çalıştıran iPhone’larda bildirildi. Bu sorun yalnızca telefon kilidi açıldığında ve kullanımdayken ortaya çıkıyor. Apple’ın sorunu bir yazılım güncellemesiyle çözmesi bekleniyor.

Apple’ın en ince telefonu olacak: İşte iPhone 17 Air’ın beklenen özellikleri

iPhone 16 ve iPhone 16 Pro satışları sürerken, Apple’ın 2025 iPhone 17 serisindeki en dikkat çekici model olacağı söylenen iPhone 17 Air hakkında yeni bilgiler ortaya çıktı. iPhone 17 Plus’ın yerini alacağı söylenen iPhone 17 Air, Apple’ın …

iPhone 16 ve iPhone 16 Pro satışları sürerken, Apple’ın 2025 iPhone 17 serisindeki en dikkat çekici model olacağı söylenen iPhone 17 Air hakkında yeni bilgiler ortaya çıktı. iPhone 17 Plus’ın yerini alacağı söylenen iPhone 17 Air, Apple’ın şimdiye kadarki en ince profilli telefonu olacak. Peki, hakkında neler biliyoruz?

Önemli ölçüde ince tasarım

Başlangıçta iPhone 17 Slim ismiyle ortaya çıkan sonrasında iPhone 17 Air olarak anılan model, Apple’ın gelecek yılki serisindeki dördüncü model olarak yeni bir tasarım sunacak. iPhone 17 ile iPhone 17 Pro arasına konumlandırılacak ve önemli ölçüde daha ince bir tasarıma sahip olacak. Apple’ın bunu titanyum kasa yerine alüminyum şasi kullanarak yapacağı söyleniyor.

Plus modelin yerini alacak

Apple’ın dinamik ada olarak adlandırdığı çentik bölümü iPhone 17 Air’da daha dar olacak. Telefonun ekranı 6.6 inç olacak. Şu anda satışta olan iPhone 16 Plus’ın ekranı 6.7 inç. Apple’ın daha ince telefon için farklı tasarımları test ettiği söyleniyor; dolayısıyla ekran boyutu değişebilir.

ProMotion, Yansıma önleyici daha dayanıklı ekran

Apple’ın 2025 yılında iPhone 17 Air dahil olmak üzere tüm ürün serisinde ProMotion ekran kullanacağı söyleniyor. Bu, telefonun gerektiğinde daha akıcı kaydırma ve video içerikleri için 120Hz’a kadar yenileme hızına çıkabileceği anlamına geliyor. ProMotion, ayrıca ekranın 1Hz’e kadar düşük güç tasarruflu yenileme hızına düğmesini sağlayarak, telefon kilitliyken kilit ekranının saati, araç takımlarını, bildirimleri ve duvar kağıdını gösterebilen hep açık ekrana olanak tanıyacak. Şu anda ProMotion teknolojisi, Pro modellerle sınırlı. Tüm iPhone 17 modelleri, Ceramic Shield’a kıyasla çizilmelere karşı daha dayanıklı, yansıma önleyici ekranla gelecek.

Kamera düzeni değişecek

iPhone 17 Slim veya Air olarak adlandırılacak yeni model, şimdiye kadar çıkmış iPhone’larda hiç görmediğimiz bir kamera kurulumunu benimseyecek. Apple’ın arka kameraları Google Pixel 9 Pro’da olduğu gibi cihazın üst orta bölümüne taşıyabileceği söyleniyor. iPhone kamera sistemi 2007 modelinden beri sol üst köşeyi işgal ediyor. Yeni kamera düzeninin yanı sıra cihazın tek bir kameraya sahip olacağı iddia ediliyor.

Ön kamerada iyileştirme

Tüm iPhone 17 serisinde altı elementli lens içeren 24 megapiksel ön kamera bulunacak. iPhone 16 serisinde 12MP ön kamera bulunuyor. iPhone 17’deki yükseltilmiş çözünürlük, fotoğrafın kırpıldığında veya fotoğrafa yakınlaştırma yaptığınızda bile kalitesinin korunacağı, daha fazla piksel sayısının daha ince detayları yakalayacağı anlamına geliyor. Altı elementli lens, görüntü kalitesini de biraz artıracaktır.

Apple Intelligence için daha fazla bellek

iPhone 16 modelleri, cihaz içi Apple Intelligence’ın donanım gereksinimi olan 8 GB RAM ile geliyor. iPhone 17 Air’ın da 8GB RAM ile geleceği söyleniyor. Cihaz, muhtemelen TSMC’nin 3nm üretim sürecinin optimize edilmiş bir versiyonuna (NP3 veya N3X) dayanan Apple A19 çipi ile donatılacak. Apple, bu telefonda kendi 5G modemini de kullanabilir.

Pro Max’ten daha yüksek fiyata satışa sunulacak

iPhone 17 Air’ın 1200 dolardan başlayan Pro Max modelinden daha yüksek bir fiyat etiketine sahip olabileceği konuşuluyor.

iPhone 16 Pro ve Pro Max’te ekran sorunu: Ne kadar ciddi?

Bazı iPhone 16 Pro ve iPhone 16 Pro Max kullanıcıları, dokunmatik ekranda yaşadıkları sorunları sosyal medyada bildirmeye başladı. Neyse ki bu sorun, görünüşte ciddi olsa da, kolayca düzeltilebilir gibi görünüyor.

Geçtiğimiz Cuma günü milyonlarca kişi yeni iPhone 16’larına kavuştu. Heyecanla beklenen yeni iPhone modelleri, artık çok daha detaylı gerçek Dünya testlerine karşı mücadele veriyor.

Yeni ürünlerde her zaman olduğu gibi, cihazı ilk olarak alan kullanıcıların yeni cihazlarda bir sorun keşfetme olasılığı daha yüksektir. Görünene göre yeni iPhone serisi de bu kaderden kaçamadı ve bazı iPhone 16 Pro ve Pro Max kullanıcılarının ekranla ilgili şikayetleri var.

Bildirilene göre iPhone 16 Pro dokunmatik ekranı zaman zaman tepkisiz hale gelebiliyor. Dokunma ve kaydırma hareketlerini engelleyebilen bu durumun oldukça can sıkıcı bir sorun olduğu rahatlıkla söylenebilir. Neyse ki bu sorunun arkasındaki sebep herhangi bir donanım hatasıymış gibi gözükmüyor.

Görünene göre ekran, birden fazla dokunuşu kaydederken çok hassas olabiliyor ve gelecekte yapılacak bir yazılım güncellemesi hatayı düzeltebilir. Buradaki sorunun, iPhone 16 Pro’nun öne çıkan özelliklerinden ikisi olan ultra ince çerçeveler ve Kamera Kontrol düğmesinden kaynaklanıyor olması mümkün.

Bu arada bazı kullanıcılar, parmaklarını Kamera Kontrol düğmesinin etrafına koymanın sorunu tetiklediğini söylüyor. Telefonu kullanırken sağ elinizde tutuyorsanız, istemeden o alana dokunmanız mümkün. iPhone 16 Pro modellerindeki ultra ince çerçeveler de ekranı tutarken yanlışlıkla ekrana dokunma riskini artırabiliyor. Yanlışlıkla bir dokunuş kaydedildiğinde, ekranın geri kalanı tepkisiz hale gelebilir.

Meraklıların yaptığı incelemelere göre, ekranın kendisinde herhangi bir sorun bulunmuyor. Muhtemelen Apple’ın önümüzdeki haftalarda bir yazılım güncellemesiyle dokunmatik ekran algoritmalarını düzelteceği düşünülüyor.

Vestel, otomotivde yeni bir dönem başlatıyor

Vestel Üst Yöneticisi (CEO) Ergün Güler, otomotivin artık otomotivden ziyade tüketici elektroniği olduğunu belirterek, Vestel’in tüketici elektroniğindeki 40 yıllık tecrübesini, çevikliğini ve kalitesini bu alana aktardıklarını söyledi.

Vestel Mobilite, Almanya’nın Hannover kentinde düzenlenen IAA Transportation 2024’te yerini alarak, sürdürülebilirliği ön planda tuttuğu yenilikçi elektrikli araç şarj istasyonları, otomotiv elektroniği ve enerji depolama sistemlerini sergiledi.

Vestel CEO’su Güler, fuarda, Vestel Mobilite’nin hedeflerine ve yatırım planlarına ilişkin basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Vestel’in ileri teknoloji yazılım, ekran ve şarj çözümleri sayesinde küresel bir oyuncu olma hedefine yürüdüğünü belirten Güler, uzun yıllardır yatırım yaptıkları mobilitenin, yeni nesil iş alanı olarak tanımlayıp strateji kurdukları bir alan olduğunu dile getirdi.

Güler, “mobiliteyi” içten yanmalı motorlardan elektrikli araçlara yaşanan paradigma değişikliği olarak tanımladıklarını ifade etti.

5 yıl önce dünyanın en değerli otomobil şirketleri arasında Toyota’nın 180 milyar dolar piyasa değeri ile 1. sırada, Volkswagen’in 80 milyar dolar piyasa değeri ile 2. sırada ve Porsche’nin 70 milyar dolarla 3. sırada yer aldığını aktaran Güler, şunları kaydetti:

“Bugün dünyanın en değerli 3 otomobil şirketi arasında 1 numara 670 milyar dolarla Tesla. 2 numara yine 240 milyar dolarla Toyota. O da 180’den 240’a çıkmış. Çünkü onların da elektrikli araçlarla ilgili bir perspektifi var. 3 numara, 5 yıl önce ilk onda olmayan Manisa’da komşumuz olacak olan BYD, 90 milyar dolar. 90 milyar dolar piyasa değeri, ilk 10’da yoktu bunlar 5 sene evvel. Şimdi 90 milyar dolarla ilk 3’te ise özneler de değişiyor paradigma değişikliğinde.”

“Otomotiv artık otomotivden ziyade tüketici elektroniği oldu”

“Otomotiv artık otomotivden ziyade tüketici elektroniği. Vestel bu kapsamdaki 40 yıllık tecrübesini, çevikliğini ve kalitesini bu alana aktarıyor.” diyen Güler, şöyle devam etti:

“40 yıldır tüketici elektroniği yapıyoruz. Biz tüketici elektronik sektöründen geliyoruz, ne anlama geliyor bu? Biz tüketici elektroniğindeki çevikliğe, hıza ama aynı zamanda hassasiyete sahibiz. Bununla beraber bizim ihracatta ana pazarımız Avrupa ve 30 yılı aşkın süredir Japon müşterilerle de çalışıyoruz. Dolayısıyla aynı Uzak Doğulu rakiplerimiz gibi hızlıyız, çeviğiz ama Avrupa ve Japonya kalite standartlarında seri üretim yapabiliyoruz. Bizim avantajımız bu.”

Güler, otomotiv sektöründeki paradigma değişikliğinde sahnenin neresinde yer alacaklarına ilişkin ise şunları söyledi:

“Örneğin elektrikli aracın pilini üretecek miyiz? Hayır ama ekranını üreteceğiz. Çünkü o ekrana, evinizde olduğunda televizyon diyorsunuz. Aynı ekran arabanın içine girdiğinde kokpit, dashboard, ekran diyorsunuz. Bizim için o yine bir ekran. Donanımı, yazılımı, tasarımı televizyondan farklı değil. Baktığınız işte onun kontrast oranı, onun tepkime süresi, geçiş süreleri, televizyondan farkı yok.

TOGG’da da o geniş ekranı Manisa’daki tesislerimizde biz üretiyoruz. Mühendislerimiz donanımını, yazılımını ve deneyimini, beraber geliştirdiler o ürünü. Deneyim de çok önemli çünkü. Yani donanım, yazılım yaptın ama deneyimini doğru tasarlamadığın takdirde bütün çabaların da heba oluyor. IAA fuarında görüşmeler devam ediyor. Yakın sürede duyuracağız. Başka global markalarla da genişletiyor olacağız. Yani TOGG iyi bir referans oldu. Adını çok yakında duyuracağımız global markalarda bu ekran deneyimini paylaşıyor olacağız”

Uçak ekranları da Vestel olacak

Uçak içindeki ekranların da artık Vestel tarafından üretileceğini aktaran Güler, global bir hava yolu şirketi ile anlaştıklarını ve bu şirketin 300 adetlik filosunun ekranlarını üreteceklerini kaydetti.

Güler, otomotivde paradigma değişikliğinde “anakart” ürünleri de üreteceklerini belirterek, “Biz bu işi de zaten 30 yıldır yapıyoruz. Biz elektrikli arabaların bu kartlarını da yapıyoruz. Başkalarına da yapacağız. O da yine bu fuarda konuştuğumuz uluslararası markalardan biriyle fuar sonrası açıklama yapacağız. İsim vermiyoruz. Çünkü daha anlaşmadık.” ifadelerini kullandı.

Gelişen elektrikli araç ekosisteminde önemli bir oyuncu olmak için yeniden yapılandıklarını anlatan Güler, Bosch, Continental, Park Velio gibi markalarla rekabet için hazırlandıklarını belirtti.

Hala elektrikli araç alan tüketicilerin “şarj noktası” ve “şarj süresi” konusunda endişelerinin olduğunu dile getire Güler, “Eğer elektrikli aracınızın şarj cihazı Vestel’se bir saat beklemek zorunda değilsiniz. Bu iyi haber. Bu fuarda sergilediğimiz 720 kilovat ki şu anda kurulumları da başladı, ilk Türkiye’de başladık ama İtalya için de ihracat anlaşmalarımızı yaptık.” dedi.

Ergün Güler, aracın kapasitesi de müsaitse 8 dakika içerisinde yüzde 20’den yüzde 80’e şarj imkanı sunduklarını, bunun üretimini de seri üretim seviyesinde yapabilen dünyadaki nadir şirketlerden birisi olduklarını dile getirerek, “Dünyada bunu yapabilen 3 tane şirket var. 720 kilovat için bahsediyorum. 400 kilovat yapan çok. Ocakta da bin kilovatlık ürün gelecek. Onu dünyada yapabilen 2 şirketten biri olacağız. Yine seri üretim mantığında. Yanlış anlaşılmasın. O tarafta. Bu da bir dikey olmuş olacak. Bir büyüme alanı yaratmış olacak.” diye konuştu.

Enerji depolama sistemleri

Güler, Vestel’in dikey büyümesinde üçüncü alanın enerji depolama alanları olacağını anlattı.

Türkiye’de ve Avrupa’da çıkarılan yeni yasayla yenilenebilir enerji sistemi kurulduğunda ona eşdeğer kapasitede bir enerji depolama sistemi kurmak zorunda olunacağını belirten Güler, “Bu kıtada, bu coğrafyada bunu yapabilen şirket sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Orada inşallah çözüm ortaklarından birisi de yine Vestel oluyor ve olacak.” dedi.

“Vestel’in gözünü diktiği ve aslan payını almak istediği pazar büyüklüğü 580 milyar dolar”

Boston Counsulting’in rakamlarına göre, elektrikli araç ekosisteminin büyüklüğünün 2030’da 3 trilyon dolar olacağını aktaran Güler, şöyle devam etti:

“Bizim ilgilendiğimiz tarafın büyüklüğü bu 3 trilyon doların içerisinde 440 milyar dolar. Elektrikli araç şarj istasyonu pazar büyüklüğünde 2030 için öngörülen büyüklük ise 100 milyar dolar. Enerji depolama sistemleri için öngörülen pazar büyüklüğü ise 40 milyar dolar. Hepsi beraber 580 milyar dolar yapıyor. Yani Vestel’in gözünü diktiği ve aslan payını almak istediği pazar büyüklüğü 580 milyar dolar. Hedefimiz 3 yıl içerisinde milyar dolarlık bir değer yaratmak.

Ne demek o? Sadece 1 milyar dolar ciro yapmak anlamına gelmiyor. Milyar dolarlık bir halka arzı inşallah planlıyoruz. Bu halka arzı da illa Türkiye’de yapmak zorunda değiliz. Belki Amerika’da yaparız. Belki Londra’da yaparız. Öyle planlarımız da var. Buna ulaşmak için de net rakamı söylüyorum. Ulaşmamız gereken ciro 600-700 milyon dolar. Yüzde 15-20 FAVÖK ulaştığımızda biz 1 milyar dolar değerlemeyi inşallah görüyor olacağız. Bu da bizim mobilite de en önemli hedef noktamız.”

Güler, Mobilite alanında yapılan yatırımların ülke için stratejik olduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:

“Nasıl Türkiye’de elektrikli araç için TOGG yatırımı çok stratejik ise burada da yapılan yatırım, ülke açısından çok kritik önemde. Çünkü şu anda dünyada gerçekten büyük bir geçiş yaşanıyor. Eski otomotiv sahnesinde çok majör olmasa da ülke olarak bir yerimiz vardı. Şimdi biz burada majörü oynayabiliriz. Sadece elektrikli araçla değil, elektrikli araç onun tedarik ekosistemi, onun şarj ekosistemiyle enerji depolama sistemleriyle. Aynen nasıl savunma sanayinde bir paradigma değişikliği yaptıysa ülke birçok alanda, aynı fırsatı ben burada görüyorum ülke için. Ondan Vestel ve Vestel benzeri şirketlerin bu alanda yaptığı yatırımların ülkenin geleceği içinde çok önem arz ettiğini düşünüyorum.”

Çip sektörü

Çip sektörünün dünyanın en stratejik sektörlerinden biri olduğunu anlatan Güler, “Çipin yazılım geliştirmesinde biz zaten varız. Ürünlerimiz için o çiplerde yer alan yazılımlar tarafında varız. Şimdi aynısını mobilite için de planlıyoruz. Çip üreticileriyle beraber yazılım kısmında kaynaktan başlamak suretiyle bir işbirliğini de planlıyoruz.” diye konuştu.

Ergün Güler, çip yatırımının milyarlarca dolarlık maliyeti olduğunu belirterek, “Benim gördüğüm, Sanayi Bakanlığı öncülüğünde ülke olarak da burada bir inisiyatif var. Belki yine devlet yapacak, orada bir şey yapılacak. Çünkü ciddi rakam. Özel sektör şirketinin tek başına altına girebileceği bir rakam değil yani. Çok benzeri bir oluşum mu? TOGG benzeri öyle bir şey olabilir. Uluslararası çözüm ortağıyla beraber. Çünkü orada çok ciddi know-how da var. TOGG da dediğiniz gibi bir öncülüğü devlet yaptı. Sonra baktığınızda devletin payı çok cüzi miktarda, hatta yok.” görüşlerini aktardı.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Uçuş’a hazır, odağında 580 milyar dolarlık pazar var

Mobilite pazarında 3 yılda milyar dolarlık piyasa değeri yaratmayı hedefleyen Vestel, hızla büyüyen elektrikli araç pazarının 580 milyar dolarlık kısmından pay alacak. Vestel Mobilite, yakın zamanda dünyaca ünlü bir havayolu şirketinin 300 adet filosunun ekranını üretecek.

Nurdoğan ARSLAN ERGÜN

Vestel Şirketler Gru­bu’nun elektrikli araç şarj istasyonları, oto­motiv elektroniği ve enerji de­polama sistemleri alanların­daki faaliyetlerini yürüten Vestel Mobilite, yeni yatırım­lar ve işbirliklerini duyurma­ya hazırlanıyor.

Almanya’nın Hannover kentinde düzenle­nen IAA Transportation Fua­rı’nda mobilite ürün ve çözüm­lerini sergileyen şirket, özel­likle 8 dakikada şarj imkânı sunan 720 Kw güç çıkışlı istas­yonlarıyla dikkat çekti. Vestel CEO’su Ergün Güler, bu ürünle Vestel’in dünyadaki 3 şirket­ten biri olduğunu söyledi. He­def ise 1000 Kw güç çıkışlı şarj istasyonu da üreterek dünya­daki 2 şirketten biri olmak.

Elektrikli araç pazarının 2030’da 3 trilyon dolara ulaşa­cağını kaydeden Ergün Güler, sadece Vestel’in faaliyet gös­terdiği elektrikli araç kompo­nentleri, elektrikli araç şarj istasyonları ve enerji batar­ya depolama çözümleri alanı­nın 2030’da 580 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini be­lirtti.

Amaçlarının 580 milyar dolarlık pazardan pay almak olduğunu ifade eden Güler, “Bugün geliştirdiğimiz ürün ve teknolojilerle bu alanda faa­liyet gösteren şirketin çok öte­sinde bir konumdayız. Kimi üreticiler 300kW’lık şarj is­tasyonlarını bile ürün gamla­rına daha yeni eklemeyi plan­larken Vestel bugün 720kW güç çıkışlı çok hızlı şarj istas­yonlarını üretip, ihraç edi­yor. 2025’in ilk çeyreğinde de 1MW güç çıkışlı şarj istasyon­larını satışa sunmayı planlıyo­ruz” dedi.

Vestel ekranları gökyüzüne de çıkacak

Vestel Mobilite, yakın za­manda dünyaca ünlü bir hava­yolu şirketinin 300 adet filo­sunun ekranını üretimine de başlayacak. Otomotiv alanın­da Vestel’in araç içi ekran çö­zümünde mini LED ekran tek­nolojisini kullanarak canlı ve parlak renkler sunduğunu, bu sayede de pazarda önemli bir fark yarattığını söyleyen Er­gün Güler, “Bugün hem sürü­cülere hem de yolculara en iyi kullanıcı deneyimini sunmak için araç içi eğlence ve bilgi ekranlarını aynı kokpitte bir­leştirerek yekpare bir ekran ürettik. Buradan edindiğimiz tecrübe ile yakın zamanda ha­vacılık sektörüne de girece­ğiz. Uçak içi eğlence ekranla­rı için çalışmalarımız başladı, çok yakın zamanda buradaki iş birliklerimizi de duyuracağız” açıklamasını yaptı.

“Otomotiv artık tüketici elektroniği oldu”

Vestel’in tüketici elektro­niği alanında yıllara dayanan bilgi birikimi ve tecrübesini, bu alana yaptıkları yatırım­larla birleştirince ortaya güç­lü bir yapı çıktığını söyleyen Güler, “Bu yapı sayesinde ge­lecek üç yıl içinde Vestel Mo­bilite’nin piyasa değerini mil­yar doların üzerine çıkarma­yı hedefliyoruz” diye konuştu. Öte yandan Boston Consul­ting Group’un tahminlerine göre 2030’a kadar dünya ge­nelinde elektrikli araç satış­ları, toplam araç satışları­nın %40-45’ini oluşturacak.

Bu artışla beraber elektrik­li araç komponentleri paza­rı da 2030’a kadar 440 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşacak. Elektrikli araç şarj soket sayı­sının ise 124 milyona ulaşma­sı bekleniyor. Bu da yaklaşık 42 milyar dolarlık bir pazar büyüklüğü anlamına geliyor. Ergün Güler, “Otomotiv artık tüketici elektroniği oldu. Biz de tüketici elektroniği alanın­da yıllardır Uzakdoğu gibi hız­lı, Avrupa ve Japonya gibi seri üretim yapıyoruz” dedi.

Vestel’in TOGG yerli oto­mobil projesindeki ortaklı­ğıyla, bugün büyük dönüşüm yaşayan otomotiv sektörün­deki etkinliğini daha da artır­dığını söyleyen Güler, “Bugün TOGG’un en ilgi çeken nokta­larından olan yekpare ekranı­nı Vestel üretiyor. Elektronik sektöründeki bilgi birikimi­mizi tamamen buraya aktar­dık. Hedefimiz elektrikli araç üreticilerinin birinci seviye tedarikçisi olmak” ifadeleri­ni kullandı. TOGG’daki ekran tecrübesini global markalar­la pekiştireceklerini dile geti­ren Güler, ekran deneyimini genişleteceklerini belirtti.

İleri teknoloji ürünleri IAA’da görücüye çıktı

Vestel CEO’su Ergün Güler, Almanya’nın Hannover kentinde düzenlenen IAA Transportation fuarının, mobilite sektörünün geleceğine yön veren bir konumda olduğunu belirterek, “Böylesi büyük bir organizasyonda ülkemizi mobilite alanında temsil etmekten büyük mutluluk duyuyoruz” dedi. Vestel, bu yıl iklim değişikliğiyle mücadele ve yeni teknolojiler üzerine yoğunlaşan fuarda, mobilite sektörüne yönelik yazılım, ekran ve şarj çözümleriyle yer aldı.

5MWh’lık üniteler pazara sunulacak

Dünyada güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik depolama çözümlerinin hızla yaygınlaştığını vurgulayan Ergün Güler, “Vestel, çevreci çözümleriyle enerji maliyetlerinde de önemli tasarruf sağlamak amacıyla konut, ticari/endüstriyel ve yenilenebilir güneş/ rüzgâr enerji santralleri için enerji depolama sistemleri üretiyor. Hem konut hem de toplu kullanım için bu alanda ilk 75kWh ve 300kWh’lık ürünleri pazara Vestel sürmüştü. Bu yıl da güneş/rüzgâr enerji santralleri için 5MWh’lik depolama ünitelerini piyasaya süreceğiz” açıklamasını yaptı.

“Çip üretimi için TOGG benzeri yapı kurulabilir”

Vestel Mobilite olarak çip sektörünün yazılım geliştirme tarafında olduklarını açıklayan Ergün Güler, “Çipin kendisini yapmak milyarlarca dolar yatırım gerektiriyor. Bunu tek şirketin yapması için kaynak yok. Ancak çip üretimi için TOGG benzeri bir yapı kurulabilir” dedi.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Huawei, üçe katlanan telefonu Mate XT’yi resmi olarak tanıttı

Huawei’nin uzun zamandır beklenen üçe katlanan telefonu Mate XT, Çin’de düzenlenen etkinlikle resmi olarak tanıtıldı. İşte Mate XT’nin özellikleri ve fiyatı…

Huawei Mate XT resmi olarak tanıtıldı ve böylece Çinli şirket, katlanabilir telefonları yeni bir noktaya taşıdı. Mate XT, Dünya’nın ilk üçe katlanabilen, üç ekranlı akıllı telefonu olarak, daha önce hiçbir cihazda olmayan yeni bir tasarım sunuyor. Mate XT‘nin 10,2 inçlik ekranı, açıldığında rakiplerinden oldukça büyük bir ekranla kullanıcılarına tablet benzeri bir deneyim sunuyor.

Mate XT’nin iki menteşesi, cihazın Z şeklinde katlanmasını sağlıyor. Telefon katlandığında 6,4 inçlik bir akıllı telefon ekranına sahip olurken, tamamen açıldığında 10,2 inç boyutuna ulaşıyor. İsteyen kullanıcılar, cihazlarını sadece kısmen açarak 7,9 inçlik bir ekran boyutuyla da cihazı kullanabiliyor.

Ancak bütün bu katlama mekanizması düşünüldüğünde, Mate XT bekleyeceğinizden daha ince bir profil sunuyor. Hatta, katlandığında ulaştığı sadece 12,8 mm ile Samsung’un Galaxy Z Fold 6 cihazından daha ince olmayı başarıyor.

Donanım tarafında ise Kirin 9010 5G çipseti dikkat çekiyor. Telefon, 66W kablolu şarj ve 50W kablosuz şarj desteğine sahip olan 5.600mAh’lik bir batarya içeriyor.

Kamerası da 50MP ana, 12MP ultra geniş lens ve 5,5x hibrit optik yakınlaştırma için 12MP periskop lensleriyle oldukça dikkat çekici bir düzene sahip. Stratejik bir şekilde ekranın en sol tarafına yerleştirilmiş olan 8MP’lik ön kamera da hem katlanmış hem de katlanmamış durumlardayken selfie çekimleri ve görüntülü görüşmeler için etkili bir seçenek sunuyor.

Çin’de 19.999 yuan’dan (yaklaşık 2.800 dolar) başlayan fiyatlarla satışa sunulan Mate XT gerçekten de üst seviye bir ürün olarak dikkat çekiyor. Mate XT’nin Çin dışında nerelerde sunulabileceği şimdilik bilinmiyor ve Huawei henüz küresel lansman planlarını açıklamış değil.

OPPO A60 İnceleme

OPPO, yeni telefonu A60 ile oldukça iddialı. Dayanıklılığıyla dikkat çeken OPPO A60’ı tüm detaylarıyla inceledik ve elbette “bahsedilen” zorlu testlerden de geçirdik. Peki, sonuç ne oldu? İşte OPPO A60 incelemesi…

Zaman zaman markalar bazı telefonlarıyla ilgili büyük iddialarda bulunuyorlar ve bu da genellikle sağlamlığı noktasında oluyor. OPPO’nun da yeni telefonu A60 ile böyle bir iddiası var. OPPO, A60’ın kırılmadığını iddia ediyor. Bizim de en çok Instagram’daki paylaşımı gördükten sonra dikkatimizi çekti bu arada, onu da söyleyelim. OPPO’nun Instagram hesabından paylaştığı reklam filminde, bu telefon ile duvara çivi çakılıyor. Şimdi elbette buradaki duvar hangi malzeme, çivi beton çivisi mi bilemiyoruz, ancak gerçekten böyle bakıldığında fazlasıyla etkileyici görünüyor. Biz de dedik ki markaya, biz bunun bir benzerini yapalım, bakalım telefon gerçekten dayanıklı mı, OPPO da hay hay diyerek telefonu gönderdi. Buna geleceğiz, ancak en sonda geleceğiz, zira telefon şimdilik bize sağlam lazım. Önce sağını solunu sizlere anlatayım, OPPO A60 sağlamlığı dışında başka ne özellikleriyle iddialı, bize neler sunuyor, ona bir bakalım.

OPPO A60 Tasarımı ve Ekranı Nasıl?

Öncelikle OPPO A60, uygun fiyatlı kategoride yer alıyor ve giriş/orta segment arası bir yere konumlanıyor. Tasarımıyla da göze hoş görünen telefonun elimizdeki rengi Gece Moru, ancak Dalga Mavisi renk seçeneğiyle de bulabiliyorsunuz telefonu. 186 gram ağırlığında ve 7.7 mm kalınlığında bu arada. Yine telefonun IP54 su ve toz dayanıklılık sertifikasına sahip olduğunu söyleyelim. Yani su sıçramalarında zarar görmüyor, ancak bu suya daldırabileceğiniz anlamı taşımıyor, yani telefonu suya sokmayın.

Gövdesi plastik malzemeden oluşuyor. Bu telefonun sağlamlığı konusunda yardımcı oluyor elbette. Cam malzemeden olsa çabuk kırılırdı pek tabii ancak plastik malzemeyi çatlatmak için biraz uğraşmanız gerekir. Gerçi OPPO, ekranın sağlamlığıyla iddialı ancak burada da bir koruma bandının kullanılmış olduğunu görüyoruz. Ekran sağlamlığını bu da nispeten artırıyordur; söylediğimiz gibi, bunu az sonra test edeceğiz.

Telefonun ekranı 6.67 inç boyutunda. Yüzde 89.9 ekran gövde oranına sahip olması gayet iyi. Kenar çerçeveleri gayet ince. Sağ kenarda parmak izi sensörü entegreli güç butonu, hemen üzerinde de ses butonları yer alıyor. Ekranın üst ve alt kenarlarına hoparlörler yerleştirilmiş; stereo ses duymak güzel. Bu özellikle cihazı yan tutarak video seyrettiğinizde veya oyun oynarken seyir keyfini artırıyor.

Bu arada 6.67 inç büyüklüğündeki bu ekran 1604×720 piksel çözünürlük sunan bir IPS LCD panelden oluşuyor. Çözünürlük sınıfı için kabul edilebilir gibi olsa da, elbette artık 720p ekran görmesek iyi olur. Fakat güzel haber, yelefonun ekran yenileme hızını 60Hz ve 90Hz şeklinde ayarlayabiliyorsunuz. Ekranın parlaklığı da 950 nit seviyesiine ulaşabiliyor. Telefonun ekranla ilgili bir diğer iddiası da ıslak elle kullanımlarda da çalıştığı yönünde. Bunu da ekran testi sırasında deneyeceğiz.

Peki, OPPO A60 hangi teknik özelliklere sahip ve kullanıcısına nasıl bir performans sağlıyor?

OPPO A60 Performansı Nasıl?

Telefon Snapdragon 680 işlemciyle geliyor. 6 nm’lik teknolojiyle üretilen bu işlemci nispeten eski, 2021 yılında çıkmıştı ancak hala tercih edilen bir seçenek. 8 çekirdeğe sahip ve giriş/orta seviye için fazlasıyla yeterli bir tercih olduğunu söyleyebiliriz. Bu işlemci hala gerek web dolaşım gerek genel telefon kullanımında fazlasıyla güvenilir. Ancak elbette önümüzdeki yıllar için bu tek başına yeterli olmayabilirdi. OPPO’nun buna desteği Trinity Engine optimizasyonu oluyor. Trinity Engine, işlemci, RAM ve depolama alanlarında telefona ekstra performans kazandıran bir dokunuş. Bununla işlemci, telefonun nerede neye ihtiyacı olduğunu anı anına takip ediyor ve gereken kaynakları o işleme tahsis ediyor. Bu sayede takılan, donan, geciken uygulamaların önüne geçilmiş.

Yine telefonun 8GB RAM’e sahip olduğunu düşünürsek, modern uygulamaları takılmadan çalıştırmanız için gayet yeterli. Ayrıca telefonunuzda birden çok uygulama açtığınızda 8 GB’lık RAM’in yetersiz kaldığını düşünürseniz, ekstra sanal RAM yardımı alabiliyorsunuz. Genişletilmiş RAM özelliği sayesinde depolama alanının bir bölümünü RAM modülü gibi kullanabiliyorsunuz.

Bu arada oyun oynamayı sevenlere de güzel bir haberimiz var, telefonun GPU’su 1115 MHz hızında çalışan Adreno 610 işlemciye dayanıyor. Bu GPU günümüzün en hızlı grafik işlemcisi sayılmaz ancak oyun performansının iyi olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla seviyesine göre A60 oyun oynamak isteyenleri de üzmeyecek. PUBG’yi rahatlıkla oynayabiliyorsunuz. Yine telefonun 128 GB veya 256 GB’lık dahili depolama alanıyla geldiğini de hatırlatalım.

Yani baktığımızda OPPO’nun A60 ile ile iddialı olduğu bir nokta da performans konusunda. Cihazın 4 sene boyunca “akıcılık hissini” kaybetmeyeceğini vurguluyor. Yani kullanıcıların 4 sene boyunca “yeni gibi” bir telefon hissi yaşayacağını söylüyor. Üstelik, bu 48 aylık, yani 2 yıllık “akıcılık korumasını” laboratuarlarında test ederek doğruladığını da söylüyor. Bunu bugün doğrulayamayacağız, ancak telefonun böyle bir iddiası var, onu da söylemiş olalım.

OPPO A60 Pil Ömrü Ne Kadar?

Bu işlemcinin güç tüketimini iyileştirmeye odaklı bir desteği de var. Böylece OPPO A60 normal tempoda gün boyuca şarj ihtiyacı duymadan çalışabiliyor. Telefonun 5000 mAh’lık pil kapasitesi yaklaşık 15 saatlik video oynatmanıza imkan veriyor. Aynı zamanda OPPO pilin 4 sene boyunca sorunsuz çalışacağı iddiasında. Ancak tabii yine de Li-ion pillerin boşaldıkça ömrünün kısaldığını unutmayın ve telefonun bataryasını yüzde 20’nin altına inmeden şarj etmeye özen gösterin. Piliniz ne kadar uzun süre dolu kalırsa, ömrü o kadar uzun olacaktır. Bu arada telefonun kutusunda yer alan şarj adaptörünün de 45W gücünde olduğunu söyleyelim.

OPPO A60 Kamera Özellikleri Nedir?

Peki, fotoğraf ve videolar çekmeyi sevenler için telefonun kameraları ne sunuyor? OPPO A60’ın ana kamerası 50 MP çözünürlüğe sahip. Arka yüzdeki ikinci kamera ise 2 MP çözünürlükte. Ultra geniş açılı kamerası yok, zaten çok iddialı değil bu yönüyle telefon, ancak gün ışığı çekimlerinde iyi bir iş çıkarıyor.

Arka kamerayla video çekmek istediğinizde maksimum 1080P çözünürlüğünde ve 30 fps hızında video kaydı yapabiliyorsunuz. Ön yüzdeki selfie kamerası ise 8 MP çözünürlük sunuyor. Bu çözünürlük biraz zayıf kalsa da, telefonun giriş
seviyesini düşünürsek, yeterli olduğunu söyleyebiliriz.

Yine ön kamerayla da video çekiminde 30 fps hızında 1080P çözünürlükte kayıt alabiliyorsunuz. Bu arada, ön ve arka kameralar aynı anda kayıt alabiliyor, böylece hem telefonun önünü hem de arkasını aynı video içinde bölünmüş ekranda gösteren çift açılı videolar çekebilirsiniz. Bu özellik, vlog veya canlı yayınlar yapmak isteyenler için çok kullanışlı bir özellik.

Ve, evet, bunu da anlattıktan sonra şimdi geldik en can alıcı noktaya. Ben OPPO A60 kırılır diyorum, OPPO yetkileri kırılmaz diyor. O halde buyursunlar…

OPPO A60 Sağlamlık Testi

OPPO’nun iddiası ekranın kırılmayacağı yönünde. Zira bu telefon için MIL-STD 810H sertifkasını almış, yani düşme ve darbe gibi zorlu durumlara dayanıklı yapıda olduğu test edilmiş. Şimdi bu telefonun ekranıyla reklam filminde duvara çivi çakılmış ancak dediğim gibi orada kullanılan malzemeden emin değiliz. Dolasıyla gayet organik bir test yapıcaz ve duvara değil, ağaca çivi çakıcaz. Bu arada ağaca zarar vermemesi açısından çivi bakır malzemeden onu da söyleyelim. Şimdi buna bakacağız, açıkçası ben telefonun bir noktada kırılacağı düşüncesindeyim elbette, ancak sonuna kadar da zorlamayacağız. Sonuçta derdimiz telefonu kırmak değil, ekranı kırılmadan bu çiviyi çakabiliyorsak zaten testi geçmiş olacak. O halde çakmaya başlayalım…

OPPO A60 ile yapılan testleri hemen yukarıdaki videomuzda görebilirsiniz.

Sonuç

Evet, sonuç ortada. OPPO A60, gerçekten dendiği kadar sağlam bir telefon. Elbette testler çeşitlendirilir, ancak temelde bir telefonun ekranı ile çivi çakmayacağınızı da düşünürsek, önemli olan ekrana gelebilecek darbelerde ne kadar dayanabileceği zaten. Yani günün sonunda elinizde düşmelere, darbelere karşı gayet dayanıklı bir telefon var. İnceleme boyunca anlattığımız diğer yanlarıyla da zaten gayet başarılı bir model olmuş. Fiyatı da 11.999 TL şeklinde. Bu anlamda uygun fiyatlı ve sağlam bir telefon satın almak isteyenler tercih edebilir.

Not: Bu incelemedeki ürün OPPO Türkiye tarafından tedarik edilmiştir.