Vestel’de yeni Genel Müdür Haspolat

Vestel üst yönetiminde görev değişimi yaşanıyor. Son 10 yılı CEO’luk görevi olmak üzere 35 yıldır Vestel Şirketler Grubu’nda çalışan Vestel CEO’su Turan Erdoğan, 1 Eylül 2023 itibarıyla emekli oluyor.

Yeni dönemde CEO’luk görevini Vestel Beyaz Eşya Genel Müdürü Erdal Haspolat üstlenecek. Vestel’in son 35 yılına önemli katkı yapan Vestel CEO’su Turan Erdoğan, bayrağı Vestel Beyaz Eşya Genel Müdürü Erdal Haspolat’a devrediyor. Erdoğan 1 Eylül 2023 tarihi itibarıyla emekliliğe ayrılacak olan Erdoğan, Yönetim Kurulu Başkanı Başdanışmanı olarak Vestel’de çalışmaya devam edecek.

Turan Erdoğan, 1988 yılında katıldığı Vestel Şirketler Grubu’nda son 10 yılı CEO’luk görevi olmak üzere tam 35 yıldır kritik yöneticilik sorumlulukları üstlendi. Vestel’in yalnızca Türkiye’nin değil dünyanın sayılı teknoloji şirketleri arasında yer almasında büyük rolü olan Turan Erdoğan, görevde bulunduğu süre boyunca Vestel’i Vestel yapan, şirketi ve sektörü dünyanın saygın platformlarında temsil ederek ülkemize önemli katkı yaptı.

1 Eylül 2023 tarihi itibarıyla Vestel CEO’luk görevini üstlenecek olan Erdal Haspolat, 1998 yılından bu yana Vestel Beyaz Eşya’da farklı görev ve sorumluluklarda bulundu. Bütün bu süre boyunca teknolojik gelişmelerle pek çok ilke imza atarken, AR-GE’ye verdiği önemle üstün teknolojili, akıllı ve dünya standartlarının üzerinde Vestel Beyaz Eşya ürünlerini tüm dünyayla rekabet eder hale getirdi.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Erdoğan’dan balkon konuşması: Artık birleşme vaktidir

Cumhurbaşkanlığına yeniden seçilen Erdoğan, Millet İttifakı adayı Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi, “Türkiye Yüzyılını birlikte inşa etme” çağrısı yaptı.

Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan, göreve yeniden seçilmesinin ardından Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde halka seslendi. “Biz bu yolda gece gündüz demeden yürüdük. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa edeceğiz” diyen Erdoğan, “Milletimizin her iradesi gibi bu sonucun da başımızın üstünde yeri vardır… Bugün Türkiye Yüzyılı müjdesini verme günüdür” dedi.

Seçimin ikinci turunun herhangi bir sıkıntı yaşanmadan sonuçlandığını ve resmi olmayan sonuçlara göre kendisine 5 yıllığına daha millet tarafından bu görevin verildiğini belirten Erdoğan, gerek 14 Mayıs’ta gerekse 28 Mayıs’ta sandığa giden vatandaşlara teşekkür etti.

“Artık birleşme bütünleşme vaktidir”

Milletin kararını “Türkiye Yüzyıl’ından yana kullandığını” söyleyen Erdoğan, “Seçimin ilk turunda milletimiz TBMM’de çoğunluğu Cumhur İttifakı’na vererek yasamadaki tercihini zaten ortaya koymuştur. Bugün de yürütmedeki tercihi kesinleşmiştir. Kazanan sadece biz değiliz kazanan Türkiye’dir. Kazanan tüm kesimleriyle milletimizdir. Aynı sözü bir kez daha veriyoruz. Bugün kimse kaybetmemiştir. 85 milyonun tamamı kazanmıştır. Kimseye kırgın, küskün, öfkeli değiliz. Artık seçim dönemine dair tüm tartışmaları ve çekişmeleri bir kenara bırakarak milli hayallerimiz etrafından birleşme bütünleşme vaktidir. Biz bu çağrıyı laf olsun diye değil tüm kalbimizle yapıyoruz” şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu’na eleştiri

Erdoğan, konuşmasında Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi. 2018’de CHP’nin meclise soktuğu vekil sayısının 146 olduğunu, bu sayının 2023’te 169’a yükseldiğini belirten Erdoğan, “Gördüğünüz gibi bir artış var. Fakat burada kiralık vekiller var. 40 tane kiralık vekil. Yüzde 1 oy alan partilere ne yaptı, 40 tane kiralık vekil verdi. Sayı nereye düştü? 129’a. 146’dan 129’a hangisi büyük? Herhâlde 129 büyüktür diyemezsiniz” diye konuştu.

DW/BK,JD

Dünya liderleri Erdoğan’ı tebrik etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden seçilmesinin ardından BM, NATO ve AB’nin yanı sıra Almanya, ABD, Rusya ve Fransa dâhil birçok ülkenin liderinden kutlama mesajı geldi.

Dünya liderleri, Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ni kazanarak yeniden göreve seçilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı tebrik etti.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Erdoğan’ı kazandığı seçimden dolayı kutlarken iş birliğini artırma vurgusu yaptı.

Guterres’in sözcüsü Stephane Dujarric tarafından yapılan yazılı açıklamada, BM Genel Sekreteri’nin “Türkiye ile BM arasındaki iş birliğinin daha da güçlendirilmesini dört gözle beklediği” duyuruldu.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise Twitter’dan yaptığı paylaşım ile Erdoğan’ı tebrik etti. Stoltenberg, “Birlikte çalışmayı sürdürmeyi ve Temmuz’daki NATO Zirvesi’ne hazırlanmayı sabırsızlıkla bekliyorum” ifadesini kullandı.

AB: Stratejik önem taşıyor

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Erdoğan’ı tebrik etti. “AB-Türkiye ilişkilerini geliştirmeyi sürdürmek için sabırsızlanıyorum” diyen von der Leyen, “Halklarımızın yararı için, hem AB hem de Türkiye açısından bu ilişkiyi geliştirmek stratejik bir önem taşıyor” ifadesini kullandı.

AB Konseyi Başkanı Charles Michel de Twitter mesajında Erdoğan’ı tebrik ederek “Gelecek yıllarda AB-Türkiye ilişkilerini derinleştirmek için sizinle tekrar çalışmayı sabırsızlıkla bekliyorum” dedi.

Scholz: Ortak konularımızı ileriye götüreceğiz

Almanya Başbakanı Olaf Scholz da sosyal medya hesabından bir tebrik mesajı yayımladı.

“Almanya ve Türkiye yakın ortak ve müttefiktir, toplumsal ve ekonomik olarak da birbirimize güçlü bir şekilde bağlıyız” diyen Scholz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yeniden seçilmesi nedeniyle tebrik etti. Scholz, “Şimdi ortak konularımızı taze bir güç ile ileriye götüreceğiz” dedi.

Biden’dan “ortak küresel zorluklar” vurgusu

Yeniden seçilen Erdoğan’ı tebrik eden bir başka lider, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden oldu. Biden, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “NATO müttefikleri olarak ikili meseleler ve ortak küresel zorluklar üzerinde birlikte çalışmaya devam etmeyi dört gözle bekliyorum” ifadelerini kullandı.

Putin: Açık bir kanıt

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise Erdoğan’a gönderdiği tebrik mesajında, “Bu seçimlerdeki zaferiniz, hem Türkiye Cumhuriyeti’nin lideri olarak gerçekleştirdiğiniz özverili çalışmanın doğal bir sonucu hem de Türk halkının devlet egemenliğini güçlendirme ve bağımsız bir dış politika izleme çabalarınızı desteklediğinin açık bir kanıtıdır” ifadesini kullandı.

Erdoğan’ın “Rusya ile Türkiye arasında dostane ilişkiler geliştirilmesine verdiği kişisel katkıyı” da takdir eden Putin, bu “yapıcı ilişkiyi” sürdürmeye hazır olduğunu ifade etti.

Putin, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin inşası dâhil, Türkiye ile Rusya arasındaki ortak projelere de “büyük önem” verdiklerini belirtti.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Twitter’dan paylaştığı Türkçe mesajda, “Fransa ve Türkiye’nin birlikte üstesinden geleceği büyük sınamalar var. Avrupa’ya barışın geri gelmesi, Avrakdeniz İttifakımızın geleceği, Akdeniz denizi. Yeniden seçilmesi dolayısıyla tebriklerimi ilettiğim Başkan Erdoğan ile birlikte, ilerlemeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy de Türkçe tweet attı:

“Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki zaferinden dolayı Cumhurbaşkanı @RTErdogan kutluyorum. Avrupa’nın güvenliği ve istikrarı için iş birliğimizin geliştirilmesini ve ülkelerimizin yararına stratejik ortaklığımızın daha da güçlendirilmesini umuyoruz.”

İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, Twitter’dan Erdoğan’ı tebrik ederek “NATO müttefikleri olarak ticaretin geliştirilmesinden güvenlik tehditleriyle mücadeleye kadar ülkelerimiz arasındaki güçlü iş birliğini sürdürmeyi dört gözle bekliyorum” dedi.

DW,AFP / CÖ,ET

“Türkiye ile AB müzakerelerine son verilsin”

Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesi, Avrupa’da Türkiye ile ilişkilerin geleceği ile ilgili tartışmaların fitilini ateşledi. AB müzakerelerine son verilmesi ve koşullu ekonomik destek önerileri gündeme taşındı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ikinci tur seçim galibiyetinin Avrupa’daki yankıları sürüyor.

Avrupa Parlamentosu’nun (AP) muhafazakar milletvekillerinden oluşan, Avrupa Halk Partisi’nin (EPP) lideri Manfred Weber, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) üyelik müzakerelerine artık son verilmesi gerektiğini söyledi. Avrupa Parlamentosu’ndaki en büyük grubu oluşturan EPP’nin lideri, bu önerisini Funke Medya Grubu’na verdiği söyleşi ile gündeme taşıdı.

“Ne Türkiye istiyor, ne de AB”

Önerisini, “Üyelik müzakereleri Türkiye ile ilişkileri desteklemek yerine bloke ediyor” sözleriyle savunan Weber, “Son bir kaç yıl, Türkiye ile yakın bir partnerliğin önemli olduğunu gösterdi, ancak kimse Türkiye’nin AB’ye üye olmasını istemiyor, ne Türkiye ne de AB” ifadelerini kullandı.


Manfred WeberFotoğraf: Mikko Stig/Lehtikuva/dpa/picture alliance

Weber, Ukrayna ile Rusya arasında barışın tesis edilmesi hedefi, göç politikaları, ekonomide modernizasyon ve Kıbrıs meselesi nedeniyle seçimlerden galip çıkan Erdoğan ile iş birliğine ihtiyaç duyduklarını dile getirirken, “Erdoğan şimdi derhal İsveç’in NATO üyeliğine onay vermeli” dedi.

Yeni dönemin ilk işaretleri

Almanya Federal Meclisi’ndeki Hristiyan Birlik (CDU/CSU) Grubu Dış Politika Sözcüsü Jürgen Hardt ise Erdoğan’dan yeni dönemde daha uzlaşmacı bir tavır beklediklerini kaydetti.

Erdoğan’ın seçimlerden sonra Almanya ve Batı’ya yönelik “provokatif yöneliminden” geri adım atmasının ihtimal dışı olmadığına işaret eden Hardt, “Erdoğan aklı selim bir analizin ardından, ülkesinin büyük ekonomik sorunlarının ancak AB ve Almanya ile çözülebileceği sonucuna varabilir” ifadesini kullandı.

CDU’lu siyasetçi aşırı borçlanma ve TL’deki değer kaybı nedeniyle Türkiye ekonomisinin zorda olduğunun altını çizerken, öncelikle ülkesinin çıkarlarını gözetmek zorunda kalacak olan Erdoğan’ın, “AB’nin iş birliği yapabileceği tek partner olduğunu” da kabul etmek durumunda kalacağını aktardı.

Zordaki ekonomiye koşullu yardım

Alman siyasetçi Türkiye’nin borçlarını dolar ve euro ile ödemesi gerekeceğini söylerken, Ankara’nın Rusya ve Çin ile kurduğu yakın ilişkilerin bu kaynağı temin etmeye yetmeyeceğini belirterek, “Putin ve Rus rublesi Türkiye’ye yardım edemeyecek” dedi.

Alman Hükümeti’nin Türkiye’ye, “Zordaki iktisadi durumdan çıkışı için destek işareti” vermesinin önemli olduğunu anlatan Jürgen Hardt, buna karşılık olarak da Ankara”dan bazı taleplerde bulunulması gerekeceğini aktardı. Hardt, Ankara”nın verilecek destek karşılığında Avrupa ve Almanya”ya dostane bir tutum sergilemesi gerekeceğini vurgularken, aynı zamanda insan hakları ile ilgili de bazı beklentilerin “formüle edilebileceğini” vurguladı.


Jürgen HardtFotoğraf: picture alliance/photothek

Jürgen Hardt ayrıca, Temmuz ayındaki NATO zirvesini Türkiye ile ilişkilerin geleceği açısından “ilk sınav” olarak gördüğünü de kaydetti. CDU’lu siyasetçi, Erdoğan’ın aylardır engellediği İsveç’in NATO üyeliğine yeşil ışık yakarak “nerede durduğunu kanıtlayabileceğini” belirtti.

Zor bir dönemin kapıları aralanıyor

AB uzmanları, 14 Mayıs seçimleri öncesinde yayımladıkları analizlerde, demokrasi ve hukuk devleti alanında gerilemeye yol açan Erdoğan’ın seçimleri kazanması halinde, Türkiye’nin AB ile üyelik müzakerelerine son verileceğine dikkat çekmişti.

Uzmanlar hem AB hem de Avrupa hükümetlerinin kendi çıkarları gerektirdiği ölçüde Erdoğan yönetimi ile iş birliği yapacağını, Türkiye’yi stratejik öneme sahip bir komşu olarak konumlandırıp, al-ver ilişkisi olarak nitelendirilen transaksiyonel ilişkilere ağırlık verileceğini kaydetmişlerdi.

AFP, dpa / ET,DA

DW Türkçe’ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?

Seçim sonrası gözler Erdoğan’ın kuracağı yeni kabinesinde

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu sonrası gözler Erdoğan’ın kuracağı yeni kabinede. Millet İttifakı’nda yer alan partilerde yenilginin olası sonuçları değerlendiriliyor.

Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk kez yapılan ikinci turun galibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu. Anadolu Ajansı’nın verilerine göre Erdoğan oyların yüzde 52,16’sını, Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu da yüzde 47,84’ünü aldı. Ancak kesin sonuçları yakında Yüksek Seçim Kurulu (YSK) açıklayacak. Seçimlere katılım ise hem Erdoğan hem de Kılıçdaroğlu tarafından yapılan “sandığa gidin” çağrılarının aksine yüzde 88,8’den yüzde 85,7’ye düştü.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin 28 Mayıs’ta düzenlenen ilk turunu Erdoğan da önde bitirmişti. Erdoğan destekçisi Cumhur İttifakı da yine 28 Mayıs’ta düzenlenen genel seçimlerin galibi olmuş ve meclis çoğunluğunu elde etmişti.

Oğan ve Özdağ ne kadar etkiledi?

Seçim sonuçlarına bakıldığında Erdoğan ilk turda 27,1 milyon olan oyunu 27,7 milyona; Kılıçdaroğlu ise 24,5 milyon olan oyunu 25,4 milyona yükseltti. İkinci tur öncesi ATA İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan, Erdoğan’a; ittifakın güçlü partisi Zafer Partisi’nin genel Başkanı Ümit Özdağ ise Kılıçdaroğlu’na destek açıklamıştı. Ancak ilk turda 2,5 milyon oyun sahibi olan Oğan’ın oyunun her iki adaya da seçim sonuçlarına etki edecek kadar büyük katkı sağlamadığı görüldü. Erdoğan’ın en fazla oy artırdığı ilin 5 bin oy ve yüzde 7 ile Oğan’ın memleketi Iğdır oldu.


Sinan Oğan, ikinci tur öncesi Erdoğan’a destek açıkladı Fotoğraf: Turkish Presidency via AP/AP Photo/picture alliance

Sığınmacılara yönelik politikaları ve HDP’ye yönelik sert söylemi ile ön plana çıkan Ümit Özdağ ile protokol imzalanmasının Kılıçdaroğlu’nun Doğu ve Güneydoğu’daki oylarına olumsuz etki edebileceği yorumları yapılmıştı. 15 ilde oyu gerileyen Kılıçdaroğlu’nun en fazla oy kaybettiği yer ise Diyarbakır olurken bu ilde 42 bine yakın oy kaybı yaşandı ve yüzde olarak da bu ilde geriledi. Adıyaman, Ağrı, Bingöl, Bitlis, Hakkari, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Van, Batman, Şırnak, Iğdır illerinde de Kılıçdaroğlu oy kaybetti.

İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Balıkesir, Mersin gibi büyükşehirlerde Kılıçdaroğlu seçimi önde tamamladı. İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde ise Erdoğan’ın net bir üstünlük kurduğu görüldü. Kılıçdaroğlu, Hatay’da 14 Mayıs’ta yaklaşık 500 oy farkla seçimi önde tamamlarken Erdoğan, 28 Mayıs seçiminde bu ilde öne geçti. Kılıçdaroğlu’nun en fazla oy artırdığı il İstanbul olurken 4,9 milyon olan oyunu yaklaşık 192 bin artırarak 5,1 milyona yükseltti. İstanbul’da oy kullananların sayısında ise 200 binlik bir azalma oldu. Erdoğan ise 4,7 milyonda kalırken 30 bin kadar oy yükseltti. İstanbul’da 14 Mayıs’ta Sinan Oğan yaklaşık 500 bin oy alırken bu oyların yarısının dahi bir isme gitmediği görüldü.

Vekiller ne zaman yemin edecek?

YSK’nın milletvekili seçimlerinde kesin sonuçları ilan etmesinin ardından takip eden üçüncü gün milletvekilleri yemin edecek. Bu durumda yemin töreninin Perşembe ya da Cuma günü gerçekleşmesi bekleniyor.

Yeni Meclis Başkanı seçilene kadar ise Meclis’in en yaşlı üyesi sıfatıyla MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “geçici başkan” olacak. AKP’nin başkan adayının ise Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay veya Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’dan birinin olacağı iddia ediliyor.

Meclis’te beş partinin; AKP, CHP, Yeşil Sol Parti, MHP, İYİ Parti’nin grupları olacak. Diğer parti listelerinden ya da ittifakla seçime giren Yeniden Refah, DSP, HÜDA PAR, DEVA, Gelecek, Saadet, Demokrat Parti, Türkiye Değişim Partisi, TİP, EMEP olmak üzere toplam 15 parti Meclis’te temsil ediliyor olacak. Meclis’te grup kurmak için 20 milletvekili şartını yerine getiremeyen Gelecek, DEVA ve Saadet partilerinin de bir araya gelerek bir grubu oluşturabileceği ifade ediliyor. Bu yöndeki çalışmalar sürüyor.

Yeni kabinede kimler olacak?

TBMM’de milletvekili yemini tamamlanması ile bu sefer cumhurbaşkanının yemini gerçekleşecek. Seçim takvimine göre cumhurbaşkanlığı seçiminin sonucu 1 Haziran Perşembe açıklanacak. Yasalara göre Erdoğan’ın üç gün içinde yemin etmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarına göre Erdoğan, Cuma günü Meclis’te yemin edecek ardından da akşam saatlerinde yeni kabineyi açıklayacak.

Belirlenen ve atanan cumhurbaşkanı yardımcısı veya yardımcıları ile bakanların da hemen ertesi gün Cumartesi günü TBMM’de yemin etmesi bekleniyor.


Soylu’nun yeni kabinede olup olmayacağı henüz bilinmiyor Fotoğraf: DHA

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, hariç 15 bakan milletvekili oldu. Bu isimlerin yemin etmeleri ile bakanlıkları da düşecek. Ancak Erdoğan’ın Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile devam etmesi bekleniyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile yola devem edip etmeyeceği noktasında AKP içerisinde farklı görüşler hakim. Soylu’ya karşı olan bazı milletvekili ve parti yöneticilerinin olduğu ifade ediliyor.

Daha önce kabinede görev yapan ve yeniden görev verilmeyecek bakanların ise Meclis’te parti ve komisyon yönetimlerinde yer almaları bekleniyor.

Cumhur İttifakı’nın hedefi yerel seçim

Erdoğan’ın seçimleri kazanmasının ardından verdiği ilk mesajlardan biri de yerel seçimlere olmuş, Kısıklı’da yaptığı konuşmada “Şimdi önümüzde 2024 var. 2024’te Üsküdar’ı da İstanbul’u da yerel seçimlerde kazanmaya hazır mıyız? Öyleyse durmak yok, çok çalışacağız” ifadelerini kullanmıştı.

Balkon konuşmasında da sert bir üslup kullanan Erdoğan’ın yerel seçimlere giderken motivasyonu düşürmemek için bu söylemi tercih ettiği belirtiliyor. Cumhur İttifakı paydaşlarının da yerel seçimlerde birlikte hareket etmesine kesin gözüyle bakılıyor.

Millet İttifakı ne yapacak?

Millet İttifakı’nın altı lideri ise seçim sonuçlarının netleşmesinin ardından bir araya geldi. Liderler ortak bir açıklama yapmadı, ayrı ayrı yapılan açıklamalardan ise “mücadeleye devam” mesajı çıktı. Bu mesaj, yerel seçimlerde de birlikte hareket edileceği şeklinde yorumlandı.

Kılıçdaroğlu’nun “Ülkemize gerçek anlamda demokrasi gelinceye kadar bu mücadelenin öncüsü olmayı sürdüreceğiz” ve “Yürüyüşümüz sürüyor ve buradayız” mesajları da yerel seçimlere yönelik mesajlar olarak yorumlandı. İYİ Parti lideri Meral Akşener’in de kullandığı “Milletimizin bizlere verdiği muhalefet görevini bugüne kadar olduğu gibi yine aynı düsturla, aynı ciddiyetle, aynı seçmen velinimettir anlayışıyla yürüteceğiz” sözleri ise Millet İttifakı içerisinde hareket edeceği şeklinde değerlendirildi.

Ancak tüm partilerde yapılacak iç değerlendirmelerin ardından bir değişim süreci başlayacağı ifade ediliyor.

Parti yönetimleri değişir mi?

25 Temmuz 2020’de son kurultayını gerçekleştiren CHP’de 2022 yılında yapılması gereken kurultay, seçim nedeniyle bir yıl ertelenmişti. Tüzüğe göre bu yılın Temmuz ayına kadar kurultay sürecinin başlatılması gerekiyor. Süreç başlatıldıktan sonra ilçe ve il kurultayları gerçekleşecek ve devamında büyük kurultay yapılacak. Ancak ilçe ve il kurultaylarının 2024 yılı Mart ayında yapılması planlanan yerel seçim sonrasına kadar devam edebileceği de ifade ediliyor. Bu durumda büyük kurultay yerel seçim sonrasına kalacak.


Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu Fotoğraf: Yves Herman/REUTERS

Parti içerisindeki “kurultay süreci hızlıca başlatılıp Ekim – Kasım ayı gibi toplanmalı” ve “olağanüstü kurultay yapılmalı, Kılıçdaroğlu güçlenerek çıkmalı” görüşünü savunanlar da bulunuyor. Partide Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı bırakması gerektiğini düşünen partililer de var. Ancak bu tartışmaların hepsinin toplanacak bir Parti Meclisi’nde ele alınması bekleniyor. CHP MYK’sında da bir değişim beklentisi bulunuyor.

İl kongrelerini yapan İYİ Parti’nin kongre tarihi ise 24-25 Haziran. Parti içindeki tartışmaların yaşanması beklenen kongrede Akşener’in yenilenecek bazı isimlerden oluşan bir yönetimle yoluna devam etmesi bekleniyor. İYİ Parti içerisinde Kılıçdaroğlu’nun adaylığına onay veren Akşener’e tepkili olan kurmaylar bulunuyor.

Millet İttifakı parçası olan Gelecek Partisi’nin kongresi de Kasım ayında olacak. DEVA Partisi’nin de bu yıl sonunda kongresini toplaması bekleniyor.

Erdoğan’ın kabine ve Meclis yönetimini belirlemesinin ardından parti yönetiminde de bazı değişiklere gideceği ifade ediliyor. Ancak bu değişimin “oldukça sınırlı” olabileceği kaydediliyor. AKP, yedinci olağan kongresini 24 Mart 2021’de yapmıştı. Olağan kongre takvimi Mart 2023’e, yani tam yerel seçimler öncesine denk geliyor. Bu kongrenin yerel seçimler sonrasına da bırakılabileceği değerlendiriliyor.

DW Türkçe’ye VPN ile nasıl ulaşabilirim?

Deprem bölgesinde hangi aday ne kadar oy aldı?

Depremin etkili olduğu 11 kentin tamamında Erdoğan’ın oyları artarken Kılıçdaroğlu ise 4 ilde oy kaybetti, 7 ilde oylarını yükseltti.

28 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda deprem bölgesinde sandığa gitme oranlarında düşüş yaşandı. Seçimi kazanan Cumhur İttifakı’nın adayı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, deprem bölgesindeki 11 ilde oylarını artırdı. Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ise 11 ilden 4’ünde oyu düştü.

DW Türkçe, 28 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tur sonuçları üzerinden deprem bölgesine mercek tuttu. Buna göre, 14 Mayıs seçimlerine katılım oranı 11 kentte ortalama yüzde 84,67 olmuştu. 28 Mayıs seçimlerinde ise seçime katılım oranı yüzde 81,32’ye düştü. Her iki oran da Türkiye ortalamasının altında kaldı.

Erdoğan deprem bölgesindeki oyu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adana ve Diyarbakır dışındaki 9 ilde ilk sırada seçimi tamamladı. Kılıçdaroğlu ise geçen seçimde ilk sırada yer aldığı Hatay’ı bu sefer Erdoğan’a kaptırdı. 28 Mayıs’ta Hatay’da Kılıçdaroğlu 9 bin 549, Erdoğan 12 bin 423 oy artışı sağladı.

11 ilin tamamında oylarını artıran Erdoğan, toplam 79 bin 462 yeni oy kazandı. Erdoğan, özellikle depremin merkez üssü Kahramanmaraş’ta oy rekoru kırdı. 2018’teki seçimde yüzde 74,4 oranında oy alan Erdoğan’ın oyu, 14 Mayıs seçimlerinde yüzde 71,88’e düşmüştü. Ancak Erdoğan, 28 Mayıs’ta bu oy oranını 14 Mayıs’a göre yüzde 3,89 oranında artırarak yüzde 75,77’ye ulaştı. Bu kentte Erdoğan, 15 bin 504 yeni oy aldı.

Osmaniye’deki oy oranı da yüzde 3,89 arttı. Erdoğan’ın Osmaniye’den sonra en fazla oy artışı Kilis’te kaydedildi. 14 Mayıs’ta yüzde 65.55 oranında oy alan Erdoğan, bu sayıyı yüzde 4,44 oranında artırarak yüzde 69,99’a ulaştı.

Gaziantep’te oylarını 13 bin 144 yükselten Erdoğan, yüzde 62,72 oy oranı aldı. Yine Malatya’da Erdoğan’ın oy oranı yüzde 2,57 oy artışıyla yüzde 71,96’ya çıktı. Elazığ’da da oy artış oranı yüzde 3,1 oldu. Böylece bu kentte oy oranı yüzde 70,27’e yükseldi.

Kılıçdaroğlu, 4 ilde 83 bin oy kaybetti

Millet İttifakı’nın adayı Kılıçdaroğlu, 11 kentin 7’sinde oylarını artırırken, 4’ünde ise oy düşüşü yaşadı. Ancak Diyarbakır ve Adana dışında diğer 9 ilde Erdoğan’ı geçemedi.

Kılıçdaroğlu’nun oyları 7 ilde 55 bin 342 arttı. Oransal olarak en fazla Adana’da oylar artırıldı. Burada 23 bin 494 yeni oy ve yüzde 3,16’lık bir oy artışı oldu. Osmaniye’de Kılıçdaroğlu, yüzde 3,06 oranında oy artışı sağladı, 6 bin 673 yeni oy aldı. Erdoğan ise 6 bin 13 yeni oy aldı. Sinan Oğan’a geçen seçimde verilen 21 bin oyun yarısı, Erdoğan ve Kılıçdaroğlu arasında paylaşılırken, diğer yarısının sandığa gitmediği görüldü.

CHP lideri Adıyaman, Gaziantep, Diyarbakır ve Şanlıurfa’da 14 Mayıs’a göre 83 bin oy 652 kaybetti. Gaziantep’teki oy oranı düşüşü yüzde 2,63 oldu. Gaziantep ve Şanlıurfa’nın aynı zamanda yoğun sığınmacı nüfusuna sahip olmasına ve Kılıçdaroğlu’nun bunları geri göndereceği söylemine karşın CHP liderinin oy kaybı yaşaması dikkat çekti. Kılıçdaroğlu’nun oyları, Diyarbakır’da 41 bin 715, Şanlıurfa’da 22 bin 374, Gaziantep’te ise 17 bin 774 azaldı.

DW Türkçe’ye VPN ile nasıl ulaşabilirim?

Erdoğan-Mehmet Şimşek görüşmesi sonrası çarpıcı kulis: ‘Randevuyu ayarlayan isimle görüştüm…’

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomiden sorumlu eski Bakan Mehmet Şimşek’le önceki akşam bir görüşme gerçekleştirdi. Kulisleri hareketlendiren görüşmenin ardından bir açıklama yapılmadı. Eski Bakan Mehmet Şimşek’le ilgili “Kabinede olacak mı?” sorusu gündeme geldi.

Cumhurbaşkanı Seçimi’nin 28 Mayıs’ta yapılan ikinci tur oylamasında gayrı resmi sonuçlara göre Recep Tayyip Erdoğan kazandı.

Mart sonunda AKP Genel Merkezi’nde yaptığı görüşmede “aktif siyasete girmeyi düşünmediğini” söyleyen eski Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek’in seçim sonuçlarının netleşmesinin ardından Erdoğan’la tekrar bir araya geldiği öne sürüldü.   

AÇIKLAMA YAPILMADI

Reuters Haber Ajansı, Erdoğan’ın eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek pazartesi günü görüştüğünü aktardı. Konuya yakın olduğu ifade edilen iki kaynak, ajansa görüşmenin içeriği hakkında ayrıntılı bilgi vermedi.

Kulisleri hareketlendiren görüşme sonrası “Mehmet Şimşek kabinede yer alır mı?” sorusu yeniden gündeme geldi. Gazeteci Metehan Demir ‘Mehmet Şimşek randevusunu ayarlayan isimle görüştüm’ deyip kulis bilgilerini aktardı. 

Demir, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın faiz konusunda görüşleri belli, Mehmet Şimşek gelirse, kendi ekibi ile gelir, geldiğinde bilinen politikaları uygulaması bekleniyor ama bu da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın politikalarına ters” dedi.

“YA MEHMET ŞİMŞEK GERİ ADIM ATACAK…”

Demir, şöyle devam etti:

“Mehmet Şimşek ile Erdoğan’ın görüşmesini, randevuyu bizzat ayarlayan isimle görüştüm. Şimşek’in gelmesi meselesinde sadece görüşelim demiş, yani Mehmet Şimşek’i ikna etmek gibi bir durum söz konusu değil. Çok iddialı haberler yazılıyor ama elimdeki parametreler bu süreci doğrulamıyor.

Ya Mehmet Şimşek geri adım atacak, siz ne derseniz uygulayacağız diyecek ya da Cumhurbaşkanı bu durumu kabul edecek. Ama şu bir gerçek, bu işin bir an evvel netleşmesi lazım. Piyasalar çok tatsız. Dün geceyi bilmemekle birlikte Mehmet Şimşek, bu durumun olmayacağını söylemişti.”

ABD basını: ”Erdoğan’ı bekleyen en acil mesele ekonomi ve döviz sıkıntısı”

Amerikan basını, dün yapılan cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi sonrasında bugün ağırlıklı olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yüksek enflasyon, 6 Şubat…

Amerikan basını, dün yapılan cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi sonrasında bugün ağırlıklı olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yüksek enflasyon, 6 Şubat depremleri ve zor geçen seçim yarışına rağmen üçüncü kez seçilerek iktidarını pekiştirdiği yorumu yaptı.

New York Times gazetesinde Ben Hubbard imzasıyla yayınlanan analiz haberde ekonomik krizle karşı karşıya olan Erdoğan’ın ülke içinde ya da Batılı müttefiklerini rahatsız ettiği dış siyasette rota değiştirebileceğine ilişkin çok az işaret verdiği kaydedildi.

“Muhafazakar damgasını derinleştirebilir”

Habere göre elde ettiği bu zafer, Erdoğan’ın iktidarda çeyrek yüzyıl kalarak, Türk toplumu üzerindeki muhafazakar damgasını derinleştirirken, ekonomik ve jeopolitik gücü artan bir ülke vizyonunu sürdürebileceği anlamına geliyor.

Erdoğan’ın iç ve dış siyasette yön değiştirmeye ilişkin çok az sinyal verdiğini kaydeden NYT yazarı Hubbard, “Erdoğan’ın öngörülemezliği ve Batı karşıtı söylemleri, bazı Batılı ülke başkentlerinde Ukrayna savaşında kimin tarafında olduğunu sorgulamaya başlamıştı ve perde arkasında Erdoğan’ın kaybetmesini umuyorlardı” ifadelerini kullanıyor.

Hubbard, Ukrayna’ya ilişkin tavrı konusunda rahat olduğunun işaretini veren, Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna arasında oynadığı arabuluculuk rolünü “Batı’dan aferin almak için yapmadığını” söyleyen Erdoğan’ın, müttefiklerinin arzularının Türkiye’nin çıkarlarının önüne geçemeyeceğini açıkça ortaya koyduğunu yazıyor.

Seçimin ardından Dolar/TL kuru nasıl seyrediyor?

Haberde görüşlerine yer verilen Londra’daki düşünce kuruluşu Chatham House’un Türkiye uzmanı Galip Dalay, Erdoğan’ın “dünyanın Batı egemenliğinin artık geçerli olmadığı bir evreye girdiği” anlayışıyla hareket ettiğini kaydediyor.

Dalay, Türkiye gibi bölgesel güçlerin Batı’yla bağlardan yararlanırken bir yandan da Rusya ve Çin gibi ABD’nin rakipleriyle ilişkiye girmesini sağlayan bu anlayışa göre “Türkiye, Batı’yla Rusya ve Çin arasında jeopolitik denge sağlamaktan daha fazla çıkar elde ediyor.”

“Rakipleri ilk kez Erdoğan’ı iktidardan uzaklaştırmaya çok yaklaştı”

NYT, muhalefetin Erdoğan iktidarına son vermeye daha önce hiç olmadığı kadar yaklaştığını ancak Erdoğan’ın bunun bir daha tekrar etmesini engellemeye çalışmasını beklediğini yazıyor.

Siyasi danışman Gülfem Saydan Sanver, “Erdoğan bu seçimi kazandıktan sonra kendisini mağlup edilemez olarak görmeye başlayacak” diyor ve Erdoğan’ın muhalefete karşı daha da sertleşeceğini düşündüğünü söylüyor.

Gazetenin görüşlerine başvurduğu uluslararası ilişkiler profesörü İlhan Uzgel de “Yargı devletin kontrolunda, meclis devletin kontrolunda, yürütme Erdoğan’ın kontrolunda. Bu da demokratik bir toplumun temeli olan güçler ayrılığının olmadığı anlamına geliyor” diyor. Gazete, Uzgel’in Ankara Üniversitesi’nden ihraç edilmiş olduğuna dikkat çekiyor.

“Erdoğan’ı bekleyen en acil mesele, ekonomi”

Erdoğan’ın faiz indirme politikasındaki ısrarının enflasyonu körüklediğini, seçim kampanyası sırasındaki harcamaların faturaları kabarttığını ve Merkez Bankası’nın döviz rezervlerini erittiğini hatırlayan NYT, Türkiye’nin ekonomide hızla yön değiştirmemesi durumunda döviz krizi ya da resesyonla karşı karşıya kalacağını belirtiyor.

Habere göre ekonomik sorunlar, Erdoğan muhaliflerinin yaşadıkları hayal kırıklığının üstesinden gelebileceği ve yeniden mücadeleye başlayabileceği varsayılırsa, gelecekte değişim isteyen seçmen sayısının artmasına yol açabilir.

Haberde, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’ndan Selim Koru’nun “Erdoğan çok genç yaşlardan itibaren Türkiye için net bir vizyona sahip. İnsanlar, bu vizyondan taviz vermediği için Erdoğan’ı seviyor” şeklindeki görüşüne yer veriliyor.

WSJ: “Erdoğan uluslararası ilişkilerde yıllar sürebilecek rolünü garantiledi”

Wall Street Journal gazetesi ise Erdoğan’ın dün kazandığı seçimlerin iktidarında yeni bir dönem başlattığını, bu dönemin belirleyici unsurunun, Erdoğan’ın kişisel cazibesinin AK Parti’nin azalan popülaritesinin önüne geçmesi olduğunu yazıyor. AK Parti’nin destek kaybetmeye başladığı ağır ekonomik kriz, önümüzdeki yıllarda Erdoğan’ın önündeki en büyük zorluk olacak.

Gazeteye göre Erdoğan, iktidarına karşı yıllar sonra ortaya çıkan ve ilk kez farklı partileri biraraya getiren en büyük muhalif cepheye rağmen bir taktik uzmanı olduğunu kanıtladı.

İslam ve milliyetçiliği biraraya getirdiği siyasi markasının cazibesinin seçmende karşılık bulmaya devam ettiğini kanıtlayan ve Türkiye’nin en uzun süre iktidarda olan lideri Erdoğan, habere göre seçime uzanan son aylarda devlet harcamalarını arttırarak, milliyetçilik ve birlik beraberliği öne çıkararak, rakiplerinin hatalı adımlarını kendi avantajına kullanarak zaferini inşa etti.

Gazete, ABD’nin eski Türkiye Büyükelçisi James Jeffrey’nin görüşlerine yer veriyor. Jeffrey, Erdoğan için, “Baskı altında olduğunda sakin. Ne yaptığını biliyor, iplerin kendi elinde olduğunu yansıtıyor. Bu tutum, çoğu seçmen kitlesine cazip gelir, özellikle de Türk seçmenini cezbediyor” ifadelerini kullanıyor.

Erdoğan’ın seçime becerikli jeopolitik manevra becerisi gibi kilit bir avantajla girdiğini kaydeden WSJ, Cumhurbaşkanı’nın özellikle Rusya ve Batı arasındaki güç çekişmesinde Türkiye’nin bölgedeki nüfuz alanını genişlettiğini belirtiyor.

Son bir yılda Rusya ve Ukrayna arasındaki görüşmelere arabuluculuk yapan, bir yandan Kiev’e silah satarken diğer yandan Moskova’yla ekonomik ilişkileri genişleten Erdoğan, İsveç’in NATO üyeliğinin önünde engel oluşturmaya devam ediyor. Siyasi açıdan Türkiye içinde popüler olan bu duruş, aynı zamanda Erdoğan’ın Batılı müttefikleri karşısında elini güçlendiriyor.

Muhalefetteki çatlaklar

Erdoğan müttefiklerinin Türk medyasının büyük çoğunluğunu kontrol altında tuttuğu bir ortamda muhalefetin çok az hata payı olduğunu yazan WSJ, seçim kampanyasının erken aşamalarında muhalefette çatlaklar oluştuğunu yazıyor.

Bu çatlakların en büyüğü, Kemal Kılıçdaroğlu’nun itirazlara rağmen Erdoğan’a karşı daha güçlü olabilecek olası adayları bertaraf ederek Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayı olma konusunda dayatmada bulunması.

Gazete, muhalefet içindeki bu ahenksizliğin Kılıçdaroğlu’nun kampanyasına zarar verdiği görüşünü yansıtıyor. ABD Deniz Harp Akademisi’nde strateji profesörü olan Burak Kadercan, “Erdoğan, muhalefetin kendi kendini yiyip bitirmesini izledi. İstikrarlı bir lider olduğu izlenimini verdi. Kendisini sevmeyebilirsiniz ama onu tanıyorsunuz” ifadelerini kullandı.

“Yoksullaşma değil jeopolitik önem” öne çıktı

Erdoğan’ın milliyetçiliği öne çıkarmasının kazandığı zaferde önemli rol oynadığını yazan WSJ, bazı seçmenler için Türkiye’nin dünyadaki yerinin, Erdoğan’ın yoksullaşmalarına neden olan ekonomi politikalarının önüne geçtiğini kaydediyor.

Erdoğan, cumhurbaşkanlığının yeni dönemineyse kapsamı giderek genişleyen meselelerle giriyor. Dolar sıkıntısıyla mücadele eden bir ekonomiye istikrar kazandırmak zorunda olan Erdoğan, ekonomistlere göre Merkez Bankası’na yönelik müdahaleleri ve sermaye kontrolunu sürdürebilir, borçları ödeyemez hale gelmemek için Rusya ve Körfez Arap ülkelerinden nakit akışı devam edebilir.

Gazeteye konuşan eski AK Parti milletvekili ve Gelecek Partisi kurucusu Ayhan Sefer Üstün, “Halk, Türkiye’nin kalıcı ekonomik kriz halinde olduğunu bilmiyor. Erdoğan ekonominin çöküşünü bir şekilde bir yerlerden para bularak engelledi. Halkın, şu anda kapımızda olan bankacılık sektörünün çöküşünü hissetmesine izin vermedi” ifadelerini kullandı.

WSJ’a göre Türkiye’nin ekonomik görünümü belirsiz olsa da dünya, Erdoğan’ın küresel sahnede kalıcı olduğuna alışması gerekecek.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’ndan Selim Koru, görüşlerini, “Bu seçim, Türkiye’nin jeopolitik konumu sağlamlaştığı sürece yaşam standardının ne olduğunun pek de önemli olmadığını kanıtladı. Erdoğan rejiminin özü de bu: jeopolitik olarak rekabetçi olmak ve ülke içindeki yaşam bunun yanında ikinci planda kalıyor” şeklinde ifade etti.

VoA

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Erdoğan’ın zaferi, Fed’in faiz patikası, borç tavanı anlaşması: Piyasalarda neler oluyor?

Erdoğan’ın zaferi, Fed’in faiz patikası, borç tavanı anlaşması: Piyasalarda neler oluyor?

Investing.com – Yatırımcılar, dünyanın en büyük ekonomisinin olası bir temerrüde düşmesine sayılı günler kala, bu hafta sonu Kongre’de ABD’nin borç tavanının yükseltilmesine ilişkin yapılacak kritik oylamayı bekliyor. Bu arada gözler Fed’in gelecekteki faiz patikasında olurken uzun süredir cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden seçilmesinin ardından Türk lirası dolar karşısında değer kaybediyor.

1. Borç tavanı anlaşması yapıldı

ABD Kongresinde milletvekilleri, ülkenin 31,4 trilyon dolarlık borç limitini yükseltmek ve potansiyel olarak felaket bir temerrütten kaçınmak için geçici bir anlaşma üzerinde kritik bir oylama ile karşı karşıya.

Başkan Biden ve Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy‘nin, haftalar süren siyasi çekişmelerin ardından hafta sonu vardıkları anlaşma, borç tavanını 2025 yılına kadar kaldıracak ve önümüzdeki iki yıl boyunca savunma dışı harcamaları sınırlayacak.

Hem Biden hem de McCarthy, anlaşmanın bir uzlaşma ürünü olduğunu söylerken anlaşmanın şartları şimdiden kendi partilerinin bazı üyelerinden tepki aldı.

Özgürlük Grubu olarak adlandırılan ve katı muhafazakar Cumhuriyetçilerden oluşan grup, anlaşmayı bir dizi derin harcama kesintisi içermediği için eleştirdi. Sol görüşlü Demokratlar ise Biden’ı çok fazla önemli konuda taviz verdiği için eleştirdi.

Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Temsilciler Meclisi ve Demokratların kontrolündeki Senato’nun bu hafta içinde anlaşmayı oylaması bekleniyor. Tüm bunlar olurken Hazine Bakanlığının, federal hükümetin faturalarını ödeyecek parasının tükenmesini beklediği 5 Haziran’a doğru zaman ilerlemeye devam ediyor.

2. Asya piyasaları borç limiti anlaşmasının ardından yükseldi

Borç tavanı anlaşması ve yapay zekâ konusundaki iyimserlikle hisse senetleri yükselirken Pazartesi günü Asya piyasalarının çoğu, özellikle de Nikkei yirmi yılın en yüksek seviyesine ulaştı.

Washington’da borçlanma limiti üzerine yapılan gergin müzakereler, özellikle yetkililerin ABD’nin temerrüde düşmesinin küresel ekonomi için korkunç sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulunmasıyla, son haftalarda yatırımcıları tedirgin etmişti.

Asya’da öne çıkan performans, bir ara 1990’dan bu yana en yüksek seviyesine çıkan Nikkei 225 oldu. Kazançlar; yapay zekaya olan ilginin son zamanlarda artmasının, bu şirketlerin yakın vadeli performansını destekleyeceğine dair umutların devam ettiğinin bir işareti olarak çip üretimi ve teknoloji hisseleri tarafından yönlendirildi.

Avustralya’nın ASX 200 ve Taiwan Weighted endeksi de yükseldi. Ancak Çin’deki Shanghai Shenzhen CSI 300, ülkenin devam eden toparlanmasına ilişkin süregelen belirsizliğin ardından düşüş gösterdi.

Öte yandan Avrupa’daki hisse senetleri, İngiltere ve bölgedeki diğer bazı ülkelerin kapalı olması nedeniyle hacimler düşük olmasına rağmen yükseldi. ABD’de piyasalar, bugün Anma Günü tatili nedeniyle kapalı olacak.

3. Petrol fiyatları düştü

Borç tavanı anlaşmasına ilişkin iyimserlik, Fed’in uzun süredir devam eden faiz artırımı kampanyasına devam edeceğine dair canlanan beklentilerle hafiflediğinden, petrol fiyatları Pazartesi günü kırmızıya kaydı.

WTI %0,03 düşüşle 72,65 dolara gerilerken Brent %0,18 düşüşle 76,84 dolara indi. Hem WTI hem de Brent geçen hafta %1’in üzerinde artış kaydetti.

Borç limiti anlaşması; dünyanın en büyük ekonomisi ve en büyük petrol tüketicisi olan ABD’nin, potansiyel olarak daha geniş bir resesyonu tetikleyebilecek bir temerrüdü önlemeyi başaracağına dair umutları yeniden canlandırmaya yardımcı oldu ancak bazı analistler, Fed’in borçlanma maliyetlerinde daha fazla artışı haklı çıkarmasına izin verebileceğini tahmin ediyor.

4. Gözler Fed politikasında

Politika yapıcıların, önümüzdeki ay borçlanma maliyetlerinde üst üste on birinci artışı açıklayıp açıklamayacağı ya da faiz artırım döngüsüne ara verip vermeyeceği tartışılıyor.

ING analistleri, Fed’in tercih edilen enflasyon göstergesinde beklenenden daha yüksek bir Nisan ayı verisinin, daha fazla sıkılaştırma için durumu güçlendirmeye yardımcı olduğunu söyledi. Bununla birlikte bazı üyeler, daha önce, faiz oranlarını değiştirmemeye açık olduklarının sinyalini vermişti.

Yetkililerin, Haziran ayındaki toplantı öncesinde Mayıs ayına ilişkin tarım dışı istihdam raporu da dahil olmak üzere yeni verileri incelemesi gerekiyor. Ekonomistler, Cuma günü açıklanacak olup yakından takip edilen istihdam raporunun, bir önceki ay 253.000 olan ekonomide Mayıs ayında 180.000 istihdam yaratıldığını göstereceğini tahmin ediyor.

5. Türkiye’de Erdoğan seçim zaferini garantiledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın, uzun süredir devam eden iktidarının beş yıl daha uzatılmasını sağlayacak seçimi kazanmasının ardından Türkiye’deki hisse senetleri yükselmesine rağmen Türk lirası, Pazartesi günü dolar karşısında rekor düşük seviyeye geriledi.

Resmi olmayan sonuçlara göre Erdoğan, oyların %52’sinden biraz fazlasını alarak Türkiye’de iktidarı konusundaki derin bölünmelerin bir işareti oldu.

Erdoğan’ın ekonomi politikasının temel direklerinden biri, çift haneli enflasyona rağmen faiz artışlarını desteklemeyi reddetmesi oldu. Eleştirmenler, bu kararın ortodoks ekonomi teorisine ters düştüğünü ve büyümeyi tehdit ettiğini söylüyor.

Erdoğan oylama öncesinde, seçilmesi halinde faiz oranlarını düşürmeye devam edeceği sözünü verdi ve fiyatların da düşmesini beklediğini ekledi.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Batı basını: Türkiye Doğu’ya bakıyor, ekonomik krize can simidi lazım, ülkeyi terk edenler artacak

Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçiminin adil şartlarda geçmemesine rağmen ikinci turun net bir mesaj verdiği değerlendirmesini yapan dış basın, ekonomik krizde yardımını aldığı Körfez ve Rusya ile ilişkileri daha da derinleştirecek Erdoğan’la Batı’nın yeni dönemde de zorlanacağını öngördü.

Almanya’nın Frankfurter Allgemeine gazetesi (FAZ): Türkiye Avrupa aleyhine karar verdi.

Erdoğan’ın yeniden seçilmesi, AB’ye götürmeyen politikanın teyididir. Batı’nın Ankara ile ilişkileri zor kalmaya devam edecek. Erdoğan’ın seçim zaferini adil bulmamak için çok geçerli nedenler var. Yine de sonuç, seçmenlerin iradesini manipüle etmek olarak yorumlanmamalı. Ülkedeki durum aslında muhalefetin lehine olmalıydı. Ekonomik sefalet, depremin sonuçları, hukukun üstünlüğünün aşınması; bunların hepsi Erdoğan’ı yenmek için iyi ön koşullardı.

‘Göstermelik seçimli diktatörlükten ibaret değil’

Seçim öncesi anketlerin de gösterdiği gibi, Kılıçdaroğlu gibi oldukça renksiz bir rakibin bile gerçekçi bir şansı vardı. Nitekim Erdoğan’ı ikinci tura zorlamayı başardı. Bu bile Türkiye’nin tüm açık kaçıklarına rağmen göstermelik seçimli diktatörlükten ibaret olmadığını gösteriyor.

‘Türkiye’nin nerede duracağını gösteriyor’

Türkler, görevdeki otoriter İslamcı cumhurbaşkanı ile Kemalist sosyal demokrat rakip arasında bir seçim yaptı. Sonunda yine Erdoğan’ı tercih etmeleri -her ne kadar açık farkla olmasa da- ülkedeki ruh hali hakkında bir şeyler söylüyor. Milletvekili seçimlerinde de görüldüğü gibi, Türkiye’de cumhurbaşkanının -dindarlık, milli gurur, devlet liderliğinde modernizasyon, yurtdışında kendinden emin görünümün bir karışımı olan- toplum modelini destekleyen bir çoğunluk var. Kılıçdaroğlu’nun bile seçim kampanyasının son virajında milliyetçilik davulunu çalması, Türkiye’nin 2023’te nerede duracağını gösteriyor.

‘Baskı kurulacak ve taviz verilecek alanlar’

İstanbul Türkiye demek değil. Bu, geçmişte İstanbul’daki şehirli elitleri ülkeyle özdeşleştirmeye meyleden Batı’da dikkate alınmalı. Erdoğan yönetiminde zor bir ortak olarak kalacak Türkiye ile birlikte çalışmanın bir yolunu bulmak gerekecek. Cumhurbaşkanına baskı kurmaya ve bazen de taviz vermeye değecek alanlar var. Bunlar arasında İsveç’in NATO’ya katılımı ve sığınmacı sorunu yer alıyor.

‘İnsan hakları hesabı sormak çok geride kaldı’

İnsan ve azınlık hakları söz konusu olduğunda işler daha da zor. Parmak sallama politikası Erdoğan’ın elini güçlendirmeye devam eder. En kötü durumda, eski ahlaki süper güç İsveç’in geçen yıl öğrenmek zorunda kaldığı gibi, kendinize zarar verirsiniz. Değerler odaklı dış politikanın maliyetinin arttığı tek ülke Türkiye değil. Bu, aktivizmin geri alamayacağı Batı’nın (göreceli) güç kaybının bir sonucu.

‘AB defteri kapandı’

AB üyeliği konusu da şimdilik çözüme kavuşturulmuştur. Kılıçdaroğlu kazansaydı bile çantada keklik olmayacaktı. Ancak ikinci tur gerçekten Erdoğan için bir referandumsa, o zaman Türkiye de pazar günü Avrupa’ya karşı karar verdi. Ülke Batı’ya değil, Doğu’ya bakıyor.

Almanya’nın Tagesspiegel gazetesi: Erdoğan’ın seçim zaferi sonrası pek çok Türk ülkeyi terk etmeye çalışacak.

Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerindeki zaferi, olağanüstü bir kariyeri taçlandırıyor. Erdoğan, Türkiye’yi, kurucusu Mustafa Kemal Atatürk de dahil olmak üzere kendisinden önceki tüm politikacılardan daha uzun süre yönetti. Kısmen kendi yarattığı bir ekonomik krizin ortasında, komünistlerden Kürtlere, solcu milliyetçilerden sağcı popülistlere kadar uzanan bir muhalefet partileri cephesine galip geldi. Bu, olağanüstü.

‘Zafer gerçeğin sadece yarısı’

Ama gerçeğin sadece yarısı. Erdoğan’ın devlet makamları, yargı ve medya üzerindeki gücü nedeniyle Türkiye seçimleri adil değildi. Cumhurbaşkanı tüm aygıtını seferber etmesine rağmen neredeyse her iki seçmenden biri tarafından reddedildi. Yakın seçim sonuçlarının da gösterdiği gibi Türkiye bölünmüş bir ülke ve Erdoğan, Türkiye’yi bir araya getirmek yerine bu bölünmeden faydalanıyor.

‘Orta Asya otokrasisini andırıyor’

Türkiye’de artık muhalifler daha da fazla baskı yaşayacak. Kürt partisi HDP’nin yerel seçimler öncesinde yasaklanması muhtemel. Türkiye uzmanı Soner Çağaptay’ın dediği gibi, bu gelişmelerle birlikte Türkiye giderek Orta Asya otokrasisini andırıyor. Pek çok genç ve iyi eğitimli Türk ülkeyi terk etmeye çalışacak. Batı açısından Erdoğan seçimden sonra daha da öngörülemez hale gelecek. Yeni zafer, Ankara’daki gücü şahsında daha da yoğunlaştıracak ve yargı ve dışişleri bakanlığı gibi kurumları daha da zayıflatacak.

‘Körfez ve Rusya’ya daha bağımlı hale geliyor’

Üstüne üstlük Erdoğan, Merkez Bankası’na milyarlarca dolar aktararak ve enerji borcu ödemelerini erteleyerek seçimden önce bile onu destekleyen Körfez’deki yönetimlere ve Rusya’ya daha da bağımlı hale geliyor. Türkiye’deki ekonomik kriz nedeniyle Erdoğan’ın gelecekte Arapların ve Rusların daha fazla yardımına ihtiyaç duyacak ve onlar da karşılığında bir şeyler talep edecek.

Fransız haber ajansı (AFP): Dönüştürücü ama bölücü 20 yıllık yönetimini 2028’e kadar uzatan tarihi bir ikinci tur seçimini kazanan Erdoğan, bugüne kadarki en zorlu seçim zaferine giden yolda son nesildeki en kötü ekonomik krizini ve İslami kökenli partisinin karşı karşıya kaldığı en güçlü muhalefet ittifakını atlattı.

‘Daha önce hiç olmadığı kadar sınandı’

Türkiye’nin en uzun süre görev yapan lideri, Osmanlı sonrası cumhuriyetin 100 yıllık tarihindeki en önemlisi olarak görülen seçimde daha önce hiç olmadığı kadar sınandı. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı 14 Mayıs’ta Türkiye’nin ilk ikinci tur seçimine itti ve ikinci turda aradaki farkı daha daralttı. Muhalefet destekçileri, bunu, Türkiye’yi Osmanlı padişahlarıyla yarışan güç konsolidasyonu yapan bir adam tarafından otokrasiye dönüştürülmekten kurtarmak için ‘ya hep ya hiç’ olarak gördü.

‘Daha yoksul ve daha kırsal kesimlerin kahramanı’

Erdoğan, dini özgürlükleri teşvik etmesi ve Anadolu’nun ortasında bir zamanlar külüstür bırakılmış şehirleri modernleştirmesi nedeniyle, Türkiye’nin parçalanmış toplumunun daha yoksul ve daha kırsal kesimleri tarafından yüceltiliyor.

‘Rusya’nın bazı jestleri nefes aldırdı’

Ancak Erdoğan, muhalefete baskısı ve güç gösterisi niteliğindeki dış politikasıyla Batı dünyasını giderek daha çok afallattı. Putin’le kişisel ilişkisi, Kremlin’in Ukrayna savaşında hayatta kaldı. Türkiye’nin sorunlu ekonomisi, Rusya’dan önemli bir enerji ödemesi ertelemesinden yararlanıyor ki, bu, Erdoğan’ın seçim kampanyası vaatleri için cömertçe harcama yapmasına yardımcı oldu.

‘Ekonomi, Erdoğan için en acil sınav’

Seçim öncesinde lirayı daha da değer kaybetmekten korumaya çalışırken on milyarlarca doları yakan Türkiye’nin dağılan ekonomisi, Erdoğan için en acil sınavı teşkil edecek. Pek çok analist, Türkiye’nin artık ya faiz oranlarını artırması ya da lirayı destekleme girişimlerinden vazgeçmesi gerektiğini söylüyor. Capital Economics analistleri, “Türkiye ekonomisi ve finans piyasaları için hesap verme günü çok yakın olabilir” uyarısında bulundu.

ABD merkezli Associated Press (AP): Erdoğan, otoriter eğilimli değişikliklerini tersine çevirmeye çalışan rakibini yenerek, NATO’da kilit rol oynayan ve Avrupa ile Asya’nın kavşağında bulunan ülkeyi 5 yıl daha yönetmeyi garantiledi. Seçmenler 20 yıldır iktidardaki Erdoğan’a sadakat ile demokratik normlara geri dönme, daha geleneksel ekonomi politikaları benimseme ve Batı ile bağları geliştirme sözü veren muhalefet adayından medet ummak arasında bölündü. İkinci turda çoğunluğu, güçlü, kendini kanıtlamış lider gördükleri adama desteklerini göstererek rakibi Kılıçdaroğlu yerine Erdoğan’ı seçti.

‘NATO’da hassas manevralar zamanı’

Yakın siyasi geleceği güvende olan Erdoğan, artık hayat pahalılığı krizini körükleyen ve hızla yükselen enflasyonla ve 50 binden fazla insanı öldüren yıkıcı depremin ardından yeniden inşayla uğraşmalı. Yeni döneminin NATO üyeleriyle ittifakın geleceği ve Ukrayna’daki savaş konusunda daha hassas manevralar içereceği kesin. Dünyanın dört bir yanındaki liderler, tebriklerini göndererek Türkiye ve Erdoğan’ın küresel siyasetteki genişleyen rolüne ışık tuttu. Batılı siyasetçiler, yıllardır dönem dönem gerilen ilişkilere rağmen, Erdoğan ile çalışmaya devam etmeye hazır olduklarını söyledi.

ABD’nin The New York Times gazetesi: Enflasyon, depremler ve zorlu yarışa rağmen yeniden seçilen Erdoğan, ne içeride ne de Batılı müttefikleri kızdırdığı dış politikada yön değiştirme niyetinde olduğuna dair bir işaret verdi. Türk devleti üzerindeki kontrolünü sıkılaştıran ve NATO’daki Batılı müttefiklerini kızdıran Erdoğan’ın iktidarı artık en az çeyrek asır sürebilir.

‘Türk toplumuna vurduğu muhafazakar damga derinleşiyor’

Artan ekonomik ve jeopolitik güce sahip ülke vizyonunun peşinden koşan Erdoğan’ın zaferi, Türk toplumuna vurduğu muhafazakar damgayı derinleştiriyor. Destekçileri, yaklaşan ekonomik kriz dahil olmak üzere Türkiye’nin cebelleştiği zorluklara aldırış etmeyerek, 85 milyonluk nüfusa ve kıtalararası kritik bağlara sahip ülkenin Müslüman güç olarak statüsünü yükselttiği gerekçesiyle Erdoğan’ı yüceltti.

ABD’nin The Washington Post gazetesi: Türkiye seçimleri dünya için neden bu kadar önemli?

Kazanılacak ya da kaybedilecek çok şey vardı. Muhalefete karşı giderek daha hoşgörüsüz hale gelen Erdoğanın yönetimi altında, Türkiye’nin bölgesel ve uluslararası bir güç simsarı olarak rolü önemli ölçüde arttı. Seçim sonuçları tüm Ortadoğu ve dünya çapında yakından izlendi.

‘NATO açısından Kılıçdaroğlu daha makuldu’

Belki de hiçbir Avrupa ülkesi, Türkiye seçimlerini, Erdoğan’ın NATO üyesi olmasına karşı çıktığı İsveç kadar yakından izlemedi. Mart ayında Finlandiya’nın katılmasına izin vererek NATO’nun Rusya ile kara sınırını ikiye katlayan Erdoğan, PKK gerekçesiyle İsveç’in üyelik hedefini engellemeye devam ediyor.

Kılıçdaroğlu’nun baş dış politika danışmanı Ünal Çeviköz mart ayında Politico’ya İsveç’in NATO emellerinin önünde durmayacaklarını söylemişti: “İkili sorunlarınızı NATO gibi çok taraflı bir örgüte taşırsanız, o zaman ülkenizle diğer tüm NATO üyeleri arasında bir tür kutuplaşma yaratırsınız.” Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile gergin ilişkilerini yeniden canlandırma sözü de vermişti.

‘Milliyetçilik yükselirken, Suriyelilerle ne yapılacak?’

Milliyetçiliğin yükseldiği Türkiye bir zamanlar memnuniyetle karşıladığı Suriyeli sığınmacılara artık sırtını dönüyor. Erdoğan kamuoyu baskısına boyun eğerek bir milyon Suriyeliyi Suriye’de muhaliflerin kontrolündeki bölgelere yerleştirme sözü verdi. Bu konuda Erdoğan’la aynı telden çalan Kılıçdaroğlu, Suriyelileri yeniden yerleştirmek için Suriye’nin bazı kısımlarının yeniden inşasını yapacak Türk müteahhitlerine AB’nin fon sağlaması gerektiğini söyledi. “AB bu fonları sağlamazsa, üzgünüm, kapıları açarım, istedikleri yere gidebilirler” dedi.

‘Erdoğan’dan Rusya-Ukrayna dengesi’

Rusya’nın geçen yıl Ukrayna’ya girmesinin ardından derhal arabuluculuğa soyunarak Moskova ile Kiev arasındaki diplomatik görüşmelerin ilk turuna ev sahipliği yapan Türkiye, Moskova ile Kiev’in BM gözetiminde tahıl koridoru anlaşmasına varmasına da yardımcı oldu. Erdoğan, dengeleyici eylemleriyle tanınır. Rusya’ya yönelik Batı yaptırımlarına katılmaya direndi, ama Rus hedeflerine karşı kullanılmak üzere insansız hava araçlarının Ukrayna’ya satışına izin verdi. Rus petrolünü ithal etmeye devam ediyor ve hatta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Türkiye’nin ilk nükleer reaktörünü ziyarete çağırdı, ama Putin video bağlantısıyla katıldı. Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı seçilirse arabuluculuk ve tahıl anlaşması dahil ‘Türkiye-Rusya ilişkilerinin sağlam ve güvenilir şekilde devam edeceğini’ taahhüt ederken, Ankara’nın NATO statüsüne öncelik vereceğini belirtmişti.

ABD’nin TIME dergisi: Erdoğan’ın zaferi Türkiye ve dünya için ne ifade ediyor?

‘Macaristan, Hindistan, Brezilya gibi kötü yola düştü’

Erdoğan’ın zaferinin yansımaları Türkiye ile sınırlı kalmayacak. Büyük uluslararası sonuçları olacak, özellikle de NATO için…Pek çok şey, Erdoğan’ın son dönemini, dolayısıyla kendi mirasını nasıl tanımlamayı seçeceği kadar dünyanın, özellikle de Batı’nın onun zaferine nasıl tepki vermeyi seçeceğine de bağlı olacak. Demokrasi ile otoriterlik arasındaki küresel savaşta, Türkiye, yanlış yola sapan Macaristan, Hindistan ve Brezilya gibi diğer ülkelerle birlikte kesinlikle ikinci kampın içinde kabul ediliyor.