YSK: Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildiği görülmüştür

YSK, geçici sonuçlara göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı seçildiğini açıkladı.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener, saat 22.30’da yaptığı açıklamada, cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turunda Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olarak seçildiğini duyurdu.

Yener, yurt içi ve yurt dışında toplam 197 bin 871 sandıktan 196 bin 744’ünün açıldığını ve sandıkların açılma oranının yüzde 99,43 olduğunu söyledi.

Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın oyların 52,14’ünü, Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ise oyların yüzde 47,86’sını aldığını belirten Yener, Erdoğan’ın 27 milyon 513 bin 587, Kılıçdaroğlu’nun ise 25 milyon 260 bin 109 oy aldığını kaydetti.

“Her iki aday arasında an itibarıyla 2 milyon 253 bin 478 fark olduğu görülmüştür” diyen Yener, sisteme girilmeyen 809 bin 20’luk oy miktarının tamamının Cumhurbaşkanı adaylarından herhangi birisine verilmesi halinde dahi sonuçların değişmeyeceğini vurguladı.

Yener, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak geçici sonuçlar sonucunda Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olarak seçildiği görülmüştür” dedi.

Yener açıklamasında, yurt içinde ve yurt dışında açılan sandıklara ve adayların oy oranlarına ilişkin de bilgi verdi. Yurt içindeki 192 bin 214 sandığın yüzde 99,32’sinin açıldığını belirten Yener, Erdoğan’ın oy oranının yüzde 51,91, Kılıçdaroğlu’nun oy oranının ise yüzde 48,09 olduğunu aktardı.

Yurt dışında kurulan 5 bin 657 sandığın yüzde 88,14’ünün açıldığını kaydeden Yener, Erdoğan’ın yurt dışında oyların 59,80’ini, Kılıçdaroğlu’nun ise oyların yüzde 40,20’sini aldığını belirtti.

ANKA, DW/JD, BK

TL değer kaybediyor

Dolar/TL kuru 20,08’i; Euro/TL kuru ise 21,63’ü gördü. Ekonomistler, Erdoğan’ın seçim zaferi sonrasında TL üzerindeki baskının arttığına dikkat çekiyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ikinci turu kazanmasının ardından Türk Lirası dolar karşısında tüm zamanların en düşük seviyesini gördü.

Pazartesi sabah saatlerinde Dolar/TL kuru 20,08’i, öğle saatlerinde de Euro/TL kuru 21,63’ten alıcı buldu. TL yıl başından bu yana yaklaşık yüzde 7, son on yılda ise yaklaşık yüzde 90 değer kaybetti.

“Erdoğan’ın galibiyeti güven oluşturmadı”

Rabobank kıdemli analisti Benjamin Picton, “Erdoğan’ın galibiyeti TL üzerindeki baskıyı daha da artırdı” dedi. Öte yandan borsanın haftanın ilk gününe yükselişle başlaması büyük ölçüde yerli yatırımcılar ile ilintili olarak değerlendiriliyor.

Tellimer stratejisti Hasnain Malik, Erdoğan”ın galibiyetinin “Hiç bir yabancı yatırımcı için güven oluşturmadığını” dile getirerek, “Sadece en iyimserler Erdoğan’ın şu anda kendini Ortodoks ekonomiye geri dönebilecek kadar güvende hissettiğini umut edebilir” ifadelerini kullandı.


Fotoğraf: Murad Sezer/REUTERS

“İşler çirkinleşebilir”

Bluebay Asset Management kıdemli analisti Timothy Ash ise, Erdoğan’ı iki ciddi sınamanın beklediğini, bunlardan ilkinin İsveç’in NATO üyeliğine verilmesi beklenen onay, ikincisinin ise ekonomi olduğunu kaydetti.

İsveç’in NATO üyeliğini onaylamadığı takdirde Erdoğan’ın Batı ile ilişkilerinde “büyük kriz” yaşanacağını belirten Ash, ayrıca ekonomideki düzenin sürdürülebilir olmadığını vurguladı.


Timothy AshFotoğraf: BlueBay Asset Management LLP

Erdoğan’ın seçimleri kazanabilmesi için Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) TL’yi nispeten sabit tutmak amacıyla rezervleri tükettiğini aktaran Ash, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

“Büyük cari açık ve vadesi gelen kısa vadeli borçların ağırlığı göz önüne alındığında dolara olan talep çok büyük. Sınırlı döviz rezervleri ve büyük ölçüde negatif reel faiz oranları ile lira üzerindeki baskı ağır. Merkez Bankası’nın TL’yi serbest bırakacağını ve TL’nin daha savunulabilir bir seviye bulacağını varsayıyorum. Bakalım Erdoğan alışılmışın dışındaki para politikası görüşlerinden 180 derece dönüp Mehmet Şimşek gibi birini ekonomi ekibinin başına getirecek mi? Eğer bunu yapmazsa işler çirkinleşebilir.”

Timothy Ash, ayrıca TL üzerindeki baskıyı hafifletmek için İsveç’in NATO üyeliği konusunda da taviz vermesini beklediğini aktardı, “Seçim öncesinde bu işten çıkarabileceği her türlü siyasi sermayeyi çıkardı, şimdi kazandı… Dolayısıyla İsveç’in önümüzdeki ay yapılacak NATO zirvesinde NATO üyeliğine kabul edilmesini bekliyorum” diye konuştu.

Reuters,DW / DA,ET

DW Türkçe’ye VPN ile nasıl ulaşabilirim?

Piyasa uzmanlarına göre Erdoğan’ın zaferi sonrası Türkiye ekonomisini zor günler bekliyor

Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesi sonrası piyasa uzmanları, Türkiye ekonomisinin geleceği ile ilgili çeşitli tahminlerde bulundu. Uzmanlar, ekonomide…

Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesi sonrası piyasa uzmanları, Türkiye ekonomisinin geleceği ile ilgili çeşitli tahminlerde bulundu. Uzmanlar, ekonomide yön değişikliğine gidilmezse, Türkiye’yi zor günlerin beklediği görüşünde birleşti.

Erdoğan’ın seçim zaferi sonrası Dolar/TL kuru 20,065 ile yeni bir rekor kırdı. TL bu yıl yüzde 7 değer kaybederken, son 10 yıldaki değer kaybı yüzde 90’ı aştı.

Türkiye’nin uluslararası borç tahvilleri istikrarlı giderken, beş yıllık kredi temerrüdüne dayalı swap sözleşmesi, cuma günkü kapanış seviyelerinde seyrediyor.

Borsada ise pazartesi günü yüzde 4,5’lik yükseliş oldu. Bankacılık hisselerinde ise yüzde 3,17’lik artış görüldü.

Seçim sonuçların ardından çeşitli yatırım uzmanlarının Türk ekonomisinin geleceğine dair tahminleri şöyle:

Roger Mark, Yatırım Şirketi Ninety One uzmanı

“Bizce Erdoğan’ın en büyük zorluğu Türkiye’nin ekonomisi olacak. Zaferi tehlikeli ekonomik eşitsizliklerle geldi ve Heterodoks ekonomik modeli giderek sürdürülebilir olmaktan çıkıyor.

Ekonomi siyasetinin yönü değişmezse, Türkiye daha aşırı bir ödemeler dengesi krizine ve daha sıkı sermaye kontrolüne doğru gidecek. Aşırı senaryoda ise, vatandaşların geniş dolar stokunun zorla bozdurulması ve Türk borçluların, dış yükümlüklerinde temerrüde girdiğini görebiliriz.“

Hasnain Malik, Tellimer’de Hisse Araştırma Birimi Başkanı

“Erdoğan’ın zaferi yabancı yatırımcılara herhangi bir konfor sağlamayacak. Çok yüksek enflasyon, çok düşük faiz oranlarıyla ve hiç net döviz fazlası olmadan tüm varlıkları etkileyecek acılı bir kriz yolda. Sadece en iyimserler Erdoğan’ın siyaseten Ortodoks ekonomi politikasına dönecek kadar kendisini siyaseten güvende hissettiğini umabilir.”

Clemens Graffe, Goldman Sachs CEEMA (Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Ekonomileri) Eş Başkanı

“Piyasaların sürpriz bulduğu ve güçlü bir tepki gösterdiği ilk tur sonuçlarının tersine, ikinci tur sonuçları beklendiği gibi gerçekleşti. Piyasaların derhal bir tepki vermesini beklemiyoruz. Piyasalar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın döviz rezervlerine ve Türk lirasına odaklanacak. Uluslararası rezervler yıl başından bu yana sürekli düştü ve şimdi daha önce TL’deki çalkantının büyük oranda arttığı seviyelere yakınız.

Seçim geride kaldığı için, faiz tahminimizi askıya aldık. Daha önceki tahminimiz seçim sonucuna bağlıydı. Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden seçildi ve şimdi tahmin modellememize geçeceğiz.”

Serdar Pazı, Global Securities Araştırma Grubu Direktörü

“Hisse senetlerinde kısa süreli bir artış görebiliriz, özellikle de büyük ihtimalle 20’nin üzerinde kalacak döviz kuruyla. Bu süreç ihracatçılara önemli avantaj sağlayacaktır. Erdoğan hem seçim kampanyasında hem de dün geceki zafer konuşmasında düşük faiz oranlarını övdü. Bu politikanın değişme olasılığı düşük, en azından 2024’ün ilk çeyreğinin sonunda yapılacak yerel seçimlere kadar.

Bu arada, yetkili makamlar, yüksek ödemeler dengesi açığı ve düşük döviz rezervleri hesaba katıldığında, yetkili makamlar TL’nin değerindeki düşüşü kontrol altında tutmak için, kısıtlamalara ve kurallara bağlı kalmayı sürdürebilir.”

Barclays: Yıl sonunda politika faizi yüzde 36’ya çıkabilir

İngiliz Barclays Bankası’ndan Ercan Ergüzel de müşterilere yollanan bilgi notunda, Erdoğan’ın seçimi kazanmasının ardından Merkez Bankası’nın faizleri yıl sonuna kadar yüzde 36’ya yükselteceği tahminini tekrarladı.

“Hem faiz oranlarında hem de dövizde bir düzenleme gerek” diyen Ergüzel, dış finans gerekliliklerinde baskının hafif olması nedeniyle, ekonomi yönetiminin bu düzenlemeyi aşamalı yapma fırsatı olduğunu” söylüyor.

Ergüzel ayrıca, “Politika faizinin 2023 sonunda % 36 olmasını öngörüyoruz ama riskler de açık” diye de ekledi.

Rabobank’tan Kıdemli Makro Stratejist Benjamin Picton da, “Erdoğan’ın zaferi TL üzerindeki baskıyı artıracak” diye konuştu.

BBC Türkçe

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

ABD basını: ”Erdoğan’ı bekleyen en acil mesele ekonomi ve döviz sıkıntısı”

Amerikan basını, dün yapılan cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi sonrasında bugün ağırlıklı olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yüksek enflasyon, 6 Şubat…

Amerikan basını, dün yapılan cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi sonrasında bugün ağırlıklı olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yüksek enflasyon, 6 Şubat depremleri ve zor geçen seçim yarışına rağmen üçüncü kez seçilerek iktidarını pekiştirdiği yorumu yaptı.

New York Times gazetesinde Ben Hubbard imzasıyla yayınlanan analiz haberde ekonomik krizle karşı karşıya olan Erdoğan’ın ülke içinde ya da Batılı müttefiklerini rahatsız ettiği dış siyasette rota değiştirebileceğine ilişkin çok az işaret verdiği kaydedildi.

“Muhafazakar damgasını derinleştirebilir”

Habere göre elde ettiği bu zafer, Erdoğan’ın iktidarda çeyrek yüzyıl kalarak, Türk toplumu üzerindeki muhafazakar damgasını derinleştirirken, ekonomik ve jeopolitik gücü artan bir ülke vizyonunu sürdürebileceği anlamına geliyor.

Erdoğan’ın iç ve dış siyasette yön değiştirmeye ilişkin çok az sinyal verdiğini kaydeden NYT yazarı Hubbard, “Erdoğan’ın öngörülemezliği ve Batı karşıtı söylemleri, bazı Batılı ülke başkentlerinde Ukrayna savaşında kimin tarafında olduğunu sorgulamaya başlamıştı ve perde arkasında Erdoğan’ın kaybetmesini umuyorlardı” ifadelerini kullanıyor.

Hubbard, Ukrayna’ya ilişkin tavrı konusunda rahat olduğunun işaretini veren, Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna arasında oynadığı arabuluculuk rolünü “Batı’dan aferin almak için yapmadığını” söyleyen Erdoğan’ın, müttefiklerinin arzularının Türkiye’nin çıkarlarının önüne geçemeyeceğini açıkça ortaya koyduğunu yazıyor.

Seçimin ardından Dolar/TL kuru nasıl seyrediyor?

Haberde görüşlerine yer verilen Londra’daki düşünce kuruluşu Chatham House’un Türkiye uzmanı Galip Dalay, Erdoğan’ın “dünyanın Batı egemenliğinin artık geçerli olmadığı bir evreye girdiği” anlayışıyla hareket ettiğini kaydediyor.

Dalay, Türkiye gibi bölgesel güçlerin Batı’yla bağlardan yararlanırken bir yandan da Rusya ve Çin gibi ABD’nin rakipleriyle ilişkiye girmesini sağlayan bu anlayışa göre “Türkiye, Batı’yla Rusya ve Çin arasında jeopolitik denge sağlamaktan daha fazla çıkar elde ediyor.”

“Rakipleri ilk kez Erdoğan’ı iktidardan uzaklaştırmaya çok yaklaştı”

NYT, muhalefetin Erdoğan iktidarına son vermeye daha önce hiç olmadığı kadar yaklaştığını ancak Erdoğan’ın bunun bir daha tekrar etmesini engellemeye çalışmasını beklediğini yazıyor.

Siyasi danışman Gülfem Saydan Sanver, “Erdoğan bu seçimi kazandıktan sonra kendisini mağlup edilemez olarak görmeye başlayacak” diyor ve Erdoğan’ın muhalefete karşı daha da sertleşeceğini düşündüğünü söylüyor.

Gazetenin görüşlerine başvurduğu uluslararası ilişkiler profesörü İlhan Uzgel de “Yargı devletin kontrolunda, meclis devletin kontrolunda, yürütme Erdoğan’ın kontrolunda. Bu da demokratik bir toplumun temeli olan güçler ayrılığının olmadığı anlamına geliyor” diyor. Gazete, Uzgel’in Ankara Üniversitesi’nden ihraç edilmiş olduğuna dikkat çekiyor.

“Erdoğan’ı bekleyen en acil mesele, ekonomi”

Erdoğan’ın faiz indirme politikasındaki ısrarının enflasyonu körüklediğini, seçim kampanyası sırasındaki harcamaların faturaları kabarttığını ve Merkez Bankası’nın döviz rezervlerini erittiğini hatırlayan NYT, Türkiye’nin ekonomide hızla yön değiştirmemesi durumunda döviz krizi ya da resesyonla karşı karşıya kalacağını belirtiyor.

Habere göre ekonomik sorunlar, Erdoğan muhaliflerinin yaşadıkları hayal kırıklığının üstesinden gelebileceği ve yeniden mücadeleye başlayabileceği varsayılırsa, gelecekte değişim isteyen seçmen sayısının artmasına yol açabilir.

Haberde, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’ndan Selim Koru’nun “Erdoğan çok genç yaşlardan itibaren Türkiye için net bir vizyona sahip. İnsanlar, bu vizyondan taviz vermediği için Erdoğan’ı seviyor” şeklindeki görüşüne yer veriliyor.

WSJ: “Erdoğan uluslararası ilişkilerde yıllar sürebilecek rolünü garantiledi”

Wall Street Journal gazetesi ise Erdoğan’ın dün kazandığı seçimlerin iktidarında yeni bir dönem başlattığını, bu dönemin belirleyici unsurunun, Erdoğan’ın kişisel cazibesinin AK Parti’nin azalan popülaritesinin önüne geçmesi olduğunu yazıyor. AK Parti’nin destek kaybetmeye başladığı ağır ekonomik kriz, önümüzdeki yıllarda Erdoğan’ın önündeki en büyük zorluk olacak.

Gazeteye göre Erdoğan, iktidarına karşı yıllar sonra ortaya çıkan ve ilk kez farklı partileri biraraya getiren en büyük muhalif cepheye rağmen bir taktik uzmanı olduğunu kanıtladı.

İslam ve milliyetçiliği biraraya getirdiği siyasi markasının cazibesinin seçmende karşılık bulmaya devam ettiğini kanıtlayan ve Türkiye’nin en uzun süre iktidarda olan lideri Erdoğan, habere göre seçime uzanan son aylarda devlet harcamalarını arttırarak, milliyetçilik ve birlik beraberliği öne çıkararak, rakiplerinin hatalı adımlarını kendi avantajına kullanarak zaferini inşa etti.

Gazete, ABD’nin eski Türkiye Büyükelçisi James Jeffrey’nin görüşlerine yer veriyor. Jeffrey, Erdoğan için, “Baskı altında olduğunda sakin. Ne yaptığını biliyor, iplerin kendi elinde olduğunu yansıtıyor. Bu tutum, çoğu seçmen kitlesine cazip gelir, özellikle de Türk seçmenini cezbediyor” ifadelerini kullanıyor.

Erdoğan’ın seçime becerikli jeopolitik manevra becerisi gibi kilit bir avantajla girdiğini kaydeden WSJ, Cumhurbaşkanı’nın özellikle Rusya ve Batı arasındaki güç çekişmesinde Türkiye’nin bölgedeki nüfuz alanını genişlettiğini belirtiyor.

Son bir yılda Rusya ve Ukrayna arasındaki görüşmelere arabuluculuk yapan, bir yandan Kiev’e silah satarken diğer yandan Moskova’yla ekonomik ilişkileri genişleten Erdoğan, İsveç’in NATO üyeliğinin önünde engel oluşturmaya devam ediyor. Siyasi açıdan Türkiye içinde popüler olan bu duruş, aynı zamanda Erdoğan’ın Batılı müttefikleri karşısında elini güçlendiriyor.

Muhalefetteki çatlaklar

Erdoğan müttefiklerinin Türk medyasının büyük çoğunluğunu kontrol altında tuttuğu bir ortamda muhalefetin çok az hata payı olduğunu yazan WSJ, seçim kampanyasının erken aşamalarında muhalefette çatlaklar oluştuğunu yazıyor.

Bu çatlakların en büyüğü, Kemal Kılıçdaroğlu’nun itirazlara rağmen Erdoğan’a karşı daha güçlü olabilecek olası adayları bertaraf ederek Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayı olma konusunda dayatmada bulunması.

Gazete, muhalefet içindeki bu ahenksizliğin Kılıçdaroğlu’nun kampanyasına zarar verdiği görüşünü yansıtıyor. ABD Deniz Harp Akademisi’nde strateji profesörü olan Burak Kadercan, “Erdoğan, muhalefetin kendi kendini yiyip bitirmesini izledi. İstikrarlı bir lider olduğu izlenimini verdi. Kendisini sevmeyebilirsiniz ama onu tanıyorsunuz” ifadelerini kullandı.

“Yoksullaşma değil jeopolitik önem” öne çıktı

Erdoğan’ın milliyetçiliği öne çıkarmasının kazandığı zaferde önemli rol oynadığını yazan WSJ, bazı seçmenler için Türkiye’nin dünyadaki yerinin, Erdoğan’ın yoksullaşmalarına neden olan ekonomi politikalarının önüne geçtiğini kaydediyor.

Erdoğan, cumhurbaşkanlığının yeni dönemineyse kapsamı giderek genişleyen meselelerle giriyor. Dolar sıkıntısıyla mücadele eden bir ekonomiye istikrar kazandırmak zorunda olan Erdoğan, ekonomistlere göre Merkez Bankası’na yönelik müdahaleleri ve sermaye kontrolunu sürdürebilir, borçları ödeyemez hale gelmemek için Rusya ve Körfez Arap ülkelerinden nakit akışı devam edebilir.

Gazeteye konuşan eski AK Parti milletvekili ve Gelecek Partisi kurucusu Ayhan Sefer Üstün, “Halk, Türkiye’nin kalıcı ekonomik kriz halinde olduğunu bilmiyor. Erdoğan ekonominin çöküşünü bir şekilde bir yerlerden para bularak engelledi. Halkın, şu anda kapımızda olan bankacılık sektörünün çöküşünü hissetmesine izin vermedi” ifadelerini kullandı.

WSJ’a göre Türkiye’nin ekonomik görünümü belirsiz olsa da dünya, Erdoğan’ın küresel sahnede kalıcı olduğuna alışması gerekecek.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’ndan Selim Koru, görüşlerini, “Bu seçim, Türkiye’nin jeopolitik konumu sağlamlaştığı sürece yaşam standardının ne olduğunun pek de önemli olmadığını kanıtladı. Erdoğan rejiminin özü de bu: jeopolitik olarak rekabetçi olmak ve ülke içindeki yaşam bunun yanında ikinci planda kalıyor” şeklinde ifade etti.

VoA

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Prizmabet adlı bir bahis sitesinden bahsedeceğim. Prizmabet, Betconstruct altyapısı ile üyelerine kaliteli hizmetler veren ve ülkemizin önde gelen bahis sitelerinden bir tanesidir. 2009 yılında kurulan Prizmabet, lisanslı, güvenilir ve avantajlı bir site olarak dikkat çekmektedir. Prizmabet’te spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino, slot oyunları, sanal sporlar ve daha pek çok seçenek bulabilirsiniz. Prizmabet’te oyun oynamak için aradığınız ortamı fazlası ile bulacaksınız.

Prizmabet’in en önemli özelliklerinden biri de Prizmabet TV kanalıdır. Bu kanal sayesinde bahis sitesinde bulunan müsabakaları üyeler bir ücrete katlanmadan istedikleri zaman takip edebiliyor. Böylece hem heyecanlı hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Prizmabet TV kanalında futbol, basketbol, tenis, voleybol gibi popüler spor dallarının yanı sıra daha az bilinen sporlara da yer verilmektedir. Prizmabet TV kanalını kullanmak için sadece siteye üye olmanız ve yatırım yapmanız yeterlidir.

Prizmabet ayrıca üyelerine bol miktarda bonus ve promosyon da sunmaktadır. Prizmabet’te ilk üyelik bonusu olarak 100 TL deneme bonusu alabilirsiniz. Bunun yanında yatırım bonusları, kayıp bonusları, arkadaş davet bonusu, doğum günü bonusu gibi farklı bonuslar da mevcuttur. Prizmabet bonusları sayesinde daha fazla oyun oynayabilir ve kazancınızı artırabilirsiniz. Prizmabet bonuslarının çevrim şartları da oldukça makul seviyededir.

Prizmabet para yatırma ve çekme işlemleri konusunda da üyelerine kolaylık sağlamaktadır. Prizmabet’te banka havalesi, kredi kartı, papara, cepbank, QR kod, bitcoin gibi farklı yöntemlerle para yatırabilir ve çekebilirsiniz. Para yatırma ve çekme işlemleri 7/24 yapılabilmekte ve kısa sürede hesaplara yansımaktadır. Prizmabet para yatırma ve çekme işlemlerinde herhangi bir komisyon veya kesinti de yapmamaktadır.

Prizmabet müşteri hizmetleri de üyelerine 7/24 canlı destek hizmeti sağlamaktadır. Prizmabet canlı destek ekibi sayesinde site ile ilgili her türlü soru, sorun veya önerinizi iletebilir ve anında çözüm bulabilirsiniz. Prizmabet canlı destek ekibi profesyonel, güler yüzlü ve yardımseverdir.

Sonuç olarak, Prizmabet ülkemizin en iyi bahis sitelerinden biri olarak gösterilebilir. Prizmabet’te hem eğlenceli hem de kazançlı bir bahis deneyimi yaşayabilirsiniz. Prizmabet’e üye olmak için güncel giriş adresini web sitemizden bulabilirsiniz. Prizmabet’e girmek için tıklayınız! Prizmabet’e katıldığınıza pişman olmayacaksınız!

Batı basını: Türkiye Doğu’ya bakıyor, ekonomik krize can simidi lazım, ülkeyi terk edenler artacak

Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçiminin adil şartlarda geçmemesine rağmen ikinci turun net bir mesaj verdiği değerlendirmesini yapan dış basın, ekonomik krizde yardımını aldığı Körfez ve Rusya ile ilişkileri daha da derinleştirecek Erdoğan’la Batı’nın yeni dönemde de zorlanacağını öngördü.

Almanya’nın Frankfurter Allgemeine gazetesi (FAZ): Türkiye Avrupa aleyhine karar verdi.

Erdoğan’ın yeniden seçilmesi, AB’ye götürmeyen politikanın teyididir. Batı’nın Ankara ile ilişkileri zor kalmaya devam edecek. Erdoğan’ın seçim zaferini adil bulmamak için çok geçerli nedenler var. Yine de sonuç, seçmenlerin iradesini manipüle etmek olarak yorumlanmamalı. Ülkedeki durum aslında muhalefetin lehine olmalıydı. Ekonomik sefalet, depremin sonuçları, hukukun üstünlüğünün aşınması; bunların hepsi Erdoğan’ı yenmek için iyi ön koşullardı.

‘Göstermelik seçimli diktatörlükten ibaret değil’

Seçim öncesi anketlerin de gösterdiği gibi, Kılıçdaroğlu gibi oldukça renksiz bir rakibin bile gerçekçi bir şansı vardı. Nitekim Erdoğan’ı ikinci tura zorlamayı başardı. Bu bile Türkiye’nin tüm açık kaçıklarına rağmen göstermelik seçimli diktatörlükten ibaret olmadığını gösteriyor.

‘Türkiye’nin nerede duracağını gösteriyor’

Türkler, görevdeki otoriter İslamcı cumhurbaşkanı ile Kemalist sosyal demokrat rakip arasında bir seçim yaptı. Sonunda yine Erdoğan’ı tercih etmeleri -her ne kadar açık farkla olmasa da- ülkedeki ruh hali hakkında bir şeyler söylüyor. Milletvekili seçimlerinde de görüldüğü gibi, Türkiye’de cumhurbaşkanının -dindarlık, milli gurur, devlet liderliğinde modernizasyon, yurtdışında kendinden emin görünümün bir karışımı olan- toplum modelini destekleyen bir çoğunluk var. Kılıçdaroğlu’nun bile seçim kampanyasının son virajında milliyetçilik davulunu çalması, Türkiye’nin 2023’te nerede duracağını gösteriyor.

‘Baskı kurulacak ve taviz verilecek alanlar’

İstanbul Türkiye demek değil. Bu, geçmişte İstanbul’daki şehirli elitleri ülkeyle özdeşleştirmeye meyleden Batı’da dikkate alınmalı. Erdoğan yönetiminde zor bir ortak olarak kalacak Türkiye ile birlikte çalışmanın bir yolunu bulmak gerekecek. Cumhurbaşkanına baskı kurmaya ve bazen de taviz vermeye değecek alanlar var. Bunlar arasında İsveç’in NATO’ya katılımı ve sığınmacı sorunu yer alıyor.

‘İnsan hakları hesabı sormak çok geride kaldı’

İnsan ve azınlık hakları söz konusu olduğunda işler daha da zor. Parmak sallama politikası Erdoğan’ın elini güçlendirmeye devam eder. En kötü durumda, eski ahlaki süper güç İsveç’in geçen yıl öğrenmek zorunda kaldığı gibi, kendinize zarar verirsiniz. Değerler odaklı dış politikanın maliyetinin arttığı tek ülke Türkiye değil. Bu, aktivizmin geri alamayacağı Batı’nın (göreceli) güç kaybının bir sonucu.

‘AB defteri kapandı’

AB üyeliği konusu da şimdilik çözüme kavuşturulmuştur. Kılıçdaroğlu kazansaydı bile çantada keklik olmayacaktı. Ancak ikinci tur gerçekten Erdoğan için bir referandumsa, o zaman Türkiye de pazar günü Avrupa’ya karşı karar verdi. Ülke Batı’ya değil, Doğu’ya bakıyor.

Almanya’nın Tagesspiegel gazetesi: Erdoğan’ın seçim zaferi sonrası pek çok Türk ülkeyi terk etmeye çalışacak.

Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerindeki zaferi, olağanüstü bir kariyeri taçlandırıyor. Erdoğan, Türkiye’yi, kurucusu Mustafa Kemal Atatürk de dahil olmak üzere kendisinden önceki tüm politikacılardan daha uzun süre yönetti. Kısmen kendi yarattığı bir ekonomik krizin ortasında, komünistlerden Kürtlere, solcu milliyetçilerden sağcı popülistlere kadar uzanan bir muhalefet partileri cephesine galip geldi. Bu, olağanüstü.

‘Zafer gerçeğin sadece yarısı’

Ama gerçeğin sadece yarısı. Erdoğan’ın devlet makamları, yargı ve medya üzerindeki gücü nedeniyle Türkiye seçimleri adil değildi. Cumhurbaşkanı tüm aygıtını seferber etmesine rağmen neredeyse her iki seçmenden biri tarafından reddedildi. Yakın seçim sonuçlarının da gösterdiği gibi Türkiye bölünmüş bir ülke ve Erdoğan, Türkiye’yi bir araya getirmek yerine bu bölünmeden faydalanıyor.

‘Orta Asya otokrasisini andırıyor’

Türkiye’de artık muhalifler daha da fazla baskı yaşayacak. Kürt partisi HDP’nin yerel seçimler öncesinde yasaklanması muhtemel. Türkiye uzmanı Soner Çağaptay’ın dediği gibi, bu gelişmelerle birlikte Türkiye giderek Orta Asya otokrasisini andırıyor. Pek çok genç ve iyi eğitimli Türk ülkeyi terk etmeye çalışacak. Batı açısından Erdoğan seçimden sonra daha da öngörülemez hale gelecek. Yeni zafer, Ankara’daki gücü şahsında daha da yoğunlaştıracak ve yargı ve dışişleri bakanlığı gibi kurumları daha da zayıflatacak.

‘Körfez ve Rusya’ya daha bağımlı hale geliyor’

Üstüne üstlük Erdoğan, Merkez Bankası’na milyarlarca dolar aktararak ve enerji borcu ödemelerini erteleyerek seçimden önce bile onu destekleyen Körfez’deki yönetimlere ve Rusya’ya daha da bağımlı hale geliyor. Türkiye’deki ekonomik kriz nedeniyle Erdoğan’ın gelecekte Arapların ve Rusların daha fazla yardımına ihtiyaç duyacak ve onlar da karşılığında bir şeyler talep edecek.

Fransız haber ajansı (AFP): Dönüştürücü ama bölücü 20 yıllık yönetimini 2028’e kadar uzatan tarihi bir ikinci tur seçimini kazanan Erdoğan, bugüne kadarki en zorlu seçim zaferine giden yolda son nesildeki en kötü ekonomik krizini ve İslami kökenli partisinin karşı karşıya kaldığı en güçlü muhalefet ittifakını atlattı.

‘Daha önce hiç olmadığı kadar sınandı’

Türkiye’nin en uzun süre görev yapan lideri, Osmanlı sonrası cumhuriyetin 100 yıllık tarihindeki en önemlisi olarak görülen seçimde daha önce hiç olmadığı kadar sınandı. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı 14 Mayıs’ta Türkiye’nin ilk ikinci tur seçimine itti ve ikinci turda aradaki farkı daha daralttı. Muhalefet destekçileri, bunu, Türkiye’yi Osmanlı padişahlarıyla yarışan güç konsolidasyonu yapan bir adam tarafından otokrasiye dönüştürülmekten kurtarmak için ‘ya hep ya hiç’ olarak gördü.

‘Daha yoksul ve daha kırsal kesimlerin kahramanı’

Erdoğan, dini özgürlükleri teşvik etmesi ve Anadolu’nun ortasında bir zamanlar külüstür bırakılmış şehirleri modernleştirmesi nedeniyle, Türkiye’nin parçalanmış toplumunun daha yoksul ve daha kırsal kesimleri tarafından yüceltiliyor.

‘Rusya’nın bazı jestleri nefes aldırdı’

Ancak Erdoğan, muhalefete baskısı ve güç gösterisi niteliğindeki dış politikasıyla Batı dünyasını giderek daha çok afallattı. Putin’le kişisel ilişkisi, Kremlin’in Ukrayna savaşında hayatta kaldı. Türkiye’nin sorunlu ekonomisi, Rusya’dan önemli bir enerji ödemesi ertelemesinden yararlanıyor ki, bu, Erdoğan’ın seçim kampanyası vaatleri için cömertçe harcama yapmasına yardımcı oldu.

‘Ekonomi, Erdoğan için en acil sınav’

Seçim öncesinde lirayı daha da değer kaybetmekten korumaya çalışırken on milyarlarca doları yakan Türkiye’nin dağılan ekonomisi, Erdoğan için en acil sınavı teşkil edecek. Pek çok analist, Türkiye’nin artık ya faiz oranlarını artırması ya da lirayı destekleme girişimlerinden vazgeçmesi gerektiğini söylüyor. Capital Economics analistleri, “Türkiye ekonomisi ve finans piyasaları için hesap verme günü çok yakın olabilir” uyarısında bulundu.

ABD merkezli Associated Press (AP): Erdoğan, otoriter eğilimli değişikliklerini tersine çevirmeye çalışan rakibini yenerek, NATO’da kilit rol oynayan ve Avrupa ile Asya’nın kavşağında bulunan ülkeyi 5 yıl daha yönetmeyi garantiledi. Seçmenler 20 yıldır iktidardaki Erdoğan’a sadakat ile demokratik normlara geri dönme, daha geleneksel ekonomi politikaları benimseme ve Batı ile bağları geliştirme sözü veren muhalefet adayından medet ummak arasında bölündü. İkinci turda çoğunluğu, güçlü, kendini kanıtlamış lider gördükleri adama desteklerini göstererek rakibi Kılıçdaroğlu yerine Erdoğan’ı seçti.

‘NATO’da hassas manevralar zamanı’

Yakın siyasi geleceği güvende olan Erdoğan, artık hayat pahalılığı krizini körükleyen ve hızla yükselen enflasyonla ve 50 binden fazla insanı öldüren yıkıcı depremin ardından yeniden inşayla uğraşmalı. Yeni döneminin NATO üyeleriyle ittifakın geleceği ve Ukrayna’daki savaş konusunda daha hassas manevralar içereceği kesin. Dünyanın dört bir yanındaki liderler, tebriklerini göndererek Türkiye ve Erdoğan’ın küresel siyasetteki genişleyen rolüne ışık tuttu. Batılı siyasetçiler, yıllardır dönem dönem gerilen ilişkilere rağmen, Erdoğan ile çalışmaya devam etmeye hazır olduklarını söyledi.

ABD’nin The New York Times gazetesi: Enflasyon, depremler ve zorlu yarışa rağmen yeniden seçilen Erdoğan, ne içeride ne de Batılı müttefikleri kızdırdığı dış politikada yön değiştirme niyetinde olduğuna dair bir işaret verdi. Türk devleti üzerindeki kontrolünü sıkılaştıran ve NATO’daki Batılı müttefiklerini kızdıran Erdoğan’ın iktidarı artık en az çeyrek asır sürebilir.

‘Türk toplumuna vurduğu muhafazakar damga derinleşiyor’

Artan ekonomik ve jeopolitik güce sahip ülke vizyonunun peşinden koşan Erdoğan’ın zaferi, Türk toplumuna vurduğu muhafazakar damgayı derinleştiriyor. Destekçileri, yaklaşan ekonomik kriz dahil olmak üzere Türkiye’nin cebelleştiği zorluklara aldırış etmeyerek, 85 milyonluk nüfusa ve kıtalararası kritik bağlara sahip ülkenin Müslüman güç olarak statüsünü yükselttiği gerekçesiyle Erdoğan’ı yüceltti.

ABD’nin The Washington Post gazetesi: Türkiye seçimleri dünya için neden bu kadar önemli?

Kazanılacak ya da kaybedilecek çok şey vardı. Muhalefete karşı giderek daha hoşgörüsüz hale gelen Erdoğanın yönetimi altında, Türkiye’nin bölgesel ve uluslararası bir güç simsarı olarak rolü önemli ölçüde arttı. Seçim sonuçları tüm Ortadoğu ve dünya çapında yakından izlendi.

‘NATO açısından Kılıçdaroğlu daha makuldu’

Belki de hiçbir Avrupa ülkesi, Türkiye seçimlerini, Erdoğan’ın NATO üyesi olmasına karşı çıktığı İsveç kadar yakından izlemedi. Mart ayında Finlandiya’nın katılmasına izin vererek NATO’nun Rusya ile kara sınırını ikiye katlayan Erdoğan, PKK gerekçesiyle İsveç’in üyelik hedefini engellemeye devam ediyor.

Kılıçdaroğlu’nun baş dış politika danışmanı Ünal Çeviköz mart ayında Politico’ya İsveç’in NATO emellerinin önünde durmayacaklarını söylemişti: “İkili sorunlarınızı NATO gibi çok taraflı bir örgüte taşırsanız, o zaman ülkenizle diğer tüm NATO üyeleri arasında bir tür kutuplaşma yaratırsınız.” Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile gergin ilişkilerini yeniden canlandırma sözü de vermişti.

‘Milliyetçilik yükselirken, Suriyelilerle ne yapılacak?’

Milliyetçiliğin yükseldiği Türkiye bir zamanlar memnuniyetle karşıladığı Suriyeli sığınmacılara artık sırtını dönüyor. Erdoğan kamuoyu baskısına boyun eğerek bir milyon Suriyeliyi Suriye’de muhaliflerin kontrolündeki bölgelere yerleştirme sözü verdi. Bu konuda Erdoğan’la aynı telden çalan Kılıçdaroğlu, Suriyelileri yeniden yerleştirmek için Suriye’nin bazı kısımlarının yeniden inşasını yapacak Türk müteahhitlerine AB’nin fon sağlaması gerektiğini söyledi. “AB bu fonları sağlamazsa, üzgünüm, kapıları açarım, istedikleri yere gidebilirler” dedi.

‘Erdoğan’dan Rusya-Ukrayna dengesi’

Rusya’nın geçen yıl Ukrayna’ya girmesinin ardından derhal arabuluculuğa soyunarak Moskova ile Kiev arasındaki diplomatik görüşmelerin ilk turuna ev sahipliği yapan Türkiye, Moskova ile Kiev’in BM gözetiminde tahıl koridoru anlaşmasına varmasına da yardımcı oldu. Erdoğan, dengeleyici eylemleriyle tanınır. Rusya’ya yönelik Batı yaptırımlarına katılmaya direndi, ama Rus hedeflerine karşı kullanılmak üzere insansız hava araçlarının Ukrayna’ya satışına izin verdi. Rus petrolünü ithal etmeye devam ediyor ve hatta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Türkiye’nin ilk nükleer reaktörünü ziyarete çağırdı, ama Putin video bağlantısıyla katıldı. Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı seçilirse arabuluculuk ve tahıl anlaşması dahil ‘Türkiye-Rusya ilişkilerinin sağlam ve güvenilir şekilde devam edeceğini’ taahhüt ederken, Ankara’nın NATO statüsüne öncelik vereceğini belirtmişti.

ABD’nin TIME dergisi: Erdoğan’ın zaferi Türkiye ve dünya için ne ifade ediyor?

‘Macaristan, Hindistan, Brezilya gibi kötü yola düştü’

Erdoğan’ın zaferinin yansımaları Türkiye ile sınırlı kalmayacak. Büyük uluslararası sonuçları olacak, özellikle de NATO için…Pek çok şey, Erdoğan’ın son dönemini, dolayısıyla kendi mirasını nasıl tanımlamayı seçeceği kadar dünyanın, özellikle de Batı’nın onun zaferine nasıl tepki vermeyi seçeceğine de bağlı olacak. Demokrasi ile otoriterlik arasındaki küresel savaşta, Türkiye, yanlış yola sapan Macaristan, Hindistan ve Brezilya gibi diğer ülkelerle birlikte kesinlikle ikinci kampın içinde kabul ediliyor.